Pub Date : 2023-07-28DOI: 10.2339/politeknik.1323835
Cemile Cetinkaya, Ali Akay, Uğur Özdemi̇r
The outcome of a welding process relies on various factors, one of which is the heat input at the welded joint. Consequently, the thermal conductivity of the plates to be welded holds significant importance, just like the selection of the welding technique. This research investigates the impact of applying Metal Active Gas (MAG) and Submerged Arc Welding (SAW) methods on differently coated (shop-primer) plates, as well as un-coated S235JR structural steel plates. The study explores how these applications, with varying heat inputs, affect the mechanical and microstructural properties of the materials. Filler metal of SG2/S2 non-alloy steel grade wires was employed. The variable parameters chosen included surface conditions, coating thickness, and heat input. It was observed that altering the coating thicknesses and welding methods led to welding defects. Non-destructive tests indicated that surface conditions and welding methods somewhat influenced the weld joint. Specimens with a thickness of 75 µm exhibited poor performance in tensile, impact, and bending tests. Fractography studies validated these findings.
{"title":"İmalat Ön Astar Kaplamanın S235JR Çeli̇ği̇ni̇n MAG ve SAW Yöntemleriyle Kaynaklanabi̇lirliği Üzeri̇ndeki̇ Etki̇sinin Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi̇","authors":"Cemile Cetinkaya, Ali Akay, Uğur Özdemi̇r","doi":"10.2339/politeknik.1323835","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1323835","url":null,"abstract":"The outcome of a welding process relies on various factors, one of which is the heat input at the welded joint. Consequently, the thermal conductivity of the plates to be welded holds significant importance, just like the selection of the welding technique. This research investigates the impact of applying Metal Active Gas (MAG) and Submerged Arc Welding (SAW) methods on differently coated (shop-primer) plates, as well as un-coated S235JR structural steel plates. The study explores how these applications, with varying heat inputs, affect the mechanical and microstructural properties of the materials. Filler metal of SG2/S2 non-alloy steel grade wires was employed. The variable parameters chosen included surface conditions, coating thickness, and heat input. It was observed that altering the coating thicknesses and welding methods led to welding defects. Non-destructive tests indicated that surface conditions and welding methods somewhat influenced the weld joint. Specimens with a thickness of 75 µm exhibited poor performance in tensile, impact, and bending tests. Fractography studies validated these findings.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49022414","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-26DOI: 10.2339/politeknik.1324358
Dursun Enes Korkut, S. Akbas
This study explores the impact of including the vertical spatial variability in effective stress friction angle of clay on the probabilistic analysis of deep excavations. The proposed methodology is demonstrated and verified by conducting random finite element modeling (RFEM) of an instrumented deep excavation project situated in Ankara, Turkey. The excavation has a depth of 20 meters and is supported by six levels of pre-stressed ground anchors. To simulate the vertical spatial variability of effective stress friction angle in the clay, Monte Carlo simulation method and the random field theory are employed. The simulated parameters are then inserted into the finite element model via Python programming language to analyze the probabilistic distribution of lateral deflections and bending moments in the drilled shaft wall. The results obtained from the Monte Carlo simulations reveal that the incorporation and selected value of spatial variability significantly impacts the resulting lateral movements, bending moments, and the probability of failure of the system.
