In modular construction, given the different undertakings compared to conventional construction, the latter deems less risky. However, the current industry is faced with malpractices which are loopholes disabling full capacity performance. There is a noticeable lack of studies specifically analyzing the risk management approaches. This study aims to vigorously analyze all risk management approaches applied in previous projects by compiling qualitative and quantitative content for the eased risk assessment of modular projects. By performing a systematic literature review and meta-analysis, 175 documents were finalized and manually analyzed. Synthesis of the literature was carried out to generate graphs, illustrations, and tabularized content, followed by critical explanation for relevant risk management approaches identified according to risk category and project criteria. Risk management approaches for modular construction were showcased in terms of yearly trends, geographic involvement, keywords mostly encountered, and universities and institutions involvement. Classified risk management approaches were tabularized alongside a research domain targeting technical risk management approaches. Future work scopes were suggested with percentage initiations from analyzed studies. This study is a fundamental steppingstone in broadening knowledge on risk management approaches of modular construction and will aid both academicians and practitioners to get direct insights on current trends with project-oriented results showcased.
{"title":"TRENDS AND FUTURE DIRECTIONS OF RISK MANAGEMENT APPROACHES APPLIED IN MODULAR CONSTRUCTION PROJECTS: SYSTEMATIC REVIEW AND META-ANALYSIS","authors":"Sabah Khodabocus, Senem Seyis","doi":"10.17482/uumfd.1354025","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1354025","url":null,"abstract":"In modular construction, given the different undertakings compared to conventional construction, the latter deems less risky. However, the current industry is faced with malpractices which are loopholes disabling full capacity performance. There is a noticeable lack of studies specifically analyzing the risk management approaches. This study aims to vigorously analyze all risk management approaches applied in previous projects by compiling qualitative and quantitative content for the eased risk assessment of modular projects. By performing a systematic literature review and meta-analysis, 175 documents were finalized and manually analyzed. Synthesis of the literature was carried out to generate graphs, illustrations, and tabularized content, followed by critical explanation for relevant risk management approaches identified according to risk category and project criteria. Risk management approaches for modular construction were showcased in terms of yearly trends, geographic involvement, keywords mostly encountered, and universities and institutions involvement. Classified risk management approaches were tabularized alongside a research domain targeting technical risk management approaches. Future work scopes were suggested with percentage initiations from analyzed studies. This study is a fundamental steppingstone in broadening knowledge on risk management approaches of modular construction and will aid both academicians and practitioners to get direct insights on current trends with project-oriented results showcased.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"35 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140457242","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Evde Sağlık Hizmetleri (ESH), yaşlanan nüfus ve kronik hastalıkların yükselmesiyle birlikte giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Ancak, bu hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde planlanması ve yönetilmesi, stokastik hasta talepleri, değişken yol koşulları ve kaynakların kapasitesi gibi birçok kısıtla karşı karşıyadır. Özellikle, hasta taleplerinin stokastik doğası, planlamada önemli bir belirsizlik faktörü oluşturmakta ve planların çoğu zaman yeniden düzenlenmesini gerektirmektedir. Ayrıca, ESH'nin çok periyotlu bir yapısı vardır, yani her hasta için farklı zaman dilimlerinde farklı türden hizmetler gerekebilmektedir. Bu çalışmanın ana amacı, stokastik hasta talepleri ve çok periyotlu planlama ihtiyaçlarını dikkate alarak, ESH hizmetlerinin sunumunu daha etkin ve verimli bir şekilde yapabilecek bir matematiksel model önermektir. Önerilen model, kaynakların daha etkin bir şekilde ayrılmasına, servis kalitesinin artırılmasına ve acil durumlarla daha etkin bir şekilde başa çıkılmasına da katkı sağlayacaktır. Bu, hem hastalara daha iyi hizmet sunumu hem de sağlık sistemi için daha düşük maliyetler anlamına gelmektedir.
