Pub Date : 2024-07-01DOI: 10.21602/sduarte.1462602
Hanife Neris Yüksel, T. Çamsari
Makale, 1960 sonrası sanat dünyasında meydana gelen dönüşümü ve bu dönemde ortaya çıkan hegemonik yapıları, bu yapılardan faydalanan ve karşı duruş sergileyen sanatçıları ve kolektifleri ele almaktadır. Özellikle 1980'lerin politik, ekonomik ve kültürel atmosferindeki değişimlere odaklanarak, sanatın bu dönemdeki ve sonrasındaki evrimi analiz edilmektedir. Hegemonyanın sanat alanında nasıl şekillendiği, sanat eserlerinin bu hegemonik yapılarla nasıl etkileşimde bulunduğu ve toplumsal normlara nasıl meydan okuduğu detaylı bir biçimde açıklanıyor. Makale aynı zamanda, bu hegemonik yapılarla çatışan ve alternatif bakış açıları sunan sanatçıları ve sanat hareketleri incelenmiştir. Sanatın, politik ve sosyal konulardaki gelişmelere nasıl duyarlılık gösterdiği ve bu bağlamda nasıl bir direniş gücü oluşturduğu vurgulanmıştır. Makale, çağdaş sanat sahnesindeki sanatçılar ve kolektif girişimler aracılığıyla, kültürel hegemonyaya karşı çıkan çeşitli sesleri ortaya çıkararak, sanatın potansiyel devrimci rolünü vurgularken; hegemonyanın sistemine uyan Jeff Koons ve Damien Hirst gibi sanatçıların duruşları sorgulanmaktadır.
{"title":"ÇAĞDAŞ SANATTA PARADİGMA KAYMASI: HEGEMONYA VE KARŞI HAREKETLER","authors":"Hanife Neris Yüksel, T. Çamsari","doi":"10.21602/sduarte.1462602","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1462602","url":null,"abstract":"Makale, 1960 sonrası sanat dünyasında meydana gelen dönüşümü ve bu dönemde ortaya çıkan hegemonik yapıları, bu yapılardan faydalanan ve karşı duruş sergileyen sanatçıları ve kolektifleri ele almaktadır. Özellikle 1980'lerin politik, ekonomik ve kültürel atmosferindeki değişimlere odaklanarak, sanatın bu dönemdeki ve sonrasındaki evrimi analiz edilmektedir. Hegemonyanın sanat alanında nasıl şekillendiği, sanat eserlerinin bu hegemonik yapılarla nasıl etkileşimde bulunduğu ve toplumsal normlara nasıl meydan okuduğu detaylı bir biçimde açıklanıyor. Makale aynı zamanda, bu hegemonik yapılarla çatışan ve alternatif bakış açıları sunan sanatçıları ve sanat hareketleri incelenmiştir. Sanatın, politik ve sosyal konulardaki gelişmelere nasıl duyarlılık gösterdiği ve bu bağlamda nasıl bir direniş gücü oluşturduğu vurgulanmıştır. Makale, çağdaş sanat sahnesindeki sanatçılar ve kolektif girişimler aracılığıyla, kültürel hegemonyaya karşı çıkan çeşitli sesleri ortaya çıkararak, sanatın potansiyel devrimci rolünü vurgularken; hegemonyanın sistemine uyan Jeff Koons ve Damien Hirst gibi sanatçıların duruşları sorgulanmaktadır.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"4 14","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141701187","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, önemli bir hazır giyim markası olan Yargıcı’nın kolektif iş birliği sonucunda oluşturduğu “Re-Love” adlı ileri dönüşüm koleksiyonunun tanıtılması amaçlanmıştır. Amaç doğrultusunda, öncelikle ileri dönüşüm ve kolektif iş birliği kavramları açıklanmış ve tartışılmış, sonrasında ise ileri dönüşüm konusuna özgün bir yaklaşım getiren markanın koleksiyonuna ilişkin tasarım ve üretim süreçlerine değinilmiştir. Bu çalışmada, “Yargıcı markası sürdürülebilirlik kavramının önemli bir kısmını oluşturan ileri dönüşüm konusuna nasıl yaklaşmış ve bu kavramı “Re-Love” koleksiyonunda nasıl değerlendirmiştir?” araştırma sorusuna cevap aranmıştır. Markanın tasarım ekibi ve kolektif bir iş birliği süreci yürüttüğü diğer paydaşlarla görüşmeler yapılmış ve görüşmelerden elde edilen geri dönüşler, betimsel araştırma yönteminin bir parçası olarak çalışmada değerlendirilerek yansıtılmıştır. Yapılan çalışmanın önemli bir hazır giyim markasının sürdürülebilirlik kavramına yaklaşımını ortaya koyması açısından önem taşıdığı düşünülmektedir.
