This study aimed to determine the level of devotion of the students who take the outdoor sports training to nature. It is a quantitative study, including a total of 220 students, 130 boys, and 90 girls, who took elective and compulsory outdoor sports training at Kırıkkale University in the 2021-2022 academic year. The scale used in the research was developed by Mayer and Frantz (2004) and adapted to Turkish by Bektaş et al. (2017). While collecting the data, pre-test and post-test data regarding the students' age, gender, and anthropometric characteristics (height, body weight, body fat) were taken. Analysis results found significant differences between male and female students and the control group in both dimensions of the scale; In general, it was observed that the students who took the training the outdoor sport training had higher levels of devotion to nature. The main finding of this research is that outdoor sports training is very effective in increasing the devotion to nature. Outdoor sports training should be given to increase adults' devotion to nature.
本研究旨在了解参加户外运动训练的学生对大自然的投入程度。这是对Kırıkkale大学2021-2022学年选修和必修户外运动训练的220名学生(男生130名,女生90名)进行的定量研究。研究中使用的量表由Mayer和Frantz(2004)开发,bektaei et al.(2017)对土耳其语进行了调整。在收集数据时,收集了学生的年龄、性别和人体测量特征(身高、体重、体脂)的测试前和测试后数据。分析结果发现,男女生与对照组在量表的两个维度上均存在显著差异;总的来说,我们观察到参加户外运动训练的学生对自然的投入程度更高。本研究的主要发现是户外运动训练在增加对自然的投入方面非常有效。应该进行户外运动训练,以增加成年人对自然的热爱。
{"title":"Investigation of Adults' Levels of Devotion to Nature: An 8-Week Randomized Controlled Study","authors":"Hakan Yapici, M. Gülü","doi":"10.25307/jssr.1180360","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1180360","url":null,"abstract":"This study aimed to determine the level of devotion of the students who take the outdoor sports training to nature. It is a quantitative study, including a total of 220 students, 130 boys, and 90 girls, who took elective and compulsory outdoor sports training at Kırıkkale University in the 2021-2022 academic year. The scale used in the research was developed by Mayer and Frantz (2004) and adapted to Turkish by Bektaş et al. (2017). While collecting the data, pre-test and post-test data regarding the students' age, gender, and anthropometric characteristics (height, body weight, body fat) were taken. Analysis results found significant differences between male and female students and the control group in both dimensions of the scale; In general, it was observed that the students who took the training the outdoor sport training had higher levels of devotion to nature. The main finding of this research is that outdoor sports training is very effective in increasing the devotion to nature. Outdoor sports training should be given to increase adults' devotion to nature.","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"150 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122301891","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sportif performansta fizyolojik, teknik ve taktik özellikler öne çıkarken, psikolojik özellikler dikkate alınmamaktadır. Bu araştırma voleybol antrenörleri gözünden psikolojik becerilerin sportif performansa etkisini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, nitel araştırma modellerinden olgu bilim (fenomenoloji) deseni kullanılarak; veri toplama yöntemlerinden görüşme (mülakat) yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme ve kolayda örnekleme yöntemleri ile belirlenmiş olup 1-30 Ocak 2022 tarihlerinde AXA Sigorta Efeler Ligi, Misli.com Sultanlar Ligi ve Sigorta Shop Kadınlar 1. Liginde yer alan baş antrenörler ve yardımcı antrenörlerden oluşan 12 voleybol antrenörü ile görüşmeler yapılmıştır. Veriler içerik analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda psikolojik becerilerin sportif performansa etkisi, antrenör görüşleri doğrultusunda “Spor Başarısına Etki Eden Etmenler”, “Psikolojik Beceriler ve Spor Performansı”, “Psikolojik Beceri Antrenmanı” ve “Spor Psikolojisi Uzmanlarına Bakış Açısı” temaları içerisinde analiz edilmiştir. Psikolojik becerilerin sportif performansa etkisi antrenör gözünden değerlendirildiğinde, antrenörlerin sporcuların performansını etkileyen parametreler arasında psikolojinin de etkisi vurgulanmaktadır. Psikolojik becerilerin sportif performans üzerindeki etkisinin antrenörler tarafından kabul edildiği görülmektedir.