{"title":"STOKASTİK TALEPLİ VE ÇOK PERİYOTLU EVDE SAĞLIK HİZMETLERİNİN PLANLANMASI PROBLEMİ","authors":"Tuğba Saraç, İlknur Tükenmez, Büşra Tutumlu","doi":"10.17482/uumfd.1357284","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1357284","url":null,"abstract":"Evde Sağlık Hizmetleri (ESH), yaşlanan nüfus ve kronik hastalıkların yükselmesiyle birlikte giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Ancak, bu hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde planlanması ve yönetilmesi, stokastik hasta talepleri, değişken yol koşulları ve kaynakların kapasitesi gibi birçok kısıtla karşı karşıyadır. Özellikle, hasta taleplerinin stokastik doğası, planlamada önemli bir belirsizlik faktörü oluşturmakta ve planların çoğu zaman yeniden düzenlenmesini gerektirmektedir. Ayrıca, ESH'nin çok periyotlu bir yapısı vardır, yani her hasta için farklı zaman dilimlerinde farklı türden hizmetler gerekebilmektedir. Bu çalışmanın ana amacı, stokastik hasta talepleri ve çok periyotlu planlama ihtiyaçlarını dikkate alarak, ESH hizmetlerinin sunumunu daha etkin ve verimli bir şekilde yapabilecek bir matematiksel model önermektir. Önerilen model, kaynakların daha etkin bir şekilde ayrılmasına, servis kalitesinin artırılmasına ve acil durumlarla daha etkin bir şekilde başa çıkılmasına da katkı sağlayacaktır. Bu, hem hastalara daha iyi hizmet sunumu hem de sağlık sistemi için daha düşük maliyetler anlamına gelmektedir.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"868 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140479341","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ulaş Cankan Çilingiroğlu, Muhammed Dönmez, M. Karamangil
Dünyada enerji eldesi ve tüketimi günümüzün en önemli sorunlarından biridir. Taşıtlarda enerji tüketimi de otomotiv endüstrisinin başlıca odaklandığı konulardandır. Taşıt sayısının artışının ister istemez sebep olduğu konvoy sürüşle enerji tüketimi azaltılabilir. Bu çalışmada, tek hafif ticari taşıt ve farklı taşıtlar arası mesafelerde konvoy iki taşıt için sürükleme ve kaldırma katsayıları sayısal olarak belirlenmiştir. Bu sayısal çalışma bire bir taşıt boyutlarında ve %2,6 blokaj oranında tasarlanan rüzgar tünelinde 90 km/sa hava giriş hızında Realizable k-ε türbülans modeli kullanılarak hesaplamalı akışkanlar dinamiği metodolojisi ile gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak taşıtlar arası mesafe arttıkça iki taşıtın ortalama sürükleme ve kaldırma katsayıları arttı. Konvoy sürüşte taşıtlar arasında mesafe olmaması durumunda tek taşıta göre öndeki taşıtın yakıt tüketimi %26 düşerken arkadaki taşıtın %4 artmıştır.
