Memluk Devleti’nin kurulusu, daha once olusmaya baslayan bazi sartlarin neticesinde mumkun olmustur. Eyyubilerin hâkimiyet surecinde gelisen bu sartlar bir grup olarak memluklerin tedrici bir sekilde gucu ele almalari ve daha sonraki gelismeler sayesinde Eyyubi Devleti’ni nihayete erdirerek Memluk Devleti’ni kurmalarina zemin hazirlamistir. VII. Hacli Seferi kapsaminda yasanan bazi gelismeler bu kurulus surecinde nihai adimlardan birini veya kirilma noktasini teskil etmistir. Bu calismada, Memluk Devleti’nin kurulus surecine odaklanilmis olup VII. Hacli Seferinin ilgili surecteki etkinligi incelenmeye calisilmistir.
{"title":"VII. Haçlı Seferi Ve Memlûk Devleti’nin Kuruluşu","authors":"Kazım Uzun","doi":"10.18513/egetid.849779","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.849779","url":null,"abstract":"Memluk Devleti’nin kurulusu, daha once olusmaya baslayan bazi sartlarin neticesinde mumkun olmustur. Eyyubilerin hâkimiyet surecinde gelisen bu sartlar bir grup olarak memluklerin tedrici bir sekilde gucu ele almalari ve daha sonraki gelismeler sayesinde Eyyubi Devleti’ni nihayete erdirerek Memluk Devleti’ni kurmalarina zemin hazirlamistir. VII. Hacli Seferi kapsaminda yasanan bazi gelismeler bu kurulus surecinde nihai adimlardan birini veya kirilma noktasini teskil etmistir. Bu calismada, Memluk Devleti’nin kurulus surecine odaklanilmis olup VII. Hacli Seferinin ilgili surecteki etkinligi incelenmeye calisilmistir.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2020-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68186003","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Etiyopya'nın Somali'den Sınır Tanıma Arayışı: Kısa Bir Tarihsel Analiz","authors":"Nigusu Adem Yi̇mer, Turgut Subaşı","doi":"10.18513/egetid.849784","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.849784","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2020-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68186058","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Osmanli Imparatorlugu’nun, 19.yuzyildaki hikâyesinin Avrupa’nin esliginde kayda gecirildigi soylenebilir. 18.yuzyilin sonunda ordunun modernlesmesi ile perdeleri acilan Osmanli reform macerasi, zamanla hayatin hemen her tarafina dogru genislemek zorunda kalmistir. Reform ya da Avrupa ile aradaki mesafeyi kapatma cabasi, dogal olarak maddi alanda yapilan yeniliklerin yani sira gundelik yasami tarif eden degerler dunyasini da Avrupa terminolojisinin etkilerine acik hale getirmistir. Yeni bir tanima kavusan onur anlayisi, Avrupa kulturunun soyut konulari da kapsayacak bicimde Osmanli birikimini donusturdugunu gosteren ilginc basliklardan biridir. Avrupa’dan ithal edilen kirilgan onur anlayisi, incinen gururun veya onurun tamiri icin hukuk disi bir metot olarak yine Avrupa’ya ait bir cezalandirma bicimi olan duelloyu da imparatorluk cografyasina tanitmistir. Yeni bir icerik ve anlam cozumlemesine tabi tutulan onur anlayisinin bir sonucu olarak Osmanli sinirlari icinde yasayanlar tarafindan da duello sik olmasa da hatirlanan bir uygulama olmustur. Ayni sekilde kendi hukukunu cografyasinda yasayanlara kabul ettirme iddiasinda olan Osmanli yoneticileri de duello girisimlerine karsi en bastan itibaren yasaklayici ve engelleyici davranmaya ozen gostermistir.
