Pub Date : 2021-06-25DOI: 10.31456/beytulmakdis.848923
Nidal AL-MOMANİ
Arap Medyasinda 1897 ve 1914 Arasinda Siyonist Hareket ve Filistin: Al Manar Dergisi'nin Tarihsel ve Analitik Bir Vaka Incelemesi
1897年至1914年间,锡尼运动与菲律宾:《Al-Manar》杂志·全球之声的历史与分析
{"title":"الحركة الصهيونية وفلسطين في الاعلام العربي بين عامي 1897- 1914 مجلة المنار مثالا دراسة تاريخية تحليلية","authors":"Nidal AL-MOMANİ","doi":"10.31456/beytulmakdis.848923","DOIUrl":"https://doi.org/10.31456/beytulmakdis.848923","url":null,"abstract":"Arap Medyasinda 1897 ve 1914 Arasinda Siyonist Hareket ve Filistin: Al Manar Dergisi'nin Tarihsel ve Analitik Bir Vaka Incelemesi","PeriodicalId":34205,"journal":{"name":"Journal of Islamic Jerusalem Studies","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45958047","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-06-19DOI: 10.31456/beytulmakdis.854276
İbrahim Alzaeem
{"title":"مقاهي القدس ودورها الوطني منذ نهاية العهد العثماني حتى الاحتلال الإسرائيلي","authors":"İbrahim Alzaeem","doi":"10.31456/beytulmakdis.854276","DOIUrl":"https://doi.org/10.31456/beytulmakdis.854276","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":34205,"journal":{"name":"Journal of Islamic Jerusalem Studies","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45748499","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-05-01DOI: 10.31456/beytulmakdis.810308
Hasan Çeti̇nel
{"title":"Kudüs’te Yedi Asırlık Bir Eğitim Kurumu: Salâhiyye Medresesi","authors":"Hasan Çeti̇nel","doi":"10.31456/beytulmakdis.810308","DOIUrl":"https://doi.org/10.31456/beytulmakdis.810308","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":34205,"journal":{"name":"Journal of Islamic Jerusalem Studies","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-05-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45379983","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-04-04DOI: 10.31456/beytulmakdis.810501
Büşra Sağlam
Beytulmakdis tarihinde asirlar boyu suregelen hâkimiyet mucadelelerinde; belli donemlerde katliamlar bas gosterirken belli donemlerde ise birlikte yasamanin mumkun oldugu, baris ve esenlik hukum surmustur. Kutsal topraklarin tarihine bakildiginda; Haclilarin Beytulmakdis’i zapt etmelerine mukabil, asirlar boyunca Beytulmakdis hâkimiyetini muhafaza eden Muslumanlarin Haclilara karsi mucadeleleri icerisinde Artuklular ve Eyyubiler bolgenin hâkimiyetine dair stratejik bilgiler sunmaktadir. Haclilarla mucadele konusu ozelindeki mevcut akademik calismalar, tarihi olaylarin derinlemesine analizlerini icermesine ragmen kiyaslamali tarih yonunden eksik kalmaktadir. Dolayisiyla bu calisma; ozellikle Kudus’un Hacli isgalinden once baslayan Artuklu mucadelelerinin Selâhaddin Eyyubi doneminde nasil devam ettirildigini ve hangi stratejilerin gozetildigini iki donem arasinda Kudus baglaminda bir takim baglantilar kurarak ortaya cikaracaktir. Bu dogrultuda bu makalede uc temel bakis acisina odaklanilarak her iki donemde de Haclilara karsi mucadeleler mukayeseli tarih perspektifinden ele alinmaktadir: Haclilara karsi verilen mucadelelerde uygulanan stratejiler; Beytulmakdis’te Musluman hâkimiyetini koruyabilmek icin tesis edilen idari yonetimin baslica nitelikleri ve son olarak Muslumanlarin Beytulmakdis hâkimiyetini kaybetmeleri ile sonuclanan ortak sebepler.
