Pub Date : 2018-06-22DOI: 10.31834/KILISSBD.419809
M. Öztürk, Mustafa Cinoğlu
Dunyamiz her gecen gun hizla gelismektedir. Haliyle egitim kurumlarinin da bu gelisime ayak uydurmasi kacinilmaz bir hal almistir. Bugun artan bilgi cesitliligi ve bilgiye erismenin bircok yolu bulunmasindan oturu bireyin bilgiye ulasmayi bilmesi ve ulastigi bilgiyi etkin sekilde kullanarak problemleri cozebilmesi hedeflenmektedir. Bu baglamda ulkemizde de 2005-2006 egitim-ogretim yili itibariyle yapilandirmaci anlayis uygulamasina gecilmistir. Bu calisma ile Turkce ogretmenlerinin, derslerinde yapilandirmaci anlayisi ne derecede uygulayabildiklerini belirlemek ve uygulamada ortaya cikan olasi sorunlara cozum uretmek amaclanmaktadir. Bu dogrultuda arastirmaci tarafindan gelistirilen yari yapilandirilmis gorusme formu katilimcilara uygulanmistir. Elde edilen veriler betimsel olarak analiz edilmistir. Takiben, her gorusmecinin dersleri onceden haber verilmemis farkli zamanlarda ucer defa, arastirmaci tarafindan hazirlanan yapilandirilmis gozlem formu dogrultusunda gozlenmistir.Yapilan gorusme ve gozlemlerde elde edilen veriler yas, mesleki kidem, cinsiyet ve mezuniyet degiskenlerine gore yorumlanmistir. Cinsiyet degiskeninin hicbir kriterde anlamli bir etkisine rastlanmazken yas, mesleki kidem ve egitim durumlarinin farkli kriterlerde etkili oldugu belirlenmistir.
{"title":"TÜRKÇE ÖĞRETMENLERİNİN YAPILANDIRMACI ANLAYIŞI UYGULAMA DÜZEYİNİN İNCELENMESİ (KİLİS İLİ ÖRNEĞİ)","authors":"M. Öztürk, Mustafa Cinoğlu","doi":"10.31834/KILISSBD.419809","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.419809","url":null,"abstract":"Dunyamiz her gecen gun hizla gelismektedir. Haliyle egitim kurumlarinin da bu gelisime ayak uydurmasi kacinilmaz bir hal almistir. Bugun artan bilgi cesitliligi ve bilgiye erismenin bircok yolu bulunmasindan oturu bireyin bilgiye ulasmayi bilmesi ve ulastigi bilgiyi etkin sekilde kullanarak problemleri cozebilmesi hedeflenmektedir. Bu baglamda ulkemizde de 2005-2006 egitim-ogretim yili itibariyle yapilandirmaci anlayis uygulamasina gecilmistir. Bu calisma ile Turkce ogretmenlerinin, derslerinde yapilandirmaci anlayisi ne derecede uygulayabildiklerini belirlemek ve uygulamada ortaya cikan olasi sorunlara cozum uretmek amaclanmaktadir. Bu dogrultuda arastirmaci tarafindan gelistirilen yari yapilandirilmis gorusme formu katilimcilara uygulanmistir. Elde edilen veriler betimsel olarak analiz edilmistir. Takiben, her gorusmecinin dersleri onceden haber verilmemis farkli zamanlarda ucer defa, arastirmaci tarafindan hazirlanan yapilandirilmis gozlem formu dogrultusunda gozlenmistir.Yapilan gorusme ve gozlemlerde elde edilen veriler yas, mesleki kidem, cinsiyet ve mezuniyet degiskenlerine gore yorumlanmistir. Cinsiyet degiskeninin hicbir kriterde anlamli bir etkisine rastlanmazken yas, mesleki kidem ve egitim durumlarinin farkli kriterlerde etkili oldugu belirlenmistir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"15 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83631661","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-22DOI: 10.31834/KILISSBD.423726
Gülperi Karakuş, Taner Akçaci
Issizlik problemi dunyada ve Turkiye’de giderek buyuyen bir sorun haline gelmistir. Ekonomik sonuclarin yaninda sosyal sonuclarinin da bulunmasi, issizligi diger ekonomik sorunlar icinde on plana getirmektedir. Bu acidan Turkiye’nin issizlik sorununun cozumlenmesinde etkin politikalar uretmesi ve uygulamasi gerekliligi daha da onem kazanmaktadir. Calismanin amaci, Kilis ilinde yapilan istihdama yonelik SODES projelerinin etkisini test etmektir. Bu amacla hazirlanan 46 soruluk anket SPSS araciligi ile analiz edilmistir. Calismanin sonucunda istihdama yonelik SODES projeleri kapsaminda verilen egitimlerin, katilimcilarin kisisel gelisimine katki sagladigi, is bulmalarini kolaylastirdigi ve is hayatinda aldiklari egitimlerin faydasini gordukleri tespit edilmistir.