{"title":"Osmanlı’da Düello: Sınırı İhlâl Etmeye Kalkışanlar","authors":"Hayrettin Pınar, Aynur Asgarova Pinar","doi":"10.18513/egetid.849775","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.849775","url":null,"abstract":"Osmanli Imparatorlugu’nun, 19.yuzyildaki hikâyesinin Avrupa’nin esliginde kayda gecirildigi soylenebilir. 18.yuzyilin sonunda ordunun modernlesmesi ile perdeleri acilan Osmanli reform macerasi, zamanla hayatin hemen her tarafina dogru genislemek zorunda kalmistir. Reform ya da Avrupa ile aradaki mesafeyi kapatma cabasi, dogal olarak maddi alanda yapilan yeniliklerin yani sira gundelik yasami tarif eden degerler dunyasini da Avrupa terminolojisinin etkilerine acik hale getirmistir. Yeni bir tanima kavusan onur anlayisi, Avrupa kulturunun soyut konulari da kapsayacak bicimde Osmanli birikimini donusturdugunu gosteren ilginc basliklardan biridir. Avrupa’dan ithal edilen kirilgan onur anlayisi, incinen gururun veya onurun tamiri icin hukuk disi bir metot olarak yine Avrupa’ya ait bir cezalandirma bicimi olan duelloyu da imparatorluk cografyasina tanitmistir. Yeni bir icerik ve anlam cozumlemesine tabi tutulan onur anlayisinin bir sonucu olarak Osmanli sinirlari icinde yasayanlar tarafindan da duello sik olmasa da hatirlanan bir uygulama olmustur. Ayni sekilde kendi hukukunu cografyasinda yasayanlara kabul ettirme iddiasinda olan Osmanli yoneticileri de duello girisimlerine karsi en bastan itibaren yasaklayici ve engelleyici davranmaya ozen gostermistir.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2020-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68185905","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bizans Imparatorlugu, Selcuklu Devleti ile Osmanli Imparatorlugu’nun klasik doneminde Anadolu’nun dunyaya acilan kapilarindan biri olan Antalya, tuccarlarin ve ticaret gemilerinin ugrak noktalarindan biriydi. 16. yuzyildan itibaren Antalya’nin onemi giderek azalirken deniz ve kara ulasim olanaklarinin artmasiyla birlikte Anadolu ve Dogu Akdeniz kiyilarinda cesitli ticaret merkezleri ve limanlar yukseldi. Antalya’nin 19. yuzyilda ticaret kapasitesi ve olanaklari gelisim gostermesine ragmen eski canli gunlerini tekrar yakalayamadi. Antalya’da tarim tam anlamiyla ticarilesemedigi gibi ithalat agirlikli Osmanli dis ticareti icinde Antalya’nin Anadolu’nun ic kesimleriyle baglanti saglayacak ulasim olanaklari da modern bir karakter kazanamadi. Ticaretin on plana ciktigi liman kentlerinin aksine limana ulasan demiryolu ve karayolu baglantilarinin noksanligi ve genis ciftliklerde kapitalist tarima gecilememesi Antalya’nin karsisinda duran zorluklar arasindaki yerlerini aldi. Bu nedenlerden oturu Osmanli Imparatorlugu’nun son doneminde diger Anadolu limanlari ve ticaret merkezleri ile karsilastirildiginda Antalya’nin konumu onemsiz ve sonuk durumda kaldi. Bu calismada Osmanli Imparatorlugu’nun son zamanlarinda Antalya’nin ve Antalya Limani’nin Anadolu ticareti icerisindeki yeri ve rolu aciklanmaya calisilacaktir. Cesitli istatistikler, salnameler, raporlar ile arastirma ve inceleme eserlerinde bulunan verilerden hareketle genel olarak Osmanli ticaretinin durumu, bu ticari yasam icerisinde Anadolu liman kentlerinin konumu ve Antalya’nin bu ticaret icerisindeki payi incelenecektir. Boylece elde edilen veriler, Antalya Limani’nin ilerleyen zaman icinde Osmanli ticareti ve ekonomik yapisi icindeki durumunu rakamlarla ve nedenleriyle aciklamaya yardimci olacaktir.
