Sera gazi emisyonu dunyamizin kendini yenileme kapasitesinin onune gecerek, ozon tabakasinin delinmesi, kuresel isinma ve besin kaynaklarinin azalmasi gibi sonuclara sebep olmaktadir. Ayrica sera gazlari, ekolojik ayak izini olusturan en buyuk etmendir. Dunyanin daha yasanilabilir ve kendi kendine yetebilir olmasi icin biyokutle alanlari ile ekolojik ayak izi dengede olmalidir. Bu dengeyi saglamak icin ise sera gazi emisyonunun ileriye yonelik durumu belirlenmelidir. Bu calismada, makine ogrenimi algoritmalari kullanilarak Turkiye icin ileriye yonelik sera gazi emisyonu tahminlemesi gerceklestirilmis olup, veri setini Turkiye’ye ait 1967-2017 yillari arasindaki sera gazi emisyonu olusturmaktadir. Yontemlerin basarisini sinamak icin oncelikle veri seti zaman serisi olarak ele alinmis daha sonra ise istatistiksel olarak da sonuclari degerlendirmek icin 10-kat capraz dogrulama uygulanmistir. En iyi algoritma olarak Uzun Kisa-Vadeli Hafiza tespit edilmis olup zaman serisi olarak degerlendirilen test setinde bu algoritmanin ortalama karesel hatalarin karekoku, ortalama mutlak yuzde hata ve belirleme katsayisi degerleri sirasi ile 0.25, 1.11, 1.0 bulunmustur. Bu basarili sonuclar ile olusturulan model 2018-2031 yilina kadar olan sera gazi emisyonunu tahmin etmek icin kullanilmistir. Tahmin edilen emisyon degerleri gunumuze gore yuksek seviyede olup bu degerler goz onune alinarak gerekli tedbir ve biyokutleyi artirici faaliyetlerin gerceklestirilmesi gerekmektedir.
{"title":"Makine Öğrenimi Yöntemleri ile Türkiye için Sera Gazı Emisyonu Tahmini","authors":"Melike Siseci Çesmeli, Ihsan Pence","doi":"10.21541/apjes.658922","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.658922","url":null,"abstract":"Sera gazi emisyonu dunyamizin kendini yenileme kapasitesinin onune gecerek, ozon tabakasinin delinmesi, kuresel isinma ve besin kaynaklarinin azalmasi gibi sonuclara sebep olmaktadir. Ayrica sera gazlari, ekolojik ayak izini olusturan en buyuk etmendir. Dunyanin daha yasanilabilir ve kendi kendine yetebilir olmasi icin biyokutle alanlari ile ekolojik ayak izi dengede olmalidir. Bu dengeyi saglamak icin ise sera gazi emisyonunun ileriye yonelik durumu belirlenmelidir. Bu calismada, makine ogrenimi algoritmalari kullanilarak Turkiye icin ileriye yonelik sera gazi emisyonu tahminlemesi gerceklestirilmis olup, veri setini Turkiye’ye ait 1967-2017 yillari arasindaki sera gazi emisyonu olusturmaktadir. Yontemlerin basarisini sinamak icin oncelikle veri seti zaman serisi olarak ele alinmis daha sonra ise istatistiksel olarak da sonuclari degerlendirmek icin 10-kat capraz dogrulama uygulanmistir. En iyi algoritma olarak Uzun Kisa-Vadeli Hafiza tespit edilmis olup zaman serisi olarak degerlendirilen test setinde bu algoritmanin ortalama karesel hatalarin karekoku, ortalama mutlak yuzde hata ve belirleme katsayisi degerleri sirasi ile 0.25, 1.11, 1.0 bulunmustur. Bu basarili sonuclar ile olusturulan model 2018-2031 yilina kadar olan sera gazi emisyonunu tahmin etmek icin kullanilmistir. Tahmin edilen emisyon degerleri gunumuze gore yuksek seviyede olup bu degerler goz onune alinarak gerekli tedbir ve biyokutleyi artirici faaliyetlerin gerceklestirilmesi gerekmektedir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131186406","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Cok yuksek takim asinmasi, yuksek kesme kuvvetleri, yuksek sicaklik ve islenmis parcalarin dusuk yuzey kalitesi nedeniyle, Titanyum Ti-5553 alasimlari islenmesi zor malzemelerden biri olarak kabul edilmistir. Malzemenin isleme performansini artirmak ve bu arada uretim maliyetini dusurmek icin proses parametrelerinin optimize edilmesi en onemli arastirmalarin basinda gelir. Bu calisma, bu