Şehirlerin turizmde giderek daha popüler hale gelmesi konuya ilişkin akademik çalışmaların sayısının son yıllarda artmasına neden olmuştur. Ancak bu durum şehir turizmi konusu, kavramları ve sınırlarının daha karmaşık hale gelmesine yol açmıştır. Şehir turizmi, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla büyüyen bir araştırma alanıdır. Bu nedenle bu çalışmada Türkiye’de şehir turizmi konusunda yapılmış akademik çalışmaları sistematik literatür taraması yöntemi ile bütünleştirici bir çerçevede değerlendirmek amaçlanmıştır. Sistematik literatür taraması yöntemi parçalı ve sürekli büyüyen bir araştırma konusunu bütünleştirmenin bir yoludur. Bu kapsamda literatür taraması Aralık 2023’te Google Akademik, DergiPark, Ulakbim, TR Dizin ve YökTez veri tabanlarında “Şehir Turizmi”, “Kent Turizmi” “Şehirsel Turizm” ve “Kentsel Turizm” anahtar kelimeleri ile yapılmıştır. Bu bağlamda 34 makale ve 19 tez olmak üzere toplamda 53 çalışma araştırmaya dahil edilmiştir. Elde edilen bu çalışmalar içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre ulusal literatürde şehir turizmi çalışmalarının sayısının oldukça az olduğu görülmektedir.
近年来,城市在旅游业中越来越受欢迎,导致有关这一主题的学术研究数量增加。然而,这种情况导致城市旅游的主题、概念和边界更加复杂。城市旅游在土耳其乃至全世界都是一个快速发展的研究领域。因此,本研究旨在采用系统文献综述法,在综合框架内对土耳其城市旅游学术研究进行评估。系统文献综述法是一种整合零散且不断发展的研究课题的方法。为此,我们于 2023 年 12 月在 Google Scholar、DergiPark、Ulakbim、TR Index 和 YökTez 数据库中以 "城市旅游"、"城市旅游"、"城市旅游 "和 "城市旅游 "为关键词进行了文献综述。在此背景下,共有 53 项研究(34 篇文章和 19 篇论文)被纳入研究范围。这些研究采用内容分析法进行了分析。研究结果表明,国内文献中关于城市旅游的研究数量较少。
{"title":"Şehir Turizmi Üzerine Sistematik Bir Literatür İncelemesi","authors":"Raziye Coşkun, Ayşe Okuyucu","doi":"10.33688/aucbd.1465287","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1465287","url":null,"abstract":"Şehirlerin turizmde giderek daha popüler hale gelmesi konuya ilişkin akademik çalışmaların sayısının son yıllarda artmasına neden olmuştur. Ancak bu durum şehir turizmi konusu, kavramları ve sınırlarının daha karmaşık hale gelmesine yol açmıştır. Şehir turizmi, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla büyüyen bir araştırma alanıdır. Bu nedenle bu çalışmada Türkiye’de şehir turizmi konusunda yapılmış akademik çalışmaları sistematik literatür taraması yöntemi ile bütünleştirici bir çerçevede değerlendirmek amaçlanmıştır. Sistematik literatür taraması yöntemi parçalı ve sürekli büyüyen bir araştırma konusunu bütünleştirmenin bir yoludur. Bu kapsamda literatür taraması Aralık 2023’te Google Akademik, DergiPark, Ulakbim, TR Dizin ve YökTez veri tabanlarında “Şehir Turizmi”, “Kent Turizmi” “Şehirsel Turizm” ve “Kentsel Turizm” anahtar kelimeleri ile yapılmıştır. Bu bağlamda 34 makale ve 19 tez olmak üzere toplamda 53 çalışma araştırmaya dahil edilmiştir. Elde edilen bu çalışmalar içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre ulusal literatürde şehir turizmi çalışmalarının sayısının oldukça az olduğu görülmektedir.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":"61 9","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141813061","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İnsanın etkileşim halinde bulunduğu yeryüzünü bütün halinde inceleyen coğrafya bilimi, arazi ve arazi kullanımı ile ilgili kavramların asıl kaynağını oluşturmaktadır. Genel olarak yeryüzüne ait tüm unsurları kapsayan arazi, kara ve su alanlarını bütünüyle içine almaktadır. Başka bir söylemle arazi; jeolojik temel üzerinde iklimin şemsiyesi altında şekillenmiş, yeryüzü şekilleri, toprak ve doğal bitki örtüsü ile sulardan oluşan insan ve diğer canlıların fonksiyonel etkisi altında değişime uğramış coğrafi ortamın birebir kendisidir. Sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesinde ekolojik, ekonomik ve toplumsal birçok fonksiyonu olan arazi, bulunduğu yerin jeolojik-jeomorfolojik, klimatik, hidrografik, toprak ve bitki örtüsü yapısı ile sınırlıdır. Doğal olaylar ve insan aktivitelerine karşı hassas olup, iyi yönetilmediğinde kolayca bozulmakta ve birçok işlevini yitirmektedir. Coğrafya bilimi dışında da çok sayıdaki disiplinde uygulama alanı bulan arazi kullanımı konusuna kavramsal açıdan yeni görüşler getirme adına yazılan bu makalede arazi, arazi kullanımı ile araziden yararlanma arasındaki nüans, doğal ve fonksiyonel arazi bölünüşü ile arazi yetenek sınıflaması kavramları ele alınacaktır.
