Pub Date : 2023-11-17DOI: 10.21602/sduarte.1369544
Beste ESEN BİÇER
Avrupa da postmodernizm anlayış ile gelişen metinlerarasılık, metin ve dilbilim çalışmalarına farklı bir bakış açısı kazandırmıştır. Bu kuramın temelinde metinlerin iç içe, çok katmanlı bir şekilde kurgulandığı ve birbirinden izler taşıdığı savı yatmaktadır. Metinlerarasılık mimarlık, iletişim, sosyoloji, felsefe vd. gibi sanatta da gözlenmiş, müzik çalışmalarında “Müziklerarasılık” kavramı ile nitelendirilmiştir. Müziklerarası çalışmalar incelendiğinde Klâsik Batı Müziği Rock, Pop, Rap, vb. gibi müzik türlerinde söz konusu olurken Klâsik Türk müziği alanında henüz böyle bir çalışmaya rastlanmadığı gözlenmiştir. Bu farkındalıktan hareketle çalışmada Metinlerarası-Müziklerarası yöntemlerinden Alıntı ve Anıştırmanın neler olduğu Klâsik Türk müziğine nasıl etki edip yansıdığı, içerikleri ve kullanımlarına dair özellikler incelenmiştir. Sonuç olarak aynı Metinlerarasılık da olduğu gibi Türk müziğinde Alıntı, Anıştırma yöntemleri ile Müziklerarası ilişkilerin kurulduğu ve yeni icralar ile bestelerin oluşumuna kaynaklık ettiği tespit edilmiştir.
{"title":"KLÂSİK TÜRK MÜZİĞİ ÖZELİNDE MÜZİKLERARASI YÖNTEMLERİN İNCELENMESİ; ALINTI-ANIŞTIRMA","authors":"Beste ESEN BİÇER","doi":"10.21602/sduarte.1369544","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1369544","url":null,"abstract":"Avrupa da postmodernizm anlayış ile gelişen metinlerarasılık, metin ve dilbilim çalışmalarına farklı bir bakış açısı kazandırmıştır. Bu kuramın temelinde metinlerin iç içe, çok katmanlı bir şekilde kurgulandığı ve birbirinden izler taşıdığı savı yatmaktadır. Metinlerarasılık mimarlık, iletişim, sosyoloji, felsefe vd. gibi sanatta da gözlenmiş, müzik çalışmalarında “Müziklerarasılık” kavramı ile nitelendirilmiştir. Müziklerarası çalışmalar incelendiğinde Klâsik Batı Müziği Rock, Pop, Rap, vb. gibi müzik türlerinde söz konusu olurken Klâsik Türk müziği alanında henüz böyle bir çalışmaya rastlanmadığı gözlenmiştir. Bu farkındalıktan hareketle çalışmada Metinlerarası-Müziklerarası yöntemlerinden Alıntı ve Anıştırmanın neler olduğu Klâsik Türk müziğine nasıl etki edip yansıdığı, içerikleri ve kullanımlarına dair özellikler incelenmiştir. Sonuç olarak aynı Metinlerarasılık da olduğu gibi Türk müziğinde Alıntı, Anıştırma yöntemleri ile Müziklerarası ilişkilerin kurulduğu ve yeni icralar ile bestelerin oluşumuna kaynaklık ettiği tespit edilmiştir.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"190 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139263357","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-09DOI: 10.21602/sduarte.1367289
Yeliz Canteki̇n
Bu çalışmada İngiliz çağdaş sanatçı Marc Quinn’in ‘The Complete Marbles’ adlı heykel serisi üzerinden, ideal beden algısının dışında kalan beden normları incelenmiştir. Klasik sanat biçimleri incelendiğinde bedenin kusursuz olarak temsil edilme amacı olduğu görülür. Klasik geleneğe bağlı olan Neoklasik sanat örneklerinde de sonsuz güzellik ve kültürel idealizm ehil bedenler aracılığıyla betimlenmiş, ahlaki erdem ve kahramanlık hikayeleri görselleştirilmiştir. Çağdaş sanat ile klasik ideal beden anlayışı kırılmış, ötekileşmiş-dışlanmış olan görünür kılınmaya başlanmıştır. Ampute bedenlerin betimlendiği serideki mermer figürler Neoklasizmin idealize edici tavrına eleştirel bir söylem geliştirmiştir. The Complete Marbles serisi engellilik kavramı üzerinden izleyiciyi sanatsal ve sosyal idealleri sorgulamaya iter. ‘İdeal’ çerçevenin dışında kalanları görünür kılma arzusu, eril dilin yüceleştirdiği estetik ölçütün ve kahramanlık normlarının karşısında alegorik, yeni bir söylem yaratır. Çalışmada The Complete Marbles sergisinde yer alan eserleri aracılığıyla ideal beden kavramının ele alış biçimi incelenmiş, engelli bedenin sanatsal, kamusal alanlardaki görünüş ve algılanış biçimleri ile farklılıkları sorgulanmıştır.
