Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1094481
Erdem Yaşar, Osman G. Armağan, T. Kirindi, Merve Sultan AKAY AĞIR
In this study, the microstructure of thermal effective martensitic phase transformation observed in the Fe-30wt.%Ni-2.6wt.%Mo-Xwt.%Co (X = 0.8, 1.8) alloy was investigated morphologically and crystallographically by using Scanning Electron Microscopy (SEM) and Transmission Electron Microscopy (TEM). In SEM studies, it was observed that the morphology of the martensite phase changed from lath and lenticular structure to massive structure with the addition of Co to the alloy. In addition to this, nano martensite formation was also observed as another effect of Co addition (figure 2c, d). Properties of lenticular martensite, electron diffraction pattern of austenite and martensite structures were given by TEM studies. According to the Differential Scanning Calorimetry (DSC) analysis, it was determined that the martensitic transformation temperature (Ms) significantly increased with the increase of the Co amount in the alloys. Also, by using Mössbauer spectroscopy, it was shown that the amount of martensite increased with the increase of Co amount and the magnetic order of the alloy changed accordingly.
{"title":"Fe-30%Ni-%2.6Mo-X%Co Alaşımlarının Martensitik Faz Dönüşümünün ve Manyetik Özelliklerinin Araştırılması","authors":"Erdem Yaşar, Osman G. Armağan, T. Kirindi, Merve Sultan AKAY AĞIR","doi":"10.19113/sdufenbed.1094481","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1094481","url":null,"abstract":"In this study, the microstructure of thermal effective martensitic phase transformation observed in the Fe-30wt.%Ni-2.6wt.%Mo-Xwt.%Co (X = 0.8, 1.8) alloy was investigated morphologically and crystallographically by using Scanning Electron Microscopy (SEM) and Transmission Electron Microscopy (TEM). In SEM studies, it was observed that the morphology of the martensite phase changed from lath and lenticular structure to massive structure with the addition of Co to the alloy. In addition to this, nano martensite formation was also observed as another effect of Co addition (figure 2c, d). Properties of lenticular martensite, electron diffraction pattern of austenite and martensite structures were given by TEM studies. According to the Differential Scanning Calorimetry (DSC) analysis, it was determined that the martensitic transformation temperature (Ms) significantly increased with the increase of the Co amount in the alloys. Also, by using Mössbauer \u0000spectroscopy, it was shown that the amount of martensite increased with the increase of Co amount and the magnetic order of the alloy changed accordingly.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571205","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1163997
Mert Mete, Petek Sındırgı, C. Sarı
Gravite anomalilerinden gömülü bir yapının derinliğini kestirmek için birçok yöntem geliştirilmiştir. Bu çalışmada, doğrusal bir bağıntı üretilerek normalleştirilmiş gravite değerlerinden yapı derinliğinin hesaplandığı bir yöntem tanıtılmıştır. Yöntem, gözlemlenen gravite verilerine uygulanabildiği gibi gravite anomali haritası üzerinde alınan profil verilerine de uygulanabilir. Özellikle, arazide ölçülen gravite verilerine kayan ortalama işleci uygulanması düzgünleştirilen verilerden küre, yatay ve düşey silindir gibi basit geometrik yapıların derinliklerinin kestirilmesinde yöntem oldukça yararlıdır. Bu yöntem, sadece kalıntılara değil, aynı zamanda kısa profil uzunluğundaki Bouguer gravite verilerine de kolaylıkla uygulanabilir. Bu çalışmada, gürültüsüz ve çeşitli oranlarda gürültülü kuramsal modellere uygulanmıştır. Gürültü başarı oranını düşürse de tatmin edici sonuçlar elde edilmiştir. Ayrıca, yöntemin geçerliliğini sınamak amacıyla, farklı araştırmacılar tarafından değerlendirilen Mobrun, Medford, Cuba ve Leona gibi dünyanın çeşitli alanlarında ölçülen gravite anomalilerinin literatürde yer alan değerlendirme sonuçları ile yöntem çözümleri karşılaştırılmıştır. Küre, yatay ve düşey silindir yapı modelleri için saptanan çözümlerin literatürde yer alan sonuçlarla uyumlu olduğu gözlenmiştir.
