Tüm tanımlar incelediğimizde; iletişimi, iki ya da daha fazla kişi ya da grup arasında bilgi, duygu, düşünce ve davranışların aktarıldığı bir süreç olarak tanımlamak mümkündür. İletişim türlerini, “sözlü/işitsel, sözsüz/görsel ve yazılı/yazınsal” iletişim olarak üç grup altında toplayarak incelemek mümkündür. İletişim gerçekliğinin bileşenleri olarak fotoğraf ve tasarım öğeleri hedef kitle açısından anlam katmanlarının oluşturulmasında büyük önem taşımaktadır. Bir sorunun çözümü için geliştirilmiş, işleyiş ve biçim kararlarının tümüne yani her şeye tasarım diyebiliriz. Görsel iletişim tasarım bileşenleri olarak tanımlanan renk, obje, fon, metin ve tipografi aynı zamanda fotoğrafında bileşenleridir. Yani görsel gücü ön planda olan bir fotoğrafta tasarım çok önemlidir. Tasarım ve fotoğrafta beğeni çok önemli bir unsurdur. Beğeninin DNA’sını 1950 ve 1960’lı yıllarda oluşturan Filozof, Fizik Prof. Jacques Lacan, “Beğeninin; moda ve trendlerin temelini oluşturduğunu” söylemektedir. Bir sanat eserini çözümlemeye çalışırken en önemli yollardan biriside ikna kavramıdır. İkna kavramı ilk kez Aristo ile incelenmeye başlanmıştır. “İkna, bir kimsenin diğerini bilinçli bir niyetle tutarlı fikirler, etkili çekicilikler, güvenilirlik ve kanıt gibi unsurlar kullanarak istenilen yönde etkileme ve yönlendirme” olarak tanımlanmaktadır.Bu çalışmada, örnek afiş çalışmaları üzerinde çözüm ve yorumlar yapılmıştır. Ele alınan örnek film ve tanıtım afişleri incelenirken, fotoğrafın afişte kullanımı ve tasarıma olan etkisi iletişim, tasarım, etik ve hedef kitle başlıkları üzerinden çözümlenmiştir.Literatür taraması yapılarak bu alanda üretilmiş çeşitli çalışmalar incelenip afiş tasarımında görselin yani fotoğrafın içerikle uyumlu bir şekilde işe koşulması örnekler üzerinde incelenmiştir.
{"title":"Kitle iletişim araçları içerisinde dolaşıma sokulan fotoğrafik görsellerin iletişim sağlamadaki rolü ve çözümlenmesi","authors":"Erkan Çiçek","doi":"10.31566/arts.1949","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.1949","url":null,"abstract":"Tüm tanımlar incelediğimizde; iletişimi, iki ya da daha fazla kişi ya da grup arasında bilgi, duygu, düşünce ve davranışların aktarıldığı bir süreç olarak tanımlamak mümkündür. İletişim türlerini, “sözlü/işitsel, sözsüz/görsel ve yazılı/yazınsal” iletişim olarak üç grup altında toplayarak incelemek mümkündür. İletişim gerçekliğinin bileşenleri olarak fotoğraf ve tasarım öğeleri hedef kitle açısından anlam katmanlarının oluşturulmasında büyük önem taşımaktadır. Bir sorunun çözümü için geliştirilmiş, işleyiş ve biçim kararlarının tümüne yani her şeye tasarım diyebiliriz. Görsel iletişim tasarım bileşenleri olarak tanımlanan renk, obje, fon, metin ve tipografi aynı zamanda fotoğrafında bileşenleridir. Yani görsel gücü ön planda olan bir fotoğrafta tasarım çok önemlidir. Tasarım ve fotoğrafta beğeni çok önemli bir unsurdur. Beğeninin DNA’sını 1950 ve 1960’lı yıllarda oluşturan Filozof, Fizik Prof. Jacques Lacan, “Beğeninin; moda ve trendlerin temelini oluşturduğunu” söylemektedir. Bir sanat eserini çözümlemeye çalışırken en önemli yollardan biriside ikna kavramıdır. İkna kavramı ilk kez Aristo ile incelenmeye başlanmıştır. “İkna, bir kimsenin diğerini bilinçli bir niyetle tutarlı fikirler, etkili çekicilikler, güvenilirlik ve kanıt gibi unsurlar kullanarak istenilen yönde etkileme ve yönlendirme” olarak tanımlanmaktadır.Bu çalışmada, örnek afiş çalışmaları üzerinde çözüm ve yorumlar yapılmıştır. Ele alınan örnek film ve tanıtım afişleri incelenirken, fotoğrafın afişte kullanımı ve tasarıma olan etkisi iletişim, tasarım, etik ve hedef kitle başlıkları üzerinden çözümlenmiştir.Literatür taraması yapılarak bu alanda üretilmiş çeşitli çalışmalar incelenip afiş tasarımında görselin yani fotoğrafın içerikle uyumlu bir şekilde işe koşulması örnekler üzerinde incelenmiştir.