Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1134161
Eren Kaya, I. Kaya
NiTi şekil hafızalı alaşımların kullanımı, fonksiyonel ve mekanik özellikleri nedeniyle, gün geçtikçe artmaya başlamıştır. Öte yandan, alaşımın termal ve mekanik özellikleri nedeniyle talaşlı imalat ile işlenebilirliği oldukça güçtür. Bu kapsamda karşılaşılan problemlerin başında takım aşınması gelmektedir. Önceki araştırmalara bakıldığında, gerçekleştirilmiş çalışmaların karbür ve kaplamalı karbür kesici takımlar ile geleneksel kesme hızlarında planlandığı görülmektedir. Bu çalışmada şekil hafızalı alaşımların, karbür, CBN ve whisker seramik kesici takımlar ile yüksek kesme hızlarında frezelenmesi ve takım aşınması davranışlarının incelenmesi hedeflenmiştir. Deneylerde kullanılan kesme hızları şunlardır: 100, 200, 300 ve 400 m/dk. Takım aşınması analizleri göstermiştir ki takım ömrü ve aşınma davranışı, kesme hızı değişimine göre değişiklik göstermektedir. 100 ve 200 m/dk kesme hızlarında karbür ve kaplamalı karbür kesici takımlar yüksek kesme ömrü sergilemiştir. Kesme hızı 300 ve 400 m/dk değerlerine arttırıldığında, seramik ve CBN kesici takımların kesme ömrünün nispeten arttığı, karbür ve kaplamalı karbür kesici takım ömürlerinin ciddi düzeyde azaldığı görülmüştür. Gözlemlenen aşınma mekanizmaları; abraziv, adeziv, oksidasyon ve kimyasal aşınma olarak sıralanabilir.
尼蒂记忆通信的使用、功能和机械特征已经开始与日俱增。另一方面,接收器的热特性和机械特性对于处理不兼容特性是极其强大的。这个范围的问题是球队反应过度。从以往的研究来看,碳减排团队和碳减排团队以传统的减排速度计划开展工作。在这项研究中,记忆流量、碳、CBN和胡须旨在监测高频和团队行为。实验中使用的切割速度为100、200、300和400米/秒。Takım aşınmasıanalizleri göstermiştir ki Takımömrüve aşşnma davranışı。碳减排小组在每秒100米和200米的减排速度下显示出二氧化碳的高减排率。当切割速度增加到300和400米/秒时,seramic和CBN切割团队的碳和碳切割团队的寿命严重缩短。观察到的中断机制;可分为研磨性、充分性、氧化性和化学性障碍。
{"title":"Investigation of Effects of Cutting Speed on Tool Wear Formation and Progression During Face Milling of Shape Memory Alloys Using Different Cutting Tool Materials","authors":"Eren Kaya, I. Kaya","doi":"10.19113/sdufenbed.1134161","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1134161","url":null,"abstract":"NiTi şekil hafızalı alaşımların kullanımı, fonksiyonel ve mekanik özellikleri nedeniyle, gün geçtikçe artmaya başlamıştır. Öte yandan, alaşımın termal ve mekanik özellikleri nedeniyle talaşlı imalat ile işlenebilirliği oldukça güçtür. Bu kapsamda karşılaşılan problemlerin başında takım aşınması gelmektedir. Önceki araştırmalara bakıldığında, gerçekleştirilmiş çalışmaların karbür ve kaplamalı \u0000karbür kesici takımlar ile geleneksel kesme hızlarında planlandığı görülmektedir. Bu çalışmada şekil hafızalı alaşımların, karbür, CBN ve whisker seramik kesici takımlar ile yüksek kesme hızlarında frezelenmesi ve takım aşınması davranışlarının incelenmesi hedeflenmiştir. Deneylerde kullanılan kesme hızları şunlardır: 100, 200, 300 ve 400 m/dk. Takım aşınması analizleri göstermiştir ki takım ömrü ve aşınma davranışı, kesme hızı değişimine göre değişiklik göstermektedir. 100 ve 200 m/dk kesme hızlarında karbür ve kaplamalı karbür kesici takımlar yüksek kesme ömrü sergilemiştir. Kesme hızı 300 ve 400 m/dk değerlerine arttırıldığında, seramik ve CBN kesici takımların kesme ömrünün nispeten arttığı, karbür ve kaplamalı karbür kesici takım ömürlerinin ciddi düzeyde azaldığı görülmüştür. Gözlemlenen aşınma mekanizmaları; abraziv, adeziv, oksidasyon ve kimyasal aşınma olarak sıralanabilir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571409","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.1182333
R. Doğan, Hülya Doğan, Feride Sena Sezen
