Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1054329
Tuğba Özbucak, Gülaycan POLAT KESKİN
Bu çalışmada Ordu ili ve doğusunda yükseklik (0 m, 450 m, 750 m) ve yağış gradiyentine (Ordu, Trabzon, Rize) bağlı olarak belirlenen örnek parsellerden iki yıllık periyotta genç, olgun ve senesens dönemde toplanan Laurocerasus officinalis M. Roem taksonuna ait yaprak örneklerinde spesifik yaprak alanı (SLA) ve ağırlığı (LMA) değerleri incelenmiştir. Yükseklik gradientine bağlı olarak SLA ve LMA için yapılan üç-yönlü varyans analizi sonucunda yıl-dönem ikili interaksiyonu ve bölge faktörü istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. SLA için yapılan Tukey testine göre, 0 m ve 750 m lokaliteleri arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir. 2019 yılında genç ve olgun dönemlerde, 2020’de ise her üç dönem arasında istatistiki olarak önemli farklılıklar bulunmuştur. LMA’nın Tukey testine göre, 0 m lokalitesinin istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir. 2019 yılında genç dönemin, 2020’de ise her üç dönem arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu bulunmuştur. Yağış gradientine bağlı olarak SLA ve LMA için yapılan üç-yönlü varyans analizi sonucuna göre yıl-dönem ikili interaksiyonu istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Bununla beraber, SLA ve LMA’nın Tukey testi sonuçlarına göre, 2019 yılında genç dönemin, 2020’de ise her üç dönem arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu tespit edilmiştir.
在这项研究的过程中,根据Laurocerasus官员m.Roem的工厂驾驶室(SLA)和田地重量(LMA),军队和东部的数字是根据两年的parsels期间的高度(0米、450米、750米)和降雨量精度(陆军、特拉布宗、里泽)估计的,这些parsels是在两年的年龄和年龄期间组装的。作为SLA和LMA三元变化分析的结果,年度双重交互作用和区域因素具有统计学意义。根据SLA的Tukey检验,0m和750m之间的差异在统计学上被认为是重要的。2019年,与2020年相比,年轻人和老年人之间存在统计差异。根据LMA的Tukey检验,0m的位置在统计学上很重要。2019年,青年时代被认为是2020年三个年龄段差异的重要统计数据。基于降雨梯度对SLA和LMA进行三元变化分析,结果表明,年度双重相互作用具有统计学意义。Bununla beraber,SLA ve LMA'nın Tukey testi sonuçlarına göre,2019年yılında gençdönemin,2020年,她是一位名叫Ulçdónem arasındaki farkın的艺术家。
{"title":"Laurocerasus officinalis M. Roem Taksonunda Yükseklik ve Yağış Gradiyenti Boyunca Bazı Yaprak Özelliklerinin İncelenmesi","authors":"Tuğba Özbucak, Gülaycan POLAT KESKİN","doi":"10.19113/sdufenbed.1054329","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1054329","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Ordu ili ve doğusunda yükseklik (0 m, 450 m, 750 m) ve yağış gradiyentine (Ordu, Trabzon, Rize) bağlı olarak belirlenen örnek parsellerden iki yıllık periyotta genç, olgun ve senesens dönemde toplanan Laurocerasus officinalis M. Roem taksonuna ait yaprak örneklerinde spesifik yaprak alanı (SLA) ve ağırlığı (LMA) değerleri incelenmiştir. Yükseklik gradientine bağlı olarak SLA ve LMA için yapılan üç-yönlü varyans analizi sonucunda yıl-dönem ikili interaksiyonu ve bölge faktörü istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. SLA için yapılan Tukey testine göre, 0 m ve 750 m lokaliteleri arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir. 2019 yılında genç ve olgun dönemlerde, 2020’de ise her üç dönem arasında istatistiki olarak önemli farklılıklar bulunmuştur. LMA’nın Tukey testine göre, 0 m lokalitesinin istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir. 2019 yılında genç dönemin, 2020’de ise her üç dönem arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu bulunmuştur. Yağış gradientine bağlı olarak SLA ve LMA için yapılan üç-yönlü varyans analizi sonucuna göre yıl-dönem ikili interaksiyonu istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Bununla beraber, SLA ve LMA’nın Tukey testi sonuçlarına göre, 2019 yılında genç dönemin, 2020’de ise her üç dönem arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67569858","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1072365
Kemal Muhammet Erten, S. Terzi, H. Akbulut
Materials recycled with foam bitumen are promising materials for pavements economically and environmentally. However, there are different opinions in the literature about how these materials are positioned in the pavement. It is clear that their performances will not be suitable for the wearing course, but that they are used for the plant mixture base course because they contain bitumen, and that these materials will be neglected in the evaluation of these materials. In the study, 4 different foam bituminous mixes prepared with a recycled pavement material and a standard bituminous base course mix were compared in terms of the resilient modulus obtained from the uniaxial indirect tensile resilient modulus test. Gradation is the same for three of the mixtures, two of them use cement as a mineral binder, but 70/100 grade bitumen in one of these two productions and 50/70 grade bitumen in the other. In the third mixture, 70/100 grade bitumen and hydrated lime (HL)+fly ash (FA) were used. In the final mixture, 70/100 grade bitumen and cement were used as mineral binders, but gradation was changed. In addition, permanent deformation control for the final production was carried out with a triaxial cyclic compression test. It was concluded that all these variables affect the results, but the resilience modulus values obtained for all were quite close to those obtained from the bituminous base sample. Considering that the foamed bituminous mixtures will be thicker than the bituminous base course in practice, it is considered structurally appropriate to use this layer instead of the bituminous base course.
