首页 > 最新文献

Klinik Psikoloji Dergisi最新文献

英文 中文
Kadınsılık-erkeklik algısının beden algısı ve yeme tutumları arasındaki aracı rolü
Pub Date : 2023-03-31 DOI: 10.57127/kpd.26024438m0000113
Fatma Mahperi Uluyol
Son yıllarda yeme bozuklukları oranının hızla artmasında Batı kültürü etkisinde şekillenen ulaşılması zor ideal beden normlarının etkili olduğu düşünülmektedir. Bu normların cinsiyete özgü olduğu, kadınlarda zayıf olma, erkeklerde ise kaslı olma arzusunun beden memnuniyetsizliğini arttırdığı düşünülmektedir. Batı kültüründe bu normlara daha fazla maruz kalındığı için kadınsılığın ve erkeksiliğin ideal beden özellikleri üzerinden yansıtıldığı düşünülmektedir. Fakat son yıllarda iletişim araçları, medya gibi faktörler nedeniyle cinsiyete özgü bu ideal beden normlarının diğer kültürlerde de beden memnuniyetsizliğini arttırdığı düşünülmektedir. Bu çalışmada bu görüşü test etmek için ilişkili özerk benlik yapısına sahip Türkiye popülasyonunda cinsiyete özgü beden memnuniyetsizliği ve yeme tutumları arasındaki ilişkide yaşanılan kültüre göre şekillenen kadınsılık-erkeksilik algısının aracılık etkisi Process Makro analiziyle incelenmiştir. Çalışmaya 430 kadın ve 414 erkek katılmıştır. Ölçüm araçları Ben-Tovim Walker Beden Tutum Ölçeği (BTWBTÖ), Kadınlığa Dair Düşünceler Ölçeği (KDDÖ), Erkeklere Özgü Beden Tutum Ölçeği (EBÖBTÖ), Erkeklik Rol Normları Ölçeği (ERNÖ) ve Yeme Tutum Testidir (YTT). Bulgulara göre kadınlarda zayıf olma, erkeklerde kaslı olma arzusu arttıkça beden memnuniyetsizliği artmaktadır. Kadınlarda kadınsılık normlarına bağlılık arttıkça beden memnuniyetsizliği ve yeme tutumlarındaki bozulmalar artmaktadır. Erkeklerde ise erkeklik normlarına bağlılık arttıkça beden memnuniyetsizliği ve yeme tutumlarındaki bozulmalar artmaktadır. Kadınlarda cinsiyet rol normlarının aracı etkisi bulunamazken, erkeklerde erkeklik normlarının beden memnuniyetsizliği ve yeme tutumları arasında düşük etkide aracılık etkisi bulunmuştur. Sonuç olarak cinsiyete göre ideal beden özellikleri farklılaşmakta ve buna bağlı olarak da yeme bozukluğu gelişme riski değişmektedir.
人们认为,在西方文化影响下形成的难以实现的理想身材标准是近年来饮食失调率迅速上升的有效原因。人们认为,这些标准具有性别特异性,女性渴望瘦身,男性渴望肌肉发达,这增加了人们对身体的不满。由于西方文化更多地受到这些规范的影响,人们认为女性气质和男性气质是通过理想的身体特征反映出来的。然而,近年来,由于传播工具和媒体等因素的影响,人们认为这些针对不同性别的理想身体规范增加了其他文化中对身体的不满。在本研究中,为了验证这一观点,我们采用过程宏观分析法,研究了根据居住地文化形成的女性气质-男性气质观念对土耳其人口中具有相关自主自我结构的性别特定身体不满意与饮食态度之间关系的中介效应。430 名女性和 414 名男性参与了研究。测量工具包括本-托维姆-沃克身体态度量表(BTWBTÖ)、对女性特质的看法量表(KDDÖ)、男性特异性身体态度量表(EBÖBTÖ)、男性角色规范量表(ERNÖ)和饮食态度测试(YTTT)。研究结果表明,随着女性对瘦身和男性对肌肉的渴望增加,对身体的不满意度也随之增加。随着女性对女性气质标准的遵守程度增加,身体不满意度和饮食态度的恶化程度也会增加。在男性中,随着对男性气质标准的遵守程度增加,身体不满意度和饮食态度的恶化程度也会增加。虽然在女性中没有发现性别角色规范的中介效应,但在男性中发现男性气质规范在身体不满意和饮食态度之间的中介效应较低。因此,理想的身体特征因性别而异,罹患饮食失调症的风险也随之变化。
{"title":"Kadınsılık-erkeklik algısının beden algısı ve yeme tutumları arasındaki aracı rolü","authors":"Fatma Mahperi Uluyol","doi":"10.57127/kpd.26024438m0000113","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438m0000113","url":null,"abstract":"Son yıllarda yeme bozuklukları oranının hızla artmasında Batı kültürü etkisinde şekillenen ulaşılması zor ideal beden normlarının etkili olduğu düşünülmektedir. Bu normların cinsiyete özgü olduğu, kadınlarda zayıf olma, erkeklerde ise kaslı olma arzusunun beden memnuniyetsizliğini arttırdığı düşünülmektedir. Batı kültüründe bu normlara daha fazla maruz kalındığı için kadınsılığın ve erkeksiliğin ideal beden özellikleri üzerinden yansıtıldığı düşünülmektedir. Fakat son yıllarda iletişim araçları, medya gibi faktörler nedeniyle cinsiyete özgü bu ideal beden normlarının diğer kültürlerde de beden memnuniyetsizliğini arttırdığı düşünülmektedir. Bu çalışmada bu görüşü test etmek için ilişkili özerk benlik yapısına sahip Türkiye popülasyonunda cinsiyete özgü beden memnuniyetsizliği ve yeme tutumları arasındaki ilişkide yaşanılan kültüre göre şekillenen kadınsılık-erkeksilik algısının aracılık etkisi Process Makro analiziyle incelenmiştir. Çalışmaya 430 kadın ve 414 erkek katılmıştır. Ölçüm araçları Ben-Tovim Walker Beden Tutum Ölçeği (BTWBTÖ), Kadınlığa Dair Düşünceler Ölçeği (KDDÖ), Erkeklere Özgü Beden Tutum Ölçeği (EBÖBTÖ), Erkeklik Rol Normları Ölçeği (ERNÖ) ve Yeme Tutum Testidir (YTT). Bulgulara göre kadınlarda zayıf olma, erkeklerde kaslı olma arzusu arttıkça beden memnuniyetsizliği artmaktadır. Kadınlarda kadınsılık normlarına bağlılık arttıkça beden memnuniyetsizliği ve yeme tutumlarındaki bozulmalar artmaktadır. Erkeklerde ise erkeklik normlarına bağlılık arttıkça beden memnuniyetsizliği ve yeme tutumlarındaki bozulmalar artmaktadır. Kadınlarda cinsiyet rol normlarının aracı etkisi bulunamazken, erkeklerde erkeklik normlarının beden memnuniyetsizliği ve yeme tutumları arasında düşük etkide aracılık etkisi bulunmuştur. Sonuç olarak cinsiyete göre ideal beden özellikleri farklılaşmakta ve buna bağlı olarak da yeme bozukluğu gelişme riski değişmektedir.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"68 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129041004","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Internet-Based Grief Therapy Program for Bereaved Individuals at Risk: A Case Series Study 基于互联网的悲痛治疗计划为失去亲人的个人在风险:一个案例系列研究
Pub Date : 2023-03-22 DOI: 10.57127/kpd.26024438m0000110
Samet Baş, O. Yorulmaz
