Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1120746
Cansu KIRMAZ>, Özer KINIK>, Filiz İÇİER>
Objective: The objective of this study was to develop the product and to determine the rheological model and sensorial properties of kefir. Material and Methods: The shear rate (γ) and shear stress (τ) values measured at 15-20C using the rheological properties of kefir produced with different types of ruminant milk are characterized by mathematical models (Newton, Power law, Bingham), consistency coefficient (K), flow behavior index (n), threshold shear stress (τ0) and apparent viscosity (µapp) values were calculated. Sensory assessment was carried out using facial expression sensory evaluation scale and scoring method. Results: As a result of rheological analysis, the Power law model appears to be suitable for describing the flow behavior of kefir types as indicated by high correlation coefficient (R2) values in this study. The flow diagrams of kefir processed with different milk species exhibit shear-thinning non-Newtonian behavior. Sensory analysis showed that the samples did not receive a great deal of appreciation about organoleptic properties. Conclusion: Shelf life should be 28 days. Hence, kefir preserves the sensory properties until end of shelf life and to keep rheological properties compatible with each other throughout shelf life.
{"title":"Manda sütü ve diğer süt karışımlarıyla üretilen kefirlerin reolojik özelliklerinin belirlenmesi","authors":"Cansu KIRMAZ>, Özer KINIK>, Filiz İÇİER>","doi":"10.20289/zfdergi.1120746","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1120746","url":null,"abstract":"Objective: The objective of this study was to develop the product and to determine the rheological model and sensorial properties of kefir. Material and Methods: The shear rate (γ) and shear stress (τ) values measured at 15-20C using the rheological properties of kefir produced with different types of ruminant milk are characterized by mathematical models (Newton, Power law, Bingham), consistency coefficient (K), flow behavior index (n), threshold shear stress (τ0) and apparent viscosity (µapp) values were calculated. Sensory assessment was carried out using facial expression sensory evaluation scale and scoring method. Results: As a result of rheological analysis, the Power law model appears to be suitable for describing the flow behavior of kefir types as indicated by high correlation coefficient (R2) values in this study. The flow diagrams of kefir processed with different milk species exhibit shear-thinning non-Newtonian behavior. Sensory analysis showed that the samples did not receive a great deal of appreciation about organoleptic properties. Conclusion: Shelf life should be 28 days. Hence, kefir preserves the sensory properties until end of shelf life and to keep rheological properties compatible with each other throughout shelf life.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":"48 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135170555","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1115371
İlayda GÜNER>, Hakan GEREN>
Amaç: Bu çalışma, dev kralotu (Pennisetum hybridum) bitkisi sap çeliklerinin köklenme kabiliyetini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Bitkinin aktif büyüme döneminde alınan çelikler farklı sürelerde (3, 6, 12, 24, 36, 48, 72 ve 96 saat) ve ortamlarda (kapalı ambalaj içinde kuru ve sulu) muhafaza edilmişlerdir. Çelikler farklı IBA yoğunluklarına (0, 2K, 4K ve 6K ppm) 5 saniye daldırılmış ve nemli toprağa dikilmiştir. Çalışmada köklenme oranı, sürgün sayısı ve uzunluğu ile kök kuru ağırlığı gibi özellikler incelenmiştir. Araştırma Bulguları: Veriler; bekleme süresi, ortam ve IBA yoğunluklarının köklenme oranı dışında ölçülen tüm özellikler üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermiştir. Bekleme süresi uzadıkça ve kuru ortamda çelik başına sürgün sayısı, uzunluğu ve kök kuru ağırlığı azalmıştır. Sonuç: 2K ppm IBA uygulaması, dev kralotu sap çeliklerinin köklenmesi için en iyi muamele olarak saptanmıştır.
