Pub Date : 2023-04-29DOI: 10.2339/politeknik.1266467
Arzu CILASUN KUNDURACI, Ecenur Kizilörenli̇
The use of daylight in educational settings has a significant impact on the well-being, attention, and academic achievement of students. However, providing adequate daylighting without glare can be difficult, especially in deep-plan layout classrooms, because daylight is not constant and its strength varies with distance from the façade, necessitating the use of additional solutions frequently. In this study, tubular daylight guidance systems (TDGS) and movable shading devices are proposed to increase daylight availability in the Yaşar University Faculty of Architecture Temporary Studio, which has a deep plan layout and receives daylight only from the southeast facade. The objective was to meet the LEED daylight evaluation requirements for each zone, which require sDA to be at least 55% and ASE to be at most 10% in the selected analysis area. To propose TDGS and movable shadings with the most efficient angles and positions; Rhinoceros, Grasshopper, and Climate Studio were used, and simulation results were validated by real-time measurements. The design proposal simulation results achieved a significant increase in daylight availability in the rear part of the room (zone 2-3), while glare was diminished near the façade (zone1). The proposed design strategy improved daylight availability through the room, demonstrating that the systems perform well together.
{"title":"A Design Proposal for Improving Daylight Availability of a Deep-Plan Classroom by Using Tubular Daylight Guidance Systems and Movable Shading Devices","authors":"Arzu CILASUN KUNDURACI, Ecenur Kizilörenli̇","doi":"10.2339/politeknik.1266467","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1266467","url":null,"abstract":"The use of daylight in educational settings has a significant impact on the well-being, attention, and academic achievement of students. However, providing adequate daylighting without glare can be difficult, especially in deep-plan layout classrooms, because daylight is not constant and its strength varies with distance from the façade, necessitating the use of additional solutions frequently. In this study, tubular daylight guidance systems (TDGS) and movable shading devices are proposed to increase daylight availability in the Yaşar University Faculty of Architecture Temporary Studio, which has a deep plan layout and receives daylight only from the southeast facade. The objective was to meet the LEED daylight evaluation requirements for each zone, which require sDA to be at least 55% and ASE to be at most 10% in the selected analysis area. To propose TDGS and movable shadings with the most efficient angles and positions; Rhinoceros, Grasshopper, and Climate Studio were used, and simulation results were validated by real-time measurements. The design proposal simulation results achieved a significant increase in daylight availability in the rear part of the room (zone 2-3), while glare was diminished near the façade (zone1). The proposed design strategy improved daylight availability through the room, demonstrating that the systems perform well together.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"41475645","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-19DOI: 10.2339/politeknik.1268344
H. Y. Aruntas, Melih Şahinöz, Mustafa Dayı
Bu deneysel çalışmada, çimento bazlı hamur ve harç karışımlarına yüksek oranda sönmüş hava kireci (SK) ve öğütülmüş yüksek fırın cürufunun (YFC) birlikte kullanımı ile üretilen numunelerin bazı fiziksel ve mekanik özellikleri araştırılmıştır. SK ve YFC ağırlıkça %10SK+%10YFC, %20SK+%20YFC ve %30SK+%30YFC oranlarında Portland çimentosu ile yer değiştirilerek hamur ve harç karışımları hazırlanmıştır. Üretilen harç karışımlarında işlenebilirlik sabit alınmıştır. Üretilen harç karışımlarından elde edilen fiziksel ve mekanik deney sonuçları kendi aralarında ve kontrol numuneleri ile karşılaştırılmıştır. Hamur numunelerde kıvam suyu, priz süreleri ve hacim genleşmesi deneyleri, harç numunelerde ise birim hacim ağırlık, basınç dayanımı ve eğilmede çekme dayanımı deneyleri yapılmıştır. Deney sonuçları, SK ve YFC’nin çimentoya ikame edilmesinin hamur kıvam suyu miktarını artırdığı, priz başı sürelerini azalttığı ancak priz sonu sürelerini artırdığı, birim hacim ağırlığı ve hacim genleşmesini ise azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca %30’a kadar SK ve YFC’nin birlikte ikame edilmesi, numunelerin 7, 28 ve 90 yaş gün eğilme ve basınç dayanımlarını azaltmıştır.
