Kazaklar yuzyillar boyunca Don, Dinyeper, Kuban, Yayik ve Terek nehirleri boyunca yasadiklari icin o topraklarin onlara ait oldugunu kabul etmektedirler. Kazaklarin ortaya cikmasi ile ilgili birkac gorusun var olmasina, son yillarda bircok kitap ve makale cikmasina ve Kazaklar konusunda konferanslarin gerceklestirilmesine ragmen bu zamana kadar net bir aciklama verilmemistir. Dil, atasozleri ve deyimleri konusunda arastirmalar ise neredeyse hic yapilmamistir. Cagdas Kazaklar kendi kulturunu, geleneklerini ve orf adetleri yeniden canlandirmaya ve gunumuzdeki hayat sartlarina gore uyum saglamaya calismaktadirlar.
{"title":"RUS DİLİNDE KUBAN KAZAKLARININ ATASÖZLERİ VE DEYİMLERİ","authors":"Olga Volkova","doi":"10.17498/KDENIZ.475156","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.475156","url":null,"abstract":"Kazaklar yuzyillar boyunca Don, Dinyeper, Kuban, Yayik ve Terek nehirleri boyunca yasadiklari icin o topraklarin onlara ait oldugunu kabul etmektedirler. Kazaklarin ortaya cikmasi ile ilgili birkac gorusun var olmasina, son yillarda bircok kitap ve makale cikmasina ve Kazaklar konusunda konferanslarin gerceklestirilmesine ragmen bu zamana kadar net bir aciklama verilmemistir. Dil, atasozleri ve deyimleri konusunda arastirmalar ise neredeyse hic yapilmamistir. Cagdas Kazaklar kendi kulturunu, geleneklerini ve orf adetleri yeniden canlandirmaya ve gunumuzdeki hayat sartlarina gore uyum saglamaya calismaktadirlar.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130385606","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yapay fiyat ya da yapay piyasa olusturma olarak da ifade edilen muhasebe manipulasyonu; finansal bilgi kullanicilarinin isletmenin finansal durumu ve faaliyet sonuclari uzerindeki algilarini etkilemeye yonelik olarak yapilmaktadir. Bu durumda en onemli finansal bilgi kullanicisi olan yatirimcilar, manipulasyonun en onemli hedefi durumunda kalmaktadir. Yoneticiler, muhasebe manipulasyonu ile yatirimcilarin zihinlerinde iyimser bir “kar beklentisi” yaratmayi amaclamaktadir. Ote yandan finansal sikinti; isletmelerin nakit akisinin mevcut yukumluluklerini karsilama konusunda yetersiz olmasi durumunu anlatmaktadir. Bu kavram son asamasi iflas olmak uzere; isletmeleri cesitli olumsuzluklara surukleyen bir sureci ifade etmektedir. Dolayisiyla bircok olumsuzluklara sebebiyet veren bu durumlarin tahminine yonelik modellerin gelistirilmesi isletmelerin zamaninda onlem alabilmesine ve onunu gormesine olanak saglayacagindan, buyuk onem arz etmektedir. Bu noktada muhasebe bazli manipulasyon tahmin modellerinden Beneish M skoru; finansal sikinti tahmin modellerinden Altman Z skoru ele alinmistir. Bu cercevede yapilan calismada amac; BIST Gelisen Isletmeler Piyasasi’nda islem goren 17 sirket baglaminda; Altman Z-Skoru ile Beneish M-Skoru arasindaki iliskinin varligini tespit etmektir. Bu amac dogrultusunda yapilan uygulama sonucu; elde edilen verilere gore; finansal sikinti ve muhasebe manipulasyonu arasinda guclu bir iliski oldugu tespit edilmistir.
{"title":"FİNANSAL SIKINTININ MUHASEBE MANİPÜLASYONU İLE İLİŞKİSİ: BİST GELİŞEN İŞLETMELER PİYASASI'NDA BİR UYGULAMA","authors":"Seyhan Öztürk, Cihangir Yılmaz","doi":"10.17498/KDENIZ.479863","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.479863","url":null,"abstract":"Yapay fiyat ya da yapay piyasa olusturma olarak da ifade edilen muhasebe manipulasyonu; finansal bilgi kullanicilarinin isletmenin finansal durumu ve faaliyet sonuclari uzerindeki algilarini etkilemeye yonelik olarak yapilmaktadir. Bu durumda en onemli finansal bilgi kullanicisi olan yatirimcilar, manipulasyonun en onemli hedefi durumunda kalmaktadir. Yoneticiler, muhasebe manipulasyonu ile yatirimcilarin zihinlerinde iyimser bir “kar beklentisi” yaratmayi amaclamaktadir. Ote yandan finansal sikinti; isletmelerin nakit akisinin mevcut yukumluluklerini karsilama konusunda yetersiz olmasi durumunu anlatmaktadir. Bu kavram son asamasi iflas olmak uzere; isletmeleri cesitli olumsuzluklara surukleyen bir sureci ifade etmektedir. Dolayisiyla bircok olumsuzluklara sebebiyet veren bu durumlarin tahminine yonelik modellerin gelistirilmesi isletmelerin zamaninda onlem alabilmesine ve onunu gormesine olanak saglayacagindan, buyuk onem arz etmektedir. Bu noktada muhasebe bazli manipulasyon tahmin modellerinden Beneish M skoru; finansal sikinti tahmin modellerinden Altman Z skoru ele alinmistir. Bu cercevede yapilan calismada amac; BIST Gelisen Isletmeler Piyasasi’nda islem goren 17 sirket baglaminda; Altman Z-Skoru ile Beneish M-Skoru arasindaki iliskinin varligini tespit etmektir. Bu amac dogrultusunda yapilan uygulama sonucu; elde edilen verilere gore; finansal sikinti ve