{"title":"SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE İLERİ DÖNÜŞÜM VE KOLEKTİF İŞ BİRLİĞİ ÖRNEĞİ; “RE-LOVE”","authors":"Kenan Saatçioğlu, Nuray ER BIYIKLI, Seyhan Elvan YAYKIRAN SEZGİN, Sinemis Çelik","doi":"10.21602/sduarte.1446195","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1446195","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, önemli bir hazır giyim markası olan Yargıcı’nın kolektif iş birliği sonucunda oluşturduğu “Re-Love” adlı ileri dönüşüm koleksiyonunun tanıtılması amaçlanmıştır. Amaç doğrultusunda, öncelikle ileri dönüşüm ve kolektif iş birliği kavramları açıklanmış ve tartışılmış, sonrasında ise ileri dönüşüm konusuna özgün bir yaklaşım getiren markanın koleksiyonuna ilişkin tasarım ve üretim süreçlerine değinilmiştir. Bu çalışmada, “Yargıcı markası sürdürülebilirlik kavramının önemli bir kısmını oluşturan ileri dönüşüm konusuna nasıl yaklaşmış ve bu kavramı “Re-Love” koleksiyonunda nasıl değerlendirmiştir?” araştırma sorusuna cevap aranmıştır. Markanın tasarım ekibi ve kolektif bir iş birliği süreci yürüttüğü diğer paydaşlarla görüşmeler yapılmış ve görüşmelerden elde edilen geri dönüşler, betimsel araştırma yönteminin bir parçası olarak çalışmada değerlendirilerek yansıtılmıştır. Yapılan çalışmanın önemli bir hazır giyim markasının sürdürülebilirlik kavramına yaklaşımını ortaya koyması açısından önem taşıdığı düşünülmektedir.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":" 885","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140383069","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-01-02DOI: 10.21602/sduarte.1365288
Sevil Seda Arapki̇rli̇
Sanat, düşünce ve duygunun dışa yansıdığı ve bu yansımayı insanın kendisine tekrar sunduğu sürekli devinim içeren bir süreçtir. Bu devinim sanatçı, nesne ve izleyen arasında gerçekleşir. Her şey; kavram, olay, duygu bu döngüsel süreçlere kaynaklık edebilir. Bu çalışmada duygu ve düşüncenin karşılıklı devinimi içinde yer alan bazı kavramlar ve ilişkileri ile sanat örnekleri incelenecek ve bir okuma yapılmaya çalışılacaktır. Bu doğrultuda sıkıntı ve umut kavramlarının tanımları ve etkilerine değinilecek, distopya ve ütopyayı oluşturan ve yetiştiren kaynaklar olarak ele alınmaya çalışılacaktır. Sanatın ütopik fonksiyonu ve distopik kurgusunun şimdi ve burada da gerçekleşen sıkıntı ve umut ile olan ilişkisi sanata yansıma biçimine ilişkin bir araştırma sürdürülecektir. Bu anlamda araştırma kapsamı söz konusu kavramsal ilişkiler ve seramik sanatı alanında yer alan örneklerle sınırlandırılmıştır.