Bizans Imparatorlugu是塞尔库卢州和世界上最紧迫的毛细血管之一,安塔利亚是商船和商船。自7月16日安塔利亚人口下降以来,随着阿纳多卢和南大洋的贩运中心和港口的增加,海洋和黑海的人口也在增加。安塔利亚的19yuzyilda ticaret kapasitesi ve olanaklari gelisim gostermesine ragmen eski canli gunlini tekrar yakalayamadi。在安塔利亚,Osmanli dis商业中的进口商品尚未完全交易,但未能获得连接阿纳多卢ic约束的现代特征。如果贸易到达港口,而不是几十个低成本的港口城市,那么在安塔利亚面临的困难之间,巨大农村的铁路和铁路连接的数量以及资本主义关税的数量已经发生了。因此,安塔利亚的职位仍然失业,并在她与其他阿纳多卢港口和贸易中心一起被没收后终止。在这场灾难中,Osmanli Imparatorlugu的最后位置和角色将在安塔利亚和安塔利亚利马尼的阿纳多卢贸易官员中加速。Osmanli的贸易状况通常基于性统计、命名、搜索和分析方面的可用数据,并将考察阿纳多卢港口城市在贸易行业中的位置以及安塔利亚贸易行业的份额。所获得的数据将有助于加快安塔利亚-利马尼未来奥斯曼利贸易和经济结构的发展。
{"title":"Antalya Limanı’nın 19. Yüzyıl Sonu ve 20. Yüzyıl Başında Anadolu Liman Trafiği ve Deniz Ticaretindeki Yeri","authors":"Mustafa Malhut, A. Kisa","doi":"10.18513/egetid.849758","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.849758","url":null,"abstract":"Bizans Imparatorlugu, Selcuklu Devleti ile Osmanli Imparatorlugu’nun klasik doneminde Anadolu’nun dunyaya acilan kapilarindan biri olan Antalya, tuccarlarin ve ticaret gemilerinin ugrak noktalarindan biriydi. 16. yuzyildan itibaren Antalya’nin onemi giderek azalirken deniz ve kara ulasim olanaklarinin artmasiyla birlikte Anadolu ve Dogu Akdeniz kiyilarinda cesitli ticaret merkezleri ve limanlar yukseldi. Antalya’nin 19. yuzyilda ticaret kapasitesi ve olanaklari gelisim gostermesine ragmen eski canli gunlerini tekrar yakalayamadi. Antalya’da tarim tam anlamiyla ticarilesemedigi gibi ithalat agirlikli Osmanli dis ticareti icinde Antalya’nin Anadolu’nun ic kesimleriyle baglanti saglayacak ulasim olanaklari da modern bir karakter kazanamadi. Ticaretin on plana ciktigi liman kentlerinin aksine limana ulasan demiryolu ve karayolu baglantilarinin noksanligi ve genis ciftliklerde kapitalist tarima gecilememesi Antalya’nin karsisinda duran zorluklar arasindaki yerlerini aldi. Bu nedenlerden oturu Osmanli Imparatorlugu’nun son doneminde diger Anadolu limanlari ve ticaret merkezleri ile karsilastirildiginda Antalya’nin konumu onemsiz ve sonuk durumda kaldi. Bu calismada Osmanli Imparatorlugu’nun son zamanlarinda Antalya’nin ve Antalya Limani’nin Anadolu ticareti icerisindeki yeri ve rolu aciklanmaya calisilacaktir. Cesitli istatistikler, salnameler, raporlar ile arastirma ve inceleme eserlerinde bulunan verilerden hareketle genel olarak Osmanli ticaretinin durumu, bu ticari yasam icerisinde Anadolu liman kentlerinin konumu ve Antalya’nin bu ticaret icerisindeki payi incelenecektir. Boylece elde edilen veriler, Antalya Limani’nin ilerleyen zaman icinde Osmanli ticareti ve ekonomik yapisi icindeki durumunu rakamlarla ve nedenleriyle aciklamaya yardimci olacaktir.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2020-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68185918","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This study focuses on Scythia, Iordanes' Scythia, as depicted in his work entitled Getica. The first question of the study is how Iordanes saw Scythia. Although his records about physical geography are discussed here, the main focus will be on his descriptions of human geography/ethnography. In his human geography narratives, emphasis will be on Eastern Scythia tribes such as the Huns and the Bulgars which have been less emphasized in the previous studies. The second question of the study is where Scythia is according to Iordanes. Therefore, the way that Iordanes positions Scythia will be discussed in order to gain insight into his perception of Scythia. These processes will be included comparisons with Iordanes' other work Romana and other texts written before him and or by his contemporaries. In this way, the examination is expected to contribute to our understanding of Iordanes’ text and the geographical and the historical knowledge in the sixth century.
