Pub Date : 2023-10-30DOI: 10.18603/sanatvetasarim.1404952
N. Çevik
Antik çağlarda bir temel ihtiyaç olarak ortaya çıkan merdiven kullanımı, insanların barınmak için yaptıkları mekânları zeminden yükseğe taşıma ana amacına hizmet ediyordu.Daha sonraki dönemlerdemerdivenler, bu somut anlamının yanı sıra soyut ve ilahi anlamlarda kazanmıştır. Günümüzde ise merdivenler bulunduğu mekâna ve bağlama göre bazen işlevsel bazen de işlevini yitirerek yalın bir heykelsi form olarak mekâna yeni anlamlar kazandırmaktadır. Bir kullanım nesnesine dair yaşanan değişimlerin sanatta da bir karşılığı olmuştur. Bu çalışma kapsamında; merdiveni sanatsal üretimlerinin odağına alan Marcel Duchamp, Harold Davis, Ivan Navarro, Mutlu Başkaya, Martin Puryear, Ferit Cihat Sertkaya, M.C. Escher, Olafur Eliasson, Jonathan Borofsky, Massimo Uberti, Rachel Whiteread, Do Ho Suhve Hasan Pekmezci gibi sanatçıların eserleri incelenmektedir.Sonrasında ulaşma ve erişme sorunsalını merdiven teması ile birleştiren Naile Çevik’in bireysel seramik form üretimleri üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır.
{"title":"Çağdaş Sanatta Bir Tema Olarak “Merdiven” Kavramı Üzerine Bireysel Söylemler","authors":"N. Çevik","doi":"10.18603/sanatvetasarim.1404952","DOIUrl":"https://doi.org/10.18603/sanatvetasarim.1404952","url":null,"abstract":"Antik çağlarda bir temel ihtiyaç olarak ortaya çıkan merdiven kullanımı, insanların barınmak için yaptıkları mekânları zeminden yükseğe taşıma ana amacına hizmet ediyordu.Daha sonraki dönemlerdemerdivenler, bu somut anlamının yanı sıra soyut ve ilahi anlamlarda kazanmıştır. Günümüzde ise merdivenler bulunduğu mekâna ve bağlama göre bazen işlevsel bazen de işlevini yitirerek yalın bir heykelsi form olarak mekâna yeni anlamlar kazandırmaktadır. Bir kullanım nesnesine dair yaşanan değişimlerin sanatta da bir karşılığı olmuştur. Bu çalışma kapsamında; merdiveni sanatsal üretimlerinin odağına alan Marcel Duchamp, Harold Davis, Ivan Navarro, Mutlu Başkaya, Martin Puryear, Ferit Cihat Sertkaya, M.C. Escher, Olafur Eliasson, Jonathan Borofsky, Massimo Uberti, Rachel Whiteread, Do Ho Suhve Hasan Pekmezci gibi sanatçıların eserleri incelenmektedir.Sonrasında ulaşma ve erişme sorunsalını merdiven teması ile birleştiren Naile Çevik’in bireysel seramik form üretimleri üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır.","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"80 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139310003","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-26DOI: 10.18603/sanatvetasarim.1405050
Nesli Tuğban Yaban
Tarihi boyunca sanat, insanlığın geçirdiği değişim ve dönüşümlere bağlı olarak adeta evrim geçirmiş, sanat eserlerinde ya da sanatsal üretimlerde kimi dönem estetik kaygı ön plana çıkarken kimi zaman bir kavram sanatçılara ilham kaynağı olmuştur. Bu süreçte sanatın ve sanatçının varlığını sürdürebilmesi için sanatsal üretimlerin ekonomik döngü içine girmesi şüphesiz kaçınılmaz olmuştur. Bu çalışmanın amacı, sanatseverlerin, koleksiyonerlerin ya da sanatsal pazarlama faaliyetlerinin yürütüldüğü galerilerin iç mekân görüntülerin yer aldığı resimlerin halkla ilişkiler anlamında işlevsel yönünü ortaya koymaktır. Çalışmada araştırma yöntemi olarak betimsel analiz yönteminden faydalanılacaktır. Çalışmanın bulguları, araştırmaya konu olan resimlerin sanat alanının yanı sıra birer halkla ilişkiler faaliyeti olarak araçsallaştırıldıklarına işaret etmekte ve doğrudan bir iletişim ve halkla ilişkiler faaliyeti olduklarını ortaya koymaktadır. Araştırma aynı zamanda dolap resimleme örneklerini içermesi açısından da önem arz etmektedir.
