Bir hayat ve hidayet kitabı olan Kur’ân, okunmak, anlaşılmak ve içerdiği emir ve hükümlerle amel edilmek için Allah tarafından gönderilmiştir. Kur’ân’ı anlamada ayetleri oluşturan kelimelerin anlaşılması öncelikli bir zaruret olarak karşımıza çıkar. Kur’ân’da ġurūr kelimesi ve “ġrr” kökünün diğer türevleri yirmi yedi yerde geçmektedir. “ġrr” kökünün ve bu kökten türetilmiş kelimelerin Câhiliye dönemi Arap şiirinde de kullanıldığı görülmektedir. Kökün lügatlerde esas itibariyle elbise ve derideki kırılma, kıvrım-büklüm anlamına geldiği belirtilir. Başka bir görüşte ġar kelimesinin herhangi bir tesirle bir şeyde meydana gelen ve cehalet, aldanma, eksilme, kırılma gibi sonuçlara götüren gaflet anlamına geldiği ifade edilir. Kökten türetilen kelimelerin tamamının bu temel anlam eksenine bağlı olarak farklı manalarda kullanıldığı görülmektedir. Nitekim bu kökten gelen ġurūr kelimesinin bâtıl, boş şeyler anlamına geldiği ifade edilir.
{"title":"Kur’ân’da Ġurūr Kelimesi ve ġ-r-r Kökünün Geçtiği Ayetler Üzerine Bir İnceleme","authors":"Hasan Ulus","doi":"10.51605/mesned.894589","DOIUrl":"https://doi.org/10.51605/mesned.894589","url":null,"abstract":"Bir hayat ve hidayet kitabı olan Kur’ân, okunmak, anlaşılmak ve içerdiği emir ve hükümlerle amel edilmek için Allah tarafından gönderilmiştir. Kur’ân’ı anlamada ayetleri oluşturan kelimelerin anlaşılması öncelikli bir zaruret olarak karşımıza çıkar. Kur’ân’da ġurūr kelimesi ve “ġrr” kökünün diğer türevleri yirmi yedi yerde geçmektedir. “ġrr” kökünün ve bu kökten türetilmiş kelimelerin Câhiliye dönemi Arap şiirinde de kullanıldığı görülmektedir. Kökün lügatlerde esas itibariyle elbise ve derideki kırılma, kıvrım-büklüm anlamına geldiği belirtilir. Başka bir görüşte ġar kelimesinin herhangi bir tesirle bir şeyde meydana gelen ve cehalet, aldanma, eksilme, kırılma gibi sonuçlara götüren gaflet anlamına geldiği ifade edilir. Kökten türetilen kelimelerin tamamının bu temel anlam eksenine bağlı olarak farklı manalarda kullanıldığı görülmektedir. Nitekim bu kökten gelen ġurūr kelimesinin bâtıl, boş şeyler anlamına geldiği ifade edilir.","PeriodicalId":139037,"journal":{"name":"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"41 6","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132758137","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Calisma, Muhammed b. Mustafa el-Bucevi el-Izmiri’nin fal, astronomi ve kehânetin teolojik sakincalari ve bunlarin imân ve kaderle iliskisini ihtiva eden risâlesini incelemeyi hedeflemektedir. Ayrica risâlenin tahkikli nesri ve tercumesi de yapilarak literature kazandirilacaktir. Risâle muellifin makâle seklinde isimlendirdigi iki bolumden olusmaktadir. Ilk makâlede kadere imân, insan fiilleri ve irâdesi gibi konular incelenirken Mâturidi ve Esʿari geleneklerine atifta bulunmaksizin selefin fiiller hususunda “Ne cebir ne de tefviz vardir yalnizca bu ikisi arasinda bir durum vardir” seklindeki yaklasimi on plana cikarilarak onanmaktadir. Muellif ikinci bolumde Birgivi’nin (o. 981/1573) et-Ṭariḳatu’l-Muḥammediyye eserinden istifade ederek, astroloji ve fal gibi seylerle istigal etmenin teolojik zararlari uzerinde durmaktadir. Muhammed el-Izmiri, yildiz ilimleriyle ugrasmanin serʾi yonden nehyedilen ilimler kategorisine dahil oldugunu ancak bazi serʾi ilimlerin bilinmesine vesile olmasi durumunda caiz oldugunu kabul etmektedir. Muellif bu ilimlerin gaybi olan durumlarin ve olaylarin bilinmesinde bir faydalarinin olmadigini izah etmektedir. Dahasi muellif, insanin imtihan edildiginin bilincinde olmasi, serʿi amel ve iyiliklere sarilmasi gerektigini tavsiye vermektedir.