{"title":"Karşılaştırmalı Tarih Perspektifinden Artuklular ve Selâhaddin Eyyubi Dönemlerinde Haçlılara Karşı Mücadeleler","authors":"Büşra Sağlam","doi":"10.31456/beytulmakdis.810501","DOIUrl":"https://doi.org/10.31456/beytulmakdis.810501","url":null,"abstract":"Beytulmakdis tarihinde asirlar boyu suregelen hâkimiyet mucadelelerinde; belli donemlerde katliamlar bas gosterirken belli donemlerde ise birlikte yasamanin mumkun oldugu, baris ve esenlik hukum surmustur. Kutsal topraklarin tarihine bakildiginda; Haclilarin Beytulmakdis’i zapt etmelerine mukabil, asirlar boyunca Beytulmakdis hâkimiyetini muhafaza eden Muslumanlarin Haclilara karsi mucadeleleri icerisinde Artuklular ve Eyyubiler bolgenin hâkimiyetine dair stratejik bilgiler sunmaktadir. Haclilarla mucadele konusu ozelindeki mevcut akademik calismalar, tarihi olaylarin derinlemesine analizlerini icermesine ragmen kiyaslamali tarih yonunden eksik kalmaktadir. Dolayisiyla bu calisma; ozellikle Kudus’un Hacli isgalinden once baslayan Artuklu mucadelelerinin Selâhaddin Eyyubi doneminde nasil devam ettirildigini ve hangi stratejilerin gozetildigini iki donem arasinda Kudus baglaminda bir takim baglantilar kurarak ortaya cikaracaktir. Bu dogrultuda bu makalede uc temel bakis acisina odaklanilarak her iki donemde de Haclilara karsi mucadeleler mukayeseli tarih perspektifinden ele alinmaktadir: Haclilara karsi verilen mucadelelerde uygulanan stratejiler; Beytulmakdis’te Musluman hâkimiyetini koruyabilmek icin tesis edilen idari yonetimin baslica nitelikleri ve son olarak Muslumanlarin Beytulmakdis hâkimiyetini kaybetmeleri ile sonuclanan ortak sebepler.","PeriodicalId":34205,"journal":{"name":"Journal of Islamic Jerusalem Studies","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-04-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46971723","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-04-04DOI: 10.31456/beytulmakdis.813255
S. Çelik
Papa II. Urbanus kutsal topraklari kurtarmak ve Dogu’daki din kardeslerine yardim etmek amaciyla “Tanri adina savas” sozleriyle Avrupa halklarini buyuk bir Hacli Seferi’ne cagirirken (1095), Islâm dunyasi Sunni Selcuklular ile Şii Fâtimiler arasindaki ustunluk mucadelesinin sikintilarini yasiyordu. Birinci Hacli Seferi ordularinin Avrupa’dan Islâm cografyasi uzerine harekete gectikleri esnada, Artukoglullarinin hâkimiyetindeki Beytulmakdis, Fâtimilerin kusatmasi altindaydi (1098). Selcuklu kuvvetleri ve yerel Turkmen beylikleri devasa Hacli ordularini durdurmaya calisirken, Fâtimi halifesi elcileri araciligiyla onlarla dostane iliskiler kurmaya calisiyordu. Hacli tehlikesini zamaninda idrak edemeyen ve onlarin Kudus’ten vazgecmeyeceklerini cok gec anlayan Fâtimiler, Kudus’un zapt edilmesine ve burada dunya tarihinin gordugu en vahsi katliamlardan birinin gerceklestirilmesine engel olamadilar (1099). Kudus’un Haclilarin eline gecmesinden sonra, Fâtimi kuvvetleri Kudus’u geri almak ve ulkelerini korumak amaciyla Haclilarla defalarca karsi karsiya geldilerse de onlara karsi bir ustunluk elde edemediler (1099-1105). Sonucta Kudus’u kaderine terk etmek zorunda kalan Fâtimilerin, yegâne basarilari Haclilari Askalân onlerinde bir sure durdurabilmek oldu.
