Pub Date : 2023-02-23DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1190311
Erol Gencer, Zekiye Gencer
Uzun zamandır gündemde yer alan üniversite sanayi iş birliği meselesi, teknolojik değişimlere uyum açısından son derece önemlidir. Bilindiği gibi, bilgi çağının getirdiği tüm yenilikler ve bilgiye erişimde çeşitlenen yollarla birlikte teknik donanım ve yeteneğin önemi de her geçen gün artmaktadır. Bilimsel olarak kendisini geliştirmiş akademisyenlerden oluşan üniversitelerin, sanayi kuruluşları ile bir arada çalışmasının önemi de buradan kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada, ülkemizde yeterince iyi düzeyde tesis edilemeyen üniversite sanayi iş birliği sürecinde, sanayi kuruluşlarının beklentilerinin neler olduğu araştırılmaktadır. Örneklem olarak seçilen Sivas iş dünyasının, şehirdeki iki üniversiteden biri ve en köklüsü olan Sivas Cumhuriyet Üniversitesinden beklentilerinin ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Yapılan araştırma sonucunda ise, üniversitede öğrenim gören gençlere daha teknolojik ve çağdaş bir eğitim verilmesi gerektiği, moda tasarımı ve turizm gibi uygulamalı alanlarda daha çok öğrencinin işyerlerine staja gelmesi gerektiği, üniversitede bulunan akademisyenler tarafından sektörde çalışan personele daha sık eğitim verilmesi gerektiği, üniversiteden sahaya bilgi ve teknoloji akışının artması, akademisyenlerin sahadaki işyerlerini daha sık ziyaret etmesi, öğrenciler yabancı dilde çok yetersiz olması sebebiyle istihdam zorluğu yaşadığından bu soruna yönelik eğitim öğretim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması, dış ticaret açısından öğrencilerin yetiştirilmesi ve üniversite ile yapılan ortak etkinliklerin artırılması hususlarında da beklentiler olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"Üniversite- Sanayi İş birliği Sürecinde Üniversitelerden Beklentiler: “Sivas İş Dünyasının Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Beklentileri” Üzerine Bir Araştırma","authors":"Erol Gencer, Zekiye Gencer","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1190311","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1190311","url":null,"abstract":"Uzun zamandır gündemde yer alan üniversite sanayi iş birliği meselesi, teknolojik değişimlere uyum açısından son derece önemlidir. Bilindiği gibi, bilgi çağının getirdiği tüm yenilikler ve bilgiye erişimde çeşitlenen yollarla birlikte teknik donanım ve yeteneğin önemi de her geçen gün artmaktadır. Bilimsel olarak kendisini geliştirmiş akademisyenlerden oluşan üniversitelerin, sanayi kuruluşları ile bir arada çalışmasının önemi de buradan kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada, ülkemizde yeterince iyi düzeyde tesis edilemeyen üniversite sanayi iş birliği sürecinde, sanayi kuruluşlarının beklentilerinin neler olduğu araştırılmaktadır. Örneklem olarak seçilen Sivas iş dünyasının, şehirdeki iki üniversiteden biri ve en köklüsü olan Sivas Cumhuriyet Üniversitesinden beklentilerinin ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Yapılan araştırma sonucunda ise, üniversitede öğrenim gören gençlere daha teknolojik ve çağdaş bir eğitim verilmesi gerektiği, moda tasarımı ve turizm gibi uygulamalı alanlarda daha çok öğrencinin işyerlerine staja gelmesi gerektiği, üniversitede bulunan akademisyenler tarafından sektörde çalışan personele daha sık eğitim verilmesi gerektiği, üniversiteden sahaya bilgi ve teknoloji akışının artması, akademisyenlerin sahadaki işyerlerini daha sık ziyaret etmesi, öğrenciler yabancı dilde çok yetersiz olması sebebiyle istihdam zorluğu yaşadığından bu soruna yönelik eğitim öğretim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması, dış ticaret açısından öğrencilerin yetiştirilmesi ve üniversite ile yapılan ortak etkinliklerin artırılması hususlarında da beklentiler olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116678205","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-27DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1196077
A. Fidan
