Bu arastirmanin amaci, Deaflympics Samsun 2017 orneginde uluslararasi spor organizasyonlarinin duzenlendigi sehrin; ekonomisi, altyapisi ve halkin sosyallesmesi uzerine olan olumlu etkileri ile sehrin dogal cevresine olan olumsuz etkilerini incelemek ve mevcut istatistiki verilerle toplumsal algiyi karsilastirmaktir. Bu amaca ulasmak icin ′′Olimpiyat Oyunlari Etki Olcegi (OOEO)′′ Deaflympics 2017 sonrasinda ev sahibi Samsun ilinin oyunlarin gerceklestirdigi ilcelerinde (Ilkadim, Canik, Tekkekoy, Ondokuzmayis, Atakum, Bafra, Carsamba, Kavak) ikamet eden halka uygulanmistir. Ayrica arastirmada Turkiye Istatistik Kurumu (TUIK), Samsun Kultur ve Turizm Mudurlugu, Samsun Buyuksehir Belediyesi, Samsun Valiligi, International Committee of Sports for the Deaf (ICSD) ve Deaflympics 2017 Genel Koordinatorlugu’nden elde edilen veriler ev sahibi toplumun oyunlarin sosyo-ekonomik ve mekânsal etkilerini algilamalariyla karsilastirmak icin kullanilmistir. Bulgular, katilimcilarin cogunlugunun Deaflympics Samsun 2017’nin ozellikle sehrinin altyapisi ve sosyallesmesi uzerine cok olumlu etkilerinin oldugunu algiladiklarini ortaya koymaktadir. Oyunlar sonucu spor ve konaklama altyapisinda yapilan yatirimlar ile sehre gelen yerli ve yabanci turistlerin sayisiyla ilgili istatistiksel veriler de bu sonucla uyumludur. Ayrica arastirma sonuclari oyunlarin sehrin dogal cevresine olan olumsuz etkilerinin cevre ilcelerden Samsun sehir merkezine dogru arttigini gostermektedir.
{"title":"ULUSLARARASI SPOR ORGANİZASYONLARININ SOSYO-EKONOMİK VE MEKÂNSAL ETKİLERİ: DEAFLYMPİCS SAMSUN 2017","authors":"Seyfullah Gül","doi":"10.17498/KDENIZ.474210","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.474210","url":null,"abstract":"Bu arastirmanin amaci, Deaflympics Samsun 2017 orneginde uluslararasi spor organizasyonlarinin duzenlendigi sehrin; ekonomisi, altyapisi ve halkin sosyallesmesi uzerine olan olumlu etkileri ile sehrin dogal cevresine olan olumsuz etkilerini incelemek ve mevcut istatistiki verilerle toplumsal algiyi karsilastirmaktir. Bu amaca ulasmak icin ′′Olimpiyat Oyunlari Etki Olcegi (OOEO)′′ Deaflympics 2017 sonrasinda ev sahibi Samsun ilinin oyunlarin gerceklestirdigi ilcelerinde (Ilkadim, Canik, Tekkekoy, Ondokuzmayis, Atakum, Bafra, Carsamba, Kavak) ikamet eden halka uygulanmistir. Ayrica arastirmada Turkiye Istatistik Kurumu (TUIK), Samsun Kultur ve Turizm Mudurlugu, Samsun Buyuksehir Belediyesi, Samsun Valiligi, International Committee of Sports for the Deaf (ICSD) ve Deaflympics 2017 Genel Koordinatorlugu’nden elde edilen veriler ev sahibi toplumun oyunlarin sosyo-ekonomik ve mekânsal etkilerini algilamalariyla karsilastirmak icin kullanilmistir. Bulgular, katilimcilarin cogunlugunun Deaflympics Samsun 2017’nin ozellikle sehrinin altyapisi ve sosyallesmesi uzerine cok olumlu etkilerinin oldugunu algiladiklarini ortaya koymaktadir. Oyunlar sonucu spor ve konaklama altyapisinda yapilan yatirimlar ile sehre gelen yerli ve yabanci turistlerin sayisiyla ilgili istatistiksel veriler de bu sonucla uyumludur. Ayrica arastirma sonuclari oyunlarin sehrin dogal cevresine olan olumsuz etkilerinin cevre ilcelerden Samsun sehir merkezine dogru arttigini gostermektedir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"93 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124644384","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yusuf Albayrak, Süheyla İrem Mutlu, Semih Mutlu, Bahattin Çeli̇k
Kuzey Suriye'de, Orta Firat Vadisi'nde, Tisrin Baraji alaninda yogun olarak saptanan Erken Tunc Cagi'na tarihlendirilen ana kayaya oyulmus kuyu tipi mezar gelenegi, Anadolu'da su ana kadar sadece birkac yerlesimde saptanmistir. Sogmatar Nekropolu'nde su ana kadar yapilan calismalarda Erken Tunc Cagi’na tarihlendirilen 50 adet ana kayaya oyulmus kuyu tipi mezar ortaya cikarilmistir. Bu tip mezarlardan bes tanesi makale konumuzu olusturan sunakli, sekili, nisli ve ozenle kayaya oyulmus ozellige sahip olmasi acisindan cok daha fazla onem tasimaktadir. Nitekim mezarlar yerel kultur ozelligi gostermeyen, Erken Hanedanlar III/Akkad Donemi'nde Orta Firat Bolgesi'ne yonelik ticari yayilimin kulturel yansimalari olarak degerlendirilmektedir. Bu tip ozenle yapilmis kaya mezar geleneginin Guney Mezopotamya ile ticari ve kulturel iliskileri gosterir nitelikte elit bir kesime ait oldugu dusunulmektedir.