{"title":"İSTİHDAMA YÖNELİK SODES PROJELERİNE İLİŞKİN İNCELEME: KİLİS ÖRNEĞİ*","authors":"Gülperi Karakuş, Taner Akçaci","doi":"10.31834/KILISSBD.423726","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.423726","url":null,"abstract":"Issizlik problemi dunyada ve Turkiye’de giderek buyuyen bir sorun haline gelmistir. Ekonomik sonuclarin yaninda sosyal sonuclarinin da bulunmasi, issizligi diger ekonomik sorunlar icinde on plana getirmektedir. Bu acidan Turkiye’nin issizlik sorununun cozumlenmesinde etkin politikalar uretmesi ve uygulamasi gerekliligi daha da onem kazanmaktadir. Calismanin amaci, Kilis ilinde yapilan istihdama yonelik SODES projelerinin etkisini test etmektir. Bu amacla hazirlanan 46 soruluk anket SPSS araciligi ile analiz edilmistir. Calismanin sonucunda istihdama yonelik SODES projeleri kapsaminda verilen egitimlerin, katilimcilarin kisisel gelisimine katki sagladigi, is bulmalarini kolaylastirdigi ve is hayatinda aldiklari egitimlerin faydasini gordukleri tespit edilmistir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"12 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83581654","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-22DOI: 10.31834/kilissbd.419716
Ömer Cide
Bu makalenin amaci Omer b. Abdulaziz’in muhalif gruplar ile olan munasebetini incelemektir. Onun hangi davranislarinin diger Emevi yoneticilerinden farkli oldugunu tespit ettikten sonra bu davranislarin devletin birligini saglamada nasil bir etki gosterdigini ortaya cikarmaktir. Emeviler doneminde uygulanan politikalardan dolayi memnun olmayan kitlelerin varligi tarihi bir vakiadir. Bir gruplandirma yaparsak bunlar, Hz. Ali taraftarlari, Hariciler ve Mevâli’dir. Hz. Ali taraftarlarinin muhalefeti, yakin arka planda Hz. Ali ile Muaviye arasinda meydana gelen mucadeleyle baslamistir. Ancak Hasimi-Emevi cekismesinin kokenleri daha eski donemlere kadar gitmektedir. Muaviye iktidara gelince hutbelerde Hz. Ali’ye lanet okutmus ve zaman zaman onun taraftarlarini cezalandirmistir. Oglu Yezid doneminde meydana gelen Kerbela olayi Hz. Ali taraftarlarinin Emevi Devleti’ne karsi olan kinini en ust duzeye cikarmistir. Bu durum Omer b. Abdulaziz donemi haric Emevi tarihi boyunca devam etmistir. O, Hz. Ali’ye hutbelerde okunan laneti kaldirmistir. Ayrica Hz. Ali’nin taraftarlarina yonelik yapilan maddi imkânlardan mahrum ederek cezalandirma yontemine son vermistir Memnun olmayan diger bir kitle ise Hariciler’dir. Kendileri gibi dusunmeyenleri kâfirlikle suclayan Hariciler, Omer b. Abdulaziz doneminde muhalefetlerini en asgari duzeye cekmislerdir. Cunku Hariciler ile diyalog yolunu acmis ve onlari bircok konuda ikna etmistir. Son muhalif grup ise Mevâli’dir. Arap olmayan Muslumanlardir ki, Emevi Devleti’nde ikinci sinif muamelesi gormuslerdir. Musluman olmalarina ragmen gayrimuslimlerden alinan cizye vergisini vermek zorunda birakilmislardir. Omer b. Abdulaziz, Mevali’den alinan cizye vergisini kaldirmis ve onlari Musluman Araplarin yararlandigi butun haklardan yararlandirmistir. Omer b. Abdulaziz kisa bir surede muhalif gruplarin gonlunu kazanmis ve onlari isyan etmekten vaz gecirmistir. Butun bu uygulamalar toplumsal uzlasi ve barisi getirmistir.
