Pub Date : 2023-01-11DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1190009
Y. Gündüz, Ertuğ Can
Çalışmanın amacı, öğrenci görüşlerine göre, öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerilerini ortaya koymaktır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Bu araştırmanın çalışma grubu 2021-2022 öğretim yılında Kırklareli ili sınırları içinde bulunan Anadolu, Fen ve Meslekî Teknik Liselerde öğrenim gören 570 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri “Öğretmenlerin İstenmeyen Öğrenci Davranışlarını Yönetme Ölçeği” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde, frekans ve yüzdelikler, aritmetik ortalama, standart sapma, t testi ve ANOVA işlemleri yapılmıştır. Öğrencilere göre, öğretmenler, istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerilerini “ara sıra” ve “orta düzeyde” yerine getirmektedirler. Cinsiyet değişkenine göre, öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme durumuna ilişkin öğrenci görüşleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Burada, erkeklerin algıladıkları öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerisi, kızlarla yaklaşık aynı düzeydedir. Sınıf düzeyi değişkenine göre, öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerisine ilişkin öğrenci görüşleri arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Lise türü değişkenine göre, öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerisine ilişkin öğrenci görüşleri arasında, ölçek toplam ve istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme alt boyutunda anlamlı farklılıklar bulunmamıştır. Ancak istenmeyen öğrenci davranışlarına tepkide bulunma ve istenmeyen öğrenci davranışlarını önleme alt boyutlarında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Araştırma sonucuna göre, öğretmenler istenmeyen öğrenci davranışlarını yeterli düzeyde yönetemedikleri için öğretmenlere bu konuda çeşitli eğitim etkinlikleri düzenlenmelidir.
{"title":"Öğrenci Görüşlerine Göre Öğretmenlerin İstenmeyen Öğrenci Davranışlarını Yönetme Becerileri","authors":"Y. Gündüz, Ertuğ Can","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1190009","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1190009","url":null,"abstract":"Çalışmanın amacı, öğrenci görüşlerine göre, öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerilerini ortaya koymaktır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Bu araştırmanın çalışma grubu 2021-2022 öğretim yılında Kırklareli ili sınırları içinde bulunan Anadolu, Fen ve Meslekî Teknik Liselerde öğrenim gören 570 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri “Öğretmenlerin İstenmeyen Öğrenci Davranışlarını Yönetme Ölçeği” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde, frekans ve yüzdelikler, aritmetik ortalama, standart sapma, t testi ve ANOVA işlemleri yapılmıştır. Öğrencilere göre, öğretmenler, istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerilerini “ara sıra” ve “orta düzeyde” yerine getirmektedirler. Cinsiyet değişkenine göre, öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme durumuna ilişkin öğrenci görüşleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Burada, erkeklerin algıladıkları öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerisi, kızlarla yaklaşık aynı düzeydedir. Sınıf düzeyi değişkenine göre, öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerisine ilişkin öğrenci görüşleri arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Lise türü değişkenine göre, öğretmenlerin istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme becerisine ilişkin öğrenci görüşleri arasında, ölçek toplam ve istenmeyen öğrenci davranışlarını yönetme alt boyutunda anlamlı farklılıklar bulunmamıştır. Ancak istenmeyen öğrenci davranışlarına tepkide bulunma ve istenmeyen öğrenci davranışlarını önleme alt boyutlarında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Araştırma sonucuna göre, öğretmenler istenmeyen öğrenci davranışlarını yeterli düzeyde yönetemedikleri için öğretmenlere bu konuda çeşitli eğitim etkinlikleri düzenlenmelidir.