Günümüzde yaşlı nüfusun artmasına paralel olarak yaşlı popülasyonda cerrahi prosedürlerin oranı giderek artmaktadır. Yaşlı sayısındaki artışa paralel olarak kırılganlık oranlarının da artış göstereceği ve ameliyat için başvuran kırılgan hasta sayısının da artacağı beklenmektedir. Kırılganlık, birden fazla organ sisteminde fizyolojik rezerv ve işlevdeki azalmadan kaynaklanan artan bir savunmasızlık durumudur. Kırılgan bireyin stres faktörlerine dayanma yeteneği bozulur. Olumsuz sağlık olayları ve ameliyat sonrası kötü sonuçlarla ilişkisi nedeniyle kırılganlık cerrahide önemli bir konudur. Cerrahi süreç yaşlı hastaların çoğunda ameliyat sonrası komplikasyonlara ve iyileşme durumlarında bozulmaya neden olurken, kırılgan yaşlı hastalarda bu durum daha da önemlidir. Bu nedenle, ameliyat öncesi dönemde hasta merkezli ve multidisipliner bir yaklaşımla kapsamlı bir geriatrik değerlendirme yapılması önerilir. Ayrıca diğer bir önemli konu da, kırılganlığın erken evrede tespit edildiğinde tersine çevrilebilen bir durum olmasıdır. Bu nedenle, hemşirelerin ve diğer sağlık çalışanlarının kırılgan veya kırılganlık öncesi yaşlıyı tespit etmeleri ve bu konuya yönelik önlemler almaları oldukça önemlidir. Kırılganlığın tespitinde güvenilirliği kanıtlanmış bir çok tarama testi, değerlendirme ve ölçümler kullanılır. Bu derlemede, kırılganlık, risk faktörleri, özellikleri, değerlendirme yöntemleri, cerrahi süreçte kırılganlığın etkileri ve kırılgan bireylerin yönetimine ilişkin önerilere yer verilmiştir
{"title":"Elderly Surgery Patients and Frailty Syndrome","authors":"","doi":"10.47115/jshs.1118004","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1118004","url":null,"abstract":"Günümüzde yaşlı nüfusun artmasına paralel olarak yaşlı popülasyonda cerrahi prosedürlerin oranı giderek artmaktadır. Yaşlı sayısındaki artışa paralel olarak kırılganlık oranlarının da artış göstereceği ve ameliyat için başvuran kırılgan hasta sayısının da artacağı beklenmektedir. Kırılganlık, birden fazla organ sisteminde fizyolojik rezerv ve işlevdeki azalmadan kaynaklanan artan bir savunmasızlık durumudur. Kırılgan bireyin stres faktörlerine dayanma yeteneği bozulur. Olumsuz sağlık olayları ve ameliyat sonrası kötü sonuçlarla ilişkisi nedeniyle kırılganlık cerrahide önemli bir konudur. Cerrahi süreç yaşlı hastaların çoğunda ameliyat sonrası komplikasyonlara ve iyileşme durumlarında bozulmaya neden olurken, kırılgan yaşlı hastalarda bu durum daha da önemlidir. Bu nedenle, ameliyat öncesi dönemde hasta merkezli ve multidisipliner bir yaklaşımla kapsamlı bir geriatrik değerlendirme yapılması önerilir. Ayrıca diğer bir önemli konu da, kırılganlığın erken evrede tespit edildiğinde tersine çevrilebilen bir durum olmasıdır. Bu nedenle, hemşirelerin ve diğer sağlık çalışanlarının kırılgan veya kırılganlık öncesi yaşlıyı tespit etmeleri ve bu konuya yönelik önlemler almaları oldukça önemlidir. Kırılganlığın tespitinde güvenilirliği kanıtlanmış bir çok tarama testi, değerlendirme ve ölçümler kullanılır. Bu derlemede, kırılganlık, risk faktörleri, özellikleri, değerlendirme yöntemleri, cerrahi süreçte kırılganlığın etkileri ve kırılgan bireylerin yönetimine ilişkin önerilere yer verilmiştir","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115872747","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Cansu KARADENİZ BENLİ, Nedime Gül DOĞAN ÖZDEMİR, Özen Kulakaç
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Karadeniz bölgesinde yer alan bir ilin devlet ve üniversite hastanesinin kadın doğum kliniklerinde çalışmakta olan sağlık personelinin Pelvik Kas Egzersizi (PKE)’ni bir girişim olarak Hemşirelik Girişimleri Sınıflaması (Nursing Intervention Classification-NIC)’na göre uygulama durumunu belirlemektir. Yöntem: Araştırmanın yöntemi, tanımlayıcıdır. Çalışmanın evrenini, Karadeniz bölgesinde yer alan bir ilin devlet ve üniversite hastanesinin kadın doğum kliniklerinde çalışmakta olan hemşire ve ebeler oluşturmuştur. Çalışmada örneklem seçiminde, anne sütü, kadın 1-2-3, perinatoloji, klinikleri ve kadın doğum kliniği ve doğumhane dahil edilmiş ve örneklem sayısının 73 olmasına karar verilmiştir. Araştırma verilerinin toplanmasında, Kişisel Bilgi Formu ve NIC’in Pelvik Kas Egzersizi Aktiviteleri Formu kullanılmıştır. Formda yer alan 13 tane emredici ifade, ‘….bilgilendiririm…’ ve ‘…öğretirim…’ gibi geniş zaman ifadelerine dönüştürülmüştür. 