Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.46291/ispecjasvol6iss2id308
Mehmet Bülent Kalkanli, Mehmet Başbağ
Bu araştırma, 2017-2019 yıllarında Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü araştırma alanında 8 adet farklı yonca (Medicago sativa L.) genotipi ile üç yıl süre ile yürütülmüştür. Araştırmanın ilk yılında gözlem alınmamıştır. İki yıllık ortalama sonuçlara göre, bitki boyu 69.50-82.38 cm, bitkide sap sayısı 24.63-38.88 adet, yaş ot verimi 241.8-558.9 g/bitki, kuru ot verimi 67.9-154.1 g/bitki, ham protein verimi 16.88-37.39 g/bitki, kuru ot oranı %28.12-29.05, biyolojik verim 107.1-260.9 g/bitki, tohum verimi 12.99-18.15 g/bitki, bin tane ağırlığı 1.499-1.759 g ve hasat indeksi %6.93-12.12 aralığında değişmiştir. İncelenen parametrelere göre, bitki boyu bakımından 8, 3, 6, 7, 4 ve 2; bitkide sap sayısı bakımından 8, 3, 2 ve 4; yaş ot ve kuru ot verimi bakımından 8, 3, 4 ve 6; ham protein verimi bakımından 8, 4 ve 4; tohum verimi ve hasat indeksi bakımından 8 no’lu genotiler en yüksek değerleri vermişlerdir. Özelliklerarası ilişkilerde ise; bitki boyu ile bitkide sap sayısı, yaş ot ve kuru ot verimi, yaş ot verimi ile de kuru ot verimi ve ham protein verimi arasında olumlu ve önemli ilişkiler bulunmuştur. Yüksek verim değerlerine sahip özellikle 8, 3, 4 ve 6 no’lu genotiplerin bundan sonra yapılacak olan ıslah çalışmalarında dikkate alınması yararlı olacaktır.
{"title":"Bazı Yonca (Medicago sativa L.) Genotiplerinin Ot ve Tohum Verimi Bakımından Karşılaştırılması","authors":"Mehmet Bülent Kalkanli, Mehmet Başbağ","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id308","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id308","url":null,"abstract":"Bu araştırma, 2017-2019 yıllarında Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü araştırma alanında 8 adet farklı yonca (Medicago sativa L.) genotipi ile üç yıl süre ile yürütülmüştür. Araştırmanın ilk yılında gözlem alınmamıştır. İki yıllık ortalama sonuçlara göre, bitki boyu 69.50-82.38 cm, bitkide sap sayısı 24.63-38.88 adet, yaş ot verimi 241.8-558.9 g/bitki, kuru ot verimi 67.9-154.1 g/bitki, ham protein verimi 16.88-37.39 g/bitki, kuru ot oranı %28.12-29.05, biyolojik verim 107.1-260.9 g/bitki, tohum verimi 12.99-18.15 g/bitki, bin tane ağırlığı 1.499-1.759 g ve hasat indeksi %6.93-12.12 aralığında değişmiştir. İncelenen parametrelere göre, bitki boyu bakımından 8, 3, 6, 7, 4 ve 2; bitkide sap sayısı bakımından 8, 3, 2 ve 4; yaş ot ve kuru ot verimi bakımından 8, 3, 4 ve 6; ham protein verimi bakımından 8, 4 ve 4; tohum verimi ve hasat indeksi bakımından 8 no’lu genotiler en yüksek değerleri vermişlerdir. Özelliklerarası ilişkilerde ise; bitki boyu ile bitkide sap sayısı, yaş ot ve kuru ot verimi, yaş ot verimi ile de kuru ot verimi ve ham protein verimi arasında olumlu ve önemli ilişkiler bulunmuştur. Yüksek verim değerlerine sahip özellikle 8, 3, 4 ve 6 no’lu genotiplerin bundan sonra yapılacak olan ıslah çalışmalarında dikkate alınması yararlı olacaktır.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"21 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81868076","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.46291/ispecjasvol6iss2id289
M. Özkul, Merve Ozkul, M. Ozen, A. Belge, D. Mutlu
Temperature is one of the ecological factors limiting yield and quality in the care of the region where fig will be grown, as in many fruit species. The effective temperature total demand is one of the important parameters in determining the cultivation potential of a fruit species in any region. Temperature values are needed for the establishment of new orchards in the commercially important Bursa Siyahı fig variety. This study was carried out with the aim of determining the effective temperature total demand of Bursa Siyahı fig variety in Aydın conditions between the years 2019-2021. Although the sum of the effective temperature from bud burst to main crop ripening date on years, it was between 1314 oC-days, and the average of three years from bud bloom to leaf fall was 2506.18 oC-days. According to the BBCH scale, the main crop ripening date was 207 ± 2 days and 219 ± 2 days, although it varied between years. The total effective temperature during the harvest period was 1.040,07 oC-days, on average over three years. Optimum climate values should be taken into account in the garden facilities to be established in different regions with the table Bursa Siyahı fig variety, which has a high export value and economic importance.
