Pub Date : 2013-09-01DOI: 10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0292
Ali Özler, Abdulkadir Turgut, Elif Ağaçayak, M. S. Içen, Ulaş Alabalık, Serdar Başaranoğlu, Nurullah Peker, Talip Gül
Amac: Bu calismanin amaci grand multipar, endometrium kanserli hastalarin tanisal ve klinik ozelliklerini diger endometrial kanserli hastalar ile karsilastirarak degerlendirmektir. Yontemler: Klinigimizde Ocak 2006-Agustos 2012 tarihleri arasinda endometrium kanseri nedeniyle opere edilen 34 hasta dahil edildi. Hastalar dogum sayisina gore uc gruba ayrildi; Grup 1 (dogum yapmamis hastalar, n=8), Grup 2 (dogum sayilari 1'den 4'e kadar olan hastalar, n=14), Grup 3 (grand multipar hastalar, n=12). Grand multipar hastalarin tanisal, klinik ve histopatolojik verileri diger gruplardaki hastalar ile karsilastirildi. Bulgular: Grup 3 (grand multipar) hastalarin yas ortalamasi diger gruplara gore anlamli yuksek bulundu (p0,05). Grup 1, 2 ve 3' deki Evre 1A tumorlu hastalarin oranlarinin sirasiyla %75, %64,2 ve %83,3 oldugu bulundu. Ayrica, butun grand multipar hastalarin evre 1 tumore sahip olduklari bulunmustur. Sonuc: Sonuc olarak, grand multipar hastalarin tanilari daha gec yaslarda konmakta, fakat erken evrede ve endometrioid tip endometrial kanser tanilarini almislardir. Son dogumdan itibaren gecen sure endometrial kanser riski uzerine etkili bir faktor olabilir.
Amac:calismus的目标是降低大的多发性、子宫内膜癌症患者与其他子宫内膜癌症患者通过carsilastic药物的毒性。补充:在我们的诊所,2006年1月至2012年8月,34名患者因癌症而被注射子宫内膜癌症。这些病人在他们堂兄的人群中排名靠前;第1组(非教条患者,n=8),第2组(教条部位达4个的患者,n=14),第3组(大经产患者,n=12)。大型多患者患者的诊断、临床和组织病理学数据与其他组的其他患者相同。研究结果显示,平均3例(大经产妇)患者明显高于其他组(p0.05)。1,2 ve 3’deki Evre 1A组肿瘤具有Talarin oralarinin sirasiyla%75,%64,2 ve%83,3 oldugu bulundu。此外,大剂量多剂量患者在宇宙中只有一个肿瘤。Sonuc:Sonuc olarak,grand multipar hastalarin tanilari daha gec yaslarda konmakta,fakat erken evrede ve子宫内膜样尖端子宫内膜kanser tanilarini almislardir。自从我上一次分娩以来,昨晚患子宫内膜癌症的风险可能有一个因素。
{"title":"Endometriyum kanserli grand multipar hastalarda tanı ve klinik bulguların değerlendirilmesi","authors":"Ali Özler, Abdulkadir Turgut, Elif Ağaçayak, M. S. Içen, Ulaş Alabalık, Serdar Başaranoğlu, Nurullah Peker, Talip Gül","doi":"10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0292","DOIUrl":"https://doi.org/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0292","url":null,"abstract":"Amac: Bu calismanin amaci grand multipar, endometrium kanserli hastalarin tanisal ve klinik ozelliklerini diger endometrial kanserli hastalar ile karsilastirarak degerlendirmektir. Yontemler: Klinigimizde Ocak 2006-Agustos 2012 tarihleri arasinda endometrium kanseri nedeniyle opere edilen 34 hasta dahil edildi. Hastalar dogum sayisina gore uc gruba ayrildi; Grup 1 (dogum yapmamis hastalar, n=8), Grup 2 (dogum sayilari 1'den 4'e kadar olan hastalar, n=14), Grup 3 (grand multipar hastalar, n=12). Grand multipar hastalarin tanisal, klinik ve histopatolojik verileri diger gruplardaki hastalar ile karsilastirildi. Bulgular: Grup 3 (grand multipar) hastalarin yas ortalamasi diger gruplara gore anlamli yuksek bulundu (p0,05). Grup 1, 2 ve 3' deki Evre 1A tumorlu hastalarin oranlarinin sirasiyla %75, %64,2 ve %83,3 oldugu bulundu. Ayrica, butun grand multipar hastalarin evre 1 tumore sahip olduklari bulunmustur. Sonuc: Sonuc olarak, grand multipar hastalarin tanilari daha gec yaslarda konmakta, fakat erken evrede ve endometrioid tip endometrial kanser tanilarini almislardir. Son dogumdan itibaren gecen sure endometrial kanser riski uzerine etkili bir faktor olabilir.","PeriodicalId":30104,"journal":{"name":"Dicle Medical Journal","volume":"40 1","pages":"374-378"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2013-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0292","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"71063348","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amac: Anne yasi ve vucut kitle indeksine (VKI) gore Gestasyonel Diabetes Mellitus (GDM) riskini belirlemek Yontemler: 2007-2011 yillari arasinda hastanemizde takip edilmis gebelerin kartlari retrospektif olarak taranip, 50 gram ve 100 gram tarama testlerinin sonuclari, bebeklerin dogum kilolari ve demografik verileri kaydedildi. Bulgular: 544 hasta calismaya dâhil edildi. Hastalarin ortalama yasi 30,2±4,2 yil, ortalama VKI degeri 23,3±4,1 kg/m2 (15,6-66), ortalama dogum haftasi 38,9±1,2 hafta (34,9-42), ortalama dogum agirligi 3409±415 gram olarak bulundu. 