{"title":"The Effect of Incorporating Vertical Spatial Variability on the Probabilistic Analysis of a Deep Excavation: A Case Study","authors":"Dursun Enes Korkut, S. Akbas","doi":"10.2339/politeknik.1324358","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1324358","url":null,"abstract":"This study explores the impact of including the vertical spatial variability in effective stress friction angle of clay on the probabilistic analysis of deep excavations. The proposed methodology is demonstrated and verified by conducting random finite element modeling (RFEM) of an instrumented deep excavation project situated in Ankara, Turkey. The excavation has a depth of 20 meters and is supported by six levels of pre-stressed ground anchors. To simulate the vertical spatial variability of effective stress friction angle in the clay, Monte Carlo simulation method and the random field theory are employed. The simulated parameters are then inserted into the finite element model via Python programming language to analyze the probabilistic distribution of lateral deflections and bending moments in the drilled shaft wall. The results obtained from the Monte Carlo simulations reveal that the incorporation and selected value of spatial variability significantly impacts the resulting lateral movements, bending moments, and the probability of failure of the system.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"42064756","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-21DOI: 10.2339/politeknik.1284198
Buğra Şensoy, Mustafa Aktaş, Veysel Durak, Zahide BARAN TANRIKULU, Merve Mergen, Merve Ulular
Enerji verimliliği, küresel ısınma ve iklim değişikliği günümüzde üzerinde durulan en önemli konuların başında gelmektedir. Tüketilen enerjinin etkin ve verimli kullanımına ilişkin yeni tasarımlar yaparken de tasarımlarda kullanılacak yenilikçi ve verimli teknolojiler ekonomi ve çevresel olumsuz etkilerin azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada; tamamen gaz yakıcı bir cihazla çalışan döküm sektöründe kullanılan akışkan yataklı bir kum kurutma sistemine ısı pompası entegre edilerek doğalgaz tüketimi azaltılmaya ve bu sayede sistem kullanıcılarına doğrudan ve dolaylı kazanımlar yaratılmaya çalışılmıştır. Sudan suya çalışan ve çevre dostu R32 soğutucu akışkanı kullanılarak 20°C’deki ortam havasını 45°C’ye ön ısıtma yapacak şekilde tasarımı yapılan ısı pompası sisteminin performans katsayısı (COPIP) 3,88 olarak hesaplanmıştır. Isı pompası entegrasyonu sayesinde sistem yıllık 36.839,1 Nm3 doğalgaz tasarrufu gerçekleştirilecektir. Bu entegrasyon ile sistemin yıllık çalışma süresi, elektrik ve doğalgaz birim maliyetleri baz alınarak, işletmecisine 193.501,25 ₺/yıl mali tasarruf sağlayacağı öngörülmektedir. Sisteme entegre edilen ısı pompasının; ekipman ve kurulum fiyatı, güncel kur değeri ile yıllık mali tasarruf miktarı parametreleri dahilinde, sistemin amortisman süresi 1,50 yıl olarak hesaplanmıştır. Ayrıca sistemde kurulacak fotovoltaik paneller ile enerji üretilerek karbon emisyonunun azaltılabileceği ve yine fotovoltaik panellerin marifetiyle işletmeci firmaya ek bir gelir kalemi oluşturulabileceği de öngörülmektedir.
{"title":"Thermoeconomic Analysis of Heat Pump Preheating For Fluidized Bed Drying Process","authors":"Buğra Şensoy, Mustafa Aktaş, Veysel Durak, Zahide BARAN TANRIKULU, Merve Mergen, Merve Ulular","doi":"10.2339/politeknik.1284198","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1284198","url":null,"abstract":"Enerji verimliliği, küresel ısınma ve iklim değişikliği günümüzde üzerinde durulan en önemli konuların başında gelmektedir. Tüketilen enerjinin etkin ve verimli kullanımına ilişkin yeni tasarımlar yaparken de tasarımlarda kullanılacak yenilikçi ve verimli teknolojiler ekonomi ve çevresel olumsuz etkilerin azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada; tamamen gaz yakıcı bir cihazla çalışan döküm sektöründe kullanılan akışkan yataklı bir kum kurutma sistemine ısı pompası entegre edilerek doğalgaz tüketimi azaltılmaya ve bu sayede sistem kullanıcılarına doğrudan ve dolaylı kazanımlar yaratılmaya çalışılmıştır. Sudan suya çalışan ve çevre dostu R32 soğutucu akışkanı kullanılarak 20°C’deki ortam havasını 45°C’ye ön ısıtma yapacak şekilde tasarımı yapılan ısı pompası sisteminin performans katsayısı (COPIP) 3,88 olarak hesaplanmıştır. Isı pompası entegrasyonu sayesinde sistem yıllık 36.839,1 Nm3 doğalgaz tasarrufu gerçekleştirilecektir. Bu entegrasyon ile sistemin yıllık çalışma süresi, elektrik ve doğalgaz birim maliyetleri baz alınarak, işletmecisine 193.501,25 ₺/yıl mali tasarruf sağlayacağı öngörülmektedir. Sisteme entegre edilen ısı pompasının; ekipman ve kurulum fiyatı, güncel kur değeri ile yıllık mali tasarruf miktarı parametreleri dahilinde, sistemin amortisman süresi 1,50 yıl olarak hesaplanmıştır. Ayrıca sistemde kurulacak fotovoltaik paneller ile enerji üretilerek karbon emisyonunun azaltılabileceği ve yine fotovoltaik panellerin marifetiyle işletmeci firmaya ek bir gelir kalemi oluşturulabileceği de öngörülmektedir.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44069680","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-16DOI: 10.2339/politeknik.1320260
Arslan Kaptan, Yasin Ki̇şi̇oğlu
This study aims to examine and compare the strength performances of vehicle cylindrical liquefied petroleum gas (LPG) tanks produced and used in Turkey, taking into account European and Turkish Standards. The LPG tanks were subjected to burst and fatigue tests to explore their burst pressures and fatigue performances using both experimental and computer aided techniques. To investigate the strength of the tanks, a universal test bench was developed and calibrated for use in both burst and fatigue tests. The obtained experimental results in terms of burst and fatigue failure locations for each brand of tank are compared with the results obtained using finite element based simulations. Visual solid models in 3D were drawn in SolidWorks and then ANSYS software was used to perform Finite Element Analysis (FEA) simulations on those LPG cylinders to obtain the results, such as stresses, deformations, burst and fatigue failure locations. As a result of this comparison, it has been observed that some brands of cylindrical LPG tanks are more durable and safe for use in vehicles. Since the same standard requirements and the same commercial material are used in LPG tank production, it is revealed that some companies need to reconsider their design, manufacturing and especially welding processes. The results of this independent and objective study can also be used as a warning for LPG tank manufacturers and as a guide for their customers in choosing a safe product.
