Gunumuzde Oguz Turkcesi degiskelerinin konusuldugu Yunanistan’da gecmiste Turkcenin farkli lehce gruplarina ait degiskelerin konusuldugu bilinmektedir. Bugunku manzaranin ortaya cikmasi buyuk oranda Osmanli donemi ile ilgilidir. Ancak Osmanli donemi oncesinde Hunlar, Avarlar, Ogurlar, Bulgarlar, Pecenekler, Kumanlar, Uzlar gibi Turk halklari Yunanistan’a gelip yerlesmislerdir. Bu halklardan Hunlar, Avarlar, Ogurlar ve Bulgarlar, geriye kalan Turk halklarindan farkli olarak Bulgar Turkcesi konusmakta idi ve cesitli donemlerde Yunanistan’i istila edip oraya yerlesmislerdir. Bu halklarin Yunanistan’a gelis tarzlarina gore dillerinin toplumluk etkileri de cesitlilik gostermistir. Bu donemde Turkce Yunanistan’da kimi zaman bir gocmen veya yerlesimci dili olurken kimi zaman ordu dili olmustur. Kimi zaman sadece cemiyet dili olarak kalirken kimi zaman da yonetim dili hâline gelmis, hatta Latince ve Yunanca gibi koklu dillere ragmen uluslararasi iletisim ve diplomasi dili hâline gelmistir. Elbette toplumluk etkinligi konusurlarinin toplum icerisindeki etkinligi ile dogrudan iliskili idi. Bundan dolayi Turkce; Hun, Avar, Ogur ve Bulgar donemlerinde Yunanistan’da birbirinden cok farkli ama kimi zaman da birbiri ile iliskili bir sekilde toplumluk yer edinmistir. Bu calismanin amaci, elde var olan kisitli tarihi kayitlardan hareketle Bulgar Turkcesi konusan bu dort kavmin Yunanistan’i istilalari esnasinda ulkede Turkcenin edindigi toplumluk etki ve etkinligini tespit etmektir.
在我们白天的夜晚,奥古兹土耳其人意识到我们与希腊不同的土耳其人群体有关。今天的节目是关于奥斯曼利冰淇淋的。但在奥斯曼冰淇淋的第十一部分,匈牙利人、阿瓦尔人、奥戈尔人、保加利亚人、和平卫士、库马尼人、乌兹别克人和土耳其人来到了希腊。在这些人中,匈牙利、匈牙利、匈牙利和保加利亚的语言与其他土耳其人民不同,并将希腊迁到了死亡岛屿的住所。Yunanistan’a gelis tarzlarina gore dillerin toplumluk etkileri de cesitlilik gostemitstir。今年春天,当土耳其是希腊的一种语言时,它有时会成为军队的语言。有时,当你只是一名社会语言学家时,你已经成为第十九种语言,甚至像拉丁语和希腊语一样,它已经成为国际信息和外交手段。当然,社会建议的效果与社会影响相对相关。正因为如此,土耳其,在希腊,洪湖、阿瓦尔湖、奥古尔湖和保加利亚湖彼此非常不同,但有时社会之间已经相互联系。该calisman的目的是通过移动历史数据表来确定土库曼斯坦在保加利亚稳定期间对该国社会的影响。
{"title":"Tarih İçinde Yunanistan’da Türk Dili: Hun-Avar-Bulgar Dönemi","authors":"G. Peler","doi":"10.26650/TUDED2018-0004","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/TUDED2018-0004","url":null,"abstract":"Gunumuzde Oguz Turkcesi degiskelerinin konusuldugu Yunanistan’da gecmiste Turkcenin farkli lehce gruplarina ait degiskelerin konusuldugu bilinmektedir. Bugunku manzaranin ortaya cikmasi buyuk oranda Osmanli donemi ile ilgilidir. Ancak Osmanli donemi oncesinde Hunlar, Avarlar, Ogurlar, Bulgarlar, Pecenekler, Kumanlar, Uzlar gibi Turk halklari Yunanistan’a gelip yerlesmislerdir. Bu halklardan Hunlar, Avarlar, Ogurlar ve Bulgarlar, geriye kalan Turk halklarindan farkli olarak Bulgar Turkcesi konusmakta idi ve cesitli donemlerde Yunanistan’i istila edip oraya yerlesmislerdir. Bu halklarin Yunanistan’a gelis tarzlarina gore dillerinin toplumluk etkileri de cesitlilik gostermistir. Bu donemde Turkce Yunanistan’da kimi zaman bir gocmen veya yerlesimci dili olurken kimi zaman ordu dili olmustur. Kimi zaman sadece cemiyet dili olarak kalirken kimi zaman da yonetim dili hâline gelmis, hatta Latince ve Yunanca gibi koklu dillere ragmen uluslararasi iletisim ve diplomasi dili hâline gelmistir. Elbette toplumluk etkinligi konusurlarinin toplum icerisindeki etkinligi ile dogrudan iliskili idi. Bundan dolayi Turkce; Hun, Avar, Ogur ve Bulgar donemlerinde Yunanistan’da birbirinden cok farkli ama kimi zaman da birbiri ile iliskili bir sekilde toplumluk yer edinmistir. Bu calismanin amaci, elde var olan kisitli tarihi kayitlardan hareketle Bulgar Turkcesi konusan bu dort kavmin Yunanistan’i istilalari esnasinda ulkede Turkcenin edindigi toplumluk etki ve etkinligini tespit etmektir.","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45042095","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tanzimat Donemi, Osmanli Devletinin yuzunu Bati’ya dondugu, dolayisiyla yuz yillardir “oteki” olarak tanimladigi bir dunyaya oykunmeye basladigi donemin adidir. Bu oykunmenin dogru anlasilmasi, Batililasmanin epistemolojik ve ideolojik temellerinin de dogru anlasilmasina baglidir. Bu baglamda, Batililasmayi konu edinen donem romanlarinin da