Amaç: Bu araştırma, renkli abdominal örtü ve kemer kullanımının non-stress test parametreleri ve maternal kaygıya etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Randomize kontrollü olarak tasarlanan çalışma, Aralık 2021-Şubat 2022 tarihleri arasında yürütüldü. Araştırmanın örneklemini güç analizi ile belirlenen 110 deney, 110 kontrol grubunda olmak üzere toplam 220 gebe oluşturdu. Non-stress test işlemi esnasında, deney grubundaki gebelere, girişim materyali olarak hazırlanan renkli abdominal örtü ve non-stress test kemeri uygulandı. Kontrol grubuna rutin non-stress test uygulaması dışında herhangi bir girişim uygulanmadı. Veriler kişisel bilgi formu, Durumluk Kaygı Envanteri ve Non-Stress Test Parametreleri kayıt formu kullanılarak toplandı. Bulgular: Girişim sonrası gebelerin Durumluk Kaygı Envanteri toplam puan ortalaması karşılaştırıldı ve hem grup içi hem de gruplar arasındaki farkın deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulundu (p 0.05). Gebelerin renkli abdominal örtü ve non-stress test kemeri kullanımına yönelik memnuniyet düzeyleri değerlendirildiğinde non-stress test işlemi boyunca renkli örtü ile renkli non-stress test kemeri kullanımından memnun oldukları ve sonraki non-stress test işlemlerinde de aynı uygulamanın devam etmesini istedikleri belirlendi. Sonuç ve Öneriler: Çalışma sonucunda non-stress test işlemi esnasında bebek cinsiyetine göre hazırlanmış abdominal örtü ve non-stress test kemeri kullanımının gebelerdeki durumluk kaygı düzeylerinin düşmesinde etkili olduğu belirlendi. Buna göre kadınların durumluk kaygılarını azaltmak amacıyla non-stress test odalarında tek kullanımlık renkli örtü ve kemer kullanımının yaygınlaştırılması önerilebilir.
{"title":"Renkli Abdominal Örtü ve Kemer Kullanımının Non-Stress Test Parametreleri ve Maternal Kaygıya Etkisi: Randomize Kontrollü Bir Çalışma","authors":"Esra Güney, Zeynep Bal, Esra KARATAŞ OKYAY, Tuba Uçar","doi":"10.47115/jshs.1104867","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1104867","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırma, renkli abdominal örtü ve kemer kullanımının non-stress test parametreleri ve maternal kaygıya etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. \u0000Yöntem: Randomize kontrollü olarak tasarlanan çalışma, Aralık 2021-Şubat 2022 tarihleri arasında yürütüldü. Araştırmanın örneklemini güç analizi ile belirlenen 110 deney, 110 kontrol grubunda olmak üzere toplam 220 gebe oluşturdu. Non-stress test işlemi esnasında, deney grubundaki gebelere, girişim materyali olarak hazırlanan renkli abdominal örtü ve non-stress test kemeri uygulandı. Kontrol grubuna rutin non-stress test uygulaması dışında herhangi bir girişim uygulanmadı. Veriler kişisel bilgi formu, Durumluk Kaygı Envanteri ve Non-Stress Test Parametreleri kayıt formu kullanılarak toplandı. \u0000Bulgular: Girişim sonrası gebelerin Durumluk Kaygı Envanteri toplam puan ortalaması karşılaştırıldı ve hem grup içi hem de gruplar arasındaki farkın deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulundu (p 0.05). Gebelerin renkli abdominal örtü ve non-stress test kemeri kullanımına yönelik memnuniyet düzeyleri değerlendirildiğinde non-stress test işlemi boyunca renkli örtü ile renkli non-stress test kemeri kullanımından memnun oldukları ve sonraki non-stress test işlemlerinde de aynı uygulamanın devam etmesini istedikleri belirlendi. \u0000Sonuç ve Öneriler: Çalışma sonucunda non-stress test işlemi esnasında bebek cinsiyetine göre hazırlanmış abdominal örtü ve non-stress test kemeri kullanımının gebelerdeki durumluk kaygı düzeylerinin düşmesinde etkili olduğu belirlendi. Buna göre kadınların durumluk kaygılarını azaltmak amacıyla non-stress test odalarında tek kullanımlık renkli örtü ve kemer kullanımının yaygınlaştırılması önerilebilir.