{"title":"Sıkıntı ve Umudun Seramik Sanatına Yansıması","authors":"Sevil Seda Arapki̇rli̇","doi":"10.21602/sduarte.1365288","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1365288","url":null,"abstract":"Sanat, düşünce ve duygunun dışa yansıdığı ve bu yansımayı insanın kendisine tekrar sunduğu sürekli devinim içeren bir süreçtir. Bu devinim sanatçı, nesne ve izleyen arasında gerçekleşir. Her şey; kavram, olay, duygu bu döngüsel süreçlere kaynaklık edebilir. Bu çalışmada duygu ve düşüncenin karşılıklı devinimi içinde yer alan bazı kavramlar ve ilişkileri ile sanat örnekleri incelenecek ve bir okuma yapılmaya çalışılacaktır. Bu doğrultuda sıkıntı ve umut kavramlarının tanımları ve etkilerine değinilecek, distopya ve ütopyayı oluşturan ve yetiştiren kaynaklar olarak ele alınmaya çalışılacaktır. Sanatın ütopik fonksiyonu ve distopik kurgusunun şimdi ve burada da gerçekleşen sıkıntı ve umut ile olan ilişkisi sanata yansıma biçimine ilişkin bir araştırma sürdürülecektir. Bu anlamda araştırma kapsamı söz konusu kavramsal ilişkiler ve seramik sanatı alanında yer alan örneklerle sınırlandırılmıştır.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"122 25","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139390784","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-29DOI: 10.21602/sduarte.1370715
Mehmet Dere, Şerafettin Dedeoğlu
Bu çalışma, sanat tarihinde kitap formunun önemine odaklanan bir derleme çalışmasıdır, özellikle 1960 sonrası sanat nesnelerini inceleyerek. Sanatçı kitaplarının süreçlerini ele alarak, Tom Phillips'in "A Humument" adlı eseri aracılığıyla metin ve görsel sanatın etkileşimini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, 1960 sonrası sanatçı kitaplarına odaklanmış ve özellikle Phillips'in "A Humument" adlı eserinin, mevcut bir romanın sayfalarını yeniden tasarlayarak ve orijinal metinden yeni anlamlar ve imgeler çıkararak nasıl dönüştürücü bir etki yarattığını detaylı bir şekilde incelemiştir. "A Humument," Phillips'in metni sadece anlam içermeyen bir yapı taşı olarak değil, aynı zamanda görsel bir ifade biçimi olarak ele aldığı yenilikçi bir sanat eseri olarak öne çıkar. Bu bağlamda, eser, sanatçı kitaplarının metin ve resim arasındaki ilişkiyi nasıl dönüştürebileceğine dair etkileyici bir okuma sunan bir örnek olarak değerlendirilmektedir. Çalışma, 1960 sonrası sanatçı kitapları ve Phillips'in eserini oluşturan kavram ve imge diyalektiğinin metinlerarası boyutunu tartışmaya açan bir analiz sunmayı amaçlamaktadır
本研究是一部汇编作品,侧重于书籍形式在艺术史中的重要性,特别是通过分析 1960 年后的艺术品。通过探讨艺术家书籍的创作过程,本研究旨在通过汤姆-菲利普斯的《A Humument》分析文字与视觉艺术的互动。本研究以1960年后的艺术家书籍为重点,尤其详细研究了菲利普斯的 "A Humument "如何通过重新设计现有小说的页面,并从原始文本中提取新的含义和图像,从而创造出一种变革性的效果。"在《A Humument》这一创新作品中,菲利普斯不仅将文字视为毫无意义的构件,还将其视为一种视觉表达形式。在这种情况下,该作品被视为一个范例,为解读艺术家的书籍如何改变文字与图像之间的关系提供了一个引人入胜的视角。本研究旨在通过分析讨论构成 1960 年后艺术家书籍和菲利普斯作品的概念与图像辩证关系的互文性维度。
