首页 > 最新文献

Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi最新文献

英文 中文
HASAN B. ZİYÂD el-LÜ’LÜÎ’NİN İBADETLER KONUSUNDA, HANEFÎ MEZHEBİNİN İLK ÜÇ İMAMINA MUHALİF GÖRÜŞLERİ 哈桑B.在HANEF Y成员的任期延长委员会的会议上前三分钟的发言
IF 0.1 Pub Date : 2022-11-25 DOI: 10.35415/sirnakifd.1140117
Nizamettin Ergüven
Hanefî mezhebi ismi zikredilince tabii olarak akla kurucu İmam Ebu Hanife gelirken, hemen akabinde mezhebin sözcülüğünü üstlenen Ebu Yusuf ve İmam Muhammed ismi zikredilmeden geçilemeyeceği açıktır. Bunların yanında Züfer el-Hüzeyl ile Hasan b. Ziyâd gelir. Bu çalışmamızda Hasan b. Ziyâd’ın ibadetler kısmıyla alakalı görüşlerini, Şemsüleimme es-Serahsî’nin el-Mebsût adlı eseri bağlamında ele almaya çılıştık. Hasan b. Ziyâd’ın görüşlerini ele alan mustakil bir eser bize ulaşmamıştır. Onun görüşlerine müdellel şekilde en çok yer veren ilk eser Serahsî’nin el-Mubsût’udur. Hasan b. Ziyâd’ın ibadetle alakalı yirmi, meselede ilk üç imama (Ebu Hanife, EbuYusuf, İmam Muhammed) muhalif düşündüğü tespit edilmiştir. Bunlar arsında üç meselede Züfer ile birlikte aynı düşündüğü görülmektedir. Hasan b. Ziyâd’ın bu görüşlerine baktığımızda kendisinin mezhebin genel usulü çerçevesinde ictihâd ettiği için, mezhep içi bir müctehid olduğu anlaşılmaktadır.
当牧师提到坟墓的名字时,很明显,Ebu Yusuf和Im Muhammed都记不住了,他们立即拿起了坟墓的话。于是有户基祖和哈桑比雅来见他们。在我们的工作中,哈桑b.我们误入歧途,参与了Ziyadh的愿景,与Shamslaim es Serahsi,el Mebsut的工作有关。哈桑·b·齐亚德没有给我们带来奇迹。这是塞拉西第一部充分利用会议的作品。前三位伊玛目(Ebu Hanifa,Ebu Yusuf,Im Muhammad)被认定为齐亚崇拜的支持者。Bunlar arsındaüçmeselede Züfer ile birlikte aynıdüşündüğügörülmektedir。当我们看到这些会议时,哈桑·b·齐亚德意识到他的坟墓是一场内部斗争,因为他以坟墓的一般形式公开露面。
{"title":"HASAN B. ZİYÂD el-LÜ’LÜÎ’NİN İBADETLER KONUSUNDA, HANEFÎ MEZHEBİNİN İLK ÜÇ İMAMINA MUHALİF GÖRÜŞLERİ","authors":"Nizamettin Ergüven","doi":"10.35415/sirnakifd.1140117","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1140117","url":null,"abstract":"Hanefî mezhebi ismi zikredilince tabii olarak akla kurucu İmam Ebu Hanife gelirken, hemen akabinde mezhebin sözcülüğünü üstlenen Ebu Yusuf ve İmam Muhammed ismi zikredilmeden geçilemeyeceği açıktır. Bunların yanında Züfer el-Hüzeyl ile Hasan b. Ziyâd gelir. Bu çalışmamızda Hasan b. Ziyâd’ın ibadetler kısmıyla alakalı görüşlerini, Şemsüleimme es-Serahsî’nin el-Mebsût adlı eseri bağlamında ele almaya çılıştık. Hasan b. Ziyâd’ın görüşlerini ele alan mustakil bir eser bize ulaşmamıştır. Onun görüşlerine müdellel şekilde en çok yer veren ilk eser Serahsî’nin el-Mubsût’udur. Hasan b. Ziyâd’ın ibadetle alakalı yirmi, meselede ilk üç imama (Ebu Hanife, EbuYusuf, İmam Muhammed) muhalif düşündüğü tespit edilmiştir. Bunlar arsında üç meselede Züfer ile birlikte aynı düşündüğü görülmektedir. Hasan b. Ziyâd’ın bu görüşlerine baktığımızda kendisinin mezhebin genel usulü çerçevesinde ictihâd ettiği için, mezhep içi bir müctehid olduğu anlaşılmaktadır.","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-11-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69796762","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
İnsanın Varoluş Gayesi Ve Sorumluluğu Konusunda Bir İnceleme: İbn Hayr’ın Mesnevisi 伊恩桑·瓦鲁什·加耶西·维·索鲁姆卢卢奥乌·科努松达·比尔伊恩塞勒梅:伊恩·海尔恩·梅斯尼维西
IF 0.1 Pub Date : 2022-11-24 DOI: 10.35415/sirnakifd.1176833
Nilay Kınay
15. yüzyıl edebi eserleri içerisinde alanın henüz tanışma fırsatı bulduğu İbni Hayr ve mesnevisi bu çalışmada tanıtılacaktır. Klasik Türk edebiyatı geleneği içerisinde İslam dini ile ilgili alanda verilen eserler çok fazladır. Çünkü bu yüzyıl toplumun İslamiyet ile tanışıp kabul etmesinin yoğun olduğu bir dönemdir. Bu yüzyıl insanlarının ihtiyaçları göz önüne alındığında bu tarz eserlerin yazılmasının sebebi daha iyi anlaşılmaktadır. Bu eserlerde insanların kabul ettiği dinin öğretilerini, farzlarını, inançları nasıl uygulayacağı sorularına cevap bulunmaktadır. Daha önce bu din üzerinde yaşamış ve öne çıkmış şahsiyetlerin hayatları, yaşayış şekilleri, olaylara tepkileri merak konusu olmuştur. Bu eserlerde insanlar bu sorularının cevaplarını bulduğu için her zaman daha çok ilgi uyandırmıştır. Ahlak öğretileri ve nasihatlerin yanında insanın varoluşundan başlayarak bu eserlerin yazılması çok sık görülen bir durum değildir. Üzerinde daha önce çalışma yapılmayan İbni Hayr eserlerini bu doğrultuda oluşturmuş bir sanatçıdır. Mecmua niteliğindeki bir yazmanın içinde hepsi de İbni Hayr’a ait olan beş mesnevi bulunmaktadır. Bu yazma üzerinde şimdiye kadar herhangi bir çalışma yapılmamıştır ve kaynaklarda şairin hayatına dair bir bilgiye de rastlanmamıştır. Bu beş mesnevi birbirinin devamı niteliğinde olduğu düşünülen bu eserler başlıkları ve konuları itibarıyla birbirinden bağımsız mesneviler olarak değerlendirilebilir. Bu beş mesnevinin içinden en sonda bulunan mesnevi bir başlık verilmeden kaydedilmiştir. Eserin müellifi mahlas olarak beşinci eserinde İbni Hayr’ı kullanmıştır. Mesnevinin, kullanılan dil özellikleri dolayısıyla eski Anadolu Türkçesi vasıflarını taşıdığı ve bu yüzden de 15. yüzyılın son dönemi ile 16. yüzyılın başında istinsah edildiği düşünülmektedir. Hayroğlu, Hayrun oğlu, İbni Hayr gibi mahlasları da diğer mesnevilerinde kullandığı görülmektedir. Bu çalışmada mesnevinin tanıtımı, dil ve anlatım özellikleri, nüsha özellikleri, beyit sayısı, muhtevası gibi konulara değinilecektir. Yazmanın en son kısmında bulunan beşinci mesnevinin konusu insanın yaratılış gayesi, dünyadaki görevleri ve sonsuz hayatı için yapması gereken hazırlıkların neler olduğuna dairdir. Toplamda 2074 beyitten oluşan ve şimdiye kadar tetkik edilmeyen beşinci mesnevinin bu çalışmada tanıtılması amaçlanmıştır. Mesnevide yer alan insanın yaratılışı konusuyla ilgili müellifin görüş ve düşüncelerinden bir inceleme yapılmıştır. Bu anlamda mevcut mesnevinin tanıtımının yapılması ve içinden bir mesnevinin incelenmesi, gerek konunun incelenmesi ve gerekse mesnevinin tanıtılması açısından literatüre katkı sağlayacaktır. Aruz vezni ile yazdığı eserinde ahlak öğretilerinin yanı sıra İslam dini için insanların yapması gereken işleri anlatmıştır. Bu işlerin yapıldığında alacağı mükâfatlar ya da yapmadığı zaman göreceği cezalar üzerinde durmuştur. Müslüman bir bireyin üzerine düşen vazifelerini anlatmıştır. Özellikle namaz bahsi konusunu detaylı olarak yazmıştır. Bu da toplumda İ
在15世纪,伊卜尼·海尔的作品和他的作品将有机会与作品见面。在土耳其古典文学传统中,有许多作品是献给伊斯兰教的。因为人们在本世纪已经很久没有接触过伊斯兰教了。本世纪,当人们接触到这类作品的需求时,最好能理解。Bu eserlede insanların kabul ettiği dininğretilerini、farzlarını、inançlarınasıl维吾尔语。Dahaönce bu dinüzerinde yaşamışveöneçıkmış。在她的zaman dahaçok ilgi uyandırmıştır。Ahlakğretileri ve nasihatlerin yanında insanın varoluşundan başlayarak bu eserlerin yazılmasıçok sık görülen bir durum değildir。他是一位艺术家,他朝着这个方向创作了前所未有的作品。在梅克穆阿这一类的作家中,所有五篇文章都属于伊卜尼·海尔。Bu yazmaüzerindeşimdiye kadar herhangi birçalışma yapılmamış。这五个例子可以被评估为这些作品的标题和肯定的独立例子,它们被认为是彼此的持续资格。这五章的最后一章是在没有标题的情况下记录的。在《古代诗人》第五版中,伊本·海尔把它当作青蛙。由于所使用的语言特点,他携带了大量的古代土耳其语材料,这就是为什么15。yüzyılın的儿子dönemi 16岁。yüzyılın başında istinsah edildiği düşüünülmektdir。令人惊讶的是,海润的儿子,这些废墟被用于其他地方。在这项工作中,词汇的定义、语言和解释将改变词汇的性质、新词汇的性质,白色词汇的数量,如数量。Yazmanın的儿子kısmında bulunan beşinci mesnevinin konusu insanınyaratılışgayesi,dünyadaki görevleri ve sonsuz hayatıiçin yapmasıgereken hazırlıkların neler olduğuna dairdir。该小组的目标是从尚未激活的2074个字节中识别五年级。对美索不达米亚的人类创造力进行了一项调查。从这个意义上说,对现有纹理的定义和对纹理的检查,对主题的检查,如果必要的话,将有助于文学识别纹理。在写关于语言关系的文章时,道德老师也告诉人们该为伊斯兰教做些什么。当这些事情发生后,他们将受到惩罚。Müslüman bir bireyinüzerine düşen vazifelerini anlatmıştır。Özellikle namaz bahsi konusunu detaylıolarak yazmıştır。财务部。诗中的阿拉伯语单词显示了这首诗的相关信息。他利用诗歌的符号和事件,使总结和获得质量成为可能。例如,他列举了伊斯兰教伟人的生活例子,以达到他想要的目的。伊桑桑·阿斯·盖耶西宁,dünyaya gelişamacının Allah’ıtanımak ve kulluk etmek olduğunu eser boyunca yazmıştır。因此,活着的人们非常清楚他们是真正的仆人。众所周知,与意识共存的人类将承载其创造的最高花瓶。这就是将人与其他生物区分开来的特点。Kişinin bu sorumluluğu bilip her anının farkında olmasıkendi hayatına olumlu etkiler sağlayacağıgibi içinde yaşadığ。Böylelikle insanların她的iki dünyada mutluluuk içinde yaşayacağıbir hayatıolacaktır。