{"title":"SOĞMATAR’DA SUNAKLI KAYA OYUĞU MEZARLAR","authors":"Yusuf Albayrak, Süheyla İrem Mutlu, Semih Mutlu, Bahattin Çeli̇k","doi":"10.17498/KDENIZ.527506","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.527506","url":null,"abstract":"Kuzey Suriye'de, Orta Firat Vadisi'nde, Tisrin Baraji alaninda yogun olarak saptanan Erken Tunc Cagi'na tarihlendirilen ana kayaya oyulmus kuyu tipi mezar gelenegi, Anadolu'da su ana kadar sadece birkac yerlesimde saptanmistir. Sogmatar Nekropolu'nde su ana kadar yapilan calismalarda Erken Tunc Cagi’na tarihlendirilen 50 adet ana kayaya oyulmus kuyu tipi mezar ortaya cikarilmistir. Bu tip mezarlardan bes tanesi makale konumuzu olusturan sunakli, sekili, nisli ve ozenle kayaya oyulmus ozellige sahip olmasi acisindan cok daha fazla onem tasimaktadir. Nitekim mezarlar yerel kultur ozelligi gostermeyen, Erken Hanedanlar III/Akkad Donemi'nde Orta Firat Bolgesi'ne yonelik ticari yayilimin kulturel yansimalari olarak degerlendirilmektedir. Bu tip ozenle yapilmis kaya mezar geleneginin Guney Mezopotamya ile ticari ve kulturel iliskileri gosterir nitelikte elit bir kesime ait oldugu dusunulmektedir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123374924","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Savas yasadigimiz dunyanin en temel gercegidir. Insanlik tarihi boyunca paylasimlarin, siniflar arasi mucadelesi kitlesel savaslara neden olmustur. Savasin kendi dogasi, mantigi icerisinde kalan insanlik icin insancil dusunce birkac kez butun halinde kirilmistir. Insanlik tarihinin bu karanlik yuzu kitle iletisimin tum araclari ile beraber birer seyirlik oyun durumuna gelmistir. Savaslar sadece askeri birer harekât olmaktan cikmis, sivillerin diger sivilleri oldurulurken izledigi dramalar haline gelmistir. Politik dunya ve politik kamera her zaman savasin icinden birer bir yayin yapamazlar. Bazen kuresel sistemde yapilmamasi, gosterilmemesi gereken isaretler devreye girer. Gazetecilik, habercilik etigi ile savasin politik arka plani karsi karsiya kalir. Gunumuzde savaslarin sekil degistirmesi ile birlikte sicak bolgeler dedigimiz catisma alanlari buyuk sehirlere de kaymaya baslamistir. Siyasal sonuclarinin yani sira sosyal acidan da tum dunyanin kuresel goc dalgalari ile sarsilmasina yol acan yikici savaslar artik karsimizdadir. Kuresel savasin diger yuzu ise ic savas ve terordur. Artik teror de savasin bir baska yuzu olarak kabul edilmektedir. Butun bunlarin tanigi olan ve tarafsizligina dair beklentilerimiz olan ise yine gazeteciler, belgeselciler ve muhabirlerdir. Onlarin yasamlarini adadiklari belgelemek meslegi, bizim icin dunyanin diger tarafindan haber almak anlamina gelmektedir. Calismada aktarilmaya calisilacak olan savasin araclari ile belgeselcilerin karsilastigi sorunlardir. Savasi gorsel dunyada belgelemenin kosullarini, sinema dili ile anlatmanin guclukleri uzerinden gidilmistir. Incelenen kavramlar savas, dongusel ve kuresellesme, kapitalizm, politik kamera uzerinden incelenecektir. Makalede Gorsel Hikâyeleme yontemi ile belgesel anlati kavrami uzerinde durulmustur.