muhasebe manipulasyonu arasinda guclu bir iliski oldugu tespit edilmistir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"79 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122685589","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismamizin temelini antik kaynaklar meydana getirmis olmakla birlikte, elde edilen bilgilerin doneme ait bolgeden elde edilen arkeolojik verilerden ozellikle sikkeler, sozlu tarih kaynaklarindan efsaneler ve modern kaynaklarla paralelligi degerlendirilerek sonuc elde edilmeye calisilmistir. Bolgenin taninmasinda ve un kazanmasinda etkili olan Argonat Efsanesi basta olmak uzere diger efsanelerde de “guc sembolu” olarak boganin aktarilmasi, bolge icin ayri bir onem ifade etmektedir. Boga “Guc” unsuru dolayisiyla Antik Cag Kolkhis bolgesinin gerek ekonomik, gerekse siyasi olarak guclu bir konumda oldugunu yansitan onemli bir figur olarak karsimiza cikmaktadir. Ayrica Antikcag’da degerli madenleri, stratejik konumu ve efsaneleri ile ilgi cekici bir cografya olan Kolkhis’in bazi yorelerinde boga ile iliskin geleneklerin izlerinin arastirilmasina yonelik ileride yapilacak calismalara katki saglamasi amaclanmistir. Kolkhis bolgesinin bir nevi sinirlarini belirleyen Kafkas Daglari, bolgenin cevresiyle olan kulturel, ekonomik, sosyal iletisimine sinirli izin ve rm istir. Bu sebeple daha cok deniz yolu ile iletisimini saglayan bolge antik kaynaklardan ogrendigimiz kadariyla cogunlukla Grek dunyasiyla iletisim icerisine girmistir. Prehistorik donemlerden bu yana her zaman ayricalikli bir yere sahip olan boga, Antik donem Kolkhis bolgesinde basta yazili kaynaklar olmak uzere, bolgeye ait arkeolojik kaynaklardan sikkelerde ve efsanelerde sikca karsimiza cikmaktadir. Yine bolgeye yapilan goclerle gelen uluslarin da kultur izlerinin etkili oldugunu dusundugumuz ve toplumun deger algilari icerisinde onemli bir yere sahip oldugunu gordugumuz bu hayvana dair izler aktarilmaya calisilacaktir. Sadece Kolkhis bolgesinde de gil Sumerlerden baslamak uzere Mezopotamya toplumlarinda, Anadolu ve Misir uygarliklarinda, kutsalligi, tanrisalligi simgeleyen yaygin bir inanci n sembol u olarak dusunulmus ayni zamanda da “gu c , verimlilik ve d o lleyiciligin” de sembol u olmustur. Bolgeye , gocler halinde gelen Anadolu’nun koklu uygarliklarindan Hurri, Hitit ve Urartular’in seferleri soz konusudur. Bu seferleri aktaran yazili belgelerde bolge halkinin kullandigi malzemeler arasinda bu hayvandan elde edilen urunler sikca yer almaktadir. Yine kurban edilen hayvanlar arasinda bu hayvanin ismi karsimiza cikmaktadir.
{"title":"ANTİKÇAĞ KOLKHİS’TE BOĞA FİGÜRÜ","authors":"Gülseren Mutlu","doi":"10.17498/KDENIZ.481712","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.481712","url":null,"abstract":"Bu calismamizin temelini antik kaynaklar meydana getirmis olmakla birlikte, elde edilen bilgilerin doneme ait bolgeden elde edilen arkeolojik verilerden ozellikle sikkeler, sozlu tarih kaynaklarindan efsaneler ve modern kaynaklarla paralelligi degerlendirilerek sonuc elde edilmeye calisilmistir. Bolgenin taninmasinda ve un kazanmasinda etkili olan Argonat Efsanesi basta olmak uzere diger efsanelerde de “guc sembolu” olarak boganin aktarilmasi, bolge icin ayri bir onem ifade etmektedir. Boga “Guc” unsuru dolayisiyla Antik Cag Kolkhis bolgesinin gerek ekonomik, gerekse siyasi olarak guclu bir konumda oldugunu yansitan onemli bir figur olarak karsimiza cikmaktadir. Ayrica Antikcag’da degerli madenleri, stratejik konumu ve efsaneleri ile ilgi cekici bir cografya olan Kolkhis’in bazi yorelerinde boga ile iliskin geleneklerin izlerinin arastirilmasina yonelik ileride yapilacak calismalara katki saglamasi amaclanmistir. Kolkhis bolgesinin bir nevi sinirlarini belirleyen Kafkas Daglari, bolgenin cevresiyle olan kulturel, ekonomik, sosyal iletisimine sinirli izin ve rm istir. Bu sebeple daha cok deniz yolu ile iletisimini saglayan bolge antik kaynaklardan ogrendigimiz kadariyla cogunlukla Grek dunyasiyla iletisim icerisine girmistir. Prehistorik donemlerden bu yana her zaman ayricalikli bir yere sahip olan boga, Antik donem Kolkhis bolgesinde basta yazili kaynaklar olmak uzere, bolgeye ait arkeolojik kaynaklardan sikkelerde ve efsanelerde sikca karsimiza cikmaktadir. Yine bolgeye yapilan goclerle gelen uluslarin da kultur izlerinin etkili oldugunu dusundugumuz ve toplumun deger algilari icerisinde onemli bir yere sahip oldugunu gordugumuz bu hayvana dair izler aktarilmaya calisilacaktir. Sadece Kolkhis bolgesinde de gil Sumerlerden baslamak uzere Mezopotamya toplumlarinda, Anadolu ve Misir uygarliklarinda, kutsalligi, tanrisalligi simgeleyen yaygin bir inanci n sembol u olarak dusunulmus ayni zamanda da “gu