Hz. Peygamber (s.a.v), yaşanabilecek her türlü ihtimal ve tereddüdü göz önünde bulundurarak hıfz ve kitabet konusunda ashabına örneklik teşkil etmiştir. Hz. Peygamber’in vahiy esnasında yaşadıkları ile ayetleri kavrama ve ezberleme şekli, Kur’an’ın ezberlenmesinde atılan ilk adım olarak sayılmıştır. Hıfzı vehbî olan Hz. Peygamber ile ashabının hıfzının aynı olmadığı unutulmamalıdır. Bu açıdan günümüzdeki şekliyle hafızlık kurumunun başlangıcı olarak ashabın hıfzetme konusundaki gayretinin esas alınmasının daha isabetli olacağı düşünülmektedir. Hıfz sürecinin kolay olmadığı, hıfzetmenin sabır ve dayanıklılık istediği, ağır bir sorumluluğun üstlenilmesi gerektiği ve hıfzetmek kadar korunmasının da büyük önem arz ettiğinin bilinmesine rağmen ashab, hıfz geleneğini daha da ilerilere taşımıştır. Asr-ı saadetten sonra eğitim-öğretim faaliyetlerinde meydana gelen gelişmeler zamanla sistematik bir hâl almış ve hıfz ile ilgilenen kişiler için bir dönüm noktası olmuştur. “Dâru’lkur’an”, “Dâru’lhuffaz” ve “Dâru’lkurrâ” gibi isimlerle anılan hafızlık kurumları, fonksiyonları açısından İslam tarihi içerisinde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Dini eğitimden din eğitimine doğru meydana gelen değişim, Kur’an kursları ve hafızlık eğitimi ile buna bağlı kurumları da doğrudan veya dolaylı olarak etkilemiştir. Ülkemizde hafızlık eğitimi yaklaşık 1700 Kur’an kursu ile 2014 yılından itibaren (Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi kapsamında) 189 Hafız İmam Hatip Ortaokulunda devam etmektedir. Türkiye’de 11 Mart 2020 tarihinde görülen ilk korona vakasının ardından 30 Mart 2020 tarihi itibariyle Hafızlık kurslarında eğitim, uzaktan eğitim yoluyla dijital uygulamalar üzerinden başlamış ve 5 Temmuz 2021 tarihine kadar pandeminin seyrine göre uzaktan veya yüz yüze olarak dönüşümlü olarak devam etmiştir. Örgün eğitimle birlikte hafızlık projesinin uygulandığı Hafız İmam Hatip Ortaokulları ile Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kur’an kurslarında hafızlık eğitimi veren Kur’an kursu öğreticilerinin, Covid-19 pandemisi sürecinde uzaktan hafızlık eğitimi hakkındaki görüşleri ve karşılaştıkları problemleri belirlemeyi amaçlayan bu araştırma, örnek olay tarama modelinin kullanıldığı nicel bir araştırmadır. Veri toplama aracı olarak, uzaktan eğitim ile yüz yüze eğitimin karşılaştırılması ile yaşanan problemler ve çözüm önerilerini belirlemeye yönelik açık ve kapalı uçlu soruları içeren anket kullanılmıştır. Anket, 2020-2021 öğretim yılı bahar yarıyılında Konya il ve ilçelerinde uzaktan hafızlık eğitimi veren Kur’an kursu öğreticileri evreninde Kolay Örnekleme yöntemiyle belirlenmiş 184 Kur’an kursu öğreticisine uygulanmıştır. Covid-19 nedeniyle anket formları Konya İl Müftülüğü tarafından öğreticilere Whatsapp grupları aracılığı ile gönderilmiştir. Anketin uygulandığı Google Forms uygulaması ile elde edilen verilerin istatistiksel analizi yapılmıştır. Araştırma verilerinden elde edilen bazı sonuçları şu şekilde sıralamak mümkündür: Araştırmaya katılan Kur’an kursu öğreticile
赫兹。先知(S.A.V.)检查了他眼中可能出现的各种可能性和疑问,并具体说明了头部和书籍的样本。赫兹。背诵《古兰经》的第一步是理解和交流经文,因为它们存在于先知的启示中。Hz,带零引导。Peygamber ile ashabının hıfzınşn aynıolmadığıunstulmalıdır。通过这种方式,目前的记忆组织被认为是可耻威慑的开始。尽管零的过程并不容易,但冰箱的耐心和稳定性已经羞愧地向前迈进,尽管零的传统很重要,冰箱需要克服和维护。一个小时后,教育和教育的发展采取了系统的方法,这是关注零的人的转折点。他们在伊斯兰教历史上扮演着重要的角色,他们的功能被称为“Dār'lkuran”、“Dār'huffaz”和“Dās r'lkurâ”。宗教教育的变化是针对宗教教育的,与之相关的机构直接或间接受到《古兰经》课程和记忆的影响。Ülkemizde hafızlık eğitimi yaklaşık1700 Kuran kursu ile 2014 yılından itibaren。在土耳其,在2020年3月11日的第一次殖民事件之后,根据2021年7月5日新冠疫情的访问,教育在2020年的3月30日假期开始在数字应用程序上进行,并已转换为远程或100%。本研究旨在确定记忆项目共同训练的库尔德课程的记忆训练和记忆训练问题,包括记忆媒体部、数字事务主任和库尔德主任,在新冠肺炎大流行期间,这个例子是扫描模型使用的一个更好的研究。Veri toprama aracıolarak,uzaktan eğitim ile yüz yüze eğitmin karşılaştırılmasıile yaşanan problemler veçözümönerilerini belerlemeye yönelik açık ve kapalıuçlu sorularıiçeren anket kullanılmı。该分数适用于2020-2021年期间在世界各地设立的184名库尔德课程教师,这些教师在春季在刚果的各个年份和县进行记忆训练。由于新冠肺炎,第一事务委员会通过Whatsapp小组向教师发送了问卷表。使用标签应用的Google Forms应用程序接收的数据的统计分析。从研究数据中获得的一些结果可以这样遵循:参与研究的Kur an课程教师表示,他们让学生的语言更容易、更健康,他们更愿意备课。学生们报告说,大约85%的学生通过视频访谈接受了远程记忆训练的讲座。在远处,聚集在六个分会的142名学生在记忆教育中被阻止交流,他们说,由于他们的困难,他们不足以在家里听到自己的故事。对于这个过程中的许多学生来说,我想不上课,我想取得成功,我想老师无法理解,等等,一些学生通过家人的帮助,对《古兰经》或其他材料提出了建议。Araştırmaya katılanöğretiler uzaktan hafızlık eğitiminde yaşanan enönemli在萨奥拉马·奥尔杜努·贝扬·埃特米什勒迪尔的违纪问题上。老师们还说,必须为孩子负责的统治者是疏忽大意的,有时孩子也是疏忽大意的。Uzaktan hafızlık eğitimi sürecinde yaşanan aksaklıkların azaltılabilmesi ve tekrar yaşanmamasıiçin farklıtürdeki Kuran kurslarında etkinşekilde kullanılabilecekçevrimiçi eğtitim门户网站ının olu turulmasın;材料/物理残疾的学生应被视为支持技术工具和互联网代码;让从事《古兰经》课程工作的领导人和教师不参加“危机管理、积极沟通、技术使用、教学重点和方法、远程自由教育”等研讨会;应增加在数字事务总部运作的指导方针和心理顾问的总数;有教育和经验的助理教师已被评估为重要的逮捕对象。
{"title":"Distance Hifz Education According to Quran Course Teachers","authors":"Mustafa Başkonak","doi":"10.33420/marife.1103786","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1103786","url":null,"abstract":"Hz. Peygamber (s.a.v), yaşanabilecek her türlü ihtimal ve tereddüdü göz önünde bulundurarak hıfz ve kitabet konusunda ashabına örneklik teşkil etmiştir. Hz. Peygamber’in vahiy esnasında yaşadıkları ile ayetleri kavrama ve ezberleme şekli, Kur’an’ın ezberlenmesinde atılan ilk adım olarak sayılmıştır. Hıfzı vehbî olan Hz. Peygamber ile ashabının hıfzının aynı olmadığı unutulmamalıdır. Bu açıdan günümüzdeki şekliyle hafızlık kurumunun başlangıcı olarak ashabın hıfzetme konusundaki gayretinin esas alınmasının daha isabetli olacağı düşünülmektedir. Hıfz sürecinin kolay olmadığı, hıfzetmenin sabır ve dayanıklılık istediği, ağır bir sorumluluğun üstlenilmesi gerektiği ve hıfzetmek kadar korunmasının da büyük önem arz ettiğinin bilinmesine rağmen ashab, hıfz geleneğini daha da ilerilere taşımıştır. Asr-ı saadetten sonra eğitim-öğretim faaliyetlerinde meydana gelen gelişmeler zamanla sistematik bir hâl almış ve hıfz ile ilgilenen kişiler için bir dönüm noktası olmuştur. “Dâru’lkur’an”, “Dâru’lhuffaz” ve “Dâru’lkurrâ” gibi isimlerle anılan hafızlık kurumları, fonksiyonları açısından İslam tarihi içerisinde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Dini eğitimden din eğitimine doğru meydana gelen değişim, Kur’an kursları ve hafızlık eğitimi ile buna bağlı kurumları da doğrudan veya dolaylı olarak etkilemiştir. Ülkemizde hafızlık eğitimi yaklaşık 1700 Kur’an kursu ile 2014 yılından itibaren (Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi kapsamında) 189 Hafız İmam Hatip Ortaokulunda devam etmektedir. Türkiye’de 11 Mart 2020 tarihinde görülen ilk korona vakasının ardından 30 Mart 2020 tarihi itibariyle Hafızlık kurslarında eğitim, uzaktan eğitim yoluyla dijital uygulamalar üzerinden başlamış ve 5 Temmuz 2021 tarihine kadar pandeminin seyrine göre uzaktan veya yüz yüze olarak dönüşümlü olarak devam etmiştir. \u0000Örgün eğitimle birlikte hafızlık projesinin uygulandığı Hafız İmam Hatip Ortaokulları ile Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kur’an kurslarında hafızlık eğitimi veren Kur’an kursu öğreticilerinin, Covid-19 pandemisi sürecinde uzaktan hafızlık eğitimi hakkındaki görüşleri ve karşılaştıkları problemleri belirlemeyi amaçlayan bu araştırma, örnek olay tarama modelinin kullanıldığı nicel bir araştırmadır. Veri toplama aracı olarak, uzaktan eğitim ile yüz yüze eğitimin karşılaştırılması ile yaşanan problemler ve çözüm önerilerini belirlemeye yönelik açık ve kapalı uçlu soruları içeren anket kullanılmıştır. Anket, 2020-2021 öğretim yılı bahar yarıyılında Konya il ve ilçelerinde uzaktan hafızlık eğitimi veren Kur’an kursu öğreticileri evreninde Kolay Örnekleme yöntemiyle belirlenmiş 184 Kur’an kursu öğreticisine uygulanmıştır. Covid-19 nedeniyle anket formları Konya İl Müftülüğü tarafından öğreticilere Whatsapp grupları aracılığı ile gönderilmiştir. Anketin uygulandığı Google Forms uygulaması ile elde edilen verilerin istatistiksel analizi yapılmıştır. \u0000Araştırma verilerinden elde edilen bazı sonuçları şu şekilde sıralamak mümkündür: Araştırmaya katılan Kur’an kursu öğreticile","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69742061","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada İsrâiliyat’ın çerçevesine dâhil edilebileceğini düşündüğümüz rivayetler hakkında Mâtürîdî’nin ne düşündüğü, söz konusu rivayetlere karşı tefsirinde nasıl bir yaklaşım sergilediği ele alınmaya çalışılmıştır. Son asırda Mâtürîdî hakkında birçok çalışma yapılmış olmasına rağmen yaptığımız araştırmalara göre onun İsrâiliyat hakkındaki yaklaşımını kuşatıcı şekilde ele alan, kategorize eden ve örneklendiren bir çalışma bulunmamaktadır. Bazı çalışmalarda Mâtürîdî’nin tefsirinde İsrâilî olduğu