{"title":"The Investigation of Combined Effect of GBFS and Slaked Lime on Cement Paste and Mortar Properties","authors":"H. Y. Aruntas, Melih Şahinöz, Mustafa Dayı","doi":"10.2339/politeknik.1268344","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1268344","url":null,"abstract":"Bu deneysel çalışmada, çimento bazlı hamur ve harç karışımlarına yüksek oranda sönmüş hava kireci (SK) ve öğütülmüş yüksek fırın cürufunun (YFC) birlikte kullanımı ile üretilen numunelerin bazı fiziksel ve mekanik özellikleri araştırılmıştır. SK ve YFC ağırlıkça %10SK+%10YFC, %20SK+%20YFC ve %30SK+%30YFC oranlarında Portland çimentosu ile yer değiştirilerek hamur ve harç karışımları hazırlanmıştır. Üretilen harç karışımlarında işlenebilirlik sabit alınmıştır. Üretilen harç karışımlarından elde edilen fiziksel ve mekanik deney sonuçları kendi aralarında ve kontrol numuneleri ile karşılaştırılmıştır. Hamur numunelerde kıvam suyu, priz süreleri ve hacim genleşmesi deneyleri, harç numunelerde ise birim hacim ağırlık, basınç dayanımı ve eğilmede çekme dayanımı deneyleri yapılmıştır. Deney sonuçları, SK ve YFC’nin çimentoya ikame edilmesinin hamur kıvam suyu miktarını artırdığı, priz başı sürelerini azalttığı ancak priz sonu sürelerini artırdığı, birim hacim ağırlığı ve hacim genleşmesini ise azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca %30’a kadar SK ve YFC’nin birlikte ikame edilmesi, numunelerin 7, 28 ve 90 yaş gün eğilme ve basınç dayanımlarını azaltmıştır.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-04-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43099524","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-18DOI: 10.2339/politeknik.1234605
Kevser AÇIKALIN, İsmail ŞAHİN
Birden fazla tarafın bulunduğu iş süreçlerinde merkezi bir doküman yönetim sistemi olmaması durumunda; dokümanların oluşturulma, değiştirilme ve erişilme aşamaları fiziksel olarak gerçekleştirilmektedir. Diğer taraftan merkezi bir sistem oluşturulsa dahi verilerin tek noktada tutulması, tek noktanın kırılganlığı riskinin fazla olmasından kaynaklı güvenlik endişesine neden olmaktadır. Bitcoin altyapısında bulunan blok zincir; dağıtık, anonim, güvenli bir veri saklama yöntemidir. Finansal ödeme sistemlerinin yanında tedarik sistemleri, Iot ve güvenilir üçüncü taraf aracılara ihtiyaç bulunan çeşitli alanlarda kullanılabilmektedir. Özellikle işlem takibinin gerektiği, çok sayıda tarafın katıldığı iş süreçlerinde kolaylık getirmektedir. Devlet desteklerinin takibi için kurulan Devlet Destekleri Bilgi Sistemi’nde fatura bazında takip yapılamadığı için desteğin mükerrer kullanılmasının önüne tam olarak geçilememektedir, ayrıca destek veren kurumların veri paylaşımı yaparken güvenlik endişesi taşımaları olağandır. Bu çalışmada bu sorunların önüne geçmek için blok zincir tabanlı bir model önerilmiştir. Bu model ile kurumların veri paylaşımında yaşayabilecekleri endişe giderilmiş olacaktır ve mükerrer destek alınmasının önüne geçilerek daha etkin destek sistemi kurulabilecektir.
{"title":"A Model Proposal for The Prevention of Duplication in State Aids with Blockchain Infrastructure","authors":"Kevser AÇIKALIN, İsmail ŞAHİN","doi":"10.2339/politeknik.1234605","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1234605","url":null,"abstract":"Birden fazla tarafın bulunduğu iş süreçlerinde merkezi bir doküman yönetim sistemi olmaması durumunda; dokümanların oluşturulma, değiştirilme ve erişilme aşamaları fiziksel olarak gerçekleştirilmektedir. Diğer taraftan merkezi bir sistem oluşturulsa dahi verilerin tek noktada tutulması, tek noktanın kırılganlığı riskinin fazla olmasından kaynaklı güvenlik endişesine neden olmaktadır. Bitcoin altyapısında bulunan blok zincir; dağıtık, anonim, güvenli bir veri saklama yöntemidir. Finansal ödeme sistemlerinin yanında tedarik sistemleri, Iot ve güvenilir üçüncü taraf aracılara ihtiyaç bulunan çeşitli alanlarda kullanılabilmektedir. Özellikle işlem takibinin gerektiği, çok sayıda tarafın katıldığı iş süreçlerinde kolaylık getirmektedir. Devlet desteklerinin takibi için kurulan Devlet Destekleri Bilgi Sistemi’nde fatura bazında takip yapılamadığı için desteğin mükerrer kullanılmasının önüne tam olarak geçilememektedir, ayrıca destek veren kurumların veri paylaşımı yaparken güvenlik endişesi taşımaları olağandır. Bu çalışmada bu sorunların önüne geçmek için blok zincir tabanlı bir model önerilmiştir. Bu model ile kurumların veri paylaşımında yaşayabilecekleri endişe giderilmiş olacaktır ve mükerrer destek alınmasının önüne geçilerek daha etkin destek sistemi kurulabilecektir.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":"76 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135927289","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-15DOI: 10.2339/politeknik.1200368