{"title":"Belgesel Sinema Dili ve Savaş","authors":"Hale Torun","doi":"10.17498/KDENIZ.507110","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.507110","url":null,"abstract":"Savas yasadigimiz dunyanin en temel gercegidir. Insanlik tarihi boyunca paylasimlarin, siniflar arasi mucadelesi kitlesel savaslara neden olmustur. Savasin kendi dogasi, mantigi icerisinde kalan insanlik icin insancil dusunce birkac kez butun halinde kirilmistir. Insanlik tarihinin bu karanlik yuzu kitle iletisimin tum araclari ile beraber birer seyirlik oyun durumuna gelmistir. Savaslar sadece askeri birer harekât olmaktan cikmis, sivillerin diger sivilleri oldurulurken izledigi dramalar haline gelmistir. Politik dunya ve politik kamera her zaman savasin icinden birer bir yayin yapamazlar. Bazen kuresel sistemde yapilmamasi, gosterilmemesi gereken isaretler devreye girer. Gazetecilik, habercilik etigi ile savasin politik arka plani karsi karsiya kalir. Gunumuzde savaslarin sekil degistirmesi ile birlikte sicak bolgeler dedigimiz catisma alanlari buyuk sehirlere de kaymaya baslamistir. Siyasal sonuclarinin yani sira sosyal acidan da tum dunyanin kuresel goc dalgalari ile sarsilmasina yol acan yikici savaslar artik karsimizdadir. Kuresel savasin diger yuzu ise ic savas ve terordur. Artik teror de savasin bir baska yuzu olarak kabul edilmektedir. Butun bunlarin tanigi olan ve tarafsizligina dair beklentilerimiz olan ise yine gazeteciler, belgeselciler ve muhabirlerdir. Onlarin yasamlarini adadiklari belgelemek meslegi, bizim icin dunyanin diger tarafindan haber almak anlamina gelmektedir. Calismada aktarilmaya calisilacak olan savasin araclari ile belgeselcilerin karsilastigi sorunlardir. Savasi gorsel dunyada belgelemenin kosullarini, sinema dili ile anlatmanin guclukleri uzerinden gidilmistir. Incelenen kavramlar savas, dongusel ve kuresellesme, kapitalizm, politik kamera uzerinden incelenecektir. Makalede Gorsel Hikâyeleme yontemi ile belgesel anlati kavrami uzerinde durulmustur.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"11 3","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114091470","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Brooklyn (John Crowley, 2015) movie is about a young immigrant woman who moves intercontinental from Ireland to the United States by a a ship in the 1950s to live American dream. The film is extremely important in terms of addressing the migration of women. Because, gendering migration has become one of the most important issues in the 1980s and early 1990s. Studies on international migration in these years; they stated that women should be considered as individual, independent and active, not passive migrants who go after their spouses or families. The film draws attention at this point. The conditions in Ireland, the traditional structure of the townspeople, and the lack of regular employment have made Eilis depressed. This is how the young woman starts her journey to America, providing better conditions, jobs and education. The film is important in two respects. First, historically it describes the reasons of migration from poor country to developed one. The latter, visually presents the problems, experiences, thoughts and conditions of an immigrant woman in both countries. In this context, the film was analyzed by semiotics method. As a result of the analysis, it was found that a young woman is actively and independently migrated, and this migration has empowered her due to the education, better life style and business opportunity in America.
{"title":"AMERICAN DREAM AND IRISH IMMIGRANT WOMAN EILIS: ANALYSING BROOKLYN MOVIE","authors":"Ö. Özdemir","doi":"10.17498/KDENIZ.490460","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.490460","url":null,"abstract":"Brooklyn (John Crowley, 2015) movie is about a young immigrant woman who moves intercontinental from Ireland to the United States by a a ship in the 1950s to live American dream. The film is extremely important in terms of addressing the migration of women. Because, gendering migration has become one of the most important issues in the 1980s and early 1990s. Studies on international migration in these years; they stated that women should be considered as individual, independent and active, not passive migrants who go after their spouses or families. The film draws attention at this point. The conditions in Ireland, the traditional structure of the townspeople, and the lack of regular employment have made Eilis depressed. This is how the young woman starts her journey to America, providing better conditions, jobs and education. The film is important in two respects. First, historically it describes the reasons of migration from poor country to developed one. The latter, visually presents the problems, experiences, thoughts and conditions of an immigrant woman in both countries. In this context, the film was analyzed by semiotics method. As a result of the analysis, it was found that a young woman is actively and independently migrated, and this migration has empowered her due to the education, better life style and business opportunity in America.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"33 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125648423","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu makalenin konusu, Ardahan’in merkez ve Gole ilcelerindeki iki yerlesim olan Golgeli ve Cobankoy’deki uc ayri arkeolojik alandir. Bu arkeolojik alanlardan ilki Merkez ilce yerlesimlerinden Golgeli’nin 3.6 km guneybatisinda yer alan bir Demir Cagi kalesi ve bu kalenin hemen bati kenarinda kurulmus bir yerlesimdir. Golgeli Guneybati Kalesi kayalik bir tepe uzerine, arazi sartlarina uygun olarak insa edilmis ve orta derecede korunabilmis bir kalintidir. Burasi, gunumuzde Golgeli koyu sakinlerinin yaylacilik faaliyetlerinde bulundugu arazi sinirlarinda yer almaktadir ve Ardahan ilinin merkez ilcesindeki ender Demir Cagi buluntu alanlarindandir. Seramik verilerine gore esasinda M.O. II. binyil iclerinde kurulmus olmasi gereken bu arkeolojik alandaki en gec buluntular M.O. 7.-5. yuzyillar arasina aittir. Makalemizin konusunu olusturan ikinci arkeolojik alan Ardahan’in Gole ilcesi merkezinin 26 km kuzeydogusunda yer alan Cobankoy Kalesi ve Yerlesimi’dir. Bu arkeolojik alanda biri ic ve digeri dis olmak uzere iki sira sur tespit edilmistir ve yogun olarak Demir Cagi seramikleri arazi uzerinde gozlemlenmektedir. Yine arazi kosullarina gore insa edildigi anlasilan kalenin ic ve dis surlari buyuk olcude tahrip olmustur. Ic sur icerisinde iki adet yapi kalintisi daha bulunur. Arkeolojik alanda ayrica iki mezar kalintisi tespit edilmistir. Ancak bu mezarlarin yakin donemlerde kacak kazicilar tarafindan kazilip tahrip edildigi anlasilmaktadir. Son arkeolojik alan Cobankoy Kalesi ve Yerlesimi’nin 1,15 km dogusundaki bir Demir Cagi hoyugudur. Bu hoyuk Cobankoy adli yerlesimin hemen kuzeyinde yer almakta olup ne yazik ki Ardahan’da en yogun kacak kazilara maruz kalmis arkeolojik alandir. M.O. II. binyila ait seramiklerin haricinde hoyukte genel olarak M.O. 8.-5. yuzyillar arasina tarihlenebilecek turden seramik buluntulari da tespit edilmistir.