已经开发了许多方法来从重力异常中切割埋藏结构的深度。在这项研究中,已经确定了一种适当的关系,即根据归一化重力值计算结构的深度。该方法也可以应用于重力异常图上的剖面,也可以应用到观测到的重力数据。特别是,将简单几何结构的深度(如灰尘、床和细长数据)从改进的平均处理器减少到现场测量的重力数据是有用的。这种方法也可以很容易地应用于布格重力数据,而不仅仅是其他数据。在这项研究中,应用了无噪声和不同水平的声音调节模型。如果噪声降低了成功率,将获得令人满意的结果。此外,为了检验该方法的有效性,将世界上文字地区(如Mobrun、Medford、Cuba和Leona)测量的重力异常的评估结果与不同研究人员的结果进行了比较。Küre,yatay ve düşey silindir yapımodelleri için saptanançözümlerin literatürde yer alan sonuçlarla uyumlu olduğu gözlenmiştir。
{"title":"An Approach to Determine the Buried Structure Depth from Gravity Anomalies","authors":"Mert Mete, Petek Sındırgı, C. Sarı","doi":"10.19113/sdufenbed.1163997","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1163997","url":null,"abstract":"Gravite anomalilerinden gömülü bir yapının derinliğini kestirmek için birçok yöntem geliştirilmiştir. Bu çalışmada, doğrusal bir bağıntı üretilerek normalleştirilmiş gravite değerlerinden yapı derinliğinin hesaplandığı bir yöntem tanıtılmıştır. Yöntem, gözlemlenen gravite verilerine uygulanabildiği gibi gravite anomali haritası üzerinde alınan profil verilerine de uygulanabilir. Özellikle, arazide ölçülen gravite verilerine kayan ortalama işleci uygulanması düzgünleştirilen verilerden küre, yatay ve düşey silindir gibi basit geometrik yapıların derinliklerinin \u0000kestirilmesinde yöntem oldukça yararlıdır. Bu yöntem, sadece kalıntılara değil, aynı zamanda kısa profil uzunluğundaki Bouguer gravite verilerine de kolaylıkla uygulanabilir. Bu çalışmada, gürültüsüz ve çeşitli oranlarda gürültülü kuramsal modellere uygulanmıştır. Gürültü başarı oranını düşürse de tatmin edici sonuçlar elde edilmiştir. Ayrıca, yöntemin geçerliliğini sınamak amacıyla, farklı \u0000araştırmacılar tarafından değerlendirilen Mobrun, Medford, Cuba ve Leona gibi dünyanın çeşitli alanlarında ölçülen gravite anomalilerinin literatürde yer alan değerlendirme sonuçları ile yöntem çözümleri karşılaştırılmıştır. Küre, yatay ve düşey silindir yapı modelleri için saptanan çözümlerin literatürde yer alan sonuçlarla uyumlu olduğu gözlenmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49060841","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, Kurşun-Çinko- Bakır Flotasyon Zenginleştirme tesisinden temin edilen atık çamurda yüksek konsantrasyonda tespit edilen Zn ve Pb elementlerinin geri kazanımı hedeflenmiştir. Bu amaçla atık maden çamuru 2 M HNO3 ile liç edildikten sonra, kimyasal ve biyolojik yöntemlerle Pb ve Zn ağır metallerinin geri kazanımı araştırılmıştır. Liç çalışmaları sonucunda 2 M HNO3 ile 40 °C’de, 4 saat deney süresi sonunda Pb (%73 ) ve Zn (%37 ) ağır metallerinin etkili bir biçimde solüsyona alınabildiği tespit edilmiştir. Biyolojik geri kazanım deneylerinde 24 faktöriyel dizayna göre oluşturulan 4 farklı değişkenin (MS konsantrasyonu, pH, deney süresi ve deney sıcaklığı), 3 farklı seviyede etkisi araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, yüksek pH değerlerinde tüm elementlerin %79-100 oranında geri kazanıldığını göstermiştir. Kimyasal geri kazanım çalışmalarında, 8 M NaOH ile farklı pH değerlerinin giderime olan etkisi incelenmiş ve presipitasyon sonrasında %95 Pb ve %94 Zn geri kazanımı elde edilmiştir.