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131841940","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Ameliyat sonrası dönemde hastaların hemşirelik bakımını değerlendirmektir. Yöntem: Tanımlayıcı türde olan araştırma, bir üniversite hastanesinin cerrahi kliniklerinde yatan 526 hastayla yürütüldü. Veriler; tanıtıcı özellikler formu ve “Hemşirelik Bakım Değerlendirme Envanteri (HBDE)” ile toplanıp; kategorik ölçümlerde sayı ve yüzde olarak, sayısal ölçümlerde ortalama ve standart sapmayla değerlendirildi. Bulgular: Alt boyutlardan güvenlikte komplikasyon durumuna; fizyolojikte cinsiyet, eğitim durumu ve ameliyat deneyimine; psikososyalde eğitim durumu ve ameliyat deneyimine göre HBDE puan ortalamaları arasındaki fark anlamlıydı (p
{"title":"AMELİYAT SONRASI DÖNEMDE HASTALARIN HEMŞİRELİK BAKIMINI DEĞERLENDİRMELERİ","authors":"Zehra Aydin, Nadiye Özer","doi":"10.47115/jshs.1094703","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1094703","url":null,"abstract":"Amaç: Ameliyat sonrası dönemde hastaların hemşirelik bakımını değerlendirmektir. \u0000Yöntem: Tanımlayıcı türde olan araştırma, bir üniversite hastanesinin cerrahi kliniklerinde yatan 526 hastayla yürütüldü. Veriler; tanıtıcı özellikler formu ve “Hemşirelik Bakım Değerlendirme Envanteri (HBDE)” ile toplanıp; kategorik ölçümlerde sayı ve yüzde olarak, sayısal ölçümlerde ortalama ve standart sapmayla değerlendirildi. \u0000Bulgular: Alt boyutlardan güvenlikte komplikasyon durumuna; fizyolojikte cinsiyet, eğitim durumu ve ameliyat deneyimine; psikososyalde eğitim durumu ve ameliyat deneyimine göre HBDE puan ortalamaları arasındaki fark anlamlıydı (p","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"10 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129931265","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Çalışma klinik uygulama deneyimi yaşayan hemşirelik öğrencilerinin depresyon düzeyleri ile bakım davranışları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı ilişkisel araştırma tasarımında gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Çalışma; bir devlet üniversitesinin hemşirelik bölümünde klinik uygulama deneyimi yaşayan 503 hemşirelik öğrencisinden çalışmaya katılmayı kabul eden, formlardaki tüm soruları cevaplandıran 234 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu”, “Beck Depresyon Ölçeği” ve “Bakım Davranışları Ölçeği-24” ile 10 Mart-15 Mayıs 2019 tarihleri arasında yüz yüze veri toplama yöntemi ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS 22.0 programında yapılmıştır. Bulgular: Çalışmamıza katılan öğrencilerin yaş ortalamaları 20.63±1.4 olup, %88(n=206)’inin kadın, %44.4’ünün yurtta kaldığı, %70.5’inin kendini orta derecede başarılı ve %40.6’sının okul memnuniyetini kötü algıladığı belirlenmiştir. Öğrenciler; yüksek oranda (%78.2) hemşirelere karşı olumsuz tutum sergilediklerini ve %36,8 oranında ileride bölümünü değiştirmek istediğini belirtmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin yaklaşık yarısı (%54.7) hemşirelik bölümünü isteyerek tercih ettiğini ifade etmiştir. Öğrencilerin %56’sının okul memnuniyet düzeyi orta olduğu; %63.2’sinin hemşirelik bölümünü değiştirmek istemediği sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların “Beck Depresyon Ölçeği” puan ortalaması 13.42 ± 9.00 ve “Bakım Davranışları Ölçeği-24” toplam puan ortalaması 4.88 ± 0.66 olarak elde edilmiştir. Beck depresyon puanının artması bakım davranışları toplam ve alt boyutlarında zayıf düzeyde bir azalışa neden olmuştur. Sonuç ve Öneriler: Bu çalışma bize öğrencilerin depresyon düzeylerinin yüksek olmasının onların bakım davranışlarına etkisinin zayıf düzeyde etki ettiğini göstermiştir. Öğrencilerin aldıkları eğitim sayesinde meslekte profesyonelleşme konusunda adım attıklarını yani kişisel ruhsal durumlarını hasta bakım davranışlarına çok da yansıtmadıkları görülmüştür. Çalışmamızın sonucunda ise öğrenciler için depresyona neden olan tüm durumların belirlenmesi, öğrencileri sosyal etkinliklerle desteklenmesi, öğrencilerin önerileri de göz önüne alınarak klinik uygulamaların şekillenmesi önerilmektedir.