{"title":"THE COMPLETE MARBLES: MARC QUINN'İN İDEAL BEDEN VE ÖTEKİ KAVRAMLARINA KATKISI","authors":"Yeliz Canteki̇n","doi":"10.21602/sduarte.1367289","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1367289","url":null,"abstract":"Bu çalışmada İngiliz çağdaş sanatçı Marc Quinn’in ‘The Complete Marbles’ adlı heykel serisi üzerinden, ideal beden algısının dışında kalan beden normları incelenmiştir. Klasik sanat biçimleri incelendiğinde bedenin kusursuz olarak temsil edilme amacı olduğu görülür. Klasik geleneğe bağlı olan Neoklasik sanat örneklerinde de sonsuz güzellik ve kültürel idealizm ehil bedenler aracılığıyla betimlenmiş, ahlaki erdem ve kahramanlık hikayeleri görselleştirilmiştir. Çağdaş sanat ile klasik ideal beden anlayışı kırılmış, ötekileşmiş-dışlanmış olan görünür kılınmaya başlanmıştır. Ampute bedenlerin betimlendiği serideki mermer figürler Neoklasizmin idealize edici tavrına eleştirel bir söylem geliştirmiştir. The Complete Marbles serisi engellilik kavramı üzerinden izleyiciyi sanatsal ve sosyal idealleri sorgulamaya iter. ‘İdeal’ çerçevenin dışında kalanları görünür kılma arzusu, eril dilin yüceleştirdiği estetik ölçütün ve kahramanlık normlarının karşısında alegorik, yeni bir söylem yaratır. Çalışmada The Complete Marbles sergisinde yer alan eserleri aracılığıyla ideal beden kavramının ele alış biçimi incelenmiş, engelli bedenin sanatsal, kamusal alanlardaki görünüş ve algılanış biçimleri ile farklılıkları sorgulanmıştır.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"12 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139281950","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-11-02DOI: 10.21602/sduarte.1354977
Hakan Şarkdemi̇r
Modernist eleştirmenlere göre her bir sanatın kendi özerkliğini kendine en uygun ortamın sınırları çerçevesinde tanımlamak zorunda olması, modern sanatların tarihsel bir özelliğidir. Bu bakış açısı, resim sanatının iki boyutluluğunu heykelin üç boyutluluğundan kesin bir çizgiyle ayırır. Buna göre farklı mecraları bir araya getirdiği için teatralleşen bir sanat, modernist paradigmayla çelişir. Özellikle Minimalizm, Kavramsal Sanat, Somut Şiir gibi anlayışlar böylesi bir diyalektikle bağdaşmaz. Yetmişli yıllarda “Pictures” sergisiyle öne çıkan Temellük Sanatı da bu anlamda modernist ütopyanın dışında kalır. Geleneksel medyumların yanı sıra, fotoğraf, film, performans gibi farklı ortamları sanatsal üretime dâhil eden Temellük sanatçıları, sıklıkla kültürel alandan ödünç aldıkları kavramları, imgeleri ve görüntüleri kullanırlar. Post-medium çağına özgü öncü bir eğilim olarak, özerklik ve orijinallik gibi paradigmaları sorgularlar. Bu çalışma, kökenini tragedyada bulan çağdaş sanatın önemli bu uğrağını ele alarak geleceğin ileri sanatına katkı sunmayı hedefler.
