Pub Date : 2020-06-29DOI: 10.33613/antropolojidergisi.721315
İbrahim Sarı, Mehmet Sağir
Bu calismada, Sivas Ili Yildizeli Ilcesi’nde yer alan ve Helenistik-Erken Bizans donemine tarihlendirilen Kayalipinar toplulugunun nufus dinamikleri incelenmistir. Calismanin amaci Kayalipinar toplulugunun demografik ozelliklerinin ortaya cikarilmasi ve ayni doneme ait eski Anadolu topluluklari ile olan benzerliklerinin ve/veya farkliliklarinin tespit edilmesidir. Farkli mezarlardan aciga cikarilan toplam 211 bireye ait iskelet kalintisi calismanin materyallerini olusturmaktadir. Toplulukta kadin sayisi erkeklerden fazladir. Bebek ve cocuk olumlulugu (% 18,48) bircok topluma gore oldukca dusuktur. Eriskinler arasinda, orta eriskin yas grubundaki birey sayisi her iki cinsiyette de daha fazladir. Olumler kadinlarda 20-25 yas, erkeklerde ise 35-40 yas araliginda yogunlasmistir. Yasamin ilk bes yili icerisindeki bireyler icin hesaplanan yasam beklentisi 28,24 yildir. Elde edilen sonuclar, bu eski insan toplulugunun nufus yapisini ve profilini aydinlatmasi bakimindan dikkat cekici bilgiler saglamistir.
{"title":"Orta Anadolu’nun Doğusunda Bir Topluluk: Kayalıpınar İnsanları","authors":"İbrahim Sarı, Mehmet Sağir","doi":"10.33613/antropolojidergisi.721315","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.721315","url":null,"abstract":"Bu calismada, Sivas Ili Yildizeli Ilcesi’nde yer alan ve Helenistik-Erken Bizans donemine tarihlendirilen Kayalipinar toplulugunun nufus dinamikleri incelenmistir. Calismanin amaci Kayalipinar toplulugunun demografik ozelliklerinin ortaya cikarilmasi ve ayni doneme ait eski Anadolu topluluklari ile olan benzerliklerinin ve/veya farkliliklarinin tespit edilmesidir. Farkli mezarlardan aciga cikarilan toplam 211 bireye ait iskelet kalintisi calismanin materyallerini olusturmaktadir. Toplulukta kadin sayisi erkeklerden fazladir. Bebek ve cocuk olumlulugu (% 18,48) bircok topluma gore oldukca dusuktur. Eriskinler arasinda, orta eriskin yas grubundaki birey sayisi her iki cinsiyette de daha fazladir. Olumler kadinlarda 20-25 yas, erkeklerde ise 35-40 yas araliginda yogunlasmistir. Yasamin ilk bes yili icerisindeki bireyler icin hesaplanan yasam beklentisi 28,24 yildir. Elde edilen sonuclar, bu eski insan toplulugunun nufus yapisini ve profilini aydinlatmasi bakimindan dikkat cekici bilgiler saglamistir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44221233","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-12-15DOI: 10.33613/antropolojidergisi.590969
I. Kılıç
Guvenilir bir kimliklendirmenin gerceklestirilebilmesi icin, boy cinsiyet etnik koken ve olum anindaki yas onemlidir. Bu arastirma olay yerini terk eden zanlinin kimliklendirilebilmesi icin elde herhangi bir kalinti olmadigi durumlarda zanli sayisini azaltabilmek adina suc mahallinde bulunan ayak izleri arasi adim uzunlugundan suclunun boyunu tahmin edebilmek amaciyla gerceklestirilmistir. Calisma Baskent Universitesi ogrencisi olan ya da Baskent Universitesi personel kadrosunda gorev yapan 104 erkek 102 kadin toplam 206 birey uzerinde yurutulmustur. Katilimcilarin yaslari 18 ile 49 arasinda degismektedir. Tum katilimcilardan boy ve agirlik olcumlerinin yani sira ayak uzunlugu olcumleri ve iki farkli hiz icin tek adim ve cift adim uzunluklari olculmustur. Yurume hizlari erkek katilimcilar icin 3,3 km/s ve 5,3 km/s, kadinlar icinse 2,7km/s ve 4,7 km/s olarak belirlenmistir. Kadinlarda boy ile adim uzunluklari arasinda degisen zayif ancak istatistiksel olarak anlamli iliski tespit edilmistir (r = 0,300 – 0,384). Benzer sekilde, erkeklerde de boy ile adim uzunluklari arasinda degisen zayif ancak istatistiksel olarak anlamli iliski bulunmustur (r = 0,255 – 0,333). Ancak adim uzunlugundan yola cikarak boy tahminine gidilen bu calismada elde edilen regresyon esitliklerini aciklayicilik kat sayilarinin cok dusuk oldugu gozlenmistir. Sonuc olarak tek adim ve cift adim uzunluklarinin boy tahmini icin uygun bagimsiz degiskenler olmadigi sonucuna ulasilmistir.