{"title":"Muhammed b. Mustafa el-Bucevî el-İzmîrî’nin Kazâ, Kader, Fal ve Astrolojiye İlişkin “Risâle fî ẕemmi’l-müşteġilîn bi’l-faʾl ve’l-kehâneti ve’n-nücûm” Adlı Risâlesinin Tahkik, Tahlil ve Tercümesi","authors":"Mustafa Borsbuğa, Coşkun Borsbuğa","doi":"10.51605/mesned.828422","DOIUrl":"https://doi.org/10.51605/mesned.828422","url":null,"abstract":"Calisma, Muhammed b. Mustafa el-Bucevi el-Izmiri’nin fal, astronomi ve kehânetin teolojik sakincalari ve bunlarin imân ve kaderle iliskisini ihtiva eden risâlesini incelemeyi hedeflemektedir. Ayrica risâlenin tahkikli nesri ve tercumesi de yapilarak literature kazandirilacaktir. Risâle muellifin makâle seklinde isimlendirdigi iki bolumden olusmaktadir. Ilk makâlede kadere imân, insan fiilleri ve irâdesi gibi konular incelenirken Mâturidi ve Esʿari geleneklerine atifta bulunmaksizin selefin fiiller hususunda “Ne cebir ne de tefviz vardir yalnizca bu ikisi arasinda bir durum vardir” seklindeki yaklasimi on plana cikarilarak onanmaktadir. Muellif ikinci bolumde Birgivi’nin (o. 981/1573) et-Ṭariḳatu’l-Muḥammediyye eserinden istifade ederek, astroloji ve fal gibi seylerle istigal etmenin teolojik zararlari uzerinde durmaktadir. Muhammed el-Izmiri, yildiz ilimleriyle ugrasmanin serʾi yonden nehyedilen ilimler kategorisine dahil oldugunu ancak bazi serʾi ilimlerin bilinmesine vesile olmasi durumunda caiz oldugunu kabul etmektedir. Muellif bu ilimlerin gaybi olan durumlarin ve olaylarin bilinmesinde bir faydalarinin olmadigini izah etmektedir. Dahasi muellif, insanin imtihan edildiginin bilincinde olmasi, serʿi amel ve iyiliklere sarilmasi gerektigini tavsiye vermektedir.","PeriodicalId":139037,"journal":{"name":"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130242447","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İbn Ebu’l-Hadîd’e Göre Hz. Ali’nin Siyasî Kişiliği","authors":"Ahmet Sonay","doi":"10.51605/mesned.909547","DOIUrl":"https://doi.org/10.51605/mesned.909547","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":139037,"journal":{"name":"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115437543","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Meydana gelen yeni gelismeler insan acisindan surekli bir takim yeni sorunun ortaya cikmasina neden olur. Islam Hukuku da kiyamete kadar gecerli olmasi hasebiyle ortaya cikacak yeni problemlere cozum uretebilecek bir yapiya sahip oldugu kabul edilir. Kur’ân ve Sunnet yeni olusan meselelerin halli icin muracaat edilecek temel iki kaynaktir. Bu iki esas delilde inanc esaslari gibi degisime kapali ahkâm oldugu gibi, zaman ve sartlara gore aralarindaki ortak illet ve sebepler goz onunde alinarak yeni sorunlarin cozumune yardimci olacak hukumler de vardir. Fikih ilmiyle ilgili calismalar tetkik edildiginde ta’lil ile ilgili islemlerin Islam Hukuk tarihinin her doneminde yapildigi gorulecektir. Ilk donem yapilan fikhi islemlerde kiyas genelde benzer durum ve akil gibi mânalarda kullanildigi icin illet teorisi daha sonraki fakihlere gore daha genis bir sahada kabul