Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) trafik sıkışıklığı, emniyet ve hava kirliliği gibi ulaşım altyapısının karşı karşıya olduğu birçok önemli sorunu çözmek için dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. AUS mimarisi, AUS uygulamalarını planlamak, tanımlamak, entegre etmek, birlikte çalışabilirliği sağlamak, ulaşım faaliyetlerini iyileştirerek verimliliği artırmak ve yeni kullanıcı hizmetlerini desteklemek için AUS uygulamalarının geliştirilmesine yönelik bir çerçeve sunmaktadır. Bu çalışmada, AUS mimarilerinin dünyadaki tarihsel gelişimiyle birlikte öne çıkan ARC-IT, FRAME, ISO referans AUS mimarileri literatür doğrultusunda incelenerek AUS mimarisinin önemine, faydalarına, bileşenlerine, AUS mimarisi geliştirmek için kullanılan araçlara değinilmiştir. Dünyadaki ulusal ve bölgesel AUS mimarilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar özetlendikten sonra Türkiye’deki mevcut durum ele alınmış ve Ulusal AUS Mimarisinin kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla Türkiye için bir model önerilmiştir.
智能交通系统(ITS)在世界各地得到广泛应用,以解决交通基础设施面临的许多重要问题,如交通拥堵、安全和空气污染等。智能交通系统架构为智能交通系统应用的开发提供了一个框架,用于规划、定义、集成和互操作智能交通系统应用,通过改善交通运营来提高效率,并支持新的用户服务。在本研究中,将根据文献对世界上 ITS 体系结构的历史发展以及著名的 ARC-IT、FRAME 和 ISO 参考 ITS 体系结构进行研究,并提及用于开发 ITS 体系结构的重要性、优点、组件和工具。在总结了世界上关于国家和地区智能交通系统架构发展的研究之后,讨论了土耳其的现状,并为土耳其提出了一个模式,以扩大国家智能交通系统架构的使用。
{"title":"Dissemination of National Intelligent Transportation Systems Architecture: Proposal for Türkiye","authors":"Esma Dilek, Özgür Talih, H. Ceylan","doi":"10.51513/jitsa.1309583","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1309583","url":null,"abstract":"Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) trafik sıkışıklığı, emniyet ve hava kirliliği gibi ulaşım altyapısının karşı karşıya olduğu birçok önemli sorunu çözmek için dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. AUS mimarisi, AUS uygulamalarını planlamak, tanımlamak, entegre etmek, birlikte çalışabilirliği sağlamak, ulaşım faaliyetlerini iyileştirerek verimliliği artırmak ve yeni kullanıcı hizmetlerini desteklemek için AUS uygulamalarının geliştirilmesine yönelik bir çerçeve sunmaktadır. Bu çalışmada, AUS mimarilerinin dünyadaki tarihsel gelişimiyle birlikte öne çıkan ARC-IT, FRAME, ISO referans AUS mimarileri literatür doğrultusunda incelenerek AUS mimarisinin önemine, faydalarına, bileşenlerine, AUS mimarisi geliştirmek için kullanılan araçlara değinilmiştir. Dünyadaki ulusal ve bölgesel AUS mimarilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar özetlendikten sonra Türkiye’deki mevcut durum ele alınmış ve Ulusal AUS Mimarisinin kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla Türkiye için bir model önerilmiştir.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"36 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132655496","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dynamic Vehicle Routing Problems (DVRP) have been highly studied by researchers and decision-makers for the last couple of decades with the effect of developments in GPS and mobile digital tools. Particularly, the digital transformation in logistic and supply chain activities under Industry 4.0 paradigm provides a more suitable environment for DVRP applications. In this study, we conduct a bibliometric analysis related to studies in the DVRP area to understand relationships among publications in terms of countries, institutions, citations, journals, authors, etc., and to show related information and possible trends to the current and prospective researchers and decision-makers. A total of 831 articled retrieved from the Scopus database are examined for the analysis. As a result, the highest number of studies are published by researchers in China while the most impactful studies in terms of citations are carried out by researchers affiliated with US institutions. DVRPs have been frequently studied in Industrial/System Engineering and Management Schools whereas journals in transportation science and operations research/industrial engineering have mostly published DVRP studies. From the application side, ride-sharing, ride-hailing, and crowdsourced delivery appear as new trends for DVRPs in terms of co-occurrence analysis. On the other hand, heuristic and metaheuristic solution approaches frequently co-occur with DVRPs.
