Yüksek veri hızı, kısa gecikme süresi ve düşük enerji tüketimini amaçlayan 5G haberleşme teknolojilerinin standartlaşma çalışmaları sürmekteyken, yüksek bağlantılılığı ve kesintisiz haberleşmeyi esas alan, yeniden konfigüre edilebilir akıllı yüzeylerin ve çeşitli yörünge seviyelerinde uydu veya insansız hava araçlarının entegre olabildiği, aynı zamanda güvenlik unsurunun haberleşme gereksinimleri kadar öne çıktığı ve daha zorlayıcı anahtar performans göstergelerine sahip 6G teknolojileri konusunda kuramsal ve deneysel araştırmalar büyük bir hızla sürdürülmektedir. 6G haberleşme ağlarındaki kritik kullanım senaryolarından biri olarak değerlendirilen araçların haberleşmesi için ortaya çıkabilecek güvenlik problemleri ve olası çözümleri ise önemli araştırma alanlarından birini oluşturmaktadır. Haberleşmenin yüksek veri hızında, kesintisiz ve güvenli şekilde gerçekleşmesi hedeflendiğinde; özellikle otonom araçlar için yol güvenliği ve konvoy sürüşü gibi araçlar arası haberleşmenin doğasından kaynaklanan zorluk senaryolar ortaya çıkmaktadır. Otonom sürüş konusunda haberleşme güvenliği ön planda yer alırken, araç-her şey arası (vehicle-to-everyhing, V2X) haberleşme ve araçların interneti (internet of vehicles, IoV) sistemlerinin tasarımlarında blok zincir, kuantum hesaplama ve yapay zekâ teknikleri dâhil yenilikçi yöntem ve algoritmaların geliştirilmesinin önemi artmaktadır. Bu makale ile 6G haberleşme sistemlerinin önemli bir parçasını oluşturacak araç haberleşmesinin gelişimi, yenilikçi teknolojileri ve güvenlik konularına odaklanılmakta, literatürde yapılan çalışmalar derlenerek yeni gelişme alanları ve odak noktaları detaylandırılmaktadır.
{"title":"6G Ağlarda Araçların Haberleşmesi: Gelişimi, Etkinleştirici Teknolojileri ve Güvenliği","authors":"S. Ata","doi":"10.17482/uumfd.1244198","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1244198","url":null,"abstract":"Yüksek veri hızı, kısa gecikme süresi ve düşük enerji tüketimini amaçlayan 5G haberleşme teknolojilerinin standartlaşma çalışmaları sürmekteyken, yüksek bağlantılılığı ve kesintisiz haberleşmeyi esas alan, yeniden konfigüre edilebilir akıllı yüzeylerin ve çeşitli yörünge seviyelerinde uydu veya insansız hava araçlarının entegre olabildiği, aynı zamanda güvenlik unsurunun haberleşme gereksinimleri kadar öne çıktığı ve daha zorlayıcı anahtar performans göstergelerine sahip 6G teknolojileri konusunda kuramsal ve deneysel araştırmalar büyük bir hızla sürdürülmektedir. 6G haberleşme ağlarındaki kritik kullanım senaryolarından biri olarak değerlendirilen araçların haberleşmesi için ortaya çıkabilecek güvenlik problemleri ve olası çözümleri ise önemli araştırma alanlarından birini oluşturmaktadır. Haberleşmenin yüksek veri hızında, kesintisiz ve güvenli şekilde gerçekleşmesi hedeflendiğinde; özellikle otonom araçlar için yol güvenliği ve konvoy sürüşü gibi araçlar arası haberleşmenin doğasından kaynaklanan zorluk senaryolar ortaya çıkmaktadır. Otonom sürüş konusunda haberleşme güvenliği ön planda yer alırken, araç-her şey arası (vehicle-to-everyhing, V2X) haberleşme ve araçların interneti (internet of vehicles, IoV) sistemlerinin tasarımlarında blok zincir, kuantum hesaplama ve yapay zekâ teknikleri dâhil yenilikçi yöntem ve algoritmaların geliştirilmesinin önemi artmaktadır. Bu makale ile 6G haberleşme sistemlerinin önemli bir parçasını oluşturacak araç haberleşmesinin gelişimi, yenilikçi teknolojileri ve güvenlik konularına odaklanılmakta, literatürde yapılan çalışmalar derlenerek yeni gelişme alanları ve odak noktaları detaylandırılmaktadır.