40 yas uzeri olgularda GDM icin odds orani 7.84, VKI≥25 olanlar icin odds orani 1,74 olarak hesaplandi. Sonuc: Gestasyonel DM sikligi ileri anne yasi ve artan VKI ile artmaktadir. Gebelik oncesi takiplerinde VKI≥25 olan hastalara beslenme ve egzersiz onerilmeli, mumkunse VKI
{"title":"Gestasyonel diabetes mellitus riskinin maternal yaş ve gebeliğin başlangıcındaki vücut kitle indeksi ile ilişkisi","authors":"Nilgün Güdücü, Gökçenur Gönenç, H. Işçi, Alin Başgül Yiğiter, İlkkan Dünder","doi":"10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0298","DOIUrl":"https://doi.org/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0298","url":null,"abstract":"Amac: Anne yasi ve vucut kitle indeksine (VKI) gore Gestasyonel Diabetes Mellitus (GDM) riskini belirlemek Yontemler: 2007-2011 yillari arasinda hastanemizde takip edilmis gebelerin kartlari retrospektif olarak taranip, 50 gram ve 100 gram tarama testlerinin sonuclari, bebeklerin dogum kilolari ve demografik verileri kaydedildi. Bulgular: 544 hasta calismaya dâhil edildi. Hastalarin ortalama yasi 30,2±4,2 yil, ortalama VKI degeri 23,3±4,1 kg/m2 (15,6-66), ortalama dogum haftasi 38,9±1,2 hafta (34,9-42), ortalama dogum agirligi 3409±415 gram olarak bulundu. 40 yas uzeri olgularda GDM icin odds orani 7.84, VKI≥25 olanlar icin odds orani 1,74 olarak hesaplandi. Sonuc: Gestasyonel DM sikligi ileri anne yasi ve artan VKI ile artmaktadir. Gebelik oncesi takiplerinde VKI≥25 olan hastalara beslenme ve egzersiz onerilmeli, mumkunse VKI","PeriodicalId":30104,"journal":{"name":"Dicle Medical Journal","volume":"40 1","pages":"406-409"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2013-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0298","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"71063570","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2013-09-01DOI: 10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0309
Ahmet Yılmaz, M. Tanrıverdi, S. Gücük, Zafer Akan
Amac: Bu calisma, evlilik icin basvuran ciftlerin kontraseptif yontemler (aile planlamasi-korunma) hakkindaki bilgi duzeyleri ve evlendikten sonra kullanmayi dusundukleri korunma yontemlerini belirlemek amaciyla yapilmistir. Yontemler: Calisma tanimlayici tipte planlanmistir. Calismaya Ekim 2010-Ocak 2011 tarihleri arasinda Van Ana Cocuk Sagligi ve Aile Planlamasi Merkezine resmi nikah islemleri icin basvuran 255 cift alinmistir. Katilimcilar gonulluluk esasina gore belirlenmis ve anketler aile hekimligi uzmani tarafindan yuz yuze gorusulerek doldurulmustur. Bulgular: Kadinlarin % 21,3'u, erkeklerin % 23,5'i ilkokul mezunuydu. Kadinlarin %18'i, erkeklerin % 93,4'u calismaktaydi. Kadinlarin %12,1'inin, erkeklerin % 12,9'unun korunma yontemleri konusunda herhangi bir bilgisi yoktu. Ciftlerin % 43'u evlendikten sonra korunmayi dusunmemekteydi. Ciftler kontraseptif yontemler yonunden incelendiginde; kondom, hap, spiral, enjeksiyon ve geri cekme yontemleri hakkinda, tup ligasyonu, implant, spermisit, vazektomi ve takvim yontemlerine gore daha fazla bilgi sahibi olduklarini gostermektedir. Sonuc: Van ili dusuk sosyoekonomik seviyeye sahiptir. Ciftlerin evlenmeden once aile planlamasina iliskin bilgilendirilmesi, ciftlere kullanmayi dusundukleri dogum kontrol yontemlerine birlikte karar vermelerinin avantajlari ve aile planlamasinin yararlari anlatilmalidir.