{"title":"Dinamik araç rotalama problemleriyle ilgili çalışmaların bibliyometrik analizi","authors":"Mustafa Demi̇rbi̇lek","doi":"10.51513/jitsa.1230420","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1230420","url":null,"abstract":"Dynamic Vehicle Routing Problems (DVRP) have been highly studied by researchers and decision-makers for the last couple of decades with the effect of developments in GPS and mobile digital tools. Particularly, the digital transformation in logistic and supply chain activities under Industry 4.0 paradigm provides a more suitable environment for DVRP applications. In this study, we conduct a bibliometric analysis related to studies in the DVRP area to understand relationships among publications in terms of countries, institutions, citations, journals, authors, etc., and to show related information and possible trends to the current and prospective researchers and decision-makers. A total of 831 articled retrieved from the Scopus database are examined for the analysis. As a result, the highest number of studies are published by researchers in China while the most impactful studies in terms of citations are carried out by researchers affiliated with US institutions. DVRPs have been frequently studied in Industrial/System Engineering and Management Schools whereas journals in transportation science and operations research/industrial engineering have mostly published DVRP studies. From the application side, ride-sharing, ride-hailing, and crowdsourced delivery appear as new trends for DVRPs in terms of co-occurrence analysis. On the other hand, heuristic and metaheuristic solution approaches frequently co-occur with DVRPs.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"142 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116591490","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada iki boji ve sekiz dingile sahip bir raylı sistem aracının dikey yöndeki dinamik karakteri incelenmiştir. Birincil ve ikincil süspansiyon sistemlerinde yer alan viskoz damperlerin ayrı ayrı arıza durumları dikkate alınmıştır. Her bir arıza durumunda araç gövdesinde meydana gelen frekans cevapları incelenerek sürüş konforu ve seyir güvenliği açısından değerlendirmeler yapılmıştır. Raylı sistem aracının 60 km/s sabit seyir hızı dikkate alınarak 10 mm derinliğinde lokal bir ray çökmesi üzerindeki dinamik tepkileri incelenmiştir. Araç gövdesinin 10 serbestlik dereceli dinamik modeli oluşturulmuştur. Elde edilen denklemler Simulink paket programında blok diyagramları oluşturularak Runge-Kutta (Ode45) tekniği ile nümerik olarak çözülmüştür. Araç gövdesinin dikey ve açısal yöndeki frekans cevapları alınarak ivme değerleri hesaplanmıştır. Benzer şekilde spektral güç yoğunluğu fonksiyonları da elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlarda damper arızalarının sürüş konforunu bozucu etkiler ortaya çıkardığı tespit edilmiştir. Boji 1 ve 2’nin birinci damper arızaları titreşim genliklerini arttığından dolayı kritik olarak değerlendirilmiştir. Birincil süspansiyon sistemindeki damper arızalarının kritik olduğu ve ikincil süspansiyon sistemindekilerinin ise sürüş konforunu önemli ölçüde değiştirmediği sonucuna varılmıştır.
{"title":"Demiryolu araçlarında amortisör arızalarının sürüş konforu üzerindeki etkilerinin incelenmesi","authors":"H. Yilmaz, İbrahim Kocabaş","doi":"10.51513/jitsa.1191605","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1191605","url":null,"abstract":"Bu çalışmada iki boji ve sekiz dingile sahip bir raylı sistem aracının dikey yöndeki dinamik karakteri incelenmiştir. Birincil ve ikincil süspansiyon sistemlerinde yer alan viskoz damperlerin ayrı ayrı arıza durumları dikkate alınmıştır. Her bir arıza durumunda araç gövdesinde meydana gelen frekans cevapları incelenerek sürüş konforu ve seyir güvenliği açısından değerlendirmeler yapılmıştır. Raylı sistem aracının 60 km/s sabit seyir hızı dikkate alınarak 10 mm derinliğinde lokal bir ray çökmesi üzerindeki dinamik tepkileri incelenmiştir. Araç gövdesinin 10 serbestlik dereceli dinamik modeli oluşturulmuştur. Elde edilen denklemler Simulink paket programında blok diyagramları oluşturularak Runge-Kutta (Ode45) tekniği ile nümerik olarak çözülmüştür. Araç gövdesinin dikey ve açısal yöndeki frekans cevapları alınarak ivme değerleri hesaplanmıştır. Benzer şekilde spektral güç yoğunluğu fonksiyonları da elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlarda damper arızalarının sürüş konforunu bozucu etkiler ortaya çıkardığı tespit edilmiştir. Boji 1 ve 2’nin birinci damper arızaları titreşim genliklerini arttığından dolayı kritik olarak değerlendirilmiştir. Birincil süspansiyon sistemindeki damper arızalarının kritik olduğu ve ikincil süspansiyon sistemindekilerinin ise sürüş konforunu önemli ölçüde değiştirmediği sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124080839","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
With technological developments in the field of hardware, many autonomous systems are used in daily life. Autonomous vehicles designed for safe travel in the transportation sector perform dynamic environmental control with the help of sensors and cameras. These vehicles need to process the image data they receive from their cameras and transform them into meaningful information. Artificial intelligence-based approaches are very effective in transforming data into meaningful information. In this study, a U-Net-based system is proposed that can automatically detect and classify areas of road and lane markings from high-resolution images. A publicly available dataset was customized for the model's training, validation, and testing phases. The pre-processing phase designed to include high-resolution images in the training of the U-Net model is explained. Dataset samples are split into 70% training, 20% validation, and 10% testing. The training phase performed using the early stopping function is defined for a maximum of 100 epochs. The numerical data of the training and validation phases, which were carried out in accordance with the multi-class semantic segmentation method, were shared. As a result of the test phase of the proposed model, the lowest 37.14%, the highest 93.65%, and an average of 79.48% Intersection over Union (IoU) have been achieved. With this model, the classification and detection of road and lane markings areas can help the dynamic environment control of autonomous vehicles.