{"title":"Coğrafyacılar Tarafından Yapılan Arazi Kullanım Çalışmaları Üzerine Kavramsal ve Yöntemsel Öneriler","authors":"Ali Özçağlar","doi":"10.33688/aucbd.1486026","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1486026","url":null,"abstract":"İnsanın etkileşim halinde bulunduğu yeryüzünü bütün halinde inceleyen coğrafya bilimi, arazi ve arazi kullanımı ile ilgili kavramların asıl kaynağını oluşturmaktadır. Genel olarak yeryüzüne ait tüm unsurları kapsayan arazi, kara ve su alanlarını bütünüyle içine almaktadır. Başka bir söylemle arazi; jeolojik temel üzerinde iklimin şemsiyesi altında şekillenmiş, yeryüzü şekilleri, toprak ve doğal bitki örtüsü ile sulardan oluşan insan ve diğer canlıların fonksiyonel etkisi altında değişime uğramış coğrafi ortamın birebir kendisidir. Sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesinde ekolojik, ekonomik ve toplumsal birçok fonksiyonu olan arazi, bulunduğu yerin jeolojik-jeomorfolojik, klimatik, hidrografik, toprak ve bitki örtüsü yapısı ile sınırlıdır. Doğal olaylar ve insan aktivitelerine karşı hassas olup, iyi yönetilmediğinde kolayca bozulmakta ve birçok işlevini yitirmektedir. Coğrafya bilimi dışında da çok sayıdaki disiplinde uygulama alanı bulan arazi kullanımı konusuna kavramsal açıdan yeni görüşler getirme adına yazılan bu makalede arazi, arazi kullanımı ile araziden yararlanma arasındaki nüans, doğal ve fonksiyonel arazi bölünüşü ile arazi yetenek sınıflaması kavramları ele alınacaktır.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":" 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141826991","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada turizm alanında sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularını ele alan yayınları incelemek amacıyla bibliyometrik bir analiz yürütülmüştür. Analiz verilerinin elde edilmesinde Web of Science platformu kullanılmış, SSCI (Social Science Citation Index) endeksi kriter olarak belirlenmiş ve toplamda 878 akademik esere erişim sağlanmıştır. Yapılan çalışmaların tarihine göre en eski yayın 2002 tarihliyken (1), en yeni yayınlar 2024 yılında (17) olacak şekilde farklı disiplinlere ait 798 dergi makalesi, 74 derleme makale, 16 erken görünüm çalışma, 6 editoryal içerik ve 6 bildiri esere erişim sağlanmıştır. Elde edilen veriler yazar-atıf-dergi-ülke-kurum ve anahtar sözcük analizleri ekseninde incelenmiştir. Verilerin elde edildiği platform olan Web of Science veri tabanındaki endekslenmiş içerikler analizlerin yürütülmesi açısından kriter olarak belirlenmiştir. en fazla atıf alan ilk 5 yazar sırasıyla; Stefan Gössling (1405 atıf), Daniel Scott (1066) atıf, Michael C. Hall (854 atıf), Ralf Buckley (567 atıf) ve Paul Peeters (555 atıf) olarak belirlenmiştir. En üretken yazarlar ise Stefan Gössling (7 eser), Daniel Scott (5 eser), Michael C. Hall (4 eser), Stewart Barr (3 eser), Gareth Shaw (3 eser), Paul Peeters (2 eser) şeklinde sıralanmıştır. Bu doğrultuda gelecekte yürütülecek çalışmalarda belirtilen yazarların eserlerinin göz önünde bulundurulması literatür çalışması süreçlerine kolaylık sağlayabilecektir. Ayrıca turizm, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ekseninde yapılan bibliyometrik analizde ülkelere göre atıfta Türkiye’nin ilk 10’da olduğu fakat bağlantı gücü açısından zayıf olduğu (1 bağlantı gücü) belirlenmiştir. Bu doğrultuda ülkemizde turizm, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularını ele alan çalışmaların yürütülmesi önerilmektedir.