在这项研究中,Golden Chinco Baker Florence武器设施针对高浓度的木柴提供了高浓度的锌和铅元素的返回。为此,在与2M HNO3混合后,化学和生物方法研究了Pb和Zn重金属的返回。由于液体功,在4小时试验期结束时检测到2M HNO3和40°C,Pb(%73)和Zn(%37)重金属可以有效解决。在生物修复试验中,根据24因子设计,研究了4个不同的变量(MS浓度、pH、测试时间和测试温度)。结果表明,在高pH下,所有元素的回报率为79-100%。Kimyasal geri kazanımçalışmalarında,8 m NaOH ile farklıpH değerlerinin giderime olan etkisi incelenmişve presipitasyon sonrasında%95 Pb ve%94 Zn geri kazanımıelde edilmiştir。
{"title":"Liç Solüsyonundan Kimyasal ve Biyolojik Yöntemlerle Kurşun ve Çinko Ağır Metallerinin Geri Kazanımı","authors":"Ceyda Üge, Aytül Bayraktar, Melda BAŞBUĞ ÇANCI, Emine Sayilgan","doi":"10.19113/sdufenbed.1107771","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1107771","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Kurşun-Çinko- Bakır Flotasyon Zenginleştirme tesisinden temin edilen atık çamurda yüksek konsantrasyonda tespit edilen Zn ve Pb elementlerinin geri kazanımı hedeflenmiştir. Bu amaçla atık maden çamuru 2 M HNO3 ile liç edildikten sonra, kimyasal ve biyolojik yöntemlerle Pb ve Zn ağır metallerinin geri kazanımı araştırılmıştır. Liç çalışmaları sonucunda 2 M HNO3 ile 40 °C’de, 4 saat deney süresi sonunda Pb (%73 ) ve Zn (%37 ) ağır metallerinin etkili bir biçimde solüsyona alınabildiği tespit edilmiştir. Biyolojik geri kazanım deneylerinde 24 faktöriyel dizayna göre oluşturulan 4 farklı değişkenin (MS konsantrasyonu, pH, deney süresi ve deney sıcaklığı), 3 farklı seviyede etkisi araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, yüksek pH değerlerinde tüm elementlerin %79-100 oranında geri \u0000kazanıldığını göstermiştir. Kimyasal geri kazanım çalışmalarında, 8 M NaOH ile farklı pH değerlerinin giderime olan etkisi incelenmiş ve presipitasyon sonrasında %95 Pb ve %94 Zn geri kazanımı elde edilmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571576","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1147838
Hakkı Demi̇relma, Burcu YILMAZ ÇITAK, Osman Tuğay
Bu çalışmada Türkiye’de yayılış gösteren endemik Bupleurum zoharii türü anatomik olarak ilk kez incelenmiştir. Anatomik incelemeler, gövde ve yaprak enine kesitlerinin parafin yöntemi ve manuel olarak elde edilmesini kapsamaktadır. Buna ek olarak, yaprak yüzeysel kesitleri ise el ile alınmıştır. Gövde enine kesitlerinde, öz bölgesinin bulunması ile sklerenkima ve klorenkima dokularının hücre sıra sayıları, yaprak enine kesitlerinde ise mezofil dokusunun tipi ve yaprak kesitlerinin şeklinin önemli anatomik karakterler olduğu belirlenmiştir. Özellikle, gövde ve yapraklarda yer alan iletim demetlerinin hemen yakınında salgı kanalları gözlemlenmiştir. Gövde anatomik yapısında iletim demetleri ve öz bölgesi geniş yer kaplamaktadır. Stomaların mezomorfik, komşu hücrelerin sayı ve düzenlenişine göre anizositik tipte olduğu gözlemlenmiştir.
