首页 > 最新文献

Marife Dini Arastirmalar Dergisi最新文献

英文 中文
Taberî’nin Tevil Eleştirilerinde Gözettiği Bir İlke: Ayetin Literal Formuna Aykırılık Taberî'nin Tevil Eleştirilerinde Gözettiği Birılke:Ayetin Literal Formuna Aykırılık
Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.33420/marife.1251880
M. Ersöz
Taberî’nin tevil tercihlerinde ve kabul etmediği tevilleri eleştirmesinde etkili olan birçok unsur bulunmaktadır. Çalışmamızda bunlardan birisi olan ayetin literal formuna aykırılık incelenecektir. Ayetin literal formuna aykırılıktan kastımız Taberî’nin “Eğer doğru tevil böyle olsaydı ayet şu şekilde olurdu” dediği yerlerdir. Bu şekilde Taberî ayetin literal yapısının, bahsedilen tevile uygun olmadığını ortaya koymakta ve eleştirisini buna uygun yapmaktadır. Taberî’nin bu yöntemi kullanmasındaki en önemli gerekçe ayetin zahirinin gerektirdiği anlamı öncelemek ve ayetin muhtemel yorumlarının dışına çıkmama yönündeki çabasıdır. Bundan dolayı ayet metninin muhatapta bıraktığı ilk intibayı korumaya ve dilin tabiatının gerektirdiği anlam üzerine yorumu inşa etmeye gayret etmektedir. Bunu yaparken ayetin literal yapısında küçük değişiklikler yaparak kabul etmediği ve ayete uygun olmayan yorumu mezkur literal yapıya ait olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmamız Taberî’nin eleştirdiği ayet yorumlarında gözettiği ayetin literal yapısına aykırılık konusunu incelemeyi, söz konusu ayetin literal yapısına aykırı ifadelerin mahiyetini ortaya koymayı ve bunu yaparken tercihlerine etki eden unsurları belirlemeyi hedeflemektedir. Çalışmamız Taberî’nin Kur’an’ı yorumlama yöntemine ve onun zahire bağlı kalmasına dair yapılmış olan çalışmalara katkı sunar mahiyettedir. Taberî’nin tefsir yöntemi daha çok ayetin indiği tarihsel bağlamda ilk ve doğal halinin anlaşılmasına odaklanmak şeklindedir. Böylece dilin fıtratını gözetmekte ve tefsir yaparken peşin verilmiş hükümlerden uzak durmaktadır. Ayetlerin tefsirine dair rivayetleri çok iyi bildiği ve tefsirinde topladığı için sahabilere ve tabiine ait rivayetleri ihtiva ettikleri görüşlere göre sınıflayarak ilim dünyasına sistematik olarak arz etmiştir. Fakat onun bir görüşe ait rivayete tefsirinde yer vermesi, Taberî’nin o görüşü benimsediği anlamına gelmemektedir. Bazı ilmi saiklerle bu görüşleri bazen tercihe uygun bulduğu gibi bazen de tercihe uygun bulmamaktadır. Rivayetler aracılığıyla gelen bu görüşler sahabilere veya tabiinden tefsirde otorite kimselere ait olsa da Taberî bunları ayetin tefsiri olarak kabul etmeyebilmektedir. Yani bir ayet için zikredilen görüşün söz konusu ayetin altında bulunuyor olup Taberî’nin bu görüşü benimsememesi o rivayetin zayıf ve delil olarak kullanılamaz olduğu anlamına gelmemektedir. Ayrıca rivayetin ilk dönem önemli müfessirler tarafından gelmiş sahih bir rivayet olması bu rivayetin Taberî tarafından kabul edilebilir olması için yeterli değildir. Bunun yanında herhangi bir rivayetin doğru bilgi içermesi Taberî tarafından söz konusu ayetin doğru tefsiri olarak kabul edilmesine yetmemektedir. Çünkü ayetin literal yapısının ayetin mefhumuna uygun olması ve ayetin muhtemel anlam alanının kapsamına girmesi gerekmektedir. Taberî tefsir yaparken ayetin literal formunu incelemeden bir yoruma gitmemektedir. Bunun için ayet içerisindeki küçük, ancak anlama etki eden unsurları belirlemektedir. S
在审查该表雄心勃勃的偏好和不可接受的条件方面,有许多要素是有效的。其中之一是审查证据的字面形式。这首诗的字面形式是塔贝尔所说的,“如果这是真的,符号会是这样的。”这样,就可以证明表中诗句的文学结构在合同方面是不合适的。使用这种方法最重要的原因是为了防止标志的明显含义,并避免标志可能出现的评论。因此,自杀留下的第一个标志就是鼓励创作评论小报的意义。在这样做的过程中,诗歌的文学结构表明,没有评论是不可接受的,而没有标志属于墓地的文学结构。我们的工作旨在考察塔贝里批评的诗歌的字面偏差,并确定诗歌的字面结构特征,以及影响他们偏好的因素。Çalışmamız Taberî'nin Kuran'ıyorumlama yöntemine ve onun zahire bağlıkalmasına dair yapılmı。对该表的解读是为了重点了解历史上第一个自然和自然的标志。因此,当你审视语言的主干时,你不会远离灵感所带来的判断。根据该领域的观察,当然还有该领域的竞争,这些诗句的竞争是众所周知的,并已系统地应用于科学世界。但他在会议上的竞争并不意味着塔贝尔的愿景是我的。与选择相反,这些观点的第一个例子有时是不恰当的。Tableau不能接受这些观点作为证据的解释,即使它们属于权威领域或主体。我的意思是,一个迹象的观点是,塔巴里的观点并不意味着竞争不能被用作软弱和证据。此外,这种竞争还不足以被Tableau第一次接受为来自重要教授的直接竞争。此外,任何竞争都不足以从Tableau获得正确的信息,即该词可能被解释为真实的。Çünküayetin字面意思是yapısının ayetin mefhumuna维吾尔族olmasıve ayetin muhtemel anlam alanın-kapsamına girmesi gerekmektedir。当解读这封信时,如果不考察诗歌的字面形式,它就不是一个评论。出于这个原因,它几乎没有什么迹象,但它没有意义。然后,诗歌的字面形式是考察诗歌其他可能的字面形式之间的差异。标志就是这样划定界限的。此图显示了可以解释的注释。之后,对该容器内容的评论可以作为评论接受,也可以不作为该容器外部的评论接受。因此,认为文本可能被完全否定的评论与竞争并不令人满意,与竞争相伴而来的评论似乎也不符合诗歌的字面形式。表的字面分隔形式是表对外依存性的最重要指标。此外,有一个葬礼创始人并出版也是很重要的。Bunun yanında diğer mezheplere ilmi olaak eleştirel yaklaşmasıonun tevil tercihlerinde ortaya koymuşolduğu eleštirileri dikkate değer kılmaktadır。当然,这种方法在口译中得到了成功的发展,并使其在口译史上占有特殊的地位。
{"title":"Taberî’nin Tevil Eleştirilerinde Gözettiği Bir İlke: Ayetin Literal Formuna Aykırılık","authors":"M. Ersöz","doi":"10.33420/marife.1251880","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1251880","url":null,"abstract":"Taberî’nin tevil tercihlerinde ve kabul etmediği tevilleri eleştirmesinde etkili olan birçok unsur bulunmaktadır. Çalışmamızda bunlardan birisi olan ayetin literal formuna aykırılık incelenecektir. Ayetin literal formuna aykırılıktan kastımız Taberî’nin “Eğer doğru tevil böyle olsaydı ayet şu şekilde olurdu” dediği yerlerdir. Bu şekilde Taberî ayetin literal yapısının, bahsedilen tevile uygun olmadığını ortaya koymakta ve eleştirisini buna uygun yapmaktadır. Taberî’nin bu yöntemi kullanmasındaki en önemli gerekçe ayetin zahirinin gerektirdiği anlamı öncelemek ve ayetin muhtemel yorumlarının dışına çıkmama yönündeki çabasıdır. Bundan dolayı ayet metninin muhatapta bıraktığı ilk intibayı korumaya ve dilin tabiatının gerektirdiği anlam üzerine yorumu inşa etmeye gayret etmektedir. Bunu yaparken ayetin literal yapısında küçük değişiklikler yaparak kabul etmediği ve ayete uygun olmayan yorumu mezkur literal yapıya ait olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmamız Taberî’nin eleştirdiği ayet yorumlarında gözettiği ayetin literal yapısına aykırılık konusunu incelemeyi, söz konusu ayetin literal yapısına aykırı ifadelerin mahiyetini ortaya koymayı ve bunu yaparken tercihlerine etki eden unsurları belirlemeyi hedeflemektedir. Çalışmamız Taberî’nin Kur’an’ı yorumlama yöntemine ve onun zahire bağlı kalmasına dair yapılmış olan çalışmalara katkı sunar mahiyettedir. Taberî’nin tefsir yöntemi daha çok ayetin indiği tarihsel bağlamda ilk ve doğal halinin anlaşılmasına odaklanmak şeklindedir. Böylece dilin fıtratını gözetmekte ve tefsir yaparken peşin verilmiş hükümlerden uzak durmaktadır. Ayetlerin tefsirine dair rivayetleri çok iyi bildiği ve tefsirinde topladığı için sahabilere ve tabiine ait rivayetleri ihtiva ettikleri görüşlere göre sınıflayarak ilim dünyasına sistematik olarak arz etmiştir. Fakat onun bir görüşe ait rivayete tefsirinde yer vermesi, Taberî’nin o görüşü benimsediği anlamına gelmemektedir. Bazı ilmi saiklerle bu görüşleri bazen tercihe uygun bulduğu gibi bazen de tercihe uygun bulmamaktadır. Rivayetler aracılığıyla gelen bu görüşler sahabilere veya tabiinden tefsirde otorite kimselere ait olsa da Taberî bunları ayetin tefsiri olarak kabul etmeyebilmektedir. Yani bir ayet için zikredilen görüşün söz konusu ayetin altında bulunuyor olup Taberî’nin bu görüşü benimsememesi o rivayetin zayıf ve delil olarak kullanılamaz olduğu anlamına gelmemektedir. Ayrıca rivayetin ilk dönem önemli müfessirler tarafından gelmiş sahih bir rivayet olması bu rivayetin Taberî tarafından kabul edilebilir olması için yeterli değildir. Bunun yanında herhangi bir rivayetin doğru bilgi içermesi Taberî tarafından söz konusu ayetin doğru tefsiri olarak kabul edilmesine yetmemektedir. Çünkü ayetin literal yapısının ayetin mefhumuna uygun olması ve ayetin muhtemel anlam alanının kapsamına girmesi gerekmektedir. Taberî tefsir yaparken ayetin literal formunu incelemeden bir yoruma gitmemektedir. Bunun için ayet içerisindeki küçük, ancak anlama etki eden unsurları belirlemektedir. S","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69743059","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Development of the God Belief Styles Scale (GBSS) (A Validity and Reliability Study 上帝信仰风格量表(GBSS)的编制(效度与信度研究
Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.33420/marife.1179623
M. Bulut, Doç. Dr. Ali Kuşat, Abdulvahap Taştan
Tarihî veriler, insanoğlunun, tarihin ilk dönemlerinden beri din ve tanrılarla iletişim içerisinde olduğunu göstermektedir. Dinin tarihi, bir anlamda Tanrı’ya olan inancın tarihi ile başlar. Ancak Tanrı anlayışlarında, tarihin başlangıcından itibaren, kültürel, ekonomik, siyasal şartlara paralel olarak bazı değişiklikler olagelmiştir. Günümüzde yine bunun bireysel farklılıklara bağlı olarak değişebildiği gözlenmektedir. Tanrı inanç biçimleri, her bireyin aşkın bir varlıkla ilişkisinin yönü, niteliği ve kapsamını belirten bir ifade olarak ele alınabilir. Bu inanç biçimlerinden Teizm, on yedinci yüzyılda ateizm, deizm ve panteizmi dışlamak için ortaya atılmış ve etkin bir Tanrı’ya olan inancı ifade etmektedir. Deizm, modern ve akılcı Tanrı inanç biçimini ifade etmektedir. Agnostisizm, Tanrı’nın varlığının ya da yokluğunun bilinmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla bu konuda bir tartışmanın bile yapılamayacağını savunur. Ateizm, teizme ve onun bütün iddialarına karşı ortaya çıkan bir düşünce akımı olarak görülmektedir. Yani ateizm, evreni yaratan ve varlığını devam ettiren, bilgi ve irade sahibi bir Tanrı inancına karşı bir düşünce hareketi olarak tanımlanmaktadır. Ancak, günümüzde bu değişik inanış ve algılama biçimlerinin bir ölçüm aracının olmayışından dolayı Tanrı inanç biçimlerinin ne ölçüde yaygın olduğu bilinmemektedir. Bu sebeple, bu çalışmanın amacı teizm, deizm, agnostisizm ve ateizmi (Tanrı inanç biçimleri) geçerli ve güvenilir bir şekilde ölçebilecek bir ölçüm aracını geliştirmektir. Bu ölçekleri geliştirmek