Bir ekonominin performansı, farklı makroekonomik göstergeler ve farklı analiz yöntemleri kullanılarak ölçülebilir. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Dünya ekonomisinin yaklaşık %85’ini kapsayan G20 ülkelerinin 2008 kriz döneminde ekonomik performansının ölçülmesidir. Çalışmada büyüme oranı, ihracat büyüme oranı, kişi başı GSYH, ithalat büyüme, döviz kuru, enflasyon ve işsizlik oranları performans değerlendirme kriteri olarak belirlenmiştir. Çalışma kapsamında G20 ülkelerinin ekonomik performanslarının değerlendirilmesinde LOPCOW (Logarithmic Percentage Change-driven Objective Weighting) ve COCOSO (Combined Compromise Solution) yöntemlerinden oluşan bütünleşik bir model kullanılmıştır. LOPCOW yönteminde ele alınan kriterlerin ağırlık katsayıları hesaplanmıştır. Ele alınan kriterlerin önem düzeyi yani ekonomik performansı en fazla etkileyen kriterler döviz kuru, işsizlik oranı ve enflasyon değişkenleri olmuştur. COCOSO yöntemi ile ise 2008 kriz dönemini içerisine alan 2006-2015 yılları arasında G20 ülkelerinin performans sıralaması analiz edilmiştir. COCOSO yöntemi sonuçlarına göre ele alınan dönem içerisinde en iyi performans gösteren ülkeler ABD, Almanya ve Kore olurken, en kötü ekonomik performans gösteren ülkeler Endonezya, Arjantin ve Güney Afrika olmuştur. Ayrıca 2008 krizi sonrasında ABD ve AB ülkelerinin genel durumunda bir düşüş meydana geldiği tespit edilmiştir.
{"title":"Evaluation Of The Economic Performances Of G20 Countries In The Period Of The 2008 Crisis With LOPCOW-COCOSO Method","authors":"Yusuf Kahreman","doi":"10.24988/ije.1232306","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1232306","url":null,"abstract":"Bir ekonominin performansı, farklı makroekonomik göstergeler ve farklı analiz yöntemleri kullanılarak ölçülebilir. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Dünya ekonomisinin yaklaşık %85’ini kapsayan G20 ülkelerinin 2008 kriz döneminde ekonomik performansının ölçülmesidir. Çalışmada büyüme oranı, ihracat büyüme oranı, kişi başı GSYH, ithalat büyüme, döviz kuru, enflasyon ve işsizlik oranları performans değerlendirme kriteri olarak belirlenmiştir. Çalışma kapsamında G20 ülkelerinin ekonomik performanslarının değerlendirilmesinde LOPCOW (Logarithmic Percentage Change-driven Objective Weighting) ve COCOSO (Combined Compromise Solution) yöntemlerinden oluşan bütünleşik bir model kullanılmıştır. LOPCOW yönteminde ele alınan kriterlerin ağırlık katsayıları hesaplanmıştır. Ele alınan kriterlerin önem düzeyi yani ekonomik performansı en fazla etkileyen kriterler döviz kuru, işsizlik oranı ve enflasyon değişkenleri olmuştur. COCOSO yöntemi ile ise 2008 kriz dönemini içerisine alan 2006-2015 yılları arasında G20 ülkelerinin performans sıralaması analiz edilmiştir. COCOSO yöntemi sonuçlarına göre ele alınan dönem içerisinde en iyi performans gösteren ülkeler ABD, Almanya ve Kore olurken, en kötü ekonomik performans gösteren ülkeler Endonezya, Arjantin ve Güney Afrika olmuştur. Ayrıca 2008 krizi sonrasında ABD ve AB ülkelerinin genel durumunda bir düşüş meydana geldiği tespit edilmiştir.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48688688","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
According to the United Nations, when companies provide supply based on demand, environmental pollution occurs, and natural resources are depleted. Therefore, the green economy is a name given to the initiatives that develop to keep a tight rein on this image. These entrepreneurial activities must be structured depending on macroeconomic leadership under money and technology. The OECD accepts this definition partially and adopts drawbacks to green finance being created only by supra-firm entities; this investment needs to be directed from the companies to the green economy. But we have precisely no method in the literature that calculates green finance. We suggest a new accounting index for catchable green finance. In this context, new financial investments were determined over a difference from the subtraction of aggregate current assets from the aggregate fixed assets for any firm. Hence, that the difference is multiplied by a country's end-of-year policy rate to realize the OECD's concept angle below the macroeconomic (the state) lead makes sense. This equation creates a cross-section. The Turkish model of green finance has been generated by considering Turkish holdings in this paper. We extract the accounting index named new financial investment(s) from the annual reports of 16 Turkish holdings comprehensive for 2021. We start the cross-section methodology and consecutively configure the monetary amount of new financial investment(s) against the environmental expenditures and ecological taxes in TUIK 2020-2021 statistics.
