Duygu Ağaoğulları, Özge Balcı, Hasan Gökçe, Didem Ovalı, M. L. Öveçoğlu
Bu calismada, farkli miktarlarda TiB 2 ve La 2 O 3 partikulleri ile takviye edilmis ve agirlikca % 1 Ni ile aktiflestirilmis volfram matrisli (W1Ni) kompozitler mekanik alasimlama, soguk presleme ve basincsiz sinterleme yontemleri kullanilarak uretilmistir. Bu kapsamda, farkli miktarlardaki TiB 2 (ag.% 3 ve 4) ve La 2 O 3 (ag.% 0,5 ve 1) partikulleri W1Ni matris icerisine katkilandirilmis ve farkli surelerde (6 ve 12 sa) mekanik alasimlama prosesi uygulanmistir. Karistirilmis ve mekanik alasimlanmis tozlar tek eksenli hidrolik pres kullanilarak soguk preslenmis ve pekistirilen bunyeler Ar/H 2 gaz akis sartlarinda sinterlenmistir. Farkli miktarlardaki TiB 2 ve La 2 O 3 partikulleri ile takviye edilmis, preslenmis ve sinterlenmis W1Ni matrisli kompozitlerin fiziksel, mikroyapisal ve mikrosertlik ozellikleri incelenmistir. TiB 2 veya La 2 O 3 katkilarinin, numunelerin yogunluk ve/veya mikrosertlik degerlerinde artisa neden oldugu saptanmistir. Mekanik alasimlama suresinin, sinter urun ozelliklerinde ve mikroyapida onemli bir etkisinin oldugu gozlemlenmistir. Ag.% 3 veya 4 miktarindaki TiB 2 ve ag.% 1 miktarindaki La 2 O 3 katkilarinin birlikte kullanimi, sinterlenme sonrasinda, baskin W fazina ek olarak W 2 B faz olusumuna neden olmustur. En yuksek rolatif yogunluk ve mikrosertlik degerleri sirasiyla % 92,14 ve 6,27 ± 1,54 GPa olup, 6 sa mekanik alasimlama uygulanmis, preslenmis ve sinterlenmis olan W1Ni-ag.% 3 TiB 2 -ag.%1 La 2 O 3 kompozisyonu icin elde edilmistir.
{"title":"TiB2 ve La2O3 partikül takviyelerinin mekanik alaşımlama ve aktifleştirilmiş sinterleme ile üretilen volfram matrisli kompozitler üzerindeki etkisinin incelenmesi","authors":"Duygu Ağaoğulları, Özge Balcı, Hasan Gökçe, Didem Ovalı, M. L. Öveçoğlu","doi":"10.21541/APJES.410375","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/APJES.410375","url":null,"abstract":"Bu calismada, farkli miktarlarda TiB 2 ve La 2 O 3 partikulleri ile takviye edilmis ve agirlikca % 1 Ni ile aktiflestirilmis volfram matrisli (W1Ni) kompozitler mekanik alasimlama, soguk presleme ve basincsiz sinterleme yontemleri kullanilarak uretilmistir. Bu kapsamda, farkli miktarlardaki TiB 2 (ag.% 3 ve 4) ve La 2 O 3 (ag.% 0,5 ve 1) partikulleri W1Ni matris icerisine katkilandirilmis ve farkli surelerde (6 ve 12 sa) mekanik alasimlama prosesi uygulanmistir. Karistirilmis ve mekanik alasimlanmis tozlar tek eksenli hidrolik pres kullanilarak soguk preslenmis ve pekistirilen bunyeler Ar/H 2 gaz akis sartlarinda sinterlenmistir. Farkli miktarlardaki TiB 2 ve La 2 O 3 partikulleri ile takviye edilmis, preslenmis ve sinterlenmis W1Ni matrisli kompozitlerin fiziksel, mikroyapisal ve mikrosertlik ozellikleri incelenmistir. TiB 2 veya La 2 O 3 katkilarinin, numunelerin yogunluk ve/veya mikrosertlik degerlerinde artisa neden oldugu saptanmistir. Mekanik alasimlama suresinin, sinter urun ozelliklerinde ve mikroyapida onemli bir etkisinin oldugu gozlemlenmistir. Ag.% 3 veya 4 miktarindaki TiB 2 ve ag.% 1 miktarindaki La 2 O 3 katkilarinin birlikte kullanimi, sinterlenme sonrasinda, baskin W fazina ek olarak W 2 B faz olusumuna neden olmustur. En yuksek rolatif yogunluk ve mikrosertlik degerleri sirasiyla % 92,14 ve 6,27 ± 1,54 GPa olup, 6 sa mekanik alasimlama uygulanmis, preslenmis ve sinterlenmis olan W1Ni-ag.% 3 TiB 2 -ag.%1 La 2 O 3 kompozisyonu icin elde edilmistir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"14 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124506182","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Iklim degisikligi, iklim kosullarinin uzun yillar boyunca ortalama durumdan sapmasi olarak tanimlanmaktadir. Bircok calisma iklim degisikligi ile birlikte ekstrem hava olaylarinda artis yasanacagini bildirmektedir. Turkiye’de iklim degisikliginden en fazla etkilenecek bolgelerden birisi Akdeniz Kiyilaridir. Bu baglamda iklim degisikligi bakimindan hassas konumda bulunan Turkiye’nin Akdeniz Kiyilarinda ekstrem iklim donemlerinin tespit edilmesi ve gerekli tedbirlerin alinmasi onemlidir. Bu calismada 1967-2016 yillarini kapsayan son 50 yillik surecte mevsimlik SPI kuraklik analizleri yapilmistir. Calismamizda, Akdeniz Kiyilarinda yer alan 15 adet meteoroloji istasyonuna ait veriler kullanilmistir. Elde edilen bulgular, Akdeniz Kiyilarinda ekstrem iklim kosullarinin siklikla yasandigini gostermektedir. Bir baska ifade ile Akdeniz Kiyilarinda her 5 yilda 1 ekstrem nemli ya da kurak donemler yasanmaktadir. Bu calismanin sonuclari, Akdeniz Kiyilarinda, bilhassa Ilkbahar mevsiminde kuraklik egiliminin belirgin bir sekilde arttigini gostermektedir.
