Pub Date : 2019-07-25DOI: 10.30913/ALINTERISOSBIL.557003
Ali Kaşıyuğun
Birinci Dunya Savasi, dunya tarihi acisindan oldugu kadar Turk tarihi acisindan da buyuk bir onem arz etmektedir. Zira bu savas Osmanli Devleti icin son savasi olmanin otesinde bugun de tartisilmakta olan bazi problemlere neden olmustur. Bu problemlerden birisi de Ermeni sorunudur. Zira I.Dunya Savasi’ni firsat olarak degerlendiren Ermeniler, Osmanli Devleti’ne karsi ayaklanmis, gonullu ordular kurarak Rus ordusuna her turlu yardimi saglamistir. Osmanli Devleti de gerekli tedbirleri alma yoluna gitmistir. Fakat Ermenilerin isyan hareketlerine devam etmesi uzerine Osmanli Devleti, once bazi Ermeni liderlerini tutuklamis akabinde sevke tabi tutmustur. Sevk esnasinda gorevini kotuye kullanan veya ihmal edenler hakkinda gerekli tedbirler alinmis ve cezalandirilmislardir. Bugun ise bu durum farkli siyasi amaclar dogrultusunda kullanilmakta ve Turkiye bu konuda mahkum edilmeye calisilmaktadir. Donem ile ilgili kaynaklar degerlendirildiginde sevk ve iskân sirasinda bazi olumsuzluklarin yasandigi gorulmekle beraber Osmanli ricalinin gerekli tum tedbirleri alma yoluna gittigi gorulmektedir. Bu dogrultuda yanlisi veya ihmali gorulenler siddetle cezalandirilmis ve olumsuz hadiselerin yasanmasi engellenmeye calisilmistir. Bu noktada Kâhta Kaymakami Hakki Bey ve Besni Kaymakami Edhem Kadri Bey gorevlerini ihmalden yargilanmis ve gorevlerinden azledilmislerdir. Bu calismada amac; I.Dunya Savasi yillarinda sevk ve iskân (tehcir) sirasinda yasanan hadiselerin soykirim olmadigini Adiyaman orneginden hareketle ortaya koymaya calismaktir. Calismada arsiv belgeleri, donemin gazeteleri ve ikincil kaynaklar kullanilarak donemin aydinlatilmasi noktasinda katki saglanmasi hedeflenmektedir.
{"title":"I.DÜNYA SAVAŞI’NDA ERMENİLER ve ERMENİLERE YÖNELİK UYGULAMALAR: ADIYAMAN ÖRNEĞİ","authors":"Ali Kaşıyuğun","doi":"10.30913/ALINTERISOSBIL.557003","DOIUrl":"https://doi.org/10.30913/ALINTERISOSBIL.557003","url":null,"abstract":"Birinci Dunya Savasi, dunya tarihi acisindan oldugu kadar Turk tarihi acisindan da buyuk bir onem arz etmektedir. Zira bu savas Osmanli Devleti icin son savasi olmanin otesinde bugun de tartisilmakta olan bazi problemlere neden olmustur. Bu problemlerden birisi de Ermeni sorunudur. Zira I.Dunya Savasi’ni firsat olarak degerlendiren Ermeniler, Osmanli Devleti’ne karsi ayaklanmis, gonullu ordular kurarak Rus ordusuna her turlu yardimi saglamistir. Osmanli Devleti de gerekli tedbirleri alma yoluna gitmistir. Fakat Ermenilerin isyan hareketlerine devam etmesi uzerine Osmanli Devleti, once bazi Ermeni liderlerini tutuklamis akabinde sevke tabi tutmustur. Sevk esnasinda gorevini kotuye kullanan veya ihmal edenler hakkinda gerekli tedbirler alinmis ve cezalandirilmislardir. Bugun ise bu durum farkli siyasi amaclar dogrultusunda kullanilmakta ve Turkiye bu konuda mahkum edilmeye calisilmaktadir. Donem ile ilgili kaynaklar degerlendirildiginde sevk ve iskân sirasinda bazi olumsuzluklarin yasandigi gorulmekle beraber Osmanli ricalinin gerekli tum tedbirleri alma yoluna gittigi gorulmektedir. Bu dogrultuda yanlisi veya ihmali gorulenler siddetle cezalandirilmis ve olumsuz hadiselerin yasanmasi engellenmeye calisilmistir. Bu noktada Kâhta Kaymakami Hakki Bey ve Besni Kaymakami Edhem Kadri Bey gorevlerini ihmalden yargilanmis ve gorevlerinden azledilmislerdir. Bu calismada amac; I.Dunya Savasi yillarinda sevk ve iskân (tehcir) sirasinda yasanan hadiselerin soykirim olmadigini Adiyaman orneginden hareketle ortaya koymaya calismaktir. Calismada arsiv belgeleri, donemin gazeteleri ve ikincil kaynaklar kullanilarak donemin aydinlatilmasi noktasinda katki saglanmasi hedeflenmektedir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69227232","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-07-25DOI: 10.30913/ALINTERISOSBIL.471349
Murat Serdar, Gülnur Özer
