Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1130910
Mehmet Sevgi̇
Antropologların, kendi disiplinlerinin tarihsel ve kavramsal çerçevesini eleştirel bir değerlendirme ile ele aldıklarında, disiplinlerini inşa eden kültür kavramlarına şüpheyle yaklaşmaya başladıkları ve etnografik metinleri özünde metinler hakkında metin inşası olarak tartıştıkları gözlemlenmektedir. Özellikle edebiyat kuramından devşirilen yöntemler ve okuma pratikleri ile etnografik metinlerin saha çalışmaları ile desteklenmiş otoriter metinler olma özelliği sorgulanmaya başlanmıştır. Böylece, tıpkı edebiyat kuramcıları gibi antropologlar da kültür eleştirisinde temsilin politik oluşu üzerinde çalışmalar yürütmüşlerdir. Bu çalışma, antropolojide temsilin politik oluşuna dair benzer yaklaşımlar sergileyerek disiplinin kendini yeniden sorgulaması adına kuramsal girişimlerde bulunan Clifford Geertz ve James Clifford’un eserlerinden yola çıkarak antropolojideki bu paradigma değişikliğinin izlerini sürmektedir. Bu bağlamda, bu iki antropoloğun klasik etnografileri yeniden okumaya tabi tutarken disiplinin geleneksel olarak temel aldığı otoriter öz ve naif öteki söylemlerine yaptıkları itirazlar ele alınacaktır.
{"title":"Kültürel form olarak metin: Antropolojide paradigma değişimi","authors":"Mehmet Sevgi̇","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1130910","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1130910","url":null,"abstract":"Antropologların, kendi disiplinlerinin tarihsel ve kavramsal çerçevesini eleştirel bir değerlendirme ile ele aldıklarında, disiplinlerini inşa eden kültür kavramlarına şüpheyle yaklaşmaya başladıkları ve etnografik metinleri özünde metinler hakkında metin inşası olarak tartıştıkları gözlemlenmektedir. Özellikle edebiyat kuramından devşirilen yöntemler ve okuma pratikleri ile etnografik metinlerin saha çalışmaları ile desteklenmiş otoriter metinler olma özelliği sorgulanmaya başlanmıştır. Böylece, tıpkı edebiyat kuramcıları gibi antropologlar da kültür eleştirisinde temsilin politik oluşu üzerinde çalışmalar yürütmüşlerdir. Bu çalışma, antropolojide temsilin politik oluşuna dair benzer yaklaşımlar sergileyerek disiplinin kendini yeniden sorgulaması adına kuramsal girişimlerde bulunan Clifford Geertz ve James Clifford’un eserlerinden yola çıkarak antropolojideki bu paradigma değişikliğinin izlerini sürmektedir. Bu bağlamda, bu iki antropoloğun klasik etnografileri yeniden okumaya tabi tutarken disiplinin geleneksel olarak temel aldığı otoriter öz ve naif öteki söylemlerine yaptıkları itirazlar ele alınacaktır.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"41524596","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1192807
Pelin TAŞ KUŞCU, İsmail Özer
Antropolojik ve arkeolojik kazılardan elde edilen iskelet kalıntıları, insanların biyolojik yapıları ve sosyokültürel davranışları hakkında birçok bilgi sunmaktadır. İskeletin biyolojik karakterini ortaya koymamızı sağlayan en önemli parçayı dişler oluşturmaktadır. Diş, vücudun en sert yapısı olması dolayısıyla tafonomik süreçlere daha dayanıklıdır. Bu yüzden dental çalışmalar sonucunda, birey ve toplumların diyetleri, tükettikleri gıdalar ve bu gıdaları tüketim sıklıkları, besin hazırlama teknikleri, ağız ve diş hijyeni, geçirmiş oldukları hastalıklar gibi oldukça kapsamlı bir değerlendirme yapılabilir. Bu çalışmanın konusunu, Muğla İline bağlı Börükçü Mevkii’nden çıkarılan ve Geç Geometrik-Roma Dönemine tarihlendirilen bebek ve çocuk iskeletlerinin ağız ve diş sağlığı oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında 125 bebek ve 698 çocuğa ait toplam 823 diş ve soket incelenmiştir. Çene ve diş patolojilerinin esas alındığı çalışmada; aşınma, çürük, hipoplazi, diş taşı, abse, antemortem diş kaybı ve alveol kaybı incelenmiştir. Çalışma sonunda süt ve daimi dişler toplamında aşınma %81,7, çürük %3,5, hipoplazi %25,8, diş taşı %10,8 oranında tespit edilirken; apse, antemortem diş kaybı ve alveol kaybı bulunamamıştır. Elde edilen veriler, Börükçü bebek ve çocuklarının beslenme eksikliği ve gelişimsel süreçleri olumsuz etkiyecek faktörlere maruz kaldığını göstermektedir. Ancak analiz sonuçlarının ortalama değerler aralığında olması, Börükçü’nün yaşam koşullarının çok kötü olmadığını, antik toplumların genel sağlık profili içerisinde yer aldığını göstermektedir.