{"title":"KLİNİK UYGULAMA DENEYİMİ YAŞAYAN ÖĞRENCİ HEMŞİRELERİN DEPRESYON DÜZEYLERİ VE BAKIM DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ","authors":"Büşra Aleyna Önver, Nigar ÜNLÜSOY DİNÇER","doi":"10.47115/jshs.1063011","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1063011","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışma klinik uygulama deneyimi yaşayan hemşirelik öğrencilerinin depresyon düzeyleri ile bakım davranışları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı ilişkisel araştırma tasarımında gerçekleştirilmiştir. \u0000Yöntem: Çalışma; bir devlet üniversitesinin hemşirelik bölümünde klinik uygulama deneyimi yaşayan 503 hemşirelik öğrencisinden çalışmaya katılmayı kabul eden, formlardaki tüm soruları cevaplandıran 234 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu”, “Beck Depresyon Ölçeği” ve “Bakım Davranışları Ölçeği-24” ile 10 Mart-15 Mayıs 2019 tarihleri arasında yüz yüze veri toplama yöntemi ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS 22.0 programında yapılmıştır. \u0000Bulgular: Çalışmamıza katılan öğrencilerin yaş ortalamaları 20.63±1.4 olup, %88(n=206)’inin kadın, %44.4’ünün yurtta kaldığı, %70.5’inin kendini orta derecede başarılı ve %40.6’sının okul memnuniyetini kötü algıladığı belirlenmiştir. Öğrenciler; yüksek oranda (%78.2) hemşirelere karşı olumsuz tutum sergilediklerini ve %36,8 oranında ileride bölümünü değiştirmek istediğini belirtmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin yaklaşık yarısı (%54.7) hemşirelik bölümünü isteyerek tercih ettiğini ifade etmiştir. Öğrencilerin %56’sının okul memnuniyet düzeyi orta olduğu; %63.2’sinin hemşirelik bölümünü değiştirmek istemediği sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların “Beck Depresyon Ölçeği” puan ortalaması 13.42 ± 9.00 ve “Bakım Davranışları Ölçeği-24” toplam puan ortalaması 4.88 ± 0.66 olarak elde edilmiştir. Beck depresyon puanının artması bakım davranışları toplam ve alt boyutlarında zayıf düzeyde bir azalışa neden olmuştur. \u0000Sonuç ve Öneriler: Bu çalışma bize öğrencilerin depresyon düzeylerinin yüksek olmasının onların bakım davranışlarına etkisinin zayıf düzeyde etki ettiğini göstermiştir. Öğrencilerin aldıkları eğitim sayesinde meslekte profesyonelleşme konusunda adım attıklarını yani kişisel ruhsal durumlarını hasta bakım davranışlarına çok da yansıtmadıkları görülmüştür. Çalışmamızın sonucunda ise öğrenciler için depresyona neden olan tüm durumların belirlenmesi, öğrencileri sosyal etkinliklerle desteklenmesi, öğrencilerin önerileri de göz önüne alınarak klinik uygulamaların şekillenmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"96 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127286105","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Purpose: The purpose of this study was to determined the postpartum anxiety levels of women during the COVID-19 pandemic process. Methods: This study was a descriptive study. This study was carried out at the obstetrics and gynecology service of a hospital between July 2020 and January 2021. This study was conducted with 271 Turkish women. Data were collected using an interview questionnaire and the State-Trait Anxiety Inventory (STAI). Results: The mean age of the women participating in the study was detected 28.25 ± 5.04. In the present study, the postnatal State Anxiety (STAI-S) mean scores of women were found 43.03 ± 4.08 and their Trait Anxiety (STAI-T) mean scores were found 47.34 ± 5.50. In the study, it was determined that the education level of women, the number of receiving prenatal care services, experience fear due to COVID-19 infection, worry about themselves and their baby due to COVID-19 infection affected the State Anxiety level (p = 0.005; p = 0.010; p = 0.033; p = 0.037; p = 0.011; p = 0.017). Also, women's worry about their baby also affects the level of Trait Anxiety. Conclusion and Suggestions: In the current study, it was determined that postpartum State-Trait Anxiety of women during the COVID-19 pandemic process were "moderate". Accordingly; Determining the postpartum anxiety levels of women will create the basis for implementing specific interventions in terms of maternal-newborn health.