{"title":"Akdeniz Kıyılarında Ekstrem Nemli Ve Kurak Mevsimlerin Dağılımı (1967-2016)","authors":"Mehmet Ali Çelik","doi":"10.21541/apjes.394152","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.394152","url":null,"abstract":"Iklim degisikligi, iklim kosullarinin uzun yillar boyunca ortalama durumdan sapmasi olarak tanimlanmaktadir. Bircok calisma iklim degisikligi ile birlikte ekstrem hava olaylarinda artis yasanacagini bildirmektedir. Turkiye’de iklim degisikliginden en fazla etkilenecek bolgelerden birisi Akdeniz Kiyilaridir. Bu baglamda iklim degisikligi bakimindan hassas konumda bulunan Turkiye’nin Akdeniz Kiyilarinda ekstrem iklim donemlerinin tespit edilmesi ve gerekli tedbirlerin alinmasi onemlidir. Bu calismada 1967-2016 yillarini kapsayan son 50 yillik surecte mevsimlik SPI kuraklik analizleri yapilmistir. Calismamizda, Akdeniz Kiyilarinda yer alan 15 adet meteoroloji istasyonuna ait veriler kullanilmistir. Elde edilen bulgular, Akdeniz Kiyilarinda ekstrem iklim kosullarinin siklikla yasandigini gostermektedir. Bir baska ifade ile Akdeniz Kiyilarinda her 5 yilda 1 ekstrem nemli ya da kurak donemler yasanmaktadir. Bu calismanin sonuclari, Akdeniz Kiyilarinda, bilhassa Ilkbahar mevsiminde kuraklik egiliminin belirgin bir sekilde arttigini gostermektedir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"55 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128851633","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
A. Yetiş, Leyla Gazigil, R. Yetiş, Burçin Çelikezen
Bu calismada, Bitlis ilinin ve ilcelerinin hayvan sayisindan olusan atik miktarlarindan biyogaza donusturulme potansiyeli ele alinarak olusabilecek enerji miktari ve yakit tasarruf miktarlari belirlenmistir. 2017 yilina ait Bitlis il geneli icin buyukbas, kucukbas ve kanatli (tavuk) hayvan sayisi sirasiyla 82406, 601555 ve 78424 adettir. Bu hayvanlardan olusan atik miktarlari hesaplandiktan sonra Agro-Waste projesi kapsaminda belirtilen oranlar ile kullanilabilir atik miktari buyukbas icin 532425,166 (ton/yil), kucukbas icin 64125,763 (ton/yil) ve kanatli (tavuk) icin 2251,553 (ton/yil) olarak elde edilmistir. Biyogaza karsilik gelen degerler ise her biri icin 17570030,48 m 3 /yil, 3719294,25 m 3 /yil ve 175621,13 m 3 /yil olarak hesaplanmistir. Sonuc olarak buyukbas hayvan sayisinin fazla, toplam hayvan sayisinin az oldugu Guroymak ilcesi 5,3 milyon m 3 /yil miktarla biyogaz potansiyelinin en yuksek oldugu ilcedir. Ayrica Bitlis iline ait toplam biyogaz potansiyeli yaklasik 21,46 milyon m 3 /yil olarak tespit edilmistir. Bu calismada, Bitlis ilinin ve ilcelerinin hayvan sayisindan olusan atik miktarlarindan biyogaza donusturulme potansiyeli ele alinarak olusabilecek enerji miktari ve yakit tasarruf miktarlari belirlenmistir. 2017 yilina ait Bitlis il geneli icin buyukbas, kucukbas ve kanatli (tavuk) hayvan sayisi sirasiyla 82406, 601555 ve 78424 adettir. Bu hayvanlardan olusan atik miktarlari hesaplandiktan sonra Agro-Waste projesi kapsaminda belirtilen oranlar ile kullanilabilir atik miktari buyukbas icin 532425,166 (ton/yil), kucukbas icin 64125,763 (ton/yil) ve kanatli (tavuk) icin 2251,553 (ton/yil) olarak elde edilmistir. Biyogaza karsilik gelen degerler ise her biri icin 17570030,48 m 3 /yil, 3719294,25 m 3 /yil ve 175621,13 m 3 /yil olarak hesaplanmistir. Sonuc olarak buyukbas hayvan sayisinin fazla, toplam hayvan sayisinin az oldugu Guroymak ilcesi 5,3 milyon m 3 /yil miktarla biyogaz potansiyelinin en yuksek oldugu ilcedir. Ayrica Bitlis iline ait toplam biyogaz potansiyeli yaklasik 21,46 milyon m 3 /yil olarak tespit edilmistir.