{"title":"İnsanın Varoluş Gayesi Ve Sorumluluğu Konusunda Bir İnceleme: İbn Hayr’ın Mesnevisi","authors":"Nilay Kınay","doi":"10.35415/sirnakifd.1176833","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1176833","url":null,"abstract":"15. yüzyıl edebi eserleri içerisinde alanın henüz tanışma fırsatı bulduğu İbni Hayr ve mesnevisi bu çalışmada tanıtılacaktır. Klasik Türk edebiyatı geleneği içerisinde İslam dini ile ilgili alanda verilen eserler çok fazladır. Çünkü bu yüzyıl toplumun İslamiyet ile tanışıp kabul etmesinin yoğun olduğu bir dönemdir. Bu yüzyıl insanlarının ihtiyaçları göz önüne alındığında bu tarz eserlerin yazılmasının sebebi daha iyi anlaşılmaktadır. Bu eserlerde insanların kabul ettiği dinin öğretilerini, farzlarını, inançları nasıl uygulayacağı sorularına cevap bulunmaktadır. Daha önce bu din üzerinde yaşamış ve öne çıkmış şahsiyetlerin hayatları, yaşayış şekilleri, olaylara tepkileri merak konusu olmuştur. Bu eserlerde insanlar bu sorularının cevaplarını bulduğu için her zaman daha çok ilgi uyandırmıştır. Ahlak öğretileri ve nasihatlerin yanında insanın varoluşundan başlayarak bu eserlerin yazılması çok sık görülen bir durum değildir. Üzerinde daha önce çalışma yapılmayan İbni Hayr eserlerini bu doğrultuda oluşturmuş bir sanatçıdır. Mecmua niteliğindeki bir yazmanın içinde hepsi de İbni Hayr’a ait olan beş mesnevi bulunmaktadır. Bu yazma üzerinde şimdiye kadar herhangi bir çalışma yapılmamıştır ve kaynaklarda şairin hayatına dair bir bilgiye de rastlanmamıştır. \u0000Bu beş mesnevi birbirinin devamı niteliğinde olduğu düşünülen bu eserler başlıkları ve konuları itibarıyla birbirinden bağımsız mesneviler olarak değerlendirilebilir. Bu beş mesnevinin içinden en sonda bulunan mesnevi bir başlık verilmeden kaydedilmiştir. Eserin müellifi mahlas olarak beşinci eserinde İbni Hayr’ı kullanmıştır. Mesnevinin, kullanılan dil özellikleri dolayısıyla eski Anadolu Türkçesi vasıflarını taşıdığı ve bu yüzden de 15. yüzyılın son dönemi ile 16. yüzyılın başında istinsah edildiği düşünülmektedir. Hayroğlu, Hayrun oğlu, İbni Hayr gibi mahlasları da diğer mesnevilerinde kullandığı görülmektedir. Bu çalışmada mesnevinin tanıtımı, dil ve anlatım özellikleri, nüsha özellikleri, beyit sayısı, muhtevası gibi konulara değinilecektir. \u0000Yazmanın en son kısmında bulunan beşinci mesnevinin konusu insanın yaratılış gayesi, dünyadaki görevleri ve sonsuz hayatı için yapması gereken hazırlıkların neler olduğuna dairdir. Toplamda 2074 beyitten oluşan ve şimdiye kadar tetkik edilmeyen beşinci mesnevinin bu çalışmada tanıtılması amaçlanmıştır. Mesnevide yer alan insanın yaratılışı konusuyla ilgili müellifin görüş ve düşüncelerinden bir inceleme yapılmıştır. Bu anlamda mevcut mesnevinin tanıtımının yapılması ve içinden bir mesnevinin incelenmesi, gerek konunun incelenmesi ve gerekse mesnevinin tanıtılması açısından literatüre katkı sağlayacaktır. Aruz vezni ile yazdığı eserinde ahlak öğretilerinin yanı sıra İslam dini için insanların yapması gereken işleri anlatmıştır. Bu işlerin yapıldığında alacağı mükâfatlar ya da yapmadığı zaman göreceği cezalar üzerinde durmuştur. Müslüman bir bireyin üzerine düşen vazifelerini anlatmıştır. Özellikle namaz bahsi konusunu detaylı olarak yazmıştır. Bu da toplumda İ","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-11-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48625610","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Patriyarkal Kültürde Dini Referanslarla Kadın Kimliğinin Oluşturulması ve Olumsuz Kadın Fıtratına Dair Söyleme Eleştiri 选举在父权文化中创建一个关于妇女身份的宗教参考,并宣布不可能的妇女论坛
IF 0.1 Pub Date : 2022-11-23 DOI: 10.35415/sirnakifd.1179283
Saadet Altay, Ahmet Erkol
Öz:Tarihi süreçte Kadın-erkeğe dair değerlendirmeler karşıtlıklar üzerinden temellendirilmiş, kadın cinsinin tanımlandığı özellikler kötü iken erkek cinsin tanımlandığı özellikler iyi olarak belirlenmiş ya da kabul edilmiştir. Erkek cinsinin oluşturduğu ya da tarihi süreçte sonradan oluşturulan bu patriyarkal düşünce biçimi, sadece tarihin bir döneminde veya belli toplumlarda varolmamış, genel olarak bakıldığında tarihin bütün dönemlerinde ve bütün toplumlarda egemen düşünce olarak var olmuştur. Yaklaşık olarak son iki yüzyıldır, egemen olan bu patriyarkal düşünce ve uygulamaya karşı itirazlar yükselmiş, buna karşı mücadele verilmiş ve neticede günümüz için kadın yazınına dair ciddi bir değişim yaşanmıştır. Bu durum sanattan siyasete, iktisadi alandan bilim alanına her konuda yeni bir dönemi var etmiştir. Doğal olarak günümüz dünyasında tarihte olandan farklı olarak yeni bir literatür oluşmuştur. “Patriyarkal/erkek egemen düşünce” olarak ifade edilen bu kavram, insan olana dair her şeyin yeniden tartışılmasını, değerlendirilmesini sağlamıştır. İlahiyat alanında doğrudan bu konuya dair çalışmalar ya hiç yoktur, var olanlar da Müslüman kültüründe mevcut olanı tekrarlama şeklindedir. konuyla ilgili yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak antropoloji ve sosyoloji alanındadır. Dolayısıyla İlahiyat ve özellikle Sosyal Kelâm alanında bu konu başlığının çalışılması ayrıca dikkate alınması gereken bir husustur. Zira Kelâm alanında yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak önceki müktesebatın ya tekrarı ya da yazılanların anlaşılması şeklindedir. Bu nedenle günümüz Müslüman düşüncesinin bu konuya dair yaklaşımının temel kaynaklar esas alınarak incelenmeli ve düşünce dünyasına sunulmalıdır. Bütün bu değerlendirmeler kapsamında çalışmamızda, öncelikle kadın erkek ayrımına girmeden yalın olarak insanın Kur’an’daki tanımlaması esas alınacaktır. Zira bu temel üzerinden yapılmayan her türlü değerlendirme sübjektif veya önceki kültür ve inançların etkisiyle biçimlenmiş değerlendirmelerdir. Bu gerçeklikten hareketle, öncelikle Kur’an’da geçen “fıtrat” kavramı ve bu kavramın psikolojik ve sosyal yansıma ve anlamlarının neye tekabül ettiği anlaşılmaya çalışılacaktır. Daha sonra Müslüman kültüründe “Kadın Fıtratı” şeklinde belirginleşen kavramın tahlili yapılacak, bu kavramsallaştırmanın kadın yaşamını ve toplumsal olanı nasıl şekillendirdiğini ve günümüz Müslüman düşüncesine nasıl etki ettiğinin üzerinde durulacaktır. Modern döneme ait “Feminizm” ve “Toplumsal Cinsiyet” gibi kavramların ve bu çerçevede yürütülen tartışmaların, Kur’an nassının merkeze alındığı bir yaklaşımla Sosyal Kelâm disiplini açısından anlaşılmaya çalışılması, son derece önemlidir. Geçmişten bugüne taşınan kelâmî tartışmaların günümüz sorunlarına ne kadar cevap olduğu tartışılacak ve konuya dair yeni bir yaklaşımın mümkün olup olmadığı anlaşılmaya çalışılacaktır. Metin içerisinde belli başlıklar altında işlendiğinde görüleceği üzere gerek İslam öncesi dönem ve gerekse İslam’ın gelişi sonrasında kadına
例如,在历史上,对女性和男性的评价是基于比较的,无论男性或女性的特征是被很好地识别还是在女性特征不好时被接受。这种由一个人或一个人创造的父权制思维方式在过去已经创造出来,但不仅在历史时期或某些社会中,而且在历史的所有时期和所有社会中,这种思维方式一直是主导思维方式。在过去的两个世纪里,这种重男轻女的思想和应用异议有所增加,我们这个时代的女性写作也发生了重大变化。在萨纳坦·西亚塞特的一生中,伊克蒂萨迪·阿兰丹·比利姆·阿兰纳是她的丈夫。自然,在我们的世界里,有一种不同于历史的新文学。“父权/男性自我思想”的概念有助于重新思考和评价人类的一切。在宗教领域没有关于这一主题的真正工作,而且有一种方法可以重复穆斯林文化中的可用内容。人类学和社会学领域的工作做得很多。因此,在神学领域,特别是在社会科学领域,这是一个优先考虑的问题。Zira科学领域所做的工作很难理解之前的问题,无论是重复的还是书面的。因此,今天穆斯林的思想必须通过处理这一问题的基本来源来审视并呈现给思想世界。在所有这些评估中,《古兰经》中对人的定义将仅基于进入男性分离之前的人。目的是评估所有无根据的评估是否客观或基于文化和信仰的影响。Bu gerçeklikten hareketle,öncelikle Kuran'da geçen“fıtrat”kavramıve Bu kavramşn psikolojik ve sosyal yansıma ve anlamlarının neye tekabül ettiği anlaşılmayaçalı。稍后,我们将分析穆斯林文化中的“妇女论坛”概念,它如何塑造妇女的生活和这一概念的社会生活,以及它如何影响当今穆斯林的思想。极其重要的是,“女权主义”和“社会性别”等讨论都是在现代背景下讨论的,《古兰经》所以的方法也被社会福利学科所理解。我们将讨论过去,今天我们有多少问题,我们将努力了解是否有可能对这个问题采取新的方法。在文本中,需要看到一些头条新闻何时出现,以及在必要时,在伊斯兰教的未来,妇女在发展后会遇到多少戏剧性和困难的问题。因此,所有社会面临的主要问题是,没有必要确定伊斯兰或伊斯兰学科如何提出解决“妇女论坛”问题的方案。这就是为什么,随着人类学和社会学的工作在白天出现,现代的思想和辩论将对女权主义的理论有用。同时,由于它将从经典科学来源使用,由于社会科学学科的原因,它将用于讨论该主题。
{"title":"Patriyarkal Kültürde Dini Referanslarla Kadın Kimliğinin Oluşturulması ve Olumsuz Kadın Fıtratına Dair Söyleme Eleştiri","authors":"Saadet Altay, Ahmet Erkol","doi":"10.35415/sirnakifd.1179283","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1179283","url":null,"abstract":"Öz:Tarihi süreçte Kadın-erkeğe dair değerlendirmeler karşıtlıklar üzerinden temellendirilmiş, kadın cinsinin tanımlandığı özellikler kötü iken erkek cinsin tanımlandığı özellikler iyi olarak belirlenmiş ya da kabul edilmiştir. Erkek cinsinin oluşturduğu ya da tarihi süreçte sonradan oluşturulan bu patriyarkal düşünce biçimi, sadece tarihin bir döneminde veya belli toplumlarda varolmamış, genel olarak bakıldığında tarihin bütün dönemlerinde ve bütün toplumlarda egemen düşünce olarak var olmuştur. Yaklaşık olarak son iki yüzyıldır, egemen olan bu patriyarkal düşünce ve uygulamaya karşı itirazlar yükselmiş, buna karşı mücadele verilmiş ve neticede günümüz için kadın yazınına dair ciddi bir değişim yaşanmıştır. Bu durum sanattan siyasete, iktisadi alandan bilim alanına her konuda yeni bir dönemi var etmiştir. Doğal olarak günümüz dünyasında tarihte olandan farklı olarak yeni bir literatür oluşmuştur. “Patriyarkal/erkek egemen düşünce” olarak ifade edilen bu kavram, insan olana dair her şeyin yeniden tartışılmasını, değerlendirilmesini sağlamıştır. \u0000İlahiyat alanında doğrudan bu konuya dair çalışmalar ya hiç yoktur, var olanlar da Müslüman kültüründe mevcut olanı tekrarlama şeklindedir. konuyla ilgili yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak antropoloji ve sosyoloji alanındadır. Dolayısıyla İlahiyat ve özellikle Sosyal Kelâm alanında bu konu başlığının çalışılması ayrıca dikkate alınması gereken bir husustur. Zira Kelâm alanında yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak önceki müktesebatın ya tekrarı ya da yazılanların anlaşılması şeklindedir. Bu nedenle günümüz Müslüman düşüncesinin bu konuya dair yaklaşımının temel kaynaklar esas alınarak incelenmeli ve düşünce dünyasına sunulmalıdır. Bütün bu değerlendirmeler kapsamında çalışmamızda, öncelikle kadın erkek ayrımına girmeden yalın olarak insanın Kur’an’daki tanımlaması esas alınacaktır. Zira bu temel üzerinden yapılmayan her türlü değerlendirme sübjektif veya önceki kültür ve inançların etkisiyle biçimlenmiş değerlendirmelerdir. Bu gerçeklikten hareketle, öncelikle Kur’an’da geçen “fıtrat” kavramı ve bu kavramın psikolojik ve sosyal yansıma ve anlamlarının neye tekabül ettiği anlaşılmaya çalışılacaktır. Daha sonra Müslüman kültüründe “Kadın Fıtratı” şeklinde belirginleşen kavramın tahlili yapılacak, bu kavramsallaştırmanın kadın yaşamını ve toplumsal olanı nasıl şekillendirdiğini ve günümüz Müslüman düşüncesine nasıl etki ettiğinin üzerinde durulacaktır. Modern döneme ait “Feminizm” ve “Toplumsal Cinsiyet” gibi kavramların ve bu çerçevede yürütülen tartışmaların, Kur’an nassının merkeze alındığı bir yaklaşımla Sosyal Kelâm disiplini açısından anlaşılmaya çalışılması, son derece önemlidir. \u0000 Geçmişten bugüne taşınan kelâmî tartışmaların günümüz sorunlarına ne kadar cevap olduğu tartışılacak ve konuya dair yeni bir yaklaşımın mümkün olup olmadığı anlaşılmaya çalışılacaktır. Metin içerisinde belli başlıklar altında işlendiğinde görüleceği üzere gerek İslam öncesi dönem ve gerekse İslam’ın gelişi sonrasında kadına ","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-11-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69797603","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Ağrı’da ve Şırnak’ta Gerçekleştiğine İnanılan Nuh Tufani Konulu Sempozyum ve Bilimsel Çalışmaların İçerik Açısından İncelenmesi 在痛苦和上海,新图法尼理事会和科学作品内部开放被调查
IF 0.1 Pub Date : 2022-11-18 DOI: 10.35415/sirnakifd.1181812
İsmet Tunç, Nuri Deniz
Nuh tufanı insanlığın kadim anlatılarından biridir. Bu bakımdan kaynaklarda farklı medeniyet, inanç ve mitolojilere ait, geçmişte yaşanmış olduğuna inanılan bir tufan veya geniş çaplı su baskınlarının konu edindiği anlatılar mevcuttur. Sümer ve Asur gibi antik uygarlıkların tabletlerindeki bilgilere göre tanrıların insan ırkını tamamen ortadan kaldırmak istemesi sonucunda tufan meydana gelmiştir. Bu tabletlerde tufan benzeri hadiselere ilişkin farklı anlatımlar mevcuttur. Fakat genel kanaat büyük ölçekli bir su baskını ya da tufan hadisesinin yaşandığı yönündedir. Bu olayın, insanlardan kaynaklı kötülüklerin artması ve Tanrı’nın gazabı sebebiyle gerçekleştiğine inanılmıştır. İbrahimî dinlerde ve aynı zamanda geleneksel ya da kabile dinlerde de bu tür anlatımlar söz konusudur. Dünya nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturan üç ilahi dinde bu olay Nuh tufanı olarak isimlendirilmiştir. Bunun yanında Kur’an’da adı geçen peygamberlerden olan Hz. Nuh döneminde gerçekleşen tufan olayının sebep ve sonucu anlatılmıştır. Kur’an’a göre insanların günahları sebebiyle Allah insanlara bir ceza vermiş, iman eden ve iyilik yapan insanları ise kurtarmıştır. Bu doğrultuda Tevrat’a göre tufandan sonra Nuh’un gemisi Ararat dağlarına inmiştir. Buna göre Ararat kavramının neyi ifade ettiği önem kazanmaktadır. Bundan dolayı Yahudi kaynakları en önemli veri kaynakları olarak ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda bölgede yaşayan Süryaniler de tufan hadisesine dair çeşitli anlatımlara sahiptirler. Kur’an’da ise geminin indiği yer Cudi Dağı olarak geçmektedir. Bu durumda Müslümanların temel kaynağı Kur’an olduğu için konu daha da önemli hale gelmektedir. Bu bağlamda tufan hadisesi dinî, kültürel ve tarihi bir değer taşımasından dolayı, ülkemizde Şırnak ve Ağrı illeri arasında bilimsel çalışma ve araştırma alanı meydana getirirken, aynı zamanda tufanın gerçekleştiği yer bağlamında tartışmalara da sebebiyet vermiştir. Her iki ilde geçmişten itibaren fiziki olarak gemi kalıntısı bulmak ve tufanın izlerine rastlamak amacıyla çeşitli arkeolojik ve jeolojik çalışmalar yürütülmüştür. Bunların bir kısmı bilim insanları tarafından, bir kısmı da konuya meraklı olan kişiler ve kurumlarca yapılmıştır. Aynı zamanda konunun güncel bir değer taşımasından dolayı konu hakkında medyada çok fazla haber yer almıştır. Bunun yanında hem Ağrı hem de Şırnak bölgelerinde bu konunun gerek yazılı gerekse de sözlü olarak aktarıldığı ve ortak bir hafızanın meydana geldiği görülmektedir. Araştırma, daha önce bu alanda yapılan çalışmalardan elde edilen verilerin yanı sıra Ağrı Dağı ve Nuh Tufanı ile Cudi Dağı ve Nuh Tufanı sempozyumlarında bulunan çalışmaların değerlendirilmesine dayanmaktadır. Ayrıca konunun daha iyi anlaşılması için bu alanda yapılan diğer bilimsel çalışmalardan da faydalanılmıştır. Konular buna göre belli başlıklar altında incelenmiştir. Ayrıca bölgenin yaşam koşullarına elverişliliği, Ararat isminin gerçekte nereyi ifade ettiği, bu konudaki arkeolojik bulgular, seyahatnamelerde konuya y
诺亚的浴室是人类女性的故事之一。在这种背景下,有关于不同文明、信仰和神话的报道认为,过去曾发生过风暴或大规模洪水。根据苏美尔和阿苏尔等古代文明的数据,众神希望彻底消灭人类。这些药片对试管等事件有不同的解释。但整个冬天是由大量的水压或洪水造成的。人们相信,来自人类的邪恶和上帝的愤怒已经降临到他们身上。伊布拉希姆·丁勒德(Il brahimîdinlerde ve aynızamanda geleneksel ya da kabile dinlerde de bu tür anlatımlar söz konusudur)。在世界人口的三大宗教中,诺亚的陷阱被称为圣灵。因此,赫兹是《古兰经》中去世的先知之一。风暴的起因和后果发生在诺亚期间。真主惩罚了人民的罪恶,拯救了那些相信并行善的人。顺便说一句,洪水过后,诺亚方舟下到了亚拉腊山。因此,阿拉拉特的理念意味着胜利。因此,犹太资源是前景数据的主要来源。与此同时,居住在该地区的叙利亚人对这场风暴有着不同的定义。在《古兰经》中,这艘船的名字是库迪山。Müslümanların temel kaynağıKuran olduğu için konu daha daönemli hale gelmektedir。在这方面,浴室的趋势导致了在宗教、文化和历史价值的背景下的讨论,包括上海和我国巴尔干半岛之间的科学和研究领域。在过去的两年里,人们进行了物理和地质活动,以寻找船只的残骸并追踪陷阱。其中一些是科学家制造的,还有一些对此事感兴趣。与此同时,由于当前的价值转移,媒体收到了很多关于这个问题的消息。此外,这件事的痛苦和需要都被写了出来,似乎一种共同的记忆已经用文字传递了出来。调查是基于对这一领域开展的工作的评估,包括飓风山和努赫图凡以及库迪山和努赫图凡专题讨论会。此外,在这一领域所做的其他科学工作也可以用来更好地理解这个问题。在这方面,在某些标题下审查了这些专题。此外,该地区在生活方面的可用性、阿拉拉特的真实姓名、考古发现、旅行的近似值、描述以及事件文献中关于船只降落地的争议。AyrıcaŞırnak ve Ağrıbölgelerine tufan hadisesineüzerine yapılançalışmaların ne oranda tufanıkonu edindiği yönünde sayısal değerler de verilmiştir。在本节中,我们试图了解与宗教的关系是如何建立的。因为在所做的工作中,宗教的陷阱是要在计划之前消除的。这项工作导致了对这一主题的文学分析和比较。本文仅限于现有作品。
{"title":"Ağrı’da ve Şırnak’ta Gerçekleştiğine İnanılan Nuh Tufani Konulu Sempozyum ve Bilimsel Çalışmaların İçerik Açısından İncelenmesi","authors":"İsmet Tunç, Nuri Deniz","doi":"10.35415/sirnakifd.1181812","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1181812","url":null,"abstract":"Nuh tufanı insanlığın kadim anlatılarından biridir. Bu bakımdan kaynaklarda farklı medeniyet, inanç ve mitolojilere ait, geçmişte yaşanmış olduğuna inanılan bir tufan veya geniş çaplı su baskınlarının konu edindiği anlatılar mevcuttur. Sümer ve Asur gibi antik uygarlıkların tabletlerindeki bilgilere göre tanrıların insan ırkını tamamen ortadan kaldırmak istemesi sonucunda tufan meydana gelmiştir. Bu tabletlerde tufan benzeri hadiselere ilişkin farklı anlatımlar mevcuttur. Fakat genel kanaat büyük ölçekli bir su baskını ya da tufan hadisesinin yaşandığı yönündedir. Bu olayın, insanlardan kaynaklı kötülüklerin artması ve Tanrı’nın gazabı sebebiyle gerçekleştiğine inanılmıştır. İbrahimî dinlerde ve aynı zamanda geleneksel ya da kabile dinlerde de bu tür anlatımlar söz konusudur. \u0000Dünya nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturan üç ilahi dinde bu olay Nuh tufanı olarak isimlendirilmiştir. Bunun yanında Kur’an’da adı geçen peygamberlerden olan Hz. Nuh döneminde gerçekleşen tufan olayının sebep ve sonucu anlatılmıştır. Kur’an’a göre insanların günahları sebebiyle Allah insanlara bir ceza vermiş, iman eden ve iyilik yapan insanları ise kurtarmıştır. Bu doğrultuda Tevrat’a göre tufandan sonra Nuh’un gemisi Ararat dağlarına inmiştir. Buna göre Ararat kavramının neyi ifade ettiği önem kazanmaktadır. Bundan dolayı Yahudi kaynakları en önemli veri kaynakları olarak ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda bölgede yaşayan Süryaniler de tufan hadisesine dair çeşitli anlatımlara sahiptirler. Kur’an’da ise geminin indiği yer Cudi Dağı olarak geçmektedir. Bu durumda Müslümanların temel kaynağı Kur’an olduğu için konu daha da önemli hale gelmektedir. Bu bağlamda tufan hadisesi dinî, kültürel ve tarihi bir değer taşımasından dolayı, ülkemizde Şırnak ve Ağrı illeri arasında bilimsel çalışma ve araştırma alanı meydana getirirken, aynı zamanda tufanın gerçekleştiği yer bağlamında tartışmalara da sebebiyet vermiştir. Her iki ilde geçmişten itibaren fiziki olarak gemi kalıntısı bulmak ve tufanın izlerine rastlamak amacıyla çeşitli arkeolojik ve jeolojik çalışmalar yürütülmüştür. Bunların bir kısmı bilim insanları tarafından, bir kısmı da konuya meraklı olan kişiler ve kurumlarca yapılmıştır. Aynı zamanda konunun güncel bir değer taşımasından dolayı konu hakkında medyada çok fazla haber yer almıştır. Bunun yanında hem Ağrı hem de Şırnak bölgelerinde bu konunun gerek yazılı gerekse de sözlü olarak aktarıldığı ve ortak bir hafızanın meydana geldiği görülmektedir. \u0000Araştırma, daha önce bu alanda yapılan çalışmalardan elde edilen verilerin yanı sıra Ağrı Dağı ve Nuh Tufanı ile Cudi Dağı ve Nuh Tufanı sempozyumlarında bulunan çalışmaların değerlendirilmesine dayanmaktadır. Ayrıca konunun daha iyi anlaşılması için bu alanda yapılan diğer bilimsel çalışmalardan da faydalanılmıştır. Konular buna göre belli başlıklar altında incelenmiştir. Ayrıca bölgenin yaşam koşullarına elverişliliği, Ararat isminin gerçekte nereyi ifade ettiği, bu konudaki arkeolojik bulgular, seyahatnamelerde konuya y","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-11-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69797576","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Memlük Kur’an Sanatı Literatürü 乡村古兰经艺术文学