{"title":"Taşıt Silindirik LPG Tanklarının Mukavemet Performans Değerlendirmeleri","authors":"Arslan Kaptan, Yasin Ki̇şi̇oğlu","doi":"10.2339/politeknik.1320260","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1320260","url":null,"abstract":"This study aims to examine and compare the strength performances of vehicle cylindrical liquefied petroleum gas (LPG) tanks produced and used in Turkey, taking into account European and Turkish Standards. The LPG tanks were subjected to burst and fatigue tests to explore their burst pressures and fatigue performances using both experimental and computer aided techniques. To investigate the strength of the tanks, a universal test bench was developed and calibrated for use in both burst and fatigue tests. The obtained experimental results in terms of burst and fatigue failure locations for each brand of tank are compared with the results obtained using finite element based simulations. Visual solid models in 3D were drawn in SolidWorks and then ANSYS software was used to perform Finite Element Analysis (FEA) simulations on those LPG cylinders to obtain the results, such as stresses, deformations, burst and fatigue failure locations. As a result of this comparison, it has been observed that some brands of cylindrical LPG tanks are more durable and safe for use in vehicles. Since the same standard requirements and the same commercial material are used in LPG tank production, it is revealed that some companies need to reconsider their design, manufacturing and especially welding processes. The results of this independent and objective study can also be used as a warning for LPG tank manufacturers and as a guide for their customers in choosing a safe product.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43352377","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-16DOI: 10.2339/politeknik.1326633
Hakan Gündüz, H. Karadağ
In controlling the shapes in the surface design, we create the rotational surfaces using T-Bezier curves with two shape parameters. Here, shape parameters play an important role in shape design. Finally, we give the characterizations of the mean and Gaussian curvatures for these rotational surfaces according to the shape parameters.
{"title":"T-Bezier Eğrilerin Yüzey Uygulamaları","authors":"Hakan Gündüz, H. Karadağ","doi":"10.2339/politeknik.1326633","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1326633","url":null,"abstract":"In controlling the shapes in the surface design, we create the rotational surfaces using T-Bezier curves with two shape parameters. Here, shape parameters play an important role in shape design. Finally, we give the characterizations of the mean and Gaussian curvatures for these rotational surfaces according to the shape parameters.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47913378","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-13DOI: 10.2339/politeknik.1295259
O. Şimşek, N. G. SOYDAN OKSAL, Elif Miraç Uncu, V. Gümüş, Mehmet Şeker
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin arttığı günümüzde, kuraklık giderek daha büyük bir sorun haline gelmektedir. Bu nedenle, ulusal ve uluslararası düzeyde kuraklıkla mücadele ve önleme stratejileri için kuraklığın geçmiş davranışlarının bölgesel düzeyde araştırılması oldukça önemlidir. Bu amaçla, sunulan çalışmada, Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan Çoruh Havzası’nın meteorolojik kuraklık analizi yapılmıştır. Meteorolojik kuraklığın belirlenmesinde havza sınırları içerisinde bulunan beş farklı meteoroloji gözlem istasyonunda 1969-2020 yılları arasında ölçülen 52 yıllık yağış verileri kullanılmıştır. Kuraklık analizinde sadece yağış parametresine dayalı hesap yapan Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SYİ) yönteminden yararlanılmıştır. 1-, 3-, 6-, 9- ve 12- aylık zaman periyotlarında kurak ve yağışlı dönem oluşma yüzdeleri elde edilmiş ve farklı kuraklık sınıflarının meydana gelme yüzdeleri değerlendirilmiştir. Ayrıca, ele alınan tüm istasyonlarda en kurak dönemin süresi, kuraklığın şiddeti ve büyüklüğü elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlardan, havzada en uzun kurak dönemin (kritik dönem) çoğunlukla 2010 yılından sonra yaşandığı belirlenmiştir. Zaman ölçeğinin artmasıyla İspir istasyonu dışındaki diğer istasyonlarda kuraklık süresi ve şiddeti artmıştır. Tortum istasyonunun ele alınan istasyonlar arasında kuraklık açısından en riskli istasyon olduğu belirlenmiştir.