Interest in internet-based interventions has increased considerably. Prolonged grief disorder is one of the subjects studied with this method. This study includes preliminary findings of the internet-based and therapist-supported prolonged grief intervention program developed in Turkish. The internet-based program consists of 10 written sessions, and after each session, written feedback is given to the participants by the practitioner. The program takes approximately 6-8 weeks. The preliminary effect of the program was handled in a proof-of-concept study style based on a case series design. Self-report measures were taken from the first eight participants who completed the program at four different times (pre-test, post-test, and 1 and 3-month follow-ups). In addition, the written contents of the first and last sessions were analysed by content analysis. As a result of the descriptive findings, remarkable decreases were observed in traumatic grief, global meaning violation, depression, and stress levels in a significant part of the participants between pre-post and follow-up measurements. Also, at least half of the participants had considerable increases in meaning reconstruction scores. In addition, the results of the content analysis indicated that following the intervention, the bereaved individuals expressed less negative and more positive content, as expected. These two data show that the intervention program is promising in reducing the negative symptoms of bereaved individuals and may yield good results with controlled designs for a broader range of participants.
对基于互联网的干预措施的兴趣已大大增加。长期悲伤障碍是用这种方法研究的对象之一。本研究包括在土耳其开发的基于互联网和治疗师支持的长期悲伤干预计划的初步结果。基于互联网的课程包括10个书面课程,每次课程结束后,从业者会给参与者书面反馈。该计划大约需要6-8周。该计划的初步效果是在基于案例系列设计的概念验证研究风格中处理的。在四个不同的时间(测试前、测试后、1个月和3个月的随访)对前8名完成项目的参与者进行自我报告测量。此外,对第一届和最后一届会议的书面内容进行了内容分析。作为描述性研究结果的结果,在前后和随访测量期间,在很大一部分参与者中观察到创伤性悲伤、整体意义违反、抑郁和压力水平的显著下降。此外,至少有一半的参与者在意义重建得分上有了相当大的提高。此外,内容分析结果显示,干预后,丧亲个体表达的消极内容减少,积极内容增加,与预期一致。这两个数据表明,干预方案有望减少丧失亲人的个人的消极症状,并可能产生良好的结果与控制设计更广泛的参与者。
{"title":"Internet-Based Grief Therapy Program for Bereaved Individuals at Risk: A Case Series Study","authors":"Samet Baş, O. Yorulmaz","doi":"10.57127/kpd.26024438m0000110","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438m0000110","url":null,"abstract":"Interest in internet-based interventions has increased considerably. Prolonged grief disorder is one of the subjects studied with this method. This study includes preliminary findings of the internet-based and therapist-supported prolonged grief intervention program developed in Turkish. The internet-based program consists of 10 written sessions, and after each session, written feedback is given to the participants by the practitioner. The program takes approximately 6-8 weeks. The preliminary effect of the program was handled in a proof-of-concept study style based on a case series design. Self-report measures were taken from the first eight participants who completed the program at four different times (pre-test, post-test, and 1 and 3-month follow-ups). In addition, the written contents of the first and last sessions were analysed by content analysis. As a result of the descriptive findings, remarkable decreases were observed in traumatic grief, global meaning violation, depression, and stress levels in a significant part of the participants between pre-post and follow-up measurements. Also, at least half of the participants had considerable increases in meaning reconstruction scores. In addition, the results of the content analysis indicated that following the intervention, the bereaved individuals expressed less negative and more positive content, as expected. These two data show that the intervention program is promising in reducing the negative symptoms of bereaved individuals and may yield good results with controlled designs for a broader range of participants.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117015078","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Masa Oyunu Uzmanlığı Üzerine Bir Derleme: Zeka Uzman Performansın Belirleyicisi Midir?
Pub Date : 2023-03-15 DOI: 10.57127/kpd.26024438m0000109
Hatice Kübra Aydin
Uzmanlık çalışmaları, temel olarak bir alanda üstün performans sergileyen kişilerin diğer kişilerden farklılaşıp farklılaşmadığını anlamaya çalışır. Aynı zamanda bir alanda üstün performans sergilemenin doğuştan gelen bir yeteneğin mi yoksa yoğun bir çalışmanın sonucu mu olduğu konusu uzmanlıkta yıllardır tartışılmaktadır. Uzman performansın en önemli belirleyicisi kasıtlı alıştırmalar olarak görülse de söz konusu satrancın da içinde olduğu oyunlar olduğunda diğer alanlara kıyasla, açıklamalar çoğunlukla performans düzeyindeki farklılıkların sebebini zeka ile açıklamaya yönelik olmaktadır. Bu nedenle yapılan bu derlemede, çeşitli masa oyunu oyuncularıyla yapılan davranışsal çalışmalarda zeka ile ilişkilendirilen bilişsel becerilerin yerinin uzmanlık bağlamında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yapılan değerlendirme sonucunda, masa oyunu uzmanlığında performansın belirleyicisinin yalnızca zeka gibi bir bilişsel beceri ya da yalnızca alana özgü yapılan kasıtlı alıştırmalarla değil, her ikisinin etkileşimi olarak ele almak gerektiği çıkarımında bulunulabilir.
