İlk defa 1971 yılında kullanılmaya başlanan manevi iyi-oluş kavramı, günümüz din psikolojisi çalışmalarında sıklıkla kendisine atıfta bulunulan bir kavram haline gelmiştir. Araştırma, bu sınırlılığı gidermek için manevi iyi-oluş kavramını tüm bu yönleriyle birlikte incelemeyi amaçlamakta ayrıca manevi iyi-oluş kavramını açıklamaya yönelik yeni bir tanımlama denemesinde bulunmaktadır. Makalenin, manevi iyi-oluş literatürüne sunmak istediği önemli katkılardan biri de kavramın çerçevesini ve kuramsal temellerini ortaya koymaya çalışmasıdır. Bu çalışma temel olarak literatür araştırması yöntemiyle hazırlanmıştır. İlk önce “manevi iyi-oluş” kavramının semantik açıdan “maneviyat” ile ilişkisi ortaya konmuş ve maneviyatın “iyi-oluş”a katkıları neticesinde bu kavramın nasıl ortaya çıktığı incelenmiştir. Sonrasında kavramın içeriği, etkileşim alanları, yakından ilişkili olduğu yaklaşımları ve kuramsal temelleriyle ilgili görüşler değerlendirilmiştir. Konuyla ilgili literatürü oluşturan eserlerden bazıları da “manevi iyi-oluş”un etki alanlarını göstermesi ve kavramsallaşma sürecine sağladıkları katkılar açısından analitik olarak ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonucuna göre “manevi iyi-oluş”, bireyin iletişimde bulunduğu maneviyat alanlarından özgün bir “iyi-oluş” duygusu üretmesidir. Maneviyatın “iyi-oluş”a katkıları, Din Psikolojisi çalışmalarında “manevi iyi-oluş” kavramına duyulan ihtiyacı pekiştirmektedir. “Manevi iyi-oluş", bu katkıların kişiler üzerindeki özgün yansımalarını, olumlu etkilerini tespit edebilmek ve bu “iyi-oluş” türlerini ölçebilmek amacıyla yapılan bilimsel araştırmaların kavramsal bir ifadesidir.
从1971年开始,礼貌的概念首次被使用,成为宗教心理学研究中经常出现的一个概念。研究还旨在探索良好的机动概念,以消除所有这些方向的限制,并试图解释良好的机动理念。Makalenin,manevi iyi oluşliteratürüne sunmak istediğiönemli katkılardan biri de kavramınçerçevesini ve kuramsal temellerini ortaya koymayaçalışmasıdır。这项工作是以文献研究为基础的。首先,“机动良好”的概念是从“机动”的语义角度产生的,并考察了该概念是如何因机动对“良好”的贡献而出现的。对该概念的内容、相互作用的领域、密切相关的方法以及该概念的法律基础进行了评估。一些关于这一问题的文学作品已经根据它们对概念化过程的贡献进行了分析和分析。研究的结果是,“动作好”是指从一个人所连接的动作中产生一种特殊的“好”感觉。“良好”手册的参与者需要提高宗教心理学中“良好礼仪”的概念。“Manevi是好的”是对科学研究的解释,目的是识别个人的个人反思、积极影响,并衡量这些“好”类型。
{"title":"MANEVİYAT İLE İLİŞKİSİ ÇERÇEVESİNDE “MANEVİ İYİ OLUŞ” KAVRAMININ ORTAYA ÇIKIŞI VE TANIMLANMASI","authors":"Hümeyra Nazlı Tan, Mualla Yildiz","doi":"10.15745/da.1175149","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1175149","url":null,"abstract":"İlk defa 1971 yılında kullanılmaya başlanan manevi iyi-oluş kavramı, günümüz din psikolojisi çalışmalarında sıklıkla kendisine atıfta bulunulan bir kavram haline gelmiştir. Araştırma, bu sınırlılığı gidermek için manevi iyi-oluş kavramını tüm bu yönleriyle birlikte incelemeyi amaçlamakta ayrıca manevi iyi-oluş kavramını açıklamaya yönelik yeni bir tanımlama denemesinde bulunmaktadır. Makalenin, manevi iyi-oluş literatürüne sunmak istediği önemli katkılardan biri de kavramın çerçevesini ve kuramsal temellerini ortaya koymaya çalışmasıdır. \u0000Bu çalışma temel olarak literatür araştırması yöntemiyle hazırlanmıştır. İlk önce “manevi iyi-oluş” kavramının semantik açıdan “maneviyat” ile ilişkisi ortaya konmuş ve maneviyatın “iyi-oluş”a katkıları neticesinde bu kavramın nasıl ortaya çıktığı incelenmiştir. Sonrasında kavramın içeriği, etkileşim alanları, yakından ilişkili olduğu yaklaşımları ve kuramsal temelleriyle ilgili görüşler değerlendirilmiştir. Konuyla ilgili literatürü oluşturan eserlerden bazıları da “manevi iyi-oluş”un etki alanlarını göstermesi ve kavramsallaşma sürecine sağladıkları katkılar açısından analitik olarak ele alınmış ve değerlendirilmiştir. \u0000 Araştırmanın sonucuna göre “manevi iyi-oluş”, bireyin iletişimde bulunduğu maneviyat alanlarından özgün bir “iyi-oluş” duygusu üretmesidir. Maneviyatın “iyi-oluş”a katkıları, Din Psikolojisi çalışmalarında “manevi iyi-oluş” kavramına duyulan ihtiyacı pekiştirmektedir. “Manevi iyi-oluş\", bu katkıların kişiler üzerindeki özgün yansımalarını, olumlu etkilerini tespit edebilmek ve bu “iyi-oluş” türlerini ölçebilmek amacıyla yapılan bilimsel araştırmaların kavramsal bir ifadesidir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354424","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Along