Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmet alanlarına 4-6 yaş grubunun eklenmesiyle birlikte, yıllar içerisinde bu alandaki faaliyetler hızla artmıştır. Ülke genelinde yoğun talep gören bu program gerek uygulama süreci gerekse hedeflerine ulaşma durumu gibi pek çok açıdan değerlendirilmeye ihtiyaç duymaktadır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, DİB 4-6 Yaş Grubu Kur’an Kursları Öğretim Programını öğretici görüşleri doğrultusunda değerlendirmek, sahadaki mevcut durumun tespitini yapmak, programın daha verimli hale getirilmesi için yapılacak olan revize faaliyetlerine veri sağlayabilmek için bir ölçek geliştirmeye çalışmaktır. Bu çalışma betimsel bir çalışma olduğundan, çalışmada nicel yöntemlerden tarama deseni kullanılmıştır. DİB 4-6 Yaş Grubu Kur’an Kursları Öğretim Programını değerlendirmeye yönelik 30 soru ve 4 boyuttan oluşan bir ölçek geliştirilmiştir. Ölçek soruları hazırlanırken program değerlendirme modellerinden biri olan Stufflebeam’in CIPP modelinin aşamaları (bağlam, girdi, süreç, ürün) temel alınmış olup sorular program kazanımlarından hareketle belirlenmiştir. Araştırma verileri ölçek formunun 2019-2020 eğitim-öğretim yılında İstanbul Müftülüğü’ne bağlı 4-6 yaş grubu Kur’an kurslarında görev yapan 480 öğreticiye uygulanmasıyla elde edilmiştir. Açımlayıcı faktör analizi ile ulaşılan sonuç, doğrulayıcı faktör analiziyle test edilerek onaylanmış ve yapılan analizler neticesinde ölçeğin geçerli ve güvenilir bir araç olduğuna ulaşılmıştır.
{"title":"Diyanet İşleri Başkanlığı 4-6 Yaş Grubu Kur’an Kursları Öğretim Programı Değerlendirme Ölçeği”.","authors":"Betül Aşkin, Hamit Er","doi":"10.15745/da.1261387","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1261387","url":null,"abstract":"Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmet alanlarına 4-6 yaş grubunun eklenmesiyle birlikte, yıllar içerisinde bu alandaki faaliyetler hızla artmıştır. Ülke genelinde yoğun talep gören bu program gerek uygulama süreci gerekse hedeflerine ulaşma durumu gibi pek çok açıdan değerlendirilmeye ihtiyaç duymaktadır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, DİB 4-6 Yaş Grubu Kur’an Kursları Öğretim Programını öğretici görüşleri doğrultusunda değerlendirmek, sahadaki mevcut durumun tespitini yapmak, programın daha verimli hale getirilmesi için yapılacak olan revize faaliyetlerine veri sağlayabilmek için bir ölçek geliştirmeye çalışmaktır. Bu çalışma betimsel bir çalışma olduğundan, çalışmada nicel yöntemlerden tarama deseni kullanılmıştır. DİB 4-6 Yaş Grubu Kur’an Kursları Öğretim Programını değerlendirmeye yönelik 30 soru ve 4 boyuttan oluşan bir ölçek geliştirilmiştir. Ölçek soruları hazırlanırken program değerlendirme modellerinden biri olan Stufflebeam’in CIPP modelinin aşamaları (bağlam, girdi, süreç, ürün) temel alınmış olup sorular program kazanımlarından hareketle belirlenmiştir. Araştırma verileri ölçek formunun 2019-2020 eğitim-öğretim yılında İstanbul Müftülüğü’ne bağlı 4-6 yaş grubu Kur’an kurslarında görev yapan 480 öğreticiye uygulanmasıyla elde edilmiştir. Açımlayıcı faktör analizi ile ulaşılan sonuç, doğrulayıcı faktör analiziyle test edilerek onaylanmış ve yapılan analizler neticesinde ölçeğin geçerli ve güvenilir bir araç olduğuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67355161","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Toplum belleğine imge ve ritüellerle kazınan ölüm olgusunun en yaşlı göstergelerinden olan mezar ve kitabe taşları, insanın şuurlu bir varlık olmasının kefareti olan ölme bilincinin kadim tercümanlarıdır. Antik Çağ’da natürel bir tinsellik, Orta Çağ’da monoteist bir dinsellik üzerinden evcilleştirilen ölüm olgusu ve ölme olayı; bugün için epistemolojik açıdan pozitivist paradigmanın, yaşam tarzı bakımından tüketim kültürünün elinde profanlaşarak tinselliğini yitirmekte, varoluştan koparılarak vahşileştirilmektedir. Çalışmamız, seküler ölüm algısını ve bu algının neden olduğu bireysel ve toplumsal krizleri gelenek ve modernite bağlamında ele almaktadır. Çalışmamızın amacı, ölüm algısındaki natüralist ve materyalist kabullerin yaygınlaşmasına ve yas seremonilerinde gözlemlenen profan unsurların güçlenmesine dikkat çekmek ve bu sürecin birey ve toplumda bıraktığı izleri anlamlandırmaktır. Nitekim çalışmamızda, öleni ve kayba uğrayan özneyi örtbas etme ve sindirme çabalarının varoluşsal krizlere, yabancılaşmaya ve kendisine veya ötekine yönelen şiddete yol açtığı görülmektedir. Öte yandan alternatif bir algı olarak taşraya konumlanan geleneksel ölüm algısının ölüm ile yaşam arasında inşa ettiği uzlaşı kültürünün izlerine rastlanılmasının tesadüf olmadığı anlaşılmaktadır. Çalışmamız nitel bir araştırma türü olan doküman analizi deseni yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmamızda ölüm olgusuna yönelik yaklaşımlar, kronolojik bir akışla literatür okumasına tabi tutulmuş; ölüm algısının 21. yüzyıla özgü tutumlarının çocukluğuna inilerek varılan teşhisler, dokümanter veri olarak iki farklı paradigmayı temsilen seçilmiş Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak (2004) ve Paramparça (2021) filmlerinin tarihsel göstergebilimsel ve sosyolojik çözümlemeleriyle sınanmıştır. Çalışmamız, günümüzde değişen ölüm algısı ve yas kültürünü derinlemesine irdeleyerek güncel bir topografya çıkarması ve henüz genç bir alan olan ölüm sosyolojisi çalışmalarına katkıda bulunmasıyla önem arz etmektedir.