专业知识研究的基本目的是了解在某一领域表现优异的人是否与其他人不同。与此同时,关于某一领域的卓越表现是先天天赋还是后天强化练习的问题,多年来一直在专业领域争论不休。虽然专家表现的最重要决定因素被认为是刻意练习,但当涉及包括国际象棋在内的游戏时,解释大多倾向于用智力来解释与其他领域相比表现水平的差异。因此,本综述旨在评估与智力相关的认知技能在以各种棋类游戏玩家为对象的行为研究中的地位。评估的结果可以得出这样的结论:决定棋类游戏专业成绩的因素不应仅仅是智力等认知技能,也不应仅仅是该领域特有的刻意练习,而是两者的相互作用。
{"title":"Masa Oyunu Uzmanlığı Üzerine Bir Derleme: Zeka Uzman Performansın Belirleyicisi Midir?","authors":"Hatice Kübra Aydin","doi":"10.57127/kpd.26024438m0000109","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438m0000109","url":null,"abstract":"Uzmanlık çalışmaları, temel olarak bir alanda üstün performans sergileyen kişilerin diğer kişilerden farklılaşıp farklılaşmadığını anlamaya çalışır. Aynı zamanda bir alanda üstün performans sergilemenin doğuştan gelen bir yeteneğin mi yoksa yoğun bir çalışmanın sonucu mu olduğu konusu uzmanlıkta yıllardır tartışılmaktadır. Uzman performansın en önemli belirleyicisi kasıtlı alıştırmalar olarak görülse de söz konusu satrancın da içinde olduğu oyunlar olduğunda diğer alanlara kıyasla, açıklamalar çoğunlukla performans düzeyindeki farklılıkların sebebini zeka ile açıklamaya yönelik olmaktadır. Bu nedenle yapılan bu derlemede, çeşitli masa oyunu oyuncularıyla yapılan davranışsal çalışmalarda zeka ile ilişkilendirilen bilişsel becerilerin yerinin uzmanlık bağlamında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yapılan değerlendirme sonucunda, masa oyunu uzmanlığında performansın belirleyicisinin yalnızca zeka gibi bir bilişsel beceri ya da yalnızca alana özgü yapılan kasıtlı alıştırmalarla değil, her ikisinin etkileşimi olarak ele almak gerektiği çıkarımında bulunulabilir.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125612953","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Obsesif Kompulsif Bozukluğun Bilişsel-Davranışçı Modelinin Anlık ve Geriye Dönük Ölçümler ile İncelenmesi: Deneyim Örnekleme Yöntemine Dair Bir Ön Çalışma
Pub Date : 2023-03-13 DOI: 10.57127/kpd.26024438m0000106
Gül E. Durna, Orçun Yorulmaz
Obsesif-Kompulsif Bozukluğun gelişimi ve sürdürülmesinde etkin faktörlerin doğru ve gerçek zamanlı olarak değerlendirilmesi, tedavisi ve önlenmesi bakımından oldukça önemlidir. Bu çalışmada, Obsesif-Kompulsif Bozukluğun Bilişsel-Davranışçı Modeline ilişkin bileşenlerin ekolojik anlık değerlendirme yöntemi ile incelenmesi amacıyla Deneyim Örnekleme Formu geliştirilmiş ve modele ait bileşenlerin birbirleriyle ilişkili olup olmadığı anlık ve geriye dönük ölçümler ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Çalışmaya, uygun örnekleme yöntemi ile 55 yetişkin birey katılmıştır. Katılımcılar, ilk olarak Sosyodemografik Bilgi Formu ve Obsesif İstem Dışı Düşünceler Envanterini doldurmuştur. Deneyim örnekleme yöntemine ilişkin yapılan bilgilendirmenin ardından katılımcıların, akıllı telefonlarına yüklenen bir cep telefonu uygulamasıyla bir gün boyunca belirli zaman aralıklarındaki seçkisiz zamanlarda 8 telefon bildirimi almaları sağlanmış ve her bildirimde telefon ekranında beliren Deneyim Örnekleme Formunu doldurmaları beklenmiştir. Araştırma bulguları öncelikle anlık olarak değerlendirilen olumlu ve olumsuz duygulanım, istemdışı düşünce yoğunluğu, bu düşüncelere yönelik duygusal tepkiler, kontrol zorluğu, kontrol stratejileri ve kompulsiyon değişkenlerinin birbirleriyle ve geriye dönük ölçüm alınan Obsesif İstem Dışı Düşünceler Envanterinin ilgili faktörleri ile anlamlı şekilde ilişkili olduğu görülmüştür. Bunun yanı sıra, Obsesif İstem Dışı Düşünceler Envanteri alt faktörlerinden oluşturulan belirtilerde uç gruplar, anlık ölçümlenen değişkenler açısından karşılaştırılmış ve gruplar arası anlamlı farklar elde edilmiştir. Araştırma sonuçları, deneyim örnekleme yönteminin güncel model doğrultusunda Obsesif-Kompulsif Bozukluğu başlatan ve sürdüren bilişsel faktörleri sorgulama ve etkili değişkenleri daha gerçekçi ve anlık değerlendirme amacıyla kullanılabileceğini göstermektedir. Ekolojik geçerliği yüksek olan bu yöntemin, Obsesif-Kompulsif Bozukluğun değerlendirilmesi ve tedavisine önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