{"title":"Phenological Development Stages and Effective Temperature Total Demand in Bursa Siyahı Fig Variety","authors":"M. Özkul, Merve Ozkul, M. Ozen, A. Belge, D. Mutlu","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id289","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id289","url":null,"abstract":"Temperature is one of the ecological factors limiting yield and quality in the care of the region where fig will be grown, as in many fruit species. The effective temperature total demand is one of the important parameters in determining the cultivation potential of a fruit species in any region. Temperature values are needed for the establishment of new orchards in the commercially important Bursa Siyahı fig variety. This study was carried out with the aim of determining the effective temperature total demand of Bursa Siyahı fig variety in Aydın conditions between the years 2019-2021. Although the sum of the effective temperature from bud burst to main crop ripening date on years, it was between 1314 oC-days, and the average of three years from bud bloom to leaf fall was 2506.18 oC-days. According to the BBCH scale, the main crop ripening date was 207 ± 2 days and 219 ± 2 days, although it varied between years. The total effective temperature during the harvest period was 1.040,07 oC-days, on average over three years. Optimum climate values should be taken into account in the garden facilities to be established in different regions with the table Bursa Siyahı fig variety, which has a high export value and economic importance.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"6 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90871126","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.46291/ispecjasvol6iss2id294
Yasemin Karabulut, Sıdıka Ekren
Bu çalışma 2021 yılında Denizli ilinin Tavas ilçesine bağlı Nikfer Köyü’nde bulunan üretici tarlasında Ege Bölgesi tütün fidelerine uygulanan sıvı organik gübrenin verim ve verim komponentleri ile bazı kalite özellikleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Sarıbağlar 407 tütün çeşidinin kullanıldığı araştırma Tesadüf Blokları Deneme Deseni’ ne göre üç tekerrürlü olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada bitki boyu (cm), yaprak sayısı (adet/bitki), yaprak eni (cm), yaprak boyu(cm), yaprak verimi (kg/da), ekspertiz kalitesi, çiçeklenme gün sayısı, toplam alkaloid oranı, toplam indirgen şeker oranı, amonyum oranı, nitrat oranı incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, bitki boyunun 74.3- 76.3 cm, yaprak sayısının 30.7-34.3 adet/bitki, yaprak eninin 5.9- 6.2 cm, yaprak boyunun 12.3-12.9 cm arasında değiştiği saptanmıştır. Çiçeklenme gün sayısının 63-66 gün, toplam alkaloid oranının %0.6-0.91, amonyak oranının %0.057-0.107, toplam indirgen şeker oranının %4.36-5.3, nitrat oranının %0.057-0.107 arasında değiştiği tespit edilmiş olup veriminin sıvı organik gübre (Siapton) uygulamasında 134.8 kg/da, kontrolde ise 112.7 kg/da olduğu belirlenmiştir. Araştırmada kontrolde 67, Siapton uygulamasında 71 randıman elde edilmiş olup en yüksek AG miktarı %50.5 ile Siapton uygulamasında, en yüksek BG miktarı ise %69.2 ile kontrolde tespit edilmiştir.