Z. Duman, Y. Murat, Mehmet Yi̇lmaz
Kentsel ulaşımda; nüfus fazlalaşması, sanayileşme ve hızlı kentleşme nedeniyle, sorunlar görülmekte ve bu sorunları çözmek amacıyla farklı yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılan çalışmada, Elazığ ili örneğinde, ayrık (izole) olarak denetlenen ve sıralı şekilde bir koridor üzerinde bulunan üç kavşak incelenmiştir. Bu koridorda bulunan yerleşik kameralar ile haftanın bütün günlerinin zirve saatlerinde trafik hacim ölçümleri yapılmıştır. Ayrıca kavşakların mevcut durumdaki geometrileri, denetim biçimleri, devre, faz süreleri ve faz planları dikkate alınmıştır. Kavşaklara ait mevcut durum, bir mikrosimülasyon yazılımı kullanılarak analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Kavşaklar arasındaki ortalama hız ve mesafeler dikkate alınarak, ofset süreleri tespit edilmiş ve kavşaklar arasında eşgüdüm (koordinasyon) oluşturulmuştur. Kavşak geometrisi, faz ve devre süresi diyagramları üzerinde değişiklikler yapılarak oluşturulan dört farklı eşgüdümlü durum (senaryo) mikrosimülasyon yazılımıyla analiz edilip değerlendirilmiştir. Mevcut durum ve oluşturulan dört farklı eşgüdümlü durumun performansı; gecikme, durma sayısı, hizmet seviyesi, kuyruk uzunlukları, seyahat süresi ve ortalama hız ölçütlerine göre karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda, mevcut duruma göre, eşgüdümlü (koordine) denetim durumlarında, dikkate alınan performans ölçütlerinde önemli seviyelerde (%50 ve üzerinde) iyileşmeler elde edildiği, bu iyileşmelerin her bir ölçüt ve durum için farklı değerlerde olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, incelenen koridor özelinde, kavşakların ayrık denetlenmesi yerine eşgüdümlü biçimde denetlenmesinin kentsel trafik yönetimi açısından faydalı olacağı ve koridor yönetiminde, sinyal sürelerinin yanında, faz planı ve kavşak geometrilerinin de yeniden düzenlenmesinin katkı sağlayabileceği bulgusuna ulaşılmıştır.
当我到达那里时,nüfus fazlalaşması,sanayileşme ve hızlıkentleşme nedeniyle,sorunlar görülmekte ve bu sorunlarıçözmek amacıyla farklıyaklaşımlara ihtiyaçduyulmaktadır。例如,对一条走廊上的三起冲突进行了调查,并在隔离的基础上分别和同时对其进行了检查。这条走廊在整个周末都用当地的摄像头进行了交通黑客测量。此外,还考虑了当前冲突状态下的几何形状、控制格式、电路、相位和相位计划。使用微观模拟软件对冲突的现状进行了分析和评估。战斗机之间的中间速度和距离已经确定,战斗机之间的协调也已经建立。战斗几何、相位图和旋转图已经通过一个四种不同状态的微观模拟软件进行了分析和评估,该软件可以改变结构。四种不同统一状态的现状与表现;延误、停靠次数、服务水平、弯道长度、行程长度和平均速度。由于这项工作,在统一(协调)的监测情况下,观察到了重要水平(50%及以上)的改善,并且在每种情况下都观察到了不同规模和值的改善。Sonuçolaak,incelenen koridorözelinde,kavşakların ayrık denetlenmesi yerine eşgüdümlübiçimde denetlenmisin kentsel trafik yönetimi açısından faydalıolacağşılmıştır。
{"title":"Koordine Kavşaklarda Sinyalizasyon Sistemine Etki Eden Parametrelerin İncelenmesi Vaka Durum Çalışması","authors":"Z. Duman, Y. Murat, Mehmet Yi̇lmaz","doi":"10.2339/politeknik.1200368","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1200368","url":null,"abstract":"Kentsel ulaşımda; nüfus fazlalaşması, sanayileşme ve hızlı kentleşme nedeniyle, sorunlar görülmekte ve bu sorunları çözmek amacıyla farklı yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılan çalışmada, Elazığ ili örneğinde, ayrık (izole) olarak denetlenen ve sıralı şekilde bir koridor üzerinde bulunan üç kavşak incelenmiştir. Bu koridorda bulunan yerleşik kameralar ile haftanın bütün günlerinin zirve saatlerinde trafik hacim ölçümleri yapılmıştır. Ayrıca kavşakların mevcut durumdaki geometrileri, denetim biçimleri, devre, faz süreleri ve faz planları dikkate alınmıştır. Kavşaklara ait mevcut durum, bir mikrosimülasyon yazılımı kullanılarak analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Kavşaklar arasındaki ortalama hız ve mesafeler dikkate alınarak, ofset süreleri tespit edilmiş ve kavşaklar arasında eşgüdüm (koordinasyon) oluşturulmuştur. Kavşak geometrisi, faz ve devre süresi diyagramları üzerinde değişiklikler yapılarak oluşturulan dört farklı eşgüdümlü durum (senaryo) mikrosimülasyon yazılımıyla analiz edilip değerlendirilmiştir. Mevcut durum ve oluşturulan dört farklı eşgüdümlü durumun performansı; gecikme, durma sayısı, hizmet seviyesi, kuyruk uzunlukları, seyahat süresi ve ortalama hız ölçütlerine göre karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda, mevcut duruma göre, eşgüdümlü (koordine) denetim durumlarında, dikkate alınan performans ölçütlerinde önemli seviyelerde (%50 ve üzerinde) iyileşmeler elde edildiği, bu iyileşmelerin her bir ölçüt ve durum için farklı değerlerde olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, incelenen koridor özelinde, kavşakların ayrık denetlenmesi yerine eşgüdümlü biçimde denetlenmesinin kentsel trafik yönetimi açısından faydalı olacağı ve koridor yönetiminde, sinyal sürelerinin yanında, faz planı ve kavşak geometrilerinin de yeniden düzenlenmesinin katkı sağlayabileceği bulgusuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-04-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45055545","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-14DOI: 10.2339/politeknik.1183354