3’lü Likert tipi Ölçeği’ne dönüştürülen bu form, her bir girişimin sağlık profesyonelleri tarafından uygulama durumunu belirlemede kullanılmıştır. Bulgular: NIC’in PKE Aktiviteleri Formuna göre hemşire ve ebelerin hastalarına pelvik kas egzersizleri girişimlerini uygulanma oranları %4,1-72,6 arasında değişmektedir. “Boşaltım baskısını fark edebilme durumunu belirleme hakkında bireyi bilgilendiririm.” ve “Bireyi, üretra ve anüs etrafındaki kas halkasını, sanki idrar ya da gaitasını tutuyormuş gibi sıkması, sonra gevşetmesi konusunda bilgilendiririm.” girişimlerini birçok kez kullandım/kullanıyorum oranı en yüksek olarak bulunmuştur (her iki girişim için %30,1) ve hiç kullanmadım ifadesine verilen en yüksek oran ise “Kadınları, bir parmaklarını vajinaya koyarak ve sıkarak, Levator ani ve ürogenital kaslarını fark edebilecekleri konusunda bilgilendiririm.” girişimi için %72,6 olarak elde edilmiştir. Araştırmaya katılan hemşire ve ebelerin 8 numaralı girişim için birkaç kez kullandım ifadesine verdiği en yüksek oran ise %54,8’dir. Sonuç: Araştırmanın önemli bir sonucu olarak hemşire ve ebelerin pelvik kas egzersizi girişim basamaklarını hastalarına uygulama oranları 2 madde dışında %30’un altındadır. Pelvik Kas Egzersizi girişimlerinin NIC’e göre uygulanması, uluslararası ebe ve hemşirelik uygulama standartlarına ulaşılmasına ve bu alanda ortak bir dil birliği oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda bu girişimlerin kullanılması kadın sağlığını geliştirmeye ve kadınların yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olacaktır.
{"title":"HEMŞİRE VE EBELERİN KADINLARA PELVİK KAS EGZERSİZİ ÖĞRETİMİNE YÖNELİK UYGULAMALARI","authors":"Cansu KARADENİZ BENLİ, Nedime Gül DOĞAN ÖZDEMİR, Özen Kulakaç","doi":"10.47115/jshs.1134942","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1134942","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, Karadeniz bölgesinde yer alan bir ilin devlet ve üniversite hastanesinin kadın doğum kliniklerinde çalışmakta olan sağlık personelinin Pelvik Kas Egzersizi (PKE)’ni bir girişim olarak Hemşirelik Girişimleri Sınıflaması (Nursing Intervention Classification-NIC)’na göre uygulama durumunu belirlemektir. \u0000Yöntem: Araştırmanın yöntemi, tanımlayıcıdır. Çalışmanın evrenini, Karadeniz bölgesinde yer alan bir ilin devlet ve üniversite hastanesinin kadın doğum kliniklerinde çalışmakta olan hemşire ve ebeler oluşturmuştur. Çalışmada örneklem seçiminde, anne sütü, kadın 1-2-3, perinatoloji, klinikleri ve kadın doğum kliniği ve doğumhane dahil edilmiş ve örneklem sayısının 73 olmasına karar verilmiştir. Araştırma verilerinin toplanmasında, Kişisel Bilgi Formu ve NIC’in Pelvik Kas Egzersizi Aktiviteleri Formu kullanılmıştır. Formda yer alan 13 tane emredici ifade, ‘….bilgilendiririm…’ ve ‘…öğretirim…’ gibi geniş zaman ifadelerine dönüştürülmüştür. 3’lü Likert tipi Ölçeği’ne dönüştürülen bu form, her bir girişimin sağlık profesyonelleri tarafından uygulama durumunu belirlemede kullanılmıştır. \u0000Bulgular: NIC’in PKE Aktiviteleri Formuna göre hemşire ve ebelerin hastalarına pelvik kas egzersizleri girişimlerini uygulanma oranları %4,1-72,6 arasında değişmektedir. “Boşaltım baskısını fark edebilme durumunu belirleme hakkında bireyi bilgilendiririm.” ve “Bireyi, üretra ve anüs etrafındaki kas halkasını, sanki idrar ya da gaitasını tutuyormuş gibi sıkması, sonra gevşetmesi konusunda bilgilendiririm.” girişimlerini birçok kez kullandım/kullanıyorum oranı en yüksek olarak bulunmuştur (her iki girişim için %30,1) ve hiç kullanmadım ifadesine verilen en yüksek oran ise “Kadınları, bir parmaklarını vajinaya koyarak ve sıkarak, Levator ani ve ürogenital kaslarını fark edebilecekleri konusunda bilgilendiririm.” girişimi için %72,6 olarak elde edilmiştir. Araştırmaya katılan hemşire ve ebelerin 8 numaralı girişim için birkaç kez kullandım ifadesine verdiği en yüksek oran ise %54,8’dir. \u0000Sonuç: Araştırmanın önemli bir sonucu olarak hemşire ve ebelerin pelvik kas egzersizi girişim basamaklarını hastalarına uygulama oranları 2 madde dışında %30’un altındadır. Pelvik Kas Egzersizi girişimlerinin NIC’e göre uygulanması, uluslararası ebe ve hemşirelik uygulama standartlarına ulaşılmasına ve bu alanda ortak bir dil birliği oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda bu girişimlerin kullanılması kadın sağlığını geliştirmeye ve kadınların yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olacaktır.