能源生产和消费是当今世界最重要的问题之一。车辆能耗是汽车行业的主要焦点之一。由于车辆数量的增加,车队驾驶不可避免地会造成能耗的增加,因此可以通过车队驾驶来降低能耗。在本研究中,通过数值方法确定了单辆轻型商用车和两辆车队车辆在不同车距下的阻力和升力系数。该数值研究采用计算流体动力学方法,在设计为一比一车辆尺寸和 2.6% 阻塞率的风洞中,以 90 km/h 的进气速度使用可实现 k-ε 湍流模型。结果,两车的平均阻力系数和升力系数随着车距的增加而增大。在车队行驶的情况下,与车辆之间没有距离的单车相比,前车的油耗降低了 26%,而后车的油耗增加了 4%。
{"title":"KONVOY İKİ HAFİF TİCARİ TAŞITIN ARASINDAKİ MESAFENİN YAKIT TÜKETİMİNE ETKİSİNİN SAYISAL İNCELENMESİ","authors":"Ulaş Cankan Çilingiroğlu, Muhammed Dönmez, M. Karamangil","doi":"10.17482/uumfd.1332741","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1332741","url":null,"abstract":"Dünyada enerji eldesi ve tüketimi günümüzün en önemli sorunlarından biridir. Taşıtlarda enerji tüketimi de otomotiv endüstrisinin başlıca odaklandığı konulardandır. Taşıt sayısının artışının ister istemez sebep olduğu konvoy sürüşle enerji tüketimi azaltılabilir. Bu çalışmada, tek hafif ticari taşıt ve farklı taşıtlar arası mesafelerde konvoy iki taşıt için sürükleme ve kaldırma katsayıları sayısal olarak belirlenmiştir. Bu sayısal çalışma bire bir taşıt boyutlarında ve %2,6 blokaj oranında tasarlanan rüzgar tünelinde 90 km/sa hava giriş hızında Realizable k-ε türbülans modeli kullanılarak hesaplamalı akışkanlar dinamiği metodolojisi ile gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak taşıtlar arası mesafe arttıkça iki taşıtın ortalama sürükleme ve kaldırma katsayıları arttı. Konvoy sürüşte taşıtlar arasında mesafe olmaması durumunda tek taşıta göre öndeki taşıtın yakıt tüketimi %26 düşerken arkadaki taşıtın %4 artmıştır.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"45 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140507895","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Edanur Büyüktuna, Elif Dilek, Fatma Nur Yorgancılar, Ramazan Çetin, Ali Ağçal
Wireless power transfer (WPT) presents numerous possibilities for recharging electronic devices in challenging environments. Charging of biomedical devices within the body is among the available opportunities. Inductively coupled WPT is a dependable and effective solution for powering these devices. Energy is transferred from the transmitter to the receiver in the inductively coupled WPT system through the use of coils and magnetic coupling. A WPT system was designed for this study, with dimensions of 4 cm by 4 cm, power output of 1 mW, and a frequency of 13.56 MHz. Series-Series (SS) topology was selected for its ease of handling and simple architecture. A square coil was selected as the receiver and transmitter coil structure due to its higher coupling factor than circular coils. ANSYS® Maxwell 3D was used to design the coils and perform magnetic analysis. In the ANSYS® HFSS program, the WPT system was placed inside the male human model and the electromagnetic exposure of the WPT on humans was examined. The magnetic scattering of the WPT system was within the safe values specified by IEEE and ICNIRP standards.
{"title":"A WIRELESS POWER TRANSFER SYSTEM DESIGN FOR CHARGING OF INTRA-BODY IMPLANT DEVICES","authors":"Edanur Büyüktuna, Elif Dilek, Fatma Nur Yorgancılar, Ramazan Çetin, Ali Ağçal","doi":"10.17482/uumfd.1269483","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1269483","url":null,"abstract":"Wireless power transfer (WPT) presents numerous possibilities for recharging electronic devices in challenging environments. Charging of biomedical devices within the body is among the available opportunities. Inductively coupled WPT is a dependable and effective solution for powering these devices. Energy is transferred from the transmitter to the receiver in the inductively coupled WPT system through the use of coils and magnetic coupling. A WPT system was designed for this study, with dimensions of 4 cm by 4 cm, power output of 1 mW, and a frequency of 13.56 MHz. Series-Series (SS) topology was selected for its ease of handling and simple architecture. A square coil was selected as the receiver and transmitter coil structure due to its higher coupling factor than circular coils. ANSYS® Maxwell 3D was used to design the coils and perform magnetic analysis. In the ANSYS® HFSS program, the WPT system was placed inside the male human model and the electromagnetic exposure of the WPT on humans was examined. The magnetic scattering of the WPT system was within the safe values specified by IEEE and ICNIRP standards.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"12 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140511769","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Fractional calculus is an effective method used to analyze the dynamics of nonlinear systems and provide more precise results. In this study, firstly, the 4-dimensional Pang system is introduced and its dynamic analyses demonstrating the hyperchaotic structure are given. Then, fractional-order calculations of the system are presented and the dynamics of the system for different fraction orders are investigated. At this point, according to the results obtained from Lyapunov exponents and phase-space representation, the Pang system exhibits periodic, chaotic, and hyperchaotic behaviors in different fractional orders. The results obtained at the end of this study present that the system is hyperchaotic for the fractional order of 3.52 and it is also confirmed that more accurate results are obtained than the integer-order analysis. In the next part of the study, adaptive synchronization of the fractional-order system is performed. Three different cases are examined and it is demonstrated that synchronization is achieved in all cases.