amacıyla veriler dört farklı zaman diliminde toplanmıştır. İlk zaman diliminde 244 (nkadın= 179 ve nerkek= 62); ikinci zaman diliminde 83 (nkadın= 66 ve nerkek= 17), üçüncü zaman diliminde 31 (nkadın= 24 ve nerkek= 7) ve dördüncü zaman diliminde 306 (nkadın= 255 ve nerkek= 51) üniversite öğrencisine ulaşılmıştır. Çalışmaya katılım tamamen gönüllülük esasına göre olup elde edilen veriler sadece bilimsel çalışma kapsamında kullanılmıştır. Verileri toplamak için Tanrı İnanç Biçimleri Ölçeği, Dinî Dünya Görüşleri Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde nicel analiz tekniklerinden faydalanılmıştır. Bu kapsamda betimsel istatistik, Açımlayıcı Faktör Analizi ve korelasyon analizi incelenmiştir. İlk zaman diliminde toplanan veriler sonrasında 9 maddeli teizm, 5 maddeli deizm, 4 maddeli agnostisizm ve 7 maddeli ateizm ölçeği elde edilmiştir. İkinci zaman diliminde toplanan veriler ile geliştirilen ölçeklerin ölçüt geçerliği incelenmiştir. Buna göre teizm, deizm, agnostisizm ve ateizm ölçekleri ile dinî dünya görüşleri ölçeği arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Üçüncü zaman diliminde toplanan veriler üzerinde gerçekleştirilen test-tekrar test güvenirliği sonucunda ise elde edilen değerlerin kabul edilebilir sınırlarda olduğu görülmüştür. Güvenirlik için aynı zamanda Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı da incelenmiş ve elde edilen değerlerin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğu
历史表明,人类从一开始就与神接触。宗教的历史在某种意义上始于对上帝的信仰史。然而,在上帝的理解中,一些变化从历史开始就与文化、经济、政治条件平行。Günümüzde yine bunun bireysel farklılıklara bağlşolarak değişebildiği Gözlenmektedir。信仰的形式可以朝着彼此关系的方向发展,包括爱、品质和内容。在17世纪,特伊兹姆暴露在火灾、厌恶和喘息的爆发中,并相信一个强大的上帝。德泽姆,现代而聪明的上帝正在表达信仰的方式。不可知论者认为不存在上帝存在或缺乏知识的可能性,因此对此没有争议。Ateizm,告诉我,这是一个很好的例子。我的意思是,无神论被定义为一种反对上帝信仰的思想运动,上帝创造了宇宙并继续存在。但今天,因为这些不同的信仰和理解方式不是衡量的手段,上帝不知道信仰的形式有多广泛。因此,这项工作的目的是开发一种可以通过重量、设计、不可知论和ateism安全可靠地测量的可测量工具。为了改进这些测量,以四种不同的时间语言收集数据。Ilk zaman dilimide 244(nkadın=179 ve nerkek=62);在第二种语言中,第四种语言达到83(nka dın=66和nerk=17)、31(nkadın=24和nerk=7)和306(nkadşn=255和nerk=51)。参与这项工作是基于仅根据科学研究获得的全部自愿数据。上帝信仰形式的大小、宗教世界观的大小和个人信息的形式被用来收集数据。Verilerin analizinde nicel analiz tekniklerinden faydalanılmıştır。在本节中,对部分统计、发射因子分析和相关性分析进行了研究。在用我的语言收集到第一批数据后,获得了ateism的九种成分、五种成分、四种成分不可知论和七种成分。已经对以第二语言收集的数据进行了评估。因此,在有神论、自然神论、不可知论和无神论的维度之间,已经建立了统计上的宗教关系。作为第三次收集数据的测试可靠性的结果,已经表明所获得的值在可能的限度内。Güvenirlik için aynızamanda Cronbach alfa içtutarlılık katsayısıda incelenmişve eldeğerlerin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğu tespit edilmiştir。对第四次语言中获得的数据进行了验证因子分析,并对获得的因子结构进行了验证。因此,它具有可靠和可靠的测量工具。在我们的工作国家,可持续性和信心的工作对于实现对文学的信仰是重要的。Bu alandaçalışma yapmak isteyenlerin TanrıïnançBiçimleriÖlçeği ni farklıörneklemlerüzerinde incelemeleri,geliştirilen Buölç。这种规模是社会心理学家和宗教心理学家在学术领域工作的研究人员的一种工具,他们也具有足够的心理测量特征,研究人员可以在这些领域之外使用。这项研究表明,大多数人口是穆斯林,他们可以接触到在一个伊斯兰不宽容被广泛学习的国家里有不同信仰形式的榜样群体。这项工作的发现是在文献的基础上讨论的。
{"title":"Development of the God Belief Styles Scale (GBSS) (A Validity and Reliability Study","authors":"M. Bulut, Doç. Dr. Ali Kuşat, Abdulvahap Taştan","doi":"10.33420/marife.1179623","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1179623","url":null,"abstract":"Tarihî veriler, insanoğlunun, tarihin ilk dönemlerinden beri din ve tanrılarla iletişim içerisinde olduğunu göstermektedir. Dinin tarihi, bir anlamda Tanrı’ya olan inancın tarihi ile başlar. Ancak Tanrı anlayışlarında, tarihin başlangıcından itibaren, kültürel, ekonomik, siyasal şartlara paralel olarak bazı değişiklikler olagelmiştir. Günümüzde yine bunun bireysel farklılıklara bağlı olarak değişebildiği gözlenmektedir. Tanrı inanç biçimleri, her bireyin aşkın bir varlıkla ilişkisinin yönü, niteliği ve kapsamını belirten bir ifade olarak ele alınabilir. Bu inanç biçimlerinden Teizm, on yedinci yüzyılda ateizm, deizm ve panteizmi dışlamak için ortaya atılmış ve etkin bir Tanrı’ya olan inancı ifade etmektedir. Deizm, modern ve akılcı Tanrı inanç biçimini ifade etmektedir. Agnostisizm, Tanrı’nın varlığının ya da yokluğunun bilinmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla bu konuda bir tartışmanın bile yapılamayacağını savunur. Ateizm, teizme ve onun bütün iddialarına karşı ortaya çıkan bir düşünce akımı olarak görülmektedir. Yani ateizm, evreni yaratan ve varlığını devam ettiren, bilgi ve irade sahibi bir Tanrı inancına karşı bir düşünce hareketi olarak tanımlanmaktadır. Ancak, günümüzde bu değişik inanış ve algılama biçimlerinin bir ölçüm aracının olmayışından dolayı Tanrı inanç biçimlerinin ne ölçüde yaygın olduğu bilinmemektedir. Bu sebeple, bu çalışmanın amacı teizm, deizm, agnostisizm ve ateizmi (Tanrı inanç biçimleri) geçerli ve güvenilir bir şekilde ölçebilecek bir ölçüm aracını geliştirmektir. Bu ölçekleri geliştirmek amacıyla veriler dört farklı zaman diliminde toplanmıştır. İlk zaman diliminde 244 (nkadın= 179 ve nerkek= 62); ikinci zaman diliminde 83 (nkadın= 66 ve nerkek= 17), üçüncü zaman diliminde 31 (nkadın= 24 ve nerkek= 7) ve dördüncü zaman diliminde 306 (nkadın= 255 ve nerkek= 51) üniversite öğrencisine ulaşılmıştır. Çalışmaya katılım tamamen gönüllülük esasına göre olup elde edilen veriler sadece bilimsel çalışma kapsamında kullanılmıştır. Verileri toplamak için Tanrı İnanç Biçimleri Ölçeği, Dinî Dünya Görüşleri Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde nicel analiz tekniklerinden faydalanılmıştır. Bu kapsamda betimsel istatistik, Açımlayıcı Faktör Analizi ve korelasyon analizi incelenmiştir. İlk zaman diliminde toplanan veriler sonrasında 9 maddeli teizm, 5 maddeli deizm, 4 maddeli agnostisizm ve 7 maddeli ateizm ölçeği elde edilmiştir. İkinci zaman diliminde toplanan veriler ile geliştirilen ölçeklerin ölçüt geçerliği incelenmiştir. Buna göre teizm, deizm, agnostisizm ve ateizm ölçekleri ile dinî dünya görüşleri ölçeği arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Üçüncü zaman diliminde toplanan veriler üzerinde gerçekleştirilen test-tekrar test güvenirliği sonucunda ise elde edilen değerlerin kabul edilebilir sınırlarda olduğu görülmüştür. Güvenirlik için aynı zamanda Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı da incelenmiş ve elde edilen değerlerin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğu","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69742580","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Institution of Hajib in the Caliphate of Cordoba 科尔多瓦哈里发国的哈吉布机构
Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.33420/marife.1268212
Sema Taş, Ali Dadan
Hâcib sözlükte birinin bir yere girmesine engel olma mânâsına gelirken terim anlamı olarak halifenin yanına bir kimsenin izinsiz girmesine engel olan kimse anlamına gelmektedir. Müslüman devletlerde bu mânâda kullanılmış olup günümüzde özel kalem müdürlüğüne denk bir yapıya sahiptir. Ancak Endülüs Emevî Devleti’nde hâcib kelimesinin kapsadığı alan değişerek başvezir anlamında kullanılmıştır. Endülüs Emevî Devleti 138/756-422/1031 yılları arasında hüküm sürmüş olup tarihte iz bırakan devletlerden biridir. Endülüs Emevî Devleti’nin idarî yapısında emîr/halifeden sonra gelmekte olan hâcib, o yıllarda doğuda hüküm süren Abbâsî Devleti’nin vezirlik sisteminden örnek alınarak oluşturulmuştur. Oradaki tefvîz vezirliğine denk gelmekte olup günümüzde ise başbakan mesabesinde bir kurum haline gelmiştir. Endülüs Emevî Devleti’nin kurulduğu ilk tarihten itibaren baktığımızda hâcibin var olduğu görülmektedir. Devletin kurucusu Abdurrahman b. Muâviye’nin emirliği süresince beş tane hâcib atamış olduğu bilinmektedir. Ancak bu dönemde hâciblik görevi henüz kurumsallaşmamış olup hâcibin vazifesi netleştirilmemiştir. Emîr II. Abdurrahman döneminde ise devletin idarî yapısı oluşturularak hâciblik bu dönemde kurumsal bir yapıya kavuşmuştur. Vezirlere başkanlık etmek, toplantıları yönetmek, vezirler ile halife arasında iletişimi sağlamak gibi başlıca görevlere sahip olan hâcib önemli bir konuma sahip olmuştur. Kimi zaman bu mevkiye gelebilmek için vezirler yarışmıştır. Genellikle vezirler arasından seçilse de bazı durumlarda başka konumlardan kişilerin atandığı da olmuştur. Hâcibin görev yetkilerinin geniş olması bazı durumlarda tehlike arz etmesine de sebep olmuştur. Öyle ki Emîr Abdullah b. Muhammed, iki hâcibini de azlederek hâciblik mevkini bir süre boş bırakmıştır. Yine halife III. Abdurrahman hâcibleri Bedr b. Ahmed ve Mûsâ b. Muhammed b. Hudayr’ın vefat etmesiyle birlikte bir daha hâcib olarak kimseyi tayin etmemiştir. Dolayısıyla bu mevki halifeliğinin sonuna kadar yaklaşık otuz yıl boyunca boş kalmıştır. Yine hâcibin yetkisinin geniş olması bazı durumlarda halifenin de arka planda kalmasına neden olmuştur. Kaynaklar da Âmirîler dönemi olarak da adlandırılan dönemde hâcib İbn Ebû Âmir ve oğlulları hâciblik vazifesine sahip olmuşlar ve bu da yaklaşık otuz yıl sürmüştür. Halife II. Hişâm’ın henüz çocuk yaşta tahta geçmiş olması Âmirîler’in halifenin yetkilerini onun adına kullanmasına sebep olmuştur. Halifelik unvanı hariç adeta halife gibi davranmışlardır. Hâcib olarak seçilen kişilerde birtakım özellikler bulunmaktadır. İlk olarak bu göreve her zaman tek kişi getirilmiş olup aynı anda iki kişi görevlendirilmemiştir. Buna rağmen vezirlerin sayısı ise hep birden fazla olmuştur. Yine hâcibler çoğu zaman mevâlî ailelerden seçilmiştir. Bu mevâlî aileler Benû Ümeyye ailesinin azatlı köleleri olup Endülüs’ün fethi esnasında veya daha sonra buraya yerleşen ailelerden oluşmaktadır. Benû Muğîs, Benû Abde, Benû Şüheyd ve Benû Hudayr gibi aileler bilinen en meşhur mevâlî