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130197423","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu araştırmanın amacı bir devlet üniversitesinde öğrenim görmekte olan hemşirelik öğrencilerinin kardiyovasküler hastalıklar risk faktörleri bilgi düzeyleri ve ilişkili faktörlerin belirlenmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikte olan bu araştırma, hemşirelik bölümünde öğrenim gören ve araştırmaya katılmayı kabul eden toplam 275 öğrenci ile yapılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Sosyodemografik Özellikler Formu” ve “Kardiyovasküler Hastalıklar Risk Faktörleri Bilgi Düzeyi (KARRİF-BD) Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler (frekans, ortalama, standart sapma), Student t-testi, One-Way ANOVA ve Kruskal Wallis testleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 20.51±2.53, %69.5’i kadın, %32.4’ü birinci sınıftır. Öğrencilerin ölçek puan ortalamaları 20.93±4.31’dir. Yapılan analizler sonucunda üçüncü sınıfta olma, kadın cinsiyet, sağlık meslek lisesi mezunu olma, tuzsuz beslenme ve sigara kullanmama durumlarının kardiyovasküler hastalıklar risk faktörleri bilgi düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılığa sebep olduğu saptanmıştır (p
{"title":"HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR RİSK FAKTÖRLERİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ","authors":"","doi":"10.47115/jshs.1102010","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1102010","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırmanın amacı bir devlet üniversitesinde öğrenim görmekte olan hemşirelik öğrencilerinin kardiyovasküler hastalıklar risk faktörleri bilgi düzeyleri ve ilişkili faktörlerin belirlenmesidir. \u0000Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikte olan bu araştırma, hemşirelik bölümünde öğrenim gören ve araştırmaya katılmayı kabul eden toplam 275 öğrenci ile yapılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Sosyodemografik Özellikler Formu” ve “Kardiyovasküler Hastalıklar Risk Faktörleri Bilgi Düzeyi (KARRİF-BD) Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler (frekans, ortalama, standart sapma), Student t-testi, One-Way ANOVA ve Kruskal Wallis testleri kullanılmıştır. \u0000Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 20.51±2.53, %69.5’i kadın, %32.4’ü birinci sınıftır. Öğrencilerin ölçek puan ortalamaları 20.93±4.31’dir. Yapılan analizler sonucunda üçüncü sınıfta olma, kadın cinsiyet, sağlık meslek lisesi mezunu olma, tuzsuz beslenme ve sigara kullanmama durumlarının kardiyovasküler hastalıklar risk faktörleri bilgi düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılığa sebep olduğu saptanmıştır (p","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122553236","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu araştırmada toplumun Covid-19 salgınıyla ilgili bilgi düzeyi ve davranışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel ve tanımlayıcı tipte olan bu araştırma, Aralık 2020-Şubat 2021 tarihleri arasında 18-65 yaş arası 792 yetişkin birey ile yürütülmüştür. Veriler; anket formu ile Google Forms uygulaması üzerinden çevirim içi olarak toplanmıştır. Veriler SPSS 22,0 paket programında sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve regresyon testleri kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 30,63±9,25 yıl olup, %56,2’si kadındır. Bireylerin %55,4’ü Covid-19 sebebiyle ellerini sık yıkadığı, %46,1’i Covid-19 sebebiyle el dezenfektanını sık kullandığı ve %70,2’si de maske tercihinde fiyatın önemli olduğunu belirtmiştir. Sonuç ve Öneriler: Bu araştırmada yaş, öğrenim durumu, meslek, yakınında Covid-19 tanısı alma değişkenlerinin Covid-19 bilgi düzeyini arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenlerle halk sağlığı çalışmaları kapsamında özellikle toplumun bilgi ve davranış düzeyinin belirlenerek bu doğrultuda hijyen alışkanlıklarının geliştirilmesine yönelik programlar planlanması ve uygulanması önerilmektedir.