{"title":"Şiî Fâtımîlerin Kudüs'ü Haçlılardan Geri alma Girişimleri","authors":"S. Çelik","doi":"10.31456/beytulmakdis.813255","DOIUrl":"https://doi.org/10.31456/beytulmakdis.813255","url":null,"abstract":"Papa II. Urbanus kutsal topraklari kurtarmak ve Dogu’daki din kardeslerine yardim etmek amaciyla “Tanri adina savas” sozleriyle Avrupa halklarini buyuk bir Hacli Seferi’ne cagirirken (1095), Islâm dunyasi Sunni Selcuklular ile Şii Fâtimiler arasindaki ustunluk mucadelesinin sikintilarini yasiyordu. Birinci Hacli Seferi ordularinin Avrupa’dan Islâm cografyasi uzerine harekete gectikleri esnada, Artukoglullarinin hâkimiyetindeki Beytulmakdis, Fâtimilerin kusatmasi altindaydi (1098). Selcuklu kuvvetleri ve yerel Turkmen beylikleri devasa Hacli ordularini durdurmaya calisirken, Fâtimi halifesi elcileri araciligiyla onlarla dostane iliskiler kurmaya calisiyordu. Hacli tehlikesini zamaninda idrak edemeyen ve onlarin Kudus’ten vazgecmeyeceklerini cok gec anlayan Fâtimiler, Kudus’un zapt edilmesine ve burada dunya tarihinin gordugu en vahsi katliamlardan birinin gerceklestirilmesine engel olamadilar (1099). Kudus’un Haclilarin eline gecmesinden sonra, Fâtimi kuvvetleri Kudus’u geri almak ve ulkelerini korumak amaciyla Haclilarla defalarca karsi karsiya geldilerse de onlara karsi bir ustunluk elde edemediler (1099-1105). Sonucta Kudus’u kaderine terk etmek zorunda kalan Fâtimilerin, yegâne basarilari Haclilari Askalân onlerinde bir sure durdurabilmek oldu.","PeriodicalId":34205,"journal":{"name":"Journal of Islamic Jerusalem Studies","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-04-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45555016","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-12-30DOI: 10.31456/beytulmakdis.808262
M. Turan
Beytulmakdis; binlerce yillik tarihiyle Yahudilik, Hiristiyanlik ve Islamiyet icin kutsal olarak kabul edilen bir sehirdir. Ilk kiblenin Kudus’te bulunan Mescid-i Aksâ olmasi, Hz. Muhammed’in Isrâ ve Mi’rac seyahatlerinde buraya ugramasi, sahih hadislerle birlikte, Mescid-i Aksâ’nin bizzat Kur’an’da zikredilip “cevresi bereketli kilinan bir yer” olarak vasiflandirilmasi, burayi Muslumanlar icin cok daha onemli bir hale getirmistir. Hz. Peygamberin ifadesiyle yeryuzunde ibadet icin insa edilen ikinci kutlu mekân olan Mescid-i Aksâ ve onun vatani olan Kudus, gunumuzde, Muslumanlar acisindan kutsalligindan hic bir sey yitirmis degildir. Ayrica Mescid-i Aksâ ve Kudus beraberligi yani Mescid-i Aksâ’nin Kudus sehrinde bulunan mubarek bir mekân oldugu gercegi, kayda deger bir muhalefetle karsilasmadan gunumuze kadar aktarilagelmistir. Fakat son donemlerde, Mescid-i Aksâ’nin konumu ve mahiyeti hakkinda suphe verici birtakim iddialar ortaya atilmistir. Kimi arastirmacilar, Mescid-i Aksâ’nin gokyuzunde bulundugunu iddia ederlerken, kimileri de Hz. Peygamber zamaninda bu isimle bilinen bir ma’bed bulunmadigini, soz konusu mescidin daha sonra insa edildigini dolayisiyla buranin Mecid-i Aksâ olarak tanimlanan yer olmasinin mumkun olmadigini ileri surmektedirler. Bazi yazarlara gore de Kur’an’da bahsedilen mescid, Mekke yakinlarindaki Ci’râne bolgesinde bulunan bir mescittir. Bu noktada, Mescid-i Aksâ’nin tarihi surecteki varligi ve bu varligini korumus olup olmadigi konusunun, tarihi verilerle ne oranda ortustugu meselesi onemli hale gelmektedir. Makalede, bu tur problemler, agirlikli olarak Artuk Bey (o. 1091) ve Selahaddin Eyyubi’nin (o. 1193) yasadigi donemlerdeki mufessirlerin eserlerinde, ozellikle Isra suresi 1. ayetin tefsiri baglaminda dile getirdikleri gorusleri cercevesinde analiz edilecektir.
