Insanoglu cesitli ifade araclariyla kendileri ve yasadiklari dunyalari hakkinda anlama ve anlamlandirma faaliyetlerinde bulunur. Bu araclardan birisi de hic kuskusuz edebiyattir. Edebiyat alanindaki her eserde insanogluna ait en az bir unsurun varligi kusku goturmez bir gercekliktir. Edebi metinlerde islenmis ogelerin bulunmasi, degerlendirilmesi ve gelecege aktarilmasi insanlik adina onemli bir gorevdir. Bilindigi uzere Turkler, tarihin farkli donemlerinde farkli yazi sistemlerini kullanmislardir. Bunlardan birisi de en uzun sure kullanilan Arap yazi sistemidir. Arap harflerinin Turkce ifadelerle hayat buldugu nice edebi eser ve metin bulunmaktadir. Bunlarin buyuk cogunlugu da Osmanli donemine aittir. Turk edebiyatinin uzun bir donemini kapsayan Klâsik Turk (Divan) Edebiyati’nin onemli kaynaklari arasinda bulunan mecmualar, yazildiklari donemlere ait nice kodlar barindirdiklari gibi gelecege dair nice mesajlar tasimaktadir. Mecmualar, antoloji mahiyeti tasiyan eserlerdir. Bu eserler, donemin zevklerini, anlayislarini, sairlerin dolayisiyla halkin egilimlerini ve varliga bakis acilarini barindirmasi acisindan onemlidir. Mecmualar, edebiyat tarihi kaynaklarinda adina rastlanmayan veya siir ornekleri bulunmayan bircok saire ulasma imkâni sunar. Bircok sairin, siirlerini barindiran divanlarinda olmayan veya daha sonra yazdiklari siirleri bulunabilir. Şairlerin, varligi bilinmekle birlikte siirlerini topladigi bir eseri halen gun yuzune cikmamis da olabilir. Veyahut divanini tertip ettikten sonra da siir yazmis, yazdigi siirler tertip ettigi divan nushasina girmemis de olabilir. Omru yetmedigi ya da baska nedenlerle siirlerinin disarida kalmis olma ihtimali de bulunmaktadir. Şiir mecmualari, bugun divanlarina ulasilamayan veya divan tertip etme firsati bulamayan sairler icin de onemli kaynaklar arasindadir. Bu calismanin amaci, Erzurum Ataturk Universitesi Merkez Kutuphanesi Seyfettin Ozege Yazma Eser Bolumunde bulunan ASL 625 Mec 83 Kayit Numarali Turkce mecmuanin incelenmesi ve degerlendirilmesidir. Derleyeni Kâsimi mahlasli bir sair oldugu icin esere tarafimizdan “Kâsimi Mecmuasi” adi verilmistir. Yapilan tum degerlendirmelerden sonra mecmuada adi belirtilen sairler ve hangi nazim bicimi ile siir yazdiklari bir tabloda belirtilecektir.
{"title":"KASIMÎ MECMUASI’NIN İÇERİK ANALİZİ","authors":"A. İçli̇","doi":"10.17498/KDENIZ.483603","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.483603","url":null,"abstract":"Insanoglu cesitli ifade araclariyla kendileri ve yasadiklari dunyalari hakkinda anlama ve anlamlandirma faaliyetlerinde bulunur. Bu araclardan birisi de hic kuskusuz edebiyattir. Edebiyat alanindaki her eserde insanogluna ait en az bir unsurun varligi kusku goturmez bir gercekliktir. Edebi metinlerde islenmis ogelerin bulunmasi, degerlendirilmesi ve gelecege aktarilmasi insanlik adina onemli bir gorevdir. Bilindigi uzere Turkler, tarihin farkli donemlerinde farkli yazi sistemlerini kullanmislardir. Bunlardan birisi de en uzun sure kullanilan Arap yazi sistemidir. Arap harflerinin Turkce ifadelerle hayat buldugu nice edebi eser ve metin bulunmaktadir. Bunlarin buyuk cogunlugu da Osmanli donemine aittir. Turk edebiyatinin uzun bir donemini kapsayan Klâsik Turk (Divan) Edebiyati’nin onemli kaynaklari arasinda bulunan mecmualar, yazildiklari donemlere ait nice kodlar barindirdiklari gibi gelecege dair nice mesajlar tasimaktadir. Mecmualar, antoloji mahiyeti tasiyan eserlerdir. Bu eserler, donemin zevklerini, anlayislarini, sairlerin dolayisiyla halkin egilimlerini ve varliga bakis acilarini barindirmasi acisindan onemlidir. Mecmualar, edebiyat tarihi kaynaklarinda adina rastlanmayan veya siir ornekleri bulunmayan bircok saire ulasma imkâni sunar. Bircok sairin, siirlerini barindiran divanlarinda olmayan veya daha sonra yazdiklari siirleri bulunabilir. Şairlerin, varligi bilinmekle birlikte siirlerini topladigi bir eseri halen gun yuzune cikmamis da olabilir. Veyahut divanini tertip ettikten sonra da siir yazmis, yazdigi siirler tertip ettigi divan nushasina girmemis de olabilir. Omru yetmedigi ya da baska nedenlerle siirlerinin disarida kalmis olma ihtimali de bulunmaktadir. Şiir mecmualari, bugun divanlarina ulasilamayan veya divan tertip etme firsati bulamayan sairler icin de onemli kaynaklar arasindadir. Bu calismanin amaci, Erzurum Ataturk Universitesi Merkez Kutuphanesi Seyfettin Ozege