Yayın değerlendirmesini yaptığımız çalışma, Rusyalı araştırmacı Doç. Dr. Yuri Averyanov tarafından yazılmıştır. Çalışmanın ana konusu Alevi Bektaşiliktir. Eser, Anadolu'da Bektaşi Sufi kardeşliğinin ortaya çıkışına ve erken tarihine, aynı zamanda bu manevi derneğin kurucusu, şu anda Türkiye'nin en saygın halk azizlerinden biri olarak kabul edilmekte olan Hacı Bektaş Veli'nin şahsiyeti ile ilgili tarihi verilerin araştırılmasını amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda Bektaşilik konusu eserde on bölüm altında işlenmiştir. Kitap Önsöz, ana bölüm, Sonuç, Ek, Kaynaklar (toplam 381 kaynak), “Terimler ve etnonimler”, “Coğrafi ve topografik adlar”, “Özel adlar” başlıklarını taşıyan üç dizin ile, ingiliz ve fransız dillerinde özetlerden oluşmaktadır. Anahtar Kelimeler: Hacı Bektaş Veli, Bektaşilik, Kalenderilik, İdeoloji, Ayin-i Cem.
{"title":"Yuri Anatolyeviç Averyanov, Xadji Bektaş Veli i Sufiyskoe Bratstvo Bektaşiya","authors":"İlhame Gültekin","doi":"10.59402/ee004202314","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202314","url":null,"abstract":"Yayın değerlendirmesini yaptığımız çalışma, Rusyalı araştırmacı Doç. Dr. Yuri Averyanov tarafından yazılmıştır. Çalışmanın ana konusu Alevi Bektaşiliktir. Eser, Anadolu'da Bektaşi Sufi kardeşliğinin ortaya çıkışına ve erken tarihine, aynı zamanda bu manevi derneğin kurucusu, şu anda Türkiye'nin en saygın halk azizlerinden biri olarak kabul edilmekte olan Hacı Bektaş Veli'nin şahsiyeti ile ilgili tarihi verilerin araştırılmasını amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda Bektaşilik konusu eserde on bölüm altında işlenmiştir. Kitap Önsöz, ana bölüm, Sonuç, Ek, Kaynaklar (toplam 381 kaynak), “Terimler ve etnonimler”, “Coğrafi ve topografik adlar”, “Özel adlar” başlıklarını taşıyan üç dizin ile, ingiliz ve fransız dillerinde özetlerden oluşmaktadır. Anahtar Kelimeler: Hacı Bektaş Veli, Bektaşilik, Kalenderilik, İdeoloji, Ayin-i Cem.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":" 23","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139197645","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Astan-i-Kuds–i Razevinin resmî kurumlarının arşivlerindeki maliye ve muhasibe ile ilgili belgelerinde, 1069 yılında İman Rıza türbesi yakınlarında yaşamış olan dervişlerin isimlerine rastlanmıştır. Bu topluluk, Safevi, Afşar ve Kaçar dönemlerinde İmam Rıza türbesinden mali yardım alıyorlardı. Bektaşi tarikatının hakkında araştırmalar yapılmış olmasına rağmen bu belgeler henüz araştırılmamıştır. Bu nedenle bu makale, betimsel ve analitik bir yöntem ile kütüphane dokümanları ve kaynaklarındaki bilgilere dayanarak, öncelikle bu belgelerinin içeriğini tanıtmak, ikincisi Bektaşi dervişlerinin İmam Rıza türbesi ile ilişkilerini ve yardım alma nedenlerini araştırmaktır. Anahtar Kelimeler: Bektaşi Tarikatı, Bektaşi Dervişleri, Astan-i-Kuds-i Razavi.