Tayfun Gündoğdu
Bu çalışmada; dış rotorlu ve yüzeye monte mıknatıslara sahip bir Vernier makinanın tüm geometrik parametrelerinin performans karakteristiklerine olan etkisi detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı, düşük hız yüksek moment uygulamalarında kullanılan Kalıcı Mıknatıslı Vernier makinalar (KMVM) için mıknatıs, diş ve diş açıklığı kalınlık ve genişlikleri, hava aralığı genişliği, rotor dış çaplarının iç çapına oranı (bölünme oranı), şaft çapı gibi temel tasarım parametrelerinin moment, moment dalgalılığı, verim ve zıt EMK’ya olan etkisi inceleyerek genel bir tasarım kılavuzu geliştirmektir. KMVM’ların tasarım ve çalışma prensibi kısaca anlatılmış ve düşük moment dalgalılığına karşın yüksek moment veren oluk/kutup kombinasyonun nasıl seçilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. Akabinde, tasarım parametreleri tanıtılmış ve makinanın küçük güçlü rüzgâr türbini uygulamalarında kullanılacağı düşünülerek, her geometrik parametrenin moment ve verimin yanı sıra, terminal gerilimi hakkında detaylı bilgi veren zıt EMK dalga biçimi de parametrik olarak analiz edilmiştir. Moment, verim ve endüklenen gerilimi en çok etkileyen geometrik tasarım parametreleri belirlenmiş ve parametrik olarak en iyi tasarım elde edilmiştir. Analizler zaman adımlı, doğrusal olmayan, iki boyutlu sonlu elemanlar yöntemi (SEY) tabanlı bir program ile gerçekleştirilmiştir.
{"title":"Parametric Analysis of Permanent Magnet Vernier Machines","authors":"Tayfun Gündoğdu","doi":"10.2339/politeknik.1183354","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1183354","url":null,"abstract":"Bu çalışmada; dış rotorlu ve yüzeye monte mıknatıslara sahip bir Vernier makinanın tüm geometrik parametrelerinin performans karakteristiklerine olan etkisi detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı, düşük hız yüksek moment uygulamalarında kullanılan Kalıcı Mıknatıslı Vernier makinalar (KMVM) için mıknatıs, diş ve diş açıklığı kalınlık ve genişlikleri, hava aralığı genişliği, rotor dış çaplarının iç çapına oranı (bölünme oranı), şaft çapı gibi temel tasarım parametrelerinin moment, moment dalgalılığı, verim ve zıt EMK’ya olan etkisi inceleyerek genel bir tasarım kılavuzu geliştirmektir. KMVM’ların tasarım ve çalışma prensibi kısaca anlatılmış ve düşük moment dalgalılığına karşın yüksek moment veren oluk/kutup kombinasyonun nasıl seçilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. Akabinde, tasarım parametreleri tanıtılmış ve makinanın küçük güçlü rüzgâr türbini uygulamalarında kullanılacağı düşünülerek, her geometrik parametrenin moment ve verimin yanı sıra, terminal gerilimi hakkında detaylı bilgi veren zıt EMK dalga biçimi de parametrik olarak analiz edilmiştir. Moment, verim ve endüklenen gerilimi en çok etkileyen geometrik tasarım parametreleri belirlenmiş ve parametrik olarak en iyi tasarım elde edilmiştir. Analizler zaman adımlı, doğrusal olmayan, iki boyutlu sonlu elemanlar yöntemi (SEY) tabanlı bir program ile gerçekleştirilmiştir.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-04-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"41820343","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-12DOI: 10.2339/politeknik.1247300
Zeliha Türkkahraman, Muhammed Enes Özcan, Buğrahan Alabaş
In the developing world, the importance of supersonic flights is increasing day by day, especially in military fields. Since supersonic flights have different physical conditions, different designs are required both in the fuselage structure and in the engine part compared to subsonic aircraft. In these studies, the air inlet performance of jet engines designed for supersonic flights is investigated. A plenum has been added to the air inlet geometry in line with the goal of low flow distortion and high pressure recovery. Then, the optimum plenum geometry design was obtained by applying a two-stage optimization process. In each optimization step, computational fluid dynamics analyses were performed to define the effects of the changes in the geometric dimensions of the plenum design and bleed system on the PR (Pressure Recovery) and FD (Flow Distortion) values. The outcome of the analysis showed that the addition of the plenum and the bleed system improved the performance of the air inlet. The new plenum design that emerged as a result of the optimization processes has positively affected the performance values of the air intake. Analysis results showed higher PR and lower FD results in optimized geometry.
