In this study, we aimed to find optimal PD controller gains to control orientation and position of a Dodecarotor UAV with minimum trajectory error. In this context, a cascaded PD controller approach which has velocity feedback in the inner loop and position feedback in the outer loop was adopted for each state (roll, pitch, yaw, altitude) in the flight control of the UAV. Subsequently, a fitness function was defined based on the system's time domain response and trajectory tracking error for each state, except the yaw angle, which is non-dominant in terms of trajectory tracking performance. Grey Wolf Optimizer (GWO) was used to obtain PD gains by minimizing the defined fitness function. At the same time, Particle Swarm Optimizer was used in order to benchmark the obtained results from GWO and to avoid a shallow solution space. The obtained PD controller parameters as a result of the optimization study of both algorithms were implemented to the system and the results were compared with each other. Finally, the gains that provided the best results for both algorithms were compared with each other and the results were discussed in terms of the time domain results and the actuator input smoothness. It has been observed that the GWO optimized controller provides a 40-46% improvement over PSO in all four different mass UAVs in terms of reducing axis position errors.
{"title":"OPTIMAL PID CONTROLLER DESIGN FOR TRAJECTORY TRACKING OF A DODECAROTOR UAV BASED ON GREY WOLF OPTIMIZER","authors":"Ş. Yıldırım, Nihat Çabuk, Veli Bakırcıoğlu","doi":"10.36306/konjes.1172687","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1172687","url":null,"abstract":"In this study, we aimed to find optimal PD controller gains to control orientation and position of a Dodecarotor UAV with minimum trajectory error. In this context, a cascaded PD controller approach which has velocity feedback in the inner loop and position feedback in the outer loop was adopted for each state (roll, pitch, yaw, altitude) in the flight control of the UAV. Subsequently, a fitness function was defined based on the system's time domain response and trajectory tracking error for each state, except the yaw angle, which is non-dominant in terms of trajectory tracking performance. Grey Wolf Optimizer (GWO) was used to obtain PD gains by minimizing the defined fitness function. At the same time, Particle Swarm Optimizer was used in order to benchmark the obtained results from GWO and to avoid a shallow solution space. The obtained PD controller parameters as a result of the optimization study of both algorithms were implemented to the system and the results were compared with each other. Finally, the gains that provided the best results for both algorithms were compared with each other and the results were discussed in terms of the time domain results and the actuator input smoothness. It has been observed that the GWO optimized controller provides a 40-46% improvement over PSO in all four different mass UAVs in terms of reducing axis position errors.","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"2014 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86806652","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mikrokanallarda kaynamalı akış, hava araçlarındaki yüksek kapasiteli elektronik sistemler, bilgisayar işlemcileri ve elektrikli araç bataryaları gibi yüksek yoğunluklu atık ısının açığa çıktığı sistemlerde, sürdürülebilirlik ve güvenli çalışma koşulları için gerekli olan soğutma çözümlerini sunma potansiyeline sahip popüler bir ısıl kontrol tekniğidir. Bu makalede, farklı kütle (136 ve 250 kg m-2 s-1) ve ısı akısı (132 – 272 kW m-2) değerlerinde deiyonize suyun kademeli olarak genişleyen akış kesitine ve yapay kabarcıklaşma oyuklarına sahip mikro pim tipi kanatçıklı ısı alıcıda (modifiye edilmiş ısı alıcı, MIA) doymuş kaynamalı akışı deneysel olarak incelenmiştir. Sonuçlar düz duvarlı paralel mikro kanallı ısı alıcı (konvansiyonel ısı alıcı, KIA) üzerinden karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. İş akışkanının giriş sıcaklığı yaklaşık 75ºC’da sabit tutulmuştur. Yüksek hızlı kamera ile akış görüntüleri alınmış (1000 fps) ve fiziksel mekanizma görüntülerle desteklenerek irdelenmiştir. MIA’da, KIA’ya kıyasla, iki fazlı ısı transfer katsayısında %827.2’ye kadar artış sağlanmış ve kaynama kararsızlıkları etkin bir şekilde bastırılabilmiştir. Isı transferindeki iyileşmeye karşı, basınç düşümünde %50.5’e kadar artış olmuştur. Genel karakter olarak, her iki ısı alıcısında da kütle akısının basınç düşümü üzerindeki etkisi görece ihmal edilebilir düzeyde olup, artan kütle akısı ile ısı transfer katsayıları azalmaktadır. MIA’ya ait sonuçlar, KIA’ya kıyasla, kütle akısındaki değişimden görece daha çok etkilenmektedir.
