COVID-19 dünya çapında milyonlarca insanı enfekte etmiştir ve önemli hastalık ve ölümlere neden olmuştur. Akciğer röntgeni (CXR), COVID-19 hastalığını izlemek için hızlı ve etkili bir yöntemdir. CXR taramasından COVID-19 teşhisi zor olabilir ve deneyimli radyologlar bile her durumda kesin bir teşhis koyamayabilir. Bu çalışmada, çeşitli CNN tabanlı modellerin performansını değerlendirmek için COVID-19, akciğer opaklığı ve viral pnömonisi olan hastaların X-ışını görüntülerinden oluşan bir veri seti kullanıldı. Değiştirilmiş bir ConvNext’le, 4 yönlü sınıflandırmada COVID-19 görüntülerinde %98,1 doğruluk ve %97,8 kesinlik elde edildi. ConvNext, COVID-19 teşhisi için kullanılan en son tekniklere göre iyi bir performans sergilemektedir. Bu çalışmada ortaya konulan yöntem, klinisyenleri COVID-19 hastalarını taramada destekleyebilir. Böylece bu hastalar için daha hızlı tedavi ve daha iyi sağlık sonuçları mümkün olabilir.
{"title":"DERİN ÖĞRENME TABANLI MODELLERLE AKCİĞER X-RAY GÖRÜNTÜLERİNDEN COVID-19 TESPİTİ","authors":"Hacı Ömer Dokumacı","doi":"10.17780/ksujes.1395468","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1395468","url":null,"abstract":"COVID-19 dünya çapında milyonlarca insanı enfekte etmiştir ve önemli hastalık ve ölümlere neden olmuştur. Akciğer röntgeni (CXR), COVID-19 hastalığını izlemek için hızlı ve etkili bir yöntemdir. CXR taramasından COVID-19 teşhisi zor olabilir ve deneyimli radyologlar bile her durumda kesin bir teşhis koyamayabilir. Bu çalışmada, çeşitli CNN tabanlı modellerin performansını değerlendirmek için COVID-19, akciğer opaklığı ve viral pnömonisi olan hastaların X-ışını görüntülerinden oluşan bir veri seti kullanıldı. Değiştirilmiş bir ConvNext’le, 4 yönlü sınıflandırmada COVID-19 görüntülerinde %98,1 doğruluk ve %97,8 kesinlik elde edildi. ConvNext, COVID-19 teşhisi için kullanılan en son tekniklere göre iyi bir performans sergilemektedir. Bu çalışmada ortaya konulan yöntem, klinisyenleri COVID-19 hastalarını taramada destekleyebilir. Böylece bu hastalar için daha hızlı tedavi ve daha iyi sağlık sonuçları mümkün olabilir.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"57 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388507","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Son yıllarda ahşap ve çapraz lamine ahşap malzemeye ilgi giderek artmaya başlamıştır. Çapraz lamine ahşap birçok ülkede ahşap yapıların inşasında fazlaca kullanılmaktadır. Bu malzeme çok katlı binaların inşasında da kullanılmaya başlanmıştır. Çok katlı binaların inşasında kullanılan yapısal ahşap malzemelerin mekanik performansının yüksek olması gerekir. Ancak ahşap malzeme rutubet aldığı zaman mekanik performansı değişen bir malzemedir. Bu çalışmanın amacı, karaçam kerestesinden üretilen çapraz lamine ahşap malzemenin, seçilmiş mekanik özellikleri üzerine rutubetin etkisini belirlemektir. Bu amaç için, 3 tabakalı çapraz lamine ahşap poliüretan tutkalı kullanılarak üretilmiştir. Üretilen yapı malzemesi hem hava kurusu hem de yaş halde mekanik testlere tabi tutulmuştur. Çapraz lamine ahşap malzemenin 3 nokta eğilme direnci, elastisite modülü, eğilmede deformasyon miktarı, yapışma direnci, çivi tutma direnci tespit edilmiştir. Elde edilen verilere