{"title":"Turizm, Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Ekseninde Bibliyometrik Bir İnceleme","authors":"Muhammet Nimet Çavuş","doi":"10.33688/aucbd.1470690","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1470690","url":null,"abstract":"Bu çalışmada turizm alanında sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularını ele alan yayınları incelemek amacıyla bibliyometrik bir analiz yürütülmüştür. Analiz verilerinin elde edilmesinde Web of Science platformu kullanılmış, SSCI (Social Science Citation Index) endeksi kriter olarak belirlenmiş ve toplamda 878 akademik esere erişim sağlanmıştır. Yapılan çalışmaların tarihine göre en eski yayın 2002 tarihliyken (1), en yeni yayınlar 2024 yılında (17) olacak şekilde farklı disiplinlere ait 798 dergi makalesi, 74 derleme makale, 16 erken görünüm çalışma, 6 editoryal içerik ve 6 bildiri esere erişim sağlanmıştır. Elde edilen veriler yazar-atıf-dergi-ülke-kurum ve anahtar sözcük analizleri ekseninde incelenmiştir. Verilerin elde edildiği platform olan Web of Science veri tabanındaki endekslenmiş içerikler analizlerin yürütülmesi açısından kriter olarak belirlenmiştir. en fazla atıf alan ilk 5 yazar sırasıyla; Stefan Gössling (1405 atıf), Daniel Scott (1066) atıf, Michael C. Hall (854 atıf), Ralf Buckley (567 atıf) ve Paul Peeters (555 atıf) olarak belirlenmiştir. En üretken yazarlar ise Stefan Gössling (7 eser), Daniel Scott (5 eser), Michael C. Hall (4 eser), Stewart Barr (3 eser), Gareth Shaw (3 eser), Paul Peeters (2 eser) şeklinde sıralanmıştır. Bu doğrultuda gelecekte yürütülecek çalışmalarda belirtilen yazarların eserlerinin göz önünde bulundurulması literatür çalışması süreçlerine kolaylık sağlayabilecektir. Ayrıca turizm, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ekseninde yapılan bibliyometrik analizde ülkelere göre atıfta Türkiye’nin ilk 10’da olduğu fakat bağlantı gücü açısından zayıf olduğu (1 bağlantı gücü) belirlenmiştir. Bu doğrultuda ülkemizde turizm, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularını ele alan çalışmaların yürütülmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":" 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141363882","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sosyal medyada yer alan bireysel söylemler ve tutumlar, sahip oldukları mekânsal-zamansal bilgilerle birlikte seçim coğrafyası için kullanıldığında seçmen davranışları ve oy tercihleri hakkında önemli ipuçları sağlayabilmektedir. Sosyal medya verilerini kullanan seçim odaklı farklı çalışmalar olsa da bu çalışmalar oyların ardındaki nedenleri mekânsal olarak anlamaktan uzak kalmıştır. Bu araştırma, seçim coğrafyası alanı için yeni sayılabilecek veri ve yöntemleri kullanarak seçmen davranışı ve oy vermedeki farklılıkları anlamayı, oy verme üzerindeki bağlamsal etkileri ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Araştırmada Twitter-X üzerinde Yenimahalle (Türkiye) ilçesinden paylaşılan seçim odaklı tweetleri elde ediyor, duygu durumlarını belirliyor, tweetlerdeki baskın konuları tespit ediyor ve adayların Twitter-X üzerindeki popülerlik oranları ile gerçek oy oranları arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyoruz. Sonuç olarak, Twitter-X üzerinde kullanıcılar tarafından oluşturulan mekân-zamansal veriler, seçmen davranışı/katılımı ve oy vermedeki farklılıkları anlamanın yanı sıra oy verme üzerindeki bağlam etkilerinin ortaya çıkarılmasında önemli bir yer tutmaktadır.