本研究首次对地方性柴胡进行解剖学研究。解剖测试包括石蜡切片法和人工处理骨头和树叶。Buna ek olarak,yaprak yüzeysel kesitleri ise el ile alınmıştır。在大多数情况下,体内sklerenkima和绿脓组织的细胞数量被定义为结构形式的中温组织的类型和形状。特别是,有报道称在洞穴和树叶附近发生了袭击事件。在核心解剖学中,交流手段及其领域是广阔的。根据相邻细胞的数量和形成情况,中形态大便已被观察为一种分化类型。
{"title":"Bupleurum zoharii (Apiaceae) Türünün Gövde ve Yaprak Anatomik Özellikleri","authors":"Hakkı Demi̇relma, Burcu YILMAZ ÇITAK, Osman Tuğay","doi":"10.19113/sdufenbed.1147838","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1147838","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Türkiye’de yayılış gösteren endemik Bupleurum zoharii türü anatomik olarak ilk kez incelenmiştir. Anatomik incelemeler, gövde ve yaprak enine kesitlerinin parafin yöntemi ve manuel olarak elde edilmesini kapsamaktadır. Buna ek olarak, yaprak yüzeysel kesitleri ise el ile alınmıştır. Gövde enine kesitlerinde, öz bölgesinin bulunması ile sklerenkima ve klorenkima dokularının hücre sıra sayıları, yaprak enine kesitlerinde ise mezofil dokusunun tipi ve yaprak kesitlerinin şeklinin önemli anatomik karakterler olduğu belirlenmiştir. Özellikle, gövde ve yapraklarda yer alan iletim demetlerinin hemen yakınında salgı kanalları gözlemlenmiştir. Gövde anatomik yapısında iletim demetleri ve öz bölgesi geniş yer kaplamaktadır. Stomaların mezomorfik, komşu hücrelerin sayı ve düzenlenişine göre anizositik tipte olduğu gözlemlenmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571930","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1154957
Adnan Akman, Y. Akyildiz, R. Yamanoğlu
Dual phase (DP) steels are rapidly becoming more and more popular for automotive applications. They offer a weight reduction with a combination of energy absorption for crash zones. Rails, reinforcements, back panels, cross members, and pillars can be given as application examples. DP steels microstructure consists of a soft ferrite matrix with hard martensite islands. The hard martensite islands provide strength while the ductile ferrite provides formability. The strength level of DP steel is related to the amount of martensite in the microstructure, and the martensite amount can be arranged via intercritical annealing. In this work, thermodynamic analysis of St52 steel was carried out with Thermo-Calc software. A1 and A3 temperatures were determined by calculating the temperature-dependent phase fractions. Intercritical annealing temperatures were determined according to the calculated critical temperatures (A1 and A3). The intercritical annealing process was modelled by using Simheat NxT software. In this modelling and simulation work, the effect of intercritical annealing temperature on the final microstructure and hardness of DP steel was investigated.
{"title":"Effect of Intercritical Annealing on the Properties of Dual Phase Steel via Finite Element Method","authors":"Adnan Akman, Y. Akyildiz, R. Yamanoğlu","doi":"10.19113/sdufenbed.1154957","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1154957","url":null,"abstract":"Dual phase (DP) steels are rapidly becoming more and more popular for automotive applications. They offer a weight reduction with a combination of energy absorption for crash zones. Rails, reinforcements, back panels, cross members, and pillars can be given as application examples. DP steels microstructure consists of a soft ferrite matrix with hard martensite islands. The hard martensite islands provide strength while the ductile ferrite provides formability. The strength level of DP steel is related to the amount of martensite in the microstructure, and the martensite amount can be arranged via intercritical annealing. In this work, thermodynamic analysis of St52 steel was carried out with Thermo-Calc software. A1 and A3 temperatures were determined by calculating the temperature-dependent phase fractions. Intercritical annealing temperatures were determined according to the calculated critical temperatures (A1 and A3). The intercritical annealing process was modelled by using Simheat NxT software. In this modelling and simulation work, the effect of intercritical annealing temperature on the final microstructure and hardness of DP steel was investigated.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49641922","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Acetylcholinesterase (AChE; EC 3.1.1.7) is a group of enzymes that catalyzes the hydrolysis of the neurotransmitter acetylcholine (ACh) into choline and acetate. AChE inhibition is commonly utilized as a biomarker for pesticides. In membrane based AChE biosensors the enzyme immobilization onto an electrode surface is of prime importance. In previous studies, conducting polymers-based supports have been used for the immobilization of AChE. In this study, a novel immobilization platform was developed. The simultaneous polymerization of pyrrole and functional thiol/ene monomers was performed to prepare conductive thermosets. AchE was covalently immobilized onto the membranes through the epoxy functional groups. After the immobilization process, the optimal temperature increased to 50 °C, displaying a better thermal stability and the optimum pH was elevated to 8.5. The activity of the immobilized enzyme was tested in the presence of several metals, and it was found that Cu2+ ions caused a noticable inhibition. After 10 cycles, the immobilized enzyme retained 51% of its original activity. In accordance with our results; the durability and the stability of the immobilized enzyme were improved. In future studies, the method applied here can be used in the design of an AchE biosensor.