{"title":"Bir Halkla İlişkiler Faaliyeti Olarak Resimde Galeri Tasvirleri","authors":"Nesli Tuğban Yaban","doi":"10.18603/sanatvetasarim.1405050","DOIUrl":"https://doi.org/10.18603/sanatvetasarim.1405050","url":null,"abstract":"Tarihi boyunca sanat, insanlığın geçirdiği değişim ve dönüşümlere bağlı olarak adeta evrim geçirmiş, sanat eserlerinde ya da sanatsal üretimlerde kimi dönem estetik kaygı ön plana çıkarken kimi zaman bir kavram sanatçılara ilham kaynağı olmuştur. Bu süreçte sanatın ve sanatçının varlığını sürdürebilmesi için sanatsal üretimlerin ekonomik döngü içine girmesi şüphesiz kaçınılmaz olmuştur. Bu çalışmanın amacı, sanatseverlerin, koleksiyonerlerin ya da sanatsal pazarlama faaliyetlerinin yürütüldüğü galerilerin iç mekân görüntülerin yer aldığı resimlerin halkla ilişkiler anlamında işlevsel yönünü ortaya koymaktır. Çalışmada araştırma yöntemi olarak betimsel analiz yönteminden faydalanılacaktır. Çalışmanın bulguları, araştırmaya konu olan resimlerin sanat alanının yanı sıra birer halkla ilişkiler faaliyeti olarak araçsallaştırıldıklarına işaret etmekte ve doğrudan bir iletişim ve halkla ilişkiler faaliyeti olduklarını ortaya koymaktadır. Araştırma aynı zamanda dolap resimleme örneklerini içermesi açısından da önem arz etmektedir.","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"62 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139313474","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.20488/sanattasarim.1313913
Çiğdem TAŞ ALİCENAP, Yiğit Pehli̇van
Ölüm hayatımızın bir parçasıdır ve hayatımız ölümlü olduğumuz için anlam kazanmaktadır. Herkes için aynı duyguları hissettiren bir kavram olmadığı için toplumlara ve kültürlere göre değişiklik göstermektedir. Bir son olduğu kadar yeni bir başlangıç hatta ölümsüzlüğe atılan bir adım olarak da ifade edilmektedir. Kültürlere bağlı olarak değişen değerler, ölüm kavramının farklı şekillerde ele alınmasına yol açmaktadır. Ölüm kavramı, sanatın her alanında olduğu gibi sinema ve animasyon filmlerde de sıklıkla ele alınmaktadır. Özellikle animasyon sinemanın teknik olanaklarının yaratım gücüne sağladığı sınırsızlık ile ölümün tasviri çok farklı şekillerde kendini göstermektedir. Bu hem animasyon sinemanın hikâye ve karakter yapısına zenginlik sağlamakta hem de Dehşet Yönetimi Kuramında belirtildiği gibi insanın kendisine stres yaratan konularda başa çıkma mekanizmalarına da hizmet etmektedir. Bu çalışmada, ölüm kavramının animasyon sinemada biçim ve içeriğe nasıl yansıtıldığı araştırılacaktır. Dünya’dan ve Türkiye’den seçilen iki animasyon film, Meredith Cox’un çizgi filmlerde ölümün ele alınış biçimini incelemek için ortaya koyduğu beş başlık (karakter durumu, ölüm tasviri, ölüm durumu, duygusal tepki ve nedensellik) altında ayrıntılı olarak incelenmiştir.
{"title":"ANİMASYON SİNEMADA ÖLÜM KAVRAMI: COCO VE KÖTÜ KEDİ ŞERAFETTİN ANİMASYON FİLMLERİ ÜZERİNE BİR ANALİZ","authors":"Çiğdem TAŞ ALİCENAP, Yiğit Pehli̇van","doi":"10.20488/sanattasarim.1313913","DOIUrl":"https://doi.org/10.20488/sanattasarim.1313913","url":null,"abstract":"Ölüm hayatımızın bir parçasıdır ve hayatımız ölümlü olduğumuz için anlam kazanmaktadır. Herkes için\u0000aynı duyguları hissettiren bir kavram olmadığı için toplumlara ve kültürlere göre değişiklik göstermektedir.\u0000Bir son olduğu kadar yeni bir başlangıç hatta ölümsüzlüğe atılan bir adım olarak da ifade edilmektedir.\u0000Kültürlere bağlı olarak değişen değerler, ölüm kavramının farklı şekillerde ele alınmasına yol açmaktadır.\u0000Ölüm kavramı, sanatın her alanında olduğu gibi sinema ve animasyon filmlerde de sıklıkla ele alınmaktadır.