Hâcib sözlükte birinin bir yere girmesine engel olma mânâsına gelirken terimıolarak halifenin yanına bir kimsenin izinsiz girmesien engel olan kimse anlamına凝胶。穆斯林国家也使用同样的结构,如今也与特殊的笔管理器相同。然而,在印度尼西亚,“标签”一词被用作“标签”的替代词。印度尼西亚是138/756-422/1031年间统治并留下历史的国家之一。例如,在那些年里,印度尼西亚政府执政后的决定是由统治东部的阿巴西州的苏联制度做出的。Oradaki tefvîz vezirliğine denk gelmekte olup günümüzde ise başbakan mesabesinde bir kurum haline gelmiştir。自从印度尼西亚第一次成立以来,就可以看出有一条规则。国家创始人阿卜杜拉赫曼知道,在穆罕默德的任期内,他任命了五名法官。然而,当时公众的任务还没有确定,政府的职责也没有明确。埃米尔二世。Abdurrahman döneminde ise devletin idarîyapısıoluşturularak hâciblik bu dönamde kurumsal bir yapşya kavuşmuştur。退伍军人主席、会议管理、退伍军人与支柱之间的关系,在主要职责中发挥着重要作用。有人争着达到这一点。通常,如果在关系之间进行选择,在某些情况下,人们也有可能被分配到其他职位。在某些情况下,官员的职责过于宽泛,无法承担风险。因此,埃米尔阿卜杜拉和穆罕默德抛弃了他的两个女儿一段时间。同样,他没有任命贝德尔·b·艾哈迈德和穆萨·b·穆罕默德·b·胡达伊尔的法官去死。因此,目前的状态已经空了大约三十年。在某些情况下,法院的权威是广泛的,它仍然处于幕后。那时,以色列人被呼召的时候,伊本和音珥的人民,以及以色列人,都服从他们的人民的命令,这持续了大约三十年。Halife II。Hişâm’ın henüzçocuk yaşta tahta geçmişolmasımirîler'in halifenin yetkilleini onun adına kullanmasına seep olmuştur。他们把它当作一个中途点。某些功能可用于选定的人员,如Hasib。首先,这个任务总是由一个人完成,而不是由两个人完成。然而,债券的数量一直都不止一个。同样,可能性通常是从现有的家族中选择的。这些是BenoÜmaye家族的后代,他们是Endul家族的奴隶,或者后来是他们家族的奴隶。最著名的家族有莫卧儿家族、阿布德家族、舒伊德家族和胡德家族。这些家庭还被分配到政府以外的行政任务中。Yine neseb olarak mevâlîden sonra araplarçoğunlukta olmaküzere Berberîve Saklebîlerden de hâcib tayin edilenler olmuştur。大多数时候,可以说,从父亲开始,就有一个系统已经过去了。Örneğin Abdülvâhid b.Muğî’den sonra oğulları。Yineâmirîailesi de aynışekilde olupïbn Ebûmir'den sonra oğullarıAbdülmelik ve Abdurrahman bu göreve getirilmişlerdir。在这一努力中,我们试图强调在印度尼西亚国发挥重要作用。这家公司拥有非常广泛的权力,在该州有着积极的地位。除了我们的工作外,我们还作出了确定官员身份的简短承诺。通过这项工作,我们旨在澄清Andrew Emevî州的治理结构。
{"title":"Institution of Hajib in the Caliphate of Cordoba","authors":"Sema Taş, Ali Dadan","doi":"10.33420/marife.1268212","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1268212","url":null,"abstract":"Hâcib sözlükte birinin bir yere girmesine engel olma mânâsına gelirken terim anlamı olarak halifenin yanına bir kimsenin izinsiz girmesine engel olan kimse anlamına gelmektedir. Müslüman devletlerde bu mânâda kullanılmış olup günümüzde özel kalem müdürlüğüne denk bir yapıya sahiptir. Ancak Endülüs Emevî Devleti’nde hâcib kelimesinin kapsadığı alan değişerek başvezir anlamında kullanılmıştır. Endülüs Emevî Devleti 138/756-422/1031 yılları arasında hüküm sürmüş olup tarihte iz bırakan devletlerden biridir. Endülüs Emevî Devleti’nin idarî yapısında emîr/halifeden sonra gelmekte olan hâcib, o yıllarda doğuda hüküm süren Abbâsî Devleti’nin vezirlik sisteminden örnek alınarak oluşturulmuştur. Oradaki tefvîz vezirliğine denk gelmekte olup günümüzde ise başbakan mesabesinde bir kurum haline gelmiştir. Endülüs Emevî Devleti’nin kurulduğu ilk tarihten itibaren baktığımızda hâcibin var olduğu görülmektedir. Devletin kurucusu Abdurrahman b. Muâviye’nin emirliği süresince beş tane hâcib atamış olduğu bilinmektedir. Ancak bu dönemde hâciblik görevi henüz kurumsallaşmamış olup hâcibin vazifesi netleştirilmemiştir. Emîr II. Abdurrahman döneminde ise devletin idarî yapısı oluşturularak hâciblik bu dönemde kurumsal bir yapıya kavuşmuştur. Vezirlere başkanlık etmek, toplantıları yönetmek, vezirler ile halife arasında iletişimi sağlamak gibi başlıca görevlere sahip olan hâcib önemli bir konuma sahip olmuştur. Kimi zaman bu mevkiye gelebilmek için vezirler yarışmıştır. Genellikle vezirler arasından seçilse de bazı durumlarda başka konumlardan kişilerin atandığı da olmuştur. Hâcibin görev yetkilerinin geniş olması bazı durumlarda tehlike arz etmesine de sebep olmuştur. Öyle ki Emîr Abdullah b. Muhammed, iki hâcibini de azlederek hâciblik mevkini bir süre boş bırakmıştır. Yine halife III. Abdurrahman hâcibleri Bedr b. Ahmed ve Mûsâ b. Muhammed b. Hudayr’ın vefat etmesiyle birlikte bir daha hâcib olarak kimseyi tayin etmemiştir. Dolayısıyla bu mevki halifeliğinin sonuna kadar yaklaşık otuz yıl boyunca boş kalmıştır. Yine hâcibin yetkisinin geniş olması bazı durumlarda halifenin de arka planda kalmasına neden olmuştur. Kaynaklar da Âmirîler dönemi olarak da adlandırılan dönemde hâcib İbn Ebû Âmir ve oğlulları hâciblik vazifesine sahip olmuşlar ve bu da yaklaşık otuz yıl sürmüştür. Halife II. Hişâm’ın henüz çocuk yaşta tahta geçmiş olması Âmirîler’in halifenin yetkilerini onun adına kullanmasına sebep olmuştur. Halifelik unvanı hariç adeta halife gibi davranmışlardır. Hâcib olarak seçilen kişilerde birtakım özellikler bulunmaktadır. İlk olarak bu göreve her zaman tek kişi getirilmiş olup aynı anda iki kişi görevlendirilmemiştir. Buna rağmen vezirlerin sayısı ise hep birden fazla olmuştur. Yine hâcibler çoğu zaman mevâlî ailelerden seçilmiştir. Bu mevâlî aileler Benû Ümeyye ailesinin azatlı köleleri olup Endülüs’ün fethi esnasında veya daha sonra buraya yerleşen ailelerden oluşmaktadır. Benû Muğîs, Benû Abde, Benû Şüheyd ve Benû Hudayr gibi aileler bilinen en meşhur mevâlî","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69743251","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Post-Disaster Secondary Traumatic Stress and Religious Coping: The Case of Kahra-manmaraş Earthquake 灾后次生创伤压力与宗教应对:以kahra - manmaraku地震为例
Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.33420/marife.1280604
A. Gören
Afetler gibi travmatik yaşam olaylarına maruz kalan bireylerde fiziksel ve psikolojik bazı olumsuz etkilerin görülmesi beklendik bir durumdur. Ancak afetlerin, olaya doğrudan maruz kalmayan bireyler üzerinde de birtakım etkileri olabilir. Bilhassa travmanın mağdurlarına hizmet veren sağlık, medya, arama kurtarma gibi meslek gruplarında, afetin etkilerini medya yoluyla takip edenlerde, mağdurlarla benzerliklere sahip olduklarını düşünen ve özdeşim kuranlarda, travmanın mağdurlarında görülen etkilere benzer ikincil belirtilerin ortaya çıkması beklenebilir. Türkiye ve Dünya, 6 Şubat 2023 sabahına sarsıcı ve yıkıcı etkileri olan büyük bir afet haberiyle uyanmıştır. Kahramanmaraş ve Pazarcık merkezli iki büyük deprem, geniş bir alanda 11 ili ve içinde yaşayanları doğrudan etkilemiş, büyük kayıplara yol açmıştır. Afetin ilk saatlerinden itibaren tüm ülke insanları ve ülke dışında yaşayan vatandaşlar, deprem bölgesinden haber alabilmek için medyayı yoğun biçimde takip etmiştir. Bu çalışmanın amacı, (I)Türkiye’nin 11 ilinde yakın zamanda yaşanan iki büyük deprem olayının, afete doğrudan maruz kalmayan, yaşananları medya yoluyla takip eden bireyler üzerindeki ilk psikolojik etkilerini incelemek ve (II) bu etkilerle başa çıkmada başvurulan yöntemleri belirleyerek, bu başa çıkma yöntemleri arasında dini başa çıkmanın yerini belirlemektir. Veri toplama süreci, afetin ilk etkilerini henüz bellekte taze iken belirleyebilmek amacıyla afetin 40. günü itibariyle başlatılmış ve 6 gün içinde tamamlanmıştır. Veri toplama sürecinde dahil etme kriterleri 18 yaş ve üzeri olmak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 6 Şubat deprem olayını bizzat yaşamamış ve medyadan takip etmiş olmak olarak sıralanmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden yapılandırılmış görüşme formu ile online platformlardan ulaşılan 75 kişiden “Yaşanan deprem afetinin duygu ve düşüncelerinizde oluşturduğu olumsuz etkiler nelerdir?” ve “Yaşanan afetin olumsuz etkileriyle baş etmek için neler yaptınız?” sorularına cevap alınmıştır. Katılımcılar afetin yaşandığı bölgenin dışında, Ankara, İstanbul, Kırklareli, Çorum, Konya, Eskişehir, Afyon, Bursa, Kocaeli, Aydın, Kastamonu, Isparta, İzmir, Berlin ve Tilburg’da yaşamakta olan, 21-65 yaş aralığında Türkiye vatandaşı 50 kadın ve 25 erkekten oluşmaktadır. Veriler titiz bir süreç gerektiren tematik analizle incelenmiştir. Araştırmanın sonucu belirlenen iki ana tema; psikolojik sağlık üzerindeki etkiler ve başa çıkma stratejileridir. Psikolojik sağlık üzerindeki etkiler teması altında; ikincil travmatik stres tepkileri ve yas tepkileri alt temalarına ve bu alt temalarla ilişkili kategorilere ulaşılmıştır. Başa çıkma stratejileri temasında ise; kendine yardım, olumlu dini başa çıkma, prososyal davranışlarda bulunma alt temalarına ve bu alt temalarla ilişkili kategorilere ulaşılmıştır. İkincil travmatik stres tepkileri alt teması altında belirlenen kategoriler, aşırı düşünme, gelecekle ilgili olumsuz inançlar, kendini ya da başkalarını suçlama, olumsuz d
据报道,灾难等悲剧事件对身体和心理产生了一些不利影响。但不幸的是,不幸的影响也可能发生在未直接受到事件影响的其他人身上。如果你知道健康、媒体、搜救服务与受伤的肌肉相似,你就可以看到逆境对受伤肌肉的影响。土耳其,2023年6月6日sabahına sarsıcıve yıkıcşetkileri olan büyük bir afet haberiyle uyanmışTır。英雄主义和星期一附近发生的两次大地震已直接影响11年,造成重大损失。从宴会的第一个小时起,全国人民和生活在国外的人们就以各种各样的方式关注媒体,了解地震。这项工作的目的是确定土耳其11年来最近发生的两次大地震的第一次心理影响,这些地震没有受到直接影响,媒体一直在关注,并确定应对这些影响的方法,以及确定解决宗教问题的方法。数据收集过程旨在确定效果的第一个效果,同时仍在刷新。从日期开始,六天内完成。在数据收集过程中,入选标准为18岁及以上,土耳其共和国公民,2月6日发生地震,媒体关注。在工作中,来自在线平台的75人问:“你经历过的地震的负面影响和你的想法是什么?”在参与者中,有50名女性和25名男性居住在安卡拉、伊斯坦布尔、克罗地亚、苏尔马、科尼亚、埃斯基谢希尔、阿费恩、布尔萨、科卡埃利、艾丁、卡斯塔蒙、伊斯帕塔、伊兹密尔、柏林和蒂尔堡,年龄在21岁至65岁之间。在专题分析中对数据进行了分析,这需要一个精确的过程。Araştırmanın sonucu belirlenen iki ana tema;心理健康影响和挑战策略。强调了对心理健康的影响;继发性创伤应激反应和不良反应已达到子主题和与这些子主题相关的类别。就成功的战略而言,它可以访问分主题、分主题、子主题和子主题。伊金西尔·特拉夫马蒂克(Ilkincil travmatik stres tepkileri alt-temasıaltında belillenen kategoriler)、aşırıdüşünme、gelecekle ilgili olumsuz inançlar、kendini ya da başkalarınısuçlama、olumsuzu durum arılma、uyku bozukluğu/kabuslar、anlamsızlık ve rutinen kopma;该主题下指定的不良反应类别包括震惊/否认、愤怒和刑事搜查、悲伤。在成功战略的背景下,在自助的背景下;管理工作,获得社会支持,远离地震新闻,提高抑郁意识,预防;olumlu dini başaçıkma alt-temasında ise dua etmek,ibadete yönelmek,tövbe/şükür/tevekkül etmek ve dini bilgi edinmek kategorilerine ulaşılmıştır。似乎有一种积极的方式来应对参与者主要在解决过程中应用的挑战,而不是社会态度和自己的行动。对收到的研究结果进行了文献评价。