with the Persian perspective inherited from the Persian Empire, Shi'ism has significantly influenced and continues to influence the geopolitical and geo-cultural education of present-day Iran. With its politicization, Shi'ism has become one of the most important factors, perhaps the most important, in the formation and preservation of Iran's national identity. Iran, which is in contact with Shiites living in various regions such as Middle East-Africa-Central Asia, intensified this contact after the Arab Spring process. In this article, Shiites in Bahrain are discussed in the context of Iran's Shiite Influence Zone Policy. In the article, firstly, general information about the sociological and religious structure of Bahrain has been given, and then the characteristics of the Shiite groups and leaders in Bahrain have been mentioned. Then, the level and activities of these groups' relations with Iran, the Shiite militia groups, their characteristics, and their work on behalf of Iran are discussed. The research has carried out based on the literature review.
{"title":"IRAN'S SHIITE INFLUENCE BELT POLICY: THE EXAMPLE OF BAHRAINI SHIITES","authors":"Orhan Karaoğlu","doi":"10.15745/da.1177733","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1177733","url":null,"abstract":"Along with the Persian perspective inherited from the Persian Empire, Shi'ism has significantly influenced and continues to influence the geopolitical and geo-cultural education of present-day Iran. With its politicization, Shi'ism has become one of the most important factors, perhaps the most important, in the formation and preservation of Iran's national identity. Iran, which is in contact with Shiites living in various regions such as Middle East-Africa-Central Asia, intensified this contact after the Arab Spring process. In this article, Shiites in Bahrain are discussed in the context of Iran's Shiite Influence Zone Policy. In the article, firstly, general information about the sociological and religious structure of Bahrain has been given, and then the characteristics of the Shiite groups and leaders in Bahrain have been mentioned. Then, the level and activities of these groups' relations with Iran, the Shiite militia groups, their characteristics, and their work on behalf of Iran are discussed. The research has carried out based on the literature review.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354619","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ülkemizde 1982 yılına kadar güneşin ufkun altında -19 derecede bulunduğu vakte temkîn süresi eklenerek ilan edilen imsâk vakti, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yeni uygulamasıyla 1983 yılından itibaren -18 derece olarak değiştirilmiş, temkîn uygulaması ise tamamen kaldırılmıştır. Kamuoyunda hararetli tartışmalara ve kafa karışıklığına yol açan değişiklik kararı, Başkanlığa birtakım eleştiriler ve ithamlar yöneltilmesine neden olmuştur. Eleştirilerin özellikle iki konu üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir: Birincisi, orucun başlangıç vakti olan fecr-i sâdıkın tespiti için aydınlığın ilk belirdiği ânın mı yoksa iyice yayıldığı ânın mı esas alınacağı. İkincisi, fecr-i sâdıkın tespitinde güneşin yükseklik açısının -19 derece mi yoksa -18 derece mi olacağı. İddia sahiplerine göre her iki konuda da İslâm âlimleri birinci görüşü, Avrupalı Hıristiyan astronomi bilginleri ikinci görüşü tercih etmektedirler. DİB ise değişiklik kararı ile İslâm âlimlerinin görüşünü bırakıp Hıristiyanların görüşünü benimsemiştir. Bu makale orucun başlangıç vaktinde yapılan değişikliğe Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil tarafından yöneltilen ve bazı takvim hazırlayıcıları tarafından da dile getirilen eleştirilerin tetkik, tahlil ve tenkidini konu edinmektedir. Çalışmada tarafların DİB’e yönelttiği eleştirilerin ve ileri sürdükleri delillerin temel fıkıh ve astronomi eserlerindeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği mukayeseli biçimde ele alınmıştır. Ulaşılan sonuçlara göre her iki konuda da fıkıh ve astronomi âlimleri arasında görüş birliği bulunmamakta, eleştirilerde öne sürülen deliller iddiaları ispatlayıcı bir nitelik taşımamaktadır.