{"title":"Hayvansal Atık Kaynaklı Biyogaz Potansiyeli: Bitlis Örneği","authors":"A. Yetiş, Leyla Gazigil, R. Yetiş, Burçin Çelikezen","doi":"10.21541/APJES.405308","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/APJES.405308","url":null,"abstract":"Bu calismada, Bitlis ilinin ve ilcelerinin hayvan sayisindan olusan atik miktarlarindan biyogaza donusturulme potansiyeli ele alinarak olusabilecek enerji miktari ve yakit tasarruf miktarlari belirlenmistir. 2017 yilina ait Bitlis il geneli icin buyukbas, kucukbas ve kanatli (tavuk) hayvan sayisi sirasiyla 82406, 601555 ve 78424 adettir. Bu hayvanlardan olusan atik miktarlari hesaplandiktan sonra Agro-Waste projesi kapsaminda belirtilen oranlar ile kullanilabilir atik miktari buyukbas icin 532425,166 (ton/yil), kucukbas icin 64125,763 (ton/yil) ve kanatli (tavuk) icin 2251,553 (ton/yil) olarak elde edilmistir. Biyogaza karsilik gelen degerler ise her biri icin 17570030,48 m 3 /yil, 3719294,25 m 3 /yil ve 175621,13 m 3 /yil olarak hesaplanmistir. Sonuc olarak buyukbas hayvan sayisinin fazla, toplam hayvan sayisinin az oldugu Guroymak ilcesi 5,3 milyon m 3 /yil miktarla biyogaz potansiyelinin en yuksek oldugu ilcedir. Ayrica Bitlis iline ait toplam biyogaz potansiyeli yaklasik 21,46 milyon m 3 /yil olarak tespit edilmistir. Bu calismada, Bitlis ilinin ve ilcelerinin hayvan sayisindan olusan atik miktarlarindan biyogaza donusturulme potansiyeli ele alinarak olusabilecek enerji miktari ve yakit tasarruf miktarlari belirlenmistir. 2017 yilina ait Bitlis il geneli icin buyukbas, kucukbas ve kanatli (tavuk) hayvan sayisi sirasiyla 82406, 601555 ve 78424 adettir. Bu hayvanlardan olusan atik miktarlari hesaplandiktan sonra Agro-Waste projesi kapsaminda belirtilen oranlar ile kullanilabilir atik miktari buyukbas icin 532425,166 (ton/yil), kucukbas icin 64125,763 (ton/yil) ve kanatli (tavuk) icin 2251,553 (ton/yil) olarak elde edilmistir. Biyogaza karsilik gelen degerler ise her biri icin 17570030,48 m 3 /yil, 3719294,25 m 3 /yil ve 175621,13 m 3 /yil olarak hesaplanmistir. Sonuc olarak buyukbas hayvan sayisinin fazla, toplam hayvan sayisinin az oldugu Guroymak ilcesi 5,3 milyon m 3 /yil miktarla biyogaz potansiyelinin en yuksek oldugu ilcedir. Ayrica Bitlis iline ait toplam biyogaz potansiyeli yaklasik 21,46 milyon m 3 /yil olarak tespit edilmistir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126883482","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hastalikli kisilerde hastaligin teshisinin onceden yapilmasi, tanisinin konulmasi ve gerekli onlemlerin alinmasina yardimci olmalarindan dolayi obekleme algoritmalarinin performansi biyomedikal arastirmalarda cok onemlidir. Ancak, cogu obekleme algoritmasi benzerlik metrigi olarak Oklid uzakligini kullanir. Oklid uzakligi verilerin varyanslarini esit kabul eder. Gurultulu veya aykiri degerlerin veriye bulasmasi durumunda, geleneksel Oklid uzakligi kullanan obekleme yontemlerinin performansi oldukca dusmektedir. Bu calisma, yukarida bahsedilen olumsuzluklari gidermek icin kernel tabanli obekleme yontemlerinden biri olan Elipsoit Destek Vektor Obekleme (EDVO) algoritmasini onerir. EDVO algoritmasinda, onceden obek sayisinin belirtilmesine gerek yoktur. Ayrica, EDVO algoritmasi, mahalanobis benzerlik olcusunu kullanarak verilerin dagilimina uygun kumelenme sekilleri uretebilir. Onerilen EDVO algoritmasi hem gercek biyomedikal verilere hem de sentetik verilere uygulanmis ve daha sonra geleneksel kumeleme yontemleri ile karsilastirilmistir. EDVO algoritmasinin dogruluk, ozgulluk ve duyarlilik acisindan iyi bir performans gosterdigi gozlemlenmistir.