Aynı anda birden fazla ilaç kullanımında özellikle son yıllarda büyük artış görülmektedir. Bu durum ilaçlar arası reaksiyon olarak tanımlanan ilaç – ilaç etkileşimlerine yol açabilmektedir. Hastalarda oluşabilecek olumsuz durumların engellenmesi için ilaçlar arasındaki etkileşimlerin tahmin edilmesi gerekmektedir. İlaç – ilaç etkileşimlerinin tahmini genelde deneyler ile gerçekleştirmekte ve yoğun iş yükü gerektirmektedir. Klinisyenlerin daha doğru kararlar alması ve uygun tedavi programları oluşturması için literatürde otomatik ilaç – ilaç etkileşimi tahmini gerçekleştiren yaklaşımlar sıklıkla gerçekleştirilmiştir. Literatürde ilaç – ilaç etkileşimi tahmini için birçok çalışma geliştirilmesine rağmen, bu alanda hala belirgin kısıtlamalar mevcuttur. İlaç – ilaç etkileşimi tahmini alanında karşılaşılan kısıtlamaları minimize etmek amacıyla bu çalışmada ilaçların yapısal özellikleri kullanılarak literatürdeki çalışmalardan daha gelişmiş konvolüsyon sinir ağı modeli önerilmektedir. Önerilen yaklaşım, özellik çıkarma ve konvolüsyon sinir ağı modelinin tasarımı olmak üzere iki ana aşamada gerçekleştirilmektedir. Çalışmada kullanılan performans değerlendirme prosedürleri açısından, önerilen yaklaşımın başarısının ilaç – ilaç etkileşimi tahmini için tatmin edici olduğu açıkça görülmektedir.
{"title":"İlaç - İlaç Etkileşimi Tahmini için Konvolüsyonel Sinir Ağı Tabanlı Yeni Bir Yaklaşım","authors":"R. Doğan, Hülya Doğan, Feride Sena Sezen","doi":"10.19113/sdufenbed.1182333","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1182333","url":null,"abstract":"Aynı anda birden fazla ilaç kullanımında özellikle son yıllarda büyük artış görülmektedir. Bu durum ilaçlar arası reaksiyon olarak tanımlanan ilaç – ilaç etkileşimlerine yol açabilmektedir. Hastalarda oluşabilecek olumsuz durumların engellenmesi için ilaçlar arasındaki etkileşimlerin tahmin edilmesi gerekmektedir. İlaç – ilaç etkileşimlerinin tahmini genelde deneyler ile gerçekleştirmekte ve yoğun iş yükü gerektirmektedir. Klinisyenlerin daha doğru kararlar alması ve uygun tedavi programları oluşturması için literatürde otomatik ilaç – ilaç etkileşimi tahmini gerçekleştiren yaklaşımlar sıklıkla gerçekleştirilmiştir. Literatürde ilaç – ilaç etkileşimi tahmini için birçok çalışma geliştirilmesine rağmen, bu alanda hala belirgin kısıtlamalar mevcuttur. İlaç – ilaç etkileşimi tahmini alanında karşılaşılan kısıtlamaları minimize etmek amacıyla bu çalışmada ilaçların yapısal özellikleri kullanılarak literatürdeki çalışmalardan daha gelişmiş konvolüsyon sinir ağı modeli önerilmektedir. Önerilen yaklaşım, özellik çıkarma ve konvolüsyon sinir ağı modelinin tasarımı olmak üzere iki ana aşamada gerçekleştirilmektedir. Çalışmada kullanılan performans değerlendirme prosedürleri açısından, önerilen yaklaşımın başarısının ilaç – ilaç etkileşimi tahmini için tatmin edici olduğu açıkça görülmektedir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67572006","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.19113/sdufenbed.897873
Seval Yeşim Baş
Lineer hızlandırıcı cihazı ile radyoterapi uygulamalarının yapıldığı mekânların radyasyon zırhlaması bağlamında doğru ve etkin şekilde tasarımı, radyasyonun insan sağlığına olan zararlarından korunabilmek için son derece önemlidir. Bu çalışmada, söz konusu mekânların radyasyon zırhlamasına yönelik mimari tasarım unsurlarının “mekânsal tasarım, yapı malzemeleri ve detaylar” bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında; ilgili mekanların tasarımı için söz konusu faktörlerin bütünleşik olarak dikkate alınıp değerlendirilmesi gerektiği görülmüştür. Tasarım sürecinde ekonomik olarak çözülebilecek yapısal sistemlerle, yüksek zırhlama potansiyelini bir araya getirebilen seçeneklerin tercih edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda, yüksek enerjili radyasyon üreten LINAC cihazının yer aldığı mekanların mimari tasarım sürecinde; radyasyondan korunmaya yönelik önlemler ile optimal ve zırhlama bütünlüğü çerçevesinde tasarımlar üretebilmenin mümkün olabileceği gösterilmiştir.