{"title":"Ses Üstü Hava Alığında Sınır Tabaka – Şok Etkileşiminin Plenum Optimizasyonu ile Kontrolü","authors":"Zeliha Türkkahraman, Muhammed Enes Özcan, Buğrahan Alabaş","doi":"10.2339/politeknik.1247300","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1247300","url":null,"abstract":"In the developing world, the importance of supersonic flights is increasing day by day, especially in military fields. Since supersonic flights have different physical conditions, different designs are required both in the fuselage structure and in the engine part compared to subsonic aircraft. In these studies, the air inlet performance of jet engines designed for supersonic flights is investigated. A plenum has been added to the air inlet geometry in line with the goal of low flow distortion and high pressure recovery. Then, the optimum plenum geometry design was obtained by applying a two-stage optimization process. In each optimization step, computational fluid dynamics analyses were performed to define the effects of the changes in the geometric dimensions of the plenum design and bleed system on the PR (Pressure Recovery) and FD (Flow Distortion) values. The outcome of the analysis showed that the addition of the plenum and the bleed system improved the performance of the air inlet. The new plenum design that emerged as a result of the optimization processes has positively affected the performance values of the air intake. Analysis results showed higher PR and lower FD results in optimized geometry.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-04-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44958686","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-07DOI: 10.2339/politeknik.1207602
Ertuğrul Aydın
The alternative composites’ production alleviates the serious problem generated by global warming. Methods to reduce the amount of cement used in concrete production, for example, are being investigated to determine how to reduce carbon dioxide emissions in many applications. Egg shells and various industrial wastes, which are recommended to use in the construction sector at an appropriately high rate, also cause serious environmental damage. Bottom ash (BA) and marble powder (MP) wastes are used today in civil engineering applications. In addition, it is important to increase the use of eggshells due to their rich calcium carbonate content. In this work, BA and MP wastes were blended with eggshells to produce cement paste composites. Two different sets of composites were prepared during this study. The composites were prepared with cement (80%), BA (20%), and MP (20%) wastes by weight with 0.3%, 0.75%, 1.5%, and 2.5% eggshell waste. The fresh (flow table), physical (dry unit mass, apparent specific gravity, and porosity), mechanical (unconfined compressive strength and flexural strength), and durability (water absorption, seawater resistance) tests were conducted. According to the experimental results, the composites can be classified as lightweight construction materials. The test results showed that 0.75% eggshell by weight of cement in bottom ash and marble powder can be used as an optimum value for better performance. The bottom ash mixtures groups are higher water absorption and porosity values when referring to the marble powder mixture groups. The highest compressive strength value was found at 56.03 MPa in the MP mixture group and 52.79 MPa in the BA mixture groups with these optimum eggshell combinations at 56 days. The MP mixture group showed better resistance to seawater when referring to the bottom ash blended mixtures. Laboratory-produced composites are possible candidates for cost-effective and environmentally friendly building materials. The eggshells have a promising alternative binder for concrete in the near future and they are utilized together with industrial wastes such as BA and MP in sustainable concrete construction.