{"title":"Seçim Coğrafyasına Yeni Bir Yaklaşım Olarak Sosyal Medya Veri Madenciliği","authors":"Burak Oğlakci, Alper Uzun","doi":"10.33688/aucbd.1407317","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1407317","url":null,"abstract":"Sosyal medyada yer alan bireysel söylemler ve tutumlar, sahip oldukları mekânsal-zamansal bilgilerle birlikte seçim coğrafyası için kullanıldığında seçmen davranışları ve oy tercihleri hakkında önemli ipuçları sağlayabilmektedir. Sosyal medya verilerini kullanan seçim odaklı farklı çalışmalar olsa da bu çalışmalar oyların ardındaki nedenleri mekânsal olarak anlamaktan uzak kalmıştır. Bu araştırma, seçim coğrafyası alanı için yeni sayılabilecek veri ve yöntemleri kullanarak seçmen davranışı ve oy vermedeki farklılıkları anlamayı, oy verme üzerindeki bağlamsal etkileri ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Araştırmada Twitter-X üzerinde Yenimahalle (Türkiye) ilçesinden paylaşılan seçim odaklı tweetleri elde ediyor, duygu durumlarını belirliyor, tweetlerdeki baskın konuları tespit ediyor ve adayların Twitter-X üzerindeki popülerlik oranları ile gerçek oy oranları arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyoruz. Sonuç olarak, Twitter-X üzerinde kullanıcılar tarafından oluşturulan mekân-zamansal veriler, seçmen davranışı/katılımı ve oy vermedeki farklılıkları anlamanın yanı sıra oy verme üzerindeki bağlam etkilerinin ortaya çıkarılmasında önemli bir yer tutmaktadır.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":"43 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140252239","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan nüfus mübadelesi, kitlesel insan hareketlerinin dramatik ve aynı zamanda travmatik hikâyeler barındıran zorunlu ve zorla göç deneyimlerindendir. Bu mübadelenin sosyomekânsal bağlamı, Pierre Bourdieu'nun ilişkisel sosyolojiye dair alan, sermaye ve habitus kavramları üzerinden analiz edilmektedir. Amaç, mübadillerin göç sırası ve sonrasında yaşadıkları sorunlar, iskân edildikleri yerlerde ve etkileşimde bulundukları yerel halkla yaşadıkları deneyimleri betimlemek, kendilerine yönelik ne tür (genel kabul görme ya da dışlanma gibi) algı, tutum ve davranışların sergilendiğini analiz etmektir. Araştırmanın veri kaynakları 1923 Nüfus Mübadelesine ilişkin dokuz belgesel filmden oluşmaktadır. Bu filmlerden temin edilen veriler, MAXQDA paket programı vasıtasıyla analiz edilerek kavram ağları oluşturulmuş ve bu bağlama uygun içerik çözümlemesi yapılmıştır. Sonuç olarak, Anadolu'ya sevk edilen mübadillerin alana dair ekonomik, sosyal ve kültürel sermayelerinin işlevsiz kaldığı ve karşılaştıkları bu olumsuzlukların da hafızalarında yer almaya devam ettiği belirlenmiştir.