随着全球变暖和气候变化的影响越来越大,干旱是一个主要问题。因此,探索国家和国际一级健全和预防战略的过去行为非常重要。为此,在介绍期间对位于土耳其东北部的地中海进行了气象干旱分析。在气象干旱的定义中,使用了位于海洋边界内的五个不同气象观测站在1969年至2020年间测量的52年降雨数据。在干旱分析中,仅使用基于降雨参数的标准彩虹(SI)计算器。1-,3-,6-,9-ve 12-aylık zaman periyotlarında kurak ve yağışlıdönem oluşma yüzdeleri elde edilmişve farklıkuraklıksınıflarınän meydana gelme yüz deleri değerlendirilmiıtir。此外,在所有被占领的车站,旱季的持续时间都受到暴力和规模的影响。因此,水池中最长的旱季已确定在2010年之后。随着时间的增加,西班牙车站以外的其他车站的干旱和暴力事件也有所增加。乌龟站被认为是干旱状态下风险最大的一个站。
{"title":"Long-term (1969-2020) Meteorological Drought Analysis of the Çoruh Basin Using the SPI Method","authors":"O. Şimşek, N. G. SOYDAN OKSAL, Elif Miraç Uncu, V. Gümüş, Mehmet Şeker","doi":"10.2339/politeknik.1295259","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1295259","url":null,"abstract":"Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin arttığı günümüzde, kuraklık giderek daha büyük bir sorun haline gelmektedir. Bu nedenle, ulusal ve uluslararası düzeyde kuraklıkla mücadele ve önleme stratejileri için kuraklığın geçmiş davranışlarının bölgesel düzeyde araştırılması oldukça önemlidir. Bu amaçla, sunulan çalışmada, Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan Çoruh Havzası’nın meteorolojik kuraklık analizi yapılmıştır. Meteorolojik kuraklığın belirlenmesinde havza sınırları içerisinde bulunan beş farklı meteoroloji gözlem istasyonunda 1969-2020 yılları arasında ölçülen 52 yıllık yağış verileri kullanılmıştır. Kuraklık analizinde sadece yağış parametresine dayalı hesap yapan Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SYİ) yönteminden yararlanılmıştır. 1-, 3-, 6-, 9- ve 12- aylık zaman periyotlarında kurak ve yağışlı dönem oluşma yüzdeleri elde edilmiş ve farklı kuraklık sınıflarının meydana gelme yüzdeleri değerlendirilmiştir. Ayrıca, ele alınan tüm istasyonlarda en kurak dönemin süresi, kuraklığın şiddeti ve büyüklüğü elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlardan, havzada en uzun kurak dönemin (kritik dönem) çoğunlukla 2010 yılından sonra yaşandığı belirlenmiştir. Zaman ölçeğinin artmasıyla İspir istasyonu dışındaki diğer istasyonlarda kuraklık süresi ve şiddeti artmıştır. Tortum istasyonunun ele alınan istasyonlar arasında kuraklık açısından en riskli istasyon olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44588903","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-10DOI: 10.2339/politeknik.1325355
Cansu Özder, Musa Atar
Bu çalışmada, bazı antibakteriyel nano malzeme katkılı verniklerin ahşap malzemede katman sertliğine etkisi araştırılmıştır. Sarıçam (Pinus sylvestris L), Doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky), sapsız meşeden (Quercus petraea Liebl.) hazırlanan örneklere, %0,1, %0,3 nano bor (NaB) ve nano gümüş (NaAg) ilave edilmiş su bazlı ve sentetik vernik ile ASTM D-3023’e göre verniklenmiştir. Vernikleme işleminden sonra örneklerin yüzey sertliği (salınım) ASTM D 4366-95’e uyularak yapılmıştır. Sonuç olarak; yüzey sertlik değeri malzeme çeşidi bakımından en yüksek, Doğu kayını, sentetik vernik, nano bor ve %0,1’de, en düşük sarıçam, su bazlı vernik, nano gümüş ve %0,3’de tespit edilmiştir. Çoklu etkileşimde en yüksek Doğu kayını+sentetik vernik+%0,1 nano bor (28,00)’de, en düşük sarıçam+sentetik vernik+%0,3 nano gümüş (11,20)’ de elde edilmiştir. Kontrol örneklerine göre, nano malzemeler verniklerin yüzey sertliğine azaltıcı etki gösterdiği tespit edilmiştir. Bu durum, vernik sertliğinin önemli olduğu uygulama alanlarında dikkate alınması avantaj sağlayabilir. Antibakteriyel özelliği yüksek olan nano malzemelerin ahşap üst yüzey işlemlerinde kullanılması ile yeni fikirler ortaya çıkacak ve aşınma riski yüksek olan kullanım alanlarında avantaj sağlayacaktır.