{"title":"Investigation of the Usability of Foamed Bituminous Mixtures as Bituminous Base Course","authors":"Kemal Muhammet Erten, S. Terzi, H. Akbulut","doi":"10.19113/sdufenbed.1072365","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1072365","url":null,"abstract":"Materials recycled with foam bitumen are promising materials for pavements economically and environmentally. However, there are different opinions in the literature about how these materials are positioned in the pavement. It is clear that their performances will not be suitable for the wearing course, but that they are used for the plant mixture base course because they contain bitumen, and that these materials will be neglected in the evaluation of these materials. In the study, 4 different foam bituminous mixes prepared with a recycled pavement material and a standard bituminous base course mix were compared in terms of the resilient modulus obtained from the uniaxial indirect tensile resilient modulus test. Gradation is the same for three of the mixtures, two of them use cement as a mineral binder, but 70/100 grade bitumen in one of these two productions and 50/70 grade bitumen in the other. In the third mixture, 70/100 grade bitumen and hydrated lime (HL)+fly ash (FA) were used. In the final mixture, 70/100 grade bitumen and cement were used as mineral binders, but gradation was changed. In addition, permanent deformation control for the final production was carried out with a triaxial cyclic compression test. It was concluded that all these variables affect the results, but the resilience modulus values obtained for all were quite close to those obtained from the bituminous base sample. Considering that the foamed bituminous mixtures will be thicker than the bituminous base course in practice, it is considered structurally appropriate to use this layer instead of the bituminous base course.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571246","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1121320
Kübra Gürsoy, Meral Ebegi̇l, Y. Özdemir, Fikri Gökpinar
Yığına ilişkin bir çıkarsama yapabilmek için genellikle yığın parametrelerinin sapmasız tahmin edicileri kullanılır. Sapmasız tahmin edicilerin büyük varyansa sahip olmaları durumunda, shrinkage tahmin edicileri gibi sapmalı tahmin ediciler tercih edilebilir. Bu çalışmada, normal dağılımın konum parametresi için shrinkage tahmin edicileri, sıralı küme örneklemesi ve medyan sıralı küme örneklemesi kullanılarak elde edilmiştir. Ayrıca sıralı küme örneklemesi ve medyan sıralı küme örneklemesi altında elde edilen shrinkage tahmin edicilerinin ortalama hata kareleri teorik olarak elde edilmiştir. Önerilen tahmin edicilerin etkinliklerini incelemek amacıyla farklı durumlar altında Monte Carlo simülasyon çalışması ile ortalama hata kareleri hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, medyan sıralı küme örneklemesi kullanılarak elde edilen shrinkage tahmin edicilerinin sıralı küme örneklemesi ve basit tesadüfi örnekleme altında elde edilen shrinkage tahmin edicilerinden daha etkin olduğu gözlemlenmiştir.