坟墓和死亡史上最古老的坟墓的石头,由图像和仪式组成,是女性对死亡意识的诠释。在古捷克共和国,自然工程是死亡和死亡的事件,在捷克中部已转变为一神教;bugün için knowledolojik açıdan pozitivist paradigmanın,yaşam tarzıbakımından tüketim kültürünün elinde profanlaşarak tinselliğini yitirmekte,varoluştan koparılarak vahşileştirimektedir。我们的工作是在传统和现代联系的背景下,捕捉部门死亡的概念以及这一概念的个人和社会危机。我们工作的目标是关注自然主义和唯物主义接受的扩散,以及在yas布道中观察到的亵渎元素的加强,并确保这个过程在社会中留下一个又一个。在我们的工作结束时,死亡和迷失自我的人被视为暴露在导致他或另一个人的各种危机、异化和暴力中。另一方面,事实证明,传统的死亡感知作为一种替代,与在死亡和生命之间建立的改进文化的痕迹并不一致。我们的工作是通过对合格研究类型的文件分析进行的。在我们的工作中,死亡的方法被纳入了对具有慢性流动性的文学的研究;21死亡感知。对Carpuz Cable(2004年)和Paramparça(2021年)电影的历史和社会学分析检验了几个世纪以来对儿童自由的认识,这两部电影作为纪录片代表了两种不同的范式。我们的工作是鼓励加深对死亡的感知和苦涩文化的深化,拿出现代的地形图,为仍然年轻的死亡社会学的工作做出贡献。
{"title":"Spiritual and Secular Death as Part of Tradition and Modernity “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” (Making Ships From Watermelon Shell) and “Paramparça” (Shattered) Films","authors":"Tarık Güvendi̇","doi":"10.15745/da.1271331","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1271331","url":null,"abstract":"Toplum belleğine imge ve ritüellerle kazınan ölüm olgusunun en yaşlı göstergelerinden olan mezar ve kitabe taşları, insanın şuurlu bir varlık olmasının kefareti olan ölme bilincinin kadim tercümanlarıdır. Antik Çağ’da natürel bir tinsellik, Orta Çağ’da monoteist bir dinsellik üzerinden evcilleştirilen ölüm olgusu ve ölme olayı; bugün için epistemolojik açıdan pozitivist paradigmanın, yaşam tarzı bakımından tüketim kültürünün elinde profanlaşarak tinselliğini yitirmekte, varoluştan koparılarak vahşileştirilmektedir. Çalışmamız, seküler ölüm algısını ve bu algının neden olduğu bireysel ve toplumsal krizleri gelenek ve modernite bağlamında ele almaktadır. Çalışmamızın amacı, ölüm algısındaki natüralist ve materyalist kabullerin yaygınlaşmasına ve yas seremonilerinde gözlemlenen profan unsurların güçlenmesine dikkat çekmek ve bu sürecin birey ve toplumda bıraktığı izleri anlamlandırmaktır. Nitekim çalışmamızda, öleni ve kayba uğrayan özneyi örtbas etme ve sindirme çabalarının varoluşsal krizlere, yabancılaşmaya ve kendisine veya ötekine yönelen şiddete yol açtığı görülmektedir. Öte yandan alternatif bir algı olarak taşraya konumlanan geleneksel ölüm algısının ölüm ile yaşam arasında inşa ettiği uzlaşı kültürünün izlerine rastlanılmasının tesadüf olmadığı anlaşılmaktadır. Çalışmamız nitel bir araştırma türü olan doküman analizi deseni yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmamızda ölüm olgusuna yönelik yaklaşımlar, kronolojik bir akışla literatür okumasına tabi tutulmuş; ölüm algısının 21. yüzyıla özgü tutumlarının çocukluğuna inilerek varılan teşhisler, dokümanter veri olarak iki farklı paradigmayı temsilen seçilmiş Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak (2004) ve Paramparça (2021) filmlerinin tarihsel göstergebilimsel ve sosyolojik çözümlemeleriyle sınanmıştır. Çalışmamız, günümüzde değişen ölüm algısı ve yas kültürünü derinlemesine irdeleyerek güncel bir topografya çıkarması ve henüz genç bir alan olan ölüm sosyolojisi çalışmalarına katkıda bulunmasıyla önem arz etmektedir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354913","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırma, din öğretiminde, şükür kavramı örnekliğinde, herhangi bir kavramın, değerin, duygunun, tutumun, halin, bir varoluş durumunun öğretilmesine yönelik öğreticiye rehberlik edebilecek bir bakış açısına dikkat çekme çabasındadır. Bu bakış açısının temelinde, dini metinlerdeki bilginin, öğrenenin yaşantısı ile buluşması yer almaktadır. Öğrenenin kendini bu buluşmalar yoluyla keşfetmeye devam etmesi ve yeni öğrenmeler yoluyla dönüşmesi süreçlerinin, öğreticinin dini bilgiyle oluşturacağı içeriğe dair bakış açısıyla doğrudan ilgili olduğu düşünülmektedir. Bu makalede şükür kavramı hakkında Tefsir ve Hadis alanlarının kendi yöntem ve kaynakları kullanılarak bir içerik sunulmaktadır. Öğreticinin içeriği oluşturmada bu bakış açısına ulaşmasının, öğrencinin bağlamsal düşünme becerisi kazanarak, din bilgisi ve hayat bilgisini buluşturabilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Makalede, dinden öğrenme modeli benimsenmiş ve yorumlayıcı yaklaşımla çalışılmıştır. Sonuç olarak bilginin hayatla buluşması yönünde emeği geçen öğreticileri, bilgiyi kendi yöntemsel çerçevesinde anlamaya ve insan varlığını ilgilendiren konuları öğretime müsait hale getirmenin çok yönlü ve bütüncül bir bakış açısıyla mümkün olabileceğini kavramaya ulaştıran nitelikli çalışmalara ihtiyaç olduğu söylenebilir.
在本研究中,在宗教教学中,以感恩为例,任何概念、价值观、情感、态度、行为、注意力都能引导教师的存在情境。基于这种观点,宗教文本中的知识是学习生活的场所。Öğrenenin kendini bu buluşmalar yoluyla keşfetmeye devam etmesi ve yeniörenmeler yoluyladönüşmesi süreçlerinin,ğretinin dini bilgiyel oluşturacağıiçeriğe dair bakışaçısıyla doğrudan ilgili olduğu düş。在这篇文章中,感恩的概念是用他们自己的方法和资源在反思和哈迪斯领域提供饮料。除了教师的内容外,还认为通过获得学生思考宗教和生活的能力,这将有助于满足宗教知识和生活知识。在这篇文章中,我是一名宗教学习模特,我正在与一名翻译合作。因此,从事知识生活会议的教师可能需要在自己的框架内理解知识,并以一种可以全面实现的方式向人类传授相关知识。
{"title":"Din Öğretiminde İçerik Hazırlama Yaklaşımı: Şükür Kavramı Örneğinde Öğreticiye Rehberlik","authors":"Remziye Ege, Suat Koca, Esra Gözeler","doi":"10.15745/da.1255377","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1255377","url":null,"abstract":"Bu araştırma, din öğretiminde, şükür kavramı örnekliğinde, herhangi bir kavramın, değerin, duygunun, tutumun, halin, bir varoluş durumunun öğretilmesine yönelik öğreticiye rehberlik edebilecek bir bakış açısına dikkat çekme çabasındadır. Bu bakış açısının temelinde, dini metinlerdeki bilginin, öğrenenin yaşantısı ile buluşması yer almaktadır. Öğrenenin kendini bu buluşmalar yoluyla keşfetmeye devam etmesi ve yeni öğrenmeler yoluyla dönüşmesi süreçlerinin, öğreticinin dini bilgiyle oluşturacağı içeriğe dair bakış açısıyla doğrudan ilgili olduğu düşünülmektedir. Bu makalede şükür kavramı hakkında Tefsir ve Hadis alanlarının kendi yöntem ve kaynakları kullanılarak bir içerik sunulmaktadır. Öğreticinin içeriği oluşturmada bu bakış açısına ulaşmasının, öğrencinin bağlamsal düşünme becerisi kazanarak, din bilgisi ve hayat bilgisini buluşturabilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Makalede, dinden öğrenme modeli benimsenmiş ve yorumlayıcı yaklaşımla çalışılmıştır. Sonuç olarak bilginin hayatla buluşması yönünde emeği geçen öğreticileri, bilgiyi kendi yöntemsel çerçevesinde anlamaya ve insan varlığını ilgilendiren konuları öğretime müsait hale getirmenin çok yönlü ve bütüncül bir bakış açısıyla mümkün olabileceğini kavramaya ulaştıran nitelikli çalışmalara ihtiyaç olduğu söylenebilir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67355028","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ömrünün, neredeyse üçte ikisini her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen bir Tanrı’nın varlığına karşı argümanlar geliştirmekte geçiren, ancak son zamanlarında bir Tanrı’nın varlığını kabul eden Antony Flew, değişiminin, her zaman temel aldığını iddia ettiği “kanıtın götürdüğü yere git” ilkesinin bir gereği olduğunu ileri sürer. Öncesinde kanıtın Tanrı’nın varlığına karşı durmayı gerektirdiğini ancak şu an kendisini bir Tanrı’nın var olduğu düşüncesini kabul etmeye yönlendirdiğini ifade eder. Bu çalışma, Flew’un “kanıtın götürdüğü yere gitmelisin” ilkesini İslam söz konusu olduğunda tatbik edip etmediğini ele alacaktır. Bu tartışmalıdır ve farklı boyutlardan ele alınması gerekir. Bunun için, ilk olarak, onun aklındaki Tanrı anlayışının teizmle de uyumlu olup olmadığı irdelenecektir. Bunu yaparken öncelikle Flew'un görüş değiştirmesi sonrasında benimsediği Tanrı anlayışı kısaca anlatılacaktır. Daha sonra Hıristiyanlık hakkındaki düşüncelerine değinilecektir. Ardından İslam'a karşı ileri sürdüğü argümanlar değerlendirilecektir. Son olarak, İslam mevzubahis olduğunda Flew’un “argümanın götürdüğü yere git” ilkesine uyup uymadığı tartışılacaktır.