c , verimlilik ve d o lleyiciligin” de sembol u olmustur. Bolgeye , gocler halinde gelen Anadolu’nun koklu uygarliklarindan Hurri, Hitit ve Urartular’in seferleri soz konusudur. Bu seferleri aktaran yazili belgelerde bolge halkinin kullandigi malzemeler arasinda bu hayvandan elde edilen urunler sikca yer almaktadir. Yine kurban edilen hayvanlar arasinda bu hayvanin ismi karsimiza cikmaktadir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126805279","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Klasik donemde ortaya cikan korinth basligi Roma Imparatorlugu’nda oldukca sevilmis ve yogun olarak kullanim gormustur. Bu calisma da Roma Imparatorlugu yapilarinin tasarimlari, kullanilan yontemler, kentteki mimari duzenlemeler, kamu yapilari ve islevleri esas alinarak; Roma donemine ait Bityhnion sikkeleri uzerindeki betimlemelerdende yola cikarak, kentte var olduklari anlasilan, korinth duzenindeki sutunlu yapilara ait olmasi gereken basliklari kapsamaktadir. Imparatorlukta Hadrian donemiyle Anadolu’da yogun olarak yasanan imarlasma hareketleri, Severuslar doneminde de devam etmis ve bu imarlasma hareketleri Bithynion kentinde de gozlemlenmistir. Kent ozellikle Hadrian doneminde Antinoos’un dogdugu yer olmasi nedeniyle ayricaliklara sahip olmus ve mimari yapilasmanin daha da yogunlastigi gorulmustur. Bolu Muzesi envanterinde bulunan korinth basliklari da bu yapilasmanin en onemli kanitlarindan biridir. Yapilan kazi ve arastirmalar sonucu, Bolu kentindeki pek cok mimari yapidan elde edilen korinth basliklarindan, muzeye getirilmis olanlari arastirmanin esas konusunu olusturmaktadir. Bu calismayla soz konusu yapilarda susleme ogesi ve tasiyici eleman olarak islev gormus korinth basliklarini, stil ozellikleriyle ele alip lokalizasyon sorununun cozumlenmesi amaclanmistir. Bu kapsamda kentin Roma Imparatorluk donemindeki sosyo-ekonomik yapisi, siyasi ve dini degerleri de dikkate alinarak calismalar yurutulmustur. Bu calismalar sonucunda korinth basliklarinin; stil gelisimleri ve kompozisyonlari icerisinde bircok farkli donem ozelliklerini gosterdigi tespit edilmis ve bu kapsamda uc tip altinda gruplandirilan basliklar, donemsel gelisimlerine gore ayrilmistir.
{"title":"BOLU MÜZESİ’NDEN BİR GRUP ROMA DÖNEMİ KORİNTH BAŞLIĞI","authors":"Akın Temür, Merve Çeli̇k","doi":"10.17498/KDENIZ.478428","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.478428","url":null,"abstract":"Klasik donemde ortaya cikan korinth basligi Roma Imparatorlugu’nda oldukca sevilmis ve yogun olarak kullanim gormustur. Bu calisma da Roma Imparatorlugu yapilarinin tasarimlari, kullanilan yontemler, kentteki mimari duzenlemeler, kamu yapilari ve islevleri esas alinarak; Roma donemine ait Bityhnion sikkeleri uzerindeki betimlemelerdende yola cikarak, kentte var olduklari anlasilan, korinth duzenindeki sutunlu yapilara ait olmasi gereken basliklari kapsamaktadir. Imparatorlukta Hadrian donemiyle Anadolu’da yogun olarak yasanan imarlasma hareketleri, Severuslar doneminde de devam etmis ve bu imarlasma hareketleri Bithynion kentinde de gozlemlenmistir. Kent ozellikle Hadrian doneminde Antinoos’un dogdugu yer olmasi nedeniyle ayricaliklara sahip olmus ve mimari yapilasmanin daha da yogunlastigi gorulmustur. Bolu Muzesi envanterinde bulunan korinth basliklari da bu yapilasmanin en onemli kanitlarindan biridir. Yapilan kazi ve arastirmalar sonucu, Bolu kentindeki pek cok mimari yapidan elde edilen korinth basliklarindan, muzeye getirilmis olanlari arastirmanin esas konusunu olusturmaktadir. Bu calismayla soz konusu yapilarda susleme ogesi ve tasiyici eleman olarak islev gormus korinth basliklarini, stil ozellikleriyle ele alip lokalizasyon sorununun cozumlenmesi amaclanmistir. Bu kapsamda kentin Roma Imparatorluk donemindeki sosyo-ekonomik yapisi, siyasi ve dini degerleri de dikkate alinarak calismalar yurutulmustur. Bu calismalar sonucunda korinth basliklarinin; stil gelisimleri ve kompozisyonlari icerisinde bircok farkli donem ozelliklerini gosterdigi tespit edilmis ve bu kapsamda uc tip altinda gruplandirilan basliklar, donemsel gelisimlerine gore ayrilmistir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"264 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133677487","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dunya nufusunun artisiyla birlikte, kirsal kesimden kentlere olan goc hareketliligi de artis gostermektedir. Nufus artisi, kent yasaminda kisa vadede bireysel fayda saglasa da su, elektrik gibi kit kaynak kullaniminin ve saglik, egitim gibi hizmetlerin aksamasina neden olmaktadir. Kentsel sorunlarin en aza indirilmesi icin devlet ve yerel yonetimler gibi, kent planlama alaninda calisan tum kurum ve bireyler, kent