IF 0.1 Pub Date : 2022-11-16 DOI: 10.35415/sirnakifd.1182169
Abdurrahim Ayğan
Günümüze ulaşan örneklere göre Mushaf yazımı 8. yüzyılda Emeviler devrinde sistemli hale gelmiş, Abbasiler döneminde Bağdat’taysa yazı ve süsleme açısından büyük bir gelişim kaydetmiştir. 13. yüzyılın ortalarında İslam kültür ve medeniyetini derinden etkileyen Moğol istilası Bağdat’taki mushaf yazım geleneğinin bir süre sekteye uğramasına sebebiyet vermiştir. Henüz kuruluş aşamasında Moğollarla savaşarak onların ilerleyişini durduran Memlükler bu dönemde İslam dünyasında bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Başşehir olan Kahire’nin ardından Suriye’yi de topraklarına katarak bu iki şehri kültür merkezi haline getirmişlerdir. 14. yüzyıla girildiğinde Kahire ve Şam’da gerek yazı gerek süsleme açısından nitelikli mushaflar hazırlanmıştır. Özellikle sultanların himayesinde hazırlanan Kur’anlar, Memlük dönemi kurumsal yapıları, sosyo-kültürel kimliği hakkında ışık tutan bir hikâyeye sahiptir. Günümüzde sayısını henüz bilemediğimiz ciltlerce mushaf dünyanın farklı müze ve kütüphanelerinde korunmaktadır. Konuyla ilgili yapılan araştırmalar Memlük dönemi Kur’anlarının çok farklı boyutlarda ele alındığını gösterir niteliktedir. Bu çalışma Memlük dönemi Kur’an sanatı çerçevesinde gelişen literatür üzerine odaklanmıştır. Konuyla ilgili yapılmış çalışmalar tespit edilerek gruplandırılmıştır.
例如,它是惊人的写作8。几个世纪以来,Emevier成为一个系统性建筑,在巴格达,它记录了书写和装饰的重大发展。13世纪中期,影响伊斯兰教文化和文明的浪潮导致巴格达出现了许多奇怪的书写传统。在成立之时,阻止他们与蒙古人作战的成员已经成为伊斯兰世界的一股力量。Başşehir olan Kahire'nin ardından Suriye'yi de topraklarına katarak bu ikişehri kültür merkezi haline getirmişlerdir。当他进入14世纪时,开罗和沙姆的一些优秀作家为他做了准备。特别是,为保护苏丹而编写的《古兰经》讲述了一个照亮经济结构和社会文化认同的故事。如今,这个数字被我们还不知道的山羊保护在陌生世界的不同博物馆和图书馆里。对这一问题的研究表明,在民族时期,《古兰经》在许多不同的方面都得到了体现。本研究的重点是成员国时期在库安艺术框架下发展起来的文学。已经确定并分组了在这个问题上所做的工作。
{"title":"Memlük Kur’an Sanatı Literatürü","authors":"Abdurrahim Ayğan","doi":"10.35415/sirnakifd.1182169","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1182169","url":null,"abstract":"Günümüze ulaşan örneklere göre Mushaf yazımı 8. yüzyılda Emeviler devrinde sistemli hale gelmiş, Abbasiler döneminde Bağdat’taysa yazı ve süsleme açısından büyük bir gelişim kaydetmiştir. 13. yüzyılın ortalarında İslam kültür ve medeniyetini derinden etkileyen Moğol istilası Bağdat’taki mushaf yazım geleneğinin bir süre sekteye uğramasına sebebiyet vermiştir. Henüz kuruluş aşamasında Moğollarla savaşarak onların ilerleyişini durduran Memlükler bu dönemde İslam dünyasında bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Başşehir olan Kahire’nin ardından Suriye’yi de topraklarına katarak bu iki şehri kültür merkezi haline getirmişlerdir. 14. yüzyıla girildiğinde Kahire ve Şam’da gerek yazı gerek süsleme açısından nitelikli mushaflar hazırlanmıştır. Özellikle sultanların himayesinde hazırlanan Kur’anlar, Memlük dönemi kurumsal yapıları, sosyo-kültürel kimliği hakkında ışık tutan bir hikâyeye sahiptir. Günümüzde sayısını henüz bilemediğimiz ciltlerce mushaf dünyanın farklı müze ve kütüphanelerinde korunmaktadır. Konuyla ilgili yapılan araştırmalar Memlük dönemi Kur’anlarının çok farklı boyutlarda ele alındığını gösterir niteliktedir. Bu çalışma Memlük dönemi Kur’an sanatı çerçevesinde gelişen literatür üzerine odaklanmıştır. Konuyla ilgili yapılmış çalışmalar tespit edilerek gruplandırılmıştır.","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-11-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69797245","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
Şiî Bir Mutasavvıf Olan Mûnis Ali Şâh’ın Burhânü’s-sâlikîn İsimli Eserinde Tasavvuf Müdafaası 塔武夫是布尔汉女婿的辩护人,他是一名战士,莫尼斯·阿里·沙阿,
IF 0.1 Pub Date : 2022-11-05 DOI: 10.35415/sirnakifd.1177995
Ahmet Arslan
Sünnî ve Şiî dünyada tasavvuf ve kökeni hakkında pek çok tartışma yaşanmıştır. Bu tartışmalarda tasavvufun menşeinde İslam dışı bazı düşüncelerin yer aldığı iddia edilmiştir. Mutasavvıflar da eserlerinde tasavvufun kaynağının âyet ve hadislere dayandığını ispat etmeye çalışmışlardır. Bu nedenle ilk dönem tasavvuf klasiklerinin ana fikrini, tasavvufun Sünnî düşüncenin çerçevesinde bir ilim olduğunu ispatlama gayretleri oluşturmuştur. Şiî âlimler de tasavvuf ve menşeine dair eleştirilerde bulunmuşlardır. Şiâ’da Cemâleddin el-Murtazâ er-Râzî’nin Tebsiratü’l-avâm fi ma’rifeti makâlâti’l-enâm adlı eseri, tasavvufun eleştirildiği ilk kitaplardan biri olmuştur. Şiîliğin Safevîler ile birlikte İran’ın resmi mezhebi haline gelmesiyle bölgede köklü bir geçmişe sahip tarikatlar nüfuzunu kaybetmeye başlamıştır. İran’da varlığını devam ettirmek isteyen Ni‘metullâhiyye mensupları ise hem devlet yetkilileri hem de ulemâ tarafından çıkarılan olumsuzluklarla baş etmek zorunda kalmıştır. Kaçarlar döneminde İran’da yaşayan Muhammed Ali Bihbehânî, Ni‘metullâhiyye tarikatı mensuplarına husumet besleyen âlimlerin başında gelmiştir. O, tasavvufa reddiye mahiyetinde Risâle-i Hayratiyye isimli bir eser kaleme almıştır. Bihbehânî, eserinde mutasavvıfların Sünnî olduğunu özellikle dile getirmiştir. Dolaysıyla gerçek Şiâ ile tasavvuf arasında bir ilişkinin düşünülemeyeceğini ileri sürmüştür. O, İmamlar’ın tasavvuf aleyhindeki sözlerini nakletmeyi de ihmal etmemiştir. Bihbehânî, eserinde Ni‘metullâhiyye mensuplarına özel bir parantez açarak onlar hakkında kötü ithamlarda bulunmuştur. Bu nedenle Bihbehânî, eserini özellikle Ni‘metullâhiyye tarikatı mensupları aleyhinde yazmıştır. Ni‘metullâhiyye tarikatı şeyhi olan Mûnis Ali Şâh, gerek mensup olduğu tarikat mensupları aleyhinde yazılan bir kitabın olması gerekse de tasavvufa yapılan ağır eleştirilerin İran’da devam etmesi nedeniyle tasavvufu müdafaa eden bir eser yazmıştır. Yirminci yüzyılda yaşayan Mûnis Ali Şâh döneminde İran batılı ülkelerin baskısına maruz kalmış ve Birinci Dünya Savaşı çıkmıştır. Babası Vefâ Ali Şâh ile döneminin önde gelen âlimlerinden zâhirî ve bâtınî ilimleri tahsil eden Mûnis Ali Şâh, ülkesinin içinde bulunduğu bu kötü duruma kayıtsız kalmamıştır. Siyasî partilere üye olarak gazete çıkararak ve yayınevi kurarak insanları ülkesinin maruz kaldığı duruma karşı bilinçlendirmede ön saflarda yer almıştır. Daha sonraki dönemlerde siyâsî faaliyetlerine son vermiş ve bir tarikat şeyhi olarak faaliyetlerini yürütmüştür. İlmi birikimi ve şahsiyetiyle başkent Tahran’daki hankahını her tabakadan insanların yoğun olarak uğradığı merkezlerinden biri haline getirmeyi başarmıştır. Mûnis Ali Şâh, irşad faaliyetlerinde bulunurken bazı kesimlerce tasavvuf aleyhtarlığı yapılmaya devam edilmiştir. Döneminin ileri gelen mutasavvıfı olduğundan ve ülkenin merkezinde yaşadığından tasavvuf karşıtlarıyla en fazla Mûnis Ali Şâh muhatap olmuştur. Müntesipleri ve tasavvufa meyilli insanlar da aynı nedenlerden dolayı tasavvuf hakkı
逊尼派和什叶派在世界上的发现和起源一直存在很多争议。在这些讨论中,据称一些非伊斯兰思想来自保留地。反对派还试图证明勘探的来源是基于证据和事件。这是一个很好的例子。这些科学家已经从设计和起源方面进行了审查。在中国,《Cemâleden el Murtaz el Rasî》是Tebsir'l-avâm fi'rifeti批评的第一本书。随着Shillia和Safevi的正式葬礼,伊朗开始失去在该地区的历史。Ni'metullahiya希望在伊朗继续存在,他们的信息必须应对政府官员和政府的不幸影响。穆罕默德·阿里·比赫贝哈尼在第二轮决选期间居住在伊朗,成为世界历史小说《尼梅杜拉希亚》的负责人。他有能力拒绝采访,因此选择了一本名为《Risal-i Hayratiyye》的小说。事实上,《圣经》特别指出,冲突是阳光灿烂的。因此,真正的什叶派和探险家已经提出,不能考虑建立关系。他没有忽视传达反对邦联的话。Bihbehânî,eserinde Ni'metullâhiyye mensuplarınaözel bir parantez açarak onlar hakkında kötüithamlarda bulunmuştur。因此,《圣经》在《尼摩图拉希雅》中写下了他关于历史故事的著作。metullahiya的历史学家穆尼斯·阿里·沙阿(Munis Ali Shah)写了一篇文章为伊朗辩护,因为伊朗继续对一本书进行严厉的评论,反对他所需要的历史信息。二十世纪,伊朗西方国家受到莫尼修斯·阿里·沙阿压迫的影响,第一次世界大战爆发。默尼斯·阿里·沙阿使前几代人复活,并保护他们不受祖先的伤害,他在这片土地上没有疏忽。他以政党成员的身份拿出报纸,在前线发表,向人们通报紧急状态。后来,他结束了他的性活动,并将他的性活动作为一件历史事件来进行。他设法使塔赫兰墙成为各个基地人口最密集的中心之一。阿里·沙阿先生在晚上继续辱骂一些冲突。最具争议的是,居住在该国中部的穆尼斯·阿里·沙阿被认为是最具争议性的对手。Müntesipleri ve tasavvufa meyilli insanlar da aynınedenlerden dolayıtasavvuf hakkında akıllarında·贝利伦sorular için ona başvurmuşlardır。最后,布尔汉在喜欢的人的劝说下写了一本名为《萨利克》的小说。在这项研究中,安全屋的农作物痕迹在伊朗被清除。什叶派已经废除了《尼迈图拉希亚》等历史著作。事实上,该国仍然存在历史信息,这对于探索穆尼斯·阿里·沙阿在档案区的工作很重要,这将有助于分析布尔汉的混乱工作。因为根据太阳环境,他在一个更困难、更不舒服的环境中目睹了历史的影响。穆尼斯·阿里·沙阿(Munis Ali Shah)还写了他在不久的将来生活以来什叶派世界的斗争和防御工作。通过这种方式,调查建筑师的表现将揭示中国最近对建筑师的评论以及为建筑师辩护时使用的论点。这项工作的目的是把这两件事放在一个标记之下。酋长的目标是解除什叶派和建筑师之间的关系,因为建筑师的基础是伊斯兰教。然而,Múnis AliŞâh,hadis ve tarih kitaplarından deliller getireek tasavvufun kökenininïslam'a day andığınıgöstermeyeçaba sarf etmiştir。它最重要的一点是它是一个零字。单色,干字母Hz。这位先知以前曾受到辩护。据他说,苏族武装分子的话表明,大多数证据都没有详细说明。莫尼斯·阿里·沙阿一直在努力拒绝布尔汉首都阿玛姆人的言论。