{"title":"TOPLUMUN COVID-19 SALGINI İLE İLGİLİ BİLGİ DÜZEYİ VE DAVRANIŞ DEĞERLENDİRMESİ","authors":"Nurgül Özcan, M. Kolcu","doi":"10.47115/jshs.1149910","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1149910","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırmada toplumun Covid-19 salgınıyla ilgili bilgi düzeyi ve davranışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. \u0000Yöntem: Kesitsel ve tanımlayıcı tipte olan bu araştırma, Aralık 2020-Şubat 2021 tarihleri arasında 18-65 yaş arası 792 yetişkin birey ile yürütülmüştür. Veriler; anket formu ile Google Forms uygulaması üzerinden çevirim içi olarak toplanmıştır. Veriler SPSS 22,0 paket programında sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve regresyon testleri kullanılarak analiz edilmiştir. \u0000Bulgular: Araştırmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 30,63±9,25 yıl olup, %56,2’si kadındır. Bireylerin %55,4’ü Covid-19 sebebiyle ellerini sık yıkadığı, %46,1’i Covid-19 sebebiyle el dezenfektanını sık kullandığı ve %70,2’si de maske tercihinde fiyatın önemli olduğunu belirtmiştir. \u0000Sonuç ve Öneriler: Bu araştırmada yaş, öğrenim durumu, meslek, yakınında Covid-19 tanısı alma değişkenlerinin Covid-19 bilgi düzeyini arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenlerle halk sağlığı çalışmaları kapsamında özellikle toplumun bilgi ve davranış düzeyinin belirlenerek bu doğrultuda hijyen alışkanlıklarının geliştirilmesine yönelik programlar planlanması ve uygulanması önerilmektedir.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132577315","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kara mürver, latince ismiyle Sambucus nigra, uzun yıllardır kullanılan Adoxaceae familyasına ait bir bitkidir. Ortak isimleri arasında kara mürver, siyah yaşlı, Avrupa yaşlısı, Avrupa mürveri ve Avrupa kara mürveri de vardır. Hipokrat tarafından doğanın en şifalı bitkisi olarak görüldüğü de bilinmektedir. Meyveleri koyu mor-siyah renktedir. 100 gramı ortalama 73 kalori içerir ve vitamin-mineral açısından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Kara mürver, yapısında birçok faydalı bileşik bulundurmaktadır. Bunlar arasında en önemli olanlar flavonoidler, fenolik asitler ve antosiyaninlerdir. En baskın olanı ise antioksidan özelliği olduğu bilinen antosiyaninlerdir. Bunların yanında kara mürver, içerdiği siyanojenik glikozitlerden kaynaklı olarak zehirlenmeye sebep olabilmektedir. Bunu önleyebilmek için mutlaka ısıl işleme maruz bırakıldıktan sonra tüketilmesi gerekmektedir. Kara mürverin diüretik, laksatif, diyaforetik, antioksidan, antiviral, immünomodülatör, antiinflamatuar, antimikrobiyal, antikonvülsan, antidepresan ve antikarsinojenik gibi çeşitli etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda diyabet, hipertansiyon, obezite, hiperlipidemi, metabolik işlev bozuklukları, üriner parametreler üzerinde de kullanılabilmektedir. Hem sağlıklı hem de hasta organizmalarda vücudun savunma mekanizmalarını düzenlemeye destek olarak bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinmektedir. Henüz çalışmalar yetersiz olsa da COVID-19 için de kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu derlemede kara mürverin antioksidan, antiviral, antibakteriyel, antiinflamatuar, antikanser etkileri ve bağışıklık sistemiyle ilişkisinden bahsedilmiştir.
