Pub Date : 2022-09-21DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1111636
Güllü Özdemir
Klitik, kelime ile ek arasında davranış sergileyen ögeler için kullanılan bir terimdir. Müstakil bir kelimenin fonolojik formuna sahip olan klitikler kendilerinden önceki unsura fonolojik olarak bağlı bulunabilecekleri gibi kendilerinden sonraki unsura da bağlı olabilirler. Söz konusu klitikler Türkçenin yapısı gereği kendilerinden önceki unsura bağlanırlar ve bu sebeple enklitik olarak adlandırılırlar. Bu çalışmada öncelikle klitik ve enklitik kavramlarından bahsedilip, konu ile ilgili yapılan çalışmalara değinildi. Ardından Harezm Türkçesi metinlerindeki pekiştirme enklitikleri tespit edilip incelenmeye çalışıldı ve çalışma neticesinde elde edilen bilgiler sonuç kısmında belirtildi.
{"title":"Harezm Türkçesindeki Pekiştirme Enklitikleri","authors":"Güllü Özdemir","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1111636","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1111636","url":null,"abstract":"Klitik, kelime ile ek arasında davranış sergileyen ögeler için kullanılan bir terimdir. Müstakil bir kelimenin fonolojik formuna sahip olan klitikler kendilerinden önceki unsura fonolojik olarak bağlı bulunabilecekleri gibi kendilerinden sonraki unsura da bağlı olabilirler. Söz konusu klitikler Türkçenin yapısı gereği kendilerinden önceki unsura bağlanırlar ve bu sebeple enklitik olarak adlandırılırlar. \u0000Bu çalışmada öncelikle klitik ve enklitik kavramlarından bahsedilip, konu ile ilgili yapılan çalışmalara değinildi. Ardından Harezm Türkçesi metinlerindeki pekiştirme enklitikleri tespit edilip incelenmeye çalışıldı ve çalışma neticesinde elde edilen bilgiler sonuç kısmında belirtildi.","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132118434","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-21DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1163351
Elif Erdogan
Her toplumun kendine özgü kültürel özellikleri vardır ve her insan bu kültürel birikimin içine doğar. Sahip olunan bu kültürel özellikler insanların davranışlarını etkilediği gibi iletişim şeklini de etkiler. Bu konu hakkında yapılan kültürlerarası araştırmalar Türkiye gibi akraba, arkadaş ve aile bağlarını korumanın ve çatışmalardan kaçınmanın önemli olduğu yüksek bağlamlı kültürlerde, grup ahengini korumak için iletişim esnasında geniş kapsamlı mesajların kullanıldığı, daha karmaşık, dolaylı bir iletişim şeklinin tercih edildiğini göstermiştir. Almanya gibi iletişim esnasında beklenmeyen durumlarla karşılaşma endişesinin çok az olduğu düşük bağlamlı kültürlerde ise bireyler, duygu, düşünce ya da isteklerini açıkça ve anlaşılır kelimelerle bildirirler. Bu tür bir kültüre mensup toplumlarda iletişim esnasında yalnızca gerekli bilgiler verilir, gereğinden fazla bilgi verilmekten kaçınılır. Bu durumundan yola çıkarak bu çalışmada, kültürlerin özlü anlamlar içeren ürünleri olan ve anlatılması zor durumları kısa ve etkili bir şekilde ifade etmek için sıkça kullandığımız Türkçe ve Almanca deyimlerdeki iletişim olgusu, kültürdilbilimsel açıdan incelenecek ve kültürlerarası iletişim kuramları çerçevesinde analiz edilecektir. Yukarıda bahsedilen iletişim şekli olgularının Türkçe ve Almanca deyimlere yansıyıp yansımadığını, eğer yansıyorsa ne şekilde yansıdığını tespit etmek amacıyla yapılan bu çalışmada, Türkçe deyimlerin incelenmesinde Ömer Asım Aksoy’un Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü 2, Almanca deyimlerin incelenmesinde ise Dora Schulz ve Heinz Griesbach’ın 1000 idiomatische Redensarten Deutsch adlı kaynaklardan faydalanılacaktır.