Eskicaglardan beri insanlarin en onemli gecim kaynagi olan toprak, insanoglunun hayatini kolaylastirdigi gibi ayni zamanda da ciddi hastaliklarla olumlerine de sebebiyet verebilmekteydi. Yasanan iklimsel degisiklikler, bazi hayvan turlerinin bitkilere zarar vermesi ve bunlarin sonucunda da ekolojik dengenin bozulmasi kitligi yol acmaktaydi. Bu kitlik da beraberinde salgin hastaliklari getirmekte ve bunlar yuzunden binlerce insan olmekteydi. Dunyanin bircok yerinde oldugu gibi kitlik Avrupa’da da kendisini zaman zaman hissettirmistir. Kitligin yaninda bazi tahil urunlerinin bolca tuketimi de tedavisi zor olan hastaliklari tetikleyebilmekteydi. Ortacag Avrupasi’nda Hristiyanlikla beraber yayginlasan cavdar uretimi sonrasinda bilhassa Kuzey Avrupa topraklarinda bu nedene bagli olumlere sikca rastlanmaktadir. Tiptaki adi ile ergotizm olan ve halk arasinda yaygin kullanilisiyla Aziz Anthony Atesi, cavdarmahmuzu ile kontamine olmus cavdar ekmegi yenmesi sonrasi ortaya cikan ve bu da uzuvlarin kangrenine, merkezi sinir sisteminin islevindeki rahatsizliklara ve de sonucta olume neden olmaktaydi . Biz de bu calismada Aziz Anthony atesi ve Ortacag Avrupasi’an tesiri hakkinda bilgi verecegiz.
{"title":"AZİZ ANTHONY ATEŞİNİN ORTA ÇAĞ AVRUPA TOPLUMUNA ETKİLERİ","authors":"Murat Serdar, Gülnur Özer","doi":"10.30913/ALINTERISOSBIL.471349","DOIUrl":"https://doi.org/10.30913/ALINTERISOSBIL.471349","url":null,"abstract":"Eskicaglardan beri insanlarin en onemli gecim kaynagi olan toprak, insanoglunun hayatini kolaylastirdigi gibi ayni zamanda da ciddi hastaliklarla olumlerine de sebebiyet verebilmekteydi. Yasanan iklimsel degisiklikler, bazi hayvan turlerinin bitkilere zarar vermesi ve bunlarin sonucunda da ekolojik dengenin bozulmasi kitligi yol acmaktaydi. Bu kitlik da beraberinde salgin hastaliklari getirmekte ve bunlar yuzunden binlerce insan olmekteydi. Dunyanin bircok yerinde oldugu gibi kitlik Avrupa’da da kendisini zaman zaman hissettirmistir. Kitligin yaninda bazi tahil urunlerinin bolca tuketimi de tedavisi zor olan hastaliklari tetikleyebilmekteydi. Ortacag Avrupasi’nda Hristiyanlikla beraber yayginlasan cavdar uretimi sonrasinda bilhassa Kuzey Avrupa topraklarinda bu nedene bagli olumlere sikca rastlanmaktadir. Tiptaki adi ile ergotizm olan ve halk arasinda yaygin kullanilisiyla Aziz Anthony Atesi, cavdarmahmuzu ile kontamine olmus cavdar ekmegi yenmesi sonrasi ortaya cikan ve bu da uzuvlarin kangrenine, merkezi sinir sisteminin islevindeki rahatsizliklara ve de sonucta olume neden olmaktaydi . Biz de bu calismada Aziz Anthony atesi ve Ortacag Avrupasi’an tesiri hakkinda bilgi verecegiz.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"46 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69227680","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-28DOI: 10.31834/KILISSBD.553725
Alper Gürer, G. Çi̇ftçi̇
Toplumun refahi acisindan olumlu katki saglandigi ifade edilen ozgeci davranis gunumuzun gittikce gerginlesen is dunyasi icin onemi yadsinamaz bir durumdur. Yine isletmelerin etkinliklerine ve gelisimine olumlu katki saglayacak calisanlarin duygu ve dusuncelerini ifade etmelerini saglayan calisan sesliligi davranisi da bir o kadar onem arz etmektedir. Her iki degiskeninde calisanin bireysel performansina olumlu etkisi oldugu dusuncesiyle bu calisma, ozgecilik davranisinin bireysel performansa etkisinde calisan sesliliginin araci rolu hipotezinden yola cikilarak tasarlanmistir. Bu baglamda arastirmayi gerceklestirmek icin anket yontemi secilmis ve Tokat ilinde tekstil sektorunde calisan 347 katilimci arastirmaya dahil edilmistir. Elde edilen veriler neticesinde bu uc degisken arasinda yapisal esitlik modeli kurulmus ve uyum iyiligi degerlerinin kabul edilebilir duzeyde oldugu gorulmustur ( RMSEA:0,057, CFI:0,938, NFI:0,900, GFI:0,900, AGFI:0,862 ve RMR:0,052). Sonuc olarak, ozgecilik davranisinin bireysel performansi olumlu yonde etkiledigi yine bu etkide calisan sesliliginin artirici bir araci rolu ustlendigi tespit edilmistir. Katilimcilarin demografik ozelliklerinden ise cinsiyet ve medeni durum arasinda anlamli farkliliklara rastlanmistir.