Yazma Eser Bolumunde bulunan ASL 625 Mec 83 Kayit Numarali Turkce mecmuanin incelenmesi ve degerlendirilmesidir. Derleyeni Kâsimi mahlasli bir sair oldugu icin esere tarafimizdan “Kâsimi Mecmuasi” adi verilmistir. Yapilan tum degerlendirmelerden sonra mecmuada adi belirtilen sairler ve hangi nazim bicimi ile siir yazdiklari bir tabloda belirtilecektir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"147 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127255030","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Egitim ve gelistirme faaliyetleri en temel insan kaynaklari islevlerinden biridir. Artik gunumuzde bas dondurucu bir hal alan teknolojik gelismelere uyum saglayabilmek, kuskusuz egitim ve gelistirme faaliyetleri ile mumkun olacaktir. Kacinilmaz koklu donusumlerin yasanmaya baslayacagi onumuzdeki surecte bir orgutun dinamik kalabilmesi, degisim ile gelen yeni gelismelere uyum yetenegine bagli olacaktir. Bu uyum ise orgutlerdeki calisanlarin sahip olduklari bilgi ve beceriler oraninda saglanabilir. Bu calisma literatur taramasi yontemiyle yurutulmustur. Sonuc olarak; Endustri 4.0 sureci ile yeni mesleklerin ortaya cikacagi, bazi mesleklerin ise onceki sanayi devrimlerinde oldugu gibi kaybolacagi, onumuzdeki donem iyi analiz edildiginde egitim ve gelistirme faaliyetlerinin oneminin artacagi degerlendirilmektedir.
{"title":"EĞİTİM VE GELİŞTİRME UYGULAMALARINDA YENİ NESİL BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNDEN SANAL GERÇEKLİK, BULUT BİLİŞİM VE YAPAY ZEKA","authors":"Harun Demirkaya, Ersin Sarpel","doi":"10.17498/kdeniz.460145","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/kdeniz.460145","url":null,"abstract":"Egitim ve gelistirme faaliyetleri en temel insan kaynaklari islevlerinden biridir. Artik gunumuzde bas dondurucu bir hal alan teknolojik gelismelere uyum saglayabilmek, kuskusuz egitim ve gelistirme faaliyetleri ile mumkun olacaktir. Kacinilmaz koklu donusumlerin yasanmaya baslayacagi onumuzdeki surecte bir orgutun dinamik kalabilmesi, degisim ile gelen yeni gelismelere uyum yetenegine bagli olacaktir. Bu uyum ise orgutlerdeki calisanlarin sahip olduklari bilgi ve beceriler oraninda saglanabilir. Bu calisma literatur taramasi yontemiyle yurutulmustur. Sonuc olarak; Endustri 4.0 sureci ile yeni mesleklerin ortaya cikacagi, bazi mesleklerin ise onceki sanayi devrimlerinde oldugu gibi kaybolacagi, onumuzdeki donem iyi analiz edildiginde egitim ve gelistirme faaliyetlerinin oneminin artacagi degerlendirilmektedir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128942428","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ogretmenlerin zaman yonetim becerilerinin belirlenmesi, diger mesleklerde oldugu gibi ogretmenlik meslegi icin de onemlidir. Ogretmenlerin planlama, orgutleme, yonlendirme, koordine etme, denetleme, degerlendirme gibi bazi fonksiyonlari kendi isleri ya da icinde bulunduklari egitim orgutlerinin isleri icin uygulamalari zaman yonetimi acisindan onemlidir. Mesleki zaman yonetimi becerileri elbette kisilerin yasamdaki genel zaman yonetim beceri duzeyleri ile buyuk olcude baglantilidir. Ogretmenlik meslegi, planli olmayi, zamana iyi hukmetmeyi, zamani verimli kullanmayi, olabildigince zaman kaybettiricilerden uzak durmayi gerekli kilan bir meslektir. Bu nedenden dolayi, ogretmenlerin genel zaman yonetim becerilerinin belirlenmesi, onlarin bu konuda kendilerini gelistirmelerine yardimci olacaktir. Calismanin amaci, Guzel Sanatlar Egitimi Bolumu ogretmen adaylarinin genel zaman yonetim becerilerinin 9 demografik bagimsiz degiskene gore nasil farklilastigini saptamaktir. Bu calisma, 2017-2018 egitim-ogretim yili bahar yariyilinda Trakya Universitesi Egitim Fakultesi Guzel Sanatlar Egitimi Bolumu Resim-Is Egitimi Anabilim Dali ve Muzik Egitimi Anabilim Dali tum siniflarindaki ogrencilerinden katilimci toplam 141 ogrenci ile yurutulmustur. Veri toplama araci olarak, arastirmaci Ergin, Ergin ve Demirkol (2018) tarafindan hazirlanan “Genel Zaman Yonetimi Becerileri Olcegi” kullanilmistir. Olcek 4'lu derecelemeli 30 maddeden olusmaktadir. Verilerin istatistiksel cozumlenmesinde t testi, varyans analizi ve farkin kaynagini saptamak amaciyla Post hoc analiz icin LSD teknikleri kullanilmistir. Calismanin sonucunda, Guzel Sanatlar Egitimi Bolumu ogretmen adaylarinin genel zaman yonetimi becerilerinin ortalama duzeyin biraz uzerinde oldugu gorulmustur.