每个社会都有自己的文化特征,每个人生来就有这种文化积淀。这些文化特征会影响人们的行为和交流方式。有关这一主题的跨文化研究表明,在土耳其等高语境文化中,保持与亲戚、朋友和家人的联系以及避免冲突是非常重要的,因此人们更喜欢复杂、间接的交流方式,在交流过程中使用各种信息来保持群体和谐。在低语境文化中,如德国,人们很少担心在交流过程中遇到意外情况,个人会用清晰易懂的语言表达自己的感受、想法或愿望。在属于这种文化的社会中,交流时只提供必要的信息,避免提供超出必要的信息。基于这种情况,本研究将从文化语言学的角度,在跨文化交际理论的框架内,对土耳其语和德语习语中的交际现象进行研究和分析,因为土耳其语和德语习语是具有简明含义的文化产物,我们经常用它们来简短有效地表达困难的情况。本研究旨在确定上述交际风格现象是否反映在土耳其语和德语习语中,如果是,又是如何反映的,研究将使用 Ömer Asım Aksoy 的《谚语和习语词典 2》分析土耳其语习语,使用 Dora Schulz 和 Heinz Griesbach 的《1000 idiomatische Redensarten Deutsch》分析德语习语。
{"title":"Türkçe ve Almanca Deyimlerde İletişim Biçemleri – Kültürdilbilimsel Bir İnceleme","authors":"Elif Erdogan","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1163351","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1163351","url":null,"abstract":"Her toplumun kendine özgü kültürel özellikleri vardır ve her insan bu kültürel birikimin içine doğar. Sahip olunan bu kültürel özellikler insanların davranışlarını etkilediği gibi iletişim şeklini de etkiler. Bu konu hakkında yapılan kültürlerarası araştırmalar Türkiye gibi akraba, arkadaş ve aile bağlarını korumanın ve çatışmalardan kaçınmanın önemli olduğu yüksek bağlamlı kültürlerde, grup ahengini korumak için iletişim esnasında geniş kapsamlı mesajların kullanıldığı, daha karmaşık, dolaylı bir iletişim şeklinin tercih edildiğini göstermiştir. Almanya gibi iletişim esnasında beklenmeyen durumlarla karşılaşma endişesinin çok az olduğu düşük bağlamlı kültürlerde ise bireyler, duygu, düşünce ya da isteklerini açıkça ve anlaşılır kelimelerle bildirirler. Bu tür bir kültüre mensup toplumlarda iletişim esnasında yalnızca gerekli bilgiler verilir, gereğinden fazla bilgi verilmekten kaçınılır. Bu durumundan yola çıkarak bu çalışmada, kültürlerin özlü anlamlar içeren ürünleri olan ve anlatılması zor durumları kısa ve etkili bir şekilde ifade etmek için sıkça kullandığımız Türkçe ve Almanca deyimlerdeki iletişim olgusu, kültürdilbilimsel açıdan incelenecek ve kültürlerarası iletişim kuramları çerçevesinde analiz edilecektir. Yukarıda bahsedilen iletişim şekli olgularının Türkçe ve Almanca deyimlere yansıyıp yansımadığını, eğer yansıyorsa ne şekilde yansıdığını tespit etmek amacıyla yapılan bu çalışmada, Türkçe deyimlerin incelenmesinde Ömer Asım Aksoy’un Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü 2, Almanca deyimlerin incelenmesinde ise Dora Schulz ve Heinz Griesbach’ın 1000 idiomatische Redensarten Deutsch adlı kaynaklardan faydalanılacaktır.","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129250315","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-15DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1167817
Sonnur Aktay