{"title":"Ege Bölgesi Tütün Fidelerine Uygulanan Sıvı Organik Gübrenin Verim ve Verim Komponentleri ile Bazı Kalite Özellikleri Üzerine Etkisi","authors":"Yasemin Karabulut, Sıdıka Ekren","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id294","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id294","url":null,"abstract":"Bu çalışma 2021 yılında Denizli ilinin Tavas ilçesine bağlı Nikfer Köyü’nde bulunan üretici tarlasında Ege Bölgesi tütün fidelerine uygulanan sıvı organik gübrenin verim ve verim komponentleri ile bazı kalite özellikleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Sarıbağlar 407 tütün çeşidinin kullanıldığı araştırma Tesadüf Blokları Deneme Deseni’ ne göre üç tekerrürlü olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada bitki boyu (cm), yaprak sayısı (adet/bitki), yaprak eni (cm), yaprak boyu(cm), yaprak verimi (kg/da), ekspertiz kalitesi, çiçeklenme gün sayısı, toplam alkaloid oranı, toplam indirgen şeker oranı, amonyum oranı, nitrat oranı incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, bitki boyunun 74.3- 76.3 cm, yaprak sayısının 30.7-34.3 adet/bitki, yaprak eninin 5.9- 6.2 cm, yaprak boyunun 12.3-12.9 cm arasında değiştiği saptanmıştır. Çiçeklenme gün sayısının 63-66 gün, toplam alkaloid oranının %0.6-0.91, amonyak oranının %0.057-0.107, toplam indirgen şeker oranının %4.36-5.3, nitrat oranının %0.057-0.107 arasında değiştiği tespit edilmiş olup veriminin sıvı organik gübre (Siapton) uygulamasında 134.8 kg/da, kontrolde ise 112.7 kg/da olduğu belirlenmiştir. Araştırmada kontrolde 67, Siapton uygulamasında 71 randıman elde edilmiş olup en yüksek AG miktarı %50.5 ile Siapton uygulamasında, en yüksek BG miktarı ise %69.2 ile kontrolde tespit edilmiştir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89245280","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.46291/ispecjasvol6iss2id316
D. Mart
A total of 170 different the local chickpea (Cicer arietinum L.) genotypes collected from the Mediterranean and Central Anatolian regions, Adana, Hatay, Osmaniye, Maraş, Mersin, Karaman provinces were studied in order to evaluate in breeding studies and to determine some impmedium wident agronomic and morphological characteristics. Characterizations of genotypes at the time of winter sowing were investigated qualitatively and quantitatively. Morphological characterization studies were carried out according to the definition list published by IPGRI for chickpea and the UPOV feature document of this species. In this study, the characteristics of the chickpea plant and its seed were examined and the differences between these examined characteristics were determined. It is seen that the canopy height and hundred seed weight have the highest values on the First Main Component in terms of weights and contribution margins in the first three main components of the characteristics evaluated in winter agriculture. When the Second Main Component values were examined, it was determined that the number of leaflets and the first branch had the highest values. In the third main component, the values of flower color and pigmentation were determined to be the highest. Among the three main components, the determined features were determined as the characters that could be the basis for the differentiation of the populations.
{"title":"Characterization Of Turkey Local Winter Sown Chickpea (Cicer arietinum L.) Populations Using Principle Component Analysis","authors":"D. Mart","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id316","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id316","url":null,"abstract":"A total of 170 different the local chickpea (Cicer arietinum L.) genotypes collected from the Mediterranean and Central Anatolian regions, Adana, Hatay, Osmaniye, Maraş, Mersin, Karaman provinces were studied in order to evaluate in breeding studies and to determine some impmedium wident agronomic and morphological characteristics. Characterizations of genotypes at the time of winter sowing were investigated qualitatively and quantitatively. Morphological characterization studies were carried out according to the definition list published by IPGRI for chickpea and the UPOV feature document of this species. In this study, the characteristics of the chickpea plant and its seed were examined and the differences between these examined characteristics were determined. It is seen that the canopy height and hundred seed weight have the highest values on the First Main Component in terms of weights and contribution margins in the first three main components of the characteristics evaluated in winter agriculture. When the Second Main Component values were examined, it was determined that the number of leaflets and the first branch had the highest values. In the third main component, the values of flower color and pigmentation were determined to be the highest. Among the three main components, the determined features were determined as the characters that could be the basis for the differentiation of the populations.