Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.46291/ispecjasvol4iss2pp11-21
Gülcan DEMİROĞLU TOPÇU, Behçet KIR, A. Esen ÇELEN, Y. Tuncer KAVUT
Araştırma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nün Bornova deneme tarlalarında, 2010-2012 yılları arasında 2 yıl süreyle, 2 farklı fiğ (Kubilay-82 ve Cumhuriyet), 1 arpa (Akhisar-98) ve 1 yulaf (Faikbey) çeşidi ile bunların karışımlarının ve farklı hasat zamanlarının verim ve diğer bazı özellikleri üzerine etkisini saptamak amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada karışımlar ve oranları ile hasat zamanları deneme faktörlerini oluşturmuştur. Araştırma faktörlerini Kubilay-82 ve Cumhuriyet adi fiğ çeşitleri ile Arpa (Akhisar 98) ve Yulaf (Faikbey)’ın yalın ekimleri yanında %75, % 50 ve %25 karışımları oluşturmuş, hasat zamanları faktörü ise a) Fiğ çiçeklenme devresi b) Fiğin meyve bağlama devresi olarak uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, yeşil ot, kuru ot ve kuru madde verimi açısından önemli faklılıklar saptanmıştır. İkinci biçim zamanında hasat edilen Kubilay + Faikbey karışımı %50 + %50 oranında diğerlerinden daha üstün olmuştur.
{"title":"Değişik Fiğ + Tahıl Karışımları İçin En Uygun Karışım Oranı ve Biçim Zamanının Belirlenmesi","authors":"Gülcan DEMİROĞLU TOPÇU, Behçet KIR, A. Esen ÇELEN, Y. Tuncer KAVUT","doi":"10.46291/ispecjasvol4iss2pp11-21","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol4iss2pp11-21","url":null,"abstract":"Araştırma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nün Bornova deneme tarlalarında, 2010-2012 yılları arasında 2 yıl süreyle, 2 farklı fiğ (Kubilay-82 ve Cumhuriyet), 1 arpa (Akhisar-98) ve 1 yulaf (Faikbey) çeşidi ile bunların karışımlarının ve farklı hasat zamanlarının verim ve diğer bazı özellikleri üzerine etkisini saptamak amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada karışımlar ve oranları ile hasat zamanları deneme faktörlerini oluşturmuştur. Araştırma faktörlerini Kubilay-82 ve Cumhuriyet adi fiğ çeşitleri ile Arpa (Akhisar 98) ve Yulaf (Faikbey)’ın yalın ekimleri yanında %75, % 50 ve %25 karışımları oluşturmuş, hasat zamanları faktörü ise a) Fiğ çiçeklenme devresi b) Fiğin meyve bağlama devresi olarak uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, yeşil ot, kuru ot ve kuru madde verimi açısından önemli faklılıklar saptanmıştır. İkinci biçim zamanında hasat edilen Kubilay + Faikbey karışımı %50 + %50 oranında diğerlerinden daha üstün olmuştur.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"47 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84974975","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.46291/ispecjasvol4iss2pp51-65
Cevdet KAPLAN, Mustafa Cemal ÇİFTÇİ
Bu çalışma 2015-2017 yıllarında Siirt İlinde Antepfıstığında zararlı Antepfıstığı psillidi [Agonoscena pistaciae Burck. and Laut.) (Hemiptera: Aphalaridae)]’nın yayılışı ve populasyon seyrini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Yayılış alanını belirlemek için Siirt İlinin Merkez, Aydınlar, Eruh, Kurtalan, Pervari, ve Şirvan ilçelerinde 24 köyde toplam 66 fıstık bahçesinde gözlem ve inceleme yapılmıştır. Zararlının popülasyon seyrini belirlemek için ise 2016-2017 yıllarında Siirt Merkez ilçede 4 bahçede çalışmalar yürütülmüştür. Yayılış alanını belirlemek için darbe yöntemi ve göz ile inceleme yöntemi, mimf ve yumurta yoğunluğunu belirlemek için ise göz ile inceleme yöntemi kullanılmıştır. Örneklemeler 1-2 haftalık aralıklarla yapılmıştır. Çalışma sonucunda A pistaciae tüm ilçelerde yayılış gösterdiği ve kontrol edilen tüm bahçelerin bulaşık olduğu belirlenmiştir. Kışlanmış erginler nisan ayının ortasında, ilk yumurtalar nisan ayının son haftasında ve birinci dönem nimflere ise nisan sonu mayıs başında belirlenmiştir. Kış geçirecek ergin formları eylül ayı ortasından itibaren görülmüştür. A pistaciae’nın ergin, nimf ve yumurta yoğunluğunun mayıs sonu ve haziran başında biraz arttığı, ancak ağustos sonlarından kasım ortalarına kadar ergin, nimf ve yumurta yoğunluğunun yüksek olduğu tespit edilmiştir. Birçok bahçede ekonomik zarar eşiğini aştığı görülmüştür. Mayıs sonu- haziran başı ve temmuz sonu-ağustos ortasından sonra yapılacak kontrollerde eğer bileşik yaprak başına 20-30 nimf tespit edilirse bir yada iki kimyasal uygulama yeterli olacaktır.