{"title":"Post-Disaster Secondary Traumatic Stress and Religious Coping: The Case of Kahra-manmaraş Earthquake","authors":"A. Gören","doi":"10.33420/marife.1280604","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1280604","url":null,"abstract":"Afetler gibi travmatik yaşam olaylarına maruz kalan bireylerde fiziksel ve psikolojik bazı olumsuz etkilerin görülmesi beklendik bir durumdur. Ancak afetlerin, olaya doğrudan maruz kalmayan bireyler üzerinde de birtakım etkileri olabilir. Bilhassa travmanın mağdurlarına hizmet veren sağlık, medya, arama kurtarma gibi meslek gruplarında, afetin etkilerini medya yoluyla takip edenlerde, mağdurlarla benzerliklere sahip olduklarını düşünen ve özdeşim kuranlarda, travmanın mağdurlarında görülen etkilere benzer ikincil belirtilerin ortaya çıkması beklenebilir. Türkiye ve Dünya, 6 Şubat 2023 sabahına sarsıcı ve yıkıcı etkileri olan büyük bir afet haberiyle uyanmıştır. Kahramanmaraş ve Pazarcık merkezli iki büyük deprem, geniş bir alanda 11 ili ve içinde yaşayanları doğrudan etkilemiş, büyük kayıplara yol açmıştır. Afetin ilk saatlerinden itibaren tüm ülke insanları ve ülke dışında yaşayan vatandaşlar, deprem bölgesinden haber alabilmek için medyayı yoğun biçimde takip etmiştir. Bu çalışmanın amacı, (I)Türkiye’nin 11 ilinde yakın zamanda yaşanan iki büyük deprem olayının, afete doğrudan maruz kalmayan, yaşananları medya yoluyla takip eden bireyler üzerindeki ilk psikolojik etkilerini incelemek ve (II) bu etkilerle başa çıkmada başvurulan yöntemleri belirleyerek, bu başa çıkma yöntemleri arasında dini başa çıkmanın yerini belirlemektir. Veri toplama süreci, afetin ilk etkilerini henüz bellekte taze iken belirleyebilmek amacıyla afetin 40. günü itibariyle başlatılmış ve 6 gün içinde tamamlanmıştır. Veri toplama sürecinde dahil etme kriterleri 18 yaş ve üzeri olmak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 6 Şubat deprem olayını bizzat yaşamamış ve medyadan takip etmiş olmak olarak sıralanmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden yapılandırılmış görüşme formu ile online platformlardan ulaşılan 75 kişiden “Yaşanan deprem afetinin duygu ve düşüncelerinizde oluşturduğu olumsuz etkiler nelerdir?” ve “Yaşanan afetin olumsuz etkileriyle baş etmek için neler yaptınız?” sorularına cevap alınmıştır. Katılımcılar afetin yaşandığı bölgenin dışında, Ankara, İstanbul, Kırklareli, Çorum, Konya, Eskişehir, Afyon, Bursa, Kocaeli, Aydın, Kastamonu, Isparta, İzmir, Berlin ve Tilburg’da yaşamakta olan, 21-65 yaş aralığında Türkiye vatandaşı 50 kadın ve 25 erkekten oluşmaktadır. Veriler titiz bir süreç gerektiren tematik analizle incelenmiştir. Araştırmanın sonucu belirlenen iki ana tema; psikolojik sağlık üzerindeki etkiler ve başa çıkma stratejileridir. Psikolojik sağlık üzerindeki etkiler teması altında; ikincil travmatik stres tepkileri ve yas tepkileri alt temalarına ve bu alt temalarla ilişkili kategorilere ulaşılmıştır. Başa çıkma stratejileri temasında ise; kendine yardım, olumlu dini başa çıkma, prososyal davranışlarda bulunma alt temalarına ve bu alt temalarla ilişkili kategorilere ulaşılmıştır. İkincil travmatik stres tepkileri alt teması altında belirlenen kategoriler, aşırı düşünme, gelecekle ilgili olumsuz inançlar, kendini ya da başkalarını suçlama, olumsuz d","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69743551","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Japon Yeni Dinî Hareketi Ōmoto’nun İnançları 日本的新丁运动是332332
Pub Date : 2022-12-28 DOI: 10.33420/marife.1188589
Yetkin Karaoğlu
Ōmoto, Japon Dini Tarihi içerisinde adından en çok söz ettiren, Şinto temelli bir Japon Yeni Dini Hareketi (YDH)’dir. Japon Tarihi’nde Meiji Dönemi itibariyle başlatılan hareket inanç ve ibadetleriyle dünyevi-politik düşüncelerini birleştirerek Taishō ve Shōwa dönemlerinde öne çıkmıştır. Modern Dönemle birlikte pasifize olan hareket, içerisinde farklı eğilimlerin etkisiyle bölünme sürecine girmiştir. Günümüzde üç ayrı dini grup olarak faaliyetlerini devam ettirmektedirler. Ōmoto’da “Üç Büyük Öğrenim”, “Dört İlke” ve “Dört Prensip” olmak üzere üç temel öğretisi bulunmaktadır. Bunlar, insan ile Tanrı’nın ilişkisini düzenleyen ve nasıl yaşanması gerektiğiyle ilgili inançlardır. Buna göre Ōmoto cennet ve dünyayı gözlemleyerek gerçek tanrının kimliği hakkında düşünmek, evrenin gelişimin ayrı değil bir olduğunu görerek tanrının gücünü düşünmek ve hayatın doğasına hazırlıklı olup gerçek tanrı hakkında düşünmek olan üç büyük kural çerçevesinde kapsayıcı bir dini dünya görüşü sunmaktadır. İkinci olarak Dört Öğreti bulunmakta bunları Matsuri, Oshie, Narawashi ve Nariwai oluşturmaktadır. Matsuri, Ōmoto’da düzenli veya düzensiz olarak yapılan, sunu ve duayı içeren ibadetlerin her birine denmektedir. Oshie, öğreti anlamına gelmekte olup Ōmoto Shin’yu ve Reikai Monogatari olarak hareketin iki ana kutsal metnini ifade etmektedir. Narawashi, insan hayatının alışkanlıklardan ibaret olduğu, tanrı-insan uyumu için insanın alışkanlıklarını tanrının isteğine göre düzenlemesi gerektiği inancını anlatmaktadır. Nariwai ise uygun çalışma anlamına gelmekte olup insanın ruhuyla elde ettiği sonuçları iyileştirmeye odaklanması gerektiği inancını ifade etmektedir. Buna göre insan ruhunu iyi kullanırsa sonuçlar iyi, kötü kullanırsa sonuçların kötü olacağına inanılmaktadır. Üçüncü olarak Dört İlke bulunmakta, bunları Seiketsu Shugi, Rakuten Shugi, Shinten Shugi ve Tōitsu Shugi oluşturmaktadır. Seiketsu Shugi, zihin ve bedenin arınması anlamına gelmekte, ölüm, hastalık ve ahlaksızlık gibi kirletici olarak kabul edilen durumlardan kurtulmak kastedilmektedir. Bunlardan kurtulmanın ise arınma ritüelleri ile mümkün olduğu ifade edilmektedir. Rakuten Shugi, iyimserlik anlamına gelmekte olup, dünyanın daha iyi bir kurtuluş dünyası haline geleceğine dair bir inancı ifade etmektedir. Shinten Shugi, ilerlemecilik anlamında olup insanın zihin ve bedenini yenileyerek sosyal hayatta gelişmesi ve ilerlemesi gerektiği inancını vurgulamaktadır. Tōitsu Shugi ise birleşim anlamında olup, evrende bulunan iyi-kötü insan, zengin-fakir, tanrı-insan arasındaki ikiliğin ortadan kaldırılması gerektiği inancını açıklamaktadır. Buna göre toplumda ayrımcılıkların ve adaletsizliğin olmaması için düzen ve birliğin olması gerekmektedir. Ōmoto, Şintoist eksenli bir YDH olmasının yanında kapsayıcı monoteistik bir Tanrı inancına sahip olup dünya üzerindeki tüm dinlerin tek bir kaynaktan geldiğine inanmaktadır. Buna göre onlar, tüm dinlerin inanç ve ibadetleri tek bir Tanrıya yapıldığına ve hakikatten birer parç
Ōmoto,Japon Dini Tarihiçerisinde adından ençok söz ettiren,Şinte temelli bir Japon Yeni Dini Hareketi(YDH)'dir。在日本历史上,明治在日本首相的倡导下,以其宗教和宗教信仰,与世界政治思想接轨,在大和时代向前迈进。现代Dönma的运动是被动的,它导致了一个有着不同倾向的过程。今天,他们继续作为三个独立的宗教团体运作。在校训中,三位主要教师被培养为“三大教育”、“四个第一”和“四个原则”。Bunlar,insan ile Tanrı'nın ilişkisini düzenleyen ve nasıl yaşanmasıgerektiğiyle ilgili inançlardır。这样,思考真正的上帝的身份,考虑宇宙并没有什么不同,考虑上帝的力量并为生命的本质做准备,并思考真正的神,这是三大规则框架中的一种全面的世界观。其次,松里、大岛、奈良和奈良井的创作是四位老师。Matsuri,Ōmoto'düzenli veya düzensiz olarak yapılan,sunu ve duayıiçeren ibadetlerin她的birine denmektedir。Oshie的意思是运动的两个主要神圣文本,即Shin和Reikai Monogatari。Narawashi告诉我们,人类生活的传统是根据上帝的意志来组织的,以遵守上帝和人类。Nariwai认为,它必须专注于通过适当的工作来改善人类精神的后果。因此,如果一个人好好利用自己的灵魂,后果会很糟糕。第三个是创建了Seiketsu Shugi,Rakuten Shugi,Shinten ShugiToitsu Shugi。Seiketsu是为了在净化身心方面摆脱死亡、疾病和违抗的可憎状态。Bunlardan kurtulmanın is arınma ritüelleri ile mümkün olduğu ifade edilmektdir。Rakuten Shugi相信善良,并表示世界将成为一个更美好的救赎世界。神藤树纪即将强化人的身心融入社会的发展和进步。Tōitsu Shugi ise birleşim anlamında olup,evrende bulunan iyi-köTüinsan,曾金·法基尔,tanrı-insan arasındaki ikiliğin ortadan kaldırılmasıgerektiği finacınıaçıklamakdadır。因此,有必要组织和合作,使社区中不存在歧视和不公正现象。Ōmoto,Şintoist eksenli bir YDH olmasının yanında kapseyıcımonoteistik bir Tanrıfinanceına sahip olup dünyaüzerindeki tüm dinlerin tek bir kaynaktan geldiğine inakmaktadır。因此,他们相信信仰和崇拜是对一个上帝的,他们偏离了真理。在车内,332332;,被称为≥332的高神;,被认为是三本和丰州的第二个方向。他们的神圣文本,对宇宙和救赎的信仰,也以这种方式显示了进步。车上有两本神圣的经文:神谕(Shin'yu)和莫诺加塔里(Reikai Monogatari)。伊尔基·纳奥·德胡奇耶、伊金西·奥尼萨布尔·德古奇耶在电影节上。大宇宙的大宇宙,被称为小宇宙的小宇宙,位于摩托车中。Daiuch是一个未知的宇宙,Shōuch是人类的宇宙和世界。Ōmoto'daüçtür kurtuluşinanışıbulunmakta,aynızamanda bunlar kurtuluuşun aşamalarıolarak görülmektdir。第一条个人规则的应用,第二条社会规则的应用。第三条是它可以被建立为一个救赎的世界。主要的教义,对上帝的理解,对圣者的信仰,圣书,宇宙和救赎的教育在六个部分中。我们在文学和世界文学方面的工作旨在确保新的研究能够从对运动信念的首次研究中受益,并参与文学。
{"title":"Japon Yeni Dinî Hareketi Ōmoto’nun İnançları","authors":"Yetkin Karaoğlu","doi":"10.33420/marife.1188589","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1188589","url":null,"abstract":"Ōmoto, Japon Dini Tarihi içerisinde adından en çok söz ettiren, Şinto temelli bir Japon Yeni Dini Hareketi (YDH)’dir. Japon Tarihi’nde Meiji Dönemi itibariyle başlatılan hareket inanç ve ibadetleriyle dünyevi-politik düşüncelerini birleştirerek Taishō ve Shōwa dönemlerinde öne çıkmıştır. Modern Dönemle birlikte pasifize olan hareket, içerisinde farklı eğilimlerin etkisiyle bölünme sürecine girmiştir. Günümüzde üç ayrı dini grup olarak faaliyetlerini devam ettirmektedirler. Ōmoto’da “Üç Büyük Öğrenim”, “Dört İlke” ve “Dört Prensip” olmak üzere üç temel öğretisi bulunmaktadır. Bunlar, insan ile Tanrı’nın ilişkisini düzenleyen ve nasıl yaşanması gerektiğiyle ilgili inançlardır. Buna göre Ōmoto cennet ve dünyayı gözlemleyerek gerçek tanrının kimliği hakkında düşünmek, evrenin gelişimin ayrı değil bir olduğunu görerek tanrının gücünü düşünmek ve hayatın doğasına hazırlıklı olup gerçek tanrı hakkında düşünmek olan üç büyük kural çerçevesinde kapsayıcı bir dini dünya görüşü sunmaktadır. İkinci olarak Dört Öğreti bulunmakta bunları Matsuri, Oshie, Narawashi ve Nariwai oluşturmaktadır. Matsuri, Ōmoto’da düzenli veya düzensiz olarak yapılan, sunu ve duayı içeren ibadetlerin her birine denmektedir. Oshie, öğreti anlamına gelmekte olup Ōmoto Shin’yu ve Reikai Monogatari olarak hareketin iki ana kutsal metnini ifade etmektedir. Narawashi, insan hayatının alışkanlıklardan ibaret olduğu, tanrı-insan uyumu için insanın alışkanlıklarını tanrının isteğine göre düzenlemesi gerektiği inancını anlatmaktadır. Nariwai ise uygun çalışma anlamına gelmekte olup insanın ruhuyla elde ettiği sonuçları iyileştirmeye odaklanması gerektiği inancını ifade etmektedir. Buna göre insan ruhunu iyi kullanırsa sonuçlar iyi, kötü kullanırsa sonuçların kötü olacağına inanılmaktadır. Üçüncü olarak Dört İlke bulunmakta, bunları Seiketsu Shugi, Rakuten Shugi, Shinten Shugi ve Tōitsu Shugi oluşturmaktadır. Seiketsu Shugi, zihin ve bedenin arınması anlamına gelmekte, ölüm, hastalık ve ahlaksızlık gibi kirletici olarak kabul edilen durumlardan kurtulmak kastedilmektedir. Bunlardan kurtulmanın ise arınma ritüelleri ile mümkün olduğu ifade edilmektedir. Rakuten Shugi, iyimserlik anlamına gelmekte olup, dünyanın daha iyi bir kurtuluş dünyası haline geleceğine dair bir inancı ifade etmektedir. Shinten Shugi, ilerlemecilik anlamında olup insanın zihin ve bedenini yenileyerek sosyal hayatta gelişmesi ve ilerlemesi gerektiği inancını vurgulamaktadır. Tōitsu Shugi ise birleşim anlamında olup, evrende bulunan iyi-kötü insan, zengin-fakir, tanrı-insan arasındaki ikiliğin ortadan kaldırılması gerektiği inancını açıklamaktadır. Buna göre toplumda ayrımcılıkların ve adaletsizliğin olmaması için düzen ve birliğin olması gerekmektedir. Ōmoto, Şintoist eksenli bir YDH olmasının yanında kapsayıcı monoteistik bir Tanrı inancına sahip olup dünya üzerindeki tüm dinlerin tek bir kaynaktan geldiğine inanmaktadır. Buna göre onlar, tüm dinlerin inanç ve ibadetleri tek bir Tanrıya yapıldığına ve hakikatten birer parç","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69743050","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