\u0000Özellikle animasyon sinemanın teknik olanaklarının yaratım gücüne sağladığı sınırsızlık ile ölümün tasviri\u0000çok farklı şekillerde kendini göstermektedir. Bu hem animasyon sinemanın hikâye ve karakter yapısına\u0000zenginlik sağlamakta hem de Dehşet Yönetimi Kuramında belirtildiği gibi insanın kendisine stres yaratan\u0000konularda başa çıkma mekanizmalarına da hizmet etmektedir. Bu çalışmada, ölüm kavramının animasyon\u0000sinemada biçim ve içeriğe nasıl yansıtıldığı araştırılacaktır. Dünya’dan ve Türkiye’den seçilen iki animasyon\u0000film, Meredith Cox’un çizgi filmlerde ölümün ele alınış biçimini incelemek için ortaya koyduğu beş başlık\u0000(karakter durumu, ölüm tasviri, ölüm durumu, duygusal tepki ve nedensellik) altında ayrıntılı olarak\u0000incelenmiştir.","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125014827","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.20488/sanattasarim.1313928
Zülküf Kaçmaz
Araştırmamızda, psikanaliz ile sanatın birleştiği yer olan insanın ruhsal yapısında saklı kalmış deneyimlerin sanat yapıtındaki gösterenleri ele alınmıştır. Konunun incelenmesinde Salvador Dali’nin Narcissus’un Metamorfozu, Michelangelo Merisi Da Caravaggio’nun İshak’ın Kurban Edilişi ve Jackson Pollock’un Bir (Numara 31) isimli eserleri yer almıştır. Bu eserleri meydana getiren ruhsal dünyadaki etkenler çözümlenmiştir. Eser, sanatçı tarafından icra edilirken uygulanan kompozisyon, hareket, renk, biçim, üslup, konu gibi ögeler incelenmiş; bu ögelerin tercih edilmesine sebep olan ruhsal dünyada saklı kalmış deneyimlerin eserdeki gösterenleri yorumlanmıştır. Konuyla ilişkisi bakımından insanın ruhsal dünyasını etkileyen faktörler; Lacan’ın kuramına göre “imgesel”, “simgesel” ve “gerçek” düzende ele alınmıştır. Buradan hareketle çocukluk yaşantılarının ruhsal dünyaya etkisi incelenerek sanat eserlerindeki iz düşümleri açıklanmıştır. Ayrıca Jacques Lacan’ın ifade ettiği öteki’nin bakışı, objet petit a, arzu nesnesi, bakış, Baba’nın yasası, kastrasyon, kaygı, korku, skoptik dürtü, tukhe ve automaton gibi kavramların ruhsal dünyadaki yansımaları yukarıda adı geçen sanat eserlerinde bulunan gösterenler üzerinden analiz edilmiştir. Sonuç olarak psikanalizin çözümlemek istediği konuyu sanatın eser aracılığıyla anlattığı ifade edilmiştir.
{"title":"PAINTING AND PSYCHOANALYSIS IN THE CONTEXT OF LACAN (An analysis on Salvador Dali’s Metamorphosis of Narcissus, Michelangelo Merisi Da Caravaggio’s Sacrifice of Isaac, Jackson Pollock’s - One (Number 31))","authors":"Zülküf Kaçmaz","doi":"10.20488/sanattasarim.1313928","DOIUrl":"https://doi.org/10.20488/sanattasarim.1313928","url":null,"abstract":"Araştırmamızda, psikanaliz ile sanatın birleştiği yer olan insanın ruhsal yapısında saklı kalmış deneyimlerin \u0000sanat yapıtındaki gösterenleri ele alınmıştır. Konunun incelenmesinde Salvador Dali’nin Narcissus’un \u0000Metamorfozu, Michelangelo Merisi Da Caravaggio’nun İshak’ın Kurban Edilişi ve Jackson Pollock’un Bir \u0000(Numara 31) isimli eserleri yer almıştır. Bu eserleri meydana getiren ruhsal dünyadaki etkenler çözümlenmiştir. \u0000Eser, sanatçı tarafından icra edilirken uygulanan kompozisyon, hareket, renk, biçim, üslup, konu gibi ögeler \u0000incelenmiş; bu ögelerin tercih edilmesine sebep olan ruhsal dünyada saklı kalmış deneyimlerin eserdeki \u0000gösterenleri yorumlanmıştır. Konuyla ilişkisi bakımından insanın ruhsal dünyasını etkileyen faktörler; \u0000Lacan’ın kuramına göre “imgesel”, “simgesel” ve “gerçek” düzende ele alınmıştır. Buradan hareketle çocukluk \u0000yaşantılarının ruhsal dünyaya etkisi incelenerek sanat eserlerindeki iz düşümleri açıklanmıştır. Ayrıca Jacques \u0000Lacan’ın ifade ettiği öteki’nin bakışı, objet petit a, arzu nesnesi, bakış, Baba’nın yasası, kastrasyon, kaygı, korku, \u0000skoptik dürtü, tukhe ve automaton gibi kavramların ruhsal dünyadaki yansımaları yukarıda adı geçen sanat \u0000eserlerinde bulunan gösterenler üzerinden analiz edilmiştir. Sonuç olarak psikanalizin çözümlemek istediği \u0000konuyu sanatın eser aracılığıyla anlattığı ifade edilmiştir.","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"294 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123918255","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.20488/sanattasarim.1313921
