Pub Date : 2023-04-01DOI: 10.20289/zfdergi.1162309
Berkay SAKIZ, Yakup Onur KOCA>
Amaç: Farklı fosfor dozlarında Ege Yıldızı tritikale çeşidinin tane verimi, bitki boyu, başak uzunluğu, bin tane, başakta tane sayısı gibi verim bileşenleri belirlenmiştir. Buna ek olarak protein oranı, yağ oranı, nişasta oranı, lif ve kül oranı gibi kalite parametrelerinin değişimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Araştırma, 2021 yılında Aydın’da yürütülmüştür. Ege Yıldızı tritikale çeşidine 6 farklı (0, 4, 8, 12, 16, 20 kg da-1) fosfor dozu uygulanmıştır. Verim, bazı verim öğeleri, bazı kalite parametreleri değerleri ölçülmüştür. Araştırma Bulgular: Tane verimi 443,3- 586,7 kg da-1 aralığında, bin tane ağırlığı 46,3 -53,1 gram arasında, bitki boyu 143,2- 151,2 cm arasında, başakta tane sayısı 58,2 - 63,6 adet aralığında, başak uzunluğu 12,6 - 14,4 cm, metrekaredeki başak sayısı 316-404 adet arasında ölçülmüştür. Tanede kül oranı %0,04-0,48 aralığında, yağ %2,31- %2,82 aralığında, lif %2,93- %3,63 aralığında, protein %13,15- %15,05 aralığında, nişasta %63,56- %69,44 aralığında ölçülmüştür. Sonuç: 12 kg da-1 potasyumun tane verimi bakımından Ege Yıldızı tritikale çeşidinde en yüksek verimi verdiği, buna ek olarak 16 kg da-1 potasyumun kül, lif, yağ ve protein oranı gibi bazı kalite parametrelerini de yükselttiği görülmüştür. Gübre uygulama maliyeti ve tanenin değerlendirilme amacına göre dekara 12 kg veya 16 kg potasyum önerilebilir.
{"title":"The effects of different doses of phosphorus on yield and quality of triticale","authors":"Berkay SAKIZ, Yakup Onur KOCA>","doi":"10.20289/zfdergi.1162309","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1162309","url":null,"abstract":"Amaç: Farklı fosfor dozlarında Ege Yıldızı tritikale çeşidinin tane verimi, bitki boyu, başak uzunluğu, bin tane, başakta tane sayısı gibi verim bileşenleri belirlenmiştir. Buna ek olarak protein oranı, yağ oranı, nişasta oranı, lif ve kül oranı gibi kalite parametrelerinin değişimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Araştırma, 2021 yılında Aydın’da yürütülmüştür. Ege Yıldızı tritikale çeşidine 6 farklı (0, 4, 8, 12, 16, 20 kg da-1) fosfor dozu uygulanmıştır. Verim, bazı verim öğeleri, bazı kalite parametreleri değerleri ölçülmüştür. Araştırma Bulgular: Tane verimi 443,3- 586,7 kg da-1 aralığında, bin tane ağırlığı 46,3 -53,1 gram arasında, bitki boyu 143,2- 151,2 cm arasında, başakta tane sayısı 58,2 - 63,6 adet aralığında, başak uzunluğu 12,6 - 14,4 cm, metrekaredeki başak sayısı 316-404 adet arasında ölçülmüştür. Tanede kül oranı %0,04-0,48 aralığında, yağ %2,31- %2,82 aralığında, lif %2,93- %3,63 aralığında, protein %13,15- %15,05 aralığında, nişasta %63,56- %69,44 aralığında ölçülmüştür. Sonuç: 12 kg da-1 potasyumun tane verimi bakımından Ege Yıldızı tritikale çeşidinde en yüksek verimi verdiği, buna ek olarak 16 kg da-1 potasyumun kül, lif, yağ ve protein oranı gibi bazı kalite parametrelerini de yükselttiği görülmüştür. Gübre uygulama maliyeti ve tanenin değerlendirilme amacına göre dekara 12 kg veya 16 kg potasyum önerilebilir.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135170285","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-29DOI: 10.20289/zfdergi.1074706
Berna Baş
Önemli bir katabolik olay olan otofaji bitkilerin gelişim süreçlerinde ve biyotik/abiyotik strese verdiği tepki sonucunda istenmeyen/hasarlı yapıların/moleküllerin sitoplazmik içerikle beraber vakuollerin içine alınarak litik enzimlerle parçalanması ve nihayet sitoplazmanın tasfiyesiyle hücre ölümü olayıdır. Otofaji konukçu-patojen interaksiyonlarında bitki immünitesinin düzenlenmesinde birçok önemli role sahiptir. Patojen organizmaların yaşam stratejilerine göre bitkilerde otofaji yoluyla hipersensitif reaksiyon (HR) ölümleri ya baskılanmakta ya da teşvik edilmektedir. Aslında otofaji bitki hücrelerinin biyotik faktörlere karşı kendini korumak ve homeostazı stabil tutmak amacıyla patojenleri veya patojene ait yapıları ortadan kaldırmak suretiyle yeni bir adaptasyon yolu olarak da düşünülebilir. HR hücre ölümlerinde otofajinin moleküler mekanizması kesin olarak bilinmese de, otofajiye dahil olan proteolitik enzimlerin HR hücre ölümlerini desteklemesi nedeniyle, bitki ETI (Effector-Triggered Immunity) immün sistemin bileşenlerinden olan HR programlı hücre ölüm kapsamında ele alınmaktadır. Otofaji bitki immünitesinde anti-patojenik yeni bir sistem olmaya aday doğal bir hücresel prosestir. Yeni çalışmalar, bitki immünitesinde HR-PCD (HR-Programmed Cell Death) sürecinde hücre yıkımının otofajiyle bağlantılı olduğunu düşündürmektedir. Bu derleme otofajik sistem ağının bitki immünitesiyle koreleli olduğunu örneklerle açıklamaktadır.