Amac:这个calismus旨在确定已婚夫妇的避孕成分,以确定如何保护他们。地址:Calisma是一种设计师。2010年10月至2011年10月,Van Ana Cocuk Sagligi和计划生育中心报告了官方婚姻要求的255位数字。Katilimcilar gonulluluk是一个很好的例子。女性的得分为21.3%,男性为23.5%。18%的女性与93.4%的男性进行了健美操。女性对男性12.1%的防护成分一无所知。43%的人结婚后,这些数字没有得到保护。当通过对比氮检查对时;避孕套、药丸、螺旋、注射和背部骨氧化物、植入物、精子、输精管切除术和钙氧化物的信息比这些更多。因此,存在着高水平的流动性社会经济能量。计划生育和计划生育的好处除了自然控制成分外,还应该解释,他们听说过使用密码。
{"title":"Van il merkezinde evlenme başvurusunda bulunan çiftlerin kontrasepsiyon bilgi durumları","authors":"Ahmet Yılmaz, M. Tanrıverdi, S. Gücük, Zafer Akan","doi":"10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0309","DOIUrl":"https://doi.org/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0309","url":null,"abstract":"Amac: Bu calisma, evlilik icin basvuran ciftlerin kontraseptif yontemler (aile planlamasi-korunma) hakkindaki bilgi duzeyleri ve evlendikten sonra kullanmayi dusundukleri korunma yontemlerini belirlemek amaciyla yapilmistir. Yontemler: Calisma tanimlayici tipte planlanmistir. Calismaya Ekim 2010-Ocak 2011 tarihleri arasinda Van Ana Cocuk Sagligi ve Aile Planlamasi Merkezine resmi nikah islemleri icin basvuran 255 cift alinmistir. Katilimcilar gonulluluk esasina gore belirlenmis ve anketler aile hekimligi uzmani tarafindan yuz yuze gorusulerek doldurulmustur. Bulgular: Kadinlarin % 21,3'u, erkeklerin % 23,5'i ilkokul mezunuydu. Kadinlarin %18'i, erkeklerin % 93,4'u calismaktaydi. Kadinlarin %12,1'inin, erkeklerin % 12,9'unun korunma yontemleri konusunda herhangi bir bilgisi yoktu. Ciftlerin % 43'u evlendikten sonra korunmayi dusunmemekteydi. Ciftler kontraseptif yontemler yonunden incelendiginde; kondom, hap, spiral, enjeksiyon ve geri cekme yontemleri hakkinda, tup ligasyonu, implant, spermisit, vazektomi ve takvim yontemlerine gore daha fazla bilgi sahibi olduklarini gostermektedir. Sonuc: Van ili dusuk sosyoekonomik seviyeye sahiptir. Ciftlerin evlenmeden once aile planlamasina iliskin bilgilendirilmesi, ciftlere kullanmayi dusundukleri dogum kontrol yontemlerine birlikte karar vermelerinin avantajlari ve aile planlamasinin yararlari anlatilmalidir.","PeriodicalId":30104,"journal":{"name":"Dicle Medical Journal","volume":"15 1","pages":"453-457"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2013-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0309","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"71063244","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2013-09-01DOI: 10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0288
Günhan Gökahmetoğlu, E. Tercan, Cihangir Biçer, Recep Aksu, Adem Boyaci
Amac: Bu calismanin amaci, bispektral indeks (BIS) ve % 95 spektral edge frekans (SEF) monitorizasyon sistemleri kullanarak, halotan ve sevofluran anestezi derinliklerinin degerlendirilmesidir. Yontemler: 2001-2002 yillari arasinda, yaslari 20 ile 60 arasinda degisen, genel anestezi altinda jinekolojik operasyon geciren 40 hasta calismaya dahil edildi. Anestezi induksiyonu Grup I hastalarda (n=20) halotan, Grup II hastalarda sevofluran ile konvansiyonel spontan inhalasyon induksiyon metodu ile saglandi. SEF ve BIS indeks degerleri kaydedildi. Bulgular: Her iki grupta entubasyon oncesi ve sonrasi, cilt insizyon oncesi ve sonrasi SEF degerleri, bazal degerlerine gore anlamli derecede dusuktu (p