düşünülerek yer verilen rivayetler birkaç başlık altında tasnif edilmeye çalışılmışsa da bu tasnifin yeterli olduğunu söylemek kanaatimizce mümkün değildir. Bu çalışmalarda İsrâiliyat olarak aktarılan örnekler, görebildiğimiz kadarıyla Mâtürîdî’nin ya eleştirdiği ya sükût ettiği ya da doğru olup olmadığı bilinemez dediği rivayetlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla İsrâiliyat çerçevesine dâhil edilebilecek bir rivayeti Mâtürîdî’nin ayetlerin anlaşılmasında yardımcı unsur olarak kullandığına dair bir örneğe söz konusu çalışmalarda yer verilmemiştir. Mâtürîdî hakkında yapılan bazı çalışmalarda onun İsrâiliyat hakkındaki düşüncesine kısmen değinilmiş olsa da özel olarak İsrâiliyat’ın konu edildiği, hassaten İsrâiliyat’ın tarihçesinin belirlenmeye çalışıldığı araştırmalarda Mâtürîdî’nin sürece dâhil edilmediği görülmektedir. Mâtürîdî geçmiş toplumlar, peygamberler hakkında sadece Kur’an’da yer alan bilgilere veya Hz. Peygamber’e aidiyeti kesin olan rivayetlere itibar edilmesi gerektiğini belirtir. Ona göre geçmiş ümmetlerle ilgili bu iki kaynaktan gelen bilgiler Hz. Peygamber’in peygamberliğini ispat etmektedir. Bu iki kaynak dışında nakledilen bilgilerin önceki ümmetlerin kitaplarında yer alan bilgilerle çelişmesi ise o dinlere mensup insanların Hz. Peygamber’in peygamberliğini kabul etmemesine neden olur. Dolayısıyla böyle olumsuz bir durumun ortaya çıkmaması için ayetlerin izahında bu tarz rivayetlerden kaçınmak gerekir. İsrâiliyat kavramını kullanmasa da bu tarz ifadelerinden dolayı Mâtürîdî’nin İsrâiliyat hakkında değerlendirmeler yaptığı, teorik olarak İsrâiliyat’a karşı çıktığı söylenebilir. Mâtürîdî’nin bu konuda Mu‘tezilî âlim Ebu Bekir el-Esam’a yapmış olduğu bazı atıflar da, onun İsrâiliyat hakkındaki yaklaşımının oluşmasında Esam’ın etkisinin olabileceğini akla getirmektedir. Bu çalışma, Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân adlı eserinde yukarıda teorik olarak çerçevesi anlatılmaya çalışılan yaklaşım tarzı ile kıssaların anlatıldığı ayetlerin izahında yer verdiği, İsrâiliyat kaynaklı olabileceğini düşündüğümüz rivayetler üzerinden gerçekleştirilmiştir. Çalışmada Mâtürîdî’nin İsrâiliyat’a yer verip vermemesi hakkında doğru-yanlış, iyi-kötü şeklinde bir yargıya varmaktan ziyade, Te’vîlât özelinde iç tutarlılığın olup olmadığı üzerinde değerlendirmelerde bulunulmuştur. Mâtürîdî’nin tefsirinde yer verdiği İsrâilî olabileceğini düşündüğümüz rivayetler beş başlık altında kategorize edilmeye çalışılmıştır. Böylelikle de onun pratik anlamda İsrâiliyat’a yakla
当时,马德里对我们认为会被引入以色列框架的对抗的看法是它对对抗的反应。近年来,尽管已经对马德里进行了许多研究,但没有任何工作能够更接近以色列,对其进行分类和建模。Bazıçalışmalarda Mâtürîdî'nin tefsirideïsrâilîolduğu düşüünülerek是一位经验丰富的企业家。在这些研究中,以色列的例子是我们可以看到马德里是否受到批评或失败的机会之一。因此,没有一个竞争的例子可以归因于以色列的框架,这有助于理解马德里的迹象。在关于这个问题的一些工作中,尽管它改变了对以色列的看法,但特别明显的是,以色列最近没有受到调查,特别是在以色列历史上。除了《古兰经》中的内容外,古人对先知一无所知。规定必须承认向先知提供某些援助的机会。据他介绍,这两个信息来源都来自过去的社区Hz。这是为了证明先知的信息。如果在这两个来源之外传递的信息与前几代人的书籍中的信息相混淆,那么赫兹就是在倾听人们的声音。这是因为他不接受信使。Dolayısıyla böyle olumsuz bir durumun ortayaçıkmamasıiçin ayetlerin izahında bu tarz rivayetlerden kaç。如果以色列不使用这个概念,可以说它在理论上反对以色列评估以色列。摩西为以布别基以拦所造的马中,有一些是聪明人,他们想起以拦走近以色列的时候,可能有效果。这项工作是在我们认为它可以成为以色列来源的机会上进行的,根据它更接近和更接近结构理论的方式,在名为Te'vilitat'-Quran的作品中。据评估,海关当局没有参与以色列的工作,除非他们的判断是错误的。我们认为可能是以色列的对手,在马德里的解释中,已经被试图将其分为五个标题。因此,在实践中,他试图确定我对以色列的态度。以下是第一章的例子,其中的诗句使用。这个词的例子是,他放置以色列是为了将其作为证据,尽管它不是我们的血液。因此,这些例子表明,马德里并没有完全拒绝以色列。Aynızamanda buörneklerin varlığıísrâiliyat konusunda Te'vîlât'ta teorinin pratiğe tam manasıyla mutaık olmadı。这座城市的这种情况在我们的卡纳塔主义中无法用马德里的知识分子身份理论来解释。在第二个标题下,马德里队转会后没有进行任何评估。这些例子意味着,尽管很难降低其竞争力,但这并不意味着这些迹象在这些竞争对手的框架内不会丢脸。他说,在被调动之前,他不需要知道比赛第三章和第四章中的例子,这表明他不认可这些对手。
{"title":"Imam Māturīd's Approach to Isrāiliyat","authors":"Yusuf Ağkuş","doi":"10.33420/marife.1101970","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1101970","url":null,"abstract":"Bu çalışmada İsrâiliyat’ın çerçevesine dâhil edilebileceğini düşündüğümüz rivayetler hakkında Mâtürîdî’nin ne düşündüğü, söz konusu rivayetlere karşı tefsirinde nasıl bir yaklaşım sergilediği ele alınmaya çalışılmıştır. Son asırda Mâtürîdî hakkında birçok çalışma yapılmış olmasına rağmen yaptığımız araştırmalara göre onun İsrâiliyat hakkındaki yaklaşımını kuşatıcı şekilde ele alan, kategorize eden ve örneklendiren bir çalışma bulunmamaktadır. Bazı çalışmalarda Mâtürîdî’nin tefsirinde İsrâilî olduğu düşünülerek yer verilen rivayetler birkaç başlık altında tasnif edilmeye çalışılmışsa da bu tasnifin yeterli olduğunu söylemek kanaatimizce mümkün değildir. Bu çalışmalarda İsrâiliyat olarak aktarılan örnekler, görebildiğimiz kadarıyla Mâtürîdî’nin ya eleştirdiği ya sükût ettiği ya da doğru olup olmadığı bilinemez dediği rivayetlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla İsrâiliyat çerçevesine dâhil edilebilecek bir rivayeti Mâtürîdî’nin ayetlerin anlaşılmasında yardımcı unsur olarak kullandığına dair bir örneğe söz konusu çalışmalarda yer verilmemiştir. Mâtürîdî hakkında yapılan bazı çalışmalarda onun İsrâiliyat hakkındaki düşüncesine kısmen değinilmiş olsa da özel olarak İsrâiliyat’ın konu edildiği, hassaten İsrâiliyat’ın tarihçesinin belirlenmeye çalışıldığı araştırmalarda Mâtürîdî’nin sürece dâhil edilmediği görülmektedir. \u0000Mâtürîdî geçmiş toplumlar, peygamberler hakkında sadece Kur’an’da yer alan bilgilere veya Hz. Peygamber’e aidiyeti kesin olan rivayetlere itibar edilmesi gerektiğini belirtir. Ona göre geçmiş ümmetlerle ilgili bu iki kaynaktan gelen bilgiler Hz. Peygamber’in peygamberliğini ispat etmektedir. Bu iki kaynak dışında nakledilen bilgilerin önceki ümmetlerin kitaplarında yer alan bilgilerle çelişmesi ise o dinlere mensup insanların Hz. Peygamber’in peygamberliğini kabul etmemesine neden olur. Dolayısıyla böyle olumsuz bir durumun ortaya çıkmaması için ayetlerin izahında bu tarz rivayetlerden kaçınmak gerekir. İsrâiliyat kavramını kullanmasa da bu tarz ifadelerinden dolayı Mâtürîdî’nin İsrâiliyat hakkında değerlendirmeler yaptığı, teorik olarak İsrâiliyat’a karşı çıktığı söylenebilir. Mâtürîdî’nin bu konuda Mu‘tezilî âlim Ebu Bekir el-Esam’a yapmış olduğu bazı atıflar da, onun İsrâiliyat hakkındaki yaklaşımının oluşmasında Esam’ın etkisinin olabileceğini akla getirmektedir. \u0000Bu çalışma, Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân adlı eserinde yukarıda teorik olarak çerçevesi anlatılmaya çalışılan yaklaşım tarzı ile kıssaların anlatıldığı ayetlerin izahında yer verdiği, İsrâiliyat kaynaklı olabileceğini düşündüğümüz rivayetler üzerinden gerçekleştirilmiştir. Çalışmada Mâtürîdî’nin İsrâiliyat’a yer verip vermemesi hakkında doğru-yanlış, iyi-kötü şeklinde bir yargıya varmaktan ziyade, Te’vîlât özelinde iç tutarlılığın olup olmadığı üzerinde değerlendirmelerde bulunulmuştur. \u0000Mâtürîdî’nin tefsirinde yer verdiği İsrâilî olabileceğini düşündüğümüz rivayetler beş başlık altında kategorize edilmeye çalışılmıştır. Böylelikle de onun pratik anlamda İsrâiliyat’a yakla","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69741835","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) semâya yükselişini ve Allah’ın huzuruna varışını ifade eden mi‘rac hadisesi, sahih kabul edilen görüşe göre hicretten bir yıl sonra meydana gelmiştir. Mi‘rac hadisesinden bahse-den âyetler ile ona işaret ettiği düşünülen âyetler, rivâyet ve dirâyet tefsirlerinde çeşitli şekillerde yo-rumlanmıştır. Tefsir literatüründe nasları yorumlamada farklı bir metod geliştiren sûfîlerin işârî tef-sirlerde konuya yaklaşımı ise farklı bir perspektif çizmektedir. Merkezinde seyrüsülûk olan bu yorum metodunda sûfînin sülûk ederek elde ettiği hal ve makamların kişide farklı ve yeni anlam araçları or-taya çıkardığı düşünülür. Bu makalede işârî tefsirler bağlamında isrâ ve mi‘rac olayının anlatıldığı âyetler hakkında sûfî müfessirlerin yaklaşımı ele alınacaktır. Konunun sûfî düşüncedeki yansımalarını bütüncül bir şekilde görmek için öncelikle tasavvuf klasiklerinde meseleye nasıl yaklaşıldığı tespit edilmeye çalışılacaktır. Böylece tasavvuf klasiklerindeki mi‘rac algısının sûfî tefsirlere ne ölçüde yan-sıdığını görmek mümkün olacaktır. Makalede işârî yoruma yoğunlaşıldığından rivâyet ve dîrâyet tef-sirleri kapsam dışı bırakılmıştır. Burada daha çok tasavvuf klasiklerinden ve önde gelen işârî tefsir-lerden hareketle sûfîlerin görüşleri belirlenmeye çalışılacaktır. Mi‘racı, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bir mucizesi olarak görmenin ötesinde Hakk’a vuslatta takip edil-mesi gereken mânevî bir merhale olarak değerlendiren sûfiler, tasavvuf klasiklerinde isrâ ve mi‘rac mûcizesini; ubûdiyyet, yakîn, cem’, fenâ, sahv, mükâşefe, müşâhede ve tecellî