{"title":"ÖZGECİLİK DAVRANIŞININ BİREYSEL PERFORMANS ÜZERİNDEKİ ETKİSİNDE ÇALIŞAN SESLİLİĞİNİN ARACI ROLÜ","authors":"Alper Gürer, G. Çi̇ftçi̇","doi":"10.31834/KILISSBD.553725","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.553725","url":null,"abstract":"Toplumun refahi acisindan olumlu katki saglandigi ifade edilen ozgeci davranis gunumuzun gittikce gerginlesen is dunyasi icin onemi yadsinamaz bir durumdur. Yine isletmelerin etkinliklerine ve gelisimine olumlu katki saglayacak calisanlarin duygu ve dusuncelerini ifade etmelerini saglayan calisan sesliligi davranisi da bir o kadar onem arz etmektedir. Her iki degiskeninde calisanin bireysel performansina olumlu etkisi oldugu dusuncesiyle bu calisma, ozgecilik davranisinin bireysel performansa etkisinde calisan sesliliginin araci rolu hipotezinden yola cikilarak tasarlanmistir. Bu baglamda arastirmayi gerceklestirmek icin anket yontemi secilmis ve Tokat ilinde tekstil sektorunde calisan 347 katilimci arastirmaya dahil edilmistir. Elde edilen veriler neticesinde bu uc degisken arasinda yapisal esitlik modeli kurulmus ve uyum iyiligi degerlerinin kabul edilebilir duzeyde oldugu gorulmustur ( RMSEA:0,057, CFI:0,938, NFI:0,900, GFI:0,900, AGFI:0,862 ve RMR:0,052). Sonuc olarak, ozgecilik davranisinin bireysel performansi olumlu yonde etkiledigi yine bu etkide calisan sesliliginin artirici bir araci rolu ustlendigi tespit edilmistir. Katilimcilarin demografik ozelliklerinden ise cinsiyet ve medeni durum arasinda anlamli farkliliklara rastlanmistir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"3 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81893835","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-28DOI: 10.31834/KILISSBD.559222
M. Karakuş
Ihvân-i Safâ, Orta cag Islam dusuncesinde onemli bir yere sahip olan entellektuel bir topluluktur. Toplumun kurtulusunun din ile felsefenin birlikteligi ile gerceklesecegine inanan bu topluluk, cesitli konulari iceren “Risaleler ”i yazarak bu hedefini gerceklestirmeye calismistir. X. yuzyilin onemli bir bilgi hazinesi mahiyetinde olan Ihvân-i Safâ Risaleleri arastirdigi cesitli konular ve inceledigi ilimler arasinda Zorunlu Varlik olan Tanri’nin bilmesi ve Tanri’nin bilinmesi gibi her donemde insan zihnini mesgul eden konulara da yer vermis hatta bunu felsefelerinin ana mihveri yapmislardir. Zira Ihvân-i Safâ’ya gore aklini kullanan ve hikmet sahibi olan kisinin ulasabilecegi en son mertebe Tanri’nin bilgisine kavusmasidir. Kisacasi Risalelerin hedefi dogru bir Tanri inancinin nefislere yerlesmesini saglamaya yoneliktir denilebilir. Ihvân-i Safâ, Tanri bilgisinin kendine has, sinirsiz ve kusatilamaz oldugu ve asil mahiyetini yine Tanri’dan baskasinin bilemeyecegini belirler. Tanri’nin bilinmesi ise insanin icine yerlestirilmis dogal bir bilgi olarak degerlendirilmistir. Ancak bu bilginin ortaya cikmasi icin oncelikle insanin kendisini tanimasi ve nefsini arindirmasi gerektigi vurgulanmistir. Bu da Tanri’yi bilme konusunda farkli anlayislarin varligini ortaya cikarmistir. Zira kendini tanimak ve nefsini arindirmak hususunda insanlar esit seviyede olmadiklarindan ulastiklari bilgi bakimindan da esit seviyede olmayacaklardir. Bilgi sahibi olabilmek icin asamali bir egitimin daha saglikli ve kalici olacagindan hareketle ilk olarak “kucuk âlem” olarak niteledikleri insanin kendisini tanimasini israrla vurgulayan Ihvân-i Safâ, ancak bundan sonra insanin dis dunyayi daha dogru bir sekilde taniyabilecegini belirlemistir.