{"title":"Çeşitli Endüstriyel ve Yumurta Kabuk Atıklarının Sürdürülebilir İnşaat Sektörü için Kullanılması","authors":"Ertuğrul Aydın","doi":"10.2339/politeknik.1207602","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1207602","url":null,"abstract":"The alternative composites’ production alleviates the serious problem generated by global warming. Methods to reduce the amount of cement used in concrete production, for example, are being investigated to determine how to reduce carbon dioxide emissions in many applications. Egg shells and various industrial wastes, which are recommended to use in the construction sector at an appropriately high rate, also cause serious environmental damage. Bottom ash (BA) and marble powder (MP) wastes are used today in civil engineering applications. In addition, it is important to increase the use of eggshells due to their rich calcium carbonate content. In this work, BA and MP wastes were blended with eggshells to produce cement paste composites. Two different sets of composites were prepared during this study. The composites were prepared with cement (80%), BA (20%), and MP (20%) wastes by weight with 0.3%, 0.75%, 1.5%, and 2.5% eggshell waste. The fresh (flow table), physical (dry unit mass, apparent specific gravity, and porosity), mechanical (unconfined compressive strength and flexural strength), and durability (water absorption, seawater resistance) tests were conducted. According to the experimental results, the composites can be classified as lightweight construction materials. The test results showed that 0.75% eggshell by weight of cement in bottom ash and marble powder can be used as an optimum value for better performance. The bottom ash mixtures groups are higher water absorption and porosity values when referring to the marble powder mixture groups. The highest compressive strength value was found at 56.03 MPa in the MP mixture group and 52.79 MPa in the BA mixture groups with these optimum eggshell combinations at 56 days. The MP mixture group showed better resistance to seawater when referring to the bottom ash blended mixtures. Laboratory-produced composites are possible candidates for cost-effective and environmentally friendly building materials. The eggshells have a promising alternative binder for concrete in the near future and they are utilized together with industrial wastes such as BA and MP in sustainable concrete construction.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-04-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"42115780","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-04DOI: 10.2339/politeknik.1260040
S. Ünvar
Isı yalıtımı konusu global ölçüde önem arz eden ve üzerinde sürekli çalışılan bir alanı oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Ağrı ili için dört farklı duvar modeli (taş, tuğla, briket ve betonarme) ve beş farklı yakıt (kömür, doğalgaz, Likit Propan Gaz (LPG), fuel oil ve elektrik) çeşidi seçilerek optimum yalıtım kalınlığı, yalıtım maliyeti, yakıt ve toplam maliyetler, geri ödeme süresi ve yıllık enerji kazancı değerleri hesaplanmıştır. Çalışmada yalıtım malzemesi olarak Genleştirilmiş Polistiren (EPS) kullanılmıştır. En yüksek optimum yalıtım kalınlığı, yakıt maliyeti ve toplam maliyet değerleri elektrik enerjisinin kullanıldığı durumda betonarme duvar modeli için belirlenmiştir. Betonarme duvar modelinde elektrik enerjisi için optimum yalıtım kalınlığı 0.168 m, yakıt maliyeti 3,2392 $/m2 ve toplam maliyet 23,9826 $/m2 olarak tespit edilmiştir. Betonarme duvar modeli için optimum yalıtım kalınlığı, yakıt maliyeti ve toplam maliyet diğer duvar türlerine göre daha yüksek değerler gösterse de geri ödeme süresi bakımından en verimli duvar modeli olduğu belirlenmiştir. Kullanılan yakıt çeşitleri arasında geri ödeme süresi bakımından en verimli olanının elektrik, kömür ve doğal gazın kendilerini en geç amorti edebilen iki yakıt çeşidi olduğu belirlenmiştir.