gibi sufilere özgü kav-ramlar ile izah etmişlerdir. Bu çerçevede mi‘rac olayı ile seyrüsülûk arasında benzerlikler kurmuşlar, Hz. Peygamber’i takip ederek haller ve makamlar elde etmeyi bir nevi mi‘rac olarak değerlendirmiş-lerdir. Ayrıca Hz. Peygamber’in mi‘racından ayrı olarak sülük ile sufilerin de mi‘raclarının olabilece-ğini iddia etmişler, bununla birlikte nebînin mi‘racı ile velîlerin mi‘racı arasındaki farklara dikkat çekmişlerdir. İsrâ ve mi‘racı tasavvufî motiflerle bağlantı bir şekilde ele alan sufiler, kendi yaşadıkları mi‘rac tecrübelerinden de bahsetmişlerdir. Nebîlerin mi‘racı ile velîlerin mi‘racı arasında benzerlikle-rin bulunduğunu ileri sürmekle birlikte mâhiyet ve bağlayıcılık açısından farklılıklarına da dikkat çekmişlerdir. İsrâ olayından bahseden âyeti tasavvufî motifler ekseninde ele alan sûfî müfessirler, Necm sûresi 1-18. âyetleri de isrâ ve mi‘rac olayı bağlamında incelemişlerdir. İsrâ sûresinde temas edilip detay verilme-yen âyetlerin neler olduğu, Necm sûresinde ifade edilen Hz. Peygamber’in müşâhede ettiği olağanüstü-lüklerden hareketle açıklanmıştır. Hz. Peygamber’in böyle bir hadiseyi tecrübe etmesinin nedeni üze-rinde duran bazı sûfî müfessirler, bunu, kulluk edeplerinin meleklere öğretilmesi olarak göstermişler-dir. Sûfî müfessirler İsrâ birinci âyette “kulunu/abdihî” (el-İsrâ, 17/1) şeklinde kapalı bir şekilde bahse-dilmesinden çeşitli tasavvufî anlamlar çıkarmışlardır. A
赫兹。如果穆罕默德在塞马纳长大,并在上帝面前宣布自己的到来,他就会在被允许进入这片土地一年后出现。在各种方式中,有各种各样的迹象、迹象、启示和消遣。这是一篇关于有机玻璃的文章。中心的观察结果是,根据这种方法,过量的硫被认为在公众中产生了不同的新手段。在这篇文章中,只有伪君子才会密切关注不服从和不服从的迹象。为了查看问题的整体反映,问题将首先在设计类中被确定为更接近问题。因此,我们可以看到科学概念在设计课上的影响有多深远。在这篇文章中,由于评论的困难,我的注意力和注意力被忽视了。在这种情况下,将尝试使用更详细的类和高级视觉描述来识别主管的视图。Mi’racı,赫兹。在看到先知的奇迹后,他评估了硫磺、蜘蛛和蜘蛛博物馆,这被认为是哈克定律所遵循的。他们向孤儿、邻居、孤儿、拉比、拉比、偶像崇拜者和巫师解释。Buçerçevede mi'rac玉兰油ıile seyrüsülúk arasında benzerikler kurmušlar,赫兹。Peygamber’i takip ederek haller ve makamlar elde et meyi bir nevi mi'rac olaak değerlendirmiş-lerdir。此外,Hz。此外,他们声称在先知面前可以找到牛奶和香肠,并观察到牧羊人和牧羊人之间的差异。利用以色列和穆斯林的理性动机的女权主义者也提到了他们的经历。他们观察天地之间的差异,观察星星之间的距离。利用伊拉克证据的监管者,Necm系列1-18。他们测试了与坚持和不幸有关的迹象。在希伯来语中,Hz是Necm的语言,不包含任何细节。这可以用先知的非凡特征来解释。赫兹。一些苏联联盟已经证明先知经历过这样的事情,这样他就可以教会天使他所做的。Súfîmüfessirler伊斯坦布尔“kulunu/abdihî”(el-伊斯坦布尔,17/1)şeklinde kapalıbirşekilde bahse dilmeindençeşitli tasavvufîanlamlarçıkarmılardır。真主的一些伟大迹象是不知道的。Necm硫磺18,关于先知所见。他们把这个标志当作一件大事。从Necm的第一个迹象的话,从它的坠落。他们用穆罕默德的方式、心灵、肉体、精神、神圣的知识和拉比的方式做了记号。是赫兹。我发现先知犯了一个错误,并与他的父亲和母亲结婚。以月亮落下的誓言,赫兹。正如先知所接受并指出的那样,他们也被告知,这些法令在科学知识方面是可以原谅的。Necm sûresi 9。后者被认为是棺材被捕获的地方之一,房子的其余部分被太阳捕获。反过来,球体使用了“Kabyle Kabyle House Day”的表达来代表一个人可以在另一个人身上生活的最高机动体验。事实上,监管者只是赫兹。他们意识到先知的任务不是由除他之外的任何人来处理真相。然而,赫兹有评论的观点,他们带来的奈姆苏拉的诗句。与他的经历相比,先知一直试图理解这种特殊的经历。Necm Super 14“sidretü'l-Müntehâ”在Safari的诗句中被引用。当天结束时,出现了一些迹象。你是谁。Mi’racda Hz。那些在安拉面前接受先知的人已经详细解释了关于内cm迹象的事情。赫兹。他们认为佩·甘伯的葬礼是用心办的。
{"title":"Isrāʾ and Mi’raj Event in Isharî Tafsīr Books","authors":"Selim Çakıroğlu","doi":"10.33420/marife.1081433","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1081433","url":null,"abstract":"Hz. Muhammed’in (s.a.v.) semâya yükselişini ve Allah’ın huzuruna varışını ifade eden mi‘rac hadisesi, sahih kabul edilen görüşe göre hicretten bir yıl sonra meydana gelmiştir. Mi‘rac hadisesinden bahse-den âyetler ile ona işaret ettiği düşünülen âyetler, rivâyet ve dirâyet tefsirlerinde çeşitli şekillerde yo-rumlanmıştır. Tefsir literatüründe nasları yorumlamada farklı bir metod geliştiren sûfîlerin işârî tef-sirlerde konuya yaklaşımı ise farklı bir perspektif çizmektedir. Merkezinde seyrüsülûk olan bu yorum metodunda sûfînin sülûk ederek elde ettiği hal ve makamların kişide farklı ve yeni anlam araçları or-taya çıkardığı düşünülür. Bu makalede işârî tefsirler bağlamında isrâ ve mi‘rac olayının anlatıldığı âyetler hakkında sûfî müfessirlerin yaklaşımı ele alınacaktır. Konunun sûfî düşüncedeki yansımalarını bütüncül bir şekilde görmek için öncelikle tasavvuf klasiklerinde meseleye nasıl yaklaşıldığı tespit edilmeye çalışılacaktır. Böylece tasavvuf klasiklerindeki mi‘rac algısının sûfî tefsirlere ne ölçüde yan-sıdığını görmek mümkün olacaktır. Makalede işârî yoruma yoğunlaşıldığından rivâyet ve dîrâyet tef-sirleri kapsam dışı bırakılmıştır. Burada daha çok tasavvuf klasiklerinden ve önde gelen işârî tefsir-lerden hareketle sûfîlerin görüşleri belirlenmeye çalışılacaktır. \u0000Mi‘racı, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bir mucizesi olarak görmenin ötesinde Hakk’a vuslatta takip edil-mesi gereken mânevî bir merhale olarak değerlendiren sûfiler, tasavvuf klasiklerinde isrâ ve mi‘rac mûcizesini; ubûdiyyet, yakîn, cem’, fenâ, sahv, mükâşefe, müşâhede ve tecellî gibi sufilere özgü kav-ramlar ile izah etmişlerdir. Bu çerçevede mi‘rac olayı ile seyrüsülûk arasında benzerlikler kurmuşlar, Hz. Peygamber’i takip ederek haller ve makamlar elde etmeyi bir nevi mi‘rac olarak değerlendirmiş-lerdir. Ayrıca Hz. Peygamber’in mi‘racından ayrı olarak sülük ile sufilerin de mi‘raclarının olabilece-ğini iddia etmişler, bununla birlikte nebînin mi‘racı ile velîlerin mi‘racı arasındaki farklara dikkat çekmişlerdir. İsrâ ve mi‘racı tasavvufî motiflerle bağlantı bir şekilde ele alan sufiler, kendi yaşadıkları mi‘rac tecrübelerinden de bahsetmişlerdir. Nebîlerin mi‘racı ile velîlerin mi‘racı arasında benzerlikle-rin bulunduğunu ileri sürmekle birlikte mâhiyet ve bağlayıcılık açısından farklılıklarına da dikkat çekmişlerdir. \u0000İsrâ olayından bahseden âyeti tasavvufî motifler ekseninde ele alan sûfî müfessirler, Necm sûresi 1-18. âyetleri de isrâ ve mi‘rac olayı bağlamında incelemişlerdir. İsrâ sûresinde temas edilip detay verilme-yen âyetlerin neler olduğu, Necm sûresinde ifade edilen Hz. Peygamber’in müşâhede ettiği olağanüstü-lüklerden hareketle açıklanmıştır. Hz. Peygamber’in böyle bir hadiseyi tecrübe etmesinin nedeni üze-rinde duran bazı sûfî müfessirler, bunu, kulluk edeplerinin meleklere öğretilmesi olarak göstermişler-dir. \u0000Sûfî müfessirler İsrâ birinci âyette “kulunu/abdihî” (el-İsrâ, 17/1) şeklinde kapalı bir şekilde bahse-dilmesinden çeşitli tasavvufî anlamlar çıkarmışlardır. A","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69741807","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
While Egypt, Syria and Iraq witnessed literary vitality and scientific development in studies on modern Arabic literature, Moroccan literature remained far from new intellectual movements and remained loyal to classical Arabic literature.In modern Moroccan literature, it is seen that the new literary genres that emerged and developed in Arabic literature started late. As a result, the writers went through a process full of mistakes and inexperience, causing them to spend a long time and struggle hard until they reach a true story art. In Morocco new story started with the works of maqame imitation of figures such as Ebū Su'ayb al-Dukālī , Ibn Sakrūn, Mohamed Ğirrīd and Mohamed Mūsā at the beginning of the XX. century. There are a number of factors contributing to the delay of the Moroccan short story. The French occupation had a great influence on the late emergence and development of the story. Moroccan short story writer Mohamed Said al- Reyḥānī holds a master's degree in translation, communication and journalism, a master's degree in authorship, and a bachelor's degree in English literature. He has been a member of the "Moroccan Writers Union" since 2008. The work “Death of the Author” of Reyḥānī, in addition to being a researcher on literature, , who also works in the field of authorship, is the third of his story collection "Waiting for the Morning" and "Season of Migration to Anywhere", which he wrote previously. The work was published in 2010. The author wrote his stories as a group of stories, not as individual texts. As all the themes in the other story collection are the same, the theme in all the stories in this collection is the same and that is death. This work of al- Reyḥānī named "Mevtü’l Müellif (Death of the Author)" is a story book consisting of ten story collections in which the death theme is handled in different ways. Reyḥānī, who first thought of a title for his short story collection; expresses that it is a central subject around which all texts reproduced in a field of study are gathered around these titles. This style, which he adopted in his other collections, is seen as the main theme in this story called "The Death of the Author", as titles such as "end, death and salvation". Moroccan short story writer Mohamed Said al- Reyḥānī holds a master's degree in translation, communication and journalism, a master's degree in authorship, and a bachelor's degree in English literature. He has been a member of the "Moroccan Writers Union" since 2008. In addition to being a researcher on literature, Reyhani also worked in the field of authorship. The Author's Death is the third of his short story collection called Waiting for the Morning and Anywhere Migration Season. The work was published in 2010. The author wrote his stories as a group of stories, not as individual texts. As all the themes in the other story collection are the same, the theme in all the stories in this collection is the same and that is death. Reyḥānī 's Mevtü’l