{"title":"Farklı Yürüyüş Hızlarında Adım Uzunluğundan Boy Tahmini","authors":"I. Kılıç","doi":"10.33613/antropolojidergisi.590969","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/antropolojidergisi.590969","url":null,"abstract":"Guvenilir bir kimliklendirmenin gerceklestirilebilmesi icin, boy cinsiyet etnik koken ve olum anindaki yas onemlidir. Bu arastirma olay yerini terk eden zanlinin kimliklendirilebilmesi icin elde herhangi bir kalinti olmadigi durumlarda zanli sayisini azaltabilmek adina suc mahallinde bulunan ayak izleri arasi adim uzunlugundan suclunun boyunu tahmin edebilmek amaciyla gerceklestirilmistir. Calisma Baskent Universitesi ogrencisi olan ya da Baskent Universitesi personel kadrosunda gorev yapan 104 erkek 102 kadin toplam 206 birey uzerinde yurutulmustur. Katilimcilarin yaslari 18 ile 49 arasinda degismektedir. Tum katilimcilardan boy ve agirlik olcumlerinin yani sira ayak uzunlugu olcumleri ve iki farkli hiz icin tek adim ve cift adim uzunluklari olculmustur. Yurume hizlari erkek katilimcilar icin 3,3 km/s ve 5,3 km/s, kadinlar icinse 2,7km/s ve 4,7 km/s olarak belirlenmistir. Kadinlarda boy ile adim uzunluklari arasinda degisen zayif ancak istatistiksel olarak anlamli iliski tespit edilmistir (r = 0,300 – 0,384). Benzer sekilde, erkeklerde de boy ile adim uzunluklari arasinda degisen zayif ancak istatistiksel olarak anlamli iliski bulunmustur (r = 0,255 – 0,333). Ancak adim uzunlugundan yola cikarak boy tahminine gidilen bu calismada elde edilen regresyon esitliklerini aciklayicilik kat sayilarinin cok dusuk oldugu gozlenmistir. Sonuc olarak tek adim ve cift adim uzunluklarinin boy tahmini icin uygun bagimsiz degiskenler olmadigi sonucuna ulasilmistir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43122128","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-15DOI: 10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.528741
Serdar Mayda
Anchitheriinae kokeni Kuzey Amerika olan gunumuzde Equidae’ye ait soyu tukenmis bir alt familyadir. Bu gruba ait Anchitherium gunumuzden yaklasik 20 milyon sene once deniz seviyesindeki global dususe paralel olarak Kuzey Amerika’dan Bering bogazi boyunca Asya’ya ve oradan Avrupa’ya yayilmistir. Orta Erken Miyosen’den (MN3) Erken Gec Miyosen’e (MN9) kadar da ilgili cografyada yayilim gostermis olan donemin en yaygin uc parmakli atidir. Ozellikle, karakteristik olarak seman icermeyen alcak tacli (brakyodont) ve lofodont dis yapisina sahip olmasi ile nemli ve kapali orman ortamlarina adapte oldugu dusunulmektedir. Bu calisma kapsaminda Anchitheriinae uyelerinin Anadolu’daki kayitlarinin kronolojik olarak revizyon gerceklestirilmistir. Basta Orta Miyosen yasli Bursa-Pasalar ve Ankara-Candir lokalitelerinden olmak uzere mevcut turler ile Mugla-Catakbagyaka, Mugla-Saricay, Canakkale-Nebisuyu ve Kutahya-Sofca lokalitelerinde bulunan Anchitherium ornekleri oncel calismalardaki sistematik tayinleri goz onune alinarak revize edilerek bu calisma kapsaminda yeniden yorumlanmistir.
{"title":"Türkiye’nin Erken-Orta Miyosen Equidae (Perissodactyla - Tek Toynaklılar) Bulguları ve Genel Revizyonu","authors":"Serdar Mayda","doi":"10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.528741","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.528741","url":null,"abstract":"Anchitheriinae kokeni Kuzey Amerika olan gunumuzde Equidae’ye ait soyu tukenmis bir alt familyadir. Bu gruba ait Anchitherium gunumuzden yaklasik 20 milyon sene once deniz seviyesindeki global dususe paralel olarak Kuzey Amerika’dan Bering bogazi boyunca Asya’ya ve oradan Avrupa’ya yayilmistir. Orta Erken Miyosen’den (MN3) Erken Gec Miyosen’e (MN9) kadar da ilgili cografyada yayilim gostermis olan donemin en yaygin uc parmakli atidir. Ozellikle, karakteristik olarak seman icermeyen alcak tacli (brakyodont) ve lofodont dis yapisina sahip olmasi ile nemli ve kapali orman ortamlarina adapte oldugu dusunulmektedir. Bu calisma kapsaminda Anchitheriinae uyelerinin Anadolu’daki kayitlarinin kronolojik olarak revizyon gerceklestirilmistir. Basta Orta Miyosen yasli Bursa-Pasalar ve Ankara-Candir lokalitelerinden olmak uzere mevcut turler ile Mugla-Catakbagyaka, Mugla-Saricay, Canakkale-Nebisuyu ve Kutahya-Sofca lokalitelerinde bulunan Anchitherium ornekleri oncel calismalardaki sistematik tayinleri goz onune alinarak revize edilerek bu calisma kapsaminda yeniden yorumlanmistir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69456709","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-15DOI: 10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.550918
