首页 > 最新文献

İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi最新文献

英文 中文
Abbâsîlerde Halife Nâsır-Lidînillâh ve Sonrası Fütüvvet Teşkilatı 阿拔斯时期的哈里发纳赛尔-利迪尼拉及其后的富图瓦组织
Pub Date : 2023-12-31 DOI: 10.15869/itobiad.1342354
Yasemin SARI CEVELEK
Sosyal bir müessese olarak fütüvvet, kültür tarihimizin bir parçası olup toplumun önemli dinamiklerinden birini oluşturmaktadır. Fütüvvetin tarihî süreçte geçirdiği gelişim evrelerinin incelenmesi dinî, içtimaî, siyasî ve kültürel hayatımız açısından ehemmiyet arz etmektedir. Bu bakımdan fütüvvet teşkilatı, tarihî perspektiften de incelemeyi gerektirmektedir. Gençlik, kahramanlık, cömertlik gibi manalara gelen fütüvvet, Kur’ân-ı Kerîm’de genç, kahraman, cömert anlamlarına gelen fetâ kelimesinden türemiş olup İslâm öncesi dönemde Arap toplumu tarafından şecaat, iffet, cömertlik gibi ahlâkî vasıflar için kullanılmaktaydı. O dönemde fütüvvetten bir kurum olarak bahsetmek mümkün değildi. Fütüvvet daha ziyade bireylerin şahsî çabalarıyla sürdürülen ahlâkî vasıflardan ibaretti. İslâmî döneme gelindiğinde özellikle Hulefâ-yi râşidîn zamanında İslâm devletinin sınırlarının İran, Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika’ya kadar yayılmasıyla birlikte farklı kültürlerle temasa geçilmesi, sosyal ve siyasî alanlarda pek çok değişikliğe neden olmuştur. Emevîlerin iktidara gelmesiyle birlikte bu değişim daha da hızlanmış, genişleyen topraklarda diğer kültürlerle etkileşimin artması sebebiyle zamanla İslâm toplumunda kaos oluşturacak durumlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu durum toplumda fütüvvet telakkisinin doğmasına zemin oluşturmuştur. Fütüvvetin toplumda sosyal bir zümreyi ifade etmek maksadıyla kullanılması ise Abbâsîler döneminde gerçekleşmiştir. Bu çalışmada fütüvvetin kısaca tanımı yapılmış olup fütüvvet teşekküllerine ve tarihî süreçteki seyrine değinilmiştir. Ayrıca fütüvvet oluşumunun Abbâsî halifelerinden Nâsır-Lidînillâh döneminde (575-622/1280-1225) teşkilat haline getirilmesi ve halifeyi buna sevk eden siyasî ve dinî gerekçelerden bahsedilmiştir. Çalışmada asıl olarak ise Halife Nâsır’dan sonra sırasıyla hilafete geçen ve toplamda otuz üç yıl hilafette kalan Zâhir-Biemrillâh (622-623/1225-1226), Müstansır-Billâh (623-640/1226-1242) ve Müsta‘sım-Billâh (642-656/1242-1258) dönemlerinde fütüvvet teşkilatının durumu incelenmiştir.
作为一种社会制度,futüvvet 是我们文化历史的一部分,也是社会的重要动力之一。分析 futüvvet 在历史进程中的发展阶段,对我们的宗教、社会、政治和文化生活具有重要意义。因此,需要从历史的角度来研究 futüvvet 组织。Futüvvet 意为年轻、英勇和慷慨,源于《古兰经》中的 fetâ,意为年轻、英勇和慷慨,在伊斯兰教以前的阿拉伯社会中被用来指骑士精神、贞洁和慷慨等道德品质。当时,还不可能把 futüvvet 作为一种制度来谈论。Futuwwa 是一套通过个人努力来维持的道德品质。在伊斯兰时期,伊斯兰国家的疆域扩展到伊朗、叙利亚、埃及和北非,特别是在胡勒法-伊-拉希德时期,与不同文化的接触引起了社会和政治领域的许多变化。随着倭马亚王朝的掌权,这种变化进一步加快,由于在不断扩大的土地上与其他文化的交流增多,随着时间的推移,伊斯兰社会开始出现会造成混乱的局面。这种情况为 futüvvet 概念在社会中的出现铺平了道路。使用 futüvvet 表达社会中的一个社会群体是在阿拔斯王朝时期实现的。本研究对 "futüvvet "进行了简要定义,并提到了 "futüvvet "的形成及其历史进程。此外,还提到了在阿拔斯王朝哈里发之一纳西尔-利迪尼拉(Nāṣir-Lidīnillāh,575-622/1280-1225 年)统治时期将 futüvvet 转变为一个组织的过程,以及促使哈里发这样做的政治和宗教原因。本研究的主要重点是研究在扎希尔-比姆里拉(Zâhir-Biemrillâh,622-623/1225-1226 年)、穆斯坦谢尔-比拉(Müstansır-Billâh,623-640/1226-1242 年)和穆斯塔西-比拉(Müsta'sım-Billâh,642-656/1242-1258 年)统治时期 futüvvet 组织的状况,他们接替了哈里发纳西尔,在哈里发位子上总共呆了三十三年。
{"title":"Abbâsîlerde Halife Nâsır-Lidînillâh ve Sonrası Fütüvvet Teşkilatı","authors":"Yasemin SARI CEVELEK","doi":"10.15869/itobiad.1342354","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1342354","url":null,"abstract":"Sosyal bir müessese olarak fütüvvet, kültür tarihimizin bir parçası olup toplumun önemli dinamiklerinden birini oluşturmaktadır. Fütüvvetin tarihî süreçte geçirdiği gelişim evrelerinin incelenmesi dinî, içtimaî, siyasî ve kültürel hayatımız açısından ehemmiyet arz etmektedir. Bu bakımdan fütüvvet teşkilatı, tarihî perspektiften de incelemeyi gerektirmektedir. Gençlik, kahramanlık, cömertlik gibi manalara gelen fütüvvet, Kur’ân-ı Kerîm’de genç, kahraman, cömert anlamlarına gelen fetâ kelimesinden türemiş olup İslâm öncesi dönemde Arap toplumu tarafından şecaat, iffet, cömertlik gibi ahlâkî vasıflar için kullanılmaktaydı. O dönemde fütüvvetten bir kurum olarak bahsetmek mümkün değildi. Fütüvvet daha ziyade bireylerin şahsî çabalarıyla sürdürülen ahlâkî vasıflardan ibaretti. İslâmî döneme gelindiğinde özellikle Hulefâ-yi râşidîn zamanında İslâm devletinin sınırlarının İran, Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika’ya kadar yayılmasıyla birlikte farklı kültürlerle temasa geçilmesi, sosyal ve siyasî alanlarda pek çok değişikliğe neden olmuştur. Emevîlerin iktidara gelmesiyle birlikte bu değişim daha da hızlanmış, genişleyen topraklarda diğer kültürlerle etkileşimin artması sebebiyle zamanla İslâm toplumunda kaos oluşturacak durumlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu durum toplumda fütüvvet telakkisinin doğmasına zemin oluşturmuştur. Fütüvvetin toplumda sosyal bir zümreyi ifade etmek maksadıyla kullanılması ise Abbâsîler döneminde gerçekleşmiştir. Bu çalışmada fütüvvetin kısaca tanımı yapılmış olup fütüvvet teşekküllerine ve tarihî süreçteki seyrine değinilmiştir. Ayrıca fütüvvet oluşumunun Abbâsî halifelerinden Nâsır-Lidînillâh döneminde (575-622/1280-1225) teşkilat haline getirilmesi ve halifeyi buna sevk eden siyasî ve dinî gerekçelerden bahsedilmiştir. Çalışmada asıl olarak ise Halife Nâsır’dan sonra sırasıyla hilafete geçen ve toplamda otuz üç yıl hilafette kalan Zâhir-Biemrillâh (622-623/1225-1226), Müstansır-Billâh (623-640/1226-1242) ve Müsta‘sım-Billâh (642-656/1242-1258) dönemlerinde fütüvvet teşkilatının durumu incelenmiştir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"4 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139132807","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kitle İletişim Çalışmalarında Kadın Olgusu: Doktora Tezleri Üzerine Bir İnceleme 大众传播研究中的女性现象:博士论文调查
Pub Date : 2023-12-31 DOI: 10.15869/itobiad.1280507
Kadir Aydin, Yusuf Görgülü