{"title":"Psikolojik Becerilerin Sportif Performansa Etkisinin Antrenör Gözünden Değerlendirilmesi","authors":"Buse Sulu","doi":"10.25307/jssr.1091142","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1091142","url":null,"abstract":"Sportif performansta fizyolojik, teknik ve taktik özellikler öne çıkarken, psikolojik özellikler dikkate alınmamaktadır. Bu araştırma voleybol antrenörleri gözünden psikolojik becerilerin sportif performansa etkisini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, nitel araştırma modellerinden olgu bilim (fenomenoloji) deseni kullanılarak; veri toplama yöntemlerinden görüşme (mülakat) yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme ve kolayda örnekleme yöntemleri ile belirlenmiş olup 1-30 Ocak 2022 tarihlerinde AXA Sigorta Efeler Ligi, Misli.com Sultanlar Ligi ve Sigorta Shop Kadınlar 1. Liginde yer alan baş antrenörler ve yardımcı antrenörlerden oluşan 12 voleybol antrenörü ile görüşmeler yapılmıştır. Veriler içerik analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda psikolojik becerilerin sportif performansa etkisi, antrenör görüşleri doğrultusunda “Spor Başarısına Etki Eden Etmenler”, “Psikolojik Beceriler ve Spor Performansı”, “Psikolojik Beceri Antrenmanı” ve “Spor Psikolojisi Uzmanlarına Bakış Açısı” temaları içerisinde analiz edilmiştir. Psikolojik becerilerin sportif performansa etkisi antrenör gözünden değerlendirildiğinde, antrenörlerin sporcuların performansını etkileyen parametreler arasında psikolojinin de etkisi vurgulanmaktadır. Psikolojik becerilerin sportif performans üzerindeki etkisinin antrenörler tarafından kabul edildiği görülmektedir.","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129058451","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın amacı; COVID-19 pandemi sürecinde düzenli fiziksel aktivite yapan yetişkin bireylerin koronavirüs fobisi ve negatif duygu durumları arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Bu çalışmaya düzenli fiziksel aktivite yapan kadın (n=202) ve erkek (n=221) olmak üzere toplamda 423 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların spor türüne göre kişi sayısı (Bireysel=208, Takım Sporu=97 ve Sağlık Amaçlı Fitness=118) ve ilgilenilen spor düzeylerinde ise kişi sayısı (Profesyonel= 79, Amatör= 262, Rekreatif amaçlı=82) olarak belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak, katılımcıların demografik bilgileri için kişisel bilgi formunun yanı sıra COVID-19 Fobisi ölçeği (C19P-S) ve Depresyon, Anksiyete ve Stres (DASS-42) ölçeği online anket yöntemi ile Google anket formu kullanılarak toplanmıştır. Katılımcıların psikolojik, psiko-somatik, sosyal alt boyutları ve COVID-19 fobi ölçek toplam puanlarında cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p< ,05). Benzer şekilde DAS puanlarında stres puanlarında da cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p< ,05). COVID-19 fobi ölçek toplam puanında takım sporunun puan ortalaması sağlık amaçlı fitness puan ortalamasından yüksek olduğu ayrıca depresyon ve anksiyete puanlarında ise takım sporunun puan ortalaması bireysel sporcuların puan ortalamasından anlamlı derecede yüksek olarak tespit edilmiştir. Rekreatif olarak sporla ilgilenenlerin anksiyete puanları profesyonel olarak spor yapanlardan anlamlı derecede yüksek olduğu ve katılımcıların COVID-19 fobi tüm alt boyut ve ölçek toplam puanları ile DAS puanları arasında pozitif yönde orta düzeyde anlamlı ilişkiler olduğu tespit edilmiştir (p< ,05). Kadınların COVID-19 korkularının erkeklere göre daha yüksek olduğu, takım sporu yapanların depresyon ve anksiyete puanlarının bireysel spor yapanlara göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Profesyonel sporcuların negatif duygu durum semptomlarının amatör ve rekreatif amaçlı spor yapanlara göre daha düşük seviyede olduğu söylenebilir.