Lineer hızlandırıcıcihazıile radyoterapi-vighuramalarının yapıldığımekânların radyasyon zırhlamasıbağlamında doğru ve etkinşekilde tasarımı,radyasyonun insan sağlına olan zararlarından korunabilmek için的儿子dereceönemlidir。在这项研究中,建筑师的设计元素旨在调查该地点与辐射控制有关的“当地设计、建筑材料和细节”。Araştırma kapsamında;在设计位置时,单词因素似乎需要小心并进行详细评估。在设计过程中,已经到了可以将高性能结构和高性能结构结合起来进行经济解决的选项选择的终点。就此而言,在高能辐射装置LINAC所在位置的设计过程中;已经表明,设计可以在最佳和装甲完整性框架中进行,并进行更改以防止辐射。
{"title":"Binalarda Radyasyon Zırhlamasına Yönelik Tasarım: Lineer Hızlandırıcı Mekânları İçin Öneriler","authors":"Seval Yeşim Baş","doi":"10.19113/sdufenbed.897873","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.897873","url":null,"abstract":"Lineer hızlandırıcı cihazı ile radyoterapi uygulamalarının yapıldığı mekânların radyasyon zırhlaması bağlamında doğru ve etkin şekilde tasarımı, radyasyonun insan sağlığına olan zararlarından korunabilmek için son derece önemlidir. Bu çalışmada, söz konusu mekânların radyasyon zırhlamasına yönelik mimari tasarım unsurlarının “mekânsal tasarım, yapı malzemeleri ve detaylar” bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında; ilgili mekanların tasarımı için söz konusu faktörlerin bütünleşik olarak dikkate alınıp değerlendirilmesi gerektiği görülmüştür. Tasarım sürecinde ekonomik olarak çözülebilecek yapısal sistemlerle, yüksek zırhlama potansiyelini bir araya getirebilen seçeneklerin tercih edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda, yüksek enerjili radyasyon üreten LINAC cihazının yer aldığı mekanların mimari tasarım sürecinde; radyasyondan korunmaya yönelik önlemler ile optimal ve zırhlama bütünlüğü çerçevesinde tasarımlar üretebilmenin mümkün olabileceği gösterilmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67586078","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-10DOI: 10.19113/sdufenbed.1220320
Fırat Erkmen, Figen Kalyoncuoglu
Karayolu ağları, ülkemizde en yaygın kullanılan ulaşım ağıdır. Yol yapımında kullanılan büyük kaynakların doğru yönetilmesi ve harcamaların optimum düzeye düşürülmesi için bakım – onarım ihtiyaçlarının doğru şekilde belirlenip, doğru zamanda uygun metotların uygulanması yüksek önem taşımaktadır. Bakım – Onarım planlamasında üstyapının mevcut yapısal ve fonksiyonel durumunun belirlenmesi gerekmektedir. Mevcut yapısal ve fonksiyonel durum, laboratuvar çalışmaları ve araştırma çukuru gibi yöntemlerle belirlenebileceği gibi tahribatsız test metotları kullanılarak da belirlenebilir. Yol üstyapısının yapısal durumu tahribatsız olarak Düşen Ağırlık Deflektometreleri (FWD) ile belirlenebilir. Esnek üstyapılarda yapılan FWD ölçümlerinde Bitümlü Sıcak Karışım (BSK) tabakaların ölçüm sonuçları sıcaklık ile değişkenlik göstermektedir. Bu çalışmada asfalt sıcaklığının esnek üstyapılarda defleksiyon ölçümleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır.