{"title":"Elipsoit Destek Vektör Öbekleme Algoritmasının Biyomedikal Veri Setleri Üzerinde Karşılaştırmalı Performans Analizi","authors":"Ömer Karal, Furkan Burak Bağcı","doi":"10.21541/apjes.424247","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.424247","url":null,"abstract":"Hastalikli kisilerde hastaligin teshisinin onceden yapilmasi, tanisinin konulmasi ve gerekli onlemlerin alinmasina yardimci olmalarindan dolayi obekleme algoritmalarinin performansi biyomedikal arastirmalarda cok onemlidir. Ancak, cogu obekleme algoritmasi benzerlik metrigi olarak Oklid uzakligini kullanir. Oklid uzakligi verilerin varyanslarini esit kabul eder. Gurultulu veya aykiri degerlerin veriye bulasmasi durumunda, geleneksel Oklid uzakligi kullanan obekleme yontemlerinin performansi oldukca dusmektedir. Bu calisma, yukarida bahsedilen olumsuzluklari gidermek icin kernel tabanli obekleme yontemlerinden biri olan Elipsoit Destek Vektor Obekleme (EDVO) algoritmasini onerir. EDVO algoritmasinda, onceden obek sayisinin belirtilmesine gerek yoktur. Ayrica, EDVO algoritmasi, mahalanobis benzerlik olcusunu kullanarak verilerin dagilimina uygun kumelenme sekilleri uretebilir. Onerilen EDVO algoritmasi hem gercek biyomedikal verilere hem de sentetik verilere uygulanmis ve daha sonra geleneksel kumeleme yontemleri ile karsilastirilmistir. EDVO algoritmasinin dogruluk, ozgulluk ve duyarlilik acisindan iyi bir performans gosterdigi gozlemlenmistir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"91 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133663731","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Turkiye ormanlarinin asli agac turlerinden olan, Dogu kayini ( Fagus orientalis Lipsky), esas yayilisini kuzey bolgelerde yapmakla birlikte ulkemizin guney dogu bolumunde ozellikle Adana, Osmaniye, Hatay ve Kahramanmaras yorelerinde izole kalmis, relikt Dogu kayini sahalari bulunmaktadir. Bu calismada, Andirin (Kahramanmaras) Dogu kayini ormanlarinda yayilis gosteren kabuk ve ambrosya bocekleri tespit edilmistir. Arazi calismalari Andirin-Akifiye yoresinde (37° 44' K, 36° 22' D) 2015 ve 2016 yillarinda mart ayi baslarindan itibaren ekim ayi sonuna kadar olan periyodu icerisine alan surecte yurutulmustur. Bu amacla, saha geneline Kirmizi renkli yapiskan tuzaklar (%96’lik etil alkol ve % 1 toluenden olusan cezbedici karisim ile) tesis edilmistir. Kontroller, ayda bir kez olacak sekilde gerceklestirilmis ve her kontrolde Kirmizi renkli yapiskan tuzaklar yenisiyle degistirilmistir. Elde edilen toplam 1245 adet bireyin incelenmesi sonucu Curculionidae familyasinin Platypodinae alt familyasindan 1 tur ve Scolytinae alt familyasinin 3 farkli tribusuna bagli 7 tur olmak uzere toplam 8 tur belirlenmistir. Bu turler; Platypus cylindrus (Fabricius, 1792) (Col.: Curculionidae, Platypodinae), Taphrorychus ramicola (Reitter, 1894), T. villifrons (Dufour, 1843), Scolytus intricatus (Ratzeburg, 1837), Anisandrus dispar (Fabricius, 1792), Trypodendron signatum (Fabricius 1787), Xyleborinus saxesenii (Ratzeburg, 1837) ve Xyleborus monographus (Fabricius, 1792)’tur. Toplanan turler arasinda Xyleborinus saxesenii en yogun tur olarak tespit edilmis, X. saxesenii ’yi, sirasiyla Anisandrus dispar , Taphrorychus ramicola ve Trypodendron signatum takip etmistir..