{"title":"1960 Sonrası Sanatçı Kitaplarının Dönüştürücü Etkisi Bağlamında Tom Phıllıps'in “A Humument” Eseri","authors":"Mehmet Dere, Şerafettin Dedeoğlu","doi":"10.21602/sduarte.1370715","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1370715","url":null,"abstract":"Bu çalışma, sanat tarihinde kitap formunun önemine odaklanan bir derleme çalışmasıdır, özellikle 1960 sonrası sanat nesnelerini inceleyerek. Sanatçı kitaplarının süreçlerini ele alarak, Tom Phillips'in \"A Humument\" adlı eseri aracılığıyla metin ve görsel sanatın etkileşimini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, 1960 sonrası sanatçı kitaplarına odaklanmış ve özellikle Phillips'in \"A Humument\" adlı eserinin, mevcut bir romanın sayfalarını yeniden tasarlayarak ve orijinal metinden yeni anlamlar ve imgeler çıkararak nasıl dönüştürücü bir etki yarattığını detaylı bir şekilde incelemiştir. \"A Humument,\" Phillips'in metni sadece anlam içermeyen bir yapı taşı olarak değil, aynı zamanda görsel bir ifade biçimi olarak ele aldığı yenilikçi bir sanat eseri olarak öne çıkar. Bu bağlamda, eser, sanatçı kitaplarının metin ve resim arasındaki ilişkiyi nasıl dönüştürebileceğine dair etkileyici bir okuma sunan bir örnek olarak değerlendirilmektedir. Çalışma, 1960 sonrası sanatçı kitapları ve Phillips'in eserini oluşturan kavram ve imge diyalektiğinin metinlerarası boyutunu tartışmaya açan bir analiz sunmayı amaçlamaktadır","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"20 17","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139147848","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-25DOI: 10.21602/sduarte.1359025
Abdulkadir Özgün, Ajda ŞENOL SAKİN
Bu araştırmada İlke Karcılıoğlu’nun “Sa-Na-Ne” eserinin içerdiği teknikler ve flüt eğitiminde kullanılabilirliği açısından incelenmesi ve bu yolla tanınırlığının ve seslendirilmesinin arttırılması amaçlanmaktadır. Araştırma eserin bestelenme süreci ve içeriğinin incelenmesi, teknik kümelerinin ve flüt eğitiminde kullanılabilirliğinin belirlenmesi aşamalarında kullanılan yöntemler açısından nitel bir araştırmadır ve genel kaynak taraması yöntemi kullanılmıştır. “Sa-Na-Ne” eseri legato ve staccato gibi geleneksel flüt tekniklerinin yanı sıra pizzicato/key clicks (perde sesleri), beatbox, flutter tongue (kurbağa dili), glissando ve play and sing (çalma ve söyleme/söyleyerek çalma) gibi genişletilmiş flüt tekniklerini de içerdiği belirlenmiştir. Bu yönüyle genişletilmiş tekniklere yönelik gerçekleştirilecek eğitimde yer alabileceği düşünülmektedir. Araştırma ile “Sa-Na-Ne” eserinin flüt dersi amaç ve kazanımlarına yönelik kapsayıcılık gösterdiği sonucuna varılmıştır.
{"title":"İlke Karcılıoğlu’nun “Sa-Na-Ne” Eserinin İçerdiği Teknikler Ve Flüt Eğitiminde Kullanılabilirliği Açısından İncelenmesi","authors":"Abdulkadir Özgün, Ajda ŞENOL SAKİN","doi":"10.21602/sduarte.1359025","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1359025","url":null,"abstract":"Bu araştırmada İlke Karcılıoğlu’nun “Sa-Na-Ne” eserinin içerdiği teknikler ve flüt eğitiminde kullanılabilirliği açısından incelenmesi ve bu yolla tanınırlığının ve seslendirilmesinin arttırılması amaçlanmaktadır. Araştırma eserin bestelenme süreci ve içeriğinin incelenmesi, teknik kümelerinin ve flüt eğitiminde kullanılabilirliğinin belirlenmesi aşamalarında kullanılan yöntemler açısından nitel bir araştırmadır ve genel kaynak taraması yöntemi kullanılmıştır. “Sa-Na-Ne” eseri legato ve staccato gibi geleneksel flüt tekniklerinin yanı sıra pizzicato/key clicks (perde sesleri), beatbox, flutter tongue (kurbağa dili), glissando ve play and sing (çalma ve söyleme/söyleyerek çalma) gibi genişletilmiş flüt tekniklerini de içerdiği belirlenmiştir. Bu yönüyle genişletilmiş tekniklere yönelik gerçekleştirilecek eğitimde yer alabileceği düşünülmektedir. Araştırma ile “Sa-Na-Ne” eserinin flüt dersi amaç ve kazanımlarına yönelik kapsayıcılık gösterdiği sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"10 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158051","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-25DOI: 10.21602/sduarte.1359523