{"title":"Hamide Şehidi, Dervişan-ı Bektaşi der İsnad-ı Teşkilat-ı İdari Asitan-ı Kuds-i Rızavi ez-Safaviyye ta-Kaçar","authors":"Maryam Soltani","doi":"10.59402/ee004202311","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202311","url":null,"abstract":"Astan-i-Kuds–i Razevinin resmî kurumlarının arşivlerindeki maliye ve muhasibe ile ilgili belgelerinde, 1069 yılında İman Rıza türbesi yakınlarında yaşamış olan dervişlerin isimlerine rastlanmıştır. Bu topluluk, Safevi, Afşar ve Kaçar dönemlerinde İmam Rıza türbesinden mali yardım alıyorlardı. Bektaşi tarikatının hakkında araştırmalar yapılmış olmasına rağmen bu belgeler henüz araştırılmamıştır. Bu nedenle bu makale, betimsel ve analitik bir yöntem ile kütüphane dokümanları ve kaynaklarındaki bilgilere dayanarak, öncelikle bu belgelerinin içeriğini tanıtmak, ikincisi Bektaşi dervişlerinin İmam Rıza türbesi ile ilişkilerini ve yardım alma nedenlerini araştırmaktır. Anahtar Kelimeler: Bektaşi Tarikatı, Bektaşi Dervişleri, Astan-i-Kuds-i Razavi.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":"35 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139199973","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Karaca köyü, Malatya ilinin Yazıhan ilçesine bağlı; Bektaşi ve Alevi inancı ile yoğrulmuş bir Türkmen köyüdür. Karaca köyü, Dulkadiroğulları beyliğini de kuran Halep Türkmenlerinin ana obalarından olan Karacalı obası mensupları tarafından XVIII. yüzyılın ikinci yarısında kurulmuştur. Ancak, Karacalı obasının bu köyün de yer aldığı bölgedeki mevcudiyeti XIV. yüzyıla kadar uzamakta ve katmanlı bir yerleşim gözlenmektedir. Bu dönemde bölgeyi yazlak olarak kullanan Karacalı obası, Osmanlı devletinin Dulkadiroğulları beyliğini ilhakı sonrası giriştiği iskân politikalarına daha fazla direnememiş ve Malatya’da yerleşik yaşama geçmiştir. En geç XVI. yüzyılda Hacı Bektaş Veli Dergâhına bağlı Koluaçık Hacım Sultan soyundan gelen mürşitler vasıtasıyla Bektaşiliğe intisap eden bu obanın Karaca köyünü kurması neticesinde bu köy Hacım Sultan Ocağı’nın da merkezi olmuştur. Bu çalışmada, Karaca köyünün tarihçesine dair köy halkının ortak belleğinde taşınan bilgilerden yola çıkılarak arşiv taraması ve nitel araştırma yönteminden istifade edilerek incelemelerde bulunulacaktır. Çalışmanın sonucunda ise Halep Türkmenlerinin güçlü bir kolunun yaşam merkezi olmasının yanı sıra Bektaşi inancının yöredeki son temsilcilerinden olan Karaca köyünün tarihçesine ilişkin tartışmalı bazı hususlar açıklığa kavuşturulmuş ve bu sahada yapılan araştırmalara katkı sağlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Halep Türkmenleri, Karacalı Obası, Malatya, Karaca Köyü, Hacım Sultan Ocağı.
{"title":"Karaca Köyünün Tarihçesine Dair Bir İnceleme","authors":"Cumhur Özkolaçık","doi":"10.59402/ee004202309","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202309","url":null,"abstract":"Karaca köyü, Malatya ilinin Yazıhan ilçesine bağlı; Bektaşi ve Alevi inancı ile yoğrulmuş bir Türkmen köyüdür. Karaca köyü, Dulkadiroğulları beyliğini de kuran Halep Türkmenlerinin ana obalarından olan Karacalı obası mensupları tarafından XVIII. yüzyılın ikinci yarısında kurulmuştur. Ancak, Karacalı obasının bu köyün de yer aldığı bölgedeki mevcudiyeti XIV. yüzyıla kadar uzamakta ve katmanlı bir yerleşim gözlenmektedir. Bu dönemde bölgeyi yazlak olarak kullanan Karacalı obası, Osmanlı devletinin Dulkadiroğulları beyliğini ilhakı sonrası giriştiği iskân politikalarına daha fazla direnememiş ve Malatya’da yerleşik yaşama geçmiştir. En geç XVI. yüzyılda Hacı Bektaş Veli Dergâhına bağlı Koluaçık Hacım Sultan soyundan gelen mürşitler vasıtasıyla Bektaşiliğe intisap eden bu obanın Karaca köyünü kurması neticesinde bu köy Hacım Sultan Ocağı’nın da merkezi olmuştur. Bu çalışmada, Karaca köyünün tarihçesine dair köy halkının ortak belleğinde taşınan bilgilerden yola çıkılarak arşiv taraması ve nitel araştırma yönteminden istifade edilerek incelemelerde bulunulacaktır. Çalışmanın sonucunda ise Halep Türkmenlerinin güçlü bir kolunun yaşam merkezi olmasının yanı sıra Bektaşi inancının yöredeki son temsilcilerinden olan Karaca köyünün tarihçesine ilişkin tartışmalı bazı hususlar açıklığa kavuşturulmuş ve bu sahada yapılan araştırmalara katkı sağlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Halep Türkmenleri, Karacalı Obası, Malatya, Karaca Köyü, Hacım Sultan Ocağı.