当埃及、叙利亚和伊拉克在现代阿拉伯文学研究中见证了文学活力和科学发展时,摩洛哥文学远离新的知识分子运动,忠于阿拉伯古典文学。在现代摩洛哥文学中,可以看到在阿拉伯文学中出现和发展的新文学体裁起步较晚。因此,作者经历了一个充满错误和缺乏经验的过程,导致他们花费了很长时间和努力,直到他们达到真正的故事艺术。在摩洛哥,新的故事开始于20世纪初的maqame模仿人物的作品,如ebsuayb al-Dukālī,伊本Sakrūn,穆罕默德Ğirrīd和穆罕默德Mūsā。世纪。摩洛哥短篇小说迟迟未出版有若干因素。法国的占领对这个故事的后期产生和发展有很大的影响。摩洛哥短篇小说作家Mohamed Said al- Reyḥānī拥有翻译、传播和新闻学硕士学位、作家硕士学位和英国文学学士学位。自2008年以来,他一直是“摩洛哥作家联盟”的成员。Reyḥānī的《作者之死》,除了作为文学研究者,也从事作者领域的工作,是他之前写的小说集《等待清晨》和《迁徙到任何地方的季节》的第三部。这项工作发表于2010年。作者把他的故事写成一组故事,而不是单独的文本。正如其他故事集里所有的主题都是一样的,这本故事集里所有故事的主题也是一样的,那就是死亡。al- Reyḥānī的这部作品名为《Mevtü ' l mellif(作者的死亡)》,是一本由十个小说集组成的故事书,其中以不同的方式处理了死亡主题。Reyḥānī,他第一次想到了他的短篇小说集的标题;表示它是一个中心主题,在一个研究领域中复制的所有文本都围绕这些标题聚集在一起。他在他的其他文集中也采用了这种风格,在这个名为“作者之死”的故事中被视为主题,如“结束,死亡和救赎”。摩洛哥短篇小说作家Mohamed Said al- Reyḥānī拥有翻译、传播和新闻学硕士学位、作家硕士学位和英国文学学士学位。自2008年以来,他一直是“摩洛哥作家联盟”的成员。除了从事文学研究之外,Reyhani还从事作者领域的工作。《作者之死》是他的短篇小说集《等待清晨和任何地方的迁徙季节》的第三部。这项工作发表于2010年。作者把他的故事写成一组故事,而不是单独的文本。正如其他故事集里所有的主题都是一样的,这本故事集里所有故事的主题也是一样的,那就是死亡。Reyḥānī的Mevtü ' l mellif(作者之死)是一本故事书,由十个故事集组成,其中以不同的方式处理死亡主题。Reyhânî,他第一次想到了他的短篇小说集的标题;表示它是一个中心主题,在一个研究领域中复制的所有文本都围绕这些标题聚集在一起。这种风格在他的其他文集中也被采用,被视为《作者之死》这个故事的主题,比如“结束、死亡和救赎”。在他的小说《冷漠的状态》中,作者告诉我们,在没有安全和团结的社会中,死亡会选择它想要的东西、时间和方式。他在他的故事《我们的一生都是为了舒适》和《我们的死亡都是为了忧虑》中颠倒了生与死的概念。《中毒案例》是她关于中毒和死亡惩罚的故事。在《祭奠死者》中,他描写了残酷政权下统治者的葬礼仪式。在他的故事《临终床上》中,他描述了死亡的最后时刻。在《最坏的俘虏的最坏结局》的故事中,一个囚犯需要一个光荣的死亡课,他接受了死亡缓慢到足以让他想要死亡的情况,失去了他所有的尊严。在《生命如死者的意志》中,作者把死亡放在了人类生命的荣誉轴上。他写了《皇帝式的死亡》,讲述了他对一个人在自杀时选择死亡方式的思考。他以“杀我的人,我还活着”的故事为基础,揭示了政治暗杀的不可能性。由于法国作家巴特在他的《作者之死》中受到了对故事的理解的影响,在最后一个故事中,作者真的死了,只有读者,他把作者从故事中拉出来,让读者独自面对故事。
{"title":"The Theme of Death in the Short Stories of Muhammed Said er-Reyhani","authors":"Mevlüt Öztürk","doi":"10.33420/marife.1103780","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1103780","url":null,"abstract":"While Egypt, Syria and Iraq witnessed literary vitality and scientific development in studies on modern Arabic literature, Moroccan literature remained far from new intellectual movements and remained loyal to classical Arabic literature.In modern Moroccan literature, it is seen that the new literary genres that emerged and developed in Arabic literature started late. As a result, the writers went through a process full of mistakes and inexperience, causing them to spend a long time and struggle hard until they reach a true story art. In Morocco new story started with the works of maqame imitation of figures such as Ebū Su'ayb al-Dukālī , Ibn Sakrūn, Mohamed Ğirrīd and Mohamed Mūsā at the beginning of the XX. century. There are a number of factors contributing to the delay of the Moroccan short story. The French occupation had a great influence on the late emergence and development of the story. Moroccan short story writer Mohamed Said al- Reyḥānī holds a master's degree in translation, communication and journalism, a master's degree in authorship, and a bachelor's degree in English literature. He has been a member of the \"Moroccan Writers Union\" since 2008. The work “Death of the Author” of Reyḥānī, in addition to being a researcher on literature, , who also works in the field of authorship, is the third of his story collection \"Waiting for the Morning\" and \"Season of Migration to Anywhere\", which he wrote previously. The work was published in 2010. The author wrote his stories as a group of stories, not as individual texts. As all the themes in the other story collection are the same, the theme in all the stories in this collection is the same and that is death. This work of al- Reyḥānī named \"Mevtü’l Müellif (Death of the Author)\" is a story book consisting of ten story collections in which the death theme is handled in different ways. Reyḥānī, who first thought of a title for his short story collection; expresses that it is a central subject around which all texts reproduced in a field of study are gathered around these titles. This style, which he adopted in his other collections, is seen as the main theme in this story called \"The Death of the Author\", as titles such as \"end, death and salvation\". Moroccan short story writer Mohamed Said al- Reyḥānī holds a master's degree in translation, communication and journalism, a master's degree in authorship, and a bachelor's degree in English literature. He has been a member of the \"Moroccan Writers Union\" since 2008. In addition to being a researcher on literature, Reyhani also worked in the field of authorship. The Author's Death is the third of his short story collection called Waiting for the Morning and Anywhere Migration Season. The work was published in 2010. The author wrote his stories as a group of stories, not as individual texts. As all the themes in the other story collection are the same, the theme in all the stories in this collection is the same and that is death. Reyḥānī 's Mevtü’l","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69741977","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The history of Baghdad dates back to the Babylonians, and during the Islamic State period, various fairs were held in the region, which was at the crossroads of caravan routes. Until the Omer period, this region continued to exist as a tribute region. The region gained a different position with Ömer turning it into a foundation land. This small town attracted the attention of Abbasid Caliph Abu Cafer al-Mansûr (d. 158/775) with its climatic beauty as well as its geopolitical and commercial importance. He rebuilt this town in 145/762 and made it the capital of the Abbasid State. The Abbasid Caliphs, who wanted Baghdad to be a center of science, tried to bring scholars from all branches of science to Baghdad. The caliphs, like other branches of science, gave importance to the Arabic language, especially they invited the scholars of Kufa, whom they saw close and compatible with them, to Baghdad. Kisai was also invited to Baghdad, and thus the Kufe nahiv school began to settle in Baghdad, which was the center of the Abbasids. By completing the formation of the Kufe school in the hands of Kisai, he is experiencing the process of taking his place in the history of syntax as a unique syntax method. The efforts of Sîbeveyh to bring the Basra school to Baghdad made a dispute inevitable with Kisai, the imam of the Kufa school, who had established his own syntax method in Baghdad and trained his students. With the acceptance of this by the parties, the debate, which went down in the history of syntax as al-Mes'eletü'z-Zünbûriyye, on which many discussions took place. The debate ended with the defeat of Sibewayh, with the testimonies of the Arabs of Kufa, who were consulted to arbitrate on the issue in which Sîbeveyh and Kisâî disagreed, in favor of Kisâî. Sîbeveyh, who could not accept this defeat, called his student Ahfeş out of the city before entering Basra, told him what had happened there, and returned to his native Iran and died there. Ahfeş, who is very upset about the situation of his teacher, sets out for Baghdad to take revenge. Although he asks him questions in the morning prayer in order to disgrace Kisâî in front of both people and his students, Kisâî succeeds in extinguishing his sense of revenge by complimenting Ahfeş. Kisâî provides him with financial means and allows him to stay in Baghdad. At the end of this process, Ahfeş approached the Kufa method from the Basra syntax method and forgot the revenge of his teacher Sîbeveyh. He personally took part in the process of laying the foundations of the Kufe syntax school and Kisâî had the opportunity to get to know Sîbeveyh's syntax method closely by reading Sîbeveyh's al-Kitab from him. Later, another imam of the Basra school, Muberred, came to Baghdad. The imam of the Kufa school of the time, Sâleb, was disturbed by Müberred's arrival and sent two of his best students, Zeccâc(ö. 311/923) and İbn Hayyât’ı(ö. 320/932 him, to ask questions and humiliate him in front of the public. But Mübberr