在这项研究中,包括纳米材料在内的一些抗生素因难以爬入木材而受到调查。黄色(樟子松L)和东部岩石(东方法格斯Lipsky)由ASTM D-3023提供,具有基质和合成乡土(Quercus petraea Liebl)以及从非肥沃森林中制备的样品,%0.1、%0.3纳米管(NaB)和纳米银(NaAg)。在转移过程之后,以ASTM D 4366-95的表面难度来制备样品。因此yüzey sertlik değeri malzemeçeşidi bakı。在我的大部分相互作用中,最高的East Rock+合成vernik+%0.1纳米管(28.00),最低的yellow+合成vernik+%0.3纳米银(11.20)。例如,纳米材料已被确定为降低纳税人的表面密度。在这种情况下,它可以在税务困难很重要的应用领域提供一个优势。在森林表面过程中使用高细菌纳米材料将产生新的想法,并将受益于高风险使用领域。
{"title":"The Effects of Some Antibacterial Nano Materials on Varnish Layer Hardness","authors":"Cansu Özder, Musa Atar","doi":"10.2339/politeknik.1325355","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1325355","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, bazı antibakteriyel nano malzeme katkılı verniklerin ahşap malzemede katman sertliğine etkisi araştırılmıştır. Sarıçam (Pinus sylvestris L), Doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky), sapsız meşeden (Quercus petraea Liebl.) hazırlanan örneklere, %0,1, %0,3 nano bor (NaB) ve nano gümüş (NaAg) ilave edilmiş su bazlı ve sentetik vernik ile ASTM D-3023’e göre verniklenmiştir. Vernikleme işleminden sonra örneklerin yüzey sertliği (salınım) ASTM D 4366-95’e uyularak yapılmıştır. \u0000Sonuç olarak; yüzey sertlik değeri malzeme çeşidi bakımından en yüksek, Doğu kayını, sentetik vernik, nano bor ve %0,1’de, en düşük sarıçam, su bazlı vernik, nano gümüş ve %0,3’de tespit edilmiştir. Çoklu etkileşimde en yüksek Doğu kayını+sentetik vernik+%0,1 nano bor (28,00)’de, en düşük sarıçam+sentetik vernik+%0,3 nano gümüş (11,20)’ de elde edilmiştir. Kontrol örneklerine göre, nano malzemeler verniklerin yüzey sertliğine azaltıcı etki gösterdiği tespit edilmiştir. Bu durum, vernik sertliğinin önemli olduğu uygulama alanlarında dikkate alınması avantaj sağlayabilir. Antibakteriyel özelliği yüksek olan nano malzemelerin ahşap üst yüzey işlemlerinde kullanılması ile yeni fikirler ortaya çıkacak ve aşınma riski yüksek olan kullanım alanlarında avantaj sağlayacaktır.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43522985","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-05DOI: 10.2339/politeknik.846990
Regaip Menküç, Tolga Topgül
Bu çalışmada elektrikli bir taşıtın güç aktarma sisteminde kullanılacak tek vitesli dişli kutusunun tasarımı ve mukavemet kontrolleri yapılmıştır. Dişli kutusunun tahriki elektrik motoru tarafından sağlandığından motorun tork-devir karakteristiği referans alınarak mukavemet hesapları yapılmıştır. Dişli çiftlerin çalışması esnasında en sık karşılaşılan sorun olan aşırı gerilmeden kaynaklı kök kırılmalarının oluşmaması için gerilmeler KISSsoft yazılımı ile analiz edilerek optimizasyon yapılmıştır. Analizlerde diş yanak mukavemeti ve diş dibi gerilmeleri üzerinde durulmuştur. Geometrik parametreler ISO 6336 “Düz ve helisel dişlilerin yük kapasitesinin hesaplanması” standardında belirtilen emniyet katsayıları dikkate alınarak çözümler yapılmış ve dişli mukavemeti üzerindeki etkileri gözlemlenmiştir. Sonuçlar, birinci dişli çiftinin 2,5 mm modül, 22° helis açısı ve pinyon dişli çark için 32 diş sayısının optimal olduğunu göstermektedir. İkinci dişli çiftinin optimum parametreleri ise 2,5 mm modül, 20° helis açısı ve 33 diş sayısına sahip pinyon dişli olarak belirlenmiştir.