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":"2 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139208119","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Prof. Dr. Tadeusz Kowalski, Polonyalı Türkologtur. Türk dili ve kültürü hakkında yaptığı çalışmalarının neredeyse tamamı Balkan Türklerini konu edinmiştir. Balkan Türkleri ve Müslümanları alan araştırmaları yapmıştır. Yaptığı çalışmaları makale olarak yayınlamış ve bildiri olarak sunmuştur. Prof. Dr. Tadeusz Kowalski'nin Sırpça yayınlanan “Balkan Türkleri Hakkında”, Knjiga o Balkanu I. 179-187 makalesi Türkçeye çevrilmiştir. Anahtar Kelimeler: Tadeusz Kowalski, Balkan Türkleri, Türkoloji.
塔德乌什-科瓦尔斯基教授是波兰土耳其学家。他对土耳其语言和文化的研究几乎都是关于巴尔干土耳其人的。他对巴尔干土耳其人和穆斯林进行了实地研究。他以文章和论文的形式发表了自己的研究成果。塔德乌什-科瓦尔斯基教授的文章 "关于巴尔干土耳其人"(Knjiga o Balkanu I. 179-187)以塞尔维亚文出版,现已翻译成土耳其文。关键词:土耳其塔德乌什-科瓦尔斯基、巴尔干土耳其人、土耳其学。
{"title":"Tadeusz Kowalski, O Balkanskim Turcima","authors":"Nebahat Sülçevsi","doi":"10.59402/ee004202312","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202312","url":null,"abstract":"Prof. Dr. Tadeusz Kowalski, Polonyalı Türkologtur. Türk dili ve kültürü hakkında yaptığı çalışmalarının neredeyse tamamı Balkan Türklerini konu edinmiştir. Balkan Türkleri ve Müslümanları alan araştırmaları yapmıştır. Yaptığı çalışmaları makale olarak yayınlamış ve bildiri olarak sunmuştur. Prof. Dr. Tadeusz Kowalski'nin Sırpça yayınlanan “Balkan Türkleri Hakkında”, Knjiga o Balkanu I. 179-187 makalesi Türkçeye çevrilmiştir. Anahtar Kelimeler: Tadeusz Kowalski, Balkan Türkleri, Türkoloji.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":"86 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139201748","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, Dobruca bölgesinin güneyinde yer alan Derviş Bey Camii’ni konu edinmektedir. Câmi, Osmanlı döneminde bir kaza merkezi olan Umur Fakih Köyü’ndedir. Taş duvarlı ve ahşap çatılı olarak inşa edilen eser, dikdörtgen planlı olup minaresi bulunmamaktadır. 1994 yılında yakılana kadar kullanılan cami, bu tarihten sonra harap hale gelmiştir. Eserin mimari özellikleri, civar köylerdeki camilerle karşılaştırma yapılarak ele alınmış, arazi çalışmasındaki bilgiler, Zheko Popov’un yayını ile Machiel Kiel’in fotoğrafları tetkik edilerek caminin restitüsyonu hazırlanmıştır. Yapının tarihçesi, kitabeleri ve banisi üzerine İbrahim Tatarlı, Peter Mijatev ve Nikolay Panayotov’un görüşleri tartışılarak değerlendirilmiştir. Câminin birisi günümüze ulaşmamış iki kitabesi söz konusudur. Her iki kitâbe de tamir kitabesi olup bunlardan son onarıma ait olan kitabe sağlam bir şekilde günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşmamış kitabede yazılı tarihin hatalı okunduğunu belirten görüşler de bulunmaktadır. Günümüze ulaşan kitabede yazılı inşa tarihi ise açık bir şekilde H. 698 / M. 1298-1299’dur. Bu tarih, Dobruca’da Sarı Saltık riyasetinde gerçekleşen Türkmen iskânıyla çağdaştır. Türkmenlerin Dobruca’ya gelişi, Saltıknâme ve Oğuznâme’de bahsedilen inşa ve tamir faaliyetleri, Sarı Saltık’ın Kaligra Kalesi’ndeki Yılan Tekkesi’ni kurması, yakın zamandaki arkeolojik buluntular ve bölgedeki yer isimleriyle Dobruca’nın Selçuklu geçmişi üzerine değerlendirmelerde bulunularak Derviş Bey Camii’nin muhtemel Selçuklu geçmişi tetkik edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Bulgaristan, Dobruca, Umur Fakih, Sarı Saltık, Derviş Bey, Cami.