从人类学和考古事故中获得的骨骼遗骸以多种方式呈现了生物结构和社会文化行为。骨骼最重要的部分是创造牙齿,使我们能够揭示骨骼的生物学特征。牙齿在生理过程中更稳定,因为它是身体最坚硬的结构。因此,由于牙科工作、饮食、食物消费和食物消费、食物准备技术、口腔和牙齿化学可以以非常全面的方式进行评估,例如他们所经历的疾病。这项工作是制作婴儿和儿童骨架的口腔和牙齿,这些骨架的年代可以追溯到孟买湾线,并在后期的几何罗马过渡时期进行了描述。共有823颗牙齿和道路,属于125名儿童和698名在职儿童。Çene ve dişpatolojilerin esas alındığıçalışmada;对炎症、腐烂、发育不全、牙石、吸收、死前牙齿缺失和牙槽骨缺失进行了研究。工作结束时,乳牙和恒牙增加81.7%,退化3.5%,发育不全25.8%,牙齿增加10.8%;腹肌、尸检、牙齿缺失和肺泡缺失。收集的数据表明,婴儿和儿童受到缺乏食物和发育过程的影响。然而,分析表明,保加利亚的平均值并不是很差,古代社区的总体健康状况也不是很差。
{"title":"Muğla, Börükçü toplumunda bebek ve çocuk iskeletlerinin ağız ve diş sağlığı","authors":"Pelin TAŞ KUŞCU, İsmail Özer","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1192807","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1192807","url":null,"abstract":"Antropolojik ve arkeolojik kazılardan elde edilen iskelet kalıntıları, insanların biyolojik yapıları ve sosyokültürel davranışları hakkında birçok bilgi sunmaktadır. İskeletin biyolojik karakterini ortaya koymamızı sağlayan en önemli parçayı dişler oluşturmaktadır. Diş, vücudun en sert yapısı olması dolayısıyla tafonomik süreçlere daha dayanıklıdır. Bu yüzden dental çalışmalar sonucunda, birey ve toplumların diyetleri, tükettikleri gıdalar ve bu gıdaları tüketim sıklıkları, besin hazırlama teknikleri, ağız ve diş hijyeni, geçirmiş oldukları hastalıklar gibi oldukça kapsamlı bir değerlendirme yapılabilir. Bu çalışmanın konusunu, Muğla İline bağlı Börükçü Mevkii’nden çıkarılan ve Geç Geometrik-Roma Dönemine tarihlendirilen bebek ve çocuk iskeletlerinin ağız ve diş sağlığı oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında 125 bebek ve 698 çocuğa ait toplam 823 diş ve soket incelenmiştir. Çene ve diş patolojilerinin esas alındığı çalışmada; aşınma, çürük, hipoplazi, diş taşı, abse, antemortem diş kaybı ve alveol kaybı incelenmiştir. Çalışma sonunda süt ve daimi dişler toplamında aşınma %81,7, çürük %3,5, hipoplazi %25,8, diş taşı %10,8 oranında tespit edilirken; apse, antemortem diş kaybı ve alveol kaybı bulunamamıştır. Elde edilen veriler, Börükçü bebek ve çocuklarının beslenme eksikliği ve gelişimsel süreçleri olumsuz etkiyecek faktörlere maruz kaldığını göstermektedir. Ancak analiz sonuçlarının ortalama değerler aralığında olması, Börükçü’nün yaşam koşullarının çok kötü olmadığını, antik toplumların genel sağlık profili içerisinde yer aldığını göstermektedir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49111626","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1144778
Şeymanur Payat, H. Kumcağız
Yaşlılık dönemi, hayatın doğal akışında olan ve biyolojik, psikolojik, ekonomik veya sosyal açılardan yaşanabilen, hem bireyi hem de toplumu etkileyen bir değişim sürecidir. Tutum kavramı bireylerin nesnelere, fikirlere, olaylara ve diğer insanlara ilişkin düşünce, duygu ve davranışlarına etki eden bir durumdur. Tutumlar yaşamın ilk 25 yılında şekillenir ve bireylerin yaşlılara yönelik davranışlarının olumlu olmasını sağlayan en önemli etken de duygu ve tutumlardır. Buradan hareketle bu çalışmada genç yetişkinlik döneminde olan bireylerin yaşlılığa yönelik tutumlarının cinsiyet, ekonomik düzey, aile yapısı, daha önce yakınlık kurulan bir yaşlı olup olmaması, yaşlıların bıraktığı hatıralar, ebeveynlerin yaşlılara yaklaşımı ve daha önce bir yaşlıya bakım verilip verilmemesi değişkenlerine göre incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini rastgele seçilmiş 18-35 yaş arası 200 genç birey oluşturmaktadır. Verilerin toplanması