{"title":"Analysis of Energy Costs Using Optimum Insulation Thicknesses for Different Fuels and Wall Components in Ağrı Province","authors":"S. Ünvar","doi":"10.2339/politeknik.1260040","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1260040","url":null,"abstract":"Isı yalıtımı konusu global ölçüde önem arz eden ve üzerinde sürekli çalışılan bir alanı oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Ağrı ili için dört farklı duvar modeli (taş, tuğla, briket ve betonarme) ve beş farklı yakıt (kömür, doğalgaz, Likit Propan Gaz (LPG), fuel oil ve elektrik) çeşidi seçilerek optimum yalıtım kalınlığı, yalıtım maliyeti, yakıt ve toplam maliyetler, geri ödeme süresi ve yıllık enerji kazancı değerleri hesaplanmıştır. Çalışmada yalıtım malzemesi olarak Genleştirilmiş Polistiren (EPS) kullanılmıştır. En yüksek optimum yalıtım kalınlığı, yakıt maliyeti ve toplam maliyet değerleri elektrik enerjisinin kullanıldığı durumda betonarme duvar modeli için belirlenmiştir. Betonarme duvar modelinde elektrik enerjisi için optimum yalıtım kalınlığı 0.168 m, yakıt maliyeti 3,2392 $/m2 ve toplam maliyet 23,9826 $/m2 olarak tespit edilmiştir. Betonarme duvar modeli için optimum yalıtım kalınlığı, yakıt maliyeti ve toplam maliyet diğer duvar türlerine göre daha yüksek değerler gösterse de geri ödeme süresi bakımından en verimli duvar modeli olduğu belirlenmiştir. Kullanılan yakıt çeşitleri arasında geri ödeme süresi bakımından en verimli olanının elektrik, kömür ve doğal gazın kendilerini en geç amorti edebilen iki yakıt çeşidi olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-04-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46057963","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-02DOI: 10.2339/politeknik.1208648
Mehmet Fatih GÖZÜKIZIL, Ali BİRELLİ
Bu çalışma kapsamında öncelikle katkısız TiO2 filmler daldırarak kaplama yöntemi ile üretildi. Optimum katkılı ve katkısız ince film biriktirme parametreleri yapılan ön denemeler ve daha önceki çalışmalar derlenerek; daldırma tekrar sayısı 8 kat, daldırma süresi 90sn, süreç arası kuruma sıcaklığı 110 °C, süresi 150 sn, tavlama sıcaklığı 500 °C ve süresi 2 saat olarak belirlendi. Daha sonra farklı fiziksel özelliklere sahip Al ve Cu metalleri ile katkılanarak, katkılamanın TiO2 ince filmlerin yüzeysel, yapısal ve optik özellikler üzerine etkileri incelendi. Katkılama oranları değiştirilerek (%1, %3, %5) katkılama ile TiO2 ince filmlerin fiziksel özelliklerindeki değişimler belirlendi. SEM görüntülüleri incelendiğinde; cam altlıklar yüzeylerine TiO2 ince filmler homojen olarak biriktirildiği ve Al katkılamanın TiO2 film katmanlarındaki tanecik boyutunu küçülttüğü, Cu katkılamanın ise tanecik boyutunu büyüttüğü tespit edildi. XRD analiz spektrumu verileri ile hesaplamalar sonucunda tanecik boyutundaki değişimlerin SEM görüntülerine uyumlu olduğu görüldü. Katkısız TiO2 ince filmler için Anataz fazında TiO2'nin bilinen net tepe noktaları, Al ve Cu katkısından kaynaklanan pikler XRD spektrumunda tespit edilerek ince film biriktirme işlemlerinin başarıyla yapıldığı belirlendi. Optik özellikler incelendiğinde yasak enerji aralığı TiO2 ince film için 3,21eV olarak hesaplandı. Al katkılama ile TiO2 ince filmlerin yasak enerji aralığının arttığı ve Cu katkılama ile yasak enerji aralığının azaldığı tespit edildi.
本研究首先采用浸涂法制备了未掺杂的二氧化钛薄膜。通过前期实验和前人研究,确定了最佳的掺杂和未掺杂薄膜沉积参数:浸渍重复次数为 8 次,浸渍时间为 90 秒,工序间干燥温度为 110 ℃,干燥时间为 150 秒,退火温度为 500 ℃,退火时间为 2 小时。然后掺杂不同物理性质的 Al 和 Cu 金属,研究掺杂对 TiO2 薄膜表面、结构和光学性能的影响。改变掺杂比例(1%、3%、5%),测定了二氧化钛薄膜物理性质的变化。扫描电子显微镜图像显示,TiO2 薄膜均匀地沉积在玻璃基底上,Al 的掺杂减小了 TiO2 薄膜层的粒径,而 Cu 的掺杂增大了粒径。根据 XRD 分析光谱数据计算的结果表明,粒度的变化与 SEM 图像相符。对于未掺杂的二氧化钛薄膜,在 XRD 光谱中检测到了已知的锐钛矿相二氧化钛的清晰峰值,以及掺杂 Al 和 Cu 产生的峰值,从而确定薄膜沉积过程已成功完成。在检测光学特性时,计算出 TiO2 薄膜的禁能范围为 3.21eV。研究发现,TiO2 薄膜的禁能范围随 Al 掺杂的增加而增加,随 Cu 掺杂的增加而减小。
{"title":"Al, Cu Doped-Undoped TiO2 Thin Film Deposition and The Effect of Doping on Film Properties","authors":"Mehmet Fatih GÖZÜKIZIL, Ali BİRELLİ","doi":"10.2339/politeknik.1208648","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1208648","url":null,"abstract":"Bu çalışma kapsamında öncelikle katkısız TiO2 filmler daldırarak kaplama yöntemi ile üretildi. Optimum katkılı ve katkısız ince film biriktirme parametreleri yapılan ön denemeler ve daha önceki çalışmalar derlenerek; daldırma tekrar sayısı 8 kat, daldırma süresi 90sn, süreç arası kuruma sıcaklığı 110 °C, süresi 150 sn, tavlama sıcaklığı 500 °C ve süresi 2 saat olarak belirlendi. Daha sonra farklı fiziksel özelliklere sahip Al ve Cu metalleri ile katkılanarak, katkılamanın TiO2 ince filmlerin yüzeysel, yapısal ve optik özellikler