{"title":"ARDAHAN’DAKİ GÖLGELİ VE ÇOBANKÖY DEMİR ÇAĞI ALANLARI","authors":"Sami Pataci","doi":"10.17498/KDENIZ.479821","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.479821","url":null,"abstract":"Bu makalenin konusu, Ardahan’in merkez ve Gole ilcelerindeki iki yerlesim olan Golgeli ve Cobankoy’deki uc ayri arkeolojik alandir. Bu arkeolojik alanlardan ilki Merkez ilce yerlesimlerinden Golgeli’nin 3.6 km guneybatisinda yer alan bir Demir Cagi kalesi ve bu kalenin hemen bati kenarinda kurulmus bir yerlesimdir. Golgeli Guneybati Kalesi kayalik bir tepe uzerine, arazi sartlarina uygun olarak insa edilmis ve orta derecede korunabilmis bir kalintidir. Burasi, gunumuzde Golgeli koyu sakinlerinin yaylacilik faaliyetlerinde bulundugu arazi sinirlarinda yer almaktadir ve Ardahan ilinin merkez ilcesindeki ender Demir Cagi buluntu alanlarindandir. Seramik verilerine gore esasinda M.O. II. binyil iclerinde kurulmus olmasi gereken bu arkeolojik alandaki en gec buluntular M.O. 7.-5. yuzyillar arasina aittir. Makalemizin konusunu olusturan ikinci arkeolojik alan Ardahan’in Gole ilcesi merkezinin 26 km kuzeydogusunda yer alan Cobankoy Kalesi ve Yerlesimi’dir. Bu arkeolojik alanda biri ic ve digeri dis olmak uzere iki sira sur tespit edilmistir ve yogun olarak Demir Cagi seramikleri arazi uzerinde gozlemlenmektedir. Yine arazi kosullarina gore insa edildigi anlasilan kalenin ic ve dis surlari buyuk olcude tahrip olmustur. Ic sur icerisinde iki adet yapi kalintisi daha bulunur. Arkeolojik alanda ayrica iki mezar kalintisi tespit edilmistir. Ancak bu mezarlarin yakin donemlerde kacak kazicilar tarafindan kazilip tahrip edildigi anlasilmaktadir. Son arkeolojik alan Cobankoy Kalesi ve Yerlesimi’nin 1,15 km dogusundaki bir Demir Cagi hoyugudur. Bu hoyuk Cobankoy adli yerlesimin hemen kuzeyinde yer almakta olup ne yazik ki Ardahan’da en yogun kacak kazilara maruz kalmis arkeolojik alandir. M.O. II. binyila ait seramiklerin haricinde hoyukte genel olarak M.O. 8.-5. yuzyillar arasina tarihlenebilecek turden seramik buluntulari da tespit edilmistir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115462883","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Turk toplumunun temel besin maddeleri arasinda yer alan ekmek, Orta Asya doneminden gunumuze kadar uzanan surecte gerek Beylikler donemi ve Selcuklu mutfaklarinda, gerek Osmanli mutfaginda gerekse Cumhuriyet doneminin baslangicindan gunumuze mutfak kulturumuzun vazgecilmez besin ogelerinden biri olmustur. Turk mutfak kulturunde ekmegin oneminde beslenmedeki yeri kadar icerik ve pisirme yontemine bagli olarak farklilasan ekmek cesitliliginin de buyuk rolu vardir. Fakat insanlarin yasam tarzinda ve ikamet ettikleri yasam alanlarinda gerceklesen degisim, beslenme aliskanliklari ve mutfak kulturu uzerinde de etkili olmaktadir. Cogu zaman hayati kolaylastiran yenilikler, mutfak kulturu icerisinde gecmiste var olan bazi pisirme yontemlerinin, arac ve gereclerin ve bu arac-gerec-yontemlerle pisirilen yiyeceklerin yavas yavas yok olmasina da sebep olmaktadir. Bu calismanin amaci, Turkiye’de ozellikle Karadeniz bolgesinde gecmiste yaygin olarak, gunumuzde ise nadiren kullanilmakta olan pileki ile pisirme yontemine dikkat cekerek pilekinin gunumuz kosullarinda kullanimi icin onerilerde bulunmaktir. Calisma temel olarak ikincil kaynaklar kullanilarak gerceklestirilen alanyazin taramasina dayali olup, iki pileki ustasi ile yapilan yuz yuze gorusme ile elde edilen bilgilere de calisma icerisinde yer verilmistir. Sonuclar gerek pileki uretiminin gerekse pileki ile yapilan ekmeklerin yavas yavas yok olmakta oldugunu gostermis, bu sebeple gerek geleneksel yontemin surdurulebilirligi gerekse yeni yaklasimlarla pileki kullaniminin yasatilmasina yonelik oneriler olusturulmustur.