göre; hava kurusu haldeki test örneklerinin eğilme direnci, elastisite modülü, çivi tutma direnci ve makaslama direnci yaş haldeki test örneklerinden sırasıyla %127, %118, %35 ve%87 daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Yaş haldeki test örneklerinin eğilmede deformasyon miktarının kuru haldeki test örneklerine göre %52 daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"KARAÇAM ODUNUNDAN ÜRETİLEN ÇAPRAZ LAMİNE AHŞABIN SEÇİLMİŞ MEKANİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE RUTUBETİN ETKİSİ","authors":"Aydanur Hıdır, Bekir Cihad Bal, Ela Avşaroğlu","doi":"10.17780/ksujes.1396980","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1396980","url":null,"abstract":"Son yıllarda ahşap ve çapraz lamine ahşap malzemeye ilgi giderek artmaya başlamıştır. Çapraz lamine ahşap birçok ülkede ahşap yapıların inşasında fazlaca kullanılmaktadır. Bu malzeme çok katlı binaların inşasında da kullanılmaya başlanmıştır. Çok katlı binaların inşasında kullanılan yapısal ahşap malzemelerin mekanik performansının yüksek olması gerekir. Ancak ahşap malzeme rutubet aldığı zaman mekanik performansı değişen bir malzemedir. Bu çalışmanın amacı, karaçam kerestesinden üretilen çapraz lamine ahşap malzemenin, seçilmiş mekanik özellikleri üzerine rutubetin etkisini belirlemektir. Bu amaç için, 3 tabakalı çapraz lamine ahşap poliüretan tutkalı kullanılarak üretilmiştir. Üretilen yapı malzemesi hem hava kurusu hem de yaş halde mekanik testlere tabi tutulmuştur. Çapraz lamine ahşap malzemenin 3 nokta eğilme direnci, elastisite modülü, eğilmede deformasyon miktarı, yapışma direnci, çivi tutma direnci tespit edilmiştir. Elde edilen verilere göre; hava kurusu haldeki test örneklerinin eğilme direnci, elastisite modülü, çivi tutma direnci ve makaslama direnci yaş haldeki test örneklerinden sırasıyla %127, %118, %35 ve%87 daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Yaş haldeki test örneklerinin eğilmede deformasyon miktarının kuru haldeki test örneklerine göre %52 daha fazla olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"94 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388859","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Geçmişten günümüze insanlar iş başvurusunda bulunurken özgeçmişlerini oluşturmakta ve değerlendirilmek üzere şirketlerin İnsan Kaynakları (IK) birimine göndermektedir. Özgeçmişler, bireylerin iş bulma hedefleri için genelde yapısız formatta yüklenen en önemli belgeleridir. Anlamsal Web teknolojisinin (Berners-Lee vd., 2001) temel bileşeni olan Ontolojiler (Guarino vd., 2009), makineler tarafından yorumlanabilir bilgiler içerir ve yapısız veri kaynaklarını daha yapısal hale sokmak için çözümler sağlar. Bu çalışmada, Türkiye'de yerleşik büyük şirketlerin insan kaynaklarının İş Önerme sistemlerine entegre olabilecek, Türkçe olarak oluşturulmuş Özgeçmiş Öneri Sistemi Ontolojisi (Resume Recommender System Ontology —RRSO) sunulmaktadır. Çalışmanın çıktısı olan RRSO, bu alanda yapılan nadir Türkçe ontolojilerden biri olup, özellikle büyük şirketlerin IK gibi yoğun iş süreçlerini barındıran birimlerinde önyargısız işe alımı destekleyen ve işe alımın karar destek aşamalarında çalıştırılan JRS’ler için temel bir yapı taşı olabilecektir.