本研究的重点是位于多布鲁贾地区南部的德尔维什-贝伊清真寺。清真寺位于 Umur Fakih 村,该村在奥斯曼帝国时期是一个事故中心。清真寺由石墙和木质屋顶建成,平面呈长方形,没有尖塔。1994 年,该清真寺一直被使用,直到被烧毁,之后变得破旧不堪。通过与周边村庄的清真寺进行比较,对该古迹的建筑特点进行了分析,并通过研究实地考察中的信息、热科-波波夫的出版物和马希尔-基尔的照片,为清真寺的复原做了准备。对易卜拉欣-塔塔尔利、彼得-米贾特夫和尼古拉-帕纳约托夫关于历史、碑文和建筑主人的观点进行了讨论和评估。清真寺有两处碑文,其中一处已不复存在。这两个碑文都是修复碑文,属于最后一次修复的碑文保存完好。也有观点认为,没有保存至今的碑文上所写的日期是误读。现存碑文上的建造日期显然是 H. 698 / M. 1298-1299。这个日期与萨勒-萨尔特克(Sarı Saltık)领导下的土库曼人在多布鲁贾的定居时间是同时代的。通过评估多布鲁贾的塞尔柱时期、土库曼人来到多布鲁贾、《萨尔特克纳梅》和《奥乌兹纳梅》中提到的建筑和维修活动、萨勒-萨尔特克在卡利格拉城堡建立蛇特克、最近的考古发现以及该地区的地名,对德尔维什-贝伊清真寺可能的塞尔柱时期进行了研究。关键词:保加利亚保加利亚、Dobrudja、Umur Fakih、Sarı Saltık、Derviş Bey、清真寺。
{"title":"Dobruca’da Derviş Bey Camii: Sarı Saltık Araştırmalarına Muhtemel Bir Katkı","authors":"M. E. Yılmaz","doi":"10.59402/ee004202301","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202301","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Dobruca bölgesinin güneyinde yer alan Derviş Bey Camii’ni konu edinmektedir. Câmi, Osmanlı döneminde bir kaza merkezi olan Umur Fakih Köyü’ndedir. Taş duvarlı ve ahşap çatılı olarak inşa edilen eser, dikdörtgen planlı olup minaresi bulunmamaktadır. 1994 yılında yakılana kadar kullanılan cami, bu tarihten sonra harap hale gelmiştir. Eserin mimari özellikleri, civar köylerdeki camilerle karşılaştırma yapılarak ele alınmış, arazi çalışmasındaki bilgiler, Zheko Popov’un yayını ile Machiel Kiel’in fotoğrafları tetkik edilerek caminin restitüsyonu hazırlanmıştır. Yapının tarihçesi, kitabeleri ve banisi üzerine İbrahim Tatarlı, Peter Mijatev ve Nikolay Panayotov’un görüşleri tartışılarak değerlendirilmiştir. Câminin birisi günümüze ulaşmamış iki kitabesi söz konusudur. Her iki kitâbe de tamir kitabesi olup bunlardan son onarıma ait olan kitabe sağlam bir şekilde günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşmamış kitabede yazılı tarihin hatalı okunduğunu belirten görüşler de bulunmaktadır. Günümüze ulaşan kitabede yazılı inşa tarihi ise açık bir şekilde H. 698 / M. 1298-1299’dur. Bu tarih, Dobruca’da Sarı Saltık riyasetinde gerçekleşen Türkmen iskânıyla çağdaştır. Türkmenlerin Dobruca’ya gelişi, Saltıknâme ve Oğuznâme’de bahsedilen inşa ve tamir faaliyetleri, Sarı Saltık’ın Kaligra Kalesi’ndeki Yılan Tekkesi’ni kurması, yakın zamandaki arkeolojik buluntular ve bölgedeki yer isimleriyle Dobruca’nın Selçuklu geçmişi üzerine değerlendirmelerde bulunularak Derviş Bey Camii’nin muhtemel Selçuklu geçmişi tetkik edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Bulgaristan, Dobruca, Umur Fakih, Sarı Saltık, Derviş Bey, Cami.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":"64 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139203112","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, Nedim Filipoviç’in 1971 yılında Saraybosna (Sarajevo) Svjetlost Yayınevi tarafından Boşnakça olarak yayımlanan Princ Musa i Šejh Bedreddin (Musa Çelebi ile Şeyh Bedreddin) adlı kitaba Boşnak Türkolog Fehim Nametak’ın yazdığı yayın değerlendirme yazısının Türkçe çevirisinden oluşur. Anahtar Kelimeler: Musa Çelebi, Şeyh Bedreddin, Yıldırım Bayezid, Ankara Savaşı.