{"title":"1923 Nüfus Mübadelesini Pierre Bourdieu’nun Alan, Sermaye ve Habitus Kavramları Üzerinden Okumak","authors":"N. Özgen, Belçim Öztürk","doi":"10.33688/aucbd.1386354","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1386354","url":null,"abstract":"1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan nüfus mübadelesi, kitlesel insan hareketlerinin dramatik ve aynı zamanda travmatik hikâyeler barındıran zorunlu ve zorla göç deneyimlerindendir. Bu mübadelenin sosyomekânsal bağlamı, Pierre Bourdieu'nun ilişkisel sosyolojiye dair alan, sermaye ve habitus kavramları üzerinden analiz edilmektedir. Amaç, mübadillerin göç sırası ve sonrasında yaşadıkları sorunlar, iskân edildikleri yerlerde ve etkileşimde bulundukları yerel halkla yaşadıkları deneyimleri betimlemek, kendilerine yönelik ne tür (genel kabul görme ya da dışlanma gibi) algı, tutum ve davranışların sergilendiğini analiz etmektir. Araştırmanın veri kaynakları 1923 Nüfus Mübadelesine ilişkin dokuz belgesel filmden oluşmaktadır. Bu filmlerden temin edilen veriler, MAXQDA paket programı vasıtasıyla analiz edilerek kavram ağları oluşturulmuş ve bu bağlama uygun içerik çözümlemesi yapılmıştır. Sonuç olarak, Anadolu'ya sevk edilen mübadillerin alana dair ekonomik, sosyal ve kültürel sermayelerinin işlevsiz kaldığı ve karşılaştıkları bu olumsuzlukların da hafızalarında yer almaya devam ettiği belirlenmiştir.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":"31 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140266920","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İnsani krizin 2011’de patlak vermesiyle Suriye’den Türkiye’ye milyonlarca zorunlu göçmen sığınmıştır. Aradan geçen zamana rağmen Suriye’de politik belirsizlik halen sürmekte ve Suriyeliler için geri dönüş umudu gittikçe azalmaktadır. Geri gönderilmeleriyle ilgili toplumsal ve politik tartışmaların gölgesinde Türkiye’deki Suriyelilerin entegrasyonu, uyumlaştırma adı altında sessizce işlemektedir. Bu çalışma, Hatay’daki Suriyeli zorunlu göçmenlerin perspektifinden entegrasyon sürecini anlamayı hedeflemektedir. Bu araştırmada hermenötik bir anlayış ve etnografik bir desen ile nitel araştırma metodolojisi kullanılmıştır. Bu nedenle araştırma sahasında uzun süre kalınarak gözlemler ve 22 görüşme yapılarak veriler toplanmış ve bunlar, betimsel ve içeriksel olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın bulguları göstermektedir ki Suriyeli zorunlu göçmenler ev sahibi toplum dışladığı için entegrasyondan uzaklaşarak ayrılma/ayrışma ve dışlanma stratejisi benimsemekte ve onlar bütünleşmek için geçici korumadan daha daimi bir statüye geçişi istemektedir. Bu çalışmada, Hatay’daki Suriyelilerin kültürleşmesinin, konumlanmasının, etkileşiminin ve kimliklenmesinin yeteri kadar gelişmediği ve yeni bir mekâna/topluma entegre edecek pratiklerden ziyade, kendilerine koruma ve sosyal kabul sağlayacak uyumsal taktikler geliştirdiği sonuçlarına ulaşılmıştır.