üzerine etkileri incelendi. Katkılama oranları değiştirilerek (%1, %3, %5) katkılama ile TiO2 ince filmlerin fiziksel özelliklerindeki değişimler belirlendi. SEM görüntülüleri incelendiğinde; cam altlıklar yüzeylerine TiO2 ince filmler homojen olarak biriktirildiği ve Al katkılamanın TiO2 film katmanlarındaki tanecik boyutunu küçülttüğü, Cu katkılamanın ise tanecik boyutunu büyüttüğü tespit edildi. XRD analiz spektrumu verileri ile hesaplamalar sonucunda tanecik boyutundaki değişimlerin SEM görüntülerine uyumlu olduğu görüldü. Katkısız TiO2 ince filmler için Anataz fazında TiO2'nin bilinen net tepe noktaları, Al ve Cu katkısından kaynaklanan pikler XRD spektrumunda tespit edilerek ince film biriktirme işlemlerinin başarıyla yapıldığı belirlendi. Optik özellikler incelendiğinde yasak enerji aralığı TiO2 ince film için 3,21eV olarak hesaplandı. Al katkılama ile TiO2 ince filmlerin yasak enerji aralığının arttığı ve Cu katkılama ile yasak enerji aralığının azaldığı tespit edildi.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135721818","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-02DOI: 10.2339/politeknik.1176003
Yılmaz Kısmet, Serhat Güray
Bu çalışmada, poliolefinler grubuna ait ticari birer termoplastik olan alçak yoğunluklu polietilen (AYPE), yüksek yoğunluklu polietilen (YYPE) ve polipropilenin (PP) akışkanlığı üzerine karbon elyaf tozunun ve nadir toprak elementlerinin etkileri incelenmiştir. Öncelikle mekanik olarak karıştırılan ağırlıkça %5, %10 ve %15 oranlarında karbon elyaf tozu içeren termoplastiklere ait karışımların eriyik akış analizleri yapıldı. Daha sonra AYPE, karbon elyaf tozu ve %90’nın üzerinde zenginleştirilmiş lantan ve seryum ile çözeltiler hazırlandı ve bunların akışkanlıkları incelendi. Bu çözeltiler hazırlanırken AYPE sentetik tinerde, lantan ve seryum ise su da çözündü ve sonra karbon elyaf tozu takviye edildi. Hazırlanan bu çözeltiler saf termoplastikler (AYPE, YYPE, PP) ile ayrı ayrı ağırlıkça %10, %20, %30, %40 ve %50 oranlarda karıştırılarak akışkanlık ve yoğunluk analizleri gerçekleştirildi. Bu şekilde hem karbon elyaf tozu hem de lantan ve seryum emdirilmiş karbon elyaf tozlarının termoplastiklerin akışkanlık ve yoğunluğu üzerine olan etkileri belirlenerek elde edilen sonuçlar grafiklerle açıklandı.
Buçalışmada,脊髓灰质炎病毒携带者grubuna ait ticari birer termoplastik olan alçak yoğunluklu polietilen(AYPE),yüksek yoğ。首先,对5%、10%和15%的二氧化碳粉尘进行机械混合流体分析。随后,AYPE、二氧化碳尘和用减弱的提灯和血清解决了90%的波动并进行了分析。在制备这些溶液时,将AYPE合成尖齿、提灯和血清溶解,然后加入二氧化碳粉尘。这些溶液在AYPE、YYPE、PP和10%、20%、30%、40%和50%的纯热塑性化合物之间以不同重量进行。通过热塑性粉尘亮度和密度的图形解释了二氧化碳粉尘、灯笼和血清排放的二氧化碳粉尘。
{"title":"Nadir Toprak Elementlerinin Karbon Elyaf Tozu Takviyeli Poliolefinlerin Akışkanlığına Etkileri","authors":"Yılmaz Kısmet, Serhat Güray","doi":"10.2339/politeknik.1176003","DOIUrl":"https://doi.org/10.2339/politeknik.1176003","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, poliolefinler grubuna ait ticari birer termoplastik olan alçak yoğunluklu polietilen (AYPE), yüksek yoğunluklu polietilen (YYPE) ve polipropilenin (PP) akışkanlığı üzerine karbon elyaf tozunun ve nadir toprak elementlerinin etkileri incelenmiştir. Öncelikle mekanik olarak karıştırılan ağırlıkça %5, %10 ve %15 oranlarında karbon elyaf tozu içeren termoplastiklere ait karışımların eriyik akış analizleri yapıldı. Daha sonra AYPE, karbon elyaf tozu ve %90’nın üzerinde zenginleştirilmiş lantan ve seryum ile çözeltiler hazırlandı ve bunların akışkanlıkları incelendi. Bu çözeltiler hazırlanırken AYPE sentetik tinerde, lantan ve seryum ise su da çözündü ve sonra karbon elyaf tozu takviye edildi. Hazırlanan bu çözeltiler saf termoplastikler (AYPE, YYPE, PP) ile ayrı ayrı ağırlıkça %10, %20, %30, %40 ve %50 oranlarda karıştırılarak akışkanlık ve yoğunluk analizleri gerçekleştirildi. Bu şekilde hem karbon elyaf tozu hem de lantan ve seryum emdirilmiş karbon elyaf tozlarının termoplastiklerin akışkanlık ve yoğunluğu üzerine olan etkileri belirlenerek elde edilen sonuçlar grafiklerle açıklandı.","PeriodicalId":44937,"journal":{"name":"Journal of Polytechnic-Politeknik Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.6,"publicationDate":"2023-04-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49479110","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}