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"294 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124223339","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-10DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1066242
Hakan Sarıçam
Bu çalışmanın temel amacı UCLA Yalnızlık Ölçeği Kısa Formunun Türk yetişkinlerde psikometrik özelliklerini incelemektir. Ayrıca yetişkinlerin yalnızlık puanları karşılaştıtılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu tesadüfü örnekleme ile seçilmiş 614 (295 + 309) yetişkin birey oluşturmaktadır. Dilsel eşdeğerlik çalışmasında Türkçe ve İngilizce formlar arasında korelasyon katsayıları 68 ile .98 (p
{"title":"COVID-19 Sonrası Yaşlılarda Yalnızlık: UCLA Yalnızlık Ölçeği Kısa Formunun (UYÖKF-6) Psikometrik Özellikleri","authors":"Hakan Sarıçam","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1066242","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1066242","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın temel amacı UCLA Yalnızlık Ölçeği Kısa Formunun Türk yetişkinlerde psikometrik özelliklerini incelemektir. Ayrıca yetişkinlerin yalnızlık puanları karşılaştıtılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu tesadüfü örnekleme ile seçilmiş 614 (295 + 309) yetişkin birey oluşturmaktadır. Dilsel eşdeğerlik çalışmasında Türkçe ve İngilizce formlar arasında korelasyon katsayıları 68 ile .98 (p","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128406002","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-10DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1193179
Emre Seyrek
Araştırmanın amacı, ulusal literatürde işe gömülmüşlük üzerine 05.09.2022 tarihine kadar yapılmış olan çalışmaların tür, kullanılan dil, nitelik, veri toplama yöntemi, yıl, kullanılan ölçek, örneklem kitlesi, kullanılan analiz metodları, kullanıldığı değişken türü, ilişkili olduğu bağımlı, bağımsız, aracı ve düzenleyici değişkenler, değişkenler arasındaki korelasyonun yönü gibi kriterler bakımından inceleyerek literatüre katkı sunmaktır. Araştırmada işe gömülmüşlük ile ilgili makale, tez, bildiri ve kitap bölümlerinden oluşan toplam elli sekiz (58) çalışma incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olan içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, işe gömülmüşlük ile ilgili çalışmaların en çok makale türünde yapıldığı, kullanılan dil bakımından en fazla Türkçe dilinin kullanıldığı, araştırmaların büyük bir çoğunluğunun nicel araştırmalardan oluştuğu, veri toplama tekniği olarak en fazla anket yönteminin kullanıldığı, çalışmaların büyük bir kısmının 2016-2021 yılları arasında yapıldığı tespit edilmiştir. Araştırmalarda sadece uluslararası ölçeklerin kullanıldığı, turizm sektörü çalışanları örnekleminin daha çok tercih edildiği belirlenmiştir. Yapılan araştırmalarda İşe gömülmüşlük kavramının en çok bağımlı değişken rolünde kullanıldığı ve en sık algılanan örgütsel destek, işten ayrılma niyeti ve tükenmişlik değişkenleri ile ilişkilendirildiği saptanmıştır. İşe gömülmüşlüğün algılanan örgütsel destek ile pozitif işten ayrılma niyeti ve tükenmişlik değişkeni ile de negatif bir ilişki içerisinde olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın sonuç kısmında işe gömülmüşlük kavramını çalışmayı düşünen araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.