{"title":"Siirt İlinde Antepfıstığı Psillidi [Agonoscena pistaciae Burck. and Laut.) (Hemiptera: Aphalaridae)]'nın Yayılışı ve Populasyon Dinamiğinin Belirlenmesi","authors":"Cevdet KAPLAN, Mustafa Cemal ÇİFTÇİ","doi":"10.46291/ispecjasvol4iss2pp51-65","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol4iss2pp51-65","url":null,"abstract":"Bu çalışma 2015-2017 yıllarında Siirt İlinde Antepfıstığında zararlı Antepfıstığı psillidi [Agonoscena pistaciae Burck. and Laut.) (Hemiptera: Aphalaridae)]’nın yayılışı ve populasyon seyrini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Yayılış alanını belirlemek için Siirt İlinin Merkez, Aydınlar, Eruh, Kurtalan, Pervari, ve Şirvan ilçelerinde 24 köyde toplam 66 fıstık bahçesinde gözlem ve inceleme yapılmıştır. Zararlının popülasyon seyrini belirlemek için ise 2016-2017 yıllarında Siirt Merkez ilçede 4 bahçede çalışmalar yürütülmüştür. Yayılış alanını belirlemek için darbe yöntemi ve göz ile inceleme yöntemi, mimf ve yumurta yoğunluğunu belirlemek için ise göz ile inceleme yöntemi kullanılmıştır. Örneklemeler 1-2 haftalık aralıklarla yapılmıştır. Çalışma sonucunda A pistaciae tüm ilçelerde yayılış gösterdiği ve kontrol edilen tüm bahçelerin bulaşık olduğu belirlenmiştir. Kışlanmış erginler nisan ayının ortasında, ilk yumurtalar nisan ayının son haftasında ve birinci dönem nimflere ise nisan sonu mayıs başında belirlenmiştir. Kış geçirecek ergin formları eylül ayı ortasından itibaren görülmüştür. A pistaciae’nın ergin, nimf ve yumurta yoğunluğunun mayıs sonu ve haziran başında biraz arttığı, ancak ağustos sonlarından kasım ortalarına kadar ergin, nimf ve yumurta yoğunluğunun yüksek olduğu tespit edilmiştir. Birçok bahçede ekonomik zarar eşiğini aştığı görülmüştür. Mayıs sonu- haziran başı ve temmuz sonu-ağustos ortasından sonra yapılacak kontrollerde eğer bileşik yaprak başına 20-30 nimf tespit edilirse bir yada iki kimyasal uygulama yeterli olacaktır.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"37 4 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83130253","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.46291/ispecjasvol4iss2pp87-98
Timuçin TAŞ
Bu çalışma, 2016-2017 yılları arasında GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne bağlı Koruklu istasyonlarında 20 hibrit mısır çeşidinin tane verimi ile tane özellikleri arasında ki ilişkilerin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Deneme tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Araştırmada tane verimi, koçanda tane oranı, hasat tane nemi, bitki boyu ve bazı tane özellikleri (tane protein oranı, tane nişasta oranı ve tane yağ oranı) incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; tane veriminin 972.02-1386.34 kg/da, koçanda tane oranının %0.77-0.91, hasatta tane neminin %15.27-29.47, bitki boyunun 245.15–307.36 cm, tane protein oranının %7.67–14.50, tane nişasta oranının, %58.73-76.30 ve tane yağ oranının, %3.10–8.27 arasında değiştiği belirlenmiştir. Denemenin ikinci yılında daha sıcak ve kuru hava koşullarından dolayı, birinci yıla göre ikinci yılda tane verimleri, verim öğeleri ve nişasta oranın düştüğü görülmüştür. Tane verimi ve nişasta oranlarının azaldığı mısır çeşitlerinde, protein ve yağ oranlarının