{"title":"Medyan Sıralı Küme Örneklemesinde Normal Dağılımın Konum Parametresi İçin Shrinkage Tahmin Edicileri","authors":"Kübra Gürsoy, Meral Ebegi̇l, Y. Özdemir, Fikri Gökpinar","doi":"10.19113/sdufenbed.1121320","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1121320","url":null,"abstract":"Yığına ilişkin bir çıkarsama yapabilmek için genellikle yığın parametrelerinin sapmasız tahmin edicileri kullanılır. Sapmasız tahmin edicilerin büyük varyansa sahip olmaları durumunda, shrinkage tahmin edicileri gibi sapmalı tahmin ediciler tercih edilebilir. Bu çalışmada, normal dağılımın konum parametresi için shrinkage tahmin edicileri, sıralı küme örneklemesi ve medyan sıralı küme örneklemesi kullanılarak elde edilmiştir. Ayrıca sıralı küme örneklemesi ve medyan sıralı küme örneklemesi altında elde edilen shrinkage tahmin edicilerinin ortalama hata kareleri teorik olarak elde edilmiştir. Önerilen tahmin edicilerin etkinliklerini incelemek amacıyla farklı durumlar altında Monte Carlo simülasyon çalışması ile ortalama hata kareleri hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, medyan sıralı küme örneklemesi kullanılarak elde edilen shrinkage tahmin edicilerinin sıralı küme örneklemesi ve basit tesadüfi örnekleme altında elde edilen shrinkage tahmin edicilerinden daha etkin olduğu gözlemlenmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571448","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1126132
A. Ata, A. Tanriverdi, Ümit Yildiko, I. Cakmak
Flavonoids are polyphenolic plant secondary metabolites with biological properties including Alzheimer's disease (AD) inhibition activities. Numerous studies have been conducted on naturally occurring flavonoids modified to obtain effective drugs for the management of AD. In this study, DFT/B3PW91, TD-DFT/B3LYP methods of target molecule hispidulin 4′,5,7-Trihydroxy-6-Methoxyflavone (THMF) and LANL2DZ (d,p), 6-311G (d,p) basic HOMO-LUMO energy calculations, optimized molecular geometry, molecular electrostatic potential surface (MEPS), non-linear optics (NLO), charge transfer within the molecule and mulliken atomic charges structure were determined and the results were displayed. Moreover the identification of the mechanism of action of the tested compound based on the structure-activity relationship with the molecular docking process is to provide important information to be considered for further research, and thus to design new, more efficient and selective systems.
{"title":"A Heterocyclic Compound Hispidulin: Theoretical Investigation by DFT/TD-DFT Methods and Molecular Docking Studies","authors":"A. Ata, A. Tanriverdi, Ümit Yildiko, I. Cakmak","doi":"10.19113/sdufenbed.1126132","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1126132","url":null,"abstract":"Flavonoids are polyphenolic plant secondary metabolites with biological properties including Alzheimer's disease (AD) inhibition activities. Numerous studies have been conducted on naturally occurring flavonoids modified to obtain effective drugs for the management of AD. In this study, DFT/B3PW91, TD-DFT/B3LYP methods of target molecule hispidulin 4′,5,7-Trihydroxy-6-Methoxyflavone (THMF) and LANL2DZ (d,p), 6-311G (d,p) basic HOMO-LUMO energy calculations, optimized molecular geometry, molecular electrostatic potential surface (MEPS), non-linear optics (NLO), charge transfer within the molecule and mulliken atomic charges structure were determined and the results were displayed. Moreover the identification of the mechanism of action of the tested compound based on the structure-activity relationship with the molecular docking process is to provide important information to be considered for further research, and thus to design new, more efficient and selective systems.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571663","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1106841
Ruşen Ergün, Havva Özyilmaz
Toplumsal değerler geleneksel mimarinin şekillenmesindeki en önemli sürdürülebilirlik kriterlerindendir. Mahremiyet olgusu ise ortak toplumsal değerlerin başında gelmektedir. Bu çalışmanın amacı farklı fiziksel ve ekonomik özelliklere sahip Erzurum ve Diyarbakır geleneksel evlerinin tasarımlarında mahremiyet kavramının etkisini karşılaştırmalı olarak analiz etmektir. Analizler başta mekân dizimi (space syntax) olmak üzere literatür taraması ve alan çalışması temelinde gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçlarında, iklimin etkisiyle Diyarbakır evlerine kıyasla Erzurum evlerinin çok daha içe dönük olduğu belirlenmiştir. Bunun gibi tasarımsal birçok önemli farklılıklar olmasına rağmen mahremiyet kavramının bina tasarımlarını benzer şekillerde etkilediği mahremiyetleşme katmanlarının benzer olduğu belirlenmiştir. Bu katmanlaşmanın her iki kentin evlerinde de genel olarak avludan odaya doğru olduğu tespit edilmiştir.Bu çalışma, iki bölgedeki fiziksel çevre ve ekonomik özelliklerin birbirinden ne kadar farklı olursa olsun toplumların ortak sosyokültürel değerlerinin geleneksel binaların tasarım mantığını benzer şekilde etkilediğini ortaya çıkarmıştır. Bu durum sosyokültürel özelliklerin geleneksel bina tasarımında etkisini göstermektedir.