研究目的本研究旨在探讨大王菊(Pennisetum hybridum)茎插条的生根能力。材料和方法:在植物生长旺盛期进行扦插,并在不同的时间段(3、6、12、24、24、36、48、72 和 96 小时)和培养基(干燥和浇水的封闭包装)中进行保存。将插条浸泡在不同浓度的 IBA(0、2K、4K 和 6K ppm)中 5 秒钟,然后种植在潮湿的土壤中。分析生根率、芽的数量和长度以及根的干重。研究结果:数据显示,除生根率外,停留时间、培养基和 IBA 浓度对所有测量性状都有显著影响。扦插枝条的数量和长度以及根的干重随着等待时间和干燥培养基的增加而减少。结论发现 2K ppm IBA 处理是大王菊茎干插条生根的最佳处理方法。
{"title":"Investigations on the propagation possibilities with stem cuttings of giant kingrass (Pennisetum hybridum)","authors":"İlayda GÜNER>, Hakan GEREN>","doi":"10.20289/zfdergi.1115371","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1115371","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, dev kralotu (Pennisetum hybridum) bitkisi sap çeliklerinin köklenme kabiliyetini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Bitkinin aktif büyüme döneminde alınan çelikler farklı sürelerde (3, 6, 12, 24, 36, 48, 72 ve 96 saat) ve ortamlarda (kapalı ambalaj içinde kuru ve sulu) muhafaza edilmişlerdir. Çelikler farklı IBA yoğunluklarına (0, 2K, 4K ve 6K ppm) 5 saniye daldırılmış ve nemli toprağa dikilmiştir. Çalışmada köklenme oranı, sürgün sayısı ve uzunluğu ile kök kuru ağırlığı gibi özellikler incelenmiştir. Araştırma Bulguları: Veriler; bekleme süresi, ortam ve IBA yoğunluklarının köklenme oranı dışında ölçülen tüm özellikler üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermiştir. Bekleme süresi uzadıkça ve kuru ortamda çelik başına sürgün sayısı, uzunluğu ve kök kuru ağırlığı azalmıştır. Sonuç: 2K ppm IBA uygulaması, dev kralotu sap çeliklerinin köklenmesi için en iyi muamele olarak saptanmıştır.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":"68 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135170281","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1180141
D. Sarica, Grace Dikun Mi̇chael, Ilyas Omar
Amaç: Bu çalışmada, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversite’nde okuyan öğrencilerinin organik gıda tüketimini etkileyen faktörleri belirlemek amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Bu amaç doğrultusunda, anket yoluyla yüz yüze görüşülerek toplanan demografik ve bilişsel faktörlere ilişkin birincil verilerle Lojistik regresyon modeli tahmin edilmektedir. Bu faktörler cinsiyet, gelir seviyesi, bilgi düzeyi, çevresel kaygı, fiyat etkisi, sağlık bilinci ve ulaşılabilirliktir. Anket, Isparta ilinde Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi veya Süleyman Demirel Üniversitesi’nde okuyan 384 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma Bulguları: Bu çalışmada, tüketicilerin %40.88’inin kadın, %59.11’inin ise erkek olduğu ve yaş ortalamalarının 22 olduğu saptanmıştır. Katılımcıların %85.68’inin organik gıda tükettiği belirlenmiştir. Ayrıca, organik gıda tüketimini etkileyen faktörler arasında cinsiyet faktörünün, bilgi düzeyinin ve organik gıdaya ulaşılabilirliğinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Araştırma sonuçlarına göre, tüketicilerin organik gıdaları tüketmesinde yüksek bilgi düzeyinin ve cinsiyetin önemli olduğu görülmüştür.