{"title":"MODERNİZMDEN BİR KOPUŞ: PICTURES","authors":"Hakan Şarkdemi̇r","doi":"10.21602/sduarte.1354977","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1354977","url":null,"abstract":"Modernist eleştirmenlere göre her bir sanatın kendi özerkliğini kendine en uygun ortamın sınırları çerçevesinde tanımlamak zorunda olması, modern sanatların tarihsel bir özelliğidir. Bu bakış açısı, resim sanatının iki boyutluluğunu heykelin üç boyutluluğundan kesin bir çizgiyle ayırır. Buna göre farklı mecraları bir araya getirdiği için teatralleşen bir sanat, modernist paradigmayla çelişir. Özellikle Minimalizm, Kavramsal Sanat, Somut Şiir gibi anlayışlar böylesi bir diyalektikle bağdaşmaz. Yetmişli yıllarda “Pictures” sergisiyle öne çıkan Temellük Sanatı da bu anlamda modernist ütopyanın dışında kalır. Geleneksel medyumların yanı sıra, fotoğraf, film, performans gibi farklı ortamları sanatsal üretime dâhil eden Temellük sanatçıları, sıklıkla kültürel alandan ödünç aldıkları kavramları, imgeleri ve görüntüleri kullanırlar. Post-medium çağına özgü öncü bir eğilim olarak, özerklik ve orijinallik gibi paradigmaları sorgularlar. Bu çalışma, kökenini tragedyada bulan çağdaş sanatın önemli bu uğrağını ele alarak geleceğin ileri sanatına katkı sunmayı hedefler.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"88 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139290143","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-31DOI: 10.21602/sduarte.1365869
Uras Kizil, Oğuz Haşlakoğlu
Yeni materyalizm felsefesi 1990’ların ikinci yarısı ve 2000’lerin başı itibariyle tartışılmaya başlanmıştır. Sanat ve mimari başta olmak üzere kuir teoriler, yeni feminizmler ve çeşitli sosyoloji kuramları yeni materyalizmden etkilenmiştir. Makalenin amacı yeni materyalizmin romantizmle (anti) ilişkiselliği göz önüne alınarak William Turner’ın Köle Gemisi ve Edward Burtynsky’nin Gemi Sökümü yapıtlarının analizini yapmaktır. Bu doğrultuda, yeni materyalizm felsefesinin genel hatları üzerinde durulmuştur. İlk olarak yapıt analizleri yapılmıştır. Sonuç bölümünde ise her iki çalışmanın birbiriyle yakınlaşan ve uzaklaşan yönleri mercek altına alınmıştır. Doğa kavrayışındaki değişim, sanatta yeni imge arayışı, insan ve insan olmayanların duyumsanması, maddesellik, nesnelerin araçsallıkları, yüce ve hipernesne kavramları söz konusu analizde ön plana çıkan unsur olmuştur.
{"title":"YENİ MATERYALİZMİN ROMANTİZMLE İLİŞKİSELLİĞİ: WILLIAM TURNER VE EDWARD BURTYNSKY ÖRNEĞİ","authors":"Uras Kizil, Oğuz Haşlakoğlu","doi":"10.21602/sduarte.1365869","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1365869","url":null,"abstract":"Yeni materyalizm felsefesi 1990’ların ikinci yarısı ve 2000’lerin başı itibariyle tartışılmaya başlanmıştır. Sanat ve mimari başta olmak üzere kuir teoriler, yeni feminizmler ve çeşitli sosyoloji kuramları yeni materyalizmden etkilenmiştir. Makalenin amacı yeni materyalizmin romantizmle (anti) ilişkiselliği göz önüne alınarak William Turner’ın Köle Gemisi ve Edward Burtynsky’nin Gemi Sökümü yapıtlarının analizini yapmaktır. Bu doğrultuda, yeni materyalizm felsefesinin genel hatları üzerinde durulmuştur. İlk olarak yapıt analizleri yapılmıştır. Sonuç bölümünde ise her iki çalışmanın birbiriyle yakınlaşan ve uzaklaşan yönleri mercek altına alınmıştır. Doğa kavrayışındaki değişim, sanatta yeni imge arayışı, insan ve insan olmayanların duyumsanması, maddesellik, nesnelerin araçsallıkları, yüce ve hipernesne kavramları söz konusu analizde ön plana çıkan unsur olmuştur.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"23 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139309530","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-18DOI: 10.21602/sduarte.1361168
Mustafa Kocalan, M. Tunç