{"title":"Bispektral indeks ve %95 spektral edge frekans ile halotan ve sevofluran anestezi derinliklerinin karşılaştırılması","authors":"Günhan Gökahmetoğlu, E. Tercan, Cihangir Biçer, Recep Aksu, Adem Boyaci","doi":"10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0288","DOIUrl":"https://doi.org/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0288","url":null,"abstract":"Amac: Bu calismanin amaci, bispektral indeks (BIS) ve % 95 spektral edge frekans (SEF) monitorizasyon sistemleri kullanarak, halotan ve sevofluran anestezi derinliklerinin degerlendirilmesidir. Yontemler: 2001-2002 yillari arasinda, yaslari 20 ile 60 arasinda degisen, genel anestezi altinda jinekolojik operasyon geciren 40 hasta calismaya dahil edildi. Anestezi induksiyonu Grup I hastalarda (n=20) halotan, Grup II hastalarda sevofluran ile konvansiyonel spontan inhalasyon induksiyon metodu ile saglandi. SEF ve BIS indeks degerleri kaydedildi. Bulgular: Her iki grupta entubasyon oncesi ve sonrasi, cilt insizyon oncesi ve sonrasi SEF degerleri, bazal degerlerine gore anlamli derecede dusuktu (p","PeriodicalId":30104,"journal":{"name":"Dicle Medical Journal","volume":"40 1","pages":"350-356"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2013-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0288","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"71063274","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2013-09-01DOI: 10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0297
Abdullah Kisaoglu, Bunyamin Ozogul, A. Akoz, S. S. Atamanalp, Gürkan Öztürk, M. I. Yildirgan
Amac: Kolorektal kanserlere bagli obstruksiyonlar kolonik acillerin yaklasik %85'inden sorumludur. Bu calismanin amaci, kansere bagli gelisen akut kolorektal obstruksiyonlarda uygulanacak cerrahi girisimin sonuclarini incelemektir. Yontemler: Bu calismada Ocak 2000-Aralik 2010 tarihleri arasinda klinigimize akut kolon obstruksiyonu ile basvuran ve kolon tumoru tanisi ile opere edilen 86 olgu retrospektif olarak degerlendirildi. Yas, cins, basvuru anindaki semptomlar, ek hastaliginin olup olmamasi, uygulanan cerrahi yontemler, komplikasyon ve mortalite oranlari tespit edildi. Bulgular: Olgularin 50'si erkek, 36'si kadindi. Ortalama yas 63,6 yil idi. Olgularin 20'sinde tanida acil kolonoskopik degerlendirme yapildi ve tikayici lezyon gozlendi. Olgularin 18'ine sag hemikolektomi, 34'une sigmoid rezeksiyon, 10'una sol hemikolektomi, 2'sine abdomino-perineal rezeksiyon, 4'une subtotal kolektomi, 2'sine transvers kolektomi yapildi. Primer anastomoz 34 olguya yapildi. Toplam 12 olguda mortalite goruldu. Sonuc: Obstruktif sol kolon kanserlerinde secilmis vakalarda rezeksiyon ve primer anastomoz genellikle mumkundur. 70 uzeri yas, komorbiditenin varligi, albumin degerinin 3 g/dl'nin altinda olmasi, ASA skorunun 3 ve uzeri olmasi, 500 ml'den fazla kan kaybi ve ameliyatta kan verilmesi postoperatif yuksek mortalite ile iliskili bulundu.