{"title":"COVİD-19 Pandemi Sürecinde Düzenli Fiziksel Aktivite Yapan Yetişkinlerin Koronavirüs Fobisi ve Negatif Duygu Durumları Arasındaki İlişki","authors":"G. Çiçek, Özkan Işik","doi":"10.25307/jssr.1124156","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1124156","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı; COVID-19 pandemi sürecinde düzenli fiziksel aktivite yapan yetişkin bireylerin koronavirüs fobisi ve negatif duygu durumları arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Bu çalışmaya düzenli fiziksel aktivite yapan kadın (n=202) ve erkek (n=221) olmak üzere toplamda 423 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların spor türüne göre kişi sayısı (Bireysel=208, Takım Sporu=97 ve Sağlık Amaçlı Fitness=118) ve ilgilenilen spor düzeylerinde ise kişi sayısı (Profesyonel= 79, Amatör= 262, Rekreatif amaçlı=82) olarak belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak, katılımcıların demografik bilgileri için kişisel bilgi formunun yanı sıra COVID-19 Fobisi ölçeği (C19P-S) ve Depresyon, Anksiyete ve Stres (DASS-42) ölçeği online anket yöntemi ile Google anket formu kullanılarak toplanmıştır. Katılımcıların psikolojik, psiko-somatik, sosyal alt boyutları ve COVID-19 fobi ölçek toplam puanlarında cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p< ,05). Benzer şekilde DAS puanlarında stres puanlarında da cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p< ,05). COVID-19 fobi ölçek toplam puanında takım sporunun puan ortalaması sağlık amaçlı fitness puan ortalamasından yüksek olduğu ayrıca depresyon ve anksiyete puanlarında ise takım sporunun puan ortalaması bireysel sporcuların puan ortalamasından anlamlı derecede yüksek olarak tespit edilmiştir. Rekreatif olarak sporla ilgilenenlerin anksiyete puanları profesyonel olarak spor yapanlardan anlamlı derecede yüksek olduğu ve katılımcıların COVID-19 fobi tüm alt boyut ve ölçek toplam puanları ile DAS puanları arasında pozitif yönde orta düzeyde anlamlı ilişkiler olduğu tespit edilmiştir (p< ,05). Kadınların COVID-19 korkularının erkeklere göre daha yüksek olduğu, takım sporu yapanların depresyon ve anksiyete puanlarının bireysel spor yapanlara göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Profesyonel sporcuların negatif duygu durum semptomlarının amatör ve rekreatif amaçlı spor yapanlara göre daha düşük seviyede olduğu söylenebilir. ","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131182823","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Muhammet Hakan Mayda, Özgür Bostanci, N. Orhan, Rabiye Temi̇z, Rahşan Bolat
Araştırmanın amacı core kuvvet antrenman (CKA) modelinin işitme engelli bireylerin denge ve fiziksel performansları üzerine etkilerini incelemektir. Araştırmaya 30 işitme engelli öğrenci katıldı. Katılımcılar, egzersiz grubu (EG: 15; 4 kadın 11 erkek; yaş: 19,60±1,96) ve kontrol grubu (KG: 15, 4 kadın 11 erkek; yaş: 19,73±1,03) olarak rastgele iki gruba ayrıldı. EG’ye dört haftalık (haftada 5 gün) CKA programı uygulandı. KG’deki katılımcılar sadece günlük yaşamlarına devam ettiler. Tüm katılımcılara antrenman uygulaması başında ve sonunda boy uzunluğu, vücut ağırlığı, denge, esneklik, sağ-sol el kavrama kuvveti, dikey sıçrama, durarak uzun atlama, şınav ve mekik testleri uygulandı. Grup içi ve gruplar arası farkları karşılaştırmak için 2x2 mixed faktör ANOVA kullanıldı. Dört haftalık CKA programı sonrası EG’de esneklik, sağ-sol el kavrama kuvveti, durarak uzun atlama, dikey sıçrama, şınav ve mekik testi değişkenlerinde anlamlı gelişim görüldü (p<0,05). KG’de ise sadece sol el kavrama kuvveti ve mekik değişkenlerinde anlamlı değişim oldu (p<0,05). EG ve KG’nin ön-son testleri arasındaki ortalama farklar karşılaştırıldığında esneklik, sağ el kavrama, dikey sıçrama ve şınav parametrelerinde EG lehine anlamlı farklılık görüldü (p<0,05). Ayrıca denge yeteneği EG’de %12,73 gelişim gösterirken KG’de %9,37 gerileme gösterdi. Sonuç olarak CKA modeli, işitme engelli bireylerde denge ve fiziksel performans parametrelerinin gelişiminde etkili olduğu söylenebilir. Bu sonucun core bölgesindeki kasların kuvvet artışıyla meydana geldiği düşünülmektedir. İşitme engellilerin egzersiz programlarına CKA’nın da dahil edilmesi önerilmektedir.