Geçmişten günümüze artan atık nesne problemine bağlı olarak, geri dönüşüme yönelik farkındalık sağlamak ve atıkları çeşitli şekillerde değerlendirebilmek amacıyla birbirinden farklı faaliyet ve yöntemlere başvurulmuştur. Bilhassa sanat dinamiklerinde gerek bahsedilen amaçlara yönelik gerekse teknik ve kavramsal bağlamda alternatif ifade biçimleri ortaya koymak amacıyla, nesneye çeşitli anlam ve misyonlar yüklenerek yeni bir kimlik kazandırılmıştır. Bu çalışmada, atık nesneleri stratejik planlamalarla alışılmışın dışında kurgulayarak gölge imgeler oluşturan Tim Noble ve Sue Webster’ın örnek eserleri üzerine incelemeler yapılıp gölge sanatı ile atık nesne ilişkisi formalist ve fenomenolojik açıdan ele alınmıştır. Tarama modeliyle gerçekleştirilen araştırmada elde edilen veriler doğrultusunda, sanatçıların görsel algıya yönelik ilgi çekici çalışmalarıyla izleyicinin algısı ve beklentisini farklı yöne çekme stratejileri üzerinde durulmuştur. Sanatçılar tesadüfen oluşturulmuş gibi görünen bu tür kaotik nesne yığınlarına yansıtılan ışıkla ortaya çıkan şaşırtıcı gölge imgeler ve manipülasyonlarla, görüngülerin aldatıcı olma ihtimali mesajını vererek gerçekliği tekrar sorgulatmışlardır.
{"title":"GÖLGE SANATINDA ATIK NESNE KULLANIMI: SUE WEBSTER VE TIM NOBLE’IN SAKLI İMGELERİ","authors":"Mustafa Kocalan, M. Tunç","doi":"10.21602/sduarte.1361168","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1361168","url":null,"abstract":"Geçmişten günümüze artan atık nesne problemine bağlı olarak, geri dönüşüme yönelik farkındalık sağlamak ve atıkları çeşitli şekillerde değerlendirebilmek amacıyla birbirinden farklı faaliyet ve yöntemlere başvurulmuştur. Bilhassa sanat dinamiklerinde gerek bahsedilen amaçlara yönelik gerekse teknik ve kavramsal bağlamda alternatif ifade biçimleri ortaya koymak amacıyla, nesneye çeşitli anlam ve misyonlar yüklenerek yeni bir kimlik kazandırılmıştır. Bu çalışmada, atık nesneleri stratejik planlamalarla alışılmışın dışında kurgulayarak gölge imgeler oluşturan Tim Noble ve Sue Webster’ın örnek eserleri üzerine incelemeler yapılıp gölge sanatı ile atık nesne ilişkisi formalist ve fenomenolojik açıdan ele alınmıştır. Tarama modeliyle gerçekleştirilen araştırmada elde edilen veriler doğrultusunda, sanatçıların görsel algıya yönelik ilgi çekici çalışmalarıyla izleyicinin algısı ve beklentisini farklı yöne çekme stratejileri üzerinde durulmuştur. Sanatçılar tesadüfen oluşturulmuş gibi görünen bu tür kaotik nesne yığınlarına yansıtılan ışıkla ortaya çıkan şaşırtıcı gölge imgeler ve manipülasyonlarla, görüngülerin aldatıcı olma ihtimali mesajını vererek gerçekliği tekrar sorgulatmışlardır.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"38 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139317287","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-30DOI: 10.21602/sduarte.1260604
Aşkın Bahadir
Göstergebilim, göstergeleri incelemekte olan bilim dalı olarak açıklanmakta ve gösterge dizelerini inceleyen bilim dalı olarak tanımlanmaktadır. Dilimize göstergebilim olarak giren bu kavram İngilizce Semiyoloji kavramından gelmektedir. Göstergebilimsel analiz yönteminde, göstergede, gösteren ve gösterilen arasında bir ilişki kurulmakta ve bu durum anlamlama olarak isimlendirilmektedir. Anlamlama süreci, gösterenin göstergesini, gösterilen olarak zihinde biçimlendirilmesini sağlayan süreç olarak açıklanmaktadır. Barthes, göstergebilimsel analiz yönteminde, düz anlam ve yan anlam kuramlarını ortaya koymuştur. Düz anlam ve yan anlam kuramları, anlamlamanın bir parçası olarak şekillenmektedir. Araştırmada, örnekleme alınan ve goblen duvar halıları kullanan iki çağdaş kadın sanatçının eserleri, görünenin ardındaki derin anlamları/yan anlamları ortaya çıkarmayı amaçlayan göstergebilimsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Bu bağlamda, her iki sanatçının da goblen duvar halılarını kişisel belleklerinden elde ettikleri motivasyon ile sanatsal ürüne dönüştürdüğü tespit edilmiştir. Araştırmada, yapılan incelemelerde, her iki sanatçının da biçimsel olarak (gösterge) ortaya koydukları nesnelerin derin anlamında birtakım kurguların bulunduğu tespit edilmiş, göstergebilimsel analiz sayesinde bunları okumanın mümkün olduğu görülmüştür.