İnsan hakları, tüm bireylerin hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan olmalarından dolayı eşit ve özgür yaşama hakkına sahip olması, cinsiyet, ırk, dil, din ve yaş gibi farklılıklar gözetmeksizin kanun önünde eşittir anlayışını savunmaktadır. Her ne kadar insan hakları evrensel beyannamesinde herkesin eşit olduğu dile getirilse de ve ülkelerin büyük bir çoğunluğu tarafından kabul edilse de geçmişte olduğu gibi günümüzde de özellikle ataerkil yapıya sahip toplumlarda kadın üzerinde erkek egemenliğinin söz konusu olduğu bilinmektedir. Bu çalışma ile iletişim bilimleri literatüründe Türkiye’de gerçekleştirilen ilk beş doktora çalışmasında Peltekoğlu (1988) ve Akgün (1993) kadın haklarının gelişiminin kadın yazar ve gazetecilerin varlığına yani basın aracılığıyla kadın haklarının gelişebileceğine vurgu yaparken, kadının toplumdaki konumunun varlığı ise eğitime bağlı olduğunu ifade etmişlerdir. Işınbark (1992) ve Kırlar’ın (1994) ise, TV programları ve TV reklamlarının kadın üzerindeki etkilerine odaklanmışlardır. Her iki yazarda TV sektörünün ve reklam piyasasının hayatlarını idame etmesinin ötesinde kadını bir meta olarak görmesi ve kadın üzerinden toplumu yönlendirmesi TV’nin toplum üzerinde önemli bir baskı ve yönlendirici aygıt olduğunu göstermektedir. Son olarak Yapar (1999) Fransa ve Türkiye’de kadın dergilerini karşılaştırdığı araştırmada, dergilerin geçmişte kadın hakları için mücadele verdikleri ancak sonraları ekonominin öncü konuma gelmesiyle temelinde toplumu tüketime sevk eden erkek egemen bir bakışın olduğu ifade edilmektedir. Bu çalışmalarda dönemin kitle iletişim araçları aracılığıyla toplumsal gelişme ve kadın çizgisinde reklam-kadın, TV proğramları-kadın ve dergi- kadın gibi ikili ilişkilerin detaylı bir şekilde ortaya konulması ve dönemin etkili kitle iletişim aracı olarak görülen TV’nin yanı sıra gazete ve dergi içeriklerini kadın profilinden aktarması ve dönemin ruhunu yansıtma çabası önemli bir ayrıntı olarak görülmelidir.
人权倡导这样一种认识,即所有人都有权平等、自由地生活,不受任何歧视,因为他们是人,在法律面前一律平等,无论性别、种族、语言、宗教和年龄如何。虽然《世界人权宣言》规定人人平等,并得到大多数国家的认可,但众所周知,男性对女性的支配权在当今受到质疑,尤其是在父权制社会中。佩尔特科奥卢(Peltekoğlu,1988 年)和阿克昆(Akgün,1993 年)在这项研究以及在土耳 其进行的前五项传播科学文献博士研究中强调,妇女权利的发展取决于女作家和女记者的存 在,也就是说,妇女权利可以通过新闻媒体得到发展,妇女在社会中的地位取决于教育的存 在。 Işınbark (1992) 和 Kırlar (1994) 重点研究了电视节目和电视广告对妇女的影响。两位作者都指出,电视是对社会施加压力和进行引导的重要手段,因为电视部门和广告市场将妇女视为商品,并通过妇女来引导社会。 最后,Yapar(1999 年)在比较法国和土耳其妇女杂志的研究中指出,过去,杂志为妇女权利而战,但后来,随着经济成为主导地位,杂志基于男性主导的观点,鼓励社会消费。 在这些研究中,一个重要的细节是详细揭示了当时社会发展和妇女通过大众传媒的双边关系,如广告--妇女、电视节目--妇女和杂志--妇女,以及被视为当时有效的大众传媒的报纸和杂志以及电视的内容是从妇女的角度传达的,反映当时精神的努力应被视为一个重要细节。
{"title":"Kitle İletişim Çalışmalarında Kadın Olgusu: Doktora Tezleri Üzerine Bir İnceleme","authors":"Kadir Aydin, Yusuf Görgülü","doi":"10.15869/itobiad.1280507","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1280507","url":null,"abstract":"İnsan hakları, tüm bireylerin hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan olmalarından dolayı eşit ve özgür yaşama hakkına sahip olması, cinsiyet, ırk, dil, din ve yaş gibi farklılıklar gözetmeksizin kanun önünde eşittir anlayışını savunmaktadır. Her ne kadar insan hakları evrensel beyannamesinde herkesin eşit olduğu dile getirilse de ve ülkelerin büyük bir çoğunluğu tarafından kabul edilse de geçmişte olduğu gibi günümüzde de özellikle ataerkil yapıya sahip toplumlarda kadın üzerinde erkek egemenliğinin söz konusu olduğu bilinmektedir. Bu çalışma ile iletişim bilimleri literatüründe Türkiye’de gerçekleştirilen ilk beş doktora çalışmasında Peltekoğlu (1988) ve Akgün (1993) kadın haklarının gelişiminin kadın yazar ve gazetecilerin varlığına yani basın aracılığıyla kadın haklarının gelişebileceğine vurgu yaparken, kadının toplumdaki konumunun varlığı ise eğitime bağlı olduğunu ifade etmişlerdir. Işınbark (1992) ve Kırlar’ın (1994) ise, TV programları ve TV reklamlarının kadın üzerindeki etkilerine odaklanmışlardır. Her iki yazarda TV sektörünün ve reklam piyasasının hayatlarını idame etmesinin ötesinde kadını bir meta olarak görmesi ve kadın üzerinden toplumu yönlendirmesi TV’nin toplum üzerinde önemli bir baskı ve yönlendirici aygıt olduğunu göstermektedir. Son olarak Yapar (1999) Fransa ve Türkiye’de kadın dergilerini karşılaştırdığı araştırmada, dergilerin geçmişte kadın hakları için mücadele verdikleri ancak sonraları ekonominin öncü konuma gelmesiyle temelinde toplumu tüketime sevk eden erkek egemen bir bakışın olduğu ifade edilmektedir. Bu çalışmalarda dönemin kitle iletişim araçları aracılığıyla toplumsal gelişme ve kadın çizgisinde reklam-kadın, TV proğramları-kadın ve dergi- kadın gibi ikili ilişkilerin detaylı bir şekilde ortaya konulması ve dönemin etkili kitle iletişim aracı olarak görülen TV’nin yanı sıra gazete ve dergi içeriklerini kadın profilinden aktarması ve dönemin ruhunu yansıtma çabası önemli bir ayrıntı olarak görülmelidir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 374","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139136873","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Death and Life as a Divine Recompensement in the Holy Books of the Abrahamic Religions 亚伯拉罕宗教圣书中作为神的补偿的死与生
Pub Date : 2023-12-30 DOI: 10.15869/itobiad.1347052
Zeynep Nermin Aksakal
Semavi dinlerin kutsal kitapları Tanah, Yeni Ahit ve Kur’ân’da ölüm ve yaşamın ilahi karşılıkla bir bağlantısı vardır. Yaratana isyanın karşılığı ölüm, sadakatin karşılığı ise yaşamdır. Ancak bu ölüm ve yaşamın hakiki anlam yanında mecazi anlamları da vardır. Bu anlamların oluşum sürecini anlamak için kutsal kitaplardaki yaratılış kıssasından başlamak gerekir. Çünkü insanın dünya hayatı ve akıbetiyle ilgili bazı dini öğretiler özünü bu kıssadaki ilk günah bahsinden alır. Bu çalışma, kutsal kitaplarda ilahi bir karşılık olarak ölüm ve yaşamın anlam alanını, ilk günah kıssası ve konuyla ilgili diğer kutsal metinler ve tefsirleri çerçevesinde tespit ve mukayese etmeyi amaçlamaktadır. Böylece bir karşılık olarak ölüm ve yaşam hakkındaki hangi öğretilerin hangi temeller üzerine kurulduğu anlaşılacaktır. Çalışma, kutsal kitaplarda ölüm konusunu yaşamla birlikte bir karşılık olarak ve ilk günah özelinde incelemesi yönüyle diğer çalışmalardan ayrı bir önemi haizdir. Çalışmada ulaşılan sonuçlara göre; Yahudi ve Hıristiyan tefsirlerinde ilk günah, insanın kötülük eğilimine sahip ölümlü tabiatının nedenidir. Bu yaklaşım günah ve kefaret, ilahi buyruklara bağlılık ve mükâfat üzerine kurulu tüm Yahudilik tarihinin temeli iken Hıristiyanlıkta asli günah, vaftiz, kurtarıcı Mesih’le özdeşleştirilmiş kefaret ve gelecek yaşam öğretilerinin temelidir. Kur’ân ve tefsirlerine göre ise insanın yaratılıştan iyilik ve kötülük potansiyeline sahip ölümlü tabiatı, ilk günahın nedenidir. Bu durum, ilk günahla bağlantısı kurulan kadim öğretileri bozan unsurlar içerir. Diğer taraftan kutsal kitaplarda ilahi bir karşılık olarak ölüm ve yaşamın mecazen ortak bir anlam alanı vardır. Buna göre ölüm, kötülüklerin karşılığı olarak dünya ve ahirette kötü bir hayat sürmek iken yaşam, iyiliklerin karşılığı olarak dünya ve ahirette iyi bir hayat sürmektir. Dünyevi kötü ve iyi yaşam Tanah’ta daha ziyade maddi hayat koşulları ve ömrün süresiyle ilgiliyken Yeni Ahit ve Kur’ân’da maneviyatla, kalbin diri ve huzurlu olup olmamasıyla ilgilidir. Uhrevi kötü ve iyi yaşam ise tüm kitaplarda cehennem ve cennet hayatı demektir.