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"5 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158164","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, bir çok mühendislik alanında toplam kalite yönetimi kapsamında kullanılmakta olan Taguchi optimizasyon metodu, deney tasarımı ve ANOVA’nın imalat mühendisliği alanında kullanımı üzerinde durulmuştur. İmalat süreçlerinde (tornalama, frezeleme, delme vb.) kullanılan kesme hızı (V_C), ilerleme değeri (f), kesme derinliği (a), kesici takım uç açıları, farklı kesici takım profilleri, kesici takım kaplama türleri ve diğer birçok faktör imalat aşamasında doğru saptanması gereken önemli faktörlerdir. Bu faktörlerin seviyelerinin doğru tayin edilmesi, hem zaman hem de maliyet açısından büyük öneme sahiptir. Ancak, bu parametrelerin doğru tayin edilebilmesi için gerçekleştirilecek deneysel çalışmalar yüksek maliyetli olmaktadır. Bu sebepten dolayı, deneysel tasarım süreçleri kullanılarak en az deney sayısı ile sonuçlar elde edilmesi ve bu sonuçların doğrulama deneyleri ile kıyaslanmasının ardından optimum faktör seviyelerinin belirlenmesi hedeflenmektedir. Bu sebeple, doğru deneysel tasarımlar yapılması büyük önem arz etmektedir. Hem sanayi kuruluşlarındaki Ar-Ge birimlerine hem de yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin akademik çalışmalarına bir rehber niteliğinde olması amacıyla, imalat mühendisliği alanında Taguchi optimizasyon metodu ile yapılan çalışmalar incelenmiş, imalat alanında kullanım örnekleri ile ele alınarak Minitab 18 paket programı aracılığıyla sade bir şekilde açıklanmıştır. Sonuç olarak, yeni araştırmacılar için Taguchi optimizasyon metodunu, deney tasarımını ve ANOVA’yı en efektif şekilde nasıl kullanabilecekleri hakkında rehber niteliğinde örnek bir çalışma gerçekleştirilmiştir.
{"title":"Taguchi Optimizasyon Metodunun İmalat Mühendisliği Alanında Kullanımı: Minitab Örneği","authors":"Erman Aydin","doi":"10.17482/uumfd.1314990","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1314990","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, bir çok mühendislik alanında toplam kalite yönetimi kapsamında kullanılmakta olan Taguchi optimizasyon metodu, deney tasarımı ve ANOVA’nın imalat mühendisliği alanında kullanımı üzerinde durulmuştur. İmalat süreçlerinde (tornalama, frezeleme, delme vb.) kullanılan kesme hızı (V_C), ilerleme değeri (f), kesme derinliği (a), kesici takım uç açıları, farklı kesici takım profilleri, kesici takım kaplama türleri ve diğer birçok faktör imalat aşamasında doğru saptanması gereken önemli faktörlerdir. Bu faktörlerin seviyelerinin doğru tayin edilmesi, hem zaman hem de maliyet açısından büyük öneme sahiptir. Ancak, bu parametrelerin doğru tayin edilebilmesi için gerçekleştirilecek deneysel çalışmalar yüksek maliyetli olmaktadır. Bu sebepten dolayı, deneysel tasarım süreçleri kullanılarak en az deney sayısı ile sonuçlar elde edilmesi ve bu sonuçların doğrulama deneyleri ile kıyaslanmasının ardından optimum faktör seviyelerinin belirlenmesi hedeflenmektedir. Bu sebeple, doğru deneysel tasarımlar yapılması büyük önem arz etmektedir. Hem sanayi kuruluşlarındaki Ar-Ge birimlerine hem de yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin akademik çalışmalarına bir rehber niteliğinde olması amacıyla, imalat mühendisliği alanında Taguchi optimizasyon metodu ile yapılan çalışmalar incelenmiş, imalat alanında kullanım örnekleri ile ele alınarak Minitab 18 paket programı aracılığıyla sade bir şekilde açıklanmıştır. Sonuç olarak, yeni araştırmacılar için Taguchi optimizasyon metodunu, deney tasarımını ve ANOVA’yı en efektif şekilde nasıl kullanabilecekleri hakkında rehber niteliğinde örnek bir çalışma gerçekleştirilmiştir.