Deyimler toplumların kültür unsurlarıdır ve bir dilin anlatım zenginliğini ifade ederler. Kültür aktarımında o topluma ait kadim değerler, millî gelenek ve görenekler, yaşam biçimi büyük önem taşır. Bu bağlamda dilin zenginliklerini sunan, az sözle farklı olay ve durumları anlatabilen kalıp sözlerin başında deyimler gelmektedir. Rusça ve Türkçeye kültürden beslenerek oluşturulmuş, anlatımı güzelleştiren, zenginleştiren ve kuvvetli kılan çok sayıda deyim girmiştir. Tarihsel olaylar, durumlar, yaşanmışlıklar, örf ve âdetler, gelenek-görenekler ile birlikte inançlar ve ritüeller deyimlerde yansımasını bulmuştur. Bu çalışmada Rus ve Türk millî kültürüne ait unsurlar, deyimler üzerinden kültürdilbilimsel bağlamda karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Zaman içerisinde değişen kültürel olgular deyimlerin de anlamının değişmesine sebep olabilmektedir. Bu sebeple sadece günümüze kadar hem biçim hem de anlam bakımından korunmuş deyimler dışında zamanla farklılığa uğrayan deyimlerden de örnekler sunulmuştur. Kültürdilbilim XX. yüzyılın sonunda ortaya çıkmış, dil ve kültür etkileşimini inceleyen bir bilim dalıdır. Kültürdilbilimin araştırma sahası, kültürel bilgileri taşıyan ve aktaran dil ile halka özgü maddi ve manevi değerlerdir. Kültürdilbilimsel çözümlemelerle bir topluma özgü düşünce biçimi, kadim değerler, inançlar, gelenekler gibi özellikler açığa çıkarılır. Kültürdilbilimin temel amacı farklı etnik grupların kültürlerini, karşılaştırmalı açıdan oldukça zengin kaynaklar sağlayan kültürel, millî-psikolojik ve mitolojik yönelimlerini ve de yaşam tarzlarını dil birimleri aracılığıyla ortaya çıkarmaktır. Bu bağlamda kültürdilbilimin dil birimleri üzerindeki etkisi düşünülerek son dönemde dil araştırmalarında sıklıkla karşılaşılan bu disiplinin oluşumu, gelişimi ve deyim incelemelerindeki rolüne değinilmiştir.
{"title":"Rusça ve Türkçe Deyimlerde Millî Kültürel Kodlar","authors":"Sonnur Aktay","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1167817","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1167817","url":null,"abstract":"Deyimler toplumların kültür unsurlarıdır ve bir dilin anlatım zenginliğini ifade ederler. Kültür aktarımında o topluma ait kadim değerler, millî gelenek ve görenekler, yaşam biçimi büyük önem taşır. Bu bağlamda dilin zenginliklerini sunan, az sözle farklı olay ve durumları anlatabilen kalıp sözlerin başında deyimler gelmektedir. Rusça ve Türkçeye kültürden beslenerek oluşturulmuş, anlatımı güzelleştiren, zenginleştiren ve kuvvetli kılan çok sayıda deyim girmiştir. Tarihsel olaylar, durumlar, yaşanmışlıklar, örf ve âdetler, gelenek-görenekler ile birlikte inançlar ve ritüeller deyimlerde yansımasını bulmuştur. Bu çalışmada Rus ve Türk millî kültürüne ait unsurlar, deyimler üzerinden kültürdilbilimsel bağlamda karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Zaman içerisinde değişen kültürel olgular deyimlerin de anlamının değişmesine sebep olabilmektedir. Bu sebeple sadece günümüze