{"title":"İHVÂN-I SAFÂ RİSALELERİNDE TANRI’NIN BİLİNMESİ","authors":"M. Karakuş","doi":"10.31834/KILISSBD.559222","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.559222","url":null,"abstract":"Ihvân-i Safâ, Orta cag Islam dusuncesinde onemli bir yere sahip olan entellektuel bir topluluktur. Toplumun kurtulusunun din ile felsefenin birlikteligi ile gerceklesecegine inanan bu topluluk, cesitli konulari iceren “Risaleler ”i yazarak bu hedefini gerceklestirmeye calismistir. X. yuzyilin onemli bir bilgi hazinesi mahiyetinde olan Ihvân-i Safâ Risaleleri arastirdigi cesitli konular ve inceledigi ilimler arasinda Zorunlu Varlik olan Tanri’nin bilmesi ve Tanri’nin bilinmesi gibi her donemde insan zihnini mesgul eden konulara da yer vermis hatta bunu felsefelerinin ana mihveri yapmislardir. Zira Ihvân-i Safâ’ya gore aklini kullanan ve hikmet sahibi olan kisinin ulasabilecegi en son mertebe Tanri’nin bilgisine kavusmasidir. Kisacasi Risalelerin hedefi dogru bir Tanri inancinin nefislere yerlesmesini saglamaya yoneliktir denilebilir. Ihvân-i Safâ, Tanri bilgisinin kendine has, sinirsiz ve kusatilamaz oldugu ve asil mahiyetini yine Tanri’dan baskasinin bilemeyecegini belirler. Tanri’nin bilinmesi ise insanin icine yerlestirilmis dogal bir bilgi olarak degerlendirilmistir. Ancak bu bilginin ortaya cikmasi icin oncelikle insanin kendisini tanimasi ve nefsini arindirmasi gerektigi vurgulanmistir. Bu da Tanri’yi bilme konusunda farkli anlayislarin varligini ortaya cikarmistir. Zira kendini tanimak ve nefsini arindirmak hususunda insanlar esit seviyede olmadiklarindan ulastiklari bilgi bakimindan da esit seviyede olmayacaklardir. Bilgi sahibi olabilmek icin asamali bir egitimin daha saglikli ve kalici olacagindan hareketle ilk olarak “kucuk âlem” olarak niteledikleri insanin kendisini tanimasini israrla vurgulayan Ihvân-i Safâ, ancak bundan sonra insanin dis dunyayi daha dogru bir sekilde taniyabilecegini belirlemistir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"149 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"73302300","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-28DOI: 10.31834/KILISSBD.550837
Serkan Çalişkan
Bu makale, dunyaca taninan ve bircok onemli muzede sergi acmis Arnavut sanatci Adrian Paci’nin eserlerinde goc ve buna bagli olarak kimlik olgusunun izlerini tartismaktadir. Goc ve sanat iliskisinin 1990’li yillardan sonra bircok sanatci tarafindan konu edindigi ve bu olgulari farkli baglamlarda ele aldigi gorulmektedir. 1997 yilinda Arnavutluk’ta yasanan siyasal donusumle, Italya’ya goc eden sanatci, kendi yasam oykusunden de yola cikarak goc baglaminda cesitli eserler urettigi gorulmektedir. Sanatcinin 2007 yilina ait “Centro di Permanenza Temporea” adli video calismasi, goc yolu, bekleme ve imkansizligi tartismaktadir. Sanatcinin 2013 yilina ait “Column” adli videosu, aidiyetsizlik baglaminda goce gondermeler barindirmaktadir. Sanatcinin 2001 yilina ait “Back Home” adli fotograflarinda, yer degistirmenin ve ne orada ne de baska bir yerde olabilmenin catismasini gostermektedir. Yine 2001 yilina ait olan “Back to Home” adli fotograf, ev ve aidiyet buna bagli olarak yersiz yurtsuzlasmayi izleyiciye aktarmaktadir. “Wedding” adli calisma ise yine 2001 yilina ait olup, goc ve kultur iliskisine dair belge nitelikli bir eser olarak karsimiza cikmaktadir.