{"title":"Obstrüktif kolorektal kanserli hastalarda cerrahi tedavi sonuçları","authors":"Abdullah Kisaoglu, Bunyamin Ozogul, A. Akoz, S. S. Atamanalp, Gürkan Öztürk, M. I. Yildirgan","doi":"10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0297","DOIUrl":"https://doi.org/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0297","url":null,"abstract":"Amac: Kolorektal kanserlere bagli obstruksiyonlar kolonik acillerin yaklasik %85'inden sorumludur. Bu calismanin amaci, kansere bagli gelisen akut kolorektal obstruksiyonlarda uygulanacak cerrahi girisimin sonuclarini incelemektir. Yontemler: Bu calismada Ocak 2000-Aralik 2010 tarihleri arasinda klinigimize akut kolon obstruksiyonu ile basvuran ve kolon tumoru tanisi ile opere edilen 86 olgu retrospektif olarak degerlendirildi. Yas, cins, basvuru anindaki semptomlar, ek hastaliginin olup olmamasi, uygulanan cerrahi yontemler, komplikasyon ve mortalite oranlari tespit edildi. Bulgular: Olgularin 50'si erkek, 36'si kadindi. Ortalama yas 63,6 yil idi. Olgularin 20'sinde tanida acil kolonoskopik degerlendirme yapildi ve tikayici lezyon gozlendi. Olgularin 18'ine sag hemikolektomi, 34'une sigmoid rezeksiyon, 10'una sol hemikolektomi, 2'sine abdomino-perineal rezeksiyon, 4'une subtotal kolektomi, 2'sine transvers kolektomi yapildi. Primer anastomoz 34 olguya yapildi. Toplam 12 olguda mortalite goruldu. Sonuc: Obstruktif sol kolon kanserlerinde secilmis vakalarda rezeksiyon ve primer anastomoz genellikle mumkundur. 70 uzeri yas, komorbiditenin varligi, albumin degerinin 3 g/dl'nin altinda olmasi, ASA skorunun 3 ve uzeri olmasi, 500 ml'den fazla kan kaybi ve ameliyatta kan verilmesi postoperatif yuksek mortalite ile iliskili bulundu.","PeriodicalId":30104,"journal":{"name":"Dicle Medical Journal","volume":"40 1","pages":"401-405"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2013-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0297","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"71063634","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2013-09-01DOI: 10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0308
Selim Bozkurt, Omer Faruk Kokoglu, Fadime Yanıt, Ulviye Kocahasanoğlu, Mehmet Okumuş, Mustafa Haki Sucaklı, Selma Güler, Nurettin Kuzhan, Atakan Savrun, Hasan Uçmak
Amac: Saglik calisanlari calisma ortaminda bircok risk ve tehlike ile karsilasabilmektedir. Bu calismada hastanemizde 3 yil icerisinde gorulen mesleki yaralanmalarin degerlendirilmesi ve alinabilecek onlemlerin irdelenmesi amaclanmistir. Yontemler: Bu calisma Mayis 2010-Nisan 2013 tarihleri arasinda ucuncu basamak bir universite hastanesinin enfeksiyon kontrol komitesi tarafindan duzenlenen 40 adet saglik personeli yaralanma formunun geriye donuk incelenmesi sonucu yapilmistir. Bulgular: Yas ortalamasi 28,5±7,8 yil olan 40 hastane personelinin muracaat ettigi tespit edildi. Olgularin 21'i erkek 19'u kadindi. En fazla olgu grubunu hemsireler (16/40) olusturmaktaydi. En fazla yaralanma cerrahi servislerde olmustu. Basvuran olgulardan 3'u acil serviste calismaktaydi. Olgularin 36'si igne batmasi, 2'si kesici alet yaralanmasi ve 2'si de mukozal temas sonucu yaralanmisti. Yaralanma sonucu olgularin 39'u yaralanan bolgeyi temizlemisti. Bir olgu ise yaralanan bolgeyi sikarak kanatma islemi uygulamisti. Olgularin 25'inde yaralanmanin hangi hastada kullanilan malzemeden oldugu bilinirken 15'inde yaralanma nedeni olan malzemenin kullanildigi hasta bilinmiyordu. Yaralanma sonrasi bir olguda hepatit B gelisti. Bu personel de enfeksiyon kontrol komitesine erken donemde basvurmayip aktif hepatit bulgulari gelistikten sonra basvurmustu. Sonuc: Saglik calisanlari kan ve vucut sivilariyla olan mesleki maruziyet hakkinda egitilmelidir. Kan yada kan urunleriyle temas sonucu yaralanmasi olan saglik personelleri vakit kaybetmeden enfeksiyon kontrol komitesine basvurmalidir.
