Pub Date : 2023-08-25DOI: 10.2339/politeknik.1269273
Hakan Burçin ERDOĞUŞ
Biyobozunur stent tasarımlarında eğrisel strat formunda açık hücre modelleri yüksek kısalma oranı ve uç açılması nedeniyle yüksek damar hasarı oluşturmaktadır. Arterde oluşan hasarın erken dönemde stent içi daralmaya ve stentin kaymasına sebep olduğundan geometrik yenilikler sayesinde dezavantajlı durumun giderilebileceği belirtilmektedir. Negatif Poisson oranına (NPR) sahip olan stent tasarımlarında minimum oranda kısalma oranı sağlanmaktadır. Bununla birlikte stent genişlemesinde uç açılması oluşmamaktadır. Bu çalışmada, çeper doğrultusunda dört öksetik geometri olarak tasarlanan NPR stent için stent-arter kaplama oranı % 26,3 olarak belirlenmiştir. NPR stentin asimetrik plak içeren üç katmanlı arter yapısı içerisinde dört aşamalı olarak sayısal analizi gerçekleştirilmiştir. PLLA malzeme modelinde yüksek akma dayanımı ve düşük strat kalınlığındaki NPR stent için yapılan analizlerde, kısalma oranı % 12 ve geri daralma oranı % 1,19 olarak elde edilmiştir. Absorb BVS eğrisel tasarımla kıyaslandığında % 10 daha düşük miktarda uzunlamasına yer değiştirme elde edildiğinden, stentin arter duvarındaki konumlanması iyileştirilmiştir.
{"title":"Quasi-Static Analysis of Stent Design with Negative Poisson’s Ratio by Three Layered Artery and Asymmetrical Plaque","authors":"Hakan Burçin ERDOĞUŞ","doi":"10.2339/politeknik.1269273","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1269273","url":null,"abstract":"Biyobozunur stent tasarımlarında eğrisel strat formunda açık hücre modelleri yüksek kısalma oranı ve uç açılması nedeniyle yüksek damar hasarı oluşturmaktadır. Arterde oluşan hasarın erken dönemde stent içi daralmaya ve stentin kaymasına sebep olduğundan geometrik yenilikler sayesinde dezavantajlı durumun giderilebileceği belirtilmektedir. Negatif Poisson oranına (NPR) sahip olan stent tasarımlarında minimum oranda kısalma oranı sağlanmaktadır. Bununla birlikte stent genişlemesinde uç açılması oluşmamaktadır. Bu çalışmada, çeper doğrultusunda dört öksetik geometri olarak tasarlanan NPR stent için stent-arter kaplama oranı % 26,3 olarak belirlenmiştir. NPR stentin asimetrik plak içeren üç katmanlı arter yapısı içerisinde dört aşamalı olarak sayısal analizi gerçekleştirilmiştir. PLLA malzeme modelinde yüksek akma dayanımı ve düşük strat kalınlığındaki NPR stent için yapılan analizlerde, kısalma oranı % 12 ve geri daralma oranı % 1,19 olarak elde edilmiştir. Absorb BVS eğrisel tasarımla kıyaslandığında % 10 daha düşük miktarda uzunlamasına yer değiştirme elde edildiğinden, stentin arter duvarındaki konumlanması iyileştirilmiştir.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":"46 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134931229","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-22DOI: 10.2339/politeknik.1325890
Ali ŞANLI, Mustafa Cihad BİLGİÇ, İlker Turgut YILMAZ, Ali ÖZ
Bu çalışmada, piston oyukları düşük ısı iletim katsayısına sahip bir malzemeyle kaplanmış direkt püskürtmeli bir dizel motorun yanma odası ısı transfer karakteristikleri incelenmiştir. Testler, sabit devirde ve dört farklı motor yükünde yapılmıştır. Piston oyukları plazma sprey yöntemiyle itriya stabilize zirkonya maddesi ile kaplanmıştır. Isı taşınım katsayısı hesaplanmasında dizel motorlar için literatürde sıklıkla kullanılan Hohenberg, Eichelberg ve Woschni modelleri esas alınmıştır. Başlıca ısı geçişi parametreleri olarak ısı transfer katsayısı, ısı akısı, birim krank açısında toplam ısı çıkışı ve ısı geçişi ele alınmıştır. Yapılan çalışma sonucunda; artan motor yükü ve piston kaplama uygulamasıyla birlikte yanma odasında ısı taşınım katsayısının, ısı akısının, toplam ısı çıkışının ve ısı akısının önemli oranda arttığı gözlenmiştir. Sıkıştırma periyodunda, Hohenberg modelinin genel olarak daha yüksek ısı transfer oranı değerleri verdiği buna karşılık Woschni modelinin daha düşük ısı transfer oranı değerleri verdiği tespit edilmiştir. Isı geçişi parametreleri düşük yükte Woschni modeliyle en düşük değerdeyken en yüksek yükte maksimum değerlere ulaşmıştır. En yüksek yükte her iki motorda da toplam ısı çıkışı değerleri kullanılan tüm modellerle birbirine oldukça yakın bulunmuştur.