{"title":"Obsesif Kompulsif Bozukluğun Bilişsel-Davranışçı Modelinin Anlık ve Geriye Dönük Ölçümler ile İncelenmesi: Deneyim Örnekleme Yöntemine Dair Bir Ön Çalışma","authors":"Gül E. Durna, Orçun Yorulmaz","doi":"10.57127/kpd.26024438m0000106","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438m0000106","url":null,"abstract":"Obsesif-Kompulsif Bozukluğun gelişimi ve sürdürülmesinde etkin faktörlerin doğru ve gerçek zamanlı olarak değerlendirilmesi, tedavisi ve önlenmesi bakımından oldukça önemlidir. Bu çalışmada, Obsesif-Kompulsif Bozukluğun Bilişsel-Davranışçı Modeline ilişkin bileşenlerin ekolojik anlık değerlendirme yöntemi ile incelenmesi amacıyla Deneyim Örnekleme Formu geliştirilmiş ve modele ait bileşenlerin birbirleriyle ilişkili olup olmadığı anlık ve geriye dönük ölçümler ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Çalışmaya, uygun örnekleme yöntemi ile 55 yetişkin birey katılmıştır. Katılımcılar, ilk olarak Sosyodemografik Bilgi Formu ve Obsesif İstem Dışı Düşünceler Envanterini doldurmuştur. Deneyim örnekleme yöntemine ilişkin yapılan bilgilendirmenin ardından katılımcıların, akıllı telefonlarına yüklenen bir cep telefonu uygulamasıyla bir gün boyunca belirli zaman aralıklarındaki seçkisiz zamanlarda 8 telefon bildirimi almaları sağlanmış ve her bildirimde telefon ekranında beliren Deneyim Örnekleme Formunu doldurmaları beklenmiştir. Araştırma bulguları öncelikle anlık olarak değerlendirilen olumlu ve olumsuz duygulanım, istemdışı düşünce yoğunluğu, bu düşüncelere yönelik duygusal tepkiler, kontrol zorluğu, kontrol stratejileri ve kompulsiyon değişkenlerinin birbirleriyle ve geriye dönük ölçüm alınan Obsesif İstem Dışı Düşünceler Envanterinin ilgili faktörleri ile anlamlı şekilde ilişkili olduğu görülmüştür. Bunun yanı sıra, Obsesif İstem Dışı Düşünceler Envanteri alt faktörlerinden oluşturulan belirtilerde uç gruplar, anlık ölçümlenen değişkenler açısından karşılaştırılmış ve gruplar arası anlamlı farklar elde edilmiştir. Araştırma sonuçları, deneyim örnekleme yönteminin güncel model doğrultusunda Obsesif-Kompulsif Bozukluğu başlatan ve sürdüren bilişsel faktörleri sorgulama ve etkili değişkenleri daha gerçekçi ve anlık değerlendirme amacıyla kullanılabileceğini göstermektedir. Ekolojik geçerliği yüksek olan bu yöntemin, Obsesif-Kompulsif Bozukluğun değerlendirilmesi ve tedavisine önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116100503","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kovid-19 Kaynaklı Endişenin Yaygın Anksiyete Bozukluğuna Etkisinde Bilinçli Farkındalık, Bilişsel Kontrol ve Bilişsel Esneklik Değişkenlerinin Aracı Rolü 正念、认知控制和认知灵活性变量在 Covid-19 引发的焦虑对广泛性焦虑症的影响中的中介作用
Pub Date : 2023-03-03 DOI: 10.57127/kpd.26024438m0000108
Yasemin MERAL ÖĞÜTÇÜ, İbrahim Yakin, Gamze Çarboğga, Ö. Bayram
Kovid-19 salgını insan psikolojisine dair bir tehdit oluşturmakta ve anksiyete seviyesinde artışa sebep olabilmektedir. Bireyler salgın sürecindeki belirsizlikle birlikte sağlık, ekonomi, eğitim ya da gelecek gibi farklı alanlar hakkında endişe duymaktadırlar. Bu nedenle, Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) semptomlarında artış olması beklenmektedir. Mevcut çalışma, Kovid-19 kaynaklı endişe ve YAB semptomları arasındaki ilişkiyi incelemeyi ve farkındalık, bilişsel kontrol ve bilişsel esneklik faktörlerinin bu ilişki üzerindeki aracı rollerini araştırmayı amaçlamıştır. Bu çalışmaya 18 ile 75 yaşları arasındaki 458 kişi katılmıştır (%78.4 kadın, %21.6 erkek). Veriler Kovid-19 kaynaklı endişe (KKE), YAB semptomları, Bilinçli Farkındalık (BF), Bilişsel Esneklik (BE) ve Bilişsel Kontrol (BK) öz-bildirim ölçekleri kullanılarak çevrimiçi anket yöntemiyle toplanmıştır. Mevcut çalışmanın sonuçları, KKE’nin YAB semptomlarını anlamlı biçimde yordadığını göstermiştir. Salgının sonuçlarına ilişkin endişeler arttıkça YAB semptomları da artmaktadır. Dahası, bu ilişkiye BF ve BK aracı etmektedir. Bilinçli farkındalığı ve BK yüksek olan kişiler daha az YAB semptomu raporlamışlardır. BE kaygı semptomlarını azalttığı bilinse de aracı rolü bu ilişkide anlamlı bulunmamıştır. YAB’da, bireylerin kaygıları gerçek dışı olmasa da çoğunlukla gerçek bir tehdit ile de bağlantılı değildir. Fakat salgına ilişkin endişeler gerçek bir tehdit ile ilişkili olduğundan salgın hakkındaki inançlar ve düşünceler işlevsiz olmayabilir. Bu inançları değiştirmektense, bilişsel kontrolde olduğu gibi, dikkati amaç doğrultusunda yönlendirebilme becerisine sahip olmak daha anlamlı olabilir. Ayrıca, salgın pek çok insanı olumsuz etkilemiştir. Bu deneyimleri yargılayıcı olmayan bir şekilde kabul etmek daha işlevsel bir yol olabilir. Sonuçlarımız, salgın sırasında YAB semptomlarına sahip olan bireylerin bilinçli farkındalık ve bilişsel kontrol temelli müdahalelerden faydalanabileceğini vurgulamaktadır.