{"title":"Kahramanmaraş-Andırın Yöresi Relikt Doğu Kayını (Fagus orientalis Lipsky) Ormanlarında Kırmızı Renkli Yapışkan Tuzaklarla Tespit Edilen Kabuk ve Ambrosya Böcekleri (Col.: Curculionidae: Scolytinae ve Platypodinae) Üzerine Notlar","authors":"Oğuzhan Sarıkaya","doi":"10.21541/apjes.424474","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/apjes.424474","url":null,"abstract":"Turkiye ormanlarinin asli agac turlerinden olan, Dogu kayini ( Fagus orientalis Lipsky), esas yayilisini kuzey bolgelerde yapmakla birlikte ulkemizin guney dogu bolumunde ozellikle Adana, Osmaniye, Hatay ve Kahramanmaras yorelerinde izole kalmis, relikt Dogu kayini sahalari bulunmaktadir. Bu calismada, Andirin (Kahramanmaras) Dogu kayini ormanlarinda yayilis gosteren kabuk ve ambrosya bocekleri tespit edilmistir. Arazi calismalari Andirin-Akifiye yoresinde (37° 44' K, 36° 22' D) 2015 ve 2016 yillarinda mart ayi baslarindan itibaren ekim ayi sonuna kadar olan periyodu icerisine alan surecte yurutulmustur. Bu amacla, saha geneline Kirmizi renkli yapiskan tuzaklar (%96’lik etil alkol ve % 1 toluenden olusan cezbedici karisim ile) tesis edilmistir. Kontroller, ayda bir kez olacak sekilde gerceklestirilmis ve her kontrolde Kirmizi renkli yapiskan tuzaklar yenisiyle degistirilmistir. Elde edilen toplam 1245 adet bireyin incelenmesi sonucu Curculionidae familyasinin Platypodinae alt familyasindan 1 tur ve Scolytinae alt familyasinin 3 farkli tribusuna bagli 7 tur olmak uzere toplam 8 tur belirlenmistir. Bu turler; Platypus cylindrus (Fabricius, 1792) (Col.: Curculionidae, Platypodinae), Taphrorychus ramicola (Reitter, 1894), T. villifrons (Dufour, 1843), Scolytus intricatus (Ratzeburg, 1837), Anisandrus dispar (Fabricius, 1792), Trypodendron signatum (Fabricius 1787), Xyleborinus saxesenii (Ratzeburg, 1837) ve Xyleborus monographus (Fabricius, 1792)’tur. Toplanan turler arasinda Xyleborinus saxesenii en yogun tur olarak tespit edilmis, X. saxesenii ’yi, sirasiyla Anisandrus dispar , Taphrorychus ramicola ve Trypodendron signatum takip etmistir..","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117175447","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Vezir Ayhan, Serdar Tunca, Ibrahim Özsert, Gökhan Ergen, İdris Cesur
Yenilenebilir alternatif yakitlar, dizel motorlarindan salinan HC, CO ve is emisyonlarini azalttiklari, ayni zamanda performansi da iyilestirdikleri icin gunumuzde arastirmacilar tarafindan ilgi ceken konularin basinda gelmektedir. Bu alternatif yakitlar arasindan biyodizel yuksek oksijen icerigi, dizel yakitina yakin seviyede enerji icerigi, motorda herhangi bir modifikasyona ihtiyac duyulmadan kullanilabilir olmasi ve dusuk sulfur icerigi gibi bircok avantaja sahiptir. Bu calismada aycicek yagindan transesterifikasyon yontemiyle elde edilen metil ester-dizel karisimlarinin DI bir dizel motorunun performans ve emisyonlarina etkisi deneysel olarak incelenmistir. Motor deneyleri dizel ve farkli kutlesel oranlarda biyodizel-dizel B10 (%10 Biyodizel+%90 Dizel), B20 ve B50 karisimlari ile tam yuk sartlarinda ve farkli motor devirlerinde gerceklestirilmistir. Elde edilen sonuclardan, motorda B10 ve B20 karisimlari kullanildiginda, motor efektif gucu ve torkunda standart duruma gore artmalar olurken, B50 karisiminda azalmalarin meydana geldigi tespit edilmistir. Maksimum artma B20 yakiti kullaniminda elde edilmistir. B20 kullanimi durumunda HC, CO ve Is emisyonlarinda dikkate deger oranda azalmalarin meydana geldigi, NO emisyonlarinda ise artmalarin oldugu tespit edilmistir.