{"title":"Sağlık çalışanlarında iğne batması ve cerrahi aletlerle olan yaralanmalar","authors":"Selim Bozkurt, Omer Faruk Kokoglu, Fadime Yanıt, Ulviye Kocahasanoğlu, Mehmet Okumuş, Mustafa Haki Sucaklı, Selma Güler, Nurettin Kuzhan, Atakan Savrun, Hasan Uçmak","doi":"10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0308","DOIUrl":"https://doi.org/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0308","url":null,"abstract":"Amac: Saglik calisanlari calisma ortaminda bircok risk ve tehlike ile karsilasabilmektedir. Bu calismada hastanemizde 3 yil icerisinde gorulen mesleki yaralanmalarin degerlendirilmesi ve alinabilecek onlemlerin irdelenmesi amaclanmistir. Yontemler: Bu calisma Mayis 2010-Nisan 2013 tarihleri arasinda ucuncu basamak bir universite hastanesinin enfeksiyon kontrol komitesi tarafindan duzenlenen 40 adet saglik personeli yaralanma formunun geriye donuk incelenmesi sonucu yapilmistir. Bulgular: Yas ortalamasi 28,5±7,8 yil olan 40 hastane personelinin muracaat ettigi tespit edildi. Olgularin 21'i erkek 19'u kadindi. En fazla olgu grubunu hemsireler (16/40) olusturmaktaydi. En fazla yaralanma cerrahi servislerde olmustu. Basvuran olgulardan 3'u acil serviste calismaktaydi. Olgularin 36'si igne batmasi, 2'si kesici alet yaralanmasi ve 2'si de mukozal temas sonucu yaralanmisti. Yaralanma sonucu olgularin 39'u yaralanan bolgeyi temizlemisti. Bir olgu ise yaralanan bolgeyi sikarak kanatma islemi uygulamisti. Olgularin 25'inde yaralanmanin hangi hastada kullanilan malzemeden oldugu bilinirken 15'inde yaralanma nedeni olan malzemenin kullanildigi hasta bilinmiyordu. Yaralanma sonrasi bir olguda hepatit B gelisti. Bu personel de enfeksiyon kontrol komitesine erken donemde basvurmayip aktif hepatit bulgulari gelistikten sonra basvurmustu. Sonuc: Saglik calisanlari kan ve vucut sivilariyla olan mesleki maruziyet hakkinda egitilmelidir. Kan yada kan urunleriyle temas sonucu yaralanmasi olan saglik personelleri vakit kaybetmeden enfeksiyon kontrol komitesine basvurmalidir.","PeriodicalId":30104,"journal":{"name":"Dicle Medical Journal","volume":"40 1","pages":"449-452"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2013-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.03.0308","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"71063169","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2013-06-01DOI: 10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.02.0252
Abdullah Akpınar, Bahadır Bakım, Gökay Alpak, Mehmet Çevik, B. Yavuz, Oğuz Karamustafalıoğlu
Amac: Bu calismanin amaci; cinsel obsesyonlarla seyreden obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) hastalariyla diger OKB hastalarini cocukluk cagi travmasi, cinsel islev bozukluklarinin siddeti, eksen I psikiyatrik bozukluk komorbiditesi, OKB tip ve siddeti ve de sosyodemografik verileri acisindan karsilastirmakti. Yontemler: Ayaktan tedavi unitesine ardisik basvurulari iceren 80 OKB hastasi alindi. Oncelikle, her bir OKB hasta-si, DSM IV Eksen I Bozukluklar icin Yapilandirilmis Klinik Gorusme (SCID-I) kullanilarak degerlendirildi. OKB semp-tomlari ve semptom siddeti Yale-Brown Obsesif Kompulsif Olcek (YBOCS) ile degerlendirildi. Travmalar Cocukluk Cagi Travma Yasantilari Anketi ile degerlendirildi. Cinsel islev bozuklugu siddeti Arizona Cinsel Yasantilar Olcegi kullanilarak degerlendirildi. Mevcut depresif ve anksiyete semptomlari 17 maddeli Hamilton Depresyon Degerlendirme Olcegi ve Hamilton Anksiyete Degerlendirme Olcegi kullanilarak degerlendirildi. Bulgular: Bizim klinik populasyonumuzda cinsel obsesyon sikligi OKB tanisi alanlarin %15'inde mevcuttu. Duygusal istimar ve ensest belirgin bicimde daha yuksek oranda cinsel obsesyonlarla seyreden OKB ile iliskili idi. Dini, agresif ve istifleme obsesyonlari ile istifleme kompulsiyonlari belirgin bicimde daha yuksek oranda cinsel obsesyonlarla seyreden OKB ile iliskili idi. Cinsel obsesyonu olan OKB hastalari, cinsel obsesyonu olmayanlardan ASEX skorlari, Y-BOCS skorlari, HAM-D, HAM-A skorlari ve demografik ozellikler bakimindan herhangi bir farklilik gostermedi. Sonuc: Cinsel obsesyonlar dini, agresif ve istifleme obsesyonlari, istifleme kompulsiyonlari, duygusal ihmal, ensest ve somatoform bozukluk komorbiditesi ile iliskili bulundu.