{"title":"Investigation of In-cylinder Heat Transfer in a Low Heat Rejection Diesel Engine","authors":"Ali ŞANLI, Mustafa Cihad BİLGİÇ, İlker Turgut YILMAZ, Ali ÖZ","doi":"10.2339/politeknik.1325890","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1325890","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, piston oyukları düşük ısı iletim katsayısına sahip bir malzemeyle kaplanmış direkt püskürtmeli bir dizel motorun yanma odası ısı transfer karakteristikleri incelenmiştir. Testler, sabit devirde ve dört farklı motor yükünde yapılmıştır. Piston oyukları plazma sprey yöntemiyle itriya stabilize zirkonya maddesi ile kaplanmıştır. Isı taşınım katsayısı hesaplanmasında dizel motorlar için literatürde sıklıkla kullanılan Hohenberg, Eichelberg ve Woschni modelleri esas alınmıştır. Başlıca ısı geçişi parametreleri olarak ısı transfer katsayısı, ısı akısı, birim krank açısında toplam ısı çıkışı ve ısı geçişi ele alınmıştır. Yapılan çalışma sonucunda; artan motor yükü ve piston kaplama uygulamasıyla birlikte yanma odasında ısı taşınım katsayısının, ısı akısının, toplam ısı çıkışının ve ısı akısının önemli oranda arttığı gözlenmiştir. Sıkıştırma periyodunda, Hohenberg modelinin genel olarak daha yüksek ısı transfer oranı değerleri verdiği buna karşılık Woschni modelinin daha düşük ısı transfer oranı değerleri verdiği tespit edilmiştir. Isı geçişi parametreleri düşük yükte Woschni modeliyle en düşük değerdeyken en yüksek yükte maksimum değerlere ulaşmıştır. En yüksek yükte her iki motorda da toplam ısı çıkışı değerleri kullanılan tüm modellerle birbirine oldukça yakın bulunmuştur.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135716755","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, demir ve bor tozları, farklı oranlarda (molar ağırlıklarına göre) spex tipi öğütme cihazında mekanokimyasal işlemle (katı faz reaksiyonu) FeB ve Fe2B bileşikleri elde edilmiştir. Farklı mol oranlarında karıştırılan demir ve borun muhafazası ve hassas ölçümleri Glove-Box ile argon atmosferinde gerçekleştirilmiştir. Alaşımların sinterleme sıcaklığının tespiti için Termogravimetrik ve Diferansiyel Termal Analiz; faz bileşimlerini ve mikroyapılarını incelemek amacıyla da X-ışını kırınım analizi (XRD) ve Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) analizleri yapılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda, yüksek oranda amorf yapıda ve ağırlıklı olarak hedeflenen Fe2B ve FeB bileşikleri üretilmiştir. Stokiyometrik katsayılardan kaynaklı olarak FeB bileşimine ait piklerin daha belirgin olduğu görülmüştür. EDS analizinden numunelerin yüzeyinde bulunan demir ve bor elementlerinin yapıda homojen bir dağılım sergilediği anlaşılmıştır. Sertlik sonuçlarına göre, FeB olarak hedeflenen numunenin, Fe2B olarak hedeflenen numunelere göre daha sert olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışma farklı oranlardaki bileşimlerin sentezlenmesiyle bölgesel sertlik rejimlerine sahip ileri malzemelerin üretilebilmesine katkı sağlayacaktır.