COVID-19 大流行对人类心理构成威胁,并可能导致焦虑水平上升。由于大流行期间的不确定性,个人会对健康、经济、教育或未来等不同领域感到担忧。因此,广泛焦虑症(GAD)的症状会有所增加。本研究旨在探讨 Covid-19 引发的焦虑与 GAD 症状之间的关系,并研究正念、认知控制和认知灵活性因素对这种关系的中介作用。本研究共有 458 名年龄在 18 岁至 75 岁之间的人参加(其中 78.4% 为女性,21.6% 为男性)。研究通过在线问卷收集数据,问卷中使用了 Covid-19 引发的焦虑(CAI)、GAD 症状、正念(MA)、认知灵活性(CF)和认知控制(CC)的自我报告量表。目前的研究结果表明,PPE 可显著预测 GAD 症状。随着对大流行病后果的担忧增加,GAD 症状也会增加。此外,这种关系还受到正念(BF)和认知控制(IC)的调节。正念水平高的人和正念水平低的人报告的 GAD 症状较少。众所周知,BE 可以减轻焦虑症状,但在这种关系中,BE 的中介作用并不显著。在 GAD 中,尽管个人的担忧并非不切实际,但它们往往与真实的威胁无关。然而,既然对大流行病的担忧与真实的威胁相关联,那么对大流行病的信念和想法可能就不会失调。与改变这些信念相比,有能力将注意力引向目标可能更有意义,就像认知控制一样。此外,大流行病对许多人产生了负面影响。以不做评判的方式接受这些经历可能是一种更实用的方法。我们的研究结果强调,在大流行期间出现精神紧张和抑郁症状的人可能会从正念和基于认知控制的干预中受益。
{"title":"Kovid-19 Kaynaklı Endişenin Yaygın Anksiyete Bozukluğuna Etkisinde Bilinçli Farkındalık, Bilişsel Kontrol ve Bilişsel Esneklik Değişkenlerinin Aracı Rolü","authors":"Yasemin MERAL ÖĞÜTÇÜ, İbrahim Yakin, Gamze Çarboğga, Ö. Bayram","doi":"10.57127/kpd.26024438m0000108","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438m0000108","url":null,"abstract":"Kovid-19 salgını insan psikolojisine dair bir tehdit oluşturmakta ve anksiyete seviyesinde artışa sebep olabilmektedir. Bireyler salgın sürecindeki belirsizlikle birlikte sağlık, ekonomi, eğitim ya da gelecek gibi farklı alanlar hakkında endişe duymaktadırlar. Bu nedenle, Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) semptomlarında artış olması beklenmektedir. Mevcut çalışma, Kovid-19 kaynaklı endişe ve YAB semptomları arasındaki ilişkiyi incelemeyi ve farkındalık, bilişsel kontrol ve bilişsel esneklik faktörlerinin bu ilişki üzerindeki aracı rollerini araştırmayı amaçlamıştır. Bu çalışmaya 18 ile 75 yaşları arasındaki 458 kişi katılmıştır (%78.4 kadın, %21.6 erkek). Veriler Kovid-19 kaynaklı endişe (KKE), YAB semptomları, Bilinçli Farkındalık (BF), Bilişsel Esneklik (BE) ve Bilişsel Kontrol (BK) öz-bildirim ölçekleri kullanılarak çevrimiçi anket yöntemiyle toplanmıştır. Mevcut çalışmanın sonuçları, KKE’nin YAB semptomlarını anlamlı biçimde yordadığını göstermiştir. Salgının sonuçlarına ilişkin endişeler arttıkça YAB semptomları da artmaktadır. Dahası, bu ilişkiye BF ve BK aracı etmektedir. Bilinçli farkındalığı ve BK yüksek olan kişiler daha az YAB semptomu raporlamışlardır. BE kaygı semptomlarını azalttığı bilinse de aracı rolü bu ilişkide anlamlı bulunmamıştır. YAB’da, bireylerin kaygıları gerçek dışı olmasa da çoğunlukla gerçek bir tehdit ile de bağlantılı değildir. Fakat salgına ilişkin endişeler gerçek bir tehdit ile ilişkili olduğundan salgın hakkındaki inançlar ve düşünceler işlevsiz olmayabilir. Bu inançları değiştirmektense, bilişsel kontrolde olduğu gibi, dikkati amaç doğrultusunda yönlendirebilme becerisine sahip olmak daha anlamlı olabilir. Ayrıca, salgın pek çok insanı olumsuz etkilemiştir. Bu deneyimleri yargılayıcı olmayan bir şekilde kabul etmek daha işlevsel bir yol olabilir. Sonuçlarımız, salgın sırasında YAB semptomlarına sahip olan bireylerin bilinçli farkındalık ve bilişsel kontrol temelli müdahalelerden faydalanabileceğini vurgulamaktadır.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134007104","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Feelings of Fraud among High Achieving Women in Turkey: Prevalence and Demographic Risk Factors of the Impostor Phenomenon 土耳其高成就妇女的欺诈感受:冒名顶替现象的流行程度和人口风险因素
Pub Date : 2023-03-01 DOI: 10.57127/kpd.26024438m0000107
Gamze Özdemi̇r
The Impostor Phenomenon is defined as the inability of individuals to internalize their achievements, believing they are fraudulent. The first aim of this study is to determine the prevalence of the Impostor Phenomenon in women in Turkey. The second aim of the present study is to describe the demographic risk factors of the Impostor Phenomenon. A total of 677 women who work or are undergraduate / graduate students in one of Turkey's four metropolitan cities (Ankara, Bursa, Istanbul, and Izmir) participated in the research. The snowball sampling technique was used for data collection. The ages of the participants ranged from 18 to 65 years (Mage = 31.36, SD = 9.67). The Clance Impostor Phenomenon Scale was used to measure the Impostor Phenomenon, and the Demographic Information Form was used to collect demographic characteristics. The findings showed that 65.73% of the participants had feelings of fraud at least at a moderate level. About 3% of them suffered from the Impostor Phenomenon intensely. In addition, it was found that the Impostor Phenomenon increased as age and duration of occupation decreased. When age was controlled for, it was revealed that low socio-economic status, postgraduate studentship, and postgraduate degree were associated with increased Impostor Phenomenon levels. These findings are discussed in light of the literature on the Impostor Phenomenon and mental health.
“冒名顶替现象”被定义为个人无法将自己的成就内化,认为它们是欺诈性的。本研究的第一个目的是确定土耳其妇女中冒名顶替现象的流行程度。本研究的第二个目的是描述冒名顶替现象的人口危险因素。共有677名在土耳其四个大都市(安卡拉、布尔萨、伊斯坦布尔和伊兹密尔)工作或在读本科/研究生的妇女参加了这项研究。数据采集采用滚雪球抽样技术。参与者年龄从18岁到65岁不等(Mage = 31.36, SD = 9.67)。使用Clance冒名顶替现象量表测量冒名顶替现象,使用人口统计信息表收集人口统计特征。结果显示,65.73%的参与者至少有中等程度的欺诈感。大约3%的人遭受了严重的冒名顶替现象。此外,研究还发现,随着年龄和职业时间的减少,冒名顶替现象也会增加。当控制年龄时,发现低社会经济地位、研究生和研究生学位与冒名顶替现象的增加有关。这些发现是根据文献的冒名顶替现象和心理健康进行讨论。
{"title":"Feelings of Fraud among High Achieving Women in Turkey: Prevalence and Demographic Risk Factors of the Impostor Phenomenon","authors":"Gamze Özdemi̇r","doi":"10.57127/kpd.26024438m0000107","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438m0000107","url":null,"abstract":"The Impostor Phenomenon is defined as the inability of individuals to internalize their achievements, believing they are fraudulent. The first aim of this study is to determine the prevalence of the Impostor Phenomenon in women in Turkey. The second aim of the present study is to describe the demographic risk factors of the Impostor Phenomenon. A total of 677 women who work or are undergraduate / graduate students in one of Turkey's four metropolitan cities (Ankara, Bursa, Istanbul, and Izmir) participated in the research. The snowball sampling technique was used for data collection. The ages of the participants ranged from 18 to 65 years (Mage = 31.36, SD = 9.67). The Clance Impostor Phenomenon Scale was used to measure the Impostor Phenomenon, and the Demographic Information Form was used to collect demographic characteristics. The findings showed that 65.73% of the participants had feelings of fraud at least at a moderate level. About 3% of them suffered from the Impostor Phenomenon intensely. In addition, it was found that the Impostor Phenomenon increased as age and duration of occupation decreased. When age was controlled for, it was revealed that low socio-economic status, postgraduate studentship, and postgraduate degree were associated with increased Impostor Phenomenon levels. These findings are discussed in light of the literature on the Impostor Phenomenon and mental health.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116007208","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Obsesif Güvensizlik Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanması ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi
Pub Date : 2023-01-21 DOI: 10.57127/10.57127/kpd.26024438m0000105
Şükriye Açar, Müjgan İnözü
Obsesif güvensizlik, romantik ilişki ve partner odaklı obsesif kompulsif belirtilerin ek bir alanı olarak kavramsallaştırılmıştır. Bu araştırmanın amacı, obsesif güvensizlik belirtilerinin değerlendirilmesine olanak verecek olan Obsesif Güvensizlik Ölçeği’nin Türkçe formunun psikometrik özelliklerini incelemektir. Araştırmanın örneklemini 18- 59 yaş aralığında, devam eden romantik bir ilişki içerisinde olan 316 katılımcı (225 kadın ve 73 erkek) oluşturmaktadır. İnternet aracılığıyla ulaşılan katılımcılardan, Obsesif Güvensizlik Ölçeği, Obsesif Kompulsif Envanteri-Gözden Geçirilmiş Form, Obsesif İnançlar Anketi-9, Romantik İlişki Obsesyon ve Kompulsiyonları Ölçeği ve Partnere İlişkin Obsesif-Kompulsif Belirti Ölçeği’ni içeren ölçek setini doldurmaları istenmiştir. Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçlarına göre, Obsesif Güvensizlik Ölçeği’nin faktör yapısının orijinal ölçeğin tek faktörlü yapısı ile uyuştuğu bulunmuştur. Yapılan diğer analizler, ölçeğin tatmin edici düzeyde bileşen ve ayırt edici geçerliğe sahip olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda iç tutarlılık katsayısı, iki yarı test korelasyonu ve Spearman Brown katsayısı ölçeğin orijinal ölçekle paralel düzeyde güvenirlik değerleri olduğuna işaret etmiştir. Bu araştırma, Obsesif Güvensizlik Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracında olması gereken nitelikleri taşıdığını ve kültürlerarası karşılaştırmaya olanak verecek şekilde Türkiye örnekleminde kullanımının uygun olduğunu göstermiştir.
{"title":"Obsesif Güvensizlik Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanması ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi","authors":"Şükriye Açar, Müjgan İnözü","doi":"10.57127/10.57127/kpd.26024438m0000105","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/10.57127/kpd.26024438m0000105","url":null,"abstract":"Obsesif güvensizlik, romantik ilişki ve partner odaklı obsesif kompulsif belirtilerin ek bir alanı olarak kavramsallaştırılmıştır. Bu araştırmanın amacı, obsesif güvensizlik belirtilerinin değerlendirilmesine olanak verecek olan Obsesif Güvensizlik Ölçeği’nin Türkçe formunun psikometrik özelliklerini incelemektir. Araştırmanın örneklemini 18- 59 yaş aralığında, devam eden romantik bir ilişki içerisinde olan 316 katılımcı (225 kadın ve 73 erkek) oluşturmaktadır. İnternet aracılığıyla ulaşılan katılımcılardan, Obsesif Güvensizlik Ölçeği, Obsesif Kompulsif Envanteri-Gözden Geçirilmiş Form, Obsesif İnançlar Anketi-9, Romantik İlişki Obsesyon ve Kompulsiyonları Ölçeği ve Partnere İlişkin Obsesif-Kompulsif Belirti Ölçeği’ni içeren ölçek setini doldurmaları istenmiştir. Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçlarına göre, Obsesif Güvensizlik Ölçeği’nin faktör yapısının orijinal ölçeğin tek faktörlü yapısı ile uyuştuğu bulunmuştur. Yapılan diğer analizler, ölçeğin tatmin edici düzeyde bileşen ve ayırt edici geçerliğe sahip olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda iç tutarlılık katsayısı, iki yarı test korelasyonu ve Spearman Brown katsayısı ölçeğin orijinal ölçekle paralel düzeyde güvenirlik değerleri olduğuna işaret etmiştir. Bu araştırma, Obsesif Güvensizlik Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracında olması gereken nitelikleri taşıdığını ve kültürlerarası karşılaştırmaya olanak verecek şekilde Türkiye örnekleminde kullanımının uygun olduğunu göstermiştir.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"47 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125266827","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kanser Tanısı almış Kişilere Uygulanan Anlam Temelli Müdahale Programları: Sistematik bir Derleme
Pub Date : 2022-12-22 DOI: 10.57127/kpd.26024438m0000104
Selva Ülbe, Gülay Dirik
Son yıllarda kanser tanısı almış kişilerin yalnızca yaşadıkları olumsuz psikolojik semptomları azaltmayı değil, aynı zamanda kişilerin yaşamdaki anlam kaynaklarını ve değerleri ile temasa geçerek yaşamlarını zenginleştirmeyi amaçlayan çeşitli anlam temelli müdahale geliştirilmiştir. Mevcut çalışmanın amacı kanser tanısı alan kişilerde doğrudan yaşamda anlam ve amaç duygularını geliştirmeye odaklanan müdahalelerin özelliklerini ve sonuçlarını sistematik olarak incelemektir. Bu kapsamda PsychINFO, MEDLINE, CINAHL Complete, PubMed, Scopus ve Web of Science olmak üzere toplamda altı elektronik veri tabanı kullanılarak sistematik bir literatür taraması yapılmıştır. 2000-2022 yılları arasında yapılan tarama sonucunda kanser tanısı almış kişiler için doğrudan anlam yaratmaya ve yaşamda anlam duygusuna odaklanan 14 farklı müdahale programını içeren 20 çalışmaya ulaşılmıştır. Derlemede yer alan araştırmaların örneklemini çoğunlukla kadın, orta yaş ve üzeri olan ve ileri evre kanser tanısı alan kişiler oluşturmuştur. Meme ve akciğer kanseri bu derlemedeki araştırmalarda en çok yer alan kanser türüdür. Derlemeye dâhil edilen çalışmaların çoğunluğunun kuramsal olarak Frankl’ın çalışmalarından etkilendiği ve psikoterapide varoluşsal yaklaşımı benimsedikleri görülmektedir. Anlam odaklı müdahale programlarının etkileri değerlendirildiğinde ise yapılan müdahalelerin anlam duygusunu, yaşam kalitesini ve spiritüel iyi oluş düzeylerini iyileştirmede büyük oranda etkili olduğu görülmektedir. Ayrıca anksiyete, depresyon, duygusal sıkıntı, iyimserlik ve umutsuzluk düzeyleri üzerinde görece olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir. Bu kapsamda anlam odaklı müdahalelerinin kanser tanısı almış kişilerin hem anlam ve varoluşla ilgili sorularını hem de duygusal sıkıntılarını ele almada umut verici bir yaklaşım olduğu görülmektedir. Diğer taraftan anlam odaklı müdahalelere ilişkin daha kapsamlı çıkarımlar yapabilmek için daha titiz bir araştırma metodolojisi kullanan yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.