için “Kişisel Bilgi Formu” ve “Yaşlılara Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modeline dayalı betimsel bir çalışmadır. Verilerin analizinde betimsel istatistik yöntemleri, bağımsız gruplar t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Analizler sonucunda genç yetişkinlerin yaşlılara yönelik tutumu, cinsiyet, ekonomik düzey, aile yapısı, daha önce bir yaşlıyla kurulan yakınlık ve bakım verilen yaşlı olup olmamasına göre anlamlı bir farklılık göstermezken; yakınlık kurulan yaşlılarla hatıra ve ebeveynlerin yaşlılara yaklaşımı değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
{"title":"Genç yetişkin bireylerin yaşlılığa yönelik tutumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi","authors":"Şeymanur Payat, H. Kumcağız","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1144778","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1144778","url":null,"abstract":"Yaşlılık dönemi, hayatın doğal akışında olan ve biyolojik, psikolojik, ekonomik veya sosyal açılardan yaşanabilen, hem bireyi hem de toplumu etkileyen bir değişim sürecidir. Tutum kavramı bireylerin nesnelere, fikirlere, olaylara ve diğer insanlara ilişkin düşünce, duygu ve davranışlarına etki eden bir durumdur. Tutumlar yaşamın ilk 25 yılında şekillenir ve bireylerin yaşlılara yönelik davranışlarının olumlu olmasını sağlayan en önemli etken de duygu ve tutumlardır. Buradan hareketle bu çalışmada genç yetişkinlik döneminde olan bireylerin yaşlılığa yönelik tutumlarının cinsiyet, ekonomik düzey, aile yapısı, daha önce yakınlık kurulan bir yaşlı olup olmaması, yaşlıların bıraktığı hatıralar, ebeveynlerin yaşlılara yaklaşımı ve daha önce bir yaşlıya bakım verilip verilmemesi değişkenlerine göre incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini rastgele seçilmiş 18-35 yaş arası 200 genç birey oluşturmaktadır. Verilerin toplanması için “Kişisel Bilgi Formu” ve “Yaşlılara Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modeline dayalı betimsel bir çalışmadır. Verilerin analizinde betimsel istatistik yöntemleri, bağımsız gruplar t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Analizler sonucunda genç yetişkinlerin yaşlılara yönelik tutumu, cinsiyet, ekonomik düzey, aile yapısı, daha önce bir yaşlıyla kurulan yakınlık ve bakım verilen yaşlı olup olmamasına göre anlamlı bir farklılık göstermezken; yakınlık kurulan yaşlılarla hatıra ve ebeveynlerin yaşlılara yaklaşımı değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48651533","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1205440
D. Ülker
Bu makalede İngiltere’de fosil bilimine önemli katkılar yapmış, Mary Anning’in hayatı farklı yönleriyle ele alınmıştır. Lyme Regis bölgesinden olan Anning’in paleontoloji alanındaki keşifleri 19. yüzyıldan eski çağlara eşsiz bir bağlantı sağlamıştır. Jeologlar bulunan fosillerini kullanarak daha önce bilinmeyen türleri açıklamış ve böylece bu keşiflerle jeoloji bilimindeki ilerlemeler hız kazanmıştır. Ayrıca Anning’in keşifleri, var olan bir neslin tükenmesi konusunda kritik kanıtlar haline gelmiştir. İngiltere’nin güneyinde bulunan Lyme Regis bölgesinde doğmuş olan Mary Anning’in biyografisi, yaptığı önemli keşifler, yaşadığı bölgenin özellikleri, dönemin önde gelen jeologları ile ilişkileri sırasıyla ele alınmıştır. Bunların yanında, yapılan keşiflere karşı İngiltere’de kilisenin konumu ve muhafazakarların bilimsel ilerlemeler karşısındaki tutumu da incelenmiştir.
