首页 > 最新文献

Klinik Psikoloji Dergisi最新文献

英文 中文
Dark Triad and Social Media Addiction: A Meta-Analysis 黑暗人格与社交媒体成瘾:一项元分析
Pub Date : 2023-08-22 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1265343
Bilal Kaya
The Dark triad consists of three personality traits including narcissism, Machiavellianism and psychopathy. Social media addiction is defined as individuals’ losing control over social media use and thus experiencing negative reflections on academic, social, and emotional life. Dark triad personality traits can be considered to be positively associated with social media addiction. This study aims to investigate the association between the dark triad and social media addiction using meta-analysis method. The meta-analysis includes a total of 7064 participants in 15 studies. Results indicated a positive association between the dartk triad and social media addiction. The study also utilized meta-regression analysis to determine the moderator role of measures used for dark triad and social media addiction. The results showed that measures did not have a significant moderator role in the association between the dark triad and social media addiction. Analyses indicated high and significant heterogeneity. In conclusion, a medium-level, positive, and significant effect size was found in the association between the dark triad and social media addiction. The results of this study indicate the need to focus on personality factors for the prevention of and intervention for social media addiction.
黑暗三位一体包括自恋、马基雅维利主义和精神病三种人格特征。社交媒体成瘾被定义为个人对社交媒体的使用失去控制,从而对学业、社交和情感生活产生负面影响。黑暗人格特质可以被认为与社交媒体成瘾呈正相关。本研究旨在运用元分析方法探讨黑暗人格特质与社交媒体成瘾之间的关系。荟萃分析包括15项研究的7064名参与者。结果表明,暗黑三联症与社交媒体成瘾之间存在正相关。该研究还利用元回归分析来确定用于黑暗三联症和社交媒体成瘾的措施的调节作用。结果表明,在黑暗性格与社交媒体成瘾之间的关系中,测量没有显著的调节作用。分析显示高度且显著的异质性。综上所述,黑暗人格特质与社交媒体成瘾之间存在中等水平、积极且显著的效应大小。本研究结果表明,需要关注人格因素对社交媒体成瘾的预防和干预。
{"title":"Dark Triad and Social Media Addiction: A Meta-Analysis","authors":"Bilal Kaya","doi":"10.57127/kpd.26024438.1265343","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1265343","url":null,"abstract":"The Dark triad consists of three personality traits including narcissism, Machiavellianism and psychopathy. Social media addiction is defined as individuals’ losing control over social media use and thus experiencing negative reflections on academic, social, and emotional life. Dark triad personality traits can be considered to be positively associated with social media addiction. This study aims to investigate the association between the dark triad and social media addiction using meta-analysis method. The meta-analysis includes a total of 7064 participants in 15 studies. Results indicated a positive association between the dartk triad and social media addiction. The study also utilized meta-regression analysis to determine the moderator role of measures used for dark triad and social media addiction. The results showed that measures did not have a significant moderator role in the association between the dark triad and social media addiction. Analyses indicated high and significant heterogeneity. In conclusion, a medium-level, positive, and significant effect size was found in the association between the dark triad and social media addiction. The results of this study indicate the need to focus on personality factors for the prevention of and intervention for social media addiction.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122152874","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
COUPLE THERAPY APPROACHES IN PSYCHOPATHOLOGIES AND CHRONIC ILLNESSES 精神病理学和慢性疾病的夫妻治疗方法
Pub Date : 2023-08-22 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1246094
Ünal Alpay, A. E. Yılmaz
Çift ilişkisi, bireyin yaşam doyumu ve öznel iyi oluşu üzerinde önemli bir rol oynamaktadır. İlişkideki güçlükler ve sorunlar, fiziksel ve psikolojik sağlığı olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Aynı zamanda, kişinin sahip olduğu bireysel psikopatolojiler de ilişki ve eş üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Son yıllarda bu etkileşimsel döngü nedeniyle bireysel psikopatolojilerin tedavisinde de çift ilişkisini ele alan yaklaşımların kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Aynı zamanda çift müdahaleleri kanser, infertilite gibi çeşitli kronik hastalıkların tedavi sürecinde de kullanılmaktadır. Bu çalışmada çift müdahalelerinde kullanılan yaklaşım ve uygulamaların neler olduğunun gözden geçirilmesi ve güncel durumlarına ilişkin bilgi sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmanın bir diğer amacı ise çift müdahalelerinin kullanım alanlarını, bireysel ve kronik sağlık sorunlarında sürece nasıl dahil edildiğini ve ne tür kazanımlar sağladığını incelemektir. Elde edilen sonuçların, çift ve bireysel terapi alanında çalışan klinisyenler açısından fikir verici olması beklenmektedir.