N. Usta
Pisidia Antiokheia antik kentindeki Aedilicus Kilisesi’nde 2015 yilinda yapilan kazilarda kilisenin ana nefinde 5 mezar aciga cikarilmistir. MS 6. – 10. yuzyillar araligina tarihlendirilen mezarlardan ucu; iki bebek ve bir cocuga aittir. Soz konusu mezarlardan bebek ve cocuk iskeletleri uzerinde yurutulen bu calismada, dislerde ve iskelette gozlemlenebilen patolojilerden yola cikilarak onlarin yasamlarinda maruz kaldiklari fizyolojik baskilarin belirlenmesi, sagliklarina ve dolayisiyla buyumelerine etki eden etmenlerin anlasilmasi amaclanmistir. Bu amacla bebeklerin ve cocugun dis surme asamalarina gore olum yaslari belirlenmis, uzun kemiklerinin diyafiz olculeri alinmis, dis ve iskeletlerindeki patolojik bulgulari tespit edilmistir. Antropolojik incelemelere gore bebeklerden biri (Guney Mezari 1) yaklasik 9 aylik, digeri (Mezar 4) yaklasik 18 aylik, cocuk (Mezar 1) ise yaklasik 6 yasindadir. Dokuz aylik olan bebegin (GM1) kafatasi, yuz ve uzun kemiklerindeki bulgular, C vitamini eksikligi olarak tanilanan iskorbut hastaligini isaret etmektedir. On sekiz aylik olandiger bebegin (Mezar 4) incelenebilen kafatasi kemiklerindeki porotik hiperostosis demir eksikligi anemisiyle iliskilendirilmistir. Sozu gecen bebegin, sut dislerinin 1 ve 2 olceklerinde asinmasi bir suredir ek gidalarla beslendigini dusundurmektedir. Diger yandan 6 yasindaki cocugun (Mezar 1) vucut kemiklerindeki anomaliler yasaminda muhtemelen Serebral palsiden (SP) kaynaklanan bir engeli oldugunu isaret etmektedir. Bebek ve cocuklarin hepsinde uzun kemiklerinin buyumesinde gerilik tespit edilmistir. Genel olarak degerlendirildiginde bulgular; Aedilicus Kilisesi’ndeki bebeklerin, cocuklarin olumlerine yol acan nedenler hakkinda kesin sonuclar saglamasa da muhtemelen kotu beslenme, yetersiz anne bakimi gibi sosyokulturel oruntulerin ve iliskili cevresel kosullarin olumsuz etkilerini sergilemektedir.
{"title":"Pisidia Antiokheia Aedilicus Kilisesi’nden Bebek ve Çocuk İskeletlerinde Saptanan Patolojilerin Antropolojik Açıdan Değerlendirilmesi","authors":"N. Usta","doi":"10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.550918","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.550918","url":null,"abstract":"Pisidia Antiokheia antik kentindeki Aedilicus Kilisesi’nde 2015 yilinda yapilan kazilarda kilisenin ana nefinde 5 mezar aciga cikarilmistir. MS 6. – 10. yuzyillar araligina tarihlendirilen mezarlardan ucu; iki bebek ve bir cocuga aittir. Soz konusu mezarlardan bebek ve cocuk iskeletleri uzerinde yurutulen bu calismada, dislerde ve iskelette gozlemlenebilen patolojilerden yola cikilarak onlarin yasamlarinda maruz kaldiklari fizyolojik baskilarin belirlenmesi, sagliklarina ve dolayisiyla buyumelerine etki eden etmenlerin anlasilmasi amaclanmistir. Bu amacla bebeklerin ve cocugun dis surme asamalarina gore olum yaslari belirlenmis, uzun kemiklerinin diyafiz olculeri alinmis, dis ve iskeletlerindeki patolojik bulgulari tespit edilmistir. Antropolojik incelemelere gore bebeklerden biri (Guney Mezari 1) yaklasik 9 aylik, digeri (Mezar 4) yaklasik 18 aylik, cocuk (Mezar 1) ise yaklasik 6 yasindadir. Dokuz aylik olan bebegin (GM1) kafatasi, yuz ve uzun kemiklerindeki bulgular, C vitamini eksikligi olarak tanilanan iskorbut hastaligini isaret etmektedir. On sekiz aylik olandiger bebegin (Mezar 4) incelenebilen kafatasi kemiklerindeki porotik hiperostosis demir eksikligi anemisiyle iliskilendirilmistir. Sozu gecen bebegin, sut dislerinin 1 ve 2 olceklerinde asinmasi bir suredir ek gidalarla beslendigini dusundurmektedir. Diger yandan 6 yasindaki cocugun (Mezar 1) vucut kemiklerindeki anomaliler yasaminda muhtemelen Serebral palsiden (SP) kaynaklanan bir engeli oldugunu isaret etmektedir. Bebek ve cocuklarin hepsinde uzun kemiklerinin buyumesinde gerilik tespit edilmistir. Genel olarak degerlendirildiginde bulgular; Aedilicus Kilisesi’ndeki bebeklerin, cocuklarin olumlerine yol acan nedenler hakkinda kesin sonuclar saglamasa da muhtemelen kotu beslenme, yetersiz anne bakimi gibi sosyokulturel oruntulerin ve iliskili cevresel kosullarin olumsuz etkilerini sergilemektedir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43346692","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-15DOI: 10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.517217
Serkan Şahi̇n