{"title":"TÜRK MUTFAĞINDA GELENEKSEL EKMEK PİŞİRME YÖNTEM, ARAÇ VE GEREÇLERİNİN YAŞATILMASINA YÖNELİK ÖNERİLER: PİLEKİ ÖRNEĞİ","authors":"Alev Dündar Arıkan, Maksut Özkeşkek","doi":"10.17498/KDENIZ.480663","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.480663","url":null,"abstract":"Turk toplumunun temel besin maddeleri arasinda yer alan ekmek, Orta Asya doneminden gunumuze kadar uzanan surecte gerek Beylikler donemi ve Selcuklu mutfaklarinda, gerek Osmanli mutfaginda gerekse Cumhuriyet doneminin baslangicindan gunumuze mutfak kulturumuzun vazgecilmez besin ogelerinden biri olmustur. Turk mutfak kulturunde ekmegin oneminde beslenmedeki yeri kadar icerik ve pisirme yontemine bagli olarak farklilasan ekmek cesitliliginin de buyuk rolu vardir. Fakat insanlarin yasam tarzinda ve ikamet ettikleri yasam alanlarinda gerceklesen degisim, beslenme aliskanliklari ve mutfak kulturu uzerinde de etkili olmaktadir. Cogu zaman hayati kolaylastiran yenilikler, mutfak kulturu icerisinde gecmiste var olan bazi pisirme yontemlerinin, arac ve gereclerin ve bu arac-gerec-yontemlerle pisirilen yiyeceklerin yavas yavas yok olmasina da sebep olmaktadir. Bu calismanin amaci, Turkiye’de ozellikle Karadeniz bolgesinde gecmiste yaygin olarak, gunumuzde ise nadiren kullanilmakta olan pileki ile pisirme yontemine dikkat cekerek pilekinin gunumuz kosullarinda kullanimi icin onerilerde bulunmaktir. Calisma temel olarak ikincil kaynaklar kullanilarak gerceklestirilen alanyazin taramasina dayali olup, iki pileki ustasi ile yapilan yuz yuze gorusme ile elde edilen bilgilere de calisma icerisinde yer verilmistir. Sonuclar gerek pileki uretiminin gerekse pileki ile yapilan ekmeklerin yavas yavas yok olmakta oldugunu gostermis, bu sebeple gerek geleneksel yontemin surdurulebilirligi gerekse yeni yaklasimlarla pileki kullaniminin yasatilmasina yonelik oneriler olusturulmustur.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"82 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127449800","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
1917 Ekim Devrimi ardindan elde edilen bagimsizligin 1920’de Bolsevik hareketiyle yitirilmesi, Azerbaycan bagimsizlik mucadelesini yeniden baslatmistir. Bagimsizlik pesindeki Azerbaycan milliyetciliginin onderleri gittikleri ulkelerde farkli yol ve yontemlerle hedefleri dogrultusunda calismayi surdurmuslerdir. Bu mucadelede Azerbaycan milliyetcileri, benzer akibeti paylasmis diger milletlere mensup unsurlarla zaman zaman bir araya gelmis, Sovyet yonetimine karsi mucadele, farkli unsurlari birlikte harekete yonelten dogal bir zemin olusturmustur. Kafkasya Konfederasyon Şurasi, 1930’lu yillarda bu baglamda yasanmis bir deneyimdir. Mehmet Emin Resulzade liderligindeki “Azerbaycan Milli Kurtulus Hareketi” ile Kuzey Kafkasya Turk milliyetcileri ve Gurcistan Menseviklerinin Kafkas ortak kimligi ekseninde ortak dusmana karsi kurduklari Kafkasya Konfederasyon Şurasi deneyimi, 1930’lu yillardaki Azerbaycan bagimsizlik mucadelesinin izledigi hatti anlamak bakimindan kayda deger bir ornektir. Kafkasya Konfederasyon Şurasi, Birinci Dunya Savasiyla kurulan statukoya karsi revizyonist cikislarla dunyanin yeni bir denge aradigi ve Ikinci Dunya Savasina giden surecin sekillendigi 1930’lu yillarda kurulmasi itibariyle, dunya tarihindeki kritik bir donemecin urunudur. Calisma, Kafkasya Konfederasyon Şurasi’nin hangi birikim ve ihtiyacin urunu olarak sekillendigi, ongordugu politik hat, bu baglamda Resulzade liderligindeki Azerbaycan milliyetciliginin Kafkasya merkezli durusu uzerinde durmaktadir. Calismada, Kafkasya Konfederasyon Şurasi’nin bilesenlerinden Azerbaycan milliyetcilerinin cikardigi “ Istiklal ”, “ Kurtulus ” dergileriyle ile Kuzey Kafkasyali milliyetcilerin cikardigi “ Şimali Kafkasya ” dergisi yogunlukla kullanilmistir.