夫妻关系对个人的生活满意度和主观幸福感起着重要作用。夫妻关系中的困难和问题会对身心健康产生负面影响。同时,个人心理病态也会对夫妻关系和伴侣产生负面影响。近年来,由于这种互动循环,针对夫妻关系的方法开始被用于治疗个人心理病症。同时,夫妻干预也被用于各种慢性疾病的治疗过程中,如癌症和不孕症。本研究旨在回顾夫妻干预中使用的方法和做法,并提供有关其现状的信息。本研究的另一个目的是审查夫妻干预的使用领域、如何将夫妻干预纳入个人和慢性健康问题的治疗过程,以及夫妻干预能带来什么样的收益。研究结果有望为从事夫妻和个体治疗的临床医生提供启示。
{"title":"COUPLE THERAPY APPROACHES IN PSYCHOPATHOLOGIES AND CHRONIC ILLNESSES","authors":"Ünal Alpay, A. E. Yılmaz","doi":"10.57127/kpd.26024438.1246094","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1246094","url":null,"abstract":"Çift ilişkisi, bireyin yaşam doyumu ve öznel iyi oluşu üzerinde önemli bir rol oynamaktadır. İlişkideki güçlükler ve sorunlar, fiziksel ve psikolojik sağlığı olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Aynı zamanda, kişinin sahip olduğu bireysel psikopatolojiler de ilişki ve eş üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Son yıllarda bu etkileşimsel döngü nedeniyle bireysel psikopatolojilerin tedavisinde de çift ilişkisini ele alan yaklaşımların kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Aynı zamanda çift müdahaleleri kanser, infertilite gibi çeşitli kronik hastalıkların tedavi sürecinde de kullanılmaktadır. Bu çalışmada çift müdahalelerinde kullanılan yaklaşım ve uygulamaların neler olduğunun gözden geçirilmesi ve güncel durumlarına ilişkin bilgi sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmanın bir diğer amacı ise çift müdahalelerinin kullanım alanlarını, bireysel ve kronik sağlık sorunlarında sürece nasıl dahil edildiğini ve ne tür kazanımlar sağladığını incelemektir. Elde edilen sonuçların, çift ve bireysel terapi alanında çalışan klinisyenler açısından fikir verici olması beklenmektedir.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"54 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125946783","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Yetişkinlerde Algılanan Sosyal Destek ve Depresyon Arasındaki İlişkide Minnettarlık Dışavurumu ve Ontolojik İyi Oluşun Seri Aracılık Etkisi
Pub Date : 2023-07-25 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1239395
İrem ÖZGÜNER DOKUZLU, Mehmet Şaki̇roğlu
Bu çalışmada, algılanan sosyal destek ve depresyon düzeyi arasındaki ilişkide minnettarlık dışavurumu ve ontolojik iyi oluşun etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Mevcut çalışma 14 Kasım 2021 – 12 Ocak 2022 tarihleri arasında Google Surveys aracılığıyla ulaşılan 18 – 64 yaş arası 270 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın veri toplama araçları Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Minnettarlık Dışavurum Ölçeği, Ontolojik İyi Oluş Ölçeği ve Beck Depresyon Ölçeğidir. Araştırmanın analiz aşamasında Pearson Korelasyon Analizi ve Aracılık Analizi kullanılmıştır. Pearson Korelasyon Analizi sonuçlarına bakıldığında, katılımcıların algılanan sosyal destek düzeyleri arttıkça depresyon puanlarının anlamlı şekilde azaldığı bulunmuştur. Bunun yanı sıra sonuçlara göre, katılımcıların minnettarlık dışavurumu ve ontolojik iyi oluş düzeyleri ile depresyon puanları arasında negatif yönde anlamlı ilişkiler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Seri aracılık modeline göre, algılanan sosyal destek ve depresyon arasındaki ilişkide hem minnettarlık dışavurumu hem de ontolojik iyi oluşun kısmi ve anlamlı aracılık etkisine sahip olduğu belirlenmiştir. Çalışmada algılanan sosyal destek arttıkça minnettarlık dışavurumunun arttığı, minnettarlık dışavurumu arttıkça ontolojik iyi oluşun arttığı ve buna bağlı olarak depresyon düzeyinin azaldığı bulunmuştur. Sonuç olarak, depresyonun sağaltımında kişilerin minnettarlık ifadelerini ve ontolojik iyi oluşlarını arttırmayı hedefleyen müdahalelere ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.
{"title":"Yetişkinlerde Algılanan Sosyal Destek ve Depresyon Arasındaki İlişkide Minnettarlık Dışavurumu ve Ontolojik İyi Oluşun Seri Aracılık Etkisi","authors":"İrem ÖZGÜNER DOKUZLU, Mehmet Şaki̇roğlu","doi":"10.57127/kpd.26024438.1239395","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1239395","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, algılanan sosyal destek ve depresyon düzeyi arasındaki ilişkide minnettarlık dışavurumu ve ontolojik iyi oluşun etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Mevcut çalışma 14 Kasım 2021 – 12 Ocak 2022 tarihleri arasında Google Surveys aracılığıyla ulaşılan 18 – 64 yaş arası 270 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın veri toplama araçları Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Minnettarlık Dışavurum Ölçeği, Ontolojik İyi Oluş Ölçeği ve Beck Depresyon Ölçeğidir. Araştırmanın analiz aşamasında Pearson Korelasyon Analizi ve Aracılık Analizi kullanılmıştır. Pearson Korelasyon Analizi sonuçlarına bakıldığında, katılımcıların algılanan sosyal destek düzeyleri arttıkça depresyon puanlarının anlamlı şekilde azaldığı bulunmuştur. Bunun yanı sıra sonuçlara göre, katılımcıların minnettarlık dışavurumu ve ontolojik iyi oluş düzeyleri ile depresyon puanları arasında negatif yönde anlamlı ilişkiler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Seri aracılık modeline göre, algılanan sosyal destek ve depresyon arasındaki ilişkide hem minnettarlık dışavurumu hem de ontolojik iyi oluşun kısmi ve anlamlı aracılık etkisine sahip olduğu belirlenmiştir. Çalışmada algılanan sosyal destek arttıkça minnettarlık dışavurumunun arttığı, minnettarlık dışavurumu arttıkça ontolojik iyi oluşun arttığı ve buna bağlı olarak depresyon düzeyinin azaldığı bulunmuştur. Sonuç olarak, depresyonun sağaltımında kişilerin minnettarlık ifadelerini ve ontolojik iyi oluşlarını arttırmayı hedefleyen müdahalelere ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"51 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124495723","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
MEDIATOR ROLE OF OPTIMISM AND PESSIMISM LEVELS IN THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE PURPOSE AND LIFE SATISFACTION 乐观、悲观水平在生活目的与生活满意度关系中的中介作用
Pub Date : 2023-07-25 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1226551
Sena Daşkiran, Ayça Nur Di̇şkaya, Osman Aricak
Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin yaşam amaçları ile yaşam doyumları arasındaki ilişkide iyimserlik ve kötümserlik düzeylerinin aracı rolü incelemiştir. Katılımcılar 18-25 yaş arası (ortalama=20.03) 407 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların 229’u (%56.3) kadın, 178’i (%43.7) erkektir. Araştırmada Yaşam Yönelimi Ölçeği, Yaşam Doyumu Ölçeği ve Yaşam Amaçları Ölçeği kullanılmıştır. Çalışma kapsamında iyimserlik-kötümserlik düzeylerinin, yaşam amacı ve yaşam doyumu ilişkisindeki aracılık rolü yapısal eşitlik modellemesi bağlamında incelenmiştir. Bu modele alternatif model olarak yaşam amacının, yaşam yönelimi ve yaşam doyumu arasındaki aracılık rolü de test edilmiştir. İlk model için uyum düzeyi kabul edilebilir iken alternatif modelde uyum indeksleri kabul edilebilir çıkmamıştır. Yaşam yöneliminin, yaşam amacı sosyal sorumluluk ve maddi kazanç alt boyutları ile yaşam doyumu arasında anlamlı aracılık etkisi olduğu görülmektedir. Buna karşın bireysel farkındalık, fiziksel görünüm ve kişisel gelişim alt boyutlarında aracılık etkisi bulunmamıştır.