Although social scientists have persuasively documented the relationship between religion and life satisfaction in Western societies, the empirical findings or related theory about how religion shapes life satisfaction in Islamic countries is limited. Additionally, there is a scarcity of research that examines how patriotism may impact satisfaction with life among Muslims as well as Western societies. Therefore, the present study examines the relationship between patriotism, religion, and life satisfaction in an Islamic country, Turkey. Using World Value Survey 2017-2020 (n = 2415), related to two different approaches, four hypotheses were created and tested. This study provides compelling evidence in which direction patriotism and religion impact life satisfaction. Findings from this work suggest that people who can be considered patriots have more favorable satisfaction with life. In the same direction, the importance of religion, traditional religious faith, and prayer practice increase positive overall satisfaction with life in Turkey. The findings of the research analysis were discussed and concluded in the cultural context of Turkey.Keywords: Patriotism, Religiosity, Life Satisfaction, Well-being
{"title":"The Impact of Patriotism and Religiosity on Life Satisfaction","authors":"A. Fidan","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1196077","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1196077","url":null,"abstract":"Although social scientists have persuasively documented the relationship between religion and life satisfaction in Western societies, the empirical findings or related theory about how religion shapes life satisfaction in Islamic countries is limited. Additionally, there is a scarcity of research that examines how patriotism may impact satisfaction with life among Muslims as well as Western societies. Therefore, the present study examines the relationship between patriotism, religion, and life satisfaction in an Islamic country, Turkey. Using World Value Survey 2017-2020 (n = 2415), related to two different approaches, four hypotheses were created and tested. This study provides compelling evidence in which direction patriotism and religion impact life satisfaction. Findings from this work suggest that people who can be considered patriots have more favorable satisfaction with life. In the same direction, the importance of religion, traditional religious faith, and prayer practice increase positive overall satisfaction with life in Turkey. The findings of the research analysis were discussed and concluded in the cultural context of Turkey.Keywords: Patriotism, Religiosity, Life Satisfaction, Well-being","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"64 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125105724","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-23DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1197256
M. Yilmaz, N. Akyüz
Bu çalışma, Ankara’nın Keçiören ilçesine bağlı Yükseltepe ve Şehit Kubilay mahallesinde kentsel dönüşüm uygulamaları ile mekânın değişimi sonucunda, bireylerin kentlileşmeye dair kente özgü tutum ve davranışlarda ortaya çıkan farklılaşmaları belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, araştırmaya katılan katılımcıların kentlileşmeye dair görüşleri ve deneyimleri; kimlerin kentli olduğu, kentli bireyin en önemli profilinin ne olduğu, kendilerini kentli hissedip hissetmedikleri, yaşadığı yerde kalış süresi ve aidiyet duygusu gibi konular üzerinden incelenmeye çalışılmıştır. Araştırma nicel yönteme dayalı bir saha araştırmasıdır. Araştırma evreninden örneklemin elde edilmesi aşamasında, olasılığa dayalı örneklem tekniği uygulanmıştır. Araştırma verilerinin elde edilmesinde ise, yüz yüze anket tekniği uygulanarak 405 kişi ile anket yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, araştırma bölgesinin önceki sosyal yapısı her ne kadar gecekondulu davranış kalıplarına sahip olsa da kentsel dönüşüm uygulamaları sonucunda mekânın dönüşümü ve kentle bütünleşme süreci, kentlileşmeyi de beraberinde getirdiği sonucuna varılmıştır. Bununla beraber, Ankara’da kalış süresi arttıkça, bulunduğu yere aidiyet hissetme oranları da artmakta olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, kentsel mekânda kalış süresi, hem aidiyet hissini artırmakta ve yaşanılan mekâna uyum sağlama ile bütünleşme sağlamakta hem de kentlileşme sürecinde, daha fazla kente özgü sosyo-kültürel deneyim ve donanım kazandırmakta olduğu sonucuna varılmıştır.