{"title":"Effect of Asphalt Temperature on Falling Weight Deflectometer Measurements","authors":"Fırat Erkmen, Figen Kalyoncuoglu","doi":"10.19113/sdufenbed.1220320","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1220320","url":null,"abstract":"Karayolu ağları, ülkemizde en yaygın kullanılan ulaşım ağıdır. Yol yapımında kullanılan büyük kaynakların doğru yönetilmesi ve harcamaların optimum düzeye düşürülmesi için bakım – onarım ihtiyaçlarının doğru şekilde belirlenip, doğru zamanda uygun metotların uygulanması yüksek önem taşımaktadır. Bakım – Onarım planlamasında üstyapının mevcut yapısal ve fonksiyonel durumunun belirlenmesi gerekmektedir. Mevcut yapısal ve fonksiyonel durum, laboratuvar çalışmaları ve araştırma çukuru gibi yöntemlerle belirlenebileceği gibi tahribatsız test metotları kullanılarak da belirlenebilir. Yol üstyapısının yapısal durumu tahribatsız olarak Düşen Ağırlık Deflektometreleri (FWD) ile belirlenebilir. Esnek üstyapılarda yapılan FWD ölçümlerinde Bitümlü Sıcak Karışım (BSK) tabakaların ölçüm sonuçları sıcaklık ile değişkenlik göstermektedir. Bu çalışmada asfalt sıcaklığının esnek üstyapılarda defleksiyon ölçümleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67572200","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-03DOI: 10.19113/sdufenbed.1031160
Elif EBREN KAYA, Münevver TEZER-SEZGİN
The present study focuses the effects of Reynolds number Re and magnetic Reynolds number Rm on the transient behavior of the MHD flow. The incompressible, electrically conducting and viscous fluid flows through a long pipe subjected to magnetic field B0(t)=B0f(t). B0 is the intensity and f(t) is the time varying function of the magnetic field which is chosen as polynomial, trigonometric, exponential and logarithmic function to illustrate the problem parameters effects. The Re and Rm effects on the behavior of the flow at transient levels are studied with these functions by taking Hartmann number Ha value as 20. The unsteady MHD equations in coupled form are treated by using the dual reciprocity boundary element method (DRBEM). The study reveals that, when Re or Rm increases the time level where the flow elongates is postponed to a further time level. Moreover, the increase in Re flattens the flow as in the increase of Hartmann number. However, the increase in Rm increases the flow magnitude. The transient flow and induced current contours are demonstrated for several Re and Rm values. After the flow elongates, the flow and induced current lines preserve the behavior for polynomial, exponential and logarithmic type f(t) while trigonometric type f(t) causes the flow to show periodic behavior.
{"title":"Problem Parametrelerinin MHD Kanal Akışının Zamana Bağlı Davranışına Etkileri","authors":"Elif EBREN KAYA, Münevver TEZER-SEZGİN","doi":"10.19113/sdufenbed.1031160","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1031160","url":null,"abstract":"The present study focuses the effects of Reynolds number Re and magnetic Reynolds number Rm on the transient behavior of the MHD flow. The incompressible, electrically conducting and viscous fluid flows through a long pipe subjected to magnetic field B0(t)=B0f(t). B0 is the intensity and f(t) is the time varying function of the magnetic field which is chosen as polynomial, trigonometric, exponential and logarithmic function to illustrate the problem parameters effects. The Re and Rm effects on the behavior of the flow at transient levels are studied with these functions by taking Hartmann number Ha value as 20. The unsteady MHD equations in coupled form are treated by using the dual reciprocity boundary element method (DRBEM). The study reveals that, when Re or Rm increases the time level where the flow elongates is postponed to a further time level. Moreover, the increase in Re flattens the flow as in the increase of Hartmann number. However, the increase in Rm increases the flow magnitude. The transient flow and induced current contours are demonstrated for several Re and Rm values. After the flow elongates, the flow and induced current lines preserve the behavior for polynomial, exponential and logarithmic type f(t) while trigonometric type f(t) causes the flow to show periodic behavior.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67569765","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-15DOI: 10.19113/sdufenbed.1187346
C. Vural
Two-liquid phase systems consisting of two insoluble liquids can be effective in removing high concentrations of hydrocarbons from aqueous environments. In this study, the removal efficiencies of Naphthalene (Nap), Acenaphthene (Acn), Fluorene (Flu), Fluoranthene (Flr), Anthracene (Ant), and Pyrene (Pyr) at high concentrations in the two-liquid phase system were investigated. Two-liquid phase systems were constituted using Bis (2-Ethylhexyl) sebacate (BES) and aqueous fermentation media. Nutrient Broth (NB) and Bushnell Haas Yeast (BHY) medium were used as aqueous fermentation media. Acn, Flu, Flr, Ant, Pyr, and Nap were degraded at a rate of 93.1%, 80.8%, 57.6%, 68.5%, 63.8%, and 100%, respectively with BES/NB system. In the BES/BHY system, Acn, Flu, Flr, Ant, Pyr, and Nap, were degraded at a rate of 29.6%, 44.3%, 22.8%, 68.1%, and 19.7%, 45.4%, respectively. When both systems are compared, it has been shown that the BES/NB system can be effective under specified conditions.