{"title":"DEVLETTE BİRLİĞİ SAĞLAMA ÖRNEĞİ ÖMER B. ABDÜLAZİZ","authors":"Ömer Cide","doi":"10.31834/kilissbd.419716","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/kilissbd.419716","url":null,"abstract":"Bu makalenin amaci Omer b. Abdulaziz’in muhalif gruplar ile olan munasebetini incelemektir. Onun hangi davranislarinin diger Emevi yoneticilerinden farkli oldugunu tespit ettikten sonra bu davranislarin devletin birligini saglamada nasil bir etki gosterdigini ortaya cikarmaktir. Emeviler doneminde uygulanan politikalardan dolayi memnun olmayan kitlelerin varligi tarihi bir vakiadir. Bir gruplandirma yaparsak bunlar, Hz. Ali taraftarlari, Hariciler ve Mevâli’dir. Hz. Ali taraftarlarinin muhalefeti, yakin arka planda Hz. Ali ile Muaviye arasinda meydana gelen mucadeleyle baslamistir. Ancak Hasimi-Emevi cekismesinin kokenleri daha eski donemlere kadar gitmektedir. Muaviye iktidara gelince hutbelerde Hz. Ali’ye lanet okutmus ve zaman zaman onun taraftarlarini cezalandirmistir. Oglu Yezid doneminde meydana gelen Kerbela olayi Hz. Ali taraftarlarinin Emevi Devleti’ne karsi olan kinini en ust duzeye cikarmistir. Bu durum Omer b. Abdulaziz donemi haric Emevi tarihi boyunca devam etmistir. O, Hz. Ali’ye hutbelerde okunan laneti kaldirmistir. Ayrica Hz. Ali’nin taraftarlarina yonelik yapilan maddi imkânlardan mahrum ederek cezalandirma yontemine son vermistir Memnun olmayan diger bir kitle ise Hariciler’dir. Kendileri gibi dusunmeyenleri kâfirlikle suclayan Hariciler, Omer b. Abdulaziz doneminde muhalefetlerini en asgari duzeye cekmislerdir. Cunku Hariciler ile diyalog yolunu acmis ve onlari bircok konuda ikna etmistir. Son muhalif grup ise Mevâli’dir. Arap olmayan Muslumanlardir ki, Emevi Devleti’nde ikinci sinif muamelesi gormuslerdir. Musluman olmalarina ragmen gayrimuslimlerden alinan cizye vergisini vermek zorunda birakilmislardir. Omer b. Abdulaziz, Mevali’den alinan cizye vergisini kaldirmis ve onlari Musluman Araplarin yararlandigi butun haklardan yararlandirmistir. Omer b. Abdulaziz kisa bir surede muhalif gruplarin gonlunu kazanmis ve onlari isyan etmekten vaz gecirmistir. Butun bu uygulamalar toplumsal uzlasi ve barisi getirmistir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"18 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"77839604","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-22DOI: 10.31834/KILISSBD.407731
M. Okudan
Vakif insanlarin bazen de hayvanlarin cesitli ihtiyaclarini karsilamak uzere insanoglunun kendi malini gonullu bir sekilde Allah rizasi icin hibe etmesidir. Islam Tarihinin ilk yillarindan itibaren devletler vakif kurumuna ozel bir onem gostermistir. Bu kurum Osmanlilar Doneminde en tesekkullu haline ulasmis, bircok hizmet bu kurum araciligi ile yerine getirilmistir. Tokat’ta 1398 yilinda Osmanli tarafindan fethedildikten sonra sehrin bircok ihtiyaci vakiflar araciligiyla karsilanmistir. XV. Yuzyilin ikinci yarisinda Tokat’ta tespit edebildigimiz bes vakif kurulmus, bir imarethane, bir