一个重要的目录出现在汽车植物的发育过程中,以及导致生物/非生物胁迫的不想要的/受损的结构/分子,包括谷质酸、将litric酶破坏成疫苗,并最终出现在谷浆的描述中。汽车-客户-病原体相互作用在组织植物特性方面具有许多重要作用。Patojen organizmaların yaşam strategilerine göre bitkilerde otofaji yoluyla hipersensif reaksiyon(HR)ölümleri ya baskılanmakta ya da teşvik edilmektedir。事实上,自动植物细胞可以被认为是一种新的适应方式,以保护自己和维持家园,从而稳定自己免受生物因子的影响,消除病原体或病原体。虽然HR细胞死亡的汽车机制尚不确定,但在植物的ETI(效应触发免疫)的组成中考虑了包括耳吞噬在内的蛋白水解酶,HR程序性细胞死亡是免疫系统的组成部分之一。植物的自噬特性是一个自然的细胞过程,成为一个抗致病的新系统。新的研究表明,细胞破坏与植物特性中HR-PCD(HR程序性细胞死亡)过程的汽车有关。该图解释了自动化系统与网络的工厂特性相关的示例。
{"title":"PCD-otofajinin bitki immünitesiyle korelasyonu","authors":"Berna Baş","doi":"10.20289/zfdergi.1074706","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1074706","url":null,"abstract":"Önemli bir katabolik olay olan otofaji bitkilerin gelişim süreçlerinde ve biyotik/abiyotik strese verdiği tepki sonucunda istenmeyen/hasarlı yapıların/moleküllerin sitoplazmik içerikle beraber vakuollerin içine alınarak litik enzimlerle parçalanması ve nihayet sitoplazmanın tasfiyesiyle hücre ölümü olayıdır. Otofaji konukçu-patojen interaksiyonlarında bitki immünitesinin düzenlenmesinde birçok önemli role sahiptir. Patojen organizmaların yaşam stratejilerine göre bitkilerde otofaji yoluyla hipersensitif reaksiyon (HR) ölümleri ya baskılanmakta ya da teşvik edilmektedir. Aslında otofaji bitki hücrelerinin biyotik faktörlere karşı kendini korumak ve homeostazı stabil tutmak amacıyla patojenleri veya patojene ait yapıları ortadan kaldırmak suretiyle yeni bir adaptasyon yolu olarak da düşünülebilir. HR hücre ölümlerinde otofajinin moleküler mekanizması kesin olarak bilinmese de, otofajiye dahil olan proteolitik enzimlerin HR hücre ölümlerini desteklemesi nedeniyle, bitki ETI (Effector-Triggered Immunity) immün sistemin bileşenlerinden olan HR programlı hücre ölüm kapsamında ele alınmaktadır. Otofaji bitki immünitesinde anti-patojenik yeni bir sistem olmaya aday doğal bir hücresel prosestir. Yeni çalışmalar, bitki immünitesinde HR-PCD (HR-Programmed Cell Death) sürecinde hücre yıkımının otofajiyle bağlantılı olduğunu düşündürmektedir. Bu derleme otofajik sistem ağının bitki immünitesiyle koreleli olduğunu örneklerle açıklamaktadır.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48016341","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-29DOI: 10.20289/zfdergi.1208837
Mualla Keten, Tahsin Beyci̇oğlu, H. Degi̇rmenci̇, F. Kıllı
Amaç: Bu çalışmanın amacı yağlık ve çerezlik olarak kullanılmak üzere gıda sektöründe önemli bir yeri olan yer fıstığının sulama programını oluşturmak, kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde su kaynaklarının daha verimli kullanılması adına kısıntılı sulama yaparak su-verim ilişkilerini incelemektir. Materyal ve Yöntem: Bu çalışma Kahramanmaraş Doğu Akdeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsüne ait topraklarda 2020 yılı yetiştirme sezonunda yürütülmüştür. Faktöriyel deneme desenine göre uyarlanan çalışmada iki farklı yer fıstığı çeşidi (Florispan, NC-7) ve dört sulama seviyesi (%100, %75, %50, %25) 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Araştırma Bulguları: Her iki çeşite %100 sulanan konudan %25 sulanan konuya doğru 1230 ile 513 mm su verildi. Bitki su tüketimi değerleri 1100 ile 450 mm arasında değişti. Su kullanım etkinliği 0.44 ile 0.89 kg m-3, sulama suyu kullanım etkinliği ise 0.39 ile 0.78 kg m-3 olarak bulunmuştur. Ky değeri 0.54 olarak bulunurken klorofil içeriği değerleri 20 ile 39 arasında gözlenmiştir. Sonuç: Yer fıstığı bitkisinin Doğu Akdenizde %75 su kısıtında yetiştirilebileceği anlaşılmıştır. Florispan çeşidi su stresine karşı daha hassas olduğu için NC-7 çeşidinin yetirilmesi önerilmiştir. Klorofil içeriğinin belirsiz sonuçlar vermesi sulama zamanının belirlenmesinde yetersiz olduğunu göstermiştir.