{"title":"Scythia As Reflected By Iordanes (Jordanes): A Scene From The Sixth Century","authors":"A. Üstün","doi":"10.18513/egetid.770004","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.770004","url":null,"abstract":"This study focuses on Scythia, Iordanes' Scythia, as depicted in his work entitled Getica. The first question of the study is how Iordanes saw Scythia. Although his records about physical geography are discussed here, the main focus will be on his descriptions of human geography/ethnography. In his human geography narratives, emphasis will be on Eastern Scythia tribes such as the Huns and the Bulgars which have been less emphasized in the previous studies. The second question of the study is where Scythia is according to Iordanes. Therefore, the way that Iordanes positions Scythia will be discussed in order to gain insight into his perception of Scythia. These processes will be included comparisons with Iordanes' other work Romana and other texts written before him and or by his contemporaries. In this way, the examination is expected to contribute to our understanding of Iordanes’ text and the geographical and the historical knowledge in the sixth century.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2020-07-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68186318","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Turkiye’de Cumhuriyet’in ilandan sonra siyasal alandaki devrimlere hiz verilmesiyle cagdas bir devlet yapisi olusturulmak istenmis, girisilen radikal reformlarla yalnizca idari modernlesme hedeflenmemis, bunun yaninda toplumsal yapinin da donusturulmesi icin onemli adimlar atilmistir. Ancak, siyasal alanda umulan degisimin kisa surede elde edilmesinden farkli olarak, Osmanli’dan devralinan katilasmis ve geri plana itilmis insan sermayesini donusturmek bilindigi gibi kolay olmamistir. Her seyden once, sehir merkezlerinde toplulasmis okur-yazar kesimin genel nufusa gore oldukca dusuk bir orani teskil etmesi, Cumhuriyet idarecilerinin yuz yuze kaldiklari ciddi bir sorundur. Ote yandan 1928 yilinda Latin harflerinin kabulunden sonra vatandaslarin egitilmesi meselesi donemin temel gundem maddelerinden birini olusturmustur. Bilindigi gibi, toplumsal kalkinmanin temel dinamiklerinden biri olan nitelikli insan sermayesinin elde edilmesi icin Cumhuriyet’in ilk yillarinda yogun cabalar sarf edilmistir. Bu dogrultuda 17 Nisan 1940 tarihinde kabul edilen 3803 sayili Koy Enstituleri Kanunu ile okul ve ogretmenden yoksun bolgelere ulasilmaya calisilarak tasranin egitim ihtiyacina cevap verilmeye calisilmistir. Koy Enstituleri ile ilgili genel kabulun aksine bu sistemle yalnizca ogretmen degil, ayni zamanda teknisyen, saglik personeli ve modern tarim tekniklerinden haberdar egitimli yeni bir insan profili yetistirilmeye calisilmistir. Koy Enstituleri’nin 1940’larin sonlarindan itibaren, bir donusum surecine girildigi bilinmekle birlikte, bu enstitulerin Anadolu aydinlanmasinin ozgun bir ornegi oldugu gercegi goz onunde tutulmalidir. Nitekim bahse konu olan donemde Turkiye’de faaliyet gosteren British Council yetkililerinin Londra’daki merkez buroyla yazismalarina konu olan Koy Enstituleri ozgun ve dikkat cekici olcude basarili bulunmustur. Dahasi, British Council yetkililerinin girisimleriyle Koy Enstituleri ve Ingiltere’de benzer faaliyetler yuruten Young Farmers Club arasinda egitim temelinde isbirligi kurulmasi icin calisilmistir. Hatta o donem icin radikal sayilabilecek ogrenci degisim programi gibi uygulamalar icin de British Council yetkilileri Koy Enstituleriyle isbirligi olanagi yaratmaya calismislardir. Bu calismada incelenen British Council evrakindan yola cikilarak Cumhuriyet doneminde girisilen reformlar arasinda gunun sartlarindan dogmus, ozgun bir uygulama olan Koy Enstitulerine farkli bir pencereden isik tutulmaya calisilmistir.