{"title":"Yakalanamayan Yeşil Finans, Yeni Finansal Yatırımlar ve Yeşil Ekonomide Holdingler Etkisi","authors":"Görkem Can Süleymanoğlu","doi":"10.24988/ije.1238871","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1238871","url":null,"abstract":"According to the United Nations, when companies provide supply based on demand, environmental pollution occurs, and natural resources are depleted. Therefore, the green economy is a name given to the initiatives that develop to keep a tight rein on this image. These entrepreneurial activities must be structured depending on macroeconomic leadership under money and technology. The OECD accepts this definition partially and adopts drawbacks to green finance being created only by supra-firm entities; this investment needs to be directed from the companies to the green economy. But we have precisely no method in the literature that calculates green finance. We suggest a new accounting index for catchable green finance. In this context, new financial investments were determined over a difference from the subtraction of aggregate current assets from the aggregate fixed assets for any firm. Hence, that the difference is multiplied by a country's end-of-year policy rate to realize the OECD's concept angle below the macroeconomic (the state) lead makes sense. This equation creates a cross-section. The Turkish model of green finance has been generated by considering Turkish holdings in this paper. We extract the accounting index named new financial investment(s) from the annual reports of 16 Turkish holdings comprehensive for 2021. We start the cross-section methodology and consecutively configure the monetary amount of new financial investment(s) against the environmental expenditures and ecological taxes in TUIK 2020-2021 statistics.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47908719","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın amacı Türkiye’de faaliyette bulunan özel sermayeli bir bankanın sürdürülebilirlik performansını hibrit bir ÇKKV modeli ile değerlendirmektedir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada LOPCOW ve CoCoSo yöntemi kullanılmıştır. Analiz dönemi 2009-2021 olarak belirlenmiştir. Sürdürülebilirlik performansının ölçülmesi için üç farklı kategoride; ekonomik, sosyal ve çevresel olmak üzere toplam on altı adet performans göstergesi derlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, LOPCOW yönteminde, ekonomik kategoride en önemli kriter öz kaynak kârlılığı olmuştur. Sosyal kategoride ise en önemli kriter, toplam atm sayısı olarak tespit edilmiştir. Çevresel kriterde ise, en önemli kriter kapsam 1 emisyonu olmuştur. CoCoSo yönteminde ise, sürdürülebilirlik performanslarının en iyi olduğu dönemler sırası ile 2018, 2017 ve 2014 yılları şeklinde ifade edilebilir.