yeni nesil Titanyum Ti-5553 alasimi icin surdurulebilir bir isleme sureci onermektedir. Takim asinmasini, enerji tuketimini ve yuzey puruzlulugunu azaltmak ve bu sirada talas kaldirma oranini artirmak icin kesme derinligi, kesme hizi ve ilerleme hizi gibi proses parametreleri optimize edilirken kesme hizi, ilerleme orani ve kesme derinligi dikkate alinmistir. Proses parametrelerinin optimize edilmesi icin genetik algoritma kullanilmistir. Genetik algoritma kullanarak yapilan optimizasyon sonucu elde edilen degerler, bu alasimin isleme performansini buyuk olcude iyilestirmek ve isleme surecinin enerji tuketimini, uretim maliyetini dusurmekle birlikte yeni nesil titanyum alasiminin talasli imalat surecindeki talas kaldirma oranini artirarak daha surdurulebilir hale getirmek icin cok etkili bir yaklasim oldugunu gostermistir.
{"title":"Optimization of Cutting Parameters for Sustainable Machining of Titanium Ti-5553 Alloy using Genetic Algorithm","authors":"A. O. Kabil, Y. Kaynak","doi":"10.21541/apjes.629374","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.629374","url":null,"abstract":"Cok yuksek takim asinmasi, yuksek kesme kuvvetleri, yuksek sicaklik ve islenmis parcalarin dusuk yuzey kalitesi nedeniyle, Titanyum Ti-5553 alasimlari islenmesi zor malzemelerden biri olarak kabul edilmistir. Malzemenin isleme performansini artirmak ve bu arada uretim maliyetini dusurmek icin proses parametrelerinin optimize edilmesi en onemli arastirmalarin basinda gelir. Bu calisma, bu yeni nesil Titanyum Ti-5553 alasimi icin surdurulebilir bir isleme sureci onermektedir. Takim asinmasini, enerji tuketimini ve yuzey puruzlulugunu azaltmak ve bu sirada talas kaldirma oranini artirmak icin kesme derinligi, kesme hizi ve ilerleme hizi gibi proses parametreleri optimize edilirken kesme hizi, ilerleme orani ve kesme derinligi dikkate alinmistir. Proses parametrelerinin optimize edilmesi icin genetik algoritma kullanilmistir. Genetik algoritma kullanarak yapilan optimizasyon sonucu elde edilen degerler, bu alasimin isleme performansini buyuk olcude iyilestirmek ve isleme surecinin enerji tuketimini, uretim maliyetini dusurmekle birlikte yeni nesil titanyum alasiminin talasli imalat surecindeki talas kaldirma oranini artirarak daha surdurulebilir hale getirmek icin cok etkili bir yaklasim oldugunu gostermistir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"40 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127373042","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kuresel isinmanin zararli etkileri artarak devam etmektedir. Insaat sektorunun en onemli yapi malzemelerinden biri olan cimentonun, yuksek enerji tuketen uretim sureci bakimindan cevreye olumsuz etkileri oldugu bilinmektedir. Bu zararli etkilerin azaltilmasi, cimento uretimi ile dogrudan iliskilidir. Bu nedenle son yillarda cimento kullanilmadan uretilebilen cevreci yapi malzemelerine olan ilgi artmistir. Bu calismada, Yuksek Firin Curufu (YFC) ile agirlikca %5, %10 ve %15 oranlarinda zeolit ikame edilerek geopolimer beton karisimlari uretilmistir. Farkli kur sartlarinin zeolit iceren geopolimer beton numuneler uzerindeki etkisinin degerlendirilmesi amaciyla uretilen geopolimer beton numuneler 3 farkli kur ortaminda (25 oC hava kuru, 25 oC su kuru ve 60 oC su kuru) dayanim kazanmistir. Kur sonrasi sertlesmis geopolimer beton numuneler uzerinde 3, 7 ve 28 gun sonunda basinc dayanimi testleri gerceklestirilmistir. Ayrica, 28 gunluk kur suresini takiben yogunluk ve asinma deneyleri gerceklestirilmistir. Sonuc olarak %5, %10 ve %15 zeolit iceren ve farkli kur sartlarinin etkisinin incelendigi geopolimer betonlarin dayanim ve asinma ozelliklerinin zamana bagli degisimi karsilastirmali olarak degerlendirilmistir. Genel olarak kur sartlarinin degisiminin geopolimer betonlarin basinc dayanimi ve asinma direnclerini etkiledigi gorulmustur. En yuksek dayanim degerine (88 MPa) sicak su kuru (60 °C) uygulanan numuneler ulasmistir. Geopolimer beton icerisinde, zeolit kullanim miktarinin artmasinin asinma direncine pozitif katki sagladigini gorulmustur. Sicak su kurunun (60 °C) asinma kayiplarini azaltici etkisi oldugu gozlemlenmistir