在我国,直到1982年,当太阳低于-19度时,时间才被宣布加入基本时间,1983年至1983年,数字事务总裁的申请已经完全取消。公众讨论令人厌恶的讨论和混乱的决定发生了变化,这受到了总统的批评,并导致了进口管理。特别是,挑战集中在两件事上:第一件事是,在一天开始的时候,fecar种子的桌子上是否显示了第一天的光还是第一天的阳光。伊金西西,fecr-i sâdıkın tespitinde güneşin yükseklik açısının-19 derence mi yoksa-18 derence mi olacağı。根据索赔人的说法,两位伊斯兰科学家的第一种观点是更喜欢欧洲基督教天文学家知识的第二种观点。吉布放弃了伊斯兰教的观点,让我看到了基督徒。本文开头所做的更改是为了解决Ahmet Shimşirgil教授和一些日历编制者进行的修订的影响、分析和使用期限。在这项工作中,对双方的评论导致了DVD的出现,他们继续提供的证据是以基本爆炸和天文学没有涵盖的媒体形式获得的。因此,没有证据证明小说和天文学科学家在这两种情况下都没有合作,但经过审查的证据并不能提供证据。
{"title":"BİR ELEŞTİRİNİN ELEŞTİRİSİ: İMSÂK VAKTİ TARTIŞMALARI","authors":"Tunahan Erdoğan, İsmail Karagözoğlu","doi":"10.15745/da.1180361","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1180361","url":null,"abstract":"Ülkemizde 1982 yılına kadar güneşin ufkun altında -19 derecede bulunduğu vakte temkîn süresi eklenerek ilan edilen imsâk vakti, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yeni uygulamasıyla 1983 yılından itibaren -18 derece olarak değiştirilmiş, temkîn uygulaması ise tamamen kaldırılmıştır. Kamuoyunda hararetli tartışmalara ve kafa karışıklığına yol açan değişiklik kararı, Başkanlığa birtakım eleştiriler ve ithamlar yöneltilmesine neden olmuştur. Eleştirilerin özellikle iki konu üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir: Birincisi, orucun başlangıç vakti olan fecr-i sâdıkın tespiti için aydınlığın ilk belirdiği ânın mı yoksa iyice yayıldığı ânın mı esas alınacağı. İkincisi, fecr-i sâdıkın tespitinde güneşin yükseklik açısının -19 derece mi yoksa -18 derece mi olacağı. İddia sahiplerine göre her iki konuda da İslâm âlimleri birinci görüşü, Avrupalı Hıristiyan astronomi bilginleri ikinci görüşü tercih etmektedirler. DİB ise değişiklik kararı ile İslâm âlimlerinin görüşünü bırakıp Hıristiyanların görüşünü benimsemiştir. Bu makale orucun başlangıç vaktinde yapılan değişikliğe Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil tarafından yöneltilen ve bazı takvim hazırlayıcıları tarafından da dile getirilen eleştirilerin tetkik, tahlil ve tenkidini konu edinmektedir. Çalışmada tarafların DİB’e yönelttiği eleştirilerin ve ileri sürdükleri delillerin temel fıkıh ve astronomi eserlerindeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği mukayeseli biçimde ele alınmıştır. Ulaşılan sonuçlara göre her iki konuda da fıkıh ve astronomi âlimleri arasında görüş birliği bulunmamakta, eleştirilerde öne sürülen deliller iddiaları ispatlayıcı bir nitelik taşımamaktadır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354394","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ölüm kaygısı varoluşsal sorunların başında gelmektedir. Dindarlık ise ölüm kaygısıyla baş etmede önemli bir işlev görmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, ilişkisel ve deneysel araştırmaları sistematik olarak gözden geçirerek dindarlık ve ölüm kaygısı arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Ele alınan araştırmalar, iki önemli sonuca dikkat çekmektedir. Birincisi, dindarlık ve ölüm kaygısı arasında oldukça tutarsız sonuçlar olmasına rağmen, özellikle içsel dini yönelim ölüm kaygısı ile olumsuz ilişkilidir. İkincisi, ölümlülük belirginliği dindarların dinî inançlarını daha da arttırırken, dindar olmayanlar üzerinde tutarsız sonuçlar üretmektedir. Öte yandan, bu araştırmaların önemli bazı eksiklikleri de bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, metodolojik zayıflıklardır. Araştırmalarda kullanılan dindarlık ve ölüm kaygısı ölçümleri çok çeşitlilik göstermekte ve bunların güvenilirliği ve kültürler arası geçerliliği sorun olabilmektedir. Dindarlığı ve ölüm kaygısını örtük olarak ölçmek bu sorunu çözmeye yardımcı olabilir. İkinci önemli eksiklik, deneysel çalışmaların çok az sayıda olması ve olanların da çoğunlukla Yahudi-Hristiyan dinî gelenekten gelen katılımcılarla yapılmış olmalarıdır. Çalışmaların büyük çoğunluğunun Yahudi-Hristiyan dinî gelenekten gelen katılımcılarla yapılmış olması, dinî çeşitliliklerin ve özgünlüklerin göz ardı edilmesine neden olduğu söylenebilir. Dolayısıyla farklı dinî ve kültürel geleneklerden çalışmaların (özellikle deneysel) yapılması bu kısıtlılığın giderilmesi adına bir ihtiyaç olarak durmaktadır.