目标是确定影响所罗门-德米雷尔大学和伊斯帕塔大学学生食用有机食品的因素。问卷估计了与面对面咨询收集的人口和科学因素相关的逻辑回归模型。这些因素包括性别、收入、信息水平、环境问题、成本影响、健康意识和可及性。在伊斯帕塔,这项研究由384名在伊斯帕达科技大学或苏莱曼-德米雷尔大学学习的大学生进行。研究报告:40.88%的消费者是女性,22%是男性。85.68%的参与者被确定为食用有机食品。Ayrıca,organik gıda tüketimini etkileyen faktörler arasında cinsiyet faktörün,bilgi düzeyinin ve organik gşdaya ulaşılabilirliğinin istatistiksel olarak anlamlıolduğu tespit edilmiştir。Sonuç:Araştırma Sonuçlarına göre,tüzeyinin ve cinsiyetinönemli olduğu görülmüştür。
{"title":"Econometric analysis of factors affecting organic food consumption behaviors of university students: a case study of Isparta","authors":"D. Sarica, Grace Dikun Mi̇chael, Ilyas Omar","doi":"10.20289/zfdergi.1180141","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1180141","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversite’nde okuyan öğrencilerinin organik gıda tüketimini etkileyen faktörleri belirlemek amaçlanmıştır.\u0000Materyal ve Yöntem: Bu amaç doğrultusunda, anket yoluyla yüz yüze görüşülerek toplanan demografik ve bilişsel faktörlere ilişkin birincil verilerle Lojistik regresyon modeli tahmin edilmektedir. Bu faktörler cinsiyet, gelir seviyesi, bilgi düzeyi, çevresel kaygı, fiyat etkisi, sağlık bilinci ve ulaşılabilirliktir. Anket, Isparta ilinde Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi veya Süleyman Demirel Üniversitesi’nde okuyan 384 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir.\u0000Araştırma Bulguları: Bu çalışmada, tüketicilerin %40.88’inin kadın, %59.11’inin ise erkek olduğu ve yaş ortalamalarının 22 olduğu saptanmıştır. Katılımcıların %85.68’inin organik gıda tükettiği belirlenmiştir. Ayrıca, organik gıda tüketimini etkileyen faktörler arasında cinsiyet faktörünün, bilgi düzeyinin ve organik gıdaya ulaşılabilirliğinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir.\u0000Sonuç: Araştırma sonuçlarına göre, tüketicilerin organik gıdaları tüketmesinde yüksek bilgi düzeyinin ve cinsiyetin önemli olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47614669","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1175000
Asiye UZUN YİĞİT>, Ozan DEMİRÖZER>, Rüstem HAYAT>, Ante VUJİC>
Amaç: Bu çalışma, Göller yöresinde predatör özellikte olan Syrphidae (Diptera) türlerinin saptanması ve yayılışlarının belirlenmesi amacıyla 2014-2016 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Materyal ve Yöntem: Ergin bireyler tarım alanları, işlenmemiş araziler ve ormanlık alanlardaki ağaç, çalı ve otsu bitkiler üzerinden havanın açık ve güneşli olduğu zamanlarda atrap ve ağız aspiratörü kullanılarak 241 ayrı örnekleme noktasından toplanmıştır. Örnekleme sırasında bulunan ergin öncesi dönemler konukçuları ile birlikte kültüre alınmak üzere laboratuvara getirilmiştir. Bütün ergin Syrphidae bireyleri klasik teşhis metotları kullanılarak tanılanmıştır. Araştırma Bulguları: Çalışma sonuçlarına göre; entomofag özellikte olan Baccha, Chrysotoxum, Didea, Episyrphus, Eupeodes, Heringia, Melanostoma, Meliscaeva, Paragus, Pipiza, Pipizella, Platycheirus, Scaeva, Sphaerophoria, Syrphus, Volucella, Xanthandrus ve Xanthogramma cinslerine ait 38 tür belirlenmiştir. En yaygın türler, Episyrphus balteatus (De Geer, 1776), Eupeodes corollae (Fabricius, 1794), E. nuba (Wiedemann, 1830), Melanostoma mellinum (L., 1758), Paragus albifrons (Fallén, 1817), P. bicolor (Fabricius, 1794), P. haemorrhous Meigen, 1822, P. tibialis (Fallén, 1817), Sphaerophoria rueppelli Wiedemann, 1830, S. scripta (L., 1758) ve S. turkmenica Bankowska, 1964; sayıca en fazla örneklenen türler ise S. scripta (1937 birey, % 62.10), M. mellinum (374 birey, % 11.99) ve E. corollae (264 birey, % 8.4)’dir. Sonuç: Göller yöresinde belirlenen örnekleme alanlarında entomofag Syrphidae türleri ve yayılışları belirlenmiştir. Çalışmada, bazı türlerin avları da belirlenmiştir.