artığı belirlenmiştir. Tane verimi, nişasta oranıyla pozitif bir korelasyon içerisindeyken, protein ve yağ oranlarıyla negatif bir korelasyon içerisinde olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"Bazı Atdişi Hibrit Mısır (Zea mays indentata Sturt) Çeşitlerinin Tane Özellikleri ile Tane Verimi Arasında ki İlişkilerin Belirlenmesi","authors":"Timuçin TAŞ","doi":"10.46291/ispecjasvol4iss2pp87-98","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol4iss2pp87-98","url":null,"abstract":"Bu çalışma, 2016-2017 yılları arasında GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne bağlı Koruklu istasyonlarında 20 hibrit mısır çeşidinin tane verimi ile tane özellikleri arasında ki ilişkilerin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Deneme tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Araştırmada tane verimi, koçanda tane oranı, hasat tane nemi, bitki boyu ve bazı tane özellikleri (tane protein oranı, tane nişasta oranı ve tane yağ oranı) incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; tane veriminin 972.02-1386.34 kg/da, koçanda tane oranının %0.77-0.91, hasatta tane neminin %15.27-29.47, bitki boyunun 245.15–307.36 cm, tane protein oranının %7.67–14.50, tane nişasta oranının, %58.73-76.30 ve tane yağ oranının, %3.10–8.27 arasında değiştiği belirlenmiştir. Denemenin ikinci yılında daha sıcak ve kuru hava koşullarından dolayı, birinci yıla göre ikinci yılda tane verimleri, verim öğeleri ve nişasta oranın düştüğü görülmüştür. Tane verimi ve nişasta oranlarının azaldığı mısır çeşitlerinde, protein ve yağ oranlarının artığı belirlenmiştir. Tane verimi, nişasta oranıyla pozitif bir korelasyon içerisindeyken, protein ve yağ oranlarıyla negatif bir korelasyon içerisinde olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"37 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89565183","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-05-02DOI: 10.46291/ispecjasvol4iss1pp97-104
Füsun Gülser, A. Çığ
The objective of this study was to determine the tolerance of hyacinth (Hyacinthus orientalis L. c.v. “Blue Star”) as a hyper accumulator plant to lead contaminated media. This research was carried out in a completely randomized experimental design with three replications in green house conditions. Four doses of lead (control, 20 mg kg-, 40 mg kg-1, 80 mg kg-1) were applied to each growing media having 500 g soil: sand mixture in 2:1 ratio. The distillate water was used in irrigation and Hoagland solution was applied for fertilization. At the end of the experiment, effects of lead applications on all of plant growth criteria and flowering were found significant (P<0.01) except leaf number and stem diameter. The lowest first flowering time, full flowering time and first floret withering time were obtained as 77.00 day, 79.20 day and 82.39 day in control, respectively. The highest plant length and flower length were obtained as 229.91 mm and 146.36 mm in 20 mg Pb kg-1 application. The highest flower diameter and floret number were found as 63.03 mm and 42.42 in 40 mg Pb kg-1 application. Generally, while the lead doses increased flowering time, leaf length, plant length, flower length, flower diameter and floret number increased.