{"title":"Evaluation of the Sustainability Performance of a Private Equity Deposit Bank with the Hybrid ÇKKV Model: The Case of Akbank for the Period 2009-2021","authors":"Selahattin BEKTAŞ","doi":"10.24988/ije.1216968","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1216968","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı Türkiye’de faaliyette bulunan özel sermayeli bir bankanın sürdürülebilirlik performansını hibrit bir ÇKKV modeli ile değerlendirmektedir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada LOPCOW ve CoCoSo yöntemi kullanılmıştır. Analiz dönemi 2009-2021 olarak belirlenmiştir. Sürdürülebilirlik performansının ölçülmesi için üç farklı kategoride; ekonomik, sosyal ve çevresel olmak üzere toplam on altı adet performans göstergesi derlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, LOPCOW yönteminde, ekonomik kategoride en önemli kriter öz kaynak kârlılığı olmuştur. Sosyal kategoride ise en önemli kriter, toplam atm sayısı olarak tespit edilmiştir. Çevresel kriterde ise, en önemli kriter kapsam 1 emisyonu olmuştur. CoCoSo yönteminde ise, sürdürülebilirlik performanslarının en iyi olduğu dönemler sırası ile 2018, 2017 ve 2014 yılları şeklinde ifade edilebilir.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":"120 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135892310","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Abdulkadir Sezai Emeç, Dilan Özdemi̇r, Fatih Kaplan
Ödemeler dengesi tablosunda yer alan net hata ve noksan (NHN) kalemi, bilançoda denkleştirme unsuru olarak kullanılmaktadır. Türkiye’nin NHN kaleminin son yıllarda sergilediği yüksek hacimli iniş ve çıkışlar kamuoyunda tartışılmaktadır. Türkiye için hesaplanan NHN kalemi 1984-2022 döneminde ortalama 1,3 milyar dolar fazla vermiştir. 1984-2000 yılları arasında 8 defa fazla, 9 defa açık veren NHN kalemi, 2001-2022 döneminde 13 defa fazla, 9 defa açık vermiştir. Ayrıca 2018 yılında NHN fazlalığı 21,08 milyar dolar ile Türkiye için tüm zamanların rekor seviyesine ulaşmıştır. Bu çalışmada, NHN kalemi ile reel efektif döviz kur endeksi (REK) arasındaki ilişki incelenmektedir. Bu amaç doğrultusunda, 2003:01-2022:10 dönemine ait aylık veriler kullanılarak üç dönem (2003-2010, 2010-2022 ve 2003-2022) için ekonometrik analiz yapılmıştır. Ekonometrik analizde, içsel kırılmaları dikkate alan Hatemi-J eş bütünleşme testi ve NHN kalemi ile REK endeksinin pozitif ve negatif şoklarını dikkate alan Hatemi-J Asimetrik Nedensellik Testi kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda, NHN kalemi ile REK endeksinin uzun dönemde birlikte hareket etmedikleri tespit edilmiştir. Nedensellik test sonuçlarının ise dönemler arasında farklılaştığı ve ulaşılan bazı sonuçların ekonometrik olarak anlamlı olsa da iktisadi açıdan yorumlanmasının doğru olmayacağına karar verilmiştir. Örneğin; 2010-2022 döneminde REK değişkenindeki pozitif şoklardan kümülatif olarak hesaplanan NHN değişkenindeki hem pozitif hem de negatif şoklara doğru bir nedensellik olması iktisadi bir anlam taşımamaktadır. Söz konusu bu durum, REK değişkeni ile NHN değişkeni arasında tutarlı bir ilişkinin olmadığı şeklinde yorumlanmıştır.