ayni kriterler goz onunde bulundurularak degerlendirilmesi, genelde Turk edebiyatinin Batililasma seruveninin, ozelde de Turk romaninin dogus macerasinin dogru anlasilmasina katki saglayacaktir. Ahmet Mithat Efendi’nin Felâtun Bey ile Râkim Efendi romaninin kahramanlarindan Felâtun Bey ve Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdasi romaninin kahramani Bihruz Bey, donemin psikolojik, ideolojik ve epistemolojik durumunu yansitan iki kahramandir. Her iki kahraman da oteden beri yanlis Batililasmanin temsilcisi olarak ele alinir. Ancak iki kahraman da ayni zamanda yanlis Doguludurlar. Felâtun Bey ve Bihruz Bey’in en karakteristik ozelligi bu iki kultur ve medeniyet dairesinden birine ait olamamalaridir. Bu gercegin arka planinda aslinda Tanzimat donemi aydinlarinin yasadigi dualite/ikilem yatmaktadir. Osmanli kultur ve medeniyet dunyasina dogmak, otesi bu kultur ve medeniyet dunyasinin icinde buyumek ama sonunda kendisinin karsiti olan bir dunyanin degerlerini benimsemek zorunda kalmak ya da bunu tercih etmek gibi bir durum vardir. Yaptigimiz bu calismada, soz konusu iki kahramanin yasadigi kulturel bocalama/dualite donemin epistemolojik ve psikolojik sartlari goz onunde bulundurularak irdelenecektir.
{"title":"Tanzimat Romanının Karakteristiği ve Kültürel Bocalamanın İki Aktörü: Felâtun Bey ve Bihruz Bey","authors":"Bahtiyar Aslan","doi":"10.26650/TUDED494448","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/TUDED494448","url":null,"abstract":"Tanzimat Donemi, Osmanli Devletinin yuzunu Bati’ya dondugu, dolayisiyla yuz yillardir “oteki” olarak tanimladigi bir dunyaya oykunmeye basladigi donemin adidir. Bu oykunmenin dogru anlasilmasi, Batililasmanin epistemolojik ve ideolojik temellerinin de dogru anlasilmasina baglidir. Bu baglamda, Batililasmayi konu edinen donem romanlarinin da ayni kriterler goz onunde bulundurularak degerlendirilmesi, genelde Turk edebiyatinin Batililasma seruveninin, ozelde de Turk romaninin dogus macerasinin dogru anlasilmasina katki saglayacaktir. Ahmet Mithat Efendi’nin Felâtun Bey ile Râkim Efendi romaninin kahramanlarindan Felâtun Bey ve Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdasi romaninin kahramani Bihruz Bey, donemin psikolojik, ideolojik ve epistemolojik durumunu yansitan iki kahramandir. Her iki kahraman da oteden beri yanlis Batililasmanin temsilcisi olarak ele alinir. Ancak iki kahraman da ayni zamanda yanlis Doguludurlar. Felâtun Bey ve Bihruz Bey’in en karakteristik ozelligi bu iki kultur ve medeniyet dairesinden birine ait olamamalaridir. Bu gercegin arka planinda aslinda Tanzimat donemi aydinlarinin yasadigi dualite/ikilem yatmaktadir. Osmanli kultur ve medeniyet dunyasina dogmak, otesi bu kultur ve medeniyet dunyasinin icinde buyumek ama sonunda kendisinin karsiti olan bir dunyanin degerlerini benimsemek zorunda kalmak ya da bunu tercih etmek gibi bir durum vardir. Yaptigimiz bu calismada, soz konusu iki kahramanin yasadigi kulturel bocalama/dualite donemin epistemolojik ve psikolojik sartlari goz onunde bulundurularak irdelenecektir.","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47921647","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Her toplumda iyi egitim almis insanlarin telaffuz, cumle kurma ve ifade bicimleri ornek alinarak hazirlanan dilsel bicimler toplumda butunlestirici bir rol oynamaktadir. Sosyo-politik ihtiyaclara bir cevap olarak ortaya cikan “Dil Planlamasi”, devletlesme ve uluslasma sureclerinin etkin ve onemli bir unsurudur. Tipki Turk Dil Devrimi’nde oldugu gibi dil planlamasi ulus-devlet kurma surecinde ortaya cikmakta, belli bir ulkenin dilsel olarak homojenlestirilmesini hedeflemektedir. Dil politikasi uygulamalari bir seferlik olabilecegi gibi problemlere kisa sureli cozumler getirebilir veya uzun sureli amaclari benimseyebilir. Iste bu calismanin amaci da Amerika Birlesik Devletleri’nde uygulanan Dil Planlamasi olgusunu Turk Dil Devrimi ile karsilastirmaktir. ABD’de uygulanan dil planlamasi Avrupa’dan gelen ve farkli dil konusan gocmenlere, Amerikan Devleti’nin kolonilestirmek suretiyle kendi topraklarina kattigi ve farkli dil konusan