本研究旨在确定安卡拉 Keçiören 区 Yükseltepe 和 Şehit Kubilay 居民区的城市改造实践所导致的个人对城市化的城市特定态度和行为的差异。在此背景下,研究试图通过以下问题来考察城市化研究参与者的观点和经验:谁是城市人、城市人最重要的特征是什么、他们是否觉得自己是城市人、他们在居住地停留的时间长短以及他们的归属感。本研究是一项基于定量方法的实地研究。在从研究人群中获取样本的过程中,采用了基于概率的抽样技术。在获取研究数据的过程中,采用了面对面调查技术,共调查了 405 人。研究结果表明,虽然研究地区以前的社会结构具有棚户区行为模式,但城市改造实践和融入城市的过程带来了空间的转变,同时也带来了城市化。此外,随着在安卡拉逗留时间的增加,对当地的归属感也会增加。因此,得出的结论是,在城市空间逗留的时间越长,归属感越强,对生活空间的适应和融入程度也越高,在城市化进程中也能获得更多城市特有的社会文化经验和设备。
{"title":"KENTLİLEŞMENİN SOSYOLOJİK YANSIMALARI: ANKARA ÖRNEĞİ","authors":"M. Yilmaz, N. Akyüz","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1197256","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1197256","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Ankara’nın Keçiören ilçesine bağlı Yükseltepe ve Şehit Kubilay mahallesinde kentsel dönüşüm uygulamaları ile mekânın değişimi sonucunda, bireylerin kentlileşmeye dair kente özgü tutum ve davranışlarda ortaya çıkan farklılaşmaları belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, araştırmaya katılan katılımcıların kentlileşmeye dair görüşleri ve deneyimleri; kimlerin kentli olduğu, kentli bireyin en önemli profilinin ne olduğu, kendilerini kentli hissedip hissetmedikleri, yaşadığı yerde kalış süresi ve aidiyet duygusu gibi konular üzerinden incelenmeye çalışılmıştır. Araştırma nicel yönteme dayalı bir saha araştırmasıdır. Araştırma evreninden örneklemin elde edilmesi aşamasında, olasılığa dayalı örneklem tekniği uygulanmıştır. Araştırma verilerinin elde edilmesinde ise, yüz yüze anket tekniği uygulanarak 405 kişi ile anket yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, araştırma bölgesinin önceki sosyal yapısı her ne kadar gecekondulu davranış kalıplarına sahip olsa da kentsel dönüşüm uygulamaları sonucunda mekânın dönüşümü ve kentle bütünleşme süreci, kentlileşmeyi de beraberinde getirdiği sonucuna varılmıştır. Bununla beraber, Ankara’da kalış süresi arttıkça, bulunduğu yere aidiyet hissetme oranları da artmakta olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, kentsel mekânda kalış süresi, hem aidiyet hissini artırmakta ve yaşanılan mekâna uyum sağlama ile bütünleşme sağlamakta hem de kentlileşme sürecinde, daha fazla kente özgü sosyo-kültürel deneyim ve donanım kazandırmakta olduğu sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128473750","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-23DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1194105
Hasan Bozkaya, Aydın Efe
Bu çalışmayla; Sosyal Bilgiler Öğretim Programında Ölçme ve Değerlendirme Yaklaşımının (SBÖPÖDY) Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde (MEBTKY) yer alan öğretimsel rehberlik ve denetim ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla 2021-2022 eğitim-öğretim yılında kullanılmış olan “Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nda” (SBÖP) yer alan ölçme ve değerlendirme yaklaşımı, 2017 yılında ve 30160 sayılı Resmî Gazete ile yayımlanan MEBTKY’de yer alan ve öğretimsel rehberlik ve denetim ilkeleri açısından incelenmiştir. Çalışma nitel bir araştırma yaklaşımı olan durum çalışması ile desenlenmiştir. Nitel veri toplama tekniği olan doküman incelemesiyle toplanan verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz yaklaşımı kullanılmıştır. SBÖPÖDY, belirlenen kriterlere göre incelenmiş ve MEBTKY’de öğretimsel denetim ile ilgili; “bireysel ve kurumsal farklılıklar ile çevresel faktörleri dikkate almalıdır”, “açık, şeffaf, eşit, demokratik, bütüncül, güvenilir ve tarafsız olmalıdır”, “işbirliğini ve katılımı esas almalıdır”, “başarıyı ön plana çıkarmalı, teşvik etmeli ve ödüllendirmelidir”, “bilimsel ve objektif esaslara dayalı olmalıdır” denetim ilkeleri tablolaştırılarak sunulmuştur.