{"title":"ADRIAN PACİ’NİN ESERLERİNDE GÖÇ VE KİMLİK OLGUSU","authors":"Serkan Çalişkan","doi":"10.31834/KILISSBD.550837","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.550837","url":null,"abstract":"Bu makale, dunyaca taninan ve bircok onemli muzede sergi acmis Arnavut sanatci Adrian Paci’nin eserlerinde goc ve buna bagli olarak kimlik olgusunun izlerini tartismaktadir. Goc ve sanat iliskisinin 1990’li yillardan sonra bircok sanatci tarafindan konu edindigi ve bu olgulari farkli baglamlarda ele aldigi gorulmektedir. 1997 yilinda Arnavutluk’ta yasanan siyasal donusumle, Italya’ya goc eden sanatci, kendi yasam oykusunden de yola cikarak goc baglaminda cesitli eserler urettigi gorulmektedir. Sanatcinin 2007 yilina ait “Centro di Permanenza Temporea” adli video calismasi, goc yolu, bekleme ve imkansizligi tartismaktadir. Sanatcinin 2013 yilina ait “Column” adli videosu, aidiyetsizlik baglaminda goce gondermeler barindirmaktadir. Sanatcinin 2001 yilina ait “Back Home” adli fotograflarinda, yer degistirmenin ve ne orada ne de baska bir yerde olabilmenin catismasini gostermektedir. Yine 2001 yilina ait olan “Back to Home” adli fotograf, ev ve aidiyet buna bagli olarak yersiz yurtsuzlasmayi izleyiciye aktarmaktadir. “Wedding” adli calisma ise yine 2001 yilina ait olup, goc ve kultur iliskisine dair belge nitelikli bir eser olarak karsimiza cikmaktadir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"72 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85864734","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-28DOI: 10.31834/KILISSBD.559515
Zeynel Abidin Yılmaz
Bu calismada, ulkemizde 2000-2017 yillari arasinda fizik egitim ile ilgili yapilmis olan lisansustu tezlerin cesitli yonleriyle incelenmesi amaclanmistir. Tezlerin incelenmesinde icerik analizi yontemi kullanilmistir. Incelenen bu tezler YOK Ulusal Tez Merkezi veri tabanindan fizik, fizik egitimi, fizik ogretimi gibi anahtar kelimeler kullanilarak ulasilabilen tezler arasindan alinmistir. Calismada fizik egitimi ile ilgili ulasilabilen 226 lisansustu tez incelenmistir. Verilerin analizi sonuclar yuzde ve frekans tablolari ile gosterilmistir. Incelenen lisansustu tezlerle ilgili veriler incelediginde ozellikle 2004 yilindan itibaren gozle gorulur bir artis meydana gelmektedir. Gerek yuksek lisans, gerekse doktora tezlerinde en fazla calisilan konu kavram yanilgilari tespit ve kavram yanilgilarini cesitli yontemlerle duzeltme yollari ilk sirayi aldigi tespit edilmistir. Ayrica orneklem bakimindan incelendiginde lisansustu tezlerinde orneklem olarak en fazla ortaogretim ogrencileri olurken lisansustu ogrencilerle yapilmis cok az calismaya rastlanmistir. Veri toplama araci olarak en fazla basari testleri, tutum testleri ve gorusmeler olustururken alternatif degerlendirme araclarinin cok az kullanildigi tespit edilmistir. Incelenen tezlerde siklikla calisilan alanlar bakimindan incelendiginde ozellikle temel fizik konulari, elektrik, dinamik ve isik ses konulari olustururken modern fizik, termodinamik ve astronomi konularina fazla yer verilmedigi tespit edilmistir.