巴格达的历史可以追溯到巴比伦时期,在伊斯兰国时期,这个地区是商队路线的十字路口,举办了各种各样的集市。直到俄梅珥时期,这个地区继续作为贡品地区存在。该地区获得了不同的位置,Ömer把它变成了一个基础土地。这个小镇以其美丽的气候以及地缘政治和商业重要性吸引了阿巴斯王朝哈里发阿布·卡弗·曼斯(公元158/775年)的注意。他在145/762年重建了这个城镇,并使其成为阿巴斯王国的首都。阿拔斯王朝的哈里发希望巴格达成为一个科学中心,试图将各个科学分支的学者带到巴格达。哈里发们,像其他科学分支一样,重视阿拉伯语,特别是他们邀请库法的学者到巴格达,他们认为这些学者与他们关系密切,关系融洽。基赛也被邀请到巴格达,因此Kufe nahiv学派开始在巴格达定居,这是阿巴斯王朝的中心。通过在基赛手中完成库夫学派的形成,他正经历着作为一种独特的句法方法在句法史上占有一席之地的过程。s beveyh将巴士拉学派引入巴格达的努力,不可避免地与库法学派的伊玛目基赛(Kisai)发生了争执,后者在巴格达建立了自己的语法方法,并训练了他的学生。随着各方对此的接受,这场辩论,这场在句法史上被称为al-Mes'eletü'z- z nb riyye的辩论,发生了许多讨论。辩论以Sibewayh的失败告终,Kufa的阿拉伯人作证,他们被征求意见,就s beveyh和Kisâî不同意的问题进行仲裁,支持Kisâî。sabveyh无法接受这次失败,他在进入巴士拉之前把他的学生ahfeul叫出了城,告诉他那里发生的事情,然后回到他的祖国伊朗,死在那里。阿赫菲伊对他老师的处境感到非常不安,他动身前往巴格达报仇。虽然他在晨祷中问问题是为了让Kisâî在人们和学生面前丢脸,但Kisâî通过称赞ahfeul成功地消除了他的复仇感。Kisâî为他提供经济来源,让他留在巴格达。在这个过程的最后,ahfeul从Basra语法方法接近Kufa方法,忘记了他的老师s beveyh的报复。他亲自参与了Kufe语法学派的奠基过程,Kisâî也有机会通过阅读sbeveyh的al-Kitab,近距离了解sbeveyh的语法方法。后来,巴士拉学校的另一位伊玛目穆贝瑞德来到巴格达。当时库法学校的伊玛目sareb对米伯瑞德的到来感到不安,于是派了他最好的两个学生zecc (ö)。311/923)和İbn hayy (ö。在公众面前问他问题,羞辱他。但是mr . 柏柏德以他有说服力的个性和他在语法问题上带来的弊病吸引了zecc。zecrecc现在成为了mberred的学生,并没有回到sylleb。在巴格达,m berred和Saleb之间进行了许多讨论,这些讨论使nahiv的学生能够从他们的主人那里听到两个学派的nahw方法。归根到底,他们对nahiv有了新的理解,在巴士拉的nahists严格和不妥协的态度和库法nahists过分宽容的态度之间采取了一种方式。这种新的、中间的语法理解,和其他两种语法流派一样,是以它的诞生地巴格达命名的。作为巴格达学派成员的nahists,从巴士拉nahists和Kufe nahists的观点中进行了选择,他们对nahists问题签署了自己独特的方法。这所新学校的杰出代表是Ebû Ali al-Fârisî和İbn Cinnî ' dir。
{"title":"ARAB GRAMMAR CURRENTS AND PROCESSES IN BAGHDAD","authors":"Ramazan Bezci̇","doi":"10.33420/marife.1103948","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1103948","url":null,"abstract":"The history of Baghdad dates back to the Babylonians, and during the Islamic State period, various fairs were held in the region, which was at the crossroads of caravan routes. Until the Omer period, this region continued to exist as a tribute region. The region gained a different position with Ömer turning it into a foundation land. This small town attracted the attention of Abbasid Caliph Abu Cafer al-Mansûr (d. 158/775) with its climatic beauty as well as its geopolitical and commercial importance. He rebuilt this town in 145/762 and made it the capital of the Abbasid State. \u0000 The Abbasid Caliphs, who wanted Baghdad to be a center of science, tried to bring scholars from all branches of science to Baghdad. The caliphs, like other branches of science, gave importance to the Arabic language, especially they invited the scholars of Kufa, whom they saw close and compatible with them, to Baghdad. Kisai was also invited to Baghdad, and thus the Kufe nahiv school began to settle in Baghdad, which was the center of the Abbasids. By completing the formation of the Kufe school in the hands of Kisai, he is experiencing the process of taking his place in the history of syntax as a unique syntax method. \u0000The efforts of Sîbeveyh to bring the Basra school to Baghdad made a dispute inevitable with Kisai, the imam of the Kufa school, who had established his own syntax method in Baghdad and trained his students. With the acceptance of this by the parties, the debate, which went down in the history of syntax as al-Mes'eletü'z-Zünbûriyye, on which many discussions took place. The debate ended with the defeat of Sibewayh, with the testimonies of the Arabs of Kufa, who were consulted to arbitrate on the issue in which Sîbeveyh and Kisâî disagreed, in favor of Kisâî. Sîbeveyh, who could not accept this defeat, called his student Ahfeş out of the city before entering Basra, told him what had happened there, and returned to his native Iran and died there. \u0000Ahfeş, who is very upset about the situation of his teacher, sets out for Baghdad to take revenge. Although he asks him questions in the morning prayer in order to disgrace Kisâî in front of both people and his students, Kisâî succeeds in extinguishing his sense of revenge by complimenting Ahfeş. Kisâî provides him with financial means and allows him to stay in Baghdad. At the end of this process, Ahfeş approached the Kufa method from the Basra syntax method and forgot the revenge of his teacher Sîbeveyh. He personally took part in the process of laying the foundations of the Kufe syntax school and Kisâî had the opportunity to get to know Sîbeveyh's syntax method closely by reading Sîbeveyh's al-Kitab from him. \u0000Later, another imam of the Basra school, Muberred, came to Baghdad. The imam of the Kufa school of the time, Sâleb, was disturbed by Müberred's arrival and sent two of his best students, Zeccâc(ö. 311/923) and İbn Hayyât’ı(ö. 320/932 him, to ask questions and humiliate him in front of the public. But Mübberr","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69742168","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The Qur’an regulates people’s relations with Allah, other people and society, also explains many issues that offer them the way to reach happiness in this world and the afterlife. While the issues emphasized in the verses are sometimes discussed in main lines and general terms; sometimes details are emphasized and exceptional situations are mentioned. This situation, which differential, may be related to the importance of the relevant issue in terms of the main topics of the Qur’an, as well as considers the claims and false beliefs of the addressees. This situation, which is related to the basic goals of the Qur’an, is effective in the subject of the issue in the verses. Almighty Allah mentions exceptional situations and special expressions in some matters that He has declared in His divine revelation. It is seen that some words come to the fore in mentioned expression. One of those mentioned expressions is the expression "permission, willing" by attributing it to Allah. Allah, the Exalted, declares his permission, willing in some matters as an expression of record and orders this subject should be evaluated only with this limiting wording. This situation can sometimes be related to an issue related to the wrong beliefs and attitudes of the interlocutors. Sometimes, it is seen that this word is mentioned in relation to a subject that is valued in terms of sound religious understanding. It is clear that the prophet has an important position in conveying the divine revelation to people. In this regard, the belief that the prophet was sent by Allah has great importance in terms of establishing a solid ground of the religious perception. it is sensitively emphasized that the prophet was sent only with the permission of Allah in the verses of the Qur’an. The expressions of Allah’s permission draw attention in the verses about the transmission of Allah’s revelation to the prophet and the choice of the prophet. In particular, the addressee’s miracle requests from Prophet Mohammed are also mentioned in the verses. It is stated that only Allah’s permission is the determining factor for miracles. In this regard, it is strictly emphasized that the main perpetrator of the miracle is Allah. The record of Allah’s permission is mentioned by referring to the miracles of some other prophets. The issue of the acceptance and realization of religion by the addressees is among the prominent issues in the Qur’an. The fact that people can have different choices in terms of both faith and deeds, and that no one will be forced in this regard is paid attention in the verses. It is stated that it is possible to attain faith, fulfill the requirements of religion, and thus reaching Paradise, the real place of salvation, only by Allah’s permission in these aforementioned verses. It is known that the Qur’an emphasizes the fact that only Allah has power to make absolute judgments about halal and haram. In this regard, while making the decision on halal and haram, it is emph