Bu calismanin materyalini olusturan iskelet kalintilari Van/Dilkaya kazilarindan elde edilmistir. Dilkaya Hoyugu Van’in Edremit ilcesine bagli Dilkaya Koyu’nun batisinda Van Golu kiyisinda yer almaktadir. Calismanin amaci Dilkaya Orta Cag Toplumu’nun patolojik olarak incelenmesi ve elde edilen verilerin diger Anadolu toplumlariyla karsilastirilmasi sonucunda toplumun saglik yapisinin belirlenmesidir. Dilkaya toplumunda 319 birey paleopatolojik acidan incelenmis ve toplulugun yasam bicimi ortaya cikarilmaya calisilmistir. Toplumda en az bir omurunda osteartrit gorulen eriskinlerin orani %82,05’dir. Toplumda en az bir omurunda schmorl nodulu gorulen eriskinlerin orani ise %89,74’tur. Eriskin bireylerin eklemlerinde osteoartrit gorulme orani %52,56’dir. Dilkaya OrtaCag Toplumunda en az bir ekleminde ya da omurunda yasam bicimine bagli olarak gelisen patoloji gorulen eriskin bireylerin topluma orani %97,44’tur. Omurlarda ve eklemlerdeki yasam bicimine bagli olarak gelisen patolojiler en fazla erkek bireylerde gozlemlenmis ve gorulme oraninin yasla birlikte artis gosterdigi belirlenmistir. Patolojik lezyonlarin her yas/cinsiyet grubunu etkilemesi, enfeksiyonel hastaliklarin fazla gorulmemesi ve osteoartritin genc yaslardan itibaren gorulmeye baslanmasi gibi verilerden hareketle Dilkaya Orta Cag Toplumu’nun tarima dayali bir ekonomiye sahip, beslenme acisindan gorece iyi durumda ve diger Anadolu toplumlarina kiyasla goreceli olarak daha hijyenik yasam kosullarina sahip bir koy toplulugu oldugu dusunulmektedir.
{"title":"Dilkaya (Orta Çağ) İnsanlarının Sağlık Yapısı","authors":"Serkan Şahi̇n","doi":"10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.517217","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.517217","url":null,"abstract":"Bu calismanin materyalini olusturan iskelet kalintilari Van/Dilkaya kazilarindan elde edilmistir. Dilkaya Hoyugu Van’in Edremit ilcesine bagli Dilkaya Koyu’nun batisinda Van Golu kiyisinda yer almaktadir. Calismanin amaci Dilkaya Orta Cag Toplumu’nun patolojik olarak incelenmesi ve elde edilen verilerin diger Anadolu toplumlariyla karsilastirilmasi sonucunda toplumun saglik yapisinin belirlenmesidir. Dilkaya toplumunda 319 birey paleopatolojik acidan incelenmis ve toplulugun yasam bicimi ortaya cikarilmaya calisilmistir. Toplumda en az bir omurunda osteartrit gorulen eriskinlerin orani %82,05’dir. Toplumda en az bir omurunda schmorl nodulu gorulen eriskinlerin orani ise %89,74’tur. Eriskin bireylerin eklemlerinde osteoartrit gorulme orani %52,56’dir. Dilkaya OrtaCag Toplumunda en az bir ekleminde ya da omurunda yasam bicimine bagli olarak gelisen patoloji gorulen eriskin bireylerin topluma orani %97,44’tur. Omurlarda ve eklemlerdeki yasam bicimine bagli olarak gelisen patolojiler en fazla erkek bireylerde gozlemlenmis ve gorulme oraninin yasla birlikte artis gosterdigi belirlenmistir. Patolojik lezyonlarin her yas/cinsiyet grubunu etkilemesi, enfeksiyonel hastaliklarin fazla gorulmemesi ve osteoartritin genc yaslardan itibaren gorulmeye baslanmasi gibi verilerden hareketle Dilkaya Orta Cag Toplumu’nun tarima dayali bir ekonomiye sahip, beslenme acisindan gorece iyi durumda ve diger Anadolu toplumlarina kiyasla goreceli olarak daha hijyenik yasam kosullarina sahip bir koy toplulugu oldugu dusunulmektedir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46011683","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-15DOI: 10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.514142
Derya Silibolatlaz Baykara
Dicle vadisinin guneyinde, Şirnak ili Guclukonak ilcesine bagli Koctepe Koyu yakinindaki duzlukte yer alan Tatika, Ilisu ve HES Projesi kapsaminda kazilmistir. Seramik buluntulara gore Tatika, MO 3000-2700 yillari arasina tarihlendirilmistir. Bu calisma kapsaminda, uc kazi sezonundan (2013-2015-2016) ele gecen toplam 1542 hayvan kemigi incelenmistir. Toplanan hayvan kemiklerinin tumu Erken Tunc (ETC)(I-II) donemine aittir. Genel olarak memeli faunasi incelendiginde koyun-keci, domuz ve sigir kemiklerinin sayica fazla oldugu anlasilmistir. Yabani hayvanlar ise az sayidadir. Calismada, baslica evcil turler icin epifiz kaynasmasina bakilarak yaslandirma yapilmistir. Bolgesel olarak karsilastirma yapildiginda, Guneydogu ve Dogu Anadolu’da benzer amaclarla koyun, keci ve sigir yetistiriciliginin yapildigi anlasilmistir. Domuzlarin cevresel olarak elverissiz ortamlarda yetistirilmedigi ancak Tatika’da et saglayicisi bu turun faunada ikinci sirada temsil edildigi gorulmustur. Logaritmik Boyut Endisi karsilastirmasinda, Tell Beydar yerlesiminin olcumleri kullanilmistir. Koyun ve kecilerin boyutlarinin Tell Beydar’da daha buyuk iken domuzlarin daha kucuk boyutta olduklari anlasilmistir. Sigirlarin boyutlari ise iki Erken Tunc yerlesiminde oldukca benzerdir.