{"title":"Şiî Bir Mutasavvıf Olan Mûnis Ali Şâh’ın Burhânü’s-sâlikîn İsimli Eserinde Tasavvuf Müdafaası","authors":"Ahmet Arslan","doi":"10.35415/sirnakifd.1177995","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1177995","url":null,"abstract":"Sünnî ve Şiî dünyada tasavvuf ve kökeni hakkında pek çok tartışma yaşanmıştır. Bu tartışmalarda tasavvufun menşeinde İslam dışı bazı düşüncelerin yer aldığı iddia edilmiştir. Mutasavvıflar da eserlerinde tasavvufun kaynağının âyet ve hadislere dayandığını ispat etmeye çalışmışlardır. Bu nedenle ilk dönem tasavvuf klasiklerinin ana fikrini, tasavvufun Sünnî düşüncenin çerçevesinde bir ilim olduğunu ispatlama gayretleri oluşturmuştur. Şiî âlimler de tasavvuf ve menşeine dair eleştirilerde bulunmuşlardır. Şiâ’da Cemâleddin el-Murtazâ er-Râzî’nin Tebsiratü’l-avâm fi ma’rifeti makâlâti’l-enâm adlı eseri, tasavvufun eleştirildiği ilk kitaplardan biri olmuştur. Şiîliğin Safevîler ile birlikte İran’ın resmi mezhebi haline gelmesiyle bölgede köklü bir geçmişe sahip tarikatlar nüfuzunu kaybetmeye başlamıştır. İran’da varlığını devam ettirmek isteyen Ni‘metullâhiyye mensupları ise hem devlet yetkilileri hem de ulemâ tarafından çıkarılan olumsuzluklarla baş etmek zorunda kalmıştır. Kaçarlar döneminde İran’da yaşayan Muhammed Ali Bihbehânî, Ni‘metullâhiyye tarikatı mensuplarına husumet besleyen âlimlerin başında gelmiştir. O, tasavvufa reddiye mahiyetinde Risâle-i Hayratiyye isimli bir eser kaleme almıştır. Bihbehânî, eserinde mutasavvıfların Sünnî olduğunu özellikle dile getirmiştir. Dolaysıyla gerçek Şiâ ile tasavvuf arasında bir ilişkinin düşünülemeyeceğini ileri sürmüştür. O, İmamlar’ın tasavvuf aleyhindeki sözlerini nakletmeyi de ihmal etmemiştir. Bihbehânî, eserinde Ni‘metullâhiyye mensuplarına özel bir parantez açarak onlar hakkında kötü ithamlarda bulunmuştur. Bu nedenle Bihbehânî, eserini özellikle Ni‘metullâhiyye tarikatı mensupları aleyhinde yazmıştır. Ni‘metullâhiyye tarikatı şeyhi olan Mûnis Ali Şâh, gerek mensup olduğu tarikat mensupları aleyhinde yazılan bir kitabın olması gerekse de tasavvufa yapılan ağır eleştirilerin İran’da devam etmesi nedeniyle tasavvufu müdafaa eden bir eser yazmıştır. Yirminci yüzyılda yaşayan Mûnis Ali Şâh döneminde İran batılı ülkelerin baskısına maruz kalmış ve Birinci Dünya Savaşı çıkmıştır. Babası Vefâ Ali Şâh ile döneminin önde gelen âlimlerinden zâhirî ve bâtınî ilimleri tahsil eden Mûnis Ali Şâh, ülkesinin içinde bulunduğu bu kötü duruma kayıtsız kalmamıştır. Siyasî partilere üye olarak gazete çıkararak ve yayınevi kurarak insanları ülkesinin maruz kaldığı duruma karşı bilinçlendirmede ön saflarda yer almıştır. Daha sonraki dönemlerde siyâsî faaliyetlerine son vermiş ve bir tarikat şeyhi olarak faaliyetlerini yürütmüştür. İlmi birikimi ve şahsiyetiyle başkent Tahran’daki hankahını her tabakadan insanların yoğun olarak uğradığı merkezlerinden biri haline getirmeyi başarmıştır. Mûnis Ali Şâh, irşad faaliyetlerinde bulunurken bazı kesimlerce tasavvuf aleyhtarlığı yapılmaya devam edilmiştir. Döneminin ileri gelen mutasavvıfı olduğundan ve ülkenin merkezinde yaşadığından tasavvuf karşıtlarıyla en fazla Mûnis Ali Şâh muhatap olmuştur. Müntesipleri ve tasavvufa meyilli insanlar da aynı nedenlerden dolayı tasavvuf hakkı","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-11-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69797544","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
FINANCIAL RIGHTS OF WOMEN ACCORDING TO ISLAMIC LAW 伊斯兰法律赋予妇女的经济权利
IF 0.1 Pub Date : 2022-11-04 DOI: 10.35415/sirnakifd.1150728
Recep Özdemir
All people are born equal, free from crimes and equipped with certain rights. Race, gender, social status and lineage do not have any effect on having and enjoying rights. People have an equal status in the possession and enjoyment of rights, except in the case of certain biological deficiencies and disability. According to the general theory of Islamic jurists, every human being is born equipped with a spiritual vessel called dhimmet, which enables her to have rights. After passing through certain age periods, people acquire different types of rights. There is no difference between men and women in terms of embezzlement and dhimmet. Rights and authority to exercise the rights in Islamic Law are completely determined in accordance with objective criteria regardless of the gender of the person. According to Islamic Law all people are equal in terms of the qualification to use rights. For this reason women can have financial rights as they wish. For a long time, women's social status, legal personality, personal and financial rights have been the subject of discussions. It can even be said that the discussions on this subject followed a parallel course with the history of thought; In different periods, the position of women has been discussed from different aspects. In the Western world, there have been intense debates about the personal and financial rights of women, and it became possible for women to own property and participate in the working life after a long phase. In the Islamic world, it has been seen that there is not much discussion and written knowledge on this subject. There are no separate chapters in classical fiqh books that deal with the issues concerning the legal personality of women. The fact that there is no written knowledge on this subject and that there are no discussions indicates that there is no problem in this matter. Because in the verses and hadiths, subjects such as owning property, doing business, working, being an heir are always mentioned in general terms. In addition, there is no difference between men and women in religious texts that point to legal personality, competence and being entitled. Besides, women have some financial rights such as alimony, inheritance, mehr, residence right which directly come from the law. Women have the right to free enterprise in these matters; she doesn't have to ask permission from anyone. These rights that the women have are guaranteed by law. These rights, which are within the scope of basic human rights, are not violated, transferred to another person, or completely revoked. In this study, which is about women's economic rights, first of all, it will be discussed that there is no difference between men and women in having and benefiting from rights, and that the religion of Islam has a wide freedom and right doctrine in this regard. Although the right to residence is evaluated within the scope of alimony in fiqh books, it will be discussed separately in this study. Today, the ri
人人生而平等,没有犯罪,并享有某些权利。种族、性别、社会地位和血统对拥有和享受权利没有任何影响。除某些生理缺陷和残疾外,人们在拥有和享受权利方面享有平等地位。根据伊斯兰法学家的一般理论,每个人天生都有一个叫做dhimmet的精神容器,这使她能够拥有权利。经过一定的年龄段后,人们获得了不同类型的权利。男性和女性在挪用公款和挪用公款方面没有区别。行使伊斯兰法规定权利的权利和权限完全根据客观标准确定,不分性别。根据伊斯兰法律,所有人在使用权利的资格方面是平等的。因此,妇女可以随心所欲地享有经济权利。长期以来,妇女的社会地位、法律人格、个人权利和经济权利一直是人们讨论的主题。甚至可以说,关于这个问题的讨论遵循了与思想史平行的过程;在不同时期,人们从不同方面讨论了妇女的地位。在西方世界,关于妇女的个人权利和经济权利一直存在激烈的争论,经过漫长的阶段,妇女有可能拥有财产并参与工作生活。在伊斯兰世界,人们已经看到,关于这个主题的讨论和书面知识并不多。在古典fiqh书籍中没有单独的章节来处理有关妇女法律人格的问题。事实上,没有关于这个问题的书面知识,也没有讨论,这表明这件事没有问题。因为在诗句和圣训中,诸如拥有财产、做生意、工作、成为继承人等主题总是被笼统地提及。此外,在涉及法律人格、能力和权利的宗教文本中,男女之间没有区别。此外,妇女还享有一些直接来自法律的经济权利,如赡养费、继承权、住房权、居住权。妇女有权在这些事项上自由创业;她不需要征得任何人的同意。妇女享有的这些权利受到法律保障。这些权利属于基本人权范围,不受侵犯、不转移给他人或不被完全撤销。在这项关于妇女经济权利的研究中,首先将讨论男性和女性在拥有权利和从权利中受益方面没有区别,伊斯兰教在这方面有着广泛的自由和权利学说。尽管在fiqh书籍中,居住权是在赡养费的范围内评估的,但本研究将单独讨论。今天,居留权被视为一项独立权利。除此之外,今天经常讨论的妇女的工作权将在一个总体框架内进行评估。Bunlardan ayrıolarak kadının mesken veçalışma hakkıgenel birçerçevedeğerlendirmeye tabi tutulakatır。