{"title":"İlk kadın paleontolog: Mary Anning’in hayatı ve paleontolojiye katkıları","authors":"D. Ülker","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1205440","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1205440","url":null,"abstract":"Bu makalede İngiltere’de fosil bilimine önemli katkılar yapmış, Mary Anning’in hayatı farklı yönleriyle ele alınmıştır. Lyme Regis bölgesinden olan Anning’in paleontoloji alanındaki keşifleri 19. yüzyıldan eski çağlara eşsiz bir bağlantı sağlamıştır. Jeologlar bulunan fosillerini kullanarak daha önce bilinmeyen türleri açıklamış ve böylece bu keşiflerle jeoloji bilimindeki ilerlemeler hız kazanmıştır. Ayrıca Anning’in keşifleri, var olan bir neslin tükenmesi konusunda kritik kanıtlar haline gelmiştir. İngiltere’nin güneyinde bulunan Lyme Regis bölgesinde doğmuş olan Mary Anning’in biyografisi, yaptığı önemli keşifler, yaşadığı bölgenin özellikleri, dönemin önde gelen jeologları ile ilişkileri sırasıyla ele alınmıştır. Bunların yanında, yapılan keşiflere karşı İngiltere’de kilisenin konumu ve muhafazakarların bilimsel ilerlemeler karşısındaki tutumu da incelenmiştir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44411656","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1152174
E. Gokcekuyu
This is a brief letter that addresses the question of Syrian refugee crisis in Türkiye as it is unfolding. As a Dutch born second generation person who has experienced the various phases of multiculturality, diversity, integration and assimilation policies, I believe to be able to contribute to the political and social debate from a constitutive perspective.
{"title":"Syrian refugees in Türkiye and what the future holds","authors":"E. Gokcekuyu","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1152174","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1152174","url":null,"abstract":"This is a brief letter that addresses the question of Syrian refugee crisis in Türkiye as it is unfolding. As a Dutch born second generation person who has experienced the various phases of multiculturality, diversity, integration and assimilation policies, I believe to be able to contribute to the political and social debate from a constitutive perspective.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49096906","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1111285
Hediye Karakoç, Arzu KUL UÇTU
Bu araştırma, gebelerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumları ile kendilerini algılama şekilleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma, web tabanlı tanımlayıcı ve ilişki arayıcı özellikte 257 katılımcıyla yapılmıştır. Araştırma verileri, Tanıtıcı Bilgi Formu ve Gebelerin Kendini Algılama Ölçeği ve Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada gebelerin kendilerini algılama ölçeği annelik algısı alt boyutu puan ortalaması ile yaş, eğitim durumu, çalışma durumu, aile tipi, eşin eğitim durumu, gebelik haftası, doğum öyküsü ve gebeliğin evliliğe etkisi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu saptanmıştır (p<0,05). Beden algısı alt boyutu puan ortalaması ile eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır (p<0,05). Toplumsal cinsiyet rolleri tutum ölçeği puan ortalamaları ile annelik algısı arasında pozitif yönde (0,296, p≤0,001) ve beden algısı ile arasında ise negatif yönde zayıf düzeyde (-0,254, p≤0,001) anlamlı ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Literatürde ilk defa incelenen bu araştırma sonuçlarına göre annelik, beden ve toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutum arasında ilişki olup daha fazla çalışma ile aydınlatılmaya gereksinim duyulan konular arasında yer almaktadır.