{"title":"Erken Tunç (I-II) Çağı Tatıka Yerleşiminin Hayvansal Geçim Ekonomisi","authors":"Derya Silibolatlaz Baykara","doi":"10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.514142","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.514142","url":null,"abstract":"Dicle vadisinin guneyinde, Şirnak ili Guclukonak ilcesine bagli Koctepe Koyu yakinindaki duzlukte yer alan Tatika, Ilisu ve HES Projesi kapsaminda kazilmistir. Seramik buluntulara gore Tatika, MO 3000-2700 yillari arasina tarihlendirilmistir. Bu calisma kapsaminda, uc kazi sezonundan (2013-2015-2016) ele gecen toplam 1542 hayvan kemigi incelenmistir. Toplanan hayvan kemiklerinin tumu Erken Tunc (ETC)(I-II) donemine aittir. Genel olarak memeli faunasi incelendiginde koyun-keci, domuz ve sigir kemiklerinin sayica fazla oldugu anlasilmistir. Yabani hayvanlar ise az sayidadir. Calismada, baslica evcil turler icin epifiz kaynasmasina bakilarak yaslandirma yapilmistir. Bolgesel olarak karsilastirma yapildiginda, Guneydogu ve Dogu Anadolu’da benzer amaclarla koyun, keci ve sigir yetistiriciliginin yapildigi anlasilmistir. Domuzlarin cevresel olarak elverissiz ortamlarda yetistirilmedigi ancak Tatika’da et saglayicisi bu turun faunada ikinci sirada temsil edildigi gorulmustur. Logaritmik Boyut Endisi karsilastirmasinda, Tell Beydar yerlesiminin olcumleri kullanilmistir. Koyun ve kecilerin boyutlarinin Tell Beydar’da daha buyuk iken domuzlarin daha kucuk boyutta olduklari anlasilmistir. Sigirlarin boyutlari ise iki Erken Tunc yerlesiminde oldukca benzerdir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46845841","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-15DOI: 10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.539216
Nehir Varol, Eda Selimoğlu, Timur Gültekin
Afet, ekonomik ve sosyal kayiplara neden olan, sosyal hayati kesintiye ugratan ve ani olarak gelisen ve yerel kapasite ile ustesinden gelinemeyen olaylar olarak tanimlanir. Doga kaynakli ya da insan/teknoloji kaynakli afetler ayni zamanda yavas gelisen ve ani gelisen afetler olarak da siniflandirilmaktadir. Iklim degisiklikleri, kuraklik, collesme ve bu sureclere bagli olarak gelisen kitlik afeti de yavas gelisen afetler sinifinda degerlendirilebilir. Dunya cografyasinin bircok bolumunde insanoglunun varolusundan bu yana yasanan kitlik afeti donem donem Anadolu topraklarinda da etkili olmustur. Kitlik, uzun sure yiyecek yetersizliginin bir sonucu olarak ortaya cikar. Yagislarin azligi ile su kaynaklari azalmaya baslar ve kurakligin etkisi artmaya baslar. Kitlik, aclik ve susuzluk ciddi sonuclara neden olabilir. Anadolu tarihi donemler boyunca, ozellikle yagislarin azligi ve cekirge istilalari nedeniyle kitlik afetine maruz kalmistir. Hatta efsaneler, destanlara konu olan onemli kitliklar goc olgusunu da beraberinde getirmistir. Insan gocu, din, kultur, ekonomi, savas, teror ve afet gibi faktorlerle gerceklesmektedir. Genellikle bu gocler zorunlu nedenlerle ortaya cikmis, yiyecek bulma arayisindan ya da diger turden afetlerden kaynaklanmistir. Kuraklik ve buna bagli olusan kitlik iklim degisikliklerinin hizlanmasi ile artis gostermektedir. Bu alismada kitlik afeti kavrami, turleri, tarihte yasanan kitlik olaylari anlatilmis ve kitlik afetine karsi alinabilecek onlemler ve risk yonetimi tartisilmistir.