分数微积分是分析非线性系统动力学的有效方法,能提供更精确的结果。在本研究中,首先介绍了 4 维 Pang 系统,并对其进行了动力学分析,展示了其超混沌结构。然后,介绍了该系统的分数阶计算,并研究了该系统在不同分数阶下的动力学特性。此时,根据 Lyapunov 指数和相空间表示法得出的结果,Pang 系统在不同分数阶表现出周期、混沌和超混沌行为。本研究最后得出的结果表明,在分数阶为 3.52 时,系统处于超混沌状态,同时也证实了所获得的结果比整数阶分析更为精确。研究的下一部分是分数阶系统的自适应同步。研究了三种不同的情况,结果表明所有情况下都能实现同步。
{"title":"FRACTIONAL ORDER ANALYSIS OF THE 4-DIMENSIONAL HYPERCHAOTIC PANG SYSTEM AND ITS ADAPTIVE SYNCHRONIZATION","authors":"Gülnur Yılmaz, Enis Günay","doi":"10.17482/uumfd.1339620","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1339620","url":null,"abstract":"Fractional calculus is an effective method used to analyze the dynamics of nonlinear systems and provide more precise results. In this study, firstly, the 4-dimensional Pang system is introduced and its dynamic analyses demonstrating the hyperchaotic structure are given. Then, fractional-order calculations of the system are presented and the dynamics of the system for different fraction orders are investigated. At this point, according to the results obtained from Lyapunov exponents and phase-space representation, the Pang system exhibits periodic, chaotic, and hyperchaotic behaviors in different fractional orders. The results obtained at the end of this study present that the system is hyperchaotic for the fractional order of 3.52 and it is also confirmed that more accurate results are obtained than the integer-order analysis. In the next part of the study, adaptive synchronization of the fractional-order system is performed. Three different cases are examined and it is demonstrated that synchronization is achieved in all cases.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"45 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140511332","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This study focuses on designing PI controllers for time-delay systems using various model order reduction techniques to reduce complexity. The stability boundary locus method was used to determine PI parameters that stabilizing reduced order models. After the PI parameters have been determined using the weighted geometric center method, the calculated controller parameters have been implemented in the original system. In this way, the efficiency of the controller design is effectively demonstrated through the reduction techniques. In addition, the study investigated the effectiveness of reduction methods with increasing time delay and adding an integrator to the system. The importance of these results is that they demonstrate the use of model order reduction techniques in the design of controllers for time-delay systems and reveal the advantages of these methods.