Ege KAYA KÖSE, Dilek Akbulut
Türkiye’de girişim, işletme ve üretim olarak yapılanmış birçok kadın kooperatifi bulunmaktadır. Bu makale kadın kooperatiflerinde zanaat ve sürdürülebilirlik bağlamında yerel topluluklar ve tasarımcılar arasında iş birliğiyle yeni ürün geliştirme sürecinde tasarımcının etkin rollerinin belirlenmesi konu edinmiştir. Zanaatların tasarım yoluyla güçlendirilmesi çalışmaları literatürde yer alırken, sürecin tasarımcılar için nasıl işlenebileceği hakkında bilgi eksikliği bulunmaktadır. Kadın kooperatiflerinde zanaatların güçlendirilmesine yönelik tasarım müdahalelerinin belirlenmesinde işbirlikçi bir tasarım sürecinin aşamalarının açık olmaması, tasarımcıların süreçte rollerinin tanımlanması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Kooperatif çatısı altında örgütlenen ve yerel üretim gerçekleştiren kadınların katılımcı olduğu tasarımcı ve zanaatkar iş birliği ile yeni ürün geliştirme süreci bir kadın kooperatifi örneği ile ele alınmıştır. Karabük Üreten Eller Kooperatifi’ne üye altı katılımcı ile iki hafta süren ve üç uygulamadan oluşan çalıştay düzenlenmiştir. Çalıştay ses kaydı, alan notları, çevrimiçi grup görüşmeleri ve fotoğraflar ile belgelenmiştir. Çalıştay süresince tasarımcı olan araştırmacı, katılımcıların yeni ürün geliştirme sürecinde eylemin kolaylaştırılmasını, kolektif çalışmayı sağlayan ve katılımcıların sonuç ürünü görselleştirebilecekleri bir süreci tasarlamıştır.
{"title":"KADIN KOOPERATİFLERİNDE YENİ ÜRÜN GELİŞTİRME SÜRECİ VE TASARIMCININ ROLÜ: KARABÜK ÜRETEN ELLER KOOPERATİFİ ÖRNEĞİ","authors":"Ege KAYA KÖSE, Dilek Akbulut","doi":"10.20488/sanattasarim.1313921","DOIUrl":"https://doi.org/10.20488/sanattasarim.1313921","url":null,"abstract":"Türkiye’de girişim, işletme ve üretim olarak yapılanmış birçok kadın kooperatifi bulunmaktadır. Bu makale\u0000kadın kooperatiflerinde zanaat ve sürdürülebilirlik bağlamında yerel topluluklar ve tasarımcılar arasında\u0000iş birliğiyle yeni ürün geliştirme sürecinde tasarımcının etkin rollerinin belirlenmesi konu edinmiştir.\u0000Zanaatların tasarım yoluyla güçlendirilmesi çalışmaları literatürde yer alırken, sürecin tasarımcılar için nasıl\u0000işlenebileceği hakkında bilgi eksikliği bulunmaktadır. Kadın kooperatiflerinde zanaatların güçlendirilmesine\u0000yönelik tasarım müdahalelerinin belirlenmesinde işbirlikçi bir tasarım sürecinin aşamalarının açık olmaması,\u0000tasarımcıların süreçte rollerinin tanımlanması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Kooperatif çatısı altında\u0000örgütlenen ve yerel üretim gerçekleştiren kadınların katılımcı olduğu tasarımcı ve zanaatkar iş birliği ile yeni\u0000ürün geliştirme süreci bir kadın kooperatifi örneği ile ele alınmıştır. Karabük Üreten Eller Kooperatifi’ne\u0000üye altı katılımcı ile iki hafta süren ve üç uygulamadan oluşan çalıştay düzenlenmiştir. Çalıştay ses kaydı,\u0000alan notları, çevrimiçi grup görüşmeleri ve fotoğraflar ile belgelenmiştir. Çalıştay süresince tasarımcı olan\u0000araştırmacı, katılımcıların yeni ürün geliştirme sürecinde eylemin kolaylaştırılmasını, kolektif çalışmayı\u0000sağlayan ve katılımcıların sonuç ürünü görselleştirebilecekleri bir süreci tasarlamıştır.","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"898 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132315350","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.20488/sanattasarim.1313948
Özgür Gülbudak