{"title":"GÜZEL SANATLAR ÖĞRETMEN ADAYLARININ GENEL ZAMAN YÖNETİM BECERİLERİ","authors":"Aylin Beyoğlu, D. Ergin","doi":"10.17498/kdeniz.449804","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/kdeniz.449804","url":null,"abstract":"Ogretmenlerin zaman yonetim becerilerinin belirlenmesi, diger mesleklerde oldugu gibi ogretmenlik meslegi icin de onemlidir. Ogretmenlerin planlama, orgutleme, yonlendirme, koordine etme, denetleme, degerlendirme gibi bazi fonksiyonlari kendi isleri ya da icinde bulunduklari egitim orgutlerinin isleri icin uygulamalari zaman yonetimi acisindan onemlidir. Mesleki zaman yonetimi becerileri elbette kisilerin yasamdaki genel zaman yonetim beceri duzeyleri ile buyuk olcude baglantilidir. Ogretmenlik meslegi, planli olmayi, zamana iyi hukmetmeyi, zamani verimli kullanmayi, olabildigince zaman kaybettiricilerden uzak durmayi gerekli kilan bir meslektir. Bu nedenden dolayi, ogretmenlerin genel zaman yonetim becerilerinin belirlenmesi, onlarin bu konuda kendilerini gelistirmelerine yardimci olacaktir. Calismanin amaci, Guzel Sanatlar Egitimi Bolumu ogretmen adaylarinin genel zaman yonetim becerilerinin 9 demografik bagimsiz degiskene gore nasil farklilastigini saptamaktir. Bu calisma, 2017-2018 egitim-ogretim yili bahar yariyilinda Trakya Universitesi Egitim Fakultesi Guzel Sanatlar Egitimi Bolumu Resim-Is Egitimi Anabilim Dali ve Muzik Egitimi Anabilim Dali tum siniflarindaki ogrencilerinden katilimci toplam 141 ogrenci ile yurutulmustur. Veri toplama araci olarak, arastirmaci Ergin, Ergin ve Demirkol (2018) tarafindan hazirlanan “Genel Zaman Yonetimi Becerileri Olcegi” kullanilmistir. Olcek 4'lu derecelemeli 30 maddeden olusmaktadir. Verilerin istatistiksel cozumlenmesinde t testi, varyans analizi ve farkin kaynagini saptamak amaciyla Post hoc analiz icin LSD teknikleri kullanilmistir. Calismanin sonucunda, Guzel Sanatlar Egitimi Bolumu ogretmen adaylarinin genel zaman yonetimi becerilerinin ortalama duzeyin biraz uzerinde oldugu gorulmustur.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"30 2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128777094","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Buyuk Selcuklu Devleti'nin temelleri Oguzlarin Kinik boyuna mensup olan Selcuk Bey tarafindan 1020'li yillarda atilmistir. Selcuk Bey'in yegenleri Tugrul Bey ve Cagri Bey tarafindan ise bagimsiz bir devlet haline gelmistir. Gaznelilere karsi kazanilan Dandanakan savasindan sonra tam anlamiyla bir devlet olmustur. Bir donemler dunyanin en buyuk imparatorlugu ve en guclu devleti olmustur. Oldukca genis bir cografyada eyaletler seklinde varligini surdurmustur. Devlet yonetim ve teskilatlanma konusunda buyuk adimlar atmis ve bircok devlet adami ve ilim adami yetistirmistir. 1157 yilinda Sultan Sencer’in olumuyle devletin varligi sona ermistir. Buyuk Selcuklu Devleti'ne bagli eyaletler ise bir sure daha bagimsiz olarak varliklarini surdurmuslerdir. Ancak bu durum cok surmemistir sadece Anadolu Selcuklu Devleti yuz yil kadar daha yasayabilmislerdir. Osmanlinin temeli olan Anadolu Selcuklu Devleti yonetim ve idare bakimindan Turkiye'nin yonetim yapisina dolayli olarak katkida bulunmustur
{"title":"SELÇUKLU DEVLETİ’ NİN YÖNETİM YAPISI","authors":"Abdulsemet Yaman","doi":"10.17498/kdeniz.436355","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/kdeniz.436355","url":null,"abstract":"Buyuk Selcuklu Devleti'nin temelleri Oguzlarin Kinik boyuna mensup olan Selcuk Bey tarafindan 1020'li yillarda atilmistir. Selcuk Bey'in yegenleri Tugrul Bey ve Cagri Bey tarafindan ise bagimsiz bir devlet haline gelmistir. Gaznelilere karsi kazanilan Dandanakan savasindan sonra tam anlamiyla bir devlet olmustur. Bir donemler dunyanin en buyuk imparatorlugu ve en guclu devleti olmustur. Oldukca genis bir cografyada eyaletler seklinde varligini surdurmustur. Devlet yonetim ve teskilatlanma konusunda buyuk adimlar atmis ve bircok devlet adami ve ilim adami yetistirmistir. 