支付资产负债表使用资产负债表中显示的净误差和点笔(NHN)作为等式元素。土耳其NHN Kalemiin的儿子yıllarda sergilediği yüksek hacimli inişveçıkışlar kamuoyunda tartış。据估计,土耳其的NHN笔在1984年至2022年间平均增加了13亿美元。1984年至2000年间,NHN的围栏在2001年至2022年间打开了8次、9次、13次、9次等。2018年,超过210.8亿美元的NHN达到了土耳其的创纪录水平。在这项研究中,NHN笔和卷轴效果纹身之间的关系被调查之间的REK。为了验证这一点,在三个时期(2003-2010年、2010-2022年和2003-2022年)的经济计量分析中,对2003:01-2022:10的月度数据进行了分析。在经济分析中,Hatemi-J已用于通过共完成试验和NHN笔监测REK酶的阳性和阴性冲击,NHN笔专注于内部骨折。作为分析的结果,已经检测到NHN笔和REK墨水长时间没有一起移动。基本原理测试的结果已经确定,如果某些结果在经济上不同,则功率解释是不正确的。例如2010-2022年期间,REK变化中的正冲击和正冲击都是累积的,负冲击没有任何意义。Söz konusu bu durum,REK değişkeni ile NHN değⅰkeni arasında tutarlıbir ilişkinin olmadığışeklinde yorumlanmıtır。
{"title":"The Relationship Between Net Errors and Omissions Item and Real Effective Exchange Rate Index: A Study on Turkey","authors":"Abdulkadir Sezai Emeç, Dilan Özdemi̇r, Fatih Kaplan","doi":"10.24988/ije.1167345","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1167345","url":null,"abstract":"Ödemeler dengesi tablosunda yer alan net hata ve noksan (NHN) kalemi, bilançoda denkleştirme unsuru olarak kullanılmaktadır. Türkiye’nin NHN kaleminin son yıllarda sergilediği yüksek hacimli iniş ve çıkışlar kamuoyunda tartışılmaktadır. Türkiye için hesaplanan NHN kalemi 1984-2022 döneminde ortalama 1,3 milyar dolar fazla vermiştir. 1984-2000 yılları arasında 8 defa fazla, 9 defa açık veren NHN kalemi, 2001-2022 döneminde 13 defa fazla, 9 defa açık vermiştir. Ayrıca 2018 yılında NHN fazlalığı 21,08 milyar dolar ile Türkiye için tüm zamanların rekor seviyesine ulaşmıştır. Bu çalışmada, NHN kalemi ile reel efektif döviz kur endeksi (REK) arasındaki ilişki incelenmektedir. Bu amaç doğrultusunda, 2003:01-2022:10 dönemine ait aylık veriler kullanılarak üç dönem (2003-2010, 2010-2022 ve 2003-2022) için ekonometrik analiz yapılmıştır. Ekonometrik analizde, içsel kırılmaları dikkate alan Hatemi-J eş bütünleşme testi ve NHN kalemi ile REK endeksinin pozitif ve negatif şoklarını dikkate alan Hatemi-J Asimetrik Nedensellik Testi kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda, NHN kalemi ile REK endeksinin uzun dönemde birlikte hareket etmedikleri tespit edilmiştir. Nedensellik test sonuçlarının ise dönemler arasında farklılaştığı ve ulaşılan bazı sonuçların ekonometrik olarak anlamlı olsa da iktisadi açıdan yorumlanmasının doğru olmayacağına karar verilmiştir. Örneğin; 2010-2022 döneminde REK değişkenindeki pozitif şoklardan kümülatif olarak hesaplanan NHN değişkenindeki hem pozitif hem de negatif şoklara doğru bir nedensellik olması iktisadi bir anlam taşımamaktadır. Söz konusu bu durum, REK değişkeni ile NHN değişkeni arasında tutarlı bir ilişkinin olmadığı şeklinde yorumlanmıştır.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69306649","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Suç oranları ülkelerin kalkınmışlık seviyelerini gösteren önemli faktörlerden birisidir. Suç oranlarının yüksek olduğu ülkelerde genellikle belirsizlik ve güven probleminden dolayı yatırımcılar yatırım yapmaya çekinmekte bu durum ülkelerin ekonomik büyüme ve kalkınmaları üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına göre Düzey-2 Bölgeleri (26 Bölge) için sosyo-ekonomik değişkenlerden işsizlik ve bölgenin aldığı göç sayısının malvarlığına karşı işlenen suç türlerinden hırsızlık ve gasp suçlarına etkilerini incelemektir. Bu kapsamda çalışmada 2008-2020 dönemi verileri kullanılarak Sistem Genelleştirilmiş Momentler Tahmincisi (Sistem-GMM) ile analiz gerçekleştirilmiştir. 26 bölge için hesaplanan Sistem GMM sonuçlarına göre işsiz sayısındaki artışın hırsızlık suçunu , göçmen sayısındaki (iç göç) artışın da gasp suçunu artırdığı tespit edilmiştir.