目标:这项工作的目的是为食品制定一项水资源计划,这在食品部门很重要,可以用作石油和肥力,并探索干旱和半干旱地区的水资源关系。材料和方法:这项工作于2020年在东岸国际研究所的发展中国家进行。根据工厂试验模式,两种不同类型的肥料(Florispan,NC-7)和四种水平的水(100,%75,%50,%25)重复进行三次。研究报告:25%的水从100%施加到1230到513毫米的水中。Bitki su tüketimi değerleri 1100英里450毫米。耗水活性为0.44至0.89kg m-3,而耗水活性则为0.39至0.78kg m-3。0.54中发现的叶绿素含量总数在20到39之间。因此,地球最高峰的植物可以生长在75%的东部海洋中。Florispan被提议生产NC-7型,因为它对水分胁迫更敏感。叶绿素含量的测定表明,加水时间不够。
{"title":"Effects of deficit irrigation on water-yield relations of two different peanut varieties","authors":"Mualla Keten, Tahsin Beyci̇oğlu, H. Degi̇rmenci̇, F. Kıllı","doi":"10.20289/zfdergi.1208837","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1208837","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı yağlık ve çerezlik olarak kullanılmak üzere gıda sektöründe önemli bir yeri olan yer fıstığının sulama programını oluşturmak, kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde su kaynaklarının daha verimli kullanılması adına kısıntılı sulama yaparak su-verim ilişkilerini incelemektir.\u0000Materyal ve Yöntem: Bu çalışma Kahramanmaraş Doğu Akdeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsüne ait topraklarda 2020 yılı yetiştirme sezonunda yürütülmüştür. Faktöriyel deneme desenine göre uyarlanan çalışmada iki farklı yer fıstığı çeşidi (Florispan, NC-7) ve dört sulama seviyesi (%100, %75, %50, %25) 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür.\u0000Araştırma Bulguları: Her iki çeşite %100 sulanan konudan %25 sulanan konuya doğru 1230 ile 513 mm su verildi. Bitki su tüketimi değerleri 1100 ile 450 mm arasında değişti. Su kullanım etkinliği 0.44 ile 0.89 kg m-3, sulama suyu kullanım etkinliği ise 0.39 ile 0.78 kg m-3 olarak bulunmuştur. Ky değeri 0.54 olarak bulunurken klorofil içeriği değerleri 20 ile 39 arasında gözlenmiştir.\u0000Sonuç: Yer fıstığı bitkisinin Doğu Akdenizde %75 su kısıtında yetiştirilebileceği anlaşılmıştır. Florispan çeşidi su stresine karşı daha hassas olduğu için NC-7 çeşidinin yetirilmesi önerilmiştir. Klorofil içeriğinin belirsiz sonuçlar vermesi sulama zamanının belirlenmesinde yetersiz olduğunu göstermiştir.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48095902","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.20289/zfdergi.1093914
Gözde K. ERDOĞAN, Fethiye Göde
Amaç: Bu çalışmanın amacı altın otu esansiyel yağı ve argan yağı karışımının yanıt yüzey metodolojisi (YYM) koşullarında mikrokapsüle edilmesi ve uygun krem formülasyonundaki antioksidan aktivitesinin belirlenmesidir. Materyal ve Yöntem: YYM deney tasarımı kullanılarak, kompleks koaservasyon yöntemi ile mikrokapsül üretilmiştir. Araştırma Bulguları: Altın otu esansiyel yağı ve argan yağı karışımlı, jelatin/arap zamkı duvarlı mikrokapsüller üretilmiş ve karakterize edilmiştir. Oluşturulan deney tasarımına verilerimiz işlenerek ANOVA sonuçları elde edilmiştir. Mikrokapsül içeren kremin antioksidan kapasitesi yüksek bulunmuştur. Sonuç: YYM ile üç farklı parametrede, kompleks koaservasyon yöntemiyle mikrokapsül üretilip, karakterize edilmiştir. Mikrokapsüllerin morfolojik görüntüleri için SEM (taramalı elektron mikroskobu) ve optik mikroskoptan yararlanılmış olup, yapıyı aydınlatmak için GC-MS (gaz kromatografisi-kütle spektroskopisi) ve FT-IR (Fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopisi) kullanılmıştır. Mikrokapsüller kreme eklenip, kremin antioksidan kapasitesi CUPRAC metoduyla yorumlanmıştır. Tüm veriler değerlendirildiğinde altın otu ve argan yağı karışımı kompleks koaservasyon yöntemi kullanılarak başarılı bir şekilde mikrokapsüle edilmiştir. Mikrokapsül içeren kozmetik kremin etkin bir şekilde antioksidan kapasiteye sahip olduğu görülmüştür.