Antony Flew最近承认了上帝的存在,他声称这种变化总是基于他接受了证据这一事实。一开始,证据必须抵制上帝的存在,但现在它表明存在上帝。Buçalışma,Flew'un“kanıtın götürdüğüyere gitmelisin”ilkesiniïslam söz konusu olduğunda tatbik edip etmediğini ele alacaktır。这必须从不同的角度来讨论和看待。出于这个原因,首先,他心中对上帝的理解将被实现,无论它是否与神兼容。首先,当Flew改变观点时,我对上帝的理解将被简要解释。然后他们会改变对基督教的看法。然后将对反对伊斯兰教的论点进行评估。最后,当谈到伊斯兰教时,Flew会辩称,他没有遵循“量力而行”的原则。
{"title":"Anthony Flew’un düşünsel dönüşümü ve İslam Algısı","authors":"İbrahim YILDIZ","doi":"10.15745/da.1179662","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1179662","url":null,"abstract":"Ömrünün, neredeyse üçte ikisini her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen bir Tanrı’nın varlığına karşı argümanlar geliştirmekte geçiren, ancak son zamanlarında bir Tanrı’nın varlığını kabul eden Antony Flew, değişiminin, her zaman temel aldığını iddia ettiği “kanıtın götürdüğü yere git” ilkesinin bir gereği olduğunu ileri sürer. Öncesinde kanıtın Tanrı’nın varlığına karşı durmayı gerektirdiğini ancak şu an kendisini bir Tanrı’nın var olduğu düşüncesini kabul etmeye yönlendirdiğini ifade eder. Bu çalışma, Flew’un “kanıtın götürdüğü yere gitmelisin” ilkesini İslam söz konusu olduğunda tatbik edip etmediğini ele alacaktır. Bu tartışmalıdır ve farklı boyutlardan ele alınması gerekir. Bunun için, ilk olarak, onun aklındaki Tanrı anlayışının teizmle de uyumlu olup olmadığı irdelenecektir. Bunu yaparken öncelikle Flew'un görüş değiştirmesi sonrasında benimsediği Tanrı anlayışı kısaca anlatılacaktır. Daha sonra Hıristiyanlık hakkındaki düşüncelerine değinilecektir. Ardından İslam'a karşı ileri sürdüğü argümanlar değerlendirilecektir. Son olarak, İslam mevzubahis olduğunda Flew’un “argümanın götürdüğü yere git” ilkesine uyup uymadığı tartışılacaktır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354763","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, İslam dini düşüncesinin rasyonelleşme sürecinin olanak, ihtiyaç ve zorluklarını tartışmayı amaçlamaktadır. İslam düşüncesinin inanç ve akıl ya da dinsel ve düşünsel boyutları arasındaki ilişkiler konusu her zaman güncel olmuştur. Bazen bu iki boyut birbiriyle özdeşleştirilmiş veya tamamen ayrıştırılmış, bazen de aralarındaki farklılıklar ön plana çıkarılarak değerlendirilmiştir. Özellikle vahye dayalı dinler söz konusu olduğunda dinin ilahî boyutunu anlamak için onun inanç unsurları daha çok tartışmaların merkezinde yer almıştır. Dinin düşünce boyutuna gelince, beşeri unsurlar içermesi dolayısıyla inancın tarihsel zemini, sosyolojik gerçekliği ve hatta coğrafi koşulları sorgulamalardan kendisini kurtaramamıştır. Akıl (rasyonalist boyut) ve inanç (dini boyut) arasındaki farklılıklar söz konusu olunca, özellikle dini kaygılarla ve bazen de epistemik nedenlerle tartışma kaçınılmaz olmuştur. İlâhi din(ler)in insan çabalarıyla şekillenen felsefe ve akılla ilişkisi, dinin zaman içerisinde kazandığı rasyonel boyutlar hiç de her zaman tekdüze bir şekilde kabul görmemiştir. Bu unsurların aklileşme ile ilişkisi bazen olumlu, bazen de engelleyici olmuştur. Şöyle ki, bazen dinlerin ortaya çıkış koşulları, hitap ettiği toplumun inanç ve alışkanlıkları, doğduğu coğrafyanın özellikleri, siyasi ve kültürel olaylar dinin rasyonelleşmesini yavaşlatmıştır. Erken dönem öncesi ve sonrasındaki gelişen bir takım sosyal gerçeklikler ve toplumsal alışkanlıkların neden olduğu sonuçların bilim insanları tarafından çoğunlukla göz ardı edildiği kanaatindeyiz ve bu etkileşimin temel unsurlarından dikkate alınmadığını düşünüyoruz. Çalışmamızın içeriğini ağırlıklı olarak bu gibi tartışmalar teşkil edecektir. Bunun yanı sıra çalışmamızda, akılcı unsurların dini düşünceye dâhil edilmesi ve rasyonelleştirmeyi hızlandırma açısından erken dönemlerde gerçekleşen fetih faaliyetlerinin ve çeviri hareketlerinin son derece önemli olduğunu göstermeye çalışacağız. Makalemizde aynı zamanda, yeni fethedilen önemli bilim ve felsefe merkezlerinin, dini düşüncenin rasyonelleşmesi için yeni ihtiyaçlar ve fırsatlar yarattığını savunuyoruz. Kanaatimizce, Kur’an'ın bilime teşvik ve yönlendirmesi de bilginin yaygınlaşmasını ve bilimsel etkileşim sürecine zemin hazırlamış ve rasyonelleşme sürecini kolaylaştırmıştır. Bu işbirliğine, tarihsel olarak cahiliye (ümmi) özelliği taşıyan Arap toplumunun bilimsel merakı da eklenmiş ve onların da bilimsel faaliyetlere katılımını sağlamıştır. Bu gibi olumlu katkıların yanı sıra, İslam öncesi toplumsal yaşam biçimleri ve zihinsel alışkanlıklar da rasyonelleşme sürecinin önündeki engeller olarak görülmektedir. Çalışmamızda, Arap toplumunun yazılı bir kültüre sahip olmayışının bilgi aktarım hızını yavaşlattığını ileri sürüyoruz. Şöyle ki, erken dönemlerde yazının yaygın olmamasının dini konuları felsefî formülasyonlarla kavramsal düzeyde ifade etme işini zorlaştırmış ve kendisinden sonraki dönemler için birçok tartışmanın nedeni olmuştur. Böylece rasy
本研究旨在探讨伊斯兰教宗教合理化进程的必要性和难点。伊斯兰教的信仰和思想以及宗教和智力层面之间的关系一直在更新。有时这两个维度是分开的或完全分开的,有时它们之间的差异是由前景来评估的。特别是,当谈到一个有前途的宗教时,它的信仰元素被置于更多争议的中心,以了解宗教的规模。随着宗教规模的扩大,五要素并没有回避对信仰历史、社会现实甚至地理环境的质疑。当思想和信仰之间存在差异时,不可避免地会讨论宗教问题,有时还会讨论认识论原因。正如人类努力所表明的那样,宗教的哲学和智慧从未接受宗教的理性维度。这些因素之间的关系有时是积极的,有时是阻碍性的。因此,有时宗教现象减缓了他所拜访的人的信仰和习惯,减缓了他出生的形象的特征,减缓了政治和文化事件中宗教的合理化。Erken dönemöncesi的儿子是一位名叫Geişen bir takım的sosyal gerçeklikler,他是一位杰出的父亲。这就是讨论将如何证明我们工作的内容。同时,我们将试图表明,早期的节日活动和翻译活动对于反思宗教和加速智能物体的合理化是极其重要的。同时,在我们的文章中,我们主张新的主要科学和哲学中心为宗教合理化创造了新的需求和机会。我国法律促进了《古兰经》知识的传播和发展以及科学互动的进程。此外,阿拉伯社区具有无知特征的科学好奇心也增加了,使他们能够参与科学活动。同样,积极的参与被视为伊斯兰教之前社会生活和心理习惯合理化进程的障碍。在我们的工作中,阿拉伯社区继续减缓没有书面文化的信息流。因此,在早期,写作的宗教很难用哲学公式来表达,这导致了后来的许多争论。因此,尽管有所有的机会、需求和机会,理性化过程已经被讨论过,但由于上述社会心理原因,这是一个艰难的时期。Buçalışmamızda Il slam dininin ortayaçıkış。我们需要在伊斯兰教之前思考一种哲学,所以我们认为阿拉伯思想的结构、世界观和伊斯兰教的语言都是可能的,也是阻碍因素。作为一个合理的概念,我们正处于我合理化方法、社会需求方法和我未来信念的边缘。事实上,有时理性主义思想代表着智力思维,不得不受到宗教问题的质疑,有时是因为他们的智慧甚至没有得到承认。在这种方法的基础上,我们将讨论一些常见的宗教问题和担忧的例子。在我们的作品中,如果我们试图局限于合理化过程早期发生的问题,我们也适用于处于古代和中世纪早期的作家。