在这项研究中,对电动汽车动力传输系统中唯一可行的齿盒进行了设计和记录。由于齿轮箱由垂直电动发动机提供,因此发动机的计算参考了扭矩回路的特性。通过KISSsoft软件对缩略图进行分析,以避免在齿对工作过程中根部变形过大。在分析中,牙印模和牙齿被挂起。使用标准“直齿和螺旋齿重量能力的计算”分析了ISO 6336的几何参数,并监测了牙丝的影响。结果表明,第一对齿模为2.5mm,螺旋角为22°,齿数为32,是小齿轮牙膏的最佳选择。最佳参数为2,5 mm modül,20°helis açısıve 33 dişsayısşna sahip pinyon dişli olarak belillenmiştir。
{"title":"Design and Optimization of the Single-Speed Transmission in an Electric Vehicle","authors":"Regaip Menküç, Tolga Topgül","doi":"10.2339/politeknik.846990","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.846990","url":null,"abstract":"Bu çalışmada elektrikli bir taşıtın güç aktarma sisteminde kullanılacak tek vitesli dişli kutusunun tasarımı ve mukavemet kontrolleri yapılmıştır. Dişli kutusunun tahriki elektrik motoru tarafından sağlandığından motorun tork-devir karakteristiği referans alınarak mukavemet hesapları yapılmıştır. Dişli çiftlerin çalışması esnasında en sık karşılaşılan sorun olan aşırı gerilmeden kaynaklı kök kırılmalarının oluşmaması için gerilmeler KISSsoft yazılımı ile analiz edilerek optimizasyon yapılmıştır. Analizlerde diş yanak mukavemeti ve diş dibi gerilmeleri üzerinde durulmuştur. Geometrik parametreler ISO 6336 “Düz ve helisel dişlilerin yük kapasitesinin hesaplanması” standardında belirtilen emniyet katsayıları dikkate alınarak çözümler yapılmış ve dişli mukavemeti üzerindeki etkileri gözlemlenmiştir. Sonuçlar, birinci dişli çiftinin 2,5 mm modül, 22° helis açısı ve pinyon dişli çark için 32 diş sayısının optimal olduğunu göstermektedir. İkinci dişli çiftinin optimum parametreleri ise 2,5 mm modül, 20° helis açısı ve 33 diş sayısına sahip pinyon dişli olarak belirlenmiştir.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49409846","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-05DOI: 10.2339/politeknik.979707
Sinan Aksöz, R. Arslan, Nimet KARDEŞ SEVER, Bülent Bostan
Bu çalışmada 45ºC ve 80ºC‘de faz dönüşümü gösteren 1 mm kalınlığında NiTi saclar kullanılmıştır. Öncelikle, eğilebilirliği incelemek için üç nokta eğme testleri yapılmıştır. Bundan sonra bükülmüş saclardan alınmış numunelere sırasıyla; 750ºC, 800ºC, 850ºC ve 900ºC’de 1 saat çözündürme ısıl işlemleri uygulanmıştır. Bu numunelere sırası ile 300ºC’de 15, 30, 45, 60, 75 ve 90 dakika (dk.) süreyle yaşlandırma ısıl işlemi uygulanmıştır. Isıl işlem parametrelerinin etkilerini incelemek için Optik Mikroskop, Alan Emisyon Taramalı Elektron Mikroskobu (FESEM), Element Dağılım Spektrometresi (EDS) ve Haritalama (MAP) analizleri gerçekleştirilmiştir. Mekanik etkileri incelemek için her bir ısıl işlemden sonra makro sertlik verileri alınmıştır. Ayrıca Dinamik Mekanik Analiz (DMA) ile malzemenin yük altındaki mekanik davranışı incelenmiştir. Sonuç olarak, yaşlandırma ısıl işlemi sayesinde mekanik özellikler (sertlik ve depolama modülü) iyileştirilebilmiştir. En yüksek sertlik değeri, 80°C dönüşüm sıcaklığına sahip numunede, 900°C’de çözündürme ve 300°C’de 75 dk. yaşlandırma sonrası 414HV olarak ölçülmüştür. Ayrıca, depolama modülünde artış, tanδ değerinde ise düşüş meydana gelmiştir. NiTi alaşımlarının süper elastik özelliklerinden faydalanabilmek için, dönüşüm sıcaklıklarının üzerindeki sıcaklıkların kullanılması gerekliliği depolama modülü ölçümleri ile görülmüştür. 45°C dönüşüm sıcaklığına sahip numune için dönüşüm sıcaklığı altında depolama modül değeri ~21500MPa iken dönüşüm tamamlandıktan sonra ~ 28500MPa olarak ölçülmüştür.