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83561793","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Manisa. Alaşehir yöresi bağlarında; Baklacı, Killik, Ilgın ve Kasaplı mevkilerinde toprak ve yaprak analizleri yapılarak, yörede gübrelemenin boyutları, bağların mineral beslenme durumları. (bazı makro ve mikro elementler) ile toprakların fiziksel ve kimyasal özellikleri (toprakların verimlilik düzeyleri) belirlenerek bir veri tabanının oluşturulması hedeflenmiştir. Bu amaçla 15 adet bağ alanından 0-30 ve 30-60 cm’den toprak numuneleri ve ben düşme döneminde tüm yaprak (yaprak ayası + yaprak sapı) olarak örnekler alınıp analizleri yapılmıştır. Analiz edilen topraklara göre; %97’sinde organik madde miktarı; %83’ünde toplam N; %21’inde alınabilir K; %3’ünde alınabilir Ca ve Mg miktarı çok düşük tespit edilmiştir. Toprak analizleri mikro element içerikleri yönüyle incelendiğinde %20’sinde alınabilir Fe; %43’ünde alınabilir Zn besin elementi açısından noksan olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra toprak analiz sonucuna göre tamamının alınabilir Mn ve Cu açısından yeterli olduğu saptanmıştır. Ayrıca toprak analizi bor sonucuna göre örneklerin %80’inin alınabilir B’un toksite seviyesinde olduğu tespit edilmiştir. Bitki analiz sonuçları değerlendirildiğinde; örneklerin tamamında toplam azot miktarının yeterli ve fazla olduğu, %33’ünde toplam K; %53’ünde toplam Ca miktarının noksan olduğu belirlenmiştir. Analiz edilen yaprakların tamamının alınabilir demir, çinko, mangan ve bakır açısından yeterli beslendiği saptanmıştır. Bitki örneklerinin tamamında toplam bor konsantrasyonunun toksik seviyede olduğu görülmüştür. Araştırma sonucunda toprakların genel olarak hafif alkali reaksiyonlu, kireçsiz ya da az kireçli sınıfa girdiği ve bu nedenle incelenen mikro elementlerin (Fe, Zn, Mn, Cu) alınımında olumsuz etkilerin belirlenmediği söylenebilir. Her iki derinlikten alınan toprak örneklerin besin elementi kapsamları arasında önemli ilişkiler belirlenmiştir.
{"title":"Manisa Alaşehir Yöresindeki Bağların Toprak ve Bitki Analizleri İle İncelenmesi","authors":"Olcay Utku Yildiz, Şenay Aydin, Bülent Yağmur, Tuncay Demi̇rer","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id317","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id317","url":null,"abstract":"Manisa. Alaşehir yöresi bağlarında; Baklacı, Killik, Ilgın ve Kasaplı mevkilerinde toprak ve yaprak analizleri yapılarak, yörede gübrelemenin boyutları, bağların mineral beslenme durumları. (bazı makro ve mikro elementler) ile toprakların fiziksel ve kimyasal özellikleri (toprakların verimlilik düzeyleri) belirlenerek bir veri tabanının oluşturulması hedeflenmiştir. Bu amaçla 15 adet bağ alanından 0-30 ve 30-60 cm’den toprak numuneleri ve ben düşme döneminde tüm yaprak (yaprak ayası + yaprak sapı) olarak örnekler alınıp analizleri yapılmıştır. Analiz edilen topraklara göre; %97’sinde organik madde miktarı; %83’ünde toplam N; %21’inde alınabilir K; %3’ünde alınabilir Ca ve Mg miktarı çok düşük tespit edilmiştir. Toprak analizleri mikro element içerikleri yönüyle incelendiğinde %20’sinde alınabilir Fe; %43’ünde alınabilir Zn besin elementi açısından noksan olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra toprak analiz sonucuna göre tamamının alınabilir Mn ve Cu açısından yeterli olduğu saptanmıştır. Ayrıca toprak analizi bor sonucuna göre örneklerin %80’inin alınabilir B’un toksite seviyesinde olduğu tespit edilmiştir. Bitki analiz sonuçları değerlendirildiğinde; örneklerin tamamında toplam azot miktarının yeterli ve fazla olduğu, %33’ünde toplam K; %53’ünde toplam Ca miktarının noksan olduğu belirlenmiştir. Analiz edilen yaprakların tamamının alınabilir demir, çinko, mangan ve bakır açısından yeterli beslendiği saptanmıştır. Bitki örneklerinin tamamında toplam bor konsantrasyonunun toksik seviyede olduğu görülmüştür. Araştırma sonucunda toprakların genel olarak hafif alkali reaksiyonlu, kireçsiz ya da az kireçli sınıfa girdiği ve bu nedenle incelenen mikro elementlerin (Fe, Zn, Mn, Cu) alınımında olumsuz etkilerin belirlenmediği söylenebilir. Her iki derinlikten alınan toprak örneklerin besin elementi kapsamları arasında önemli ilişkiler belirlenmiştir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"57 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86198235","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.46291/ispecjasvol6iss2id287