Nazif Gür
Evlilik teması 19.yüzyıl Rus resim sanatında sıklıkla tercih edilen temalardan biri olmuştur. Coğrafyaya göre değişiklik gösteren evlilik ritüelinin aynı zamanda kültürel araştırmaların da kapsamında oluşu, evlilik temalı resimlerin betimsel analizini yapmada disiplinlerarası okumayı kaçınılmaz kılmıştır. 20. yüzyılda ritüelleri anlamlandırmak için bilimsel bir bakış açısı geliştiren Arnold Van Gennep, kişinin doğumdan ölüme kadar hayatının pek çok döneminde sosyal bir birey olarak dönüşüme uğradığı geçişi üç aşamada tasnif etmektedir. Victor Turner ise bu dönüşüm deneyiminde, eşiksellik ve komünitas kavramlarına dikkat çekmiştir. Makalenin amacı da böylesi dönüşümlerden biri olan evliliği, seçilen resimlerle Gennep‘in üç aşamalı geçiş ritüelleri, Turner’ın eşiksellik ve komünitas kavramları üzerinden betimsel analizini yapmak olmuştur. Araştırma sonucunda, evlilik temalı resimlerin Turner ve Gennep’in kuramları ile örtüştüğü sonucuna varılmıştır.
在 19 世纪的俄罗斯绘画中,婚姻主题一直是人们经常偏爱的主题之一。事实上,因地域而异的婚姻仪式也属于文化研究的范畴,因此在对婚姻主题绘画进行描述性分析时,必然要进行跨学科解读。20 世纪,阿诺德-凡-根尼普(Arnold Van Gennep)从科学的角度对仪式进行了阐释,他将一个人作为社会个体在从出生到死亡的多个人生阶段中所经历的转变划分为三个阶段。维克多-特纳(Victor Turner)提请人们注意这种转变经历中的阈限(threshold)和共同体(communitas)概念。本文旨在通过选取的绘画作品、根尼普的三阶段过渡仪式、透纳的阈限和共同体概念,对婚姻这一转变过程进行描述性分析。研究结果表明,以婚姻为主题的绘画与透纳和根尼普的理论有重叠之处。
{"title":"19. YÜZYIL RUS RESİM SANATINDA EVLİLİK RİTÜELİ VE EŞİKSELLİK İLİŞKİSİ","authors":"Nazif Gür","doi":"10.21602/sduarte.1359523","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1359523","url":null,"abstract":"Evlilik teması 19.yüzyıl Rus resim sanatında sıklıkla tercih edilen temalardan biri olmuştur. Coğrafyaya göre değişiklik gösteren evlilik ritüelinin aynı zamanda kültürel araştırmaların da kapsamında oluşu, evlilik temalı resimlerin betimsel analizini yapmada disiplinlerarası okumayı kaçınılmaz kılmıştır. 20. yüzyılda ritüelleri anlamlandırmak için bilimsel bir bakış açısı geliştiren Arnold Van Gennep, kişinin doğumdan ölüme kadar hayatının pek çok döneminde sosyal bir birey olarak dönüşüme uğradığı geçişi üç aşamada tasnif etmektedir. Victor Turner ise bu dönüşüm deneyiminde, eşiksellik ve komünitas kavramlarına dikkat çekmiştir. Makalenin amacı da böylesi dönüşümlerden biri olan evliliği, seçilen resimlerle Gennep‘in üç aşamalı geçiş ritüelleri, Turner’ın eşiksellik ve komünitas kavramları üzerinden betimsel analizini yapmak olmuştur. Araştırma sonucunda, evlilik temalı resimlerin Turner ve Gennep’in kuramları ile örtüştüğü sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"12 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159154","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-21DOI: 10.21602/sduarte.1367271
Işık Eflan Tinaz