gormustur. Kiyas islemi Islam Hukuk ilminin onemli bir delil ve araci olarak tarihi surecte cok onemli islevler ifa etmistir. Kiyas islemi fikih ilminin olusmaya basladigi ilk donemde daha sade ve esnek bir sekilde isledigi icin meydana gelen yeni meselelere rahatlikla cozum bulunurdu. Iki mesele arasinda bulunan ortak temel bir ozellik yolu ile ahkâmi birbirine baglamak biciminde yapilan kucuk mantiki onermeler o donem henuz mevcut degildi. Bir takim nedenden oturu zamanla keyfilige engel olmak ictihat faaliyetini bir sisteme baglamak amaciyla ictihadin en yaygin seklinden biri olan kiyas anlayisi bir takim ilke ve kaidelerle sinirlama yoluna gidildi. Tarihi surec icerisinde bazi fakihler itiraz etmesine ragmen kiyas islemi bir delil ve yontem olarak islemeye devam etti. Kiyas islemini gecerli delil ve yontem olarak goren fakihler gerekce olarak bazi ahkâmin ta‘lil edilmesini ileri surdu. Bu fakihlere gore ta’lil faaliyeti naslarin ihtiva ettigi ahkâmin maksat ve gayeleriyle ilgili zihni faaliyette bulunma ameliyesidir. Ta’lil teorisinin ortaya cikisi durmadan devam edip gelisen olaylara sinirli sayidaki naslar araciligiyla cozum uretebilme ve yeni meselelerin hukumlerini tespit edebilme fikrinden kaynaklidir. Ozellikle fikhi sorunlarin cozumunde temel dayanak olan Kur’ân detayli bir sekilde tetkik edildiginde bazi ahkâmin illetinin acik bir sekilde ifade edildigi fakat bunlarin da sinirli sayida oldugu gorulecektir. Bu nedenle ta’lil nazariyesi, Islam Hukuk dusuncesinin temel taslarindan biri olarak kabul edilmistir. Zira naslardaki illetin tespiti ile Şâri’in hukumleri vazederken dikkate aldigi esaslari belirleme islemi soz konusudur. Allah’in tesri ettigi ahkâmin kullarin maslahatina yonelik genel ve ozel hususlar bulunmaktadir. Kullarin faydasina yonelik genel esaslar makâsid diye ifade edilirken, ozel esaslar da illet ve hikmet diye izah edilmistir. Kiyas bazi usulculerce seri‘ bir delil olarak kabul edilirken bazi usulculere gore de delillerden hukum elde etme yontemidir. Kiyas islemini yontem olarak kabul eden usulculere gore kiyasin dort ruknu mevcuttur. Bunlar asl, fer, illet ve huk
{"title":"Kıyas İşleminde Teâruz ve Tercîh","authors":"Rıfat Yıldız","doi":"10.51605/mesned.893097","DOIUrl":"https://doi.org/10.51605/mesned.893097","url":null,"abstract":"Meydana gelen yeni gelismeler insan acisindan surekli bir takim yeni sorunun ortaya cikmasina neden olur. Islam Hukuku da kiyamete kadar gecerli olmasi hasebiyle ortaya cikacak yeni problemlere cozum uretebilecek bir yapiya sahip oldugu kabul edilir. Kur’ân ve Sunnet yeni olusan meselelerin halli icin muracaat edilecek temel iki kaynaktir. Bu iki esas delilde inanc esaslari gibi degisime kapali ahkâm oldugu gibi, zaman ve sartlara gore aralarindaki ortak illet ve sebepler goz onunde alinarak yeni sorunlarin cozumune yardimci olacak hukumler de vardir. Fikih ilmiyle ilgili calismalar tetkik edildiginde ta’lil ile ilgili islemlerin Islam Hukuk tarihinin her doneminde yapildigi gorulecektir. Ilk donem yapilan fikhi islemlerde