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"127 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"88145723","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sanatın Geleneksel yöntemlerle üretiminin yerini günümüz Teknolojik aygıtları ve uygulamaları iş, haberleşme ve tasarım amaçlarının ötesine geçerek mobil tasarımın sanat alanında dünyada çok yoğun bir şekilde kullanımı, önce “NFT” kavramının literatüre girmesine neden olmuş, ardından da bu kavramın disiplinler arası, yaygınlaşmasına neden olmuştur. Günümüzde teknoloji ve uygulamaları sayesinde “NFT” çalışmaları, satılması pek çok sektörde yeni alanlar açılmasını sağlamıştır. “NFT” performans sanatı, reklamcılık, basılı medya, sosyal medya gibi alanlar için de etkin ve önemli bir araç olabilmekte ve bunu dijital medya sayesinde bizlere hızlı bir şekilde göstermektedir. “NFT” uygulamalarının temel amacı; disiplinler arasında teknoloji destekli tasarım yanında mobil ve maa üstü teknolojik uygulamaların günümüzün en popüler ve etkili iletişim yollarını kullanarak “NFT”araçları ve uygulamalarının kullandığı yöntemlere farkındalık oluşturmayı amaçlanmaktadır. Bu araştırmada, “NFT”araçları ve uygulamalarının gerek görsel-işitsel hareketli, gerek etkileşimli sanatsal çalışmalar da kullanılan uygulamalar araştırılmış ve örneklenmiştir.
{"title":"NFT uygulamaları ve sanat üretimi","authors":"C. Bilsel","doi":"10.31566/arts.1987","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.1987","url":null,"abstract":"Sanatın Geleneksel yöntemlerle üretiminin yerini günümüz Teknolojik aygıtları ve uygulamaları iş, haberleşme ve tasarım amaçlarının ötesine geçerek mobil tasarımın sanat alanında dünyada çok yoğun bir şekilde kullanımı, önce “NFT” kavramının literatüre girmesine neden olmuş, ardından da bu kavramın disiplinler arası, yaygınlaşmasına neden olmuştur. Günümüzde teknoloji ve uygulamaları sayesinde “NFT” çalışmaları, satılması pek çok sektörde yeni alanlar açılmasını sağlamıştır. “NFT” performans sanatı, reklamcılık, basılı medya, sosyal medya gibi alanlar için de etkin ve önemli bir araç olabilmekte ve bunu dijital medya sayesinde bizlere hızlı bir şekilde göstermektedir. “NFT” uygulamalarının temel amacı; disiplinler arasında teknoloji destekli tasarım yanında mobil ve maa üstü teknolojik uygulamaların günümüzün en popüler ve etkili iletişim yollarını kullanarak “NFT”araçları ve uygulamalarının kullandığı yöntemlere farkındalık oluşturmayı amaçlanmaktadır. Bu araştırmada, “NFT”araçları ve uygulamalarının gerek görsel-işitsel hareketli, gerek etkileşimli sanatsal çalışmalar da kullanılan uygulamalar araştırılmış ve örneklenmiştir.