Bu çalışma, Hristiyan sanatında kavramsal ve biçimsel olarak ayrışan köpek kafalı insan (Sinokefalos) imgesinin bir azize atfedilmesi üzerinden Aziz Christopher temsilinin kökenini ve gelişimini ele almayı amaçlamaktadır. Köpek kafası taşıyan rasyonel insan teorisi bağlamında, insan-canavar melezliğinin görsel olarak yorumlanması, öteki kavramının teolojik çerçevede bir Hristiyan Aziz anlatısı üzerinden nasıl değerlendirildiği sorgulanmıştır. Makale öncelikli olarak Sinokefalos tasarımını açıklamaktadır. Büyük İskender öncesi Yunan toplumunun Hindistan ve Afrika bölgelerinde yaşayan insanları karakterize etmek için kullandığı bu tanımlayıcı modelin arkasındaki yapı ve mantık incelenmiş, ardından Orta Çağ Avrupa'sındaki etkisi ve 8.yüzyılda ortaya çıkan Aziz Christopher anlatısının görsel temsilleri değerlendirilmiştir. Çalışmanın amacı, sanatta geniş bir üretim alanına sahip olan Sinokefalos imgesinin kavramsal alt yapısını detaylı olarak açıklayabilmek ve imge teolojisi açısından ikonografiye sunduğu katkıyı ortaya koyabilmektir.
{"title":"RASYONEL İNSANA DÖNÜŞÜMÜN BEDENSEL İFŞASI: HRİSTİYAN SANATINDA SİNOKEFALOS İMGESİ VE AZİZ CHRISTOPHER TEMSİLİ","authors":"Işık Eflan Tinaz","doi":"10.21602/sduarte.1367271","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1367271","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Hristiyan sanatında kavramsal ve biçimsel olarak ayrışan köpek kafalı insan (Sinokefalos) imgesinin bir azize atfedilmesi üzerinden Aziz Christopher temsilinin kökenini ve gelişimini ele almayı amaçlamaktadır. Köpek kafası taşıyan rasyonel insan teorisi bağlamında, insan-canavar melezliğinin görsel olarak yorumlanması, öteki kavramının teolojik çerçevede bir Hristiyan Aziz anlatısı üzerinden nasıl değerlendirildiği sorgulanmıştır. Makale öncelikli olarak Sinokefalos tasarımını açıklamaktadır. Büyük İskender öncesi Yunan toplumunun Hindistan ve Afrika bölgelerinde yaşayan insanları karakterize etmek için kullandığı bu tanımlayıcı modelin arkasındaki yapı ve mantık incelenmiş, ardından Orta Çağ Avrupa'sındaki etkisi ve 8.yüzyılda ortaya çıkan Aziz Christopher anlatısının görsel temsilleri değerlendirilmiştir. Çalışmanın amacı, sanatta geniş bir üretim alanına sahip olan Sinokefalos imgesinin kavramsal alt yapısını detaylı olarak açıklayabilmek ve imge teolojisi açısından ikonografiye sunduğu katkıyı ortaya koyabilmektir.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"73 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139167834","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-21DOI: 10.21602/sduarte.1359055
M. Kaptan
Biyolojide simbiyotik ilişki, canlı organizmaların birlikte ya da etkileşim halinde, birbirlerinin eksikliklerini gidererek ve birbirlerinden yarar sağlayarak yaşamlarını sürdürmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu ilişkiyi canlılar arasında kurabildiğimiz gibi cansız varlıklar arasında da kurmak mümkündür. Bu manada Türk toplumunda önemi haiz olan davul ve zurna çalgıları arasındaki ilişki cansız varlıklar arasında yer alan simbiyotik ilişkiye örnek teşkil etmektedir. Davul ve zurna çalgıları tarihsel olarak Orta Asya Türk devletlerinde, Selçuklularda, Osmanlı Devleti’nde ve özellikle günümüzde muhtelif faaliyetlerde ayrılmaz bir bütün olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma davul ve zurna çalgıları arasındaki simbiyotik ilişkiyi ortaya koymaya odaklanmaktadır. Bu çerçevede konu ile ilgili belgeler incelenmiş, elde edilen verilerin betimsel analizi yapılmış ve yorumlanmıştır.