Avrupa ve Amerika’da 19. Yüzyılda yayımlanmış olan illüstrasyonlu süreli gazete ve dergiler dünyanın pek çok ülkesi gibi Osmanlı coğrafyasına dair de oldukça önemli bilgiler ve görseller sunmaktadır. Bu çalışma, bahsi geçen gazetelerden biri olan Amerikan Harper’s Weekly’de 1876-1878 tarihleri arasında okuyucuya sunulmuş olan İstanbul, Balkanlar ve Anadolu şehirlerine dair ahşap gravür teknikli illüstrasyonları kapsamaktadır. Gazetede 93 Harbi sırasında stratejik öneme sahip Balkan şehirleri, Doğu Anadolu kentleri ve başkent İstanbul ile bu kentlerde yer alan stratejik öneme sahip kale, sur ve tabyalara ait 13 tasvirin yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu illüstrasyonlar ve ilgili haberler, Osmanlı kent dokusu ve kültürel mirasının Harper’s Weekly’de ne şekilde ve hangi amaçla kullanıldığını gözler önüne sermesi açısından değerli belgelerdir. Haberle ilgili olarak verilen illüstrasyonlar sayesinde Amerika’nın 93 Harbi sırasında Osmanlı’yı nasıl gördüğü ve imgeleştirdiği belirlenmiştir. Ayrıca 93 Harbi'nin özellikle Balkanlar ve Doğu Anadolu’daki Türk kültürel mirası üzerinde yarattığı tahribat, illüstrasyonlar vasıtasıyla belirlenmiş ve yapılacak çalışmalar için yabancı gazete illüstrasyonlarının ne denli önemli olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır.
{"title":"OTTOMAN CITIES DURING THE RUSSO-TURKISH WAR (THE 93 WAR) WITH ILLUSTRATIONS FROM THE AMERICAN NEWSPAPER HARPER’S WEEKLY","authors":"Özgür Gülbudak","doi":"10.20488/sanattasarim.1313948","DOIUrl":"https://doi.org/10.20488/sanattasarim.1313948","url":null,"abstract":"Avrupa ve Amerika’da 19. Yüzyılda yayımlanmış olan illüstrasyonlu süreli gazete ve dergiler dünyanın pek \u0000çok ülkesi gibi Osmanlı coğrafyasına dair de oldukça önemli bilgiler ve görseller sunmaktadır. Bu çalışma, \u0000bahsi geçen gazetelerden biri olan Amerikan Harper’s Weekly’de 1876-1878 tarihleri arasında okuyucuya \u0000sunulmuş olan İstanbul, Balkanlar ve Anadolu şehirlerine dair ahşap gravür teknikli illüstrasyonları \u0000kapsamaktadır. Gazetede 93 Harbi sırasında stratejik öneme sahip Balkan şehirleri, Doğu Anadolu kentleri ve \u0000başkent İstanbul ile bu kentlerde yer alan stratejik öneme sahip kale, sur ve tabyalara ait 13 tasvirin yer aldığı \u0000anlaşılmaktadır. Bu illüstrasyonlar ve ilgili haberler, Osmanlı kent dokusu ve kültürel mirasının Harper’s \u0000Weekly’de ne şekilde ve hangi amaçla kullanıldığını gözler önüne sermesi açısından değerli belgelerdir. \u0000Haberle ilgili olarak verilen illüstrasyonlar sayesinde Amerika’nın 93 Harbi sırasında Osmanlı’yı nasıl gördüğü \u0000ve imgeleştirdiği belirlenmiştir. Ayrıca 93 Harbi'nin özellikle Balkanlar ve Doğu Anadolu’daki Türk kültürel \u0000mirası üzerinde yarattığı tahribat, illüstrasyonlar vasıtasıyla belirlenmiş ve yapılacak çalışmalar için yabancı \u0000gazete illüstrasyonlarının ne denli önemli olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"69 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131438905","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.20488/sanattasarim.1313959
Özge Özen, Özlenen ERDEM İŞMAL
Bu deneysel çalışmada, çevre dostu bir lif olan lyocell kumaşın renklendirilmesi için, çeşitli bitkiler ve bitkisel atıklardan elde edilen doğal boyar maddeler ile birlikte düşük miktarlarda mordan maddeleri kullanılarak, sürdürülebilirlik ve eko tasarım bağlamında doğal boyamacılığa dikkat çekilmiştir. Çevre dostu rejenere selülozik esaslı bir lif olan lyocell kumaşın çeşitli bitkiler ve bitkisel atıklarla boyanma özellikleri incelenerek bir renk paleti oluşturulmuştur. Kaynakçada lyocell lifinin doğal boyalarla renklendirilmesiyle ilgili az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bademin dış yeşil kabuğu, pirina, ceviz kabuğu, soğan kabuğu, nar kabuğu, zerdeçal, kök boya, biberiye ve tarçın gibi doğal boyar madde kaynakları, potasyum alüminyum sülfat (şap), demir II sülfat, bakır II sülfat mordan maddeleri ile birlikte ön mordanlama yöntemine göre boyamada kullanılmışlardır. Genel olarak şap ve bakır II sülfat mordanları ile birbirine yakın tonlar, demir II sülfat mordanı ile en koyu renkler elde edilmiş, doğal boya cinsine bağlı olarak renk tonlarının değiştiği gözlemlenmiştir. Sarı, turuncu, bej, açık pembe, gülkurusu, yağ yeşili, kahverengi, toprak, kimyon renkleri ve tonları elde edilmiştir. Soğan kabuğu, kök boya ve tarçın ile yapılan boyamalarda mordanlar arasında önemli derecede renk tonu farklılıkları olduğu tespit edilmiştir. Görsel kıyaslamanın yanı sıra renk ölçümleri ve yıkama haslık özellikleri değerlendirilmiştir. Mümkün olan en az mordan ve boyar madde miktarları kullanılarak oldukça geniş bir renk paleti ve yıkama haslık değerleri 4-5 olarak elde edilmiştir