{"title":"A Limitating Registration Term In The Qur’an: Allah’s Permission","authors":"A. Oruç","doi":"10.33420/marife.1103588","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1103588","url":null,"abstract":"The Qur’an regulates people’s relations with Allah, other people and society, also explains many issues that offer them the way to reach happiness in this world and the afterlife. While the issues emphasized in the verses are sometimes discussed in main lines and general terms; sometimes details are emphasized and exceptional situations are mentioned. This situation, which differential, may be related to the importance of the relevant issue in terms of the main topics of the Qur’an, as well as considers the claims and false beliefs of the addressees. This situation, which is related to the basic goals of the Qur’an, is effective in the subject of the issue in the verses. \u0000Almighty Allah mentions exceptional situations and special expressions in some matters that He has declared in His divine revelation. It is seen that some words come to the fore in mentioned expression. One of those mentioned expressions is the expression \"permission, willing\" by attributing it to Allah. Allah, the Exalted, declares his permission, willing in some matters as an expression of record and orders this subject should be evaluated only with this limiting wording. This situation can sometimes be related to an issue related to the wrong beliefs and attitudes of the interlocutors. Sometimes, it is seen that this word is mentioned in relation to a subject that is valued in terms of sound religious understanding. \u0000It is clear that the prophet has an important position in conveying the divine revelation to people. In this regard, the belief that the prophet was sent by Allah has great importance in terms of establishing a solid ground of the religious perception. it is sensitively emphasized that the prophet was sent only with the permission of Allah in the verses of the Qur’an. The expressions of Allah’s permission draw attention in the verses about the transmission of Allah’s revelation to the prophet and the choice of the prophet. In particular, the addressee’s miracle requests from Prophet Mohammed are also mentioned in the verses. It is stated that only Allah’s permission is the determining factor for miracles. In this regard, it is strictly emphasized that the main perpetrator of the miracle is Allah. The record of Allah’s permission is mentioned by referring to the miracles of some other prophets. \u0000The issue of the acceptance and realization of religion by the addressees is among the prominent issues in the Qur’an. The fact that people can have different choices in terms of both faith and deeds, and that no one will be forced in this regard is paid attention in the verses. It is stated that it is possible to attain faith, fulfill the requirements of religion, and thus reaching Paradise, the real place of salvation, only by Allah’s permission in these aforementioned verses. \u0000It is known that the Qur’an emphasizes the fact that only Allah has power to make absolute judgments about halal and haram. In this regard, while making the decision on halal and haram, it is emph","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69741910","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The developments experienced in the historical process have deeply affected the Islamic society and opened the door to change and transformation in many areas. In this respect, one of the fields where the modern world blows like a wind is the field of economics, and it has been the subject of many studies in the world and in our country, especially in recent years. Against the traditional understanding of economics, Islamic economic studies are also gaining momentum. In this study, known for his Islamic economics studies, Dr. The study of Cemal Kalkan's book titled "Mudarabe and Profit in Interest-Free Banking" is being carried out.
{"title":"Mudaraba and Profit in Interest Free Banking","authors":"Fatma Merve Bülbül","doi":"10.33420/marife.1104160","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1104160","url":null,"abstract":"The developments experienced in the historical process have deeply affected the Islamic society and opened the door to change and transformation in many areas. In this respect, one of the fields where the modern world blows like a wind is the field of economics, and it has been the subject of many studies in the world and in our country, especially in recent years. Against the traditional understanding of economics, Islamic economic studies are also gaining momentum. In this study, known for his Islamic economics studies, Dr. The study of Cemal Kalkan's book titled \"Mudarabe and Profit in Interest-Free Banking\" is being carried out.","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69742235","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
When it comes to hadd crimes, the first thing that comes to mind is the crime of adultery. Because, in some Hanafi fiqh works, only the hadd of adultery was handled under the title of “kitab al-hudud”, other hadds such as theft and slander (qazf) were discussed under separate headings such as “kitab as-sariqa” and “kitab al-qazf”. As it is known, in the classical period, the proof of a crime was done in two ways: confession (iqrar) and proof (bayyinah). While confession is a statement against one's own detriment, it has been considered synonymous with witnessing. In Islamic law, in all civil and criminal cases except for the hadd of fornication, the confession of the person or the testimony of two persons is sufficient for the right or the crime to be confirmed, while the number of witnessing and confession in the case of adultery hadd is determined as four confessions/witnesses. Although there are various conditions in the doctrine regarding the acceptance of confessions and testimonies of witnesses and confessors (muqirs), in order to determine whether the crime has been proven or not, the judge must also use witnesses and the confessor to determine what adultery is, how the act constituting the crime of adultery took place, with whom he/she committed adultery, when and where the adultery was committed. Five questions are asked about where it takes place. These five questions are generally discussed under three main headings. In the investigation phase about the nature of adultery, it is aimed to know what adultery is and how it is defined by the witnesses or the muqir. Because the witnesses or the muqir may not know the adultery that will necessitate adultery, or they may think that a situation that is not adultery is adultery. Adultery must be defined correctly in order to eliminate all these ambiguities and to determine whether the crime has been confirmed or not. In addition, the definitions of adultery by the schools are also important here. Since the definitions of adultery by adherents of different sects are different from each other in the doctrine, this situation will create suspicion and the limit for adultery will decrease. In the investigation phase regarding the nature of adultery, it is required that the witnesses or the muqir describe in detail the realization of the act of adultery. So much so that the act should be explained clearly, leaving no room for doubt. Witnesses or mukirs should give testimony or confession as described in the narration of the Prophet Muhammad. In other words, in the arbitrary investigation, it is checked whether the elements of the crime are present in the concrete incident. The third stage of investigation is the investigation of adultery in terms of person, place and time. The investigation of the person is also expressed as the investigation of mazniyyah in fiqh. Witnesses or muqirs are asked to explain with whom they committed adultery. The hudud penalty cannot be applied if the adulterers is unkno
{"title":"Investigation of Adultery Crime in Islamic Criminal Law (For Hanafi Law School)","authors":"Abdulmuid Aykul","doi":"10.33420/marife.1086877","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1086877","url":null,"abstract":"When it comes to hadd crimes, the first thing that comes to mind is the crime of adultery. Because, in some Hanafi fiqh works, only the hadd of adultery was handled under the title of “kitab al-hudud”, other hadds such as theft and slander (qazf) were discussed under separate headings such as “kitab as-sariqa” and “kitab al-qazf”. As it is known, in the classical period, the proof of a crime was done in two ways: confession (iqrar) and proof (bayyinah). While confession is a statement against one's own detriment, it has been considered synonymous with witnessing. In Islamic law, in all civil and criminal cases except for the hadd of fornication, the confession of the person or the testimony of two persons is sufficient for the right or the crime to be confirmed, while the number of witnessing and confession in the case of adultery hadd is determined as four confessions/witnesses. Although there are various conditions in the doctrine regarding the acceptance of confessions and testimonies of witnesses and confessors (muqirs), in order to determine whether the crime has been proven or not, the judge must also use witnesses and the confessor to determine what adultery is, how the act constituting the crime of adultery took place, with whom he/she committed adultery, when and where the adultery was committed. Five questions are asked about where it takes place. These