{"title":"Sosyal Bilgiler Öğretim Programı Ölçme ve Değerlendirme Yaklaşımının Öğretimsel Denetim İlkelerine Göre Değerlendirilmesi","authors":"Hasan Bozkaya, Aydın Efe","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1194105","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1194105","url":null,"abstract":"Bu çalışmayla; Sosyal Bilgiler Öğretim Programında Ölçme ve Değerlendirme Yaklaşımının (SBÖPÖDY) Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde (MEBTKY) yer alan öğretimsel rehberlik ve denetim ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla 2021-2022 eğitim-öğretim yılında kullanılmış olan “Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nda” (SBÖP) yer alan ölçme ve değerlendirme yaklaşımı, 2017 yılında ve 30160 sayılı Resmî Gazete ile yayımlanan MEBTKY’de yer alan ve öğretimsel rehberlik ve denetim ilkeleri açısından incelenmiştir. Çalışma nitel bir araştırma yaklaşımı olan durum çalışması ile desenlenmiştir. Nitel veri toplama tekniği olan doküman incelemesiyle toplanan verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz yaklaşımı kullanılmıştır. SBÖPÖDY, belirlenen kriterlere göre incelenmiş ve MEBTKY’de öğretimsel denetim ile ilgili; “bireysel ve kurumsal farklılıklar ile çevresel faktörleri dikkate almalıdır”, “açık, şeffaf, eşit, demokratik, bütüncül, güvenilir ve tarafsız olmalıdır”, “işbirliğini ve katılımı esas almalıdır”, “başarıyı ön plana çıkarmalı, teşvik etmeli ve ödüllendirmelidir”, “bilimsel ve objektif esaslara dayalı olmalıdır” denetim ilkeleri tablolaştırılarak sunulmuştur.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"33 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129482633","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-21DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1193924
Elif Kuyumcu
Bir dilin sahip olduğu sesler ve seslerin arasındaki uyum, o dilin müziğini teşkil etmektedir. Türkçenin ünlü ve ünsüzleriyle repertuvarı geniş bir dil olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Türkçede yazımda gösterilmeyen ancak telaffuzda farklı şekillerde kullanılan ünlüler ahengi sağlamaya hizmet ederken Türk dilinin sesler arasında uyum arayışı, şiirler dışında günlük hayatta bile müzik gibi duyulmasını sağlar. Türkçenin müziğe elverişli bu yapısı fonetik poetikası gereğidir. Güçlü bir fonetik poetikaya sahip olan Türkçe, aliterasyon ve asonans olarak adlandırılan şiirsel ses sanatlarında oldukça başarılı bir dildir. Asonans ve aliterasyon “dil sazı” gibi düşünülecek olursa ünlüler ve ünsüzler de sazın telleri olarak tahayyül edilebilir. Bu saz, sesiyle hem estetik bir duyuşa hem de psikolojik işleve zemin hazırlamaktadır. Seslerin insan psikolojisi üzerindeki etkisi ve seslerin sosyal dünyanın izlerini taşıması, en az sanatsallığı kadar önem arz etmektedir. Yansıma seslere sahip olması nedeniyle sözcüklerinde gerçeğin sesini yansıtan Türkçenin müzikalitesi, onu asonans ve aliterasyona elverişli bir dil yapan seslerinde gizlidir. Aliterasyon ve asonans genel olarak aynı sesin tekrarı olarak düşünülse de sesler arasındaki benzerliklerle de oluşturulabilir. Yapısı itibariyle benzerlikleri destekleyen ve uygulayan Türkçe, ifade gücüyle dev bir orkestradır.