medrese, bir zaviye ve bir hankâh insa edilmistir. Bu vakiflara gelir getirmek uzere, basta koy ve mezra olmak uzere cesitli akarlar tahsis edilmistir. Vâkiflarin tamami askeri sinifa mensup olup, vâkiflarin, iki tanesi melik, iki tanesi emir ve bir tanesi de sultandir. Kurulan vakiflarin dort tanesi yari ailevi vakif olmasi, vâkiflarin ellerindeki gayrimenkullerin miras yoluyla parcalanmasinin onune gecmek istediklerinin bir gostergesi olmalidir.
{"title":"XV. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA TOKAT’TA KURULAN VAKIFLAR","authors":"M. Okudan","doi":"10.31834/KILISSBD.407731","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.407731","url":null,"abstract":"Vakif insanlarin bazen de hayvanlarin cesitli ihtiyaclarini karsilamak uzere insanoglunun kendi malini gonullu bir sekilde Allah rizasi icin hibe etmesidir. Islam Tarihinin ilk yillarindan itibaren devletler vakif kurumuna ozel bir onem gostermistir. Bu kurum Osmanlilar Doneminde en tesekkullu haline ulasmis, bircok hizmet bu kurum araciligi ile yerine getirilmistir. Tokat’ta 1398 yilinda Osmanli tarafindan fethedildikten sonra sehrin bircok ihtiyaci vakiflar araciligiyla karsilanmistir. XV. Yuzyilin ikinci yarisinda Tokat’ta tespit edebildigimiz bes vakif kurulmus, bir imarethane, bir medrese, bir zaviye ve bir hankâh insa edilmistir. Bu vakiflara gelir getirmek uzere, basta koy ve mezra olmak uzere cesitli akarlar tahsis edilmistir. Vâkiflarin tamami askeri sinifa mensup olup, vâkiflarin, iki tanesi melik, iki tanesi emir ve bir tanesi de sultandir. Kurulan vakiflarin dort tanesi yari ailevi vakif olmasi, vâkiflarin ellerindeki gayrimenkullerin miras yoluyla parcalanmasinin onune gecmek istediklerinin bir gostergesi olmalidir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"19 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"87904419","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-22DOI: 10.31834/KILISSBD.397597
Mustafa Mete, Murat Özdemir
Gunumuz ekonomik kosullari goz onunde bulunduruldugunda dunya ekonomisinde esitligin olmadigi acik bir sekilde gorulmektedir. Bazi ulkelerin asiri derecede gelismis, bazilarinin gelismekte olan, bazilarinin da geri kalmis oldugu gorulmektedir. Ekonomik kalkinma icin pek cok on kosul gerekmekle beraber sanayilesme ve teknoloji uretme, teknoloji transferi ekonomik kalkinma acisindan zorunlu hale gelmistir. Ulkelerin teknoloji transferine yonelik gecmisten gunumuze uyguladiklari politikalar ve bunlarin basariya ulasip ulasmadiginin tespiti gelecege dair planlamalar acisindan son derece onemlidir. Teknoloji transfer ofislerinin; isletmelerin uretim performanslarina etkisi, yeni bulunan teknolojilerin kullanilma durumu, kullanilan teknolojilerin ekonomiye etkileri, teknolojilerin benimsenip hayata gecirilme cabalari, bu teknolojiye uygun orgut yapilarinin olup olmadigi ve bunlarin calisanlar uzerindeki etkileri incelenerek Gaziantep Teknopark’in sirketlerin ekonomik gelisimine olan katkilari ortaya konmustur.