在亚伯拉罕宗教的圣书《塔纳赫》、《新约》和《古兰经》中,生与死之间存在着联系。反抗造物主的报应是死亡,而忠诚的报应是生命。然而,除了字面意思之外,这些死亡和生命还有形象的含义。为了了解这些含义的形成过程,有必要从圣书中的创世故事入手。因为一些关于人类在世界上的生活和命运的宗教教义,其本质就来自这个寓言中的第一宗罪。本研究的目的是在原罪寓言和其他有关这一主题的圣典和注释的框架内,确定和比较经文中作为神圣回应的死与生的含义。这样,我们就能了解哪些关于死亡和生命作为回应的教义是建立在哪些基础之上的。这项研究的意义不同于其他研究,因为它是在原罪的背景下研究圣书中作为对生命的回应的死亡问题。根据研究结果,在犹太教和基督教的注释中,原罪是导致人类具有邪恶倾向的必死本性的原因。这种方法是犹太教整个历史的基础,犹太教的基础是罪和赎罪、遵守神的诫命和奖赏,而在基督教中,原罪是洗礼、与救世主基督认同的赎罪和未来生活等教义的基础。根据《古兰经》及其注释,具有善恶潜能的人类凡人本性是原罪的起因。这种情况包含了歪曲与原罪相关的古代教义的内容。另一方面,在圣书中,死亡和生命有着共同的隐喻意义,都是神的回应。因此,死亡是今世和来世的恶报,而生命则是今世和来世的善报。在《塔纳赫》中,尘世的恶命和善命更多地与生活的物质条件和生命的长短有关,而在《新约》和《古兰经》中,则与精神和心灵是否鲜活、安宁有关。在所有书籍中,尘世的善恶意味着地狱和天堂的生活。
{"title":"Death and Life as a Divine Recompensement in the Holy Books of the Abrahamic Religions","authors":"Zeynep Nermin Aksakal","doi":"10.15869/itobiad.1347052","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1347052","url":null,"abstract":"Semavi dinlerin kutsal kitapları Tanah, Yeni Ahit ve Kur’ân’da ölüm ve yaşamın ilahi karşılıkla bir bağlantısı vardır. Yaratana isyanın karşılığı ölüm, sadakatin karşılığı ise yaşamdır. Ancak bu ölüm ve yaşamın hakiki anlam yanında mecazi anlamları da vardır. Bu anlamların oluşum sürecini anlamak için kutsal kitaplardaki yaratılış kıssasından başlamak gerekir. Çünkü insanın dünya hayatı ve akıbetiyle ilgili bazı dini öğretiler özünü bu kıssadaki ilk günah bahsinden alır. Bu çalışma, kutsal kitaplarda ilahi bir karşılık olarak ölüm ve yaşamın anlam alanını, ilk günah kıssası ve konuyla ilgili diğer kutsal metinler ve tefsirleri çerçevesinde tespit ve mukayese etmeyi amaçlamaktadır. Böylece bir karşılık olarak ölüm ve yaşam hakkındaki hangi öğretilerin hangi temeller üzerine kurulduğu anlaşılacaktır. Çalışma, kutsal kitaplarda ölüm konusunu yaşamla birlikte bir karşılık olarak ve ilk günah özelinde incelemesi yönüyle diğer çalışmalardan ayrı bir önemi haizdir. Çalışmada ulaşılan sonuçlara göre; Yahudi ve Hıristiyan tefsirlerinde ilk günah, insanın kötülük eğilimine sahip ölümlü tabiatının nedenidir. Bu yaklaşım günah ve kefaret, ilahi buyruklara bağlılık ve mükâfat üzerine kurulu tüm Yahudilik tarihinin temeli iken Hıristiyanlıkta asli günah, vaftiz, kurtarıcı Mesih’le özdeşleştirilmiş kefaret ve gelecek yaşam öğretilerinin temelidir. Kur’ân ve tefsirlerine göre ise insanın yaratılıştan iyilik ve kötülük potansiyeline sahip ölümlü tabiatı, ilk günahın nedenidir. Bu durum, ilk günahla bağlantısı kurulan kadim öğretileri bozan unsurlar içerir. Diğer taraftan kutsal kitaplarda ilahi bir karşılık olarak ölüm ve yaşamın mecazen ortak bir anlam alanı vardır. Buna göre ölüm, kötülüklerin karşılığı olarak dünya ve ahirette kötü bir hayat sürmek iken yaşam, iyiliklerin karşılığı olarak dünya ve ahirette iyi bir hayat sürmektir. Dünyevi kötü ve iyi yaşam Tanah’ta daha ziyade maddi hayat koşulları ve ömrün süresiyle ilgiliyken Yeni Ahit ve Kur’ân’da maneviyatla, kalbin diri ve huzurlu olup olmamasıyla ilgilidir. Uhrevi kötü ve iyi yaşam ise tüm kitaplarda cehennem ve cennet hayatı demektir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 30","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139138123","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Self and Maternal Care: An Analysis of Rossella Schillachi's “Imprisoned Lullaby” 自我与母性关怀:罗塞拉-希拉奇的 "被囚禁的摇篮曲 "分析
Pub Date : 2023-12-30 DOI: 10.15869/itobiad.1243234
Fulya Ki̇ncal
This paper discusses the importance of the nature of maternal care as it determines healthy or unhealthy psychological development. The purpose of this essay is to demonstrate that the ongoing quality of mother-infant interaction is more important than the issue of separation from the mother, as a close but unavailable mother or caregiver may cause extreme forms of trauma in the infant. Although attachment researchers have concentrated on the mother-child proximity and the disruptive effect of separation from the mother in the development of attachment theory, less attention has been directed towards the quality of caregiving processes that contribute to the formation and maintenance of secure attachment bonds across the lifespan. This study aims to fill this gap by showing the negative effects of suppressed and unresolved grief internalized by the mother on the mental and physical health of the child. To describe the importance of a good enough mother-child relationship, this study uses the method of textual analysis. Rossella Schillaci's documentary "Ninna Nanna Prigioniera (Imprisoned Lullaby)" provides a valuable framework to analyze how an insecure attachment between a mother and an infant can be disruptive for a child's self. The documentary follows the experience of a mother who chooses to keep her newborn and young child under three with her in prison. Roscella Schillachi illustrates the development of an insecure attachment between mother prisoner Yasmina and her daughter Lolita. The documentary film shows that unresolved traumas in a caregiver can lead to insecure or disorganized attachments in infants. Although several studies suggest that mother-child proximity during the first two years is crucial to develop a healthy sense of self, this analysis of documentary provides a different approach to the concept of separation and emphasizes that proximity to a mother with unresolved trauma disturb mother-infant attachment more than separation.