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"49 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158562","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yarı iletken devre elemanı üretim teknolojilerinde gerçekleşen gelişimler, bu elemanların üzerinde yer aldığı yonga plakası üretim süreçlerini daha karmaşık ve hassas hale getirmektedir. Üretim ile ilişkili çevresel koşullar, malzeme kalitesi gibi çeşitli faktörler, yonga plakası üzerinde kusursuz olarak nitelendirilebilecek alan miktarını yani verimi doğrudan etkilemektedir. Bir yarı iletken yonga plakası üzerindeki kusurlu alanların oluşturabileceği desenler standart olarak tanımlanmış durumdadır. İncelenen bir yonga plakası yüzeyindeki kusurların bu tanımlara göre sınıflandırılması, üretim süreçlerinde oluşan problemlerin kaynaklarının belirlenmesi için önemli bilgiler sağlayabilmektedir. Bu çalışmada, mevcut uygulamalarda her yarı iletken yonga levhası için insan operatörler tarafından yapılan kusur deseni sınıflandırma işlemini belirli bir güvenlik değerine kadar otomatik olarak gerçekleştiren ve böylece toplam işlem süresini azaltan bir karar destek yöntemi geliştirilmiştir. Bu yöntemde temel sınıflandırma işlemi için derin öğrenme metotlarıyla eğitilmiş bir ağ yapısı kullanılmaktadır. İstenilen güvenlik değerinin üzerinde bir doğrulukla sınıflandırılan yonga plakaları doğru sınıflandırılmış olarak kabul edilmekte, bu değerin altında kalan yonga plakaları ise insan operatörün incelemesine tabi tutulmaktadır. Yöntemin kullanılması ile; ortalama büyüklükte bir yonga plakası üretim tesisi için geçerli günlük toplam inceleme süresi, tüm incelemenin insan operatör tarafından yapıldığı durumda geçerli sürenin %10’una indirilebilmekte, ayrıca insan operatörün yapabileceği öznel değerlendirmelerin de önüne geçilebilmektedir.
{"title":"Development of a Deep Learning Based Decision Support Method for Defect Classifications in Semiconductor Wafer Maps","authors":"Gökhan Ergen, Ekrem Düven","doi":"10.17482/uumfd.1282062","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1282062","url":null,"abstract":"Yarı iletken devre elemanı üretim teknolojilerinde gerçekleşen gelişimler, bu elemanların üzerinde yer aldığı yonga plakası üretim süreçlerini daha karmaşık ve hassas hale getirmektedir. Üretim ile ilişkili çevresel koşullar, malzeme kalitesi gibi çeşitli faktörler, yonga plakası üzerinde kusursuz olarak nitelendirilebilecek alan miktarını yani verimi doğrudan etkilemektedir. Bir yarı iletken yonga plakası üzerindeki kusurlu alanların oluşturabileceği desenler standart olarak tanımlanmış durumdadır. İncelenen bir yonga plakası yüzeyindeki kusurların bu tanımlara göre sınıflandırılması, üretim süreçlerinde oluşan problemlerin kaynaklarının belirlenmesi için önemli bilgiler sağlayabilmektedir. Bu çalışmada, mevcut uygulamalarda her yarı iletken yonga levhası için insan operatörler tarafından yapılan kusur deseni sınıflandırma işlemini belirli bir güvenlik değerine kadar otomatik olarak gerçekleştiren ve böylece toplam işlem süresini azaltan bir karar destek yöntemi geliştirilmiştir. Bu yöntemde temel sınıflandırma işlemi için derin öğrenme metotlarıyla eğitilmiş bir ağ yapısı kullanılmaktadır. İstenilen güvenlik değerinin üzerinde bir doğrulukla sınıflandırılan yonga plakaları doğru sınıflandırılmış olarak kabul edilmekte, bu değerin altında kalan yonga plakaları ise insan operatörün incelemesine tabi tutulmaktadır. Yöntemin kullanılması ile; ortalama büyüklükte bir yonga plakası üretim tesisi için geçerli günlük toplam inceleme süresi, tüm incelemenin insan operatör tarafından yapıldığı durumda geçerli sürenin %10’una indirilebilmekte, ayrıca insan operatörün yapabileceği öznel değerlendirmelerin de önüne geçilebilmektedir.