kadar hem biçim hem de anlam bakımından korunmuş deyimler dışında zamanla farklılığa uğrayan deyimlerden de örnekler sunulmuştur. Kültürdilbilim XX. yüzyılın sonunda ortaya çıkmış, dil ve kültür etkileşimini inceleyen bir bilim dalıdır. Kültürdilbilimin araştırma sahası, kültürel bilgileri taşıyan ve aktaran dil ile halka özgü maddi ve manevi değerlerdir. Kültürdilbilimsel çözümlemelerle bir topluma özgü düşünce biçimi, kadim değerler, inançlar, gelenekler gibi özellikler açığa çıkarılır. Kültürdilbilimin temel amacı farklı etnik grupların kültürlerini, karşılaştırmalı açıdan oldukça zengin kaynaklar sağlayan kültürel, millî-psikolojik ve mitolojik yönelimlerini ve de yaşam tarzlarını dil birimleri aracılığıyla ortaya çıkarmaktır. Bu bağlamda kültürdilbilimin dil birimleri üzerindeki etkisi düşünülerek son dönemde dil araştırmalarında sıklıkla karşılaşılan bu disiplinin oluşumu, gelişimi ve deyim incelemelerindeki rolüne değinilmiştir.","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117350865","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-09-06DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1125637
Ercan Alkaya, S. Yalçin
Varlıkların birden fazla olma durumunu belirten çokluk kavramı, dillerde genellikle sayı kategorisi içerisinde ele alınan bir kavramdır. Çokluk kavramı dillerde ekler, sözcükler ve sözcük grupları gibi farklı yapılarla kurulan özel kategorilerdir. Hem tarihî dönemlerde hem de çağdaş devirlerde Türk dilinin (Çuvaş Türkçesi hariç) yaygın olarak kullanılan çokluk eki +lAr’dır; ancak Türkçenin eski yazılı metinlerinden itibaren tanıklanan ve sözcüklerin kök veya gövdeleriyle kaynaştığı için çokluk eki işlevini yitirmiş olan birçok çokluk işlevli ekin varlığı, Türkçenin çokluk eki açısından zengin bir dil olduğunun göstergesidir. Türkçede yaygın olarak kullanılan çokluk eki +lAr dışında tarihî süreç içerisinde donmuş, kaynaşmış veya aktif çokluk işlevini kaybetmiş olan +z, (+r), +gUn, +An, +lA, +t, +k, +s, +ş vb. gibi bazı eklerin varlığı son yıllarda birçok Türkoloğun dikkatini çekmiş ve araştırma konusu olmuştur. Altay dillerinde bulunan çokluk eklerinden biri de *l çokluk ekidir. Poppe, *l çokluk ekinin Tunguzcada sistemli olarak korunduğunu (mō > mō-l “ağaçlar”; mū > mū-l “sular”, bira > bira-l “nehirler”); yazılı Moğolcada bulunmasa bile Moğolcanın en eski metinlerinde de bu yapıya rastlandığını belirtmiştir. Türkçede ise *l çokluk ekinin bu şekliyle yer almadığını; sadece +lAr çokluk ekinin bir parçası olarak *lA ekinde geçtiğini belirtmiştir. Bu çalışmada Altay dillerinde *l’li biçimde görülen *l çokluk ekinin Türkçede de +lAr veya *lA yapısından bağımsız tıpkı Altay dillerinde olduğu gibi *l’li biçimiyle arkaik bir şekilde var olduğu ve sözcüklerle kaynaşmış olan bazı yapılarda hâlâ yaşadığı kanıtlanmaya çalışılacaktır.