本研究的重点是利用各种模型阶次缩减技术设计时延系统的 PI 控制器,以降低复杂性。稳定边界定位法用于确定可稳定简化模型的 PI 参数。使用加权几何中心法确定 PI 参数后,将计算出的控制器参数应用于原始系统。这样,控制器设计的效率就通过还原技术得到了有效体现。此外,研究还考察了随着时间延迟的增加和在系统中添加积分器,还原方法的有效性。这些结果的重要性在于,它们证明了在时延系统的控制器设计中使用模型阶次缩减技术,并揭示了这些方法的优势。
{"title":"PI CONTROLLER DESIGN FOR TIME DELAY SYSTEMS USING DIFFERENT MODEL ORDER REDUCTION METHODS","authors":"Hilal İrgan, Nusret Tan","doi":"10.17482/uumfd.1318643","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1318643","url":null,"abstract":"This study focuses on designing PI controllers for time-delay systems using various model order reduction techniques to reduce complexity. The stability boundary locus method was used to determine PI parameters that stabilizing reduced order models. After the PI parameters have been determined using the weighted geometric center method, the calculated controller parameters have been implemented in the original system. In this way, the efficiency of the controller design is effectively demonstrated through the reduction techniques. In addition, the study investigated the effectiveness of reduction methods with increasing time delay and adding an integrator to the system. The importance of these results is that they demonstrate the use of model order reduction techniques in the design of controllers for time-delay systems and reveal the advantages of these methods.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"6 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140514185","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Geleneksel fosil yakıtlar, rezervlerinin sınırlı ve ciddi zararlı kirletici sorunlarının olması önemli problemdir. Fosil yakıtlara en önemli sürdürülebilir alternatif yakıt ve enerji kaynağı hidrojendir. Hidrojenin kimyasal enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü sistem olan direkt hidrojenli PEM yakıt hücresi umut vaat eden bir enerji kaynağıdır. Bu çalışmada PEM yakıt hücresinin bileşenlerinin ve bazı durumların PEM yakıt hücresi performansına etkisi irdelenmiştir. Öncelikle PEM yakıt hücresinin çalışma sistemi irdelendi. Yakıt hücresinin parçaları ve bu parçaların yakıt hücresi yığın maliyetine etkisi incelendi. Son olarak membran, gaz difüzyon tabakası, bipolar tabaka ve anot-katot elektrotlarının PEM yakıt hücresi performansına etkileri araştırıldı. PEM yakıt hücresinde membran kalınlığı azaldıkça performansının arttığı görüldü. Gaz difüzyon tabakasında az veya aşırı suyun, yakıt hücresi performansı sınırlayıcı etkisi tespit edildi. Grafit gibi elektrik iletkenliği iyi olan ve korozyona dayanıklı bipolar plakanın yakıt hücresi performansını artırdığı tespit edildi. Elektrotların elektrik iletkenliği ve hidrojenin elektrotların yüzeyine tutunma kabiliyeti artıkça performansı olumlu etkilediği görüldü.