{"title":"Mahremiyet Kavramının Geleneksel Bina Tasarımına Etkisinin Karşılaştırılması: Diyarbakır ve Erzurum Konutları","authors":"Ruşen Ergün, Havva Özyilmaz","doi":"10.19113/sdufenbed.1106841","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1106841","url":null,"abstract":"Toplumsal değerler geleneksel mimarinin şekillenmesindeki en önemli sürdürülebilirlik kriterlerindendir. Mahremiyet olgusu ise ortak toplumsal değerlerin başında gelmektedir. Bu çalışmanın amacı farklı fiziksel ve ekonomik özelliklere sahip Erzurum ve Diyarbakır geleneksel evlerinin tasarımlarında mahremiyet kavramının etkisini karşılaştırmalı olarak analiz etmektir. Analizler başta mekân dizimi (space syntax) olmak üzere literatür taraması ve alan çalışması temelinde gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçlarında, iklimin etkisiyle Diyarbakır evlerine kıyasla Erzurum evlerinin çok daha içe dönük olduğu belirlenmiştir. Bunun gibi tasarımsal birçok önemli farklılıklar olmasına rağmen mahremiyet kavramının bina tasarımlarını benzer şekillerde etkilediği mahremiyetleşme katmanlarının benzer olduğu belirlenmiştir. Bu katmanlaşmanın her iki kentin evlerinde de genel olarak avludan odaya doğru olduğu tespit edilmiştir.Bu çalışma, iki bölgedeki fiziksel çevre ve ekonomik özelliklerin birbirinden ne kadar farklı olursa olsun toplumların ortak sosyokültürel değerlerinin geleneksel binaların tasarım mantığını benzer şekilde etkilediğini ortaya çıkarmıştır. Bu durum sosyokültürel özelliklerin geleneksel bina tasarımında etkisini göstermektedir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571501","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1057277
Nuran Yildizbakan, A. Atakan, Hülya Özgönen Özkaya
Surveys were carried out in garlic cultivation areas of Gaziantep province in April 2018 and April 2019 to determine the prevalence of fungal diseases of garlic. After the isolation process was conducted according to routine mycological methods, fungi were identified according to their cultural and morphological characteristics. Fungi belonging to genera of Fusarium, Rhizoctonia, Macrophomina and Puccinia were determined in garlic production areas. The most prevalent genus among all fungi was determined as the Fusarium isolated from all areas. The rust disease caused by Puccinia porri has not been detected in the Islahiye district and its prevalence in other areas varies between 5,1-18 %.