Ali Bi̇lgi̇li̇, Onur Alaçik
Bu çalışmada, enjektabl preparatlarda vitamin D 3'ün stabilitesi için uygun saklama koşullarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Enjekte edilebilir D vitamini preparatlarında vitamin D 3'ün farklı saklama koşulları altında zamana göre değişimleri belirlendi. Mühürsüz (analizin 0. gününde müstahzar mührü açılmış, diğer günlerde analizler için aynı müstahzar kullanılmıştır) ve mühürlü müstahzarlarda (her analiz gününde yeni müstahzar mührü açılarak analiz yapılmıştır) vitamin D analizleri yapılmıştır. 0, 7, 14, 28 ve 56. günlerde güncel ABD Farmakopesinin değiştirilmiş ve doğrulanmış bir yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. D3 vitamini değişikliklerinin 4 °C'de saklama koşulları altında 25 °C'ye göre daha yüksek olduğu bulundu. D vitamini oranı 3Mühürsüz müstahzarlardaki değişiklikler, farklı saklama koşulları altındaki mühürlü müstahzarlara kıyasla önemli ölçüde arttı. Sonuç olarak, enjekte edilebilir vitamin preparatları açıldıktan sonra, oda sıcaklığında ve ışıksız çevre koşullarında uygun şekilde saklanabilmektedir.
{"title":"Levels of Vitamin D in Some Vitamin D Veterinary Preparations Kept in Different Storage Conditions","authors":"Ali Bi̇lgi̇li̇, Onur Alaçik","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id287","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id287","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, enjektabl preparatlarda vitamin D 3'ün stabilitesi için uygun saklama koşullarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Enjekte edilebilir D vitamini preparatlarında vitamin D 3'ün farklı saklama koşulları altında zamana göre değişimleri belirlendi. Mühürsüz (analizin 0. gününde müstahzar mührü açılmış, diğer günlerde analizler için aynı müstahzar kullanılmıştır) ve mühürlü müstahzarlarda (her analiz gününde yeni müstahzar mührü açılarak analiz yapılmıştır) vitamin D analizleri yapılmıştır. 0, 7, 14, 28 ve 56. günlerde güncel ABD Farmakopesinin değiştirilmiş ve doğrulanmış bir yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. D3 vitamini değişikliklerinin 4 °C'de saklama koşulları altında 25 °C'ye göre daha yüksek olduğu bulundu. D vitamini oranı 3Mühürsüz müstahzarlardaki değişiklikler, farklı saklama koşulları altındaki mühürlü müstahzarlara kıyasla önemli ölçüde arttı. Sonuç olarak, enjekte edilebilir vitamin preparatları açıldıktan sonra, oda sıcaklığında ve ışıksız çevre koşullarında uygun şekilde saklanabilmektedir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"33 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85690591","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.46291/ispecjasvol6iss2id296
Çayan Alkan, F. Konukcu
The wheat is one of the main agricultural products that will be affected by climate change. The aim of the study is to determine the effect of climate change on wheat yield in Porsuk Creek Watershed. In this study, wheat yield analyzes in the Porsuk Creek watershed had been conducted using the past (2016-2017) and future (2020-2100) climate data produced according to the optimistic (RCP4.5) and pessimistic (RCP8.5) scenarios of the HadGEM2-ES global climate model, with the help of the WOFOST model. In the Porsuk Creek Watershed, a +23.8% difference for 2016 and a +1.2% difference for 2017 was determined between the observed and predicted by WOFOST model wheat biomass values (2017 values>2016 values and estimated>observed). According to the optimistic scenario results in the watershed, 0.73% wheat yield increase is expected in the near future (2020-2045). In all other remaining periods; it is estimated that there will be a decrease in wheat yields (between 0.43-1.5%). Compared to reference period (1970-2000), the climate change in the creek watershed will occur in the manner of temperature and precipitation increases in the future. As a result, although WOFOST tends to predict wheat yields greater than the observed values, it is thought that the model can be used with confidence to predict future wheat yields. As a result of this study, important data about the planning of wheat agriculture were produced by estimating the plant yield for the use of decision makers.