{"title":"DİNDARLIK VE ÖLÜM KAYGISI ARASINDAKİ İLİŞKİ ÜZERİNE BİR DERLEME","authors":"Kenan Alparslan","doi":"10.15745/da.1171650","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1171650","url":null,"abstract":"Ölüm kaygısı varoluşsal sorunların başında gelmektedir. Dindarlık ise ölüm kaygısıyla baş etmede önemli bir işlev görmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, ilişkisel ve deneysel araştırmaları sistematik olarak gözden geçirerek dindarlık ve ölüm kaygısı arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Ele alınan araştırmalar, iki önemli sonuca dikkat çekmektedir. Birincisi, dindarlık ve ölüm kaygısı arasında oldukça tutarsız sonuçlar olmasına rağmen, özellikle içsel dini yönelim ölüm kaygısı ile olumsuz ilişkilidir. İkincisi, ölümlülük belirginliği dindarların dinî inançlarını daha da arttırırken, dindar olmayanlar üzerinde tutarsız sonuçlar üretmektedir. Öte yandan, bu araştırmaların önemli bazı eksiklikleri de bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, metodolojik zayıflıklardır. Araştırmalarda kullanılan dindarlık ve ölüm kaygısı ölçümleri çok çeşitlilik göstermekte ve bunların güvenilirliği ve kültürler arası geçerliliği sorun olabilmektedir. Dindarlığı ve ölüm kaygısını örtük olarak ölçmek bu sorunu çözmeye yardımcı olabilir. İkinci önemli eksiklik, deneysel çalışmaların çok az sayıda olması ve olanların da çoğunlukla Yahudi-Hristiyan dinî gelenekten gelen katılımcılarla yapılmış olmalarıdır. Çalışmaların büyük çoğunluğunun Yahudi-Hristiyan dinî gelenekten gelen katılımcılarla yapılmış olması, dinî çeşitliliklerin ve özgünlüklerin göz ardı edilmesine neden olduğu söylenebilir. Dolayısıyla farklı dinî ve kültürel geleneklerden çalışmaların (özellikle deneysel) yapılması bu kısıtlılığın giderilmesi adına bir ihtiyaç olarak durmaktadır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48557061","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu makale Tanrı’nın varlığını kanıtlamak üzere öne sürülen teistik argümanlardan biri olan, akıllı tasarım kanıtının tikel bir örneğini konu edinmektedir. Akıllı tasarım kanıtı, evrim kuramı ile karşıtlık içerisinde, din ve bilim arasındaki tartışmalarda merkezi bir öneme sahiptir. Bu çerçevede makalenin ele aldığı problem, Dembski’nin mekansal düzenliliklere dayalı olan tasarım argümanının geçerliliği ve ikna ediciliğidir. Tasarım argümanlarının hem tarihsel hem de çağdaş verisyonları ağırlıklı olarak mekansal düzenlilikleri konu edinmektedir. Bununla birlikte, evrim kuramının bilim ve felsefe çevrelerinde yaygın kabul görmesiyle, mekansal düzenliliklere dayalı tasarım argümanları ciddi biçimde eleştirilmiştir. Bu bağlamda, makalenin amacı, mekansal düzenliliklere dayalı tasarım argümanlarının çağdaş bir örneğini felsefi bakımdan incelemek ve evrim kuramı kaynaklı itirazlara karşı gücünü koruyup koruyamadığını belirlemektir. Çalışmada nitel veri toplama yöntemlerinden literatür incelemesi kullanılmış, elde edilen veriler tutarlılık ve savunulabilirlik açısından felsefi değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Din felsefesi, bilim ve din bağlamındaki tartışmalarda hayli kapsamlı bir yer tutan bu konu, Dembski’nin kanıtı ve ona yöneltilen itirazlar ile sınırlandırılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, Dembski’nin mekansal düzenliliklere dayalı tasarım argümanının evrim kuramı kaynaklı eleştiriler karşısında yeterince ikna edici olmadığı savunulacaktır.