本研究探讨了乐观和悲观水平在大学生生活目标与生活满意度之间的中介作用。研究对象包括 407 名年龄在 18-25 岁之间的大学生(平均年龄为 20.03 岁)。其中,229 人(56.3%)为女性,178 人(43.7%)为男性。研究使用了生活取向量表、生活满意度量表和生活目标量表。在研究范围内,通过结构方程模型研究了乐观-悲观水平在生活目标与生活满意度之间的中介作用。作为该模型的替代模型,还检验了生活目的在生活取向和生活满意度之间的中介作用。第一个模型的拟合水平是可以接受的,而替代模型的拟合指数则是不可接受的。可以看出,生活取向在社会责任和经济收益这两个生活目的子维度与生活满意度之间具有显著的中介作用。另一方面,自我意识、外貌和个人发展子维度没有中介效应。
{"title":"MEDIATOR ROLE OF OPTIMISM AND PESSIMISM LEVELS IN THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE PURPOSE AND LIFE SATISFACTION","authors":"Sena Daşkiran, Ayça Nur Di̇şkaya, Osman Aricak","doi":"10.57127/kpd.26024438.1226551","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1226551","url":null,"abstract":"Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin yaşam amaçları ile yaşam doyumları arasındaki ilişkide iyimserlik ve kötümserlik düzeylerinin aracı rolü incelemiştir. Katılımcılar 18-25 yaş arası (ortalama=20.03) 407 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların 229’u (%56.3) kadın, 178’i (%43.7) erkektir. Araştırmada Yaşam Yönelimi Ölçeği, Yaşam Doyumu Ölçeği ve Yaşam Amaçları Ölçeği kullanılmıştır. Çalışma kapsamında iyimserlik-kötümserlik düzeylerinin, yaşam amacı ve yaşam doyumu ilişkisindeki aracılık rolü yapısal eşitlik modellemesi bağlamında incelenmiştir. Bu modele alternatif model olarak yaşam amacının, yaşam yönelimi ve yaşam doyumu arasındaki aracılık rolü de test edilmiştir. İlk model için uyum düzeyi kabul edilebilir iken alternatif modelde uyum indeksleri kabul edilebilir çıkmamıştır. Yaşam yöneliminin, yaşam amacı sosyal sorumluluk ve maddi kazanç alt boyutları ile yaşam doyumu arasında anlamlı aracılık etkisi olduğu görülmektedir. Buna karşın bireysel farkındalık, fiziksel görünüm ve kişisel gelişim alt boyutlarında aracılık etkisi bulunmamıştır.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128759048","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Schema Modes as Predictors of Splitting Defence Mechanism 图式模式作为分裂防御机制的预测因子
Pub Date : 2023-07-25 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1252101
M. Aytaç, Bahar Köse Karaca
Bölme en önemli ilkel ve olgunlaşmamış savunma mekanizmalarından biridir. Bireyin oluşan nesneyi iyi ve kötü özellikleriyle birlikte bir bütün olarak algılamamasına neden olur. Kişinin bu algısı iyi-kötü özellikleri ayırmada iyi olarak belirlenen nesnenin sadece iyi yanlarının görülmesine ve kötü yanların algılanmamasına, kötü olarak belirlenen nesnenin iyi yanlarının tamamen inkâr edilmesine yol açar. Bölme savunma mekanizması ile ilişkili olabilecek kavramlardan biri de şema modlarıdır. Bireylerin günlük yaşamda ve yaşamları boyunca çok farklı baskın ruh hali modlarda olma kapasitesine sahip oldukları belirtilmektedir. Buradan hareketle bu çalışmanın amacı bölme savunma mekanizması ile şema modları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmaya Elazığ ve Ankara şehirlerinde farklı üniversitelerde eğitim gören 18-34 yaş arasında (Ort. =20.369, SS.=2.099) 537 (364 kadın ve 113 erkek) üniversite öğrencisi katılmıştır. Araştırmada Kısa Şema Mod Ölçeği, Bölme Ölçeği ve kişisel bilgileri içeren Demografik Bilgi Formu kullanılmıştır. Yapılan korelasyon analizi sonucunda ise değişkenler arasında düşük-orta düzeyde değişen anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Regresyon analiz sonuçları çocuk şema modlarından dürtüsel çocuk ve kızgın çocuk mod; uyumsuz baş etme modlarından uyumlu teslimci, büyüklenmeci, kopuk korungan ve kopuk kendini avutan mod; işlevsiz ebeveyn şema modlarından ise cezalandırıcı ebeveyn ve beklentili ebeveyn mod değişkenlerinin katılımcıların bölme düzeylerini anlamlı düzeyde ve pozitif yönde yordarken, sağlıklı yetişkin modun bölmeyi anlamlı düzeyde yordamadığını göstermiştir. Bulgular literatür ışığında tartışılmıştır.