{"title":"KARA MÜRVERİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ÜZERİNE ETKİSİ","authors":"Başak Öney, Zehra Başer","doi":"10.47115/jshs.1084660","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1084660","url":null,"abstract":"Kara mürver, latince ismiyle Sambucus nigra, uzun yıllardır kullanılan Adoxaceae familyasına ait bir bitkidir. Ortak isimleri arasında kara mürver, siyah yaşlı, Avrupa yaşlısı, Avrupa mürveri ve Avrupa kara mürveri de vardır. Hipokrat tarafından doğanın en şifalı bitkisi olarak görüldüğü de bilinmektedir. Meyveleri koyu mor-siyah renktedir. 100 gramı ortalama 73 kalori içerir ve vitamin-mineral açısından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Kara mürver, yapısında birçok faydalı bileşik bulundurmaktadır. Bunlar arasında en önemli olanlar flavonoidler, fenolik asitler ve antosiyaninlerdir. En baskın olanı ise antioksidan özelliği olduğu bilinen antosiyaninlerdir. Bunların yanında kara mürver, içerdiği siyanojenik glikozitlerden kaynaklı olarak zehirlenmeye sebep olabilmektedir. Bunu önleyebilmek için mutlaka ısıl işleme maruz bırakıldıktan sonra tüketilmesi gerekmektedir. Kara mürverin diüretik, laksatif, diyaforetik, antioksidan, antiviral, immünomodülatör, antiinflamatuar, antimikrobiyal, antikonvülsan, antidepresan ve antikarsinojenik gibi çeşitli etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda diyabet, hipertansiyon, obezite, hiperlipidemi, metabolik işlev bozuklukları, üriner parametreler üzerinde de kullanılabilmektedir. Hem sağlıklı hem de hasta organizmalarda vücudun savunma mekanizmalarını düzenlemeye destek olarak bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinmektedir. Henüz çalışmalar yetersiz olsa da COVID-19 için de kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu derlemede kara mürverin antioksidan, antiviral, antibakteriyel, antiinflamatuar, antikanser etkileri ve bağışıklık sistemiyle ilişkisinden bahsedilmiştir.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130045835","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışma vegan ve diğer tiplerde vejetaryen beslenen yetişkinlerin beden kütle indeksi, besin desteği kullanımı ve besin tüketim miktar ve sıklıklarını incelemek amacıyla planlanmıştır. Yöntem: Bu kesitsel çalışma Ağustos-Kasım 2021 tarihleri arasında, 108 vejetaryen bireyde yürütülmüştür. Çalışmada online anket kullanılmıştır. Anketin birinci bölümü yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, cinsiyet gibi genel özellikler, ikinci bölümü ise vejetaryen/vegan beslenme tarzına ait sorular ve besin tüketim sıklık ve miktar sorularından oluşmaktadır. Katılımcılar vegan ve non-vegan (Lakto vejetaryen, Lakto-ovo vejetaryen, Semi vejetaryen, Pesko-pollo-vejetaryen) olarak değerlendirilmişlerdir. Bulgular: Çalışmaya katılanların %86’sı kadın, %14’ü erkektir. Vejetaryen beslenen katılımcıların çoğunun kadın, bekâr, yüksek gelir ve eğitim düzeyinde olduğu görülmektedir (p0.05). Katılımcıların vitamin ve mineral açısından zenginleştirilmiş alternatif süt ürünlerini nadir tükettikleri, çoğunlukla günlük olarak sebze ve meyve tükettikleri, kurubaklagil ve kuru yemişleri ise tahıllardan daha sık tükettikleri bulunmuştur. Bireylerin her gün çay ve kahve tükettikleri tespit edilmiştir. Çalışmamızda vegan bireylerin bitkisel kıyma, tofu ve soya ürünleri tüketimlerinin non-veganlardan daha yüksek, yağlı tohumları ise non-veganlardan daha az tükettikleri saptanmıştır. Sonuç ve öneriler: Kişileri bu tarz beslenmeye motive eden faktörlerden bağımsız olarak, yeni başlayacakları bu hayat düzeninde olası sağlık risklerinin önlenmesi adına iyi bir beslenme eğitimi almaları ve bir uzman takibi ile adaptasyon sürecinde olası makro ve mikro besin ögeleri yetersizliğinin önüne geçilmesi gerekmektedir.