{"title":"FINANCIAL RIGHTS OF WOMEN ACCORDING TO ISLAMIC LAW","authors":"Recep Özdemir","doi":"10.35415/sirnakifd.1150728","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1150728","url":null,"abstract":"All people are born equal, free from crimes and equipped with certain rights. Race, gender, social status and lineage do not have any effect on having and enjoying rights. People have an equal status in the possession and enjoyment of rights, except in the case of certain biological deficiencies and disability. According to the general theory of Islamic jurists, every human being is born equipped with a spiritual vessel called dhimmet, which enables her to have rights. After passing through certain age periods, people acquire different types of rights. There is no difference between men and women in terms of embezzlement and dhimmet. Rights and authority to exercise the rights in Islamic Law are completely determined in accordance with objective criteria regardless of the gender of the person. According to Islamic Law all people are equal in terms of the qualification to use rights. For this reason women can have financial rights as they wish. For a long time, women's social status, legal personality, personal and financial rights have been the subject of discussions. It can even be said that the discussions on this subject followed a parallel course with the history of thought; In different periods, the position of women has been discussed from different aspects. In the Western world, there have been intense debates about the personal and financial rights of women, and it became possible for women to own property and participate in the working life after a long phase. In the Islamic world, it has been seen that there is not much discussion and written knowledge on this subject. There are no separate chapters in classical fiqh books that deal with the issues concerning the legal personality of women. The fact that there is no written knowledge on this subject and that there are no discussions indicates that there is no problem in this matter. Because in the verses and hadiths, subjects such as owning property, doing business, working, being an heir are always mentioned in general terms. In addition, there is no difference between men and women in religious texts that point to legal personality, competence and being entitled. Besides, women have some financial rights such as alimony, inheritance, mehr, residence right which directly come from the law. Women have the right to free enterprise in these matters; she doesn't have to ask permission from anyone. These rights that the women have are guaranteed by law. These rights, which are within the scope of basic human rights, are not violated, transferred to another person, or completely revoked. In this study, which is about women's economic rights, first of all, it will be discussed that there is no difference between men and women in having and benefiting from rights, and that the religion of Islam has a wide freedom and right doctrine in this regard. Although the right to residence is evaluated within the scope of alimony in fiqh books, it will be discussed separately in this study. Today, the ri","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-11-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48504341","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Şeyh Muhammed Kerbelâyî’nin Mevlâna Halid-i Bağdâdî’nin Gazeline Yazdığı Tahmîsin Tasavvufî ve Edebî Şerhi 谢赫·穆罕默德·克贝尔(Sheikh Muhammad Kerbel a i)估计,梅夫莱娜·哈利德伊(Mevlâna Halid-i)在《加沙》(Gazeline)中写道,巴格达是塔萨夫武菲(Tasavvufi)和埃德布·谢赫(EdebîSheikh)
IF 0.1 Pub Date : 2022-10-31 DOI: 10.35415/sirnakifd.1168040
Veysel Başçi, Yakup Aykaç
Şeyh Muhammed Kerbelâyî XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Nakşî-Halidîliğin önemli merkezlerinden olan Aktepe ekolünde yetişmiş mutasavvıf bir şairdir. Şairin Nakşî-Halidî tekke ve tarikat kültürü etrafında şekillenmiş olan edebî birikimi, onu özellikle tasavvufî şiir sanatında mümtaz bir yere taşımıştır. Kendisinden geriye, Kürtçe dışında üç dilden (Farsça, Arapça, Osmanlıca) şiirlerin yer aldığı bir divan bırakmış olan şairin şiirleri; içerik ve muhteviyat açısından oldukça zengin, özellikle tasavvufî anlamda retorik değeri son derece yüksek şiirlerdir. Şairin mezkûr divanında Nakşî-Halidîliğin kurucusu Mevlâna Halid-i Bağdâdî’nin gazellerine yapılmış tahmîs ve nakizeler de mevcuttur. Söz konusu bu tahmîs ve nakizeler Farsça yazılmıştır. Farsça yazılmış tahmîslerden ikisi yedi, diğeri ise beş bend şeklindedir. Beş bendlik bu tahmîs, Mevlâna Halid-i Bağdâdî’nin beş beyitten oluşan bir gazeline yapılmış bir tahmîstir. Mevlâna Halid’in bu beş beyitlik gazali ise Hafız Şirazî’nin bir gazeline yazdığı nazireden ibarettir. Tasavvufî ve ahlakî mânada derin düaletik mukayeselere ve bu mukayeselerin güçlü çıkarımlarına sahip bu beş bendlik tahmîs, tematik form ve estetik açısından dikkate değer olduğu gibi Mevlâna Halid’in Kürt mutasavvıf şairleri üzerinde sadece tasavvufî ve Müceddediye-i Nakşîyye fikriyatı yönüyle değil, edebî yönüyle de etkili olduğunu göstermesi bakımından dikkate şayandır. Ayrıca bu tahmîs, Şeyh Muhammed Kerbelâyî’den Mevlâna Halid’e ondan da Hafız-ı Şirazî’ye uzanan bir tür metinlerarasılığı (intertekstualite) göstermektedir. Öte taraftan da klasik Kürt tasavvuf edebiyatında Hafız Şirazî’nin etkisini ortaya koymaktadır. Her üç şair de bu şiirle iyi ile kötü, kıymetli ile kıymetsiz, güzel ile çirkin gibi önermelerde bulunmuştur. Tahmîsin muhteviyatında kişide olması gereken minimum ahlâkî değerlerin kalıcılığından, kişiyi iyi tinetinden koparan zahirî güzelliklerin ise formel oluşundan söz edilmiştir. Görünürde aynı olan iki cinsin, özde aynı olamayacağı düşüncesi işlenmiştir. Böylelikle tasavvuf mefkûresinin temelini oluşturan zahir ile batın arasındaki farka düaletik münazara çerçevesi göz önünde bulundurularak dikkat çekilmiştir. Bu çalışmada Şeyh Muhammed Kerbelâyî tarafından bir tahmîsle sonlandırılmış bir şiirin tasavvufî ve edebî analizi yapılmıştır. Söz konusu üç şair arasındaki etkileşim, interdisipliner bir yaklaşımla incelenmiştir. Bu inceleme de tasavvufî ve edebî klasik şerh yöntemleri izlenerek yapılmıştır. Çalışmada öncelikle tahmîsin yapısal yönleri ve düaletik mükayese özellikleri ele alınmıştır. Ardından her bir bendinin beş mısradan oluştuğu, toplam yirmi beş mısralık tahmîsin, transkripsiyon ve tercümesi yapılmıştır. Çalışmanın ana bölümünü oluşturan şerh kısmında ise beyit ve dizelerin gramatik özellikleri ile sözlükçelerinden ziyade manaya odaklanılmıştır. Bu kısımda her bir mısra ayrı ayrı ele alınmış, bendin genel dokusunu bozmayacak şekilde varsa ayet ve hadislere ya da dinî referanslara dikkat çekilmiştir.
Rajab Muhammed这是一首有争议的诗,从阿克特佩的Nakhi Halidity的重要中心一直发展到本世纪第一季度。围绕Naksili Halidi艺术和历史文化的一些诗人已经将其转移到艺术艺术中的一个习惯位置。在他之后留下的歌曲是波斯和奥斯曼的三种语言,没有库尔德语:就内容和必要性而言,非常丰富,尤其是分析、修辞价值极高的诗歌。在这座城市的寺庙里,Nakhi Halidilij的创始人Mevlâna在巴格达的Halid-i报纸上猜测并赚钱。重点是,这些估计和交易都是用波斯语写的。其中两个用波斯语写的猜测是七个,另外五个是我的。Beşbendlik bu tahmîs,Mevlâna Halid-i Bağdâdî'nin Beşbeyitten oluşan bir凉亭yapılmışbir tahmèstir。Mevlâna Halid的五白加油站是HafzŞirazil的一份报纸。根据深层辩证法媒体的叙事和道德背景以及这些媒体的有力结论,这些f i ve基准在主题形式和美学方面被认为是重要的,不仅就梅夫兰·哈利德的克罗地亚反对派诗歌而言,而且就博物馆中的纳基亚的i de a而言,有趣的是,从字面上看,它是有效的。此外,谢赫·穆罕默德·克尔贝拉伊还展示了从梅夫拉纳·哈利德延伸到东帝汶的一些文本的互文性。另一方面,在库尔德的经典文学中,叙利亚自由的效果也得到了体现。这首诗中每三位诗人就有一位被献上,哪一位是善与恶,哪一个不是善与恶。人们说,需要面对面的最低道德价值观是正式的,而非凡的美会夺走好墨水。这两个天才似乎已经习惯于认为他们不可能是一样的。因此,我们要谨慎地观察西方与振膜起源之间的独特方言。BuçalışmadaŞeyh Muhammed Kerbelâyîtarafından bir tahmîsle sonlandırılmış。三位诗人之间的关系已经用跨学科的方法进行了研究。本研究还对经典的分类方法进行了分析和监测。首先,考虑到了构建和平衡辩论的可能性。之后,你们每个人都有五个蘑菇,总共二十五个蘑菇,一个转录和一个翻译。这项工作的主要部分是,它更多地关注词汇,而不是白色和行的属性。在这一部分中,每一个芥末都是单独服用的,如果我不能打破我的一般接触,那么证据和事件或宗教参考都会被考虑在内。经典的信念和挑战尤其基于图形图像。除了神话故事之外,女性的信仰、名字或标志在生活和身份上都没有改变。在我统治了这么久之后,他们被拘留了。Bu kısımda telmih,iham,istiare,kinaye ve benzeri edebînükteler varsa belitilmiş,böylece söz konusu tahmîsin bir tür anatomisi ortaya konularak;是在运用探索者的文学和探索中呈现出来的。
{"title":"Şeyh Muhammed Kerbelâyî’nin Mevlâna Halid-i Bağdâdî’nin Gazeline Yazdığı Tahmîsin Tasavvufî ve Edebî Şerhi","authors":"Veysel Başçi, Yakup Aykaç","doi":"10.35415/sirnakifd.1168040","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1168040","url":null,"abstract":"Şeyh Muhammed Kerbelâyî XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Nakşî-Halidîliğin önemli merkezlerinden olan Aktepe ekolünde yetişmiş mutasavvıf bir şairdir. Şairin Nakşî-Halidî tekke ve tarikat kültürü etrafında şekillenmiş olan edebî birikimi, onu özellikle tasavvufî şiir sanatında mümtaz bir yere taşımıştır. Kendisinden geriye, Kürtçe dışında üç dilden (Farsça, Arapça, Osmanlıca) şiirlerin yer aldığı bir divan bırakmış olan şairin şiirleri; içerik ve muhteviyat açısından oldukça zengin, özellikle tasavvufî anlamda retorik değeri son derece yüksek şiirlerdir. Şairin mezkûr divanında Nakşî-Halidîliğin kurucusu Mevlâna Halid-i Bağdâdî’nin gazellerine yapılmış tahmîs ve nakizeler de mevcuttur. Söz konusu bu tahmîs ve nakizeler Farsça yazılmıştır. Farsça yazılmış tahmîslerden ikisi yedi, diğeri ise beş bend şeklindedir. Beş bendlik bu tahmîs, Mevlâna Halid-i Bağdâdî’nin beş beyitten oluşan bir gazeline yapılmış bir tahmîstir. Mevlâna Halid’in bu beş beyitlik gazali ise Hafız Şirazî’nin bir gazeline yazdığı nazireden ibarettir. Tasavvufî