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"130 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"76515310","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tarih süreci içerisinde yaygın bir eğlence aracı olarak tercih edilen video oyunlar, teknolojinin gelişimi beraberinde dijitalleşmiş ve internet kullanımı beraberinde yaygınlaşmıştır. Günümüzde online video oyunlara ulaşmak kolaylaştığından, video oyunları evrensel bir yapı kazanmıştır. Video oyunu oyuncu kitleleri, gerek ürün olarak sunulan oyunun kendisiyle, gerekse farklı toplumlara ait bireyler arasında fikir alışverişinde bulunabilmektedir. Bunun sonucunda video oyunu tüketici yelpazesi çeşitlendiğinden, konu ve işleniş anlamında oyun-kullanıcı arası kurulan iletişim kaynağının da zenginleşmesi söz konusudur. Video oyunlarının çeşitli sınıf ve kitlelere hitap edebilme yetisi, sunulan içeriklerin bünyesinde toplumsal yapılaşma izlerine rastlanabilmesine olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada, oyun kavramının gelişimi beraberinde video oyunlarının günümüzdeki önemine değinilerek bu tür oyunların toplumdaki yeri ve evrensel yapısı irdelenecektir. Devamında Franz Oppenheimer’ın Devlet kuramı ele alınarak toplumsal yapılaşma konusu üzerine durulacaktır. Elde edilen veriler ışığında, örneklem olarak seçilen “Detroit: Become Human” oyununda yer alan Devlet kuramı etkisindeki toplumsal yapılaşma sunumunun analizi gerçekleştirilecektir. Araştırma bünyesinde, verilen örneklem üzerinden Devlet kuramı ile ilişkili toplumsal yapılaşmasının izlerine rastlamak üzerine hareket edilmektedir. Bunun yanı sıra, oyun süresince oyuncunun seçimlerine ait verilerin arşivlenmesi, oyuncu perspektifine yönelik somut veri sağlamaktadır. Dolayısıyla bu araştırma, yalnızca içerik analizi adına değil, bireyin kendi toplumsal yapılaşma içerisindeki tercihlerinin analizi adına da önem taşımaktadır. Toplumsal yapılaşma yönünden gerçekleştirilen içerik analizi sonuçlarına göre, Marcus karakterinin hikaye akışı üzerinden, oyun içeriğinin belirleyici unsurlarından birinin proleteryanın yöneten sınıfa karşı mücadelesi olduğu anlaşılmıştır. İçeriğin yanı sıra, interaktif oynanış özelliği beraberinde oyuncuya seçim şansı sunulmasının, bireye “Devlet” kuramına ve toplumsal yapılaşmaya yönelik düşünmeyi ve karar vermeyi aşıladığı tespit edilmiştir.
{"title":"Franz Oppenheimer’ın devlet kuramı üzerinden video oyunlarında toplumsal yapılaşma","authors":"Eser Yeşim Çalık","doi":"10.31566/arts.2010","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.2010","url":null,"abstract":"Tarih süreci içerisinde yaygın bir eğlence aracı olarak tercih edilen video oyunlar, teknolojinin gelişimi beraberinde dijitalleşmiş ve internet kullanımı beraberinde yaygınlaşmıştır. Günümüzde online video oyunlara ulaşmak kolaylaştığından, video oyunları evrensel bir yapı kazanmıştır. Video oyunu oyuncu kitleleri, gerek ürün olarak sunulan oyunun kendisiyle, gerekse farklı toplumlara ait bireyler arasında fikir alışverişinde bulunabilmektedir. Bunun sonucunda video oyunu tüketici yelpazesi çeşitlendiğinden, konu ve işleniş anlamında oyun-kullanıcı arası kurulan iletişim kaynağının da zenginleşmesi söz konusudur. Video oyunlarının çeşitli sınıf ve kitlelere hitap edebilme yetisi, sunulan içeriklerin bünyesinde toplumsal yapılaşma izlerine rastlanabilmesine olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada, oyun kavramının gelişimi beraberinde video oyunlarının günümüzdeki önemine değinilerek bu tür oyunların toplumdaki yeri ve evrensel yapısı irdelenecektir. Devamında Franz Oppenheimer’ın Devlet kuramı ele alınarak toplumsal yapılaşma konusu üzerine durulacaktır. Elde edilen veriler ışığında, örneklem olarak seçilen “Detroit: Become