kiyas genelde benzer durum ve akil gibi mânalarda kullanildigi icin illet teorisi daha sonraki fakihlere gore daha genis bir sahada kabul gormustur. Kiyas islemi Islam Hukuk ilminin onemli bir delil ve araci olarak tarihi surecte cok onemli islevler ifa etmistir. Kiyas islemi fikih ilminin olusmaya basladigi ilk donemde daha sade ve esnek bir sekilde isledigi icin meydana gelen yeni meselelere rahatlikla cozum bulunurdu. Iki mesele arasinda bulunan ortak temel bir ozellik yolu ile ahkâmi birbirine baglamak biciminde yapilan kucuk mantiki onermeler o donem henuz mevcut degildi. Bir takim nedenden oturu zamanla keyfilige engel olmak ictihat faaliyetini bir sisteme baglamak amaciyla ictihadin en yaygin seklinden biri olan kiyas anlayisi bir takim ilke ve kaidelerle sinirlama yoluna gidildi. Tarihi surec icerisinde bazi fakihler itiraz etmesine ragmen kiyas islemi bir delil ve yontem olarak islemeye devam etti. Kiyas islemini gecerli delil ve yontem olarak goren fakihler gerekce olarak bazi ahkâmin ta‘lil edilmesini ileri surdu. Bu fakihlere gore ta’lil faaliyeti naslarin ihtiva ettigi ahkâmin maksat ve gayeleriyle ilgili zihni faaliyette bulunma ameliyesidir. Ta’lil teorisinin ortaya cikisi durmadan devam edip gelisen olaylara sinirli sayidaki naslar araciligiyla cozum uretebilme ve yeni meselelerin hukumlerini tespit edebilme fikrinden kaynaklidir. Ozellikle fikhi sorunlarin cozumunde temel dayanak olan Kur’ân detayli bir sekilde tetkik edildiginde bazi ahkâmin illetinin acik bir sekilde ifade edildigi fakat bunlarin da sinirli sayida oldugu gorulecektir. Bu nedenle ta’lil nazariyesi, Islam Hukuk dusuncesinin temel taslarindan biri olarak kabul edilmistir. Zira naslardaki illetin tespiti ile Şâri’in hukumleri vazederken dikkate aldigi esaslari belirleme islemi soz konusudur. Allah’in tesri ettigi ahkâmin kullarin maslahatina yonelik genel ve ozel hususlar bulunmaktadir. Kullarin faydasina yonelik genel esaslar makâsid diye ifade edilirken, ozel esaslar da illet ve hikmet diye izah edilmistir. Kiyas bazi usulculerce seri‘ bir delil olarak kabul edilirken bazi usulculere gore de delillerden hukum elde etme yontemidir. Kiyas islemini yontem olarak kabul eden usulculere gore kiyasin dort ruknu mevcuttur. Bunlar asl, fer, illet ve huk","PeriodicalId":139037,"journal":{"name":"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121083645","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Miras hukuku, olen bireyin geride biraktigi mal varligi uzerindeki tasarruflari duzenleyen bir hukuk sistemidir. Olen insana, kimlerin mirasci olacagi ve mirascilardan kimin ne kadar alacagi genel kanaate gore ayet ile sabittir. Nisâ suresinin 11. ayeti ile devamindaki ayetlerde mirascilar ve paylari detayli aciklanmaktadir. Ancak ayetlerde miras dagitilirken ne gibi yontemin takip edilecegi hakkinda bilgi verilmemektedir. Bundan oturu Islam’in ilk caglarinda ozellikle sahabe doneminde miras paylasilirken sahabenin bazi problemlerle karsilastiklari gorulmektedir. Haliyle sahabe basta olmak uzere