{"title":"Determination of the Effect of Climate Change on Wheat Yield in the Porsuk Creek Watershed","authors":"Çayan Alkan, F. Konukcu","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id296","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id296","url":null,"abstract":"The wheat is one of the main agricultural products that will be affected by climate change. The aim of the study is to determine the effect of climate change on wheat yield in Porsuk Creek Watershed. In this study, wheat yield analyzes in the Porsuk Creek watershed had been conducted using the past (2016-2017) and future (2020-2100) climate data produced according to the optimistic (RCP4.5) and pessimistic (RCP8.5) scenarios of the HadGEM2-ES global climate model, with the help of the WOFOST model. In the Porsuk Creek Watershed, a +23.8% difference for 2016 and a +1.2% difference for 2017 was determined between the observed and predicted by WOFOST model wheat biomass values (2017 values>2016 values and estimated>observed). According to the optimistic scenario results in the watershed, 0.73% wheat yield increase is expected in the near future (2020-2045). In all other remaining periods; it is estimated that there will be a decrease in wheat yields (between 0.43-1.5%). Compared to reference period (1970-2000), the climate change in the creek watershed will occur in the manner of temperature and precipitation increases in the future. As a result, although WOFOST tends to predict wheat yields greater than the observed values, it is thought that the model can be used with confidence to predict future wheat yields. As a result of this study, important data about the planning of wheat agriculture were produced by estimating the plant yield for the use of decision makers.\u0000 ","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"9 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"72585488","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.46291/ispecjasvol6iss2id318
Mehmet Mutlu, Ç. Karademi̇r
This study was carried out with the aim of evaluating the performance of the varieties in terms of yield, agronomic, morphological, physiological parameters and fiber quality criteria by using 10 cotton varieties that are widely planted in the Southeastern Anatolia Region. The study was conducted in 2017 in Bismil district of Diyarbakır with 4 replications according to randomized block design. In the study there were statistically significant differences between varieties in terms of seed cotton yield, fiber yield, first picking percentage, ginning percentage, canopy temperature, NDVI value, number of sympodial branches, number of first fruiting branches, number of bolls, boll weight, boll seed weight and all observed fiber technological characteristic, while there were non-significant association for plant height, number of monopodial branches and chlorophyll content (SPAD value). According to the results of analysis it was determined that PG 2018 for seed cotton yield , fiber yield, first node of fruiting branches and canopy temperature, Stoneville 468 and Carla for first picking percentage, Lima for number of sympodial branches, boll weight and ginning outturn, PG 2018 and Lima for number of bolls, DP 499 for boll seed weight, Stoneville 468 and DP 499 for NDVI values and Gloria variety had highest values for technological characteristic. In the study, the variety with higher canopy temperature, which is one of the physiological parameters, had higher seed cotton yield, fiber yield and some important yield components. However, it has been determined that the quality of fiber technological properties does not show parallelism with physiological parameters, quality properties are closely related to genetic structure and are relatively less affected by environmental conditions.