{"title":"Schema Modes as Predictors of Splitting Defence Mechanism","authors":"M. Aytaç, Bahar Köse Karaca","doi":"10.57127/kpd.26024438.1252101","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1252101","url":null,"abstract":"Bölme en önemli ilkel ve olgunlaşmamış savunma mekanizmalarından biridir. Bireyin oluşan nesneyi iyi ve kötü özellikleriyle birlikte bir bütün olarak algılamamasına neden olur. Kişinin bu algısı iyi-kötü özellikleri ayırmada iyi olarak belirlenen nesnenin sadece iyi yanlarının görülmesine ve kötü yanların algılanmamasına, kötü olarak belirlenen nesnenin iyi yanlarının tamamen inkâr edilmesine yol açar. Bölme savunma mekanizması ile ilişkili olabilecek kavramlardan biri de şema modlarıdır. Bireylerin günlük yaşamda ve yaşamları boyunca çok farklı baskın ruh hali modlarda olma kapasitesine sahip oldukları belirtilmektedir. Buradan hareketle bu çalışmanın amacı bölme savunma mekanizması ile şema modları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmaya Elazığ ve Ankara şehirlerinde farklı üniversitelerde eğitim gören 18-34 yaş arasında (Ort. =20.369, SS.=2.099) 537 (364 kadın ve 113 erkek) üniversite öğrencisi katılmıştır. Araştırmada Kısa Şema Mod Ölçeği, Bölme Ölçeği ve kişisel bilgileri içeren Demografik Bilgi Formu kullanılmıştır. Yapılan korelasyon analizi sonucunda ise değişkenler arasında düşük-orta düzeyde değişen anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Regresyon analiz sonuçları çocuk şema modlarından dürtüsel çocuk ve kızgın çocuk mod; uyumsuz baş etme modlarından uyumlu teslimci, büyüklenmeci, kopuk korungan ve kopuk kendini avutan mod; işlevsiz ebeveyn şema modlarından ise cezalandırıcı ebeveyn ve beklentili ebeveyn mod değişkenlerinin katılımcıların bölme düzeylerini anlamlı düzeyde ve pozitif yönde yordarken, sağlıklı yetişkin modun bölmeyi anlamlı düzeyde yordamadığını göstermiştir. Bulgular literatür ışığında tartışılmıştır.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124460438","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Algılanan Ebeveyn Tutumları ve Obsesif-Kompulsif Belirtiler Arasındaki İlişkide Kişilik İnançlarının Aracı Rolü
Pub Date : 2023-07-25 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1287517
Banu Çiçek Çekçi̇, Mujgan İNÖZÜ MERMERKAYA
Bu araştırmanın amacı 18-65 yaş aralığındaki bireylerde algılanan ebeveyn tutumları, kişilik inançları ve obsesif-kompulsif belirti şiddeti arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesidir. Ayrıca, algılanan ebeveyn tutumları ve obsesif-kompulsif belirtiler arasındaki ilişkide kişilik inançlarının nasıl bir aracı rol oynadığı incelenmiştir. Çalışmanın örneklemi 319’u kadın, 87’si erkek ve 2’si diğer cinsiyet olmak üzere toplam 408 katılımcıdan oluşmuştur. Ölçme araçları olarak Kısaltılmış Algılanan Ebeveyn Tutumları Ölçeği–Çocuk Formu, Kişilik İnanç Ölçeği–Kısa Türkçe Form ve Obsesif-Kompulsif Envanteri–Revize Edilmiş Form kullanılmıştır. Katılımcıların ebeveynlerinden algıladıkları reddedicilik ve aşırı korumacılık arttıkça obsesif-kompulsif belirti düzeylerinin de arttığı görülmüştür. Algılanan duygusal sıcaklık ile kişilik inanç boyutları olan pasif agresif, obsesif kompulsif, antisosyal, narsistik, şizoid, paranoid özellikler ve obsesif-kompulsif belirti düzeyi arasındaki ilişkilerin anlamlı olmadığı saptanmıştır. Reddedicilik ile şizoid kişilik inancı arasındaki ilişkinin de anlamlı olmadığı bulunmuştur. Diğer tüm değişkenler arasındaki ilişkilerin anlamlı olduğu görülmüştür. Elde edilen bulgular, algılanan reddedicilik ve obsesif-kompulsif belirti düzeyi arasındaki ilişkiye çekingen, obsesif kompulsif ve paranoid kişilik inanç boyutlarının aracılık; algılanan aşırı korumacılık ve obsesif-kompulsif belirti düzeyi arasındaki ilişkiye de çekingen, obsesif kompulsif ve paranoid kişilik inanç boyutlarının aracılık etkisini göstermektedir. Bu çalışmanın klinik uygulamalarda obsesif-kompulsif semptomatolojinin etiyolojisine ve tedavisine yönelik faydalı ipuçları sağlayacağı düşünülmektedir.