{"title":"Türkiye’nin Düzey-2 Bölgelerinde Sosyo-Ekonomik Faktörlerin Malvarlığına Karşı İşlenen Suçlar Üzerine Etkileri: Sistem GMM Analizi","authors":"A. Kaya, Osman Tabak","doi":"10.24988/ije.1072811","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1072811","url":null,"abstract":"Suç oranları ülkelerin kalkınmışlık seviyelerini gösteren önemli faktörlerden birisidir. Suç oranlarının yüksek olduğu ülkelerde genellikle belirsizlik ve güven probleminden dolayı yatırımcılar yatırım yapmaya çekinmekte bu durum ülkelerin ekonomik büyüme ve kalkınmaları üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına göre Düzey-2 Bölgeleri (26 Bölge) için sosyo-ekonomik değişkenlerden işsizlik ve bölgenin aldığı göç sayısının malvarlığına karşı işlenen suç türlerinden hırsızlık ve gasp suçlarına etkilerini incelemektir. Bu kapsamda çalışmada 2008-2020 dönemi verileri kullanılarak Sistem Genelleştirilmiş Momentler Tahmincisi (Sistem-GMM) ile analiz gerçekleştirilmiştir. 26 bölge için hesaplanan Sistem GMM sonuçlarına göre işsiz sayısındaki artışın hırsızlık suçunu , göçmen sayısındaki (iç göç) artışın da gasp suçunu artırdığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69306728","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
In line with consumers' ever-increasing workload and time constraints worldwide, prepared food products have started to play an even more prominent role in human life. Thanks to the developing technology, Internet and social media use has increased. Social media has become influential in consumption decisions and growing in popularity and importance among consumers. This study aimed to determine and evaluate the level of prepared food consumption and social media use in Generation X and Generation Y consumers and examine the effect of social media use on prepared food consumption. In this study, Generation Y was chosen because it is the generation that develops with technology and actively uses social media. On the other hand, Generation X is the generation that follows technology behind. The primary material of the research consists of the data collected by the survey conducted on 687 consumers who purchased prepared food products and used social media in Kocaeli, Turkey. The study demonstrated their socio-demographic structure with frequency distributions in the data obtained. In addition, statistical analysis methods (factor analysis, ANOVA test, t-test) were used for data evaluation. A 5-point Likert scale was employed to determine the attitudes of consumers. It was found that prepared food consumption generally increases with the time spent on social media. Generation Y consumers consumed prepared food products more often than Generation X consumers.
{"title":"The Effect of Social Media on Prepared Food Consumption of Generation X and Y Consumers: A Case Study for Turkey","authors":"Bahar Aydın Can, S. Engindeniz","doi":"10.24988/ije.1060602","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1060602","url":null,"abstract":"In line with consumers' ever-increasing workload and time constraints worldwide, prepared food products have started to play an even more prominent role in human life. Thanks to the developing technology, Internet and social media use has increased. Social media has become influential in consumption decisions and growing in popularity and importance among consumers. This study aimed to determine and evaluate the level of prepared food consumption and social media use in Generation X and Generation Y consumers and examine the effect of social media use on prepared food consumption. In this study, Generation Y was chosen because it is the generation that develops with technology and actively uses social media. On the other hand, Generation X is the generation that follows technology behind. The primary material of the research consists of the data collected by the survey conducted on 687 consumers who purchased prepared food products and used social media in Kocaeli, Turkey. The study demonstrated their socio-demographic structure with frequency distributions in the data obtained. In addition, statistical analysis methods (factor analysis, ANOVA test, t-test) were used for data evaluation. A 5-point Likert scale was employed to determine the attitudes of consumers. It was found that prepared food consumption generally increases with the time spent on social media. Generation Y consumers consumed prepared food products more often than Generation X consumers.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49555542","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma farklı düzeylerdeki teknoloji ithalatının ekonomik büyümeyi ne ölçüde etkilediği sorusuna yanıt aramaktadır. Çalışmanın amacı 1992-2021 dönemi için yıllık verilerle gelişmekte olan 18 ülkenin düşük, orta ve yüksek düzey teknoloji ithalatının ekonomik büyüme üzerine etkisini tespit etmektir. Söz konusu etkiyi belirlemek üzere kullanılan granger panel nedensellik analizi sonuçlarına göre orta ve yüksek düzey teknoloji ithalatı ile büyüme arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi varken düşük düzey teknoloji ithalatından büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Bu durum yüksek ve orta düzey teknoloji ithalatı ile büyüme arasında Geribesleme Hipotezinin geçerli olduğu, düşük düzey teknoloji ithalatı ile büyüme arasında ise ithalata dayalı büyümenin varlığını desteklemektedir. Ayrıca ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği için her dört yılın sonunda orta ve yüksek düzey teknoloji ile her üç yılın sonunda düşük düzey yenileme ithalatı yapılmalıdır.