{"title":"FİZİKSEL PARAMETRELERİN HİDROJEN PEM YAKIT HÜCRESİ PERFORMANSINA ETKİLERİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRME","authors":"Selman İlbeyoğlu, Hüseyin Gürbüz","doi":"10.17482/uumfd.1292213","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1292213","url":null,"abstract":"Geleneksel fosil yakıtlar, rezervlerinin sınırlı ve ciddi zararlı kirletici sorunlarının olması önemli problemdir. Fosil yakıtlara en önemli sürdürülebilir alternatif yakıt ve enerji kaynağı hidrojendir. Hidrojenin kimyasal enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü sistem olan direkt hidrojenli PEM yakıt hücresi umut vaat eden bir enerji kaynağıdır. Bu çalışmada PEM yakıt hücresinin bileşenlerinin ve bazı durumların PEM yakıt hücresi performansına etkisi irdelenmiştir. Öncelikle PEM yakıt hücresinin çalışma sistemi irdelendi. Yakıt hücresinin parçaları ve bu parçaların yakıt hücresi yığın maliyetine etkisi incelendi. Son olarak membran, gaz difüzyon tabakası, bipolar tabaka ve anot-katot elektrotlarının PEM yakıt hücresi performansına etkileri araştırıldı. PEM yakıt hücresinde membran kalınlığı azaldıkça performansının arttığı görüldü. Gaz difüzyon tabakasında az veya aşırı suyun, yakıt hücresi performansı sınırlayıcı etkisi tespit edildi. Grafit gibi elektrik iletkenliği iyi olan ve korozyona dayanıklı bipolar plakanın yakıt hücresi performansını artırdığı tespit edildi. Elektrotların elektrik iletkenliği ve hidrojenin elektrotların yüzeyine tutunma kabiliyeti artıkça performansı olumlu etkilediği görüldü.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"19 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140515521","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada Datça Puzolanı (P) esaslı jeopolimer bağlayıcıların fiziksel ve mekanik özeliklerinin gelişimi üzerinde farklı oranlarda atık mermer tozu (AMT) ikamesinin (100P:0AMT, 75P:25AMT, 50P:50AMT, 25P:75AMT ve 0P:100AMT) etkinliği değerlendirilmiştir. Numuneler 70ºC’de 24 saat kürlendikten sonra ortam koşullarında 7 ve 28 gün kürlenmiştir. Çalışma sonucunda, Datça Puzolanı esaslı jeopolimerin en düşük porozite (%16,57) ve su emme oranı (%5,29), en yüksek kapilarite katsayısı (0,143 cm/√dk), ultrases hızı (2,95 km/s), eğilmede çekme (2,34 MPa) ve basınç dayanımına (12,42 MPa) imkân veren karışım oranı 75P:25AMT olarak belirlenmiştir. Bu karışım, en küçük makro ölçekli boşluk çapına (575 μm), en dar boşluk boyutu dağılımı aralığına sahiptir ve içyapısı daha yoğun, kompakt ve homojendir. AMT oranının artmasıyla kapilarite katsayısı, ultrases hızı, eğilmede çekme ve basınç dayanımlarında tespit edilen azalma, mermerin bileşimindeki silis ve alümin oranının düşük olması nedeniyle alkali aktivasyonun yeterince gerçekleşememesinden kaynaklanmaktadır. AMT oranı yüksek olan karışımlar daha fazla boşluklu olup, en büyük boşluk çapına ve en geniş boşluk boyutu dağılımına yani en heterojen içyapıya sahiptir. P ve AMT karışımından üretilen jeopolimerin mekanik özelikleri literatürdeki araştırmaların mekanik özeliklerine yakın ya da daha yüksektir. Araştırmada atık mermer tozunun değerlendirilmesiyle daha fazla çevre dostu olan alternatif bir bağlayıcı geliştirilmiştir.
本研究评估了不同比例的废大理石粉(AMT)替代物(100P:0AMT、75P:25AMT、50P:50AMT、25P:75AMT 和 0P:100AMT)对基于 Datça 硅灰胶结料(P)的土工聚合物粘结剂的物理和机械性能的影响。样品在 70ºC 下固化 24 小时,然后在环境条件下分别固化 7 天和 28 天。研究结果表明,Datça 浆料基土工聚合物的孔隙率(16.57%)和吸水率(5.29%)最低,毛细管系数(0.143 cm/√min)、超声波速度(2.95 km/h)、弯曲拉伸强度(2.34 MPa)和压缩强度(12.42 MPa)最高,分别为 75P:25AMT。这种混合物的宏观空隙直径最小(575 μm),空隙尺寸分布范围最窄,微观结构更加致密、紧凑和均匀。随着 AMT 比率的增加,毛细管系数、超声波速度、抗弯拉强度和抗压强度都会降低,这是由于大理石成分中的二氧化硅和氧化铝含量较低,导致碱性活化不足。高 AMT 比率的混合物具有更多的空隙、最大的空隙直径和最宽的空隙尺寸分布,即最异质的微观结构。用 P 和 AMT 混合物生产的土工聚合物的机械性能接近或高于文献研究的机械性能。在这项研究中,利用废弃的大理石灰开发出了一种更环保的替代粘结剂。