{"title":"TÜRK DİLİNDE *l ÇOKLUK EKİ","authors":"Ercan Alkaya, S. Yalçin","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1125637","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1125637","url":null,"abstract":"Varlıkların birden fazla olma durumunu belirten çokluk kavramı, dillerde genellikle sayı kategorisi içerisinde ele alınan bir kavramdır. Çokluk kavramı dillerde ekler, sözcükler ve sözcük grupları gibi farklı yapılarla kurulan özel kategorilerdir. \u0000Hem tarihî dönemlerde hem de çağdaş devirlerde Türk dilinin (Çuvaş Türkçesi hariç) yaygın olarak kullanılan çokluk eki +lAr’dır; ancak Türkçenin eski yazılı metinlerinden itibaren tanıklanan ve sözcüklerin kök veya gövdeleriyle kaynaştığı için çokluk eki işlevini yitirmiş olan birçok çokluk işlevli ekin varlığı, Türkçenin çokluk eki açısından zengin bir dil olduğunun göstergesidir. \u0000Türkçede yaygın olarak kullanılan çokluk eki +lAr dışında tarihî süreç içerisinde donmuş, kaynaşmış veya aktif çokluk işlevini kaybetmiş olan +z, (+r), +gUn, +An, +lA, +t, +k, +s, +ş vb. gibi bazı eklerin varlığı son yıllarda birçok Türkoloğun dikkatini çekmiş ve araştırma konusu olmuştur. \u0000Altay dillerinde bulunan çokluk eklerinden biri de *l çokluk ekidir. Poppe, *l çokluk ekinin Tunguzcada sistemli olarak korunduğunu (mō > mō-l “ağaçlar”; mū > mū-l “sular”, bira > bira-l “nehirler”); yazılı Moğolcada bulunmasa bile Moğolcanın en eski metinlerinde de bu yapıya rastlandığını belirtmiştir. Türkçede ise *l çokluk ekinin bu şekliyle yer almadığını; sadece +lAr çokluk ekinin bir parçası olarak *lA ekinde geçtiğini belirtmiştir. \u0000Bu çalışmada Altay dillerinde *l’li biçimde görülen *l çokluk ekinin Türkçede de +lAr veya *lA yapısından bağımsız tıpkı Altay dillerinde olduğu gibi *l’li biçimiyle arkaik bir şekilde var olduğu ve sözcüklerle kaynaşmış olan bazı yapılarda hâlâ yaşadığı kanıtlanmaya çalışılacaktır.","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133374357","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-08-15DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1100456
Ayhan Bayrak
Lazca, Türkiye’de ağırlıklı olarak Rize’nin doğu ilçelerinden başlamak üzere Gürcistan sınırına kadar olan bölgelerde konuşulan yerel bil dildir. Kafkas dilleri arasında gösterilen ve Türkçe gibi eklemeli diller grubunda yer alan Lazca UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Lazca; Türkçe ile sıkı ilişkileri bulunan bir dildir, bu ilişki eski zamanlara kadar gider. Osmanlıların 15. yüzyılda Doğu Karadeniz bölgesini alması Lazca - Türkçe ilişkileri için bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarihten sonra zamanla Türk kültürü bölgeye hâkim olamaya, Türkçe bölgede üst katman dili hâline gelmeye, Lazca konuşanlar Türkçeyi de kullanmaya başlamıştır. Bu durumun sonucu olarak Lazca söz varlığı da önemli ölçüde Türkçenin etkisi altına girmiştir. Türkçeden Lazcaya başta isimler olmak üzere sıfat, zarf, fiil gibi farklı türde sözcüklerle beraber anlamlar da kopyalanmıştır. Bu çalışmada Arhavi’nin Ortacalar köyünde konuşulan Lazcadaki Türkçe fiil kopyaları üzerinde durulmuştur. İnceleme ve araştırma sonucu obeceu (becermek), oçalişu (çalışmak), oduşunu (düşünmek), oǩisǩanu (kıskanmak) gibi dokuz fiilin kopyalandığı tespit edilmiştir. Bu fiillerin Lazca ses ve söyleyiş özelliklerine uyum gösterdiği, Lazca gramer kurallarına göre şekil aldığı görülmüştür. Bu durum Türkçenin Lazcaya gramatik etkisinin bulunmadığını, sadece söz varlığını etkilediğini göstermektedir. Söz varlığında görülen bu fiil kopyaları Lazca üzerindeki Türkçe etkinin derinliğini ve yoğunluğunu ortaya çıkarmaktadır.