{"title":"Vejetaryen Diyetlerde Besin Tüketimleri ve Beden Kütle İndeksi Farklılıkları","authors":"Yonca Sevi̇m, Gökçe Derli̇","doi":"10.47115/jshs.1101095","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1101095","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma vegan ve diğer tiplerde vejetaryen beslenen yetişkinlerin beden kütle indeksi, besin desteği kullanımı ve besin tüketim miktar ve sıklıklarını incelemek amacıyla planlanmıştır. \u0000Yöntem: Bu kesitsel çalışma Ağustos-Kasım 2021 tarihleri arasında, 108 vejetaryen bireyde yürütülmüştür. Çalışmada online anket kullanılmıştır. Anketin birinci bölümü yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, cinsiyet gibi genel özellikler, ikinci bölümü ise vejetaryen/vegan beslenme tarzına ait sorular ve besin tüketim sıklık ve miktar sorularından oluşmaktadır. Katılımcılar vegan ve non-vegan (Lakto vejetaryen, Lakto-ovo vejetaryen, Semi vejetaryen, Pesko-pollo-vejetaryen) olarak değerlendirilmişlerdir. \u0000Bulgular: Çalışmaya katılanların %86’sı kadın, %14’ü erkektir. Vejetaryen beslenen katılımcıların çoğunun kadın, bekâr, yüksek gelir ve eğitim düzeyinde olduğu görülmektedir (p0.05). Katılımcıların vitamin ve mineral açısından zenginleştirilmiş alternatif süt ürünlerini nadir tükettikleri, çoğunlukla günlük olarak sebze ve meyve tükettikleri, kurubaklagil ve kuru yemişleri ise tahıllardan daha sık tükettikleri bulunmuştur. Bireylerin her gün çay ve kahve tükettikleri tespit edilmiştir. Çalışmamızda vegan bireylerin bitkisel kıyma, tofu ve soya ürünleri tüketimlerinin non-veganlardan daha yüksek, yağlı tohumları ise non-veganlardan daha az tükettikleri saptanmıştır. \u0000Sonuç ve öneriler: Kişileri bu tarz beslenmeye motive eden faktörlerden bağımsız olarak, yeni başlayacakları bu hayat düzeninde olası sağlık risklerinin önlenmesi adına iyi bir beslenme eğitimi almaları ve bir uzman takibi ile adaptasyon sürecinde olası makro ve mikro besin ögeleri yetersizliğinin önüne geçilmesi gerekmektedir.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126833765","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Öz: Öz bakım uygulamaları, hijyen gereksinimlerinden banyo, ağız temizliği, saç temizliği gibi bağımsız aktiviteleri kapsar. Fiziksel, psikolojik, sosyal ve ruhsal iyilik için bu aktivitelerin düzenli ve yeterli yapılması gerekir. Bireyin öz- bakım gücü ile öz- bakım ihtiyaçları arasında dengesizlik oluştuğunda, birey öz- bakım uygulamalarında; destekleyici, kısmen veya tamamen yardıma ihtiyaç duyar. Banyo, sağlık çalışanları tarafından öz-bakım gereksimlerinden biri olup, kısmen veya tamamen karşılanmaktadır.