{"title":"Dinsel Düşüncenin Rasyonelleşme İmkanı ve Zorlukları","authors":"Rafiz Manafov","doi":"10.15745/da.1181538","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1181538","url":null,"abstract":"Bu çalışma, İslam dini düşüncesinin rasyonelleşme sürecinin olanak, ihtiyaç ve zorluklarını tartışmayı amaçlamaktadır. İslam düşüncesinin inanç ve akıl ya da dinsel ve düşünsel boyutları arasındaki ilişkiler konusu her zaman güncel olmuştur. Bazen bu iki boyut birbiriyle özdeşleştirilmiş veya tamamen ayrıştırılmış, bazen de aralarındaki farklılıklar ön plana çıkarılarak değerlendirilmiştir. Özellikle vahye dayalı dinler söz konusu olduğunda dinin ilahî boyutunu anlamak için onun inanç unsurları daha çok tartışmaların merkezinde yer almıştır. Dinin düşünce boyutuna gelince, beşeri unsurlar içermesi dolayısıyla inancın tarihsel zemini, sosyolojik gerçekliği ve hatta coğrafi koşulları sorgulamalardan kendisini kurtaramamıştır. Akıl (rasyonalist boyut) ve inanç (dini boyut) arasındaki farklılıklar söz konusu olunca, özellikle dini kaygılarla ve bazen de epistemik nedenlerle tartışma kaçınılmaz olmuştur. İlâhi din(ler)in insan çabalarıyla şekillenen felsefe ve akılla ilişkisi, dinin zaman içerisinde kazandığı rasyonel boyutlar hiç de her zaman tekdüze bir şekilde kabul görmemiştir. Bu unsurların aklileşme ile ilişkisi bazen olumlu, bazen de engelleyici olmuştur. Şöyle ki, bazen dinlerin ortaya çıkış koşulları, hitap ettiği toplumun inanç ve alışkanlıkları, doğduğu coğrafyanın özellikleri, siyasi ve kültürel olaylar dinin rasyonelleşmesini yavaşlatmıştır. Erken dönem öncesi ve sonrasındaki gelişen bir takım sosyal gerçeklikler ve toplumsal alışkanlıkların neden olduğu sonuçların bilim insanları tarafından çoğunlukla göz ardı edildiği kanaatindeyiz ve bu etkileşimin temel unsurlarından dikkate alınmadığını düşünüyoruz. Çalışmamızın içeriğini ağırlıklı olarak bu gibi tartışmalar teşkil edecektir. \u0000Bunun yanı sıra çalışmamızda, akılcı unsurların dini düşünceye dâhil edilmesi ve rasyonelleştirmeyi hızlandırma açısından erken dönemlerde gerçekleşen fetih faaliyetlerinin ve çeviri hareketlerinin son derece önemli olduğunu göstermeye çalışacağız. Makalemizde aynı zamanda, yeni fethedilen önemli bilim ve felsefe merkezlerinin, dini düşüncenin rasyonelleşmesi için yeni ihtiyaçlar ve fırsatlar yarattığını savunuyoruz. Kanaatimizce, Kur’an'ın bilime teşvik ve yönlendirmesi de bilginin yaygınlaşmasını ve bilimsel etkileşim sürecine zemin hazırlamış ve rasyonelleşme sürecini kolaylaştırmıştır. Bu işbirliğine, tarihsel olarak cahiliye (ümmi) özelliği taşıyan Arap toplumunun bilimsel merakı da eklenmiş ve onların da bilimsel faaliyetlere katılımını sağlamıştır. Bu gibi olumlu katkıların yanı sıra, İslam öncesi toplumsal yaşam biçimleri ve zihinsel alışkanlıklar da rasyonelleşme sürecinin önündeki engeller olarak görülmektedir. Çalışmamızda, Arap toplumunun yazılı bir kültüre sahip olmayışının bilgi aktarım hızını yavaşlattığını ileri sürüyoruz. Şöyle ki, erken dönemlerde yazının yaygın olmamasının dini konuları felsefî formülasyonlarla kavramsal düzeyde ifade etme işini zorlaştırmış ve kendisinden sonraki dönemler için birçok tartışmanın nedeni olmuştur. Böylece rasy","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49320062","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hazaralar, yeryüzünde menşeleri hakkında az bilgi bulunan birkaç kavim arasında sayılır. Hazaraların kendi yazılı kaynaklarının bulunmayışı, Hazara olmayanların ise yeterince ilgi göstermeyip bu husustaki belge ve bilgilerin kıt oluşu nedeniyle Hazaraların tarihi konusunda kesin bir hükme varılmasına engel teşkil etmektedir. Bu kavim ne zaman neşet etti? Hangi tarihte gün yüzüne çıktı ve nerede hüviyetlerine büründü sorularının kesin cevaplarını verebilmek güçtür. Zira insanlığın doğuşundan 12. asra kadar Hazaralar hakkında herhangi bir tarihi belge ve bilgiye tesadüf edilmemektedir. Bu nedenle tarihçiler ve araştırmacılar için bu kavmin kimliği ve umumi durumu hakkında kesin bir ifade ve görüşü serdetmeleri imkân dahilinde değildir. Hazaraların Moğol, Türk ve Tacik kökenli olduğu yolunda muhtelif önermeler mevcuttur. Lakin Moğolların güçlenerek çevrelerindeki Türk boylarını 11’nci asır itibarıyla Batı’ya doğru göç ettirmeleri ve ardından kendilerinin Avrupa’nın ortalarına kadar gidip istila etmeleri sürecinde Hazaraların, Afganistan’a yönelen Moğolların kendi refakatinde veya öncesinde bu bölgede meskun Türk boylarının karışımından nevzuhûr olan yeni bir Türk kolu olarak mütalaa edilebilir. Hazara kelimesi, Horasan bölgesindeki Moğol, İlhanlılar ve Timur devleti hakkında Farsça yazılan tarihlerde ilk defa göze çarpmıştır. Türk kaynaklarında ise bu koldan bahseden ilk kişi Bâbür Şah’tır. Bu çalışmada aslı Çağatay lehçesiyle yazılmış bulunan Bâbürnâme’nin günümüz Türkçesi ile İngilizce tercümesi nüshalarından bilistifade Hazaraların, Türk tarihinin 15 ve 16’ncı asır dilimlerinde yeri ve durumu ele alınacaktır.