{"title":"Lazca Söz Varlığında Türkçe Fiil Kopyaları","authors":"Ayhan Bayrak","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1100456","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1100456","url":null,"abstract":"Lazca, Türkiye’de ağırlıklı olarak Rize’nin doğu ilçelerinden başlamak üzere Gürcistan sınırına kadar olan bölgelerde konuşulan yerel bil dildir. Kafkas dilleri arasında gösterilen ve Türkçe gibi eklemeli diller grubunda yer alan Lazca UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Lazca; Türkçe ile sıkı ilişkileri bulunan bir dildir, bu ilişki eski zamanlara kadar gider. Osmanlıların 15. yüzyılda Doğu Karadeniz bölgesini alması Lazca - Türkçe ilişkileri için bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarihten sonra zamanla Türk kültürü bölgeye hâkim olamaya, Türkçe bölgede üst katman dili hâline gelmeye, Lazca konuşanlar Türkçeyi de kullanmaya başlamıştır. Bu durumun sonucu olarak Lazca söz varlığı da önemli ölçüde Türkçenin etkisi altına girmiştir. Türkçeden Lazcaya başta isimler olmak üzere sıfat, zarf, fiil gibi farklı türde sözcüklerle beraber anlamlar da kopyalanmıştır. Bu çalışmada Arhavi’nin Ortacalar köyünde konuşulan Lazcadaki Türkçe fiil kopyaları üzerinde durulmuştur. İnceleme ve araştırma sonucu obeceu (becermek), oçalişu (çalışmak), oduşunu (düşünmek), oǩisǩanu (kıskanmak) gibi dokuz fiilin kopyalandığı tespit edilmiştir. Bu fiillerin Lazca ses ve söyleyiş özelliklerine uyum gösterdiği, Lazca gramer kurallarına göre şekil aldığı görülmüştür. Bu durum Türkçenin Lazcaya gramatik etkisinin bulunmadığını, sadece söz varlığını etkilediğini göstermektedir. Söz varlığında görülen bu fiil kopyaları Lazca üzerindeki Türkçe etkinin derinliğini ve yoğunluğunu ortaya çıkarmaktadır.","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124415760","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-07-02DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1128526
Nevzat Özkan
Yunus Emre, eserleriyle Türkiye Türkçesinin temellerini atmış ve edebî bir dil olarak gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır. Bir anlatıcı olarak karmaşık tasavvufî konuları, insana ve hayata dair anlaşılması zor hakikatleri, gayet açık bir üslupla ortaya koymayı başarmıştır. Eserlerine yansıttığı coşkulu samimiyeti, engin gönül dünyası ve olağanüstü üslubuyla etkisi yüzyıllarca sürecek bir Yunus Emre karakteri ve tipi ortaya koymuştur. Onun şiirlerinde kendi dilinden kendi benine yüklediği anlamı, seçtiği kelimeler ve özellikle zamirlere kazandırdığı işlevler üzerinden izlemek mümkündür. Ayrıca vahdet-i vücut düşüncesi ve derviş tipi, eserlerine yansıyan ben kavramının merkezinde yer almaktadır.
{"title":"YUNUS EMRE’DE BEN KAVRAMI ÜZERİNE","authors":"Nevzat Özkan","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1128526","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1128526","url":null,"abstract":"Yunus Emre, eserleriyle Türkiye Türkçesinin temellerini atmış ve edebî bir dil olarak gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır. Bir anlatıcı olarak karmaşık tasavvufî konuları, insana ve hayata dair anlaşılması zor hakikatleri, gayet açık bir üslupla ortaya koymayı başarmıştır. Eserlerine yansıttığı coşkulu samimiyeti, engin gönül dünyası ve olağanüstü üslubuyla etkisi yüzyıllarca sürecek bir Yunus Emre karakteri ve tipi ortaya koymuştur. Onun şiirlerinde kendi dilinden kendi benine yüklediği anlamı, seçtiği kelimeler ve özellikle zamirlere kazandırdığı işlevler üzerinden izlemek mümkündür. Ayrıca vahdet-i vücut düşüncesi ve derviş tipi, eserlerine yansıyan ben kavramının merkezinde yer almaktadır.","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"54 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116458765","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-07DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1088925