{"title":"TÜRKÇENİN FONETİK POETİKASI: ALİTERASYON VE ASONANS","authors":"Elif Kuyumcu","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1193924","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1193924","url":null,"abstract":"Bir dilin sahip olduğu sesler ve seslerin arasındaki uyum, o dilin müziğini teşkil etmektedir. Türkçenin ünlü ve ünsüzleriyle repertuvarı geniş bir dil olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Türkçede yazımda gösterilmeyen ancak telaffuzda farklı şekillerde kullanılan ünlüler ahengi sağlamaya hizmet ederken Türk dilinin sesler arasında uyum arayışı, şiirler dışında günlük hayatta bile müzik gibi duyulmasını sağlar. Türkçenin müziğe elverişli bu yapısı fonetik poetikası gereğidir. Güçlü bir fonetik poetikaya sahip olan Türkçe, aliterasyon ve asonans olarak adlandırılan şiirsel ses sanatlarında oldukça başarılı bir dildir. Asonans ve aliterasyon “dil sazı” gibi düşünülecek olursa ünlüler ve ünsüzler de sazın telleri olarak tahayyül edilebilir. Bu saz, sesiyle hem estetik bir duyuşa hem de psikolojik işleve zemin hazırlamaktadır. Seslerin insan psikolojisi üzerindeki etkisi ve seslerin sosyal dünyanın izlerini taşıması, en az sanatsallığı kadar önem arz etmektedir. Yansıma seslere sahip olması nedeniyle sözcüklerinde gerçeğin sesini yansıtan Türkçenin müzikalitesi, onu asonans ve aliterasyona elverişli bir dil yapan seslerinde gizlidir. Aliterasyon ve asonans genel olarak aynı sesin tekrarı olarak düşünülse de sesler arasındaki benzerliklerle de oluşturulabilir. Yapısı itibariyle benzerlikleri destekleyen ve uygulayan Türkçe, ifade gücüyle dev bir orkestradır.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126429490","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-21DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1193503
Yeşim Di̇lek
The idea of a schema is viewed as an organic mechanism by which new experiences are combined with the old ones, and the idea of a schema is viewed as an active organization of previous responses and experiences. New experiences are typically explained to people as being alive, constantly evolving, and affected by each new emotional and cognitive input. While elaborating on this, it is known that all cultural, social, and personal accumulations or experiences are the most effective situations in the individual's memory for the acquisition of new knowledge and behavior. Rather than being formed by discrete, fragmented individual inputs, knowledge acquisition, memory, and behavior are all formed by a combination of these. When the cultural schema is applied in terms of ancient societies, it is possible to assess how those societies' lifestyles and sociocultural resources are reflected in other cultures. Many terms for Canaanite and Phoenician words were drawn from the ancient cultural schema. These phrases capture the Canaanite and Phoenician territories' cultural makeup, way of life, and economic might. The most striking of these are the words purple, merchant and Bible, meaning the Bible, the holy book of Christianity. The reflection of the Phoenicians in the cultural schema of the Greeks led them to name them. In the same way, the Canaanites, who are accepted as the ancestors of the Phoenicians in the Old Testament, are also reflected in the cultural schema of the Hebrews. The aim of this study is to examine the names given to Canaan and Phoenician cultures and phenomena in the cultural schema of Ancient Greek and Near Eastern societies within the framework of western and ancient sources.
{"title":"Naming in The Context of Ancient Cultural Schema: The Case of Canaanite And Phoenician Cultures","authors":"Yeşim Di̇lek","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1193503","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1193503","url":null,"abstract":"The idea of a schema is viewed as an organic mechanism by which new experiences are combined with the old ones, and the idea of a schema is viewed as an active organization of previous responses and experiences. New experiences are typically explained to people as being alive, constantly evolving, and affected by each new emotional and cognitive input. While elaborating on this, it is known that all cultural, social, and personal accumulations or experiences are the most effective situations in the individual's memory for the acquisition of new knowledge and behavior. Rather than being formed by discrete, fragmented