{"title":"İNSAN KAYNAKLARINDA ETKİLİ İŞE ALIM SÜRECİ İÇİN TÜRKÇE BİR ONTOLOJİ GELİŞTİRİLMESİ","authors":"Selin Bitirim, Duygu Çelik Ertuğrul","doi":"10.17780/ksujes.1390172","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1390172","url":null,"abstract":"Geçmişten günümüze insanlar iş başvurusunda bulunurken özgeçmişlerini oluşturmakta ve değerlendirilmek üzere şirketlerin İnsan Kaynakları (IK) birimine göndermektedir. Özgeçmişler, bireylerin iş bulma hedefleri için genelde yapısız formatta yüklenen en önemli belgeleridir. Anlamsal Web teknolojisinin (Berners-Lee vd., 2001) temel bileşeni olan Ontolojiler (Guarino vd., 2009), makineler tarafından yorumlanabilir bilgiler içerir ve yapısız veri kaynaklarını daha yapısal hale sokmak için çözümler sağlar. Bu çalışmada, Türkiye'de yerleşik büyük şirketlerin insan kaynaklarının İş Önerme sistemlerine entegre olabilecek, Türkçe olarak oluşturulmuş Özgeçmiş Öneri Sistemi Ontolojisi (Resume Recommender System Ontology —RRSO) sunulmaktadır. Çalışmanın çıktısı olan RRSO, bu alanda yapılan nadir Türkçe ontolojilerden biri olup, özellikle büyük şirketlerin IK gibi yoğun iş süreçlerini barındıran birimlerinde önyargısız işe alımı destekleyen ve işe alımın karar destek aşamalarında çalıştırılan JRS’ler için temel bir yapı taşı olabilecektir.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"38 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141389148","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Audio data is increasingly transmitted worldwide, necessitating robust encryption techniques to safeguard it from malicious actors. To secure transmitted audio files, a novel, and effective audio encryption method is introduced using a newly designed 1D chaotic map and bit-level operations in this work. The Sine-Chebyshev Hybrid Map (SCHM) is a new chaotic map with high randomness, created using two classical maps, such as the Sine map and the Chebyshev map. Two-dimensional (2D) and three-dimensional (3D) phase trajectories, bifurcation diagrams, initial condition sensitivity, Lyapunov exponent, and approximate entropy results of the proposed map are given. The analysis results show that SCHM has better chaotic properties and a wider chaotic range than the sine and Chebyshev maps. The algorithm implemented with SCHM, bit-level permutation, and diffusion operations can encrypt mono-channel or stereo-channel audio files losslessly. Various security analyses are performed to test the degree of security of the proposed audio encryption algorithm. The performance tests conducted on four different audio data verify that the proposed scheme is secure and can be used to encrypt one-channel or two-channel audio files.
{"title":"A BIT-LEVEL AUDIO ENCRYPTION ALGORITHM USING A NEW HYBRID CHAOTIC MAP","authors":"Mehmet Demirtaş","doi":"10.17780/ksujes.1412850","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1412850","url":null,"abstract":"Audio data is increasingly transmitted worldwide, necessitating robust encryption techniques to safeguard it from malicious actors. To secure transmitted audio files, a novel, and effective audio encryption method is introduced using a newly designed 1D chaotic map and bit-level operations in this work. The Sine-Chebyshev Hybrid Map (SCHM) is a new chaotic map with high randomness, created using two classical maps, such as the Sine map and the Chebyshev map. Two-dimensional (2D) and three-dimensional (3D) phase trajectories, bifurcation diagrams, initial condition sensitivity, Lyapunov exponent, and approximate entropy results of the proposed map are given. The analysis results show that SCHM has better chaotic properties and a wider chaotic range than the sine and Chebyshev maps. The algorithm implemented with SCHM, bit-level permutation, and diffusion operations can encrypt mono-channel or stereo-channel audio files losslessly. Various security analyses are performed to test the degree of security of the proposed audio encryption algorithm. The performance tests conducted on four different audio data verify that the proposed scheme is secure and can be used to encrypt one-channel or two-channel audio files.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"119 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388726","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın temeli, pirazol grubu bir bileşiğin kuramsal hesaplamaları üzerine kurulmuştur. Molekül yapısı daha önce X-ışını (Wang vd., 2005) ile aydınlatılmış olan bileşiğin teorik hesaplamaları yapılmış, deneysel sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Bileşiğin en düşük enerjili kararlı durumuna ulaşabilmek için molekül Hartree Fock (HF) yöntemi ve Yoğunluk Fonksiyonel Kuramı (YFK)/B3LYP ve B3PW91 yöntemleri ve 6-311(d,p) ve 6-311++(d,p) baz setleriyle optimize edilmiştir. Moleküler yapının bu yöntemlerden B3LYP yöntemi ile en düşük enerjili duruma sahip olduğu belirlenmiştir. Molekülün reaktif olduğu bölgeleri belirleyebilmek için moleküler elektrostatik potansiyel haritaları, yük analizleri ve Fukui fonksiyonları belirlenmiş, sonuçlar karşılaştırılmıştır. Ayrıca, molekülde bulunan etkileşimlerin belirlenebilmesi için Hirshfeld yüzey analizi yapılmış, sonuçlar tartışılmıştır.