{"title":"Asetilkolinesterazın Pirol İçeren Fotokürlenmiş Termosetlere İmmobilizasyonu","authors":"Khadija KHALED ALI, Serap Gürbüzdemi̇r, Emrah Çakmakçi, Ayşe Ogan","doi":"10.19113/sdufenbed.1149256","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1149256","url":null,"abstract":"Acetylcholinesterase (AChE; EC 3.1.1.7) is a group of enzymes that catalyzes the hydrolysis of the neurotransmitter acetylcholine (ACh) into choline and acetate. AChE inhibition is commonly utilized as a biomarker for pesticides. In membrane based AChE biosensors the enzyme immobilization onto an electrode surface is of prime importance. In previous studies, conducting polymers-based supports have been used for the immobilization of AChE. In this study, a novel immobilization platform was developed. The simultaneous polymerization of pyrrole and functional thiol/ene monomers was performed to prepare conductive thermosets. AchE was covalently immobilized onto the membranes through the epoxy functional groups. After the immobilization process, the optimal temperature increased to 50 °C, displaying a better thermal stability and the optimum pH was elevated to 8.5. The activity of the immobilized enzyme was tested in the presence of several metals, and it was found that Cu2+ ions caused a noticable inhibition. After 10 cycles, the immobilized enzyme retained 51% of its original activity. In accordance with our results; the durability and the stability of the immobilized enzyme were improved. In future studies, the method applied here can be used in the design of an AchE biosensor.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67572105","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1059761
Asuman Günay Yılmaz, E. Gedi̇kli̇
Covid-19 gibi virüslerin ciddi solunum yolu hastalıklarına neden olması, yüz maskelerinin kullanımını önemli hale getirmiştir. Bu nedenle yüzden kişi doğrulama ve tanıma yapan sistemlerin maskeli yüzler üzerinde de çalışabilmesi beklenmektedir. Yüz tanıma sistemleri için oluşturulan veri setlerinde maskeli yüzler olmamakla birlikte günümüzde farklı model ve desenlerde maskeler kullanılabilmektedir. Bunlar yüz tanıma sistemlerinin başarısını düşürmektedir. Bu çalışmada öncelikle maskeli yüz veri seti üretmek için mevcut yüz veri setlerine farklı tipteki maskelerin giydirilmesine çalışılmıştır. Morfleme tekniği kullanılarak yüzün pozisyonlarına uygun olarak doğala yakın otomatik giydirme işlemi gerçekleştirilmiştir. Daha sonra maskeli/maskesiz yüzlerin tanınması için derin öğrenmeye dayalı bir model geliştirilmiş ve otomatik maske giydirme tekniği ile oluşturulan veri seti denenmiştir. CASIA-WebFace ve LFW (Labeled Faces in the Wild) veri setleri kullanılarak gerçekleştirilen deneylerde %96.5’in üzerinde maskeli yüz tanıma başarımı elde edilmiştir.