toplumlara, Yerli Amerikalilara ve ABD’ye kole olarak getirilen Afrikali – Amerikalilara yonelik olarak farklilik gostermektedir. Bu baglamda, bu calisma her iki ulke tarafindan dile yapilan mudahalelerin -bazi yonlerden benzerlik tasimakla birlikte- birbirlerinden onemli olculerde ayrildiklarini ortaya koymaktadir. Ornegin, ABD’de Avrupali gocmenlere yonelik politikalar daha cok “butunlesmeye” (integration) yonelik yapisal asimilasyon olarak uygulanirken, Afrikali – Amerikalilara yonelik dil politikasi bir nevi “evcillestirme”ye (domestication) yonelik davranissal asimilasyon olarak uygulanmistir. Turk Dil Devrimi ise dogrudan butunlestirmeye odaklanmistir.
{"title":"Türk Dil Devrimi ve Amerikan Dil Planlaması: Mukâyeseli Bir İnceleme","authors":"A. Çiçekler, Tuncer Can, Mehmetcan Yılmaz","doi":"10.26650/TUDED485808","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/TUDED485808","url":null,"abstract":"Her toplumda iyi egitim almis insanlarin telaffuz, cumle kurma ve ifade bicimleri ornek alinarak hazirlanan dilsel bicimler toplumda butunlestirici bir rol oynamaktadir. Sosyo-politik ihtiyaclara bir cevap olarak ortaya cikan “Dil Planlamasi”, devletlesme ve uluslasma sureclerinin etkin ve onemli bir unsurudur. Tipki Turk Dil Devrimi’nde oldugu gibi dil planlamasi ulus-devlet kurma surecinde ortaya cikmakta, belli bir ulkenin dilsel olarak homojenlestirilmesini hedeflemektedir. Dil politikasi uygulamalari bir seferlik olabilecegi gibi problemlere kisa sureli cozumler getirebilir veya uzun sureli amaclari benimseyebilir. Iste bu calismanin amaci da Amerika Birlesik Devletleri’nde uygulanan Dil Planlamasi olgusunu Turk Dil Devrimi ile karsilastirmaktir. ABD’de uygulanan dil planlamasi Avrupa’dan gelen ve farkli dil konusan gocmenlere, Amerikan Devleti’nin kolonilestirmek suretiyle kendi topraklarina kattigi ve farkli dil konusan toplumlara, Yerli Amerikalilara ve ABD’ye kole olarak getirilen Afrikali – Amerikalilara yonelik olarak farklilik gostermektedir. Bu baglamda, bu calisma her iki ulke tarafindan dile yapilan mudahalelerin -bazi yonlerden benzerlik tasimakla birlikte- birbirlerinden onemli olculerde ayrildiklarini ortaya koymaktadir. Ornegin, ABD’de Avrupali gocmenlere yonelik politikalar daha cok “butunlesmeye” (integration) yonelik yapisal asimilasyon olarak uygulanirken, Afrikali – Amerikalilara yonelik dil politikasi bir nevi “evcillestirme”ye (domestication) yonelik davranissal asimilasyon olarak uygulanmistir. Turk Dil Devrimi ise dogrudan butunlestirmeye odaklanmistir.","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48350145","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Avrupa’da 18. ve 19. yuzyillarda sanayi devrimlerinin ilk merhalesi gerceklesirken ilmi, iktisadi, siyasi, hukuki, felsefi, edebi ve diger sahalarda da degismeler, gelismeler yasanmaktaydi. Avrupa milletleri soz konusu sahalarda dilin terminolojik ihtiyacini fikir, icat ve uretime paralel olarak tabii yollardan karsiladilar; kendi dillerinde gundelik hayata ait kelimeleri istilahi olarak kullanmanin yani sira kulturel temelleri uzerinde yasadiklari tarihi toplumlarin dillerinden, Yunanca ve Latinceden yararlanmaktan imtina etmediler. Bilim dillerini bu surette gelistirdiler. Turkiye bu gelismeleri sonradan takip ve taklit etme yoluna gittiginden Turkce de hazirliksizdi. Fakat Avrupa’nin son yuzyillarda gerceklestirdigi ilmi hamlelere bigâne de kalinmadi. Bircok sahada kendisini gosteren gecikmisligin farkina daha 18. yuzyilda varilmis, 19. yuzyilin basindan itibaren bazi sultanlar, devlet ricali ve mutefekkirler tarafindan eksiklikleri giderme yolunda birtakim musahhas calismalar yapilmistir. Birkac bolum hâlinde yayimlayarak tamamlamayi arzu ettigimiz bu makalede 20. yuzyila girerken Turk munevverinin ilmi terminolojinin gelistirilmesi hususunda sahip oldugu gorusler ve takip ettigi yollar, gunumuzde Turkcenin bilim dili olarak durumu da gozetilerek ele alinacaktir. Bu ilk bolumde daha ziyade Avrupa dillerinin bilim dili olma surecine kisaca deginilerek Turkcede ihtiyacin giderilmesine yonelik olarak 19. yuzyilda ilk etapta yapilan hamlelere temas edilecektir.