{"title":"The Opinions of Exegetes on “al-Aqsa Mosque” in the Context of the Tafsir of verse 1 of Surah al-Isra","authors":"M. Turan","doi":"10.31456/beytulmakdis.808262","DOIUrl":"https://doi.org/10.31456/beytulmakdis.808262","url":null,"abstract":"Beytulmakdis; binlerce yillik tarihiyle Yahudilik, Hiristiyanlik ve Islamiyet icin kutsal olarak kabul edilen bir sehirdir. Ilk kiblenin Kudus’te bulunan Mescid-i Aksâ olmasi, Hz. Muhammed’in Isrâ ve Mi’rac seyahatlerinde buraya ugramasi, sahih hadislerle birlikte, Mescid-i Aksâ’nin bizzat Kur’an’da zikredilip “cevresi bereketli kilinan bir yer” olarak vasiflandirilmasi, burayi Muslumanlar icin cok daha onemli bir hale getirmistir. Hz. Peygamberin ifadesiyle yeryuzunde ibadet icin insa edilen ikinci kutlu mekân olan Mescid-i Aksâ ve onun vatani olan Kudus, gunumuzde, Muslumanlar acisindan kutsalligindan hic bir sey yitirmis degildir. Ayrica Mescid-i Aksâ ve Kudus beraberligi yani Mescid-i Aksâ’nin Kudus sehrinde bulunan mubarek bir mekân oldugu gercegi, kayda deger bir muhalefetle karsilasmadan gunumuze kadar aktarilagelmistir. Fakat son donemlerde, Mescid-i Aksâ’nin konumu ve mahiyeti hakkinda suphe verici birtakim iddialar ortaya atilmistir. Kimi arastirmacilar, Mescid-i Aksâ’nin gokyuzunde bulundugunu iddia ederlerken, kimileri de Hz. Peygamber zamaninda bu isimle bilinen bir ma’bed bulunmadigini, soz konusu mescidin daha sonra insa edildigini dolayisiyla buranin Mecid-i Aksâ olarak tanimlanan yer olmasinin mumkun olmadigini ileri surmektedirler. Bazi yazarlara gore de Kur’an’da bahsedilen mescid, Mekke yakinlarindaki Ci’râne bolgesinde bulunan bir mescittir. Bu noktada, Mescid-i Aksâ’nin tarihi surecteki varligi ve bu varligini korumus olup olmadigi konusunun, tarihi verilerle ne oranda ortustugu meselesi onemli hale gelmektedir. Makalede, bu tur problemler, agirlikli olarak Artuk Bey (o. 1091) ve Selahaddin Eyyubi’nin (o. 1193) yasadigi donemlerdeki mufessirlerin eserlerinde, ozellikle Isra suresi 1. ayetin tefsiri baglaminda dile getirdikleri gorusleri cercevesinde analiz edilecektir.","PeriodicalId":34205,"journal":{"name":"Journal of Islamic Jerusalem Studies","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"42518385","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-12-30DOI: 10.31456/beytulmakdis.810789
Hasan Alhattaf
{"title":"Religious Life in Turkish Mardin ,from the time of Artuk Bey ( 484 Hijri ) to the age of Saladin ( 589 Hijri)","authors":"Hasan Alhattaf","doi":"10.31456/beytulmakdis.810789","DOIUrl":"https://doi.org/10.31456/beytulmakdis.810789","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":34205,"journal":{"name":"Journal of Islamic Jerusalem Studies","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69808837","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-12-27DOI: 10.31456/beytulmakdis.811397
Ayten Dirier, Cemil Inan
1091’de vefat eden Kudus Valisi Artuk Bey’in ardindan cocuklari Sokmen ve Ilgazi, Fatimi saldirisi uzerine Kudus’ten ayrildilar. Eminuddin Sokmen 1101’de Hasankeyf, Meyyafarikin (Silvan) ve Diyarbakir’i ele gecirip Artuklu Beyligi’nin ilk kolunu kurdu. Necmeddin Ilgazi 1108’de Mardin’i ele gecirip, Beyligin merkezi yapti. Halep ve Harput’un katilmasiyla, 307 yil surecek Beylik kuruldu. Ilgazi ve yegeni Belek Gazi, Haclilara karsi yaptiklari savaslarla unlendiler. Fethedilen topraklara yerlesme, Haclilara karsi verilen savaslar goz actirmazken; Artuklular 1123 yilinda Eminuddin Kulliyesi’ni acarak, Turkiye Tarihi’nde bir ilki gerceklestirdi. Kulliye; mescid, medrese, bimaristan, zâviye, yazlik namazgâh, hamam, cesme ve selsebilden olusuyordu. Artuklu Beyligi’nin kurucusu Eminuddin Sokmen tarafindan insaati baslatildi, vefatindan sonra kardesi Necmeddin Ilgazi tarafindan tamamlandi. Bimâristan (Darussifa-Hastahane) olarak kullanildigi donemde, buyuk un kazandi. Bimaristanda, Islâm Dunyasindakilerden farkli yontemler kullanildi. Mimaride ustu acik avlular ve hamam bolumlerinde uygulamali bilgiler verilen bir tip medresesi ve sifahane olarak tasarlanirken, tedavide bitkisel ilaclar, sifali acik hava ve su tedavisi kullanildi. XIX. asra kadar bu gorevini surdurdugu belgelerden anlasilmaktadir. Kuruldugu andan itibaren, tedavi usulleri ve calisanlariyla unlenen Bimaristana, basta Musul olmak uzere diger illerden gelen hastalar ve Hacli Savaslari’nda yaralananlar onemli bir yogunluk olusturarak, sehrin ekonomisine katkida bulundu.