{"title":"Zeolit İkameli Geopolimer Betonlarda Kür Şartlarının Etkileri","authors":"Ümit Yurt, Mehmet Emi̇roğlu","doi":"10.21541/apjes.688186","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.688186","url":null,"abstract":"Kuresel isinmanin zararli etkileri artarak devam etmektedir. Insaat sektorunun en onemli yapi malzemelerinden biri olan cimentonun, yuksek enerji tuketen uretim sureci bakimindan cevreye olumsuz etkileri oldugu bilinmektedir. Bu zararli etkilerin azaltilmasi, cimento uretimi ile dogrudan iliskilidir. Bu nedenle son yillarda cimento kullanilmadan uretilebilen cevreci yapi malzemelerine olan ilgi artmistir. Bu calismada, Yuksek Firin Curufu (YFC) ile agirlikca %5, %10 ve %15 oranlarinda zeolit ikame edilerek geopolimer beton karisimlari uretilmistir. Farkli kur sartlarinin zeolit iceren geopolimer beton numuneler uzerindeki etkisinin degerlendirilmesi amaciyla uretilen geopolimer beton numuneler 3 farkli kur ortaminda (25 oC hava kuru, 25 oC su kuru ve 60 oC su kuru) dayanim kazanmistir. Kur sonrasi sertlesmis geopolimer beton numuneler uzerinde 3, 7 ve 28 gun sonunda basinc dayanimi testleri gerceklestirilmistir. Ayrica, 28 gunluk kur suresini takiben yogunluk ve asinma deneyleri gerceklestirilmistir. Sonuc olarak %5, %10 ve %15 zeolit iceren ve farkli kur sartlarinin etkisinin incelendigi geopolimer betonlarin dayanim ve asinma ozelliklerinin zamana bagli degisimi karsilastirmali olarak degerlendirilmistir. Genel olarak kur sartlarinin degisiminin geopolimer betonlarin basinc dayanimi ve asinma direnclerini etkiledigi gorulmustur. En yuksek dayanim degerine (88 MPa) sicak su kuru (60 °C) uygulanan numuneler ulasmistir. Geopolimer beton icerisinde, zeolit kullanim miktarinin artmasinin asinma direncine pozitif katki sagladigini gorulmustur. Sicak su kurunun (60 °C) asinma kayiplarini azaltici etkisi oldugu gozlemlenmistir","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"41 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116427384","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismada, sivilasma potansiyeli yuksek zayif zeminlerde anakayadan zemin yuzeyine dogru hareket eden deprem dalgasina etki eden zemin buyutme faktoru arastirilmistir. Bolgesel jeoloji ve temel zemini sartlari, yer hareketinin ozelliklerini onemli olcude degistirebilir. Bu nedenle, ozellikle yumusak zeminler icin, bir deprem sirasinda zemin buyutmesinin belirlenmesi, arastirmacilar icin cok onemli bir konudur. Arastirmada Adapazari ilcesi, Tigcilar mahallesindeki mevcut bir yapinin zemin profili kullanilmistir. Deprem sirasinda zeminin derinliklerinden zemin yuzeyine dogru hareket eden deprem dalgasinin buyuklugu degismektedir. Bu degisim zemin tabakalarinin ozelliklerine bagli olarak gerceklesmektedir. Ana kayadan gelen deprem dalgasi zemin tabakalarindan gecerek zemin yuzeyinde buyumektedir. FLAC 2D programi yardimi ile kurulan modellerde yapilan analizler sonucu olusacak dusey ve yatay ivme degisimleri incelenmistir. Yapilan calismanin sonucunda zemin ozelliklerinin yer hareketini artirdigi gorulmektedir. Zemin buyutme etkisi nedeniyle onerilen tasarim spektrumlarini asilabilecegi gorulmektedir. Adapazari bolgesi gibi yumusak zeminlere sahip ortamlarda yerel zemin kosullarinin dikkate alinmasi gerekmektedir.