本研究的目的是确定风信子(Hyacinthus orientalis l.c.v . " Blue Star ")作为超蓄能型植物对铅污染介质的耐受性。本研究采用完全随机试验设计,在温室条件下进行3个重复。每种培养基500 g土砂混合物,按2:1的比例加4剂铅(对照、20 mg kg-、40 mg kg-1、80 mg kg-1)。蒸馏水用于灌溉,霍格兰溶液用于施肥。试验结束时,除叶片数和茎粗外,施铅对其他植株生长指标和开花均有极显著影响(P<0.01)。对照的最低首次开花时间为77.00 d,最低盛花期为79.20 d,最低首次小花萎凋时间为82.39 d。施用20 mg Pb kg-1时,植株长229.91 mm,花长146.36 mm。施用40 mg Pb kg-1时,花径和小花数最大,分别为63.03 mm和42.42 mm。一般来说,随着铅剂量增加开花时间,叶长、株长、花长、花径和小花数增加。
{"title":"Tolerance of Hyacinth (Hyacinthus orientalis L. c.v. “Blue Star”) to Lead Contaminated Media","authors":"Füsun Gülser, A. Çığ","doi":"10.46291/ispecjasvol4iss1pp97-104","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol4iss1pp97-104","url":null,"abstract":"The objective of this study was to determine the tolerance of hyacinth (Hyacinthus orientalis L. c.v. “Blue Star”) as a hyper accumulator plant to lead contaminated media. This research was carried out in a completely randomized experimental design with three replications in green house conditions. Four doses of lead (control, 20 mg kg-, 40 mg kg-1, 80 mg kg-1) were applied to each growing media having 500 g soil: sand mixture in 2:1 ratio. The distillate water was used in irrigation and Hoagland solution was applied for fertilization. At the end of the experiment, effects of lead applications on all of plant growth criteria and flowering were found significant (P<0.01) except leaf number and stem diameter. The lowest first flowering time, full flowering time and first floret withering time were obtained as 77.00 day, 79.20 day and 82.39 day in control, respectively. The highest plant length and flower length were obtained as 229.91 mm and 146.36 mm in 20 mg Pb kg-1 application. The highest flower diameter and floret number were found as 63.03 mm and 42.42 in 40 mg Pb kg-1 application. Generally, while the lead doses increased flowering time, leaf length, plant length, flower length, flower diameter and floret number increased.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"25 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"87679594","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-10-12DOI: 10.46291/ISPECJASVOL3ISS1PP19-32
F. Pala, H. Mennan
A field study was conducted to evaluate the compatibility of herbicide tank mixtures in winter wheat (Triticum aestivum L.) Sagittario cv. in 2017-2019. Weed Index (VI) and Crop Injury (CI) of three mixtures prominent was recorded with mesosulfuron-methyl plus 2.4-D ethylhexyl ester + florasulam (5.8% and 1.5%) followed by pyroxsulam + florasulam + cloquintocet-mexyl plus 2.4-D dimethylamine salt (6.3% and 1.6%), and mesosulfuron-methyl + iodosulfuron-methyl-sodium plus bromoxynil + MCPA (7.1% and 0.0%), respectively. Weed Control Efficiency (WCE) was maximum with mesosulfuron-methyl + mefenpyr-diethyl plus 2.4-D ethylhexyl ester + florasulam so, Cirsium arvense (90%) heavily damaged; Avena fatua (98%), Avena sterilis (94%), and Papaver rhoeas (96%), Sinapis arvensis (95%) very heavy damaged (severe chlorosis and/or dead leaves); Galium aparine, Phalaris brachystachys, and Ranunculus arvensis were completely killed (100%, dead). Consequently, mesosulfuron-methyl + mefenpyr-diethyl plus 2.4-D ethylhexyl ester + florasulam herbicide mixture is recommended to provide weed control efficiency and wheat production safely. The compatibility of herbicides is necessary for sustainable weed management as it leads to reduced input costs, to prevent economic losses and to less pollution of the ecological environment. In addition, the conditions may require that the herbicides be applied with fungicides, insecticides or foliar fertilizers, and growers wish to know the safety of these mixtures. Therefore, studies on the compatibility of chemicals used in agriculture were considered to be needed.