{"title":"CİLT BAKIMINDA ve VÜCUT BANYOSUNDA KULLANILAN KLORHEKSİDİNİN ETKİSİ: SİSTEMATİK DERLEME","authors":"Nazmiye Uğur","doi":"10.47115/jshs.1134632","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1134632","url":null,"abstract":"Öz: Öz bakım uygulamaları, hijyen gereksinimlerinden banyo, ağız temizliği, saç temizliği gibi bağımsız aktiviteleri kapsar. Fiziksel, psikolojik, sosyal ve ruhsal iyilik için bu aktivitelerin düzenli ve yeterli yapılması gerekir. Bireyin öz- bakım gücü ile öz- bakım ihtiyaçları arasında dengesizlik oluştuğunda, birey öz- bakım uygulamalarında; destekleyici, kısmen veya tamamen yardıma ihtiyaç duyar. Banyo, sağlık çalışanları tarafından öz-bakım gereksimlerinden biri olup, kısmen veya tamamen karşılanmaktadır.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"68 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114249303","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Derya KAYA ŞENOL, Semiha Aydın Özkan, Pınar ÇİÇEKOĞLU ÖZTÜRK, Nevin HOTUN ŞAHİN
Aims: The aim of this study was to investigate the male and female perspectives in the decision of terminating pregnancy. Material and Methods: This cross-sectional and descriptive study was conducted between January 2017 and May 2017. The sample, consisted of a total of 190 individuals including 100 married women and 90 married men. The data were collected using a questionnaire including questions about the views of women and men concerning the decision of terminating pregnancy. Results: 85% of the women and 63.3% of the men who participated in the study stated that it was up to a woman to make the decision of terminating pregnancy (p
{"title":"GEBELİĞİ SONLANDIRMA KARARI: KADIN VE ERKEK PERSPEKTİFİ","authors":"Derya KAYA ŞENOL, Semiha Aydın Özkan, Pınar ÇİÇEKOĞLU ÖZTÜRK, Nevin HOTUN ŞAHİN","doi":"10.47115/jshs.1091953","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1091953","url":null,"abstract":"Aims: The aim of this study was to investigate the male and female perspectives in the decision of terminating pregnancy. \u0000 \u0000Material and Methods: This cross-sectional and descriptive study was conducted between January 2017 and May 2017. The sample, consisted of a total of 190 individuals including 100 married women and 90 married men. The data were collected using a questionnaire including questions about the views of women and men concerning the decision of terminating pregnancy. \u0000 \u0000Results: 85% of the women and 63.3% of the men who participated in the study stated that it was up to a woman to make the decision of terminating pregnancy (p","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130910356","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Ebeveynlerin ağrısı olan çocuklarına yaptıkları uygulamaları belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı tipte olan araştırma bir üniversite hastanesinin çocuk kliniklerinde tedavi gören çocukların ebeveynleri ile yapıldı (n=207). Veriler, sosyo-demografik özellikler ile çocuğun ağrısı durumunda ebeveynin yaptığı uygulamaları belirlemeyi amaçlayan anket formu kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde sayı, yüzdelik ve ki-kare testi kullanıldı. Bulgular: Çocukların en sık yaşadığı ağrı deneyiminin boğaz ve karın ağrısı olduğu belirlendi. Ebeveynlerin %25.3’ü çocuklarının boğaz ağrısı olduğunda doktora götürdüklerini, %39.3’ü ilaç, %59.3’ü bitki çayları, %19.3’ü ballı karışımlar kullandıklarını belirtmişlerdir. Ebeveynlerin %13.6’sı çocuklarının karın ağrısı olduğunda doktora götürdüklerini, %18.8’i ilaç, %65.8’i karına masaj, %36.8’i bitki çayları, %38.1’i sıcak uygulama yöntemlerini uyguladıklarını bildirmişlerdir. Ebeveynler çocuklarının ağrısı olduğunda ilaç dışı yöntemler olarak en sık dua okuma, masaj yapma ve ilgisini çekecek konulardan konuşmayı; en az kullanılan yöntemler olarak ise nefes alma egzersizleri, soğuk uygulama ve müzik dinletmeyi uyguladıklarını ifade etti. Ailenin gelir düzeyi, tipi ve yaşadığı yerin ilaç dışı yöntem kullanma durumunda etkili olduğu saptandı (p