{"title":"1930’LU YILLARDA AZERBAYCAN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNDE BİR KESİT: KAFKASYA KONFEDERASYON ŞURASI","authors":"Ali Haydar Soysüren","doi":"10.17498/KDENIZ.475474","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.475474","url":null,"abstract":"1917 Ekim Devrimi ardindan elde edilen bagimsizligin 1920’de Bolsevik hareketiyle yitirilmesi, Azerbaycan bagimsizlik mucadelesini yeniden baslatmistir. Bagimsizlik pesindeki Azerbaycan milliyetciliginin onderleri gittikleri ulkelerde farkli yol ve yontemlerle hedefleri dogrultusunda calismayi surdurmuslerdir. Bu mucadelede Azerbaycan milliyetcileri, benzer akibeti paylasmis diger milletlere mensup unsurlarla zaman zaman bir araya gelmis, Sovyet yonetimine karsi mucadele, farkli unsurlari birlikte harekete yonelten dogal bir zemin olusturmustur. Kafkasya Konfederasyon Şurasi, 1930’lu yillarda bu baglamda yasanmis bir deneyimdir. Mehmet Emin Resulzade liderligindeki “Azerbaycan Milli Kurtulus Hareketi” ile Kuzey Kafkasya Turk milliyetcileri ve Gurcistan Menseviklerinin Kafkas ortak kimligi ekseninde ortak dusmana karsi kurduklari Kafkasya Konfederasyon Şurasi deneyimi, 1930’lu yillardaki Azerbaycan bagimsizlik mucadelesinin izledigi hatti anlamak bakimindan kayda deger bir ornektir. Kafkasya Konfederasyon Şurasi, Birinci Dunya Savasiyla kurulan statukoya karsi revizyonist cikislarla dunyanin yeni bir denge aradigi ve Ikinci Dunya Savasina giden surecin sekillendigi 1930’lu yillarda kurulmasi itibariyle, dunya tarihindeki kritik bir donemecin urunudur. Calisma, Kafkasya Konfederasyon Şurasi’nin hangi birikim ve ihtiyacin urunu olarak sekillendigi, ongordugu politik hat, bu baglamda Resulzade liderligindeki Azerbaycan milliyetciliginin Kafkasya merkezli durusu uzerinde durmaktadir. Calismada, Kafkasya Konfederasyon Şurasi’nin bilesenlerinden Azerbaycan milliyetcilerinin cikardigi “ Istiklal ”, “ Kurtulus ” dergileriyle ile Kuzey Kafkasyali milliyetcilerin cikardigi “ Şimali Kafkasya ” dergisi yogunlukla kullanilmistir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128785109","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mimari yapilarin suslenmesinde kullanilan mozaikler antik donemden gunumuze degin surekli kullanilan vazgecilmez mimari bir eleman olmustur. Gerek saglamligi gerekse gorsel acidan guzelligi ile on planda olan mozaikler ozellikle Roma doneminde Şanliurfa’da oldukca fazla yapilmistir. Ancak buradaki mozaikler gerek sivil gerek resmi binalarda degil mezarlari suslemede tercih edilmistir. Mozaiklerde daha cok olen kisi ve ailesi tasvir edilmistir. Bunun yaninda dini konularin ve mitolojik konularin da resmedildigi mozaikler vardir. Şanliurfa son yillardaki Nekropol alanindaki kazilarda, uc kaya mezarinin odalarinin tabaninda mozaikler ele gecmistir. Bu mozaikler, daha once Şanliurfa’da ele gecen 30 a yakin mozaik ile yakin benzerlik gostermektedir. Aile mozaigi yaninda geometrik desenlerin de yer aldigi bu mozaikler, yapildiklari donemin sosyal ve kulturel ozelliklerini yansitmaktadirlar. Mozaikler uzerindeki yazitlarda hem kisi isimleri hem de tarihler yer almaktadir.