{"title":"Core Kuvvet Antrenmanı İşitme Engelli Bireylerin Denge ve Bazı Fiziksel Performans Parametrelerini Nasıl Etkiler?","authors":"Muhammet Hakan Mayda, Özgür Bostanci, N. Orhan, Rabiye Temi̇z, Rahşan Bolat","doi":"10.25307/jssr.1098430","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1098430","url":null,"abstract":"Araştırmanın amacı core kuvvet antrenman (CKA) modelinin işitme engelli bireylerin denge ve fiziksel performansları üzerine etkilerini incelemektir. Araştırmaya 30 işitme engelli öğrenci katıldı. Katılımcılar, egzersiz grubu (EG: 15; 4 kadın 11 erkek; yaş: 19,60±1,96) ve kontrol grubu (KG: 15, 4 kadın 11 erkek; yaş: 19,73±1,03) olarak rastgele iki gruba ayrıldı. EG’ye dört haftalık (haftada 5 gün) CKA programı uygulandı. KG’deki katılımcılar sadece günlük yaşamlarına devam ettiler. Tüm katılımcılara antrenman uygulaması başında ve sonunda boy uzunluğu, vücut ağırlığı, denge, esneklik, sağ-sol el kavrama kuvveti, dikey sıçrama, durarak uzun atlama, şınav ve mekik testleri uygulandı. Grup içi ve gruplar arası farkları karşılaştırmak için 2x2 mixed faktör ANOVA kullanıldı. Dört haftalık CKA programı sonrası EG’de esneklik, sağ-sol el kavrama kuvveti, durarak uzun atlama, dikey sıçrama, şınav ve mekik testi değişkenlerinde anlamlı gelişim görüldü (p<0,05). KG’de ise sadece sol el kavrama kuvveti ve mekik değişkenlerinde anlamlı değişim oldu (p<0,05). EG ve KG’nin ön-son testleri arasındaki ortalama farklar karşılaştırıldığında esneklik, sağ el kavrama, dikey sıçrama ve şınav parametrelerinde EG lehine anlamlı farklılık görüldü (p<0,05). Ayrıca denge yeteneği EG’de %12,73 gelişim gösterirken KG’de %9,37 gerileme gösterdi. Sonuç olarak CKA modeli, işitme engelli bireylerde denge ve fiziksel performans parametrelerinin gelişiminde etkili olduğu söylenebilir. Bu sonucun core bölgesindeki kasların kuvvet artışıyla meydana geldiği düşünülmektedir. İşitme engellilerin egzersiz programlarına CKA’nın da dahil edilmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126436069","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı, havalı tüfek sporcularının bazı fizyolojik ve motorik özelliklerinin atış performansı üzerine etkilerinin araştırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda, çalışmaya Havalı Silahlar Türkiye Kupası ve Havalı Silahlar Türkiye Şampiyonasına katılan ve derece yapan toplam 20 havalı tüfek atış sporcusu (yaş: 15,75 ± 2,20 yıl, boy: 165 ± ,06 cm, vücut ağırlığı: 49,99 ± 12,43 kg) gönüllü olarak katıldı. Bu çalışmada, katılımcıların boy uzunluğu ve vücut kompozisyonları ölçüldü ve daha sonra el kavrama kuvveti, sırt- bacak kuvveti, kalp atım hızı, esneklik, vital kapasite, reaksiyon zamanı, statik ve dinamik denge testleri yaptırıldı. Katılımcıların atış başarısını belirlemek için on (10) atıştan meydana gelen bir (1) seri atış yaptırıldı. Verilerin değerlendirilmesinde; değişkenlerin normal dağılıma uygun olup olmadığını belirlenmesi için Kolmogorov-Smirnov normallik testi yapıldı. Katılımcıların bir seri atış puanları ve ölçümler arasındaki ilişkinin incelenmesi için pearson korelasyon analizi uygulandı. Ölçüm sonuçlarının bir seri atış başarısına etkisinin incelenmesinde ise basit doğrusal regresyon analizi kullanıldı. Analiz sonuçlarına göre; katılımcıların bir seri atış puanı ile beklenen ve ölçülen vital kapasite, esneklik, sağ ve sol el kavrama kuvveti ile sırt ve bacak kuvveti değerleri arasında pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon elde edildi (p<0,05). Buna karşılık, diğer parametreler ile katılımcıların bir seri atış puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı elde edildi (p>0,05). Sonuç olarak, bazı performans parametrelerinin atış performansını etkilediği sonucuna ulaşıldı.
{"title":"Investigating the Effects of Some Physiological and Motoric Characteristics on Shooting Performance of Air Rifle Athletes","authors":"Ceren Ertürk, İ. Can, Serdar Bayrakdaroğlu","doi":"10.25307/jssr.1134956","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1134956","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, havalı tüfek sporcularının bazı fizyolojik ve motorik özelliklerinin atış performansı üzerine etkilerinin araştırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda, çalışmaya Havalı Silahlar Türkiye Kupası ve Havalı Silahlar Türkiye Şampiyonasına katılan ve derece yapan toplam 20 havalı tüfek atış sporcusu (yaş: 15,75 ± 2,20 yıl, boy: 165 ± ,06 cm, vücut ağırlığı: 49,99 ± 12,43 kg) gönüllü olarak katıldı. Bu çalışmada, katılımcıların boy uzunluğu ve vücut kompozisyonları ölçüldü ve daha sonra el kavrama kuvveti, sırt- bacak kuvveti, kalp atım hızı, esneklik, vital kapasite, reaksiyon zamanı, statik ve dinamik denge testleri yaptırıldı. Katılımcıların atış başarısını belirlemek için on (10) atıştan meydana gelen bir (1) seri atış yaptırıldı. Verilerin değerlendirilmesinde; değişkenlerin normal dağılıma uygun olup olmadığını belirlenmesi için Kolmogorov-Smirnov normallik testi yapıldı. Katılımcıların bir seri atış puanları ve ölçümler arasındaki ilişkinin incelenmesi için pearson korelasyon analizi uygulandı. Ölçüm sonuçlarının bir seri atış başarısına etkisinin incelenmesinde ise basit doğrusal regresyon analizi kullanıldı. Analiz sonuçlarına göre; katılımcıların bir seri atış puanı ile beklenen ve ölçülen vital kapasite, esneklik, sağ ve sol el kavrama kuvveti ile sırt ve bacak kuvveti değerleri arasında pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon elde edildi (p<0,05). Buna karşılık, diğer parametreler ile katılımcıların bir seri atış puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı elde edildi (p>0,05). Sonuç olarak, bazı performans parametrelerinin atış performansını etkilediği sonucuna ulaşıldı. ","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130669403","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yağmur Kocaoğlu, Ömer Çalişkan, Abdullah Arguz, Furkan Korkusuz, Ahmet Gürsel Oğuz, Nurtekin Erkmen