{"title":"PİRAZOL TÜREVI BİR BİLEŞİĞİN KURAMSAL HESAPLAMALARI VE HİRSHFELD YÜZEY ANALİZİ","authors":"Gonca Özdemir Tarı","doi":"10.17780/ksujes.1393553","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1393553","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın temeli, pirazol grubu bir bileşiğin kuramsal hesaplamaları üzerine kurulmuştur. Molekül yapısı daha önce X-ışını (Wang vd., 2005) ile aydınlatılmış olan bileşiğin teorik hesaplamaları yapılmış, deneysel sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Bileşiğin en düşük enerjili kararlı durumuna ulaşabilmek için molekül Hartree Fock (HF) yöntemi ve Yoğunluk Fonksiyonel Kuramı (YFK)/B3LYP ve B3PW91 yöntemleri ve 6-311(d,p) ve 6-311++(d,p) baz setleriyle optimize edilmiştir. Moleküler yapının bu yöntemlerden B3LYP yöntemi ile en düşük enerjili duruma sahip olduğu belirlenmiştir. Molekülün reaktif olduğu bölgeleri belirleyebilmek için moleküler elektrostatik potansiyel haritaları, yük analizleri ve Fukui fonksiyonları belirlenmiş, sonuçlar karşılaştırılmıştır. Ayrıca, molekülde bulunan etkileşimlerin belirlenebilmesi için Hirshfeld yüzey analizi yapılmış, sonuçlar tartışılmıştır.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"25 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388278","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Özellikle gıda sektörü başta olmak üzere otomotiv, havacılık, elektrik/elektronik ve tekstil sektörleri gibi endüstrinin birçok alanlarında çok farklı makinalar kullanılmaktadır. Bu makinalarda ise hareket iletimlerinde bazen plastik bazen de plastik esaslı kompozitlerden imal edilmiş dişli malzemeleri kullanılmaktadır. Bu deneysel çalışmada, saf poli-eter-imid (PEI) polimeri ile ağırlık olarak %30 oranında cam elyaf (CE) takviyeli poli-eter-imid (PEI-30CE) kompozitin tribolojik performansları incelenmiştir. Aşınma ve sürtünme deneyleri disk üzerinde pim cihazı kullanılarak yaklaşık oda sıcaklığında ve kuru kayma şartlarında gerçekleştirilmiştir. Deneylerde üç farklı yük (30N, 60N, 100N) ve 1.0 m/s kayma hızı kullanılmıştır. Deneyler sonucunda saf PEİ polimer ve %30 oranında cam elyaf takviyeli PEI kompozitinin sürtünme katsayısı, pim/disk sıcaklığı ve spesifik aşınma oranı belirlenmiştir. Ayrıca optik mikroskop kullanılarak deneylerde kullanılan malzemelerinin aşınma yüzeyi mikroyapı incelemeleri gerçekleştirilmiştir. Deneyler sonucunda uygulanan yüke bağlı olarak hem saf PEI hem de cam elyaf takviyeli PEI kompozitin sürtünme katsayısı ve aşınma oranının azaldığı tespit edilmiştir. Cam elyaf takviyeli PEI kompozitin saf PEI polimerine göre yaklaşık %95 oranında daha yüksek aşınma direncine sahip olduğu belirlenmiştir.