在这项研究中,通过矛型研磨装置中的机械化学过程(固相反应),以不同比例(根据摩尔重量)的铁和硼粉末获得了 FeB 和 Fe2B 化合物。不同摩尔比的铁硼混合物在氩气环境中用手套箱进行封闭和精确测量。热重分析和差热分析用于确定合金的烧结温度;X 射线衍射分析和扫描电子显微镜分析用于检查相组成和微观结构。研究结果表明,生产出了高度无定形且主要有针对性的 Fe2B 和 FeB 化合物。根据化学计量系数,可以观察到属于 FeB 化合物的峰值更为突出。EDS 分析表明,样品表面的铁和硼元素在结构上呈均匀分布。根据硬度结果可知,FeB 目标样品比 Fe2B 目标样品更坚硬。这项研究将有助于通过合成不同比例的成分,生产出具有区域硬度的先进材料。
{"title":"Mekanokimyasal Yöntemle FeB ve Fe2B Bileşiklerinin Üretimi ve Karakterizasyonu","authors":"Ülkü Aslı ÇELİK, Talha SUNAR, Dursun ÖZYÜREK, Metin GÜRÜ","doi":"10.2339/politeknik.1288108","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1288108","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, demir ve bor tozları, farklı oranlarda (molar ağırlıklarına göre) spex tipi öğütme cihazında mekanokimyasal işlemle (katı faz reaksiyonu) FeB ve Fe2B bileşikleri elde edilmiştir. Farklı mol oranlarında karıştırılan demir ve borun muhafazası ve hassas ölçümleri Glove-Box ile argon atmosferinde gerçekleştirilmiştir. Alaşımların sinterleme sıcaklığının tespiti için Termogravimetrik ve Diferansiyel Termal Analiz; faz bileşimlerini ve mikroyapılarını incelemek amacıyla da X-ışını kırınım analizi (XRD) ve Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) analizleri yapılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda, yüksek oranda amorf yapıda ve ağırlıklı olarak hedeflenen Fe2B ve FeB bileşikleri üretilmiştir. Stokiyometrik katsayılardan kaynaklı olarak FeB bileşimine ait piklerin daha belirgin olduğu görülmüştür. EDS analizinden numunelerin yüzeyinde bulunan demir ve bor elementlerinin yapıda homojen bir dağılım sergilediği anlaşılmıştır. Sertlik sonuçlarına göre, FeB olarak hedeflenen numunenin, Fe2B olarak hedeflenen numunelere göre daha sert olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışma farklı oranlardaki bileşimlerin sentezlenmesiyle bölgesel sertlik rejimlerine sahip ileri malzemelerin üretilebilmesine katkı sağlayacaktır.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":"41 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136214260","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-16DOI: 10.2339/politeknik.1336391
Hafize Nurgül DURMUŞ ŞENYAPAR, Umit Ceti̇nkaya, Ramazan Bayindir
Many countries are using incentives to increase domestic and renewable energy (RE) production, which is important for sustainable development and meeting the rising demand for energy. This also helps achieve zero-carbon emission goals and reduces dependency on foreign sources. Countries have made progress using renewable energy with provided incentives. Along with political and economic regulations, scientific research is crucial in raising public awareness to foster innovation. Through academic studies on renewable energy and policy, countries can create better policies and investments while promoting environmental awareness for a sustainable future. A comparative analysis of academic outputs on incentives and policies for green energy is important. This research examines the link between RE use and academic production. To this end, a bibliometric analysis of scientific publications from Turkey, Germany, France, Spain, and Italy was employed to understand the current state policies and suggest future studies. The academic studies that were compiled with the keywords in the RE policies and measures in the Web of Science database have revealed that academic productions increase quantitatively as RE investments increase. The thematic analysis shows that the maturity in RE use is also reflected in scientific research.