{"title":"Türkiye’de İşe Gömülmüşlük Üzerine Yapılan Araştırmaların İçerik Analizi","authors":"Emre Seyrek","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1193179","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1193179","url":null,"abstract":"Araştırmanın amacı, ulusal literatürde işe gömülmüşlük üzerine 05.09.2022 tarihine kadar yapılmış olan çalışmaların tür, kullanılan dil, nitelik, veri toplama yöntemi, yıl, kullanılan ölçek, örneklem kitlesi, kullanılan analiz metodları, kullanıldığı değişken türü, ilişkili olduğu bağımlı, bağımsız, aracı ve düzenleyici değişkenler, değişkenler arasındaki korelasyonun yönü gibi kriterler bakımından inceleyerek literatüre katkı sunmaktır. Araştırmada işe gömülmüşlük ile ilgili makale, tez, bildiri ve kitap bölümlerinden oluşan toplam elli sekiz (58) çalışma incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olan içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, işe gömülmüşlük ile ilgili çalışmaların en çok makale türünde yapıldığı, kullanılan dil bakımından en fazla Türkçe dilinin kullanıldığı, araştırmaların büyük bir çoğunluğunun nicel araştırmalardan oluştuğu, veri toplama tekniği olarak en fazla anket yönteminin kullanıldığı, çalışmaların büyük bir kısmının 2016-2021 yılları arasında yapıldığı tespit edilmiştir. Araştırmalarda sadece uluslararası ölçeklerin kullanıldığı, turizm sektörü çalışanları örnekleminin daha çok tercih edildiği belirlenmiştir. Yapılan araştırmalarda İşe gömülmüşlük kavramının en çok bağımlı değişken rolünde kullanıldığı ve en sık algılanan örgütsel destek, işten ayrılma niyeti ve tükenmişlik değişkenleri ile ilişkilendirildiği saptanmıştır. İşe gömülmüşlüğün algılanan örgütsel destek ile pozitif işten ayrılma niyeti ve tükenmişlik değişkeni ile de negatif bir ilişki içerisinde olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın sonuç kısmında işe gömülmüşlük kavramını çalışmayı düşünen araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"122 3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129471000","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-03DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1124973
Elif Ermağan
Dünya siyasetinde son 20 yıldır daha ağırlıklı bir yer edinen Asya Pasifik Bölgesi güney, güneydoğu, doğu Asya ve Okyanusya gibi çeşitli alt coğrafyalara ayrılmaktadır. Türkiye’nin bu bölge devletleri ile ilişkileri bugüne kadar – eğitimden kültüre – kapsamlı bir perspektife kavuşamamıştır. Türkiye’nin Asya Pasifik bölgeleriyle olan ilişkileri açısından bu çalışmada kültürel kamu diplomasisi ve ilintili araçların en etkililerinden biri kabul edilebilecek olan dil öğretimi ele alınmıştır. Bu bağlamda yetkili kurumların performansları ama özellikle ders kitaplarının içerikleri değerlendirilmiştir. Son tahlilde, disiplinlerarası bir yöntemle hazırlanan ve literatürde bakir bir alan sayılabilecek bir konuya odaklanan bu çalışma, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarında Asya-Pasifik bölgesinin yansıtılışını ya da yansıtılmayışını irdelemektedir. Ana sorunsalını “Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarında Asya Pasifik bölgesi nasıl ve ne kadar kültürel içeriğe dâhil edilmektedir?” olarak atayan bu çalışma, kültürel ögelerin yumuşak bir güç faktörü olarak etkin bir dış politika aracı olduğunu savlamaktadır.
{"title":"Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Kitaplarında Asya-Pasifik Bölgesine Ait Kültürel Ögeler","authors":"Elif Ermağan","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1124973","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1124973","url":null,"abstract":"Dünya siyasetinde son 20 yıldır daha ağırlıklı bir yer edinen Asya Pasifik Bölgesi güney, güneydoğu, doğu Asya ve Okyanusya gibi çeşitli alt coğrafyalara ayrılmaktadır. Türkiye’nin bu bölge devletleri ile ilişkileri bugüne kadar – eğitimden kültüre – kapsamlı bir perspektife kavuşamamıştır. Türkiye’nin Asya Pasifik bölgeleriyle olan ilişkileri açısından bu çalışmada kültürel kamu diplomasisi