yasamini kolaylastirici alternatifler uretme cabasindadir. Bu alternatiflerden biri yogun teknoloji gerektiren akilli kent sistemi ve buna bagli gelistirilebilecek diger teknoloji donanimlaridir. Ozellikle gelecek kaygisi, kuresel isinma, dunyayi yasanabilir kilma ve bunun surdurulebilir olmasi gibi dusuncelerden dolayi toplum, yeni fikir ve kalkinma politikalarina yonelmektedir. Bugunku yasami zorlastiran kosullar gelecegi de tehdit etmektedir. Kisi basina enerji tuketiminin giderler icindeki artisi, verimli sistemlerin uretilmesini zorunlu hale getirmistir. Akilli kent ya da diger ifadeyle zeki kent, dijital kent, teknolojik kentlerin amaci gelecek nesillere yasanabilir bir kent yasami birakabilmektir. Bu calismanin amaci, akilli kentlerin surdurulebilir kalkinma acisindan etkilerini arastirmaktir. Once akilli kent literaturu arastirilmis, daha sonra yuksek lisans ogrenci calismalari degerlendirilmistir. Uluslararasi ogrenci kongresinde yer alan bildiriler irdelenmistir. Elde edilen sonuclarin gelecek ihtiyaclarin belirlenmesi ve projelerin katkilarinin literature tasinmasi acisindan isik tutacagi dusunulmektedir.
{"title":"SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMADA AKILLI KENTLER","authors":"Aslı Öztopçu, A. Salman","doi":"10.17498/KDENIZ.476335","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.476335","url":null,"abstract":"Dunya nufusunun artisiyla birlikte, kirsal kesimden kentlere olan goc hareketliligi de artis gostermektedir. Nufus artisi, kent yasaminda kisa vadede bireysel fayda saglasa da su, elektrik gibi kit kaynak kullaniminin ve saglik, egitim gibi hizmetlerin aksamasina neden olmaktadir. Kentsel sorunlarin en aza indirilmesi icin devlet ve yerel yonetimler gibi, kent planlama alaninda calisan tum kurum ve bireyler, kent yasamini kolaylastirici alternatifler uretme cabasindadir. Bu alternatiflerden biri yogun teknoloji gerektiren akilli kent sistemi ve buna bagli gelistirilebilecek diger teknoloji donanimlaridir. Ozellikle gelecek kaygisi, kuresel isinma, dunyayi yasanabilir kilma ve bunun surdurulebilir olmasi gibi dusuncelerden dolayi toplum, yeni fikir ve kalkinma politikalarina yonelmektedir. Bugunku yasami zorlastiran kosullar gelecegi de tehdit etmektedir. Kisi basina enerji tuketiminin giderler icindeki artisi, verimli sistemlerin uretilmesini zorunlu hale getirmistir. Akilli kent ya da diger ifadeyle zeki kent, dijital kent, teknolojik kentlerin amaci gelecek nesillere yasanabilir bir kent yasami birakabilmektir. Bu calismanin amaci, akilli kentlerin surdurulebilir kalkinma acisindan etkilerini arastirmaktir. Once akilli kent literaturu arastirilmis, daha sonra yuksek lisans ogrenci calismalari degerlendirilmistir. Uluslararasi ogrenci kongresinde yer alan bildiriler irdelenmistir. Elde edilen sonuclarin gelecek ihtiyaclarin belirlenmesi ve projelerin katkilarinin literature tasinmasi acisindan isik tutacagi dusunulmektedir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"99 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117117861","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
OZ Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin yikilmasi, degerli sahsiyetlerin kaybi, ulkedeki onde gelen aydinlarin ulkeden uzaklastirilmasi ve gocmen yasaminin empoze edilmesi anlamina geliyordu. Bu aydinlardan biri de, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti doneminde Icisleri Bakan Yardimcisi olarak gorev yapan Muhammed Sadik Ismayil bey oglu Agabeyzade`dir. Muhammed Sadik bey (bazi kaynaklarda Sadik bey, Sadikpasa, Memmedsadik) Agabeyzade (Agabeyov), 15 Mart 1865'te, Baku vilayetinin, Goycay bolgesinde dogdu, 1883'te Baku Real Okulu`ndan, 1886’ta St. Petersburg'daki Mikhailov Topcular Okulu'ndan mezun olur. M.S. Agabeyzade 1896'da Rus Disisleri Bakanliginin Asya departmeni nezdindeki Dogu Dilleri Bolumunu kazanir ve basariyla bitirir. Car Rusyasi doneminde Turkustanda gorev yapan Muhammed Sadik bey Agabeyzade, unlu tuggeneral, dogubilimci olarak taninir. Onun Askabat’da rusca yazmis oldugu Turkmenlerin lehcesine ait eseri 1904 yilinda basilmistir. A.Semenov, A. Somoylovic gibi Rus dogubilimcileri bu eseri yuksek degerlendirmistir. Buhara Emiri Ahad Han ilmi hizmetlerine gore Muhammed Sadik Agabeyzade`ni Emirligin buyuk odulu olan “Altin Yildiz” odulu ile taltif eder. General Muhammed Sadik bey Agabeyzade 28 Mayis 1918 yilinda Musulman dogusunda ilk Cumhuriyet kurulduktan sonra Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin Icisleri Bakan Yardimcisi olarak atanir. Muhammed Sadik bey Agabeyzade Azerbaycan ulusal polisinin gelismesine yorulmadan hizmet eder. O, Azerbaycan Cumhuriyeti Polisi'nde reform kavramini hazirlar.