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"22 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139160028","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yığma yapılar, insanların tarih boyunca kullandıkları bir yapı sistemidir. Bu yapılar doğal taşlar, kerpiçler, tuğla ve beton briketler gibi malzemelerin kullanılarak duvarların birbirine bağlanmasıyla yapılmıştır. Son yıllarda yığma yapıların şehir merkezlerinde yapımı azalmıştır. Ancak, hala kırsal kesimlerde kullanılmaya devam edilmektedir. Yığma yapıların deprem dayanımları diğer yapılara göre daha düşüktür. Bu çalışmada Afyonkarahisar’da yapımı tamamlanmış yığma binalar STA4CAD programında modellenerek analizleri yapılmıştır. Analizler sonrasında, yapıların Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018’de (TBDY18) belirtilen yeni kriterlere göre uygunlukları ve performans hedeflerini yerine getirip getirmediği değerlendirilmiştir. Ayrıca duvar imalatında kullanılan tuğla ve harcın basınç dayanımlarındaki değişimin yapının kapasitesi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Harç basınç dayanımındaki artışın yığma binalardaki performans artışına etkisinin tuğla basınç dayanımındaki artışa göre daha etkili olduğu görülmüştür.
{"title":"Performance Analysis of Masonry Buildings According to Türkiye Building Earthquake Code 2018: The Case of Afyonkarahisar","authors":"Gökhan Çoban, V. Başaran","doi":"10.17482/uumfd.1237324","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1237324","url":null,"abstract":"Yığma yapılar, insanların tarih boyunca kullandıkları bir yapı sistemidir. Bu yapılar doğal taşlar, kerpiçler, tuğla ve beton briketler gibi malzemelerin kullanılarak duvarların birbirine bağlanmasıyla yapılmıştır. Son yıllarda yığma yapıların şehir merkezlerinde yapımı azalmıştır. Ancak, hala kırsal kesimlerde kullanılmaya devam edilmektedir. Yığma yapıların deprem dayanımları diğer yapılara göre daha düşüktür. Bu çalışmada Afyonkarahisar’da yapımı tamamlanmış yığma binalar STA4CAD programında modellenerek analizleri yapılmıştır. Analizler sonrasında, yapıların Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018’de (TBDY18) belirtilen yeni kriterlere göre uygunlukları ve performans hedeflerini yerine getirip getirmediği değerlendirilmiştir. Ayrıca duvar imalatında kullanılan tuğla ve harcın basınç dayanımlarındaki değişimin yapının kapasitesi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Harç basınç dayanımındaki artışın yığma binalardaki performans artışına etkisinin tuğla basınç dayanımındaki artışa göre daha etkili olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"2 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158646","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Endüstriyel işletmelerde enerji tasarrufu sağlamak ve düşük karbonlu üretim yöntemlerini kullanmak işletmelerin karbon ayak izini düşürdüğü için büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı gıda ve otomotiv sektörlerinde faaliyet göstermekte olan 2 fabrikada yapılabilecek enerji verimliliği uygulamalarını değerlendirmek ve bu uygulamalarla sağlanacak enerji tasarrufu (Nm3/yıl) ile önlenecek karbon emisyon miktarlarını (ton CO2/yıl) ortaya koymaktır. Her iki tesiste yapılabilecek ortak iyileştirmeler; sıcak hatlara izolasyon uygulaması, basınçlı hava kaçaklarının giderilmesi, basınçlı hava sistemi basıncının 1 bar düşürülmesi, kompresör emiş havasının düzenlenmesi, selenoid vana uygulaması ve flash buhar uygulamasıdır. Bunların yanı sıra gıda işletmesi özelinde 2 ve otomotivde 1 adet münferit enerji tasarruf çalışması önerisinde bulunulmuştur. Gıda sektöründe çevresel fayda (48 ton CO2) ve enerji tasarruf verimi (22 TEP/yıl) açısından en verimli uygulamanın flash buhar uygulaması olduğu görülürken, otomotiv işletmesinde ise çevresel fayda açısından basınçlı hava kaçaklarının giderilmesi (152 ton CO2) ve enerji tasarruf veriminde ise sıcak hatlara izolasyon uygulaması (60 TEP/yıl) en avantajlı uygulama olarak tespit edilmiştir. Tüm öneriler değerlendirildiğinde gıda işletmesinde 6 adet uygulama neticesinde CO2 emisyonunda yıllık toplam 121 ton kadar azalma sağlanabilirken, 5 adet iyileştirmenin önerildiği otomotiv işletmesinde bu değer 323 ton seviyesinde olacaktır.