{"title":"ŞANLIURFA’DA YENİ BULUNAN KAYA MEZARLARI TABAN MOZAİKLERİ","authors":"Yusuf Albayrak","doi":"10.17498/KDENIZ.526470","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.526470","url":null,"abstract":"Mimari yapilarin suslenmesinde kullanilan mozaikler antik donemden gunumuze degin surekli kullanilan vazgecilmez mimari bir eleman olmustur. Gerek saglamligi gerekse gorsel acidan guzelligi ile on planda olan mozaikler ozellikle Roma doneminde Şanliurfa’da oldukca fazla yapilmistir. Ancak buradaki mozaikler gerek sivil gerek resmi binalarda degil mezarlari suslemede tercih edilmistir. Mozaiklerde daha cok olen kisi ve ailesi tasvir edilmistir. Bunun yaninda dini konularin ve mitolojik konularin da resmedildigi mozaikler vardir. Şanliurfa son yillardaki Nekropol alanindaki kazilarda, uc kaya mezarinin odalarinin tabaninda mozaikler ele gecmistir. Bu mozaikler, daha once Şanliurfa’da ele gecen 30 a yakin mozaik ile yakin benzerlik gostermektedir. Aile mozaigi yaninda geometrik desenlerin de yer aldigi bu mozaikler, yapildiklari donemin sosyal ve kulturel ozelliklerini yansitmaktadirlar. Mozaikler uzerindeki yazitlarda hem kisi isimleri hem de tarihler yer almaktadir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"276 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121321800","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu makalenin konusu, Şanliurfa’nin merkez ilcesindeki Sogmatar kult alaninda bulunan bir aslan kabartmasi taslaginin tarihlendirilmesidir. Sogmatar kult alaninda bulunan bu aslan kabartmasi taslagi oldukca buyuk olup genellikle M.O. I. binde kapi aslani tarzinda yapilmis bir eser olarak karsimiza cikmaktadir. Ayrica yuksek kabartma teknigi ile yapilmis olan aslan kabartmasi taslagi bazalt tasi yerine kalker tasindan yapilmis olmasi da bolgede bulunan diger aslan kabartmalarindan farklilik gostermektedir. Sogmatar kult alani Şanliurfa’nin 60 km guneydogusunda yer alan Tektek Daglari denen bir bolgenin icinde bulunur. Harran oren yerinin 40 km kuzey dogusunda yer almaktadir. Sogmatar kult alani gunumuzde Yagmurlu adinda bir koy yerlesiminin icinde yer alir. Kult alani kalker kayaliklarin bulundugu bir bolgenin icine kurulmustur. Sogmatar kult alaninin eskiden bolgedeki tek su kaynagina sahip bir yer oldugu yore halki tarafindan soylenmektedir. Makalemizin konusunu olusturan aslan kabartmasi taslaginin boyutlari yaklasik 3,35m X 3,60m olup kalker tasindan yapilmistir. Sogmatar kult alaninin batisinda, doguya bakan kayalik bir tepenin yamacinda yer almaktadir. Aslan kabartmasi taslagi tas ocaginin icinde yer almaktadir. Bu yazida, aslan kabartmasi tam olarak detayli yapilmamis oldugundan mevcut aslan kabartmasina taslak denilmistir. Aslan kabartmasi taslaginin boyutlarinin buyuk yapilmis olusu ve Sogmatar kult alaninda yapilan yuzey arastirmalarinda M.O. I. bine ait seramik buluntularin ele gecmis olmasindan dolayi bu aslan kabartmasi taslagini Erken Demir Cagi’na M.O. 9-7. yuzyila tarihlendirmek gerekir.
{"title":"ŞANLIURFA’DAKİ SOĞMATAR KÜLT ALANINDAN BİR ASLAN KABARTMASI TASLAĞI","authors":"Bahattin Çeli̇k, Süheyla İrem Mutlu, Semih Mutlu","doi":"10.17498/KDENIZ.527490","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.527490","url":null,"abstract":"Bu makalenin konusu, Şanliurfa’nin merkez ilcesindeki Sogmatar kult alaninda bulunan bir aslan kabartmasi taslaginin tarihlendirilmesidir. Sogmatar kult alaninda bulunan bu aslan kabartmasi taslagi oldukca buyuk olup genellikle M.O. I. binde kapi aslani tarzinda yapilmis bir eser olarak karsimiza cikmaktadir. Ayrica yuksek kabartma teknigi ile yapilmis olan aslan kabartmasi taslagi bazalt tasi yerine kalker tasindan yapilmis olmasi da bolgede bulunan diger aslan kabartmalarindan farklilik gostermektedir. Sogmatar kult alani Şanliurfa’nin 60 km guneydogusunda yer alan Tektek Daglari denen bir bolgenin icinde bulunur. Harran oren yerinin 40 km kuzey dogusunda yer almaktadir. Sogmatar kult alani gunumuzde Yagmurlu adinda bir koy yerlesiminin icinde yer alir. Kult alani kalker kayaliklarin bulundugu bir bolgenin icine kurulmustur. Sogmatar kult alaninin eskiden bolgedeki tek su kaynagina sahip bir yer oldugu yore halki tarafindan soylenmektedir. Makalemizin konusunu olusturan aslan kabartmasi taslaginin boyutlari yaklasik 3,35m X 3,60m olup kalker tasindan yapilmistir. Sogmatar kult alaninin batisinda, doguya bakan kayalik bir tepenin yamacinda yer almaktadir. Aslan kabartmasi taslagi tas ocaginin icinde yer almaktadir. Bu yazida, aslan kabartmasi tam olarak detayli yapilmamis oldugundan mevcut aslan kabartmasina taslak denilmistir. Aslan kabartmasi