本研究旨在评估 18-65 岁人群感知到的父母态度、人格信念和强迫症状严重程度之间的关系。此外,研究还探讨了人格信念在感知到的父母态度与强迫症状之间关系中的中介作用。研究样本由 408 名参与者组成,其中女性 319 人,男性 87 人,其他性别 2 人。测量工具包括简易感知父母态度量表-儿童表、人格信念量表-土耳其短表和强迫症清单-修订版。结果发现,随着受试者从父母那里感受到的排斥和过度保护程度的增加,强迫症状的程度也随之增加。感知到的情感温暖与人格信念维度(被动攻击型、强迫型、反社会型、自恋型、分裂型、偏执型)和强迫症状水平之间的关系不显著。研究还发现,拒绝主义与分裂型人格信念之间的关系也不显著。所有其他变量之间的关系均显著。研究结果表明,怯懦型人格信念、强迫型人格信念和偏执型人格信念对知觉到的拒绝主义与强迫症状水平之间的关系具有中介作用;知觉到的过度保护与强迫症状水平之间的关系对怯懦型人格信念、强迫型人格信念和偏执型人格信念之间的关系具有中介作用。我们认为,这项研究将为临床实践中强迫症状的病因和治疗提供有用的线索。
{"title":"Algılanan Ebeveyn Tutumları ve Obsesif-Kompulsif Belirtiler Arasındaki İlişkide Kişilik İnançlarının Aracı Rolü","authors":"Banu Çiçek Çekçi̇, Mujgan İNÖZÜ MERMERKAYA","doi":"10.57127/kpd.26024438.1287517","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1287517","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı 18-65 yaş aralığındaki bireylerde algılanan ebeveyn tutumları, kişilik inançları ve obsesif-kompulsif belirti şiddeti arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesidir. Ayrıca, algılanan ebeveyn tutumları ve obsesif-kompulsif belirtiler arasındaki ilişkide kişilik inançlarının nasıl bir aracı rol oynadığı incelenmiştir. Çalışmanın örneklemi 319’u kadın, 87’si erkek ve 2’si diğer cinsiyet olmak üzere toplam 408 katılımcıdan oluşmuştur. Ölçme araçları olarak Kısaltılmış Algılanan Ebeveyn Tutumları Ölçeği–Çocuk Formu, Kişilik İnanç Ölçeği–Kısa Türkçe Form ve Obsesif-Kompulsif Envanteri–Revize Edilmiş Form kullanılmıştır. Katılımcıların ebeveynlerinden algıladıkları reddedicilik ve aşırı korumacılık arttıkça obsesif-kompulsif belirti düzeylerinin de arttığı görülmüştür. Algılanan duygusal sıcaklık ile kişilik inanç boyutları olan pasif agresif, obsesif kompulsif, antisosyal, narsistik, şizoid, paranoid özellikler ve obsesif-kompulsif belirti düzeyi arasındaki ilişkilerin anlamlı olmadığı saptanmıştır. Reddedicilik ile şizoid kişilik inancı arasındaki ilişkinin de anlamlı olmadığı bulunmuştur. Diğer tüm değişkenler arasındaki ilişkilerin anlamlı olduğu görülmüştür. Elde edilen bulgular, algılanan reddedicilik ve obsesif-kompulsif belirti düzeyi arasındaki ilişkiye çekingen, obsesif kompulsif ve paranoid kişilik inanç boyutlarının aracılık; algılanan aşırı korumacılık ve obsesif-kompulsif belirti düzeyi arasındaki ilişkiye de çekingen, obsesif kompulsif ve paranoid kişilik inanç boyutlarının aracılık etkisini göstermektedir. Bu çalışmanın klinik uygulamalarda obsesif-kompulsif semptomatolojinin etiyolojisine ve tedavisine yönelik faydalı ipuçları sağlayacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"73 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132594129","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
İnternet Tabanlı Müdahalelere Yönelik Tutum Ölçeği Türkçe Uyarlaması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması
Pub Date : 2023-06-09 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1241899
Ömer Özer, Burak Köksal, Ahmet Altinok
Psikolojik yardım alanındaki internet tabanlı müdahaleler; psikolojik bozuklukları önlemek, tedavi etmek ya da kullanıcıların iyi oluş düzeylerini ve başa çıkma becerilerini artırmak amacıyla, etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış psikoterapötik müdahalelerin, çevrimiçi web sayfası, mobil uygulama ya da bilgisayar yazılımları aracılığı ile kullanıcının genelde ruh sağlığı uzmanı olan bir rehber eşliğinde ya da tamamen kendi başına kullanabileceği biçimde sunulmasıdır. Bu araştırmada internet tabanlı müdahalelere yönelik tutumların değerlendirilmesinde kullanılan E-Terapi Tutumları Ölçeğinin Türkçe uyarlaması gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın katılımcı grubu 414 (313 Kadın ve 101 Erkek) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Elde edilen doğrulayıcı faktör analizi sonuçları, genel olarak, orijinal ölçeğin yapısını doğrulamaktadır: χ2/sd (416.09/103) = 4.04, p < .001, CFI = .94, NNFI = .92; IFI = .94; GFI = .89; SRMR = .063; RMSEA=.086 (RMSEA için güven aralığı = .077–.094). İnternet Tabanlı Müdahalelere Yönelik Tutum Ölçeği, “Algılanan Kullanışlılık ve Yararlılık” ve “Göreceli Avantaj ve Karşılaştırılabilirlik” olarak isimlendirilen iki alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin mevcut verideki güvenirliğini belirlemek için yapılan analizlerde, ölçeğin tamamına ilişkin iç tutarlık katsayısının .86, test tekrar test uygulamasına göre ölçme aracının sonuçlarının zamana göre değişmediği bulunmuştur (r = .92). On altı maddeden oluşan ölçme aracı, bireylerin internet tabanlı müdahalelere yönelik tutumlarını değerlendirmek için kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir değerlendirme aracıdır.