{"title":"Investigation of Postpartum Anxiety Levels of Women in the COVID-19 Pandemic Process","authors":"D. Aktaş, Özlem Iskender","doi":"10.47115/jshs.1022310","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1022310","url":null,"abstract":"Purpose: The purpose of this study was to determined the postpartum anxiety levels of women during the COVID-19 pandemic process. \u0000Methods: This study was a descriptive study. This study was carried out at the obstetrics and gynecology service of a hospital between July 2020 and January 2021. This study was conducted with 271 Turkish women. Data were collected using an interview questionnaire and the State-Trait Anxiety Inventory (STAI). \u0000Results: The mean age of the women participating in the study was detected 28.25 ± 5.04. In the present study, the postnatal State Anxiety (STAI-S) mean scores of women were found 43.03 ± 4.08 and their Trait Anxiety (STAI-T) mean scores were found 47.34 ± 5.50. In the study, it was determined that the education level of women, the number of receiving prenatal care services, experience fear due to COVID-19 infection, worry about themselves and their baby due to COVID-19 infection affected the State Anxiety level (p = 0.005; p = 0.010; p = 0.033; p = 0.037; p = 0.011; p = 0.017). Also, women's worry about their baby also affects the level of Trait Anxiety. \u0000Conclusion and Suggestions: In the current study, it was determined that postpartum State-Trait Anxiety of women during the COVID-19 pandemic process were \"moderate\". Accordingly; Determining the postpartum anxiety levels of women will create the basis for implementing specific interventions in terms of maternal-newborn health.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"72 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124985055","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışma kadınların kolostrum bilgisini değerlendirmek üzere yapılmıştır. Yöntem: Niteliksel durum çalışması olarak 15.11.2021-30.12.2021 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışmaya bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Kadın Doğum Polikliniğine başvuran ve emziren kadınlar (N=27) katılmıştır. Verilerin toplanmasında; Tanıtıcı Bilgi ve Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu kullanılmış olup, yapılan görüşmeler ses kayıt cihazına kaydedilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Yazıya dökülen veriler önce benzer şekilde kodlanmış ve bir kod listesi oluşturulmasının ardından temalar ve alt temalar ortaya çıkarılmıştır. Bulgular: Araştırma verileri; Emzirme bilgisi, Emzirmenin Önemi, Kolostrum hakkındaki bilgileri, Emzirme ve kolostrum konusundaki gereksinimler olmak üzere dört ana tema altında toplanmıştır. Kadınların emzirme eğitimi almadıkları, emzirme bilgisinin ana kaynağının sağlık profesyonelleri olduğu,emzirmenin en önemli etkilerini anne-bebek bağını ve bağışıklığı güçlendirme olarak ifade ettikleri, kolostrumu sıklıkla doğumdan sonraki ilk süt olarak tanımladıkları, kolostrumun bebeğe en önemli faydasını bağışıklığı güçlendirme olarak gördükleri, kolostrumun renk ve kıvamını sarı ve yoğun olarak tarif ettikleri, gebelikte uygulamalı eğitimler ile sağlık profesyonelleri tarafından bilgi ve danışmanlık hizmeti verilmesini talep ettikleri saptanmıştır Sonuç: Kadınların emzirmenin öneminin farkında oldukları, kolostrum ve emzirme hakkında genel bilgilerinin olduğu, ancak emzirme konusunda gebelik döneminden başlayan özellikle uygulamalı eğitimlere gereksinim duyulduğu, sağlık profesyonellerinin bilgilendirme ve danışmanlık konusuna daha fazla önem vermesi, kadınlarla daha fazla temas etmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
{"title":"KADINLAR KOLOSTRUM HAKKINDA NE BİLİYOR?: NİTEL BİR ARAŞTIRMA","authors":"Nilüfer Topkara, Feyza AKTAŞ REYHAN, Elif Dağli","doi":"10.47115/jshs.1095091","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1095091","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma kadınların kolostrum bilgisini değerlendirmek üzere yapılmıştır. \u0000Yöntem: Niteliksel durum çalışması olarak 15.11.2021-30.12.2021 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışmaya bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Kadın Doğum Polikliniğine başvuran ve emziren kadınlar (N=27) katılmıştır. Verilerin toplanmasında; Tanıtıcı Bilgi ve Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu kullanılmış olup, yapılan görüşmeler ses kayıt cihazına kaydedilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Yazıya dökülen