{"title":"Altın otu (Helichrysum italicum) esansiyel yağının mikrokapsüle edilmesi ve karakterizasyonu","authors":"Gözde K. ERDOĞAN, Fethiye Göde","doi":"10.20289/zfdergi.1093914","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1093914","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı altın otu esansiyel yağı ve argan yağı karışımının yanıt yüzey metodolojisi (YYM) koşullarında mikrokapsüle edilmesi ve uygun krem formülasyonundaki antioksidan aktivitesinin belirlenmesidir.\u0000Materyal ve Yöntem: YYM deney tasarımı kullanılarak, kompleks koaservasyon yöntemi ile mikrokapsül üretilmiştir.\u0000Araştırma Bulguları: Altın otu esansiyel yağı ve argan yağı karışımlı, jelatin/arap zamkı duvarlı mikrokapsüller üretilmiş ve karakterize edilmiştir. Oluşturulan deney tasarımına verilerimiz işlenerek ANOVA sonuçları elde edilmiştir. Mikrokapsül içeren kremin antioksidan kapasitesi yüksek bulunmuştur.\u0000Sonuç: YYM ile üç farklı parametrede, kompleks koaservasyon yöntemiyle mikrokapsül üretilip, karakterize edilmiştir. Mikrokapsüllerin morfolojik görüntüleri için SEM (taramalı elektron mikroskobu) ve optik mikroskoptan yararlanılmış olup, yapıyı aydınlatmak için GC-MS (gaz kromatografisi-kütle spektroskopisi) ve FT-IR (Fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopisi) kullanılmıştır. Mikrokapsüller kreme eklenip, kremin antioksidan kapasitesi CUPRAC metoduyla yorumlanmıştır. Tüm veriler değerlendirildiğinde altın otu ve argan yağı karışımı kompleks koaservasyon yöntemi kullanılarak başarılı bir şekilde mikrokapsüle edilmiştir. Mikrokapsül içeren kozmetik kremin etkin bir şekilde antioksidan kapasiteye sahip olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48090538","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.20289/zfdergi.1096687
Figen Kırkpınar, Helin Atan
Hayvansal üretimde sürdürülebilirlik; gelecek nesillerin gıda ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden toplumun mevcut gıda ihtiyaçlarının karşılanması şeklinde tanımlanır. Kanatlı üretimi, hayvansal üretimin diğer alanlarına kıyasla daha çevre dostu olmasına rağmen sera gazları, ötrofikasyon ve asidifikasyon gibi çevresel etkileri göz ardı edilmemelidir. Kanatlı üretim zincirinde, yem üretimi ve nakliye küresel ısınma potansiyalinin %70’ini oluştururken, gübre yönetimi ise ötrofikasyon ve asidifikasyon potansiyalinin %40-60’ını oluşturmaktadır. Sürdürülebilir kanatlı üretiminde, yem üretimi ile besin madde atılımının etkisini azaltmak amacıyla bazı besleme stratejileri geliştirilmektedir. Yem üretimi etkisinin azaltılması amacıyla karma yemlerin "Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi" kullanılarak oluşturulması, alternatif protein kaynaklarının kullanılması ve hidroponik tarım modellerinin uygulanması çevre dostu ve sürdürülebilir üretim yapmaya olanak sağlamaktadır. Gübre yönetiminin çevresel etkisi ise karma yemlerin ham protein düzeyi azaltılarak, ham selüloz ilavesi, sindirim sisteminin düzenlenmesi ve besin madde sindirilebilirliği artırılarak iyileştirilebilir. Bu derlemede, kanatlı beslemede sürdürülebilirlik stratejileri; yem üretiminin etkileri, besin madde atılımının azaltılması ve iyileştirilmiş sindirim sistemi ile ilişkisi irdelenecektir.