{"title":"Ebeveynlerin Ağrısı Olan Çocuğa Yaklaşımları","authors":"Emi̇ne GÜDEK SEFEROĞLU, Nuriye Deği̇rmen, Ayşe Gürol","doi":"10.47115/jshs.1143524","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1143524","url":null,"abstract":"Amaç: Ebeveynlerin ağrısı olan çocuklarına yaptıkları uygulamaları belirlemek amacıyla yapıldı. \u0000Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı tipte olan araştırma bir üniversite hastanesinin çocuk kliniklerinde tedavi gören çocukların ebeveynleri ile yapıldı (n=207). Veriler, sosyo-demografik özellikler ile çocuğun ağrısı durumunda ebeveynin yaptığı uygulamaları belirlemeyi amaçlayan anket formu kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde sayı, yüzdelik ve ki-kare testi kullanıldı. \u0000 Bulgular: Çocukların en sık yaşadığı ağrı deneyiminin boğaz ve karın ağrısı olduğu belirlendi. Ebeveynlerin %25.3’ü çocuklarının boğaz ağrısı olduğunda doktora götürdüklerini, %39.3’ü ilaç, %59.3’ü bitki çayları, %19.3’ü ballı karışımlar kullandıklarını belirtmişlerdir. Ebeveynlerin %13.6’sı çocuklarının karın ağrısı olduğunda doktora götürdüklerini, %18.8’i ilaç, %65.8’i karına masaj, %36.8’i bitki çayları, %38.1’i sıcak uygulama yöntemlerini uyguladıklarını bildirmişlerdir. Ebeveynler çocuklarının ağrısı olduğunda ilaç dışı yöntemler olarak en sık dua okuma, masaj yapma ve ilgisini çekecek konulardan konuşmayı; en az kullanılan yöntemler olarak ise nefes alma egzersizleri, soğuk uygulama ve müzik dinletmeyi uyguladıklarını ifade etti. Ailenin gelir düzeyi, tipi ve yaşadığı yerin ilaç dışı yöntem kullanma durumunda etkili olduğu saptandı (p","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"299 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122411699","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu araştırmanın amacı Yaşlı Bakımı ve Çocuk Gelişimi önlisans öğrencilerinin etik duyarlılık ve akademik öz-yeterlilik düzeylerinin belirlenmesidir. Yöntem: Araştırma Mart-Nisan 2022 tarihleri arasında tanımlayıcı ilişki arayıcı tipte yürütüldü. Araştırmanın örneklemini Ardahan Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’na kayıtlı ve araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 158 Yaşlı Bakımı ve Çocuk Gelişimi bölümü öğrencisi oluşturdu. Araştırma ‘’Öğrenci Tanıtım Formu’’, ‘’Ahlaki Duyarlılık Ölçeği (ADÖ)’’ ve ‘’Akademik Öz-yeterlilik Ölçeği’’ ile çevirim içi anket yoluyla toplandı. Verilerin analizinde SPSS paket programı kullanıldı. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzde, ortalama ve korelasyon analizi yapıldı. Bulgular: ADÖ genel ortalaması 59.85±30.528, otonomi, yarar sağlama, bütüncül yaklaşım, uygulama ve oryantasyon alt boyutu ortalamaları ise sırasıyla 13.06±7.246, 8.54±4.918, 8.48±4.867, 7.90±4.798, 8.56±4.967 ve 6.86±4.378’di. AÖÖ genel puanı 55.64±29.650, akademik sorunla baş etme, çaba ve planlama puanı ise sırasıyla 32.41±17.58, 11.69±6.524 ve 11.54±6.092’di. Yaşlı Bakımı ve Çocuk Gelişimi öğrencilerinin ADÖ, AÖÖ ve alt grubu puanları arasında anlamlı bir fark yoktur (p
{"title":"YAŞLI BAKIMI VE ÇOCUK GELİŞİMİ ÖNLİSANS ÖĞRENCİLERİNİN ETİK DUYARLILIK VE AKADEMİK ÖZ-YETERLİLİK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ","authors":"Derya ŞİMŞEKLİ BAKIRHAN, Kader Çi̇ftçi̇","doi":"10.47115/jshs.1123261","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1123261","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırmanın amacı Yaşlı Bakımı ve Çocuk Gelişimi önlisans öğrencilerinin etik duyarlılık ve akademik öz-yeterlilik düzeylerinin belirlenmesidir. \u0000Yöntem: Araştırma Mart-Nisan 2022 tarihleri arasında tanımlayıcı ilişki arayıcı tipte yürütüldü. Araştırmanın örneklemini Ardahan Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’na kayıtlı ve araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 158 Yaşlı Bakımı ve Çocuk Gelişimi bölümü öğrencisi oluşturdu. Araştırma ‘’Öğrenci Tanıtım Formu’’, ‘’Ahlaki Duyarlılık Ölçeği (ADÖ)’’ ve ‘’Akademik Öz-yeterlilik Ölçeği’’ ile çevirim içi anket yoluyla toplandı. Verilerin analizinde SPSS paket programı kullanıldı. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzde, ortalama ve korelasyon analizi yapıldı. \u0000Bulgular: ADÖ genel ortalaması 59.85±30.528, otonomi, yarar sağlama, bütüncül yaklaşım, uygulama ve oryantasyon alt boyutu ortalamaları ise sırasıyla 13.06±7.246, 8.54±4.918, 8.48±4.867, 7.90±4.798, 8.56±4.967 ve 6.86±4.378’di. AÖÖ genel puanı 55.64±29.650, akademik sorunla baş etme, çaba ve planlama puanı ise sırasıyla 32.41±17.58, 11.69±6.524 ve 11.54±6.092’di. Yaşlı Bakımı ve Çocuk Gelişimi öğrencilerinin ADÖ, AÖÖ ve alt grubu puanları arasında anlamlı bir fark yoktur (p","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"611 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123324626","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}