{"title":"Goblen Halıları Kullanan İki Kadın Sanatçının Eserlerinin Göstergebilimsel (Semiyotik) Analizi","authors":"Aşkın Bahadir","doi":"10.21602/sduarte.1260604","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1260604","url":null,"abstract":"Göstergebilim, göstergeleri incelemekte olan bilim dalı olarak açıklanmakta ve gösterge dizelerini inceleyen bilim dalı olarak tanımlanmaktadır. Dilimize göstergebilim olarak giren bu kavram İngilizce Semiyoloji kavramından gelmektedir. Göstergebilimsel analiz yönteminde, göstergede, gösteren ve gösterilen arasında bir ilişki kurulmakta ve bu durum anlamlama olarak isimlendirilmektedir. Anlamlama süreci, gösterenin göstergesini, gösterilen olarak zihinde biçimlendirilmesini sağlayan süreç olarak açıklanmaktadır. Barthes, göstergebilimsel analiz yönteminde, düz anlam ve yan anlam kuramlarını ortaya koymuştur. Düz anlam ve yan anlam kuramları, anlamlamanın bir parçası olarak şekillenmektedir. Araştırmada, örnekleme alınan ve goblen duvar halıları kullanan iki çağdaş kadın sanatçının eserleri, görünenin ardındaki derin anlamları/yan anlamları ortaya çıkarmayı amaçlayan göstergebilimsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Bu bağlamda, her iki sanatçının da goblen duvar halılarını kişisel belleklerinden elde ettikleri motivasyon ile sanatsal ürüne dönüştürdüğü tespit edilmiştir. Araştırmada, yapılan incelemelerde, her iki sanatçının da biçimsel olarak (gösterge) ortaya koydukları nesnelerin derin anlamında birtakım kurguların bulunduğu tespit edilmiş, göstergebilimsel analiz sayesinde bunları okumanın mümkün olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132648730","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-30DOI: 10.21602/sduarte.1313682
Murat Çeli̇ker
Grafik tasarım, tasarım ilkeleri doğrultusunda görsel olarak çarpıcı kompozisyonlar oluşturan, tipografi, görseller ve diğer tasarım öğelerini birleştiren bir sanat biçimidir. Grafik tasarımda en önemli tasarım öğelerinden biri çizgidir. Çizginin farklı disiplinlerdeki kullanımının, tasarımın fonksiyonuna ve iletişim amaçlarına bağlı olarak değiştiği görülmektedir. Çizgi kullanımı; mimarlıkta daha çok plan ve kesit çizimlerinde, endüstriyel tasarımda ürünün tasarım sürecinde kullanılan teknik çizimlerde ve prototip oluşturma aşamasında, moda tasarımında giysi tasarımlarının kesim ve dikim planlarında kullanılırken, grafik tasarımda ise çizgi, tipografi, logo, afiş tasarımı gibi tüm grafik tasarım ürünlerinde kullanılmaktadır. Nesnelerin çevrelenmesinde veya kenarların oluşturulmasında kullanılan çizgi, grafik tasarım sürecinde tasarım yüzeyi üzerinde hareket algısı yaratabilir, dokusal görüntüler oluşturabilir, tekdüzelik ya da derinlik algısı yaratabilir, çizginin farklı nitelikleri ile (ince-kalın, düz-kıvrımlı, yumuşak-keskin, dağınık-kontrollü) belirli bir duygu durumunu yansıtabilir ve diğer görsel ögeler ile bütünleşerek ya da ayrışarak anlam oluşumunu sağlayabilir. Bu bağlamda, makale kapsamında çizginin grafik tasarım disiplini çerçevesinde, bir tasarım öğesi olarak kullanımı incelenmiş, çizgilerin şekilleri tanımlamak, anlam iletmek ve desenler oluşturmak için nasıl kullanıldığı anlatılmıştır. Görsel bir etki yaratmada çizgilerin farklı uygulamalarını ve bunların çeşitli mesajları iletmek için nasıl kullanılabileceği, grafik tasarım ürünleri bağlamında bazı görsel tasarım örnekleri verilerek irdelenmiştir.