{"title":"CHEMICAL WEED CONTROL RECOMMENDATIONS FOR WHEAT","authors":"F. Pala, H. Mennan","doi":"10.46291/ISPECJASVOL3ISS1PP19-32","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ISPECJASVOL3ISS1PP19-32","url":null,"abstract":"A field study was conducted to evaluate the compatibility of herbicide tank mixtures in winter wheat (Triticum aestivum L.) Sagittario cv. in 2017-2019. Weed Index (VI) and Crop Injury (CI) of three mixtures prominent was recorded with mesosulfuron-methyl plus 2.4-D ethylhexyl ester + florasulam (5.8% and 1.5%) followed by pyroxsulam + florasulam + cloquintocet-mexyl plus 2.4-D dimethylamine salt (6.3% and 1.6%), and mesosulfuron-methyl + iodosulfuron-methyl-sodium plus bromoxynil + MCPA (7.1% and 0.0%), respectively. Weed Control Efficiency (WCE) was maximum with mesosulfuron-methyl + mefenpyr-diethyl plus 2.4-D ethylhexyl ester + florasulam so, Cirsium arvense (90%) heavily damaged; Avena fatua (98%), Avena sterilis (94%), and Papaver rhoeas (96%), Sinapis arvensis (95%) very heavy damaged (severe chlorosis and/or dead leaves); Galium aparine, Phalaris brachystachys, and Ranunculus arvensis were completely killed (100%, dead). Consequently, mesosulfuron-methyl + mefenpyr-diethyl plus 2.4-D ethylhexyl ester + florasulam herbicide mixture is recommended to provide weed control efficiency and wheat production safely. The compatibility of herbicides is necessary for sustainable weed management as it leads to reduced input costs, to prevent economic losses and to less pollution of the ecological environment. In addition, the conditions may require that the herbicides be applied with fungicides, insecticides or foliar fertilizers, and growers wish to know the safety of these mixtures. Therefore, studies on the compatibility of chemicals used in agriculture were considered to be needed.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"7 39","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"91506698","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-23DOI: 10.46291/ispecjasvol3iss1pp33-48
Sinan ÖZCAN, Mine PAKYÜREK
Dünyada son yıllarda yaşanan nüfus artışı ile birlikte yoğunlaşan sanayi sektörü, tarımsal faaliyetler ve iklim değişiklikleri gibi küresel stres senaryoları tatlı su kaynakları üzerinde nitelik ve nicelik açısından olumsuz etkilere neden olmaktadır. Günümüzde bu sebeple giderek azalan ve kötüleşen tatlı su kaynaklarına çözüm olabilecek alternatif tatlı su kaynaklarının geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Sisten su elde etmek esasına dayalı bir yöntem olan sis hasadı bu noktada dikkat çeken alternatif tatlı su üretim tekniklerinden biridir. Bu sistemler sis varlığının doğal olarak yüksek olduğu kıyı ve dağlık bölgelerde kurulmaktadır. Sistemin çalışma prensibi sis toplayıcı bir panelin içinden sisin geçmesi ve bu panelin içinde bulunan ağlar tarafından sis suyunun toplanması esasına dayanmaktadır. Sis toplayıcı ağ doğrudan atmosfere maruz kalmakta ve sisli hava rüzgar yoluyla ağdan içeriye doğru itilmektedir. Sis damlacıkları ağ üzerinde yakalanarak daha büyük damlacıklar haline gelip bir depolama tankına aktarılır ve orada toplanır. Sis suyu toplama oranları bölgeden bölgeye önemli ölçüde değişiklik göstermekle beraber sis damlacıklarının toplanması damlacıkların çapına, rüzgar hızına ve toplama yüzeyinin yapısına bağlı olmaktadır. Sistemin başarısı ise en çok sis toplama kafesinin yapısı ve çeşidine bağlı olarak değişmektedir. Bu sistemlerde toplanan sis suyu miktarı ve kalitesine bağlı olarak sis hasadına yönelik projelerin sürdürebilirliği de günümüz araştırma konuları arasında yer almaktadır. Bu derleme makalesi, sis suyu hasadı için mevcut model ve tasarımları tespit etmek ve dünya genelinde sürdürülebilir bir tatlı su kaynağı olarak sis hasadının hangi parametrelere dayandığını araştırmak amacıyla hazırlanmıştır.