{"title":"OTOMOTİV VE GIDA SEKTÖRLERİNDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE KARBON EMİSYONUNUN AZALTIMI İLE İLGİLİ BİR ÇALIŞMA","authors":"Duriye Deği̇rmen, Işıl Hasdemi̇r, Gizem Eker Sanli","doi":"10.17482/uumfd.1340246","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1340246","url":null,"abstract":"Endüstriyel işletmelerde enerji tasarrufu sağlamak ve düşük karbonlu üretim yöntemlerini kullanmak işletmelerin karbon ayak izini düşürdüğü için büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı gıda ve otomotiv sektörlerinde faaliyet göstermekte olan 2 fabrikada yapılabilecek enerji verimliliği uygulamalarını değerlendirmek ve bu uygulamalarla sağlanacak enerji tasarrufu (Nm3/yıl) ile önlenecek karbon emisyon miktarlarını (ton CO2/yıl) ortaya koymaktır. Her iki tesiste yapılabilecek ortak iyileştirmeler; sıcak hatlara izolasyon uygulaması, basınçlı hava kaçaklarının giderilmesi, basınçlı hava sistemi basıncının 1 bar düşürülmesi, kompresör emiş havasının düzenlenmesi, selenoid vana uygulaması ve flash buhar uygulamasıdır. Bunların yanı sıra gıda işletmesi özelinde 2 ve otomotivde 1 adet münferit enerji tasarruf çalışması önerisinde bulunulmuştur. Gıda sektöründe çevresel fayda (48 ton CO2) ve enerji tasarruf verimi (22 TEP/yıl) açısından en verimli uygulamanın flash buhar uygulaması olduğu görülürken, otomotiv işletmesinde ise çevresel fayda açısından basınçlı hava kaçaklarının giderilmesi (152 ton CO2) ve enerji tasarruf veriminde ise sıcak hatlara izolasyon uygulaması (60 TEP/yıl) en avantajlı uygulama olarak tespit edilmiştir. Tüm öneriler değerlendirildiğinde gıda işletmesinde 6 adet uygulama neticesinde CO2 emisyonunda yıllık toplam 121 ton kadar azalma sağlanabilirken, 5 adet iyileştirmenin önerildiği otomotiv işletmesinde bu değer 323 ton seviyesinde olacaktır.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"36 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159657","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yarn and spinning technology is a complex process that is a combination of raw materials, machinery, and automation technology where continuous improvements, researches and innovations run progressively. For the evolution of spinning technology, academic publications, postgraduate theses, and technological contributions of related shareholders must be considered as adherent supplements. Aim of this study is to examine the accomplished 236 postgraduate theses related to conventional and novel textile fibre types, staple spun/filament yarn technology and machinery, yarn types with structural and functional varieties, and modified spinning technologies in Turkish Universities. Moreover, it is aimed to reveal any trend in theses on yarn technology and the regional textile clusters in Türkiye. The methodology of the pursuit is a quantitative assessment where postgraduate level, thesis subject, year of thesis defence, and raw materials used in the theses are concerned. The findings showed that researchers focussed on conventional spinning systems and yarns in parallel with the spinning capacity and import potential of the country. Other extractions of the study are; classical ring system is mostly studied by the researchers, modern spinning technologies are included in many theses, reflections of global circumstances are distinguished in theses with keywords of manmade/recycled fibres, and blended yarns.