{"title":"Prevalence of Fungal Disease Agents in Garlic Growing Areas of Gaziantep Province","authors":"Nuran Yildizbakan, A. Atakan, Hülya Özgönen Özkaya","doi":"10.19113/sdufenbed.1057277","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1057277","url":null,"abstract":"Surveys were carried out in garlic cultivation areas of Gaziantep province in April 2018 and April 2019 to determine the prevalence of fungal diseases of garlic. After the isolation process was conducted according to routine mycological methods, fungi were identified according to their cultural and morphological characteristics. Fungi belonging to genera of Fusarium, Rhizoctonia, Macrophomina and Puccinia were determined in garlic production areas. The most prevalent genus among all fungi was determined as the Fusarium isolated from all areas. The rust disease caused by Puccinia porri has not been detected in the Islahiye district and its prevalence in other areas varies between 5,1-18 %.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67570057","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1038407
Emine Saka Akin, Alperen Erdoğan
Arkeolojik alanlarda belgeleme çalışmaları son yıllarda kullanılan yeni teknikler sayesinde daha kolay, hassas, ekonomik ve kısa sürede yapılmaktadır. Bu çalışmada bu tekniklerden İnsansız Hava Araçları (İHA) Fotogrametrisinin arkeolojik alanlarda belgeleme çalışmalarında kullanılmasının Yersel Lazer Tarama (YLT) tekniğine göre avantajlarının tartışılması amaçlanmıştır. Yozgat İli, Sarıkaya İlçe merkezinde bulunan ve M.S. 1. Yüzyıla dayandırılan Sarıkaya Roma Hamamı çalışmada örnek alan seçilmiştir. İHA ile belgelemeye yönelik kazı alanında uçuş öncesinde araziye Yer Kontrol Noktaları (YKN) işaretlenmiş ve GPS (Global Positioning System) ile koordinatlandırılmıştır. İHA ile elde edilen görüntüler ile çalışma alanının ortofotosu ve nokta bulutu verileri Structure From Motion (SFM) tekniği ile üretilerek Sarıkaya Roma Hamamı’nın Üç Boyutlu (3B) modeli yaklaşık 4 cm. hassasiyetinde üretilmiştir. Bu veriler aynı alanda daha önce YLT tekniği ile yapılan verilerle karşılaştırılmış ve birbirleri ile benzer hassasiyete ulaştığı görülmüştür. Sonuç olarak İHA Fotogrametri tekniğinin arkeolojik alana zarar vermeden kullanılabilmesi, kısa zaman, az uzman gerektirmesi ve daha ekonomik olması YLT tekniğine göre avantajlı yönleridir. Zengin bir kültürel mirasa sahip Türkiye’de pek çok eserin ivedilikle belgelenmesinde İHA Fotogrametri tekniği büyük katkı sağlayacaktır.
通过近年来使用的新技术,考古领域的证据变得更加容易、敏感、经济和短期。Buçalışmada Bu tekniklerdenınsansız Hava Araçları。Yozgat Ili,Red和M.S.1位于爱尔兰市中心。以世纪为基础的红十字会被选为罗马人哈马米作品中的一个例子。飞行前,陆地控制点(YKN)被标记,并与ISA监控领域的GPS(全球定位系统)协调。该场的正射影像和点云数据由IHA产生,由运动结构(SFM)技术产生,在红海大约4厘米(3B)的模型中。将同一区域的数据与之前YLT技术产生的数据进行了比较,并达到了类似的灵敏度。因此,根据YLT技术,ICHA摄影测量技术的可用性在不损害考古领域的情况下是短期的,专业知识较少,更经济。在土耳其,丰富的文化遗产将为许多作品中的ICA摄影技术做出贡献。
{"title":"İnsansız Hava Araçları (İHA) ile Arkeolojik Alanlarda Belgeleme: Sarıkaya Roma Hamamı (Therma Basilica) Örneği","authors":"Emine Saka Akin, Alperen Erdoğan","doi":"10.19113/sdufenbed.1038407","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1038407","url":null,"abstract":"Arkeolojik alanlarda belgeleme çalışmaları son yıllarda kullanılan yeni teknikler sayesinde daha kolay, hassas, ekonomik ve kısa sürede yapılmaktadır. Bu çalışmada bu tekniklerden İnsansız Hava Araçları (İHA) Fotogrametrisinin arkeolojik alanlarda belgeleme çalışmalarında kullanılmasının Yersel Lazer Tarama (YLT) tekniğine göre avantajlarının tartışılması amaçlanmıştır. Yozgat İli, Sarıkaya İlçe merkezinde bulunan ve M.S. 1. Yüzyıla dayandırılan Sarıkaya Roma Hamamı çalışmada örnek alan seçilmiştir. İHA ile belgelemeye yönelik kazı alanında uçuş öncesinde araziye Yer Kontrol Noktaları (YKN) işaretlenmiş ve GPS (Global Positioning System) ile koordinatlandırılmıştır. İHA ile elde edilen görüntüler ile çalışma alanının ortofotosu ve nokta bulutu verileri