{"title":"İnternet Tabanlı Müdahalelere Yönelik Tutum Ölçeği Türkçe Uyarlaması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması","authors":"Ömer Özer, Burak Köksal, Ahmet Altinok","doi":"10.57127/kpd.26024438.1241899","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1241899","url":null,"abstract":"Psikolojik yardım alanındaki internet tabanlı müdahaleler; psikolojik bozuklukları önlemek, tedavi etmek ya da kullanıcıların iyi oluş düzeylerini ve başa çıkma becerilerini artırmak amacıyla, etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış psikoterapötik müdahalelerin, çevrimiçi web sayfası, mobil uygulama ya da bilgisayar yazılımları aracılığı ile kullanıcının genelde ruh sağlığı uzmanı olan bir rehber eşliğinde ya da tamamen kendi başına kullanabileceği biçimde sunulmasıdır. Bu araştırmada internet tabanlı müdahalelere yönelik tutumların değerlendirilmesinde kullanılan E-Terapi Tutumları Ölçeğinin Türkçe uyarlaması gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın katılımcı grubu 414 (313 Kadın ve 101 Erkek) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Elde edilen doğrulayıcı faktör analizi sonuçları, genel olarak, orijinal ölçeğin yapısını doğrulamaktadır: χ2/sd (416.09/103) = 4.04, p < .001, CFI = .94, NNFI = .92; IFI = .94; GFI = .89; SRMR = .063; RMSEA=.086 (RMSEA için güven aralığı = .077–.094). İnternet Tabanlı Müdahalelere Yönelik Tutum Ölçeği, “Algılanan Kullanışlılık ve Yararlılık” ve “Göreceli Avantaj ve Karşılaştırılabilirlik” olarak isimlendirilen iki alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin mevcut verideki güvenirliğini belirlemek için yapılan analizlerde, ölçeğin tamamına ilişkin iç tutarlık katsayısının .86, test tekrar test uygulamasına göre ölçme aracının sonuçlarının zamana göre değişmediği bulunmuştur (r = .92). On altı maddeden oluşan ölçme aracı, bireylerin internet tabanlı müdahalelere yönelik tutumlarını değerlendirmek için kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir değerlendirme aracıdır.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"77 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114843990","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
An Investigation of Flight Anxiety among Adults: The Roles of Anxiety Sensitivity, Intolerance of Uncertainty, Locus of Control and Metacognition 成人飞行焦虑的调查:焦虑敏感性、不确定性不耐受、控制源和元认知的作用
Pub Date : 2023-06-09 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1239456
Özlem YILMAZ HALICI, Selma Arikan
Uçuş kaygısı, geçmiş deneyimler ve öğrenme, kişilik ve bilişsel özellikler ile ilişkili farklı faktörlerle bağlantılı olarak deneyimlenebilmektedir. Uluslararası çalışmaların çeşitliliğine rağmen, Türkçe alanyazında bu konuya yönelik çalışmaların kısıtlı oluşu dikkat çekmektedir. Bu çalışmanın amacı, uçuş kaygısının kaygı duyarlılığı, belirsizliğe tahammülsüzlük, kontrol odağı ve üstbiliş ile ilişkilerinin Türk toplumu örnekleminde incelenmesidir. Çalışmaya 18-73 yaş arası (Ort. = 35, SS = 11.23) 887 kişi (%63 kadın) katılmıştır. Veri toplama araçları olarak Sosyodemografik Bilgi Formu, Anksiyete Duyarlılığı İndeksi-3, Belirsizliğe Tahammülsüzlük Ölçeği, Kontrol Odağı Ölçeği, Üstbilişler Ölçeği-30, Uçuş Kaygısı Durumları Anketi ve Uçuş Kaygısı Tarzı Anketi kullanılmıştır. Kaygı duyarlılığı, belirsizliğe tahammülsüzlük, dış kontrol odağı ve üstbilişin uçuş kaygısı durumları, uçuş kaygısı tarzı-bedensel ve bilişsel belirtiler ile pozitif yönde ilişkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, bu değişkenler uçuş kaygısı durumları, uçuş kaygısı tarzı-bedensel ve bilişsel belirtileri ayrı ayrı yordamaktadır. Model analizlerinde kaygı duyarlılığı ile uçuş kaygısı tarzı-bedensel belirtiler arasındaki ilişkide kontrol odağının düzenleyici rolü olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, kaygı duyarlılığı ve belirsizliğe tahammülsüzlüğün uçuş kaygısı durumları ve uçuş kaygısı tarzı-bilişsel belirtiler ile olan ilişkilerinde üstbilişin aracı rolü olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, uçuş kaygısı yaşayan kişilere yönelik değerlendirme ve müdahalelerde kaygı duyarlılığı, belirsizliğe tahammülsüzlük, kontrol odağı ve üstbiliş özelliklerine yer verilmesinin önemli olacağı düşünülmektedir.
飞行焦虑可能与过去的经历以及与学习、个性和认知特点相关的不同因素有关。尽管国际研究多种多样,但值得注意的是,土耳其文献中有关这一主题的研究却很有限。本研究的目的是在土耳其人口样本中考察飞行焦虑与焦虑敏感性、不确定性不容忍度、控制中心和元认知之间的关系。共有 887 人(63% 为女性)参与了研究,年龄在 18-73 岁之间(平均值 = 35,标准差 = 11.23)。数据收集工具包括社会人口信息表、焦虑敏感性指数-3、不确定性不容忍量表、控制中心量表、元认知量表-30、飞行焦虑状态问卷和飞行焦虑风格问卷。结果表明,焦虑敏感性、不确定性不容忍度、外部控制源和元认知与飞行焦虑状态、飞行焦虑风格--身体和认知症状呈正相关。此外,这些变量还能分别预测飞行焦虑状态、飞行焦虑风格--物理症状和认知症状。在模型分析中,确定了控制源在焦虑敏感性与飞行焦虑风格-身体症状之间的关系中起调节作用。此外,研究还发现元认知在焦虑敏感性和不确定性不容忍度与飞行焦虑状态和飞行焦虑风格-认知症状之间的关系中起中介作用。因此,在对飞行焦虑症患者进行评估和干预时,将焦虑敏感性、不确定性不容忍度、控制中心和元认知纳入其中非常重要。