five questions are generally discussed under three main headings. In the investigation phase about the nature of adultery, it is aimed to know what adultery is and how it is defined by the witnesses or the muqir. Because the witnesses or the muqir may not know the adultery that will necessitate adultery, or they may think that a situation that is not adultery is adultery. Adultery must be defined correctly in order to eliminate all these ambiguities and to determine whether the crime has been confirmed or not. In addition, the definitions of adultery by the schools are also important here. Since the definitions of adultery by adherents of different sects are different from each other in the doctrine, this situation will create suspicion and the limit for adultery will decrease. In the investigation phase regarding the nature of adultery, it is required that the witnesses or the muqir describe in detail the realization of the act of adultery. So much so that the act should be explained clearly, leaving no room for doubt. Witnesses or mukirs should give testimony or confession as described in the narration of the Prophet Muhammad. In other words, in the arbitrary investigation, it is checked whether the elements of the crime are present in the concrete incident. The third stage of investigation is the investigation of adultery in terms of person, place and time. The investigation of the person is also expressed as the investigation of mazniyyah in fiqh. Witnesses or muqirs are asked to explain with whom they committed adultery. The hudud penalty cannot be applied if the adulterers is unkno","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69741990","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kur’ân kıssaları bilimsel açıdan en yaygın çalışılan konulardandır. Onlarla ilgili fıkhî, ahlâkî ve değerler eğitimi vb. gibi çeşitli alanlarda çalışmalar mevcuttur. Kıssalar tefsir alanında da pek çok çalışmaya konu olmuştur. Kur’ân kıssalarına dair çalışmalarda kıssanın arka planına bakılmadığı tespit edilmiş ve bu hususun önemine işaret edilmiştir. Özellikle modern dönemde Kur’ân kıssalarının kaynağı ve tarihî gerçekliği en tartışmalı meselelerdendir. Bu konuların açıklığa kavuşturulmasında kıssaların tarihî ve kültürel perspektifle incelenmesi önem arz etmektedir. en-Neml 27/20-44. âyetlerde zikredilen Sebe Melike’si kıssası Yemen kökenli kıssalardandır. Aynı zamanda Kitâb-ı Mukaddes ve Etiyopyalıların ulusal destanı Kebra Nagast’ta yer almaktadır. Bu durum ilgili kıssanın kaynağı ve tarihî gerçekliğinin tartışılmasında önemli bir etkendir. Bu hususlardan dolayı araştırmanın konusu “Sebe’ Melikesi kıssasının tarihî ve kültürel tahlili” olarak belirlenmiştir. Sebe’ Melikesi kıssasının tarihî ve kültürel tahlilini içeren bu çalışmanın amacı, bu kıssanın tarihî ve kültürel gerçekliğini ortaya koymaktır. Ayrıca kıssanın farklı kültürlerde bulunmasının sebepleri, tarihî ve kültürel arka planı, kaynağı ve gerçekliği meselelerinin aydınlatılması hedeflenmektedir. Araştırmanın disiplinler arası bir muhtevaya sahip olmasından dolayı kaynaklar çeşitlilik arz etmektedir. Tefsir, hadis, genel tarih, Arap kültür tarihi, siyer, coğrafya, ensâb, lügat ilminin temel eserleri ana kaynaklarımızdır. İslâmî kaynakların yanı sıra konuyla doğrudan ilgili olmalarından dolayı Batılı araştırmacıların çalışmalarından istifade edilmiştir. Sebe’ Melike’si kıssası Kur’ân’da, Kitâb-ı Mukaddes’te ve Etiyopyalıların ulusal destanı Kebra Nagast’ta (Kralların Zaferleri) geçmektedir. Bu nedenle melikenin kimliğine dair çeşitli isimler mevcuttur. Bunun yanı sıra melikenin kimliğinin tarihî bir şahsiyet olup olmadığı meselesi de tartışılmış ve konuyla ilgili farklı görüşler dile getirilmiştir. Abraham Geiger (1810-1874) ve W. St. Clair-Tisdall (1859-1928) bu kıssanın Targum Şeni’den (2. Targum) alındığını iddia etmektedir. C. H. Toy, bu kıssanın Kuzey Arabistan’daki Yahudilerden Araplara geçtiğini ve Hz. Peygamber tarafından kullanıldığını öne sürmektedir. Kıssaya dair anlatımlar tarih-vakıa uyumu yöntemiyle değerlendirilmiş, araştırmada ağırlıklı olarak karşılaştırma ve yorumlama metodu kullanılmıştır. Girişte araştırmanın konusu, kapsamı, amacı, önemi, metodu ve kaynakları hakkında bilgiler sunulmuştur. İlk olarak kıssanın farklı kaynaklardaki anlatımına değinilmiş, sonra sırasıyla tarihî gerçekliği ve kaynağı, Sebe’ Melikesi’nin tarihî kimliği meseleleri ele alınmıştır. Araştırmanın sonucunda Yemen kökenli bu kıssanın tarihî ve kültürel gerçekliğe sahip olduğuna ulaşılmıştır. Nitekim, Eski Ahit ve Kur’ân’da bahsedilen bazı unsurların tarihî gerçeklerle örtüştüğü tespit edilmiştir. Eski Ahit’te Melike’nin çeşitli baharat, çok miktarda altın ve değerli taşlarla Hz. Süleyman’ı
《古兰经》是科学界最活跃的话题之一。他们在欺骗、道德和价值观教育等不同领域工作。在直觉领域有很多工作要做。Kur’ân kıssalarına dairçalışmalarda kısanın arka planına bakılmadığıtespit edilmişve bu hussunönemine işaret edilmištir。尤其是在现代,《古兰经》片段的来源和最具争议的现实。以明确的方式探讨这些问题的历史和文化视角是很重要的。en Neml 27/20-44。梅利卡之所以被人们铭记,部分原因是也门的根源。同时,该书在穆加德斯和埃塞俄比亚人的国家支持下位于凯布拉-纳萨特。重要的是要探讨这种短暂的历史现实的来源。对这些问题的研究被定义为对“塞贝”天使部分的历史文化分析。这部作品的目的是突出天使角色的历史和文化现实。此外,不同文化中生命短暂的原因主要在于历史文化背景、资源和现实问题的启示。Araştırmanın无纪律人员arasıbir muhtevaya sahip olmasından dolayıkaynaklarçeşitliik arz etmektedir。差异、冒险、通史、阿拉伯文化史、诗歌、地理、神话、家谱、慈善科学基础著作。西方研究人员的工作之所以被使用,是因为伊斯兰来源与此事直接相关。简言之,Sebe'Melika正在接管该国在库兰、穆卡德之书和凯布拉-纳萨特的埃塞俄比亚人的支持。因此,天使的身份有各种各样的名字。此外,天使的身份是否是历史性人格的问题已经用不同的语言进行了讨论。Abraham Geiger(1810-1874)和W.St.Clair Tisdall(1859-1928)来自Targum Shane(2)。Targum声称它被拿走了。C.H.Toy,这是从北阿拉伯的犹太人到阿拉伯人的短途旅行。先知使用前情提要。Kıssaya dair anlatımlar tarih vakıa uyumu yöntemiyle değerlendirilmiş,araştırmada ağırlıklıolarak karşılaş。已经提交了关于参赛研究、内容、目的、重要性、方法和来源的信息。首先,短期的叙述来源不同,然后考虑到塞贝历史身份的历史现实和来源。通过这项研究,人们发现也门的根源具有历史和文化的现实性。事实上,《前世》和《古兰经》中提到的一些元素被发现与真相相混淆。过去,梅利卡的各种泉水,有许多黄金和宝石,赫兹。例如,访问所罗门并在库兰发现太阳是可能的。Geiger和Tisdall对课程来源的说法已被披露。Targum Shan是一种由各种来源和插图VII组成的艺术。本世纪末或公元八世。yüzyılın başlarında oluşturulmuştur。Sebe'Melikesi已被确认不是马其顿或也许。Kebra Nagast最伟大的来源是基于古老的传说、文字和传统。他可能生活在公元115年至公元525年期间。所以Hz。访问所罗门是不可能的。尽管没有数据表明梅利克西的历史身份,但这些时期女性的考古和金石学记录。此外,沙特阿拉伯和海洋贸易在很久以前就已经发展起来了。可以说,智慧元素将有助于塞贝天使的历史个性。
{"title":"Historical and Cultural Analysis of Story of Queen of Sheba","authors":"E. Yazıcı","doi":"10.33420/marife.1103927","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1103927","url":null,"abstract":"Kur’ân kıssaları bilimsel açıdan en yaygın çalışılan konulardandır. Onlarla ilgili fıkhî, ahlâkî ve değerler eğitimi vb. gibi çeşitli alanlarda çalışmalar mevcuttur. Kıssalar tefsir alanında da pek çok çalışmaya konu olmuştur. Kur’ân kıssalarına dair çalışmalarda kıssanın arka planına bakılmadığı tespit edilmiş ve bu hususun önemine işaret edilmiştir. Özellikle modern dönemde Kur’ân kıssalarının kaynağı ve tarihî gerçekliği en tartışmalı meselelerdendir. Bu konuların açıklığa kavuşturulmasında kıssaların tarihî ve kültürel perspektifle incelenmesi önem arz etmektedir. en-Neml 27/20-44. âyetlerde zikredilen Sebe Melike’si kıssası Yemen kökenli kıssalardandır. Aynı zamanda Kitâb-ı Mukaddes ve Etiyopyalıların ulusal destanı Kebra Nagast’ta yer almaktadır. Bu durum ilgili kıssanın kaynağı ve tarihî gerçekliğinin tartışılmasında önemli bir etkendir. Bu hususlardan dolayı araştırmanın konusu “Sebe’ Melikesi kıssasının tarihî ve kültürel tahlili” olarak belirlenmiştir. \u0000Sebe’ Melikesi kıssasının tarihî ve kültürel tahlilini içeren bu çalışmanın amacı, bu kıssanın tarihî ve kültürel gerçekliğini ortaya koymaktır. Ayrıca kıssanın farklı kültürlerde bulunmasının sebepleri, tarihî ve kültürel arka planı, kaynağı ve gerçekliği meselelerinin aydınlatılması hedeflenmektedir. Araştırmanın disiplinler arası bir muhtevaya sahip olmasından dolayı kaynaklar çeşitlilik arz etmektedir. Tefsir, hadis, genel tarih, Arap kültür tarihi, siyer, coğrafya, ensâb, lügat ilminin temel eserleri ana kaynaklarımızdır. İslâmî kaynakların yanı sıra konuyla doğrudan ilgili olmalarından dolayı Batılı araştırmacıların çalışmalarından istifade edilmiştir. Sebe’ Melike’si kıssası Kur’ân’da, Kitâb-ı Mukaddes’te ve Etiyopyalıların ulusal destanı Kebra Nagast’ta (Kralların Zaferleri) geçmektedir. Bu nedenle melikenin kimliğine dair çeşitli isimler mevcuttur. Bunun yanı sıra melikenin kimliğinin tarihî bir şahsiyet olup olmadığı meselesi de tartışılmış ve konuyla ilgili farklı görüşler dile getirilmiştir. Abraham Geiger (1810-1874) ve W. St. Clair-Tisdall (1859-1928) bu kıssanın Targum Şeni’den (2. Targum) alındığını iddia etmektedir. C. H. Toy, bu kıssanın Kuzey Arabistan’daki Yahudilerden Araplara geçtiğini ve Hz. Peygamber tarafından kullanıldığını öne sürmektedir. Kıssaya dair