本研究是对波斯尼亚土耳其学家费希姆-纳梅塔克(Fehim Nametak)就内迪姆-菲利波维奇(Nedim Filipovic)的著作《Princa Musa i Šejh Bedreddin》(《Musa Çelebi 和 Sheikh Bedreddin》)撰写的出版物评论的土耳其语译文,该书于 1971 年由萨拉热窝 Svjetlost 出版社以波斯尼亚文出版。关键字穆萨-切莱比、贝德雷丁酋长、耶尔德勒姆-巴耶济德、安卡拉战役。
{"title":"Nedim Filipoviç, Princ Musa i Šejh Bedreddin","authors":"İsa Sülçevsi","doi":"10.59402/ee004202315","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202315","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Nedim Filipoviç’in 1971 yılında Saraybosna (Sarajevo) Svjetlost Yayınevi tarafından Boşnakça olarak yayımlanan Princ Musa i Šejh Bedreddin (Musa Çelebi ile Şeyh Bedreddin) adlı kitaba Boşnak Türkolog Fehim Nametak’ın yazdığı yayın değerlendirme yazısının Türkçe çevirisinden oluşur. Anahtar Kelimeler: Musa Çelebi, Şeyh Bedreddin, Yıldırım Bayezid, Ankara Savaşı.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":"247 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139205028","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu makale Bektaşilerin, farmasonlara benzer bir örgütlenme ile II. Abdülhamid karşıtı 1908 Jön Türk Devrimi’nin hazırlanmasında önemli bir rol oynadıklarını ileri sürmektedir. Bektaşiler Türk diline ve kültürüne bağlılıkları nedeniyle Melamilerle beraber Balkanlarda ve Anadolu’da yenilikçi hareketlerin öncüsü olmuştur. Bu hareket ilmî, felsefî ve edebî alanda milli bir düşünce üretmeye çalışmış ve bu alanlarda Fars ve Arap etkisini azaltma amacı taşımıştır. Jön Türkler özellikle Bektaşi tekkelerini toplanma alanları ve propaganda merkezleri olarak kullanmıştır. Bektaşiler ile II. Abdülhamid arasında aleni bir düşmanlık olmasa da Yeniçerilerin geçmişte yaptığı gibi Bektaşilerin de bu dönemde yenilikçi bir konum benimsedikleri ve otorite karşıtı girişimleri destekledikleri görülmektedir. Çalışmada dönemin tanıklarından elde edilen bilgilerin yanı sıra Birge, Davey gibi araştırmacıların eserlerinden faydalanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Bektaşilik, Jön Türkler, Yenilik, 1908 Jön Türk Devrimi, Farmasonlar.