{"title":"Toplumsal cinsiyet tutumları ve gebelerin kendilerini algılama şekilleri arasındaki ilişki","authors":"Hediye Karakoç, Arzu KUL UÇTU","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1111285","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1111285","url":null,"abstract":"Bu araştırma, gebelerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumları ile kendilerini algılama şekilleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma, web tabanlı tanımlayıcı ve ilişki arayıcı özellikte 257 katılımcıyla yapılmıştır. Araştırma verileri, Tanıtıcı Bilgi Formu ve Gebelerin Kendini Algılama Ölçeği ve Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada gebelerin kendilerini algılama ölçeği annelik algısı alt boyutu puan ortalaması ile yaş, eğitim durumu, çalışma durumu, aile tipi, eşin eğitim durumu, gebelik haftası, doğum öyküsü ve gebeliğin evliliğe etkisi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu saptanmıştır (p<0,05). Beden algısı alt boyutu puan ortalaması ile eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır (p<0,05). Toplumsal cinsiyet rolleri tutum ölçeği puan ortalamaları ile annelik algısı arasında pozitif yönde (0,296, p≤0,001) ve beden algısı ile arasında ise negatif yönde zayıf düzeyde (-0,254, p≤0,001) anlamlı ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Literatürde ilk defa incelenen bu araştırma sonuçlarına göre annelik, beden ve toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutum arasında ilişki olup daha fazla çalışma ile aydınlatılmaya gereksinim duyulan konular arasında yer almaktadır.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48003765","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1081152
Ali Si̇pahi̇
Peter Benedict 1960’lı yıllar Türkiyesi’nde arkeolojik ve etnografik araştırmalar yapmış, 1970’lerin başında Ankara Ford Vakfı’nda çalışmış, ve Ula kasabası üzerine yayınladığı kitap ve makalelerle Türkiye çalışmalarına önemli katkılar sunmuş bir antropologdur. Ne var ki, sonraki senelerde Türkiye ve genel olarak akademi ile bağlantısının kopmasından dolayı sosyal bilimler tarihindeki yeri bilinmemektedir. Bu makale, arşiv ve sözlü tarih kaynakları ile Benedict’in hem biyografik bir portresini çıkarmayı hem de Türkiye antropolojisine katkılarını tartışmayı amaçlamaktadır. Makale ayrıca 1980’lerden sonra Amerikan hükümetlerine bağlı olarak uluslararası kalkındırma projelerinde yönetici pozisyonunda çalışmış Benedict’in hayat hikayesi ve araştırmalarını bir bütün olarak ele alarak kendisini 2. Dünya Savaşı sonrasında hızla gelişen sosyal politika yönelimli uygulamalı sosyal bilimler bağlamında değerlendirir.