{"title":"Gelişmekte Olan Ülkelerde Teknoloji İthalatı İle Ekonomik Büyüme İlişkisi: Granger Panel Nedensellik Analizi","authors":"Mehtap Tunç, Ahsen Emir Bulut, Turan Karimli","doi":"10.24988/ije.1226607","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1226607","url":null,"abstract":"Bu çalışma farklı düzeylerdeki teknoloji ithalatının ekonomik büyümeyi ne ölçüde etkilediği sorusuna yanıt aramaktadır. Çalışmanın amacı 1992-2021 dönemi için yıllık verilerle gelişmekte olan 18 ülkenin düşük, orta ve yüksek düzey teknoloji ithalatının ekonomik büyüme üzerine etkisini tespit etmektir. Söz konusu etkiyi belirlemek üzere kullanılan granger panel nedensellik analizi sonuçlarına göre orta ve yüksek düzey teknoloji ithalatı ile büyüme arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi varken düşük düzey teknoloji ithalatından büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Bu durum yüksek ve orta düzey teknoloji ithalatı ile büyüme arasında Geribesleme Hipotezinin geçerli olduğu, düşük düzey teknoloji ithalatı ile büyüme arasında ise ithalata dayalı büyümenin varlığını desteklemektedir. Ayrıca ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği için her dört yılın sonunda orta ve yüksek düzey teknoloji ile her üç yılın sonunda düşük düzey yenileme ithalatı yapılmalıdır.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":"9 5 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69306832","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerin işsizlik kaygısı ve girişimcilik niyeti arasındaki ilişkide proaktif kişiliğin aracı ve öz yeterliliğin düzenleyici rolünü incelemektedir. Bu amaçla, veriler Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde son sınıfta okuyan 250 öğrencinin ankete verdiği yanıtlardan toplanmıştır. Bu veriler, analiz edilirken SPSS 23, AMOS 23 ve SPSS MACRO istatistik programları kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, işsizlik kaygısı ve girişimcilik niyeti arasında pozitif ilişki olduğu ve proaktif kişiliğin bu ilişkide aracılık rolünün olduğu anlaşılmıştır. Durumsal aracılık modeli kapsamında ise işsizlik kaygısı ve girişimcilik niyeti arasındaki ilişkide öz yeterliliğin düzenleyici rolü olmadığı saptanmıştır. Literatürde, işsizlik kaygısı ve girişimcilik niyeti arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarda proaktif kişiliğin aracı, öz yeterliliğin düzenleyici rolünü inceleyen bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Buradan yola çıkılarak araştırma sonuçlarının literatüre önemli katkı sağlayacağı düşünülmüştür.