{"title":"TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSLERİNİN ŞİRKETLERİN EKONOMİK GELİŞİMİNE VE REFAH DÜZEYİNE OLAN ETKİLERİ","authors":"Mustafa Mete, Murat Özdemir","doi":"10.31834/KILISSBD.397597","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.397597","url":null,"abstract":"Gunumuz ekonomik kosullari goz onunde bulunduruldugunda dunya ekonomisinde esitligin olmadigi acik bir sekilde gorulmektedir. Bazi ulkelerin asiri derecede gelismis, bazilarinin gelismekte olan, bazilarinin da geri kalmis oldugu gorulmektedir. Ekonomik kalkinma icin pek cok on kosul gerekmekle beraber sanayilesme ve teknoloji uretme, teknoloji transferi ekonomik kalkinma acisindan zorunlu hale gelmistir. Ulkelerin teknoloji transferine yonelik gecmisten gunumuze uyguladiklari politikalar ve bunlarin basariya ulasip ulasmadiginin tespiti gelecege dair planlamalar acisindan son derece onemlidir. Teknoloji transfer ofislerinin; isletmelerin uretim performanslarina etkisi, yeni bulunan teknolojilerin kullanilma durumu, kullanilan teknolojilerin ekonomiye etkileri, teknolojilerin benimsenip hayata gecirilme cabalari, bu teknolojiye uygun orgut yapilarinin olup olmadigi ve bunlarin calisanlar uzerindeki etkileri incelenerek Gaziantep Teknopark’in sirketlerin ekonomik gelisimine olan katkilari ortaya konmustur.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"33 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84772325","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-22DOI: 10.31834/KILISSBD.395317
Orhan Ecemiş, Sezgin Irmak
Firmalarin ust yonetimi ve tum departmanlari, planlama ve karar alma surecinde, satis tahminine yonelik verilere ihtiyac duymaktadirlar. Bu calismada paslanmaz celik sektorunde faaliyet gosteren bir firmanin satis yaptigi sektorlere gore, satis tahminleri gerceklestirilmistir.Bunun icin firmanin veri tabanindan Ocak 2008 ile Mart 2016 arasindaki gunluk satis verileri elde edilmistir. Ham veri setinde bulunan satis hareketleriyle musteri bilgileri eslestirilerek sektorlere ait satis rakamlari tespit edilmistir. Veri madenciligi yontemleriyle (Veri Onisleme, Destek Vektor Regresyonu ve Yapay Sinir Aglari) Toplam satis ve sektorlere gore satis verilerinin tahminleri gerceklestirilmistir.Uygulama sonucunda Destek Vektor Regresyon yonteminin nispeten daha basarili oldugu gorulmustur.