ve ahlakî mânada derin düaletik mukayeselere ve bu mukayeselerin güçlü çıkarımlarına sahip bu beş bendlik tahmîs, tematik form ve estetik açısından dikkate değer olduğu gibi Mevlâna Halid’in Kürt mutasavvıf şairleri üzerinde sadece tasavvufî ve Müceddediye-i Nakşîyye fikriyatı yönüyle değil, edebî yönüyle de etkili olduğunu göstermesi bakımından dikkate şayandır. Ayrıca bu tahmîs, Şeyh Muhammed Kerbelâyî’den Mevlâna Halid’e ondan da Hafız-ı Şirazî’ye uzanan bir tür metinlerarasılığı (intertekstualite) göstermektedir. Öte taraftan da klasik Kürt tasavvuf edebiyatında Hafız Şirazî’nin etkisini ortaya koymaktadır. Her üç şair de bu şiirle iyi ile kötü, kıymetli ile kıymetsiz, güzel ile çirkin gibi önermelerde bulunmuştur. Tahmîsin muhteviyatında kişide olması gereken minimum ahlâkî değerlerin kalıcılığından, kişiyi iyi tinetinden koparan zahirî güzelliklerin ise formel oluşundan söz edilmiştir. Görünürde aynı olan iki cinsin, özde aynı olamayacağı düşüncesi işlenmiştir. Böylelikle tasavvuf mefkûresinin temelini oluşturan zahir ile batın arasındaki farka düaletik münazara çerçevesi göz önünde bulundurularak dikkat çekilmiştir. Bu çalışmada Şeyh Muhammed Kerbelâyî tarafından bir tahmîsle sonlandırılmış bir şiirin tasavvufî ve edebî analizi yapılmıştır. Söz konusu üç şair arasındaki etkileşim, interdisipliner bir yaklaşımla incelenmiştir. Bu inceleme de tasavvufî ve edebî klasik şerh yöntemleri izlenerek yapılmıştır. Çalışmada öncelikle tahmîsin yapısal yönleri ve düaletik mükayese özellikleri ele alınmıştır. Ardından her bir bendinin beş mısradan oluştuğu, toplam yirmi beş mısralık tahmîsin, transkripsiyon ve tercümesi yapılmıştır. Çalışmanın ana bölümünü oluşturan şerh kısmında ise beyit ve dizelerin gramatik özellikleri ile sözlükçelerinden ziyade manaya odaklanılmıştır. Bu kısımda her bir mısra ayrı ayrı ele alınmış, bendin genel dokusunu bozmayacak şekilde varsa ayet ve hadislere ya da dinî referanslara dikkat çekilmiştir. ","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48531266","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
FURÛKU’L LÜGAVİYYE AÇISINDAN KUR’AN-I KERİM’DE GEÇEN YAĞMUR İLE İLGİLİ LAFIZLAR 毛皮
IF 0.1 Pub Date : 2022-10-31 DOI: 10.35415/sirnakifd.1174202
Faima Israfilova
Kur’an-ı Kerim nazil olduğu günden itibaren onu anlama ve yorumlama faaliyetleri hiç durmaksızın devam etmiştir. Ulûmu’l Kur’an ve dilbilimsel çalışmalar kapsamına giren Meân’il Kur’an, İcaz’ul Kur’an, Vücuh ve Nezair, Garib’ul Kur’an ve benzeri birçok disiplin tarih boyunca farklı yönleriyle ele alınarak ayrı ayrı incelenmiştir. Çalışmamızın konusu olan Furûku’l Lügaviyye olgusu da diğer disiplinler gibi Kur’an-ı Kerim’i anlama ve yorumlamada önemli bir yere sahiptir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’deki lafız aralarındaki farkların ortaya çıkarmak murad-ı ilahinin anlaşılmasına ya da yanlış anlaşılmamasına yardımcı olacağı aşikârdır. Bundan dolayı konunun öneminin daha iyi anlaşılması adına çalışmamızın ilk başlığı altında Furûku’l Lügaviyye’yi tanımını, tarihi süreç içindeki yerini ve gelişimini sergilemeye çalıştık. Çünkü tarih boyunca Furûk dağınık bir biçimde çeşitli disiplinlerin ve tefsirlerin içine serpiştirilmiş olsa da kendisine bir tefsir ilmi olabilecek malzemesinin her zaman var olmuştur. Furûk, Kur’an-ı Kerim’deki yakın ya da eş anlamlı kelimeler ilgili olduğu gibi aynı zamanda da Arap dili düzeyinde etimoloji, morfoloji, nahiv vb. ilimlerle desteklenen bir linguistik ve kendi içerisinde tespit teknikleri ve yöntemleri olan bir disiplindir. Böylece diğer Kur’an ilimleri gibi furûk ta Allah kelamının en iyi şekilde anlaşılması ve tefsir ilmi açısından önemli fonksiyon gösterdiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla çalışmamızın ikinci başlığı altında tefsir ilmi açısından Furuku’l Lügaviyye’nin önemini ortaya koymaya çalıştık. Nitekim Kur’an-ı Kerim’in çeşitli dillerde yapılan tercüme ve tefsir çalışmalarına baktığımızda lafızlar bazen mana değişimine uğradığını, bazen de mananın değişmeden Arapçada kullanıldığı şekilde aktarıldığına şahit olmaktayız. Bu durum zaman zaman kolaylık sağladığı şeklinde algılansa da Kur’an-ı Kerim’in çevirisi konusunda bazı dezavantajları ortaya çıkarmaktadır. Kur’an-ı Kerim kavramları mutlaka garip kelimeler, vücûh ve nezâir, terâdüf, furûk ve ezdâd gibi alanlarda yapılan çalışmalar ve birikimden istifade etmek suretiyle incelemeye tabi tutulmalıdır. Dolayısıyla Furûk da Ulûmu’l Kur’an çerçevesine giren diğer disiplinler gibi potansiyel olarak hem Arap dilinde hem de Kur’an’ın metnin düzeyinde varlığını belirtmeye çalıştık. Konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak için de yağmurla ilgili Teradüf sayılan şu lafızları: “مطر-غيث - رزق - ودق - برد - در - رجع - طل - صيب - وابل” Furûku’l Lügaviyye açısından Kur’an-ı Kerim’deki kullanımları çerçevesinde sunmaya çalıştık. Kur’an-ı Kerim çerçevesinde anlamaya çalıştığımız bu lafızlar ile ilgili elde ettiğimiz bulguları ise sonuç bölümünde yer vererek yağmurla ilgili terâdüf olarak nitelendirilen lafızların aralarındaki ince, derin ve cazip farklarını ortaya koyduk. Böylece Kur’an-ı Kerim’de geçen her bir lafzın gerek cümle gerekse pasaj oluşumuna kadar seçimi ve yerleştirilmesinden lafızların geçtiği yerlerine uygun olarak tercih edilmesine kadar ki önemini vurgulamaya ça
既然《古兰经》已经被送到克里姆,你永远不会停止解读它。Ulûmu'l Kuran ve dilibilimselçalışmalar kapsamına giren Meân'il Kuran,il caz'Ul Kuran,Vücuh ve Nezair,Garib'Ul Kuranve benzeri birçok discristich tarih boyunca farklıyönleriyle ele alı。Furuk'l Lugaviyya olgus在理解和解释《古兰经》以及其他学科方面很重要。Nitekim Kuran-ıKerim'deki lafız aralarındaki farkların ortayaçıkarmak murad-ıilahinin anlaşılmasına ya da yanlışanlaılmamasına yardımcıolacağıaşikârdır。因此,为了更好地理解这件事的重要性,我们试图在标题下揭露Furuk'l Lugaviyye在历史过程中的知识、位置和发展。因为,在整个历史上,福鲁克一直有能力解释各种学科和解释。Furuk也是一门由《古兰经》支持的乙醇学、形态学、神话学等语言学学科,其技术和方法也完全相同。因此,正如在《古兰经》的其他科学中一样,我们可以说,安拉的话语在理解和解释方面非常重要。因此,我们试图在第二个标题下揭示Furuku'l lügaviyye在科学解释方面的重要性。Nitekim Kuran-ıKerim’inçeşitli dillerde yapılan tercüme ve tefsirçalışmalarına baktığımızda lafızlar bazen mana değişimine uğradıı。在这种情况下,当时间被认为是容易的时候,一些解体将揭示《古兰经》的翻译。《古兰经》必须通过一个奇怪的词、身体、自然、宗教、时尚等方式来审视,并相互使用。因此,Furuk和其他进入《古兰经》框架的学科在阿拉伯语和古兰经中可能是相同的。为了有助于更好地理解这一问题,我们试图通过使用Furuk'l Lugaviyye,在《古兰经》框架内介绍这一用法,以帮助提高对这一问题的理解。我们试图在《古兰经》的克里姆框架中理解的发现是,我们发现了被描述为雨的单词之间的细微、深刻和强烈的差异。因此,我们试图评估选择和定位的重要性,直到Kerim中传递的所有单词在任何句子中都是必要的。换言之,我们想提醒你,《古兰经》对任何单词的选择都非常重要,对好奇心来说也非常重要。
{"title":"FURÛKU’L LÜGAVİYYE AÇISINDAN KUR’AN-I KERİM’DE GEÇEN YAĞMUR İLE İLGİLİ LAFIZLAR","authors":"Faima Israfilova","doi":"10.35415/sirnakifd.1174202","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1174202","url":null,"abstract":"Kur’an-ı Kerim nazil olduğu günden itibaren onu anlama ve yorumlama faaliyetleri hiç durmaksızın devam etmiştir. Ulûmu’l Kur’an ve dilbilimsel çalışmalar kapsamına giren Meân’il Kur’an, İcaz’ul Kur’an, Vücuh ve Nezair, Garib’ul Kur’an ve benzeri birçok disiplin tarih boyunca farklı yönleriyle ele alınarak ayrı ayrı incelenmiştir. Çalışmamızın konusu olan Furûku’l Lügaviyye olgusu da diğer disiplinler gibi Kur’an-ı Kerim’i anlama ve yorumlamada önemli bir yere sahiptir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’deki lafız aralarındaki farkların ortaya çıkarmak murad-ı ilahinin anlaşılmasına ya da yanlış anlaşılmamasına yardımcı olacağı aşikârdır. Bundan dolayı konunun öneminin daha iyi anlaşılması adına çalışmamızın ilk başlığı altında Furûku’l Lügaviyye’yi tanımını, tarihi süreç içindeki yerini ve gelişimini sergilemeye çalıştık. Çünkü tarih boyunca Furûk dağınık bir biçimde çeşitli disiplinlerin ve tefsirlerin içine serpiştirilmiş olsa da kendisine bir tefsir ilmi olabilecek malzemesinin her zaman var olmuştur. Furûk, Kur’an-ı Kerim’deki yakın ya da eş anlamlı kelimeler ilgili olduğu gibi aynı zamanda da Arap dili düzeyinde etimoloji, morfoloji, nahiv vb. ilimlerle desteklenen bir linguistik ve kendi içerisinde tespit teknikleri ve yöntemleri olan bir disiplindir. Böylece diğer Kur’an ilimleri gibi furûk ta Allah kelamının en iyi şekilde anlaşılması ve tefsir ilmi açısından önemli fonksiyon gösterdiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla çalışmamızın ikinci başlığı altında tefsir ilmi açısından Furuku’l Lügaviyye’nin önemini ortaya koymaya çalıştık. Nitekim Kur’an-ı Kerim’in çeşitli dillerde yapılan tercüme ve tefsir çalışmalarına baktığımızda lafızlar bazen mana değişimine uğradığını, bazen de mananın değişmeden Arapçada kullanıldığı şekilde aktarıldığına şahit olmaktayız. Bu durum zaman zaman kolaylık sağladığı şeklinde algılansa da Kur’an-ı Kerim’in çevirisi konusunda bazı dezavantajları ortaya çıkarmaktadır. Kur’an-ı Kerim kavramları mutlaka garip kelimeler, vücûh ve nezâir, terâdüf, furûk ve ezdâd gibi alanlarda yapılan çalışmalar ve birikimden istifade etmek suretiyle incelemeye tabi tutulmalıdır. Dolayısıyla Furûk da Ulûmu’l Kur’an çerçevesine giren diğer disiplinler gibi potansiyel olarak hem Arap dilinde hem de Kur’an’ın metnin düzeyinde varlığını belirtmeye çalıştık. Konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak için de yağmurla ilgili Teradüf sayılan şu lafızları: “مطر-غيث - رزق - ودق - برد - در - رجع - طل - صيب - وابل” Furûku’l Lügaviyye açısından Kur’an-ı Kerim’deki kullanımları çerçevesinde sunmaya çalıştık. Kur’an-ı Kerim çerçevesinde anlamaya çalıştığımız bu lafızlar ile ilgili elde ettiğimiz bulguları ise sonuç bölümünde yer vererek yağmurla ilgili terâdüf olarak nitelendirilen lafızların aralarındaki ince, derin ve cazip farklarını ortaya koyduk. Böylece Kur’an-ı Kerim’de geçen her bir lafzın gerek cümle gerekse pasaj oluşumuna kadar seçimi ve yerleştirilmesinden lafızların geçtiği yerlerine uygun olarak tercih edilmesine kadar ki önemini vurgulamaya ça","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69796878","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Klasik Arap Şiirinde Methiyenin Gelişimi Methyin在阿拉伯传统酋长国的发展