{"title":"Türk Müzik Kültüründe Simbiyotik Bir İlişki: Davul ve Zurna","authors":"M. Kaptan","doi":"10.21602/sduarte.1359055","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1359055","url":null,"abstract":"Biyolojide simbiyotik ilişki, canlı organizmaların birlikte ya da etkileşim halinde, birbirlerinin eksikliklerini gidererek ve birbirlerinden yarar sağlayarak yaşamlarını sürdürmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu ilişkiyi canlılar arasında kurabildiğimiz gibi cansız varlıklar arasında da kurmak mümkündür. Bu manada Türk toplumunda önemi haiz olan davul ve zurna çalgıları arasındaki ilişki cansız varlıklar arasında yer alan simbiyotik ilişkiye örnek teşkil etmektedir. Davul ve zurna çalgıları tarihsel olarak Orta Asya Türk devletlerinde, Selçuklularda, Osmanlı Devleti’nde ve özellikle günümüzde muhtelif faaliyetlerde ayrılmaz bir bütün olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma davul ve zurna çalgıları arasındaki simbiyotik ilişkiyi ortaya koymaya odaklanmaktadır. Bu çerçevede konu ile ilgili belgeler incelenmiş, elde edilen verilerin betimsel analizi yapılmış ve yorumlanmıştır.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"17 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138950431","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-15DOI: 10.21602/sduarte.1366716
Cihan Ünver, Mustafa Konuk
Kültürel mirasımızın bir parçası olan geleneksel halk oyunlarımız ve geleneksel giysilerimizden örnekler sunulan bu çalışmada, konu ile ilgili bilgi ve veriler toplanıp, kendi içinde sınıflandırılarak incelenmiştir. Araştırma kapsamına alınan halk oyunları ve giyim kuşamların bölgesel özellikleri çerçevesinde yeniden değerlendirilmeleri kapsamında ele alınmıştır. Bu ulaşılan örnekler Karaman’a ait kültürel değerleri anlama, koruma altına alma, yerlerinin tespit edilmesi, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması açısından önemlidir. Geleneksel yaşamların yaşatılarak gelecek nesillere aktarılmasında toplumun yapısı, düşünce tarzı, inanışlar ve beklentiler değerlendirilmeli ve yüzyıllardan bu topraklarda yaşayan bu geleneksel yaşam sürdürülmeye devam ettirilmelidir. Çünkü düğünlerde, festivallerde ve bayramlarda en önemli unsurlardan biri olan giyim-kuşam, oyunlar ve müzikler özellikleri ile aynı coğrafyada yaşayan topluluklar arasında hem farklılıkları hem de benzerlikleri içermektedir. Karaman’ın geleneksel yapısına daha fazla sahip çıkarak bu kültürün ve yaşam biçiminin gelecek kuşaklara aktarılabilmesi adına daha ayrıntılı çalışmaların yapılması gelecek kuşaklara bir borçtur.