{"title":"British Council, Köy Enstitüleri ve Savaş Ortamında Kültürel Diplomasinin Yollarını Aramak","authors":"Resul Babaoğlu","doi":"10.18513/EGETID.596045","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/EGETID.596045","url":null,"abstract":"Turkiye’de Cumhuriyet’in ilandan sonra siyasal alandaki devrimlere hiz verilmesiyle cagdas bir devlet yapisi olusturulmak istenmis, girisilen radikal reformlarla yalnizca idari modernlesme hedeflenmemis, bunun yaninda toplumsal yapinin da donusturulmesi icin onemli adimlar atilmistir. Ancak, siyasal alanda umulan degisimin kisa surede elde edilmesinden farkli olarak, Osmanli’dan devralinan katilasmis ve geri plana itilmis insan sermayesini donusturmek bilindigi gibi kolay olmamistir. Her seyden once, sehir merkezlerinde toplulasmis okur-yazar kesimin genel nufusa gore oldukca dusuk bir orani teskil etmesi, Cumhuriyet idarecilerinin yuz yuze kaldiklari ciddi bir sorundur. Ote yandan 1928 yilinda Latin harflerinin kabulunden sonra vatandaslarin egitilmesi meselesi donemin temel gundem maddelerinden birini olusturmustur. Bilindigi gibi, toplumsal kalkinmanin temel dinamiklerinden biri olan nitelikli insan sermayesinin elde edilmesi icin Cumhuriyet’in ilk yillarinda yogun cabalar sarf edilmistir. Bu dogrultuda 17 Nisan 1940 tarihinde kabul edilen 3803 sayili Koy Enstituleri Kanunu ile okul ve ogretmenden yoksun bolgelere ulasilmaya calisilarak tasranin egitim ihtiyacina cevap verilmeye calisilmistir. Koy Enstituleri ile ilgili genel kabulun aksine bu sistemle yalnizca ogretmen degil, ayni zamanda teknisyen, saglik personeli ve modern tarim tekniklerinden haberdar egitimli yeni bir insan profili yetistirilmeye calisilmistir. Koy Enstituleri’nin 1940’larin sonlarindan itibaren, bir donusum surecine girildigi bilinmekle birlikte, bu enstitulerin Anadolu aydinlanmasinin ozgun bir ornegi oldugu gercegi goz onunde tutulmalidir. Nitekim bahse konu olan donemde Turkiye’de faaliyet gosteren British Council yetkililerinin Londra’daki merkez buroyla yazismalarina konu olan Koy Enstituleri ozgun ve dikkat cekici olcude basarili bulunmustur. Dahasi, British Council yetkililerinin girisimleriyle Koy Enstituleri ve Ingiltere’de benzer faaliyetler yuruten Young Farmers Club arasinda egitim temelinde isbirligi kurulmasi icin calisilmistir. Hatta o donem icin radikal sayilabilecek ogrenci degisim programi gibi uygulamalar icin de British Council yetkilileri Koy Enstituleriyle isbirligi olanagi yaratmaya calismislardir. Bu calismada incelenen British Council evrakindan yola cikilarak Cumhuriyet doneminde girisilen reformlar arasinda gunun sartlarindan dogmus, ozgun bir uygulama olan Koy Enstitulerine farkli bir pencereden isik tutulmaya calisilmistir.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2019-07-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68185836","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Roma Imparatoru Hadrianus tarafindan kuzey bati Anadolu’da kurulan uc kentten biri olan Hadrianoutherai, Roma ve Bizans kaynaklarinda ozellikle kurulus hikâyesiyle yer almistir. Bu kaynaklarin aktardigina gore, bolgedeki seyahati sirasinda katildigi av partisinde bir ayi olduren imparator, basarili gecen avin anisina avlandigi bolgede Hadrianoutherai kentini kurmustur. Soz konusu av, kentin bastigi sikkelere de yansimistir. Ephesos’un