{"title":"LYOCELL FIBERS AND NATURAL DYES AS A POTENTIAL FOR ENVIRONMENTALLY FRIENDLY DESIGNS INSPIRED BY NATURE","authors":"Özge Özen, Özlenen ERDEM İŞMAL","doi":"10.20488/sanattasarim.1313959","DOIUrl":"https://doi.org/10.20488/sanattasarim.1313959","url":null,"abstract":"Bu deneysel çalışmada, çevre dostu bir lif olan lyocell kumaşın renklendirilmesi için, çeşitli bitkiler ve \u0000bitkisel atıklardan elde edilen doğal boyar maddeler ile birlikte düşük miktarlarda mordan maddeleri \u0000kullanılarak, sürdürülebilirlik ve eko tasarım bağlamında doğal boyamacılığa dikkat çekilmiştir. Çevre dostu \u0000rejenere selülozik esaslı bir lif olan lyocell kumaşın çeşitli bitkiler ve bitkisel atıklarla boyanma özellikleri \u0000incelenerek bir renk paleti oluşturulmuştur. Kaynakçada lyocell lifinin doğal boyalarla renklendirilmesiyle \u0000ilgili az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bademin dış yeşil kabuğu, pirina, ceviz kabuğu, soğan kabuğu, nar \u0000kabuğu, zerdeçal, kök boya, biberiye ve tarçın gibi doğal boyar madde kaynakları, potasyum alüminyum \u0000sülfat (şap), demir II sülfat, bakır II sülfat mordan maddeleri ile birlikte ön mordanlama yöntemine göre \u0000boyamada kullanılmışlardır. Genel olarak şap ve bakır II sülfat mordanları ile birbirine yakın tonlar, demir \u0000II sülfat mordanı ile en koyu renkler elde edilmiş, doğal boya cinsine bağlı olarak renk tonlarının değiştiği \u0000gözlemlenmiştir. Sarı, turuncu, bej, açık pembe, gülkurusu, yağ yeşili, kahverengi, toprak, kimyon renkleri \u0000ve tonları elde edilmiştir. Soğan kabuğu, kök boya ve tarçın ile yapılan boyamalarda mordanlar arasında \u0000önemli derecede renk tonu farklılıkları olduğu tespit edilmiştir. Görsel kıyaslamanın yanı sıra renk ölçümleri \u0000ve yıkama haslık özellikleri değerlendirilmiştir. Mümkün olan en az mordan ve boyar madde miktarları \u0000kullanılarak oldukça geniş bir renk paleti ve yıkama haslık değerleri 4-5 olarak elde edilmiştir","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"212 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117298475","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.20488/sanattasarim.1313939
Ziyad Guli̇yev, Kerim Emre Özerden
The phonomenon of gamification and character-building is constantly evolving and transforming. With the advancement of technology, narrative structures and means, individuals have expanded their ability to construct fictional universes. New stages have been created in cyberspace through the use of multimedia tools that were once used in theatre, cinema, and other areas of visual narration mediums. Social media platforms now provide individuals with the opportunity to create their own stages and express themselves in reshaped and narcissistic, ironic and critical ways. Through various filters and masks, users can rebuild themselves in digital public environments. This research draws a comparison between Commedia Dell’Arte masks and Instagram filters to analyze the theatrical effects of digital space as a stage for individuals in everyday life from a conceptual perspective. Within the scope of the research, two hypotheses will be tested. Firstly, the technical opportunities offered by new media platforms have significant impact on the individual’s ability to create their own stage. Secondly, the characteristics of comedy in the historical Commedia DellArte culture still exists in today’s digital world.