{"title":"CAM ELYAF TAKVİYESİNİN POLİ-ETER-İMİD NUMUNELERİN KURU KAYMA AŞINMA DAVRANIŞINA ETKİSİ","authors":"Ahmet Maslavi, Hüseyin Ünal, Alim Kaştan","doi":"10.17780/ksujes.1306013","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1306013","url":null,"abstract":"Özellikle gıda sektörü başta olmak üzere otomotiv, havacılık, elektrik/elektronik ve tekstil sektörleri gibi endüstrinin birçok alanlarında çok farklı makinalar kullanılmaktadır. Bu makinalarda ise hareket iletimlerinde bazen plastik bazen de plastik esaslı kompozitlerden imal edilmiş dişli malzemeleri kullanılmaktadır. Bu deneysel çalışmada, saf poli-eter-imid (PEI) polimeri ile ağırlık olarak %30 oranında cam elyaf (CE) takviyeli poli-eter-imid (PEI-30CE) kompozitin tribolojik performansları incelenmiştir. Aşınma ve sürtünme deneyleri disk üzerinde pim cihazı kullanılarak yaklaşık oda sıcaklığında ve kuru kayma şartlarında gerçekleştirilmiştir. Deneylerde üç farklı yük (30N, 60N, 100N) ve 1.0 m/s kayma hızı kullanılmıştır. Deneyler sonucunda saf PEİ polimer ve %30 oranında cam elyaf takviyeli PEI kompozitinin sürtünme katsayısı, pim/disk sıcaklığı ve spesifik aşınma oranı belirlenmiştir. Ayrıca optik mikroskop kullanılarak deneylerde kullanılan malzemelerinin aşınma yüzeyi mikroyapı incelemeleri gerçekleştirilmiştir. Deneyler sonucunda uygulanan yüke bağlı olarak hem saf PEI hem de cam elyaf takviyeli PEI kompozitin sürtünme katsayısı ve aşınma oranının azaldığı tespit edilmiştir. Cam elyaf takviyeli PEI kompozitin saf PEI polimerine göre yaklaşık %95 oranında daha yüksek aşınma direncine sahip olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"143 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388655","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın amacı atık cam tozu kullanılarak üretilen betonların yüksek sıcaklık öncesi ve sonrası dayanım performanslarındaki değişimini araştırmaktır. Bu doğrultuda, farklı atık cam tozu ikame oranı içeren 6 farklı beton karışım serisi hazırlanmıştır. Üretilen beton serileri üzerinde mekanik testler içeren deneysel bir program yürütülmüştür. Kür süresini tamamlayan beton serileri, sırasıyla 400 oC, 600 oC, 800 oC’de, 1 saat yüksek sıcaklıkta bekletilmiştir. Bu beton gruplarının yüksek sıcaklık sonrası basınç dayanımı kayıpları belirlenmiştir. Betonda atık cam tozu ikamesinin artmasıyla betonun mekanik özelliklerinde azalma görülmüştür. Öte yandan en iyi sonuç cam tozu oranının %10 oranında kullanıldığı serilerde gözlenmiştir. Betonda cam tozu oranının %10’a kadar kullanımının betonun performansını arttırdığı gözlenmiştir. Sonuç olarak, atık atık cam tozunun yüksek sıcaklığa dayanıklı beton üretiminde çimento ikame malzemesi olarak kullanılabileceği görülmüştür. Çimento miktarında yapılacak bu azaltma ile karbon ayak izi azaltılmış daha çevreci bir beton üretiminin mümkün olabileceği görülmüştür. Ayrıca beton üretiminde atık cam tozu kullanımının, atık yönetimine çözüm ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayarak inşaat sektörü için potansiyel bir seçenek haline gelmektedir.