{"title":"20. Yüzyıl Dönemecinde Bilim Dili Olarak Türkçeye Dair Bazı Notlar - I","authors":"A. Şenlik, M. Savan","doi":"10.26650/tuded494393","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/tuded494393","url":null,"abstract":"Avrupa’da 18. ve 19. yuzyillarda sanayi devrimlerinin ilk merhalesi gerceklesirken ilmi, iktisadi, siyasi, hukuki, felsefi, edebi ve diger sahalarda da degismeler, gelismeler yasanmaktaydi. Avrupa milletleri soz konusu sahalarda dilin terminolojik ihtiyacini fikir, icat ve uretime paralel olarak tabii yollardan karsiladilar; kendi dillerinde gundelik hayata ait kelimeleri istilahi olarak kullanmanin yani sira kulturel temelleri uzerinde yasadiklari tarihi toplumlarin dillerinden, Yunanca ve Latinceden yararlanmaktan imtina etmediler. Bilim dillerini bu surette gelistirdiler. Turkiye bu gelismeleri sonradan takip ve taklit etme yoluna gittiginden Turkce de hazirliksizdi. Fakat Avrupa’nin son yuzyillarda gerceklestirdigi ilmi hamlelere bigâne de kalinmadi. Bircok sahada kendisini gosteren gecikmisligin farkina daha 18. yuzyilda varilmis, 19. yuzyilin basindan itibaren bazi sultanlar, devlet ricali ve mutefekkirler tarafindan eksiklikleri giderme yolunda birtakim musahhas calismalar yapilmistir. Birkac bolum hâlinde yayimlayarak tamamlamayi arzu ettigimiz bu makalede 20. yuzyila girerken Turk munevverinin ilmi terminolojinin gelistirilmesi hususunda sahip oldugu gorusler ve takip ettigi yollar, gunumuzde Turkcenin bilim dili olarak durumu da gozetilerek ele alinacaktir. Bu ilk bolumde daha ziyade Avrupa dillerinin bilim dili olma surecine kisaca deginilerek Turkcede ihtiyacin giderilmesine yonelik olarak 19. yuzyilda ilk etapta yapilan hamlelere temas edilecektir.","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45745649","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hayatin bir hakikati olarak estetige dâhil olan kotuluk, tartismali bir kavram olarak genis bir kapsama sahiptir. Neyin kotuluk olup olmadigi subjektif aklin bir yargisi oldugu icin bugun kotulugun sayisiz tanimi bulunmaktadir. Kotuluk, ilk olarak bir insan edimidir ve dogrudan insan ile iliskilidir. Ayrica kotuluk nihayetinde, estetige ve edebiyata insan baglaminda dâhil olur. Subjektifligin kapsaminda olan kotuluk, tek boyuta indirgenemeyecegi icin edebi eserlerde cesitli bicimlerde yer almistir. Edebiyatta var olan kotuluk, sanatkârlarin gerceklige inmesi dolayisiyla belirir. Gerceklik, kotulugun tasiyicisi ve onun surekliligini saglayan bir olgudur. Kotuluk ve hakikat ic ice oldugu icin, edebiyatta kotulugun gercekligin sinirlarinda aranmasi bir yanilgiya sebebiyet vermez; cunku direkt olarak kotuluk, genellikle ve daha once gercekligin disina itilmis ve bahis konusu kotuluklere bazi sanatkârlar “kayitsiz” kalmistir. Bu calismada eserlerini kotuluk baglaminda inceleyecegimiz Ece Ayhan, kotulugu gercekligin bahsi gecen sinirlarinda aramis ve edebi eserlerini tarih, iktidar, toplum, devlet, fuhus vb. alanlardaki kotuluklerle insa ederek kendi donemindeki edebiyat mensuplarindan kotulugu ‘derinlestiren’ bir sanatkâr olarak ayrilmistir. Biz ise bu arastirmada Ayhan’in kotulugu bir ‘mesele’ olarak ele aldigi bu yonunu, duzyazilari ve siirleri baglaminda sorgulayacak; soz konusu kotuluk unsurlarini cesitli acilardan yorumlayacagiz.