{"title":"MASKE VE INSTAGRAM FILTERLERININ İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA COMMEDIA DELL’ARTE","authors":"Ziyad Guli̇yev, Kerim Emre Özerden","doi":"10.20488/sanattasarim.1313939","DOIUrl":"https://doi.org/10.20488/sanattasarim.1313939","url":null,"abstract":"The phonomenon of gamification and character-building is constantly evolving and transforming. With \u0000the advancement of technology, narrative structures and means, individuals have expanded their ability to \u0000construct fictional universes. New stages have been created in cyberspace through the use of multimedia tools \u0000that were once used in theatre, cinema, and other areas of visual narration mediums. Social media platforms \u0000now provide individuals with the opportunity to create their own stages and express themselves in reshaped \u0000and narcissistic, ironic and critical ways. Through various filters and masks, users can rebuild themselves \u0000in digital public environments. This research draws a comparison between Commedia Dell’Arte masks and \u0000Instagram filters to analyze the theatrical effects of digital space as a stage for individuals in everyday life from \u0000a conceptual perspective. \u0000Within the scope of the research, two hypotheses will be tested. Firstly, the technical opportunities offered by \u0000new media platforms have significant impact on the individual’s ability to create their own stage. Secondly, \u0000the characteristics of comedy in the historical Commedia DellArte culture still exists in today’s digital world.","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"71 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115176139","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.20488/sanattasarim.1313820
Özgü Özturan, Selda Özturan
Bu makale, Kolombiya’da yaşanan siyasal şiddetin tanığı ve anlatıcısı rolü ile öne çıkan heykeltıraş Doris Salcedo’nun sanat pratiğini ele almaktadır. Doris Salcedo’nun heykellerinde, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan savaşların, çatışmaların ve şiddetin yıkıcı etkilerinin ardından artık birer istatistiki veriye dönüşen, öldürülen, zorla yerinden edilen, zorla kaybedilen, işkenceye, ayrımcılığa, cinsiyete dayalı şiddete maruz kalan sayısız insanın göz ardı edilen varlıklarını nasıl sorunsallaştırdığına odaklanmaktadır. Makale, sanatçının yaşadığı coğrafyanın kaderi içinde sürüklenen insanların toplumsal hafızada yaşayan anılarını sanat alanı üzerinden nasıl yeniden inşa ettiği, tanık olduğu toplumsal travmaları kayıt tutan heykellere nasıl dönüştürdüğü üzerine yoğunlaşmaktadır. Bunun yanında Salcedo’nun kırılgan bedenleri hedef alan şiddet karşısında sanat aracılığı ile nasıl bir politik söylem alanı oluşturduğu üzerinde durulmuştur. Sanatçının kronolojik sıralama ile ele alınan çalışmaları, Judith Butler’ın kırılganlık ve yas, Giogio Agamben’in tanıklık, Walter Benjamin’in hikâye anlatıcısı, Sigmund Freud’un yas ve melankoli kavramları referans alınarak analiz edilmiştir. Bu makalede, aynı zamanda travmalarla dolu bir geçmişin aktif ve kolektif bir biçimde hatırlanması, şiddetli çatışmaların izlerinin toplumsal hafızaya kazınması, hakikati bilme, hakikatle yüzleşme ve toplumsal iyileşme için dilin sınırlarının yeterli olmadığı durumlarda sanatın sahip olduğu potansiyeli, Doris Salcedo’nun heykelleri üzerinden tartışmak amaçlanmıştır
{"title":"TRAVMAYI İZLEMEK: DORİS SALCEDO’NUN HEYKELLERİNDE TOPLUMSAL HAFIZA, YAS VE MELANKOLİ","authors":"Özgü Özturan, Selda Özturan","doi":"10.20488/sanattasarim.1313820","DOIUrl":"https://doi.org/10.20488/sanattasarim.1313820","url":null,"abstract":"Bu makale, Kolombiya’da yaşanan siyasal şiddetin tanığı ve anlatıcısı rolü ile öne çıkan heykeltıraş Doris\u0000Salcedo’nun sanat pratiğini ele almaktadır. Doris Salcedo’nun heykellerinde, dünyanın farklı coğrafyalarında\u0000yaşanan savaşların, çatışmaların ve şiddetin yıkıcı etkilerinin ardından artık birer istatistiki veriye dönüşen,\u0000öldürülen, zorla yerinden edilen, zorla kaybedilen, işkenceye, ayrımcılığa, cinsiyete dayalı şiddete maruz\u0000kalan sayısız insanın göz ardı edilen varlıklarını nasıl sorunsallaştırdığına odaklanmaktadır. Makale,\u0000sanatçının yaşadığı coğrafyanın kaderi içinde sürüklenen insanların toplumsal hafızada yaşayan anılarını\u0000sanat alanı üzerinden nasıl yeniden inşa ettiği, tanık olduğu toplumsal travmaları kayıt tutan heykellere nasıl\u0000dönüştürdüğü üzerine yoğunlaşmaktadır. Bunun yanında Salcedo’nun kırılgan bedenleri hedef alan şiddet\u0000karşısında sanat aracılığı ile nasıl bir politik söylem alanı oluşturduğu üzerinde durulmuştur.