本文引用了一个智能设计证据的基本例子,这是证明上帝存在的主要科学论据之一。在宗教和科学之间的争论中,符合进化规律的智能设计证据是重要的。Buçerçevede makalein ele aldığı问题,Dembski'nin mekansal düzenlililiklere dayalıolan tasarım argümanının geçerliliği ve ikna ediciliğidir。设计论证对于讨论机械布置(包括历史数据和海上数据)非常重要。然而,基于机械安排的设计论点在公众对进化科学和哲学的接受方面受到了严重的批评。在这方面,本文的目的是确定基于机械安排的设计论点是否可以保护和维护其权力,使其免受进化指控。在工作中,主要数据收集方法用于评估文献,获得可持续性和宣传方面的数据。宗教哲学、科学和宗教争议仅限于Dembski的证据和指控。由于这项工作,Dembski基于机械安排的设计论点将被认为是对进化规则的不充分定罪。
{"title":"MEKÂNSAL DÜZENLİLİKLERE DAYALI TASARIM ARGÜMANI: WILLIAM A. DEMBSKI ÖRNEĞİ","authors":"Ahmet Erkan","doi":"10.15745/da.1098373","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1098373","url":null,"abstract":"Bu makale Tanrı’nın varlığını kanıtlamak üzere öne sürülen teistik argümanlardan biri olan, akıllı tasarım kanıtının tikel bir örneğini konu edinmektedir. Akıllı tasarım kanıtı, evrim kuramı ile karşıtlık içerisinde, din ve bilim arasındaki tartışmalarda merkezi bir öneme sahiptir. Bu çerçevede makalenin ele aldığı problem, Dembski’nin mekansal düzenliliklere dayalı olan tasarım argümanının geçerliliği ve ikna ediciliğidir. Tasarım argümanlarının hem tarihsel hem de çağdaş verisyonları ağırlıklı olarak mekansal düzenlilikleri konu edinmektedir. Bununla birlikte, evrim kuramının bilim ve felsefe çevrelerinde yaygın kabul görmesiyle, mekansal düzenliliklere dayalı tasarım argümanları ciddi biçimde eleştirilmiştir. Bu bağlamda, makalenin amacı, mekansal düzenliliklere dayalı tasarım argümanlarının çağdaş bir örneğini felsefi bakımdan incelemek ve evrim kuramı kaynaklı itirazlara karşı gücünü koruyup koruyamadığını belirlemektir. Çalışmada nitel veri toplama yöntemlerinden literatür incelemesi kullanılmış, elde edilen veriler tutarlılık ve savunulabilirlik açısından felsefi değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Din felsefesi, bilim ve din bağlamındaki tartışmalarda hayli kapsamlı bir yer tutan bu konu, Dembski’nin kanıtı ve ona yöneltilen itirazlar ile sınırlandırılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, Dembski’nin mekansal düzenliliklere dayalı tasarım argümanının evrim kuramı kaynaklı eleştiriler karşısında yeterince ikna edici olmadığı savunulacaktır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67353985","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Since it is one of the holy books, the Qur'an is an essential book on which many studies have been carried out by both Muslims and non-Muslims. In terms of its religious and historical origins, Turkey is one of the countries where the most research on the Qur'an is made. However, because Turkish is not a well-known language in today's World, the studies prepared in Turkey do not have much space in the international arena. So the contributions of the articles written in Turkey remain at the local level. In this context, in our study, the articles written on the Qur'an in Turkey have been tried to be discussed in various aspects. With the help of the classification of the articles according to the subjects -specifically, the Qur'an-based articles- the subjects on which much research was done and the untouched areas where the study was done less were determined. It has also been determined how many of the articles written on the Qur'an are the subject of interdisciplinary studies. The numerical changes shown by these articles were also examined yearly. In addition, the number of articles on the Qur'an in Turkey written in a language except for Turkish was determined. Based on that, some evaluations were made about these articles and their authors. Finally, some mistakes and ethical violations made in the articles written on the Qur'an were mentioned. On this basis, various suggestions were made to eliminate the deficiencies.