哈基卡蒂·奥拉克的父亲是科图鲁克的父亲,他是萨赫蒂尔的父亲。因为今天,车辆的数量被定义为主体智力的合理组成部分。祝贺是人,这才是真正的人。此外,归根结底,汽车是美学和文学的人链中固有的。车辆在车身中的主观车身不能被简化为单一的维度,因此它发生在车身自行车中。受教育的能力是由艺术家出身的事实决定的。事实是车轮的设计和车轮的形象。因为我们真的很惊讶,文学并没有给我们一个审视现实神经的理由;事实上,一些艺术家在花园里是“私生子”,因为小屋通常会被直接淹没,而且还会再次被淹没。在这场灾难中,Ece Ayhan,我们将在停车场探索他的作品,他将在夜晚的紧张中找到自己的作品,并将他作为一名艺术家、当权者、公众、国家、富胡斯等的作品描述为地下室的文学目录。这是Ayhan’in kotulugu bir‘mesele’olarak ele aldigi bu yonunu,duzyazilari ve siirleri baglaminda sorgulyacak的故事;我们将解读冰淇淋的成分。
{"title":"Kötülük Kavramı ve Ece Ayhan’ın Eserlerine Kötülük Meselesi Bağlamında Bir Yaklaşım","authors":"Ümit Bademkıran","doi":"10.26650/tuded496714","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/tuded496714","url":null,"abstract":"Hayatin bir hakikati olarak estetige dâhil olan kotuluk, tartismali bir kavram olarak genis bir kapsama sahiptir. Neyin kotuluk olup olmadigi subjektif aklin bir yargisi oldugu icin bugun kotulugun sayisiz tanimi bulunmaktadir. Kotuluk, ilk olarak bir insan edimidir ve dogrudan insan ile iliskilidir. Ayrica kotuluk nihayetinde, estetige ve edebiyata insan baglaminda dâhil olur. Subjektifligin kapsaminda olan kotuluk, tek boyuta indirgenemeyecegi icin edebi eserlerde cesitli bicimlerde yer almistir. Edebiyatta var olan kotuluk, sanatkârlarin gerceklige inmesi dolayisiyla belirir. Gerceklik, kotulugun tasiyicisi ve onun surekliligini saglayan bir olgudur. Kotuluk ve hakikat ic ice oldugu icin, edebiyatta kotulugun gercekligin sinirlarinda aranmasi bir yanilgiya sebebiyet vermez; cunku direkt olarak kotuluk, genellikle ve daha once gercekligin disina itilmis ve bahis konusu kotuluklere bazi sanatkârlar “kayitsiz” kalmistir. Bu calismada eserlerini kotuluk baglaminda inceleyecegimiz Ece Ayhan, kotulugu gercekligin bahsi gecen sinirlarinda aramis ve edebi eserlerini tarih, iktidar, toplum, devlet, fuhus vb. alanlardaki kotuluklerle insa ederek kendi donemindeki edebiyat mensuplarindan kotulugu ‘derinlestiren’ bir sanatkâr olarak ayrilmistir. Biz ise bu arastirmada Ayhan’in kotulugu bir ‘mesele’ olarak ele aldigi bu yonunu, duzyazilari ve siirleri baglaminda sorgulayacak; soz konusu kotuluk unsurlarini cesitli acilardan yorumlayacagiz.","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45181648","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Şairlerin ve yazarlarin ortaya koydugu edebi metinlerin tam bir kulliyat hâlinde okuyucu ve arastirmacinin istifadesine sunulamamasi dun oldugu gibi bugun de edebiyat arastirmalarinin temel problemi olmaya devam etmektedir. Cunku cesitli yollarla, zaman icinde sairlere ve yazarlara ait yeni bilgiler, belgeler ve metinler ortaya cikmaktadir. Turk siirinin onemli isimlerinden Yahya Kemal de bu sair ve yazarlardan birisidir. Yasarken eserlerini kitap hâlinde bastirmamis olan Yahya Kemal’in yazi ve siirleri vefatindan sonra Nihad Sami Banarli tarafindan bir kulliyat seklinde nesredilmistir. Yahya Kemal’in yakin cevresinden Nihad Sami Banarli’nin gerceklestirdigi bu nesriyat, gazete ve dergilerde yayinlananlarin disinda ozellikle daha once hicbir yerde yayinlanmamis el yazisi makale, yazi, siir ve notlari da icermesi bakimindan oldukca onemlidir. Bununla beraber sairin bu kulliyatta yer almayan bazi eserleri daha sonra ortaya cikmis ve arastirmacilar tarafindan yayinlanmistir. Bu makalede Yahya Kemal’in 1920 yilinda Aksam gazetesinde nesredilen, ancak sonradan olusturulan kulliyatinda yer almayan “**(iki yildiz)” imzali 7 yazisi konu edilmektedir. Makalenin birinci ve ikinci bolumlerinde, elde edilen ipuclarindan hareketle bu yazilarin Yahya Kemal’e ait oldugu bilgisine nasil ulasildigi tartisilmistir. Ucuncu bolumde yazilar hakkinda kisa notlar hâlinde bilgi verilip, bu yazilarla Yahya Kemal’in diger yazilari arasindaki ortak noktalar tespit edilmeye calisilmistir. “Metinler” bolumunde ise yazilar Latin harflerine aktarilarak verilmistir.