{"title":"ARTUQIDS FOUNDED THE FIRST FACULTY OF MEDICINE IN TURKEY IN MARDIN","authors":"Ayten Dirier, Cemil Inan","doi":"10.31456/beytulmakdis.811397","DOIUrl":"https://doi.org/10.31456/beytulmakdis.811397","url":null,"abstract":"1091’de vefat eden Kudus Valisi Artuk Bey’in ardindan cocuklari Sokmen ve Ilgazi, Fatimi saldirisi uzerine Kudus’ten ayrildilar. Eminuddin Sokmen 1101’de Hasankeyf, Meyyafarikin (Silvan) ve Diyarbakir’i ele gecirip Artuklu Beyligi’nin ilk kolunu kurdu. Necmeddin Ilgazi 1108’de Mardin’i ele gecirip, Beyligin merkezi yapti. Halep ve Harput’un katilmasiyla, 307 yil surecek Beylik kuruldu. Ilgazi ve yegeni Belek Gazi, Haclilara karsi yaptiklari savaslarla unlendiler. Fethedilen topraklara yerlesme, Haclilara karsi verilen savaslar goz actirmazken; Artuklular 1123 yilinda Eminuddin Kulliyesi’ni acarak, Turkiye Tarihi’nde bir ilki gerceklestirdi. Kulliye; mescid, medrese, bimaristan, zâviye, yazlik namazgâh, hamam, cesme ve selsebilden olusuyordu. Artuklu Beyligi’nin kurucusu Eminuddin Sokmen tarafindan insaati baslatildi, vefatindan sonra kardesi Necmeddin Ilgazi tarafindan tamamlandi. Bimâristan (Darussifa-Hastahane) olarak kullanildigi donemde, buyuk un kazandi. Bimaristanda, Islâm Dunyasindakilerden farkli yontemler kullanildi. Mimaride ustu acik avlular ve hamam bolumlerinde uygulamali bilgiler verilen bir tip medresesi ve sifahane olarak tasarlanirken, tedavide bitkisel ilaclar, sifali acik hava ve su tedavisi kullanildi. XIX. asra kadar bu gorevini surdurdugu belgelerden anlasilmaktadir. Kuruldugu andan itibaren, tedavi usulleri ve calisanlariyla unlenen Bimaristana, basta Musul olmak uzere diger illerden gelen hastalar ve Hacli Savaslari’nda yaralananlar onemli bir yogunluk olusturarak, sehrin ekonomisine katkida bulundu.","PeriodicalId":34205,"journal":{"name":"Journal of Islamic Jerusalem Studies","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46021679","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-12-27DOI: 10.31456/beytulmakdis.808593
A. Akbaş
Beytulmakdis’in kalbi mesabesindeki Mescid-i Aksâ, Muslumanlarin ilk kiblesi olup Islam’daki uc mukaddes mescidin ucuncusudur. Hz. Peygamber’in Isra ve Mirac mucizesinin duraklarindan biri olan bu sehir, Hz. Omer doneminde Muslumanlarin yonetimine girmis, yaklasik bes asir boyunca insanlar burada, guven ve istikrar icinde yasamis, ozgurce ibadetlerini ifa etmislerdir. Ancak bolgedeki Musluman yoneticilerin kendi aralarindaki cekismelerini firsat bilen hacli ordulari, 1099 yilinda Beytulmakdis’i ele gecirmis, tarihte benzeri az gorulen bir katliam gerceklestirmis, Musluman ve Yahudi ayirt etmeden sehirdeki nice insani oldurmus, mabetlerini tarumar etmislerdir. Bu hunharca katliamin ayrintilari, bizzat kendi tarihcileri tarafindan da tarihin utanc sayfalarina kaydedilmistir. 