{"title":"MUHAMMAD SADIK BEY AĞABEYZADE, TUĞGENERAL BAKAN YARDIMÇISI, DOĞUBİLİMÇİ","authors":"Namaz Dr. Manafov, Maarife Manafova","doi":"10.17498/KDENIZ.526336","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.526336","url":null,"abstract":"OZ Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin yikilmasi, degerli sahsiyetlerin kaybi, ulkedeki onde gelen aydinlarin ulkeden uzaklastirilmasi ve gocmen yasaminin empoze edilmesi anlamina geliyordu. Bu aydinlardan biri de, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti doneminde Icisleri Bakan Yardimcisi olarak gorev yapan Muhammed Sadik Ismayil bey oglu Agabeyzade`dir. Muhammed Sadik bey (bazi kaynaklarda Sadik bey, Sadikpasa, Memmedsadik) Agabeyzade (Agabeyov), 15 Mart 1865'te, Baku vilayetinin, Goycay bolgesinde dogdu, 1883'te Baku Real Okulu`ndan, 1886’ta St. Petersburg'daki Mikhailov Topcular Okulu'ndan mezun olur. M.S. Agabeyzade 1896'da Rus Disisleri Bakanliginin Asya departmeni nezdindeki Dogu Dilleri Bolumunu kazanir ve basariyla bitirir. Car Rusyasi doneminde Turkustanda gorev yapan Muhammed Sadik bey Agabeyzade, unlu tuggeneral, dogubilimci olarak taninir. Onun Askabat’da rusca yazmis oldugu Turkmenlerin lehcesine ait eseri 1904 yilinda basilmistir. A.Semenov, A. Somoylovic gibi Rus dogubilimcileri bu eseri yuksek degerlendirmistir. Buhara Emiri Ahad Han ilmi hizmetlerine gore Muhammed Sadik Agabeyzade`ni Emirligin buyuk odulu olan “Altin Yildiz” odulu ile taltif eder. General Muhammed Sadik bey Agabeyzade 28 Mayis 1918 yilinda Musulman dogusunda ilk Cumhuriyet kurulduktan sonra Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin Icisleri Bakan Yardimcisi olarak atanir. Muhammed Sadik bey Agabeyzade Azerbaycan ulusal polisinin gelismesine yorulmadan hizmet eder. O, Azerbaycan Cumhuriyeti Polisi'nde reform kavramini hazirlar.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122491993","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sozlu kultur urunleri, insanligi acimlayan derin kodlari bunyelerinde barindirir. Bu kodlar, Carl Gustav Jung’un ortaya koydugu “arketipsel sembol”ler araciligi ile anlatim esasina dayali metinlerde aciga cikarlar. Anlatim esasina dayali turler icerisinde mit ve masaldan sonra gelen efsaneler de arketipsel sembollerin yansidigi anlatilardir. Efsanelerin icerisinde onemli bir yer tutan tabularin cignenmesi, olaylarin akisina bir yon verir. Efsanelerdeki tabulari cigneyen bazi karakterlerin ozellikleri, golge arketiplerinin somutlasmis yansimalari olarak dikkati ceker. Golge arketipi, insani olarak kendimize yakistirmadigimiz ve bastirilmis duygular olarak bilincaltina atilan olumsuz ozelliklerdir. Ancak golge arketipi bu bastirilmisliga karsin bir sekilde kendisini aciga vurmak ister. Insanoglu, efsanelerde tabulari golge arketiplerine cigneterek, hem bu bastirilmisligi aciga cikartir hem de kutsal yasaklar olan tabulari, olumsuz ozellikler gosteren karakterlere cignetmis olur. Bu sayede efsanelerin vermek istedigi temel mesaj olan ulku degerlere sahip olmanin onemi, daha iyi ortaya konulmus olunur. Biz bu calismamizda Erzurum efsanelerinde tabularin cignenmesini ve bu tabulari cigneyen karakterlerin de birer golge arketipi olarak yansimalarini inceleyecegiz.