{"title":"NUMERICAL ANALYSIS AND EVALUATION OF ARTICLES WRITTEN ON THE QUR'AN IN TURKEY UNTIL 2015","authors":"Muhammet Sacit Kurt","doi":"10.15745/da.1090465","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1090465","url":null,"abstract":"Since it is one of the holy books, the Qur'an is an essential book on which many studies have been carried out by both Muslims and non-Muslims. In terms of its religious and historical origins, Turkey is one of the countries where the most research on the Qur'an is made. However, because Turkish is not a well-known language in today's World, the studies prepared in Turkey do not have much space in the international arena. So the contributions of the articles written in Turkey remain at the local level. In this context, in our study, the articles written on the Qur'an in Turkey have been tried to be discussed in various aspects. With the help of the classification of the articles according to the subjects -specifically, the Qur'an-based articles- the subjects on which much research was done and the untouched areas where the study was done less were determined. It has also been determined how many of the articles written on the Qur'an are the subject of interdisciplinary studies. The numerical changes shown by these articles were also examined yearly. In addition, the number of articles on the Qur'an in Turkey written in a language except for Turkish was determined. Based on that, some evaluations were made about these articles and their authors. Finally, some mistakes and ethical violations made in the articles written on the Qur'an were mentioned. On this basis, various suggestions were made to eliminate the deficiencies.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49049700","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Studies in the sociology of religion in Turkey have always kept the concern of examining the objective with an impartial perspective. The fact that researches in Turkey have focused on the religion of Islam and different religious groups with Islamic origins has kept the problem of the objectivity of the sociology of religion on the agenda methodologically. However, it should not be forgotten that understanding Turkish society and other societies where Islam is the dominant religion will be possible by going down to the first sources sociologically as well as religiously, and interpreting the behavior of the first believers of the revelation. In particular, the ijtihads of the "Rashid Caliphs Period", which is a special period in the history of Islam, have been referred to as a religious and rational source both in the formation of Islamic fiqh and in the social structures of Muslim nations. In this context, the question of what are the effects and sociological aspects of the ijtihads of the first four caliphs on the development of Islamic culture and civilization, the govarnance and social formation of Muslim societies will be examined. What social reasons did the Rashid caliphs take into account in their ijtihads, what social events they led to, and how they had an impact on institutions. This study, which will be an essay on "Sociology of Ijtihad", also aims to question the possibilities of a common study field for Sociology and Fiqh.
{"title":"Sociological Overview of the Ijtihads of the Rashid Caliphs Period","authors":"Kemal Coşkun","doi":"10.15745/da.1090519","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1090519","url":null,"abstract":"Studies in the sociology of religion in Turkey have always kept the concern of examining the objective with an impartial perspective. The fact that researches in Turkey have focused on the religion of Islam and different religious groups with Islamic origins has kept the problem of the objectivity of the sociology of religion on the agenda methodologically. However, it should not be forgotten that understanding Turkish society and other societies where Islam is the dominant religion will be possible by going down to the first sources sociologically as well as religiously, and interpreting the behavior of the first believers of the revelation. In particular, the ijtihads of the \"Rashid Caliphs Period\", which is a special period in the history of Islam, have been referred to as a religious and rational source both in the formation of Islamic fiqh and in the social structures of Muslim nations. In this context, the question of what are the effects and sociological aspects of the ijtihads of the first four caliphs on the development of Islamic culture and civilization, the govarnance and social formation of Muslim societies will be examined. What social reasons did the Rashid caliphs take into account in their ijtihads, what social events they led to, and how they had an impact on institutions. This study, which will be an essay on \"Sociology of Ijtihad\", also aims to question the possibilities of a common study field for Sociology and Fiqh.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67353932","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bir tarafta ağıtlarıyla Cahiliye ve İslami dönemde adından çokça söz ettirmiş el-Ḫansā, diğer tarafta Sophokles’in ünlü tragedyasında karşımıza çıkan Antigone; bu iki kadının hayat hikâyeleri ve karakterlerine şekil veren trajik olaylar incelenmeye değer olduğu kadar ilginç benzerliklere de sahiptir. Her ikisi de kardeşlerini trajik bir şekilde kaybetmiş ve akabinde yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle hüzün ve trajedinin timsali haline gelmişlerdir. Öte yandan Ḫansā’nın neredeyse isyan derecesine varan ağıtları; Antigone’un ise dinî ritüelleri yerine getirmek uğruna sarf ettiği çabalar onları farklı kılan hususiyetlerdendir. Ḫansā kendi döneminde ve daha sonraki dönemlerde adından kadın Arap şairlerin en büyüklerinden biri olarak söz ettirirken; Antigone ise Thebai kralı karşısındaki sağlam duruşu, kararlılığı ve kralın ona karşı olan söylemleriyle güçlü bir kadın figürü çizmiş, hatta feminist görüşün dayanak noktalarından birini oluşturmuş ve bu yönüyle literatürdeki yerini almıştır.