kurulus mitosuna benzerligi, Antikcag’da avin bir simge olarak krallar veya imparatorlar tarafindan cok sik kullanilmasi ve Hadrianus doneminde kentlerin kokenlerini Hellen gelenegine baglama cabalari, Hadrianoutherai’in kurulus hikâyesinin de mitos olabilecegi suphesine yol acmaktadir. Buna karsin imparatorun antik kaynaklar, sikkeler ve kabartmalardan ogrendigimiz av tutkusu, bu tutkusunu eyaletlerdeki gezileri sirasinda icraata donusturmus olmasi ve Hadrianoutherai’in lokalize edildigi Balikesir cevresinin fauna ve flora acisindan av icin uygunlugu ise hikâyeyi tamamen bir mitos olarak gormemizi engellemektedir. Bu calisma, gercekten yasanmis bir olayin duzenlenerek kentin kurulus hikâyesi haline getirildigini ortaya koymaktadir.
{"title":"Hadrianoutherai’ın Kuruluş Hikâyesi Mitos mu, Gerçek mi?","authors":"Mustafa Türk","doi":"10.18513/EGETID.596148","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/EGETID.596148","url":null,"abstract":"Roma Imparatoru Hadrianus tarafindan kuzey bati Anadolu’da kurulan uc kentten biri olan Hadrianoutherai, Roma ve Bizans kaynaklarinda ozellikle kurulus hikâyesiyle yer almistir. Bu kaynaklarin aktardigina gore, bolgedeki seyahati sirasinda katildigi av partisinde bir ayi olduren imparator, basarili gecen avin anisina avlandigi bolgede Hadrianoutherai kentini kurmustur. Soz konusu av, kentin bastigi sikkelere de yansimistir. Ephesos’un kurulus mitosuna benzerligi, Antikcag’da avin bir simge olarak krallar veya imparatorlar tarafindan cok sik kullanilmasi ve Hadrianus doneminde kentlerin kokenlerini Hellen gelenegine baglama cabalari, Hadrianoutherai’in kurulus hikâyesinin de mitos olabilecegi suphesine yol acmaktadir. Buna karsin imparatorun antik kaynaklar, sikkeler ve kabartmalardan ogrendigimiz av tutkusu, bu tutkusunu eyaletlerdeki gezileri sirasinda icraata donusturmus olmasi ve Hadrianoutherai’in lokalize edildigi Balikesir cevresinin fauna ve flora acisindan av icin uygunlugu ise hikâyeyi tamamen bir mitos olarak gormemizi engellemektedir. Bu calisma, gercekten yasanmis bir olayin duzenlenerek kentin kurulus hikâyesi haline getirildigini ortaya koymaktadir.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2019-07-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48299785","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
1920 yilinda acilan I. TBMM, Istiklal Savasi’nin ardindan secimle yenilendi. 1923 Nisan’inda alinan yenileme kararinin ardindan, secim calismalarina baslandi. Bu, tek parti donemi kurulurken gidilen ilk secimdir. Manisa baglaminda 1923 milletvekili secimi, ozellikle adaylarin belirlenmesinde yerelde etkili olan sahislarin belirleyici oldugu bir secimdir. Ulke genelinde yaklasik 3 ay suren bu secimler, Manisa’da bes haftada tamamlandi. Manisa bu secimde Meclis’e 9 milletvekili gonderdi. 1927 milletvekili secimi, yalnizca CHF adaylariyla gerceklestirilen onaylama tarzinda bir secimdir. Ulke genelinde “ikinci secmen” secimleri 10 Agustos’ta, milletvekili secimleri ise 8 Eylul 1927’de tamamlandi. Manisa’da ulke genelinden farkli olarak, milletvekili secimi 2 Eylul gunu basladi ve bitirildi. Manisa’dan yine 9 milletvekili secildi. 1931 genel secimi normal tarihinden yaklasik 7 ay once yapildi. CHF, 63 secim cevresinin 22’sinde, bagimsiz adaylar icin 30 kontenjan ayirdi. 9 milletvekili secilecek olan Manisa’dan, CHF 8 aday gosterdi, 1 adayin yerini bagimsizlara ayirdi. Manisa’da “ikinci secmen” secimi 4-13 Nisan’da gerceklestirildi. Milletvekili secimi ise butun ulkede oldugu gibi 24 Nisan’da gerceklestirildi. Sonucta 8 CHF adayi ile bagimsiz aday kontenjanindan Ismet Pasa ikinci secmenler tarafindan Manisa milletvekili secildiler.