{"title":"U-Net-Based Detection of Road and Lane Markings from High-Resolution Images","authors":"Oğuzhan Katar","doi":"10.51513/jitsa.1172992","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1172992","url":null,"abstract":"With technological developments in the field of hardware, many autonomous systems are used in daily life. Autonomous vehicles designed for safe travel in the transportation sector perform dynamic environmental control with the help of sensors and cameras. These vehicles need to process the image data they receive from their cameras and transform them into meaningful information. Artificial intelligence-based approaches are very effective in transforming data into meaningful information. In this study, a U-Net-based system is proposed that can automatically detect and classify areas of road and lane markings from high-resolution images. A publicly available dataset was customized for the model's training, validation, and testing phases. The pre-processing phase designed to include high-resolution images in the training of the U-Net model is explained. Dataset samples are split into 70% training, 20% validation, and 10% testing. The training phase performed using the early stopping function is defined for a maximum of 100 epochs. The numerical data of the training and validation phases, which were carried out in accordance with the multi-class semantic segmentation method, were shared. As a result of the test phase of the proposed model, the lowest 37.14%, the highest 93.65%, and an average of 79.48% Intersection over Union (IoU) have been achieved. With this model, the classification and detection of road and lane markings areas can help the dynamic environment control of autonomous vehicles.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134282375","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Teknolojinin kullanımı ile 'kentler' ana faaliyet alanları olan trafik ışıklarından şehirdeki su dağıtımına, trafik, çevre, sosyal eylemler, sağlık, eğitim, şehircilik, güvenlik ve kamu yönetimine kadar her şeyi kontrol edebilmektedir. Teknolojinin uygulanması, veri güvenliği ve güvenlik açığı ve bireylerin mahremiyeti gibi başka endişeleri de beraberinde getirmektedir. Akıllı Ulaşım Sistemleri’nin (AUS) gelişimi hızlandırılmış, çok yönlü ve genellikle kentsel mobilite sektörü için devrim niteliğinde kabul edilen teknolojik gelişmelere dayanmaktadır. Son zamanlarda, kentsel hareketliliğin işletilmesi ve yönetiminde AUS'un yaygın kullanımı günlük yaşamın bir parçasıdır. Artık çeşitli bağlamlar ve ölçekler için hem yerel hem de küresel olarak doğrudan etkileyen uygulamalarla çok sayıda araç mevcuttur. Bu çalışma, AUS siber güvenlik tehditlerini ve alınması gereken güvenlik önlemlerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla, AUS iletişimi mimarisi, kullanımı alanları, faydaları ve siber güvenlik açısından saldırı yöntemleri analiz edilmiştir. AUS donanım ve uygulamalarda en çok yaşanan siber saldırılar DDoS, MITM ve Malware saldırıları yöntemleri yapılan araştırmalarda olarak tespit edilmiştir. AUS mimarisinde Güvenli model olarak oluşturmak için uluslararası standartların takip edilmesi ve incelenmesi önemlidir. Son olarak, AUS sistemlerinin güvenliğini artırmak için daha önce yaşanan siber saldırılar ve gelecekte yaşanabilecek saldırılar analiz edilerek güvenlik modeller incelenmiştir.