{"title":"Sıvılaşma Potansiyeli Yüksek Adapazarı Bölgesi İçin Zemin Büyütme Faktörünün Araştırılması","authors":"Mustafa Ildır, İsa Vural, Süheyl Kılıç","doi":"10.21541/apjes.581950","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.581950","url":null,"abstract":"Bu calismada, sivilasma potansiyeli yuksek zayif zeminlerde anakayadan zemin yuzeyine dogru hareket eden deprem dalgasina etki eden zemin buyutme faktoru arastirilmistir. Bolgesel jeoloji ve temel zemini sartlari, yer hareketinin ozelliklerini onemli olcude degistirebilir. Bu nedenle, ozellikle yumusak zeminler icin, bir deprem sirasinda zemin buyutmesinin belirlenmesi, arastirmacilar icin cok onemli bir konudur. Arastirmada Adapazari ilcesi, Tigcilar mahallesindeki mevcut bir yapinin zemin profili kullanilmistir. Deprem sirasinda zeminin derinliklerinden zemin yuzeyine dogru hareket eden deprem dalgasinin buyuklugu degismektedir. Bu degisim zemin tabakalarinin ozelliklerine bagli olarak gerceklesmektedir. Ana kayadan gelen deprem dalgasi zemin tabakalarindan gecerek zemin yuzeyinde buyumektedir. FLAC 2D programi yardimi ile kurulan modellerde yapilan analizler sonucu olusacak dusey ve yatay ivme degisimleri incelenmistir. Yapilan calismanin sonucunda zemin ozelliklerinin yer hareketini artirdigi gorulmektedir. Zemin buyutme etkisi nedeniyle onerilen tasarim spektrumlarini asilabilecegi gorulmektedir. Adapazari bolgesi gibi yumusak zeminlere sahip ortamlarda yerel zemin kosullarinin dikkate alinmasi gerekmektedir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128442225","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yusuf Hamida El Naser, Gökhan Atali, Durmuş Karayel, Sinan Serdar Ozkan
Imalat sektorunde gerek talasli imalat, gerekse dokum ve plastik sekil verme islemlerinde uretim sonrasi capagin temizlenmesi onemli bir problemdir. Bu calismanin ana konusu capak temizleyici bir robot kolun tasarlanmasidir. Calismada bu islem robot kolun uc kismina capak temizleyici entegre edilerek gerceklestirilmektedir. Bu calismaya ozel robot kol tasariminda, capak temizleyicinin izleyecegi yorungenin ve temizlemeye uygun kuvvetin kontrol edilebilmesi iki kritik durumdur. Temizlenmesi gereken parcalar cogu zaman duzgun geometride olmayacagindan capagin dagilimi ve dolayisiyla robotun hareket yorungesi de duzgun olmayacaktir. Bu nedenle bu yorungeyi izleyebilecek robot kolun da yeterli serbestlik derecesine sahip olmasi gerekmektedir. Diger taraftan capak temizleyiciyle is parcasi arasinda olusan kesme kuvveti ve normal kuvvetin buyuklugu de cok onemlidir. Zira bu kuvvetin robot kolun yapisal rijitligini etkilemeyecek ve parcaya zarar vermeyecek kadar kucuk, diger taraftan capagi temizlemeye yetecek kadar da buyuk olmasi gerekmektedir. Capak temizleme amacli olarak tasarlanan bu robot kol bir prototip olmakla birlikte, parametreler degistirildiginde endustriyel amaclar icinde kullanilabilecek niteliktedir.