Abdülkâhir Cürcânî’nin Sarfe Teorisine Yönelik Eleştirilerinin Orjinalliği Abdikâhir Cürcânî的Sarfe理论的原始董事会选举
Pub Date : 2022-12-26 DOI: 10.33420/marife.1189714
I. Kaya
Kur’ân-ı Kerim’in nazil olduğu ortam olan Cahiliye Arap toplumunda şiir ve hitabet gibi dilsel sanatların yüksek bir seviyede olduğu kabul edilmektedir. Kur’ân’daki bazı ayetler, edebi kültürü bir övünç vesilesi olarak gören bu topluma belagat ve fesahat yönüyle meydan okumuştur. Hatta Kur’ân, meydan okumanın seviyesini her seferinde yükselterek önce kitabın tamamına, sonra on suresine ve nihayetinde tek bir suresine benzer bir söz getirmeleri noktasına taşımıştır. Cahiliye Arap toplumunun tüm bu meydan okumalar karşısında aciz kalışı i‘câzu’l-Kur’ân olarak isimlendirilmektedir. Belagat ilminin ortaya çıkışı ve gelişiminde Kur’ân’ın i‘câz vecihlerine yönelik yapılan çalışmaların etkisi büyük olmuştur. Özellikle hicri II. asır ve sonrasında, büyük bir kısmı kelamcı olan birçok âlim tarafından i‘câzu’l-Kur’ân ismiyle veya farklı isimler altında bu konuyu ele alan çokça eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerde Kur’ân’ın i‘câz vecihlerine yönelik çeşitli görüşler ve teoriler ortaya atılmıştır. Bu teorilerden biri de Ebû İshak en-Nazzâm (ö. 231/845)’a nispet edilen Sarfe teorisidir. Bu teoriye göre Kur’ân’ın muhatabı olan Araplar fesahat ve belagat yönüyle onun bir benzerini hatta ondan daha üstün bir kitabı ortaya koyabilirlerdi. Ancak Allah bu muaraza gücünü ve cesaretini onlardan alarak böyle bir işi engellemiştir. Böylece Kur’ân’ın i‘câz yönü bizzat kendisinde değil de Allah’ın bu engellemesinde ortaya çıkmaktadır. Sarfe teorisi, onu savunan alimler tarafından geliştirilmiş, gelen eleştiriler karşısında revize edilerek farklı versiyonlarıyla i‘câzu’l-Kur’ân literatüründe yerini almıştır. Bu teori sonraki süreçte bazı âlimler tarafından desteklenirken bazı âlimler tarafından reddedilmiştir. Sarfe teorisini reddeden âlimlerden biri de Abdülkâhir Cürcânî (ö. 471/1078)’dir. O, Risâletü’ş-şâfiyye isimli eserinde bu teorinin yanlışlığına yönelik görüşlerini ortaya koymuş, yazdığı diğer eserlerinde buna alternatif olarak Nazım teorisini sistemleştirmiştir. Ancak ondan önce Câhız başta olmak üzere Ebû Süleyman el-Hattâbî (ö. 388/998), Bâkıllânî (ö. 403/1013) ve Kâdî Abdülcebbâr (ö. 415/1025) gibi âlimlerin de içinde olduğu birçok müellif, eserlerinde Sarfe teorisine yönelik eleştirilerini zikretmişlerdir. Bu alimler içerisinde, diğerlerine nispetle konuyu daha geniş bir şekilde ele alan kişi Kâdî Abdülcebbâr olmuştur. Biz bu çalışmamızda daha çok belagat ilmine yönelik çalışmalarıyla şöhret bulmuş olan Abdülkâhir Cürcânî’nin Sarfe teorisine yönelik eleştirilerinde kendisinden önceki alimlerin yaklaşımlarından ne derecede etkilendiğini saptamaya çalıştık. Cürcânî’nin tenkit ettiği hususların ve tenkit metodunun kendisinden önce yaşamış âlimlerin eleştirileriyle ortak ve farklı noktalarını belirlemeye gayret gösterdik. Ayrıca Cürcânî’nin sarfe teorisini eleştirirken ortaya koyduğu yaklaşımın kendinden sonraki alimlere etki edip etmediğini inceledik. Böylelikle Cürcânî’nin i‘câzu’l-Kur’ân çalışmalarının önemli meselelerinden biri olan sarfe eleştirisine bir be
《古兰经》被认为是一门高水平的语言艺术,如阿拉伯语社区的诗歌和词汇,这就是克里姆所揭示的环境。《古兰经》中的一些诗句对这个崇尚赞美的文化群体来说是显而易见的和误导性的。事实上,《古兰经》每次都提高了争议的程度,然后带来了一个类似于十个表面和最后一个表面的词。对于所有这些挑战,无知的阿拉伯社区被称为“爵士城市”。Belagat科学的发展对库尔安艺术家的作品产生了重大影响。尤其是hicri II。事实上,许多艺术家都是由许多在这件事上发挥重要作用的科学家以“爵士乐”的名字或以不同的名字创作的。在这些著作中,向《古兰经》的长老们展示了各种各样的讨论和理论。其中一个理论是萨菲理论,与埃布·艾萨克·恩纳兹的理论相比较。根据这一理论,对库兰负责的阿拉伯人可能会在错误和麻烦中揭露出一本更相似的书。但是真主阻止他们夺取权力和勇气。《古兰经》就是这样出现的,不是它本身,而是在对安拉的阻挠中。Sarpheus理论是由倡导者科学家发展起来的,并在不同版本的i'câzu'-Kuran文献中进行了修订。这一理论在下一个过程中被一些科学家否决了。Abdülkâhir Cürcânî(ö.471/1078)。在里萨尔·沙菲的作品中,他提出了对这一理论的错误看法,并在他所写的其他作品中以另一种形式表达了纳粹理论。但在此之前,Ebu Suleyman el Hattabî(如388/998)、Bucharest(如403/1013)和Kaddi Abdulsebar(如415/1025)提醒了许多学者他们的作品,他们曾因Sarphea的理论而受到批评。在这些科学中,Qadi Abdulsebar成为了其他人更广泛的研究对象。在这项研究中,我们试图证明前科学家的科学方法在多大程度上受到Abdulkhahir-Sarfa理论的影响,这在科学中更为显著。我们鼓励库尔德人通过对网球主题和技术的批评,找出共同点和不同点。我们还研究了土耳其石棺理论的方法是否对其后续科学家产生了影响。因此,我们试图揭露参与对科特迪瓦工作的主要挑战进行讽刺性分析的程度。这是一位科学家,他首先研究了库尔德文学的影响,纳粹的名字,以及与之相关的单词。以下是一个名为“meani”的纪录片学科的创始人,该学科研究了句子中房屋位置的不同影响。它被认为是土耳其一项更为艰难的工作的创始人。当他获得这一声誉时,关于语言科学和逆境的讨论可能有一种合乎逻辑、反应迅速的方法。除了回顾智能和可转移论点的行为外,字母表理论还表明了准确使用它们的态度。重要的是要记住这样一种证据,即卡迪·阿卜杜勒·泽贝尔,一个快乐的家伙,尽管批评了一位外国科学家的存在,但他不会提及教堂的名字。这项工作的另一个目标是表明科学家从伊斯兰教文化中的不同科学阶层中受益。同样,拿撒勒人的受欢迎程度表明,它可以受到其他快乐科学家的批评,比如科特迪瓦的阿卜杜勒·泽贝尔,被认为是快乐的拿撒勒。因此,当伊斯兰科学达到顶峰时,人们认为科学和科学之间没有课堂。
{"title":"Abdülkâhir Cürcânî’nin Sarfe Teorisine Yönelik Eleştirilerinin Orjinalliği","authors":"I. Kaya","doi":"10.33420/marife.1189714","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1189714","url":null,"abstract":"Kur’ân-ı Kerim’in nazil olduğu ortam olan Cahiliye Arap toplumunda şiir ve hitabet gibi dilsel sanatların yüksek bir seviyede olduğu kabul edilmektedir. Kur’ân’daki bazı ayetler, edebi kültürü bir övünç vesilesi olarak gören bu topluma belagat ve fesahat yönüyle meydan okumuştur. Hatta Kur’ân, meydan okumanın seviyesini her seferinde yükselterek önce kitabın tamamına, sonra on suresine ve nihayetinde tek bir suresine benzer bir söz getirmeleri noktasına taşımıştır. Cahiliye Arap toplumunun tüm bu meydan okumalar karşısında aciz kalışı i‘câzu’l-Kur’ân olarak isimlendirilmektedir. \u0000Belagat ilminin ortaya çıkışı ve gelişiminde Kur’ân’ın i‘câz vecihlerine yönelik yapılan çalışmaların etkisi büyük olmuştur. Özellikle hicri II. asır ve sonrasında, büyük bir kısmı kelamcı olan birçok âlim tarafından i‘câzu’l-Kur’ân ismiyle veya farklı isimler altında bu konuyu ele alan çokça eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerde Kur’ân’ın i‘câz vecihlerine yönelik çeşitli görüşler ve teoriler ortaya atılmıştır. Bu teorilerden biri de Ebû İshak en-Nazzâm (ö. 231/845)’a nispet edilen Sarfe teorisidir. Bu teoriye göre Kur’ân’ın muhatabı olan Araplar fesahat ve belagat yönüyle onun bir benzerini hatta ondan daha üstün bir kitabı ortaya koyabilirlerdi. Ancak Allah bu muaraza gücünü ve cesaretini onlardan alarak böyle bir işi engellemiştir. Böylece Kur’ân’ın i‘câz yönü bizzat kendisinde değil de Allah’ın bu engellemesinde ortaya çıkmaktadır. Sarfe teorisi, onu savunan alimler tarafından geliştirilmiş, gelen eleştiriler karşısında revize edilerek farklı versiyonlarıyla i‘câzu’l-Kur’ân literatüründe yerini almıştır. Bu teori sonraki süreçte bazı âlimler tarafından desteklenirken bazı âlimler tarafından reddedilmiştir. Sarfe teorisini reddeden âlimlerden biri de Abdülkâhir Cürcânî (ö. 471/1078)’dir. O, Risâletü’ş-şâfiyye isimli eserinde bu teorinin yanlışlığına yönelik görüşlerini ortaya koymuş, yazdığı diğer eserlerinde buna alternatif olarak Nazım teorisini sistemleştirmiştir. Ancak ondan önce Câhız başta olmak üzere Ebû Süleyman el-Hattâbî (ö. 388/998), Bâkıllânî (ö. 403/1013) ve Kâdî Abdülcebbâr (ö. 415/1025) gibi âlimlerin de içinde olduğu birçok müellif, eserlerinde Sarfe teorisine yönelik eleştirilerini zikretmişlerdir. Bu alimler içerisinde, diğerlerine nispetle konuyu daha geniş bir şekilde ele alan kişi Kâdî Abdülcebbâr olmuştur. \u0000Biz bu çalışmamızda daha çok belagat ilmine yönelik çalışmalarıyla şöhret bulmuş olan Abdülkâhir Cürcânî’nin Sarfe teorisine yönelik eleştirilerinde kendisinden önceki alimlerin yaklaşımlarından ne derecede etkilendiğini saptamaya çalıştık. Cürcânî’nin tenkit ettiği hususların ve tenkit metodunun kendisinden önce yaşamış âlimlerin eleştirileriyle ortak ve farklı noktalarını belirlemeye gayret gösterdik. Ayrıca Cürcânî’nin sarfe teorisini eleştirirken ortaya koyduğu yaklaşımın kendinden sonraki alimlere etki edip etmediğini inceledik. Böylelikle Cürcânî’nin i‘câzu’l-Kur’ân çalışmalarının önemli meselelerinden biri olan sarfe eleştirisine bir be","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47843861","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Development and Validation of Religious Perfectionism Scale-Turkish Version (Rps-T) 宗教完美主义量表-土耳其语版(rp - t)的编制与验证
Pub Date : 2022-12-26 DOI: 10.33420/marife.1187500
Nuriman KARAYİGİT ULU, Ali Ulvi Mehmedoğlu