{"title":"SİS HASADI","authors":"Sinan ÖZCAN, Mine PAKYÜREK","doi":"10.46291/ispecjasvol3iss1pp33-48","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol3iss1pp33-48","url":null,"abstract":"Dünyada son yıllarda yaşanan nüfus artışı ile birlikte yoğunlaşan sanayi sektörü, tarımsal faaliyetler ve iklim değişiklikleri gibi küresel stres senaryoları tatlı su kaynakları üzerinde nitelik ve nicelik açısından olumsuz etkilere neden olmaktadır. Günümüzde bu sebeple giderek azalan ve kötüleşen tatlı su kaynaklarına çözüm olabilecek alternatif tatlı su kaynaklarının geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Sisten su elde etmek esasına dayalı bir yöntem olan sis hasadı bu noktada dikkat çeken alternatif tatlı su üretim tekniklerinden biridir. Bu sistemler sis varlığının doğal olarak yüksek olduğu kıyı ve dağlık bölgelerde kurulmaktadır. Sistemin çalışma prensibi sis toplayıcı bir panelin içinden sisin geçmesi ve bu panelin içinde bulunan ağlar tarafından sis suyunun toplanması esasına dayanmaktadır. Sis toplayıcı ağ doğrudan atmosfere maruz kalmakta ve sisli hava rüzgar yoluyla ağdan içeriye doğru itilmektedir. Sis damlacıkları ağ üzerinde yakalanarak daha büyük damlacıklar haline gelip bir depolama tankına aktarılır ve orada toplanır. Sis suyu toplama oranları bölgeden bölgeye önemli ölçüde değişiklik göstermekle beraber sis damlacıklarının toplanması damlacıkların çapına, rüzgar hızına ve toplama yüzeyinin yapısına bağlı olmaktadır. Sistemin başarısı ise en çok sis toplama kafesinin yapısı ve çeşidine bağlı olarak değişmektedir. Bu sistemlerde toplanan sis suyu miktarı ve kalitesine bağlı olarak sis hasadına yönelik projelerin sürdürebilirliği de günümüz araştırma konuları arasında yer almaktadır. Bu derleme makalesi, sis suyu hasadı için mevcut model ve tasarımları tespit etmek ve dünya genelinde sürdürülebilir bir tatlı su kaynağı olarak sis hasadının hangi parametrelere dayandığını araştırmak amacıyla hazırlanmıştır.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"24 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90548676","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-23DOI: 10.46291/ispecjasvol3iss1pp9-18
Kemal YILDIRIM, Gülşah BENGİSU
Bu araştırma bazı tane sorgum ve sorgum sudanotu melezi çeşitlerinde ekim zamanının verim ve verim unsurlarına etkisi üzerine Toprak Mahsulleri Ofisi Viranşehir Ajans Müdürlüğü tesisleri uygulama arazisinde yürütülmüştür. Deneme bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak oluşturulmuştur. Araştırmada ana parselleri çeşitler, Kws, Fito, Hay day ve Akdarı alt parselleri ise ekim zamanları 25 Haziran, 5 Temmuz ve 15 Temmuz olarak oluşturulmuştur. 3 farklı zamanda ekimi yapılan sorgumun bölünmüş parseller deneme desenine göre analizler yapılmıştır. Analizlerle: % 50 çiçeklenme gün sayısı, olgunlaşma gün sayısı, bitki boyu, yaprak sayısı, sap kalınlığı, salkım uzunluğu, salkım ağırlığı, salkım başına tane verimi, salkım başına tane sayısı, salkımda tane oranı, tane verimi, 1000 tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı ve ham protein oranı sonuçları incelenmiştir. Bu araştırma sonucunda ele alınan özellikler irdelendiğinde Şanlıurfa ili Viranşehir ilçesi koşullarında sorgum bitkisinin tane verimi bakımından Akdarı ve Hay day çeşitlerinin ilk ekim zamanı, yeşil ot bakımından Fito ve Kws çeşitlerinin ilk ekim zamanı önerilmektedir.
{"title":"Bazı Tane Sorgum ve Sorgum X Sudanotu Melezi Çeşitlerinde Ekim Zamanının Verim ve Verim Unsurlarına Etkisi Üzerine Bir Araştırma","authors":"Kemal YILDIRIM, Gülşah BENGİSU","doi":"10.46291/ispecjasvol3iss1pp9-18","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol3iss1pp9-18","url":null,"abstract":"Bu araştırma bazı tane sorgum ve sorgum sudanotu melezi çeşitlerinde ekim zamanının verim ve verim unsurlarına etkisi üzerine Toprak Mahsulleri Ofisi Viranşehir Ajans Müdürlüğü tesisleri uygulama arazisinde yürütülmüştür. Deneme bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak oluşturulmuştur. Araştırmada ana parselleri çeşitler, Kws, Fito, Hay day ve Akdarı alt parselleri ise ekim zamanları 25 Haziran, 5 Temmuz ve 15 Temmuz olarak oluşturulmuştur. 3 farklı zamanda ekimi yapılan sorgumun bölünmüş parseller deneme desenine göre analizler yapılmıştır. Analizlerle: % 50 çiçeklenme gün sayısı, olgunlaşma gün sayısı, bitki boyu, yaprak sayısı, sap kalınlığı, salkım uzunluğu, salkım ağırlığı, salkım başına tane verimi, salkım başına tane sayısı, salkımda tane oranı, tane verimi, 1000 tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı ve ham protein oranı sonuçları incelenmiştir. Bu araştırma sonucunda ele alınan özellikler irdelendiğinde Şanlıurfa ili Viranşehir ilçesi koşullarında sorgum bitkisinin tane verimi bakımından Akdarı ve Hay day çeşitlerinin ilk ekim zamanı, yeşil ot bakımından Fito ve Kws çeşitlerinin ilk ekim zamanı önerilmektedir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"29 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90910294","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-06-23DOI: 10.46291/ispecjasvol3iss1pp49-64