{"title":"2000-2017 YILLARI ARASINDA TÜRKİYE’DE YAPILAN FİZİK EĞİTİMİ İLE İLGİLİ YAPILAN TEZLERİN İÇERİK ANALİZİ","authors":"Zeynel Abidin Yılmaz","doi":"10.31834/KILISSBD.559515","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.559515","url":null,"abstract":"Bu calismada, ulkemizde 2000-2017 yillari arasinda fizik egitim ile ilgili yapilmis olan lisansustu tezlerin cesitli yonleriyle incelenmesi amaclanmistir. Tezlerin incelenmesinde icerik analizi yontemi kullanilmistir. Incelenen bu tezler YOK Ulusal Tez Merkezi veri tabanindan fizik, fizik egitimi, fizik ogretimi gibi anahtar kelimeler kullanilarak ulasilabilen tezler arasindan alinmistir. Calismada fizik egitimi ile ilgili ulasilabilen 226 lisansustu tez incelenmistir. Verilerin analizi sonuclar yuzde ve frekans tablolari ile gosterilmistir. Incelenen lisansustu tezlerle ilgili veriler incelediginde ozellikle 2004 yilindan itibaren gozle gorulur bir artis meydana gelmektedir. Gerek yuksek lisans, gerekse doktora tezlerinde en fazla calisilan konu kavram yanilgilari tespit ve kavram yanilgilarini cesitli yontemlerle duzeltme yollari ilk sirayi aldigi tespit edilmistir. Ayrica orneklem bakimindan incelendiginde lisansustu tezlerinde orneklem olarak en fazla ortaogretim ogrencileri olurken lisansustu ogrencilerle yapilmis cok az calismaya rastlanmistir. Veri toplama araci olarak en fazla basari testleri, tutum testleri ve gorusmeler olustururken alternatif degerlendirme araclarinin cok az kullanildigi tespit edilmistir. Incelenen tezlerde siklikla calisilan alanlar bakimindan incelendiginde ozellikle temel fizik konulari, elektrik, dinamik ve isik ses konulari olustururken modern fizik, termodinamik ve astronomi konularina fazla yer verilmedigi tespit edilmistir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"49 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85077272","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-28DOI: 10.31834/KILISSBD.521173
Muttalip Şi̇mşek
Birinci Dunya Savasi'nin sona ermesiyle birlikte Hiristiyan yardim kuruluslari icin onemli meselelerden biri de yillarca misyon teskilatlari tarafindan bakimi saglanan Ermeni yetimlerin akibetiydi. Batili misyon kuruluslarinca daha evvel Anadolu'nun cesitli bolgelerinde acilan yetimhanelerde binlerce Ermeni yetim bariniyordu ve Birinci Dunya Savasi sonrasinda ortaya cikan durum nedeniyle bu yetimlere artik Anadolu topraklarinda bakilamayacagi anlasilmisti. Iste bu noktada, Maras, Harput ve Urfa gibi Protestan misyon kuruluslarinin etkin olarak calistiklari bolgelerdeki yetimlerin Suriye’ye tasinmasi luzumu ortaya cikmisti. Bu yetimlerin Suriye topraklarina nakliyle ilgili calismalari agirlikli olarak bir Amerikan yardim kurulusu olan "Yakin Dogu Yardim Heyeti (Near East Relief)" ustlendi. Yardim Heyeti, 1922 yili icerisinde yaklasik 8 bin Ermeni yetimin Suriye'ye naklini organize etmesi ve yerel makamlardan bu cocuklara izin almasi icin uzun yillar Alman Dogu Misyonu'nun Urfa Istasyonu'nda gorev yapan Jakob Kunzler'i gorevlendirdi. J. Kunzler, basta kendi gorev bolgesi Urfa olmak uzere, Harput, Maras, Mardin, Diyarbakir ve Malatya'da bulunan ve Protestan yetimhanelerinde bakimi saglanan cocuklari farkli guzergâhlardan Suriye'ye nakletmek icin yapilan calismalari idare etti. Bu calismada, Yakin Dogu Yardim Heyeti'nin kurulusu ve Anadolu topraklarinda faaliyete baslamasi, Yardim Heyeti'nin yetimleri nasil ve hangi sartlarda Suriye topraklarina naklettigi, nakil esnasinda yasanan zorluklar ile cocuklara saglanan yardimlar degerlendirilecektir.