{"title":"Kanser Tanısı almış Kişilere Uygulanan Anlam Temelli Müdahale Programları: Sistematik bir Derleme","authors":"Selva Ülbe, Gülay Dirik","doi":"10.57127/kpd.26024438m0000104","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438m0000104","url":null,"abstract":"Son yıllarda kanser tanısı almış kişilerin yalnızca yaşadıkları olumsuz psikolojik semptomları azaltmayı değil, aynı zamanda kişilerin yaşamdaki anlam kaynaklarını ve değerleri ile temasa geçerek yaşamlarını zenginleştirmeyi amaçlayan çeşitli anlam temelli müdahale geliştirilmiştir. Mevcut çalışmanın amacı kanser tanısı alan kişilerde doğrudan yaşamda anlam ve amaç duygularını geliştirmeye odaklanan müdahalelerin özelliklerini ve sonuçlarını sistematik olarak incelemektir. Bu kapsamda PsychINFO, MEDLINE, CINAHL Complete, PubMed, Scopus ve Web of Science olmak üzere toplamda altı elektronik veri tabanı kullanılarak sistematik bir literatür taraması yapılmıştır. 2000-2022 yılları arasında yapılan tarama sonucunda kanser tanısı almış kişiler için doğrudan anlam yaratmaya ve yaşamda anlam duygusuna odaklanan 14 farklı müdahale programını içeren 20 çalışmaya ulaşılmıştır. Derlemede yer alan araştırmaların örneklemini çoğunlukla kadın, orta yaş ve üzeri olan ve ileri evre kanser tanısı alan kişiler oluşturmuştur. Meme ve akciğer kanseri bu derlemedeki araştırmalarda en çok yer alan kanser türüdür. Derlemeye dâhil edilen çalışmaların çoğunluğunun kuramsal olarak Frankl’ın çalışmalarından etkilendiği ve psikoterapide varoluşsal yaklaşımı benimsedikleri görülmektedir. Anlam odaklı müdahale programlarının etkileri değerlendirildiğinde ise yapılan müdahalelerin anlam duygusunu, yaşam kalitesini ve spiritüel iyi oluş düzeylerini iyileştirmede büyük oranda etkili olduğu görülmektedir. Ayrıca anksiyete, depresyon, duygusal sıkıntı, iyimserlik ve umutsuzluk düzeyleri üzerinde görece olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir. Bu kapsamda anlam odaklı müdahalelerinin kanser tanısı almış kişilerin hem anlam ve varoluşla ilgili sorularını hem de duygusal sıkıntılarını ele almada umut verici bir yaklaşım olduğu görülmektedir. Diğer taraftan anlam odaklı müdahalelere ilişkin daha kapsamlı çıkarımlar yapabilmek için daha titiz bir araştırma metodolojisi kullanan yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"37 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122080943","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Testing the efficacy of the Virtual Body Project in a sample of Turkish female university students using a Randomized Controlled Trial 使用随机对照试验在土耳其女大学生样本中测试虚拟身体项目的功效
Pub Date : 2022-11-21 DOI: 10.57127/kpd.26024438m000103
Nice Ergut, Emrah Keser
The current study aimed to test the effectiveness of the Virtual Body Project (vBP) on self-esteem, disordered eating attitudes, and psychological symptoms in young females. A pretest posttest control group design was used in the study. The intervention (vBP, N = 40) and placebo (Expressive Writing, N=33) groups were determined using random assignment. The Body Mass Index (BMI), Brief Symptom Inventory (BSI), Eating Disorder Examination Questionnaire (EDE-Q), Body Image Quality of Life (BIQLI), and Rosenberg Self-Esteem Scale (RSES) were administered. The groups did not differ in terms of pretest scores. However, the intervention group had significantly lower EDE-Q, BIQLI, BSI scores, and higher RSES scores than the placebo group in the post-test assessment. Within-subjects comparisons showed that the placebo group’s pretest and post-test scores were not significantly different. However, the EDE-Q, BIQLI, and BSI posttest scores were found to be significantly lower than the pretest scores in the intervention group. In addition, the RSES post-test scores were significantly higher than the RSES pretest scores in the intervention group. The current study indicated that the Virtual Body Project was found to be an effective intervention on eating disorder risk factors, psychological symptoms, and self-esteem in young females. It is thought that the Virtual Body Project, which is applied to groups online, makes an extremely important contribution to preventive mental health studies.