新冠肺炎gibi virüslerin ciddi solunum yolu hastalıklarına neden olması,yüz maskelerinin kullanımınıönemli hale getermištir。这就是为什么人们希望在验证和识别自己的系统中使用蒙面。如今,面部识别系统的数据集(而非蒙面)可以用于不同的模型和设计。这些就是面部识别系统的成功。首先,尝试将蒙面数据集佩戴不同类型的口罩来生成蒙面数据集合。使用吗啡技术,根据面部位置进行了一种更接近自然的自动服装制作过程。后来,开发了一个基于深度学习的模型来识别无口罩/无口罩的人脸,并使用自动掩蔽技术创建了数据集。CASIA WebFace和LFW(Labeled Faces in the Wild)数据集已成功识别了96.5%以上的面具实验。
{"title":"Mask Fitting on Face Images Based on Morphing and Masked Face Recognition","authors":"Asuman Günay Yılmaz, E. Gedi̇kli̇","doi":"10.19113/sdufenbed.1059761","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1059761","url":null,"abstract":"Covid-19 gibi virüslerin ciddi solunum yolu hastalıklarına neden olması, yüz maskelerinin kullanımını önemli hale getirmiştir. Bu nedenle yüzden kişi doğrulama ve tanıma yapan sistemlerin maskeli yüzler üzerinde de çalışabilmesi beklenmektedir. Yüz tanıma sistemleri için oluşturulan veri setlerinde maskeli yüzler olmamakla birlikte günümüzde farklı model ve desenlerde maskeler kullanılabilmektedir. Bunlar yüz tanıma sistemlerinin başarısını düşürmektedir. Bu çalışmada öncelikle maskeli yüz veri seti üretmek için mevcut yüz veri setlerine farklı tipteki maskelerin giydirilmesine çalışılmıştır. Morfleme tekniği kullanılarak yüzün pozisyonlarına uygun olarak doğala yakın otomatik giydirme işlemi gerçekleştirilmiştir. Daha sonra maskeli/maskesiz yüzlerin tanınması için derin \u0000öğrenmeye dayalı bir model geliştirilmiş ve otomatik maske giydirme tekniği ile oluşturulan veri seti denenmiştir. CASIA-WebFace ve LFW (Labeled Faces in the Wild) veri setleri kullanılarak gerçekleştirilen deneylerde %96.5’in üzerinde maskeli yüz tanıma başarımı elde edilmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67570388","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1164720
Şakir Altinsoy, Noor Saleh, Sevilay Özer
Amputees face several gait deficits due to their mechanically passive prostheses' lack of control and power. Of crucial importance among these deficits are those related to balance, as falls and a fear of falling can cause an avoidance of activity that leads to further debilitation. A transfemoral an artificial limb replaces a missing leg above the knee. A transfemoral prosthesis consists of a socket, knee, shank, foot, and mechanism for the suspension. The current 3D neuromuscular model of a healthy person in this study is adjusted to depict a transfemoral amputee with a 3R60. The model is simulated by Matlab 2019b Simulink program with a walking speed of 0.9 m/s and 1.2 m/s. The model's performance is assessed by comparing the distinctions between the healthy model and the amputee to the literature results. The amputee gait simulated is in keeping with the literature, particularly at speeds of 1.2 m/s. The oscillations of the model in the coronal plane are 0.9 m/s, indicating that balance is difficult to maintain. A case study was also conducted with a gyroscope control moment in the prosthetic shank on fall prevention. The gyroscope control moment enhances flexing the knee and extending it to prevent a drop. The step was more balanced with the extra control time whirligig at 1.2 m/s.
{"title":"Yeni Diz Protezleri Geliştirmede Dinamik Yönlendirme (FD) Simülasyonunun Rolü","authors":"Şakir Altinsoy, Noor Saleh, Sevilay Özer","doi":"10.19113/sdufenbed.1164720","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1164720","url":null,"abstract":"Amputees face several gait deficits due to their mechanically passive prostheses' lack of control and power. Of crucial importance among these deficits are those related to balance, as falls and a fear of falling can cause an avoidance of activity that leads to further debilitation. A transfemoral an artificial