{"title":"YAKIN DOĞU YARDIM HEYETİ'NİN BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA ERMENİ YETİMLERİ SURİYE'YE NAKLİ MESELESİ","authors":"Muttalip Şi̇mşek","doi":"10.31834/KILISSBD.521173","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.521173","url":null,"abstract":"Birinci Dunya Savasi'nin sona ermesiyle birlikte Hiristiyan yardim kuruluslari icin onemli meselelerden biri de yillarca misyon teskilatlari tarafindan bakimi saglanan Ermeni yetimlerin akibetiydi. Batili misyon kuruluslarinca daha evvel Anadolu'nun cesitli bolgelerinde acilan yetimhanelerde binlerce Ermeni yetim bariniyordu ve Birinci Dunya Savasi sonrasinda ortaya cikan durum nedeniyle bu yetimlere artik Anadolu topraklarinda bakilamayacagi anlasilmisti. Iste bu noktada, Maras, Harput ve Urfa gibi Protestan misyon kuruluslarinin etkin olarak calistiklari bolgelerdeki yetimlerin Suriye’ye tasinmasi luzumu ortaya cikmisti. Bu yetimlerin Suriye topraklarina nakliyle ilgili calismalari agirlikli olarak bir Amerikan yardim kurulusu olan \"Yakin Dogu Yardim Heyeti (Near East Relief)\" ustlendi. Yardim Heyeti, 1922 yili icerisinde yaklasik 8 bin Ermeni yetimin Suriye'ye naklini organize etmesi ve yerel makamlardan bu cocuklara izin almasi icin uzun yillar Alman Dogu Misyonu'nun Urfa Istasyonu'nda gorev yapan Jakob Kunzler'i gorevlendirdi. J. Kunzler, basta kendi gorev bolgesi Urfa olmak uzere, Harput, Maras, Mardin, Diyarbakir ve Malatya'da bulunan ve Protestan yetimhanelerinde bakimi saglanan cocuklari farkli guzergâhlardan Suriye'ye nakletmek icin yapilan calismalari idare etti. Bu calismada, Yakin Dogu Yardim Heyeti'nin kurulusu ve Anadolu topraklarinda faaliyete baslamasi, Yardim Heyeti'nin yetimleri nasil ve hangi sartlarda Suriye topraklarina naklettigi, nakil esnasinda yasanan zorluklar ile cocuklara saglanan yardimlar degerlendirilecektir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"47 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78126476","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-24DOI: 10.31834/kilissbd.470364
A. Işik
Tarihin farkli donem ve farkli cografyalarinda gerceklesen mucadelelerin bircogunda, karsi karsiya gelen taraflar arasinda gerceklesen savasta, manevi gucu agir basan tarafin genelde savasin galibi oldugu gorulur. Turklerin Islâmiyet’e intisabi ve Buyuk Selcuklu Devleti ile birlikte Yakin Dogu cografyasina yonelmeleri sirasinda sahip olduklari manevi gucun agirligi onlari rakipleri karsisinda zafer elde eden taraf yapti. Selcuklu mirasini devralan en onemli atabeyliklerden biri olan Haleb Zengi Atabegligi’nde de durum bundan pek farkli degildi. Cunku Haleb Zengi Atabegligi’nin Haclilar ile yapmis oldugu mucadele yalnizca askeri guce dayali degildi. Kaynaklar dikkatli bir sekilde incelendiginde guclu bir askeri yapi ile birlikte, arka planda onu besleyen buyuk bir manevi gucun varligi fark edilecektir. Bu arastirmamizda tarihin degisik donemlerinde oldugu gibi Haleb Atabegligi yoneticilerinin de manevi guce buyuk onem verdigini, basta ulema ve mutasavviflarin icinde bulundugu cesitli ilmi-dini kesimlerin hankâh, cami ve medrese gibi mekânlarda verdikleri vaaz-hutbe ve dersler ile halk ve ordu arasinda yaptiklari propagandalarla cihat fikri ve mucadele azmini guclendirerek onlari destekledikleri, ana kaynaklardan verilen orneklerle izah edilmeye calisilmistir.
{"title":"HALEB ZENGÎ ATABEGLİĞİ’NİN HAÇLILAR İLE MÜCADELESİNDE MANEVİYATIN ROLÜ","authors":"A. Işik","doi":"10.31834/kilissbd.470364","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/kilissbd.470364","url":null,"abstract":"Tarihin farkli donem ve farkli cografyalarinda gerceklesen mucadelelerin bircogunda, karsi karsiya gelen taraflar arasinda gerceklesen savasta, manevi gucu agir basan tarafin genelde savasin galibi oldugu gorulur. Turklerin Islâmiyet’e intisabi ve Buyuk Selcuklu Devleti ile birlikte Yakin Dogu cografyasina yonelmeleri sirasinda sahip olduklari manevi gucun agirligi onlari rakipleri karsisinda zafer elde eden taraf yapti. Selcuklu mirasini devralan en onemli atabeyliklerden biri olan Haleb Zengi Atabegligi’nde de durum bundan pek farkli degildi. Cunku Haleb Zengi Atabegligi’nin Haclilar ile yapmis oldugu mucadele yalnizca askeri guce dayali degildi. Kaynaklar dikkatli bir sekilde incelendiginde guclu bir askeri yapi ile birlikte, arka planda onu besleyen buyuk bir manevi gucun varligi fark edilecektir. Bu arastirmamizda tarihin degisik donemlerinde oldugu gibi Haleb Atabegligi yoneticilerinin de manevi guce buyuk onem verdigini, basta ulema ve mutasavviflarin icinde bulundugu cesitli ilmi-dini kesimlerin hankâh, cami ve medrese gibi mekânlarda verdikleri vaaz-hutbe ve dersler ile halk ve ordu arasinda yaptiklari propagandalarla cihat fikri ve mucadele azmini guclendirerek onlari destekledikleri, ana kaynaklardan verilen orneklerle izah edilmeye calisilmistir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"226 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"76249644","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-24DOI: 10.31834/KILISSBD.472973