可以在动物生产中保持;后代被定义为满足社区的需求,而不关注满足食物需求的能力。尽管冬季生产比其他动物生产领域更友好,但不应观察到温室气体、热带化和同化等环境影响。在运河生产链中,粮食生产和运输能力为全球变暖潜力的70%,碳管理将产生40%至60%的热带化和同化潜力。已经制定了一些粮食战略,以减少粮食生产和粮食消费对冬季生产的影响。Yemüretimi etkisinin azaltılmasıamacıyla karma yemlerin“Yaşam DöngüsüDeğerlendirmesi”kullanılarak oluşturulması,另一种蛋白质kaynaklarının kullanşlmasıve hidroponik tarım维吾尔族建模蛋白dostu ve sürdürülebilirüretim yapmaya olanak sağlamaktadır。碳管理对环境的影响可以通过降低肝脏中的原蛋白水平、固定神经系统和增加营养物质的可用性来改善。在这种情况下,冬季食品的可持续性战略;食物生产的影响,减少食物浪费和改善神经系统。
{"title":"Kanatlı hayvanların beslenmesinde sürdürülebilirlik stratejileri","authors":"Figen Kırkpınar, Helin Atan","doi":"10.20289/zfdergi.1096687","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1096687","url":null,"abstract":"Hayvansal üretimde sürdürülebilirlik; gelecek nesillerin gıda ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden toplumun mevcut gıda ihtiyaçlarının karşılanması şeklinde tanımlanır. Kanatlı üretimi, hayvansal üretimin diğer alanlarına kıyasla daha çevre dostu olmasına rağmen sera gazları, ötrofikasyon ve asidifikasyon gibi çevresel etkileri göz ardı edilmemelidir. Kanatlı üretim zincirinde, yem üretimi ve nakliye küresel ısınma potansiyalinin %70’ini oluştururken, gübre yönetimi ise ötrofikasyon ve asidifikasyon potansiyalinin %40-60’ını oluşturmaktadır. Sürdürülebilir kanatlı üretiminde, yem üretimi ile besin madde atılımının etkisini azaltmak amacıyla bazı besleme stratejileri geliştirilmektedir. Yem üretimi etkisinin azaltılması amacıyla karma yemlerin \"Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi\" kullanılarak oluşturulması, alternatif protein kaynaklarının kullanılması ve hidroponik tarım modellerinin uygulanması çevre dostu ve sürdürülebilir üretim yapmaya olanak sağlamaktadır. Gübre yönetiminin çevresel etkisi ise karma yemlerin ham protein düzeyi azaltılarak, ham selüloz ilavesi, sindirim sisteminin düzenlenmesi ve besin madde sindirilebilirliği artırılarak iyileştirilebilir. Bu derlemede, kanatlı beslemede sürdürülebilirlik stratejileri; yem üretiminin etkileri, besin madde atılımının azaltılması ve iyileştirilmiş sindirim sistemi ile ilişkisi irdelenecektir.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48061183","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.20289/zfdergi.1145929
S. Oğuzti̇mur, Aytuğ Ali Duruhan
Amaç: Makale coğrafi işaretli (Cİ) ürünlerin, bölgesel ekonomik gelişmedeki etkisini olduğunu değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Makale, yerel kapasiteye odaklanan “Üçüncü yol” paradigmasına temellendirilmiştir. Materyal ve Yöntem: Cİ’li ürünler ile tescillenen bölgelerin ekonomik göstergeleri derlenmiştir. Cİ bağımsız değişken, kişi başına düşen GSYİH, dış ticaret geliri, tasarım, faydalı model, patent, marka ve girişim sayıları bağımlı değişkenler olarak kabul edilmiştir. Bu göstergeler bölgelerimiz bazında sayısallaştırılarak basit doğrusal regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma Bulguları: “Bir bölgedeki Cİ varlığı, o bölgenin ekonomik kapasitesini etkiler.” hipotezi test edilmiştir. Cİ’in sadece tasarım sayısı ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkisi bulunmamaktadır. Kişi başına GSYİH, dış ticaret geliri, patent, faydalı model, girişim ve marka sayıları ile Cİ’in ters yönlü ve orta seviyeli ilişkisi bulunmaktadır. Özetle; 1 milyon kişiye düşen Cİ sayısındaki her birim arttığında, GSYİH, dış ticaret geliri, patent, faydalı model, girişim ve marka sayılarının azaldığı gözlenmiştir. 1 milyon kişiye düşen tasarım sayısı ile Cİ arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Sonuç: Ülkemizde Cİ’in alındığı bölgelerde, genel itibariyle ekonomik ve yenilikçilik göstergeleri yüksek olmadığı için Cİ’in bölge ekonomisine katkısı sınırlı olabilmektedir. Ülkemizdeki mevcut gelişme eğiliminde, Cİ’li ürünlerin olanaklarına ilgi duyulmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ekonomik gelişme gösteren kentler ile Cİ tescilleri yapılan kentler; fiziksel ve bilişsel bir birliktelik ve gelişme dinamizmi yakalayamamıştır.