很少有人对地球一无所知。缺乏自己的软件来源,缺乏资源,是为了确保由于当前文件和信息的形成,对哈扎拉人的历史有一个明确的裁决。这些人什么时候快乐的?另一天,很难回答某些问题。齐拉从人类出生起12岁。正如Hazaralar hakkında herhangi bir tarihi belge ve bilgiye tesadüf edilmemektedir所说。因此,历史学家和研究人员不可能观察身份和公众的处境。关于这些事故,有一些重大建议,认为它们是摩布尔、土耳其和塔吉克的来源。但是,当山脉将土耳其人带到防御区周围的西部时,他们在11世纪被接纳,然后转移到欧洲中部并雇佣了他们,通往阿富汗的山脉可以被视为土耳其的一个新分支,与土耳其的脖子混淆在一起。在贺拉斯地区的波斯、蒙古、意大利和帝汶国家的历史上,哈扎拉这个词第一次出现在人们的脑海中。在土耳其的消息来源中,第一个提到这只手臂的人是巴布尔·沙阿。在这项研究中,土耳其历史的15世纪和16世纪将考虑今天土耳其和英语翻译的数字。
{"title":"TÜRK ve İSLAM TARİHİNDE BİR SAYFA: BÂBÜRNÂME’DE HAZARALAR","authors":"S. Ilhan","doi":"10.15745/da.1145431","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1145431","url":null,"abstract":"Hazaralar, yeryüzünde menşeleri hakkında az bilgi bulunan birkaç kavim arasında sayılır. Hazaraların kendi yazılı kaynaklarının bulunmayışı, Hazara olmayanların ise yeterince ilgi göstermeyip bu husustaki belge ve bilgilerin kıt oluşu nedeniyle Hazaraların tarihi konusunda kesin bir hükme varılmasına engel teşkil etmektedir. Bu kavim ne zaman neşet etti? Hangi tarihte gün yüzüne çıktı ve nerede hüviyetlerine büründü sorularının kesin cevaplarını verebilmek güçtür. Zira insanlığın doğuşundan 12. asra kadar Hazaralar hakkında herhangi bir tarihi belge ve bilgiye tesadüf edilmemektedir. Bu nedenle tarihçiler ve araştırmacılar için bu kavmin kimliği ve umumi durumu hakkında kesin bir ifade ve görüşü serdetmeleri imkân dahilinde değildir. Hazaraların Moğol, Türk ve Tacik kökenli olduğu yolunda muhtelif önermeler mevcuttur. Lakin Moğolların güçlenerek çevrelerindeki Türk boylarını 11’nci asır itibarıyla Batı’ya doğru göç ettirmeleri ve ardından kendilerinin Avrupa’nın ortalarına kadar gidip istila etmeleri sürecinde Hazaraların, Afganistan’a yönelen Moğolların kendi refakatinde veya öncesinde bu bölgede meskun Türk boylarının karışımından nevzuhûr olan yeni bir Türk kolu olarak mütalaa edilebilir. \u0000 \u0000Hazara kelimesi, Horasan bölgesindeki Moğol, İlhanlılar ve Timur devleti hakkında Farsça yazılan tarihlerde ilk defa göze çarpmıştır. Türk kaynaklarında ise bu koldan bahseden ilk kişi Bâbür Şah’tır. Bu çalışmada aslı Çağatay lehçesiyle yazılmış bulunan Bâbürnâme’nin günümüz Türkçesi ile İngilizce tercümesi nüshalarından bilistifade Hazaraların, Türk tarihinin 15 ve 16’ncı asır dilimlerinde yeri ve durumu ele alınacaktır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354139","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Eğitim, toplumunun ihtiyaç duyduğu insanı yetiştirme sürecidir. Bu süreç sonunda istenilen çıktının elde edilip edilmediği ise ölçme ve değerlendirme süreçleriyle anlaşılmaktadır. Eğitim sürecinin sağlıklı işleyip işlemediğinin göstergelerinden biri olan ölçme ve değerlendirme faaliyetleri sistem içesinde önemli bir yere sahiptir. Bu noktada ölçme ve değerlendirme uygulamalarını gerçekleştiren öğretmenlerin yine ölçme ve değerlendirmeye yönelik tutumları çok önemlidir. Söz konusu önemden hareketle bu çalışmanın amacı DKAB öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirmeye yönelik tutumlarının farklı değişkenler çerçevesinde belirlenmesidir. Kesitsel ve ilişkiler tarama modeli benimsen bu nicel araştırmaya 341 DKAB öğretmeni katılmıştır. Çalışmada Çalışkan ve Yazıcı (2013) tarafından geliştirilen “Ölçme ve Değerlendirmeye İlişkin Tutum Ölçeği (ÖDTÖ)” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular DKAB öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirmeye yönelik tutumlarında cinsiyet, formasyon eğitimi alma durumu, mezun olunan fakülte, görev süresi, görev yapılan okul türüne göre istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu göstermektedir. Diğer taraftan ölçme ve değerlendirmeye dair özel bir eğitim alıp almama durumu DKAB öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirmeye yönelik tutumlarını anlamlı bir düzeyde etkilememektedir.