本文讨论了母亲照料性质的重要性,因为它决定了健康或不健康的心理发展。本文旨在说明,母婴互动的持续质量比与母亲分离的问题更重要,因为一个亲密但不可得的母亲或照料者可能会给婴儿造成极端形式的创伤。虽然依恋研究人员在依恋理论的发展过程中一直专注于母婴的亲近关系以及与母亲分离的破坏性影响,但却较少关注有助于在整个生命周期中形成和维持安全依恋纽带的护理过程的质量。本研究旨在填补这一空白,说明母亲内心压抑和无法排解的悲伤对孩子身心健康的负面影响。为了描述足够良好的母子关系的重要性,本研究采用了文本分析的方法。Rossella Schillaci 的纪录片《Ninna Nanna Prigioniera(被囚禁的摇篮曲)》为分析母婴之间不安全的依恋关系如何对儿童的自我造成破坏提供了一个宝贵的框架。纪录片讲述了一位母亲选择在监狱中陪伴新生儿和三岁以下幼儿的经历。Roscella Schillachi 描述了囚犯母亲 Yasmina 和她的女儿 Lolita 之间不安全依恋关系的发展。这部纪录片表明,照料者身上未解决的创伤会导致婴儿产生不安全或无序的依恋关系。虽然一些研究表明,头两年的母子亲近对培养健康的自我意识至关重要,但本纪录片分析提供了一种不同的方法来看待分离的概念,并强调与未解决创伤的母亲亲近比分离更能扰乱母婴依恋关系。
{"title":"The Self and Maternal Care: An Analysis of Rossella Schillachi's “Imprisoned Lullaby”","authors":"Fulya Ki̇ncal","doi":"10.15869/itobiad.1243234","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1243234","url":null,"abstract":"This paper discusses the importance of the nature of maternal care as it determines healthy or unhealthy psychological development. The purpose of this essay is to demonstrate that the ongoing quality of mother-infant interaction is more important than the issue of separation from the mother, as a close but unavailable mother or caregiver may cause extreme forms of trauma in the infant. Although attachment researchers have concentrated on the mother-child proximity and the disruptive effect of separation from the mother in the development of attachment theory, less attention has been directed towards the quality of caregiving processes that contribute to the formation and maintenance of secure attachment bonds across the lifespan. This study aims to fill this gap by showing the negative effects of suppressed and unresolved grief internalized by the mother on the mental and physical health of the child. To describe the importance of a good enough mother-child relationship, this study uses the method of textual analysis. Rossella Schillaci's documentary \"Ninna Nanna Prigioniera (Imprisoned Lullaby)\" provides a valuable framework to analyze how an insecure attachment between a mother and an infant can be disruptive for a child's self. The documentary follows the experience of a mother who chooses to keep her newborn and young child under three with her in prison. Roscella Schillachi illustrates the development of an insecure attachment between mother prisoner Yasmina and her daughter Lolita. The documentary film shows that unresolved traumas in a caregiver can lead to insecure or disorganized attachments in infants. Although several studies suggest that mother-child proximity during the first two years is crucial to develop a healthy sense of self, this analysis of documentary provides a different approach to the concept of separation and emphasizes that proximity to a mother with unresolved trauma disturb mother-infant attachment more than separation.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 65","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139139392","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Position of Wisdom in the Face of Industrial Civilization According to G. Marcel G. 马塞尔眼中工业文明下的智慧立场
Pub Date : 2023-12-30 DOI: 10.15869/itobiad.1379259
Nilüfer Karadağ, Emel Koç
Bu çalışmanın amacı “Endüstriyel Uygarlık Karşısında Bilgeliğin Konumu”nu G. Marcel bakış açısıyla analiz etmektir. Modern dünyada insanın karşılaştığı temel bir problem söz konusudur. Teknolojinin hızlı ilerleyişi, endüstrileşmeye neden olmaktadır, endüstrileşme ise insanın ontolojik ve ahlaki yapısını farklı açılardan etkilemektedir. Toplumsal bir varlık olarak insan, bilim ve teknolojinin hızlı yükselişine ayak uydurabilmeye çalışmakta, ilgilendiği konularda başarılı olduğu sürece değer görmektedir. Modern insan yaşadığı toplumun üst beklentilerini karşılamaya çalışırken büyük ölçüde kendi benliğini geliştirmekten ve tinselliğinden uzaklaşmaktadır. Birbiriyle yarış halinde olan insanlar daha fazlasına sahip olma çabasının yarattığı değersizlik hissi ile içsel bir arayış içine girmektedir. Batı felsefesi geleneğinde, özellikle “insan olma” sorununa “kişisellikten uzak yaklaşılması”, zamanın koşullarına paralel olarak insanı nesneleştirme yaklaşımının ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, araçsalcı bir kültüre doğru ilerleme anlamına gelmekte ve kişisel özneyi sadece işlevlerine indirgeyerek yaşamaya zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla modern toplumda faydalı olamayan, işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyen her birey gözden çıkarılması kolay bir “nesne” haline dönüşmektedir. Bilim ile teknolojinin hızlı yükselişinin ve propaganda tekniklerinin etkisinde kalan insan her geçen gün “indirgeme teknikleri” yoluyla insan atığı bir ürün haline gelmektedir. Kısacası modern dünyada insan varoluş amacından hızla uzaklaşmaktadır. Bu noktada çözüm, bilgelik anlayışıdır. İnsanın ontolojik olarak tamamlanma isteğinin ahlaki ve ontolojik/ metafizik değerlere bağlanarak çözümlenebileceğini düşünen Marcel’e göre bilgelik uzun, zorlu ama bir o kadar da mutluluk veren bir yoldur. Bilgelik yolunda yürüyen kişi, teknolojiyi reddetmeden ancak toplumsal ve ahlaki problemlere de duyarsız kalmadan, insanlığa yardımcı olma amacını ilke edinerek yaşamını fiziksel ve tinsel bütünsellik halinde sürdürebilmektedir.