{"title":"PASLANMAZ ÇELİK SEKTÖRÜ SATIŞ TAHMİNİNDE VERİ MADENCİLİĞİ YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI","authors":"Orhan Ecemiş, Sezgin Irmak","doi":"10.31834/KILISSBD.395317","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.395317","url":null,"abstract":"Firmalarin ust yonetimi ve tum departmanlari, planlama ve karar alma surecinde, satis tahminine yonelik verilere ihtiyac duymaktadirlar. Bu calismada paslanmaz celik sektorunde faaliyet gosteren bir firmanin satis yaptigi sektorlere gore, satis tahminleri gerceklestirilmistir.Bunun icin firmanin veri tabanindan Ocak 2008 ile Mart 2016 arasindaki gunluk satis verileri elde edilmistir. Ham veri setinde bulunan satis hareketleriyle musteri bilgileri eslestirilerek sektorlere ait satis rakamlari tespit edilmistir. Veri madenciligi yontemleriyle (Veri Onisleme, Destek Vektor Regresyonu ve Yapay Sinir Aglari) Toplam satis ve sektorlere gore satis verilerinin tahminleri gerceklestirilmistir.Uygulama sonucunda Destek Vektor Regresyon yonteminin nispeten daha basarili oldugu gorulmustur.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"26 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78733376","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-22DOI: 10.31834/KILISSBD.376512
M. Ayas
Calismamizin amaci din egitiminde musikinin etkisini vurgulamaktir. Din egitimi tarihinde bu konuyu bir egitim teknigi olarak kullanan yaklasimlara rastlamak mumkundur. Ozellikle bazi tarikatlar tasavvuf egitiminde farkli yontemlerle bireyin egitimini saglamaya calisilmistir. Bu acidan sema ve devran calismamizin ana temasini olusturmaktadir. Giris kisminda konunun onemi uzerinde durulmustur. Ilk bolumde tasavvufi egitimin icerigi genel hatlariyla ortaya konmaya gayret edilmistir. Ayni kisimda sema ve davran konulari alt baslik icinde islenmistir. Musikinin birey uzerindeki etkileri de ayni bolumde ele alinmistir. Sonuc bolumunde ise gunumuz orgun ve yaygin din egitimi icinde musikiden genel anlamda nasil faydalanabilecegimiz uzerinde bir degerlendirme saglanmistir.
{"title":"Sema ve Devran Ritüellerinin Tasavvufi Eğitimdeki Yeri ve Mûsikinin Din Eğitiminde Değerlendirmesi","authors":"M. Ayas","doi":"10.31834/KILISSBD.376512","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.376512","url":null,"abstract":"Calismamizin amaci din egitiminde musikinin etkisini vurgulamaktir. Din egitimi tarihinde bu konuyu bir egitim teknigi olarak kullanan yaklasimlara rastlamak mumkundur. Ozellikle bazi tarikatlar tasavvuf egitiminde farkli yontemlerle bireyin egitimini saglamaya calisilmistir. Bu acidan sema ve devran calismamizin ana temasini olusturmaktadir. Giris kisminda konunun onemi uzerinde durulmustur. Ilk bolumde tasavvufi egitimin icerigi genel hatlariyla ortaya konmaya gayret edilmistir. Ayni kisimda sema ve davran konulari alt baslik icinde islenmistir. Musikinin birey uzerindeki etkileri de ayni bolumde ele alinmistir. Sonuc bolumunde ise gunumuz orgun ve yaygin din egitimi icinde musikiden genel anlamda nasil faydalanabilecegimiz uzerinde bir degerlendirme saglanmistir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"76342755","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-22DOI: 10.31834/kilissbd.421720
M. Karakuş
Bu calismada insanin kurtulusunun din ve felsefenin birlikteligiyle gerceklesecegine inanan ve bu ugurda caba sarfeden Ihvân-i Safâ dusuncesinde insanligin mutlulugu icin yol gosterici konumda bulunan peygamber ile filozofa verilen deger tartisilmistir. Ihvân-i Safâ dusuncesinde insan, Allah tarafindan en guzel surette yaratilmis bir varlik olup, en ustun ve en asagi nefisleri kabule yatkin bir sekilde donatilmistir. Insani nefsin kabul ettigi yuksek dereceler; felsefi bilgiye eristigi derece olan meleki derece ile nebevi dereceye eristigi kutsi derecedir. Bu kutsi derece sayesinde de insan, nefsi itibariyle ulastigi en yuksek mertebe olan vahyi kabul eder. Bu anlamda Ihvân-i Safâ dusuncesinde en ustun makam Peygamberlik makami olmaktadir. Bu makam, felsefe yapmanin mumkun olmadigi bir yerdir. Felsefe ise peygamberlikten sonra beseri sanatlarin en degerlisidir. Aslinda Ihvân-i Safâ’ya gore peygamber ile filozof her ikisi de dunyayi yerme ve ahiret hayatina yoneltme, insan nefsini guzellestirme ve islah etme, olus ve bozulus alemi olan cehennemden kurtarma ve onu cennete iletme noktasinda ayni gorevi yerine getirmektedirler. Bununla birlikte Ihvân-i Safâ anlayisinda filozof; dunyalik bilginin, peygamber ise hem dunyalik ve hem de ahirete ait ebedi hayata yonelten bilginin kaynagi olarak goruldugunden, her birisine verilen gercek deger de hitap ettikleri dunya nisbetinde olmaktadir. Peygamberi, gonullerin doktoru; filozofu ise bedenlerin doktoru olarak goren Ihvân, ruhu asil; bedeni ise ruhun bir aleti gormesi yonuyle de peygamberi filozoftan daha ustun bir konumda degerlendirmektedir. Yine Ihvân-i Safâ, filozoflari, mantiki kiyaslar ve felsefi egitim yoluyla bilgiye ulasmalarindan hareketle elde ettikleri bilgi bakimindan farkli goruslere ulasmalari ve ayni gorus uzerinde birlesememeleri nedeniyle elestirirken Peygamberleri ise getirdikleri bilgileri suphe edilmeyecek bir yolla meleklerden almalari ve bu hakikatleri insanlara aktarmalari sebebiyle filozoflardan ustun gormektedir.