Bu araştırmada 11-13 yaş basketbolcularda üst gövde, alt gövde ve tüm gövdeye uygulanan statik germe egzersizlerinin postüral kontrole etkisini tespit etmek amaçlandı. Çalışmaya yaş ortalaması 11,44 ± 0,89 yıl, boy uzunluğu 158,25 ± 7,79 cm, vücut ağırlığı 54,19 ± 12,30 kg ve spor deneyimi 2,34 ± 1,17 yıl olan 16 erkek basketbol oyuncusu gönüllü olarak dahil edildi. Katılımcılar farklı günlerde 4 ayrı deney koşulunda araştırmaya dahil edildi: 1) Üst Gövde Germe Egzersiz Grubu (ÜGGE), 2) Alt Gövde Germe Egzersiz Grubu (AGGE), 3) Karışık germe egzersiz Grubu (KGE), 4) Kontrol Grubu (K). Rastgele olarak çalışma koşullarına dahil edilen katılımcılar her biri 30 sn süren ve aralarında 15 sn dinlenme verilen statik germe egzersizlerini yaklaşık 12 dk uyguladılar. Statik germe egzersizleri öncesi ve sonrasında postüral kontrol ölçümleri Denge Hata Puanlama Sistemi (DHPS) kullanılarak gerçekleştirildi. Köpük zemin DHPS puanları hem ön testte hem de son testte gruplar arasında anlamlı düzeyde farklı değildi (p>0,05). Köpük zemin ÜGGE ön test – son test fark puanları AGGE’den yüksekti, KGE fark puanları ise AGGE’den ve Kontrol grubundan daha yüksekti (p<0,05). Köpük zeminde ÜGGE, AGGE ve K gruplarının ön test – son test karşılaştırmalarında anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,05), ancak KGE son test DHPS puanları ön testten daha düşüktü (p<0,05). Toplam DHPS puanları incelendiğinde; ön testte, son testte ve fark puanlarının araştırma grupları arasında anlamlı düzeyde farklı olmadığı bulundu (p>0,05). ÜGGE, AGGE ve K gruplarının ön test – son test toplam DHPS puanlarında farklılık görülmezken (p>0,05) KGE’nin toplam DHPS puanlarının son testte anlamlı düzeyde azalma tespit edildi (p<0,05). Sonuç olarak; üst ve alt vücuda yönelik statik germe egzersizleri postural kontrolü etkilemedi, buna karşın tüm vücuda yönelik statik germe egzersizleri postural salımın performansını artırdı.
{"title":"Alt ve Üst Gövde Statik Germe Egzersizlerinin Postüral Kontrole Etkisi","authors":"Yağmur Kocaoğlu, Ömer Çalişkan, Abdullah Arguz, Furkan Korkusuz, Ahmet Gürsel Oğuz, Nurtekin Erkmen","doi":"10.25307/jssr.1178226","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1178226","url":null,"abstract":"Bu araştırmada 11-13 yaş basketbolcularda üst gövde, alt gövde ve tüm gövdeye uygulanan statik germe egzersizlerinin postüral kontrole etkisini tespit etmek amaçlandı. Çalışmaya yaş ortalaması 11,44 ± 0,89 yıl, boy uzunluğu 158,25 ± 7,79 cm, vücut ağırlığı 54,19 ± 12,30 kg ve spor deneyimi 2,34 ± 1,17 yıl olan 16 erkek basketbol oyuncusu gönüllü olarak dahil edildi. Katılımcılar farklı günlerde 4 ayrı deney koşulunda araştırmaya dahil edildi: 1) Üst Gövde Germe Egzersiz Grubu (ÜGGE), 2) Alt Gövde Germe Egzersiz Grubu (AGGE), 3) Karışık germe egzersiz Grubu (KGE), 4) Kontrol Grubu (K). Rastgele olarak çalışma koşullarına dahil edilen katılımcılar her biri 30 sn süren ve aralarında 15 sn dinlenme verilen statik germe egzersizlerini yaklaşık 12 dk uyguladılar. Statik germe egzersizleri öncesi ve sonrasında postüral kontrol ölçümleri Denge Hata Puanlama Sistemi (DHPS) kullanılarak gerçekleştirildi. Köpük zemin DHPS puanları hem ön testte hem de son testte gruplar arasında anlamlı düzeyde farklı değildi (p>0,05). Köpük zemin ÜGGE ön test – son test fark puanları AGGE’den yüksekti, KGE fark puanları ise AGGE’den ve Kontrol grubundan daha yüksekti (p<0,05). Köpük zeminde ÜGGE, AGGE ve K gruplarının ön test – son test karşılaştırmalarında anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,05), ancak KGE son test DHPS puanları ön testten daha düşüktü (p<0,05). Toplam DHPS puanları incelendiğinde; ön testte, son testte ve fark puanlarının araştırma grupları arasında anlamlı düzeyde farklı olmadığı bulundu (p>0,05). ÜGGE, AGGE ve K gruplarının ön test – son test toplam DHPS puanlarında farklılık görülmezken (p>0,05) KGE’nin toplam DHPS puanlarının son testte anlamlı düzeyde azalma tespit edildi (p<0,05). Sonuç olarak; üst ve alt vücuda yönelik statik germe egzersizleri postural kontrolü etkilemedi, buna karşın tüm vücuda yönelik statik germe egzersizleri postural salımın performansını artırdı.","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123999257","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The present study aimed to determine the effect of core training on agility, explosive strength and balance in young female volleyball players. 