taslaginin boyutlarinin buyuk yapilmis olusu ve Sogmatar kult alaninda yapilan yuzey arastirmalarinda M.O. I. bine ait seramik buluntularin ele gecmis olmasindan dolayi bu aslan kabartmasi taslagini Erken Demir Cagi’na M.O. 9-7. yuzyila tarihlendirmek gerekir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127475335","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yer adlari incelemesi, tarihi gelisimini ve bulundugu cografyanin ozelliklerini yansitmasi bakimindan bircok bilime konu olmustur. Yer adlari incelemesinde bircok bilimin bu konu ile ilgilenmesinin yani sira mekânin, yani cografi olaylarin gelistigi, etkiledigi ve etkilendigi yerin adlandirilmasi suphesiz en cok cografyacilari ilgilendirmektedir. Bu calismanin amaci, Samsun ili Yakakent ilcesindeki yer ve mevkii adlarinin nereden kaynaklandigini tespit etmek ve bu sayede yorenin dogal ve beseri cografya ozelliklerine isik tutmaktir. Calismada 1/100.000 Olcekli E34-E35-F34-F35 paftalari kullanilmis ve haritada bulunan tum adlar cikarilarak bu adlarin kaynagi saptanmaya calisilmistir. Yapilan calismada Yakakent’te kullanilan yer ve mevkii adlarinin konmasinda dogal ve beseri cografya faktorlerinin oldukca etkili oldugu tespit edilmistir. Ozellikle yorede dogal cografya ozelliklerinden yer sekilleri, bitki tur ve adlari ile ilgili adlar yogun bir sekilde kullanilmaktadir. Yine kisi adlari, ekonomik faaliyet ve hayvan adlari ile ilgili kullanilan yer ve mevkii adlari da yaygin olarak kullanilmaktadir. Koy ve mevkii adi konulmasinda son derece buyuk bir etkiye sahip olan dogal, beseri ve ekonomik cografya ozellikleri, Yakakent ilcesinde bulunan mevcut koy ve mevkii adlarinin konulmasinda etkili olmustur. Yer adlari, kulturumuzun bir parcasidir ve bu adlardan pek cok cografi, tarihi ve kulturel bilgi ve sonuc cikarmak mumkundur. Yer adlarindan yola cikilarak kulture ait bircok sakli kalmis uygulama ve zenginlik ortaya cikarilabilmektedir. Bu bakimdan yer adlari ile ilgili calismalar ayri bir onem kazanmaktadir. Kullanilan yer adlarindan da anlasildigi gibi yore insani cografi faktorlerden oldukca fazla etkilenmistir. Yasadiklari yere, yasadiklari bolgenin fiziki, beseri ve ekonomik ozelliklerinden esinlenerek isimler vermisler ve ayni zamanda da o yerin cografi ozelliklerine de isik tutmuslardir.
{"title":"YAKAKENT İLÇESİNDEKİ YER ADLARI İLE İLGİLİ COĞRAFİ İNCELEMELER","authors":"Mücahit Yildirim","doi":"10.17498/KDENIZ.510751","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.510751","url":null,"abstract":"Yer adlari incelemesi, tarihi gelisimini ve bulundugu cografyanin ozelliklerini yansitmasi bakimindan bircok bilime konu olmustur. Yer adlari incelemesinde bircok bilimin bu konu ile ilgilenmesinin yani sira mekânin, yani cografi olaylarin gelistigi, etkiledigi ve etkilendigi yerin adlandirilmasi suphesiz en cok cografyacilari ilgilendirmektedir. Bu calismanin amaci, Samsun ili Yakakent ilcesindeki yer ve mevkii adlarinin nereden kaynaklandigini tespit etmek ve bu sayede yorenin dogal ve beseri cografya ozelliklerine isik tutmaktir. Calismada 1/100.000 Olcekli E34-E35-F34-F35 paftalari kullanilmis ve haritada bulunan tum adlar cikarilarak bu adlarin kaynagi saptanmaya calisilmistir. Yapilan calismada Yakakent’te kullanilan yer ve mevkii adlarinin konmasinda dogal ve beseri cografya faktorlerinin oldukca etkili oldugu tespit edilmistir. Ozellikle yorede dogal cografya ozelliklerinden yer sekilleri, bitki tur ve adlari ile ilgili adlar yogun bir sekilde kullanilmaktadir. Yine kisi adlari, ekonomik faaliyet ve hayvan adlari ile ilgili kullanilan yer ve mevkii adlari da yaygin olarak kullanilmaktadir. Koy ve mevkii adi konulmasinda son derece buyuk bir etkiye sahip olan dogal, beseri ve ekonomik cografya ozellikleri, Yakakent ilcesinde bulunan mevcut koy ve mevkii adlarinin konulmasinda etkili olmustur. Yer adlari, kulturumuzun bir parcasidir ve bu adlardan pek cok cografi, tarihi ve kulturel bilgi ve sonuc cikarmak mumkundur. Yer adlarindan yola cikilarak kulture ait bircok sakli kalmis uygulama ve zenginlik ortaya cikarilabilmektedir. Bu bakimdan yer adlari ile ilgili calismalar ayri bir onem kazanmaktadir. Kullanilan yer adlarindan da anlasildigi gibi yore insani cografi faktorlerden oldukca fazla etkilenmistir. Yasadiklari yere, yasadiklari bolgenin fiziki, beseri ve ekonomik ozelliklerinden esinlenerek isimler vermisler ve ayni zamanda da o yerin cografi ozelliklerine de isik tutmuslardir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"38 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124455859","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：