{"title":"Peter Benedict: Türkiye etnografi tarihinden bir portre","authors":"Ali Si̇pahi̇","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1081152","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1081152","url":null,"abstract":"Peter Benedict 1960’lı yıllar Türkiyesi’nde arkeolojik ve etnografik araştırmalar yapmış, 1970’lerin başında Ankara Ford Vakfı’nda çalışmış, ve Ula kasabası üzerine yayınladığı kitap ve makalelerle Türkiye çalışmalarına önemli katkılar sunmuş bir antropologdur. Ne var ki, sonraki senelerde Türkiye ve genel olarak akademi ile bağlantısının kopmasından dolayı sosyal bilimler tarihindeki yeri bilinmemektedir. Bu makale, arşiv ve sözlü tarih kaynakları ile Benedict’in hem biyografik bir portresini çıkarmayı hem de Türkiye antropolojisine katkılarını tartışmayı amaçlamaktadır. Makale ayrıca 1980’lerden sonra Amerikan hükümetlerine bağlı olarak uluslararası kalkındırma projelerinde yönetici pozisyonunda çalışmış Benedict’in hayat hikayesi ve araştırmalarını bir bütün olarak ele alarak kendisini 2. Dünya Savaşı sonrasında hızla gelişen sosyal politika yönelimli uygulamalı sosyal bilimler bağlamında değerlendirir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43905568","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-07-01DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1053529
Deniz Leblebici Basar, İlker Akgün
Bu çalışma, Türkiye insanı ayak antropometrik özelliklerini tespit etmek ve Türk Ayak Numaralandırma Sistemini oluşturmak için 3B görüntüleme teknikleri ile yürütülen öncü bir araştırmanın, 42 numara erkek ayak veri analizinin sonuçlarını sunmaktadır. 15-77 yaş aralığında erkek ayağının sağ ve sol 11 boyutta (toplam 22 adet) antropometrik verileri, %95 güven aralığında %5 doğruluk için gerekli 240 örneklem büyüklüğünde incelenmiştir. Ayak topuk genişliği ve çevresi, ayak konturpiye çevresi ve ayak kısa topuk çevresi değişkenleri etkisiyle sağ ve sol ayakta bu boyutlarda farklılık olduğu görülmüştür. 11 boyuttaki orta değer verileri, uluslararası veri tabanları ve Mondopoint numaralandırma sistemi ile karşılaştırıldığında, özellikle genişlik boyutlarında standartların üzerindedir. Bulgular, Türkiye’de yaşayan insanlara özel numaralandırma siteminin gerekliğini hem toplum sağlığı hem de ekonomik açıdan önemini bir kez daha vurgular niteliktedir.
本研究介绍了42号男性足迹分析的结果,该分析通过3D视觉技术进行,以识别土耳其的足部人体测量特征并创建土耳其足迹系统。在15至77岁期间,对人体测量数据的左右尺寸(共22个单位)的240个样本进行了人体足部检查,测量精度在95%至95%之间。Ayak topuk genişliği veçevresi,Ayak konturpiyeçevredi ve Ayak kısa topukçevreli değişkenleri etkisiyle sağve sol ayakta bu boyutlada farklılık olduğu görülmüştür。与11维介质数据、国际数据库和Mondopoint编号系统相比,它们的尺寸尤其标准。研究结果包括土耳其需要特殊的编号点,这对公共卫生和经济都很重要。
{"title":"Adult male foot shape analysis using 3D scanner","authors":"Deniz Leblebici Basar, İlker Akgün","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1053529","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1053529","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Türkiye insanı ayak antropometrik özelliklerini tespit etmek ve Türk Ayak Numaralandırma Sistemini oluşturmak için 3B görüntüleme teknikleri ile yürütülen öncü bir araştırmanın, 42 numara erkek ayak veri analizinin sonuçlarını sunmaktadır. 15-77 yaş aralığında erkek ayağının sağ ve sol 11 boyutta (toplam 22 adet) antropometrik verileri, %95 güven aralığında %5 doğruluk için gerekli 240 örneklem büyüklüğünde incelenmiştir. Ayak topuk genişliği ve çevresi, ayak konturpiye çevresi ve ayak kısa topuk çevresi değişkenleri etkisiyle sağ ve sol ayakta bu boyutlarda farklılık olduğu görülmüştür. 11 boyuttaki orta değer verileri, uluslararası veri tabanları ve Mondopoint numaralandırma sistemi ile karşılaştırıldığında, özellikle genişlik boyutlarında standartların üzerindedir. Bulgular, Türkiye’de yaşayan insanlara özel numaralandırma siteminin gerekliğini hem toplum sağlığı hem de ekonomik açıdan önemini bir kez daha vurgular niteliktedir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49027924","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-07-01DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1100145
Berkay Yaşar, M. Sağır
Sex estimation from skeletons is an important analysis to construct a biological profile of an unidentified skeletal remains. Triangle area is calculated with linear measurements taken from the skull, and models are being developed for sex estimation. The aim of this study was to derive discriminant function equations from two triangles in the skull. The material of the study consists of the skulls of 112 individuals (56 males and 56 females) which are dated to the Late Ottoman Period and collected from the Istanbul Karacaahmet Cemetery. Six linear measurements were taken from the skulls of this series of known sex, and the facial and occipital triangle areas were determined by the Heron formula. TEM, rTEM, R coefficients and ICC were calculated to determine the intra-observer and inter-observer error. The sex discrimination power of each criterion was evaluated by ROC curve analysis. T-test was used to determine the differences between the sexes, and discriminant function analysis was used to create formulas. In the study, it was determined that the intra-observer and inter-observer error rates of 6 measurements were low (TEM = 0.16-0.94 mm; rTEM = 0.74-2.08%; R = 0.91-0.99; ICC = 0.951-0.992). All variables differed significantly between sex (p<0.05). According to the ROC analysis, the sex discrimination power of the triangle areas was similar (AUC; occipital triangle area 0.727, facial triangle area 0.736). As a result of the present study, it was determined that the 4 equations established correctly classified sex at rates ranging from 67% to 73.2%.