1157 yilinda Sultan Sencer’in olumuyle devletin varligi sona ermistir. Buyuk Selcuklu Devleti'ne bagli eyaletler ise bir sure daha bagimsiz olarak varliklarini surdurmuslerdir. Ancak bu durum cok surmemistir sadece Anadolu Selcuklu Devleti yuz yil kadar daha yasayabilmislerdir. Osmanlinin temeli olan Anadolu Selcuklu Devleti yonetim ve idare bakimindan Turkiye'nin yonetim yapisina dolayli olarak katkida bulunmustur","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"54 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121288349","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu arastirmanin amaci farkli yaslarda ilkokula baslayan ogrencilerin akademik basarilarinin boylamsal yontemle incelenmesidir. Calisma; 2012-2013 ogretim yilinda ilkokula baslayan 66-83 aylik cocuklarin okula hazir bulunuslugu ve akademik basarilarinin incelendigi ilk arastirmanin izlemi seklinde planlanmistir. Ilk arastirmaya katilan 254 ogrenciden ulasilan 141’i arastirmanin calisma grubunu olusturmaktadir. Bu ogrenciler okula baslama yasina gore gruplandirilmistir. 66-71 ay kucuk grup, 72-77 ay orta grup, 78-83 ay buyuk grup olarak isimlendirilmistir. 4. Sinif seviyesine ulasan bu ogrencilerin akademik basarilarini saptamak icin 3. sinif konularini iceren matematik (sayilar, islem bilgisi, oruntu, geometri ve problem cozme), okuma hizi ve okudugunu anlamaya yonelik olcme araclari uygulanmistir. Ayrica calisma grubunun ogretmenlerinden ogrencilerin akademik, duygusal ve sosyal becerileri ile ilgili gorusleri alinmistir. Arastirmanin bulgularina gore okuma hizi, sayilar, islem bilgisi, oruntu, geometri acisindan gruplar arasinda anlamli bir fark olmadigi ancak okudugunu anlama ve matematiksel problem cozme bakimindan kucuk yas grubu ile diger gruplar arasinda kucuk yas grubu aleyhine anlamli bir farkin oldugu belirlenmistir. Bu sonuc onceki arastirmaya gore kucuk yas grubunun var olan yetersizlikleri halen devam etmekte olup, okula baslamada yeterli gelisime sahip olmayan bu ogrencilerin dezavantajlarini devam ettirdiklerini gostermektedir.
{"title":"FARKLI YAŞLARDA OKULA BAŞLAYAN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARILARININ BOYLAMSAL YÖNTEMLE İZLEMİ","authors":"Handan Doğan, Z. Özcan","doi":"10.17498/kdeniz.461540","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/kdeniz.461540","url":null,"abstract":"Bu arastirmanin amaci farkli yaslarda ilkokula baslayan ogrencilerin akademik basarilarinin boylamsal yontemle incelenmesidir. Calisma; 2012-2013 ogretim yilinda ilkokula baslayan 66-83 aylik cocuklarin okula hazir bulunuslugu ve akademik basarilarinin incelendigi ilk arastirmanin izlemi seklinde planlanmistir. Ilk arastirmaya katilan 254 ogrenciden ulasilan 141’i arastirmanin calisma grubunu olusturmaktadir. Bu ogrenciler okula baslama yasina gore gruplandirilmistir. 66-71 ay kucuk grup, 72-77 ay orta grup, 78-83 ay buyuk grup olarak isimlendirilmistir. 4. Sinif seviyesine ulasan bu ogrencilerin akademik basarilarini saptamak icin 3. sinif konularini iceren matematik (sayilar, islem bilgisi, oruntu, geometri ve problem cozme), okuma hizi ve okudugunu anlamaya yonelik olcme araclari uygulanmistir. Ayrica calisma grubunun ogretmenlerinden ogrencilerin akademik, duygusal ve sosyal becerileri ile ilgili gorusleri alinmistir. Arastirmanin bulgularina gore okuma hizi, sayilar, islem bilgisi, oruntu, geometri acisindan gruplar arasinda anlamli bir fark olmadigi ancak okudugunu anlama ve matematiksel problem cozme bakimindan kucuk yas grubu ile diger gruplar arasinda kucuk yas grubu aleyhine anlamli bir farkin oldugu belirlenmistir. Bu sonuc onceki arastirmaya gore kucuk yas grubunun var olan yetersizlikleri halen devam etmekte olup, okula baslamada yeterli gelisime sahip olmayan bu ogrencilerin dezavantajlarini devam ettirdiklerini gostermektedir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"24 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133577832","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Turkceyi verimli ve etkili kullanmanin onemli bir yolu, eserlerde soz varligindan olabildigince yararlanmaktan gecer. B ir toplumun dil kivrakligini, hazir cevapliligini anlatan onemli kelime ve kelime gruplari olan soz varligi; halkin yasayisini, kulturel, maddi ve manevi degerlerini icinde barindirir. Buradan hareketle toplumlar hakkinda bilgi edinmenin bir yolu da kullandiklari dilin soz varligini incelemekten gecer; cunku bireyler, kullandiklari sozcuklerde kulturleri ve hayata bakis acilari hakkinda onemli ipuclari verirler.Bir yazarin eserinde kullandigi dil, hem yazari hem