{"title":"Tek Parti Yönetimi Kurulurken Manisa’da Genel Seçimler (1923-1931)","authors":"Nejdet Bi̇lgi̇","doi":"10.18513/EGETID.596061","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/EGETID.596061","url":null,"abstract":"1920 yilinda acilan I. TBMM, Istiklal Savasi’nin ardindan secimle yenilendi. 1923 Nisan’inda alinan yenileme kararinin ardindan, secim calismalarina baslandi. Bu, tek parti donemi kurulurken gidilen ilk secimdir. Manisa baglaminda 1923 milletvekili secimi, ozellikle adaylarin belirlenmesinde yerelde etkili olan sahislarin belirleyici oldugu bir secimdir. Ulke genelinde yaklasik 3 ay suren bu secimler, Manisa’da bes haftada tamamlandi. Manisa bu secimde Meclis’e 9 milletvekili gonderdi. 1927 milletvekili secimi, yalnizca CHF adaylariyla gerceklestirilen onaylama tarzinda bir secimdir. Ulke genelinde “ikinci secmen” secimleri 10 Agustos’ta, milletvekili secimleri ise 8 Eylul 1927’de tamamlandi. Manisa’da ulke genelinden farkli olarak, milletvekili secimi 2 Eylul gunu basladi ve bitirildi. Manisa’dan yine 9 milletvekili secildi. 1931 genel secimi normal tarihinden yaklasik 7 ay once yapildi. CHF, 63 secim cevresinin 22’sinde, bagimsiz adaylar icin 30 kontenjan ayirdi. 9 milletvekili secilecek olan Manisa’dan, CHF 8 aday gosterdi, 1 adayin yerini bagimsizlara ayirdi. Manisa’da “ikinci secmen” secimi 4-13 Nisan’da gerceklestirildi. Milletvekili secimi ise butun ulkede oldugu gibi 24 Nisan’da gerceklestirildi. Sonucta 8 CHF adayi ile bagimsiz aday kontenjanindan Ismet Pasa ikinci secmenler tarafindan Manisa milletvekili secildiler.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2019-07-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68185474","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Futuvvet, yigitlik, mertlik, comertlik ve digergâmlik gibi hususiyetler ile bir takim ahlaki vasiflara sahip fetâ veya fityân diye nitelendirilen genclerin dunyasini temsil eder. Zamanla sufilikle kaynasarak tasavvufi bir nitelik kazandi. Bu haliyle Ortacag Islâm dunyasinin siyasi, sosyal, ekonomik, dini ve ilmi hayatinda onemli bir yer edindi. XI. yuzyilin ikinci yarisi itibariyle de Islâm cografyasinin genis bir bolumune hâkim hale gelen Buyuk Selcuklularin himayesinde varligini surdurmeye devam etti. Buyuk Selcuklular devrinde futuvvet kulturu, hem fikri-dini ve ictimai-iktisadi cihetleriyle hem de edebi-yazinsal boyutuyla onemli gelismeler yasadi. Nitekim reisu’l-fityân diye nitelendirilen âyan ve esraf tabakasina mensup Hasan b. Said el-Meni‘i ve Ebu’l-Hasan el-Isferâyini ile futuvvete dair eserler kaleme alan el-Kuseyri ve Hâce Abdullah el-Ensari bunun orneklerindendir. Ote yandan firinci Ibn Resuli ve kumas saticisi Abdulkadir el-Hâsimi’nin Bagdad’daki futuvvet yapilanmalari, bu zamanda futuvvetin nasil teskilatlandigina dair onemli bilgiler sunmaktadir. Bu baglamda calismamizda 473 (1081) yilindaki Bagdad hadisesi nokta-i nazarinda Buyuk Selcuklularin ilk donmelerinde futuvvet kulturu uzerinde durulacaktir.