{"title":"ATIK CAM TOZU KATKILI BETONLARIN YÜKSEK SICAKLIK ALTINDAKİ PERFORMANSLARININ İNCELENMESİ","authors":"Tuba Demir, Bahar Demirel, Ayşe Çiğdem Şireci","doi":"10.17780/ksujes.1414159","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1414159","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı atık cam tozu kullanılarak üretilen betonların yüksek sıcaklık öncesi ve sonrası dayanım performanslarındaki değişimini araştırmaktır. Bu doğrultuda, farklı atık cam tozu ikame oranı içeren 6 farklı beton karışım serisi hazırlanmıştır. Üretilen beton serileri üzerinde mekanik testler içeren deneysel bir program yürütülmüştür. Kür süresini tamamlayan beton serileri, sırasıyla 400 oC, 600 oC, 800 oC’de, 1 saat yüksek sıcaklıkta bekletilmiştir. Bu beton gruplarının yüksek sıcaklık sonrası basınç dayanımı kayıpları belirlenmiştir. Betonda atık cam tozu ikamesinin artmasıyla betonun mekanik özelliklerinde azalma görülmüştür. Öte yandan en iyi sonuç cam tozu oranının %10 oranında kullanıldığı serilerde gözlenmiştir. Betonda cam tozu oranının %10’a kadar kullanımının betonun performansını arttırdığı gözlenmiştir. Sonuç olarak, atık atık cam tozunun yüksek sıcaklığa dayanıklı beton üretiminde çimento ikame malzemesi olarak kullanılabileceği görülmüştür. Çimento miktarında yapılacak bu azaltma ile karbon ayak izi azaltılmış daha çevreci bir beton üretiminin mümkün olabileceği görülmüştür. Ayrıca beton üretiminde atık cam tozu kullanımının, atık yönetimine çözüm ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayarak inşaat sektörü için potansiyel bir seçenek haline gelmektedir.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"167 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388632","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Deniz Kaya, Derya Mert, Ahmet Kahraman, Murat Reis
Lazer kesimde, özellikle karmaşık hatlara ve dar toleranslara sahip küçük parçaların üretiminde titreşimler, kesim kenarlarında kusurlara neden olarak ürün kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Lazer kesim kafasının ve iş parçasının birbirine göre göreceli konumundaki mikro sapmalar, lazer kesim işlemindeki hataların kaynağını oluşturmaktadır. Lazer kesim kafasını taşıyan hareketli kütlelerin ivmesinin sınırlandırılması, gövde titreşimlerini azaltarak kesim doğruluğunu artırabilmekte ancak bu önlem, üretim hızını düşmesine neden olmaktadır. Bu çalışma, yüksek kesme hızlarını temsil eden aşırı çalışma koşulları altında bir lazer kesme makinesindeki titreşimleri analiz etmektedir. Bu amaçla ölçüm hassasiyeti ve veri toplama hızı yüksek olmasına rağmen oldukça ekonomik bir titreşim ölçüm cihazı geliştirilmiştir. Bu cihaz yardımıyla makine gövdesinde ve farklı kalınlıktaki iş parçalarında meydana gelen titreşimler tespit edilmiştir. Sonuçlar, iş parçası kalınlığı azaldıkça makine gövdesi titreşimlerinin iş parçası üzerindeki etkisinin önemli ölçüde artma eğiliminde olduğunu ve bu durumun parça üzerinde kesme kusurlarına neden olabileceğini göstermektedir.