individual inputs, knowledge acquisition, memory, and behavior are all formed by a combination of these. When the cultural schema is applied in terms of ancient societies, it is possible to assess how those societies' lifestyles and sociocultural resources are reflected in other cultures. Many terms for Canaanite and Phoenician words were drawn from the ancient cultural schema. These phrases capture the Canaanite and Phoenician territories' cultural makeup, way of life, and economic might. The most striking of these are the words purple, merchant and Bible, meaning the Bible, the holy book of Christianity. The reflection of the Phoenicians in the cultural schema of the Greeks led them to name them. In the same way, the Canaanites, who are accepted as the ancestors of the Phoenicians in the Old Testament, are also reflected in the cultural schema of the Hebrews. The aim of this study is to examine the names given to Canaan and Phoenician cultures and phenomena in the cultural schema of Ancient Greek and Near Eastern societies within the framework of western and ancient sources.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"80 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125534327","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-20DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1127337
Bahar Yayik
Sembol bir düşünce ya da nesnenin yerini tutan somut ve bilinir işarettir. Fakat sembol salt bir işaret olmayıp yerine geçtiği şeyin insan zihnindeki yansımasıdır. Birey semboller aracılığıyla imgesel boyuttaki olay, nesne ve fikirleri somut düzleme taşır ve böylece onları anlaşılır hale getirir. Geniş bir etki alanına sahip olan semboller, din ve inançların da kullanım alanına girmektedirler. Geçmişten günümüze birçok insan kutsalın bilgisine ulaşabilmek için sembolleri çeşitli şekillerde, birer vasıta olarak kullanmışlardır. Su çok eski dönemlerden itibaren insan hayatındaki önemini hep korumuş bir unsurdur. Canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için suya muhtaç olması insan zihninde onu üst bir noktaya taşımıştır. Birçok inanç ve kültürde yaşamın kaynağı, saflığın, temizliğin sembolü olarak bilinen su, Türk kültüründe bu bilinen anlamlarının yanında yaratmanın ilhamı olarak yerini almıştır. Türk kültüründe bu anlamlara sahip olan su, İslamiyet’in kabulüyle birlikte her derde deva olan, ölümsüzlük iksiri âb-ı hayata dönüşmüştür. Bu çalışmada kaynağı büyük oranda Orta Asya Türk Kültürü olan Alevî inanç ve kültüründe su sembolizmi ele alınmış ve böylece iki kültür arasındaki benzerlikler ortaya konulmaya çalışılmıştır.
{"title":"Alevî İnanç ve Kültüründe Su Sembolizmi","authors":"Bahar Yayik","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1127337","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1127337","url":null,"abstract":"Sembol bir düşünce ya da nesnenin yerini tutan somut ve bilinir işarettir. Fakat sembol salt bir işaret olmayıp yerine geçtiği şeyin insan zihnindeki yansımasıdır. Birey semboller aracılığıyla imgesel boyuttaki olay, nesne ve fikirleri somut düzleme taşır ve böylece onları anlaşılır hale getirir. Geniş bir etki alanına sahip olan semboller, din ve inançların da kullanım alanına girmektedirler. Geçmişten günümüze birçok insan kutsalın bilgisine ulaşabilmek için sembolleri çeşitli şekillerde, birer vasıta olarak kullanmışlardır. \u0000Su çok eski dönemlerden itibaren insan hayatındaki önemini hep korumuş bir unsurdur. Canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için suya muhtaç olması insan zihninde onu üst bir noktaya taşımıştır. Birçok inanç ve kültürde yaşamın kaynağı, saflığın, temizliğin sembolü olarak bilinen su, Türk kültüründe bu bilinen anlamlarının yanında yaratmanın ilhamı olarak yerini almıştır. Türk kültüründe bu anlamlara sahip olan su, İslamiyet’in kabulüyle birlikte her derde deva olan, ölümsüzlük iksiri âb-ı hayata dönüşmüştür. \u0000Bu çalışmada kaynağı büyük oranda Orta Asya Türk Kültürü olan Alevî inanç ve kültüründe su sembolizmi ele alınmış ve böylece iki kültür arasındaki benzerlikler ortaya konulmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131124799","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-19DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1197148
Hacer MOHAN KÖMÜRCÜ