阿马克:这就是灾难的意义所在;除了观察性复杂障碍(OKB),其他OKB患者还受到尿路创伤、身体性障碍、I以外的心理障碍、OKB类型和身体障碍以及社会人口学数据丢失的影响。新增:80 KB患者,随后在足部治疗室注射应用程序。首先,每个OKB患者都被诊断为临床Gorusme(SCID-I)使用的DSM IV Additional I障碍。OKB是耶鲁大学布朗分校的学生。交通已经被后交通劳工降级。亚利桑那州使用性骚扰导致性障碍。现有的抑郁和焦虑症状被归因于汉密尔顿抑郁降低嗅觉和汉密尔顿焦虑降低嗅觉的17种成分。保加利亚:在我们的诊所人群中,有15%的领域存在OKB舞蹈的性痴迷周期。情绪稳定性和整体性陈述与OKB有关,OKB研究性痴迷。在我看来,宗教、攻击性和顺从痴迷与OKB有关,OKB对性痴迷的看法高于我。性痴迷、非性痴迷、ASEX学校、Y-BOCS学校、HAM-D、HAM-A学校和人口学技能的OKB患者没有区别。结果,在燃烧的iliskis中发现了宗教的社会痴迷、攻击性和爆炸性痴迷、出血并发症、情绪障碍、乱伦和体型障碍。
{"title":"Cinsel obsesyonlarla seyreden obsesif-kompulsif bozukluklarda çocukluk çağı travması, cinsel işlevler, psikiyatrik komorbidite ve sosyodemografik veriler","authors":"Abdullah Akpınar, Bahadır Bakım, Gökay Alpak, Mehmet Çevik, B. Yavuz, Oğuz Karamustafalıoğlu","doi":"10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.02.0252","DOIUrl":"https://doi.org/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.02.0252","url":null,"abstract":"Amac: Bu calismanin amaci; cinsel obsesyonlarla seyreden obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) hastalariyla diger OKB hastalarini cocukluk cagi travmasi, cinsel islev bozukluklarinin siddeti, eksen I psikiyatrik bozukluk komorbiditesi, OKB tip ve siddeti ve de sosyodemografik verileri acisindan karsilastirmakti. Yontemler: Ayaktan tedavi unitesine ardisik basvurulari iceren 80 OKB hastasi alindi. Oncelikle, her bir OKB hasta-si, DSM IV Eksen I Bozukluklar icin Yapilandirilmis Klinik Gorusme (SCID-I) kullanilarak degerlendirildi. OKB semp-tomlari ve semptom siddeti Yale-Brown Obsesif Kompulsif Olcek (YBOCS) ile degerlendirildi. Travmalar Cocukluk Cagi Travma Yasantilari Anketi ile degerlendirildi. Cinsel islev bozuklugu siddeti Arizona Cinsel Yasantilar Olcegi kullanilarak degerlendirildi. Mevcut depresif ve anksiyete semptomlari 17 maddeli Hamilton Depresyon Degerlendirme Olcegi ve Hamilton Anksiyete Degerlendirme Olcegi kullanilarak degerlendirildi. Bulgular: Bizim klinik populasyonumuzda cinsel obsesyon sikligi OKB tanisi alanlarin %15'inde mevcuttu. Duygusal istimar ve ensest belirgin bicimde daha yuksek oranda cinsel obsesyonlarla seyreden OKB ile iliskili idi. Dini, agresif ve istifleme obsesyonlari ile istifleme kompulsiyonlari belirgin bicimde daha yuksek oranda cinsel obsesyonlarla seyreden OKB ile iliskili idi. Cinsel obsesyonu olan OKB hastalari, cinsel obsesyonu olmayanlardan ASEX skorlari, Y-BOCS skorlari, HAM-D, HAM-A skorlari ve demografik ozellikler bakimindan herhangi bir farklilik gostermedi. Sonuc: Cinsel obsesyonlar dini, agresif ve istifleme obsesyonlari, istifleme kompulsiyonlari, duygusal ihmal, ensest ve somatoform bozukluk komorbiditesi ile iliskili bulundu.","PeriodicalId":30104,"journal":{"name":"Dicle Medical Journal","volume":"40 1","pages":"183-191"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2013-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.02.0252","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"71063162","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2013-06-01DOI: 10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.02.0286
Yasemin Çayir