Yusuf ÖZTÜRKCİ
Avrupa Birliği (AB) aday ve potansiyel aday ülkelere sağlamış olduğu mali yardımları Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (InsturumentforPre-accession Assistance-IPA) olarak tek çatı altında toplamıştır. Türkiye, aday ülke statüsünde bulunduğundan IPA çatısı altında bulunan beş bileşenden de mali kaynak sağlamaktadır. Bu kapsamda ülkemiz beşinci bileşen olan Kırsal kalkınma (Rural Development) bileşeninden (IPARD) yararlanmaya başlamıştır. Türkiye için tahsis edilen Kırsal Kalkınma (IPARD) fonlarının kullanımını sağlamak üzere, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) 2007 yılında 5648 sayılı kanunla kurulmuştur. Tahsis edilen fonların kullanımı için kurulan TKDK’nın fonları kullanabilmesi için AB’den yetki devri alma şartı getirilmiş ve Türkiye tarafından yetki devri 2011 yılında alınmıştır. TKDK ilk aşamada 20 il koordinatörlüğü, ikinci aşamada 22 il koordinatörlüğü olmak üzere 42 ilde faaliyetlerini sürdürmektedirler. TKDK program dahilinde hayvancılık kapsamında et (kırmızı ve kanatlı)ve süt üretimi gıda işleme kapsamında et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, su ürünleri, meyve sebze işleme ve pazarlama, kırsal alanların kalkınmasına yönelik arıcılık, tıbbi aromatik ve süs bitkisi yetiştiriciliği, zanaatkarlık, yerel tarım gıda ürünlerinin üretimi işlenmesi ve pazarlanması, kırsal turizm, kültür balıkçılığı gibi yatırımları desteklemektedir. Programın ilk yedi yıllık uygulama döneminde (2007-2013) 10.693 proje ile sözleşme imzalanarak yatırıma dönüştürülmüş, tahsis edilen 854,6 milyon avroluk bütçenin %99.52’sini kullandırmış, program süresince yaklaşık 6.7 milyar TL’lik yatırıma ve 3.15 milyar TL’lik hibe desteği sağlanmıştır. Desteklenen yatırımlar sonucunda 57 bin yeni istihdam oluşturulmuştur. Proje başvurusunda bulunan kişi ya da temsilcilerinin kadın ya da genç olmasına öncelik verilmesinden dolayı 40 yaş altı 4.572 yatırımcı ve 1.055 kadın yatırımcı desteklenmiştir. Bu çalışmada Türkiye’de IPARD fonları ile desteklenen yatırımlar hakkında bir inceleme yapılmış ve konu hakkında bilgilendirme amaçlanmıştır.
{"title":"Türkiye’nin 2007-2013 Dönemi Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma (IPARD) Fonlarını Kullanımı Üzerine Bir Araştırma","authors":"Yusuf ÖZTÜRKCİ","doi":"10.46291/ispecjasvol3iss1pp49-64","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol3iss1pp49-64","url":null,"abstract":"Avrupa Birliği (AB) aday ve potansiyel aday ülkelere sağlamış olduğu mali yardımları Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (InsturumentforPre-accession Assistance-IPA) olarak tek çatı altında toplamıştır. Türkiye, aday ülke statüsünde bulunduğundan IPA çatısı altında bulunan beş bileşenden de mali kaynak sağlamaktadır. Bu kapsamda ülkemiz beşinci bileşen olan Kırsal kalkınma (Rural Development) bileşeninden (IPARD) yararlanmaya başlamıştır. Türkiye için tahsis edilen Kırsal Kalkınma (IPARD) fonlarının kullanımını sağlamak üzere, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) 2007 yılında 5648 sayılı kanunla kurulmuştur. Tahsis edilen fonların kullanımı için kurulan TKDK’nın fonları kullanabilmesi için AB’den yetki devri alma şartı getirilmiş ve Türkiye tarafından yetki devri 2011 yılında alınmıştır. TKDK ilk aşamada 20 il koordinatörlüğü, ikinci aşamada 22 il koordinatörlüğü olmak üzere 42 ilde faaliyetlerini sürdürmektedirler. TKDK program dahilinde hayvancılık kapsamında et (kırmızı ve kanatlı)ve süt üretimi