Buçalışmada 45ºC ve 80ºC’de faz dönüşümügösteren 1毫米kalınlığında NiTi saclar kullanılmı。首先,进行了三点曲线测试来检验灵活性。然后根据从撒过的麻袋中取出的样品,在750ºC、800ºC、850ºC和900ºC的温度下,加热溶液已应用1小时。在这些样品中,老化温度为15、30、45、60、75和90分钟。通过光学显微镜、阿兰发射靶电子显微镜(FESEM)、元素分布谱仪(EDS)和映射(MAP)分析,研究了交易参数的影响。在每次加热过程之后,都会收集宏观难度数据来研究机械效应。此外,还利用动态力学分析(DMA)对产品下方的力学行为进行了研究。因此,由于老化热过程,可以改善机械性能(难度和存储模块)。最高难度值是在80°C转化温度的样品中测量的,在900°C和300°C老化75分钟后的溶液为414HV。Ayrıca,deporama modülünde artış,tanδdeğerinde ise düşüüsureşmeydana gelmiştir。为了受益于Niti捕获的超弹性特性,已经考虑到存储模块对转变温度的加热需求。在样品温度为~21500兆帕的存储模块转换后,45°C转换温度下的转换率为~28500兆帕。
{"title":"NiTi Esaslı Saclara Uygulanan Farklı Çözündürme ve Yaşlandırma Isıl İşlemlerinin Metalografik ve Mekanik Özelliklere Etkileri","authors":"Sinan Aksöz, R. Arslan, Nimet KARDEŞ SEVER, Bülent Bostan","doi":"10.2339/politeknik.979707","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.979707","url":null,"abstract":"Bu çalışmada 45ºC ve 80ºC‘de faz dönüşümü gösteren 1 mm kalınlığında NiTi saclar kullanılmıştır. Öncelikle, eğilebilirliği incelemek için üç nokta eğme testleri yapılmıştır. Bundan sonra bükülmüş saclardan alınmış numunelere sırasıyla; 750ºC, 800ºC, 850ºC ve 900ºC’de 1 saat çözündürme ısıl işlemleri uygulanmıştır. Bu numunelere sırası ile 300ºC’de 15, 30, 45, 60, 75 ve 90 dakika (dk.) süreyle yaşlandırma ısıl işlemi uygulanmıştır. Isıl işlem parametrelerinin etkilerini incelemek için Optik Mikroskop, Alan Emisyon Taramalı Elektron Mikroskobu (FESEM), Element Dağılım Spektrometresi (EDS) ve Haritalama (MAP) analizleri gerçekleştirilmiştir. Mekanik etkileri incelemek için her bir ısıl işlemden sonra makro sertlik verileri alınmıştır. Ayrıca Dinamik Mekanik Analiz (DMA) ile malzemenin yük altındaki mekanik davranışı incelenmiştir. Sonuç olarak, yaşlandırma ısıl işlemi sayesinde mekanik özellikler (sertlik ve depolama modülü) iyileştirilebilmiştir. En yüksek sertlik değeri, 80°C dönüşüm sıcaklığına sahip numunede, 900°C’de çözündürme ve 300°C’de 75 dk. yaşlandırma sonrası 414HV olarak ölçülmüştür. Ayrıca, depolama modülünde artış, tanδ değerinde ise düşüş meydana gelmiştir. NiTi alaşımlarının süper elastik özelliklerinden faydalanabilmek için, dönüşüm sıcaklıklarının üzerindeki sıcaklıkların kullanılması gerekliliği depolama modülü ölçümleri ile görülmüştür. 45°C dönüşüm sıcaklığına sahip numune için dönüşüm sıcaklığı altında depolama modül değeri ~21500MPa iken dönüşüm tamamlandıktan sonra ~ 28500MPa olarak ölçülmüştür.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48871768","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-05DOI: 10.2339/politeknik.1294773
Vehbi Yolcu, Murat Yücel