{"title":"Forced migrants and integration: “In order for Syrians to adapt to society, their legal status in this country must be changed”","authors":"E. Özgür, Alaa Alahmad","doi":"10.33688/aucbd.1419655","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1419655","url":null,"abstract":"İnsani krizin 2011’de patlak vermesiyle Suriye’den Türkiye’ye milyonlarca zorunlu göçmen sığınmıştır. Aradan geçen zamana rağmen Suriye’de politik belirsizlik halen sürmekte ve Suriyeliler için geri dönüş umudu gittikçe azalmaktadır. Geri gönderilmeleriyle ilgili toplumsal ve politik tartışmaların gölgesinde Türkiye’deki Suriyelilerin entegrasyonu, uyumlaştırma adı altında sessizce işlemektedir. Bu çalışma, Hatay’daki Suriyeli zorunlu göçmenlerin perspektifinden entegrasyon sürecini anlamayı hedeflemektedir. Bu araştırmada hermenötik bir anlayış ve etnografik bir desen ile nitel araştırma metodolojisi kullanılmıştır. Bu nedenle araştırma sahasında uzun süre kalınarak gözlemler ve 22 görüşme yapılarak veriler toplanmış ve bunlar, betimsel ve içeriksel olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın bulguları göstermektedir ki Suriyeli zorunlu göçmenler ev sahibi toplum dışladığı için entegrasyondan uzaklaşarak ayrılma/ayrışma ve dışlanma stratejisi benimsemekte ve onlar bütünleşmek için geçici korumadan daha daimi bir statüye geçişi istemektedir. Bu çalışmada, Hatay’daki Suriyelilerin kültürleşmesinin, konumlanmasının, etkileşiminin ve kimliklenmesinin yeteri kadar gelişmediği ve yeni bir mekâna/topluma entegre edecek pratiklerden ziyade, kendilerine koruma ve sosyal kabul sağlayacak uyumsal taktikler geliştirdiği sonuçlarına ulaşılmıştır.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":"69 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140266542","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden olan Muğla ilinde, Airbnb platformunda listelenen kısa süreli konut kiralamalarının mekânsal özelliklerine odaklanmaktadır. Airbnb ile ilgili, Türkiye’de son dönemlerde tartışmalar giderek artmış ve kısa süreli kiralamalara yeni bir yasal düzenleme getirilmiştir. Bu kapsamda olgunun coğrafi boyutlarının ortaya konulması önem arz etmektedir. Çalışmada, Muğla’da toplam 30 binden fazla Airbnb ilanının konum bilgileri kullanılarak, farklı mekânsal ölçeklerde (il, ilçe ve mahalle) dağılış, yoğunluk ve kümelenme analizleri yapılmış ve haritalar üretilmiştir. Çalışmanın bulguları, dünyada birçok şehirde olduğu gibi Muğla’da da Airbnb ilanlarının hızla arttığını ve ilanların Bodrum, Fethiye ve Marmaris gibi ikinci konut yapılaşmasının fazla olduğu ilçelerde yoğunlaştığını göstermiştir. Airbnb ilanlarının dağılışında denize yakınlık önemli bir belirleyicidir. Airbnb ilanlarının, anlamlı bir kümelenme eğilimi gösterdiği alanlar zamanla artmaktadır. Muğla’daki Airbnb ilanlarının yaratmış olduğu toplam yatak kapasitesi, işletme belgeli tesislerin yatak kapasitesini geçmiştir ve il genelinde Airbnb ilanları resmi konaklama tesislerine göre daha geniş bir alanda dağılış göstermektedir.
{"title":"Geographical dimensions and spatial characteristics of Airbnb listings in Muğla","authors":"Volkan Zoğal, Gözde Emekli","doi":"10.33688/aucbd.1406417","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1406417","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden olan Muğla ilinde, Airbnb platformunda listelenen kısa süreli konut kiralamalarının mekânsal özelliklerine odaklanmaktadır. Airbnb ile ilgili, Türkiye’de son dönemlerde tartışmalar giderek artmış ve kısa süreli kiralamalara yeni bir yasal düzenleme getirilmiştir. Bu kapsamda olgunun coğrafi boyutlarının ortaya konulması önem arz etmektedir. Çalışmada, Muğla’da toplam 30 binden fazla Airbnb ilanının konum bilgileri kullanılarak, farklı mekânsal ölçeklerde (il, ilçe ve mahalle) dağılış, yoğunluk ve kümelenme analizleri yapılmış ve haritalar üretilmiştir. Çalışmanın bulguları, dünyada birçok şehirde olduğu gibi Muğla’da da Airbnb ilanlarının hızla arttığını ve ilanların Bodrum, Fethiye ve Marmaris gibi ikinci konut yapılaşmasının fazla olduğu ilçelerde yoğunlaştığını göstermiştir. Airbnb ilanlarının dağılışında denize yakınlık önemli bir belirleyicidir. Airbnb ilanlarının, anlamlı bir kümelenme eğilimi gösterdiği alanlar zamanla artmaktadır. Muğla’daki Airbnb ilanlarının yaratmış olduğu toplam yatak kapasitesi, işletme belgeli tesislerin yatak kapasitesini geçmiştir ve il genelinde Airbnb ilanları resmi konaklama tesislerine göre daha geniş bir alanda dağılış göstermektedir.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":"2 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139957972","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This paper examines the flâneur in Orhan Pamuk's novel A Strangeness in My Mind and argues that flânerie can be a powerful practice for overcoming polarization and creating new forms of identity in a Third Space. We argue that flâneur has often been used in without considering its political implications. They propose that flânerie can generate resistance against hegemony by drawing on Bhabha's concept of the Third Space. In Pamuk's novel, the protagonist, Mevlut, is a flâneur who wanders the streets of Istanbul, observing the city. However, Mevlut is also a marginalized figure, caught between the wing and right groups that dominate Istanbul's peripheral neighborhoods. Despite these challenges, Mevlut's flânerie allows him to create a Third Space, a position that is able to move beyond polarization. In this Third Space, Mevlut is able to explore his own identity and to form connections with the others who are also marginalized.