ve ilintili araçların en etkililerinden biri kabul edilebilecek olan dil öğretimi ele alınmıştır. Bu bağlamda yetkili kurumların performansları ama özellikle ders kitaplarının içerikleri değerlendirilmiştir. Son tahlilde, disiplinlerarası bir yöntemle hazırlanan ve literatürde bakir bir alan sayılabilecek bir konuya odaklanan bu çalışma, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarında Asya-Pasifik bölgesinin yansıtılışını ya da yansıtılmayışını irdelemektedir. Ana sorunsalını “Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarında Asya Pasifik bölgesi nasıl ve ne kadar kültürel içeriğe dâhil edilmektedir?” olarak atayan bu çalışma, kültürel ögelerin yumuşak bir güç faktörü olarak etkin bir dış politika aracı olduğunu savlamaktadır.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"17 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125617158","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-02DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1128296
Zeynep Akbudak
Kur’ân-ı Kerim, nazil olduğu coğrafyada, yaşayan insanların iletişim kurduğu ve konuştuğu bir dilde yani “Arapça” olarak inmiş olması ve aynı şekilde dilin iletişim aracı olması hasebiyle Allah (c.c), “Kitab”ının dili olarak Arapçayı seçmiştir. Ayetlerde belirtildiği üzere bu “Kitap” insanlar için dünya ve ahiretleri adına 'dosdoğru olan yola' rehberlik eden bir kılavuzdur. Bu kılavuzun eşliğinde hayatın idamesi ve ahiret kazanımı öngörülebilir bir durumdur. Fakat bahsedilen bu durumun ötesinde karşılaşılan temel problem anlama/anlaşılma ameliyesinin nasıl gerçekleşeceği sorunudur. Günümüzde karşılaşılan meallerin ekseri çoğunluğunun “anlama” ve “aktarma/anlaşılma” hususundaki eksikliklerin, hataların ve problemlerin gün yüzüne çıktığı ve daha önemlisi metod üzerine odaklanmadan yazılmış oldukları ve bu cihetle de kemale ermediği ötesinde hedef kitleye ulaşamadığı görülmektedir. Başka bir deyimle Arapça olan Kur'ân'ın başka bir dile aktarılırken ‘yaşanılan problemler’ ve ‘nasıl bir metot’ izlenmesi meselesidir. İşte bu çalışma, Kur'ân meâllerinde karşılaşılan aktarma/anlaşılma ile örnek bir meâl çevirisinin belağat, sarf, nahiv gibi en temel hususlarda aslî metodlar üzerine yoğunlaşılması gerek¬tiği hususunda yöntem önermektedir.
{"title":"Günümüz Kur'an Meallerinde Temel Problemler ve Metodolojik Öneriler","authors":"Zeynep Akbudak","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1128296","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1128296","url":null,"abstract":"Kur’ân-ı Kerim, nazil olduğu coğrafyada, yaşayan insanların iletişim kurduğu ve konuştuğu bir dilde yani “Arapça” olarak inmiş olması ve aynı şekilde dilin iletişim aracı olması hasebiyle Allah (c.c), “Kitab”ının dili olarak Arapçayı seçmiştir. Ayetlerde belirtildiği üzere bu “Kitap” insanlar için dünya ve ahiretleri adına 'dosdoğru olan yola' rehberlik eden bir kılavuzdur. Bu kılavuzun eşliğinde hayatın idamesi ve ahiret kazanımı öngörülebilir bir durumdur. Fakat bahsedilen bu durumun ötesinde karşılaşılan temel problem anlama/anlaşılma ameliyesinin nasıl gerçekleşeceği sorunudur. Günümüzde karşılaşılan meallerin ekseri çoğunluğunun “anlama” ve “aktarma/anlaşılma” hususundaki eksikliklerin, hataların ve problemlerin gün yüzüne çıktığı ve daha önemlisi metod üzerine odaklanmadan yazılmış oldukları ve bu cihetle de kemale ermediği ötesinde hedef kitleye ulaşamadığı görülmektedir. Başka bir deyimle Arapça olan Kur'ân'ın başka bir dile aktarılırken ‘yaşanılan problemler’ ve ‘nasıl bir metot’ izlenmesi meselesidir. İşte bu çalışma, Kur'ân meâllerinde karşılaşılan aktarma/anlaşılma ile örnek bir meâl çevirisinin belağat, sarf, nahiv gibi en temel hususlarda aslî metodlar üzerine yoğunlaşılması gerek¬tiği hususunda yöntem önermektedir.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"113 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114442610","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-02DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1192967