{"title":"Üniversite Öğrencilerinin İşsizlik Kaygısının Girişimcilik Niyetine Etkisinde Proaktif Kişiliğin Aracı Rolü, Öz Yeterliliğin Düzenleyici Rolü","authors":"Göknur Ersari","doi":"10.24988/ije.1208177","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1208177","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerin işsizlik kaygısı ve girişimcilik niyeti arasındaki ilişkide proaktif kişiliğin aracı ve öz yeterliliğin düzenleyici rolünü incelemektedir. Bu amaçla, veriler Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde son sınıfta okuyan 250 öğrencinin ankete verdiği yanıtlardan toplanmıştır. Bu veriler, analiz edilirken SPSS 23, AMOS 23 ve SPSS MACRO istatistik programları kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, işsizlik kaygısı ve girişimcilik niyeti arasında pozitif ilişki olduğu ve proaktif kişiliğin bu ilişkide aracılık rolünün olduğu anlaşılmıştır. Durumsal aracılık modeli kapsamında ise işsizlik kaygısı ve girişimcilik niyeti arasındaki ilişkide öz yeterliliğin düzenleyici rolü olmadığı saptanmıştır. Literatürde, işsizlik kaygısı ve girişimcilik niyeti arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarda proaktif kişiliğin aracı, öz yeterliliğin düzenleyici rolünü inceleyen bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Buradan yola çıkılarak araştırma sonuçlarının literatüre önemli katkı sağlayacağı düşünülmüştür.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69306813","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The Technological Innovation System (TIS) is a theoretical approach to the analysis of a new technology's diffusion dynamics. The development and establishment of market-related structures are essential for maturing a TIS and its long-term success, especially at the beginning of sectoral development. In this paper, we focus on market formation in the Turkish solar electricity generation TIS to understand how the market forms. We made an empirical study and benefitted from structural analysis, functional analysis, and process analysis to point out how green transition efforts have started with the market formation process in the Turkish solar energy sector during the first phase of sectoral development. We conducted fifty-seven interviews with key experts in the energy sector in the 2013-2015 period when the sector just started to develop. The structural analysis showed that the most active actors are companies, consultancy organizations, public organizations, and real persons; networks are associations and cooperative organizations, and institutions are general legislation and political developments. The process analysis showed that the constitutive processes are institutionalizing and associating for the formation of market segments, and competing and communicating for the formation of market transactions. The functional analysis pointed out that at the beginning of the TIS development, the market formation was in the nursing phase, but developing very fast.
{"title":"Türkiye’de Güneş Enerjisinden Elektrik Üretiminde Piyasa Oluşumu: Teknoloji Yenilik Sistemi Yaklaşımı","authors":"Yelda ERDEN TOPAL, Erkan Erdi̇l","doi":"10.24988/ije.1145806","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1145806","url":null,"abstract":"The Technological Innovation System (TIS) is a theoretical approach to the analysis of a new technology's diffusion dynamics. The development and establishment of market-related structures are essential for maturing a TIS and its long-term success, especially at the beginning of sectoral development. In this paper, we focus on market formation in the Turkish solar electricity generation TIS to understand how the market forms. We made an empirical study and benefitted from structural analysis, functional analysis, and process analysis to point out how green transition efforts have started with the market formation process in the Turkish solar energy sector during the first phase of sectoral development. We conducted fifty-seven interviews with key experts in the energy sector in the 2013-2015 period when the sector just started to develop. The structural analysis showed that the most active actors are companies, consultancy organizations, public organizations, and real persons; networks are associations and cooperative organizations, and institutions are general legislation and political developments. The process analysis showed that the constitutive processes are institutionalizing and associating for the formation of market segments, and competing and communicating for the formation of market transactions. The functional analysis pointed out that at the beginning of the TIS development, the market formation was in the nursing phase, but developing very fast.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69306604","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tasarruf sahiplerinin öncelikli amacı, ellerindeki fonu isabetli yatırım araçlarında değerlendirmektir. Yüksek risk içeren ve yüksek kazanç ihtimali sunan hisse senetleri, portföy çeşitlendirmelerinde sıkça kullanılan bir yatırım aracıdır. Ancak hangi hisse senedine yatırım yapılacağı, yatırımcılar açısından önemli bir karar problemidir. Temel analizin sektör araştırması kısmı göz önüne alınarak, bu çalışma yatırımcının hangi sektöre ait hisse senetlerine yatırım yapılacağına, seçilen sektörler ve kriterler kapsamında optimal bir öneri getirmektedir. Borsa İstanbul’a ait 7 farklı sektör endeksi ve 5 adet kriter dikkate alınmıştır. Sektörler, Borsa İstanbul’da en yüksek piyasa değerine sahip olan sektörler olan Sınai, Mali, Metal, Kimya, Banka, Teknoloji ve İnşaat sektörleridir. Analizlerde kullanılan kriterler ise getiri, fiyat/kazanç oranı (F/K), piyasa değeri/defter değeri (PD/DD), nakit net temettü ve risk olarak belirlenmiştir. Analiz sonucunda, dikkate alınan kriterler kapsamında sektör sıralamaları yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre öncelikli sektörler kimya, metal ve sınai sektörleridir. Analizler sonucunda sektör seçimi kararlarında ÇKKV yöntemlerinin kullanılabileceği belirtilmiş, yöntem karşılaştırmasında Promethee yönteminin Topsis’e göre analiz hassasiyeti açısından daha üstün olduğu sonucuna varılmıştır. Elde edilen sonuçlar hem bireysel hem kurumsal yatırımcıların yatırım kararları alırken ÇKKV yöntemleri ile, farklı borsalarda ve çeşitli kriterlerle sektör değerlendirmesi yapmalarının uygun olduğunu göstermektedir.