{"title":"An Investigation on the Removal of High Concentrations of PAHs Using Two-Liquid Phase System","authors":"C. Vural","doi":"10.19113/sdufenbed.1187346","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1187346","url":null,"abstract":"Two-liquid phase systems consisting of two insoluble liquids can be effective in removing high concentrations of hydrocarbons from aqueous environments. In this study, the removal efficiencies of Naphthalene (Nap), Acenaphthene (Acn), Fluorene (Flu), Fluoranthene (Flr), Anthracene (Ant), and Pyrene (Pyr) at high concentrations in the two-liquid phase system were investigated. Two-liquid phase systems were constituted using Bis (2-Ethylhexyl) sebacate (BES) and aqueous fermentation media. Nutrient Broth (NB) and Bushnell Haas Yeast (BHY) medium were used as aqueous fermentation media. Acn, Flu, Flr, Ant, Pyr, and Nap were degraded at a rate of 93.1%, 80.8%, 57.6%, 68.5%, 63.8%, and 100%, respectively with BES/NB system. In the BES/BHY system, Acn, Flu, Flr, \u0000Ant, Pyr, and Nap, were degraded at a rate of 29.6%, 44.3%, 22.8%, 68.1%, and 19.7%, 45.4%, respectively. When both systems are compared, it has been shown that the BES/NB system can be effective under specified conditions.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"20 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67572049","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-11DOI: 10.19113/sdufenbed.1202868
Abdülkadir Gül, H. Altundoğan
Mikroalgal biyoteknoloji, enerji krizi, iklim degǍişikligǍi, çevresel bozulma ve gıda kıtlıgǍı dahil olmak uDžzere guDžnuDžmuDžzde karşılaşılan kuDžresel sorunları, potansiyel olarak çözebilecek verimli bir alternatif olarak kabul edilmektedir. Bunun başlıca nedeni, mikroalglerin büyük miktarda karbondioksiti yakalayarak fotosentez yoluyla doğrudan güneş enerjisini biyokütle içinde muhafaza edilen kimyasal enerjiye dönüştürebilmeleridir. Mikroalgal biyokütle gıda ve hayvan yemi olarak kullanılabildiği gibi biyoyakıt üretiminde de değerlendirilebilir. Bu çalışmada, laboratuvar ölçeğinde bir fotobiyoreaktör tasarımı yapılarak, bu sistemde farklı mikroalg türlerinin zamana bağlı olarak gelişimi incelenmiştir. Önerilen sistemin ölçek büyütmeyle endüstriyel boyutta uygulanabilir bir tasarıma sahip olması, mikroalgal biyokütle üretimi açısından önemlidir. Ayrıca, eş zamanlı ve paralel fotobiyoreaktörlere hava temini için kullanılan küresel manifold sistemi, karşılaştırılabilir sonuçların elde edilmesi açısından özgün bir tasarımdır. Farklı alg türlerinin gelişiminin 32 gün optik yoğunluk ölçümleriyle incelendiği deneylerde, alg kültürlerinin yüksek verimliliklerde üretilebileceği görülmüştür. Kullanılan sistemle incelenen Chlorella protothecoides-2 türü için kuru madde konsantrasyonunda, 20 günün sonunda 0,04 g/L’den 1,94 g/L’ye kadar artmak suretiyle yaklaşık 50 katlık bir artış sağlanabildiği gözlenmiştir.
微型生物技术,能源危机,气候退化461;光461;环境退化和粮食密度461;,包括453;零粘性453;,核453;mu453;然后面临bee453;被认为是解决resel问题的潜在替代方案。第一个原因是通过捕获大量的二氧化碳,光合作用可以将太阳能直接转化为生物圈。它也可以在生物燃料的生产中进行评估,因为它可以用作食品和动物食品。Buçalışmada,laboratuvarölçeğinde bir fotobiyoraktör tasarımıyapılarak,Bu system de farklımikroalg türlerinin zamana bağlıolarak gelişimi incelenmiştir。如果所提出的系统具有可应用于系统规模的工业设计,那么生产微型生物产品是很重要的。此外,用于同时和平行光合作用的全球歧管系统是一种可比较结果的特殊设计。在不同类型藻类发育的实验中,32天的光密度,藻类可以高产生产。在该系统检测的原黄曲霉-2的干物质浓度中,已经观察到在20天结束时,可以实现从0.04g/L到1.94g/L的大约50倍的增加。
{"title":"Laboratory Scale Photobioreactor Design for Microalgal Biomass Production","authors":"Abdülkadir Gül, H. Altundoğan","doi":"10.19113/sdufenbed.1202868","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1202868","url":null,"abstract":"Mikroalgal biyoteknoloji, enerji krizi, iklim degǍişikligǍi, çevresel bozulma ve gıda kıtlıgǍı dahil olmak uDžzere guDžnuDžmuDžzde karşılaşılan kuDžresel sorunları, potansiyel olarak çözebilecek verimli bir alternatif olarak kabul edilmektedir. Bunun başlıca nedeni, mikroalglerin büyük miktarda karbondioksiti yakalayarak fotosentez yoluyla doğrudan güneş enerjisini