limb replaces a missing leg above the knee. A transfemoral prosthesis consists of a socket, knee, shank, foot, and mechanism for the suspension. The current 3D neuromuscular model of a healthy person in this study is adjusted to depict a transfemoral amputee with a 3R60. The model is simulated by Matlab 2019b Simulink program with a walking speed of 0.9 m/s and 1.2 m/s. The model's performance is assessed by comparing the distinctions between the healthy model and the amputee to the literature results. The amputee gait simulated is in keeping with the literature, particularly at speeds of 1.2 m/s. The oscillations of the model in the coronal plane are 0.9 m/s, indicating that balance is difficult to maintain. A case study was also conducted with a gyroscope control moment in the prosthetic shank on fall prevention. The gyroscope control moment enhances flexing the knee and extending it to prevent a drop. The step was more balanced with the extra control time whirligig at 1.2 m/s.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571963","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1183285
Mehmet Emre Tanrikulu, İlkay Konçe, Ebru Çubuk Demiralay
Ters faz sıvı kromatografi (RPLC) yöntemi asidik ve bazik fonksiyonel grup içeren bileşiklerin iyonlaşma/protonasyon (pKa) sabitlerinin tayini için tercih edilmektedir. pKa değeri, ilaçların absorpsiyon, dağılım, metabolizma, atılım, toksitite (ADMET) özelliklerini tahmin etmeye yarayan önemli bir parametredir. Sunulan bu çalışmada, pravastatinin su-asetonitril ikili karışımında pKa değerinin tayini için RPLC metot geliştirilmiş ve asetonitrilin mobil fazdaki miktarının değişimiyle pravastatinin kromatografik davranışı da belirlenmiştir. Çalışma Nücleosil C4 (250×4,6 mm, 5 µm) kolonda, 37°C’de ve 1 mL/dakika sabit akış hızında gerçekleştirilmiştir. Elde edilen alıkonma verileriyle doğrusal olmayan model kullanılarak bileşiğin pKa değeri belirlenmiştir. Hidrofilik özellikte olan pravastatinin su ortamındaki pKa değeri farklı organik modifiyer-su karışımlarında tayin edilen mobil faz pKa değerleri ve asetonitrilin makroskopik sabitleri (mol kesri, dielektrik sabiti, vs.), çözücü-çözünen arasındaki spesifik solvasyon etkileşim parametreleri kullanılarak hesaplanmıştır. Hesaplanan bu önemli fizikokimyasal parametrenin literatür verileriyle uyumlu olduğu görülmüştür.
对于含有某些官能团的化合物的配位/质子化(pKa)约束,应选择第三相液相色谱(RPLC)方法。pKa值是评估药物吸收、分布、代谢、释放、毒性(ADMET)特性的重要参数。在本研究中,已经开发了适用于pKa值范围的RPLC方法,并且通过改变无菌流动相的量来确定普伐他汀的色谱行为。操作在N4柱(250×4.6 m m,5µm)中以37°C和1 mL/分钟的固定流速进行。Elde edilen alıkonma verileriyle doğrusal olmayan模型kullanılarak bileşiğin pKa değeri belillenmiştir。使用不同的有机改性剂-水混合物、流动相pKa值和宏观的asetonitre化合物(摩尔分数、介电稳定性等)、溶液之间的特定求解相互作用参数,计算普伐他汀在水生理学性质中的pKa数值。据估计,这一重要的物理参数与文献数据是一致的。
{"title":"Determination of Ionization Constant Value of Pravastatin in Water and Water-Acetonitrile Binary Mixtures by RPLC Method","authors":"Mehmet Emre Tanrikulu, İlkay Konçe, Ebru Çubuk Demiralay","doi":"10.19113/sdufenbed.1183285","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1183285","url":null,"abstract":"Ters faz sıvı kromatografi (RPLC) yöntemi asidik ve bazik fonksiyonel grup içeren bileşiklerin iyonlaşma/protonasyon (pKa) sabitlerinin tayini için tercih edilmektedir. pKa değeri, ilaçların absorpsiyon, dağılım, metabolizma, atılım, toksitite (ADMET) özelliklerini tahmin etmeye yarayan önemli bir parametredir. Sunulan bu çalışmada, pravastatinin su-asetonitril ikili karışımında pKa değerinin tayini için RPLC metot geliştirilmiş ve asetonitrilin mobil fazdaki miktarının değişimiyle pravastatinin kromatografik davranışı da belirlenmiştir. Çalışma Nücleosil C4 (250×4,6 mm, 5 µm) kolonda, 37°C’de ve 1 mL/dakika sabit akış hızında