{"title":"Akıllı ulaşım sistemlerinde siber saldırılar ve önlemler","authors":"Isa Avci","doi":"10.51513/jitsa.1224909","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1224909","url":null,"abstract":"Teknolojinin kullanımı ile 'kentler' ana faaliyet alanları olan trafik ışıklarından şehirdeki su dağıtımına, trafik, çevre, sosyal eylemler, sağlık, eğitim, şehircilik, güvenlik ve kamu yönetimine kadar her şeyi kontrol edebilmektedir. Teknolojinin uygulanması, veri güvenliği ve güvenlik açığı ve bireylerin mahremiyeti gibi başka endişeleri de beraberinde getirmektedir. Akıllı Ulaşım Sistemleri’nin (AUS) gelişimi hızlandırılmış, çok yönlü ve genellikle kentsel mobilite sektörü için devrim niteliğinde kabul edilen teknolojik gelişmelere dayanmaktadır. Son zamanlarda, kentsel hareketliliğin işletilmesi ve yönetiminde AUS'un yaygın kullanımı günlük yaşamın bir parçasıdır. Artık çeşitli bağlamlar ve ölçekler için hem yerel hem de küresel olarak doğrudan etkileyen uygulamalarla çok sayıda araç mevcuttur. Bu çalışma, AUS siber güvenlik tehditlerini ve alınması gereken güvenlik önlemlerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla, AUS iletişimi mimarisi, kullanımı alanları, faydaları ve siber güvenlik açısından saldırı yöntemleri analiz edilmiştir. AUS donanım ve uygulamalarda en çok yaşanan siber saldırılar DDoS, MITM ve Malware saldırıları yöntemleri yapılan araştırmalarda olarak tespit edilmiştir. AUS mimarisinde Güvenli model olarak oluşturmak için uluslararası standartların takip edilmesi ve incelenmesi önemlidir. Son olarak, AUS sistemlerinin güvenliğini artırmak için daha önce yaşanan siber saldırılar ve gelecekte yaşanabilecek saldırılar analiz edilerek güvenlik modeller incelenmiştir.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"14 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125072485","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Küresel ticaret hacminin yaklaşık olarak %5’ini oluşturan otomotiv endüstrisi her on yılda bir yeni bir dönüm noktası yaşamaktadır. Otomotiv sektörünün son on yılda karşılaştığı en büyük kriz ise bütün endüstrileri ve iş modellerini de derinden etkileyen küresel iklim krizidir. Otomotiv sektörü bu krizin üstesinden gelebilmek için karbon emisyonlarını azaltmak adına motorlu taşıtların elektrifikasyonu sürecine adapte olmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak yüzyıldan daha uzun süredir yerli otomobilini üretmek için çabalayan Türkiye, 2015 yılında kurulan Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) ile bu pazarda yer almaya çalışmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, otomotiv endüstrisinin içinde bulunduğu trende ve sektörün güncel iş modellerine uygun olarak üretilecek beş farklı Togg otomobilinin makro çevre faktörlerini PESTLE analizi boyutlarıyla incelenmesidir. Politik faktörler boyutunun altında yüksek katma değerli ve milli üretim çabaları, otomotiv endüstrisine verilen önem ve kamusal müdahalelere açık ortaklık yapısı; ekonomik faktörler boyutunda istihdam olanağı, görece düşük yakıt tüketimi ve döviz kuru volatilitesi; sosyo-kültürel faktörler boyutunun altında etnosentrik tüketiciler, hedef pazar bölümünün çeşitliliği ve yeni kuşakların çevreci bilincinin artması; teknolojik faktörlerde USE CASE Mobility, veri güvenliği ve sınırlı menzil; yasal faktörler boyutunun altında GEAR 2030 ve ÖTV düzenlemeleri ve son olarak çevresel faktörler boyutunda ise daha düşük karbon salınımı ve daha düşük gürültü kirliliği unsurlarına dikkat çekilmektedir.
汽车行业约占全球贸易量的 5%,每十年都会经历一个新的转折点。过去十年中,汽车行业面临的最大危机是全球气候危机,它已深深影响到所有行业和商业模式。为了克服这一危机,汽车行业正在适应机动车的电气化,以减少碳排放。在这些发展的同时,一个多世纪以来一直努力生产国产汽车的土耳其,正试图通过2015年成立的土耳其汽车倡议集团(TOGG)参与这一市场。本研究的主要目的是根据当前汽车行业的发展趋势以及该行业当前的商业模式,从 PESTLE 分析维度分析即将生产的五款不同 TOGG 汽车的宏观环境因素。在政治因素维度下,高附加值和国家生产努力、对汽车工业的重视以及对公共干预开放的合作结构;在经济因素维度下,就业机会、相对较低的燃料消耗和汇率波动;在社会文化因素维度下,以民族为中心的消费者、目标细分市场的多样性以及新一代环保意识的增强;在技术因素方面,有 USE CASE 移动性、数据安全性和有限的续航里程;在法律因素方面,有 GEAR 2030 和 SCT 法规;最后,在环境因素方面,有较低的碳排放量和较低的噪音污染。
{"title":"Togg’un pazarlama çevresinin değerlendirilmesi: PESTLE analizi","authors":"Burak Yaprak","doi":"10.51513/jitsa.1255172","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1255172","url":null,"abstract":"Küresel ticaret hacminin yaklaşık olarak %5’ini oluşturan otomotiv endüstrisi her on yılda bir yeni bir dönüm noktası yaşamaktadır. Otomotiv sektörünün son on yılda karşılaştığı en büyük kriz ise bütün endüstrileri ve iş modellerini de derinden etkileyen küresel iklim krizidir. Otomotiv sektörü bu krizin üstesinden gelebilmek için karbon emisyonlarını azaltmak adına motorlu taşıtların elektrifikasyonu sürecine adapte olmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak yüzyıldan daha uzun süredir yerli otomobilini üretmek için çabalayan Türkiye, 2015 yılında kurulan Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) ile bu pazarda yer almaya çalışmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, otomotiv endüstrisinin içinde bulunduğu trende ve sektörün güncel iş modellerine uygun olarak üretilecek beş farklı Togg otomobilinin makro çevre faktörlerini PESTLE analizi boyutlarıyla incelenmesidir. Politik faktörler boyutunun altında yüksek katma değerli ve milli üretim çabaları, otomotiv endüstrisine verilen önem ve kamusal müdahalelere açık ortaklık yapısı; ekonomik faktörler boyutunda istihdam olanağı, görece düşük yakıt tüketimi ve döviz kuru volatilitesi; sosyo-kültürel faktörler boyutunun altında etnosentrik tüketiciler, hedef pazar bölümünün çeşitliliği ve yeni kuşakların çevreci bilincinin artması; teknolojik faktörlerde USE CASE Mobility, veri güvenliği ve sınırlı menzil; yasal faktörler boyutunun altında GEAR 2030 ve ÖTV düzenlemeleri ve son olarak çevresel faktörler boyutunda ise daha düşük karbon salınımı ve daha düşük gürültü kirliliği unsurlarına dikkat çekilmektedir.