Turgay Akduruş
Tüm dillerde temel söz varlığını oluşturan unsurların başında gelen renk adlarının atasözü, deyim, hayvan, bitki, eşya, yiyecek-içecek, giyim-kuşam, hastalık, zaman ve hava durumu gibi kavramlarla yaygın olarak kullanılması renk adlarını söz varlığı çalışmalarında öncelikle ele alınması gereken konulardan biri hâline getirir. Evrensel dil bilim çalışmalarında referansı verilen bir dilde olması gereken bütün renk adlarına sahip olan Kazak Türkçesindeki renk adları tasvir özelliği ile dikkat çeker. Bu durum, Kazak dilindeki renk adlarının günün veya yılın belirli aralıklarını göstermesinde; mevsimlerin, havanın, rüzgârın, yağmurun, karın vb. gibi doğa unsurlarının renk adlarıyla ile tarif edilmesinde açıkça görülür. Kazak Türkçesinde içinde renk adı geçen ḳızıl ayaz “kırmızı ayaz”, kök ayaz “mavi ayaz” ve sarı ayaz “sarı ayaz” gibi kullanımlar renklerin soğukların şiddetine göre kullanılabilen kavramlar olduğunu ve renk sembolizminin burada doğaya yöneldiğini gösterir. Kazak Türkçesindeki renk adlarının zaman ve hava durumu bildiren kavramlar olarak kullanımını konu edinen bu makale renk adları araştırmalarına katkı sağlamak için hazırlanmıştır. Çalışmaya kaynaklık eden dil malzemeleri Kazak dilinin en kapsamlı söz varlığını ihtiva eden 16 ciltlik “Kazak Ädebi Tilinin Sözdigi” adlı çalışmanın taranması yoluyla elde edilmiş olup veriler eş zamanlı dil bilim yöntemi ile incelenmiştir. Çalışmada kullanılan gramer terimleri için Zeynep Korkmaz’ın Gramer Terimleri Sözlüğü esas alınmıştır.
{"title":"Kazak Türkçesinde Renk Adlarının Zaman ve Hava Durumu Bildiren Kavramlar Olarak Kullanılması","authors":"Turgay Akduruş","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1088925","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1088925","url":null,"abstract":"Tüm dillerde temel söz varlığını oluşturan unsurların başında gelen renk adlarının atasözü, deyim, hayvan, bitki, eşya, yiyecek-içecek, giyim-kuşam, hastalık, zaman ve hava durumu gibi kavramlarla yaygın olarak kullanılması renk adlarını söz varlığı çalışmalarında öncelikle ele alınması gereken konulardan biri hâline getirir. Evrensel dil bilim çalışmalarında referansı verilen bir dilde olması gereken bütün renk adlarına sahip olan Kazak Türkçesindeki renk adları tasvir özelliği ile dikkat çeker. Bu durum, Kazak dilindeki renk adlarının günün veya yılın belirli aralıklarını göstermesinde; mevsimlerin, havanın, rüzgârın, yağmurun, karın vb. gibi doğa unsurlarının renk adlarıyla ile tarif edilmesinde açıkça görülür. Kazak Türkçesinde içinde renk adı geçen ḳızıl ayaz “kırmızı ayaz”, kök ayaz “mavi ayaz” ve sarı ayaz “sarı ayaz” gibi kullanımlar renklerin soğukların şiddetine göre kullanılabilen kavramlar olduğunu ve renk sembolizminin burada doğaya yöneldiğini gösterir. Kazak Türkçesindeki renk adlarının zaman ve hava durumu bildiren kavramlar olarak kullanımını konu edinen bu makale renk adları araştırmalarına katkı sağlamak için hazırlanmıştır. Çalışmaya kaynaklık eden dil malzemeleri Kazak dilinin en kapsamlı söz varlığını ihtiva eden 16 ciltlik “Kazak Ädebi Tilinin Sözdigi” adlı çalışmanın taranması yoluyla elde edilmiş olup veriler eş zamanlı dil bilim yöntemi ile incelenmiştir. Çalışmada kullanılan gramer terimleri için Zeynep Korkmaz’ın Gramer Terimleri Sözlüğü esas alınmıştır.","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"964 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116442234","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-06-02DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1097784
Yusuf Gökkaplan