{"title":"Ayçiçek Yağı Metil Ester Karışımlarının DI Bir Dizel Motorunun Performans ve Emisyonlarına Etkisi","authors":"Vezir Ayhan, Serdar Tunca, Ibrahim Özsert, Gökhan Ergen, İdris Cesur","doi":"10.21541/APJES.325961","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/APJES.325961","url":null,"abstract":"Yenilenebilir alternatif yakitlar, dizel motorlarindan salinan HC, CO ve is emisyonlarini azalttiklari, ayni zamanda performansi da iyilestirdikleri icin gunumuzde arastirmacilar tarafindan ilgi ceken konularin basinda gelmektedir. Bu alternatif yakitlar arasindan biyodizel yuksek oksijen icerigi, dizel yakitina yakin seviyede enerji icerigi, motorda herhangi bir modifikasyona ihtiyac duyulmadan kullanilabilir olmasi ve dusuk sulfur icerigi gibi bircok avantaja sahiptir. Bu calismada aycicek yagindan transesterifikasyon yontemiyle elde edilen metil ester-dizel karisimlarinin DI bir dizel motorunun performans ve emisyonlarina etkisi deneysel olarak incelenmistir. Motor deneyleri dizel ve farkli kutlesel oranlarda biyodizel-dizel B10 (%10 Biyodizel+%90 Dizel), B20 ve B50 karisimlari ile tam yuk sartlarinda ve farkli motor devirlerinde gerceklestirilmistir. Elde edilen sonuclardan, motorda B10 ve B20 karisimlari kullanildiginda, motor efektif gucu ve torkunda standart duruma gore artmalar olurken, B50 karisiminda azalmalarin meydana geldigi tespit edilmistir. Maksimum artma B20 yakiti kullaniminda elde edilmistir. B20 kullanimi durumunda HC, CO ve Is emisyonlarinda dikkate deger oranda azalmalarin meydana geldigi, NO emisyonlarinda ise artmalarin oldugu tespit edilmistir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116920204","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Basit yonsuz bir G cizgesinin toplam duzensizligi olarak tanimlanir, burada d G (v) tepesinin derecesini gosterir. G 1 ve G 2 cizgelerinin Indu-Bala carpimi ile gosterilir ve G 1 ve G 2 cizgelerinin iki ayrik toplam cizgesi 'de G 2 cizgesinin karsilik gelen tepelerinin birlestirilmesiyle elde edilir. Bu makalede, cizgesinin toplam duzensizligi G 1 ve G 2 cizgelerinin toplam duzensizlikleri cinsinden elde edilmistir.
它被定义为简单无路径图 G 的总不规则度,其中 d 是顶点 G (v) 的度数。它由图 G 1 和图 G 2 的 Indu-Bala 积给出,并通过将图 G 2 的相应峰值合并到两个不相交的和图 G 1 和 G 2 中得到。在本文中,图形的总不规则性是根据图形 G 1 和 G 2 的总不规则性求得的。
{"title":"Indu-Bala çarpım çizgelerinin toplam düzensizliği","authors":"Zeynep Nihan Berberler","doi":"10.21541/APJES.376397","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/APJES.376397","url":null,"abstract":"Basit yonsuz bir G cizgesinin toplam duzensizligi olarak tanimlanir, burada d G (v) tepesinin derecesini gosterir. G 1 ve G 2 cizgelerinin Indu-Bala carpimi ile gosterilir ve G 1 ve G 2 cizgelerinin iki ayrik toplam cizgesi 'de G 2 cizgesinin karsilik gelen tepelerinin birlestirilmesiyle elde edilir. Bu makalede, cizgesinin toplam duzensizligi G 1 ve G 2 cizgelerinin toplam duzensizlikleri cinsinden elde edilmistir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126887973","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yakin tarihli arastirmalar kesirli aritmetigin gercek sistemlerin daha dogru modellemesini sagladigi rapor etmistir. Bu nedenle, kesir dereceli sistem modelleri simulasyon ve numerik analizlerde yaygin olarak faydalanilmaya baslandi. Ancak, ayrik zaman gerceklemelerinin yuksek islem karmasikligindan dolayi muhendislik uygulamalarinin calisma araliklari icinde kesir dereceli eleman ve transfer fonksiyonlarinin yeterli dogrulukta sayisal olarak gerceklenmesine ihtiyac duyulmaktadir. Bu calisma uygulama bakis acisi ile iki analitik ayrik yakinsama yaklasiminin frekans cevabi eslesme ozelliklerini incelemektedir: Bunlardan biri Tustin ozyinelemeli yakinsamasi yontemi olarak bilinen dogrudan ayriklastirma yontemidir ve digeri kesir dereceli turev operatorunun surekli kesir acilimindan (CFE) faydalanan dolayli bir ayriklastirma yaklasimidir. Bu iki yontemin sonuclari karsilastirilmakta ve yontemlerin uygulanabilirlikleri, kontrol sistemleri ve filtre gercekleme uygulamalarinin calisma frekans araliklari gereksinimleri temelinde tartisilmaktadir.