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"77 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129085779","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Deniz araçlarının bir birleri ve karadaki ilgili kuruluşlar ile kolay, güvenilir ve her zaman iletişim temin etmesi deniz seyrü seferi için son derece önemlidir. Bu arada deniz araçlarında bulunan gemi adamlarının özel görüşmelerinin de sağlıklı şekilde yapılması, yine deniz aracının sevk ve idaresi açısından büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda haberleşme teknolojilerinde ve bilişim sektöründe temin edilen olumlu gelişmeler, bu konuda pek çok alternatif haberleşme şeklini gemi yönetimlerinin ve gemi adamlarının kullanımına sunmuştur. Yeni nesil mobil iletişim teknolojileri olarak da tanımlanan söz konusu haberleşme sistemlerinin teknik yapısı, gemilerdeki zorunlu haberleşme sistemleri gibi kablosuz teknolojilere dayanmaktadır. Nesiller olarak da tanımlanan bu sistemler halen güncel yaşantımızda bireysel ve kurumsal olarak pek çok iletişim kolaylığı temin etmektedir. Bu sistemlerin gemilerdeki zorunlu telsiz sistemlerine ilave olarak, gemi kara arasındaki haberleşmede hangi koşullarda kullanılacağının bilinmesi gemi yönetimleri ve gemi adamları için önemli bir haberleşme aracı olacaktır. Bu nedenle başta beşinci nesil mobil iletişim teknolojileri olmak üzere söz konusu yeni mobil iletişim sistemlerinin imkan ve kabiliyetlerinin bilinmesi, bu sistemlerin gemilerde farklı amaçlarda ve etkin olarak kullanımı açısından büyük önem taşımaktadır.
{"title":"Yeni Nesil Mobil İletişim Sistemlerinin Gemi Kara Arasındaki Deniz Haberleşmesinde Kullanım Olanağı","authors":"Tayfun Acarer","doi":"10.51513/jitsa.1179112","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1179112","url":null,"abstract":"Deniz araçlarının bir birleri ve karadaki ilgili kuruluşlar ile kolay, güvenilir ve her zaman iletişim temin etmesi deniz seyrü seferi için son derece önemlidir. Bu arada deniz araçlarında bulunan gemi adamlarının özel görüşmelerinin de sağlıklı şekilde yapılması, yine deniz aracının sevk ve idaresi açısından büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda haberleşme teknolojilerinde ve bilişim sektöründe temin edilen olumlu gelişmeler, bu konuda pek çok alternatif haberleşme şeklini gemi yönetimlerinin ve gemi adamlarının kullanımına sunmuştur. Yeni nesil mobil iletişim teknolojileri olarak da tanımlanan söz konusu haberleşme sistemlerinin teknik yapısı, gemilerdeki zorunlu haberleşme sistemleri gibi kablosuz teknolojilere dayanmaktadır. Nesiller olarak da tanımlanan bu sistemler halen güncel yaşantımızda bireysel ve kurumsal olarak pek çok iletişim kolaylığı temin etmektedir. Bu sistemlerin gemilerdeki zorunlu telsiz sistemlerine ilave olarak, gemi kara arasındaki haberleşmede hangi koşullarda kullanılacağının bilinmesi gemi yönetimleri ve gemi adamları için önemli bir haberleşme aracı olacaktır. Bu nedenle başta beşinci nesil mobil iletişim teknolojileri olmak üzere söz konusu yeni mobil iletişim sistemlerinin imkan ve kabiliyetlerinin bilinmesi, bu sistemlerin gemilerde farklı amaçlarda ve etkin olarak kullanımı açısından büyük önem taşımaktadır.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"30 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130175840","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Özet: Dünyada ve Türkiye’de elektronik ticaretin artmasıyla müşterilerin teslimat konusundaki hız ve esneklik beklentisini artırmıştır ve son adım teslimatı daha da önemli hale getirmiştir. Nihai tüketiciye dokunması nedeniyle memnuniyet üzerinde doğrudan etkiye sahip olan bu aşama, lojistik açısından en problemli ve maliyetli bir evredir. Bu problemlerden bazıları gürültü kirliliği, CO2 salınımı ve trafik yoğunluğu olup bunlarla da sınırlı değildir. Son adım teslimat uygulamalarında yeniliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle kaldırımlarda ve sokaklarda giden elektrikli ve sürücüsüz kara araçları olarak tanımlanan otonom teslimat araçlarının (ADV) değişim ihtiyacını karşılayabileceğine ve son adım teslimat pazarında devrim yaratma potansiyeline sahip olduğuna inanılmakta, bu nedenle daha sürdürülebilir, verimli ve müşteri odaklı bir ulaşım alternatifi olarak karşımıza çıkmaktadır. Otonom araçların kabulü birçok araştırmaya konu olmasına rağmen, çok az araştırma Otonom Teslimat Araçlarının kabulünü konu edinmiştir. Bu nedenle ADV'lerin kullanıcı kabulünü belirleyen yapılara ilişkin daha kapsamlı bir genel bakış elde etmek önem arz etmektedir. Bu çalışmada uyarlanmış bir UTAUT2 modeli ve TRI modeli kullanılarak üniversite öğrencilerinin ADV kabulü ile ilgili algı ve niyetleri araştırılmıştır. Hipotezlerin test edilmesinde Smart PLS4 yazılımı kullanılmış ve çoklu grup analizi ile TRI yüksek ve düşük gruplar kıyaslanmıştır. Araştırma sonucunda göre iki grup arasında özellikle fiyat hassasiyetinin ADV kabulü üzerindeki etkisinde anlamlı farklılık tespit edilmiştir.