de toplumu temsil eder. Yazar, eserinde bir taraftan dusunce dunyasini olusturur ve oradan okuyuculara kesitler sunarken bir taraftan da hem okuyucuya hem de yazara tanidik gelen dil dunyasinin ortak paydalarindan beslenir. Kullanilan dilin soz veya yazi araciligiyla gecmisten gunumuze tasiyarak biriktirdigi soz varliklari adeta bir kaynak olarak addedilebilir. Bu kaynak, ayni zamanda okuyucu ile yazari ayni potada bulusturan ortak noktalardan biri olarak dikkati ceker. Bu calismanin amaci, Orhan Kemal’in “ Baba Evi” romanini soz varligi acisindan incelemektir. Yazarin incelenen romaninda soz varligi unsurlari tespit edilip bu unsurlarin kitaptaki kullanim sikligi belirlenmeye calisilmistir. Toplumcu gercekcilik akimindan etkilenen Orhan Kemal’in eserlerinde soz varligina dair unsurlarin cogunu sikca kullandigi tespit edilmistir. Arastirma nitel arastirma yontemlerinden olan dokuman incelemesi teknigi ile yurutulmustur.Calisma sonunda eserin ikilemeler, deyimler, kalip sozler, halk agzinda bulunan sozcukler, Osmanli Turkcesine ait sozcukler bakimindan zengin oldugu; atasozleri, argo ve terimler bakimindan ise cok zengin olmadigi tespit edilmistir. Yazarin; eserde kalip sozler basligi altinda dini unsurlardan yararlandigi da gorulmustur.
{"title":"ORHAN KEMAL’İN “BABA EVİ” ROMANINA SÖZ VARLIĞI AÇISINDAN YAKLAŞIM","authors":"Erhan Akın, Rezan Karakaş, Hasan Tarhan","doi":"10.17498/kdeniz.414361","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/kdeniz.414361","url":null,"abstract":"Turkceyi verimli ve etkili kullanmanin onemli bir yolu, eserlerde soz varligindan olabildigince yararlanmaktan gecer. B ir toplumun dil kivrakligini, hazir cevapliligini anlatan onemli kelime ve kelime gruplari olan soz varligi; halkin yasayisini, kulturel, maddi ve manevi degerlerini icinde barindirir. Buradan hareketle toplumlar hakkinda bilgi edinmenin bir yolu da kullandiklari dilin soz varligini incelemekten gecer; cunku bireyler, kullandiklari sozcuklerde kulturleri ve hayata bakis acilari hakkinda onemli ipuclari verirler.Bir yazarin eserinde kullandigi dil, hem yazari hem de toplumu temsil eder. Yazar, eserinde bir taraftan dusunce dunyasini olusturur ve oradan okuyuculara kesitler sunarken bir taraftan da hem okuyucuya hem de yazara tanidik gelen dil dunyasinin ortak paydalarindan beslenir. Kullanilan dilin soz veya yazi araciligiyla gecmisten gunumuze tasiyarak biriktirdigi soz varliklari adeta bir kaynak olarak addedilebilir. Bu kaynak, ayni zamanda okuyucu ile yazari ayni potada bulusturan ortak noktalardan biri olarak dikkati ceker. Bu calismanin amaci, Orhan Kemal’in “ Baba Evi” romanini soz varligi acisindan incelemektir. Yazarin incelenen romaninda soz varligi unsurlari tespit edilip bu unsurlarin kitaptaki kullanim sikligi belirlenmeye calisilmistir. Toplumcu gercekcilik akimindan etkilenen Orhan Kemal’in eserlerinde soz varligina dair unsurlarin cogunu sikca kullandigi tespit edilmistir. Arastirma nitel arastirma yontemlerinden olan dokuman incelemesi teknigi ile yurutulmustur.Calisma sonunda eserin ikilemeler, deyimler, kalip sozler, halk agzinda bulunan sozcukler, Osmanli Turkcesine ait sozcukler bakimindan zengin oldugu; atasozleri, argo ve terimler bakimindan ise cok zengin olmadigi tespit edilmistir. Yazarin; eserde kalip sozler basligi altinda dini unsurlardan yararlandigi da gorulmustur.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"30 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131910692","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Klasik Turk edebiyatinda kulturel ve edebi miras degerinde eser ortaya koyan sairler/yazarlar yetismistir. Bu sairler/yazarlar halktan biri oldugu gibi cesitli meslek gruplarinda olan sahsiyetler de olabilir. Bu sahsiyetler cesitli konularda eserler ortaya koymustur. Bu eserlerden biri de klasik Turk edebiyati arastirmacilarina kaynaklik teskil eden birer belge niteliginde olan mecmualardir. Edebi bir terim olarak mecmua, cesitli kisilere veya konulara ait secilmis manzum ve mensur eserleri barindiran derleme eserler olarak da bilinir. Bu metinler, tur ve sekil acisindan ortakliklar tasiyabildigi gibi karma derlemeler de olabilir. Mecmualarda klasik Turk edebiyatinda isimleri bilinip eserleri hakkinda bilgi bulunamayan bircok