许多国家正在利用激励措施增加国内和可再生能源生产,这对可持续发展和满足日益增长的能源需求至关重要。这也有助于实现零碳排放目标,减少对外国能源的依赖。在提供激励措施的情况下,各国在使用可再生能源方面取得了进展。与政治和经济法规一样,科学研究在提高公众意识以促进创新方面至关重要。通过对可再生能源和政策的学术研究,各国可以制定更好的政策和投资,同时提高对可持续未来的环保意识。对绿色能源激励和政策的学术成果进行比较分析是很重要的。本研究考察了可再生能源使用与学术产出之间的联系。为此,对土耳其、德国、法国、西班牙和意大利的科学出版物进行了文献计量分析,以了解当前的国家政策并提出未来的研究建议。利用Web of Science数据库中可再生能源政策和措施关键词进行的学术研究发现,随着可再生能源投资的增加,学术产出也在数量上增加。专题分析表明,可再生能源利用的成熟度也体现在科学研究上。
{"title":"Yenilenebilir Enerji Teşvikleri ve Türkiye İçin Gelecekteki Etkileri: Karşılaştırmalı Bibliyometrik Analiz","authors":"Hafize Nurgül DURMUŞ ŞENYAPAR, Umit Ceti̇nkaya, Ramazan Bayindir","doi":"10.2339/politeknik.1336391","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1336391","url":null,"abstract":"Many countries are using incentives to increase domestic and renewable energy (RE) production, which is important for sustainable development and meeting the rising demand for energy. This also helps achieve zero-carbon emission goals and reduces dependency on foreign sources. Countries have made progress using renewable energy with provided incentives. Along with political and economic regulations, scientific research is crucial in raising public awareness to foster innovation. Through academic studies on renewable energy and policy, countries can create better policies and investments while promoting environmental awareness for a sustainable future. A comparative analysis of academic outputs on incentives and policies for green energy is important. This research examines the link between RE use and academic production. To this end, a bibliometric analysis of scientific publications from Turkey, Germany, France, Spain, and Italy was employed to understand the current state policies and suggest future studies. The academic studies that were compiled with the keywords in the RE policies and measures in the Web of Science database have revealed that academic productions increase quantitatively as RE investments increase. The thematic analysis shows that the maturity in RE use is also reflected in scientific research.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-08-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48147827","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-15DOI: 10.2339/politeknik.1313792
Ş. Talaş, Elif Özkan, Bahattin Ayar
Soldering is performed in order to easily assemble electronic components and also to provide electrical conductivity. The strengths, hardness, physical properties and electronic properties of the solders, i.e. reduced energy loss, hardness, melting point and longer service life, can be achieved when their usage is improvised by the help of necessary alloying or neutral additions. In this study, the effect of the addition of sub micron sized activated carbon on the mechanical, physical and electrical properties of industrially used solders, i.e. Pb-Sn and lead free SC0.7 solder was investigated.The thermal studies showed that the melting point of Pb-Sn was lowered against lead free solders with increasing amount of activated carbon. The tensile shear strength of both solders did not improve with increasing amount of activated carbon. In lead-free solders, the electrical resistance values decrease with respect to increasing active carbon ratio, however, the resistance of Pb-Sn solders increased. The addition of active particles have positively affected the microstructure of Pb-Sn solders, resulting in a finer grains, whereas, the addition of active carbon particles have no effect on the grain structures of lead free solder.