教育是培养社会需要的人的过程。如果在该过程结束时未获得要求的输出,则将商定测量和评估过程。衡量和评估活动中的一个指标表明,教育过程运行不好,在系统中运行很重要。在这一点上,执行测量和评估应用程序的教师对于保持他们的测量和评估非常重要。这项工作的目的是特别确定DKAB教师测量和评估框架中的差异。精确和关系扫描模型加入了341名DKAB教师的研究。在这项工作中,工人和印刷商制定了“测量和评估相关Tutum测量(ÖDTÖ)”(2013年)。研究结果表明,DKAB教师的性别、形成培训、毕业学校、工作时间、学校类型的统计差异。Diğer taraftanölçme ve değerlendirmeye dairözel bir eğitim alıp almama durumu DKABéğretmenlerininölème ve eğerlendermeye yönelik tutututumlarınıanlamlıbir düzeyde etkilememektedir。
{"title":"DKAB Öğretmenlerinin Ölçme ve Değerlendirmeye Yönelik Tutumlarının Farklı Değişkenlere Göre Belirlenmesi","authors":"Vahdeddin Şi̇mşek","doi":"10.15745/da.1183068","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1183068","url":null,"abstract":"Eğitim, toplumunun ihtiyaç duyduğu insanı yetiştirme sürecidir. Bu süreç sonunda istenilen çıktının elde edilip edilmediği ise ölçme ve değerlendirme süreçleriyle anlaşılmaktadır. Eğitim sürecinin sağlıklı işleyip işlemediğinin göstergelerinden biri olan ölçme ve değerlendirme faaliyetleri sistem içesinde önemli bir yere sahiptir. Bu noktada ölçme ve değerlendirme uygulamalarını gerçekleştiren öğretmenlerin yine ölçme ve değerlendirmeye yönelik tutumları çok önemlidir. Söz konusu önemden hareketle bu çalışmanın amacı DKAB öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirmeye yönelik tutumlarının farklı değişkenler çerçevesinde belirlenmesidir. Kesitsel ve ilişkiler tarama modeli benimsen bu nicel araştırmaya 341 DKAB öğretmeni katılmıştır. Çalışmada Çalışkan ve Yazıcı (2013) tarafından geliştirilen “Ölçme ve Değerlendirmeye İlişkin Tutum Ölçeği (ÖDTÖ)” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular DKAB öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirmeye yönelik tutumlarında cinsiyet, formasyon eğitimi alma durumu, mezun olunan fakülte, görev süresi, görev yapılan okul türüne göre istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu göstermektedir. Diğer taraftan ölçme ve değerlendirmeye dair özel bir eğitim alıp almama durumu DKAB öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirmeye yönelik tutumlarını anlamlı bir düzeyde etkilememektedir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354584","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This paper analyses one of the problems of American Muslims with Islamophobia while examining (i) how Islamophobic discourse has become an integral part of American politics, (ii) how American political discourse on Islam and Muslims has affected the increase of Islamophobia, especially after the 9/11 terrorist attacks, (iii) and more importantly, how Islamophobia is used as a political tool to garner the support of Americans and justify American imperial ambitions including the U.S. invasions and military occupations. According to various reports and surveys, Islamophobia has constantly risen since 2001. This makes it even more difficult for American Muslims to cope with the ever-increasing anti-Islamic sentiment and hatred. A question arises: Does the history of Islamophobia in the American context begin with the 9/11 terrorist attacks? Although 9/11 gives a fresh impetus to Islamophobia, and since then, it has been on the rise, its history is as old as the history of Orientalism in America. Thus, the paper investigates the continuities between accepted Orientalism and American political rhetoric on Muslims and Islam. After 9/11, not only American political discourse on Muslims but also regulations and laws signed by presidents are manifestations of the continuity of accepted Orientalism. Remarkably, there is a parallelism between the major tenets of Edward Said’s theory of Orientalism and the Islamophobic political discourse that emerged after 9/11. On this score, the paper draws on Edward Said's discourse analysis of Orientalism with power in order to indicate how the rise of Islamophobia among Americans and American political discourse (power) on Muslims and Islam post 9/11 are interconnected and inextricably linked. More specifically, political discourse, while reframing the discourse of “we” versus “they,” has stigmatized Muslims as “terrorists,” “extremists,” and “enemies.” Muslims, moreover, have been categorized as “good” Muslims who serve American interests and imperial policies and “bad” Muslims who are reluctant to serve imperial interests. In this framework, orientalist colonial representations of Muslims have become part of American politics. These discriminatory and derogatory discourses on Muslims and Islam rooted in politics normalize Islamophobia in American society and marginalize Muslims and create second-class citizenship for Muslims. As this study analytically explains the relationship between Orientalism, an essential tool of the Western colonial mentality, and the American political discourse, which became harsher with anti-Islamic expressions after 9/11, it shows how the American political discourse of Muslims promotes Islamophobia.
{"title":"The New “Other:” Endorsement of Islamophobia in the American Political Discourse","authors":"Hatice ALTUNDAL ERKMEN","doi":"10.15745/da.1170036","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1170036","url":null,"abstract":"This paper analyses one of the problems of American Muslims with Islamophobia while examining (i) how Islamophobic discourse has become an integral part of American politics, (ii) how American political discourse on Islam and Muslims has affected the increase of Islamophobia, especially after the 9/11 terrorist attacks, (iii) and more importantly, how Islamophobia is used as a political tool to garner the support of Americans and justify American imperial ambitions including the U.S. invasions and military occupations. According to various reports and surveys, Islamophobia has constantly risen since 2001. This makes it even more difficult for American Muslims to cope with the ever-increasing anti-Islamic sentiment and hatred. A question arises: Does the history of Islamophobia in the American context begin with the 9/11 terrorist attacks? Although 9/11 gives a fresh impetus to Islamophobia, and since then, it has been on the rise, its history is as old as the history of Orientalism in America. Thus, the paper investigates the continuities between accepted Orientalism and American political rhetoric on Muslims and Islam. After 9/11, not only American political discourse on Muslims but also regulations and laws signed by presidents are manifestations of the continuity of accepted Orientalism. Remarkably, there is a parallelism between