{"title":"Talaşlı İmalatta Çapakların Giderilmesi için Endüstriyel Robot Kol Prototiplemesi","authors":"Yusuf Hamida El Naser, Gökhan Atali, Durmuş Karayel, Sinan Serdar Ozkan","doi":"10.21541/apjes.601867","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.601867","url":null,"abstract":"Imalat sektorunde gerek talasli imalat, gerekse dokum ve plastik sekil verme islemlerinde uretim sonrasi capagin temizlenmesi onemli bir problemdir. Bu calismanin ana konusu capak temizleyici bir robot kolun tasarlanmasidir. Calismada bu islem robot kolun uc kismina capak temizleyici entegre edilerek gerceklestirilmektedir. Bu calismaya ozel robot kol tasariminda, capak temizleyicinin izleyecegi yorungenin ve temizlemeye uygun kuvvetin kontrol edilebilmesi iki kritik durumdur. Temizlenmesi gereken parcalar cogu zaman duzgun geometride olmayacagindan capagin dagilimi ve dolayisiyla robotun hareket yorungesi de duzgun olmayacaktir. Bu nedenle bu yorungeyi izleyebilecek robot kolun da yeterli serbestlik derecesine sahip olmasi gerekmektedir. Diger taraftan capak temizleyiciyle is parcasi arasinda olusan kesme kuvveti ve normal kuvvetin buyuklugu de cok onemlidir. Zira bu kuvvetin robot kolun yapisal rijitligini etkilemeyecek ve parcaya zarar vermeyecek kadar kucuk, diger taraftan capagi temizlemeye yetecek kadar da buyuk olmasi gerekmektedir. Capak temizleme amacli olarak tasarlanan bu robot kol bir prototip olmakla birlikte, parametreler degistirildiginde endustriyel amaclar icinde kullanilabilecek niteliktedir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"342 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122994162","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismada, Kablosuz Algilayici Aglarda (KAA) cikis deligi, kara delik, secici yonlendirme ve sahte dugum saldirilarina karsi Toplama Agaci Protokolu’nun (CTP) dayanikliligi gercek zamanli test ortaminda analiz edilmistir. Elde edilen sonuclar, bu saldirilarin sistemde veri kayiplarina, agda gereksiz trafik yaratilmasina ve alternatif rotalarin yok edilmesine neden oldugu; CTP’nin bu saldirilara karsi herhangi bir onlem almadigini gostermektedir. CTP’nin yonlendirme saldirilarina karsi dayaniksiz olmasi, bu mimari icin gercek zamanli savunma sistemi tasarimini onemli kilmaktadir. Bu nedenle bu calismada kara delik ve secici yonlendirme saldirilari icin komsu izleme tabanli bir saldiri tespit sistemi tasarlanmis ve sistem gercek zamanli olarak test edilmistir. Bu calismanin, CTP uzerinde saldirilarin gercek zamanli davranis modellerini sekillendirmesi acisindan gelecekte tasarlanacak olan tespit ve yanit sistemleri icin temel olusturacagi dusunulmektedir.