Turhan Moç, Eda Gülbeteki̇n
Bu çalışmanın temel amacı covid 19 fobisinin sağlık algısına etkisinde duygusal zekânın rolünün olup olmadığının belirlenmesidir. Çalışmanın amacı doğrultusunda Iğdır üniversitesindeki sağlık hizmetleri bölümünde okuyan 331 öğrenciden Google Form üzerinden online anket yöntemi ile veriler toplanmıştır. Elde edilen verilerin analiz sonuçlarına göre, sağlık hizmetleri öğrencilerinin sağlık algıları ve duygusal zekâ düzeylerini yüksek, covid 19 fobi düzeyleri orta düzeydedir. Yol ve aracılık analizleri sonucunda covid 19 fobisinin sağlık algısı ile duygusal zeka üzerinde ve duygusal zekânın sağlık algısı üzerinde anlamlı etkisi olduğu ve aracılık analizi sonucunda covid 19 fobisinin sağlık algısı üzerinde duygusal zekânın kısmı aracı etkisinin olduğu bulunmuştur.. Farklılık analizleri sonucunda kadınların covid 19 fobi düzeylerinin erkeklerden daha fazla olduğu, spor yapan öğrencilerin duygusal zekâ ve sağlık algı düzeylerinin daha yüksek olduğu, yaş ve gelir durumu arttıkça duygusal zekâ seviyesininde arttığı ve sigara içmeyenlerde sağlık algı düzeyinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"Sağlık Bölümlerindeki Öğrencilerin Covid 19 Fobisinin Sağlık Algılarına Etkisinde Duygusal Zekânın Rolü","authors":"Turhan Moç, Eda Gülbeteki̇n","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1192967","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1192967","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın temel amacı covid 19 fobisinin sağlık algısına etkisinde duygusal zekânın rolünün olup olmadığının belirlenmesidir. Çalışmanın amacı doğrultusunda Iğdır üniversitesindeki sağlık hizmetleri bölümünde okuyan 331 öğrenciden Google Form üzerinden online anket yöntemi ile veriler toplanmıştır. Elde edilen verilerin analiz sonuçlarına göre, sağlık hizmetleri öğrencilerinin sağlık algıları ve duygusal zekâ düzeylerini yüksek, covid 19 fobi düzeyleri orta düzeydedir. Yol ve aracılık analizleri sonucunda covid 19 fobisinin sağlık algısı ile duygusal zeka üzerinde ve duygusal zekânın sağlık algısı üzerinde anlamlı etkisi olduğu ve aracılık analizi sonucunda covid 19 fobisinin sağlık algısı üzerinde duygusal zekânın kısmı aracı etkisinin olduğu bulunmuştur.. Farklılık analizleri sonucunda kadınların covid 19 fobi düzeylerinin erkeklerden daha fazla olduğu, spor yapan öğrencilerin duygusal zekâ ve sağlık algı düzeylerinin daha yüksek olduğu, yaş ve gelir durumu arttıkça duygusal zekâ seviyesininde arttığı ve sigara içmeyenlerde sağlık algı düzeyinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116926954","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-02DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1132048
Meltem Duran
Küresel boyutta, iklim değişikliği günümüzün en önemli çevre sorunları arasında olduğu bir gerçektir. Gerekli önlem ve azaltma çabalarında kararlılıkla hareket edilmediği sürece gelecekteki etkisinin daha da artacağı açıktır. Küresel iklim değişikliği ile mücadelede toplumun bilinçlendirilmesi oldukça önem taşımaktadır. Bu bağlamda, bireylere verilecek eğitim, iklim değişikliğine yönelik bilinç, farkındalık ve tutum kazandırılmasında kilit rol oynamaktadır. Özellikle erken çocukluk döneminde verilen iklim değişikliği eğitiminin, bu dönemde gelişim dönemlerinin (bilişsel, duyuşsal ve psikomotor) ve kişilik gelişiminin gerçekleşmesi, ayrıca, birçok davranışın kazandırılması ve bu davranışların kalıcı olması yönünden önemli olduğunu söylemek mümkündür. Bu çalışma, erken çocukluk eğitiminde iklim değişikliği kavramını incelemek amacıyla yazılmış derleme bir makaledir. Çalışmanın içeriği olarak, iklim değişikliği kavramı, iklim değişikliği kavramının geçmişten günümüze gelişimi, , erken çocuklukta iklim değişikliği eğitimi ve önemi açıklanarak, ilgili araştırmalara yer verilmiştir. Erken çocukluk eğitiminde önemli bir küresel sorun iklim değişikliği algısının oluşturulmasına yönelik, eğitim boyutunda yapılacak düzenlemeler ışığında, bu çalışmanın öncü olabileceği söylenebilir.