目前的研究旨在测试虚拟身体项目(vBP)对年轻女性自尊、饮食失调态度和心理症状的有效性。本研究采用前测后测对照组设计。干预组(vBP组,N= 40)和安慰剂组(表达性写作组,N=33)采用随机分配。采用身体质量指数(BMI)、简短症状量表(BSI)、饮食失调检查问卷(ed - q)、身体形象生活质量量表(BIQLI)和Rosenberg自尊量表(RSES)。两组在测试前得分方面没有差异。然而,在测试后评估中,干预组的ed - q、BIQLI、BSI评分显著低于安慰剂组,RSES评分显著高于安慰剂组。受试者内部比较显示,安慰剂组的测试前和测试后得分没有显著差异。然而,干预组的ed - q、BIQLI和BSI后测得分明显低于前测得分。此外,干预组的RSES测试后得分显著高于RSES测试前得分。目前的研究表明,虚拟身体项目被发现是对年轻女性饮食失调风险因素、心理症状和自尊的有效干预。人们认为,应用于在线群体的虚拟身体项目对预防性心理健康研究作出了极其重要的贡献。
{"title":"Testing the efficacy of the Virtual Body Project in a sample of Turkish female university students using a Randomized Controlled Trial","authors":"Nice Ergut, Emrah Keser","doi":"10.57127/kpd.26024438m000103","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438m000103","url":null,"abstract":"The current study aimed to test the effectiveness of the Virtual Body Project (vBP) on self-esteem, disordered eating attitudes, and psychological symptoms in young females. A pretest posttest control group design was used in the study. The intervention (vBP, N = 40) and placebo (Expressive Writing, N=33) groups were determined using random assignment. The Body Mass Index (BMI), Brief Symptom Inventory (BSI), Eating Disorder Examination Questionnaire (EDE-Q), Body Image Quality of Life (BIQLI), and Rosenberg Self-Esteem Scale (RSES) were administered. The groups did not differ in terms of pretest scores. However, the intervention group had significantly lower EDE-Q, BIQLI, BSI scores, and higher RSES scores than the placebo group in the post-test assessment. Within-subjects comparisons showed that the placebo group’s pretest and post-test scores were not significantly different. However, the EDE-Q, BIQLI, and BSI posttest scores were found to be significantly lower than the pretest scores in the intervention group. In addition, the RSES post-test scores were significantly higher than the RSES pretest scores in the intervention group. The current study indicated that the Virtual Body Project was found to be an effective intervention on eating disorder risk factors, psychological symptoms, and self-esteem in young females. It is thought that the Virtual Body Project, which is applied to groups online, makes an extremely important contribution to preventive mental health studies.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"109 3","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131943580","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Evli bireylerde algılanan partner duyarlılığı ve affetme ilişkisi: Kişilerarası duygu düzenlemenin aracı rolü 已婚人士感知到的伴侣敏感性与宽恕之间的关系:人际情绪调节的中介作用
Pub Date : 2022-09-29 DOI: 10.57127/kpd.26024438m0000102
Gamze Taşki̇reç, Gaye Solmazer
Yakın ilişki deneyimlerinde bireylerin, zaman zaman incitici davranışlarla karşılaşmaları sebebiyle, ilişkilerin devam etmesinde affetmenin önemli bir yere sahip olduğu tartışılmaktadır (McCullough, 2001). Affetmenin ilişkiler üzerindeki önemi değerlendirildiğinde, affetmeyi kolaylaştıran faktörlerin ve ilgili mekanizmaların araştırılmasının son derece değerli olduğu düşünülmektedir. Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı, algılanan partner duyarlılığı ve affetme arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkide kişilerarası duygu düzenleme stratejilerinden olan “birlikte kara kara düşünme” ve “birlikte yeniden değerlendirmenin” aracılık etkilerini evli bireyler üzerinde incelemektir. Çalışmanın örneklemini yaşları 24-65 arasında değişen 187 evli birey oluşturmaktadır. Çalışmada algılanan partner duyarlılığı, kişilerarası duygu düzenleme stratejileri ve affetmenin ölçülmesine yönelik çevrimiçi anket bataryası kullanılmıştır. İstatiksel analizler algılanan partner duyarlılığı ve affetme arasında pozitif bir ilişki bulunduğunu göstermektedir. Ayrıca, bu ilişkide birlikte yeniden değerlendirmenin kısmi aracı rolü bulunmaktadır. Bu sonuçlar doğrultusunda, çiftlerle yürütülen affetme programlarında, algılanan partner desteği ve duyarlılığına, aynı zamanda ilişki bağlamında duygu düzenleme becerilerinin geliştirilmesine odaklanmanın faydalı olabileceği düşünülmektedir.
有人认为,宽恕在人际关系的延续中占有重要地位,因为个人在亲密关系经历中时常会遇到伤害行为(McCullough,2001 年)。考虑到宽恕对人际关系的重要性,研究促进宽恕的因素和相关机制被认为是非常有价值的。因此,本研究旨在探讨感知到的伴侣敏感性与宽恕之间的关系,以及 "一起沉思 "和 "一起重新评价 "这两种人际情绪调节策略对已婚个体的中介效应。研究样本由 187 名年龄在 24-65 岁之间的已婚人士组成。研究采用在线问卷的形式,对伴侣的敏感度、人际情绪调节策略和宽容度进行了测量。统计分析显示,感知伴侣敏感度与宽恕之间存在正相关关系。此外,在这一关系中,联合重新评价起到了部分中介作用。根据这些结果,在针对夫妻开展的宽恕计划中,关注感知到的伴侣支持和敏感度,以及在夫妻关系中发展情绪调节技能可能是有益的。
{"title":"Evli bireylerde algılanan partner duyarlılığı ve affetme ilişkisi: Kişilerarası duygu düzenlemenin aracı rolü","authors":"Gamze Taşki̇reç, Gaye Solmazer","doi":"10.57127/kpd.26024438m0000102","DOIUrl":"https://doi.org/10.57127/kpd.26024438m0000102","url":null,"abstract":"Yakın ilişki deneyimlerinde bireylerin, zaman zaman incitici davranışlarla karşılaşmaları sebebiyle, ilişkilerin devam etmesinde affetmenin önemli bir yere sahip olduğu tartışılmaktadır (McCullough, 2001). Affetmenin ilişkiler üzerindeki önemi değerlendirildiğinde, affetmeyi kolaylaştıran faktörlerin ve ilgili mekanizmaların araştırılmasının son derece değerli olduğu düşünülmektedir. Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı, algılanan partner duyarlılığı ve affetme arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkide kişilerarası duygu düzenleme stratejilerinden olan “birlikte kara kara düşünme” ve “birlikte yeniden değerlendirmenin” aracılık etkilerini evli bireyler üzerinde incelemektir. Çalışmanın örneklemini yaşları 24-65 arasında değişen 187 evli birey oluşturmaktadır. Çalışmada algılanan partner duyarlılığı, kişilerarası duygu düzenleme stratejileri ve affetmenin ölçülmesine yönelik çevrimiçi anket bataryası kullanılmıştır. İstatiksel analizler algılanan partner duyarlılığı ve affetme arasında pozitif bir ilişki bulunduğunu göstermektedir. Ayrıca, bu ilişkide birlikte yeniden değerlendirmenin kısmi aracı rolü bulunmaktadır. Bu sonuçlar doğrultusunda, çiftlerle yürütülen affetme programlarında, algılanan partner desteği ve duyarlılığına, aynı zamanda ilişki bağlamında duygu düzenleme becerilerinin geliştirilmesine odaklanmanın faydalı olabileceği düşünülmektedir.","PeriodicalId":344209,"journal":{"name":"Klinik Psikoloji Dergisi","volume":"134 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134336850","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Klinik Psikoloji Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1