不幸的是，经济和社会损失的原因被定义为一个不幸事件，它导致社会生活的中断，并突然以当地身份发生。如果自然灾害或人为/技术灾害发生得很慢，而且你一到，它们也会被归类为灾害。如果你看到这些气候退化、干旱、碰撞和羞辱的图像，你会发现灾难的强度会降低。在世界齿轮记录的许多地方，人类受到人类的影响，也受到阿纳多卢地球上野生动物的影响。凯蒂猫是长期食物不足的结果。Yagislarin azligi ile su kaynaklari azalmaya baslar ve kurakligin etkisi artmaya baslar。因为饥荒、饥饿和口渴的严重后果。在整个主要的历史边界，淡水和化肥的缺乏都受到了这场全面灾难的破坏。事实上，传说将关于支持者的十进制书籍汇集在一起。人类的思想、宗教、文化、经济、战争、恐怖主义等等。通常情况下，这些护目镜是由于难以找到食物或其他圆桌用餐造成的。如果你正处于干旱期，你将不得不在持续的气候恶化中上床睡觉。在这项工作中，那些可能利用识字和降低风险的后果的人分析了身份、旅游和小说史的概念。
{"title":"Anadolu’da İklime Bağlı Kıtlık Afeti ve Risk Yönetimi","authors":"Nehir Varol, Eda Selimoğlu, Timur Gültekin","doi":"10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.539216","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.539216","url":null,"abstract":"Afet, ekonomik ve sosyal kayiplara neden olan, sosyal hayati kesintiye ugratan ve ani olarak gelisen ve yerel kapasite ile ustesinden gelinemeyen olaylar olarak tanimlanir. Doga kaynakli ya da insan/teknoloji kaynakli afetler ayni zamanda yavas gelisen ve ani gelisen afetler olarak da siniflandirilmaktadir. Iklim degisiklikleri, kuraklik, collesme ve bu sureclere bagli olarak gelisen kitlik afeti de yavas gelisen afetler sinifinda degerlendirilebilir. Dunya cografyasinin bircok bolumunde insanoglunun varolusundan bu yana yasanan kitlik afeti donem donem Anadolu topraklarinda da etkili olmustur. Kitlik, uzun sure yiyecek yetersizliginin bir sonucu olarak ortaya cikar. Yagislarin azligi ile su kaynaklari azalmaya baslar ve kurakligin etkisi artmaya baslar. Kitlik, aclik ve susuzluk ciddi sonuclara neden olabilir. Anadolu tarihi donemler boyunca, ozellikle yagislarin azligi ve cekirge istilalari nedeniyle kitlik afetine maruz kalmistir. Hatta efsaneler, destanlara konu olan onemli kitliklar goc olgusunu da beraberinde getirmistir. Insan gocu, din, kultur, ekonomi, savas, teror ve afet gibi faktorlerle gerceklesmektedir. Genellikle bu gocler zorunlu nedenlerle ortaya cikmis, yiyecek bulma arayisindan ya da diger turden afetlerden kaynaklanmistir. Kuraklik ve buna bagli olusan kitlik iklim degisikliklerinin hizlanmasi ile artis gostermektedir. Bu alismada kitlik afeti kavrami, turleri, tarihte yasanan kitlik olaylari anlatilmis ve kitlik afetine karsi alinabilecek onlemler ve risk yonetimi tartisilmistir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48081441","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-15DOI: 10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.529387
M. Nar
Kuresellesme ekseninde kultur ve kimlik tartismalari onemli bir gundemi olusturur. Tartismalarin odak noktasi ise kulturel gorecelik ve evrenselcilik arasindaki ikilemin kulturel kimlikler uzerinde nasil bir etkisinin oldugudur. Kuresellesme politikalari ile bir taraftan farkli kimliklerin onem kazanmasina ortam hazirlanir, diger bir taraftan ise yerel kimlikler uzerinden kuresel bir kimlik siyaseti ortaya cikarilmak istenir. Bu yaklasim ayrimiyla kuresellesme, hem kulturel farkliliklari destekler hem de ongorulemeyen sekilde evrensel kultur degerlerini vurgulayarak kendi icerisinde celiskiye neden olur. Bu sekliyle kulturel kimlikler, gunumuz toplumsal anlayisin onemli bir sorunsali olarak kabul edilir. Ancak kuresellesmenin neden oldugu sonuclar birlikte dusunuldugunde, bu ikilem bir iliskiyi ve bagliligi zorunlu kilar. Cunku kuresellesme sureci dogasi geregi, ne tamamen ulus-kimlik yapisinin yikimina ne de yerel kimliklerin tam anlamiyla evrimini tamamlamasina izin verir. Ancak, ilerleyen donemlerde ortak bir uzlasinin saglanamamasi, gorecelik ile evrenselcilik arasindaki soylenegelen kaotik durumu iyice karmasik hale getirebilir. Bunun sonucu ise zaten sorunsal olan kulturel kimlikler daha da sorunlu hale gelebilir. Bu calismanin amaci gorecelik ve evrenselcilik anlayisi uzerinden kimlikleri, ozelde kulturel kimlik kavramini onemli bir sorunsal olarak tartisma konusu etmektir.