IF 0.1 Pub Date : 2022-10-31 DOI: 10.35415/sirnakifd.1177622
Muhammed Mahmut Olçun
Cahiliye Döneminin başlarında ana tema olarak kullanılmayan medîh teması daha çok diğer temalarda kaleme alınan şiirlerin içerisinde işlenmiştir. Bu dönemin ortalarından itibaren en-Nâbiğa ez-Zubyânî methiye türünde kaleme almış olduğu şiirleriyle gelir elde etmeye başlamıştır. Bu durum dönemin diğer şairlerine cazip gelmiş ve artık müstakil kaside formunda methiyeler kaleme almaya başlamışlardır. Saru’l-İslâm Dönemine geldiğimizde, medîh teması ile nazmedilen kasidelerin kısmen kesintiye uğradığını görmekteyiz. Bunun sebebi, bu dönemde İslamiyet’in yeni yerlere yayılmasından dolayı Müslümanların devamlı savaş ve mücadele halinde olmaları olarak gösterilmektedir. Bu dönemde methiyelerde kullanılan motiflerde önceki döneme göre bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Emevî Dönemine gelindiğinde, Müslüman topraklarının genişlemesi ve yaşanan siyasi gelişmeler methiyeye doğrudan etki etmiştir. Bu dönemde nazmedilen medîh temalı şiirlere baktığımızda büyük ölçüde Cahiliye Döneminde kaleme alınan methiyelerin içeriklerine geri dönüldüğünü görmekteyiz. Bu dönemde Emevî, Şîa, Hâricî ve Zubeyrî hizipleri ortaya çıkmıştır. Şairler bu siyasi akımlardan kendilerine yakın gördükleri hizbin taraftarlığını yaparak medîh temalı şiirleri bir siyasi propaganda aracına dönüştürmüşlerdir. Şairlerin toplum tarafından gördükleri itibar sebebiyle pek çok devlet adamı yanında kendisini öven şair gezdirerek büyük ihsanlarda bulunmuştur. Abbâsî Döneminde İslâm Devleti ilmî, sosyal, kültürel ve siyasi açılar gibi farklı yönlerden bir hayli ilerleme kaydetmiştir. Kaydedilen bu ilerleme doğal olarak methiyenin farklı konularda gelişmesine imkân sağlamıştır. Abbâsî Dönemi’nde de methiyeler iktidarı elinde bulunduran kimseler tarafından kendilerini halka benimsetmek için siyasi bir silah olarak kullanılmaya devam etmiştir. Bunun yanı sıra dönemin methiyeleri kazanılan zaferleri ve iç karışıklıkları tasvir etmesi bakımından tarihi kayıtlar olarak ta karşımıza çıkmaktadır. Abbâsî Dönemi’nin medîh şairleri Emevî Dönemi’nin medîh şairlerinden miras aldıkları, şiirle kazanç elde etme huyunu daha da ileriye taşımışlardır. Zikredilen dönemde üst tabakaya mahsus olan, resmi şiir gibi itibar gören, gerçeklikten ve toplumsal duyguları yansıtmaktan oldukça uzak olan methiyelerin yanı sıra halk arasında, bütün toplumla ilişkili genel duyguları yansıtan methiyeler de nazmedilmiştir. Arap hâkimiyetindeki Endülüs’te kaleme alınan ilk medih temalı şiirler, Doğu Arap şiirindeki genel çerçevede nazmedilmiştir. Endülüs’te nazmedilen medih temalı şiirler her ne kadar üslup ve konu bakımından Doğu Arap şiirinin kopyası ve devamı gibi gözükse de Araplar, Endülüs’ü fethettikten sonra burada daha öncesinde alışık olmadıkları iklim koşulları ve doğal güzelliklerle karşılaşmışlardır. Endülüs’ün bu doğal güzellikleri Arapların şiir konusundaki yetkinliklerini daha da geliştirerek onları şiirlerinde kısa ve hafif bahirler kullanmaya sevk etmiştir. Endülüs İslâm Devletinde de tıpkı Doğu İslam Devletlerinde
南北战争初期不作为主要主题的媒体主题在许多其他主题中都有研究。从这个时期中期开始,他开始以非祖边方法论的形式从诗歌中赚取收入。在这种情况下,其他诗人也被这种场合所吸引,现在他们开始以合适的卡带的形式绘制方法。当我们谈到伊斯兰革命时,我们看到大多数不受媒体影响的赌场都被切断了。这就是为什么穆斯林在战斗和斗争中表现出持续不断的原因,因为伊斯兰教传播到了新的地方。Bu dönemde methylerde kullanılan motiflerdeönceki döneme göre bazıdeğişiklikler meydana gelmiştir。当紧急状态运动到来时,穆斯林土地的扩张和所经历的政治发展对发展方法产生了直接影响。到那时,当我们审视前所未有的媒体的诗歌时,我们会发现,在卡希利亚时代采用的方法论的内容已经大量回归。当时,Emevî、Shia、H a rî和Zubari被公开。这些诗歌将这些政治河流中的诗歌转变为一种政治宣传,使它们更接近于自己的服务。诗人之所以被公众曝光,是因为许多国家官员看到了诗人的自白,他赞美自己。阿布扎比伊斯兰国在各种方面取得了巨大进展,例如在社会、文化和政治方面。记录的进展自然使方法论能够在不同的主题中发展。在阿巴斯控制下,方法论继续被用作使自己成为人民的政治武器。另一方面,当代方法论的胜利和内部复杂性也作为历史记录摆在我们面前。AbbâsîDönemiinin medîhşairleri Emevî。在访问时,反映整个社区普遍情绪的方法论,尤其是最受欢迎的,被誉为诗歌,也远远不能反映现实和社会情绪。在阿拉伯政府统治下,印度尼西亚的第一批中世纪诗歌并没有被纳入东阿拉伯诗歌的总体框架。尽管这些在印度尼西亚没有被提及的诗歌在多大程度上被复制并继续作为东阿拉伯诗歌的复制品,但在印度尼西亚没有提到的诗歌已经具备了以前在这里没有使用过的条件和自然美景。印尼的这种自然美景提高了阿拉伯诗歌在诗歌中使用短小花园的能力。与伊斯兰国一样,印度尼西亚直接影响了东伊斯兰国家发生的政治冲突的方法。传统的方法论诗歌,如他们的祖先和后代,继续将中东的音乐视为一扇牟利的门。这篇文章敦促编写这篇文章,不包括对阿拉伯古典诗歌方法论的全面研究。在这项研究中,阿拉伯古典诗歌旨在凸显诗歌开端与开端方法论的差异。我们的数据、研究技术和口译员研究技术都是使用它们收集的。
{"title":"Klasik Arap Şiirinde Methiyenin Gelişimi","authors":"Muhammed Mahmut Olçun","doi":"10.35415/sirnakifd.1177622","DOIUrl":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1177622","url":null,"abstract":"Cahiliye Döneminin başlarında ana tema olarak kullanılmayan medîh teması daha çok diğer temalarda kaleme alınan şiirlerin içerisinde işlenmiştir. Bu dönemin ortalarından itibaren en-Nâbiğa ez-Zubyânî methiye türünde kaleme almış olduğu şiirleriyle gelir elde etmeye başlamıştır. Bu durum dönemin diğer şairlerine cazip gelmiş ve artık müstakil kaside formunda methiyeler kaleme almaya başlamışlardır. Saru’l-İslâm Dönemine geldiğimizde, medîh teması ile nazmedilen kasidelerin kısmen kesintiye uğradığını görmekteyiz. Bunun sebebi, bu dönemde İslamiyet’in yeni yerlere yayılmasından dolayı Müslümanların devamlı savaş ve mücadele halinde olmaları olarak gösterilmektedir. Bu dönemde methiyelerde kullanılan motiflerde önceki döneme göre bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Emevî Dönemine gelindiğinde, Müslüman topraklarının genişlemesi ve yaşanan siyasi gelişmeler methiyeye doğrudan etki etmiştir. Bu dönemde nazmedilen medîh temalı şiirlere baktığımızda büyük ölçüde Cahiliye Döneminde kaleme alınan methiyelerin içeriklerine geri dönüldüğünü görmekteyiz. Bu dönemde Emevî, Şîa, Hâricî ve Zubeyrî hizipleri ortaya çıkmıştır. Şairler bu siyasi akımlardan kendilerine yakın gördükleri hizbin taraftarlığını yaparak medîh temalı şiirleri bir siyasi propaganda aracına dönüştürmüşlerdir. Şairlerin toplum tarafından gördükleri itibar sebebiyle pek çok devlet adamı yanında kendisini öven şair gezdirerek büyük ihsanlarda bulunmuştur. Abbâsî Döneminde İslâm Devleti ilmî, sosyal, kültürel ve siyasi açılar gibi farklı yönlerden bir hayli ilerleme kaydetmiştir. Kaydedilen bu ilerleme doğal olarak methiyenin farklı konularda gelişmesine imkân sağlamıştır. Abbâsî Dönemi’nde de methiyeler iktidarı elinde bulunduran kimseler tarafından kendilerini halka benimsetmek için siyasi bir silah olarak kullanılmaya devam etmiştir. Bunun yanı sıra dönemin methiyeleri kazanılan zaferleri ve iç karışıklıkları tasvir etmesi bakımından tarihi kayıtlar olarak ta karşımıza çıkmaktadır. Abbâsî Dönemi’nin medîh şairleri Emevî Dönemi’nin medîh şairlerinden miras aldıkları, şiirle kazanç elde etme huyunu daha da ileriye taşımışlardır. Zikredilen dönemde üst tabakaya mahsus olan, resmi şiir gibi itibar gören, gerçeklikten ve toplumsal duyguları yansıtmaktan oldukça uzak olan methiyelerin yanı sıra halk arasında, bütün toplumla ilişkili genel duyguları yansıtan methiyeler de nazmedilmiştir. Arap hâkimiyetindeki Endülüs’te kaleme alınan ilk medih temalı şiirler, Doğu Arap şiirindeki genel çerçevede nazmedilmiştir. Endülüs’te nazmedilen medih temalı şiirler her ne kadar üslup ve konu bakımından Doğu Arap şiirinin kopyası ve devamı gibi gözükse de Araplar, Endülüs’ü fethettikten sonra burada daha öncesinde alışık olmadıkları iklim koşulları ve doğal güzelliklerle karşılaşmışlardır. Endülüs’ün bu doğal güzellikleri Arapların şiir konusundaki yetkinliklerini daha da geliştirerek onları şiirlerinde kısa ve hafif bahirler kullanmaya sevk etmiştir. Endülüs İslâm Devletinde de tıpkı Doğu İslam Devletlerinde","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48874238","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1