本研究旨在从马塞尔(G. Marcel)的视角分析 "工业文明面前智慧的地位"。在现代世界,人类面临着一个根本性的问题。科技的突飞猛进导致了工业化,而工业化又从不同角度影响着人类的本体论和道德结构。作为社会人,人试图跟上科学技术迅速崛起的步伐,只要在自己感兴趣的学科上有所成就,就会受到重视。现代人在努力满足所处社会的高期望值的同时,却在很大程度上远离了自我和精神的发展。相互竞争的人们带着努力拥有更多而产生的无价值感进入了内心的探索。在西方哲学传统中,尤其是对 "做人 "问题的 "非人格化方法 "导致了与时代条件并行的人的客体化方法的凸显。这种情况意味着工具主义文化的进步,迫使个人主体只能通过简化其功能来生存。因此,在现代社会中,每一个不能发挥作用、不能很好地履行其职能的人都会成为易于处置的 "客体"。在科学技术和宣传技术迅速崛起的影响下,人类通过 "还原技术 "日复一日地成为人类垃圾的产物。总之,在现代社会,人正在迅速远离其存在的目的。此时,解决之道就是对智慧的理解。马塞尔认为,人对本体完满的渴望可以通过与道德和本体/形而上学价值的联系来解决,他认为,智慧是一条漫长、艰难但也幸福的道路。走在智慧之路上的人,既不排斥技术,也不对社会和道德问题麻木不仁,而是以帮助人类为原则,在物质和精神上继续其完整的生活。
{"title":"The Position of Wisdom in the Face of Industrial Civilization According to G. Marcel","authors":"Nilüfer Karadağ, Emel Koç","doi":"10.15869/itobiad.1379259","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1379259","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı “Endüstriyel Uygarlık Karşısında Bilgeliğin Konumu”nu G. Marcel bakış açısıyla analiz etmektir. Modern dünyada insanın karşılaştığı temel bir problem söz konusudur. Teknolojinin hızlı ilerleyişi, endüstrileşmeye neden olmaktadır, endüstrileşme ise insanın ontolojik ve ahlaki yapısını farklı açılardan etkilemektedir. Toplumsal bir varlık olarak insan, bilim ve teknolojinin hızlı yükselişine ayak uydurabilmeye çalışmakta, ilgilendiği konularda başarılı olduğu sürece değer görmektedir. Modern insan yaşadığı toplumun üst beklentilerini karşılamaya çalışırken büyük ölçüde kendi benliğini geliştirmekten ve tinselliğinden uzaklaşmaktadır. Birbiriyle yarış halinde olan insanlar daha fazlasına sahip olma çabasının yarattığı değersizlik hissi ile içsel bir arayış içine girmektedir. Batı felsefesi geleneğinde, özellikle “insan olma” sorununa “kişisellikten uzak yaklaşılması”, zamanın koşullarına paralel olarak insanı nesneleştirme yaklaşımının ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, araçsalcı bir kültüre doğru ilerleme anlamına gelmekte ve kişisel özneyi sadece işlevlerine indirgeyerek yaşamaya zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla modern toplumda faydalı olamayan, işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyen her birey gözden çıkarılması kolay bir “nesne” haline dönüşmektedir. Bilim ile teknolojinin hızlı yükselişinin ve propaganda tekniklerinin etkisinde kalan insan her geçen gün “indirgeme teknikleri” yoluyla insan atığı bir ürün haline gelmektedir. Kısacası modern dünyada insan varoluş amacından hızla uzaklaşmaktadır. Bu noktada çözüm, bilgelik anlayışıdır. İnsanın ontolojik olarak tamamlanma isteğinin ahlaki ve ontolojik/ metafizik değerlere bağlanarak çözümlenebileceğini düşünen Marcel’e göre bilgelik uzun, zorlu ama bir o kadar da mutluluk veren bir yoldur. Bilgelik yolunda yürüyen kişi, teknolojiyi reddetmeden ancak toplumsal ve ahlaki problemlere de duyarsız kalmadan, insanlığa yardımcı olma amacını ilke edinerek yaşamını fiziksel ve tinsel bütünsellik halinde sürdürebilmektedir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139141658","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Beyaz Gemi Faciası ve Orta Çağ İngilteresi’nde Veraset Sorunu 白船灾难与中世纪英格兰的继承问题
Pub Date : 2023-12-29 DOI: 10.15869/itobiad.1312611
Gökmen Günay Gökbayir, Sayime Durmaz
1120 yılının Kasım ayında Normandiya kıyısındaki Barfleur'dan hareket ederek İngiliz Kanalı’nı geçmek isteyen Beyaz Gemi talihsiz bir kaza sonucunda batmıştı. İngiltere tarihinin en dramatik gemi kazalarından biri olan bu hadisenin sonucunda neredeyse yolcuların ve mürettebatın tamamı hayatını kaybetmişti. Büyük çoğunluğu İngiltere ve Normandiya’nın soylularından oluşan yolcular arasında, Fransa Kralı VI. Louis tarafından Normandiya Dukalığı için veliahtlığı henüz tanınmış olan ve İngiltere tahtının yasal vârisi William Ætheling de buluyordu. William, İngiltere kralı ve Normandiya dükü I. Henry’nin meşru tek erkek evladıydı. Henry’nin yirmiden fazla gayrimeşru çocuğu olsa da, William dışında tek meşru çocuğu Kutsal Roma-Germen İmparatoru V. Heinrich ile evli olan kızı Matilda’ydı. 1106 yılından beri esaret altında tuttuğu abisi Robert Curthose’un oğlu William Clito ise hem Normandiya hem de İngiltere tahtını tehdit ediyordu. Üstelik Henry, Beyaz Gemi kazasından iki sene önce eşi Kraliçe Edith-Matilda’yı kaybetmişti ve tekrar evlenmemişti. Henry Orta Çağ Avrupası’nda tahtta oturan bir kralın başına gelebilecek en kötü durumlardan biri ile karşı karşıyaydı; kendisinden sonra tahtını ve topraklarını bırakabileceği bir vâris artık yoktu. Bu duruma çare bulmak adına Henry yeni bir evlilik dahi yapmış fakat ilerleyen yaşından dolayı tekrar çocuk sahibi olamamıştı. Kazadan beş sene sonra V. Heinrich’in ölümü ile kızı Matilda’nın dul kalması, İngiltere Kralı Henry’ye emsaline rastlanılmamış bir fikir verdi ve kızını İngiltere tahtının yasal vârisi ilan etmeye çalıştı; fakat bu o kadar kolay olmayacaktı. Bu çalışma 1120 yılında gerçekleşen Beyaz Gemi kazası ve sonrasında ortaya çıkan veraset sorununu çözmek için I. Henry’nin gayretlerini çağdaş kaynakların yardımı ile incelemeyi amaçlamaktadır.
1120 年 11 月,白船在试图从诺曼底海岸的巴弗勒尔穿越英吉利海峡时不幸沉没。这次事故是英国历史上最引人注目的沉船事故之一,几乎所有乘客和船员都因此丧生。乘客中大多是英格兰和诺曼底的贵族,其中包括英格兰王位的合法继承人威廉-Ætheling,法国国王路易六世刚刚承认了他对诺曼底公国的继承权。威廉是英格兰国王兼诺曼底公爵亨利一世唯一的合法儿子。虽然亨利有二十多个私生子,但除了威廉之外,他唯一的婚生子是他的女儿玛蒂尔达,她嫁给了神圣罗马帝国-日耳曼皇帝海因里希五世。自 1106 年起,亨利囚禁的兄弟罗伯特-库尔索斯的儿子威廉-克莱托(William Clito)威胁着诺曼底和英格兰的王位。此外,亨利在 "白船 "失事前两年失去了妻子伊迪丝-玛蒂尔达王后(Queen Edith-Matilda),至今未再婚。亨利面临着中世纪欧洲国王在位时可能遇到的最糟糕的情况之一:没有继承人在他之后继承王位和土地。为了补救这种情况,亨利甚至再婚,但由于年事已高,他无法再生育。事故发生五年后,海因里希五世去世,他的女儿玛蒂尔达成为寡妇,这给了英格兰国王亨利一个前所未有的想法,他试图宣布自己的女儿为英格兰王位的合法继承人,但这并不容易。本研究旨在借助当代资料,分析亨利一世为解决 1120 年白船事故后出现的王位继承问题所做的努力。
{"title":"Beyaz Gemi Faciası ve Orta Çağ İngilteresi’nde Veraset Sorunu","authors":"Gökmen Günay Gökbayir, Sayime Durmaz","doi":"10.15869/itobiad.1312611","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1312611","url":null,"abstract":"1120 yılının Kasım ayında Normandiya kıyısındaki Barfleur'dan hareket ederek İngiliz Kanalı’nı geçmek isteyen Beyaz Gemi talihsiz bir kaza sonucunda batmıştı. İngiltere tarihinin en dramatik gemi kazalarından biri olan bu hadisenin sonucunda neredeyse yolcuların ve mürettebatın tamamı hayatını kaybetmişti. Büyük çoğunluğu İngiltere ve Normandiya’nın soylularından oluşan yolcular arasında, Fransa Kralı VI. Louis tarafından Normandiya Dukalığı için veliahtlığı henüz tanınmış olan ve İngiltere tahtının yasal vârisi William Ætheling de buluyordu. William, İngiltere kralı ve Normandiya dükü I. Henry’nin meşru tek erkek evladıydı. Henry’nin yirmiden fazla gayrimeşru çocuğu olsa da, William dışında tek meşru çocuğu Kutsal Roma-Germen İmparatoru V. Heinrich ile evli olan kızı Matilda’ydı. 1106 yılından beri esaret altında tuttuğu abisi Robert Curthose’un oğlu William Clito ise hem Normandiya hem de İngiltere tahtını tehdit ediyordu. Üstelik Henry, Beyaz Gemi kazasından iki sene önce eşi Kraliçe Edith-Matilda’yı kaybetmişti ve tekrar evlenmemişti. Henry Orta Çağ Avrupası’nda tahtta oturan bir kralın başına gelebilecek en kötü durumlardan biri ile karşı karşıyaydı; kendisinden sonra tahtını ve topraklarını bırakabileceği bir vâris artık yoktu. Bu duruma çare bulmak adına Henry yeni bir evlilik dahi yapmış fakat ilerleyen yaşından dolayı tekrar çocuk sahibi olamamıştı. Kazadan beş sene sonra V. Heinrich’in ölümü ile kızı Matilda’nın dul kalması, İngiltere Kralı Henry’ye emsaline rastlanılmamış bir fikir verdi ve kızını İngiltere tahtının yasal vârisi ilan etmeye çalıştı; fakat bu o kadar kolay olmayacaktı. Bu çalışma 1120 yılında gerçekleşen Beyaz Gemi kazası ve sonrasında ortaya çıkan veraset sorununu çözmek için I. Henry’nin gayretlerini çağdaş kaynakların yardımı ile incelemeyi amaçlamaktadır.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"16 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139148021","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
NATO’s Southern Flank: The Evolution of Turkey’s Strategic Role and Its Implications for Regional Security 北约的南翼:土耳其战略角色的演变及其对地区安全的影响
Pub Date : 2023-12-28 DOI: 10.15869/itobiad.1293582
Birol Akduman
This article delves into the progressive development of Turkey's strategic function within NATO, and what it signifies for regional security along the Alliance's Southern Flank. Turkey, as a crucial NATO member since 1952, has steadfastly assumed a considerable part in the organization's collective defense, thereby bolstering the stability of the region. The article offers a historical review of Turkey's involvement in NATO, tracking its journey from joining the Alliance during the initial Cold War years to navigating the more intricate security milieu of the post-Cold War era. The focus then shifts to the geopolitical challenges faced by NATO on its Southern Flank, particularly in the Middle East, the Eastern Mediterranean, and the Black Sea region. Within this context, the article analyzes Turkey's evolving strategic role, including its military capabilities and growing defense industry, diplomacy, and soft power initiatives, as well as its efforts to balance relations with NATO, Russia, and other regional actors. The article also scrutinizes Turkey's procurement of the Russian S-400 missile defense system, and how it impacts the unity and efficacy of NATO. Subsequently, it discusses the possible advantages and hurdles that could arise from Turkey's dynamic strategic role in regional security and on NATO's Southern Flank. Key topics addressed include the reinforcement of NATO's defense capabilities, the enhancement of regional security cooperation, and potential strains within the Alliance. The piece wraps up with an evaluation of future prospects for Turkey's strategic function in NATO and the implications for regional security. This underlines the significance of maintaining a united and adaptable NATO that can adeptly respond to the evolving security challenges in the region.