biyokütle içinde muhafaza edilen kimyasal enerjiye dönüştürebilmeleridir. Mikroalgal biyokütle gıda ve hayvan yemi olarak kullanılabildiği gibi biyoyakıt üretiminde de değerlendirilebilir. Bu çalışmada, \u0000laboratuvar ölçeğinde bir fotobiyoreaktör tasarımı yapılarak, bu sistemde farklı mikroalg türlerinin zamana bağlı olarak gelişimi incelenmiştir. Önerilen sistemin ölçek büyütmeyle endüstriyel boyutta uygulanabilir bir tasarıma sahip olması, mikroalgal biyokütle üretimi açısından önemlidir. Ayrıca, eş zamanlı ve paralel fotobiyoreaktörlere hava temini için kullanılan küresel manifold sistemi, \u0000karşılaştırılabilir sonuçların elde edilmesi açısından özgün bir tasarımdır. Farklı alg türlerinin gelişiminin 32 gün optik yoğunluk ölçümleriyle incelendiği deneylerde, alg kültürlerinin yüksek verimliliklerde üretilebileceği görülmüştür. Kullanılan sistemle incelenen Chlorella protothecoides-2 türü için kuru madde konsantrasyonunda, 20 günün sonunda 0,04 g/L’den 1,94 g/L’ye kadar artmak suretiyle yaklaşık 50 katlık bir artış sağlanabildiği gözlenmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47168491","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-28DOI: 10.19113/sdufenbed.1209834
İ. Öz, Murat Cevi̇kbas, Cenk Öcal
Planning is one of the advancements in Building Information Modeling (BIM) domain which enables the practitioner to visualize the relation of time with 3D objects. Notwithstanding the fruitful existing studies, the awareness of the practitioners concerning 4D-BIM features is not sufficient. Moreover, the construction industry suffers from the lack of features of the existing 4D-BIM software. Furthermore, the existing features vary from software to software due to a lack of awareness with respect to the importance of the features of 4D-BIM. These drawbacks result in unsuccessful 4D-BIM applications in the construction industry. Therefore, this study aims to define 4D-BIM features and detect their importance in the construction industry. Hence, 4D-BIM features were detected via an in-depth literature review and a Focus Group Discussion (FGD) conducted with 10 experts. Consequently, 16 4D-BIM features were detected. Later, the features were evaluated by 35 experts who have experience in the 4D-BIM domain, and the obtained data were analyzed via Relative Importance Index (RII) method to detect the significance levels of 4D-BIM features. As a result, the significance level of each feature was found to be greater than 0.5 according to RII method, which indicates that each of the features in 4D-BIM has critical importance in the planning of the project. It is highly believed that this study will pave the way for future 4D-BIM-related studies as well as increase the awareness of the practitioners, software developers and researchers in terms of the current needs of the construction industry.
{"title":"4D-BIM Özelliklerinin Öneminin Belirlenmesi","authors":"İ. Öz, Murat Cevi̇kbas, Cenk Öcal","doi":"10.19113/sdufenbed.1209834","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1209834","url":null,"abstract":"Planning is one of the advancements in Building Information Modeling (BIM) domain which enables the practitioner to visualize the relation of time with 3D objects. Notwithstanding the fruitful existing studies, the awareness of the practitioners concerning 4D-BIM features is not sufficient. Moreover, the construction industry suffers from the lack of features of the existing 4D-BIM software. Furthermore, the existing features vary from software to software due to a lack of awareness with respect to the importance of the features of 4D-BIM. These drawbacks result in unsuccessful 4D-BIM applications in the construction industry. Therefore, this study aims to define 4D-BIM features and detect their importance in the construction industry. Hence, 4D-BIM features were detected via an in-depth literature review and a Focus Group Discussion (FGD) conducted with 10 experts. Consequently, 16 4D-BIM features were detected. Later, the