{"title":"Sex estimation from two triangles on the skull","authors":"Berkay Yaşar, M. Sağır","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1100145","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1100145","url":null,"abstract":"Sex estimation from skeletons is an important analysis to construct a biological profile of an unidentified skeletal remains. Triangle area is calculated with linear measurements taken from the skull, and models are being developed for sex estimation. The aim of this study was to derive discriminant function equations from two triangles in the skull. The material of the study consists of the skulls of 112 individuals (56 males and 56 females) which are dated to the Late Ottoman Period and collected from the Istanbul Karacaahmet Cemetery. Six linear measurements were taken from the skulls of this series of known sex, and the facial and occipital triangle areas were determined by the Heron formula. TEM, rTEM, R coefficients and ICC were calculated to determine the intra-observer and inter-observer error. The sex discrimination power of each criterion was evaluated by ROC curve analysis. T-test was used to determine the differences between the sexes, and discriminant function analysis was used to create formulas. In the study, it was determined that the intra-observer and inter-observer error rates of 6 measurements were low (TEM = 0.16-0.94 mm; rTEM = 0.74-2.08%; R = 0.91-0.99; ICC = 0.951-0.992). All variables differed significantly between sex (p<0.05). According to the ROC analysis, the sex discrimination power of the triangle areas was similar (AUC; occipital triangle area 0.727, facial triangle area 0.736). As a result of the present study, it was determined that the 4 equations established correctly classified sex at rates ranging from 67% to 73.2%.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44311408","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-07-01DOI: 10.33613/antropolojidergisi.1107899
Deren Ceker, İdris Deni̇z
Coxa kemiklerinde, iliac auricular yüzeyin inferiorüne paralel ve bitişik bir oluk görünümündeki preauricular sulcusun (PS), kadın iskeletleriyle ve hamilelik/doğumla ilişkilendirilmesi tartışmalı bir konu olup, her ikisini birlikte antemortem bilgileri mevcut modern iskeletler üzerinde test etmiş çalışmalar oldukça azdır. Bu çalışmanın amacı, PS’nin insan iskeletlerinde cinsiyet belirlemede ve kadın iskeletlerinde hamilelik/doğum tayininde kullanılabilirliğini Kıbrıs popülasyonu üzerinde test ederek bu alanda yapılmış benzer çalışmalara katkı koymaktır. Çalışmamızda, 14-80 yaş arası 35 erkek ve 14-79 yaş arası 31 kadın (doğum yapmadığı/yaptığı ve çocuk sayısı bilinen) bireyden oluşmak üzere 66 modern iskelete ait toplam 132 adet sağ ve sol coxa kemikleri makroskobik olarak incelenmiş, PS morfolojik olarak üç kategoriye ayrılmış ve skorlanmıştır. Ön test niteliğindeki bu çalışmamızın sonuçları, PS’nin mevcut olmaması veya mevcut ve sığ olmasının cinsiyet ayırımında kullanışlı olmadığını, kadınlarda PS’nin mevcut olmaması veya mevcut ve sığ olmasının hamilelik/doğum geçmişinin olmama olasılığını gösterdiğini, geniş ve derin PS’nin kadın bireylere işaret ettiğini ve hamilelik/doğumla yakından ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu testin ileri aşamasında materyal sayısı artırılarak, geniş ve derin PS’nin cinsiyet ayırımında kullanılabilirliği ve kadınlarda hamilelik/doğumla doğrudan ilişkili olup olmadığı test edilecektir. Bu testin sonuçları, insan kemiklerinden cinsiyet tayini ve PS’nin hamilelik/doğumla ilişkisini araştıran popülasyona özgü çalışmalara katkısından ve bu konuda Kıbrıs popülasyonu üzerine yapılmış ilk bilimsel çalışma özelliğine sahip olmasından dolayı önemlidir.