Bu araştırmanın amacı konservatuvar öğrencilerinin problemli internet kullanımları ile akademik başarıları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2021-2022 öğretim yılında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğrenim görmekte olan 130 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanmasında Ceyhan ve diğerleri (2007) tarafından geliştirilmiş olan “Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek 33 maddeden oluşmakta olup internetin olumsuz sonuçları, sosyal fayda/sosyal rahatlık ve aşırı kullanım olmak üzere 3 alt boyuttan oluşmaktadır. Ceyhan ve diğerleri (2007) tarafından ölçeğin iç tutarlılık katsayısı (α) 0.94, madde toplam puan güvenirlik katsayıları ise 0.31 ile 0.70 arasında (p
{"title":"Konservatuvar Eğitimi Alan Öğrencilerin Problemli İnternet Kullanımları ile Akademik Başarıları Arasındaki İlişki","authors":"Hacer MOHAN KÖMÜRCÜ","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1197148","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1197148","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı konservatuvar öğrencilerinin problemli internet kullanımları ile akademik başarıları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2021-2022 öğretim yılında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğrenim görmekte olan 130 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanmasında Ceyhan ve diğerleri (2007) tarafından geliştirilmiş olan “Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek 33 maddeden oluşmakta olup internetin olumsuz sonuçları, sosyal fayda/sosyal rahatlık ve aşırı kullanım olmak üzere 3 alt boyuttan oluşmaktadır. Ceyhan ve diğerleri (2007) tarafından ölçeğin iç tutarlılık katsayısı (α) 0.94, madde toplam puan güvenirlik katsayıları ise 0.31 ile 0.70 arasında (p","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"29 12","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"120997431","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-18DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1193391
Nagihan Evci, Erkan Yeşiltaş
Bu araştırmada, 2001-2021 yılları arasında Türkiye’de sosyal bilgiler eğitiminde drama üzerine yapılan çalışmaların eğilimlerini belirlemek ve mevcut durumu ortaya koymak amaçlandığı için betimsel tarama deseni tercih edilmiştir. Çalışma verilerinin toplanması aşamasında ise TRDizin veritabanı üzerinden 60 makale çalışması veri seti olarak kullanılmış, analiz tekniği olarak içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada; sosyal bilgiler eğitimine yönelik drama ile ilgili en fazla çalışmanın 2021 yılında yapıldığı, yayın dili olarak Türkçe’ nin tercih edildiği ve bu çalışmaların en fazla Turkish Studies (Elektronik) ve Yaratıcı Drama Dergilerinde yer aldığı, yazarların görev aldığı ya da desteklendiği kurumların başında T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nın geldiği, en fazla Ankara ve Erzurum illerinde yaşayan yazarlar tarafından konuya ilişkin çalışma yapıldığı, anahtar kelime olarak en çok drama, sosyal bilgiler, ilkokul, etik, drama yöntemi, tutum, durum çalışması, tasarım odaklı düşünme becerileri, 5E modeli gibi kavramların kullanıldığı, en çok nitel araştırmanın en az ise karma yöntemlerin kullanıldığı, en fazla tercih edilen örnekleme yönteminin ise kolay ulaşılabilir durum örneklemesi olduğu, en fazla kullanılan veri toplama tekniğinin görüşme, en çok kullanılan analiz tekniğinin ise betimsel analiz olduğu bulguları elde edilmiştir. Sonuç olarak bu çalışmada sosyal bilgiler eğitiminde drama üzerine yapılmış araştırmalara ilişkin araştırma eğilimleri tespit edilmiş ve gelecekte konuya ilişkin yürütülecek muhtemel araştırmalar için mevcut duruma genel bir bakış sunulmuştur.
{"title":"Türkiye’de Sosyal Bilgiler Eğitiminde Drama Üzerine Yapılan Akademik Çalışmaların Eğilimleri (2001-2021)","authors":"Nagihan Evci, Erkan Yeşiltaş","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1193391","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1193391","url":null,"abstract":"Bu araştırmada, 2001-2021 yılları arasında Türkiye’de sosyal bilgiler eğitiminde drama üzerine yapılan çalışmaların eğilimlerini belirlemek ve mevcut durumu ortaya koymak amaçlandığı için betimsel tarama deseni tercih edilmiştir. Çalışma verilerinin toplanması aşamasında ise TRDizin veritabanı üzerinden 60 makale çalışması veri seti olarak kullanılmış, analiz tekniği olarak içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada; sosyal bilgiler eğitimine yönelik drama ile ilgili en fazla çalışmanın 2021 yılında yapıldığı, yayın dili olarak Türkçe’ nin tercih edildiği ve bu çalışmaların en fazla Turkish Studies (Elektronik) ve Yaratıcı Drama Dergilerinde yer aldığı, yazarların görev aldığı ya da desteklendiği kurumların başında T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nın geldiği, en fazla Ankara ve Erzurum illerinde yaşayan yazarlar tarafından konuya ilişkin çalışma yapıldığı, anahtar kelime olarak en çok drama, sosyal bilgiler, ilkokul, etik, drama yöntemi, tutum, durum çalışması, tasarım odaklı düşünme becerileri, 5E modeli gibi kavramların kullanıldığı, en çok nitel araştırmanın en az ise karma yöntemlerin kullanıldığı, en fazla tercih edilen örnekleme yönteminin ise kolay ulaşılabilir durum örneklemesi olduğu, en fazla kullanılan veri toplama tekniğinin görüşme, en çok kullanılan analiz tekniğinin ise betimsel analiz olduğu bulguları elde edilmiştir. Sonuç olarak bu çalışmada sosyal bilgiler eğitiminde drama üzerine yapılmış araştırmalara ilişkin araştırma eğilimleri tespit edilmiş ve gelecekte konuya ilişkin yürütülecek muhtemel araştırmalar için mevcut duruma genel bir bakış sunulmuştur.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"56 33","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134225875","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-17DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1194184
İbrahim Halil Yaprak
Bu çalışmanın genel amacı 2006-2011-2017-2018 Ortaöğretim Almanca Dersi Öğretim Programlarını programın amaçları, yapısı, temel özellikleri gibi genel hatları ile birbiriyle karşılaştırmaktır. Öncelikle ülkemizde gerçekleştirilen yabancı dil eğitimi reformları çerçevesinde ikinci yabancı dil olarak Almanca eğitiminin ortaöğretim kurumlarındaki 2000’li yıllarının başından günümüze dek olan tarihsel sürecine kısaca değinilmiştir. Bu bağlamda Almanca eğitimi için hazırlanan Almanca Dersi Öğretim Programları kronolojik sıraya göre incelenmiş ve bu programların ortak ve farklı yönleri ortaya konmuştur. İncelenen dört öğretim programına bakıldığında hepsinin ortak noktasının Diller için Avrupa Ortak Başvuru Metnin temel aldığı 6 basamaklı bir dil düzeyinin esas alınmasıdır. Yine bu programların benzer yönlerine bakıldığında öğrenci merkezli ve iletişimsel bir yaklaşımı benimsediği görülmektedir. Dilin bir iletişimsel araç olarak görüldüğü bu programlarda günlük yaşamdan konulara yer verilmiştir. Genel anlamda birbirinin üzerine inşa edilmiş bu programların en kapsamlısı 2011 Almanca Dersi Öğretim Programı iken 2017 yılında yapılan değişikliklerle Almanca Dersi Öğretim Programı daha sade bir hal almış ve son olarak 2018 yılında ufak birkaç değişikliğe gidilerek güncellenmiş ve o tarihten itibaren ortaöğretim kurumlarında uygulanmaktadır.
{"title":"2006-2011-2017-2018 Ortaöğretim Almanca Dersi Öğretim Programlarının Karşılaştırılması","authors":"İbrahim Halil Yaprak","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1194184","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1194184","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın genel amacı 2006-2011-2017-2018 Ortaöğretim Almanca Dersi Öğretim Programlarını programın amaçları, yapısı, temel özellikleri gibi genel hatları ile birbiriyle karşılaştırmaktır. Öncelikle ülkemizde gerçekleştirilen yabancı dil eğitimi reformları çerçevesinde ikinci yabancı dil olarak Almanca eğitiminin ortaöğretim kurumlarındaki 2000’li yıllarının başından günümüze dek olan tarihsel sürecine kısaca değinilmiştir. Bu bağlamda Almanca eğitimi için hazırlanan Almanca Dersi Öğretim Programları kronolojik sıraya göre incelenmiş ve bu programların ortak ve farklı yönleri ortaya konmuştur. İncelenen dört öğretim programına bakıldığında hepsinin ortak noktasının Diller için Avrupa Ortak Başvuru Metnin temel aldığı 6 basamaklı bir dil düzeyinin esas alınmasıdır. Yine bu programların benzer yönlerine bakıldığında öğrenci merkezli ve iletişimsel bir yaklaşımı benimsediği görülmektedir. Dilin bir iletişimsel araç olarak görüldüğü bu programlarda günlük yaşamdan konulara yer verilmiştir. Genel anlamda birbirinin üzerine inşa edilmiş bu programların en kapsamlısı 2011 Almanca Dersi Öğretim Programı iken 2017 yılında yapılan değişikliklerle Almanca Dersi Öğretim Programı daha sade bir hal almış ve son olarak 2018 yılında ufak birkaç değişikliğe gidilerek güncellenmiş ve o tarihten itibaren ortaöğretim kurumlarında uygulanmaktadır.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"70 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127261079","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}