{"title":"LAZER KESİM MAKİNELERİNDE İŞ PARÇASI KALINLIĞININ TİTREŞİM KAYNAKLI ÜRETİM HATALARINA ETKİSİ: DENEYSEL BİR İNCELEME","authors":"Deniz Kaya, Derya Mert, Ahmet Kahraman, Murat Reis","doi":"10.17780/ksujes.1393274","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1393274","url":null,"abstract":"Lazer kesimde, özellikle karmaşık hatlara ve dar toleranslara sahip küçük parçaların üretiminde titreşimler, kesim kenarlarında kusurlara neden olarak ürün kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Lazer kesim kafasının ve iş parçasının birbirine göre göreceli konumundaki mikro sapmalar, lazer kesim işlemindeki hataların kaynağını oluşturmaktadır. Lazer kesim kafasını taşıyan hareketli kütlelerin ivmesinin sınırlandırılması, gövde titreşimlerini azaltarak kesim doğruluğunu artırabilmekte ancak bu önlem, üretim hızını düşmesine neden olmaktadır. Bu çalışma, yüksek kesme hızlarını temsil eden aşırı çalışma koşulları altında bir lazer kesme makinesindeki titreşimleri analiz etmektedir. Bu amaçla ölçüm hassasiyeti ve veri toplama hızı yüksek olmasına rağmen oldukça ekonomik bir titreşim ölçüm cihazı geliştirilmiştir. Bu cihaz yardımıyla makine gövdesinde ve farklı kalınlıktaki iş parçalarında meydana gelen titreşimler tespit edilmiştir. Sonuçlar, iş parçası kalınlığı azaldıkça makine gövdesi titreşimlerinin iş parçası üzerindeki etkisinin önemli ölçüde artma eğiliminde olduğunu ve bu durumun parça üzerinde kesme kusurlarına neden olabileceğini göstermektedir.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"4 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388695","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
3 boyutlu (3B) yazdırılmış malzemelerin yapıştırma davranışlarının araştırılması, bu ürünlerin kullanım alanlarının genişletilebilmesi açısından önemlidir. Yapıştırma davranışlarının araştırılmasında kullanılan yöntemlerden biri tek tesirli yapıştırma bağlantılı test yöntemidir. Bu çalışmada, 3B yazıcı ile ABS ve PLA filamentler kullanılarak 3,2 mm kalınlığında, 100x25 mm boyutlarında polimer levhalar üretilmiştir. Üretilen levhaların 25x25 mm’lik kısımları üst üste gelecek şekilde yerleştirilmiş olup, aralarına iki farklı yapıştırıcı (Araldite 2011, Araldite 2015-1) uygulanarak tek tesirli yapıştırma bağlantıları oluşturulmuştur. Bu şekilde hazırlanan tek tesirli yapıştırma bağlantılı test numunelerinin kütle, sertlik ve yüzey pürüzlülüğü değerleri ölçülmüştür. Test numunelerine 1 mm/dk hızla çekme testi uygulanmıştır. 3B yazdırılmış ABS ve PLA levhaların farklı epoksi yapıştırıcılar kullanılarak yapıştırılmasıyla oluşturulan tek tesirli yapıştırma bağlantılarının çekme testi davranışları araştırılmıştır. Çalışma sonucunda PLA malzeme ile üretilen test numunelerinde fırınlama işlemi sırasında polimer test levhasının kalınlığında yaklaşık olarak % 1,8’lik bir artış olduğu belirlenmiştir. Araldite 2011 epoksi yapıştırıcı ile yapıştırılan ABS test numunelerinde adeziv tip kopmanın meydana geldiği tespit edilmiştir. Araldite 2011 epoksi yapıştırıcı ile yapıştırılan ABS test numunelerinin en düşük çekme dayanımına sahip numune olduğu, Araldite 2015-1 epoksi yapıştırıcı ile yapıştırılan ABS test numunelerinin ise en yüksek kopma uzamasına sahip numune olduğu belirlenmiştir. Tüm parametreler arasında en yüksek çekme dayanımının PLA test numunelerinde olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"3B YAZICIDA ABS VE PLA MALZEME İLE ÜRETİLMİŞ LEVHALARLA OLUŞTURULAN TEK TESİRLİ YAPIŞTIRMA BAĞLANTILARININ ARAŞTIRILMASI","authors":"Muhammed Safa Kamer, Şemsettin Temiz","doi":"10.17780/ksujes.1415196","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1415196","url":null,"abstract":"3 boyutlu (3B) yazdırılmış malzemelerin yapıştırma davranışlarının araştırılması, bu ürünlerin kullanım alanlarının genişletilebilmesi açısından önemlidir. Yapıştırma davranışlarının araştırılmasında kullanılan yöntemlerden biri tek tesirli yapıştırma bağlantılı test yöntemidir. Bu çalışmada, 3B yazıcı ile ABS ve PLA filamentler kullanılarak 3,2 mm kalınlığında, 100x25 mm boyutlarında polimer levhalar üretilmiştir. Üretilen levhaların 25x25 mm’lik kısımları üst üste gelecek şekilde yerleştirilmiş olup, aralarına iki farklı yapıştırıcı (Araldite 2011, Araldite 2015-1) uygulanarak tek tesirli yapıştırma bağlantıları oluşturulmuştur. Bu şekilde hazırlanan tek tesirli yapıştırma bağlantılı test numunelerinin kütle, sertlik ve yüzey pürüzlülüğü değerleri ölçülmüştür. Test numunelerine 1 mm/dk hızla çekme testi uygulanmıştır. 