fakihler tarihi surec icinde bu gibi problemleri cozume kavusturmak icin farkli metotlara basvurmuslar ve cozum icin birtakim kavramlar olusturmuslardir. Bunlardan biri de “tashih-i mesâil/paydalarin esitlenmesi” metodudur. Miras hukukunda mirascilara pay dagitilirken her mirascinin paydaki hissesi, kendilerine kusuratsiz ve kalansiz sekilde dagitilmalidir. Ancak kimi meselelerde hisseler ile mirascilarin sayilari arasindaki uyumsuzluk sebebiyle hisseler mirascilara kalansiz bicimde dagitilamamaktadir. Hisseler ile mirascilarin sayilari arasinda meydana gelen bu uyumsuzluk bazen bir grup mirascinin arasinda gorulurken bazen birden fazla grup mirasci arasinda gorulmektedir. Bunun cozumu de tashih-i mesâil/paydalarin esitlenmesi metoduna basvurmaktan gecmektedir. Tashih-i mesâil ise yedi cesit metodu icermektedir. Soz konusu yedi cesit metodun ne oldugunu aciklamak ve hisselerin mirascilara kalansiz bicimde bolunemeyen meselelerin nasil cozumlendigini gostermeye calismak arastirmamizin ana hattini teskil etmektedir.
{"title":"İslam Miras Hukukunda Tereke Taksiminde Paydaların Eşitlenmesi Metodunun Uygulanması","authors":"Muhammed Çuçak","doi":"10.51605/mesned.901002","DOIUrl":"https://doi.org/10.51605/mesned.901002","url":null,"abstract":"Miras hukuku, olen bireyin geride biraktigi mal varligi uzerindeki tasarruflari duzenleyen bir hukuk sistemidir. Olen insana, kimlerin mirasci olacagi ve mirascilardan kimin ne kadar alacagi genel kanaate gore ayet ile sabittir. Nisâ suresinin 11. ayeti ile devamindaki ayetlerde mirascilar ve paylari detayli aciklanmaktadir. Ancak ayetlerde miras dagitilirken ne gibi yontemin takip edilecegi hakkinda bilgi verilmemektedir. Bundan oturu Islam’in ilk caglarinda ozellikle sahabe doneminde miras paylasilirken sahabenin bazi problemlerle karsilastiklari gorulmektedir. Haliyle sahabe basta olmak uzere fakihler tarihi surec icinde bu gibi problemleri cozume kavusturmak icin farkli metotlara basvurmuslar ve cozum icin birtakim kavramlar olusturmuslardir. Bunlardan biri de “tashih-i mesâil/paydalarin esitlenmesi” metodudur. Miras hukukunda mirascilara pay dagitilirken her mirascinin paydaki hissesi, kendilerine kusuratsiz ve kalansiz sekilde dagitilmalidir. Ancak kimi meselelerde hisseler ile mirascilarin sayilari arasindaki uyumsuzluk sebebiyle hisseler mirascilara kalansiz bicimde dagitilamamaktadir. Hisseler ile mirascilarin sayilari arasinda meydana gelen bu uyumsuzluk bazen bir grup mirascinin arasinda gorulurken bazen birden fazla grup mirasci arasinda gorulmektedir. Bunun cozumu de tashih-i mesâil/paydalarin esitlenmesi metoduna basvurmaktan gecmektedir. Tashih-i mesâil ise yedi cesit metodu icermektedir. Soz konusu yedi cesit metodun ne oldugunu aciklamak ve hisselerin mirascilara kalansiz bicimde bolunemeyen meselelerin nasil cozumlendigini gostermeye calismak arastirmamizin ana hattini teskil etmektedir.","PeriodicalId":139037,"journal":{"name":"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129888298","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Insanoglunun