{"title":"MİKRO PİM TİPİ KANATÇIKLI VE MİKRO OYUKLU ISI ALICIDA DOYMUŞ KAYNAMALI AKIŞIN DENEYSEL İNCELENMESİ","authors":"Burak Markal, Beyzanur Kul","doi":"10.36306/konjes.1136042","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1136042","url":null,"abstract":"Mikrokanallarda kaynamalı akış, hava araçlarındaki yüksek kapasiteli elektronik sistemler, bilgisayar işlemcileri ve elektrikli araç bataryaları gibi yüksek yoğunluklu atık ısının açığa çıktığı sistemlerde, sürdürülebilirlik ve güvenli çalışma koşulları için gerekli olan soğutma çözümlerini sunma potansiyeline sahip popüler bir ısıl kontrol tekniğidir. Bu makalede, farklı kütle (136 ve 250 kg m-2 s-1) ve ısı akısı (132 – 272 kW m-2) değerlerinde deiyonize suyun kademeli olarak genişleyen akış kesitine ve yapay kabarcıklaşma oyuklarına sahip mikro pim tipi kanatçıklı ısı alıcıda (modifiye edilmiş ısı alıcı, MIA) doymuş kaynamalı akışı deneysel olarak incelenmiştir. Sonuçlar düz duvarlı paralel mikro kanallı ısı alıcı (konvansiyonel ısı alıcı, KIA) üzerinden karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. İş akışkanının giriş sıcaklığı yaklaşık 75ºC’da sabit tutulmuştur. Yüksek hızlı kamera ile akış görüntüleri alınmış (1000 fps) ve fiziksel mekanizma görüntülerle desteklenerek irdelenmiştir. MIA’da, KIA’ya kıyasla, iki fazlı ısı transfer katsayısında %827.2’ye kadar artış sağlanmış ve kaynama kararsızlıkları etkin bir şekilde bastırılabilmiştir. Isı transferindeki iyileşmeye karşı, basınç düşümünde %50.5’e kadar artış olmuştur. Genel karakter olarak, her iki ısı alıcısında da kütle akısının basınç düşümü üzerindeki etkisi görece ihmal edilebilir düzeyde olup, artan kütle akısı ile ısı transfer katsayıları azalmaktadır. MIA’ya ait sonuçlar, KIA’ya kıyasla, kütle akısındaki değişimden görece daha çok etkilenmektedir.","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"38 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85683402","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Abdurrahman Genç, Ferhat Yıldırım, Murat Koyunbakan, S. Yetgin, V. Eskizeybek, G. Kus'
Polyamides are preferred polymer materials for manufacturing industrial products due to their lightness, resistance to corrosion, ease of processing, and recyclability. In this study, the machinability properties of Polyamide 6 (PA6) polymer composite plates reinforced with chopped carbon fiber (CF) and multi-walled carbon nanotube (MWCNT) in different proportions were investigated by the drilling method using different cutting tools and cutting parameters. The experiments were carried out according to the L16 orthogonal array. Drilling experiments were carried out in a dry environment. The deformations occurring on the inlet and outlet surfaces of the drilled samples were calculated, and the surface roughness (Ra) of the hole walls was measured. According to the results obtained, the particle addition made to the PA6 polymer reduced the Ra. It has been observed that high cutting speed and low feed rate are ideal parameters to achieve low Ra and low inlet-outlet deformations.