sair/yazar bulunabilir. Bu sairlerden birisi de 18. yuzyilda yasadigi dusunulen Semi’dir. Asil adi Mustafa olan sairin hakkinda bilgilere tezkirelerde ulasmak mumkundur. Tarafimizda tespit edilen Semi mecmuasi ’nda saire ait siirler bulunur. Şairlerin yasadiklari yuzyillardan ve mecmua icindeki eserlerden hareketle eseri, en erken 18. yuzyil mecmuasi olarak degerlendirilebilir Mecmua, bir kisi tarafindan yazilmis olup, farkli kalemlerle/hatlarla yazilan metinlere de rastlanmaktadir. Bircok sairin/yazarin yayimlanmamis eserlerini barindiran mecmua, edebiyat tarihi acisindan kayda deger bir eserdir. Mecmuada divan siiri ornekleri disinda halk sairi olarak da bilinen sairlere ait metinler de bulunmaktadir. Ayrica mensur metinler de eserde yer alir. Bu calismada, sair Semi ile mecmuasi tanitildiktan sonra Semi’nin siirlerine yer verilecektir.
{"title":"SEMİ MECMUASI VE ŞİİRLERİ","authors":"N. Gök","doi":"10.17498/kdeniz.446079","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/kdeniz.446079","url":null,"abstract":"Klasik Turk edebiyatinda kulturel ve edebi miras degerinde eser ortaya koyan sairler/yazarlar yetismistir. Bu sairler/yazarlar halktan biri oldugu gibi cesitli meslek gruplarinda olan sahsiyetler de olabilir. Bu sahsiyetler cesitli konularda eserler ortaya koymustur. Bu eserlerden biri de klasik Turk edebiyati arastirmacilarina kaynaklik teskil eden birer belge niteliginde olan mecmualardir. Edebi bir terim olarak mecmua, cesitli kisilere veya konulara ait secilmis manzum ve mensur eserleri barindiran derleme eserler olarak da bilinir. Bu metinler, tur ve sekil acisindan ortakliklar tasiyabildigi gibi karma derlemeler de olabilir. Mecmualarda klasik Turk edebiyatinda isimleri bilinip eserleri hakkinda bilgi bulunamayan bircok sair/yazar bulunabilir. Bu sairlerden birisi de 18. yuzyilda yasadigi dusunulen Semi’dir. Asil adi Mustafa olan sairin hakkinda bilgilere tezkirelerde ulasmak mumkundur. Tarafimizda tespit edilen Semi mecmuasi ’nda saire ait siirler bulunur. Şairlerin yasadiklari yuzyillardan ve mecmua icindeki eserlerden hareketle eseri, en erken 18. yuzyil mecmuasi olarak degerlendirilebilir Mecmua, bir kisi tarafindan yazilmis olup, farkli kalemlerle/hatlarla yazilan metinlere de rastlanmaktadir. Bircok sairin/yazarin yayimlanmamis eserlerini barindiran mecmua, edebiyat tarihi acisindan kayda deger bir eserdir. Mecmuada divan siiri ornekleri disinda halk sairi olarak da bilinen sairlere ait metinler de bulunmaktadir. Ayrica mensur metinler de eserde yer alir. Bu calismada, sair Semi ile mecmuasi tanitildiktan sonra Semi’nin siirlerine yer verilecektir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"14 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126150100","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Alptürk Akçöltekin, İlim Sarikaya, A. Engi̇n, Seli̇n Akçölteki̇n
Bu arastirmanin amaci Ardahan Universitesi Beden Egitimi ve Spor Ogretmenligi bolumu ogretmen adaylarinin ogretmenlik oz yeterlilik duzeylerini incelemektir. Bu amac dogrultusunda 94 Beden Egitimi spor yuksekokulu ogrencisine “Ogretmen Oz Yeterlilik Olcegi” uygulanmistir. Olcek, “Ogrenci katilimina yonelik oz yeterlilik”, “Ogretim stratejilerine yonelik oz yeterlilik” ve “Sinif yonetimine yonelik oz yeterlilik” olmak uzere 3 boyutlu bir yapidadir. Verilerin analizinde tanimlayici istatistik olan aritmetik ortalama ve standart sapma istatistikleri kullanilmistir. Her bir faktorde yer alan ifadelere ogrencilerin verdikleri cevaplara ait istatistiki degerler incelendiginde, ogretmen adaylarinin derse az ilgi gosteren ogrencilerin derse katilimini arttirma noktasinda, yetenekli ogrencilere uygun ogrenme ortamlarini sunma konusunda ve son olarak ise sinif ortamini olumsuz yonde etkileyebilecek davranislari kontrol altina alma konusunda cok yuksek bir oz yeterlilige sahip olduklari sonucu elde edilmistir. Ayrica ogretmen adaylarinin oz yeterlilik duzeylerinin en dusuk oldugu noktalar incelendiginde ise, calismasi zor ogrencilerle ilgilenme konusunda, farkli degerlendirme tekniklerini kullanma noktasinda ve son olarak sinif icerisinde olusabilecek farkli ogrenci gruplarina uygun sinif yonetim sistemini gelistirme ve uygulama konusunda dusuk oz yeterlilige sahip olduklari sonucu elde edilmistir.