iletisimde kullandigi en eski yollardan biri mektuptur. Mektuplar, yazildigi donemin sosyal, kulturel ve siyasi atmosferini sonraki nesillere isik olmasi acisindan onemli bir yer tutar. Zira bunlar, tarihin tanigi ve vesikalari konumundadirlar. Calismanin konusu olan tevki’ât da bu tur yazilan mektup ya da dilekce diyebilecegimiz yazilara verilen cevaplar olup; devlet erkâni veya onlari temsilen yazilan kisa ve oz cevaplar olarak karsimiza cikmaktadir. Bu verilen cevaplar Arap Edebiyatinin onemli nesir turlerinden olan tevki’âtin, yeni bir edebiyat alani olarak ortaya cikmasini saglamis ve giderek gelismesine zemin hazirlamistir. Yazili nesir turu olan bu edebiyat turu Cahiliye Donemi’nde varlik bulamamistir. Zira okuma yazmanin cok dar ve sinirli alanlarda kullanildigi bu devirde, boyle bir edebiyat dalinin ortaya cikmasi icin uygun zemin olusmamisti. Ancak yeni dinin Arap toplumuna gelmesiyle beraber, butun alanlarda koklu degisim ve donusumler olmustur. Şuphesiz bunlardan biri de yazi kulturunun kisa zamanda yayilmasidir. Yazinin cok kisa zamanda etkisini gostermesi, yeni devletin kisa zamanda kurumsallasma yonunde ilerlemesi, bu nesir turunun ortaya cikmasina ve gelismesine katki saglamistir. Bu calismada tevki’âtin ortaya cikip gelistigi donem olan Sadru’l-Islâm Donemi ele alinmis, once Sadru’l-Islâm Donemi’nin sinirlari belirlenmis, daha sonra bu donemde nesir ve turleri, tevki’âtin onemi, tevki’âtin belâgat ilmine olan katkisi incelenmis, akabinde sozluk ve terim tanimlari yapilmistir. Daha sonra tarihi seyri, sartlari, ornek ve temalari islenmistir.
{"title":"Arap Edebiyatında Tevkî'ât (Sadru’l-İslâm Dönemi)","authors":"Ebubekir Matpan","doi":"10.51605/mesned.889009","DOIUrl":"https://doi.org/10.51605/mesned.889009","url":null,"abstract":"Insanoglunun iletisimde kullandigi en eski yollardan biri mektuptur. Mektuplar, yazildigi donemin sosyal, kulturel ve siyasi atmosferini sonraki nesillere isik olmasi acisindan onemli bir yer tutar. Zira bunlar, tarihin tanigi ve vesikalari konumundadirlar. Calismanin konusu olan tevki’ât da bu tur yazilan mektup ya da dilekce diyebilecegimiz yazilara verilen cevaplar olup; devlet erkâni veya onlari temsilen yazilan kisa ve oz cevaplar olarak karsimiza cikmaktadir. Bu verilen cevaplar Arap Edebiyatinin onemli nesir turlerinden olan tevki’âtin, yeni bir edebiyat alani olarak ortaya cikmasini saglamis ve giderek gelismesine zemin hazirlamistir. Yazili nesir turu olan bu edebiyat turu Cahiliye Donemi’nde varlik bulamamistir. Zira okuma yazmanin cok dar ve sinirli alanlarda kullanildigi bu devirde, boyle bir edebiyat dalinin ortaya cikmasi icin uygun zemin olusmamisti. Ancak yeni dinin Arap toplumuna gelmesiyle beraber, butun alanlarda koklu degisim ve donusumler olmustur. Şuphesiz bunlardan biri de yazi kulturunun kisa zamanda yayilmasidir. Yazinin cok kisa zamanda etkisini gostermesi, yeni devletin kisa zamanda kurumsallasma yonunde ilerlemesi, bu nesir turunun ortaya cikmasina ve gelismesine katki