{"title":"Coğrafi işaretli ürünlerin bölgesinin ekonomisine ve yenilikçilik kapasitesine etkileri","authors":"S. Oğuzti̇mur, Aytuğ Ali Duruhan","doi":"10.20289/zfdergi.1145929","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1145929","url":null,"abstract":"Amaç: Makale coğrafi işaretli (Cİ) ürünlerin, bölgesel ekonomik gelişmedeki etkisini olduğunu değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Makale, yerel kapasiteye odaklanan “Üçüncü yol” paradigmasına temellendirilmiştir. \u0000Materyal ve Yöntem: Cİ’li ürünler ile tescillenen bölgelerin ekonomik göstergeleri derlenmiştir. Cİ bağımsız değişken, kişi başına düşen GSYİH, dış ticaret geliri, tasarım, faydalı model, patent, marka ve girişim sayıları bağımlı değişkenler olarak kabul edilmiştir. Bu göstergeler bölgelerimiz bazında sayısallaştırılarak basit doğrusal regresyon analizi yapılmıştır. \u0000Araştırma Bulguları: “Bir bölgedeki Cİ varlığı, o bölgenin ekonomik kapasitesini etkiler.” hipotezi test edilmiştir. Cİ’in sadece tasarım sayısı ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkisi bulunmamaktadır. Kişi başına GSYİH, dış ticaret geliri, patent, faydalı model, girişim ve marka sayıları ile Cİ’in ters yönlü ve orta seviyeli ilişkisi bulunmaktadır. Özetle; 1 milyon kişiye düşen Cİ sayısındaki her birim arttığında, GSYİH, dış ticaret geliri, patent, faydalı model, girişim ve marka sayılarının azaldığı gözlenmiştir. 1 milyon kişiye düşen tasarım sayısı ile Cİ arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.\u0000Sonuç: Ülkemizde Cİ’in alındığı bölgelerde, genel itibariyle ekonomik ve yenilikçilik göstergeleri yüksek olmadığı için Cİ’in bölge ekonomisine katkısı sınırlı olabilmektedir. Ülkemizdeki mevcut gelişme eğiliminde, Cİ’li ürünlerin olanaklarına ilgi duyulmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ekonomik gelişme gösteren kentler ile Cİ tescilleri yapılan kentler; fiziksel ve bilişsel bir birliktelik ve gelişme dinamizmi yakalayamamıştır.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48589033","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.20289/zfdergi.1122265
M. Meriç
Amaç: Bu çalışmada sulama pompa istasyonunun uzaktan izlenmesini ve kontrolünü sağlayacak kablosuz sensör ağı kontrol kartı (düğüm noktası) donanım ve yazılımının tasarlanması ve saha testi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Pompa istasyonunda ölçülmesi planlanan parametrelere bağlı olarak prototip PCB tasarımı ve üretimi yapılmış, farklı geliştirme ortamları kullanılarak gömülü yazılım tasarlanmış ve saha testi gerçekleştirilmiştir. Araştırma Bulguları: Test sırasında pompa üzerindeki statik ve dinamik su yüksekliği 130.8 - 78 m. arasında değişmiştir. Çıkış basıncının değişimi ile debide ve pompa üzerindeki su yüksekliğinde değişimler gözlenmiş, toplam 7598 m3 su hacmi kaydedilmiştir. Faz ile nötr arası gerilimin her faz için 215 - 235 volt arasında değiştiği, akımın ise pompaların tahrik edildiği anda sıçramalar gösterdiği, stabil çalışma koşullarında ise 72 amper civarında kaldığı belirlenmiştir. Sonuç: Elde dilen bulgular, geliştirilen kablosuz sensör ağı kontrol kartının donanım ve yazılımının sulama amacıyla kullanılan pompaların izlenmesinde ve kontrolünde kullanılabileceğini ortaya koymuştur.
{"title":"Pompa istasyonunun kablosuz sensör ağı ile uzaktan yönetimi","authors":"M. Meriç","doi":"10.20289/zfdergi.1122265","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1122265","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada sulama pompa istasyonunun uzaktan izlenmesini ve kontrolünü sağlayacak kablosuz sensör ağı kontrol kartı (düğüm noktası) donanım ve yazılımının tasarlanması ve saha testi amaçlanmıştır. \u0000Materyal ve Yöntem: Pompa istasyonunda ölçülmesi planlanan parametrelere bağlı olarak prototip PCB tasarımı ve üretimi yapılmış, farklı geliştirme ortamları kullanılarak gömülü yazılım tasarlanmış ve saha testi gerçekleştirilmiştir. \u0000Araştırma Bulguları: Test sırasında pompa üzerindeki statik ve dinamik su yüksekliği 130.8 - 78 m. arasında değişmiştir. Çıkış basıncının değişimi ile debide ve pompa üzerindeki su yüksekliğinde değişimler gözlenmiş, toplam 7598 m3 su hacmi kaydedilmiştir. Faz ile nötr arası gerilimin her faz için 215 - 235 volt arasında değiştiği, akımın ise pompaların tahrik edildiği anda sıçramalar gösterdiği, stabil çalışma koşullarında ise 72 amper civarında kaldığı belirlenmiştir. \u0000Sonuç: Elde dilen bulgular, geliştirilen kablosuz sensör ağı kontrol kartının donanım ve yazılımının sulama amacıyla kullanılan pompaların izlenmesinde ve kontrolünde kullanılabileceğini ortaya koymuştur.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48771653","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-30DOI: 10.20289/zfdergi.1071199
Mustafa Samet Yetki̇n, E. Atakan
Amaç: Depolanmış ürünlerde ürünün kalitesini olumsuz etkileyen ve ürün kayıpların yol açan zararlı türlerin ve bunların önemlerinin sürvey çalışmalarıyla ortaya konulması bu çalışmanın amacıdır. Bu çalışmada Mersin İli’nde (Tarsus ve Akdeniz ilçeleri) farklı depolama yöntemleri (adi depolar ve silolar) uygulanan buğday ve mısır ürünlerinde zararlı türlerin belirlenmesi, amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Yöntem: Örneklemeler, buğday ve mısır depolama işleminin yoğun yapıldığı Mersin İli’nin Tarsus ve Akdeniz ilçelerinde Mayıs 2019 – Şubat 2020 döneminde yapılmıştır. Örnekleme çalışmaları 6 adet adi ve 3 adet silo depolarda depolanmış buğday ve mısır ürünleri üzerinde yürütülmüştür. Her örneklemede toplam 2 kg dane buğday veya mısır örnekleri sonda aleti kullanılarak alınmıştır. Araştırma Bulguları ve Sonuç: Depolanmış buğday ve mısır ürünlerinde yapılan örnekleme çalışması sonucunda; 9 adedi Coleoptera takımına, 1 adedi Lepidoptera takımına ve 1 adedi Psocoptera takımına bağlı olmak üzere 11 böcek türü saptanmıştır. Adi ve silo depolarda depolanmış buğday ve mısırlarda en yaygın türler olarak Sitophilus oryzae (L.) ve Sitophilus granarius (L.) (Coleoptera: Curculionidae) saptanmıştır. Depolanmış dane buğday ve mısırda zarar oranı en fazla %2 olmuştur.