88 yil suren isgal donemi boyunca zihni ve kalbi her daim Beytulmakdis’in kurtulusu ile mesgul olan Musluman liderlerden biri de Selahaddin Eyyubi olmustur. O, yillar suren hazirlik doneminin ardindan 1187 yilinda kutlu bir zaferle Beytulmakdis’i canilerin elinden kurtararak ozgurlugune kavusturmustur. Buyuk kumandan Selahaddin’in bu zaferi, tum Islam âleminde buyuk bir sevincle karsilanmistir. Islam dunyasinda bu kutlu fethin yansidigi yerlerden birisi de fetih sonrasi tarihlerde yazilan tefsirlerdir. Allah’in kelaminin daha iyi anlasilmasi ve mesajlarinin insanliga ulastirilmasi icin gayret gosteren mufessirlerin eserlerinde de bu fethin izlerine rastlanmaktadir. Buradan hareketle calismamizdaki hedefimiz, kutlu fethin tefsirlerdeki izlerini surmek, bu sevincin, mufessirlerin sozlerine nasil yansidigini tespit etmek olacaktir.
{"title":"The Conquest of Bait al-Makdis by Saladin al-Ayyûbî and its Reflections on Tafsîrs","authors":"A. Akbaş","doi":"10.31456/beytulmakdis.808593","DOIUrl":"https://doi.org/10.31456/beytulmakdis.808593","url":null,"abstract":"Beytulmakdis’in kalbi mesabesindeki Mescid-i Aksâ, Muslumanlarin ilk kiblesi olup Islam’daki uc mukaddes mescidin ucuncusudur. Hz. Peygamber’in Isra ve Mirac mucizesinin duraklarindan biri olan bu sehir, Hz. Omer doneminde Muslumanlarin yonetimine girmis, yaklasik bes asir boyunca insanlar burada, guven ve istikrar icinde yasamis, ozgurce ibadetlerini ifa etmislerdir. Ancak bolgedeki Musluman yoneticilerin kendi aralarindaki cekismelerini firsat bilen hacli ordulari, 1099 yilinda Beytulmakdis’i ele gecirmis, tarihte benzeri az gorulen bir katliam gerceklestirmis, Musluman ve Yahudi ayirt etmeden sehirdeki nice insani oldurmus, mabetlerini tarumar etmislerdir. Bu hunharca katliamin ayrintilari, bizzat kendi tarihcileri tarafindan da tarihin utanc sayfalarina kaydedilmistir. 88 yil suren isgal donemi boyunca zihni ve kalbi her daim Beytulmakdis’in kurtulusu ile mesgul olan Musluman liderlerden biri de Selahaddin Eyyubi olmustur. O, yillar suren hazirlik doneminin ardindan 1187 yilinda kutlu bir zaferle Beytulmakdis’i canilerin elinden kurtararak ozgurlugune kavusturmustur. Buyuk kumandan Selahaddin’in bu zaferi, tum Islam âleminde buyuk bir sevincle karsilanmistir. Islam dunyasinda bu kutlu fethin yansidigi yerlerden birisi de fetih sonrasi tarihlerde yazilan tefsirlerdir. Allah’in kelaminin daha iyi anlasilmasi ve mesajlarinin insanliga ulastirilmasi icin gayret gosteren mufessirlerin eserlerinde de bu fethin izlerine rastlanmaktadir. Buradan hareketle calismamizdaki hedefimiz, kutlu fethin tefsirlerdeki izlerini surmek, bu sevincin, mufessirlerin sozlerine nasil yansidigini tespit etmek olacaktir.","PeriodicalId":34205,"journal":{"name":"Journal of Islamic Jerusalem Studies","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47089676","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}