在Coxa骨骼中,半透明的耳廓感染似乎与表面平行,耳前水(PS)、女性骨骼和妊娠相关问题相对较小,这两种情况都在现有的现代骨骼上进行了测试,并提供了反转运信息。这项工作的目的是测试PS是否可以用于人类骨骼,以及它是否可以用于埃及人口中怀孕/分娩形式的女性骨骼。Çalışmamızda,14-80 yaşarası35 erkek ve 14-79 yaşarası31 kadın tır。该测试前质量的结果表明,女性不存在PS,或者没有性交,PS不存在,或者没有怀孕/出生史,宽而深的PS表明女性之间存在联系,并且接近怀孕/分娩。该测试将测试是否可以提前增加材料的数量,是否可以用于PS的广泛和深入的性行为,以及怀孕/分娩是否与女性直接相关。这项测试的结果很重要,因为它首次在塞浦路斯人群中进行了科学研究,调查了人类骨骼的性别水平以及PS与怀孕之间的关系。
{"title":"Usability of preauricular sulcus for sex and pregnancy⁄ parturition estimation in human skeletons: A test on the Cyprus population","authors":"Deren Ceker, İdris Deni̇z","doi":"10.33613/antropolojidergisi.1107899","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.1107899","url":null,"abstract":"Coxa kemiklerinde, iliac auricular yüzeyin inferiorüne paralel ve bitişik bir oluk görünümündeki preauricular sulcusun (PS), kadın iskeletleriyle ve hamilelik/doğumla ilişkilendirilmesi tartışmalı bir konu olup, her ikisini birlikte antemortem bilgileri mevcut modern iskeletler üzerinde test etmiş çalışmalar oldukça azdır. Bu çalışmanın amacı, PS’nin insan iskeletlerinde cinsiyet belirlemede ve kadın iskeletlerinde hamilelik/doğum tayininde kullanılabilirliğini Kıbrıs popülasyonu üzerinde test ederek bu alanda yapılmış benzer çalışmalara katkı koymaktır. Çalışmamızda, 14-80 yaş arası 35 erkek ve 14-79 yaş arası 31 kadın (doğum yapmadığı/yaptığı ve çocuk sayısı bilinen) bireyden oluşmak üzere 66 modern iskelete ait toplam 132 adet sağ ve sol coxa kemikleri makroskobik olarak incelenmiş, PS morfolojik olarak üç kategoriye ayrılmış ve skorlanmıştır. Ön test niteliğindeki bu çalışmamızın sonuçları, PS’nin mevcut olmaması veya mevcut ve sığ olmasının cinsiyet ayırımında kullanışlı olmadığını, kadınlarda PS’nin mevcut olmaması veya mevcut ve sığ olmasının hamilelik/doğum geçmişinin olmama olasılığını gösterdiğini, geniş ve derin PS’nin kadın bireylere işaret ettiğini ve hamilelik/doğumla yakından ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu testin ileri aşamasında materyal sayısı artırılarak, geniş ve derin PS’nin cinsiyet ayırımında kullanılabilirliği ve kadınlarda hamilelik/doğumla doğrudan ilişkili olup olmadığı test edilecektir. Bu testin sonuçları, insan kemiklerinden cinsiyet tayini ve PS’nin hamilelik/doğumla ilişkisini araştıran popülasyona özgü çalışmalara katkısından ve bu konuda Kıbrıs popülasyonu üzerine yapılmış ilk bilimsel çalışma özelliğine sahip olmasından dolayı önemlidir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48612700","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}