Structure From Motion (SFM) tekniği ile üretilerek Sarıkaya Roma Hamamı’nın Üç Boyutlu (3B) modeli yaklaşık 4 cm. hassasiyetinde üretilmiştir. Bu veriler aynı alanda daha önce YLT tekniği ile yapılan verilerle karşılaştırılmış ve birbirleri ile benzer hassasiyete ulaştığı görülmüştür. Sonuç olarak İHA Fotogrametri tekniğinin arkeolojik alana zarar vermeden kullanılabilmesi, kısa zaman, az uzman gerektirmesi ve daha ekonomik olması YLT tekniğine göre avantajlı yönleridir. Zengin bir kültürel mirasa sahip Türkiye’de pek çok eserin ivedilikle belgelenmesinde İHA Fotogrametri tekniği büyük katkı sağlayacaktır.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47975936","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1119370
Melike Işilar, Y. Bulut
Bu çalışmada, sayım verilerini modellemek için kullanılan Poisson regresyonmodeline alternatif olarak tanımlanan Bell regresyon modelinde çoklu iç ilişkiolması durumunda kullanılan yanlı tahmin edicilere alternatif bir tahmin ediciönerilmiştir. Bell regresyon modeli aşırı yayılım probleminin çözümü için kullanılanbir modeldir. Bell regresyon modelinin parametreleri genellikle en çok olabilirlik(EÇO) tahmin edicisi kullanılarak tahmin edilmektedir. Fakat, çoklu iç ilişkiproblemi olması durumunda EÇO tahmin edicisinin performansı düşmektedir. Busebeple, Bell Liu-tipi tahmin edicisi önerilmiştir. Önerilen Bell Liu tipi tahminedicinin performansı Bell Ridge ve Bell Liu tahmin edicileri ile Monte Carlosimülasyon çalışması yardımıyla karşılaştırılmıştır. Ayrıca, simülasyon çalışmasınadesteklemek için gerçek veri örneği verilmiştir.
Buçalışmada,比如说ım verilerini modellemek için kullanılan Poisson再生模型替代模型olarak tanımlanan Bell再生模型替代模式。Bell回归模型是一种用于解决过度分布问题的模型。Bell回归模型的参数通常由最大概率预测器估计。但如果出现多个内部问题,ECO投影仪的性能会下降。Busebeple是Bell-Liu型预测器推荐的。将所提出的Bell Liu型估算器的性能与Bell Ridge和Bell Lio预测器的蒙特卡罗研究进行了比较。此外,还给出了一个真实的数据样本进行仿真集成。
{"title":"Bell Regresyon Modelinde Liu tipi Tahmin Edici","authors":"Melike Işilar, Y. Bulut","doi":"10.19113/sdufenbed.1119370","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1119370","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, sayım verilerini modellemek için kullanılan Poisson regresyonmodeline alternatif olarak tanımlanan Bell regresyon modelinde çoklu iç ilişkiolması durumunda kullanılan yanlı tahmin edicilere alternatif bir tahmin ediciönerilmiştir. Bell regresyon modeli aşırı yayılım probleminin çözümü için kullanılanbir modeldir. Bell regresyon modelinin parametreleri genellikle en çok olabilirlik(EÇO) tahmin edicisi kullanılarak tahmin edilmektedir. Fakat, çoklu iç ilişkiproblemi olması durumunda EÇO tahmin edicisinin performansı düşmektedir. Busebeple, Bell Liu-tipi tahmin edicisi önerilmiştir. Önerilen Bell Liu tipi tahminedicinin performansı Bell Ridge ve Bell Liu tahmin edicileri ile Monte Carlosimülasyon çalışması yardımıyla karşılaştırılmıştır. Ayrıca, simülasyon çalışmasınadesteklemek için gerçek veri örneği verilmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47978724","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1160426
H. Peker, F. Çuha
Recently, it has become quite common to investigate the solutions ofproblems that have an important place in scientific fields by using integraltransforms. The most important reason for this is that this transform allows thesimplest and least number of calculations to be made while reaching the solutionsof the problems. In this study, we are looking for a solution to the decay problem,which has a very important place in fields such as economics, chemistry, zoology,biology and physics, by using the Kashuri Fundo transform, which is one of theintegral transforms. In order to reveal the ease of use of this transform in reachingthe solution, some numerical applications were examined. The results of thesenumerical applications reveal that the Kashuri Fundo transform is quite efficient inreaching the solution of the decay problem.