{"title":"Transfer Fonksiyonlarının Gerçeklenmesi için İki Analitik Ayrıklaştırma Yönteminin Performans Değerlendirmesi","authors":"Ozlem Imik, Baris Baykant Alagoz","doi":"10.21541/APJES.351551","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/APJES.351551","url":null,"abstract":"Yakin tarihli arastirmalar kesirli aritmetigin gercek sistemlerin daha dogru modellemesini sagladigi rapor etmistir. Bu nedenle, kesir dereceli sistem modelleri simulasyon ve numerik analizlerde yaygin olarak faydalanilmaya baslandi. Ancak, ayrik zaman gerceklemelerinin yuksek islem karmasikligindan dolayi muhendislik uygulamalarinin calisma araliklari icinde kesir dereceli eleman ve transfer fonksiyonlarinin yeterli dogrulukta sayisal olarak gerceklenmesine ihtiyac duyulmaktadir. Bu calisma uygulama bakis acisi ile iki analitik ayrik yakinsama yaklasiminin frekans cevabi eslesme ozelliklerini incelemektedir: Bunlardan biri Tustin ozyinelemeli yakinsamasi yontemi olarak bilinen dogrudan ayriklastirma yontemidir ve digeri kesir dereceli turev operatorunun surekli kesir acilimindan (CFE) faydalanan dolayli bir ayriklastirma yaklasimidir. Bu iki yontemin sonuclari karsilastirilmakta ve yontemlerin uygulanabilirlikleri, kontrol sistemleri ve filtre gercekleme uygulamalarinin calisma frekans araliklari gereksinimleri temelinde tartisilmaktadir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115939564","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Enerji depolama sistemleri; medikal, savunma, askeri, telekomunikasyon ve havacilik uygulamalari gibi pek cok alanda onemli bir yere sahip oldugundan, dielektrik malzemelere olan talep hizla artmistir. Elektromanyetik dalgalarin madde ile etkilesimi, depolanmis enerji hakkinda onemli bilgiler saglar. Bu nedenle, enerji depolama kapasitesini dielektrik malzemeye borclu olan enerji uygulamalarinin bir ornegi olarak kapasitor, kapasite degerinin dielektrik sabiti ve farkli tasarim uzerindeki bagimliligini gostermek icin Ansys Maxwell benzetim programi kullanilarak tasarlanmistir. Enerji depolama kapasitesi ve farkli tasarim arasindaki iliski, paralel plaka ve cok katmanli modeller olan farkli yapilar kullanilarak gosterilmistir. Ayrica, kapasitorun kapasitans degerinin arttirilmasi icin yeni bir model tasarlanip analiz edilmistir. Bu islem ile dielektrik malzemenin yuzey alani ile iletken boru / tel arasindaki etkilesimin artirilmasi amaclanmistir.
{"title":"Kapasite Değerini Artırmak İçin Yeni Paralel Plakalı Kondansatör Tasarımı","authors":"Turgut Ozturk","doi":"10.21541/APJES.424663","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/APJES.424663","url":null,"abstract":"Enerji depolama sistemleri; medikal, savunma, askeri, telekomunikasyon ve havacilik uygulamalari gibi pek cok alanda onemli bir yere sahip oldugundan, dielektrik malzemelere olan talep hizla artmistir. Elektromanyetik dalgalarin madde ile etkilesimi, depolanmis enerji hakkinda onemli bilgiler saglar. Bu nedenle, enerji depolama kapasitesini dielektrik malzemeye borclu olan enerji uygulamalarinin bir ornegi olarak kapasitor, kapasite degerinin dielektrik sabiti ve farkli tasarim uzerindeki bagimliligini gostermek icin Ansys Maxwell benzetim programi kullanilarak tasarlanmistir. Enerji depolama kapasitesi ve farkli tasarim arasindaki iliski, paralel plaka ve cok katmanli modeller olan farkli yapilar kullanilarak gosterilmistir. Ayrica, kapasitorun kapasitans degerinin arttirilmasi icin yeni bir model tasarlanip analiz edilmistir. Bu islem ile dielektrik malzemenin yuzey alani ile iletken boru / tel arasindaki etkilesimin artirilmasi amaclanmistir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"74 