{"title":"İplik Teknolojileri ve Makinaları Konularında Türkiye'de Yazılmış Lisansüstü Tezlerin Nicel Olarak Değerlendirilmesi","authors":"Cansu Var, Sema Palamutcu","doi":"10.17482/uumfd.1349139","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1349139","url":null,"abstract":"Yarn and spinning technology is a complex process that is a combination of raw materials, machinery, and automation technology where continuous improvements, researches and innovations run progressively. For the evolution of spinning technology, academic publications, postgraduate theses, and technological contributions of related shareholders must be considered as adherent supplements. Aim of this study is to examine the accomplished 236 postgraduate theses related to conventional and novel textile fibre types, staple spun/filament yarn technology and machinery, yarn types with structural and functional varieties, and modified spinning technologies in Turkish Universities. Moreover, it is aimed to reveal any trend in theses on yarn technology and the regional textile clusters in Türkiye. The methodology of the pursuit is a quantitative assessment where postgraduate level, thesis subject, year of thesis defence, and raw materials used in the theses are concerned. The findings showed that researchers focussed on conventional spinning systems and yarns in parallel with the spinning capacity and import potential of the country. Other extractions of the study are; classical ring system is mostly studied by the researchers, modern spinning technologies are included in many theses, reflections of global circumstances are distinguished in theses with keywords of manmade/recycled fibres, and blended yarns.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"27 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138985597","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kumaş boyama sürecinde çok sayıda fiziksel ve kimyasal işlem uygulanmaktadır. Ürün özelliklerine göre belirlenmesi gereken malzeme reçetelerinin ve sıcaklık, devir hızı, pH gibi parametrelerin doğru ayarlanmaması hatalara sebep olmaktadır. Bu hataların bir kısmı yeniden işleme ile giderilebilse bile operasyonel maliyetleri arttırmaktadır. Bu çalışmada, Bursa’da tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin boyama süreçlerinde karşılaşılan hataları belirlemek, risklerini değerlendirmek ve önceliklendirmek amacıyla bulanık TOPSIS ile Hata Türü ve Etkileri Analizi (HTEA) uygulanmaktadır. Bulanık mantık, hataların dilsel değişkenler kullanılarak değerlendirilmesini; TOPSIS ise şiddet, olasılık ve saptanabilirlik kriterlerine farklı ağırlıklar verilmesini mümkün kılmaktadır. Çalışma sonucunda hataları azaltabilecek önleyici tedbirler değerlendirilmektedir.
{"title":"Failure Mode and Effects Analysis with Fuzzy TOPSIS in Fabric Dyeing Process","authors":"Emine EŞ YÜREK","doi":"10.17482/uumfd.1383914","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1383914","url":null,"abstract":"Kumaş boyama sürecinde çok sayıda fiziksel ve kimyasal işlem uygulanmaktadır. Ürün özelliklerine göre belirlenmesi gereken malzeme reçetelerinin ve sıcaklık, devir hızı, pH gibi parametrelerin doğru ayarlanmaması hatalara sebep olmaktadır. Bu hataların bir kısmı yeniden işleme ile giderilebilse bile operasyonel maliyetleri arttırmaktadır. Bu çalışmada, Bursa’da tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin boyama süreçlerinde karşılaşılan hataları belirlemek, risklerini değerlendirmek ve önceliklendirmek amacıyla bulanık TOPSIS ile Hata Türü ve Etkileri Analizi (HTEA) uygulanmaktadır. Bulanık mantık, hataların dilsel değişkenler kullanılarak değerlendirilmesini; TOPSIS ise şiddet, olasılık ve saptanabilirlik kriterlerine farklı ağırlıklar verilmesini mümkün kılmaktadır. Çalışma sonucunda hataları azaltabilecek önleyici tedbirler değerlendirilmektedir.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"64 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139228478","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Burak Evi̇rgen, Onur Tunaboyu, Barış Büyük, Gizem Tuğçe Çi̇l
Steel reinforced concrete facing members, which are used to fix geosynthetic reinforcements working against tensile forces inside soils and to resist active lateral earth pressures, have certain disadvantages, such as massiveness and corrosion. In addition, the aforementioned conventional panels are not economical since they frequently require maintenance and repair in terms of long-term stability. In this study, the utility of alternative composite panels is evaluated with the various arrangement and type of fiber reinforcements and a typical foam concrete. Panel tests and three-point bending tests are realized to determine the experimental behavior of steel, carbon fiber (CFRP) and glass fiber reinforced (GFRP) specimens, as well as unreinforced examples. Although CFRP wrapped specimens cannot reach expected levels, samples with GFRP present favorable performance as well as being cheaper. Specimens with mat GFRP enhance both strength and deformation capacities according to the results of axial and lateral deformations under diagonal loading condition. In addition, chopped GFRP applied foam concrete specimens have more strength in terms of bending test results, but CFRP reinforcements increase their displacement capacity.