{"title":"INVESTIGATION OF DRILLING PERFORMANCE OF REINFORCED POLYAMIDE 6 POLYMER COMPOSITE","authors":"Abdurrahman Genç, Ferhat Yıldırım, Murat Koyunbakan, S. Yetgin, V. Eskizeybek, G. Kus'","doi":"10.36306/konjes.1186888","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1186888","url":null,"abstract":"Polyamides are preferred polymer materials for manufacturing industrial products due to their lightness, resistance to corrosion, ease of processing, and recyclability. In this study, the machinability properties of Polyamide 6 (PA6) polymer composite plates reinforced with chopped carbon fiber (CF) and multi-walled carbon nanotube (MWCNT) in different proportions were investigated by the drilling method using different cutting tools and cutting parameters. The experiments were carried out according to the L16 orthogonal array. Drilling experiments were carried out in a dry environment. The deformations occurring on the inlet and outlet surfaces of the drilled samples were calculated, and the surface roughness (Ra) of the hole walls was measured. According to the results obtained, the particle addition made to the PA6 polymer reduced the Ra. It has been observed that high cutting speed and low feed rate are ideal parameters to achieve low Ra and low inlet-outlet deformations.","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"157 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"77937353","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Gelişmekte olan malzemeler içerisinde yer alan akıllı malzemeler günümüzde oldukça dikkat çeken ve çok farklı uygulamalarda kullanım alanı bulan en önemli mühendislik malzemelerinden biridir. Bu çalışma ile akıllı polimerlerin mevcut kullanım alanlarına ek olarak gelecekteki potansiyel uygulamalarının belirlenmesi, akıllı polimer teknolojilerindeki güncel gelişmelerin izlenmesi, akıllı polimerler konusunda temel bir sınıflandırmanın oluşturulması, literatürün derlenmesi, konu hakkında çalışanlar ve konuya ilgi duyanların başvuracağı Türkçe bir kaynak oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu çalışmada; akıllı polimer teknolojilerindeki son gelişmeler mevcut çalışmalar doğrultusunda incelenecek, polimerlerin akıllı malzeme olarak kullanımının avantajları, dezavantajları, akıllı polimer teknolojilerindeki son gelişmelerin ışığı altında değerlendirilecektir. Çalışmada akıllı polimerler, (i)akıllı polimerik jeller, (ii)şekil hafızalı polimerler, (iii)kendi kendini onaran/iyileştiren polimerler ve (iv) iletken polimerler şeklinde dört başlıkta sınıflandırılarak incelenmiştir
{"title":"AKILLI MALZEME OLARAK POLİMERLER VE UYGULAMALARI","authors":"Derya Mutlu, İdris Karagöz","doi":"10.36306/konjes.1106955","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1106955","url":null,"abstract":"Gelişmekte olan malzemeler içerisinde yer alan akıllı malzemeler günümüzde oldukça dikkat çeken ve çok farklı uygulamalarda kullanım alanı bulan en önemli mühendislik malzemelerinden biridir. Bu çalışma ile akıllı polimerlerin mevcut kullanım alanlarına ek olarak gelecekteki potansiyel uygulamalarının belirlenmesi, akıllı polimer teknolojilerindeki güncel gelişmelerin izlenmesi, akıllı polimerler konusunda temel bir sınıflandırmanın oluşturulması, literatürün derlenmesi, konu hakkında çalışanlar ve konuya ilgi duyanların başvuracağı Türkçe bir kaynak oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu çalışmada; akıllı polimer teknolojilerindeki son gelişmeler mevcut çalışmalar doğrultusunda incelenecek, polimerlerin akıllı malzeme olarak kullanımının avantajları, dezavantajları, akıllı polimer teknolojilerindeki son gelişmelerin ışığı altında değerlendirilecektir. Çalışmada akıllı polimerler, (i)akıllı polimerik jeller, (ii)şekil hafızalı polimerler, (iii)kendi kendini onaran/iyileştiren polimerler ve (iv) iletken polimerler şeklinde dört başlıkta sınıflandırılarak incelenmiştir","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"25 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"74598893","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Preservation of historical structures that have survived from the past to the present and their sustainability; It is possible with education, knowledge and ongoing care. Historical buildings have been damaged over time due to natural and artificial reasons. However, thanks to the craftsmanship of the period in which they were built, they have managed to reach the present day. It is very important to examine the current conditions of these structures, to determine the damage, to choose the most appropriate technique for repair and strengthening, and to make the necessary intervention in a timely manner. In this study, the Historical İplikçi Mosque in Konya was modeled with the finite element model in the SAP 2000 program. On the model, earthquake resistant design rules and calculation methods were compared according to the Regulation on Buildings to be Constructed in Earthquake Zones (06/03/2007) and Turkey Building Earthquake Regulation (18/03/2018). As a result of the study, it was seen that the calculation methods used with TBDY 2018 and the rules to be followed have changed and new building types were added. As a result of the analyzes obtained from the examined structure, it was seen that the structure did not meet the DBYBHY 2007 principles, but the TBDY 2018 principles.