Ali Derya Atik, Şeref Tan, Yakup Doğan, Figen Erkoç
Ogrencilerin biyoloji dersindeki akademik basarilarini etkileyen faktorlerden biri ogrencilerin biyoloji dersine yonelik tutumlari bir digeri biyoloji oz-yeterlikleridir. Bu arastirmada, ogrencilerin biyoloji dersine yonelik tutum ve oz-yeterlik duzeyleri ile akademik basarilari arasindaki iliskinin belirlenmesi amaclanmistir. Ayrica tutum ve oz-yeterlik bagimsiz degiskenlerinde bagimli degisken olan akademik basarinin yordanma durumu aciklanmaya calisilmistir. Arastirmanin calisma grubunu her sinif seviyesinden ve biyoloji dersi alan 148 [71; kiz (%48), 77; erkek (%52)] lise ogrencisi olusturmaktadir. Katilimcilar, amacsal seckisiz ornekleme yontemlerinden aykiri durum ornekleme yontemi ile belirlenmistir. Katilimcilara tutum olcegi ve oz-yeterlik olcegi es zamanli olarak uygulanmistir. Verilerin analizinde cift serili korelasyon katsayisi hesaplanmistir. Elde edilen bulgulara gore; kiz ogrencilerin erkek ogrencilere gore biyoloji dersinde daha basarili olduklari belirlenmistir. Ogrencilerin biyoloji dersindeki akademik basarilari ile biyoloji dersine yonelik tutumlari arasinda yuksek ve pozitif yonlu, akademik basarilari ile biyoloji oz-yeterlik duzeyleri arasinda da orta duzeyde ve pozitif yonlu bir iliski oldugu tespit edilmistir. Ifade edilen iki bagimsiz degisken birlikte, ogrencilerin biyoloji akademik basarisindaki toplam varyansin yaklasik %73’unu aciklamaktadir. Standardize edilmis regresyon katsayisina gore ogrenci basarisini yordamada yordayici degiskenlerden biyoloji dersine yonelik tutumun (β = ,691) biyoloji oz-yeterlikten (β = ,204) 3,39 kat daha onemli oldugu belirlenmistir.
{"title":"LİSE ÖĞRENCİLERİNİN BİYOLOJİYE YÖNELİK TUTUM, ÖZ-YETERLİK VE AKADEMİK BAŞARILARI ARASINDAKİ İLİŞKİ","authors":"Ali Derya Atik, Şeref Tan, Yakup Doğan, Figen Erkoç","doi":"10.31834/KILISSBD.472973","DOIUrl":"https://doi.org/10.31834/KILISSBD.472973","url":null,"abstract":"Ogrencilerin biyoloji dersindeki akademik basarilarini etkileyen faktorlerden biri ogrencilerin biyoloji dersine yonelik tutumlari bir digeri biyoloji oz-yeterlikleridir. Bu arastirmada, ogrencilerin biyoloji dersine yonelik tutum ve oz-yeterlik duzeyleri ile akademik basarilari arasindaki iliskinin belirlenmesi amaclanmistir. Ayrica tutum ve oz-yeterlik bagimsiz degiskenlerinde bagimli degisken olan akademik basarinin yordanma durumu aciklanmaya calisilmistir. Arastirmanin calisma grubunu her sinif seviyesinden ve biyoloji dersi alan 148 [71; kiz (%48), 77; erkek (%52)] lise ogrencisi olusturmaktadir. Katilimcilar, amacsal seckisiz ornekleme yontemlerinden aykiri durum ornekleme yontemi ile belirlenmistir. Katilimcilara tutum olcegi ve oz-yeterlik olcegi es zamanli olarak uygulanmistir. Verilerin analizinde cift serili korelasyon katsayisi hesaplanmistir. Elde edilen bulgulara gore; kiz ogrencilerin erkek ogrencilere gore biyoloji dersinde daha basarili olduklari belirlenmistir. Ogrencilerin biyoloji dersindeki akademik basarilari ile biyoloji dersine yonelik tutumlari arasinda yuksek ve pozitif yonlu, akademik basarilari ile biyoloji oz-yeterlik duzeyleri arasinda da orta duzeyde ve pozitif yonlu bir iliski oldugu tespit edilmistir. Ifade edilen iki bagimsiz degisken birlikte, ogrencilerin biyoloji akademik basarisindaki toplam varyansin yaklasik %73’unu aciklamaktadir. Standardize edilmis regresyon katsayisina gore ogrenci basarisini yordamada yordayici degiskenlerden biyoloji dersine yonelik tutumun (β = ,691) biyoloji oz-yeterlikten (β = ,204) 3,39 kat daha onemli oldugu belirlenmistir.","PeriodicalId":52722,"journal":{"name":"Alinteri sosyal bilimler dergisi","volume":"78 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"79742774","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}