{"title":"The Microstructural, Mechanical and Electrical Properties of Pb-Sn and Lead-Free SC0.7 Solders Containing Sub Micron Active Carbon Particles","authors":"Ş. Talaş, Elif Özkan, Bahattin Ayar","doi":"10.2339/politeknik.1313792","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1313792","url":null,"abstract":"Soldering is performed in order to easily assemble electronic components and also to provide electrical conductivity. The strengths, hardness, physical properties and electronic properties of the solders, i.e. reduced energy loss, hardness, melting point and longer service life, can be achieved when their usage is improvised by the help of necessary alloying or neutral additions. In this study, the effect of the addition of sub micron sized activated carbon on the mechanical, physical and electrical properties of industrially used solders, i.e. Pb-Sn and lead free SC0.7 solder was investigated.The thermal studies showed that the melting point of Pb-Sn was lowered against lead free solders with increasing amount of activated carbon. The tensile shear strength of both solders did not improve with increasing amount of activated carbon. In lead-free solders, the electrical resistance values decrease with respect to increasing active carbon ratio, however, the resistance of Pb-Sn solders increased. The addition of active particles have positively affected the microstructure of Pb-Sn solders, resulting in a finer grains, whereas, the addition of active carbon particles have no effect on the grain structures of lead free solder.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-08-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"42797384","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-07DOI: 10.2339/politeknik.1299114
Emre Sarı, Yaren Güven, M. Aktaş
Sera gazı emisyonlarının giderek artması küresel ısınma ve iklim sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İklim değişikliği ve küresel ısınma sorunlarının önüne geçilmesi için emisyonların ve fosil yakıtların kullanımının azaltılması gerekmektedir. Paris İklim Anlaşması kapsamında karbon emisyon değerlerinin azaltılması, kendi enerjisini üreten, yenilenebilir ve çevre kirliliğinin en az olduğu sistemlere yönelim hedeflenmektedir. Bu çalışmada, kerestenin güneş enerjisi ile farklı koşullarda sürdürülebilir bir sistem ile kurutulmasına yönelik yeni bir eko tasarım yapılması amaçlanmıştır. Kurutma kusurları, kurutulmuş kereste kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Yeni bir hava akış yapısına sahip tasarım ile güneş enerjisiyle hem sıcak hava hem de elektrik üretimi hedeflenmiştir. Kendi enerjisini üreten yeni tip enerji depolamalı ve enerjinin etkin kullanıldığı eko tasarım kapalı çevrim sıcaklık ve bağıl nem kontrollü bir kurutma sistemi tasarlanmıştır. Ortaya konulan sistem ile enerji verimliliğinin artırılması, karbon emisyon değeri ve çevre kirliliğinin azaltılması amaçlanmıştır. 3,03 kWh/kg su özgül enerji tüketim değeri kabulü ile bu tasarımda üründen 1 ton nem alındığında 1,33 ton CO2-eşdeğer sera gazı emisyonu salımı önlenmiş olacaktır. İşletme giderleri düşük olan eko tasarım kapalı çevrim bir kurutma sistemi ortaya konmuştur.
{"title":"Güneş Enerjili Eko Tasarım Kereste Kurutma Sistemi","authors":"Emre Sarı, Yaren Güven, M. Aktaş","doi":"10.2339/politeknik.1299114","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1299114","url":null,"abstract":"Sera gazı emisyonlarının giderek artması küresel ısınma ve iklim sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İklim değişikliği ve küresel ısınma sorunlarının önüne geçilmesi için emisyonların ve fosil yakıtların kullanımının azaltılması gerekmektedir. Paris İklim Anlaşması kapsamında karbon emisyon değerlerinin azaltılması, kendi enerjisini üreten, yenilenebilir ve çevre kirliliğinin en az olduğu sistemlere yönelim hedeflenmektedir. Bu çalışmada, kerestenin güneş enerjisi ile farklı koşullarda sürdürülebilir bir sistem ile kurutulmasına yönelik yeni bir eko tasarım yapılması amaçlanmıştır. Kurutma kusurları, kurutulmuş kereste kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Yeni bir hava akış yapısına sahip tasarım ile güneş enerjisiyle hem sıcak hava hem de elektrik üretimi hedeflenmiştir. Kendi enerjisini üreten yeni tip enerji depolamalı ve enerjinin etkin kullanıldığı eko tasarım kapalı çevrim sıcaklık ve bağıl nem kontrollü bir kurutma sistemi tasarlanmıştır. Ortaya konulan sistem ile enerji verimliliğinin artırılması, karbon emisyon değeri ve çevre kirliliğinin azaltılması amaçlanmıştır. 3,03 kWh/kg su özgül enerji tüketim değeri kabulü ile bu tasarımda üründen 1 ton nem alındığında 1,33 ton CO2-eşdeğer sera gazı emisyonu salımı önlenmiş olacaktır. İşletme giderleri düşük olan eko tasarım kapalı çevrim bir kurutma sistemi ortaya konmuştur.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-08-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43008510","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-02DOI: 10.2339/politeknik.1303193
Samia Sai̇b, Ramazan Bayindir, Seyfettin Vadi̇
Energy storage system is becoming crucial in the electric power system. It can response to economic, environmental, geopolitical and technological considerations. Energy storage system has a great role to covering energy for power electric system as renewable energy source, improves energy efficiency and promotes the integration of variable renewable energies, brings security and flexibility to networks, control and regulation. Several studies have been focused on different energy storage technologies connected to various hybrid energy systems to supply power to the grid /load. Almost of these recent papers have been mentioned the performance and the utility of storage system in term of management, control, cost, lifetime. For this reason, an overview is offered in this paper including hybrid energy system and using various energy storage technologies to generate electric power in the aim to clarify the use of diverse storage technologies from several sides as energy management strategy, control and optimization problems. A comparative study is made to demonstrate more the analysis of this paper.