{"title":"JEOPOLİMER BAĞLAYICI ÜRETİMİNDE ATIK MERMER TOZU KULLANIM OLANAKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Kübra EKİZ BARIŞ","doi":"10.17482/uumfd.1299353","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1299353","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Datça Puzolanı (P) esaslı jeopolimer bağlayıcıların fiziksel ve mekanik özeliklerinin gelişimi üzerinde farklı oranlarda atık mermer tozu (AMT) ikamesinin (100P:0AMT, 75P:25AMT, 50P:50AMT, 25P:75AMT ve 0P:100AMT) etkinliği değerlendirilmiştir. Numuneler 70ºC’de 24 saat kürlendikten sonra ortam koşullarında 7 ve 28 gün kürlenmiştir. Çalışma sonucunda, Datça Puzolanı esaslı jeopolimerin en düşük porozite (%16,57) ve su emme oranı (%5,29), en yüksek kapilarite katsayısı (0,143 cm/√dk), ultrases hızı (2,95 km/s), eğilmede çekme (2,34 MPa) ve basınç dayanımına (12,42 MPa) imkân veren karışım oranı 75P:25AMT olarak belirlenmiştir. Bu karışım, en küçük makro ölçekli boşluk çapına (575 μm), en dar boşluk boyutu dağılımı aralığına sahiptir ve içyapısı daha yoğun, kompakt ve homojendir. AMT oranının artmasıyla kapilarite katsayısı, ultrases hızı, eğilmede çekme ve basınç dayanımlarında tespit edilen azalma, mermerin bileşimindeki silis ve alümin oranının düşük olması nedeniyle alkali aktivasyonun yeterince gerçekleşememesinden kaynaklanmaktadır. AMT oranı yüksek olan karışımlar daha fazla boşluklu olup, en büyük boşluk çapına ve en geniş boşluk boyutu dağılımına yani en heterojen içyapıya sahiptir. P ve AMT karışımından üretilen jeopolimerin mekanik özelikleri literatürdeki araştırmaların mekanik özeliklerine yakın ya da daha yüksektir. Araştırmada atık mermer tozunun değerlendirilmesiyle daha fazla çevre dostu olan alternatif bir bağlayıcı geliştirilmiştir.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"6 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159013","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma kapsamında, otomotiv sektöründe kullanılan amortisörün bağlantı ekipmanlarından biri olan klevis braketin üretiminde rol oynayan projeksiyon kaynak prosesinin iyileştirilmesi ve projeksiyon kaynak parametrelerinin klevis braketin mekanik performansını nasıl etkilediği araştırılmıştır. Bu kapsamda, 9 farklı proses kullanılarak numuneler üretilmiş ve bu numunelerin kopma testleri yapılmış ve elde edilen sonuçlara göre ANOVA analizi uygulanmıştır. Analiz sonucunda, en etkili parametrenin %80 oranında kaynak basıncı olduğu ve kaynak sıkma süresinin etkisinin ihmal edilebilecek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, projeksiyon kaynağıyla yapılan 5 farklı noktanın en kritik 2 noktasının kesitlerinin makro ve mikro yapısı incelenmiştir. Kaynak süresinin artmasıyla birlikte ısıl girdinin arttığı ve bunun sonucunda mikro yapıdaki ısı tesirli alanların ve füzyon bölgesinin boyutlarının arttığı gözlemlenmiştir. Bununla birlikte, kaynak basıncının artması mikro yapıyı olumsuz yönde etkilemiştir. Ayrıca, kaynak kesitlerinin ortalama sertlik değerlerinin, bu mikro yapıdaki değişimden etkilendiği gözlenmiştir.