{"title":"Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü Öğretmen Adaylarının Öğretmenliğe Yönelik Öz Yeterliliklerinin İncelenmesi","authors":"Alptürk Akçöltekin, İlim Sarikaya, A. Engi̇n, Seli̇n Akçölteki̇n","doi":"10.17498/KDENIZ.431489","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.431489","url":null,"abstract":"Bu arastirmanin amaci Ardahan Universitesi Beden Egitimi ve Spor Ogretmenligi bolumu ogretmen adaylarinin ogretmenlik oz yeterlilik duzeylerini incelemektir. Bu amac dogrultusunda 94 Beden Egitimi spor yuksekokulu ogrencisine “Ogretmen Oz Yeterlilik Olcegi” uygulanmistir. Olcek, “Ogrenci katilimina yonelik oz yeterlilik”, “Ogretim stratejilerine yonelik oz yeterlilik” ve “Sinif yonetimine yonelik oz yeterlilik” olmak uzere 3 boyutlu bir yapidadir. Verilerin analizinde tanimlayici istatistik olan aritmetik ortalama ve standart sapma istatistikleri kullanilmistir. Her bir faktorde yer alan ifadelere ogrencilerin verdikleri cevaplara ait istatistiki degerler incelendiginde, ogretmen adaylarinin derse az ilgi gosteren ogrencilerin derse katilimini arttirma noktasinda, yetenekli ogrencilere uygun ogrenme ortamlarini sunma konusunda ve son olarak ise sinif ortamini olumsuz yonde etkileyebilecek davranislari kontrol altina alma konusunda cok yuksek bir oz yeterlilige sahip olduklari sonucu elde edilmistir. Ayrica ogretmen adaylarinin oz yeterlilik duzeylerinin en dusuk oldugu noktalar incelendiginde ise, calismasi zor ogrencilerle ilgilenme konusunda, farkli degerlendirme tekniklerini kullanma noktasinda ve son olarak sinif icerisinde olusabilecek farkli ogrenci gruplarina uygun sinif yonetim sistemini gelistirme ve uygulama konusunda dusuk oz yeterlilige sahip olduklari sonucu elde edilmistir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124978437","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Aile; anne, baba ve onlarin cocuklarindan olusan en kucuk toplumsal kurumdur. Zamanla degisime ugrayan aile ve aile bireyleri arasindaki bag ve yapi kulturden kulture farklilik gosterir. Aile kurumu da bireyler gibi cevresel, biyolojik, psikolojik ve sosyal sureclerden etkilenir. Calismanin amaci Turkiye’de aile yapisinin degisim ve donusumune etki eden faktorlerin tanimlanmasidir. Calismada nitel arastirma yontemlerinden dokuman incelemesi ile gorusme yontemi kullanilmistir. Arastirma ile ilgili kaynak kitaplar, makaleler ve internet verileri incelenmis, elde edilen veriler sistematik bir sekilde butunlestirilmeye calisilmistir. Arastirmada Turk aile yapisinin degisim ve donusumune etki eden baslica dinamiklerin kadinin calisma hayatina girmesi, demografik degisim, evlenme ve bosanma, aile anlaminin birey icin degismesi, teknoloji ve tuketim kulturu, toplumsal degisme, aile politikalari ve goc oldugu sonucuna ulasilmis ve bu unsurlar aciklanmistir.