{"title":"Bir Tasarım Elemanı Olarak Çizginin Grafik Tasarım Özelinde İncelenmesi","authors":"Murat Çeli̇ker","doi":"10.21602/sduarte.1313682","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1313682","url":null,"abstract":"Grafik tasarım, tasarım ilkeleri doğrultusunda görsel olarak çarpıcı kompozisyonlar oluşturan, tipografi, görseller ve diğer tasarım öğelerini birleştiren bir sanat biçimidir. Grafik tasarımda en önemli tasarım öğelerinden biri çizgidir. Çizginin farklı disiplinlerdeki kullanımının, tasarımın fonksiyonuna ve iletişim amaçlarına bağlı olarak değiştiği görülmektedir. Çizgi kullanımı; mimarlıkta daha çok plan ve kesit çizimlerinde, endüstriyel tasarımda ürünün tasarım sürecinde kullanılan teknik çizimlerde ve prototip oluşturma aşamasında, moda tasarımında giysi tasarımlarının kesim ve dikim planlarında kullanılırken, grafik tasarımda ise çizgi, tipografi, logo, afiş tasarımı gibi tüm grafik tasarım ürünlerinde kullanılmaktadır. Nesnelerin çevrelenmesinde veya kenarların oluşturulmasında kullanılan çizgi, grafik tasarım sürecinde tasarım yüzeyi üzerinde hareket algısı yaratabilir, dokusal görüntüler oluşturabilir, tekdüzelik ya da derinlik algısı yaratabilir, çizginin farklı nitelikleri ile (ince-kalın, düz-kıvrımlı, yumuşak-keskin, dağınık-kontrollü) belirli bir duygu durumunu yansıtabilir ve diğer görsel ögeler ile bütünleşerek ya da ayrışarak anlam oluşumunu sağlayabilir. Bu bağlamda, makale kapsamında çizginin grafik tasarım disiplini çerçevesinde, bir tasarım öğesi olarak kullanımı incelenmiş, çizgilerin şekilleri tanımlamak, anlam iletmek ve desenler oluşturmak için nasıl kullanıldığı anlatılmıştır. Görsel bir etki yaratmada çizgilerin farklı uygulamalarını ve bunların çeşitli mesajları iletmek için nasıl kullanılabileceği, grafik tasarım ürünleri bağlamında bazı görsel tasarım örnekleri verilerek irdelenmiştir.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123594864","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-30DOI: 10.21602/sduarte.1171303
M. Bi̇li̇r
Günümüz rekabet koşullarında yenilikçi ürünlerin üretilmesi, ülkelerin ticaret güçlerinin arttırılması açısından giderek artan bir öneme sahiptir. Tekstil sektöründe kullanılan yenilikçi ürünlerden biriside fosforlu ipliklerdir. Fosforlu iplikler, güneşten veya başka bir ışık kaynağından gelen ışık enerjisini absorbe edebilen, bu enerjiyi yapısında tutabilen ve daha sonra yapısındaki ışık enerjisini karanlık ortamda tekrar yayabilen iplik çeşitlerindendir. Tekstilde fosforlu malzemeler ile direkt baskı, dokuma, nakış işleme işleri vb. yapılarak çeşitli tekstil ürünleri oluşturulabilmektedir. Bu çalışmada ise fosforlu iplikler dokuma yüzeye özel olarak işlenmekte ve işlenen yüzey üzerinde yapılacak tasarım alanı dışında kalan fosforlu alanlar ise ışık almayacak şekilde baskı işlemi ile kapatılmaktadır. Bu yönü ile yapılan uygulamanın diğer tasarım yöntemlerine göre farklılığı da gösterilmektedir. Çalışma sonucunda, fosforlu ipliklerin tekstil sektöründe kullanımına yönelik farkındalığın arttırılması ve fosforlu iplik işlemesi ile tekstil baskı işleminin beraber kullanılmasıyla, farklı ve ilgi çeken tasarımların yapılabileceği gösterilmektedir.