{"title":"Göller Yöresi (Türkiye) entomofag Syrphidae (Diptera) türleri ve yayılışları","authors":"Asiye UZUN YİĞİT>, Ozan DEMİRÖZER>, Rüstem HAYAT>, Ante VUJİC>","doi":"10.20289/zfdergi.1175000","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1175000","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, Göller yöresinde predatör özellikte olan Syrphidae (Diptera) türlerinin saptanması ve yayılışlarının belirlenmesi amacıyla 2014-2016 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Materyal ve Yöntem: Ergin bireyler tarım alanları, işlenmemiş araziler ve ormanlık alanlardaki ağaç, çalı ve otsu bitkiler üzerinden havanın açık ve güneşli olduğu zamanlarda atrap ve ağız aspiratörü kullanılarak 241 ayrı örnekleme noktasından toplanmıştır. Örnekleme sırasında bulunan ergin öncesi dönemler konukçuları ile birlikte kültüre alınmak üzere laboratuvara getirilmiştir. Bütün ergin Syrphidae bireyleri klasik teşhis metotları kullanılarak tanılanmıştır. Araştırma Bulguları: Çalışma sonuçlarına göre; entomofag özellikte olan Baccha, Chrysotoxum, Didea, Episyrphus, Eupeodes, Heringia, Melanostoma, Meliscaeva, Paragus, Pipiza, Pipizella, Platycheirus, Scaeva, Sphaerophoria, Syrphus, Volucella, Xanthandrus ve Xanthogramma cinslerine ait 38 tür belirlenmiştir. En yaygın türler, Episyrphus balteatus (De Geer, 1776), Eupeodes corollae (Fabricius, 1794), E. nuba (Wiedemann, 1830), Melanostoma mellinum (L., 1758), Paragus albifrons (Fallén, 1817), P. bicolor (Fabricius, 1794), P. haemorrhous Meigen, 1822, P. tibialis (Fallén, 1817), Sphaerophoria rueppelli Wiedemann, 1830, S. scripta (L., 1758) ve S. turkmenica Bankowska, 1964; sayıca en fazla örneklenen türler ise S. scripta (1937 birey, % 62.10), M. mellinum (374 birey, % 11.99) ve E. corollae (264 birey, % 8.4)’dir. Sonuç: Göller yöresinde belirlenen örnekleme alanlarında entomofag Syrphidae türleri ve yayılışları belirlenmiştir. Çalışmada, bazı türlerin avları da belirlenmiştir.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135170280","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1172066
Aslı GÜLEŞEN, Hacer ÇELİK ATEŞ>
Amaç: Çalışmada toprağın, tarımda kullanım şekli ve sürdürülebilirlik açısından üretici davranışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: : Çalışmanın ana materyalini, Muğla ilinde 118 üretici ile yapılan anketler oluşturmaktadır. Örnek hacmini belirlenmesinde basit tesadüfü örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma Bulguları: Araştırmada üreticilerin büyük çoğunluğunun arazi ıslahı (%85,6) ve ekim nöbeti yaptırmadığı (%55.1) ortaya çıkmıştır. Yapılan çoklu uyum analizine göre, eğitim seviyesi ve geliri düşük kişiler ekim nöbeti uygulamamaktadır. Üreticilerin büyük bölümü (%77.1) toprak analizi yaptırmamıştır. Üreticilerin verdikleri ilaçların miktarı ve sıklıkları olması gerekenden biraz daha fazladır. Üreticilerin çoğunluğu topraklarında verim azalmasının farkında olmasına karşın kendi topraklarında bir sorun görmemektedir. Bu durum da topraklarında iyileştirme yapmalarına engel olmaktadır. Sonuç: Üreticilerin toprağın sürdürülebilir kullanımında toprak ıslahı, ekim nöbeti, gübre ve ilaç kullanımında yanlış uygulamalar yapmakta ve bu konularda bilgi ve eğitime gereksinme duymaktadır.