正如诗人和作家所揭示的那样,文学文本仍然是当今文学搜索的一个基本问题,就好像它们不是由读者和用户提供的一样。Cunku cesitli yollarra,zaman icinde sairlere ve yazarlara ait yeni bilgiler,belgeler ve metinler ortaya cikmaktadir。土耳其人的十个名字之一是叶海亚·凯末尔。约翰·凯末尔(John Kemal)去世后,尼哈德·萨米(Nihad Sami)成为巴纳利(Banarli)的仆人,凯末尔没有将他的作品出版成书。除了来自凯末尔附近环境的尼哈德·萨米·巴纳利在报纸和杂志上发表的事实之外,他的笔迹、写作、诗歌和笔记在国外发表的事实更准确。因此,一些不在这座塔中的作品后来由艺术家和艺术家出版。这篇文章最初由叶海亚·凯末尔于1920年发表在《阿克萨姆报》上,但“两岁”标志的后续章节不包括在内。在文章的第一集和第二集中,分析了这些信件是如何得知它们属于约翰·凯末尔的。在我的童年时代,很少有关于作家的笔记需要被确定为约翰·凯末尔和其他作家的共同点。如果存在“text”,则字母将转换为拉丁字母。
{"title":"Yahya Kemal’in Kitaplarında Yer Almayan Bazı Yazıları","authors":"A. Çoruk","doi":"10.26650/tuded496219","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/tuded496219","url":null,"abstract":"Şairlerin ve yazarlarin ortaya koydugu edebi metinlerin tam bir kulliyat hâlinde okuyucu ve arastirmacinin istifadesine sunulamamasi dun oldugu gibi bugun de edebiyat arastirmalarinin temel problemi olmaya devam etmektedir. Cunku cesitli yollarla, zaman icinde sairlere ve yazarlara ait yeni bilgiler, belgeler ve metinler ortaya cikmaktadir. Turk siirinin onemli isimlerinden Yahya Kemal de bu sair ve yazarlardan birisidir. Yasarken eserlerini kitap hâlinde bastirmamis olan Yahya Kemal’in yazi ve siirleri vefatindan sonra Nihad Sami Banarli tarafindan bir kulliyat seklinde nesredilmistir. Yahya Kemal’in yakin cevresinden Nihad Sami Banarli’nin gerceklestirdigi bu nesriyat, gazete ve dergilerde yayinlananlarin disinda ozellikle daha once hicbir yerde yayinlanmamis el yazisi makale, yazi, siir ve notlari da icermesi bakimindan oldukca onemlidir. Bununla beraber sairin bu kulliyatta yer almayan bazi eserleri daha sonra ortaya cikmis ve arastirmacilar tarafindan yayinlanmistir. Bu makalede Yahya Kemal’in 1920 yilinda Aksam gazetesinde nesredilen, ancak sonradan olusturulan kulliyatinda yer almayan “**(iki yildiz)” imzali 7 yazisi konu edilmektedir. Makalenin birinci ve ikinci bolumlerinde, elde edilen ipuclarindan hareketle bu yazilarin Yahya Kemal’e ait oldugu bilgisine nasil ulasildigi tartisilmistir. Ucuncu bolumde yazilar hakkinda kisa notlar hâlinde bilgi verilip, bu yazilarla Yahya Kemal’in diger yazilari arasindaki ortak noktalar tespit edilmeye calisilmistir. “Metinler” bolumunde ise yazilar Latin harflerine aktarilarak verilmistir.","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44025279","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
In qasidas in which the dignitaries and great priests are praised, the glory of the praised is exalted and last of his success is required. Good wishes and pray are made for the praised one. When the praised is appraised, features of ideal governor in the mind and heart of person in the period is exposed. These features can generally counted as generosity, justice, wisdom, poetry and service to religion. Service of ruler to religion brings the missions such as protecting Islam, conquering new places, spreading Allah’s name and exterminating infidelity. Fulfilling this mission necessitates being a good warrior besides huge and strong army. In the qasides the Ottoman sultans who were believed to be charged by Allah to serve Islam, are described as having all features which a good warrior must have. They are good commanders and heroes. They are merciful to Muslims and merciless to enemies of Islam. With their majesty and grandeor they give fear to enemies heart, but they give trust and courage to the soldier. They establish peace and trust in the places they conquered. Sultans in 16th century Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, Cilt: 58, Sayı: 1, 2018, 111-139 DOI: 10.26650/TUDED411110 Araştırma Makalesi / Research Article Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi Journal of Turkish Language and Literature 1Dr. Öğr. Üyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Van, Türkiye 2Arş. Gör., Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Van, Türkiye Sorumlu yazar/Corresponding author: Murat Keklik, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Van, Türkiye E-mail: muratkeklik@yyu.edu.tr Geliş tarihi / Date of receipt: 30.03.2018 Kabul tarihi/Date of acceptance: 26.04.2018 Atıf/Citation: Keklik, Murat ve Aslan, Murat. “16. Yüzyıl Kasidelerinde Savaşçı Hükümdar Portresi.” Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, Cilt: 58, Sayı: 1, 2018, s. 111-139. https://doi.org/10.26650/TUDED411110