{"title":"Ernest Edmondson Ramsaur, The Bektashi Dervishes and The Young Turks","authors":"Abdulvahap Alıcı","doi":"10.59402/ee004202313","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202313","url":null,"abstract":"Bu makale Bektaşilerin, farmasonlara benzer bir örgütlenme ile II. Abdülhamid karşıtı 1908 Jön Türk Devrimi’nin hazırlanmasında önemli bir rol oynadıklarını ileri sürmektedir. Bektaşiler Türk diline ve kültürüne bağlılıkları nedeniyle Melamilerle beraber Balkanlarda ve Anadolu’da yenilikçi hareketlerin öncüsü olmuştur. Bu hareket ilmî, felsefî ve edebî alanda milli bir düşünce üretmeye çalışmış ve bu alanlarda Fars ve Arap etkisini azaltma amacı taşımıştır. Jön Türkler özellikle Bektaşi tekkelerini toplanma alanları ve propaganda merkezleri olarak kullanmıştır. Bektaşiler ile II. Abdülhamid arasında aleni bir düşmanlık olmasa da Yeniçerilerin geçmişte yaptığı gibi Bektaşilerin de bu dönemde yenilikçi bir konum benimsedikleri ve otorite karşıtı girişimleri destekledikleri görülmektedir. Çalışmada dönemin tanıklarından elde edilen bilgilerin yanı sıra Birge, Davey gibi araştırmacıların eserlerinden faydalanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Bektaşilik, Jön Türkler, Yenilik, 1908 Jön Türk Devrimi, Farmasonlar.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139198291","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This study is about a profound exploration of the multifaceted world of Qissas about Hz. Ali within Turkic culture. We seek to untangle the intricate threads of history, language, and spirituality that have interwoven over centuries, shedding light on the enduring resonance of Hz. Ali's legacy within the Turkic world. These narratives stand as repositories of cultural identity and moral guidance, encapsulating the essence of Turkic peoples' connection to their faith and heritage. The scholars of Turkic literature have diligently safeguarded the connection between "janknames" and Hz. Ali, catalyzing a significant transformation in the Turkic worldview. Since the 13th-14th centuries, these narratives have played a pivotal role in Turkic literature, adapting and enduring through generations while retaining their cultural and spiritual significance. "Janknames," deeply rooted in Turkic epics, hold a prominent position in the literary traditions of Turkic-speaking communities, notably among the Azerbaijani, Uzbek, and Turkmen peoples, leaving behind a lasting legacy. In the latter half of the 19th century, Kazakh poets and songwriters turned their attention to this narrative tradition, contributing previously undiscovered works and preserving a rich folklore heritage. This intricate and enduring narrative tapestry bears witness to the profound cultural and spiritual significance of Hz. Ali's legacy within Turkic culture, highlighting its enduring influence on the collective consciousness of Turkic-speaking communities across time and space. Keywords: Destan, Jankname, Hz.Ali, Salsal.
{"title":"Research on Qissas about Hz. Ali in Turkic Culture","authors":"N. Kairanbayeva, Zubaida Shadkam","doi":"10.59402/ee004202305","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202305","url":null,"abstract":"This study is about a profound exploration of the multifaceted world of Qissas about Hz. Ali within Turkic culture. We seek to untangle the intricate threads of history, language, and spirituality that have interwoven over centuries, shedding light on the enduring resonance of Hz. Ali's legacy within the Turkic world. These narratives stand as repositories of cultural identity and moral guidance, encapsulating the essence of Turkic peoples' connection to their faith and heritage. The scholars of Turkic literature have diligently safeguarded the connection between \"janknames\" and Hz. Ali, catalyzing a significant transformation in the Turkic worldview. Since the 13th-14th centuries, these narratives have played a pivotal role in Turkic literature, adapting