the major tenets of Edward Said’s theory of Orientalism and the Islamophobic political discourse that emerged after 9/11. On this score, the paper draws on Edward Said's discourse analysis of Orientalism with power in order to indicate how the rise of Islamophobia among Americans and American political discourse (power) on Muslims and Islam post 9/11 are interconnected and inextricably linked. More specifically, political discourse, while reframing the discourse of “we” versus “they,” has stigmatized Muslims as “terrorists,” “extremists,” and “enemies.” Muslims, moreover, have been categorized as “good” Muslims who serve American interests and imperial policies and “bad” Muslims who are reluctant to serve imperial interests. In this framework, orientalist colonial representations of Muslims have become part of American politics. These discriminatory and derogatory discourses on Muslims and Islam rooted in politics normalize Islamophobia in American society and marginalize Muslims and create second-class citizenship for Muslims. As this study analytically explains the relationship between Orientalism, an essential tool of the Western colonial mentality, and the American political discourse, which became harsher with anti-Islamic expressions after 9/11, it shows how the American political discourse of Muslims promotes Islamophobia.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49118954","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Günümüzde hemen her alanda yaşanan değişim ve yenileşme beraberinde rekabeti ve ürün/faaliyetlerin niteliğini artırmayı getirmektedir. Niteliğin artırılması ve sürdürülmesi ise kalite olgusu ile gerçekleştirilmektedir. Kurumun vizyon, misyon, stratejik hedefler ve amaçlar doğrultusunda belirli bir standartta planlanan ve uygulanan faaliyetlerin planlamadan ürün/çıktı aşamasına kadar tüm süreçleri kapsayan kalite sürecinde planlama, uygulama, kontrol etme ve önlem alma (PUKÖ) döngüsü kalitenin temel unsurlarından birisidir. PUKÖ döngüsünde aksayan veya çalışmayan unsurlar belirlenir, önlem alınarak gerekli iyileştirmeler yapılır ve bu döngü tamamlanır. PUKÖ döngüsünün tamamlanabilmesi ve sürdürülebilir olması için sürekli iyileştirme sistematiğinin çalıştırılması önemlidir. Kalite sürecinde yürütülen faaliyetlerin iyileştirilmeye açık yönlerinin tespit edilebilmesi için paydaş görüşlerine başvurulması kaçınılmazdır. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin temel öznesi konumunda olan öğrenci görüşleri sürekli iyileştirmede en önemli veri kaynaklarının başında gelmektedir. Eğitim programlarının temel taşı olan derslerin planlamadan çıktılarına kadar tüm süreçlerinde öğrenci görüşlerine başvurulması ise oldukça değerlidir. Bu çalışmada öğretim sürecinin tüm boyutları için öğrenci görüşlerinin önemi üzerinde durulmaktadır Literatür incelendiğinde derslerin niteliğinin değerlendirilmesine yönelik öğrenci görüşlerine başvurulan çalışmaların oldukça sınırlı olduğu görülmüştür. Planlamadan ölçme değerlendirme aşamasına kadar tüm süreçlerde etkili bir ders nasıl tasarlamalıdır, temel problemi üzerine kurgulanan bu çalışma bir ölçek geliştirmesi çalışmasıdır. Öğrenci görüşlerine dayanarak elde edilen verilerle tasarlanacak bir ders planının dersin niteliğini artırdığı düşünülmektedir. Kalite ve akreditasyon sürecini yürüten programların sürekli iyileştirme mekanizmasında derslerin niteliğini ölçmek için farklı anketler kullanıldığı bilinmektedir. Bu anketlerin hem geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılmaması hem de derslerin sadece bazı yönlerini ölçebilmesi sebebiyle ders değerlendirme başlıklı bir ölçek geliştirilmesine ihtiyaç olduğu düşünülmüştür. Bu çalışmada eğitim öğretim faaliyetlerinin niteliğini artırmaya çalışan ve kalite ve akreditasyon sürecini yürüten kurumlar için geçerliği ve güvenirliği sağlanmış ve dersin farklı boyutlarını ölçen bir veri toplama aracı geliştirilmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilen bu çalışma, tarama yolu ile durum tespiti yapmak amacıyla 2022 yılında Hitit Üniversitesindeki 636 öğrenci ile yürütülmüştür. Birinci uygulamanın neticesinde yapılan açımlayıcı faktör analizi neticesinde ölçeğin 24 maddeden oluşan dört faktörlü bir yapıda olduğu belirlenmiş, bu faktörlere ders, öğretim elemanı, yöntem-teknik ve sınav isimleri verilmiştir. Ölçeğin toplam varyansın %69,3’ünü açıkladığı tespit edilmiştir. Promax eğik döndürme metoduyla gerçekleştirilen analiz neticesinde faktör yük değerlerinin 0,47-0,98 arasında
目前,每个领域都在发生变化,这正在提高竞争质量和生产力。氮的增加和持续是通过优质的秋葵来实现的。规划、应用、控制和预防周期(PUKÖ)质量的基本要素之一是机构的愿景、使命、战略目标和指标,直到生产/输出过程按照特定标准进行规划和实施。确定、删除和删除PUCK周期中的非工作元素,并进行改进,完成此周期。运行持续改进系统以完成并维持PUCK周期是很重要的。可以确定共同的观点,以改进Kalite过程中开展的活动。Eğitim-ğretim faaliyetlerin temelöznesi konumunda olanğrenci görüşleri sürekli iyileştirmede enönemli veri kaynaklarının başında gelmektedir。在整个过程中应用于学生会议是非常有价值的,直到基于基本原则的课程被计划好。在这项研究中,学生的观点对各种规模的教育过程都很重要,而为了评估课程质量,对学生观点的研究非常有限。如何在整个过程中设计有效的课程,直到在没有计划的情况下测量测量阶段,这是基于基本问题开发量表的工作。人们认为,根据学生会议设计数据的课程计划提高了课堂质量。在开展能力和认证程序的方案的持续改进机制中,使用了不同的问卷来衡量课程质量。这些调查问卷被认为不是在可持续和可靠的分析中进行的,但也需要总结经验教训,主要是因为它们可以衡量某些方向。在这项研究中,培训活动旨在提高那些试图提高质量和质量以及认证程序的机构的质量和可信度,并改进衡量不同规模的数据收集工具。2022年,Nicel Research对赫蒂大学的636名学生进行了研究,旨在分析情况和扫描路线。作为第一次应用对暴露因子进行分析的结果,在由24种物质组成的结构中确定了测量的四个因子,这些物质由班级、教师、技术和测试名称赋予这些因子。Ölçeğin toplam varyansın%69,3'ünüaçıkladığıtespit edilmiştir。根据Promax垂直旋转法进行的分析结果,因子值在0.47和0.98之间变化。因此,可以说,在与高水平相关的物质的规模和质量之间存在规模,并且它可以确保结构的效率。在第二次应用之后,对另一个例子进行的验证者因素分析表明,在一定程度上可以接受相应的指数。根据DFA,已确定X2=1.98和RMSEA=0.063。这些结果表明X2和RMSEA的值符合得很好。NFI=0.90、GFI=0.86、CFI=0.94、IFI=0.98和TLI=0.94具有其他排列指数。这些值表明在AFA中产生的结构在第二主要应用中也是良好的。由于AFA和DFA,可以说该测量是一种有效的测量工具。作为安全性分析的结果,所有测量的总完整性(Cronbach’s Alpha)系数为0.94;faktörleri için ise sırasıyla 0,93,0,91,0,86 ve 0,93 olduğu tespit edilmiştir。因此,它表明所测量的物质之间存在高度的相互依赖性,并且物质之间存在着强烈的关系。相关分析表明,各因子之间在量表上存在着积极而有意义的关系。这是从24种阳性物质中获得的最低点24和最高点120。因此,“我不同意”的质量应该减去24分;可以说,120分完全符合“我同意”的水平。所有这些分析的结果可以说,这是一个有效和可靠的衡量工具,可以用来确定高等教育课程的教学质量。