anlatımlar tarih-vakıa uyumu yöntemiyle değerlendirilmiş, araştırmada ağırlıklı olarak karşılaştırma ve yorumlama metodu kullanılmıştır. Girişte araştırmanın konusu, kapsamı, amacı, önemi, metodu ve kaynakları hakkında bilgiler sunulmuştur. İlk olarak kıssanın farklı kaynaklardaki anlatımına değinilmiş, sonra sırasıyla tarihî gerçekliği ve kaynağı, Sebe’ Melikesi’nin tarihî kimliği meseleleri ele alınmıştır. \u0000Araştırmanın sonucunda Yemen kökenli bu kıssanın tarihî ve kültürel gerçekliğe sahip olduğuna ulaşılmıştır. Nitekim, Eski Ahit ve Kur’ân’da bahsedilen bazı unsurların tarihî gerçeklerle örtüştüğü tespit edilmiştir. Eski Ahit’te Melike’nin çeşitli baharat, çok miktarda altın ve değerli taşlarla Hz. Süleyman’ı","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48252786","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Çalışmanın temel hedefi Te’vîlâtü’l-Kur’ân bağlamında Mâtürîdî’nin (öl. 333/944) genel olarak felsefeye bakışını tespit ve tahlil etmektir. Başlangıçtan günümüze kadar ulaşan tefsirler arasında filozof (el-felâsife) kelimesi ile felsefecilerin görüşlerine ilk kez yer veren Te’vîlât’tır. Öyleyse Mâtürîdî dini yorumlarken dini dışı sayılan unsurlara açıktan müracaat eden ilk kişidir. Fakat o yorumlama sırasında uyulacak ilkeyi koymuştur. Bu bir tür uygunluk analizidir ve oldukça kullanışlıdır. İlkenin işletilmesi iki aşamaya ayrılmaktadır. Birinci aşamada bir bilginin Kur’an’a uygunluk taşıyıp taşımaması bir tarafa ters düşmemesi yeterlidir. İkinci aşamada ise Kur’an’a ters düşen yorumları eleştirmek, uygunları benimsemektir. Dolayısıyla Kur’an’a ters düşmemek kaydı ile felsefe kitaplarının birikiminden istifade edilebilir. Mâtürîdî kendi tefsir çalışmasında bunun örnekleri vermiştir. İşte bu makale sözü edilen örneklerin ayrıntılı araştırmasını içermektedir. Ayrıca Mâtürîdî’nin felsefe birikimine ulaşmasında Mu‘tezilî edebiyatın rolüne dikkat çekilecektir. Te’vîlâtü’l-Kur’ân bir tefsir kitabı olması itibariyle ilk defa felsefecilerin görüşlerini dikkate alarak tartışmaya açmış gözükmektedir. Bu çalışmada öncelikle Mâtürîdî’nin felsefe birikimini anlama ve yorumlama çabası göz önüne serilecektir. Elbette o, sistematik bir bütünlük içerisinde felsefeyi değerlendirmeye açmaz, ancak filozofların çeşitli alanlardaki bilgi birikimine tamamen kayıtsız kalmaz. Kitâbü’t-Tevhîd’de felsefeciler için müstakil bir başlık açılarak eleştirilmemiştir. Buradan yola çıkarak Mâtürîdî’nin felsefecileri sistemli ve belirli bir zümre olarak tanımadığı söylenebilir. Böylece Mâtürîdî’nin tefsirinde dağınık şekildeki felsefe atıfları anlaşılır hale gelmektedir. Filozofların Tanrı, tabiat ve insan anlayışları derli toplu biçimde Mâtürîdî’ye ulaşmamıştır, ancak onlara atfedilen çeşitli görüşler tedavüldedir. Mâtürîdî kaynağı kim olursa olsun kesinlik arz etmeyen konular çerçevesinde alternatif fikirlere hayat hakkı tanımıştır. Mâtürîdî, filozoflar tarafından üretilen insan ve tabiata yönelik genel yaklaşımlardan kesitler aktarmaktadır. Bu aktarımlardan bazısı sözü edilen birikimi anlama çabası taşırken, diğer bazısı olumlu-olumsuz değerlendirme gayretindedir. Hikmet kavramının muhtevası tespit edilirken görüleceği üzere, burada filozofların fikirleri benimsenmektedir. Ahiret hayatının keyfiyetini ilgilendiren ruh-beden ilişkisi bağlamında filozofların yaklaşımlarını aktaran Mâtürîdî, onların kavramlara yükledikleri anlamlara temas etmiştir. Mâtürîdî felsefecileri anlama, alıntılama ve onlardan aktarma dışında onlara eleştiriler de yöneltmiştir. İslam dini dışında kalan zümreler eleştirilirken izlenilen yöntem küçük nüanslar dışında farklılık arz etmez. Tanrı’nın tevhidi, peygamber ve kitap göndermesi, ölümden sonra insanların sorguya çekileceği hususlarına aykırı düşen tüm İslam dışı din, kültür, düşünce ve gelenekler aynı açılardan eleştirilmiştir. Kelâm kimliğine sahip Mâ
这项工作的主要目的是确定和分析马德里哲学的观点(第333/944号逝世)。这是哲学和哲学中第一次看到从一开始到今天的差异。因此,第一个公开宗教的人就是公开它。Fakat o yorumlama sırasında uyulacak ilkeyi koymuştur。这是一种适应性分析,非常有用。第一步是分成两个步骤。第一次,知识不应该被带到《古兰经》中就足够了。在第二阶段,我有责任审查《古兰经》的相反评论。因此,它可以在一本哲学书中使用,而不是追溯到《古兰经》。这些数据在自我反思的过程中举例说明了这一点。这篇文章包含了对这些例子的详细研究。此外,当马德里达到一种哲学时,他会小心穆泰齐尔文学的原则。这似乎是哲学家们第一次关注这场讨论,因为这是一本解读之书。Buçalışmadaöncelikle Mâtürîdî'nin felsefe birikimini anlama ve yorumlamaçabasıgözönüne serilecektir。当然,它并不能系统地评价哲学,但它并没有完全消失在哲学的不同领域中。在这本书中,没有一个标题是对哲学家的批评。可以说,媒体哲学并不是一个系统和一个特定的群体。因此,在对奖章的解读中,哲学的崩溃被明确了。哲学家之神塔比亚和人类的理解并没有在一个疯狂的社会中到达马德里,但他们受到了各种各样的讨论。无论材料的来源是谁,都是绝对不可接受的,在替代思想中定义了生命权。与此同时,哲学家们提出的人性化和稳定化的方法也受到了阻碍。虽然这些交易中的一些试图说明问题,但其中一些交易反对负面评价。哲学家们在这里的想法是为了说明科学概念的重要性。Ahiret hayatının keyfiyetini ilgilendiren ruh beden ilişkisi bağlamında filozofların yaklaşımlarınşaktaran Mâtürîdî,onların-kavramlara yükledikleri anlamlara temas etmiştir。他们因无知、接受和转移而受到批评。除小样本外,伊斯兰以外的团体观察到的方式没有什么不同。对上帝、先知和《圣经》的恐惧受到了所有其他宗教、文化、思想和传统的批评,这些都与人死后的问题不同。一个有科学知识的人首先试图把他的思想建立在真理的基础上,然后在他误导了真理之后误入歧途。这是一种证明批评不是由无意识和盲目的人构成的方式。当审视对一般哲学的批评时,很明显,除了真主,没有其他地方可以逃避。除了真主的知识和力量,没有什么是伟大或渺小的。自然界中的身体紊乱就是第一次战斗的证明。最后,这项研究考察了马德里的哲学或哲学家在哪里发表了各种观点。Kısa ifade ile soracak olursak;他读过一本关于哲学的书吗?如果一个哲学不是真的读过一本书,那么它会给哲学家们带来关于食物动物内部器官的近似?根据一些迹象,马德里得知了一位哲学家在穆泰齐尔的工作。此外,在马德里之前,这本书的名字清楚地表明,哲学与哲学之间的关系是由穆斯特齐勒建立的。如果说马德里是穆特兹的评论家,可以说他了解各种书籍,并且在调查期间了解非宗教团体。因为大多数来源都没有到达我们的时代,所以没有必要在哲学的背景下提供Madrid-Mu'tezi之间的可比参考。但如果这些迹象是可信的,这将是一扇通向马德里外部世界的窗户。
{"title":"Māturīdī’s Perception Of Philosophy In Ta’wīlāt Al-Qur’ān","authors":"Mustafa Öztürk","doi":"10.33420/marife.1101216","DOIUrl":"https://doi.org/10.33420/marife.1101216","url":null,"abstract":"Çalışmanın temel hedefi Te’vîlâtü’l-Kur’ân bağlamında Mâtürîdî’nin (öl. 333/944) genel olarak felsefeye bakışını tespit ve tahlil etmektir. Başlangıçtan günümüze kadar ulaşan tefsirler arasında filozof (el-felâsife) kelimesi ile felsefecilerin görüşlerine ilk kez yer veren Te’vîlât’tır. Öyleyse Mâtürîdî dini yorumlarken dini dışı sayılan unsurlara açıktan müracaat eden ilk kişidir. Fakat o yorumlama sırasında uyulacak ilkeyi koymuştur. Bu bir tür uygunluk analizidir ve oldukça kullanışlıdır. İlkenin işletilmesi iki aşamaya ayrılmaktadır. Birinci aşamada bir bilginin Kur’an’a uygunluk taşıyıp taşımaması bir tarafa ters düşmemesi yeterlidir. İkinci aşamada ise Kur’an’a ters düşen yorumları eleştirmek, uygunları benimsemektir. Dolayısıyla Kur’an’a ters düşmemek kaydı ile felsefe kitaplarının birikiminden istifade edilebilir. Mâtürîdî kendi tefsir çalışmasında bunun örnekleri vermiştir. İşte bu makale sözü edilen örneklerin ayrıntılı araştırmasını içermektedir. Ayrıca Mâtürîdî’nin felsefe birikimine ulaşmasında Mu‘tezilî edebiyatın rolüne dikkat çekilecektir. Te’vîlâtü’l-Kur’ân bir tefsir kitabı olması itibariyle ilk defa felsefecilerin görüşlerini dikkate alarak tartışmaya açmış gözükmektedir. Bu çalışmada öncelikle Mâtürîdî’nin felsefe birikimini anlama ve yorumlama çabası göz önüne serilecektir. Elbette o, sistematik bir bütünlük içerisinde felsefeyi değerlendirmeye açmaz, ancak filozofların çeşitli alanlardaki bilgi birikimine tamamen kayıtsız kalmaz. Kitâbü’t-Tevhîd’de felsefeciler için müstakil bir başlık açılarak eleştirilmemiştir. Buradan yola çıkarak Mâtürîdî’nin felsefecileri sistemli ve belirli bir zümre olarak tanımadığı söylenebilir. Böylece Mâtürîdî’nin tefsirinde dağınık şekildeki felsefe atıfları anlaşılır hale gelmektedir. Filozofların Tanrı, tabiat ve insan anlayışları derli toplu biçimde Mâtürîdî’ye ulaşmamıştır, ancak onlara atfedilen çeşitli görüşler tedavüldedir. Mâtürîdî kaynağı kim olursa olsun kesinlik arz etmeyen konular çerçevesinde alternatif fikirlere hayat hakkı tanımıştır. Mâtürîdî, filozoflar tarafından üretilen insan ve tabiata yönelik genel yaklaşımlardan kesitler aktarmaktadır. Bu aktarımlardan bazısı sözü edilen birikimi anlama çabası taşırken, diğer bazısı olumlu-olumsuz değerlendirme gayretindedir. Hikmet kavramının muhtevası tespit edilirken görüleceği üzere, burada filozofların fikirleri benimsenmektedir. Ahiret hayatının keyfiyetini ilgilendiren ruh-beden ilişkisi bağlamında filozofların yaklaşımlarını aktaran Mâtürîdî, onların kavramlara yükledikleri anlamlara temas etmiştir. Mâtürîdî felsefecileri anlama, alıntılama ve onlardan aktarma dışında onlara eleştiriler de yöneltmiştir. İslam dini dışında kalan zümreler eleştirilirken izlenilen yöntem küçük nüanslar dışında farklılık arz etmez. Tanrı’nın tevhidi, peygamber ve kitap göndermesi, ölümden sonra insanların sorguya çekileceği hususlarına aykırı düşen tüm İslam dışı din, kültür, düşünce ve gelenekler aynı açılardan eleştirilmiştir. Kelâm kimliğine sahip Mâ","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48974177","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}