在卡西达斯中,显贵和大祭司被赞美,被赞美者的荣耀被高举,最后他的成功被要求。美好的祝愿和祈祷是为赞美的人。当被赞美者被评价时,这一时期人们思想和心灵的理想统治者的特征就暴露出来了。这些特征通常可以被认为是慷慨、公正、智慧、诗歌和对宗教的服务。统治者对宗教的服务带来了保护伊斯兰教,征服新地方,传播安拉的名字和消灭不忠等使命。完成这一使命,除了庞大而强大的军队外,还需要一个优秀的战士。在qasides中,奥斯曼苏丹被认为是由安拉任命为伊斯兰教服务的,被描述为具有优秀战士必须具备的所有特征。他们是优秀的指挥官和英雄。他们对穆斯林仁慈,对伊斯兰的敌人无情。他们的威严和威武使敌人胆战心惊,却给士兵以信任和勇气。他们在他们征服的地方建立和平与信任。苏丹在16世纪的 rk Dili ve edebiyatir Dergisi, Cilt: 58, sayyi: 1,2018, 111-139 DOI: 10.26650/TUDED411110 Araştırma Makalesi /研究文章 rk Dili ve edebiyatir Dergisi土耳其语言文学杂志1博士。Oğr。Üyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat fak ltesi, trk Dili ve edebiyatyi Bölümü, Van, t rkiye 2arsu。气油比。, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat fak ltesi, trk Dili ve edebiyatki Bölümü, Van, trkiye Sorumlu yazar/通讯作者:Murat Keklik, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat fak ltesi, t, rk Dili ve edebiyatki Bölümü, Van, t rkiye E-mail: muratkeklik@yyu.edu.tr geliu tarihi/收到日期:30.03.2018喀布尔tarihi/接受日期:26.04.2018 Atıf/引用:Keklik, Murat ve Aslan, Murat。“16。Yüzyıl Kasidelerinde sava mdar Portresi。”[j] .中国科学:地球科学,2018,35(1):1- 3。https://doi.org/10.26650/TUDED411110
{"title":"Portrait of Warrior Monarch in the 16th Century Qasidas","authors":"Murat Keklik, Murat Aslan","doi":"10.26650/TUDED411110","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/TUDED411110","url":null,"abstract":"In qasidas in which the dignitaries and great priests are praised, the glory of the praised is exalted and last of his success is required. Good wishes and pray are made for the praised one. When the praised is appraised, features of ideal governor in the mind and heart of person in the period is exposed. These features can generally counted as generosity, justice, wisdom, poetry and service to religion. Service of ruler to religion brings the missions such as protecting Islam, conquering new places, spreading Allah’s name and exterminating infidelity. Fulfilling this mission necessitates being a good warrior besides huge and strong army. In the qasides the Ottoman sultans who were believed to be charged by Allah to serve Islam, are described as having all features which a good warrior must have. They are good commanders and heroes. They are merciful to Muslims and merciless to enemies of Islam. With their majesty and grandeor they give fear to enemies heart, but they give trust and courage to the soldier. They establish peace and trust in the places they conquered. Sultans in 16th century Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, Cilt: 58, Sayı: 1, 2018, 111-139 DOI: 10.26650/TUDED411110 Araştırma Makalesi / Research Article Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi Journal of Turkish Language and Literature 1Dr. Öğr. Üyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Van, Türkiye 2Arş. Gör., Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Van, Türkiye Sorumlu yazar/Corresponding author: Murat Keklik, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Van, Türkiye E-mail: muratkeklik@yyu.edu.tr Geliş tarihi / Date of receipt: 30.03.2018 Kabul tarihi/Date of acceptance: 26.04.2018 Atıf/Citation: Keklik, Murat ve Aslan, Murat. “16. Yüzyıl Kasidelerinde Savaşçı Hükümdar Portresi.” Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, Cilt: 58, Sayı: 1, 2018, s. 111-139. https://doi.org/10.26650/TUDED411110","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48604613","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