The fact that the absolute is only God, and therefore, God is the first to come to mind when perfection is mentioned, is a common occurrence among believers. Perfectionism was also associated with God by the early personality theorists, moved away from its religious meaning over time, and its relationship with piety was little taken into account until recently. The fact that perfectionism, which has a religious motif in its essence, came to life in the field of religious sciences in general and psychology of religion in particular, in other words, bringing the concept of religious perfectionism into the literature became possible by a limited number of measurement attempts made after 2010. In this study, which we carried out to contribute to the concept of religious perfectionism in the Turkish literature, religious perfectionism, which is based on setting high standards for religious life, was discussed as a whole with order, discipline, inadequacy of one's self, perfect religious expectations and generalizations about others. Our study aims to fill the gap in the relevant literature by making the operational definition of religious perfectionism, as well as measuring it. After determining the need for scale development and literature review, multidimensional perfectionism scales were reviewed and an item pool was created. Some features of perfectionism, such as discipline, generalization, and performance control, which are not dimensioned in multidimensional scales, were also adapted to piety. Previously developed religious perfectionism scales were also examined and, unlike them, we attempted to emphasize both the individual's religious life and the perfect God perception. The opinions of five experts in the field of Psychology of Religion were consulted about the adequacy of the items, so the first form of the scale was prepared for the pilot scheme. The study group of the study consists of 610 Muslim participants who live in Turkey, believe in Allah (God) and regularly perform at least one worship. A total of 254 people, 192 (75.6%) of whom were female and 62 (24.4%) were male, participated in the pilot scheme. A total of 356 participants, 242 (68%) of whom were women and 114 (32%) were men, participated in the main study. The educational background of the participants was undergraduate or postgraduate, and the majority of them were between the ages of 18-30. In order to determine the validity of the scale, construct validity and criterion-related validity were examined. Explanatory Factor Analysis (n=254) and Confirmatory Factor Analysis (n=356) were used for construct validity and correlation analysis was performed for criterion-related validity. In addition, the differences between the item mean scores of the lower 27% and upper 27% groups were tested with the unrelated T-test for item discrimination. The reliability of the scale was determined by Cronbach's Alpha (a) and test-retest methods. As a result of Explanatory Factor Analysis,
绝对的只有上帝,因此,当人们提到完美时,首先想到的就是上帝,这在信徒中是很常见的。早期的人格理论家也将完美主义与上帝联系在一起,随着时间的推移,完美主义逐渐脱离了它的宗教意义,直到最近,它与虔诚的关系才被考虑到。事实上,本质上带有宗教主题的完美主义,在一般宗教科学领域,特别是宗教心理学领域变得活跃起来,换句话说,将宗教完美主义的概念带入文献是在2010年之后进行的有限数量的测量尝试中成为可能的。在这项研究中,我们对土耳其文学中的宗教完美主义概念做出了贡献,宗教完美主义是建立在为宗教生活设定高标准的基础上的,它与秩序、纪律、自我的不足、完美的宗教期望和对他人的概括作为一个整体进行了讨论。本研究旨在通过对宗教完美主义的操作性定义和测量来填补相关文献的空白。在确定了量表开发的需要和文献回顾之后,对多维完美主义量表进行了回顾,并创建了一个项目库。完美主义的一些特征,如纪律、概括和表现控制,这些没有多维尺度的特征,也适用于虔诚。先前开发的宗教完美主义量表也被检查,与他们不同的是,我们试图强调个人的宗教生活和完美的上帝感知。就项目的充分性咨询了五位宗教心理学专家的意见,因此为试点计划编制了第一种形式的量表。该研究的研究小组由610名居住在土耳其的穆斯林参与者组成,他们相信安拉(真主),并定期进行至少一次礼拜。共有254人参与试验计划,其中192人(75.6%)为女性,62人(24.4%)为男性。共有356名参与者参加了主要研究,其中242名(68%)为女性,114名(32%)为男性。研究对象的学历为本科或研究生,年龄以18-30岁为主。为了确定量表的效度,对量表进行了结构效度和标准相关效度的检验。结构效度采用解释因子分析(n=254)和验证性因子分析(n=356),标准相关效度采用相关分析。此外,对低27%组和高27%组的项目平均得分的差异进行了项目歧视的不相关t检验。量表的信度采用Cronbach’s Alpha (a)法和重测法。根据解释因子分析的结果,量表按照设计分为积极宗教完美主义和消极宗教完美主义两个因素。量表的积极维度包括人们对上帝及其宗教生活的高标准,敬拜中的秩序和纪律。在量表的消极维度中,包括发现崇拜不足,怀疑行为和担心犯错,以及个人对自己,上帝或他人的普遍接受等项目。各维度的总分反映总体宗教完美主义水平,得分越高,宗教完美主义水平越高。该量表可以在待进行的研究中以总分来衡量总体宗教完美主义水平,也可以将其分为积极因素和消极因素来使用。积极宗教完美主义的内部一致性系数为0.913;消极宗教完美主义量表的信度为0.876,量表22项结构的总体信度为0.904。对95人的新研究组进行了一次间隔14天的重测,结果发现前测和重测水平之间存在显著的正相关(r=0.960 p)
{"title":"Development and Validation of Religious Perfectionism Scale-Turkish Version (Rps-T)","authors":"Nuriman KARAYİGİT ULU, Ali Ulvi Mehmedoğlu","doi":"10.33420/marife.1187500","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1187500","url":null,"abstract":"The fact that the absolute is only God, and therefore, God is the first to come to mind when perfection is mentioned, is a common occurrence among believers. Perfectionism was also associated with God by the early personality theorists, moved away from its religious meaning over time, and its relationship with piety was little taken into account until recently. The fact that perfectionism, which has a religious motif in its essence, came to life in the field of religious sciences in general and psychology of religion in particular, in other words, bringing the concept of religious perfectionism into the literature became possible by a limited number of measurement attempts made after 2010. In this study, which we carried out to contribute to the concept of religious perfectionism in the Turkish literature, religious perfectionism, which is based on setting high standards for religious life, was discussed as a whole with order, discipline, inadequacy of one's self, perfect religious expectations and generalizations about others. Our study aims to fill the gap in the relevant literature by making the operational definition of religious perfectionism, as well as measuring it. \u0000After determining the need for scale development and literature review, multidimensional perfectionism scales were reviewed and an item pool was created. Some features of perfectionism, such as discipline, generalization, and performance control, which are not dimensioned in multidimensional scales, were also adapted to piety. Previously developed religious perfectionism scales were also examined and, unlike them, we attempted to emphasize both the individual's religious life and the perfect God perception. The opinions of five experts in the field of Psychology of Religion were consulted about the adequacy of the items, so the first form of the scale was prepared for the pilot scheme. \u0000The study group of the study consists of 610 Muslim participants who live in Turkey, believe in Allah (God) and regularly perform at least one worship. A total of 254 people, 192 (75.6%) of whom were female and 62 (24.4%) were male, participated in the pilot scheme. A total of 356 participants, 242 (68%) of whom were women and 114 (32%) were men, participated in the main study. The educational background of the participants was undergraduate or postgraduate, and the majority of them were between the ages of 18-30. In order to determine the validity of the scale, construct validity and criterion-related validity were examined. Explanatory Factor Analysis (n=254) and Confirmatory Factor Analysis (n=356) were used for construct validity and correlation analysis was performed for criterion-related validity. In addition, the differences between the item mean scores of the lower 27% and upper 27% groups were tested with the unrelated T-test for item discrimination. The reliability of the scale was determined by Cronbach's Alpha (a) and test-retest methods. \u0000As a result of Explanatory Factor Analysis,","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"17 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69742796","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
EPİSTEMİK OTORİTE OLARAK MESLEK DERSLERİ ÖĞRETMENLERİ -NİTEL BİR ARAŞTIRMA- -不,不,不。
Pub Date : 2022-12-24 DOI: 10.33420/marife.1189313
Müslime Örekli̇
Epistemik otorite bireylerin bilgilerinin oluşumu üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olan bilgi kaynağını anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Epistemik otorite, bireylerin bilgi arayışında temel bir kaynak sağlar. Kavram aynı zamanda bir bireyin kaynağın bilgilerine güvenini ve bireyin bu bilgileri ne ölçüde kabul etmeye hazır olduğunu ele alır. Bu araştırmada, Anadolu İmam Hatip Liseleri’ndeki meslek dersi öğretmenlerinin öğrencileri açısından epistemik otorite olup olmama durumları ile sebeplerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması olarak kurgulanmıştır. Araştırmada veriler odak grup görüşmesi ile elde edilmiştir. Veri kaynağı olarak meslek dersleri öğretmenlerinin dersine giren öğrenciler ile görüşme yapılması kararlaştırılmıştır. Öğrenci seçimi amaçlı örneklem yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemine göre yapılmış olup, öğrenciler Konya il merkezinde bulunan Anadolu İmam Hatip Liselerinde okuyan 11 ve 12. sınıflardan seçilmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen veriler içerik analizi ile değerlendirilmiştir. Araştırma bulguları doğrultusunda; epistemik otorite olarak görülen öğretmenlerin özelliklerinin şunlar olduğu tespit edilmiştir. Mesleki anlamda donanımlı, öğrencilerine saygı duyan, onları rencide etmeyen, öğrencilerini seven, çağa ayak uydurabilen, ders anlatabilme becerisine sahip, anlattığı dini içerikle hayatı birbirine uyum sağlayan kişiler. Meslek dersi öğretmenlerinin öğrencileri için epistemik otorite olmalarını etkileyen hususlardan biri de öğrenci durumları ve dış etmenlerdir. Öğrencilerin okula aile zoru ile gelmeleri, meslek öğretmenlerinde branşlaşma olmaması gibi hususların öğretmenlerin epistemik otorite olmalarına engel olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerle yapılan görüşmelerde öğrencilerin meslek dersleri öğretmenlerini büyük oranda epistemik otorite olarak görmedikleri tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin epistemik otorite arayışlarını okul dışında (dernek, vakıf, dini gruplar vb.) sürdürme sebeplerinin şu şekilde olduğu tespit edilmiştir: Birey olarak görülmek, saygı duyulmak, görüşlerine önem verilmek, sosyal olarak sorumluluk verilmek, değerli görülmek.