口述文化的产物蕴藏着人类的深层密码。正如卡尔-古斯塔夫-荣格(Carl Gustav Jung)所说,这些密码通过 "原型符号 "在叙事文本中得以揭示。在以叙事为基础的体裁中,继神话和童话之后的传说就是反映原型符号的叙事。打破禁忌在传说中占有重要地位,它为事件的发展指明了方向。传说中一些打破禁忌的人物的特点引起了人们的注意,他们是高尔基原型的化身。Golge原型是我们人类不喜欢自己的负面特征,这些特征作为被压抑的情绪被抛入潜意识。然而,尽管受到压抑,阴影原型仍希望以某种方式展现自己。在神话中,人类既揭示了这种压抑,也向表现出负面特征的人物揭示了禁忌,即神圣的禁令。这样,就能更好地揭示拥有民族价值观的重要性,这也是传说想要传达的基本信息。在本研究中,我们将研究埃尔祖鲁姆传说中对禁忌的打破,以及打破这些禁忌的人物作为戈尔杰原型的反思。
{"title":"ERZURUM EFSANELERİNDE TABULARIN ÇİĞNENMESİ VE GÖLGE ARKETİPLERİ","authors":"Ramazan Ergöz","doi":"10.17498/KDENIZ.480921","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.480921","url":null,"abstract":"Sozlu kultur urunleri, insanligi acimlayan derin kodlari bunyelerinde barindirir. Bu kodlar, Carl Gustav Jung’un ortaya koydugu “arketipsel sembol”ler araciligi ile anlatim esasina dayali metinlerde aciga cikarlar. Anlatim esasina dayali turler icerisinde mit ve masaldan sonra gelen efsaneler de arketipsel sembollerin yansidigi anlatilardir. Efsanelerin icerisinde onemli bir yer tutan tabularin cignenmesi, olaylarin akisina bir yon verir. Efsanelerdeki tabulari cigneyen bazi karakterlerin ozellikleri, golge arketiplerinin somutlasmis yansimalari olarak dikkati ceker. Golge arketipi, insani olarak kendimize yakistirmadigimiz ve bastirilmis duygular olarak bilincaltina atilan olumsuz ozelliklerdir. Ancak golge arketipi bu bastirilmisliga karsin bir sekilde kendisini aciga vurmak ister. Insanoglu, efsanelerde tabulari golge arketiplerine cigneterek, hem bu bastirilmisligi aciga cikartir hem de kutsal yasaklar olan tabulari, olumsuz ozellikler gosteren karakterlere cignetmis olur. Bu sayede efsanelerin vermek istedigi temel mesaj olan ulku degerlere sahip olmanin onemi, daha iyi ortaya konulmus olunur. Biz bu calismamizda Erzurum efsanelerinde tabularin cignenmesini ve bu tabulari cigneyen karakterlerin de birer golge arketipi olarak yansimalarini inceleyecegiz.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125581112","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Buyuk Veri son yillarda adindan siklikla bahsettiren bir olgu olarak karsimiza cikmaktadir. Ulkemizde ozellikle akademik alanda Buyuk Veriyle ilgili yapilan calismalar son yillarda ivme kazanmistir. Bu arastirmada 1990-2018 yillari arasinda Yuksekogretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’inde Buyuk Veri alanindaki 375 adet yuksek lisans ve doktora tezleri arastirma konusu olarak secilmistir. Calismada tezlerin bibliyometrik analizi gerceklestirilerek calisilan konulara, gerceklestirildigi universitelere, anabilim dallarina, tez dillerine, danismanlarina, anahtar kelimelere gore dagilim bulgulari paylasilmaktadir. Bulgulara gore yuksek lisans duzeyindeki arastirmalarin doktora duzeyindeki arastirmalara kiyasla daha yuksek sayida oldugu gorulmustur. Tezlerin yillara gore dagilimi incelendiginde 1990’li yillarin basinda oldukca sinirli sayida calismalarinin bulundugu gorulmektedir. 2003 yili ile ivme kazanmaya basladigi ve en buyuk artisin 2018 yilinda oldugu gorulmektedir. Bu sonuctan hareket ile gelecek yillarda Buyuk Veri konusundaki calismalarin sayisinda artis olacagi soylenebilir. Calismalarin 73 farkli kurumda gerceklestirildigi tespit edilmistir. Kurumlar arasinda devlet universitelerinin cogunlukta oldugu gorulmektedir. Enstitu dagiliminda ilk sirada Fen Bilimleri olmasina karsin ikinci sirada Sosyal Bilimler’in bulunmasi Buyuk Veri konulu lisansustu tez calismalarinin sosyal bilimler alaninda da yayginlasmaya basladigini ve alanin disiplinlerarasi yapisini gosterme noktasinda onem tasimaktadir. Tezlerin konusunu olusturan anabilim dallari arasinda ilk sirada Bilgisayar Muhendisligi Anabilim Dali bulunmaktadir. Ikinci sirada bulunan Endustri Muhendisligi Anabilim Dalini Isletme Anabilim Dali ve Istatistik Anabilim Dali izlemektedir. Bu dagilim da enstitu dagilimina benzer sekilde Buyuk Veri alanindaki calismalarin disiplinlerarasi olarak yayginlastigi gorulmektedir. Yayin dillerinin dagiliminda en fazla Turkce’de yayin yapildigi bunu Ingilizce tezlerin izledigi gorulmektedir. Bu ozgun calismayla Ulusal Tez Merkezi’nde Buyuk Veri alanindaki lisansustu tezlerin gelisim ve degisim surecinin izlenmesine katki saglanilacagina inanilmaktadir.