Tasarruf sahilerininöncelikli amacı,ellerindeki fonu isabetli yatırım araçlarında değerlendirmektir。它是一种经常用于投资组合排序的投资工具,提供了高风险和高利润的机会。然而,在一年中的什么时候,投资者将面临一个重要问题。基于一些行业研究,本研究的投资者在选择投资于该行业某些行业的行业和标准方面提供了一个最佳建议。伊斯坦布尔Borsa的7个不同行业得到了照顾,5个不同的标准得到了照顾。板块是市值最高的板块,包括伊斯坦布尔博萨、中国、马里、金属、中国、银行、科技和建筑板块。分析中使用的标准是总和、价格/收益率(F/K)、市场价值/账面价值(PD/DD)、现金净额的基础和风险。分析的结果是,在观察到的标准范围内制定了部门序列。根据分析结果,主要部门是化学、金属和测试部门。作为分析的结果,部门选择决策表明,可以使用CHKV方法。这表明,与Topsis相比,Promethe方法的分析灵敏度更高。Elde edilen sonuçlar hem bireysel hem kurumsal yatırımcıların yatırım kararlarıalırkenÇKKV yöntemleri ile,farklıborsalada veçeşitli kriterlele sektör değerlendirmesi yapmaları。
{"title":"Sector Selection in Portfolio Diversification: An Application with MCDM Methods in Borsa İstanbul","authors":"Ayşegül Şahi̇n","doi":"10.24988/ije.1218501","DOIUrl":"https://doi.org/10.24988/ije.1218501","url":null,"abstract":"Tasarruf sahiplerinin öncelikli amacı, ellerindeki fonu isabetli yatırım araçlarında değerlendirmektir. Yüksek risk içeren ve yüksek kazanç ihtimali sunan hisse senetleri, portföy çeşitlendirmelerinde sıkça kullanılan bir yatırım aracıdır. Ancak hangi hisse senedine yatırım yapılacağı, yatırımcılar açısından önemli bir karar problemidir. Temel analizin sektör araştırması kısmı göz önüne alınarak, bu çalışma yatırımcının hangi sektöre ait hisse senetlerine yatırım yapılacağına, seçilen sektörler ve kriterler kapsamında optimal bir öneri getirmektedir. Borsa İstanbul’a ait 7 farklı sektör endeksi ve 5 adet kriter dikkate alınmıştır. Sektörler, Borsa İstanbul’da en yüksek piyasa değerine sahip olan sektörler olan Sınai, Mali, Metal, Kimya, Banka, Teknoloji ve İnşaat sektörleridir. Analizlerde kullanılan kriterler ise getiri, fiyat/kazanç oranı (F/K), piyasa değeri/defter değeri (PD/DD), nakit net temettü ve risk olarak belirlenmiştir. Analiz sonucunda, dikkate alınan kriterler kapsamında sektör sıralamaları yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre öncelikli sektörler kimya, metal ve sınai sektörleridir. Analizler sonucunda sektör seçimi kararlarında ÇKKV yöntemlerinin kullanılabileceği belirtilmiş, yöntem karşılaştırmasında Promethee yönteminin Topsis’e göre analiz hassasiyeti açısından daha üstün olduğu sonucuna varılmıştır. Elde edilen sonuçlar hem bireysel hem kurumsal yatırımcıların yatırım kararları alırken ÇKKV yöntemleri ile, farklı borsalarda ve çeşitli kriterlerle sektör değerlendirmesi yapmalarının uygun olduğunu göstermektedir.","PeriodicalId":33605,"journal":{"name":"Izmir Iktisat Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48772898","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}