{"title":"Donatılı Zeminler için Alternatif Hafif Kompozit Panel Elemanları","authors":"Burak Evi̇rgen, Onur Tunaboyu, Barış Büyük, Gizem Tuğçe Çi̇l","doi":"10.17482/uumfd.1286985","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1286985","url":null,"abstract":"Steel reinforced concrete facing members, which are used to fix geosynthetic reinforcements working against tensile forces inside soils and to resist active lateral earth pressures, have certain disadvantages, such as massiveness and corrosion. In addition, the aforementioned conventional panels are not economical since they frequently require maintenance and repair in terms of long-term stability. In this study, the utility of alternative composite panels is evaluated with the various arrangement and type of fiber reinforcements and a typical foam concrete. Panel tests and three-point bending tests are realized to determine the experimental behavior of steel, carbon fiber (CFRP) and glass fiber reinforced (GFRP) specimens, as well as unreinforced examples. Although CFRP wrapped specimens cannot reach expected levels, samples with GFRP present favorable performance as well as being cheaper. Specimens with mat GFRP enhance both strength and deformation capacities according to the results of axial and lateral deformations under diagonal loading condition. In addition, chopped GFRP applied foam concrete specimens have more strength in terms of bending test results, but CFRP reinforcements increase their displacement capacity.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"63 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139278599","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Besim Türker Özalp, Ayşenur HARMAN NAZLI, Al Masu Barlinti, Ceydanur Kil, Moustafa Siampan, Mehmet Akansel
Bu çalışmada, ekmek fırınları ve fırın ekipmanları üreten bir firmada depo raf atama problemi ele alınmıştır. Mevcut sistemin analizi sonucunda, malzeme ambarındaki işlemlerin yoğun yük kaldırma/indirme ve taşıma işlerinden dolayı ergonomik riskler içerdiği gözlenmiştir. Problemin çözümü için, öncelikle bileşen sınıflandırması amacıyla Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) ve çok kriterli ABC analizi yöntemleri kullanılmıştır. Daha sonra depodaki farklı kapasiteli raflara farklı tiplerdeki bileşenleri atayan bir iki amaçlı karışık tamsayılı doğrusal programlama modeli geliştirilmiştir. Öncelikli amaç işçilik maliyetini, ikincil amaç ise çalışanın üzerindeki ergonomik yükü azaltacak şekilde metabolik hızını enküçüklemektedir. Çalışanın sorumlu olduğu temel malzeme talebi karşılama çevrimi dört iş öğesine bölünmüş ve bunların enerji maliyeti literatürdeki mevcut denklemler kullanılarak tanımlanmıştır. Bu denklemler, maliyet enküçüklemesi amacına ek olarak matematiksel modele eklenmiştir. Önerilen modelin çözümlenmesi sonucunda çalışanın metabolik hızı ve dolayısıyla üzerindeki ergonomik riski azaltılabilirken, aynı anda çalışan verimliliğinin de artırılabileceği gösterilmiştir. Ayrıca, geliştirilen matematiksel modeli kullanarak parametre ara yüzleri ile raflara atanacak bileşenlerin belirlenebileceği ve bir depo tasarımının yapılabileceği bir yazılım geliştirilmiş ve çalışma kapsamında sunulmuştur.