本文将深入探讨土耳其在北约内部战略职能的逐步发展,以及这对北约南翼地区安全的意义。土耳其自 1952 年以来一直是北约的重要成员,在北约的集体防御中发挥着重要作用,从而加强了该地区的稳定。文章对土耳其参与北约的历史进行了回顾,追踪了土耳其从冷战初期加入北约到后冷战时代在更加错综复杂的安全环境中航行的历程。文章随后将重点转向北约在其南翼,尤其是中东、东地中海和黑海地区所面临的地缘政治挑战。在此背景下,文章分析了土耳其不断演变的战略角色,包括其军事能力和不断增长的国防工业、外交和软实力举措,以及其平衡与北约、俄罗斯和其他地区行为体关系的努力。文章还仔细分析了土耳其采购俄罗斯 S-400 导弹防御系统的情况,以及这对北约的团结和效率有何影响。随后,文章讨论了土耳其在地区安全和北约南翼发挥动态战略作用可能带来的优势和障碍。讨论的主要议题包括北约防务能力的加强、地区安全合作的加强以及北约内部潜在的紧张关系。文章最后评估了土耳其在北约中的战略职能的未来前景以及对地区安全的影响。这强调了保持一个团结、适应性强的北约组织的重要意义,它能巧妙地应对该地区不断变化的安全挑战。
{"title":"NATO’s Southern Flank: The Evolution of Turkey’s Strategic Role and Its Implications for Regional Security","authors":"Birol Akduman","doi":"10.15869/itobiad.1293582","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1293582","url":null,"abstract":"This article delves into the progressive development of Turkey's strategic function within NATO, and what it signifies for regional security along the Alliance's Southern Flank. Turkey, as a crucial NATO member since 1952, has steadfastly assumed a considerable part in the organization's collective defense, thereby bolstering the stability of the region. The article offers a historical review of Turkey's involvement in NATO, tracking its journey from joining the Alliance during the initial Cold War years to navigating the more intricate security milieu of the post-Cold War era. The focus then shifts to the geopolitical challenges faced by NATO on its Southern Flank, particularly in the Middle East, the Eastern Mediterranean, and the Black Sea region. Within this context, the article analyzes Turkey's evolving strategic role, including its military capabilities and growing defense industry, diplomacy, and soft power initiatives, as well as its efforts to balance relations with NATO, Russia, and other regional actors. The article also scrutinizes Turkey's procurement of the Russian S-400 missile defense system, and how it impacts the unity and efficacy of NATO. Subsequently, it discusses the possible advantages and hurdles that could arise from Turkey's dynamic strategic role in regional security and on NATO's Southern Flank. Key topics addressed include the reinforcement of NATO's defense capabilities, the enhancement of regional security cooperation, and potential strains within the Alliance. The piece wraps up with an evaluation of future prospects for Turkey's strategic function in NATO and the implications for regional security. This underlines the significance of maintaining a united and adaptable NATO that can adeptly respond to the evolving security challenges in the region.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"60 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139149673","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Amerikan ve Türk Öğretmen Adaylarının Akademik Öz-Yeterlik İnançları 美国和土耳其学生教师的学术自我效能感信念
Pub Date : 2023-12-26 DOI: 10.15869/itobiad.1366718
M. Yılar, U. Ceylan
Genel öz-yeterlik algısının özel bir alanı olan akademik öz-yeterlik, öğrencinin kendisine verilen akademik bir görevi başarıyla tamamlayabileceğine olan inancını ifade etmektedir. Bu inancın güçlü olması, akademik başarı için güçlü bir yordayıcı olabilmektedir. Bu anlamda genel olarak akademik ve bilişsel ağırlıklı bir meslek olan öğretmenliğe yakın bir zamanda adım atması muhtemel olan öğretmen adaylarının akademik öz-yeterlik inançlarına ilişkin verilerin elde edilmesi önemli görünmektedir. Bunun yanı sıra gelişmiş bir eğitim sistemine sahip olan ABD ile Türkiye’deki öğretmen adaylarının karşılaştırılması ise vereceği ipuçları açısından ayrıca önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, Amerikan ve Türk öğretmen adaylarının akademik öz-yeterliklerine ilişkin inançlarını karşılaştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden biri olan betimsel tarama yöntemi benimsenmiştir. Araştırmanın örneklemini; biri ABD biri de Türkiye’de olmak üzere iki büyük devlet üniversitesinin eğitim fakültelerinin farklı kademe ve bölümlerinde öğrenim gören toplam 436 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Yılmaz, Gürçay & Ekici (2007) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Akademik Öz-yeterlik Ölçeği (AÖÖ)” kullanılmıştır. Elde edilen veriler betimsel istatistikler ve bağımsız t testi kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuç olarak, Amerikan öğretmen adaylarının Türk öğretmen adaylarına göre daha yüksek düzeyde akademik öz-yeterlik inancına sahip oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca Amerikan kadın öğretmen adayları ile Türk kadın öğretmenleri arasında yine Amerikan öğrencilerin lehine anlamlı bir farklılık bulunurken; Amerikan erkek öğretmen adayları ile Türk erkek öğretmen adayları arasında ise anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Özellikle Türk kadın öğretmen adaylarının diğer gruplara göre akademik öz-yeterlik inanç düzeylerinin düşük olması araştırmanın sonunda tartışılmıştır.