{"title":"Two Women, One Pain: Al-Khansā and Antigone","authors":"Nilüfer Topal, Ömer Acar","doi":"10.15745/da.1103762","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1103762","url":null,"abstract":"Bir tarafta ağıtlarıyla Cahiliye ve İslami dönemde adından çokça söz ettirmiş el-Ḫansā, diğer tarafta Sophokles’in ünlü tragedyasında karşımıza çıkan Antigone; bu iki kadının hayat hikâyeleri ve karakterlerine şekil veren trajik olaylar incelenmeye değer olduğu kadar ilginç benzerliklere de sahiptir. Her ikisi de kardeşlerini trajik bir şekilde kaybetmiş ve akabinde yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle hüzün ve trajedinin timsali haline gelmişlerdir. Öte yandan Ḫansā’nın neredeyse isyan derecesine varan ağıtları; Antigone’un ise dinî ritüelleri yerine getirmek uğruna sarf ettiği çabalar onları farklı kılan hususiyetlerdendir. Ḫansā kendi döneminde ve daha sonraki dönemlerde adından kadın Arap şairlerin en büyüklerinden biri olarak söz ettirirken; Antigone ise Thebai kralı karşısındaki sağlam duruşu, kararlılığı ve kralın ona karşı olan söylemleriyle güçlü bir kadın figürü çizmiş, hatta feminist görüşün dayanak noktalarından birini oluşturmuş ve bu yönüyle literatürdeki yerini almıştır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67353916","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tarihe bakıldığında Bangladeş, İslami ilimlerdeki çalışmalar bakımından zengin bir hüviyete sahiptir. Nüfusunun yüzde doksandan fazlasının Müslüman olduğu bu ülkede siyasi faaliyetlerde bulunan bazı İslam alimleri siyasette etkili olmuşlardır. Emperyalizmin ve dini alan üzerinde yapılan baskıların yanı sıra Kur’an’ın yayılması ve bu minvalde bir Bangladeş toplumunun inşa edilmesinde siyasi alanda olduğu gibi ilmi alanda da önemli şahsiyetler ortaya çıkmıştır. Delawar Hossain Sayedee Bangladeş’teki Müslümanları bu durum karşısında uyarmış ve mücadele etmelerinde destek olmuş öncü siyasetçi bir ilim adamıdır. Ülkenin dört bir yanını dolaşarak, vaazlar vererek, kitaplar yazarak insanları doğrudan doğruya Kur’an ve Sünnetle tanıştırmaya çalışan bu şahsiyet hakkında akademik alanda yapılan çalışmaların az olması nedeniyle bu konu üzerinde durulmuştur. Bu makalede Bangladeş’te Kur’an-ı Kerim çalışmaları alanında Delawar Hossain Sayedee’nin rolü açıklanarak en önemli eseri olan “Kur’an’ı Kerim Tercümesi” kitabı öne çıkan bazı özellikleri ile değerlendirilecektir.