{"title":"Gerçek-Zamanlı Kablosuz Algılayıcı Ağlarda Toplama Ağacı Protokolünün Yönlendirme Saldırılarına Karşı Dayanıklılığının Analizi ve Saldırı Tespit Sistemi Tasarımı","authors":"Çağlar Oflazoglu, İpek Abasıkeleş Turgut","doi":"10.21541/apjes.617854","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.617854","url":null,"abstract":"Bu calismada, Kablosuz Algilayici Aglarda (KAA) cikis deligi, kara delik, secici yonlendirme ve sahte dugum saldirilarina karsi Toplama Agaci Protokolu’nun (CTP) dayanikliligi gercek zamanli test ortaminda analiz edilmistir. Elde edilen sonuclar, bu saldirilarin sistemde veri kayiplarina, agda gereksiz trafik yaratilmasina ve alternatif rotalarin yok edilmesine neden oldugu; CTP’nin bu saldirilara karsi herhangi bir onlem almadigini gostermektedir. CTP’nin yonlendirme saldirilarina karsi dayaniksiz olmasi, bu mimari icin gercek zamanli savunma sistemi tasarimini onemli kilmaktadir. Bu nedenle bu calismada kara delik ve secici yonlendirme saldirilari icin komsu izleme tabanli bir saldiri tespit sistemi tasarlanmis ve sistem gercek zamanli olarak test edilmistir. Bu calismanin, CTP uzerinde saldirilarin gercek zamanli davranis modellerini sekillendirmesi acisindan gelecekte tasarlanacak olan tespit ve yanit sistemleri icin temel olusturacagi dusunulmektedir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"38 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128626407","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismada, 6082-T6 aluminyum alasiminin yuzey puruzlulugu, dis basi ilerleme (0,03 mm/dis, 0,05 mm/dis, 0,07 mm/dis, 0,09 mm/dis), devir sayisi (1000 dev/dak, 1500 dev/dak, 2000 dev/dak, 2500 dev/dak) ve sogutma tipi (hava, sivi) parametrelerine bagli olarak optimum kosullar belirlenmistir. Taguchi yontemi ile tasarlanan deneyler L16 ortogonal dizisine gore planlandi ve deneysel sonuclarin degerlendirilmesinde sinyal/gurultu (S/N) oranlari kullanildi. S/N oranlarinin yardimiyla, yuzey puruzlulugu degerini en kucuk degere dusurmek icin parametrelerin uygun seviyeleri belirlenmistir. Yuzey puruzlulugu icin optimize edilmis isleme kosullarinda dis basi ilerleme icin 0,03 mm/dis, devir sayisi icin 2500 ve sogutma tipi olarak sivi ile sogutma gozlendi. Arastirmada ayrica varyans ve regresyon analizi yapilmistir. Analiz sonuclarina gore dis basi ilerlemenin yuzey puruzlulugu uzerinde en etkili parametre oldugu elde edildi. Son adim olarak, optimizasyonun basarisini kontrol etmek icin dogrulama testleri yapildi.
{"title":"6082-T6 Alüminyum Alaşımlı Malzemenin Frezelenmesinde Sıvı ve Hava Soğutmalı İşleme Koşullarının Yüzey Pürüzlülüğüne Etkisi","authors":"Neslihan Özsoy, Murat Özsoy","doi":"10.21541/apjes.594277","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.594277","url":null,"abstract":"Bu calismada, 6082-T6 aluminyum alasiminin yuzey puruzlulugu, dis basi ilerleme (0,03 mm/dis, 0,05 mm/dis, 0,07 mm/dis, 0,09 mm/dis), devir sayisi (1000 dev/dak, 1500 dev/dak, 2000 dev/dak, 2500 dev/dak) ve sogutma tipi (hava, sivi) parametrelerine bagli olarak optimum kosullar belirlenmistir. Taguchi yontemi ile tasarlanan deneyler L16 ortogonal dizisine gore planlandi ve deneysel sonuclarin degerlendirilmesinde sinyal/gurultu (S/N) oranlari kullanildi. S/N oranlarinin yardimiyla, yuzey puruzlulugu degerini en kucuk degere dusurmek icin parametrelerin uygun seviyeleri belirlenmistir. Yuzey puruzlulugu icin optimize edilmis isleme kosullarinda dis basi ilerleme icin 0,03 mm/dis, devir sayisi icin 2500 ve sogutma tipi olarak sivi ile sogutma gozlendi. Arastirmada ayrica varyans ve regresyon analizi yapilmistir. Analiz sonuclarina gore dis basi ilerlemenin yuzey puruzlulugu uzerinde en etkili parametre oldugu elde edildi. Son adim olarak, optimizasyonun basarisini kontrol etmek icin dogrulama testleri yapildi.