简介:随着全球和土耳其电子商务的发展,客户对送货速度和灵活性的期望越来越高,最后一步送货变得更加重要。这一阶段直接影响到最终消费者的满意度,是物流过程中问题最多、成本最高的阶段。这些问题包括但不限于噪音污染、二氧化碳排放和交通密度。最后一步配送应用需要创新。特别是自动驾驶送货车辆(ADVs),即在人行道和街道上行驶的电动和无人驾驶地面车辆,被认为能够满足变革的需求,并有可能彻底改变最后一英里的送货市场,从而成为一种更可持续、更高效、更以客户为导向的替代运输方式。尽管对自动驾驶车辆的接受度已经进行了大量研究,但很少有研究涉及自动驾驶送货车辆的接受度。因此,更全面地了解决定用户对自动驾驶运载工具接受度的构建因素非常重要。本研究采用改编的UTAUT2模型和TRI模型,调查了大学生对ADV接受度的认知和意向。研究使用 Smart PLS4 软件对假设进行检验,并通过多组分析对 TRI 高分组和 TRI 低分组进行比较。研究结果表明,两组之间存在显著差异,尤其是价格敏感性对广告接受度的影响。
{"title":"Son Adım Teslimat Yöntemi Olan Otonom Teslimat Araçlarının Tüketiciler Tarafından Kabulü: Teknolojiye Hazırlığın Düzenleyici Rolü","authors":"M. Ecevi̇t","doi":"10.51513/jitsa.1256291","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1256291","url":null,"abstract":"Özet: Dünyada ve Türkiye’de elektronik ticaretin artmasıyla müşterilerin teslimat konusundaki hız ve esneklik beklentisini artırmıştır ve son adım teslimatı daha da önemli hale getirmiştir. Nihai tüketiciye dokunması nedeniyle memnuniyet üzerinde doğrudan etkiye sahip olan bu aşama, lojistik açısından en problemli ve maliyetli bir evredir. Bu problemlerden bazıları gürültü kirliliği, CO2 salınımı ve trafik yoğunluğu olup bunlarla da sınırlı değildir. Son adım teslimat uygulamalarında yeniliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle kaldırımlarda ve sokaklarda giden elektrikli ve sürücüsüz kara araçları olarak tanımlanan otonom teslimat araçlarının (ADV) değişim ihtiyacını karşılayabileceğine ve son adım teslimat pazarında devrim yaratma potansiyeline sahip olduğuna inanılmakta, bu nedenle daha sürdürülebilir, verimli ve müşteri odaklı bir ulaşım alternatifi olarak karşımıza çıkmaktadır. Otonom araçların kabulü birçok araştırmaya konu olmasına rağmen, çok az araştırma Otonom Teslimat Araçlarının kabulünü konu edinmiştir. Bu nedenle ADV'lerin kullanıcı kabulünü belirleyen yapılara ilişkin daha kapsamlı bir genel bakış elde etmek önem arz etmektedir. Bu çalışmada uyarlanmış bir UTAUT2 modeli ve TRI modeli kullanılarak üniversite öğrencilerinin ADV kabulü ile ilgili algı ve niyetleri araştırılmıştır. Hipotezlerin test edilmesinde Smart PLS4 yazılımı kullanılmış ve çoklu grup analizi ile TRI yüksek ve düşük gruplar kıyaslanmıştır. Araştırma sonucunda göre iki grup arasında özellikle fiyat hassasiyetinin ADV kabulü üzerindeki etkisinde anlamlı farklılık tespit edilmiştir.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125126416","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Özet: Amaç: Bu çalışmanın amacı havayolu operasyon kararlarında entegrasyonu sağlayabilmek için havayolu OCC (Operation Control Center) bünyesinde yer olan süreçlerden dispatch kaynaklı problemleri belirleyerek bu problemlerin diğer havayolu süreçlerine etkilerini tespit etmek olarak bildirilebilmektedir. Böylece, havayolu operasyon yönetiminde entegre bir yaklaşıma katkı sağlanacağı vurgulanabilmektedir. Yöntem: Bu çalışmada operasyonları OCC (Operation Control Center) tarafından yönetilen orta ve büyük ölçekli havayollarının operasyon yönetimi evren olarak ele alınmıştır. ICAO, IATA, EASA gibi kuruluşların getirdiği uluslararası kurallara uyarak operasyonlarını icra eden orta ve büyük ölçekli havayolları genellikle aynı problemlerle karşılaşmaktadırlar. Sadece sefer geciktirme, sefer birleştirme, sefer iptali gibi kararların havayollarının stratejilerine göre belirlendiği söylenebilmektedir. Çalışma, Türkiye’de operasyonları OCC tarafından yönetilen havayollarının OCC bölümünde görev yapan 30 operasyon süreç çalışanı ile yüz yüze görüşülerek veya telefon görüşmesi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Çalışma sonucunda