{"title":"Determination of Yield, Yield Component Technological and Physiological Characteristics in Different Cotton (Gossypium hirsutum L.) Varieties - I","authors":"Mehmet Mutlu, Ç. Karademi̇r","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id318","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id318","url":null,"abstract":"This study was carried out with the aim of evaluating the performance of the varieties in terms of yield, agronomic, morphological, physiological parameters and fiber quality criteria by using 10 cotton varieties that are widely planted in the Southeastern Anatolia Region. The study was conducted in 2017 in Bismil district of Diyarbakır with 4 replications according to randomized block design. In the study there were statistically significant differences between varieties in terms of seed cotton yield, fiber yield, first picking percentage, ginning percentage, canopy temperature, NDVI value, number of sympodial branches, number of first fruiting branches, number of bolls, boll weight, boll seed weight and all observed fiber technological characteristic, while there were non-significant association for plant height, number of monopodial branches and chlorophyll content (SPAD value). According to the results of analysis it was determined that PG 2018 for seed cotton yield , fiber yield, first node of fruiting branches and canopy temperature, Stoneville 468 and Carla for first picking percentage, Lima for number of sympodial branches, boll weight and ginning outturn, PG 2018 and Lima for number of bolls, DP 499 for boll seed weight, Stoneville 468 and DP 499 for NDVI values and Gloria variety had highest values for technological characteristic. In the study, the variety with higher canopy temperature, which is one of the physiological parameters, had higher seed cotton yield, fiber yield and some important yield components. However, it has been determined that the quality of fiber technological properties does not show parallelism with physiological parameters, quality properties are closely related to genetic structure and are relatively less affected by environmental conditions.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"76 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"72976480","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.46291/ispecjasvol6iss2id288
Sebiha Erol, Ömer Arslan, Bülent Barış Aşik, Tarık Karabağ, Emine BUDAKLI ÇARPICI
Bu araştırma 2018 ve 2019 yıllarında Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde Tesadüf Blokları Bölünmüş Parseller düzenlemesine göre 3 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Çalışmada kuru madde verimi, kuru madde oranı, bitki boyu, gövde çapı, yaprak oranı, sap oranı, salkım oranı, ham protein oranı, asit deterjanda çözünmeyen lif içeriği, nötr deterjanda çözünmeyen lif içeriği, nispi yem değeri, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, bakır, çinko ve mangan gibi bazı kalite özellikleri incelenmiş olup kuru madde verimi ile bazı verim komponentleri ve kalite özellikleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla korelasyon ve path analizleri yapılmıştır. Korelasyon analizi sonucuna göre; kuru madde verimi ile kuru madde oranı (0.404**), bitki boyu (0.770**), gövde çapı (0.563**), sap oranı (0.334**), salkım oranı (0.652**), asit deterjanda çözünmeyen lif içeriği (0.581**) ve nötr deterjanda çözünmeyen lif içeriği (0.563**) arasında çok önemli ve pozitif korelasyon; yaprak oranı (-0.683**), ham protein oranı (-0.653**), nispi yem değeri (-0.588**), azot (-0.300*), magnezyum (-0.383**), demir (-0.382**), bakır (-0.335**) ve çinko (-0.328**) ile arasında önemli ve negatif korelasyon olduğu belirlenmiştir. Path analizi sonucuna göre; kuru madde verimi üzerine en yüksek doğrudan olumlu etkiyi bitki boyunun (0.801, %0.93) ve potasyum içeriğinin (1.505, %1.50) yaptığı belirlenmiştir. Yaprak oranının, kuru madde verimi üzerine doğrudan etkisinin olumsuz ve çok yüksek (-50.823, %49.19) olduğu tespit edilmiştir. Salkım oranı ve sap oranı, kuru madde verimi üzerine en yüksek dolaylı etkilerini yaprak oranı üzerinden gerçekleşmiştir.