{"title":"PROJEKSİYON KAYNAĞIN PROSES PARAMETRELERİNİN S355MC KLEVİS BRAKETİN BAĞLANTI PERFORMANSINA ETKİSİ","authors":"Ali Ari, Kübra Korkmaz, Berk Mühürdar, A. Bayram","doi":"10.17482/uumfd.1329959","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1329959","url":null,"abstract":"Bu çalışma kapsamında, otomotiv sektöründe kullanılan amortisörün bağlantı ekipmanlarından biri olan klevis braketin üretiminde rol oynayan projeksiyon kaynak prosesinin iyileştirilmesi ve projeksiyon kaynak parametrelerinin klevis braketin mekanik performansını nasıl etkilediği araştırılmıştır. Bu kapsamda, 9 farklı proses kullanılarak numuneler üretilmiş ve bu numunelerin kopma testleri yapılmış ve elde edilen sonuçlara göre ANOVA analizi uygulanmıştır. Analiz sonucunda, en etkili parametrenin %80 oranında kaynak basıncı olduğu ve kaynak sıkma süresinin etkisinin ihmal edilebilecek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, projeksiyon kaynağıyla yapılan 5 farklı noktanın en kritik 2 noktasının kesitlerinin makro ve mikro yapısı incelenmiştir. Kaynak süresinin artmasıyla birlikte ısıl girdinin arttığı ve bunun sonucunda mikro yapıdaki ısı tesirli alanların ve füzyon bölgesinin boyutlarının arttığı gözlemlenmiştir. Bununla birlikte, kaynak basıncının artması mikro yapıyı olumsuz yönde etkilemiştir. Ayrıca, kaynak kesitlerinin ortalama sertlik değerlerinin, bu mikro yapıdaki değişimden etkilendiği gözlenmiştir.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"28 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159150","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ceren Çeli̇k, Müesser Göçmen, O. Çoban, Hakan Baykal, U. Gürol, Mustafa Koçak
Savunma sanayisinin zırhlı araçları için geliştirilen düşük alaşımlı yüksek mukavemetli zırh çeliklerinin ark kaynak teknolojisi uygulamaları metalurjik bilgi ve deneyim isteyen zor uygulamalardır. Bu çeliklerin yüksek karbon eşdeğeri ve yüksek mukavemeti sağlayan martenzitik mikroyapıları nedeniyle kaynak proseslerinde güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Seçilecek kaynak telinin yüksek süneklilik kapasitesi olan östenitik ya da yüksek mukavemetli olan ferritik yapıda olması kaynak metalinin sahip olacağı mekanik özellikleri ve kaynaklı bağlantının balistik özelliklerini belirlemektedir. Bu seçimler, doğası gereği kaynak parametrelerini ve proses adımlarını da farklılaştırmaktadır. Bu çalışmada; zırh çeliklerinin sınıflandırılması ile kaynak yönteminin, kaynak konfigürasyonun, kaynak metalinin, ısı girdisinin, ısıl işlem uygulamalarının ve gerçekleşen ısıl çevrimlerden dolayı elde edilen mikro yapısal değişimlerin mekanik ve balistik özelliklere etkileri tartışılmıştır.
{"title":"WELDABILITY OF HIGH-STRENGTH BALLISTIC ARMOR STEELS","authors":"Ceren Çeli̇k, Müesser Göçmen, O. Çoban, Hakan Baykal, U. Gürol, Mustafa Koçak","doi":"10.17482/uumfd.1333002","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1333002","url":null,"abstract":"Savunma sanayisinin zırhlı araçları için geliştirilen düşük alaşımlı yüksek mukavemetli zırh çeliklerinin ark kaynak teknolojisi uygulamaları metalurjik bilgi ve deneyim isteyen zor uygulamalardır. Bu çeliklerin yüksek karbon eşdeğeri ve yüksek mukavemeti sağlayan martenzitik mikroyapıları nedeniyle kaynak proseslerinde güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Seçilecek kaynak telinin yüksek süneklilik kapasitesi olan östenitik ya da yüksek mukavemetli olan ferritik yapıda olması kaynak metalinin sahip olacağı mekanik özellikleri ve kaynaklı bağlantının balistik özelliklerini belirlemektedir. Bu seçimler, doğası gereği kaynak parametrelerini ve proses adımlarını da farklılaştırmaktadır. Bu çalışmada; zırh çeliklerinin sınıflandırılması ile kaynak yönteminin, kaynak konfigürasyonun, kaynak metalinin, ısı girdisinin, ısıl işlem uygulamalarının ve gerçekleşen ısıl çevrimlerden dolayı elde edilen mikro yapısal değişimlerin mekanik ve balistik özelliklere etkileri tartışılmıştır.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"48 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159368","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}