20 young female volleyball players volunteered to participate in the study. Vertical jump, counter movement jump, pro-agility and dynamic balance tests were applied to all volleyball players before and after the core-training program. The athletes were selected randomly and divided into two groups as study group (n=10) and control group (n=10). The study group performed core exercises added to the beginning of the training sessions for 8 weeks (3days/week) in addition to volleyball training. The control group, on the other hand, continued volleyball training alone. At the end of 8 weeks, the tests applied in the pre-test were repeated and analyzed for all participants in order to determine the effect of core training on agility, explosive strength and balance parameters. In the statistical analysis of the study, Kurtosis-Skewness test was used to determine the normal distribution of the data. Mixed Anova and two-independent independent-samples t-test were used to make in-group and between-group comparisons. During the study, the level of significance was accepted as 0.05. A statistically significant difference was found in the balance precision index, static vertical jump (cm), counter movement jump (cm) and pro-agility agility test (sec) parameters when comparing the study and control groups. As a result, core exercises performed in addition to volleyball training appear to have a positive effect on agility, explosive strength and balance performances.
{"title":"The Effect of Core Training on Agility, Explosive Strength and Balance in Young Female Volleyball Players","authors":"Mehmet Çakir, Esin Ergin","doi":"10.25307/jssr.1171779","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1171779","url":null,"abstract":"The present study aimed to determine the effect of core training on agility, explosive strength and balance in young female volleyball players. 20 young female volleyball players volunteered to participate in the study. Vertical jump, counter movement jump, pro-agility and dynamic balance tests were applied to all volleyball players before and after the core-training program. The athletes were selected randomly and divided into two groups as study group (n=10) and control group (n=10). The study group performed core exercises added to the beginning of the training sessions for 8 weeks (3days/week) in addition to volleyball training. The control group, on the other hand, continued volleyball training alone. At the end of 8 weeks, the tests applied in the pre-test were repeated and analyzed for all participants in order to determine the effect of core training on agility, explosive strength and balance parameters. In the statistical analysis of the study, Kurtosis-Skewness test was used to determine the normal distribution of the data. Mixed Anova and two-independent independent-samples t-test were used to make in-group and between-group comparisons. During the study, the level of significance was accepted as 0.05. A statistically significant difference was found in the balance precision index, static vertical jump (cm), counter movement jump (cm) and pro-agility agility test (sec) parameters when comparing the study and control groups. As a result, core exercises performed in addition to volleyball training appear to have a positive effect on agility, explosive strength and balance performances. ","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130082073","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İşyerinde mobbing ve örgütsel bağlılık konuları, çalışma ortamındaki bireyler ve örgütler üzerindeki önemli etkilerinden dolayı, son yıllarda araştırmacılar tarafından üzerinde durulan önemli konular arasında yer almaktadır. Bu çalışmada, spor alanına odaklanılarak, mobbing davranışlarının hentbol oyuncularının örgütsel bağlılığı üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, genel tarama modeli kapsamında ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemi, Türkiye Erkekler Hentbol Süper Ligi’nde yer alan hentbol kulüplerindeki oyuncular oluşturmuştur. Verilerin toplanması sürecinde kolayda örneklem metodu kullanılmıştır. Çalışmaya 8 hentbol kulübünden 137 oyuncu katılmıştır. Veri toplama aracı olarak, mobbing davranışlarını ve hentbol oyuncularının örgütsel bağlılıklarını belirlemeye yönelik iki farklı ölçek kullanılmıştır. Mobbingi ölçmek için Yıldız (2015) tarafından geliştirilen 12 maddelik Olumsuz Davranışlar Ölçeği-Futbol (Negative Acts Questionnaire–Football: NAQ–F) kullanılmıştır. Ölçek maddelerinde yer alan futbol ifadesi hentbol ifadesine dönüştürülmüştür. Örgütsel bağlılığı ölçmek için Meyer ve Allen (1991) tarafından önerilen ve Meyer, Allen ve Smith (1993) tarafından geliştirilen örgütsel bağlılık ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada istatistiksel analiz olarak, tanımlayıcı istatistik, doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon ve regresyon analizleri kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları, genel olarak hentbol oyuncularının mobbinge maruz kalma düzeylerinin düşük olduğunu, örgütsel bağlılıklarının orta düzeyde olduğunu göstermiştir. Çalışmanın diğer bulguları, mobbing davranışlarının hentbol oyuncularının örgütsel bağlılığına anlamlı ve negatif etki ettiğini ortaya koymuştur (β=-,274; p<0,01). Çalışmanın sonucuna göre mobbing davranışlarına maruz kalan hentbol oyuncularının örgütsel bağlılığının (takıma bağlılığının) azalacağı söylenebilir. Bu çerçevede, çalışmanın sonunda hem kulüp yöneticilerine hem de antrenörlere çeşitli öneriler verilmiştir.