学业自我效能感是一般自我效能感的一个特殊领域,它表达了学生对自己能够成功完成分配给自己的学业任务的信念。这种信念的强弱可以有力地预测学业成功与否。从这个意义上说,获取有可能踏入教师职业的准教师的学业自我效能感数据似乎很重要,因为教师职业总体上是一个以学术和认知为基础的职业。此外,对土耳其和美国的职前教师进行比较也很重要,因为美国拥有发达的教育体系。本研究旨在比较美国和土耳其职前教师对学术自我效能感的信念。为此,本研究采用了定量研究方法之一的描述性调查法。研究样本包括两所大型国立大学(美国和土耳其各一所)教育学院不同级别和院系的 436 名职前教师。研究使用了由 Yılmaz, Gürçay & Ekici(2007 年)改编成土耳其语的 "学术自我效能感量表(ASES)"作为数据收集工具。使用描述性统计和独立 t 检验对所获得的数据进行了分析。结果发现,美国职前教师的学术自我效能信念水平高于土耳其职前教师。此外,虽然美国女性职前教师和土耳其女性职前教师在美国学生方面存在显著差异,但美国男性职前教师和土耳其男性职前教师之间没有显著差异。土耳其岗前女教师的学术自我效能信念水平低于其他组别,这一事实在研究的最后进行了讨论。
{"title":"Amerikan ve Türk Öğretmen Adaylarının Akademik Öz-Yeterlik İnançları","authors":"M. Yılar, U. Ceylan","doi":"10.15869/itobiad.1366718","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1366718","url":null,"abstract":"Genel öz-yeterlik algısının özel bir alanı olan akademik öz-yeterlik, öğrencinin kendisine verilen akademik bir görevi başarıyla tamamlayabileceğine olan inancını ifade etmektedir. Bu inancın güçlü olması, akademik başarı için güçlü bir yordayıcı olabilmektedir. Bu anlamda genel olarak akademik ve bilişsel ağırlıklı bir meslek olan öğretmenliğe yakın bir zamanda adım atması muhtemel olan öğretmen adaylarının akademik öz-yeterlik inançlarına ilişkin verilerin elde edilmesi önemli görünmektedir. Bunun yanı sıra gelişmiş bir eğitim sistemine sahip olan ABD ile Türkiye’deki öğretmen adaylarının karşılaştırılması ise vereceği ipuçları açısından ayrıca önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, Amerikan ve Türk öğretmen adaylarının akademik öz-yeterliklerine ilişkin inançlarını karşılaştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden biri olan betimsel tarama yöntemi benimsenmiştir. Araştırmanın örneklemini; biri ABD biri de Türkiye’de olmak üzere iki büyük devlet üniversitesinin eğitim fakültelerinin farklı kademe ve bölümlerinde öğrenim gören toplam 436 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Yılmaz, Gürçay & Ekici (2007) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Akademik Öz-yeterlik Ölçeği (AÖÖ)” kullanılmıştır. Elde edilen veriler betimsel istatistikler ve bağımsız t testi kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuç olarak, Amerikan öğretmen adaylarının Türk öğretmen adaylarına göre daha yüksek düzeyde akademik öz-yeterlik inancına sahip oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca Amerikan kadın öğretmen adayları ile Türk kadın öğretmenleri arasında yine Amerikan öğrencilerin lehine anlamlı bir farklılık bulunurken; Amerikan erkek öğretmen adayları ile Türk erkek öğretmen adayları arasında ise anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Özellikle Türk kadın öğretmen adaylarının diğer gruplara göre akademik öz-yeterlik inanç düzeylerinin düşük olması araştırmanın sonunda tartışılmıştır.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"15 31","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139156332","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Bektaşiliğin Yasaklanmasının Önemli Aktörlerinden Şeyhülislam Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin İlmî ve Siyasi Etkinliği 禁止拜克塔什教的重要行动者之一谢赫胡利斯拉姆-亚辛奇扎德-阿卜杜勒韦哈普-埃芬迪的科学和政治活动
Pub Date : 2023-12-25 DOI: 10.15869/itobiad.1381260
Ayhan Işik
Sultan III. Selim ve II. Mahmut dönemleri, Osmanlı Devleti’nde dinî ve siyasî açıdan belli kırılmaların yaşandığı yıllardır. Başta Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ve Bektaşi tekkelerinin kapatılması konuları olmak üzere yapılan yenilikler toplumun birçok kademesini etkilemiş ve bu süreçte devlet, ulema ailelerinin desteğini almaya çalışmıştır. Reform sürecinde ve ıslahat hareketlerinde devletin yanında yer alan ve yapılan icraatlara destek veren meşhur bir ulema ailesi de Yâsincizâdelerdir. Bu aileden Abdülvehhap Efendi (ö.1834), ilmiye teşkilatında Şeyhülislamlık gibi en üst mertebelere yükselmiş, yüzlerce talebeye icazet vermiş ve devletin en kritik meselelerine çözümler üretmiştir. İlim, kültür, tasavvuf, diplomasi ve siyaset sahasında oldukça nüfuz sahibi olan Abdülvehhap Efendi, kritik bir dönemde İran’a elçi olarak gönderilmiş ve iki devlet arasında arabuluculuk vazifesini üstlenmiştir. Tüm bu hususiyetlerin yanında Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin Hz. Peygamber’in torunlarından Sinop’ta metfun Seyyid Bilal’in neslinden gelmesi, bu soydan Nakîbü’l-eşrâf Yasincizâde Mehmet İlmi Efendi, Trablusşam Kadısı Mehmet Faik Efendi ve Kastamonu Naibi Mehmet Sabit Efendi gibi ulemanın yetişmesi, isminin ve icraatlarının günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin bilinmeyen diğer bir yönü de Bektaşiliğin kaldırılmasındaki etkileridir. Bu süreçte görüşlerine başvurulan Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin diğer ulemayı ve devlet erkanını Bektaşiliğin kaldırılması yönünde ikna ettiği görülmüştür. Çalışmamızda, Şeyhülislam Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin hayatı, nesebi ve ilimi kişiliği yanında Bektaşiliğin kaldırılması ve reform sürecine katkıları ele alınmış, ayrıca siyasi sahadaki nüfuzuna ışık tutulmuştur.
在苏丹塞利姆三世和马赫穆特二世时期,奥斯曼帝国经历了某些宗教和政治分裂。革新,尤其是废除禁卫军和关闭贝克塔什(Bektashi)修道院,影响到社会的许多层面,国家试图在这一过程中获得乌里玛家族的支持。在改革进程和改革运动中与国家站在一边并支持所采取的行动的一个著名乌里玛家族是亚辛扎德家族(Yâsincizâdes)。这个家族的成员阿卜杜勒维哈普-埃芬迪(Abdülvehhap Efendi,卒于 1834 年)升至学术组织的最高级别,如 Sheikhulislam 一职,为数以百计的学生提供了 ijazat,并为国家最关键的问题找到了解决方案。阿卜杜勒维哈普-埃芬迪在科学、文化、神秘主义、外交和政治领域都具有极大的影响力,他在关键时期被派往伊朗担任大使,承担了两国之间的调解任务。除了所有这些特点之外,亚辛奇扎德-阿卜杜勒维哈普-埃芬迪是先知孙子之一赛义德-比拉勒的后裔,而先知就葬在锡诺普,纳基比-伊斯拉夫-亚辛奇扎德-麦赫迈特-伊尔米-埃芬迪、的黎波里-卡迪-麦赫迈特-法伊克-埃芬迪和卡斯塔莫努-奈比-麦赫迈特-萨比特-埃芬迪等学者都是从这一血统中成长起来的,这确保了他的名字和事迹流传至今。Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi 的另一个不为人知的方面是他对废除贝克塔什教的影响。据观察,在这一过程中,Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi 征询了其他乌理玛和国家官员的意见,说服他们废除了贝克塔什教。在本研究中,除了介绍谢赫利斯拉姆-亚辛奇扎德-阿卜杜勒韦哈普-艾芬迪的生平、血统和科学人格外,还讨论了他对废除贝卡夏主义和改革进程的贡献,并阐明了他在政治领域的影响。