{"title":"Determination of pests in stored wheat and corn in Tarsus and Akdeniz districts of Mersin Province, Turkey","authors":"Mustafa Samet Yetki̇n, E. Atakan","doi":"10.20289/zfdergi.1071199","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1071199","url":null,"abstract":"Amaç: Depolanmış ürünlerde ürünün kalitesini olumsuz etkileyen ve ürün kayıpların yol açan zararlı türlerin ve bunların önemlerinin sürvey çalışmalarıyla ortaya konulması bu çalışmanın amacıdır. Bu çalışmada Mersin İli’nde (Tarsus ve Akdeniz ilçeleri) farklı depolama yöntemleri (adi depolar ve silolar) uygulanan buğday ve mısır ürünlerinde zararlı türlerin belirlenmesi, amacıyla yapılmıştır.\u0000Materyal ve Yöntem: Örneklemeler, buğday ve mısır depolama işleminin yoğun yapıldığı Mersin İli’nin Tarsus ve Akdeniz ilçelerinde Mayıs 2019 – Şubat 2020 döneminde yapılmıştır. Örnekleme çalışmaları 6 adet adi ve 3 adet silo depolarda depolanmış buğday ve mısır ürünleri üzerinde yürütülmüştür. Her örneklemede toplam 2 kg dane buğday veya mısır örnekleri sonda aleti kullanılarak alınmıştır.\u0000Araştırma Bulguları ve Sonuç: Depolanmış buğday ve mısır ürünlerinde yapılan örnekleme çalışması sonucunda; 9 adedi Coleoptera takımına, 1 adedi Lepidoptera takımına ve 1 adedi Psocoptera takımına bağlı olmak üzere 11 böcek türü saptanmıştır. Adi ve silo depolarda depolanmış buğday ve mısırlarda en yaygın türler olarak Sitophilus oryzae (L.) ve Sitophilus granarius (L.) (Coleoptera: Curculionidae) saptanmıştır. Depolanmış dane buğday ve mısırda zarar oranı en fazla %2 olmuştur.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47628281","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-30DOI: 10.20289/zfdergi.1030261
Hüseyin Cem Güler, Çiğdem Şeremet Tuğalay
Objective: The objective of this study was to synthesize the results of many experimental studies on the current subject and to determine the real effect of transport stress on some meat quality characteristics by meta-analysis. Material and Methods: The selection of articles that will form the basis of the study was determined through a systematic literature review using the Google Scholar database, and a total of 13 articles meeting the selection criteria were included in the meta-analysis. The search was limited to only one species (broiler) and other poultry species were not included in the study. Effect sizes were calculated in order to determine the significance of the difference between the transport stress and the control group. The Q statistic was used to determine the heterogeneity between studies. Results: A significant difference for the estimated effect size was found in the drip loss, and the effect size estimated according to the random model was found to be statistically significant (p<0.05) and close to the medium level (EBDL= 0.416). Conclusion: The results of the study show that exposure of broilers to transport stress at different times or distances before slaughter has no significant effect on breast meat quality characteristics, except for drip loss. According to the analysis, a significant difference was determined for breast meat drip loss; this result shows that transport stress may cause a decrease in meat quality by increasing breast meat drip loss.