features were evaluated by 35 experts who have experience in the 4D-BIM domain, and the obtained data were analyzed via Relative Importance Index (RII) method to detect the significance levels of 4D-BIM features. As a result, the significance level of each feature was found to be greater than 0.5 according to RII method, which indicates that each of the features in 4D-BIM has critical importance in the planning of the project. It is highly believed that this study will pave the way for future 4D-BIM-related studies as well as increase the awareness of the practitioners, software developers and researchers in terms of the current needs of the construction industry.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67572060","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-27DOI: 10.19113/sdufenbed.1121683
Serpil GUMUSTEKİN AYDIN, Firdevs CEVHEROĞLU EREN
Araştırma, TIMSS 2015 kapsamında 4. sınıf matematik ve fen sınavına katılan 58 ülkenin başarıları ile ilişkili olduğu düşünülen girdilerini, etkin şekilde yönetip yönetmediklerini belirlemeyi amaçlamıştır. Bu amaçla, ülkelerin göreli toplam etkinlik skorlarını tahmin etmek için parametrik olmayan yeniden örnekleme veri zarflama analizinden (bootstrap VZA) yararlanılmıştır. Bootstrap VZA yaklaşımının kullanılmasının nedeni, tahmin edilen sınırın örnekleme varyasyonlarına göre etkinlik puanlarının duyarlılığını analiz etmenin kolay bir yolu olmasıdır. Bu çalışmada değerlendirilen veriler, öğrencilerin, öğretmenlerin ve okul müdürlerinin doldurduğu anketlerin IEA IDB Analyzer programıyla öğrencilerin matematik ve fen başarılarını temel alarak elde edilmiştir. Fen ve matematik başarısına etki eden eğitim girdilerini göreceli olarak etkin kullanan ülkeler sırasıyla Rusya, Amerika ve Çin- Taipei (Tayvan) olarak bulunmuş olup, bu bölgelerin neredeyse optimal düzeyde faaliyet gösterdiği ve istenen sabit çıktıyı üretmek için girdi tüketimlerini de neredeyse optimal kullandıkları gözlemlenmiştir. En düşük etkinliğe sahip olan ülkeler ise sırasıyla; Ermenistan, Karadağ, Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai), Kuzey Makedonya, Kuveyt, Gürcistan ve Filipinler olarak belirlenmiştir. Türkiye ise etkin olmaya en yakın ülke olarak tespit edilmiştir.
调试,TIMSS 2015包括4。它旨在确定与经典数学和医学检查有关的776、776、772、7766、776的结果,这些结果尚不清楚。在这种情况下,它是从“bootstrap VZA”分析中使用的,该分析不是估计776年前总活动得分的参数。Bootstrap使用VZA是分析活动点在估计阈值下达到776re的灵敏度的一种简单方法。Bu çalıs 807 mada değerlendirilen veriler,oığrencilerin,oèg̊retmenlerin ve okul muúduårlerin doldurdig 774 u anketlerin IEA IDB Analyzer程序ıyla óg̃renzilerin matematik ve fen bas arılarınıtemel alarak elde edilmis 807 tir。事实上,在过去的几年里,它已经被建立为俄罗斯、美国和C Kind Taipei,这些船只运行776几乎是最佳的;事实上,776;事实上是776;实际上是776,实际上是7766;实际上是774;实际上776;其实是776。至少776年代;至少776;至少774;至少776s;亚美尼亚,卡拉达,774;阿拉伯联合酋长国(迪拜),北马其顿,科威特,戈兰776;菲律宾被定义为卢森堡。在过去的776年里,它被确定为距离最近的美国。
{"title":"Bootstrap Veri Zarflama Analizi ile TIMSS Verileri Kullanılarak Eğitim Sisteminde Teknik ve Yönetsel Etkinliklerin Karşılaştırılması","authors":"Serpil GUMUSTEKİN AYDIN, Firdevs CEVHEROĞLU EREN","doi":"10.19113/sdufenbed.1121683","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1121683","url":null,"abstract":"Araştırma, TIMSS 2015 kapsamında 4. sınıf matematik ve fen sınavına katılan 58 ülkenin başarıları ile ilişkili olduğu düşünülen girdilerini, etkin şekilde yönetip yönetmediklerini belirlemeyi amaçlamıştır. Bu amaçla, ülkelerin göreli toplam etkinlik skorlarını tahmin etmek için parametrik olmayan yeniden örnekleme veri zarflama analizinden (bootstrap VZA) yararlanılmıştır. Bootstrap VZA yaklaşımının kullanılmasının nedeni, tahmin edilen sınırın örnekleme varyasyonlarına göre etkinlik puanlarının duyarlılığını analiz etmenin kolay bir yolu olmasıdır. Bu çalışmada değerlendirilen veriler, öğrencilerin, öğretmenlerin ve okul müdürlerinin doldurduğu anketlerin IEA IDB Analyzer programıyla öğrencilerin matematik ve fen başarılarını temel alarak elde edilmiştir. Fen ve matematik başarısına etki eden eğitim girdilerini göreceli olarak etkin kullanan ülkeler sırasıyla Rusya, Amerika ve Çin- Taipei (Tayvan) olarak bulunmuş olup, bu bölgelerin neredeyse optimal düzeyde faaliyet gösterdiği ve istenen sabit çıktıyı üretmek için girdi tüketimlerini de neredeyse optimal kullandıkları gözlemlenmiştir. En düşük etkinliğe sahip olan ülkeler ise sırasıyla; Ermenistan, Karadağ, Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai), Kuzey Makedonya, Kuveyt, Gürcistan ve Filipinler olarak belirlenmiştir. Türkiye ise etkin olmaya en yakın ülke olarak tespit edilmiştir.