{"title":"Erken Çocukluk Eğitiminde İklim Değişikliği","authors":"Meltem Duran","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1132048","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1132048","url":null,"abstract":"Küresel boyutta, iklim değişikliği günümüzün en önemli çevre sorunları arasında olduğu bir gerçektir. Gerekli önlem ve azaltma çabalarında kararlılıkla hareket edilmediği sürece gelecekteki etkisinin daha da artacağı açıktır. Küresel iklim değişikliği ile mücadelede toplumun bilinçlendirilmesi oldukça önem taşımaktadır. Bu bağlamda, bireylere verilecek eğitim, iklim değişikliğine yönelik bilinç, farkındalık ve tutum kazandırılmasında kilit rol oynamaktadır. Özellikle erken çocukluk döneminde verilen iklim değişikliği eğitiminin, bu dönemde gelişim dönemlerinin (bilişsel, duyuşsal ve psikomotor) ve kişilik gelişiminin gerçekleşmesi, ayrıca, birçok davranışın kazandırılması ve bu davranışların kalıcı olması yönünden önemli olduğunu söylemek mümkündür. Bu çalışma, erken çocukluk eğitiminde iklim değişikliği kavramını incelemek amacıyla yazılmış derleme bir makaledir. Çalışmanın içeriği olarak, iklim değişikliği kavramı, iklim değişikliği kavramının geçmişten günümüze gelişimi, , erken çocuklukta iklim değişikliği eğitimi ve önemi açıklanarak, ilgili araştırmalara yer verilmiştir. Erken çocukluk eğitiminde önemli bir küresel sorun iklim değişikliği algısının oluşturulmasına yönelik, eğitim boyutunda yapılacak düzenlemeler ışığında, bu çalışmanın öncü olabileceği söylenebilir.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"75 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121795041","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-27DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1132276
Şemsettin Tabur
The present study examines Virginia Woolf’s Mrs Dalloway as a cartographic work mapping the intricacies of post-war experience in London. The novel, telescoping all of its action into one single day and foregrounding mobility and space, captures the pervasive effects of the Great War and its ramifications on the individuals and on society, and this spatially-oriented literary analysis of it investigates the diverse yet relational processes of spatial production. To this end, the physical spaces, dominant discourses and the characters’ negotiation of their lived spaces will be addressed by referring to the spatial theories of scholars such as Henri Lefebvre and Edward Soja. Mrs Dalloway, as a critical textual space, charts the convergence of the private and the public, the lived and the imagined, the past and the present, and thereby contests the dominant spatial discourses as defined and prescribed by the social system.