Dispatch kaynaklı aksaklığa dönüşebilecek problemlerin belirlendiği ifade edilebilmektedir. Ayrıca bu problemlerin diğer havayolu süreçlerinde ortaya çıkarabileceği problemlerin de genel olarak ortaya çıkarıldığı belirtilebilmektedir. Tartışma: Son yıllarda havayolu operasyon yönetiminde düzensiz uçuşlar çalışma alanı bulmuştur. Havayolu operasyon yönetiminde disptach kaynaklı problemlerin düzensiz uçuşların yönetilmesinde önemli bir yer tuttuğu ifade edilebilir. Bu çalışmanın disptach kaynaklı problemlerin belirlenmesi açısından literatüre katkı sağladığı bildirilebilmektedir. Ayrıca yine son yıllarda düzensiz uçuşların çözümünde entegre bir yaklaşım çalışma alanı bulmuştur. Bu çalışmanın havayolu operasyon yönetiminde entegre bir anlayışla karar alınmasına katkı sağlamak amacıyla dispatch kaynaklı problemlerin diğer havayolu operasyon süreçlerine etkilerini ortaya koyması nedeniyle önem arz ettiği vurgulanabilmektedir.
{"title":"Dispatch Kaynaklı Aksaklıkların Diğer Operasyon Birimlerine Etkisi","authors":"Ahmet Selim Süzer","doi":"10.51513/jitsa.1239693","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1239693","url":null,"abstract":"Özet: Amaç: Bu çalışmanın amacı havayolu operasyon kararlarında entegrasyonu sağlayabilmek için havayolu OCC (Operation Control Center) bünyesinde yer olan süreçlerden dispatch kaynaklı problemleri belirleyerek bu problemlerin diğer havayolu süreçlerine etkilerini tespit etmek olarak bildirilebilmektedir. Böylece, havayolu operasyon yönetiminde entegre bir yaklaşıma katkı sağlanacağı vurgulanabilmektedir. \u0000Yöntem: Bu çalışmada operasyonları OCC (Operation Control Center) tarafından yönetilen orta ve büyük ölçekli havayollarının operasyon yönetimi evren olarak ele alınmıştır. ICAO, IATA, EASA gibi kuruluşların getirdiği uluslararası kurallara uyarak operasyonlarını icra eden orta ve büyük ölçekli havayolları genellikle aynı problemlerle karşılaşmaktadırlar. Sadece sefer geciktirme, sefer birleştirme, sefer iptali gibi kararların havayollarının stratejilerine göre belirlendiği söylenebilmektedir. Çalışma, Türkiye’de operasyonları OCC tarafından yönetilen havayollarının OCC bölümünde görev yapan 30 operasyon süreç çalışanı ile yüz yüze görüşülerek veya telefon görüşmesi yapılarak gerçekleştirilmiştir. \u0000Bulgular: Çalışma sonucunda Dispatch kaynaklı aksaklığa dönüşebilecek problemlerin belirlendiği ifade edilebilmektedir. Ayrıca bu problemlerin diğer havayolu süreçlerinde ortaya çıkarabileceği problemlerin de genel olarak ortaya çıkarıldığı belirtilebilmektedir. \u0000Tartışma: Son yıllarda havayolu operasyon yönetiminde düzensiz uçuşlar çalışma alanı bulmuştur. Havayolu operasyon yönetiminde disptach kaynaklı problemlerin düzensiz uçuşların yönetilmesinde önemli bir yer tuttuğu ifade edilebilir. Bu çalışmanın disptach kaynaklı problemlerin belirlenmesi açısından literatüre katkı sağladığı bildirilebilmektedir. Ayrıca yine son yıllarda düzensiz uçuşların çözümünde entegre bir yaklaşım çalışma alanı bulmuştur. Bu çalışmanın havayolu operasyon yönetiminde entegre bir anlayışla karar alınmasına katkı sağlamak amacıyla dispatch kaynaklı problemlerin diğer havayolu operasyon süreçlerine etkilerini ortaya koyması nedeniyle önem arz ettiği vurgulanabilmektedir.