认识论权威是一个用来描述信息来源的概念,它对个人创造信息有着特殊的影响。认识论为个体的信息搜索提供了基本的资源。与此同时,Kavram获得了来源信息的信心,以及你们中的一个人愿意接受这些信息的程度。在这项研究中,它旨在提出Anadolu Im Hatip学校的学生成为认识权威的原因。这项研究已被确立为最先进的研究方法。在这项研究中,数据是通过小组会议获得的。作为数据来源,已经决定联系以教师身份进入课堂的学生。学生的选择是以各种各样的模型为基础的,11岁和12岁的学生就读于位于刚果中部的阿纳多卢Im Hatip高中。sınıflardan seçilmiştir。通过内部分析对研究范围内获得的数据进行了评估。在验证研究结果时;这些都是被视为认识权威的教师的特征。有能力教书的人,尊重他们的门徒,不抛弃他们,爱他们的门徒的人,能自立的人,有能力教书,有能力信奉自己的宗教的人。影响学生课堂认识论权威的因素之一是学生和非学生的地位。学生们被诊断为难以与家人一起上学,这使老师无法与教授对抗。在与学生们的会议上,他们发现学生们并不认为自己的职业是一种认识论权威。此外,在校外进行认识论威权主义搜索的原因(阶级、空缺、宗教团体等)被确定为:被视为一体,受到尊重,在他们的观点中很重要,对社会负责,受到重视。
{"title":"EPİSTEMİK OTORİTE OLARAK MESLEK DERSLERİ ÖĞRETMENLERİ -NİTEL BİR ARAŞTIRMA-","authors":"Müslime Örekli̇","doi":"10.33420/marife.1189313","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1189313","url":null,"abstract":"Epistemik otorite bireylerin bilgilerinin oluşumu üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olan bilgi kaynağını anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Epistemik otorite, bireylerin bilgi arayışında temel bir kaynak sağlar. Kavram aynı zamanda bir bireyin kaynağın bilgilerine güvenini ve bireyin bu bilgileri ne ölçüde kabul etmeye hazır olduğunu ele alır. Bu araştırmada, Anadolu İmam Hatip Liseleri’ndeki meslek dersi öğretmenlerinin öğrencileri açısından epistemik otorite olup olmama durumları ile sebeplerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması olarak kurgulanmıştır. Araştırmada veriler odak grup görüşmesi ile elde edilmiştir. Veri kaynağı olarak meslek dersleri öğretmenlerinin dersine giren öğrenciler ile görüşme yapılması kararlaştırılmıştır. Öğrenci seçimi amaçlı örneklem yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemine göre yapılmış olup, öğrenciler Konya il merkezinde bulunan Anadolu İmam Hatip Liselerinde okuyan 11 ve 12. sınıflardan seçilmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen veriler içerik analizi ile değerlendirilmiştir. Araştırma bulguları doğrultusunda; epistemik otorite olarak görülen öğretmenlerin özelliklerinin şunlar olduğu tespit edilmiştir. Mesleki anlamda donanımlı, öğrencilerine saygı duyan, onları rencide etmeyen, öğrencilerini seven, çağa ayak uydurabilen, ders anlatabilme becerisine sahip, anlattığı dini içerikle hayatı birbirine uyum sağlayan kişiler. Meslek dersi öğretmenlerinin öğrencileri için epistemik otorite olmalarını etkileyen hususlardan biri de öğrenci durumları ve dış etmenlerdir. Öğrencilerin okula aile zoru ile gelmeleri, meslek öğretmenlerinde branşlaşma olmaması gibi hususların öğretmenlerin epistemik otorite olmalarına engel olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerle yapılan görüşmelerde öğrencilerin meslek dersleri öğretmenlerini büyük oranda epistemik otorite olarak görmedikleri tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin epistemik otorite arayışlarını okul dışında (dernek, vakıf, dini gruplar vb.) sürdürme sebeplerinin şu şekilde olduğu tespit edilmiştir: Birey olarak görülmek, saygı duyulmak, görüşlerine önem verilmek, sosyal olarak sorumluluk verilmek, değerli görülmek.","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69743168","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Hukuki Temelleriyle Azerbaycan’da Din Eğitimi 阿塞拜疆法律规定的宗教教育
Pub Date : 2022-12-24 DOI: 10.33420/marife.1181527
M. Üzümcü
Bağımsız bir devlet haline gelen Azerbaycan devleti demokrasi ve laikliği benimsemiş, Anayasasında din ve vicdan özgürlüğüne, inanç, ibadet ve eğitim haklarına yer vermiştir. Ülke uzun yıllar Sovyet yönetimi altında kalmış, komünist sistemin temel ilkeleriyle uyumlu bir eğitim politikası takip edilmişti. Sovyet yönetiminin yol açtığı milli-manevi yıkımı telafi etmek için bağımsızlık kazanıldıktan hemen sonra halkın millî kimliğini güçlendirecek, milli birlik ve beraberliğe katkı sağlayacak bir eğitim politikası uygulamaya konuldu. Bu eğitim politikaları uygulanırken milli ve manevi değerler merkeze alınmış, milliyetçilik, demokrasi ve laiklik gibi ilkelerin çizdiği sınırlar çerçevesinde hareket edilmiştir. 20. yüzyılda üç farklı alfabe kullanmak zorunda kalan Azerbaycan’da eğitim alanında uzun yıllar istikrar ve istikamet mümkün olmamıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla eğitimde yeni politika arayışları stratejik bir öneme sahip görülmüştür. Bu bağlamda Müslümanlığın, halkın milli kimliğinin bir parçası olarak görülmesi din eğitimi politikalarını örgün ve yaygın eğitim politikalarının en önemli ögelerinden biri olmasına sebep olmuştur. Kamusal alanın bir din tarafından kuşatılmasından endişe eden ülkeler laiklik anlayışını benimsemeye eğilimlidir. Laik, seküler devletlerin dinî politikalar izlemesi tartışılan bir konu olup belli bir kesim laik bir devletin dinî politikalar izleyemeyeceğini, din hizmetlerine finansal yardım ayıramayacağını savunurken diğerleri bunların laik sistemlerde yapılmasını problemli bir durum olarak görmemektedir. Azerbaycan’ın seküler bir devlet olduğu Anayasasında açıkça belirtilmektedir. Yani devlet politika belirlerken ya da yasa çıkarırken herhangi bir dini metne göre ya da ondan faydalanarak hareket etmemektedir. Bununla birlikte vicdan ve düşünce özgürlüğü, dini inanç ve ibadet hakkı gibi temel insan hakları da anayasal olarak güvence altına almıştır. Bu serbestlik içinde ibadet yerleri, camiler ve Kur’an kursları açılabilmiştir. Azerbaycan laik bir devlet olmasına rağmen devlet ile din arasında ortak bir alanın varlığı da dikkat çekmektedir. Ülkede ibadet yerleri devlet bütçesinden karşılanarak inşa edilmekte veya onarılmaktadır. Seküler devlet-dini politika” grubu devletler arasında yer alan Azerbaycan, dini gruplara finansal desteklerde bulunmaktadır. Bu destekler Şii, Sünni, Hristiyan, Yahudi ayrımı yapılmaksızın sakıncalı görülmeyen bütün dini gruplara verilmektedir. Bu gruplar finansal yardımlardan eşit olarak faydalandırılmaktadır. Yaygın din eğitimi faaliyetlerinin yürütülmesini sağlayan bu dini gruplar örgün eğitim sistemi yüksek din öğretimi dışarıda tutulursa müstakil din derslerine yer verilmediği için önemli bir boşluğun doldurulmasına katkı sağlamaktadır. Azerbaycan devleti sadece milli ve manevi değerlerin uyum içerisinde olduğu geleneksel din yorumlarını desteklemekte, yabancı unsurlar barındıran dini anlayışları ise zayıflatıcı politikalar izlemektedi
阿塞拜疆的民主和宗教国家成为了一个独立的国家,使我受到宗教法和良心、信仰、崇拜和教育自由的约束。该国一直奉行符合共产党制度基本原则的训练政策,共产党制度已在苏联统治多年。Sovyet yönetimiin yol açtığımilli manevi yıkımıtelafi etmek için bağımızlık kazanıldıktan hemen sonra halkın millîkimliğini güçlendirecek,milli birlik ve berabelliğe katkısağlayacak bir eğitim politikasıvigulamaya konuldu。在政治上,维吾尔人是一名百万富翁,他是一名亿万富翁,也是一名民主人士。20.yüzyıldaüçfarklıalfabe kullanmak zorunda kalan Azerbaycan da eğitim alanında uzun yıllar istikrar ve istikamet mümkün olmamıştır。当苏联解体并赢得独立时,新政策研究一直是教育领域的战略性研究。在这方面,穆斯林被视为人民民族认同的一部分,涵盖宗教教育政策,是公共教育政策最重要的家园之一。我应该理解那些担心被公共领域宗教包围的国家的及时性。Laik,seküler devletlerin dinîpolitikalar izlemesi tartışılan bir konu olup belli bir kesim Laik bir devletin dinèpolitikarar izleyemeyeceğini,din hizmetreline finansal yardım ayıramayacağnısavunurken diğerleri bunların Laik system temlerde yapılmasını。根据《宪法》,阿塞拜疆是一个世俗国家。因此,当国家政策确定或合法时,没有必要转向任何宗教文本或从中受益。此外,良心和思想自由、宗教和信仰等基本人权得到了根本保障。礼拜场所、窗户和古兰经课程都可以打开。虽然阿塞拜疆是一个时间国家,但它也引起了人们对国家和宗教之间存在共同领域的关注。该国的礼拜场所由政府预算建造或修复。二级政府政策得到阿塞拜疆各部门团体的支持,这些团体位于国家之间。这些支持给予了所有不害怕什叶派、逊尼派、基督徒和犹太人分离的宗教团体。Bu gruplar finansal yardımlardan eşit olarak faydalandırılmaktadır。Yaygın din eğitimi faaliyetlerin yürütülmesini sağ。阿塞拜疆政府不仅支持符合国家和策略价值观的传统宗教,而且还观察到包括外国因素在内的削弱政策。在过去的几年里,我在阿塞拜疆的高等宗教教学发生了重大变化。多年来,阿塞拜疆政府一直在支持其他国家提高被监禁在宗教服务机构的人员,而现在,宗教服务机构正在通过学术来增加本国人民。Şii ve Sünniğrencilerin aynıSınıflarda yüksek dinğretimi aldıkları阿塞拜疆。当对土耳其的比较教育文献进行考察时,西方教育体系和关于宗教教育的著作已经达到了一定数量。Bunun birlikte aynıdili konuşup aynıdünya görüşnüpaylaştığımız türkîCumhuriyetlerdeki eğitim系统是一个由维吾尔族人组成的系统。然而,当教育和宗教政策被定义时,与我们共享同一个世界的不仅仅是西方国家的培训系统,而且对各国不同经验的教育系统和政策的评估和使用也可以在更安全的地方进行。研究有望帮助填补这一重要空白。
{"title":"Hukuki Temelleriyle Azerbaycan’da Din Eğitimi","authors":"M. Üzümcü","doi":"10.33420/marife.1181527","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1181527","url":null,"abstract":"Bağımsız bir devlet haline gelen Azerbaycan devleti demokrasi ve laikliği benimsemiş, Anayasasında din ve vicdan özgürlüğüne, inanç, ibadet ve eğitim haklarına yer vermiştir. Ülke uzun yıllar Sovyet yönetimi altında kalmış, komünist sistemin temel ilkeleriyle uyumlu bir eğitim politikası takip edilmişti. Sovyet yönetiminin yol açtığı milli-manevi yıkımı telafi etmek için bağımsızlık kazanıldıktan hemen sonra halkın millî kimliğini güçlendirecek, milli birlik ve beraberliğe katkı sağlayacak bir eğitim politikası uygulamaya konuldu. Bu eğitim politikaları uygulanırken milli ve manevi değerler merkeze alınmış, milliyetçilik, demokrasi ve laiklik gibi ilkelerin çizdiği sınırlar çerçevesinde hareket edilmiştir. \u000020. yüzyılda üç farklı alfabe kullanmak zorunda kalan Azerbaycan’da eğitim alanında uzun yıllar istikrar ve istikamet mümkün olmamıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla eğitimde yeni politika arayışları stratejik bir öneme sahip görülmüştür. Bu bağlamda Müslümanlığın, halkın milli kimliğinin bir parçası olarak görülmesi din eğitimi politikalarını örgün ve yaygın eğitim politikalarının en önemli ögelerinden biri olmasına sebep olmuştur. \u0000Kamusal alanın bir din tarafından kuşatılmasından endişe eden ülkeler laiklik anlayışını benimsemeye eğilimlidir. Laik, seküler devletlerin dinî politikalar izlemesi tartışılan bir konu olup belli bir kesim laik bir devletin dinî politikalar izleyemeyeceğini, din hizmetlerine finansal yardım ayıramayacağını savunurken diğerleri bunların