{"title":"ERGONOMİK RİSKLER İÇEREN DEPO RAF ATAMA PROBLEMİ İÇİN KARIŞIK TAMSAYILI DOĞRUSAL PROGRAMLAMA MODELİ: BİR UYGULAMA","authors":"Besim Türker Özalp, Ayşenur HARMAN NAZLI, Al Masu Barlinti, Ceydanur Kil, Moustafa Siampan, Mehmet Akansel","doi":"10.17482/uumfd.1341596","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1341596","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, ekmek fırınları ve fırın ekipmanları üreten bir firmada depo raf atama problemi ele alınmıştır. Mevcut sistemin analizi sonucunda, malzeme ambarındaki işlemlerin yoğun yük kaldırma/indirme ve taşıma işlerinden dolayı ergonomik riskler içerdiği gözlenmiştir. Problemin çözümü için, öncelikle bileşen sınıflandırması amacıyla Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) ve çok kriterli ABC analizi yöntemleri kullanılmıştır. Daha sonra depodaki farklı kapasiteli raflara farklı tiplerdeki bileşenleri atayan bir iki amaçlı karışık tamsayılı doğrusal programlama modeli geliştirilmiştir. Öncelikli amaç işçilik maliyetini, ikincil amaç ise çalışanın üzerindeki ergonomik yükü azaltacak şekilde metabolik hızını enküçüklemektedir. Çalışanın sorumlu olduğu temel malzeme talebi karşılama çevrimi dört iş öğesine bölünmüş ve bunların enerji maliyeti literatürdeki mevcut denklemler kullanılarak tanımlanmıştır. Bu denklemler, maliyet enküçüklemesi amacına ek olarak matematiksel modele eklenmiştir. Önerilen modelin çözümlenmesi sonucunda çalışanın metabolik hızı ve dolayısıyla üzerindeki ergonomik riski azaltılabilirken, aynı anda çalışan verimliliğinin de artırılabileceği gösterilmiştir. Ayrıca, geliştirilen matematiksel modeli kullanarak parametre ara yüzleri ile raflara atanacak bileşenlerin belirlenebileceği ve bir depo tasarımının yapılabileceği bir yazılım geliştirilmiş ve çalışma kapsamında sunulmuştur.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"46 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139302106","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İbrahim Yildirim, Ramazan Meral, Caner Güven, Cansu MENŞUR ÇETİN, M. Demi̇r, Fikret Kamil Çorbaci
Bu çalışma kapsamında, havacılık sektöründe kullanılan aviyonik bir ürün için, titreşim fikstürü tasarlanarak doğrulanmıştır. Sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak modal analizler gerçekleştirilmiştir. Modal analizlerle tasarımı doğrulanan model, üretildikten sonra titreşim testlerine tabi tutulmuştur. Titreşim testleri esnasında ivmeölçerler yardımıyla veri toplanarak analiz sonuçları ile karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Korelasyonu sağlanan analiz ve test sonuçları ile titreşim fikstür tasarımının uygunluğu değerlendirilmiştir.
{"title":"AVİYONİK ÜRÜN DOĞRULAMASINDA TİTREŞİM FİKSTÜRÜ TASARIMI","authors":"İbrahim Yildirim, Ramazan Meral, Caner Güven, Cansu MENŞUR ÇETİN, M. Demi̇r, Fikret Kamil Çorbaci","doi":"10.17482/uumfd.1245479","DOIUrl":"https://doi.org/10.17482/uumfd.1245479","url":null,"abstract":"Bu çalışma kapsamında, havacılık sektöründe kullanılan aviyonik bir ürün için, titreşim fikstürü tasarlanarak doğrulanmıştır. Sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak modal analizler gerçekleştirilmiştir. Modal analizlerle tasarımı doğrulanan model, üretildikten sonra titreşim testlerine tabi tutulmuştur. Titreşim testleri esnasında ivmeölçerler yardımıyla veri toplanarak analiz sonuçları ile karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Korelasyonu sağlanan analiz ve test sonuçları ile titreşim fikstür tasarımının uygunluğu değerlendirilmiştir.","PeriodicalId":23451,"journal":{"name":"Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering","volume":"5 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139315054","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}