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67571531","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-27DOI: 10.19113/sdufenbed.1213855
Ali Demir Keski̇ner, O. Şi̇mşek
Akdeniz bölgesinin Göller Yöresinde katma değeri yüksek tarım ürünleri yetiştirilmektedir. Bu çalışmada; Göller Yöresinde bulunan üç meteoroloji gözlem istasyonunun 3, 6 ve 12 aylık periyotları için elde edilen Standartlaştırılmış Yağış İndeks (SYİ) serilerine frekans analizi uygulanarak meteorolojik kuraklığın izlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, Göller Yöresinde bulunan Isparta, Eğirdir ve Seydişehir meteoroloji gözlem istasyonlarında 1980-2021 hidrolojik yılları arasında elde edilen aylık toplam yağış miktarları kullanılarak her bir istasyonun 3, 6 ve 12 aylık periyotlar için SYİ değerleri hesaplanmıştır. SYİ serileri 1980-2011 ve 2012-2021 hidrolojik yıllarını temsil edecek şekilde ikiye bölünerek 1980-2011 dönemine frekans analizi uygulanmıştır. Frekans analizine dahil edilmeyen son on yılı temsil eden 2012-2021 dönemi için hesaplanan SYİ değerlerinin gerçekleşen yinelenme yılları; 1980-2011 dönemini temsil eden en uygun olasılık dağılım modelleri kullanılarak hesaplanmıştır. Son 10 yılın SYİ değerlerinin yinelenme yılları esas alındığında Isparta, Eğirdir ve Seydişehir istasyonlarında her periyot ve dönemde en az bir kez 5 yıl ve üzerinde yinelenmeye sahip kurak dönemlerin gerçekleştiği ve istasyonların meteorolojik kuraklık riski altında olduğu saptanmıştır. Seydişehir istasyonunun, Isparta ve Eğirdir istasyonlarına göre gelecek yıllarda daha şiddetli kuraklıklara maruz kalacağı öngörülmüştür.
{"title":"Olasılıklı Meteorolojik Kuraklık Analizi: Göller Yöresinde Bir Uygulama","authors":"Ali Demir Keski̇ner, O. Şi̇mşek","doi":"10.19113/sdufenbed.1213855","DOIUrl":"https://doi.org/10.19113/sdufenbed.1213855","url":null,"abstract":"Akdeniz bölgesinin Göller Yöresinde katma değeri yüksek tarım ürünleri yetiştirilmektedir. Bu çalışmada; Göller Yöresinde bulunan üç meteoroloji gözlem istasyonunun 3, 6 ve 12 aylık periyotları için elde edilen Standartlaştırılmış Yağış İndeks (SYİ) serilerine frekans analizi uygulanarak meteorolojik kuraklığın izlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, Göller Yöresinde bulunan Isparta, Eğirdir ve Seydişehir meteoroloji gözlem istasyonlarında 1980-2021 hidrolojik yılları arasında elde edilen aylık toplam yağış miktarları kullanılarak her bir istasyonun 3, 6 ve 12 aylık periyotlar için SYİ değerleri hesaplanmıştır. SYİ serileri 1980-2011 ve 2012-2021 hidrolojik yıllarını temsil edecek şekilde ikiye bölünerek 1980-2011 dönemine frekans analizi uygulanmıştır. Frekans analizine dahil edilmeyen son on yılı temsil eden 2012-2021 dönemi için hesaplanan SYİ değerlerinin gerçekleşen yinelenme yılları; 1980-2011 dönemini temsil eden en uygun olasılık dağılım modelleri kullanılarak hesaplanmıştır. Son 10 yılın SYİ değerlerinin yinelenme yılları esas alındığında Isparta, Eğirdir ve Seydişehir istasyonlarında her periyot ve dönemde en az bir kez 5 yıl ve üzerinde yinelenmeye sahip kurak dönemlerin gerçekleştiği ve istasyonların meteorolojik kuraklık riski altında olduğu saptanmıştır. Seydişehir istasyonunun, Isparta ve Eğirdir istasyonlarına göre gelecek yıllarda daha şiddetli kuraklıklara maruz kalacağı öngörülmüştür.","PeriodicalId":30858,"journal":{"name":"Suleyman Demirel Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47308684","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}