{"title":"Baskı Tasarımı ve Nakış Uygulamasında Fosforlu İplik Kullanımı","authors":"M. Bi̇li̇r","doi":"10.21602/sduarte.1171303","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1171303","url":null,"abstract":"Günümüz rekabet koşullarında yenilikçi ürünlerin üretilmesi, ülkelerin ticaret güçlerinin arttırılması açısından giderek artan bir öneme sahiptir. Tekstil sektöründe kullanılan yenilikçi ürünlerden biriside fosforlu ipliklerdir. Fosforlu iplikler, güneşten veya başka bir ışık kaynağından gelen ışık enerjisini absorbe edebilen, bu enerjiyi yapısında tutabilen ve daha sonra yapısındaki ışık enerjisini karanlık ortamda tekrar yayabilen iplik çeşitlerindendir. Tekstilde fosforlu malzemeler ile direkt baskı, dokuma, nakış işleme işleri vb. yapılarak çeşitli tekstil ürünleri oluşturulabilmektedir. Bu çalışmada ise fosforlu iplikler dokuma yüzeye özel olarak işlenmekte ve işlenen yüzey üzerinde yapılacak tasarım alanı dışında kalan fosforlu alanlar ise ışık almayacak şekilde baskı işlemi ile kapatılmaktadır. Bu yönü ile yapılan uygulamanın diğer tasarım yöntemlerine göre farklılığı da gösterilmektedir. Çalışma sonucunda, fosforlu ipliklerin tekstil sektöründe kullanımına yönelik farkındalığın arttırılması ve fosforlu iplik işlemesi ile tekstil baskı işleminin beraber kullanılmasıyla, farklı ve ilgi çeken tasarımların yapılabileceği gösterilmektedir.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"143 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128767314","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-30DOI: 10.21602/sduarte.1171484
Arzu Arslan
19. yüzyıl kadınlar tarihinde geri dönülemez mücadelelerin verildiği bir yüzyıldır. Sanayi Devrimi ve modernizmin de etkisiyle yüzyıllardır tek düze ilerleyen kadın yaşamı, bu dönemde çok ciddi değişimlerin içine girmiştir. Kadın, öncelikli olarak çalışma hayatına dâhil olmuş, devamında eğitim hakkıyla birlikte yükseköğrenime katılma mücadelesi vererek bu hakkı elde etmiştir. Kadının yükseköğrenime dâhil olması yavaş ancak etkili şekilde çeşitli spor dallarında faaliyet göstermelerinin kapılarını aralamıştır. Sportif faaliyetlere katılım ise beraberinde kadın giysilerinin de değişimini başlatmıştır. Bu aktiviteler sırasında kadınlar, hareketlerini sınırlandıran giysileri kullanmak yerine erkekle özdeşleşen bir giysi olan pantolonu kendi bedenleriyle buluşturmuşlardır. Bu çalışma, kadınların sportif faaliyetlere katılımlarıyla başlarda kısmen kabul gören pantolonu, bisiklet sporuyla birlikte giysi reformuna dönüştürme süreçlerini ortaya koymayı amaçlayan bir derleme araştırmasıdır. Çalışmada literatür taramasından elde edilen bilgiler doğrultusunda öncelikle 19. yüzyılda kadın giyim-kuşam özellikleri açıklanarak eğitim hakkıyla değişime giren kadın tanıtılmıştır. Devamında, sportif faaliyetlerin spor modası üzerindeki etkileri ortaya konularak bisiklet sporuyla gelen pantolon özgürlüğü ortaya konulmuştur.