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"77 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128725324","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kentsel hareketlilikte mikromobilite çözümleri günümüzde hem ekonomik ve çevresel faydaları hem de kullanıcıya sağladığı kolaylıklar sebebiyle önemini ve popülerliğini gittikçe artırmaktadır. Bu çalışmada bir mikromobilite aracı olan e-scooterlar, kent içinde e-scooter kullanıcılarının tercihleri ve e-scooterlar ile ilgili Türkiye ve İstanbul’daki yasal düzenlemeler incelenmiştir. Bu araştırmada Coğrafi Bilgi Sistemlerini kullanarak üretilen Lokasyon Analitiği çözümleri ile kamu kurumlarına ve e-scooter firmalarına geliştirmeye açık bir rehber oluşturmak amaçlanmıştır. Coğrafi Bilgi Sistemleri ve lokasyon analitiği farklı ölçeklerde e-scooter ihtiyaçlarının belirlenmesi, esnek ve uygulanabilir altyapı planlanması, uygun kent politikalarının geliştirilmesi için önemli araçlar olarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmayla İstanbul kent ulaşımında, kullanıcı tercihlerini dikkate alarak hem hizmet sağlayan firmalara hem de kamu kurumlarına stratejik kararlarında kullanabilecekleri bir ürün oluşturmak hedeflenmiştir. Bu amaçla, Maptriks Lokasyon Analitiği Sistemi kullanılarak İstanbul E-Scooter Parklanma Modeli oluşturulmuştur. Bu model kurgulanırken yapılan literatür araştırması ve ilgili yasal düzenlemeler dikkate alınmış ve Maptriks Veri Bankası’ndan elde edilen veriler kullanılmıştır. Bu çalışma ile e-scooterlar için en uygun park yeri bölgelerinin belirlenmesinde Coğrafi Bilgi Sistemleri ve lokasyon analitiğinin sağlayabileceği avantajlar İstanbul ili için oluşturulan model ile ortaya konmuştur. Böylece henüz yeni sayılabilecek olan e-scooter çalışmaları ve pazarı için öncül bir rehber oluşturulmuştur.
{"title":"Kent Ulaşımında Mikromobilite Çözümlerine Lokasyon Analitiği Yaklaşımı","authors":"Gözde Karahan, Elif Garagon, Ceren Kurtuluş","doi":"10.51513/jitsa.1079294","DOIUrl":"https://doi.org/10.51513/jitsa.1079294","url":null,"abstract":"Kentsel hareketlilikte mikromobilite çözümleri günümüzde hem ekonomik ve çevresel faydaları hem de kullanıcıya sağladığı kolaylıklar sebebiyle önemini ve popülerliğini gittikçe artırmaktadır. Bu çalışmada bir mikromobilite aracı olan e-scooterlar, kent içinde e-scooter kullanıcılarının tercihleri ve e-scooterlar ile ilgili Türkiye ve İstanbul’daki yasal düzenlemeler incelenmiştir. \u0000 \u0000Bu araştırmada Coğrafi Bilgi Sistemlerini kullanarak üretilen Lokasyon Analitiği çözümleri ile kamu kurumlarına ve e-scooter firmalarına geliştirmeye açık bir rehber oluşturmak amaçlanmıştır. Coğrafi Bilgi Sistemleri ve lokasyon analitiği farklı ölçeklerde e-scooter ihtiyaçlarının belirlenmesi, esnek ve uygulanabilir altyapı planlanması, uygun kent politikalarının geliştirilmesi için önemli araçlar olarak değerlendirilmiştir. \u0000 \u0000Bu çalışmayla İstanbul kent ulaşımında, kullanıcı tercihlerini dikkate alarak hem hizmet sağlayan firmalara hem de kamu kurumlarına stratejik kararlarında kullanabilecekleri bir ürün oluşturmak hedeflenmiştir. Bu amaçla, Maptriks Lokasyon Analitiği Sistemi kullanılarak İstanbul E-Scooter Parklanma Modeli oluşturulmuştur. Bu model kurgulanırken yapılan literatür araştırması ve ilgili yasal düzenlemeler dikkate alınmış ve Maptriks Veri Bankası’ndan elde edilen veriler kullanılmıştır. \u0000 \u0000Bu çalışma ile e-scooterlar için en uygun park yeri bölgelerinin belirlenmesinde Coğrafi Bilgi Sistemleri ve lokasyon analitiğinin sağlayabileceği avantajlar İstanbul ili için oluşturulan model ile ortaya konmuştur. Böylece henüz yeni sayılabilecek olan e-scooter çalışmaları ve pazarı için öncül bir rehber oluşturulmuştur.","PeriodicalId":422081,"journal":{"name":"Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulamaları Dergisi","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115342205","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}