{"title":"Üçüncü Mekân arayışı: Flanör’ün kutuplaşmadan kaçışı","authors":"Serhat Ay, Taner Kılıç","doi":"10.33688/aucbd.1384197","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1384197","url":null,"abstract":"This paper examines the flâneur in Orhan Pamuk's novel A Strangeness in My Mind and argues that flânerie can be a powerful practice for overcoming polarization and creating new forms of identity in a Third Space. We argue that flâneur has often been used in without considering its political implications. They propose that flânerie can generate resistance against hegemony by drawing on Bhabha's concept of the Third Space. In Pamuk's novel, the protagonist, Mevlut, is a flâneur who wanders the streets of Istanbul, observing the city. However, Mevlut is also a marginalized figure, caught between the wing and right groups that dominate Istanbul's peripheral neighborhoods. Despite these challenges, Mevlut's flânerie allows him to create a Third Space, a position that is able to move beyond polarization. In this Third Space, Mevlut is able to explore his own identity and to form connections with the others who are also marginalized.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":"83 S8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139395986","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Savaşlar, toplumların yapısında büyük bozulmalar meydana getirir; bu bozulmalardan biri de tarımsal alanda ortaya çıkmaktadır. Çalışmanın odak noktası, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın dünya gıda güvenliği üzerindeki etkileridir. Bu amaçla her iki ülkenin tahıl üretimi ve ticaretinin bölgesel ve küresel ölçekte ülkeler üzerindeki önemi değerlendirilecektir. Araştırmada durum çalışması yöntemi kullanılmıştır. Konu ile ilgili akademik yayınlardan ve FAOSTAT ve Trade Map verilerinden yararlanılmıştır. Elde edilen veriler şekil ve tablolar halinde yeniden düzenlenmiştir. Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte 10 milyonu aşkın kişi yerinden edilmiş, küresel ve bölgesel enerji ve gıda krizi yaşanmış, gıda güvenliği sorunları ortaya çıkmış, dünyanın en büyük ihracat bölgelerinin birinden, tarımsal üretimi ve ticareti sekteye uğratmıştır. Küresel kriz haline gelen tahıl sorununun çözümü için Türkiye’nin girişimiyle taraflar arasında 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da “tahıl koridoru” anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşmayla Ukrayna'nın Karadeniz'deki üç limanından tahıl ihracatı yeniden başlamış ve dünyanın içine girdiği “gıda krizi” sorununun çözümüne yönelik önemli bir adım atılmıştır.