{"title":"YÖK ULUSAL TEZ MERKEZİ’NDE BÜYÜK VERİ ALANINDA KAYITLI BULUNAN LİSANSÜSTÜ TEZLERİNİN ANALİZİ","authors":"Ozgur Yilmazel","doi":"10.17498/KDENIZ.521696","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.521696","url":null,"abstract":"Buyuk Veri son yillarda adindan siklikla bahsettiren bir olgu olarak karsimiza cikmaktadir. Ulkemizde ozellikle akademik alanda Buyuk Veriyle ilgili yapilan calismalar son yillarda ivme kazanmistir. Bu arastirmada 1990-2018 yillari arasinda Yuksekogretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’inde Buyuk Veri alanindaki 375 adet yuksek lisans ve doktora tezleri arastirma konusu olarak secilmistir. Calismada tezlerin bibliyometrik analizi gerceklestirilerek calisilan konulara, gerceklestirildigi universitelere, anabilim dallarina, tez dillerine, danismanlarina, anahtar kelimelere gore dagilim bulgulari paylasilmaktadir. Bulgulara gore yuksek lisans duzeyindeki arastirmalarin doktora duzeyindeki arastirmalara kiyasla daha yuksek sayida oldugu gorulmustur. Tezlerin yillara gore dagilimi incelendiginde 1990’li yillarin basinda oldukca sinirli sayida calismalarinin bulundugu gorulmektedir. 2003 yili ile ivme kazanmaya basladigi ve en buyuk artisin 2018 yilinda oldugu gorulmektedir. Bu sonuctan hareket ile gelecek yillarda Buyuk Veri konusundaki calismalarin sayisinda artis olacagi soylenebilir. Calismalarin 73 farkli kurumda gerceklestirildigi tespit edilmistir. Kurumlar arasinda devlet universitelerinin cogunlukta oldugu gorulmektedir. Enstitu dagiliminda ilk sirada Fen Bilimleri olmasina karsin ikinci sirada Sosyal Bilimler’in bulunmasi Buyuk Veri konulu lisansustu tez calismalarinin sosyal bilimler alaninda da yayginlasmaya basladigini ve alanin disiplinlerarasi yapisini gosterme noktasinda onem tasimaktadir. Tezlerin konusunu olusturan anabilim dallari arasinda ilk sirada Bilgisayar Muhendisligi Anabilim Dali bulunmaktadir. Ikinci sirada bulunan Endustri Muhendisligi Anabilim Dalini Isletme Anabilim Dali ve Istatistik Anabilim Dali izlemektedir. Bu dagilim da enstitu dagilimina benzer sekilde Buyuk Veri alanindaki calismalarin disiplinlerarasi olarak yayginlastigi gorulmektedir. Yayin dillerinin dagiliminda en fazla Turkce’de yayin yapildigi bunu Ingilizce tezlerin izledigi gorulmektedir. Bu ozgun calismayla Ulusal Tez Merkezi’nde Buyuk Veri alanindaki lisansustu tezlerin gelisim ve degisim surecinin izlenmesine katki saglanilacagina inanilmaktadir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"473 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123386383","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu arastirmanin temel amaci Turkiye'de cagdas resim sanatinda yaratilan eserlerin, toplumsal gercekcilik baglaminda emek gucunu isleyislerini incelemektir. Betimsel tarama modeli kullanilarak hazirlanan bu arastirma, ayrica ulusal ve uluslararasi duzeyde yazili ve gorsel kaynaklar incelenerek yapilan literatur taramasi ile zenginlestirilmistir. Arastirmanin ilk bolumunde toplumsal gercekcilik kisaca tanimlanmaya calisilmisken, hemen ardindan sosyal gercekciligin cagdas Turk resim sanati uzerindeki etkilerinden bahsedilmistir. Diger bolumde calismanin ana temasini da olusturan ve Turk resim sanatinda toplumsal gercekci akimin temsilcilerinin emek gucunu resmettikleri eserlerin incelemesine gecilmistir. Bu inceleme, toplumsal gercekci sanat hareketinin soz konusu donem sanatcilarin eserlerine ne sekilde yansidigini ortaya koymasi acisindan onem tasimaktadir. Calisma 1914-1980 donemi icerisinde toplumsal gercekci akim ile eser veren Turk ressamlarin emek gucunu resmettikleri eserler ile sinirlandirilmistir. Arastirmanin sonucunda toplumsal gercekcilik ile resmedilen emek gucu resimlerinin cogunlugunun icinde bulunduklari toplumsal sureclerden etkilendikleri gorulmustur. Arastirmanin ayrica, sanat eseri inceleme konusunda sanat egitimi alan ogrencilere ve egitimcilere katki saglayacagi dusunulmektedir.
{"title":"TOPLUMSAL GERÇEKÇİLİK BAĞLAMINDA TÜRKİYE'DE EMEK GÜCÜNÜN RESİM SANATINA YANSIMASI","authors":"M. Akyürek","doi":"10.17498/KDENIZ.446627","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.446627","url":null,"abstract":"Bu arastirmanin temel amaci Turkiye'de cagdas resim sanatinda yaratilan eserlerin, toplumsal gercekcilik baglaminda emek gucunu isleyislerini incelemektir. Betimsel tarama modeli kullanilarak hazirlanan bu arastirma, ayrica ulusal ve uluslararasi duzeyde yazili ve gorsel kaynaklar incelenerek yapilan literatur taramasi ile zenginlestirilmistir. Arastirmanin ilk bolumunde toplumsal gercekcilik kisaca tanimlanmaya calisilmisken, hemen ardindan sosyal gercekciligin cagdas Turk resim sanati uzerindeki etkilerinden bahsedilmistir. Diger bolumde calismanin ana temasini da olusturan ve Turk resim sanatinda toplumsal gercekci akimin temsilcilerinin emek gucunu resmettikleri eserlerin incelemesine gecilmistir. Bu inceleme, toplumsal gercekci sanat hareketinin soz konusu donem sanatcilarin eserlerine ne sekilde yansidigini ortaya koymasi acisindan onem tasimaktadir. Calisma 