{"title":"Bir İnceleme: Farklı Teknolojilerin Kullanımı ile Elektrik Enerjisi Depolama Sistemi Bağlantılı Hibrit Güç Sistemleri","authors":"Samia Sai̇b, Ramazan Bayindir, Seyfettin Vadi̇","doi":"10.2339/politeknik.1303193","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1303193","url":null,"abstract":"Energy storage system is becoming crucial in the electric power system. It can response to economic, environmental, geopolitical and technological considerations. Energy storage system has a great role to covering energy for power electric system as renewable energy source, improves energy efficiency and promotes the integration of variable renewable energies, brings security and flexibility to networks, control and regulation. Several studies have been focused on different energy storage technologies connected to various hybrid energy systems to supply power to the grid /load. Almost of these recent papers have been mentioned the performance and the utility of storage system in term of management, control, cost, lifetime. For this reason, an overview is offered in this paper including hybrid energy system and using various energy storage technologies to generate electric power in the aim to clarify the use of diverse storage technologies from several sides as energy management strategy, control and optimization problems. A comparative study is made to demonstrate more the analysis of this paper.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-08-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47507889","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-31DOI: 10.2339/politeknik.1284751
N. Genç, Elif DURNA PİŞKİN
Anot olarak karışık metal oksitler ile kaplanmış ve kaplanmamış titanyum ve katot olarak ise grafit çubuğunun kullanıldığı, oksidant ile desteklenmiş elektro-oksidasyon (EO) prosesinde gerçek tekstil atık suyunun arıtımı gerçekleştirilmiştir. Oksidant olarak S2O82-, H2O2 ve O3 ile desteklenmiş proseslerin performansı, Pt-Co giderim verimi, renk sayısı giderim verimi ve KOİ giderim verimleri ile değerlendirilmiştir. Proses koşulları Taguchi Deney Tasarımı ile optimize edilmiştir. ANOVA ile performans değişkenleri üzerine önemli etkiye sahip parametreler belirlenmiştir. Oksidant destekli EO prosesinin optimum koşulları; RuO2-IrO2-Ti anot, oksidant tipi S2O82-, pH 3,0, oksidasyon süresi 25 dakika olarak belirlenmiştir. Bu koşullarda, Pt-Co, renk sayısı ve KOİ giderim verimleri (%) sırası ile 83,37, 82,6 ve 51,17 olarak elde edilmiştir. ANOVA sonuçlarından tüm yanıt parametreleri için en önemli işletim parametresinin oksidasyon süresi olduğu ortaya çıkmıştır.