{"title":"Sürdürülebilir tarımda toprağın kullanım durumu: Muğla İli örneği","authors":"Aslı GÜLEŞEN, Hacer ÇELİK ATEŞ>","doi":"10.20289/zfdergi.1172066","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1172066","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışmada toprağın, tarımda kullanım şekli ve sürdürülebilirlik açısından üretici davranışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: : Çalışmanın ana materyalini, Muğla ilinde 118 üretici ile yapılan anketler oluşturmaktadır. Örnek hacmini belirlenmesinde basit tesadüfü örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma Bulguları: Araştırmada üreticilerin büyük çoğunluğunun arazi ıslahı (%85,6) ve ekim nöbeti yaptırmadığı (%55.1) ortaya çıkmıştır. Yapılan çoklu uyum analizine göre, eğitim seviyesi ve geliri düşük kişiler ekim nöbeti uygulamamaktadır. Üreticilerin büyük bölümü (%77.1) toprak analizi yaptırmamıştır. Üreticilerin verdikleri ilaçların miktarı ve sıklıkları olması gerekenden biraz daha fazladır. Üreticilerin çoğunluğu topraklarında verim azalmasının farkında olmasına karşın kendi topraklarında bir sorun görmemektedir. Bu durum da topraklarında iyileştirme yapmalarına engel olmaktadır. Sonuç: Üreticilerin toprağın sürdürülebilir kullanımında toprak ıslahı, ekim nöbeti, gübre ve ilaç kullanımında yanlış uygulamalar yapmakta ve bu konularda bilgi ve eğitime gereksinme duymaktadır.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":"48 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135170283","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1197925
Nihan Güneş, İsmail Can Paylan, Mustafa Gümüş
Objective: The objective of this study was to investigate tomato spotted wilt virus (TSWV) and cucumber mosaic virus (CMV) infections in tomato and pepper plants showing virus-induced symptoms in vegetable growing districts of İzmir, Turkey. Material and Methods: Surveys were carried out in tomato and pepper plantations in 2019 and 2021, and the incidences of these viruses in the collected leaf samples were determined by RT-PCR. Nucleotide identities and phylogenetic relationships of the TSWV and CMV isolates with other isolates retrieved from the GenBank database were determined. Results: The results of this study showed that tomato plants were infected at the same rate (21.50%) with TSWV and CMV. Out of the tested pepper samples, 64.15% were infected with TSWV and 25.47% with CMV. The results showed that, the identity rate of nucleoprotein region of TSWV isolates from tomato was 99-96% at nucleotide level while the isolates from pepper showed 100-95% identity. On the other hand, the capsid protein gene region of the tomato isolate of CMV had nucleotide identity rate of 98-95% with other isolates in GenBank, while that of its pepper isolates had 100-98% identity. Also, CMV isolates of this study showed close phylogenetic relationship with the CMV isolates of subgroup IB. Conclusion: This study revealed the prevalence of TSWV and CMV in symptomatic tomato and pepper samples in İzmir province and some molecular properties of them.
{"title":"İzmir ilinde domates ve biber bitkilerini etkileyen tomato spotted wilt virus (TSWV) ve cucumber mosaic virus (CMV) etmenlerinin moleküler karakterizasyonu","authors":"Nihan Güneş, İsmail Can Paylan, Mustafa Gümüş","doi":"10.20289/zfdergi.1197925","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1197925","url":null,"abstract":"Objective: The objective of this study was to investigate tomato spotted wilt virus (TSWV) and cucumber mosaic virus (CMV) infections in tomato and pepper plants showing virus-induced symptoms in vegetable growing districts of İzmir, Turkey.\u0000Material and Methods: Surveys were carried out in tomato and pepper plantations in 2019 and 2021, and the incidences of these viruses in the collected leaf samples were determined by RT-PCR. Nucleotide identities and phylogenetic relationships of the TSWV and CMV isolates with other isolates retrieved from the GenBank database were determined.\u0000Results: The results of this study showed that tomato plants were infected at the same rate (21.50%) with TSWV and CMV. Out of the tested pepper samples, 64.15% were infected with TSWV and 25.47% with CMV. The results showed that, the identity rate of nucleoprotein region of TSWV isolates from tomato was 99-96% at nucleotide level while the isolates from pepper showed 100-95% identity. On the other hand, the capsid protein gene region of the tomato isolate of CMV had nucleotide identity rate of 98-95% with other isolates in GenBank, while that of its pepper isolates had 100-98% identity. Also, CMV isolates of this study showed close phylogenetic relationship with the CMV isolates of subgroup IB. \u0000Conclusion: This study revealed the prevalence of TSWV and CMV in symptomatic tomato and pepper samples in İzmir province and some molecular properties of them.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48657527","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1176739