{"title":"Determination of the effect of transport stress on breast meat quality traits in broilers: a meta-analysis","authors":"Hüseyin Cem Güler, Çiğdem Şeremet Tuğalay","doi":"10.20289/zfdergi.1030261","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1030261","url":null,"abstract":"Objective: The objective of this study was to synthesize the results of many experimental studies on the current subject and to determine the real effect of transport stress on some meat quality characteristics by meta-analysis. \u0000Material and Methods: The selection of articles that will form the basis of the study was determined through a systematic literature review using the Google Scholar database, and a total of 13 articles meeting the selection criteria were included in the meta-analysis. The search was limited to only one species (broiler) and other poultry species were not included in the study. Effect sizes were calculated in order to determine the significance of the difference between the transport stress and the control group. The Q statistic was used to determine the heterogeneity between studies.\u0000Results: A significant difference for the estimated effect size was found in the drip loss, and the effect size estimated according to the random model was found to be statistically significant (p<0.05) and close to the medium level (EBDL= 0.416).\u0000Conclusion: The results of the study show that exposure of broilers to transport stress at different times or distances before slaughter has no significant effect on breast meat quality characteristics, except for drip loss. According to the analysis, a significant difference was determined for breast meat drip loss; this result shows that transport stress may cause a decrease in meat quality by increasing breast meat drip loss.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47121978","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-27DOI: 10.20289/zfdergi.1092623
Fatma Gül Göze Özdemir, Bekir Tosun, A. Şanlı, T. Karadoğan
Amaç: Çalışmada Apiaceae familyasına ait kültürü yapılan ve doğal florada yayılış gösteren bazı türlerin meyve uçucu yağlarının in vitro ve in vivo koşullarda Meloidogyne incognita’ya karşı nematoksik etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: in vitro çalışmalarda 125, 250, 500 ve 1000 ppm uçucu yağ konsantrasyonlarının ikinci dönem larva (L2) üzerine etkisi araştırılmıştır. In vivo çalışmalar bitki büyütme kabinlerinde domates bitkisinde uçucu yağların 1000 ppm konsantrasyonları ile yürütülmüştür. Çalışma 9 hafta sonra sonlandırılmış ve köklerde gal ve yumurta paketi sayısı belirlenmiştir. Araştırma Bulguları: En yüksek nematoksik etki in vitro koşullarda % 83.3 ölüm oranı ile Ferulago paucuiradiata uçucu yağının 1000 ppm dozunda belirlenmiştir. Ferulago pauciradiata ve Foeniculum vulgare uçucu yağı uygulanan bitkilerin köklerinde gal ve yumurta paketi sayısı daha düşük olmuştur. Sonuç: Meloidogyne incognita’ya karşı in vitro ve in vivo koşullarda F. pauciradiata ve F. vulgare uçucu yağlarının yüksek nematoksik etki gösterdiği saptanmıştır.
Amaç:Çalışmada Apiaceae familyasına ait kültürüyapılan ve doğal florada yayılısh gösteren bazıtürlerin meyve uçucu yağlarının在体外ve在体内koşullarda Meloidogyne incognita’ya karşnemoksik etkilerinin belerlenmesi Amaçlanmı,研究了500ppm和1000ppm飞机油浓度对第二周期幼虫(L2)的影响。已经在番茄植物中含有1000ppm浓度的航空油的植物生长细胞中进行了体内研究。经过9周的工作,鸡蛋和鸡蛋在根部的数量就完成了。研究结果:据估计,体外最高的线虫毒性作用为83.3%的死亡率,其中少刺Ferulago为1000ppm。Ferulago paucradiata和Foeniculum火山减少了植物根部的卵子和卵子数量。结果表明,在体外和体内条件下,狭脊藻和普通航空油对根结线虫的隐蔽性具有较高的向列毒性作用。
{"title":"Nematoxic activity of some Apiaceae essential oils against Meloidogyne incognita (Kofoid & White, 1919) Chitwood, 1949 (Nematoda: Meloidogynidae)","authors":"Fatma Gül Göze Özdemir, Bekir Tosun, A. Şanlı, T. Karadoğan","doi":"10.20289/zfdergi.1092623","DOIUrl":"https://doi.org/10.20289/zfdergi.1092623","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışmada Apiaceae familyasına ait kültürü yapılan ve doğal florada yayılış gösteren bazı türlerin meyve uçucu yağlarının in vitro ve in vivo koşullarda Meloidogyne incognita’ya karşı nematoksik etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.\u0000Materyal ve Yöntem: in vitro çalışmalarda 125, 250, 500 ve 1000 ppm uçucu yağ konsantrasyonlarının ikinci dönem larva (L2) üzerine etkisi araştırılmıştır. In vivo çalışmalar bitki büyütme kabinlerinde domates bitkisinde uçucu yağların 1000 ppm konsantrasyonları ile yürütülmüştür. Çalışma 9 hafta sonra sonlandırılmış ve köklerde gal ve yumurta paketi sayısı belirlenmiştir. \u0000Araştırma Bulguları: En yüksek nematoksik etki in vitro koşullarda % 83.3 ölüm oranı ile Ferulago paucuiradiata uçucu yağının 1000 ppm dozunda belirlenmiştir. Ferulago pauciradiata ve Foeniculum vulgare uçucu yağı uygulanan bitkilerin köklerinde gal ve yumurta paketi sayısı daha düşük olmuştur. \u0000Sonuç: Meloidogyne incognita’ya karşı in vitro ve in vivo koşullarda F. pauciradiata ve F. vulgare uçucu yağlarının yüksek nematoksik etki gösterdiği saptanmıştır.","PeriodicalId":52882,"journal":{"name":"Ege Universitesi Ziraat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48884058","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}