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121374545","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tarimsal sulamadan donen sularin yonetimi, onemli bir su yonetimi konusudur. Ulkemizde kullanilan su kaynaklarinin buyuk bir bolumunun tarimsal sulamada kullanilmasi ve sulama sistemlerinin halen en verimsiz olan, yuzey sulama sistemlerinden olusmasi goz onune alindiginda, bu alandaki su yonetimi ihtiyacinin varligi on plana cikmaktadir. Sulamada kullanilacak suyun kalitesi, bitki verimi acisindan onemli bir unsurdur. Sulama sularinin kalitesi degerlendirildiginde en one cikan parametre tuzluluk olup, tuzlulugu 3 dS/m uzerinde olan sular yuksek kullanim kisitlamasi gerektiren sular olarak degerlendirilmektedir. Bu calisma kapsaminda, ulkemizde halihazirda isletmede olan en buyuk sulama alani olan Harran ovasinda, sulamadan donen sularin tuzluluk parametreleri olan, Iletkenlik, SAR ve Klorur parametreleri, bir sulama donemi boyunca takip edilmis ve aylik degisimler haritalarla gosterilmistir. Tuzluluk sonuclari degerlendirildiginde, donen sularin tarimsal sulama icin ovanin genelinde, ozellikle ust kisimlarinda dogrudan kullanima uygun oldugu belirlenmistir. Ovanin orta ve alt kisimlarinda, dogrudan kullanimi sorun olan kisimlarda, temiz sulama kanallarina karistirilarak, seyreltilerek kullanima uygun olacagi veya tuzluluga toleransli bitki yetistirilmesinde kullanilabilecegi gorulmektedir. Bundan da onemlisi, Harran ovasinda sulamadan donen sularin yonetimi icin bir yonetim piramidi gelistirilerek, yapisal olmayan ve yapisal cozumlere ait bir hiyerarsik sira onerilmistir.
{"title":"Tarımsal Sulamadan Dönen Suların Yeniden Kullanımı","authors":"Yakup Karaaslan","doi":"10.21541/apjes.615091","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.615091","url":null,"abstract":"Tarimsal sulamadan donen sularin yonetimi, onemli bir su yonetimi konusudur. Ulkemizde kullanilan su kaynaklarinin buyuk bir bolumunun tarimsal sulamada kullanilmasi ve sulama sistemlerinin halen en verimsiz olan, yuzey sulama sistemlerinden olusmasi goz onune alindiginda, bu alandaki su yonetimi ihtiyacinin varligi on plana cikmaktadir. Sulamada kullanilacak suyun kalitesi, bitki verimi acisindan onemli bir unsurdur. Sulama sularinin kalitesi degerlendirildiginde en one cikan parametre tuzluluk olup, tuzlulugu 3 dS/m uzerinde olan sular yuksek kullanim kisitlamasi gerektiren sular olarak degerlendirilmektedir. Bu calisma kapsaminda, ulkemizde halihazirda isletmede olan en buyuk sulama alani olan Harran ovasinda, sulamadan donen sularin tuzluluk parametreleri olan, Iletkenlik, SAR ve Klorur parametreleri, bir sulama donemi boyunca takip edilmis ve aylik degisimler haritalarla gosterilmistir. Tuzluluk sonuclari degerlendirildiginde, donen sularin tarimsal sulama icin ovanin genelinde, ozellikle ust kisimlarinda dogrudan kullanima uygun oldugu belirlenmistir. Ovanin orta ve alt kisimlarinda, dogrudan kullanimi sorun olan kisimlarda, temiz sulama kanallarina karistirilarak, seyreltilerek kullanima uygun olacagi veya tuzluluga toleransli bitki yetistirilmesinde kullanilabilecegi gorulmektedir. Bundan da onemlisi, Harran ovasinda sulamadan donen sularin yonetimi icin bir yonetim piramidi gelistirilerek, yapisal olmayan ve yapisal cozumlere ait bir hiyerarsik sira onerilmistir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"65 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131621871","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
In this study, physical and mechanical properties of travertine wastes in Alasehir (Manisa) region were determined and their usability as sub-base and base material was investigated. Within the scope of the research, experiments related to the sub-base and base material properties in the Technical Specifications of Highways (TSH) 2013 were applied to the travertine wastes. These experiments; sieve analysis, weather resistance test with MgSO4, Los Angeles abrasion test, flatness index test, water absorption test in coarse and fine aggregate, liquid limit and plastic limit test, organic material test with NaOH, methylene blue test, clay pellet and dispersible grain ratio test, proctor and CBR experiments. In addition, the unit kilometer transportation cost of travertine waste material was calculated and the effective usable distance was calculated in terms of cost compared to crushed stone material. After all; it is seen that travertine wastes can be used as subbase and base material by meeting TSH 2013 standards. In addition, it is considered that unless a price is paid for the wastes, it is cost effective up to a certain distance and that the use of wastes in the road superstructure will reduce the harmful effects of the quarries to the environment to some extent and thus contribute to the national economy and natural balance.