3B yazdırılmış ABS ve PLA levhaların farklı epoksi yapıştırıcılar kullanılarak yapıştırılmasıyla oluşturulan tek tesirli yapıştırma bağlantılarının çekme testi davranışları araştırılmıştır. Çalışma sonucunda PLA malzeme ile üretilen test numunelerinde fırınlama işlemi sırasında polimer test levhasının kalınlığında yaklaşık olarak % 1,8’lik bir artış olduğu belirlenmiştir. Araldite 2011 epoksi yapıştırıcı ile yapıştırılan ABS test numunelerinde adeziv tip kopmanın meydana geldiği tespit edilmiştir. Araldite 2011 epoksi yapıştırıcı ile yapıştırılan ABS test numunelerinin en düşük çekme dayanımına sahip numune olduğu, Araldite 2015-1 epoksi yapıştırıcı ile yapıştırılan ABS test numunelerinin ise en yüksek kopma uzamasına sahip numune olduğu belirlenmiştir. Tüm parametreler arasında en yüksek çekme dayanımının PLA test numunelerinde olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"128 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388677","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The use of battery electric vehicles (EVs) is spreading around the world due to their advantages. The presence of large batteries makes electric cars heavier, and due to their position, the vehicle’s center of gravity is lowered compared to conventional internal combustion engine cars. The weight of an impacting vehicle is one of the critical parameters for the acceptable performance of longitudinal barriers. It is anticipated that EVs could pose failure risks for conventional safety hardware, yet there is still no revision regarding the use of EVs in existing full-scale crash test standards. In this study, the effect of electric cars on the crash performance of the H1 containment level longitudinal steel safety barrier was investigated through computer simulations. Three different vehicle models, each weighing 900 kg and currently used for TB11 finite element analyses, were modified according to the features of the selected reference EVs. Barrier crash performance was evaluated in terms of occupant safety and structural adequacy. Analysis results showed that with increasing vehicle weights in EV tests, injury severity indices become smaller, while the damage to the barrier gets larger. Further investigation of the crash performance of existing barriers with EVs is highly recommended.
{"title":"IMPACT OF ELECTRIC CARS ON THE CRASH PERFORMANCE OF LONGITUDINAL BARRIERS","authors":"Ayhan Öner Yücel","doi":"10.17780/ksujes.1467106","DOIUrl":"https://doi.org/10.17780/ksujes.1467106","url":null,"abstract":"The use of battery electric vehicles (EVs) is spreading around the world due to their advantages. The presence of large batteries makes electric cars heavier, and due to their position, the vehicle’s center of gravity is lowered compared to conventional internal combustion engine cars. The weight of an impacting vehicle is one of the critical parameters for the acceptable performance of longitudinal barriers. It is anticipated that EVs could pose failure risks for conventional safety hardware, yet there is still no revision regarding the use of EVs in existing full-scale crash test standards. In this study, the effect of electric cars on the crash performance of the H1 containment level longitudinal steel safety barrier was investigated through computer simulations. Three different vehicle models, each weighing 900 kg and currently used for TB11 finite element analyses, were modified according to the features of the selected reference EVs. Barrier crash performance was evaluated in terms of occupant safety and structural adequacy. Analysis results showed that with increasing vehicle weights in EV tests, injury severity indices become smaller, while the damage to the barrier gets larger. Further investigation of the crash performance of existing barriers with EVs is highly recommended.","PeriodicalId":508025,"journal":{"name":"Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi","volume":"103 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141389130","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：