gerçekleştirilmiştir. Elde edilen alıkonma verileriyle doğrusal olmayan model kullanılarak bileşiğin pKa değeri belirlenmiştir. Hidrofilik özellikte olan pravastatinin su ortamındaki pKa değeri farklı organik modifiyer-su karışımlarında tayin edilen mobil faz pKa değerleri ve asetonitrilin makroskopik sabitleri (mol kesri, dielektrik sabiti, vs.), çözücü-çözünen arasındaki spesifik solvasyon etkileşim parametreleri kullanılarak hesaplanmıştır. Hesaplanan bu önemli fizikokimyasal parametrenin literatür verileriyle uyumlu olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49057416","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1087044
Ayse Yavas, E. Küçüköner
Süt bileşiminde bulunan proteinler, yağlar, laktoz, vitaminler ve mineral maddeler ile en temel besin kaynaklarından biridir. Özellikle çocukların beslenmesinde, içeriğinde bulunan ve fizyolojik olarak önemli olan enzimler, büyüme hormonları, enzim inhibitörleri ve anti bakteriyel ajanlardan dolayı elzemdir. Fakat süt yararlı ve elzem bileşenleri içerirken aynı zamanda sağlığımızı tehdit edici Okratoksin A (OTA) gibi toksin maddelerini taşıyabilmektedir. Bu çalışmada Isparta ilinden iki farklı mevsimde toplanan çiğ, pastörize ve UHT sütlerde okratoksin A miktarı belirlenmiştir. Bulunan değerlere mevsim etkisi araştırılmıştır. Ağustos 2020 ve Mart 2021 aylarında iki farklı dönemde Isparta pazarlarında satılan 18 çiğ süt, marketlerden toplanan 18 pastörize süt ve 28 UHT süt örneği olmak üzere toplam 64 adet süt örneği incelenmiştir. OTA miktarlarının süt cinsine ve mevsime göre bulunan değerleri; çiğ süt yaz ortalaması 0,06± 0,004 ppb ve kış ortalaması 0,14±0,005 ppb; pastörize süt OTA yaz ortalaması 0,07± 0,002 ppb, kış ortalaması 0,21± 0,011 ppb; UHT süt yaz ve kış ortalamaları sırası ile 0,06± 0,003 ppb ve 0,18± 0,06 ppb bulunmuştur. Tüm süt örneklerinde OTA tespit edilmiştir. Süt türlerine ait OTA miktarlarının kış ortalamaları, yaz ortalamalarına göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p<0,05).
{"title":"Detemination of Ochratoxin A Amounts of Raw, Pasteurized and UHT Milk Samples Collected in Isparta","authors":"Ayse Yavas, E. Küçüköner","doi":"10.19113/sdufenbed.1087044","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1087044","url":null,"abstract":"Süt bileşiminde bulunan proteinler, yağlar, laktoz, vitaminler ve mineral maddeler ile en temel besin kaynaklarından biridir. Özellikle çocukların beslenmesinde, içeriğinde bulunan ve fizyolojik olarak önemli olan enzimler, büyüme hormonları, enzim inhibitörleri ve anti bakteriyel ajanlardan dolayı elzemdir. Fakat süt yararlı ve elzem bileşenleri içerirken aynı zamanda sağlığımızı tehdit edici Okratoksin A (OTA) gibi toksin maddelerini taşıyabilmektedir. Bu çalışmada Isparta ilinden iki farklı mevsimde toplanan çiğ, pastörize ve UHT sütlerde okratoksin A miktarı belirlenmiştir. Bulunan değerlere mevsim etkisi araştırılmıştır. Ağustos 2020 ve Mart 2021 aylarında iki farklı dönemde Isparta pazarlarında satılan 18 çiğ süt, marketlerden toplanan 18 pastörize süt ve 28 UHT süt örneği olmak üzere toplam 64 adet süt örneği incelenmiştir. OTA miktarlarının süt cinsine ve mevsime göre bulunan değerleri; çiğ süt yaz ortalaması 0,06± 0,004 ppb ve kış ortalaması 0,14±0,005 ppb; pastörize süt OTA yaz ortalaması 0,07± 0,002 ppb, kış ortalaması 0,21± 0,011 ppb; UHT süt yaz ve kış ortalamaları sırası ile 0,06± 0,003 ppb ve 0,18± 0,06 ppb bulunmuştur. Tüm süt örneklerinde OTA \u0000tespit edilmiştir. Süt türlerine ait OTA miktarlarının kış ortalamaları, yaz ortalamalarına göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p<0,05).","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47653677","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}