{"title":"THE ROLE OF DELAWAR HOSSAIN SAYEDEE IN THE QUR’AN STUDIES OF BANGLADESH","authors":"Miftakhur Rahman","doi":"10.15745/da.1104222","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1104222","url":null,"abstract":"Tarihe bakıldığında Bangladeş, İslami ilimlerdeki çalışmalar bakımından zengin bir hüviyete sahiptir. Nüfusunun yüzde doksandan fazlasının Müslüman olduğu bu ülkede siyasi faaliyetlerde bulunan bazı İslam alimleri siyasette etkili olmuşlardır. Emperyalizmin ve dini alan üzerinde yapılan baskıların yanı sıra Kur’an’ın yayılması ve bu minvalde bir Bangladeş toplumunun inşa edilmesinde siyasi alanda olduğu gibi ilmi alanda da önemli şahsiyetler ortaya çıkmıştır. Delawar Hossain Sayedee Bangladeş’teki Müslümanları bu durum karşısında uyarmış ve mücadele etmelerinde destek olmuş öncü siyasetçi bir ilim adamıdır. Ülkenin dört bir yanını dolaşarak, vaazlar vererek, kitaplar yazarak insanları doğrudan doğruya Kur’an ve Sünnetle tanıştırmaya çalışan bu şahsiyet hakkında akademik alanda yapılan çalışmaların az olması nedeniyle bu konu üzerinde durulmuştur. Bu makalede Bangladeş’te Kur’an-ı Kerim çalışmaları alanında Delawar Hossain Sayedee’nin rolü açıklanarak en önemli eseri olan “Kur’an’ı Kerim Tercümesi” kitabı öne çıkan bazı özellikleri ile değerlendirilecektir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354051","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The Holy Qur'an is the divine book of revelation that gives meaning to human life. The relationship between the concept of fitra in the 30th verse of the Qur'an Surah Ar-Rum and the search for meaning of man is important. The human being, who is called to act according to the principles of the Qur'an and realize his existence in accordance with the wisdom of creation in the verse, man should give meaning to the values that govern him, to the gains he has achieved at the end of his actions, according to the principles of the Qur'an. The fact that the values that govern human beings are based on revelation shows that the meaning they give to their life is natural (in accordance with their nature). The customary values formed by various material-spiritual cultural patterns that a person reveals while giving meaning to his life with his belief is that they take an attitude in accordance with the date, time and place that the nature can show in its developmental stages. Within the framework of the basic responsibility of Read-Think-Understand-Live, which the Qur'an demands from us, answers to the following questions were sought in the article: How does the Quran respond to the needs of human nature and the search for meaning? What basic guiding principles and values does the Qur'an want people to do? We asked these questions because the attitude of a person towards the changing aspects of life is closely related to the answers given to these questions. For this purpose, the titles of the article were created as: "Man's Search for Meaning and the Qur'an"; “Relation between Religion and Fitra in the Context of Verse 30 of Surah Rum”; "The Qur'an's Values Regarding the Meaning of Life That Appeals to the Fitra"; Thus, it is aimed to create an awareness about the Qur'an, which introduces itself as the guide of guidance, about the search for meaning in terms of the relationship between the Qur'an and fitra.
{"title":"The Relationship with the Qur'an Fıtrat and the Values Managing Humanity","authors":"Hasan Rıza Özdemi̇r","doi":"10.15745/da.1085415","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1085415","url":null,"abstract":"The Holy Qur'an is the divine book of revelation that gives meaning to human life. The relationship between the concept of fitra in the 30th verse of the Qur'an Surah Ar-Rum and the search for meaning of man is important. The human being, who is called to act according to the principles of the Qur'an and realize his existence in accordance with the wisdom of creation in the verse, man should give meaning to the values that govern him, to the gains he has achieved at the end of his actions, according to the principles of the Qur'an. The fact that the values that govern human beings are based on revelation shows that the meaning they give to their life is natural (in accordance with their nature). The customary values formed by various material-spiritual cultural patterns that a person reveals while giving meaning to his life with his belief is that they take an attitude in accordance with the date, time and place that the nature can show in its developmental stages. Within the framework of the basic responsibility of Read-Think-Understand-Live, which the Qur'an demands from us, answers to the following questions were sought in the article: How does the Quran respond to the needs of human nature and the search for meaning? What basic guiding principles and values does the Qur'an want people to do? We asked these questions because the attitude of a person towards the changing aspects of life is closely related to the answers given to these questions. For this purpose, the titles of the article were created as: \"Man's Search for Meaning and the Qur'an\"; “Relation between Religion and Fitra in the Context of Verse 30 of Surah Rum”; \"The Qur'an's Values Regarding the Meaning of Life That Appeals to the Fitra\"; Thus, it is aimed to create an awareness about the Qur'an, which introduces itself as the guide of guidance, about the search for meaning in terms of the relationship between the Qur'an and fitra.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49280526","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}