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114358211","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dogal sepiyolit kil minerali Turkiye’nin Maden Tetkik ve Arama (MTA) kurumundan saglanmis ve 2.5 M NaOH ile modifiye edilmistir. Dogal (SP) ve modifiye edilmis sepiyolit (Na-SP) ornekleri XRD, N 2 adsorpsiyonu-desorpsiyonu, FTIR, SEM-EDS ve NH 3 -TPD ile karakterize edilmistir. NaOH ile sepiyolitin modifikasyonu, sepiyolitin onemli miktarda desilikasyonuna ve dekatyonizasyonuna neden olmustur. Sepiyolitin alkali muamelesi ile silisyum ve magnezyum cozunmesi sonucu sepiyolitin ortalama gozenek capinda artis ve yuzey alaninda 187. 8 m 2 g -1 ’den 7.1 m 2 g -1 ‘a azalma belirlenmistir. Ayrica, zayif ve orta asit merkezleri azalirken, guclu asit merkezleri artmistir. SP ile maksimum As(III) ve As(V) ayrimi pH=1.5’de saglanmis olup, degerler yaklasik olarak sira ile 8.9 mg g -1 ve 26.8 mg g -1 ’dir. Na-SP orneklerinde maksimum As(III) ve As(V) ayrimi pH=5.0’de saglanmis olup, onlarin miktari ise sira ile 46.7 mg g -1 ve 3 5.9 mg g -1 ’dir. Dogal sepiyolitin maksimum Mn(II) uzaklastirma miktari ise 5.2 mg g -1 ’dir. Sepiyolitin NaOH ile modifikasyonu ile arsenik adsorpsiyon kapasitesi dort kata kadar artmis olup, bu deger demir iceren sepiyolit ornekleri ve bimetalik oksitler ile karsilastirilabilirdir. Langmuir izotermleri SP ile As(V) ve Na-SP ile As(III) ayrimi sonuclarina uyumlu olmasina karsilik Freundlich izoterm modeli SP ile Mn(II) ve Na-SP ile As(V) uzaklastirmasinda uygunluk gostermistir. Dogal ve modifiye edilmis sepiyolit ile arsenik ve mangan adsorpsiyonu icin kaydirilmis ikinci mertebeden kinetik model iyi uyum saglamaktadir.
{"title":"Doğal ve modifiye edilmiş sepiyolit ile sulu çözeltilerden arsenik ve manganın adsorpsiyon ile ayrımı","authors":"Ayten Ates, Gökhan Yaşar","doi":"10.21541/APJES.413488","DOIUrl":"https://doi.org/10.21541/APJES.413488","url":null,"abstract":"Dogal sepiyolit kil minerali Turkiye’nin Maden Tetkik ve Arama (MTA) kurumundan saglanmis ve 2.5 M NaOH ile modifiye edilmistir. Dogal (SP) ve modifiye edilmis sepiyolit (Na-SP) ornekleri XRD, N 2 adsorpsiyonu-desorpsiyonu, FTIR, SEM-EDS ve NH 3 -TPD ile karakterize edilmistir. NaOH ile sepiyolitin modifikasyonu, sepiyolitin onemli miktarda desilikasyonuna ve dekatyonizasyonuna neden olmustur. Sepiyolitin alkali muamelesi ile silisyum ve magnezyum cozunmesi sonucu sepiyolitin ortalama gozenek capinda artis ve yuzey alaninda 187. 8 m 2 g -1 ’den 7.1 m 2 g -1 ‘a azalma belirlenmistir. Ayrica, zayif ve orta asit merkezleri azalirken, guclu asit merkezleri artmistir. SP ile maksimum As(III) ve As(V) ayrimi pH=1.5’de saglanmis olup, degerler yaklasik olarak sira ile 8.9 mg g -1 ve 26.8 mg g -1 ’dir. Na-SP orneklerinde maksimum As(III) ve As(V) ayrimi pH=5.0’de saglanmis olup, onlarin miktari ise sira ile 46.7 mg g -1 ve 3 5.9 mg g -1 ’dir. Dogal sepiyolitin maksimum Mn(II) uzaklastirma miktari ise 5.2 mg g -1 ’dir. Sepiyolitin NaOH ile modifikasyonu ile arsenik adsorpsiyon kapasitesi dort kata kadar artmis olup, bu deger demir iceren sepiyolit ornekleri ve bimetalik oksitler ile karsilastirilabilirdir. Langmuir izotermleri SP ile As(V) ve Na-SP ile As(III) ayrimi sonuclarina uyumlu olmasina karsilik Freundlich izoterm modeli SP ile Mn(II) ve Na-SP ile As(V) uzaklastirmasinda uygunluk gostermistir. Dogal ve modifiye edilmis sepiyolit ile arsenik ve mangan adsorpsiyonu icin kaydirilmis ikinci mertebeden kinetik model iyi uyum saglamaktadir.","PeriodicalId":294830,"journal":{"name":"Academic Platform Journal of Engineering and Science","volume":"33 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125147094","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}