Futuvet代表了年轻人的世界,他们被描述为女性、勇敢、商业和有尊严的道德工具的追随者。他被诊断为窒息而死。这样一来,正统伊斯兰世界的政治、社会、经济、宗教和科学生活就排在了第十位。XI。根据该法律的后半部分,伊斯兰教在Buyuk Selcuklular的历史上继续表现出它的存在,该组织由其绝大多数成员主导。此外,足球文化被禁止围绕自杀,包括思想和社会经济特征,以及文学。这是El Kuzey和Hâs Abdullah El Ensari的装饰物的一部分,他们被称为最新旅行社的足球队Hasan b.Said El-Meni和Ebu'l-Hasan El Isferalini。另一方面,伊本·雷苏利和库马尔的第一位讽刺作家阿卜杜勒卡迪尔·哈希米提供了关于巴格达足球是如何被识别的十条信息。在473年(1081年)的一篇文章中,巴格达没有提到未来的发展。
{"title":"Büyük Selçuklular Devrinde Bağdad’da Fütüvvet Teşkilâtının İhdasına Yönelik Bir Girişim","authors":"Nevzat Keleş","doi":"10.18513/EGETID.596110","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/EGETID.596110","url":null,"abstract":"Futuvvet, yigitlik, mertlik, comertlik ve digergâmlik gibi hususiyetler ile bir takim ahlaki vasiflara sahip fetâ veya fityân diye nitelendirilen genclerin dunyasini temsil eder. Zamanla sufilikle kaynasarak tasavvufi bir nitelik kazandi. Bu haliyle Ortacag Islâm dunyasinin siyasi, sosyal, ekonomik, dini ve ilmi hayatinda onemli bir yer edindi. XI. yuzyilin ikinci yarisi itibariyle de Islâm cografyasinin genis bir bolumune hâkim hale gelen Buyuk Selcuklularin himayesinde varligini surdurmeye devam etti. Buyuk Selcuklular devrinde futuvvet kulturu, hem fikri-dini ve ictimai-iktisadi cihetleriyle hem de edebi-yazinsal boyutuyla onemli gelismeler yasadi. Nitekim reisu’l-fityân diye nitelendirilen âyan ve esraf tabakasina mensup Hasan b. Said el-Meni‘i ve Ebu’l-Hasan el-Isferâyini ile futuvvete dair eserler kaleme alan el-Kuseyri ve Hâce Abdullah el-Ensari bunun orneklerindendir. Ote yandan firinci Ibn Resuli ve kumas saticisi Abdulkadir el-Hâsimi’nin Bagdad’daki futuvvet yapilanmalari, bu zamanda futuvvetin nasil teskilatlandigina dair onemli bilgiler sunmaktadir. Bu baglamda calismamizda 473 (1081) yilindaki Bagdad hadisesi nokta-i nazarinda Buyuk Selcuklularin ilk donmelerinde futuvvet kulturu uzerinde durulacaktir.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2019-07-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68185648","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}