After the Second World War, Turkey wanted to align itself with the Western Bloc and join NATO, and therefore the country sent troops to fight in the Korean War (1950–1953). The resistance of the Turkish soldiers in Korea was closely monitored in Turkey. On this topic, many news, writings, poems, stories, and serial novels were published in different newspapers. For example, Peyami Safa, Yusuf Ziya Ortaç in Ulus, Ahmet Muhip Dranas, Aka Gündüz in Zafer, Behçet Kemal Çağlar, Feridun Fazıl Tülbentçi in Vatan, Etem İzzet Benice, Nizamettin Nazif in Son Telgraf, İsmail Hami Danişmend in Milliyet, and Hikmet Feridun Es in Hürriyet were some of the newspaper columns that mentioned the Korean War. Journals, such as Varlık, Kaynak, Orkun, Tanrıdağ, Ufuklar, and Türk Dili, included poetry and writings about the Korean War. In addition, Nazım Hikmet wrote critical poems. Apart from the stories and novels published in newspapers, the Korean War was mentioned in Faruk Güventürk’s novel and in Fahri Celal Göktulga’s storybook. In this study, in the light of the literary texts and the writings that we have obtained, we will try to determine how the war was reverberated in Turkish press and literature by emphasizing the attitudes of the different literary authors about the war.
{"title":"The Reverberations of the Korean War in the Turkish Literature","authors":"Süleyman Çetin","doi":"10.26650/TUDED410515","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/TUDED410515","url":null,"abstract":"After the Second World War, Turkey wanted to align itself with the Western Bloc and join NATO, and therefore the country sent troops to fight in the Korean War (1950–1953). The resistance of the Turkish soldiers in Korea was closely monitored in Turkey. On this topic, many news, writings, poems, stories, and serial novels were published in different newspapers. For example, Peyami Safa, Yusuf Ziya Ortaç in Ulus, Ahmet Muhip Dranas, Aka Gündüz in Zafer, Behçet Kemal Çağlar, Feridun Fazıl Tülbentçi in Vatan, Etem İzzet Benice, Nizamettin Nazif in Son Telgraf, İsmail Hami Danişmend in Milliyet, and Hikmet Feridun Es in Hürriyet were some of the newspaper columns that mentioned the Korean War. Journals, such as Varlık, Kaynak, Orkun, Tanrıdağ, Ufuklar, and Türk Dili, included poetry and writings about the Korean War. In addition, Nazım Hikmet wrote critical poems. Apart from the stories and novels published in newspapers, the Korean War was mentioned in Faruk Güventürk’s novel and in Fahri Celal Göktulga’s storybook. In this study, in the light of the literary texts and the writings that we have obtained, we will try to determine how the war was reverberated in Turkish press and literature by emphasizing the attitudes of the different literary authors about the war.","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43287987","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Buddhist and Manichaeist Views on War on the Old Uyghur Turkish Texts","authors":"Aslı Zengin","doi":"10.26650/tuded425625","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/tuded425625","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"41438313","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
In this article, it is first briefly mentioned that “Ridde” events meant giving up Islamic religion, and its reasons became widespread in Arabia during the last years of Prophet Muhammed, and during the period of Abu Bakr’s caliphate. Second, this article examines the reign of Museylimetu’l-Kezzab, one of the false prophets that emerged during this period, and by this, it also focuses on the Yemame (Akraba) War. The result of this war (especially the collection of the verses of the Qur’an) is explained by supporting the information provided in the couplets of Sherhu’lIslami’n-Nurani by Sinoplu Safayi.
{"title":"The Reflections of the Effects and Results of Yemame War on Sharh al-Islam al-Nurani","authors":"Bilal Alpaydın","doi":"10.26650/tuded424591","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/tuded424591","url":null,"abstract":"In this article, it is first briefly mentioned that “Ridde” events meant giving up Islamic religion, and its reasons became widespread in Arabia during the last years of Prophet Muhammed, and during the period of Abu Bakr’s caliphate. Second, this article examines the reign of Museylimetu’l-Kezzab, one of the false prophets that emerged during this period, and by this, it also focuses on the Yemame (Akraba) War. The result of this war (especially the collection of the verses of the Qur’an) is explained by supporting the information provided in the couplets of Sherhu’lIslami’n-Nurani by Sinoplu Safayi.","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45476460","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}