{"title":"Rusya –Ukrayna Krizinin Dünya Gıda Güvenliğine Etkileri","authors":"Muazzez HARUNOĞULLARI, Gulsen AYHAN","doi":"10.33688/aucbd.1324325","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1324325","url":null,"abstract":"Savaşlar, toplumların yapısında büyük bozulmalar meydana getirir; bu bozulmalardan biri de tarımsal alanda ortaya çıkmaktadır. Çalışmanın odak noktası, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın dünya gıda güvenliği üzerindeki etkileridir. Bu amaçla her iki ülkenin tahıl üretimi ve ticaretinin bölgesel ve küresel ölçekte ülkeler üzerindeki önemi değerlendirilecektir. Araştırmada durum çalışması yöntemi kullanılmıştır. Konu ile ilgili akademik yayınlardan ve FAOSTAT ve Trade Map verilerinden yararlanılmıştır. Elde edilen veriler şekil ve tablolar halinde yeniden düzenlenmiştir. Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte 10 milyonu aşkın kişi yerinden edilmiş, küresel ve bölgesel enerji ve gıda krizi yaşanmış, gıda güvenliği sorunları ortaya çıkmış, dünyanın en büyük ihracat bölgelerinin birinden, tarımsal üretimi ve ticareti sekteye uğratmıştır. Küresel kriz haline gelen tahıl sorununun çözümü için Türkiye’nin girişimiyle taraflar arasında 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da “tahıl koridoru” anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşmayla Ukrayna'nın Karadeniz'deki üç limanından tahıl ihracatı yeniden başlamış ve dünyanın içine girdiği “gıda krizi” sorununun çözümüne yönelik önemli bir adım atılmıştır.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136018286","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ani gelişen meteorolojik kökenli doğal afetler içerisinde yer alan hortumlar, son yıllarda Türkiye’de can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Kısa zamanda gerçekleşmeleri nedeniyle tahmin edilmeleri zordur. Hortumlu günlerin sinoptik koşullarının detaylı değerlendirildiği çalışmalarda hortumların birbirine benzeyen meteorolojik koşullarda oluştukları sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle Türkiye’de etkili olan hortumların benzer desenlerini ortaya koymak için 2000-2020 yılları arasında gerçekleşmiş hortumlar ve hortumlu günler için sinoptik desen sınıflama yapılmıştır. Bu sınıflama asıl olarak 500 hPa seviyesinin sirkülasyon tipine ve yüzey özellikleriyle bağlantılı olarak, oluk ve sırt eksenlerinin konumu ile yönüne dayanmaktadır. Buna göre Türkiye’de 520 hortum olayı ve 408 hortumlu gün incelenerek “Keskin Oluk”, “Yayvan Oluk” ve “Kapalı Sistem” olmak üzere 3 sinoptik tipe ayrılmıştır. Keskin oluklar en fazla hortum üreten hâkim sinoptik tiptir. Türkiye’de hortum olaylarına özgü belirlenen sinoptik modelleri ve bunların tehdit seviyelerini belirlemek, tahminciler için hortum gelişimini ne zaman ve nerede arayacaklarına dair iyi bir fikir sağlar.
{"title":"Türkiye’de Hortumların Sinoptik Desen Sınıflamaları","authors":"Sema ÖZEN BAYRAKTAR, İhsan ÇİÇEK","doi":"10.33688/aucbd.1358374","DOIUrl":"https://doi.org/10.33688/aucbd.1358374","url":null,"abstract":"Ani gelişen meteorolojik kökenli doğal afetler içerisinde yer alan hortumlar, son yıllarda Türkiye’de can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Kısa zamanda gerçekleşmeleri nedeniyle tahmin edilmeleri zordur. Hortumlu günlerin sinoptik koşullarının detaylı değerlendirildiği çalışmalarda hortumların birbirine benzeyen meteorolojik koşullarda oluştukları sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle Türkiye’de etkili olan hortumların benzer desenlerini ortaya koymak için 2000-2020 yılları arasında gerçekleşmiş hortumlar ve hortumlu günler için sinoptik desen sınıflama yapılmıştır. Bu sınıflama asıl olarak 500 hPa seviyesinin sirkülasyon tipine ve yüzey özellikleriyle bağlantılı olarak, oluk ve sırt eksenlerinin konumu ile yönüne dayanmaktadır. Buna göre Türkiye’de 520 hortum olayı ve 408 hortumlu gün incelenerek “Keskin Oluk”, “Yayvan Oluk” ve “Kapalı Sistem” olmak üzere 3 sinoptik tipe ayrılmıştır. Keskin oluklar en fazla hortum üreten hâkim sinoptik tiptir. Türkiye’de hortum olaylarına özgü belirlenen sinoptik modelleri ve bunların tehdit seviyelerini belirlemek, tahminciler için hortum gelişimini ne zaman ve nerede arayacaklarına dair iyi bir fikir sağlar.","PeriodicalId":346017,"journal":{"name":"Coğrafi Bilimler Dergisi","volume":"43 10","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135405485","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}