{"title":"EVALUATION OF THE HISTORICAL İPLİKÇİ MOSQUE ACCORDING TO DBYBHY 2007 AND TBDY 2018 REGULATIONS","authors":"Elifnur Şakalak, M. Döndüren","doi":"10.36306/konjes.1174453","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1174453","url":null,"abstract":"Preservation of historical structures that have survived from the past to the present and their sustainability; It is possible with education, knowledge and ongoing care. Historical buildings have been damaged over time due to natural and artificial reasons. However, thanks to the craftsmanship of the period in which they were built, they have managed to reach the present day. It is very important to examine the current conditions of these structures, to determine the damage, to choose the most appropriate technique for repair and strengthening, and to make the necessary intervention in a timely manner.\u0000In this study, the Historical İplikçi Mosque in Konya was modeled with the finite element model in the SAP 2000 program. On the model, earthquake resistant design rules and calculation methods were compared according to the Regulation on Buildings to be Constructed in Earthquake Zones (06/03/2007) and Turkey Building Earthquake Regulation (18/03/2018). As a result of the study, it was seen that the calculation methods used with TBDY 2018 and the rules to be followed have changed and new building types were added. As a result of the analyzes obtained from the examined structure, it was seen that the structure did not meet the DBYBHY 2007 principles, but the TBDY 2018 principles.","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81348195","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, tamamen yenilenebilir ve biyolojik olarak parçalanabilen kompozit filmler üretmek için; polimer matris olarak biyobazlı akrilatlanmış epoksitlenmiş soya yağı (AESO) öncelikle antibakteriyel özelliği kanıtlanmış güçlü bir esansiyel yağ olan kekik yağı (KY) farklı oranlarda (ağırlıkça %0, %1, %2, %3, %4, %5) ilave edilerek oluşturulan filmlerin antibakteriyel özellikleri incelenmiş ve en uygun oran belirlenmiştir. Bu oran sabit tutularak çalışmanın ikinci aşamasında farklı oranlarda nanokil (ağırlıkça %1, %2, %3, %4, %5 ) ilavesi ile nanokompozit filmler hazırlanmıştır. Elde edilen malzemelerin antibakteriyel aktivite testleri yapılmış, su buharı geçirgenlik özellikleri incelenmiş, ayrıca pH, şişme-çözünürlük-su içeriğine bakılmıştır. Su içerisinde şişme oranı ortalama %0,2437-2,1500 arasında belirlenirken, suda çözünürlük oranı % 0,1550-0,3100 aralığında olmuştur. Su sorpsiyonu ise % 0,6633-0,8917 aralığında değerler almıştır. 72 saat sonunda pH değerleri 7.23-7.29 aralıklarında ölçülmüş ve bu değer cilt pH’ı ile uyumludur. Son olarak su buharı geçirgenliği testinde 1381,9- 2,1357x10-10 g.m/(m2*Pa*s) aralığında değerler kaydedilmiştir. Bu değerlerde oldukça düşük bir su buharı geçirgenliğine sahip olduklarını göstermektedir.