{"title":"Bektaşiliğin Yasaklanmasının Önemli Aktörlerinden Şeyhülislam Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin İlmî ve Siyasi Etkinliği","authors":"Ayhan Işik","doi":"10.15869/itobiad.1381260","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1381260","url":null,"abstract":"Sultan III. Selim ve II. Mahmut dönemleri, Osmanlı Devleti’nde dinî ve siyasî açıdan belli kırılmaların yaşandığı yıllardır. Başta Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ve Bektaşi tekkelerinin kapatılması konuları olmak üzere yapılan yenilikler toplumun birçok kademesini etkilemiş ve bu süreçte devlet, ulema ailelerinin desteğini almaya çalışmıştır. Reform sürecinde ve ıslahat hareketlerinde devletin yanında yer alan ve yapılan icraatlara destek veren meşhur bir ulema ailesi de Yâsincizâdelerdir. Bu aileden Abdülvehhap Efendi (ö.1834), ilmiye teşkilatında Şeyhülislamlık gibi en üst mertebelere yükselmiş, yüzlerce talebeye icazet vermiş ve devletin en kritik meselelerine çözümler üretmiştir. İlim, kültür, tasavvuf, diplomasi ve siyaset sahasında oldukça nüfuz sahibi olan Abdülvehhap Efendi, kritik bir dönemde İran’a elçi olarak gönderilmiş ve iki devlet arasında arabuluculuk vazifesini üstlenmiştir. Tüm bu hususiyetlerin yanında Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin Hz. Peygamber’in torunlarından Sinop’ta metfun Seyyid Bilal’in neslinden gelmesi, bu soydan Nakîbü’l-eşrâf Yasincizâde Mehmet İlmi Efendi, Trablusşam Kadısı Mehmet Faik Efendi ve Kastamonu Naibi Mehmet Sabit Efendi gibi ulemanın yetişmesi, isminin ve icraatlarının günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin bilinmeyen diğer bir yönü de Bektaşiliğin kaldırılmasındaki etkileridir. Bu süreçte görüşlerine başvurulan Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin diğer ulemayı ve devlet erkanını Bektaşiliğin kaldırılması yönünde ikna ettiği görülmüştür. Çalışmamızda, Şeyhülislam Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin hayatı, nesebi ve ilimi kişiliği yanında Bektaşiliğin kaldırılması ve reform sürecine katkıları ele alınmış, ayrıca siyasi sahadaki nüfuzuna ışık tutulmuştur.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"17 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158422","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Nüfuz Alanı Bağlamında Türkiye-Kuzey Makedonya İlişkileri (2010-2020) 影响力范围内的土耳其-北马其顿关系(2010-2020 年)
Pub Date : 2023-12-25 DOI: 10.15869/itobiad.1366712
Murat Yi̇ği̇t
Türkiye’nin son dönemde Balkanlar’a yönelik ilgi ve iş birliğini artırmaya başlaması, genelde geçmiş bilinciyle irtibatlandırılmış ve kimi zaman da arkasında emperyal hedefler aranmıştır. Türkiye’nin bölgeye yönelik gerçekleşen yüksek miktardaki dış yardım faaliyetleri, Türkiye’nin Balkanlar’da yeniden nüfuz alanı kurma girişimi olarak da gösterilmiştir. Oysa askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel parametrelerle yaklaşıldığında Türkiye’nin böyle bir nüfuz alanı edinmekten çok uzak olduğu, Balkanlar ile çok boyutlu ilişkilerini halen sınırlı bir düzeyde yürüttüğü anlaşılmaktadır. Bölgede Türkiye için önemli bir ortak olan, beş asırdan fazla Osmanlı hâkimiyetinde kalmış ve resmi dilleri arasında Türkçe’nin de bulunduğu Kuzey Makedonya bu bağlamda incelenmeye değer bir örnek teşkil eder. Siyasi temsil ve ittifak durumu, ekonomik ilişkiler ve işbirliği, askeri materyal ve sosyalizasyon gibi parametreler üzerinden Türkiye-Kuzey Makedonya ilişkilerinin ele alınması, bölgenin tamamı ile kurulan bağın düzeyi açısından bir gösterge teşkil edecektir. Tarihsel ve kültürel olarak yakın olmanın, siyasi ve ekonomik açıdan yakınlığı zorunlu bir netice olarak doğurmadığı, nüfuz alanı meydana getirmenin ise çok boyutlu, istikrarlı ve yoğun bir yaklaşıma bağlı olduğu bu örnek vesilesiyle görülmektedir. Bu çalışma kapsamında Türkiye’nin Kuzey Makedonya ile ilişkilerinin farklı boyutları anılan nüfuz parametreleri üzerinden ele alınacaktır. Yapılan değerlendirme neticesinde Türkiye’nin, Kuzey Makedonya’daki etkin aktörlerden biri olduğu, fakat pek çok açıdan diğer aktörlerin gerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Dahası, Türkiye’nin dış politika ve nüfuz araçlarının emperyalist olmaktan uzak, ağırlıklı olarak “yumuşak güç” merkezli araçlar olduğu ortaya çıkmaktadır. Böylece Türkiye’nin, Kuzey Makedonya’da kurduğu bağların tarihe ve ortak geçmişe referans yaptığı, kalkınma işbirliğini öne çıkardığı değerlendirilmektedir.
土耳其近来对巴尔干地区的兴趣与合作日益增加,这往往与土耳其的历史意识有关,有时其背后还隐藏着帝国目标。土耳其对该地区的大量对外援助也被描述为土耳其试图在巴尔干地区重建势力范围。然而,从军事、政治、经济和文化等方面来看,土耳其远未建立起这样的势力范围,它与巴尔干地区的多层面关系仍停留在有限的水平上。北马其顿是土耳其在该地区的一个重要合作伙伴,在奥斯曼帝国统治下长达五个多世纪,其官方语言为土耳其语。通过政治代表和联盟地位、经济关系与合作、军事物质和社会化等参数对土耳其与北马其顿的关系进行考察,可以了解土耳其与整个地区建立联系的程度。从这个例子可以看出,历史和文化上的接近并不一定导致政治和经济上的接近,影响范围的建立取决于多维、稳定和深入的方法。在本研究范围内,将通过上述影响力参数讨论土耳其与北马其顿关系的不同层面。评估结果表明,土耳其是北马其顿的有效行为体之一,但在许多方面落后于其他行为体。此外,土耳其的外交政策和影响力工具远非帝国主义工具,而主要是以 "软实力 "为中心的工具。因此,据评估,土耳其在北马其顿建立的联系涉及历史和共同的过去,并强调发展合作。
{"title":"Nüfuz Alanı Bağlamında Türkiye-Kuzey Makedonya İlişkileri (2010-2020)","authors":"Murat Yi̇ği̇t","doi":"10.15869/itobiad.1366712","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1366712","url":null,"abstract":"Türkiye’nin son dönemde Balkanlar’a yönelik ilgi ve iş birliğini artırmaya başlaması, genelde geçmiş bilinciyle irtibatlandırılmış ve kimi zaman da arkasında emperyal hedefler aranmıştır. Türkiye’nin bölgeye yönelik gerçekleşen yüksek miktardaki dış yardım faaliyetleri, Türkiye’nin Balkanlar’da yeniden nüfuz alanı kurma girişimi olarak da gösterilmiştir. Oysa askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel parametrelerle yaklaşıldığında Türkiye’nin böyle bir nüfuz alanı edinmekten çok uzak olduğu, Balkanlar ile çok boyutlu ilişkilerini halen sınırlı bir düzeyde yürüttüğü anlaşılmaktadır. Bölgede Türkiye için önemli bir ortak olan, beş asırdan fazla Osmanlı hâkimiyetinde kalmış ve resmi dilleri arasında Türkçe’nin de bulunduğu Kuzey Makedonya bu bağlamda incelenmeye değer bir örnek teşkil eder. Siyasi temsil ve ittifak durumu, ekonomik ilişkiler ve işbirliği, askeri materyal ve sosyalizasyon gibi parametreler üzerinden Türkiye-Kuzey Makedonya ilişkilerinin ele alınması, bölgenin tamamı ile kurulan bağın düzeyi açısından bir gösterge teşkil edecektir. Tarihsel ve kültürel olarak yakın olmanın, siyasi ve ekonomik açıdan yakınlığı zorunlu bir netice olarak doğurmadığı, nüfuz alanı meydana getirmenin ise çok boyutlu, istikrarlı ve yoğun bir yaklaşıma bağlı olduğu bu örnek vesilesiyle görülmektedir. Bu çalışma kapsamında Türkiye’nin Kuzey Makedonya ile ilişkilerinin farklı boyutları anılan nüfuz parametreleri üzerinden ele alınacaktır. Yapılan değerlendirme neticesinde Türkiye’nin, Kuzey Makedonya’daki etkin aktörlerden biri olduğu, fakat pek çok açıdan diğer aktörlerin gerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Dahası, Türkiye’nin dış politika ve nüfuz araçlarının emperyalist olmaktan uzak, ağırlıklı olarak “yumuşak güç” merkezli araçlar olduğu ortaya çıkmaktadır. Böylece Türkiye’nin, Kuzey Makedonya’da kurduğu bağların tarihe ve ortak geçmişe referans yaptığı, kalkınma işbirliğini öne çıkardığı değerlendirilmektedir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"14 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158484","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1