1914-1980 donemi icerisinde toplumsal gercekci akim ile eser veren Turk ressamlarin emek gucunu resmettikleri eserler ile sinirlandirilmistir. Arastirmanin sonucunda toplumsal gercekcilik ile resmedilen emek gucu resimlerinin cogunlugunun icinde bulunduklari toplumsal sureclerden etkilendikleri gorulmustur. Arastirmanin ayrica, sanat eseri inceleme konusunda sanat egitimi alan ogrencilere ve egitimcilere katki saglayacagi dusunulmektedir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132644813","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Formel mantik alaninda Venn semalariyla kiyaslarin gecerlilik denetlemelerinde bazi guclukler dogmaktadir. Venn semalariyla guclu gecerli kiyaslarin anlasilmasi ve belirlenmesi gayet kolayken, zayif gecerli oldugu durumlar ile gecersiz oldugu durumlar arasindaki fark hemen anlasilmamaktadir. Kategorik bir kiyasin zayif gecerli olarak kurulmasi, Aristoteles tarafindan dogru kabul edilmesine ragmen Boole tarafindan “varolussal hata” ( existential fallacy ) olarak adlandirilir. Cunku “altik kipli” olarak da adlandirabilecegimiz bu tur kiyaslar iki tumelden tikel bir sonuc cikararak, aslinda varolussal yuku olmayan tumel onermelerden varolussal yuku olan tikel bir onerme cikarmis ve varolussal bir varsayimda bulunmustur. Elbette bu konu baska bir calismanin ilgi alanini olusturacaktir, cunku bu calismada daha bastan boylesine varolussal varsayimli kiyaslarin gecerli oldugu kabul edilmis ve Venn semalariyla denetlerken gecerliligine iliskin kurallarin varligi arastirilmistir. Oldukca teknik sayilabilecek bu calisma araciligiyla alana ilgi duyan akademisyen ve egitimcilere yol gostermek de amaclanmistir. Temel problem zayif veya varolussal kipte olan kiyaslarin gecerliligine iliskin kapsayici kurallari bulmaktir ve bu tur kiyaslarin gecersiz olan kipleri de Venn semalari yoluyla incelenmistir. Ozellikle dorduncu sekil varolussal kipte olan kiyaslar fazlasiyla sorunlar icermekte ve bu calismanin odak noktasini olusturmaktadir. Izlenen temel yontem Venn semalariyla denetim ve sonuclarini yorumlamak seklindedir. Giris sayilabilecek bazi bilgilerle mantiga uzak okuyucunun da konuyu ve problemi rahat bir sekilde anlamasini saglamak amaclanmistir. Daha sonra problemin sergilenmesi icin kategorik kiyasin dort sekline ait otuz iki varolussal kipi Venn semalari ile analize tabi tutulmustur. Sikintinin asil yasandigi alan, bu tur zayif gecerli kiyaslar ile gecersiz kiyaslarin birbirinden nasil ayirt edilecegi oldugundan, yapilan incelemede ozellikle bu durumu cozebilecek kural onerileri aciga cikarilmistir.
{"title":"VENN ŞEMALARIYLA KATEGORİK KIYASLARIN VAROLUŞSAL KİPLERİNİN GEÇERLİLİĞİNİN DENETLENMESİNDE KURAL ÖNERİLERİ","authors":"Caner Çiçekdağı","doi":"10.17498/kdeniz.442799","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/kdeniz.442799","url":null,"abstract":"Formel mantik alaninda Venn semalariyla kiyaslarin gecerlilik denetlemelerinde bazi guclukler dogmaktadir. Venn semalariyla guclu gecerli kiyaslarin anlasilmasi ve belirlenmesi gayet kolayken, zayif gecerli oldugu durumlar ile gecersiz oldugu durumlar arasindaki fark hemen anlasilmamaktadir. Kategorik bir kiyasin zayif gecerli olarak kurulmasi, Aristoteles tarafindan dogru kabul edilmesine ragmen Boole tarafindan “varolussal hata” ( existential fallacy ) olarak adlandirilir. Cunku “altik kipli” olarak da adlandirabilecegimiz bu tur kiyaslar iki tumelden tikel bir sonuc cikararak, aslinda varolussal yuku olmayan tumel onermelerden varolussal yuku olan tikel bir onerme cikarmis ve varolussal bir varsayimda bulunmustur. Elbette bu konu baska bir calismanin ilgi alanini olusturacaktir, cunku bu calismada daha bastan boylesine varolussal varsayimli kiyaslarin gecerli oldugu kabul edilmis ve Venn semalariyla denetlerken gecerliligine iliskin kurallarin varligi arastirilmistir. Oldukca teknik sayilabilecek bu calisma araciligiyla alana ilgi duyan akademisyen ve egitimcilere yol gostermek de amaclanmistir. Temel problem zayif veya varolussal kipte olan kiyaslarin gecerliligine iliskin kapsayici kurallari bulmaktir ve bu tur kiyaslarin gecersiz olan kipleri de Venn semalari yoluyla incelenmistir. Ozellikle dorduncu sekil varolussal kipte olan kiyaslar fazlasiyla sorunlar icermekte ve bu calismanin odak noktasini olusturmaktadir. Izlenen temel yontem Venn semalariyla denetim ve sonuclarini yorumlamak seklindedir. Giris sayilabilecek bazi bilgilerle mantiga uzak okuyucunun da konuyu ve problemi rahat bir sekilde anlamasini saglamak amaclanmistir. Daha sonra problemin sergilenmesi icin kategorik kiyasin dort sekline ait otuz iki varolussal kipi Venn semalari ile analize tabi tutulmustur. Sikintinin asil yasandigi alan, bu tur zayif gecerli kiyaslar ile gecersiz kiyaslarin birbirinden nasil ayirt edilecegi oldugundan, yapilan incelemede ozellikle bu durumu cozebilecek kural onerileri aciga cikarilmistir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"61 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131880655","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}