Türk dilinin ifade ve anlam zenginliğinin görülebildiği önemli içeriklerden biri de kalıp sözlerdir. Günlük konuşma dilinde olay ve durumların daha etkili ve anlaşılır bir biçimde ifade edilmesi için kalıp sözlerden sıkça yararlanılmaktadır. Türk dili içerisinde bu kalıp sözlerin en önemlilerinin atasözleri ve deyimler olduğu söylenebilir. Türk dilinin yadigarları ve mihenk taşı olarak değerlendirebileceğimiz atasözleri ve deyimlerin sosyal içerikli bağlamlardan, deneyimlerden, kültür ve gelenek olarak genele hitap eden yapılardan oluşmaktadır. Bu durum, onları sadece birer özlü veya kalıp söz değil belirli durumların ölçütü olarak kullanmayı da beraberinde getirmiştir. Atasözleri ve deyimler üzerine derleme, anlamlandırma ve analiz etme çalışmalarının yapıldığı görülmektedir. Özellikle son dönemlerde atasözleri ve deyimlerdeki söz varlığı, sözlerin kavramsal değerleri gibi konular işlenmektedir. Bu çalışmada da atasözleri ve deyimlerde sıkça kullanılan ve geniş bir kavram alanı olan akıl sözcüğü ele alınacaktır. Akıl sözcüğünün sözlük anlamı ile çizilen kavram alanının değerlendirilmesi ve var ise bu kavram alanına eklenebilecek yeni kavram alanlarının belirlenecektir.
{"title":"Atasözleri ve Deyimlerde Akıl Kavramı","authors":"Yusuf Gökkaplan","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1097784","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1097784","url":null,"abstract":"Türk dilinin ifade ve anlam zenginliğinin görülebildiği önemli içeriklerden biri de kalıp sözlerdir. Günlük konuşma dilinde olay ve durumların daha etkili ve anlaşılır bir biçimde ifade edilmesi için kalıp sözlerden sıkça yararlanılmaktadır. Türk dili içerisinde bu kalıp sözlerin en önemlilerinin atasözleri ve deyimler olduğu söylenebilir. Türk dilinin yadigarları ve mihenk taşı olarak değerlendirebileceğimiz atasözleri ve deyimlerin sosyal içerikli bağlamlardan, deneyimlerden, kültür ve gelenek olarak genele hitap eden yapılardan oluşmaktadır. Bu durum, onları sadece birer özlü veya kalıp söz değil belirli durumların ölçütü olarak kullanmayı da beraberinde getirmiştir. \u0000Atasözleri ve deyimler üzerine derleme, anlamlandırma ve analiz etme çalışmalarının yapıldığı görülmektedir. Özellikle son dönemlerde atasözleri ve deyimlerdeki söz varlığı, sözlerin kavramsal değerleri gibi konular işlenmektedir. Bu çalışmada da atasözleri ve deyimlerde sıkça kullanılan ve geniş bir kavram alanı olan akıl sözcüğü ele alınacaktır. Akıl sözcüğünün sözlük anlamı ile çizilen kavram alanının değerlendirilmesi ve var ise bu kavram alanına eklenebilecek yeni kavram alanlarının belirlenecektir.","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"262 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124274841","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-24DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1111248
Sıla Nur Aktaş
{"title":"Eski Uygur Türkçesinde Öz (core) – Dış (peripheral) Katmanlı Birleşik Yapılarda Zamansallık/Yayın Değerlendirme","authors":"Sıla Nur Aktaş","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1111248","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1111248","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130455608","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-05-20DOI: 10.54316/dilarastirmalari.1104133
Kenan Semi̇z
{"title":"Türk Gramerinin Sıra Dışı Teorisyeni Viktor Grigoryeviç Guzev’in Anısına","authors":"Kenan Semi̇z","doi":"10.54316/dilarastirmalari.1104133","DOIUrl":"https://doi.org/10.54316/dilarastirmalari.1104133","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":346409,"journal":{"name":"Dil Araştırmaları","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133888236","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}