{"title":"Kültürel Kimlik Sorunsalı: Görecelik Mi, Evrenselcilik Mi? Yoksa Uzlaşı Mı?","authors":"M. Nar","doi":"10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.529387","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.529387","url":null,"abstract":"Kuresellesme ekseninde kultur ve kimlik tartismalari onemli bir gundemi olusturur. Tartismalarin odak noktasi ise kulturel gorecelik ve evrenselcilik arasindaki ikilemin kulturel kimlikler uzerinde nasil bir etkisinin oldugudur. Kuresellesme politikalari ile bir taraftan farkli kimliklerin onem kazanmasina ortam hazirlanir, diger bir taraftan ise yerel kimlikler uzerinden kuresel bir kimlik siyaseti ortaya cikarilmak istenir. Bu yaklasim ayrimiyla kuresellesme, hem kulturel farkliliklari destekler hem de ongorulemeyen sekilde evrensel kultur degerlerini vurgulayarak kendi icerisinde celiskiye neden olur. Bu sekliyle kulturel kimlikler, gunumuz toplumsal anlayisin onemli bir sorunsali olarak kabul edilir. Ancak kuresellesmenin neden oldugu sonuclar birlikte dusunuldugunde, bu ikilem bir iliskiyi ve bagliligi zorunlu kilar. Cunku kuresellesme sureci dogasi geregi, ne tamamen ulus-kimlik yapisinin yikimina ne de yerel kimliklerin tam anlamiyla evrimini tamamlamasina izin verir. Ancak, ilerleyen donemlerde ortak bir uzlasinin saglanamamasi, gorecelik ile evrenselcilik arasindaki soylenegelen kaotik durumu iyice karmasik hale getirebilir. Bunun sonucu ise zaten sorunsal olan kulturel kimlikler daha da sorunlu hale gelebilir. Bu calismanin amaci gorecelik ve evrenselcilik anlayisi uzerinden kimlikleri, ozelde kulturel kimlik kavramini onemli bir sorunsal olarak tartisma konusu etmektir.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44990666","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-15DOI: 10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.478940
S. Işık, Ulaş Başar Gezgin
Bu makale Bati Karadeniz kiyisinda kucuk bir kent olan Bartin’a iliskin bir etnografik arastirmaya dayanmaktadir ve kucuk bir liman kasabasinin XIX. yuzyildan XX. yuzyilin ortalarina kadar suren yaklasik yuz yillik ekonomik gelisiminin, 1980’lerden sonra kuresel olcekte degisen ekonomi-politikteknolojik kosullarin etkisi altinda yerel duzeyde de uretim iliskileri, uretim tarzi ve uretim araclarinin donusme surecinin gunumuzde kentte yasayanlarin anlatilarina nasil yansitildigi hakkindadir. Resmi ve gayri resmi konumlari isgal eden yerel aydinlarin Bartin’in il oldugu 1991’den sonra giderek artan kent kimligi insasi olarak tanimlanabilecek entelektuel girisim ve cabalari kentin tarihi uzerine odaklanir ve ortak bir tarih ve kent imgesi olusturmaya calisilirken nelerin hatirlamaya deger oldugu, gecmisin hangi imgelerle hatirlandigi farkli mesleklerden, siniflardan ve yaslardan kentlilerin anlatimlarinda bir ideolojik cesitlilik olusturmaktadir. Gorusmelerde ortaya cikan, hatirlanmaya deger ve/veya anlamli olana dair farkli yaklasimlar, bir yandan sinifsal ve es zamanli ote yandan kentin uretim iliskileri ve tarzinin donusumunu yansitan, yani tarihsel/paradigmatik farklilasmayi ortaya koymaktadir. Arastirmada, 19 Bartinlinin tarihsel anlatilari bir araya getirildi ve kentsel imgelerin olusturulmasi ve kimlik insasi baglaminda yorumlandi.