作为一种匿名的混合金属氧化物、无帽钛和导管,在氧气的支持下,对电氧化(EO)过程中的真实纺织废水进行了跟踪。对S2O82-、H2O2和O3、Pt-Co去除数据、颜色去除次数数据和COI去除数据支持的工艺在氧化中的性能进行了评估。田口试验设计优化了工艺条件。方差分析的绩效变量具有重要的影响参数。氧气支持EO工艺的最佳条件;RuO2-IrO2-Ti阳极,氧化剂类型S2O82-,pH 3.0,已定义25分钟。Bu koşullarda,Pt Co,renk sayısıve koïgiderim verimleri(%)sırasıile 83,37,82,6 ve 51,17 olaak elde edilmiştir。方差分析结果表明,所有反应参数中最重要的操作参数是氧合时间。
{"title":"Optimization of Electro-Oxidation Process Assisted by S2O82-, H2O2 and O3 Using Graphite Cathode and Multiple Metal Oxide Coated Ti Anodes","authors":"N. Genç, Elif DURNA PİŞKİN","doi":"10.2339/politeknik.1284751","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1284751","url":null,"abstract":"Anot olarak karışık metal oksitler ile kaplanmış ve kaplanmamış titanyum ve katot olarak ise grafit çubuğunun kullanıldığı, oksidant ile desteklenmiş elektro-oksidasyon (EO) prosesinde gerçek tekstil atık suyunun arıtımı gerçekleştirilmiştir. Oksidant olarak S2O82-, H2O2 ve O3 ile desteklenmiş proseslerin performansı, Pt-Co giderim verimi, renk sayısı giderim verimi ve KOİ giderim verimleri ile değerlendirilmiştir. Proses koşulları Taguchi Deney Tasarımı ile optimize edilmiştir. ANOVA ile performans değişkenleri üzerine önemli etkiye sahip parametreler belirlenmiştir. Oksidant destekli EO prosesinin optimum koşulları; RuO2-IrO2-Ti anot, oksidant tipi S2O82-, pH 3,0, oksidasyon süresi 25 dakika olarak belirlenmiştir. Bu koşullarda, Pt-Co, renk sayısı ve KOİ giderim verimleri (%) sırası ile 83,37, 82,6 ve 51,17 olarak elde edilmiştir. ANOVA sonuçlarından tüm yanıt parametreleri için en önemli işletim parametresinin oksidasyon süresi olduğu ortaya çıkmıştır.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"41340729","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-28DOI: 10.2339/politeknik.1263687
Nazifa MUSTARİ, Muhammet Ali KARABULUT, A F M Shahen SHAH, Ufuk TÜRELİ
Daha yüksek hizmet kalitesi, veri hızları, kapasite ve azalan gecikmeye yönelik artan ihtiyaç nedeniyle, hücresel iletişim gün geçtikçe gelişmektedir. Hücresel ağların tasarımı, bu talepleri karşılamak için önemli ölçüde geliştirilmektedir. Yeni çoklu erişim yöntemleri, modülasyon teknikleri, gelişen teknolojiler vb. sayesinde ihtiyaç ve talepler karşılanmaktadır. Bu çalışmada, birinci nesilden (1G) altıncı nesle (6G) kadar hücresel evrim üzerine kapsamlı bir çalışma sunulmaktadır. Çalışmada hücresel ağ tasarımları, çoklu erişim stratejileri, modülasyon teknikleri ve gelişen teknolojiler ele alınmıştır. Hücresel ağın mimarisi 1G'den 5G'ye kadar verilmiştir. Mimariyi geliştirmek ve kullanıcı taleplerini karşılamak için ortaya çıkan en önemli teknolojilerden bazıları ele alınmaktadır. Massive MIMO, yazılım tanımlı ağ, mmWave ve diğer gelecek teknolojiler bun önemli teknolojiler arasındadır. Ek olarak, 1G'den 5G'ye kadar çeşitli erişim mekanizmaları araştırılmaktadır. Birkaç nesil hücresel iletişimin bir karşılaştırması bulunmaktadır. Çalışma ayrıca yaklaşan 6G'nin neler getirebileceğine dair bir ön izleme sunmaktadır. 6G ile ilgili tartışılan zorluklar ve sorunlar açıklanmaktadır.