Evde saglik hizmetleri yataga bagimli hastalarla, cesitli kronik ya da malign hastaliklar nedeniyle saglik kurulusuna erisimde guclukler yasayan hastalara ev ortaminda muayene, tetkik, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin profesyonel bir saglik ekibi tarafindan verilmesidir. Birinci basamakta saglik hizmeti veren aile hekimleri kayitli nufuslari icinde evde saglik hizmetine ihtiyac duyacak kisileri belirlemekle ve duzenli araliklarla ev ziyareti yapmakla sorumludur. Bu hizmetin icerigi ve kapsami ile ilgili henuz bir standart olmamasi en buyuk eksiklik gibi gorunuyor. Bu yazida birinci basamakta calisan hekimlere yonelik evde saglik hizmetlerinin ne sekilde verilmesi gerektigi tartisilacaktir.
{"title":"Birinci basamakta evde sağlık hizmetleri: Neler yapabiliriz?","authors":"Yasemin Çayir","doi":"10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.02.0286","DOIUrl":"https://doi.org/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.02.0286","url":null,"abstract":"Evde saglik hizmetleri yataga bagimli hastalarla, cesitli kronik ya da malign hastaliklar nedeniyle saglik kurulusuna erisimde guclukler yasayan hastalara ev ortaminda muayene, tetkik, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin profesyonel bir saglik ekibi tarafindan verilmesidir. Birinci basamakta saglik hizmeti veren aile hekimleri kayitli nufuslari icinde evde saglik hizmetine ihtiyac duyacak kisileri belirlemekle ve duzenli araliklarla ev ziyareti yapmakla sorumludur. Bu hizmetin icerigi ve kapsami ile ilgili henuz bir standart olmamasi en buyuk eksiklik gibi gorunuyor. Bu yazida birinci basamakta calisan hekimlere yonelik evde saglik hizmetlerinin ne sekilde verilmesi gerektigi tartisilacaktir.","PeriodicalId":30104,"journal":{"name":"Dicle Medical Journal","volume":"40 1","pages":"340-344"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2013-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.02.0286","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"71063211","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2013-03-01DOI: 10.5798/DICLEMEDJ.0921.2013.01.0215
E. Torun, Ergül Cindemir, Ilker Tolga Ozgen, Faruk Öktem
Amac: Cocukluk cagi obezitesinde tiroid fonksiyonlarinin degerlendirilmesi, subklinik-klinik hipotiroidinin saptanmasi amaclanmistir. Gerec ve yontem: Calismamizda, 2-18 yas arasinda 85 obez, 47 obez olmayan hastanin, serbest triiyodotironin( sT3) ve tiroksin (sT4) ve tiroid stimulan hormon (TSH) duzeylerine bakildi. Obez grupta, TSH duzeyi 5,4uIU/ml'nin uzerinde saptanan hastalarin, tiroid otoantikor duzeyleri olculdu ve tiroid ultrasonu yapilarak tiroid volumu hesaplandi. Bulgular: Obez hastalarin sT3 ortalamalari ve TSH degerleri, kontrol grubunun degerlerinde istatistiksel olarak anlamli derecede yuksek bulunurken, sT4 ortalamalarinda iki grup arasinda fark saptanmadi. TSH >5,4 IU/ ml olan hastalardan birinde otoantikor duzeylerinde yukseklik saptandi. TSH >5,4 IU/ml olan 28 hastadan 25'inin tiroid ultrasonu normal iken, kalan 3 hastada tiroidit veya nodul saptandi ancak tiroid buyumesi yoktu. Sonuc: Vucut kitle indeksi (BMI) yuksek hastalarda sT3 ve TSH duzeyi yuksek, sT4 ise normal saptanmistir. TSH ve sT3 yuksekligi obesitenin bir sonucudur ve edinsel hipotroidi ile ayirici tanisi yapilmalidir.