veriler önce benzer şekilde kodlanmış ve bir kod listesi oluşturulmasının ardından temalar ve alt temalar ortaya çıkarılmıştır. \u0000Bulgular: Araştırma verileri; Emzirme bilgisi, Emzirmenin Önemi, Kolostrum hakkındaki bilgileri, Emzirme ve kolostrum konusundaki gereksinimler olmak üzere dört ana tema altında toplanmıştır. Kadınların emzirme eğitimi almadıkları, emzirme bilgisinin ana kaynağının sağlık profesyonelleri olduğu,emzirmenin en önemli etkilerini anne-bebek bağını ve bağışıklığı güçlendirme olarak ifade ettikleri, kolostrumu sıklıkla doğumdan sonraki ilk süt olarak tanımladıkları, kolostrumun bebeğe en önemli faydasını bağışıklığı güçlendirme olarak gördükleri, kolostrumun renk ve kıvamını sarı ve yoğun olarak tarif ettikleri, gebelikte uygulamalı eğitimler ile sağlık profesyonelleri tarafından bilgi ve danışmanlık hizmeti verilmesini talep ettikleri saptanmıştır \u0000Sonuç: Kadınların emzirmenin öneminin farkında oldukları, kolostrum ve emzirme hakkında genel bilgilerinin olduğu, ancak emzirme konusunda gebelik döneminden başlayan özellikle uygulamalı eğitimlere gereksinim duyulduğu, sağlık profesyonellerinin bilgilendirme ve danışmanlık konusuna daha fazla önem vermesi, kadınlarla daha fazla temas etmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122430096","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İlk kez Çin’in Vuhan şehrinde Aralık 2019 tarihinde görülüp Mart 2020 tarihinde WHO tarafından pandemi olarak bildirilen koronavirüs salgını o tarihten bu yana tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Koronavirüs hastalığı yeni tip koronavirüs olarak adlandırılan SARS-Cov-2 virüsünün neden olduğu, soğuk algınlığı semptomları, zatüre, çoklu organ yetmezliği, yaygın damar içi pıhtılaşma gibi semptomları bulunan ve ölümcül olabilen bir hastalıktır. Şu anda Covid-19 enfeksiyonunun tedavisinde antiviral, antibakteriyel, antimalaryal ajanlar kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra DNA-RNA bazlı, viral vektör tabanlı, inaktif virüs gibi SARS-CoV-2 aşıları geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam etmektedir. Öte yandan bağışıklığın güçlenmesinde son derece etkin olan bazı immünonutrientler, Covid-19 enfeksiyonunun seyrinin iyileşmesinde ve semptomlarının hafiflemesinde ön plana çıkmaktadır. Bu derleme yazıda, arjinin, glutamin ve omega-3 yağ asitlerinin Covid-19 enfeksiyonundaki etkinliğinin incelendiği çalışmalar ile ulusal/uluslararası kılavuzlar ele alınmıştır.
{"title":"Covid-19 Pandemisinde İmmünonütrientlerin Önemi: Arjinin, Glutamin ve Omega-3 Yağ Asitleri","authors":"S. Kaya, P. Türker","doi":"10.47115/jshs.1038657","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1038657","url":null,"abstract":"İlk kez Çin’in Vuhan şehrinde Aralık 2019 tarihinde görülüp Mart 2020 tarihinde WHO tarafından pandemi olarak bildirilen koronavirüs salgını o tarihten bu yana tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Koronavirüs hastalığı yeni tip koronavirüs olarak adlandırılan SARS-Cov-2 virüsünün neden olduğu, soğuk algınlığı semptomları, zatüre, çoklu organ yetmezliği, yaygın damar içi pıhtılaşma gibi semptomları bulunan ve ölümcül olabilen bir hastalıktır. Şu anda Covid-19 enfeksiyonunun tedavisinde antiviral, antibakteriyel, antimalaryal ajanlar kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra DNA-RNA bazlı, viral vektör tabanlı, inaktif virüs gibi SARS-CoV-2 aşıları geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam etmektedir. Öte yandan bağışıklığın güçlenmesinde son derece etkin olan bazı immünonutrientler, Covid-19 enfeksiyonunun seyrinin iyileşmesinde ve semptomlarının hafiflemesinde ön plana çıkmaktadır. Bu derleme yazıda, arjinin, glutamin ve omega-3 yağ asitlerinin Covid-19 enfeksiyonundaki etkinliğinin incelendiği çalışmalar ile ulusal/uluslararası kılavuzlar ele alınmıştır.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126836848","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Seher Çevik Aktura, Seyhan Citlik Saritas, S. Sarıtaş
Virtual reality is an interface that allows the user to interact with environments created in a computer environment. The virtual reality, which requires a great deal of attention, is an effective tool for pain and anxiety due to its immersive nature. The use of virtual reality in the nursing field has become increasingly important and increased in recent years as it is easily accessible and low cost. Health professionals’ use of virtual reality in patient care and their effectiveness will improve the quality of care.