{"title":"Kentsel Kimliğin İnşası Bağlamında Toplumsal Hafıza ve Tarih Yazımı: Bartın Örneği","authors":"S. Işık, Ulaş Başar Gezgin","doi":"10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.478940","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.478940","url":null,"abstract":"Bu makale Bati Karadeniz kiyisinda kucuk bir kent olan Bartin’a iliskin bir etnografik arastirmaya dayanmaktadir ve kucuk bir liman kasabasinin XIX. yuzyildan XX. yuzyilin ortalarina kadar suren yaklasik yuz yillik ekonomik gelisiminin, 1980’lerden sonra kuresel olcekte degisen ekonomi-politikteknolojik kosullarin etkisi altinda yerel duzeyde de uretim iliskileri, uretim tarzi ve uretim araclarinin donusme surecinin gunumuzde kentte yasayanlarin anlatilarina nasil yansitildigi hakkindadir. Resmi ve gayri resmi konumlari isgal eden yerel aydinlarin Bartin’in il oldugu 1991’den sonra giderek artan kent kimligi insasi olarak tanimlanabilecek entelektuel girisim ve cabalari kentin tarihi uzerine odaklanir ve ortak bir tarih ve kent imgesi olusturmaya calisilirken nelerin hatirlamaya deger oldugu, gecmisin hangi imgelerle hatirlandigi farkli mesleklerden, siniflardan ve yaslardan kentlilerin anlatimlarinda bir ideolojik cesitlilik olusturmaktadir. Gorusmelerde ortaya cikan, hatirlanmaya deger ve/veya anlamli olana dair farkli yaklasimlar, bir yandan sinifsal ve es zamanli ote yandan kentin uretim iliskileri ve tarzinin donusumunu yansitan, yani tarihsel/paradigmatik farklilasmayi ortaya koymaktadir. Arastirmada, 19 Bartinlinin tarihsel anlatilari bir araya getirildi ve kentsel imgelerin olusturulmasi ve kimlik insasi baglaminda yorumlandi.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45404078","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-15DOI: 10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.498957
N. Usta, Okşan Başoğlu, Onur Erdem, Cahit Kural, Yusuf Izci
Iskelet kalintilari uzerinde yapilan element analizleri, eski insanlarin diyetlerine giren besinler ve yasadiklari ekolojik ortamin yani sira soz konusu toplum hakkinda da cesitli veriler saglar. Erken Bizans Donemi Iasos Kazisi (Mugla, Milas, Kiyikislacik Koyu) ornekleri uzerinde yurutulen bu calismada element analizi yontemiyle diyet, saglik, cevresel ozellikler, ekonomik yapi ve kulturel oruntuler gibi cesitli acilardan iki toplum arasindaki farkliliklarin ortaya cikarilmasi amaclanmaktadir. Bu amacla Iasos orneklerinden 36 bireyin kaburga kemiginde Atomik Absorpsiyon Spektroskopi (AAS) yontemi ile demir (Fe), bakir (Cu), magnezyum (Mg), manganez (Mn), molibden (Mo), kursun (Pb), cinko (Zn) ve nikel (Ni) eser elementlerinin duzeyleri arastirilmistir. Saglanan veriler, ayri bir calismada yayimlanan Helenistik-Roma Donemi Camihoyuk Kazisi (Kayseri, Bayramhaci Koyu) bulgulariyla karsilastirilmistir. Biri denizel digeri ise karasal iklimde bulunan iki toplumun iskelet kalintilarindaki element duzeyleri uzerinde yapilan degerlendirmeler; Iasoslularin deniz urunlerine, Camihoyuk insanlarinin ise tahillara dayali diyete sahip olduklarini ortaya koymustur. Kemiklerde kursun agir metalinin birikmesi, her iki toplumun da muhtemelen ekolojik ortamiyla ve besinleri hazirlayis bicimleri gibi kulturel ozellikleriyle iliskili gorulmustur.
{"title":"Iasos (Erken Bizans) ve Camihöyük (Helenistik-Roma) İskelet Toplulukları Üzerinde Karşılaştırmalı Element Analizi","authors":"N. Usta, Okşan Başoğlu, Onur Erdem, Cahit Kural, Yusuf Izci","doi":"10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.498957","DOIUrl":"https://doi.org/10.33613/ANTROPOLOJIDERGISI.498957","url":null,"abstract":"Iskelet kalintilari uzerinde yapilan element analizleri, eski insanlarin diyetlerine giren besinler ve yasadiklari ekolojik ortamin yani sira soz konusu toplum hakkinda da cesitli veriler saglar. Erken Bizans Donemi Iasos Kazisi (Mugla, Milas, Kiyikislacik Koyu) ornekleri uzerinde yurutulen bu calismada element analizi yontemiyle diyet, saglik, cevresel ozellikler, ekonomik yapi ve kulturel oruntuler gibi cesitli acilardan iki toplum arasindaki farkliliklarin ortaya cikarilmasi amaclanmaktadir. Bu amacla Iasos orneklerinden 36 bireyin kaburga kemiginde Atomik Absorpsiyon Spektroskopi (AAS) yontemi ile demir (Fe), bakir (Cu), magnezyum (Mg), manganez (Mn), molibden (Mo), kursun (Pb), cinko (Zn) ve nikel (Ni) eser elementlerinin duzeyleri arastirilmistir. Saglanan veriler, ayri bir calismada yayimlanan Helenistik-Roma Donemi Camihoyuk Kazisi (Kayseri, Bayramhaci Koyu) bulgulariyla karsilastirilmistir. Biri denizel digeri ise karasal iklimde bulunan iki toplumun iskelet kalintilarindaki element duzeyleri uzerinde yapilan degerlendirmeler; Iasoslularin deniz urunlerine, Camihoyuk insanlarinin ise tahillara dayali diyete sahip olduklarini ortaya koymustur. Kemiklerde kursun agir metalinin birikmesi, her iki toplumun da muhtemelen ekolojik ortamiyla ve besinleri hazirlayis bicimleri gibi kulturel ozellikleriyle iliskili gorulmustur.","PeriodicalId":33788,"journal":{"name":"Antropoloji","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43022196","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：