Ali Rahmi KAYA>, Halil KARAĞLI
Amaç: Bu çalışma, Kahramanmaraş’ta yetiştirilen pamuk genotiplerinde, pamuk bitkisinin meyve ve odun dallarından alınan pamuk liflerine ait lif verim ve lif kalite özelliklerini belirlemek amacı ile yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Çalışmada, materyal olarak 7 pamuk genotipi kullanılmıştır. Pamuk liflerinin lif verimlerine ait veriler tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak 2017 yılında kurulan deneme alanından, lif kalite özelliklerine ait veriler ise İSKUR Tekstil Laboratuvarından elde edilmiştir. Araştırma Bulguları ve Sonuç: Araştırma sonuçlarına göre lif verimi 116.50 kg da-1 ile 225.56 kg da-1 arasında değişmiştir. En yüksek lif verimine 225.56 kg da-1 ile DP 396 çeşidi sahip olmuştur. Meyve dalı lif verimi 111.42 kg da-1 ile 197.91 kg da-1 arasında değişmiştir. En yüksek meyve dalı lif verimine DP 396, DP 332, ST 468, ve BA 119 (sırasıyla 197.91 kg da-1, 193.45 kg da-1, 181.29 kg da-1 ve 178.04 kg da-1) çeşitleri sahip olmuştur. Odun dalı lif verimi 1.03 kg da-1 ile 29.63 kg da-1 arasında değişmiştir. En yüksek odun dalı lif verimine 29.63 kg da-1 ile DP 396 sahip olmuştur. Bütün genotiplerde fenotipik ve genotipik özellikler birbirinden farklı olduğu için yetiştirildiği olduğu iklim ve çevre koşullarına tepkiler farklı olmuştur. Öneri: Lif verimi, teknolojik ve diğer kalite özellikleri ile ilgili ıslah çalışmalarında makineli hasada uygunluk da göz önüne alınarak odun dalını azaltmaya, meyve dalını artırmaya yönelik araştırmaların yapılabileceği teyit edilmiştir.
研究目的本研究旨在确定在卡赫拉曼马拉什(Kahramanmaraş)种植的棉花基因型中,从棉花植株的果实和木质枝条中获取的棉纤维的纤维产量和纤维质量特征。材料和方法:研究使用了 7 种棉花基因型作为材料。棉纤维产量数据来自 2017 年建立的实验田,按照随机区组实验设计进行了四次重复,纤维质量特征数据来自 ISKUR 纺织实验室。研究结果和结论:根据研究结果,纤维产量在 116.50 kg da-1 至 225.56 kg da-1 之间变化。DP 396 品种的纤维产量最高,为 225.56 kg da-1。果枝纤维产量介于 111.42 kg da-1 和 197.91 kg da-1 之间。DP 396、DP 332、ST 468 和 BA 119(分别为 197.91 kg da-1、193.45 kg da-1、181.29 kg da-1 和 178.04 kg da-1)的果枝纤维产量最高。木枝纤维产量介于 1.03 kg da-1 和 29.63 kg da-1 之间。DP 396 的木质纤维产量最高,为 29.63 kg da-1。由于所有基因型的表型和基因型特征各不相同,因此对其生长的气候和环境条件的反应也不同。结论研究证实,在与纤维产量、技术和其他质量性状有关的育种研究中,可以通过考虑机器采收的适宜性来减少木枝和增加果枝。
{"title":"Determination of fiber yield and fiber quality characteristics in cotton (Gossypium sp.)","authors":"Ali Rahmi KAYA>, Halil KARAĞLI","doi":"10.20289/zfdergi.1176739","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1176739","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, Kahramanmaraş’ta yetiştirilen pamuk genotiplerinde, pamuk bitkisinin meyve ve odun dallarından alınan pamuk liflerine ait lif verim ve lif kalite özelliklerini belirlemek amacı ile yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Çalışmada, materyal olarak 7 pamuk genotipi kullanılmıştır. Pamuk liflerinin lif verimlerine ait veriler tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak 2017 yılında kurulan deneme alanından, lif kalite özelliklerine ait veriler ise İSKUR Tekstil Laboratuvarından elde edilmiştir. Araştırma Bulguları ve Sonuç: Araştırma sonuçlarına göre lif verimi 116.50 kg da-1 ile 225.56 kg da-1 arasında değişmiştir. En yüksek lif verimine 225.56 kg da-1 ile DP 396 çeşidi sahip olmuştur. Meyve dalı lif verimi 111.42 kg da-1 ile 197.91 kg da-1 arasında değişmiştir. En yüksek meyve dalı lif verimine DP 396, DP 332, ST 468, ve BA 119 (sırasıyla 197.91 kg da-1, 193.45 kg da-1, 181.29 kg da-1 ve 178.04 kg da-1) çeşitleri sahip olmuştur. Odun dalı lif verimi 1.03 kg da-1 ile 29.63 kg da-1 arasında değişmiştir. En yüksek odun dalı lif verimine 29.63 kg da-1 ile DP 396 sahip olmuştur. Bütün genotiplerde fenotipik ve genotipik özellikler birbirinden farklı olduğu için yetiştirildiği olduğu iklim ve çevre koşullarına tepkiler farklı olmuştur. Öneri: Lif verimi, teknolojik ve diğer kalite özellikleri ile ilgili ıslah çalışmalarında makineli hasada uygunluk da göz önüne alınarak odun dalını azaltmaya, meyve dalını artırmaya yönelik araştırmaların yapılabileceği teyit edilmiştir.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135170289","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1207916
Aylin KABAŞ>, İbrahim ÇELİK>, Selman ULUIŞIK>