{"title":"KEKİK YAĞI İLE HAZIRLANMIŞ BİYOPOLİMER KOMPOZİT FİLMLER VE ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ","authors":"Ülkü Soydal, Fadim SÖYLEMEZ GÜNBATTI","doi":"10.36306/konjes.1193618","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1193618","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, tamamen yenilenebilir ve biyolojik olarak parçalanabilen kompozit filmler üretmek için; polimer matris olarak biyobazlı akrilatlanmış epoksitlenmiş soya yağı (AESO) öncelikle antibakteriyel özelliği kanıtlanmış güçlü bir esansiyel yağ olan kekik yağı (KY) farklı oranlarda (ağırlıkça %0, %1, %2, %3, %4, %5) ilave edilerek oluşturulan filmlerin antibakteriyel özellikleri incelenmiş ve en uygun oran belirlenmiştir. Bu oran sabit tutularak çalışmanın ikinci aşamasında farklı oranlarda nanokil (ağırlıkça %1, %2, %3, %4, %5 ) ilavesi ile nanokompozit filmler hazırlanmıştır. Elde edilen malzemelerin antibakteriyel aktivite testleri yapılmış, su buharı geçirgenlik özellikleri incelenmiş, ayrıca pH, şişme-çözünürlük-su içeriğine bakılmıştır. Su içerisinde şişme oranı ortalama %0,2437-2,1500 arasında belirlenirken, suda çözünürlük oranı % 0,1550-0,3100 aralığında olmuştur. Su sorpsiyonu ise % 0,6633-0,8917 aralığında değerler almıştır. 72 saat sonunda pH değerleri 7.23-7.29 aralıklarında ölçülmüş ve bu değer cilt pH’ı ile uyumludur. Son olarak su buharı geçirgenliği testinde 1381,9- 2,1357x10-10 g.m/(m2*Pa*s) aralığında değerler kaydedilmiştir. Bu değerlerde oldukça düşük bir su buharı geçirgenliğine sahip olduklarını göstermektedir.","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"7 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81901741","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Y. Akyildiz, Ümit Kutsal, Yagiz Arslan, Adnan Akman, Atıf Karkinli, Mert Saglam, R. Yamanoğlu
As a material forming method, cold forging is preferred due to the reasons like absence of a heating step and high surface quality. Recently, the finite element method (FEM) has received growing attention for controlling and predicting final material properties for cold forging applications. FEM combines microstructure evolution models with failure criteria, thus providing solutions to complicated problems in the modern cold forging industry. The fastener industry extensively utilizes cold forging, in which manganese and boron-containing steels like 27MnB4 can be formed to obtain high mechanical properties. The current study investigates the effect of two different heat treatments, namely softening and spheroidizing annealing, on the formability of 27MnB4 bolts. Softwares such as Thermo-Calc 2022a and Forge NxT 3.2 were used to predict the microstructure of the wire rod and evaluate the cold forming process of the same rod under two different heat treatment conditions. Therefore, the current study also provides a relationship between microstructural features and the cold formability of 27MnB4 steel. The microstructure of 27MnB4 is predicted by CCT diagrams. The predicted microstructure corresponds to the microstructure of 27MnB4 samples taken from the production line. In addition, temperature, von Mises stress, and equivalent strain distributions for 27MnB4 steel in the hot rolled state were calculated higher than in annealed states due to the differences in the microstructure. These results demonstrate that computational material engineering methods and simulation techniques could be practical tools for cold forming processes.
{"title":"INVESTIGATING THE EFFECT OF HEAT TREATMENT ON THE COLD FORGING OF 27MNB4 STEEL VIA CALPHAD METHODOLOGY AND FEM","authors":"Y. Akyildiz, Ümit Kutsal, Yagiz Arslan, Adnan Akman, Atıf Karkinli, Mert Saglam, R. Yamanoğlu","doi":"10.36306/konjes.1130504","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1130504","url":null,"abstract":"As a material forming method, cold forging is preferred due to the reasons like absence of a heating step and high surface quality. Recently, the finite element method (FEM) has received growing attention for controlling and predicting final material properties for cold forging applications. FEM combines microstructure evolution models with failure criteria, thus providing solutions to complicated problems in the modern cold forging industry. The fastener industry extensively utilizes cold forging, in which manganese and boron-containing steels like 27MnB4 can be formed to obtain high mechanical properties. The current study investigates the effect of two different heat treatments, namely softening and spheroidizing annealing, on the formability of 27MnB4 bolts. Softwares such as Thermo-Calc 2022a and Forge NxT 3.2 were used to predict the microstructure of the wire rod and evaluate the cold forming process of the same rod under two different heat treatment conditions. Therefore, the current study also provides a relationship between microstructural features and the cold formability of 27MnB4 steel. The microstructure of 27MnB4 is predicted by CCT diagrams. The predicted microstructure corresponds to the microstructure of 27MnB4 samples taken from the production line. In addition, temperature, von Mises stress, and equivalent strain distributions for 27MnB4 steel in the hot rolled state were calculated higher than in annealed states due to the differences in the microstructure. These results demonstrate that computational material engineering methods and simulation techniques could be practical tools for cold forming processes.","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"17 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90242905","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada çözelti döküm yöntemi ile elma kabuğu ve/veya mikrokristalin selüloz katkılı polilaktik asit esaslı filmler üretildi. Filmlerin yapısal, mekanik ve optik özellikleri karakterize edildi. Katkı maddelerinin eklenmesi, saf PLA filmlerin çekme dayanımı ve esnekliğini arttırırken, şeffaflığını biraz azalttı. PLA biyokompozit filmlerinin başarılı üretimi, çevre dostu ambalaj malzemeleri olarak kullanılma potansiyeline sahip olduklarını gösterdi.