{"title":"Ders Değerlendirme Ölçeği (DDÖ): Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması","authors":"A. Koç, İsmail Bulut","doi":"10.15745/da.1159706","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1159706","url":null,"abstract":"Günümüzde hemen her alanda yaşanan değişim ve yenileşme beraberinde rekabeti ve ürün/faaliyetlerin niteliğini artırmayı getirmektedir. Niteliğin artırılması ve sürdürülmesi ise kalite olgusu ile gerçekleştirilmektedir. Kurumun vizyon, misyon, stratejik hedefler ve amaçlar doğrultusunda belirli bir standartta planlanan ve uygulanan faaliyetlerin planlamadan ürün/çıktı aşamasına kadar tüm süreçleri kapsayan kalite sürecinde planlama, uygulama, kontrol etme ve önlem alma (PUKÖ) döngüsü kalitenin temel unsurlarından birisidir. PUKÖ döngüsünde aksayan veya çalışmayan unsurlar belirlenir, önlem alınarak gerekli iyileştirmeler yapılır ve bu döngü tamamlanır. PUKÖ döngüsünün tamamlanabilmesi ve sürdürülebilir olması için sürekli iyileştirme sistematiğinin çalıştırılması önemlidir. Kalite sürecinde yürütülen faaliyetlerin iyileştirilmeye açık yönlerinin tespit edilebilmesi için paydaş görüşlerine başvurulması kaçınılmazdır. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin temel öznesi konumunda olan öğrenci görüşleri sürekli iyileştirmede en önemli veri kaynaklarının başında gelmektedir. Eğitim programlarının temel taşı olan derslerin planlamadan çıktılarına kadar tüm süreçlerinde öğrenci görüşlerine başvurulması ise oldukça değerlidir. Bu çalışmada öğretim sürecinin tüm boyutları için öğrenci görüşlerinin önemi üzerinde durulmaktadır Literatür incelendiğinde derslerin niteliğinin değerlendirilmesine yönelik öğrenci görüşlerine başvurulan çalışmaların oldukça sınırlı olduğu görülmüştür. Planlamadan ölçme değerlendirme aşamasına kadar tüm süreçlerde etkili bir ders nasıl tasarlamalıdır, temel problemi üzerine kurgulanan bu çalışma bir ölçek geliştirmesi çalışmasıdır. Öğrenci görüşlerine dayanarak elde edilen verilerle tasarlanacak bir ders planının dersin niteliğini artırdığı düşünülmektedir. Kalite ve akreditasyon sürecini yürüten programların sürekli iyileştirme mekanizmasında derslerin niteliğini ölçmek için farklı anketler kullanıldığı bilinmektedir. Bu anketlerin hem geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılmaması hem de derslerin sadece bazı yönlerini ölçebilmesi sebebiyle ders değerlendirme başlıklı bir ölçek geliştirilmesine ihtiyaç olduğu düşünülmüştür. Bu çalışmada eğitim öğretim faaliyetlerinin niteliğini artırmaya çalışan ve kalite ve akreditasyon sürecini yürüten kurumlar için geçerliği ve güvenirliği sağlanmış ve dersin farklı boyutlarını ölçen bir veri toplama aracı geliştirilmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilen bu çalışma, tarama yolu ile durum tespiti yapmak amacıyla 2022 yılında Hitit Üniversitesindeki 636 öğrenci ile yürütülmüştür. Birinci uygulamanın neticesinde yapılan açımlayıcı faktör analizi neticesinde ölçeğin 24 maddeden oluşan dört faktörlü bir yapıda olduğu belirlenmiş, bu faktörlere ders, öğretim elemanı, yöntem-teknik ve sınav isimleri verilmiştir. Ölçeğin toplam varyansın %69,3’ünü açıkladığı tespit edilmiştir. Promax eğik döndürme metoduyla gerçekleştirilen analiz neticesinde faktör yük değerlerinin 0,47-0,98 arasında","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48219574","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hindu dini geleneğinde efsane ve mitolojik hikayeler büyük öneme sahiptir. Hindu kutsal metinleri sayısız mitik anlatı ile doludur. Birçok tabiatüstü figür ve unsur ile bezeli bu anlatıların maksadı ise genel anlamda insanları uyarmak, doğru davranışları öğreterek doğru yola yönlendirmek, yanlış davranışlardan alıkoymak, tanrıların yüceliğini övmek, evrenin, varlıkların yaratılışını açıklamak vb. hususlardır. Efsanelerin başkahramanları çoğunlukla tanrılardır. Hinduizm’in yok edici tanrısı olarak nitelendirilen, büyük tanrılarından biri olan Şiva’nın merkezde olduğu birçok efsane bulunmaktadır. Şiva’nın yüceliği, mutlak hakikat oluşu ve müşfikliğinin yanı sıra, gazabı, yok ediciliği ve dünyaya karşı kayıtsızlığı da bu anlatıların konusunu oluşturmaktadır. Şiva’nın çok yönlülüğünü yansıtan bu efsaneler Hinduizm’in en büyük ikinci mezhebi Şivacılık’ın felsefi ve teolojik temellerinin oluşturulmasında büyük bir yer ve öneme sahiptir. Efsanelerin kılavuzluğunda Hindu tanrısı Şiva’nın anlaşılması ile Şivacılık’ın ve daha genel anlamda Hinduizm’in tanrı anlayışına ve tanrı kavramına yüklenen anlamlara dair daha sağlam analizler yapılabilecektir. Şiva’nın Hindu tanrıları içinde sahip olduğu yer ve önemin vurgulanması, onun gerçekleştirdiği olağanüstü fiillerin farklı şekillerde yorumlanması ve değerlendirilmesinin yanı sıra aktarılma maksatları çeşitlilik gösteren bu efsaneler, Hindu inancı ve kültürünü açısından önem taşıyan birçok öğenin anlaşılması açısından da faydalı birer örnektir.
印度教徒dini geleneğinde efsane ve mitolojik hikayeler büyüköneme sahibir。印度教的神圣文本充满了无数的神话。这些叙事的目的是警告人们,以正确的方式引导人们,避免不当行为,赞美众神的伟大,解释宇宙的创造、事物的创造等。大多数传说都是神。湿婆的中心有许多传说,被描述为印度的毁灭之神。湿婆的高度、绝对真理、冲突的结束、世界的愤怒、毁灭和傲慢,也是关于这些叙事的。尽管湿婆有着伟大的领导,但这些传说在印度第二大墓地的创建中是重要的,也是湿婆的哲学和神学基础。根据传说的原理,印度教湿婆神将能够对印度神的理解和对上帝的理解进行更有力的分析。这些传说代表了对湿婆印度教众神非凡作品的不同解读和评价方式,也有助于理解许多对印度教信仰和文化重要的元素。
{"title":"HİNDU KUTSAL METİNLERİNDE GEÇEN ŞİVA EFSANELERİNDEN ÖRNEKLER","authors":"Arzu Yildiz","doi":"10.15745/da.1192377","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1192377","url":null,"abstract":"Hindu dini geleneğinde efsane ve mitolojik hikayeler büyük öneme sahiptir. Hindu kutsal metinleri sayısız mitik anlatı ile doludur. Birçok tabiatüstü figür ve unsur ile bezeli bu anlatıların maksadı ise genel anlamda insanları uyarmak, doğru davranışları öğreterek doğru yola yönlendirmek, yanlış davranışlardan alıkoymak, tanrıların yüceliğini övmek, evrenin, varlıkların yaratılışını açıklamak vb. hususlardır. Efsanelerin başkahramanları çoğunlukla tanrılardır. Hinduizm’in yok edici tanrısı olarak nitelendirilen, büyük tanrılarından biri olan Şiva’nın merkezde olduğu birçok efsane bulunmaktadır. Şiva’nın yüceliği, mutlak hakikat oluşu ve müşfikliğinin yanı sıra, gazabı, yok ediciliği ve dünyaya karşı kayıtsızlığı da bu anlatıların konusunu oluşturmaktadır. Şiva’nın çok yönlülüğünü yansıtan bu efsaneler Hinduizm’in en büyük ikinci mezhebi Şivacılık’ın felsefi ve teolojik temellerinin oluşturulmasında büyük bir yer ve öneme sahiptir. Efsanelerin kılavuzluğunda Hindu tanrısı Şiva’nın anlaşılması ile Şivacılık’ın ve daha genel anlamda Hinduizm’in tanrı anlayışına ve tanrı kavramına yüklenen anlamlara dair daha sağlam analizler yapılabilecektir. Şiva’nın Hindu tanrıları içinde sahip olduğu yer ve önemin vurgulanması, onun gerçekleştirdiği olağanüstü fiillerin farklı şekillerde yorumlanması ve değerlendirilmesinin yanı sıra aktarılma maksatları çeşitlilik gösteren bu efsaneler, Hindu inancı ve kültürünü açısından önem taşıyan birçok öğenin anlaşılması açısından da faydalı birer örnektir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354692","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}