and enduring through generations while retaining their cultural and spiritual significance. \"Janknames,\" deeply rooted in Turkic epics, hold a prominent position in the literary traditions of Turkic-speaking communities, notably among the Azerbaijani, Uzbek, and Turkmen peoples, leaving behind a lasting legacy. In the latter half of the 19th century, Kazakh poets and songwriters turned their attention to this narrative tradition, contributing previously undiscovered works and preserving a rich folklore heritage. This intricate and enduring narrative tapestry bears witness to the profound cultural and spiritual significance of Hz. Ali's legacy within Turkic culture, highlighting its enduring influence on the collective consciousness of Turkic-speaking communities across time and space. Keywords: Destan, Jankname, Hz.Ali, Salsal.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":"40 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139201154","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, Tunceli örneğinden hareketle Alevilik ile müzik arasındaki ilişkiyi sözlü ve yazılı kültür bağlamında incelemektedir. Çalışmanın temel amacı, 1950'lerden itibaren Alevilikte müziğin işlevindeki değişimi metin-bağlam ilişkisi perspektifinden anlamaya çalışmaktır. Bu amaçla, Alevi kimliğiyle kendini tanımlayan ve müzikle Alevilik uygulamalarıyla ilgili ya da bu konuyla ilişkilendirilmiş 6 kişiyle nitel bir çalışma yürütülmüştür. Katılımcıların seçiminde Alevilik bilgilerini nasıl edindikleri belirleyici olmuştur. Bu nedenle, Alevilik bilgisini ağırlıklı olarak aile içi sözlü aktarımla edinmiş olanlarla (70-90 yaş arası), bu bilgiyi ritüel dışı yazılı, görsel ve işitsel kaynaklar aracılığıyla edinmiş olanlar (30-40 yaş arası) arasında farklılıklar bulunmuştur. Sözlü aktarım aracılığıyla Alevilik bilgisi edinmiş katılımcılar, Alevilik konusunda kalıplaşmış inanç temelli bütünsel bir yaklaşıma sahiptirler. Bu grup için müzik, Alevilik anlayışının merkezinde yer almakta ve bu anlayışın devamını sağlamak ve gelecek kuşaklara aktarmak için önemli bir rol oynamaktadır. Sözlü aktarım dışı kaynaklar aracılığıyla Alevilik bilgisi edinmiş katılımcılar arasında ise Alevilik daha çok kimlik boyutuyla vurgulanmaktadır. Bu grupta müzik, Alevi kimliğini pekiştiren bir ifade aracı olarak öne çıkmakta, ancak daha çok estetik boyutları üzerinden işlev görmektedir. Anahtar Kelimeler: Alevilik, Müzik, Sözlü Kültür, Yazılı Kültür, Tunceli.
{"title":"Sözlü Kültürden Yazılı Kültüre Alevilik ve Müzik (Tunceli Örneği)","authors":"Aziz Erdoğan","doi":"10.59402/ee004202307","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202307","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Tunceli örneğinden hareketle Alevilik ile müzik arasındaki ilişkiyi sözlü ve yazılı kültür bağlamında incelemektedir. Çalışmanın temel amacı, 1950'lerden itibaren Alevilikte müziğin işlevindeki değişimi metin-bağlam ilişkisi perspektifinden anlamaya çalışmaktır. Bu amaçla, Alevi kimliğiyle kendini tanımlayan ve müzikle Alevilik uygulamalarıyla ilgili ya da bu konuyla ilişkilendirilmiş 6 kişiyle nitel bir çalışma yürütülmüştür. Katılımcıların seçiminde Alevilik bilgilerini nasıl edindikleri belirleyici olmuştur. Bu nedenle, Alevilik bilgisini ağırlıklı olarak aile içi sözlü aktarımla edinmiş olanlarla (70-90 yaş arası), bu bilgiyi ritüel dışı yazılı, görsel ve işitsel kaynaklar aracılığıyla edinmiş olanlar (30-40 yaş arası) arasında farklılıklar bulunmuştur. Sözlü aktarım aracılığıyla Alevilik bilgisi edinmiş katılımcılar, Alevilik konusunda kalıplaşmış inanç temelli bütünsel bir yaklaşıma sahiptirler. Bu grup için müzik, Alevilik anlayışının merkezinde yer almakta ve bu anlayışın devamını sağlamak ve gelecek kuşaklara aktarmak için önemli bir rol oynamaktadır. Sözlü aktarım dışı kaynaklar aracılığıyla Alevilik bilgisi edinmiş katılımcılar arasında ise Alevilik daha çok kimlik boyutuyla vurgulanmaktadır. Bu grupta müzik, Alevi kimliğini pekiştiren bir ifade aracı olarak öne çıkmakta, ancak daha çok estetik boyutları üzerinden işlev görmektedir. Anahtar Kelimeler: Alevilik, Müzik, Sözlü Kültür, Yazılı Kültür, Tunceli.