\u0000Sanatçının kronolojik sıralama ile ele alınan çalışmaları, Judith Butler’ın kırılganlık ve yas, Giogio Agamben’in\u0000tanıklık, Walter Benjamin’in hikâye anlatıcısı, Sigmund Freud’un yas ve melankoli kavramları referans\u0000alınarak analiz edilmiştir. Bu makalede, aynı zamanda travmalarla dolu bir geçmişin aktif ve kolektif bir\u0000biçimde hatırlanması, şiddetli çatışmaların izlerinin toplumsal hafızaya kazınması, hakikati bilme, hakikatle\u0000yüzleşme ve toplumsal iyileşme için dilin sınırlarının yeterli olmadığı durumlarda sanatın sahip olduğu\u0000potansiyeli, Doris Salcedo’nun heykelleri üzerinden tartışmak amaçlanmıştır","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"47 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115201689","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-15DOI: 10.20488/sanattasarim.1313816
S. Güneş
Tasarım alanının temel amacı nesnel gerçeklik ile yüzleşmek, varlık hakkında hakikatleri keşfetmek ve kurgusal yeni hakikatleri içerdikleri yeni olanaklar dahilinde tesis etmektir. Tüm tasarım süreçleri gerçekliğin birer taklidi, temsili veya hakikat önermesi vasfında sunumu halindedir. Tasarım faaliyeti hakikati arayış sırasında dili ile kurmaca bir gerçeklik sunar ve ürüne ait varoluşun gerekçelerini anlatır ve önerir. Tasarım için hakikat, var olanın kaba bir taklidinde öte, kognivist özneye bir önerme halinde sunulan nesneleştirici aklın bir işlevidir. Bu işlev, ekonomik-sosyal-politik durum ve koşullar altında, tasarım söylemleri ile gerçekliğin doğası arasındaki ilişkinin farklı tutumlar halinde ortaya çıkmasına sebep olur. Bu çalışma kapsamında, öncelikle gerçeklik ve hakikat kavramları tasarım bağlamında ele alınacak, ilerleyen bölümlerde tasarımcıların hakikat tesisinde sahip oldukları özgürlük ve kısıtları ile üstlendikleri rol ve sorumlulukları tartışılacaktır. Çalışma, tasarımcıların hakikat tesisine dönük olası tutumların neler olabileceğine ve nasıl olmaları gerektiğine ilişkin tespit ve değerlendirmeler ile son bulmaktadır
{"title":"CONCEPTS OF REALITY AND TRUTH IN DESIGN","authors":"S. Güneş","doi":"10.20488/sanattasarim.1313816","DOIUrl":"https://doi.org/10.20488/sanattasarim.1313816","url":null,"abstract":"Tasarım alanının temel amacı nesnel gerçeklik ile yüzleşmek, varlık hakkında hakikatleri keşfetmek ve\u0000kurgusal yeni hakikatleri içerdikleri yeni olanaklar dahilinde tesis etmektir. Tüm tasarım süreçleri gerçekliğin\u0000birer taklidi, temsili veya hakikat önermesi vasfında sunumu halindedir. Tasarım faaliyeti hakikati arayış\u0000sırasında dili ile kurmaca bir gerçeklik sunar ve ürüne ait varoluşun gerekçelerini anlatır ve önerir. Tasarım\u0000için hakikat, var olanın kaba bir taklidinde öte, kognivist özneye bir önerme halinde sunulan nesneleştirici\u0000aklın bir işlevidir. Bu işlev, ekonomik-sosyal-politik durum ve koşullar altında, tasarım söylemleri ile\u0000gerçekliğin doğası arasındaki ilişkinin farklı tutumlar halinde ortaya çıkmasına sebep olur.\u0000Bu çalışma kapsamında, öncelikle gerçeklik ve hakikat kavramları tasarım bağlamında ele alınacak,\u0000ilerleyen bölümlerde tasarımcıların hakikat tesisinde sahip oldukları özgürlük ve kısıtları ile üstlendikleri\u0000rol ve sorumlulukları tartışılacaktır. Çalışma, tasarımcıların hakikat tesisine dönük olası tutumların neler\u0000olabileceğine ve nasıl olmaları gerektiğine ilişkin tespit ve değerlendirmeler ile son bulmaktadır","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115347805","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}