{"title":"KARAMAN HALK OYUNLARI VE YÖRESEL KIYAFETLERI ÜZERİNE BİR İNCELEME","authors":"Cihan Ünver, Mustafa Konuk","doi":"10.21602/sduarte.1366716","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1366716","url":null,"abstract":"Kültürel mirasımızın bir parçası olan geleneksel halk oyunlarımız ve geleneksel giysilerimizden örnekler sunulan bu çalışmada, konu ile ilgili bilgi ve veriler toplanıp, kendi içinde sınıflandırılarak incelenmiştir. Araştırma kapsamına alınan halk oyunları ve giyim kuşamların bölgesel özellikleri çerçevesinde yeniden değerlendirilmeleri kapsamında ele alınmıştır. Bu ulaşılan örnekler Karaman’a ait kültürel değerleri anlama, koruma altına alma, yerlerinin tespit edilmesi, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması açısından önemlidir. \u0000Geleneksel yaşamların yaşatılarak gelecek nesillere aktarılmasında toplumun yapısı, düşünce tarzı, inanışlar ve beklentiler değerlendirilmeli ve yüzyıllardan bu topraklarda yaşayan bu geleneksel yaşam sürdürülmeye devam ettirilmelidir. Çünkü düğünlerde, festivallerde ve bayramlarda en önemli unsurlardan biri olan giyim-kuşam, oyunlar ve müzikler özellikleri ile aynı coğrafyada yaşayan topluluklar arasında hem farklılıkları hem de benzerlikleri içermektedir. Karaman’ın geleneksel yapısına daha fazla sahip çıkarak bu kültürün ve yaşam biçiminin gelecek kuşaklara aktarılabilmesi adına daha ayrıntılı çalışmaların yapılması gelecek kuşaklara bir borçtur.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"42 32","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138995949","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-12-14DOI: 10.21602/sduarte.1355000
Figen Işiktan
Post-modernizm; maksimalizm, kendine mal etme, postminimalizm, post-endüstriyalizm ve kökeni reddenler olsa da dekonstrüktivizmi de içeren, sanata yönelik bir dizi stil, teori ve yaklaşım üretmiştir. Maksimalizm, fikir ve sanat hareketi olarak minimalizme karşıt değerlerle gösterim oluşturur. Minimalizmin yalınlığından uzaklaşılmış, abartıya ve karmaşaya yönelinmiştir. Maksimalizmin kökenleri araştırıldığında 70’li yılların ortalarında, ‘Desen ve Dekorasyon’ eğilimi ve çalışmaları ile bağlantı kurulabilir. Bu hareket 1980'lerde yeniden canlanmış olup dekoratif yaklaşımlarla çok etnikli ve çoğulcu, küresel geleneklerden ve kaynaklardan gelen maksimalist bir estetik görünümünün benimsenmesinde rol oynamıştır. Maksimalizmi anlayabilmek için geri dönerek incelemek gerekir. Bu çalışmada Maksimalizm hareketinin seramik sanat ve tasarımı alanındaki etkileri araştırılmakta olup, özellikle son dönem maksimalist eğilimlerin tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda; maksimalizm hakkında kaynak taraması yapılmış, bu alanda üretim yapan sanatçılar ve eserleri araştırılmış, kişisel internet siteleri ve mevcut kaynaklardaki bilgiler incelenmiş olup, sonuç bölümünde maksimalist eğilimlerin genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.
{"title":"Çağdaş Seramik Sanat ve Tasarımında Maksimalist Eğilimler","authors":"Figen Işiktan","doi":"10.21602/sduarte.1355000","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1355000","url":null,"abstract":"Post-modernizm; maksimalizm, kendine mal etme, postminimalizm, post-endüstriyalizm ve kökeni reddenler olsa da dekonstrüktivizmi de içeren, sanata yönelik bir dizi stil, teori ve yaklaşım üretmiştir. Maksimalizm, fikir ve sanat hareketi olarak minimalizme karşıt değerlerle gösterim oluşturur. Minimalizmin yalınlığından uzaklaşılmış, abartıya ve karmaşaya yönelinmiştir. Maksimalizmin kökenleri araştırıldığında 70’li yılların ortalarında, ‘Desen ve Dekorasyon’ eğilimi ve çalışmaları ile bağlantı kurulabilir. Bu hareket 1980'lerde yeniden canlanmış olup dekoratif yaklaşımlarla çok etnikli ve çoğulcu, küresel geleneklerden ve kaynaklardan gelen maksimalist bir estetik görünümünün benimsenmesinde rol oynamıştır. Maksimalizmi anlayabilmek için geri dönerek incelemek gerekir. Bu çalışmada Maksimalizm hareketinin seramik sanat ve tasarımı alanındaki etkileri araştırılmakta olup, özellikle son dönem maksimalist eğilimlerin tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda; maksimalizm hakkında kaynak taraması yapılmış, bu alanda üretim yapan sanatçılar ve eserleri araştırılmış, kişisel internet siteleri ve mevcut kaynaklardaki bilgiler incelenmiş olup, sonuç bölümünde maksimalist eğilimlerin genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"57 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138975018","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}