Objective: Tomato (Solanum lycopersicum L.) is one of the economically important vegetables due to its worldwide economic in both production and consumption. Due to limited genetic diversity among cultivated tomato genetic resources, wild tomato species are commonly used for unlocking the genetic potential and transferring them to cultivated tomato. Solanum habrochaites is one of those wild tomato species that has great genetic potential for improving fruit quality traits in cultivated tomato. Material and Methods: Analysis of segregating populations derived from the cross between Solanum lycopersicum and Solanum habrochaites is important for the identification and introgression of such genetic potential. Therefore, the present study analyzed transgressive segregation of fruit weight, fruit length, fruit diameter and color parameters in F1, F2 and F3 populations. Results: For fruit weight, transgressive segregation was observed in just F3 population and five lines had higher fruit weight than maternal parent. Although S. habrochaites had smaller fruits than cultivated tomato, there was no significant difference between populations. Although transgressive segregation was observed in F2 and F3 populations for fruit length and diameter, there was no significant difference between mean values of populations. Conclusion: The study showed that F3 population is sufficient to select larger fruits derived from S. habrochaites.
{"title":"Transgressive segregation of morphological traits in populations derived from cross between Solanum habrochaites and Solanum lycopersicum","authors":"Aylin KABAŞ>, İbrahim ÇELİK>, Selman ULUIŞIK>","doi":"10.20289/zfdergi.1207916","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1207916","url":null,"abstract":"Objective: Tomato (Solanum lycopersicum L.) is one of the economically important vegetables due to its worldwide economic in both production and consumption. Due to limited genetic diversity among cultivated tomato genetic resources, wild tomato species are commonly used for unlocking the genetic potential and transferring them to cultivated tomato. Solanum habrochaites is one of those wild tomato species that has great genetic potential for improving fruit quality traits in cultivated tomato. Material and Methods: Analysis of segregating populations derived from the cross between Solanum lycopersicum and Solanum habrochaites is important for the identification and introgression of such genetic potential. Therefore, the present study analyzed transgressive segregation of fruit weight, fruit length, fruit diameter and color parameters in F1, F2 and F3 populations. Results: For fruit weight, transgressive segregation was observed in just F3 population and five lines had higher fruit weight than maternal parent. Although S. habrochaites had smaller fruits than cultivated tomato, there was no significant difference between populations. Although transgressive segregation was observed in F2 and F3 populations for fruit length and diameter, there was no significant difference between mean values of populations. Conclusion: The study showed that F3 population is sufficient to select larger fruits derived from S. habrochaites.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":"85 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135170282","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Objective: The purpose of this research was to investigate the effects of charcoal and physical state of culture medium on growth of Morus nigra. L. Material and Methods: For the study tree mature black mulbery (M. nigra) genotypes A5, T6 and T8 grown in vitro were used as the explant source in this study. To find out the possible effects of charcoal and culture physical state (culture medium) on culture growth used four) Liquid Nas and Read Medium (NRM) + 0.5 gl-1 activated charcoal, Liquid NRM containing no charcoal, Gelled NRM + 0.5 gl-1 activated charcoal, agar-gelled NRM containing no charcoal) medium were used in the study to find out the possible effects of the presence of charcoal and physical state of the culture medium on culture growth. Results: Medium physical state and presence of activated charcoal in the medium greatly affected mean shoot number per cultured explants. Mean shoot numbers obtained per explants varied between 1.1 and 5.8. Medium containing no charcoal produced more shoots compared to medium containing charcoal and agar - gelled medium produced more shoots compared to liquid medium. Conclusion: Agar- The gelled medium with agar gave better results for black mulbery (M. nigra) than the liquid medium.