İletişim teknolojilerinin gelişmesi paralelinde optik altyapı ihtiyaçları giderek artmaktadır. Artan veri yolu ihtiyacını karşılamak için dalga boyu bölmeli çoğullama (WDM) sistemleri geliştirilmiş ve kullanımı yaygınlaşmıştır. WDM sistemleri kullanımında optik sinyallerin uzak mesafelere iletiminde optik yükselteç sistemleri önemli rol üstlenmektedir. Bu sebeple çok pompalı dağıtık fiber Raman yükselteçler iyi bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Dağıtık Raman yükselteç sistemleri tasarlarken optik sinyallerin uzak mesafelere iletiminde sinyallerin kazancının düzleştirmek için, optik fibere dahil edilecek belirli sayıda optik sinyalle beraber pompanın güçleri optimize edilmelidir. Bu bağlamda, yapılan araştırmada başlangıç güç değeri 1mW olan 80 adet optik sinyalin 80 km ilerlemesi sonucu kazancını düzleştirmek amaçlanmıştır. Bunun için öncelikle Raman kazanç katsayısı ve optik zayıflama katsayısı sisteme polinom olarak işlenerek hazır hale getirilmiştir. Bununla beraber sabit terimler denkleme işlenmiş, sonrasında tüm denklemler PSO algoritmasına başarılı şekilde uyarlanmıştır. Sonrasında PSO algoritması 4,5 ve 6 pompa için işletilerek optimum değerler elde edilmiştir. Elde edilen net kazanç farkları incelendiğinde: 4 pompa için ± 3dB, 5 pompa için ± 2dB ve 6 pompa için ± 1dB değerleri elde edilmiştir. Optimizasyon algoritmalarının çözüm gücünün artması paralelinde daha iyi sonuçların elde edilmesi beklenmektedir.
{"title":"Raman Yükselteç Modeli Üzerine Bir Çalışma","authors":"Vehbi Yolcu, Murat Yücel","doi":"10.2339/politeknik.1294773","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1294773","url":null,"abstract":"İletişim teknolojilerinin gelişmesi paralelinde optik altyapı ihtiyaçları giderek artmaktadır. Artan veri yolu ihtiyacını karşılamak için dalga boyu bölmeli çoğullama (WDM) sistemleri geliştirilmiş ve kullanımı yaygınlaşmıştır. WDM sistemleri kullanımında optik sinyallerin uzak mesafelere iletiminde optik yükselteç sistemleri önemli rol üstlenmektedir. Bu sebeple çok pompalı dağıtık fiber Raman yükselteçler iyi bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Dağıtık Raman yükselteç sistemleri tasarlarken optik sinyallerin uzak mesafelere iletiminde sinyallerin kazancının düzleştirmek için, optik fibere dahil edilecek belirli sayıda optik sinyalle beraber pompanın güçleri optimize edilmelidir. Bu bağlamda, yapılan araştırmada başlangıç güç değeri 1mW olan 80 adet optik sinyalin 80 km ilerlemesi sonucu kazancını düzleştirmek amaçlanmıştır. Bunun için öncelikle Raman kazanç katsayısı ve optik zayıflama katsayısı sisteme polinom olarak işlenerek hazır hale getirilmiştir. Bununla beraber sabit terimler denkleme işlenmiş, sonrasında tüm denklemler PSO algoritmasına başarılı şekilde uyarlanmıştır. Sonrasında PSO algoritması 4,5 ve 6 pompa için işletilerek optimum değerler elde edilmiştir. Elde edilen net kazanç farkları incelendiğinde: 4 pompa için ± 3dB, 5 pompa için ± 2dB ve 6 pompa için ± 1dB değerleri elde edilmiştir. Optimizasyon algoritmalarının çözüm gücünün artması paralelinde daha iyi sonuçların elde edilmesi beklenmektedir.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44870096","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}