laik sistemlerde yapılmasını problemli bir durum olarak görmemektedir. Azerbaycan’ın seküler bir devlet olduğu Anayasasında açıkça belirtilmektedir. Yani devlet politika belirlerken ya da yasa çıkarırken herhangi bir dini metne göre ya da ondan faydalanarak hareket etmemektedir. Bununla birlikte vicdan ve düşünce özgürlüğü, dini inanç ve ibadet hakkı gibi temel insan hakları da anayasal olarak güvence altına almıştır. Bu serbestlik içinde ibadet yerleri, camiler ve Kur’an kursları açılabilmiştir. Azerbaycan laik bir devlet olmasına rağmen devlet ile din arasında ortak bir alanın varlığı da dikkat çekmektedir. Ülkede ibadet yerleri devlet bütçesinden karşılanarak inşa edilmekte veya onarılmaktadır. Seküler devlet-dini politika” grubu devletler arasında yer alan Azerbaycan, dini gruplara finansal desteklerde bulunmaktadır. Bu destekler Şii, Sünni, Hristiyan, Yahudi ayrımı yapılmaksızın sakıncalı görülmeyen bütün dini gruplara verilmektedir. Bu gruplar finansal yardımlardan eşit olarak faydalandırılmaktadır. Yaygın din eğitimi faaliyetlerinin yürütülmesini sağlayan bu dini gruplar örgün eğitim sistemi yüksek din öğretimi dışarıda tutulursa müstakil din derslerine yer verilmediği için önemli bir boşluğun doldurulmasına katkı sağlamaktadır. Azerbaycan devleti sadece milli ve manevi değerlerin uyum içerisinde olduğu geleneksel din yorumlarını desteklemekte, yabancı unsurlar barındıran dini anlayışları ise zayıflatıcı politikalar izlemektedi","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69742735","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kur’ân’ın Bütünlüğünde Kullanılan Kavl/Söz Terkiplerinin Mâhiyeti ve Bunların Kutsal Kitab’a Arzı Kur’ân’ın Bütünlüğünde Kullanılan Kavl/Söz Terkiplerin Mâhiyeti ve Bunların Kutsal Kitab'a Arzı
Pub Date : 2022-12-22 DOI: 10.33420/marife.1180516
Zakir Demi̇r
İnsanoğlunun konuşması için kullanılan en genel ifadelerden biri olan kavl kök fiili ve bunun muhtelif türevleri, Kur’ân’da en fazla başvurulan tabîrdir. Bu bağlamda Kur’ân’da “kavl” kökü, toplamda 1728 kez geçmektedir. Kâle-kâlû ifadeleri 945 kere ve isim anlamında kavl kelimesi ise 93 yerde kullanılmaktadır. Emir kalıbında kul ise 326 kez geçmektedir. Bu çerçevede kavl kökünün Kur’ân’da geniş bir kullanım alanının bulunduğu anlaşılmaktadır. Kur’ân’da kavl-i ma‘rûf, kavl-i leyyin, kavl-i kerîm, kavl-i meysûr, kavl-i zûr, lahnu’l-kavl ve kavl-i münker gibi müsbet veya menfî anlamları muhtevi terkîpler yer almaktadır. Kur’ân’da başta din tebliği olmak üzere bireyin aile ve sosyal ilişkilerine dair iletişimin nasıl olması gerektiği konusunda ilâhî mesajların ve ahlakî ilkelerin kavl terkîplerine yüklendiği görülmektedir. Bu bağlamda Kur’ân’ın anlatımında zengin bir anlam içeriğine sahip olan kavl terkîplerinin ve sıfatlı kavl tamlamalarının izini sürmenin, Kur’ân’ın serdettiği ahlakî ilkelerini ve ilâhî mesajlarını tespit etmek konusunda önemli bir katkı sunacağı öngörülmektedir. Bu sâikten hareketle elinizdeki çalışmada ilk olarak Kur’ân’da kullanılan kavl terkîplerinin mâhiyeti tespit edilmeye çalışılmaktadır. Akabinde çalışmada Kur’ân’da kullanılan tüm kavl terkîplerinin, Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’de izdüşümlerinin olup olmadığı inceleme konusu edilmektedir. Kavl terkîbiyle ilişkili olduğu düşünülen ifadeler Tevrat ve İncil’in bütünlüğünde tespit edilmeye çalışılmakta ve örneklem olması bakımından her terkîple ilgili bir veya iki pasaj sunulmaktadır. Kur’ân’da kullanılan kavl-i zûr, kavl-i ma‘rûf, kavl-i sâbit, kavl-i sedîd, kavl-i meysûr, kavl-i beliğ, kavl-i kerîm, kavl-i leyyin, zuhrufü’l-kavl, kavl-i ‘azîm, kavlu’l-hakk, hakka’l-kavl ve zâhirun mine’l-kavl terkîplerinin doğrudan veya dolaylı olarak muhteva ve üslup açısından Yahudilik ve Hıristiyanlık kutsal metinlerinde bulunduğu saptanmaktadır. Bununla birlikte Kur’ân’ın bütünlüğünde bir kullanım alanı olmakla birlikte kavl-i sakîl, kavl-i muhtelif, el-kavlu’l-ism, lahnu’l-kavl, münkeren mine’l-kavl, kavl-i münker ve kavlu’r-resûl terkîplerinin izdüşümleri yahudi ve hıristiyan kutsal metinlerinde tespit edilememiştir. Kur’ân’da bulunan bazı kavl terkîplerinin izdüşümlerinin Tevrât ve İncil’de bulunmaması konusunda birtakım sebeplerden söz edilebilir. Kanaatimize göre bu durum Kur’ân’ın farklı üslûp ve anlatılara sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’de izdüşümleri saptanan Kur’ân’ın kavl terkîpleri bağlamında ilâhî kitapların birtakım ahlak ilkeleri ve temel öğretiler konusunda özdeşleştiği kanaatine ulaşılmaktadır. Zira her üç kutsal metninde yalan ve aldatıcı söz söylemenin yasaklandığı ve dolayısıyla sadakatin esas alındığı görülmektedir. Keza din adamlarından ve inananlardan tatlı, yumuşak, yetkin, sağlam, etkili, tesirli, dokunaklı, gönlün ısındığı, ölçülü, içi dolu ve hikmetli söz söylemeleri öğütlenmektedir. Dolayısıyla üç kutsal metnine göre tüm inananlar bi
人类最常用的说法之一是《古兰经》中的根文件和最有力的材料。在这一点上,库兰的“人”的根共有1728次。微积分表达式有945次,“微积分”一词在93个地方使用。奴隶已经超过命令326次了。在这个框架下,很明显,人口的根源位于《古兰经》中使用的广大地区。在《古兰经》中,挪亚人、挪亚人和挪亚人都有一个福地。为了成为《古兰经》中的一个宗教信息,可以看出,重要的信息和道德原则被置于正确的方式,以便就家庭和社会关系相互交流。在这方面,可以预见,追踪人民的权利和实质性遗产做法,包括丰富的含义,将有助于确定《古兰经》所遵守的道德原则和宗教信息。你能做的第一件事就是确定《古兰经》中使用的人口趋势的特征。Akabindeçalışmada Kur’ân da kullanılan tüm kavl terkîplerinin,Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’de izdüşümlerinin olup olmadığıinceleme konusu edilmektedir。所谓的对卡夫利自由的表达要么是一个门槛,要么是两个段落,以便在《特维拉特》和《圣经》的完整性中被识别。《古兰经》中使用的人是盲人、跛脚人、盲人、跛脚人、瞎子、跛脚、跛脚或跛脚、盲人、盲人、小人物、人民、正义者、正义者,或者世界上害怕、害怕或恐惧的人。事实上,我和基督教都存在于神圣的文本中。此外,《古兰经》还没有将人民权利、人民权利、人的权利、人民的权利、人和基督徒的支出确定为一个整体。《古兰经》中的一些人之所以发音,是因为在德黑兰和《圣经》中找不到原因。根据我们的法律,这是因为《古兰经》有不同的概念和叙述。Ahd-i At i k和Ahd-i Cedric与第一本书中的一些不同于道德和基础教育原则的书是一样的,这取决于库安人民的权利。在每三本圣书中,人们都会意识到谎言和欺骗性的话语是被禁止的,忠诚是根本。他们可能会说话,甜美、温柔、坚强、不耐烦、温柔、感人、心碎、沉重、充满爱心和智慧。因此,根据这三个神圣的文本,所有信徒都需要在他们的个人和社会关系中识别这种方法。Çalışmada Kur’ân da kullanılan kavl terkîplerinin ilişkili olduklarıkonuların yeknesak bir bütünlük oluşturmadığısaptanmaktadır。在《古兰经》中,城市迁移的使用是赫兹。穆罕默德的男人和女人,赫兹。耶稣的标志是,它与《古兰经》的神性、信仰、良心、行动的生活、社会生活、婚姻、家庭的代祷、预言和邀请有关。因此,人们的权利,社会生活,现在被确定为一个使用领域,直接关系到生活的各个程度。在最后的分析中,我们注意到,建议一位农民、家庭、第五和公众关注世界上的所有事务和关系,并关注真主在《古兰经》中相互干涉的人的利益。因此,《古兰经》的主线是基于人们的借口的使用,以及他对这种说法提出的接触方式。
{"title":"Kur’ân’ın Bütünlüğünde Kullanılan Kavl/Söz Terkiplerinin Mâhiyeti ve Bunların Kutsal Kitab’a Arzı","authors":"Zakir Demi̇r","doi":"10.33420/marife.1180516","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1180516","url":null,"abstract":"İnsanoğlunun konuşması için kullanılan en genel ifadelerden biri olan kavl kök fiili ve bunun muhtelif türevleri, Kur’ân’da en fazla başvurulan tabîrdir. Bu bağlamda Kur’ân’da “kavl” kökü, toplamda 1728 kez geçmektedir. Kâle-kâlû ifadeleri 945 kere ve isim anlamında kavl kelimesi ise 93 yerde kullanılmaktadır. Emir kalıbında kul ise 326 kez geçmektedir. Bu çerçevede kavl kökünün Kur’ân’da geniş bir kullanım alanının bulunduğu anlaşılmaktadır. Kur’ân’da kavl-i ma‘rûf, kavl-i leyyin, kavl-i kerîm, kavl-i meysûr, kavl-i zûr, lahnu’l-kavl ve kavl-i münker gibi müsbet veya menfî anlamları muhtevi terkîpler yer almaktadır. Kur’ân’da başta din tebliği olmak üzere bireyin aile ve sosyal ilişkilerine dair iletişimin nasıl olması gerektiği konusunda ilâhî mesajların ve ahlakî ilkelerin kavl terkîplerine yüklendiği görülmektedir. Bu bağlamda Kur’ân’ın anlatımında zengin bir anlam içeriğine sahip olan kavl terkîplerinin ve sıfatlı kavl tamlamalarının izini sürmenin, Kur’ân’ın serdettiği ahlakî ilkelerini ve ilâhî mesajlarını tespit etmek konusunda önemli bir katkı sunacağı öngörülmektedir. Bu sâikten hareketle elinizdeki çalışmada ilk olarak Kur’ân’da kullanılan kavl terkîplerinin mâhiyeti tespit edilmeye çalışılmaktadır. Akabinde çalışmada Kur’ân’da kullanılan tüm kavl terkîplerinin, Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’de izdüşümlerinin olup olmadığı inceleme konusu edilmektedir. Kavl terkîbiyle ilişkili olduğu düşünülen ifadeler Tevrat ve İncil’in bütünlüğünde tespit edilmeye çalışılmakta ve örneklem olması bakımından her terkîple ilgili bir veya iki pasaj sunulmaktadır. Kur’ân’da kullanılan kavl-i zûr, kavl-i ma‘rûf, kavl-i sâbit, kavl-i sedîd, kavl-i meysûr, kavl-i beliğ, kavl-i kerîm, kavl-i leyyin, zuhrufü’l-kavl, kavl-i ‘azîm, kavlu’l-hakk, hakka’l-kavl ve zâhirun mine’l-kavl terkîplerinin doğrudan veya dolaylı olarak muhteva ve üslup açısından Yahudilik ve Hıristiyanlık kutsal metinlerinde bulunduğu saptanmaktadır. Bununla birlikte Kur’ân’ın bütünlüğünde bir kullanım alanı olmakla birlikte kavl-i sakîl, kavl-i muhtelif, el-kavlu’l-ism, lahnu’l-kavl, münkeren mine’l-kavl, kavl-i münker ve kavlu’r-resûl terkîplerinin izdüşümleri yahudi ve hıristiyan kutsal metinlerinde tespit edilememiştir. Kur’ân’da bulunan bazı kavl terkîplerinin izdüşümlerinin Tevrât ve İncil’de bulunmaması konusunda birtakım sebeplerden söz edilebilir. Kanaatimize göre bu durum Kur’ân’ın farklı üslûp ve anlatılara sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’de izdüşümleri saptanan Kur’ân’ın kavl terkîpleri bağlamında ilâhî kitapların birtakım ahlak ilkeleri ve temel öğretiler konusunda özdeşleştiği kanaatine ulaşılmaktadır. Zira her üç kutsal metninde yalan ve aldatıcı söz söylemenin yasaklandığı ve dolayısıyla sadakatin esas alındığı görülmektedir. Keza din adamlarından ve inananlardan tatlı, yumuşak, yetkin, sağlam, etkili, tesirli, dokunaklı, gönlün ısındığı, ölçülü, içi dolu ve hikmetli söz söylemeleri öğütlenmektedir. Dolayısıyla üç kutsal metnine göre tüm inananlar bi","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69742718","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Marife Dini Arastirmalar Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1