{"title":"Virtual reality in pain and anxiety management","authors":"Seher Çevik Aktura, Seyhan Citlik Saritas, S. Sarıtaş","doi":"10.47115/jshs.1100557","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1100557","url":null,"abstract":"Virtual reality is an interface that allows the user to interact with environments created in a computer environment. The virtual reality, which requires a great deal of attention, is an effective tool for pain and anxiety due to its immersive nature. The use of virtual reality in the nursing field has become increasingly important and increased in recent years as it is easily accessible and low cost. Health professionals’ use of virtual reality in patient care and their effectiveness will improve the quality of care.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130405796","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
cues makes communication difficult, speaking with familiar people at home and less background noise, more favorable listening conditions have created a suitable environment for patients with low speech intelligibility in noise. Face-to-face communication is important for communication between healthcare professionals and patients. Personal contact has been reduced to contain the spread of the epidemic. Procedures requiring close personal contact such as auditory brainstem responses (ABR) and Videonystamography (VNG) have been postponed. There were delays in fitting settings of patients using cochlear implants and hearing aids. Except for very urgent cases, patients could not benefit from hospital services. Disruptions in hearing health services affected patients psychologically. It has brought the obligation of those working in the field of audiology to provide services in different fields. COVID 19 ushered in a new era that included a re-evaluation of the delivery of audiology services. It was accepted that the concepts of teleaudiology and tele rehabilitation are necessary. Quick adaptation to these applications was achieved. Follow-up is very important for rehabilitation effectiveness in audiology patients. The effects of the COVID 19 crisis continue to be widespread. Audiology clinics need to rapidly develop and disseminate innovative digital and telehealth approaches in response to the changing situation. In this review, the positive and negative effects of the audiology services of the COVID 19 crisis on patients and employees and the audiological approach will be discussed.
{"title":"COVİD 19 PANDEMİSİNİN ODYOLOJİ ÜZERİNE ETKİSİ","authors":"Asuman Küçüköner, Ömer Küçüköner, D. M. Mehel","doi":"10.47115/jshs.1049362","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1049362","url":null,"abstract":"cues makes communication difficult, speaking with familiar people at home and less background noise, more favorable listening conditions have created a suitable environment for patients with low speech intelligibility in noise. Face-to-face communication is important for communication between healthcare professionals and patients. Personal contact has been reduced to contain the spread of the epidemic. Procedures requiring close personal contact such as auditory brainstem responses (ABR) and Videonystamography (VNG) have been postponed. There were delays in fitting settings of patients using cochlear implants and hearing aids. Except for very urgent cases, patients could not benefit from hospital services. Disruptions in hearing health services affected patients psychologically. It has brought the obligation of those working in the field of audiology to provide services in different fields. COVID 19 ushered in a new era that included a re-evaluation of the delivery of audiology services. It was accepted that the concepts of teleaudiology and tele rehabilitation are necessary. Quick adaptation to these applications was achieved. Follow-up is very important for rehabilitation effectiveness in audiology patients. The effects of the COVID 19 crisis continue to be widespread. Audiology clinics need to rapidly develop and disseminate innovative digital and telehealth approaches in response to the changing situation. In this review, the positive and negative effects of the audiology services of the COVID 19 crisis on patients and employees and the audiological approach will be discussed.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132145967","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"THE EFFECT OF WOMEN’S MODE OF DELIVERY AND ANXİETY ON EARLY MOTHER-INFANT INTERACTION: A STUDY FROM TURKEY","authors":"Ayse Arasan, Seval Cambaz Ulaş","doi":"10.47115/jshs.1081458","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1081458","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"204 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121904707","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Aim: This study aims to determine the health problems experienced by service sector employees and healthy lifestyle behaviors
目的:本研究旨在了解服务业员工的健康问题与健康生活方式
{"title":"Hizmet Sektörü Çalışanlarının Yaşadığı Sağlık Sorunları ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları","authors":"Ayla Hendekci","doi":"10.47115/jshs.1058342","DOIUrl":"https://doi.org/10.47115/jshs.1058342","url":null,"abstract":"Aim: This study aims to determine the health problems experienced by service sector employees and healthy lifestyle behaviors","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-04-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133408379","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}