gıda işleme kapsamında et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, su ürünleri, meyve sebze işleme ve pazarlama, kırsal alanların kalkınmasına yönelik arıcılık, tıbbi aromatik ve süs bitkisi yetiştiriciliği, zanaatkarlık, yerel tarım gıda ürünlerinin üretimi işlenmesi ve pazarlanması, kırsal turizm, kültür balıkçılığı gibi yatırımları desteklemektedir. Programın ilk yedi yıllık uygulama döneminde (2007-2013) 10.693 proje ile sözleşme imzalanarak yatırıma dönüştürülmüş, tahsis edilen 854,6 milyon avroluk bütçenin %99.52’sini kullandırmış, program süresince yaklaşık 6.7 milyar TL’lik yatırıma ve 3.15 milyar TL’lik hibe desteği sağlanmıştır. Desteklenen yatırımlar sonucunda 57 bin yeni istihdam oluşturulmuştur. Proje başvurusunda bulunan kişi ya da temsilcilerinin kadın ya da genç olmasına öncelik verilmesinden dolayı 40 yaş altı 4.572 yatırımcı ve 1.055 kadın yatırımcı desteklenmiştir. Bu çalışmada Türkiye’de IPARD fonları ile desteklenen yatırımlar hakkında bir inceleme yapılmış ve konu hakkında bilgilendirme amaçlanmıştır.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"40 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83640189","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-04-05DOI: 10.46291/ISPECJASVOL3ISS1PP1-8
Feride Ateş, Mustafa Okant
Araştırma, Diyarbakır ekolojik koşullarında bitki aktivatörünün bazı yaygın fiğ çeşitlerinde (Vicia sativa L.) farklı uygulamalarının verim ve verim unsurlarına etkisinin incelenmesi amacıyla, 2014- 2015 üretim yılında GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü uygulama arazisinde yürütülmüştür. Araştırmada toplam 4 farklı yaygın fiğ çeşidi kullanılmış olup, tarla denemeleri tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Araştırmada; bitki boyu, yeşil ot verimi, kuru ot verimi, ham protein oranı, ana sap sayısı (adet), yaprak klorofil içeriği (mg kg-1 ), ana sap uzunluğu (cm) gibi bazı özellikler de incelenmiştir. Araştırma sonucuna göre; genotiplerin, bitki boyu değerleri 23.3-47.8 cm, klorofil oranı 37.47-55.23 mg kg-1, yeşil ot verimi 1.20-4.27 kg/bitki, kuru ot verimi 0.32-1.06 kg/bitki, ham protein oranı % 18.57-22.37, ana sap sayısı 2.07-2.53 adet, ana sap uzunluğu 36.27-65.00 cm arasında değişim göstermiştir. Bu sonuçlara göre, Diyarbakır ili iklim ve toprak koşullarında; ot üretimi amacıyla Alper çeşidinin 4 nolu uygulama şeklinde yetiştirilmesi önerilmiştir.
{"title":"Bitki Aktivatörünün Bazı Yaygın Fiğ Çeşitlerinde (Vicia sativa L.) Farklı Uygulamalarının Verim Ve Verim Unsurlarına Etkisi","authors":"Feride Ateş, Mustafa Okant","doi":"10.46291/ISPECJASVOL3ISS1PP1-8","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ISPECJASVOL3ISS1PP1-8","url":null,"abstract":"Araştırma, Diyarbakır ekolojik koşullarında bitki aktivatörünün bazı yaygın fiğ çeşitlerinde (Vicia sativa L.) farklı uygulamalarının verim ve verim unsurlarına etkisinin incelenmesi amacıyla, 2014- 2015 üretim yılında GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü uygulama arazisinde yürütülmüştür. Araştırmada toplam 4 farklı yaygın fiğ çeşidi kullanılmış olup, tarla denemeleri tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Araştırmada; bitki boyu, yeşil ot verimi, kuru ot verimi, ham protein oranı, ana sap sayısı (adet), yaprak klorofil içeriği (mg kg-1 ), ana sap uzunluğu (cm) gibi bazı özellikler de incelenmiştir. Araştırma sonucuna göre; genotiplerin, bitki boyu değerleri 23.3-47.8 cm, klorofil oranı 37.47-55.23 mg kg-1, yeşil ot verimi 1.20-4.27 kg/bitki, kuru ot verimi 0.32-1.06 kg/bitki, ham protein oranı % 18.57-22.37, ana sap sayısı 2.07-2.53 adet, ana sap uzunluğu 36.27-65.00 cm arasında değişim göstermiştir. Bu sonuçlara göre, Diyarbakır ili iklim ve toprak koşullarında; ot üretimi amacıyla Alper çeşidinin 4 nolu uygulama şeklinde yetiştirilmesi önerilmiştir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"15 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-04-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"91153488","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}