{"title":"MİKROKRİSTALİN SELÜLOZ VE ELMA KABUĞU KATKILI POLİLAKTİK ASİT ESASLI FİLMLERİN ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ","authors":"Pınar Terzi̇oğlu, Kemal Can Tohumcu","doi":"10.36306/konjes.1178923","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1178923","url":null,"abstract":"Bu çalışmada çözelti döküm yöntemi ile elma kabuğu ve/veya mikrokristalin selüloz katkılı polilaktik asit esaslı filmler üretildi. Filmlerin yapısal, mekanik ve optik özellikleri karakterize edildi. Katkı maddelerinin eklenmesi, saf PLA filmlerin çekme dayanımı ve esnekliğini arttırırken, şeffaflığını biraz azalttı. PLA biyokompozit filmlerinin başarılı üretimi, çevre dostu ambalaj malzemeleri olarak kullanılma potansiyeline sahip olduklarını gösterdi.","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"10 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"80885837","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Nanofluids are fluid suspensions of nanoparticles that exhibit notable properties enhancement even at low nanoparticle concentrations. This work compares the measured and calculated thermophysical parameters of nanofluidic motor oil. Thermophysical parameters of motor oils include thermal conductivity, viscosity, and Absorbance. The nanofluidic engine oil was prepared by dispersing multi-walled carbon nanotube (MWCNTs) and copper oxide (CuO) at different particle concentrations (0.03-0.12) %. The oil characteristics were measured at wide range of temperature. The viscosity data were found to be comparable to the numbers reported in literature. We found that the thermal conductivity increased up to five times with minor variance in some cases. The variation in thermal conductivity can be related to several reasons such as oil specifications and nanofluid preparation conditions. The measured Absorbance of the nanofluid is comparable to literature and has direct proportion relation with the volume fraction of nanoparticles.
{"title":"EXPERIMENTAL INVESTIGATION OF ABSORPTION AND THERMAL ANALYSIS OF DIFFERENT TYPES OF NANOPARTICLES WITH MOTOR OIL BASED NANOFLUIDS","authors":"Jasim AL-ENEZY, R. Yapici, A. Hameed","doi":"10.36306/konjes.1164260","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1164260","url":null,"abstract":"Nanofluids are fluid suspensions of nanoparticles that exhibit notable properties enhancement even at low nanoparticle concentrations. This work compares the measured and calculated thermophysical parameters of nanofluidic motor oil. Thermophysical parameters of motor oils include thermal conductivity, viscosity, and Absorbance. The nanofluidic engine oil was prepared by dispersing multi-walled carbon nanotube (MWCNTs) and copper oxide (CuO) at different particle concentrations (0.03-0.12) %. The oil characteristics were measured at wide range of temperature. The viscosity data were found to be comparable to the numbers reported in literature. We found that the thermal conductivity increased up to five times with minor variance in some cases. The variation in thermal conductivity can be related to several reasons such as oil specifications and nanofluid preparation conditions. The measured Absorbance of the nanofluid is comparable to literature and has direct proportion relation with the volume fraction of nanoparticles.","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"87801963","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Endüstri 4.0 kapsamında sahada kullanılan elektronik sistemlerin veri toplayarak, bu verileri kompleks