{"title":"Alaşehir (Manisa) Bölgesi Traverten Atıklarının Yol Alttemel ve Temel Tabakalarında Kullanılabilirliğinin Araştırılması","authors":"Murat Süer, Ferit Yakar","doi":"10.21541/apjes.626403","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.626403","url":null,"abstract":"In this study, physical and mechanical properties of travertine wastes in Alasehir (Manisa) region were determined and their usability as sub-base and base material was investigated. Within the scope of the research, experiments related to the sub-base and base material properties in the Technical Specifications of Highways (TSH) 2013 were applied to the travertine wastes. These experiments; sieve analysis, weather resistance test with MgSO4, Los Angeles abrasion test, flatness index test, water absorption test in coarse and fine aggregate, liquid limit and plastic limit test, organic material test with NaOH, methylene blue test, clay pellet and dispersible grain ratio test, proctor and CBR experiments. In addition, the unit kilometer transportation cost of travertine waste material was calculated and the effective usable distance was calculated in terms of cost compared to crushed stone material. After all; it is seen that travertine wastes can be used as subbase and base material by meeting TSH 2013 standards. In addition, it is considered that unless a price is paid for the wastes, it is cost effective up to a certain distance and that the use of wastes in the road superstructure will reduce the harmful effects of the quarries to the environment to some extent and thus contribute to the national economy and natural balance.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"70 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132189058","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Flotation is the separation of the particles of the ore according to their relative capacity for floating on a given liquid to conserve the desired phases. In this study, different size of minerals were used to achieve better flotation performance. It is devoted to investigate the influence of particle size on the separation efficiency and to clarify the availability of the separation mechanism. Prior to this beneficiation process, surface treatments were applied for obtaining agitated mineral surfaces. Flotation process provided the separation phenomena between the quartz mineral and associated impurities. X-ray diffraction (XRD), Scanning Electron Microscopy (SEM) and Energy Dispersive Spectroscopy (EDS) were used to perform the phase analysis, surface morphology and elemental analysis of the quartz ore. It was concluded that the higher amount of flotation product was achieved with finer mineral. It was explained with the increasing surface area of the mineral particles.
{"title":"The influence of particle size on efficiency of quartz flotation","authors":"H. Y. Atay, M. Çırak","doi":"10.21541/apjes.540955","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.540955","url":null,"abstract":"Flotation is the separation of the particles of the ore according to their relative capacity for floating on a given liquid to conserve the desired phases. In this study, different size of minerals were used to achieve better flotation performance. It is devoted to investigate the influence of particle size on the separation efficiency and to clarify the availability of the separation mechanism. Prior to this beneficiation process, surface treatments were applied for obtaining agitated mineral surfaces. Flotation process provided the separation phenomena between the quartz mineral and associated impurities. X-ray diffraction (XRD), Scanning Electron Microscopy (SEM) and Energy Dispersive Spectroscopy (EDS) were used to perform the phase analysis, surface morphology and elemental analysis of the quartz ore. It was concluded that the higher amount of flotation product was achieved with finer mineral. It was explained with the increasing surface area of the mineral particles.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133875329","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}