{"title":"Mobbing Davranışlarının Türkiye Erkekler Hentbol Süper Liginde Yer Alan Hentbol Oyuncularının Örgütsel Bağlılığı Üzerine Etkisi","authors":"Mehmet Yavuzaslan, S. Yıldız","doi":"10.25307/jssr.1172699","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1172699","url":null,"abstract":"İşyerinde mobbing ve örgütsel bağlılık konuları, çalışma ortamındaki bireyler ve örgütler üzerindeki önemli etkilerinden dolayı, son yıllarda araştırmacılar tarafından üzerinde durulan önemli konular arasında yer almaktadır. Bu çalışmada, spor alanına odaklanılarak, mobbing davranışlarının hentbol oyuncularının örgütsel bağlılığı üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, genel tarama modeli kapsamında ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemi, Türkiye Erkekler Hentbol Süper Ligi’nde yer alan hentbol kulüplerindeki oyuncular oluşturmuştur. Verilerin toplanması sürecinde kolayda örneklem metodu kullanılmıştır. Çalışmaya 8 hentbol kulübünden 137 oyuncu katılmıştır. Veri toplama aracı olarak, mobbing davranışlarını ve hentbol oyuncularının örgütsel bağlılıklarını belirlemeye yönelik iki farklı ölçek kullanılmıştır. Mobbingi ölçmek için Yıldız (2015) tarafından geliştirilen 12 maddelik Olumsuz Davranışlar Ölçeği-Futbol (Negative Acts Questionnaire–Football: NAQ–F) kullanılmıştır. Ölçek maddelerinde yer alan futbol ifadesi hentbol ifadesine dönüştürülmüştür. Örgütsel bağlılığı ölçmek için Meyer ve Allen (1991) tarafından önerilen ve Meyer, Allen ve Smith (1993) tarafından geliştirilen örgütsel bağlılık ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada istatistiksel analiz olarak, tanımlayıcı istatistik, doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon ve regresyon analizleri kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları, genel olarak hentbol oyuncularının mobbinge maruz kalma düzeylerinin düşük olduğunu, örgütsel bağlılıklarının orta düzeyde olduğunu göstermiştir. Çalışmanın diğer bulguları, mobbing davranışlarının hentbol oyuncularının örgütsel bağlılığına anlamlı ve negatif etki ettiğini ortaya koymuştur (β=-,274; p<0,01). Çalışmanın sonucuna göre mobbing davranışlarına maruz kalan hentbol oyuncularının örgütsel bağlılığının (takıma bağlılığının) azalacağı söylenebilir. Bu çerçevede, çalışmanın sonunda hem kulüp yöneticilerine hem de antrenörlere çeşitli öneriler verilmiştir.","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"241 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123074888","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
N. Korkmaz, İ. Öztürk, Selen Uğur, Gamze Akbaş, Meltem Hastürk
The increase in eating disorders in the athlete population is remarkable. Disorders concerning eating impulse, bodyweight obsession, negative thoughts about body shape, and accompanying affective disorders are psychological disorders in which eating behavior is seriously affected. A narcissistic personality disorder is defined as a continuous pattern that includes a superiority complex, inability to empathize, and the need to be approved. Some narcissistic characteristics such as a desire for unlimited power, success, beauty, and approval may be related to the eating habits of athletes. This study was to examine the relationship between the tendency of narcissism and eating disorders in elite athletes. Participants of the study were 223 elite athletes (99 men, 124 women) from different sports branches aged between 18-36 years old. The Narcissistic Personality Inventory-16 and the Eating Attitude Test were used as data collection tools. Spearman Correlation Analysis and Mann- Whitney U Test were used in the analysis of the data. A very weak positive relationship was found between eating disorder scores and narcissism scores (p<0.05). A very weak positive correlation was found between the exhibitionism sub-dimension and eating disorders tendency (p<0.01). There is a very weak positive relationship between narcissism tendency and eating disorder tendency variables and also between exhibitionism and eating disorders tendency. Therefore, athletes should be informed about nutrition for their performance by following interdisciplinary approaches.