{"title":"Post-war Spatial Production in Mrs Dalloway","authors":"Şemsettin Tabur","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1132276","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1132276","url":null,"abstract":"The present study examines Virginia Woolf’s Mrs Dalloway as a cartographic work mapping the intricacies of post-war experience in London. The novel, telescoping all of its action into one single day and foregrounding mobility and space, captures the pervasive effects of the Great War and its ramifications on the individuals and on society, and this spatially-oriented literary analysis of it investigates the diverse yet relational processes of spatial production. To this end, the physical spaces, dominant discourses and the characters’ negotiation of their lived spaces will be addressed by referring to the spatial theories of scholars such as Henri Lefebvre and Edward Soja. Mrs Dalloway, as a critical textual space, charts the convergence of the private and the public, the lived and the imagined, the past and the present, and thereby contests the dominant spatial discourses as defined and prescribed by the social system.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"70 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131958737","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-27DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1126314
E. Eren, Mustafa Obay
Bu araştırmanın amacı, ortaokul matematik öğretmenlerinin 6. sınıf cebirsel ifadeler konusunda öğrencilerin sembolleştirme becerilerinin matematik öğrenme ve başarılarına etkisine ilişkin görüşlerinin incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2020-2021 eğitim öğretim yılı Siirt ili merkez ilçesindeki ilköğretim okullarında görev yapan 25 ortaokul matematik öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) modelindedir. Pilot çalışma esnasında bazı öğretmenlerin sembolleştirme becerisi hakkında herhangi bir açıklamalarının olmadığı görülmüştür. Bu sebeple yarı yapılandırılmış görüşmelerde kullanılmak üzere hazırlanan görüşme sorularının iki form şeklinde hazırlanması gerektiğine karar verilmiştir. Öğretmenlerle görüşmeler zoom programı üzerinden gerçekleştirilmiş ve görüşmeler kayıt altına alınmıştır. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Analiz sonucunda, ikinci grup öğretmenlerin sembolleştirmeye ilişkin bir algıları olmasına rağmen bilinçli bir seviyede bunu ifade edemedikleri görülmüştür. Sembolleştirme becerisinin; matematik konularını anlama ve öğrencinin kavrama düzeyi, matematik problemlerini anlama ve çözme, harf sembollerini anlama ve kullanma, öğrenmenin kalıcılığını sağlama üzerinde etkili olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Sembolleştirme becerisinin öğrencilerin; soyut düşünme becerisi, okuduğunu anlama becerisi, zihinsel gelişimleri ve hazırbulunuşluk düzeyleri ile olumlu yönde bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.
{"title":"Ortaokul Matematik Öğretmenlerinin, Öğrencilerin Sembolleştirme Becerisinin Matematik Öğrenme Ve Başarılarına Etkisine İlişkin Görüşleri","authors":"E. Eren, Mustafa Obay","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1126314","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1126314","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, ortaokul matematik öğretmenlerinin 6. sınıf cebirsel ifadeler konusunda öğrencilerin sembolleştirme becerilerinin matematik öğrenme ve başarılarına etkisine ilişkin görüşlerinin incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2020-2021 eğitim öğretim yılı Siirt ili merkez ilçesindeki ilköğretim okullarında görev yapan 25 ortaokul matematik öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) modelindedir. Pilot çalışma esnasında bazı öğretmenlerin sembolleştirme becerisi hakkında herhangi bir açıklamalarının olmadığı görülmüştür. Bu sebeple yarı yapılandırılmış görüşmelerde kullanılmak üzere hazırlanan görüşme sorularının iki form şeklinde hazırlanması gerektiğine karar verilmiştir. Öğretmenlerle görüşmeler zoom programı üzerinden gerçekleştirilmiş ve görüşmeler kayıt altına alınmıştır. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Analiz sonucunda, ikinci grup öğretmenlerin sembolleştirmeye ilişkin bir algıları olmasına rağmen bilinçli bir seviyede bunu ifade edemedikleri görülmüştür. Sembolleştirme becerisinin; matematik konularını anlama ve öğrencinin kavrama düzeyi, matematik problemlerini anlama ve çözme, harf sembollerini anlama ve kullanma, öğrenmenin kalıcılığını sağlama üzerinde etkili olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Sembolleştirme becerisinin öğrencilerin; soyut düşünme becerisi, okuduğunu anlama becerisi, zihinsel gelişimleri ve hazırbulunuşluk düzeyleri ile olumlu yönde bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124462399","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-20DOI: 10.54600/igdirsosbilder.1191939
Erdal Çiftçi
Osmanlı Devleti’nde aşiretler ile ilgili çalışmalar çoğu zaman eşkıyalık ile sınırlı kalmıştır. Bu tartışmalar aşiretlerin ve dahili oldukları geçmişin dar bir perspektifle ele alınmasından neşet etmiştir. Fakat son dönem araştırmalar aşiretlerin Osmanlı sosyal, ekonomik ve siyasi gelişmelerinin uzağında olmadığını ortaya koymuştur. Bu çalışmada da aşiretlerin Osmanlı madencilik ve ordu lojistiğindeki yeri ve fonksiyonunu ele alarak onların bu iki önemli sahadaki kritik rolleri incelenmiştir. Aşiretlerin bu önemli fonksiyona sayıca yüksek sayıdaki develeri ile sahip oldukları anlaşılmaktadır. Osmanlı toplumunda yüksek sayıda deveye sahip olan zümreler aşiretler olduğundan madenlerden çıkarılan ham maddelerin kalhanelere ve Baruthane-i Amire’ye ulaştırılmasında ve burada üretilen mühimmatın da ordu ve cephelere aktarılmasında çoğunlukla aşiret develerinden yararlanılmıştır. Bunun yanı sıra zahire ve peksimet gibi yiyecek malzemelerinin de taşınmasında aşiret develeri kullanılmıştır. Osmanlı Devleti’nin sona erdiği dönemlere kadar aşiret develeri engebeli bölgelerde daha hızlı ve ekonomik taşımacılığı sağladığından sıklıkla istihdam edilmişlerdir. Bu çalışma Osmanlı arşiv kayıtlarından yararlanılarak aşiretlerin bazı madenler ve Osmanlı kara ordusu lojistiğindeki taşımacılık faaliyetlerinde devamlılık arz eden kritik faaliyetlerini analiz etmektedir.
{"title":"Deve, Aşiret ve Devlet: Osmanlı Madencilik ve Ordu Lojistiğinde Aşiret Develerinin Rolü","authors":"Erdal Çiftçi","doi":"10.54600/igdirsosbilder.1191939","DOIUrl":"https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1191939","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti’nde aşiretler ile ilgili çalışmalar çoğu zaman eşkıyalık ile sınırlı kalmıştır. Bu tartışmalar aşiretlerin ve dahili oldukları geçmişin dar bir perspektifle ele alınmasından neşet etmiştir. Fakat son dönem araştırmalar aşiretlerin Osmanlı sosyal, ekonomik ve siyasi gelişmelerinin uzağında olmadığını ortaya koymuştur. Bu çalışmada da aşiretlerin Osmanlı madencilik ve ordu lojistiğindeki yeri ve fonksiyonunu ele alarak onların bu iki önemli sahadaki kritik rolleri incelenmiştir. Aşiretlerin bu önemli fonksiyona sayıca yüksek sayıdaki develeri ile sahip oldukları anlaşılmaktadır. Osmanlı toplumunda yüksek sayıda deveye sahip olan zümreler aşiretler olduğundan madenlerden çıkarılan ham maddelerin kalhanelere ve Baruthane-i Amire’ye ulaştırılmasında ve burada üretilen mühimmatın da ordu ve cephelere aktarılmasında çoğunlukla aşiret develerinden yararlanılmıştır. Bunun yanı sıra zahire ve peksimet gibi yiyecek malzemelerinin de taşınmasında aşiret develeri kullanılmıştır. Osmanlı Devleti’nin sona erdiği dönemlere kadar aşiret develeri engebeli bölgelerde daha hızlı ve ekonomik taşımacılığı sağladığından sıklıkla istihdam edilmişlerdir. Bu çalışma Osmanlı arşiv kayıtlarından yararlanılarak aşiretlerin bazı madenler ve Osmanlı kara ordusu lojistiğindeki taşımacılık faaliyetlerinde devamlılık arz eden kritik faaliyetlerini analiz etmektedir.","PeriodicalId":342703,"journal":{"name":"Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"264 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122467421","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}