saglamistir. Bu calismada tevki’âtin ortaya cikip gelistigi donem olan Sadru’l-Islâm Donemi ele alinmis, once Sadru’l-Islâm Donemi’nin sinirlari belirlenmis, daha sonra bu donemde nesir ve turleri, tevki’âtin onemi, tevki’âtin belâgat ilmine olan katkisi incelenmis, akabinde sozluk ve terim tanimlari yapilmistir. Daha sonra tarihi seyri, sartlari, ornek ve temalari islenmistir.","PeriodicalId":139037,"journal":{"name":"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"55 3","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114119448","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dini literaturde insanin yaraticisini kendi kendine bilebilecek bir donanimla yaratilmis olmasi anlamina gelen fitrat kavrami; Kelam ilminde Allah’in varliginin delillerinden biri olarak da zikredilir. Bu baglamda Es’ari bir âlim olan Gazzâli’nin de fitrat deliline oldukca fazla vurgu yaptigi gorulur. Bu delile oldukca fazla vurgu yapan Gazzâli’nin, fitratin bilgisel yonden degerinin mukellefiyet getirip getirmeyecegi hususundaki gorusu de kelami yonden onem arz etmektedir. Zira Allah’i bilme hususunda fitrati onemli bir delil olarak goren Gazzâli’nin, insanin seriat olmadan da Allah’i bilmekle mukellef olup olmayacagi konusundaki soylemine gore Es’ari yahut Maturidi goruse yaklasacaktir. Eger o, fitrati mukellef olmaya bir delil gosterirse Matudiri goruse yaklasacak; seriat olmadan kisinin Allah’i bilmekten mukellef olmayacagini iddia ederse de mensubu oldugu Es’ari gorusu savunmaya devam edecektir. Bu baglamda bu makale, Gazzâli’nin ilmi dunyasinda fitratin, insani baglayici yonunun olup olmadigini tespit etmeyi hedeflemektedir.
{"title":"İslam Kelamında Fıtratın Bilgisel Değeri","authors":"İrem Ceyhan","doi":"10.51605/mesned.666174","DOIUrl":"https://doi.org/10.51605/mesned.666174","url":null,"abstract":"Dini literaturde insanin yaraticisini kendi kendine bilebilecek bir donanimla yaratilmis olmasi anlamina gelen fitrat kavrami; Kelam ilminde Allah’in varliginin delillerinden biri olarak da zikredilir. Bu baglamda Es’ari bir âlim olan Gazzâli’nin de fitrat deliline oldukca fazla vurgu yaptigi gorulur. Bu delile oldukca fazla vurgu yapan Gazzâli’nin, fitratin bilgisel yonden degerinin mukellefiyet getirip getirmeyecegi hususundaki gorusu de kelami yonden onem arz etmektedir. Zira Allah’i bilme hususunda fitrati onemli bir delil olarak goren Gazzâli’nin, insanin seriat olmadan da Allah’i bilmekle mukellef olup olmayacagi konusundaki soylemine gore Es’ari yahut Maturidi goruse yaklasacaktir. Eger o, fitrati mukellef olmaya bir delil gosterirse Matudiri goruse yaklasacak; seriat olmadan kisinin Allah’i bilmekten mukellef olmayacagini iddia ederse de mensubu oldugu Es’ari gorusu savunmaya devam edecektir. Bu baglamda bu makale, Gazzâli’nin ilmi dunyasinda fitratin, insani baglayici yonunun olup olmadigini tespit etmeyi hedeflemektedir.","PeriodicalId":139037,"journal":{"name":"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130056605","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}