{"title":"Examination of the Relationship Between Tendencies of Narcissism and Eating Disorders","authors":"N. Korkmaz, İ. Öztürk, Selen Uğur, Gamze Akbaş, Meltem Hastürk","doi":"10.25307/jssr.1132367","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1132367","url":null,"abstract":"The increase in eating disorders in the athlete population is remarkable. Disorders concerning eating impulse, bodyweight obsession, negative thoughts about body shape, and accompanying affective disorders are psychological disorders in which eating behavior is seriously affected. A narcissistic personality disorder is defined as a continuous pattern that includes a superiority complex, inability to empathize, and the need to be approved. Some narcissistic characteristics such as a desire for unlimited power, success, beauty, and approval may be related to the eating habits of athletes. This study was to examine the relationship between the tendency of narcissism and eating disorders in elite athletes. Participants of the study were 223 elite athletes (99 men, 124 women) from different sports branches aged between 18-36 years old. The Narcissistic Personality Inventory-16 and the Eating Attitude Test were used as data collection tools. Spearman Correlation Analysis and Mann- Whitney U Test were used in the analysis of the data. A very weak positive relationship was found between eating disorder scores and narcissism scores (p<0.05). A very weak positive correlation was found between the exhibitionism sub-dimension and eating disorders tendency (p<0.01). There is a very weak positive relationship between narcissism tendency and eating disorder tendency variables and also between exhibitionism and eating disorders tendency. Therefore, athletes should be informed about nutrition for their performance by following interdisciplinary approaches.","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"154 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115169842","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This study aimed to examine child abuse in sports from the perspective of elite female gymnasts. The participants included 10 retired elite female gymnasts who took part in national teams in different categories. Participants' sports experience is at least 8 and maximum 12 years and ranged in age from 28 to 36 years. The data collected through in-depth individual interviews with the participants were analyzed with the content analysis technique. In the study, the opinions of the participants on the types of abuse originating from “emotional”, “physical”, “sexual” and “neglect” defined by the World Health Organization and the International Olympic Committee, the umbrella association of sports, were received. In the light of the information obtained from the experiences and opinions of the participants, it was emphasized in the study that all types of abuse were mostly carried out by the coach with some behavioral patterns, and the lack of security in sports environments paved the way for abuse in sports. According to the research findings, it has been determined that elite child athlete exposed to emotional abuse due to behaviors such as verbal violence, pressure and negative language use; physical abuse due to excessive physical exertion and throwing objects; sexual abuse for reasons such as sexually explicit conversations and accommodation in unsafe area and negligence due to not fulfilling the health conditions and favoritism. As a result, all participants experienced intense emotional abuse and it was determined that this situation left permanent effects in adulthood.
{"title":"Gymnastics and Child Abuse: Female Gymnasts’s Experiences","authors":"Aylin Uğurlu","doi":"10.25307/jssr.1150220","DOIUrl":"https://doi.org/10.25307/jssr.1150220","url":null,"abstract":"This study aimed to examine child abuse in sports from the perspective of elite female gymnasts. The participants included 10 retired elite female gymnasts who took part in national teams in different categories. Participants' sports experience is at least 8 and maximum 12 years and ranged in age from 28 to 36 years. The data collected through in-depth individual interviews with the participants were analyzed with the content analysis technique. In the study, the opinions of the participants on the types of abuse originating from “emotional”, “physical”, “sexual” and “neglect” defined by the World Health Organization and the International Olympic Committee, the umbrella association of sports, were received. In the light of the information obtained from the experiences and opinions of the participants, it was emphasized in the study that all types of abuse were mostly carried out by the coach with some behavioral patterns, and the lack of security in sports environments paved the way for abuse in sports. According to the research findings, it has been determined that elite child athlete exposed to emotional abuse due to behaviors such as verbal violence, pressure and negative language use; physical abuse due to excessive physical exertion and throwing objects; sexual abuse for reasons such as sexually explicit conversations and accommodation in unsafe area and negligence due to not fulfilling the health conditions and favoritism. As a result, all participants experienced intense emotional abuse and it was determined that this situation left permanent effects in adulthood.","PeriodicalId":126066,"journal":{"name":"Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133133442","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}