{"title":"A Comprehensive Study on Cellular Evolution from 1G to 6G","authors":"Nazifa MUSTARİ, Muhammet Ali KARABULUT, A F M Shahen SHAH, Ufuk TÜRELİ","doi":"10.2339/politeknik.1263687","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1263687","url":null,"abstract":"Daha yüksek hizmet kalitesi, veri hızları, kapasite ve azalan gecikmeye yönelik artan ihtiyaç nedeniyle, hücresel iletişim gün geçtikçe gelişmektedir. Hücresel ağların tasarımı, bu talepleri karşılamak için önemli ölçüde geliştirilmektedir. Yeni çoklu erişim yöntemleri, modülasyon teknikleri, gelişen teknolojiler vb. sayesinde ihtiyaç ve talepler karşılanmaktadır. Bu çalışmada, birinci nesilden (1G) altıncı nesle (6G) kadar hücresel evrim üzerine kapsamlı bir çalışma sunulmaktadır. Çalışmada hücresel ağ tasarımları, çoklu erişim stratejileri, modülasyon teknikleri ve gelişen teknolojiler ele alınmıştır. Hücresel ağın mimarisi 1G'den 5G'ye kadar verilmiştir. Mimariyi geliştirmek ve kullanıcı taleplerini karşılamak için ortaya çıkan en önemli teknolojilerden bazıları ele alınmaktadır. Massive MIMO, yazılım tanımlı ağ, mmWave ve diğer gelecek teknolojiler bun önemli teknolojiler arasındadır. Ek olarak, 1G'den 5G'ye kadar çeşitli erişim mekanizmaları araştırılmaktadır. Birkaç nesil hücresel iletişimin bir karşılaştırması bulunmaktadır. Çalışma ayrıca yaklaşan 6G'nin neler getirebileceğine dair bir ön izleme sunmaktadır. 6G ile ilgili tartışılan zorluklar ve sorunlar açıklanmaktadır.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":"39 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135602524","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The aim of this study was to determine the best method for follicle detection using ovarian ultrasound images and to classify the ultrasound images as pcos or normal ovaries using the proposed CNN architecture. Two different methods for follicle detection have been proposed to evaluate pcos. For this purpose, the Median, the Mean, the Wiener, and the Gaussian filters were tested using standard and adaptive thresholds. Second, Gaussian filtering, Discrete Wavelet Transform, and k-means clustering algorithms were tested. The Canny operator separates follicles from the background in the segmentation phase. In this study, a CNN architecture that classifies limited ultrasound ovary images was developed, and its success in the best follicle detection method was presented. The highest follicle detection accuracy of 97.63% was achieved with adaptive thresholding using a Wiener filter. Besides, the ultrasound images of the ovaries were classified as "normal" or "polycystic ovary syndrome" using CNN architecture with classification accuracy of 65.81% for unsegmented ovarian images and 77.81% for segmented images. In addition to the proposed method, classification was performed using SqueezeNet-based transfer learning, which was successful in limited datasets, and 74.18% classification accuracy was achieved for the unsegmented images and 75.54 % for segmented images . The results show that the combination of the Wiener filter with adaptive thresholding was quite successful in follicle detection and that the CNN can better classify ovaries using preprocessed ultrasound images.
{"title":"Otomatik Folikül Saptama Yöntemleri Kullanılarak ESA Tabanlı Polikistik Over Sendromu Tespiti","authors":"Perihan Gülşah YILMAZ, Güzin ÖZMEN, Hüsnü ALPTEKİN","doi":"10.2339/politeknik.1263520","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1263520","url":null,"abstract":"The aim of this study was to determine the best method for follicle detection using ovarian ultrasound images and to classify the ultrasound images as pcos or normal ovaries using the proposed CNN architecture. Two different methods for follicle detection have been proposed to evaluate pcos. For this purpose, the Median, the Mean, the Wiener, and the Gaussian filters were tested using standard and adaptive thresholds. Second, Gaussian filtering, Discrete Wavelet Transform, and k-means clustering algorithms were tested. The Canny operator separates follicles from the background in the segmentation phase. In this study, a CNN architecture that classifies limited ultrasound ovary images was developed, and its success in the best follicle detection method was presented. The highest follicle detection accuracy of 97.63% was achieved with adaptive thresholding using a Wiener filter. Besides, the ultrasound images of the ovaries were classified as \"normal\" or \"polycystic ovary syndrome\" using CNN architecture with classification accuracy of 65.81% for unsegmented ovarian images and 77.81% for segmented images. In addition to the proposed method, classification was performed using SqueezeNet-based transfer learning, which was successful in limited datasets, and 74.18% classification accuracy was achieved for the unsegmented images and 75.54 % for segmented images . The results show that the combination of the Wiener filter with adaptive thresholding was quite successful in follicle detection and that the CNN can better classify ovaries using preprocessed ultrasound images.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":"232 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135602703","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}