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":"57 34","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139206182","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Anadolu’da XIII. yüzyılda Hacı Bektaş Veli tarafından temelleri atılan, İslâm’ın tasavvufî bir yorumu olan Bektaşilik; yazılı kaynaklar, sözlü gelenekler ve kesintisiz uygulamalar ile günümüze ulaşmıştır. Yazılı kaynaklar içinde sayılan velayetnameler, menakıpnameler, cönkler, erkânlar, risâleler ve icazetnameler bazen arşivlerde, bazen başka ülkelerin kütüphanelerinde karşımıza çıkabilmektedir. İcazetnamelerin pek çoğu icazetname sahiplerinin bel veya yol evlatlarına miras yolu ile aktarılarak korunmuştur. Çalışmamız 1857 tarihinde Abdal Musa Dergâhına postnişin olarak atanan Şeyh Mustafa Dede hakkındaki berat ile 1911 yılında Hacı Bektaş Veli Dergâhından babalık icazeti alan Mustafa Naci Baba’nın icazetnamesi konu edinilmiştir. Mücerret Mustafa Naci Baba’nın evlatlık edindiği kardeşinin oğlu ve torunları sâyesinde belge korunmuş, bizlerle paylaşılarak kaybolmasına izin verilmemiş, böylelikle okuyucuların yararlanmasına vesile olunmuştur. Çalışmada, Abdal Musa Tekkesi’nin olduğu Tekke Köyü’nde, Denizli Çal kazası civarında musahipli erkân uygulanırken; Mustafa Naci Baba’nın kâmil bir mürşid olarak etkilemesi ile Bekilli ve Çal’a bağlı Çakırlar Köyü’nde mücerret Balım Sultan erkânnâmesinin uygulanmaya başlaması konu edilmektedir. Her iki erkân uygulaması temelde birbirine benzemekle birlikte Şeyh Safi Erkânı’ndan, Balım Sultan Erkânı’na geçiş yapılmasının olası sebepleri ve Mustafa Naci Baba’nın durumu üzerinden açıklanmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Bektaşilik, Balım Sultan, Abdal Musa Dergâhı, Mustafa Naci Baba, İcazetname, Bekilli.
{"title":"Denizli Bekilli Bölgesine Ait Bir Bektaşi İcazetnamesi Işığında Mustafa Naci Baba","authors":"Zerrin Kaplan Gülsoy, Selman Giritoğlu","doi":"10.59402/ee004202308","DOIUrl":"https://doi.org/10.59402/ee004202308","url":null,"abstract":"Anadolu’da XIII. yüzyılda Hacı Bektaş Veli tarafından temelleri atılan, İslâm’ın tasavvufî bir yorumu olan Bektaşilik; yazılı kaynaklar, sözlü gelenekler ve kesintisiz uygulamalar ile günümüze ulaşmıştır. Yazılı kaynaklar içinde sayılan velayetnameler, menakıpnameler, cönkler, erkânlar, risâleler ve icazetnameler bazen arşivlerde, bazen başka ülkelerin kütüphanelerinde karşımıza çıkabilmektedir. İcazetnamelerin pek çoğu icazetname sahiplerinin bel veya yol evlatlarına miras yolu ile aktarılarak korunmuştur. Çalışmamız 1857 tarihinde Abdal Musa Dergâhına postnişin olarak atanan Şeyh Mustafa Dede hakkındaki berat ile 1911 yılında Hacı Bektaş Veli Dergâhından babalık icazeti alan Mustafa Naci Baba’nın icazetnamesi konu edinilmiştir. Mücerret Mustafa Naci Baba’nın evlatlık edindiği kardeşinin oğlu ve torunları sâyesinde belge korunmuş, bizlerle paylaşılarak kaybolmasına izin verilmemiş, böylelikle okuyucuların yararlanmasına vesile olunmuştur. Çalışmada, Abdal Musa Tekkesi’nin olduğu Tekke Köyü’nde, Denizli Çal kazası civarında musahipli erkân uygulanırken; Mustafa Naci Baba’nın kâmil bir mürşid olarak etkilemesi ile Bekilli ve Çal’a bağlı Çakırlar Köyü’nde mücerret Balım Sultan erkânnâmesinin uygulanmaya başlaması konu edilmektedir. Her iki erkân uygulaması temelde birbirine benzemekle birlikte Şeyh Safi Erkânı’ndan, Balım Sultan Erkânı’na geçiş yapılmasının olası sebepleri ve Mustafa Naci Baba’nın durumu üzerinden açıklanmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Bektaşilik, Balım Sultan, Abdal Musa Dergâhı, Mustafa Naci Baba, İcazetname, Bekilli.","PeriodicalId":133846,"journal":{"name":"Edeb Erkan","volume":"13 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139209052","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}