{"title":"An Investigation of Flight Anxiety among Adults: The Roles of Anxiety Sensitivity, Intolerance of Uncertainty, Locus of Control and Metacognition","authors":"Özlem YILMAZ HALICI, Selma Arikan","doi":"10.57127/kpd.26024438.1239456","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1239456","url":null,"abstract":"Uçuş kaygısı, geçmiş deneyimler ve öğrenme, kişilik ve bilişsel özellikler ile ilişkili farklı faktörlerle bağlantılı olarak deneyimlenebilmektedir. Uluslararası çalışmaların çeşitliliğine rağmen, Türkçe alanyazında bu konuya yönelik çalışmaların kısıtlı oluşu dikkat çekmektedir. Bu çalışmanın amacı, uçuş kaygısının kaygı duyarlılığı, belirsizliğe tahammülsüzlük, kontrol odağı ve üstbiliş ile ilişkilerinin Türk toplumu örnekleminde incelenmesidir. Çalışmaya 18-73 yaş arası (Ort. = 35, SS = 11.23) 887 kişi (%63 kadın) katılmıştır. Veri toplama araçları olarak Sosyodemografik Bilgi Formu, Anksiyete Duyarlılığı İndeksi-3, Belirsizliğe Tahammülsüzlük Ölçeği, Kontrol Odağı Ölçeği, Üstbilişler Ölçeği-30, Uçuş Kaygısı Durumları Anketi ve Uçuş Kaygısı Tarzı Anketi kullanılmıştır. Kaygı duyarlılığı, belirsizliğe tahammülsüzlük, dış kontrol odağı ve üstbilişin uçuş kaygısı durumları, uçuş kaygısı tarzı-bedensel ve bilişsel belirtiler ile pozitif yönde ilişkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, bu değişkenler uçuş kaygısı durumları, uçuş kaygısı tarzı-bedensel ve bilişsel belirtileri ayrı ayrı yordamaktadır. Model analizlerinde kaygı duyarlılığı ile uçuş kaygısı tarzı-bedensel belirtiler arasındaki ilişkide kontrol odağının düzenleyici rolü olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, kaygı duyarlılığı ve belirsizliğe tahammülsüzlüğün uçuş kaygısı durumları ve uçuş kaygısı tarzı-bilişsel belirtiler ile olan ilişkilerinde üstbilişin aracı rolü olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, uçuş kaygısı yaşayan kişilere yönelik değerlendirme ve müdahalelerde kaygı duyarlılığı, belirsizliğe tahammülsüzlük, kontrol odağı ve üstbiliş özelliklerine yer verilmesinin önemli olacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"16 12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129978286","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN EVLİLİK ÇATIŞMASI ALGISI İLE KİŞİLERARASI PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
Pub Date : 2023-05-22 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1224698
Sinem HAYALİ EMİR, T. Şendi̇l
One of the most important perspectives explaining the effect of marital conflict on children is the Cognitive-Contextual Theory. Within the framework of this theory, the aims of the study were to examine preschool children's perceptions of marital conflict; to investigate the effect of children's perceptions of marital conflict on their problem-solving skills; and to find an answer to the question of whether the interaction effect of children's perceived conflict frequency and parental conflict resolution type will make a difference in interpersonal problem-solving skills. Participants were 106 kindergarten children aged 5-6 years and their mothers. “Perception of Marital Conflict Cards” and “Preschool Interpersonal Problem-Solving Test” were administered to children and “O’Leary Porter Marital Conflict Scale” was applied to mothers. To examine children's perception of marital conflict, the answers to the Perception of Marital Conflict Cards were analyzed by content analysis. The findings supported the Cognitive-Contextual Theory for the 5-6 aged. Regression analysis results showed that children's perceived frequency of conflict, feelings of sadness, and perceived type of parental conflict resolution significantly predicted interpersonal problem-solving skills. Two-way ANOVA was used to examine whether the interaction effect of children's perceived frequency and parental conflict resolution type differentiated interpersonal problem-solving skills. No significant difference was found in the interaction effect. However, the main effect of children’s understanding of parental conflict resolution type is found to make a significant difference in children’s problem-solving skills. The findings revealed that marital conflict is more than a problem within the family and its importance in children's peer relationships.
认知-语境理论是解释婚姻冲突对儿童影响的最重要的观点之一。在这一理论的框架内,本研究的目的是考察学龄前儿童对婚姻冲突的看法;探讨儿童对婚姻冲突的认知对其解决问题能力的影响;儿童感知冲突频率和父母冲突解决类型的互动效应是否会对人际问题解决能力产生影响。研究对象为106名5-6岁幼童及其母亲。儿童采用“婚姻冲突感知卡”和“学前人际问题解决测试”,母亲采用“O’leary Porter婚姻冲突量表”。为了考察儿童对婚姻冲突的感知,采用内容分析法对儿童对婚姻冲突感知卡的回答进行分析。研究结果支持了5-6岁儿童的认知-语境理论。回归分析结果显示,儿童感知到的冲突频率、悲伤情绪和感知到的父母冲突解决方式对人际问题解决能力有显著的预测作用。采用双因素方差分析检验儿童感知频率和父母冲突解决类型的交互作用是否对人际问题解决能力产生影响。交互作用效果无显著差异。然而,儿童对父母冲突解决类型的理解的主效应对儿童的问题解决能力有显著影响。调查结果显示,婚姻冲突不仅仅是家庭内部的问题,而且对孩子的同伴关系也很重要。
{"title":"OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN EVLİLİK ÇATIŞMASI ALGISI İLE KİŞİLERARASI PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ","authors":"Sinem HAYALİ EMİR, T. Şendi̇l","doi":"10.57127/kpd.26024438.1224698","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1224698","url":null,"abstract":"One of the most important perspectives explaining the effect of marital conflict on children is the Cognitive-Contextual Theory. Within the framework of this theory, the aims of the study were to examine preschool children's perceptions of marital conflict; to investigate the effect of children's perceptions of marital conflict on their problem-solving skills; and to find an answer to the question of whether the interaction effect of children's perceived conflict frequency and parental conflict resolution type will make a difference in interpersonal problem-solving skills. Participants were 106 kindergarten children aged 5-6 years and their mothers. “Perception of Marital Conflict Cards” and “Preschool Interpersonal Problem-Solving Test” were administered to children and “O’Leary Porter Marital Conflict Scale” was applied to mothers. \u0000To examine children's perception of marital conflict, the answers to the Perception of Marital Conflict Cards were analyzed by content analysis. The findings supported the Cognitive-Contextual Theory for the 5-6 aged. Regression analysis results showed that children's perceived frequency of conflict, feelings of sadness, and perceived type of parental conflict resolution significantly predicted interpersonal problem-solving skills. Two-way ANOVA was used to examine whether the interaction effect of children's perceived frequency and parental conflict resolution type differentiated interpersonal problem-solving skills. No significant difference was found in the interaction effect. However, the main effect of children’s understanding of parental conflict resolution type is found to make a significant difference in children’s problem-solving skills. The findings revealed that marital conflict is more than a problem within the family and its importance in children's peer relationships.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"41 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131639324","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
A Study of Anxiety Neurosis in the Framework of Psychoanalytic Theory: A Case Study 精神分析理论框架下的焦虑性神经症研究:个案研究
Pub Date : 2023-05-22 DOI: 10.57127/kpd.26024438.1217034
Aygül KAKIRMAN MOROĞLU, Ceylin Özcan
Psikanaliz literatüründe nevrozun tanımı, Oidipal dönem sorunsalından doğan, herhangi bir organik nedenselliğe dayanmayan, iç ruhsal çatışmalarla bağlantılı ve semptomlara dayalı bilinçdışı düşlemleri içeren ruhsal bir yapı olarak belirtilmiştir. Freud kaygı nevrozu olguları üzerine ilk görüşlerinde, bastırılmış dürtü enerjisinin dönüşüme uğrayarak kaygı şeklinde ortaya çıktığını ileri sürerken; daha sonra “Ketlenme, Belirti ve Kaygı” adlı eserinde ilk kuramını tersine çevirerek, kaygıyı, ayrılma ve nesnenin kaybı korkusu karşısında benlik sınırında beliren bir duygulanım olarak betimler. Ayrıca bu eserinde kaygıyı üretenin bastırma olduğu fikrinden vazgeçerek, kaygının bastırmayı ürettiğini dile getirir. Bu çalışmada, Freud’ un kaygı nevrozu tanımlamasına uyan 41 yaşındaki yetişkin erkek danışanın psikanalitik kuram üzerinden nasıl ele alındığı anlatılmaktadır. Bununla birlikte, danışanın yaşadığı ayrılık kaygısı karşısında kullandığı savunma mekanizmaları analiz edilmiş; danışanın psikanalitik tanı bağlamında nevrotik kişilik örgütlenmesine sahip özellikleri incelenmiştir. Danışanla bir üniversitenin klinik psikoloji doktora programı kapsamında süpervizyon sürecinde toplam on iki seans yapılmıştır. Çalışmada danışanın olgu öyküsü sunulduktan sonra, psikanalitik kuram çerçevesinde nevrotik kişilik örgütlenmesine sahip danışan ile yapılan psikoterapi süreci yorumlanmıştır.
在精神分析文献中,神经症的定义被表述为由恋母情结时期的问题产生的一种心理结构,不以任何有机的因果关系为基础,与内部心理冲突有关,并涉及基于症状的无意识梦境。弗洛伊德在关于焦虑性神经症现象的最初观点中认为,被压抑的冲动能量以焦虑的形式转化和出现,但他后来在题为《抑制、症状和焦虑》的著作中推翻了自己的最初理论,将焦虑描述为一种面对分离和失去对象的恐惧而在自我边界出现的情感。此外,在这部著作中,他摒弃了 "压抑产生焦虑 "的观点,指出焦虑产生压抑。本研究解释了如何通过精神分析理论处理一名符合弗洛伊德焦虑性神经症定义的 41 岁成年男性求助者。此外,还分析了求助者在面对分离焦虑时所使用的防御机制,并在精神分析诊断的背景下研究了神经症人格组织求助者的特征。在某大学临床心理学博士课程的督导过程中,共对求助者进行了 12 次治疗。在介绍了求助者的病史后,在精神分析理论的框架内对神经症人格组织求助者的心理治疗过程进行了解释。
{"title":"A Study of Anxiety Neurosis in the Framework of Psychoanalytic Theory: A Case Study","authors":"Aygül KAKIRMAN MOROĞLU, Ceylin Özcan","doi":"10.57127/kpd.26024438.1217034","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438.1217034","url":null,"abstract":"Psikanaliz literatüründe nevrozun tanımı, Oidipal dönem sorunsalından doğan, herhangi bir organik nedenselliğe dayanmayan, iç ruhsal çatışmalarla bağlantılı ve semptomlara dayalı bilinçdışı düşlemleri içeren ruhsal bir yapı olarak belirtilmiştir. Freud kaygı nevrozu olguları üzerine ilk görüşlerinde, bastırılmış dürtü enerjisinin dönüşüme uğrayarak kaygı şeklinde ortaya çıktığını ileri sürerken; daha sonra “Ketlenme, Belirti ve Kaygı” adlı eserinde ilk kuramını tersine çevirerek, kaygıyı, ayrılma ve nesnenin kaybı korkusu karşısında benlik sınırında beliren bir duygulanım olarak betimler. Ayrıca bu eserinde kaygıyı üretenin bastırma olduğu fikrinden vazgeçerek, kaygının bastırmayı ürettiğini dile getirir. Bu çalışmada, Freud’ un kaygı nevrozu tanımlamasına uyan 41 yaşındaki yetişkin erkek danışanın psikanalitik kuram üzerinden nasıl ele alındığı anlatılmaktadır. Bununla birlikte, danışanın yaşadığı ayrılık kaygısı karşısında kullandığı savunma mekanizmaları analiz edilmiş; danışanın psikanalitik tanı bağlamında nevrotik kişilik örgütlenmesine sahip özellikleri incelenmiştir. Danışanla bir üniversitenin klinik psikoloji doktora programı kapsamında süpervizyon sürecinde toplam on iki seans yapılmıştır. Çalışmada danışanın olgu öyküsü sunulduktan sonra, psikanalitik kuram çerçevesinde nevrotik kişilik örgütlenmesine sahip danışan ile yapılan psikoterapi süreci yorumlanmıştır.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"102 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132528984","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Klinik Psikoloji Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1