{"title":"Karabuğday (Fagopyrum esculentum Moench)’da Kuru Madde Verimi ile Bazı Verim Komponentleri ve Kalite Özellikleri Arasındaki İlişkilerin Korelasyon ve Path Analizi ile Belirlenmesi","authors":"Sebiha Erol, Ömer Arslan, Bülent Barış Aşik, Tarık Karabağ, Emine BUDAKLI ÇARPICI","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id288","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id288","url":null,"abstract":"Bu araştırma 2018 ve 2019 yıllarında Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde Tesadüf Blokları Bölünmüş Parseller düzenlemesine göre 3 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Çalışmada kuru madde verimi, kuru madde oranı, bitki boyu, gövde çapı, yaprak oranı, sap oranı, salkım oranı, ham protein oranı, asit deterjanda çözünmeyen lif içeriği, nötr deterjanda çözünmeyen lif içeriği, nispi yem değeri, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, bakır, çinko ve mangan gibi bazı kalite özellikleri incelenmiş olup kuru madde verimi ile bazı verim komponentleri ve kalite özellikleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla korelasyon ve path analizleri yapılmıştır. Korelasyon analizi sonucuna göre; kuru madde verimi ile kuru madde oranı (0.404**), bitki boyu (0.770**), gövde çapı (0.563**), sap oranı (0.334**), salkım oranı (0.652**), asit deterjanda çözünmeyen lif içeriği (0.581**) ve nötr deterjanda çözünmeyen lif içeriği (0.563**) arasında çok önemli ve pozitif korelasyon; yaprak oranı (-0.683**), ham protein oranı (-0.653**), nispi yem değeri (-0.588**), azot (-0.300*), magnezyum (-0.383**), demir (-0.382**), bakır (-0.335**) ve çinko (-0.328**) ile arasında önemli ve negatif korelasyon olduğu belirlenmiştir. Path analizi sonucuna göre; kuru madde verimi üzerine en yüksek doğrudan olumlu etkiyi bitki boyunun (0.801, %0.93) ve potasyum içeriğinin (1.505, %1.50) yaptığı belirlenmiştir. Yaprak oranının, kuru madde verimi üzerine doğrudan etkisinin olumsuz ve çok yüksek (-50.823, %49.19) olduğu tespit edilmiştir. Salkım oranı ve sap oranı, kuru madde verimi üzerine en yüksek dolaylı etkilerini yaprak oranı üzerinden gerçekleşmiştir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"15 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81803143","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-15DOI: 10.46291/ispecjasvol6iss2id306
H. Ersoy
Günümüzün değişen ve gelişen rekabet ortamında işletmelerin iyi bir lider ve ekibi tarafından yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Lider ve gösterdiği liderlik türünün de hem çağ hem de işletme için en uygun olması da ayrıca önemlidir. Lider ve liderlik türleri de farklı kategorilere ayrılarak tartışılmaktadır. Bu çalışmada liderlik türleri incelenerek İlham verici (İnspirational) liderlik üzerinde durulacak ve uluslararası rekabet açısından işletmeler için mükemmel yönetim araştırılacaktır. Bu konular teorik bazda incelendikten sonra öncelikle İzmir olmak üzere Ege Bölgesinde faaliyet gösteren KOBİ’ler üzerinde bir anket çalışması yapılarak ilham verici liderlik ve liderlik konusundaki farkındalıkları ve uygulama düzeyleri araştırılmıştır. İşletmelerin üst yöneticilerine çoktan seçmeli sorulardan oluşan ve likert ölçeğine göre hazırlanmış anket kağıtları gönderilerek cevaplamaları istenmiştir. Ankete yapılan dönüşler toplanıp düzenlendikten sonra veriler SPSS programı kullanılarak derlenip değerlendirilerek elde edilen sonuçlar yorumlanmış öneriler çıkarılmaya çalışılmıştır.
{"title":"Ege Bölgesi Kobi’lerinde İlham Verici Liderlik Olgusunun Araştırılması","authors":"H. Ersoy","doi":"10.46291/ispecjasvol6iss2id306","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol6iss2id306","url":null,"abstract":"Günümüzün değişen ve gelişen rekabet ortamında işletmelerin iyi bir lider ve ekibi tarafından yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Lider ve gösterdiği liderlik türünün de hem çağ hem de işletme için en uygun olması da ayrıca önemlidir. Lider ve liderlik türleri de farklı kategorilere ayrılarak tartışılmaktadır. Bu çalışmada liderlik türleri incelenerek İlham verici (İnspirational) liderlik üzerinde durulacak ve uluslararası rekabet açısından işletmeler için mükemmel yönetim araştırılacaktır. Bu konular teorik bazda incelendikten sonra öncelikle İzmir olmak üzere Ege Bölgesinde faaliyet gösteren KOBİ’ler üzerinde bir anket çalışması yapılarak ilham verici liderlik ve liderlik konusundaki farkındalıkları ve uygulama düzeyleri araştırılmıştır. İşletmelerin üst yöneticilerine çoktan seçmeli sorulardan oluşan ve likert ölçeğine göre hazırlanmış anket kağıtları gönderilerek cevaplamaları istenmiştir. Ankete yapılan dönüşler toplanıp düzenlendikten sonra veriler SPSS programı kullanılarak derlenip değerlendirilerek elde edilen sonuçlar yorumlanmış öneriler çıkarılmaya çalışılmıştır.\u0000 ","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"18 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"88940206","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}