{"title":"İHVÂN-I SAFÂ RİSALELERİNDE PEYGAMBER ve FİLOZOFA VERİLEN DEĞER","authors":"M. Karakuş","doi":"10.31834/kilissbd.421720","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/kilissbd.421720","url":null,"abstract":"Bu calismada insanin kurtulusunun din ve felsefenin birlikteligiyle gerceklesecegine inanan ve bu ugurda caba sarfeden Ihvân-i Safâ dusuncesinde insanligin mutlulugu icin yol gosterici konumda bulunan peygamber ile filozofa verilen deger tartisilmistir. Ihvân-i Safâ dusuncesinde insan, Allah tarafindan en guzel surette yaratilmis bir varlik olup, en ustun ve en asagi nefisleri kabule yatkin bir sekilde donatilmistir. Insani nefsin kabul ettigi yuksek dereceler; felsefi bilgiye eristigi derece olan meleki derece ile nebevi dereceye eristigi kutsi derecedir. Bu kutsi derece sayesinde de insan, nefsi itibariyle ulastigi en yuksek mertebe olan vahyi kabul eder. Bu anlamda Ihvân-i Safâ dusuncesinde en ustun makam Peygamberlik makami olmaktadir. Bu makam, felsefe yapmanin mumkun olmadigi bir yerdir. Felsefe ise peygamberlikten sonra beseri sanatlarin en degerlisidir. Aslinda Ihvân-i Safâ’ya gore peygamber ile filozof her ikisi de dunyayi yerme ve ahiret hayatina yoneltme, insan nefsini guzellestirme ve islah etme, olus ve bozulus alemi olan cehennemden kurtarma ve onu cennete iletme noktasinda ayni gorevi yerine getirmektedirler. Bununla birlikte Ihvân-i Safâ anlayisinda filozof; dunyalik bilginin, peygamber ise hem dunyalik ve hem de ahirete ait ebedi hayata yonelten bilginin kaynagi olarak goruldugunden, her birisine verilen gercek deger de hitap ettikleri dunya nisbetinde olmaktadir. Peygamberi, gonullerin doktoru; filozofu ise bedenlerin doktoru olarak goren Ihvân, ruhu asil; bedeni ise ruhun bir aleti gormesi yonuyle de peygamberi filozoftan daha ustun bir konumda degerlendirmektedir. Yine Ihvân-i Safâ, filozoflari, mantiki kiyaslar ve felsefi egitim yoluyla bilgiye ulasmalarindan hareketle elde ettikleri bilgi bakimindan farkli goruslere ulasmalari ve ayni gorus uzerinde birlesememeleri nedeniyle elestirirken Peygamberleri ise getirdikleri bilgileri suphe edilmeyecek bir yolla meleklerden almalari ve bu hakikatleri insanlara aktarmalari sebebiyle filozoflardan ustun gormektedir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"18 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90765184","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}