{"title":"TÜRKİYE’DE AİLE YAPISININ DEĞİŞİMİNE ETKİ EDEN DİNAMİKLER","authors":"Bülent Kara","doi":"10.17498/KDENIZ.399236","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.399236","url":null,"abstract":"Aile; anne, baba ve onlarin cocuklarindan olusan en kucuk toplumsal kurumdur. Zamanla degisime ugrayan aile ve aile bireyleri arasindaki bag ve yapi kulturden kulture farklilik gosterir. Aile kurumu da bireyler gibi cevresel, biyolojik, psikolojik ve sosyal sureclerden etkilenir. Calismanin amaci Turkiye’de aile yapisinin degisim ve donusumune etki eden faktorlerin tanimlanmasidir. Calismada nitel arastirma yontemlerinden dokuman incelemesi ile gorusme yontemi kullanilmistir. Arastirma ile ilgili kaynak kitaplar, makaleler ve internet verileri incelenmis, elde edilen veriler sistematik bir sekilde butunlestirilmeye calisilmistir. Arastirmada Turk aile yapisinin degisim ve donusumune etki eden baslica dinamiklerin kadinin calisma hayatina girmesi, demografik degisim, evlenme ve bosanma, aile anlaminin birey icin degismesi, teknoloji ve tuketim kulturu, toplumsal degisme, aile politikalari ve goc oldugu sonucuna ulasilmis ve bu unsurlar aciklanmistir.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"120950270","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Atisma; hayatin gercegini ifade eden bir sozlu nazim turudur. Karsi karsiya gelen iki âsik birbirlerine karsi ustunluk elde etmek ve rakibi sozle alt etmenin yollarini ararlar. Oncelikle karsilikli olarak birbirlerini selamlarlar. Daha sonra dinleyicilerin hal ve hatirini sorarak onlari onurlandirlar. Selamlasma fasli bittikten sonra asil icraya baslarlar. Karsi taraftaki kim olursa olsun, dusunce ve sozleriyle onlari tuzaga dusurmeye calisirlar. Rakip aytiskerin soz ve dusuncelerini bosa cikarip kendi soz ve dusuncelerini uste cikararak birbirlerini alt etmeye calisirlar. Sozlerde guzellik, hikemilik, felsefilik, etkililik, nukte ile ortaya cikartilir. Kim bunlari guncellestirerek sozlerinin icine katar ise o kazanmis olur. Atisilan konu ne kadar aci gercekler olsa da bunu halkin onunde soylemek zorundadir. Birbirlerine karsi hakarete varan sozleri sarfederken de bunu tatli bir muziplik icinde gerceklestirirler. Atismanin gereklerini bilen halk, aytiscilarin birbirleriyle mucadelesini anlayisla karsilar. Aytiscilardan herhangi birisi rakibine karsi soyleyecek soz bulamadiginda yenilmis olur. Atismada bir kac tane âsik bulunabilir ama atismalar genellikle cifterli gruplar halinde yapilir. Bu durum Turkiye, Azerbaycan, Gurcistan, Iran cografyasi ile benzerdir. Bu turden sozlu halk siiri, atasozleri gibi, 19. yuzyilda, Kazak muziginin, din ve torensel zincirlerden kurtarildigi ve bagimsiz bir halk sanati olarak gelismeye basladigi bir donemde ortaya cikti. Bu donem, halkin temel muzikal geleneklerini - enstrumantal, sarki ve akin - zenginlestiren ulusun gercekten ruhani bir ronesansi haline geldi.
{"title":"KAZAKLARDA AŞIK (AYTISKER) ATIŞMALARININ (AYTISLARIN) ÖZELLİKLERİ","authors":"Erdoğan Altınkaynak, Dinara Ashimova, Gulzana Nauanova","doi":"10.17498/KDENIZ.484976","DOIUrl":"https://doi.org/10.17498/KDENIZ.484976","url":null,"abstract":"Atisma; hayatin gercegini ifade eden bir sozlu nazim turudur. Karsi karsiya gelen iki âsik birbirlerine karsi ustunluk elde etmek ve rakibi sozle alt etmenin yollarini ararlar. Oncelikle karsilikli olarak birbirlerini selamlarlar. Daha sonra dinleyicilerin hal ve hatirini sorarak onlari onurlandirlar. Selamlasma fasli bittikten sonra asil icraya baslarlar. Karsi taraftaki kim olursa olsun, dusunce ve sozleriyle onlari tuzaga dusurmeye calisirlar. Rakip aytiskerin soz ve dusuncelerini bosa cikarip kendi soz ve dusuncelerini uste cikararak birbirlerini alt etmeye calisirlar. Sozlerde guzellik, hikemilik, felsefilik, etkililik, nukte ile ortaya cikartilir. Kim bunlari guncellestirerek sozlerinin icine katar ise o kazanmis olur. Atisilan konu ne kadar aci gercekler olsa da bunu halkin onunde soylemek zorundadir. Birbirlerine karsi hakarete varan sozleri sarfederken de bunu tatli bir muziplik icinde gerceklestirirler. Atismanin gereklerini bilen halk, aytiscilarin birbirleriyle mucadelesini anlayisla karsilar. Aytiscilardan herhangi birisi rakibine karsi soyleyecek soz bulamadiginda yenilmis olur. Atismada bir kac tane âsik bulunabilir ama atismalar genellikle cifterli gruplar halinde yapilir. Bu durum Turkiye, Azerbaycan, Gurcistan, Iran cografyasi ile benzerdir. Bu turden sozlu halk siiri, atasozleri gibi, 19. yuzyilda, Kazak muziginin, din ve torensel zincirlerden kurtarildigi ve bagimsiz bir halk sanati olarak gelismeye basladigi bir donemde ortaya cikti. Bu donem, halkin temel muzikal geleneklerini - enstrumantal, sarki ve akin - zenginlestiren ulusun gercekten ruhani bir ronesansi haline geldi.","PeriodicalId":344427,"journal":{"name":"Dergi Karadeniz","volume":"80 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133600249","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}