{"title":"Application of Kashuri Fundo Transform to Decay Problem","authors":"H. Peker, F. Çuha","doi":"10.19113/sdufenbed.1160426","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1160426","url":null,"abstract":"Recently, it has become quite common to investigate the solutions ofproblems that have an important place in scientific fields by using integraltransforms. The most important reason for this is that this transform allows thesimplest and least number of calculations to be made while reaching the solutionsof the problems. In this study, we are looking for a solution to the decay problem,which has a very important place in fields such as economics, chemistry, zoology,biology and physics, by using the Kashuri Fundo transform, which is one of theintegral transforms. In order to reveal the ease of use of this transform in reachingthe solution, some numerical applications were examined. The results of thesenumerical applications reveal that the Kashuri Fundo transform is quite efficient inreaching the solution of the decay problem.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571909","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.19113/sdufenbed.1110156
Yunus Güner, Ayhan Nuhoğlu
Yığma yapılarda, malzeme parametrelerindeki belirsizliklerin yanı sıra düzensiz duvar örgü biçimi ve taşıyıcı elemanlarda oluşan hasarlar da göz önünde bulundurulduğunda yapısal davranışının ve taşıma kapasitesinin belirlenmesi oldukça karmaşık bir hale gelmektedir. Bu durumlarda nümerik analizlerde basitleştirilmiş yaklaşımların tercih edilmesi, çözüme pratik olarak ulaşılmasına olanak sağlar. Bu çalışmada, yığma taşıyıcı sistemlerin düzlem içi hasar oluşumları ve taşıma kapasiteleri kafes elemanlardan oluşan sayısal analiz modeli kullanılarak belirlenmeye çalışılmıştır. Yığma yapılarda kullanılması açısından yenilikçi bir yaklaşım olarak önerilen bu yöntemde, sadece uzun ekseni doğrultusunda yük taşıyan çubuk elemanlar kullanılmaktadır. Böylece oluşturulan eşdeğer hesap modeliyle gerçekleştirilen doğrusal olmayan analizler ile yapıda dış yük etkisinde meydana gelebilecek hasarların ve maksimum taşıma kapasitesinin elde edilmesi amaçlanmıştır. Literatürde daha önce incelenen yığma yapıların esas alındığı çalışmada, yöntemin avantajları ve dezavantajları karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Gerçek yapıdaki süneklik tepkisinin tam olarak temsil edilememesine rağmen, maksimum taşıma kapasitesinin ve hasar oluşum bölgelerinin kabul edilebilir düzeyde doğrulukla belirlenebileceği görülmüştür. Yaygın olarak tercih edilen kapsamlı modelleme prosedürlerine bir alternatif olarak önerilen eşdeğer kafes model yaklaşımının umut verici olduğu sonucuna varılmıştır.
{"title":"Yığma Yapıların Düzlem İçi Davranışının Kafes Model Yaklaşımı ile Analizi","authors":"Yunus Güner, Ayhan Nuhoğlu","doi":"10.19113/sdufenbed.1110156","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1110156","url":null,"abstract":"Yığma yapılarda, malzeme parametrelerindeki belirsizliklerin yanı sıra düzensiz duvar örgü biçimi ve taşıyıcı elemanlarda oluşan hasarlar da göz önünde bulundurulduğunda yapısal davranışının ve taşıma kapasitesinin belirlenmesi oldukça karmaşık bir hale gelmektedir. Bu durumlarda nümerik analizlerde basitleştirilmiş yaklaşımların tercih edilmesi, çözüme pratik olarak ulaşılmasına olanak sağlar. Bu çalışmada, yığma taşıyıcı sistemlerin düzlem içi hasar oluşumları ve taşıma kapasiteleri kafes elemanlardan oluşan sayısal analiz modeli kullanılarak belirlenmeye çalışılmıştır. Yığma yapılarda kullanılması açısından yenilikçi bir yaklaşım olarak önerilen bu yöntemde, sadece uzun ekseni doğrultusunda yük taşıyan çubuk elemanlar kullanılmaktadır. Böylece oluşturulan eşdeğer hesap modeliyle gerçekleştirilen doğrusal olmayan analizler ile yapıda dış yük etkisinde meydana gelebilecek hasarların ve maksimum taşıma kapasitesinin elde edilmesi amaçlanmıştır. Literatürde daha önce incelenen yığma yapıların esas alındığı çalışmada, yöntemin avantajları ve dezavantajları karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Gerçek yapıdaki süneklik tepkisinin tam olarak temsil edilememesine rağmen, maksimum taşıma kapasitesinin ve hasar oluşum bölgelerinin kabul edilebilir düzeyde doğrulukla belirlenebileceği görülmüştür. Yaygın olarak tercih edilen kapsamlı modelleme prosedürlerine bir alternatif olarak önerilen eşdeğer kafes model yaklaşımının umut verici olduğu sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571280","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}