{"title":"Effects of charcoal and physical state of medium on micropropagation of black mulbery (Morus nigra L.)","authors":"Nevzat SEVGİN>, Aveen Khorsheed KHALİD>, Merve ÖZKUL>","doi":"10.20289/zfdergi.1198529","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1198529","url":null,"abstract":"Objective: The purpose of this research was to investigate the effects of charcoal and physical state of culture medium on growth of Morus nigra. L. Material and Methods: For the study tree mature black mulbery (M. nigra) genotypes A5, T6 and T8 grown in vitro were used as the explant source in this study. To find out the possible effects of charcoal and culture physical state (culture medium) on culture growth used four) Liquid Nas and Read Medium (NRM) + 0.5 gl-1 activated charcoal, Liquid NRM containing no charcoal, Gelled NRM + 0.5 gl-1 activated charcoal, agar-gelled NRM containing no charcoal) medium were used in the study to find out the possible effects of the presence of charcoal and physical state of the culture medium on culture growth. Results: Medium physical state and presence of activated charcoal in the medium greatly affected mean shoot number per cultured explants. Mean shoot numbers obtained per explants varied between 1.1 and 5.8. Medium containing no charcoal produced more shoots compared to medium containing charcoal and agar - gelled medium produced more shoots compared to liquid medium. Conclusion: Agar- The gelled medium with agar gave better results for black mulbery (M. nigra) than the liquid medium.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135170284","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1136651
Faruk BİNGÖL>, Figen ALTINER>, Abdullah KELKİT>
Objective: This study aims to analyze the eligible site selection for biomass energy facilities in Balıkesir province, which is ranked as one of the important provinces of Turkey from the perspective of agriculture and livestock activities. Material and Methods: Within the framework of the study, the most eligible areas for biomass energy facilities in the province were determined by Weighted Overlay Analysis with the use of Geographic Information Systems. Results: In results of the study, it was revealed that the most eligible areas for biomass energy facilities in the province were the districts of Karesi, Susurluk and Savaştepe, respectively, while the districts of Ayvalık, Edremit and Erdek districts located in the coastal part of the province were not suitable. Conclusion: This study is expected to shed light on all the planning studies undertaken within the scope of the sustainable management of the city and the protection of ecology.
{"title":"Analyzing the most eligible site selection for biomass energy facilities through weighted overlay analysis: case of Balikesir (Turkey) province","authors":"Faruk BİNGÖL>, Figen ALTINER>, Abdullah KELKİT>","doi":"10.20289/zfdergi.1136651","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1136651","url":null,"abstract":"Objective: This study aims to analyze the eligible site selection for biomass energy facilities in Balıkesir province, which is ranked as one of the important provinces of Turkey from the perspective of agriculture and livestock activities. Material and Methods: Within the framework of the study, the most eligible areas for biomass energy facilities in the province were determined by Weighted Overlay Analysis with the use of Geographic Information Systems. Results: In results of the study, it was revealed that the most eligible areas for biomass energy facilities in the province were the districts of Karesi, Susurluk and Savaştepe, respectively, while the districts of Ayvalık, Edremit and Erdek districts located in the coastal part of the province were not suitable. Conclusion: This study is expected to shed light on all the planning studies undertaken within the scope of the sustainable management of the city and the protection of ecology.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":"475 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135170287","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}