sistemlerin sağlıklı çalışabilmesi için değerlendirilmek üzere kontrol birimlerine aktarması gerekmektedir. Kontrol birimlerinde değerlendirilen bu veriler sistemin daha verimli kullanılmasını ve uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır. Ayrıca endüstriye yönelik tasarlanmış, yaygın olarak kullanılan ve standartları belirlenmiş bir haberleşme protokolü kullanılarak, cihazlar vasıtasıyla sahadan toplanan veriler farklı uygulamalar için değerlendirilebilir. Endüstriyel alanda yük taşımak için kullanılan gezer köprülü tavan vinçlerinde karşılaşılan operatör kaynaklı yanlış kullanımların tespit edilmesi amacıyla bir sensör ağı tasarlanması, bu çalışmanın esas amacıdır. Bu çalışmada, tasarlanan sensor ağı için CANBus haberleşme altyapısı ve CANopen protokolü kullanılmıştır. Gezer köprülü tavan vinçleri için bir sistem tasarlanmış olup, sistemin genel yapısı gösterilmiştir. Gerçekleştirilen sensör ağı ile endüstriyel alanda kullanılan bir gezer köprülü tavan vincinden; taşınan yükün ağırlığı, taşıma sırasında vinç halatında oluşan salınım ve halat uzunluğu verileri alınmış ve elektronik ortamda depolanmıştır. Sensör ağından alınan verilerin elektronik ortamda depolanması uzun süreli ve sürekli kayıt işleminin yapılabilmesini sağlamıştır. Kaydedilen veriler kullanılarak vinç kullanımı hakkında raporlama ve istatistik çalışmaları yapılabilir. Bu çalışmada, saha uygulamasından elde edilen veriler değerlendirilerek vinç operatörlerinin yanlış uygulamaları tespit edilmiştir.
{"title":"CANBUS TEMELLİ ENDÜSTRİYEL SENSÖR AĞI TASARIMI","authors":"Hasan Üzülmez, Süleyman Canan, Bayram Akdemi̇r","doi":"10.36306/konjes.1083364","DOIUrl":"https://doi.org/10.36306/konjes.1083364","url":null,"abstract":"Endüstri 4.0 kapsamında sahada kullanılan elektronik sistemlerin veri toplayarak, bu verileri kompleks sistemlerin sağlıklı çalışabilmesi için değerlendirilmek üzere kontrol birimlerine aktarması gerekmektedir. Kontrol birimlerinde değerlendirilen bu veriler sistemin daha verimli kullanılmasını ve uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır. Ayrıca endüstriye yönelik tasarlanmış, yaygın olarak kullanılan ve standartları belirlenmiş bir haberleşme protokolü kullanılarak, cihazlar vasıtasıyla sahadan toplanan veriler farklı uygulamalar için değerlendirilebilir. Endüstriyel alanda yük taşımak için kullanılan gezer köprülü tavan vinçlerinde karşılaşılan operatör kaynaklı yanlış kullanımların tespit edilmesi amacıyla bir sensör ağı tasarlanması, bu çalışmanın esas amacıdır. Bu çalışmada, tasarlanan sensor ağı için CANBus haberleşme altyapısı ve CANopen protokolü kullanılmıştır. Gezer köprülü tavan vinçleri için bir sistem tasarlanmış olup, sistemin genel yapısı gösterilmiştir. Gerçekleştirilen sensör ağı ile endüstriyel alanda kullanılan bir gezer köprülü tavan vincinden; taşınan yükün ağırlığı, taşıma sırasında vinç halatında oluşan salınım ve halat uzunluğu verileri alınmış ve elektronik ortamda depolanmıştır. Sensör ağından alınan verilerin elektronik ortamda depolanması uzun süreli ve sürekli kayıt işleminin yapılabilmesini sağlamıştır. Kaydedilen veriler kullanılarak vinç kullanımı hakkında raporlama ve istatistik çalışmaları yapılabilir. Bu çalışmada, saha uygulamasından elde edilen veriler değerlendirilerek vinç operatörlerinin yanlış uygulamaları tespit edilmiştir.","PeriodicalId":17899,"journal":{"name":"Konya Journal of Engineering Sciences","volume":"18 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89029358","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：