{"title":"WOMAN CHANGING WITH EDUCATION RIGHT IN 19th CENTURY: BIKING RAGE CHANGING THE FASHION AND TROUSERS","authors":"Arzu Arslan","doi":"10.21602/sduarte.1171484","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1171484","url":null,"abstract":"19. yüzyıl kadınlar tarihinde geri dönülemez mücadelelerin verildiği bir yüzyıldır. Sanayi Devrimi ve modernizmin de etkisiyle yüzyıllardır tek düze ilerleyen kadın yaşamı, bu dönemde çok ciddi değişimlerin içine girmiştir. Kadın, öncelikli olarak çalışma hayatına dâhil olmuş, devamında eğitim hakkıyla birlikte yükseköğrenime katılma mücadelesi vererek bu hakkı elde etmiştir. Kadının yükseköğrenime dâhil olması yavaş ancak etkili şekilde çeşitli spor dallarında faaliyet göstermelerinin kapılarını aralamıştır. Sportif faaliyetlere katılım ise beraberinde kadın giysilerinin de değişimini başlatmıştır. Bu aktiviteler sırasında kadınlar, hareketlerini sınırlandıran giysileri kullanmak yerine erkekle özdeşleşen bir giysi olan pantolonu kendi bedenleriyle buluşturmuşlardır. Bu çalışma, kadınların sportif faaliyetlere katılımlarıyla başlarda kısmen kabul gören pantolonu, bisiklet sporuyla birlikte giysi reformuna dönüştürme süreçlerini ortaya koymayı amaçlayan bir derleme araştırmasıdır. Çalışmada literatür taramasından elde edilen bilgiler doğrultusunda öncelikle 19. yüzyılda kadın giyim-kuşam özellikleri açıklanarak eğitim hakkıyla değişime giren kadın tanıtılmıştır. Devamında, sportif faaliyetlerin spor modası üzerindeki etkileri ortaya konularak bisiklet sporuyla gelen pantolon özgürlüğü ortaya konulmuştur.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"88 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131688731","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-30DOI: 10.21602/sduarte.1297930
A. Kiliç, Ayşen Çam
Öz Bu çalışmanın amacı, termal çamur ve killerinden yararlanarak düşük derecede pişen fakat sır çatlağı olmayan seramik yapmaktır. Denizli Tekkeköy termal çam uru (gri kil) ve bölge kilinin (sarı kil) seramik bünyede kullanımı üzerine yapılan denemelerle, yeni sonuçlara ulaşarak seramik ve çini üretimine katkı sağlanması planlanmaktadır. Killer, yapısal özellikleri, yeryüzüne yakın bölgelerde oluşmaları sayesinde kolay erişilebilir olmaları, jeokimyasal olarak saflıkları ve atmosferik koşullara karşı yüksek oranda dayanım göstermeleri gibi özelliklerinden dolayı çok çeşitli alanlarda kullanılmışlardır. Ana malzemesi kil olan seramik de bu alanlardan biridir. Her geçen gün seramik alanında yeni gelişmeler olmaktadır. Seramik alanındaki gelişmeleri devam ettirmek için çeşitli malzemeler kullanılarak deneysel çalışmalar yapılmaktadır.
{"title":"Denizli Tekkeköy Termal Çamuru ve Bölge Kilinin Seramik Bünyede Kullanımı","authors":"A. Kiliç, Ayşen Çam","doi":"10.21602/sduarte.1297930","DOIUrl":"https://doi.org/10.21602/sduarte.1297930","url":null,"abstract":"Öz \u0000Bu çalışmanın amacı, termal çamur ve killerinden yararlanarak düşük derecede pişen fakat sır çatlağı olmayan seramik yapmaktır. Denizli Tekkeköy termal çam uru (gri kil) ve bölge kilinin (sarı kil) seramik bünyede kullanımı üzerine yapılan denemelerle, yeni sonuçlara ulaşarak seramik ve çini üretimine katkı sağlanması planlanmaktadır. Killer, yapısal özellikleri, yeryüzüne yakın bölgelerde oluşmaları sayesinde kolay erişilebilir olmaları, jeokimyasal olarak saflıkları ve atmosferik koşullara karşı yüksek oranda dayanım göstermeleri gibi özelliklerinden dolayı çok çeşitli alanlarda kullanılmışlardır. Ana malzemesi kil olan seramik de bu alanlardan biridir. Her geçen gün seramik alanında yeni gelişmeler olmaktadır. Seramik alanındaki gelişmeleri devam ettirmek için çeşitli malzemeler kullanılarak deneysel çalışmalar yapılmaktadır.","PeriodicalId":149757,"journal":{"name":"Art-e Sanat Dergisi","volume":"51 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124063879","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}