Human” oyununda yer alan Devlet kuramı etkisindeki toplumsal yapılaşma sunumunun analizi gerçekleştirilecektir. Araştırma bünyesinde, verilen örneklem üzerinden Devlet kuramı ile ilişkili toplumsal yapılaşmasının izlerine rastlamak üzerine hareket edilmektedir. Bunun yanı sıra, oyun süresince oyuncunun seçimlerine ait verilerin arşivlenmesi, oyuncu perspektifine yönelik somut veri sağlamaktadır. Dolayısıyla bu araştırma, yalnızca içerik analizi adına değil, bireyin kendi toplumsal yapılaşma içerisindeki tercihlerinin analizi adına da önem taşımaktadır. Toplumsal yapılaşma yönünden gerçekleştirilen içerik analizi sonuçlarına göre, Marcus karakterinin hikaye akışı üzerinden, oyun içeriğinin belirleyici unsurlarından birinin proleteryanın yöneten sınıfa karşı mücadelesi olduğu anlaşılmıştır. İçeriğin yanı sıra, interaktif oynanış özelliği beraberinde oyuncuya seçim şansı sunulmasının, bireye “Devlet” kuramına ve toplumsal yapılaşmaya yönelik düşünmeyi ve karar vermeyi aşıladığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"49 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"75638712","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı değişim ciddi bir toplumsal dönüşüm yaratmaktadır. 2000’li başlarında sanat; yaratıcılığın ve hayal gücünün müzik, dans, heykel, resim gibi araçlarla ifade edilmesidir. Dijitalleşen dünyada sanatçının duygu ve düşüncelerini ifade etmek için teknolojik araçları kullanması, dijital sanat olarak tanımlanabilir. Sanat ve teknolojinin birleşimi olan dijital sanat, sanatçının eserlerini üretmek için teknolojik cihazları kullandığı tüm sanat dallarını kapsar. Geleneksel sanat ile dijital sanat arasındaki temel fark, tasarlandığı alanın farklı olmasıdır. Örneğin geleneksel sanatta bir ressam, eserini üretirken tuval kullanır. Dijital sanatta ise eserin tasarımında bilgisayar ya da fotoğraf makinesi gibi dijital araçlar kullanılır. Dijital sanat kavramı, geniş bir alanı kapsar. Grafik düzenlemelerinden fotoğraf, heykel, resim gibi geleneksel sanat formlarının yeniden üretilip kopyalanmasına; mühendislik inşasından yapay zekâ uygulaması içeren projelere kadar pek çok uygulama, dijital sanat başlığı altında incelenebilir. Bu makaledeki amaç tarihsel süreçte dijital sanatın gelişimi ve dönüşümünü, bunların sergileme ve sanat piyasasındaki var olma biçimlerini incelemek, bu değişimdeki temel nedenleri teknoloji bağlamında tespit ederek dijital sanatın geleceği hakkında öngörülerde bulunmaktır. Yöntem olarak literatür araştırması ve betimleme yöntemiyle sınıflandırmalar yapılmaktadır. Elde edilen bulgulara göre Sanatçılar ifade aracı olarak dijital teknolojileri kullanması dijital teknolojilerin ilk ortaya çıkışından itibaren gündeme gelmiş ve teknolojiyi yakın takipte olan sanatçıların bu teknolojilerin kullanılmasını ve yaygınlaşmasında da öncü olduklarıdır. Buna ek olarak sanat kurumlarının otoritesi altında olan dijital sanatın bugün NFT teknolojiler sayesinde bağımsız erişime açık dijital varlık gösterebildiği ve kendi özerk alanını oluşturabildiğidir.
{"title":"Teknoloji ve sanatın dönüşümü: Dijital Sanat","authors":"Özlem Vargün","doi":"10.31566/arts.1968","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.1968","url":null,"abstract":"Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı değişim ciddi bir toplumsal dönüşüm yaratmaktadır. 2000’li başlarında sanat; yaratıcılığın ve hayal gücünün müzik, dans, heykel, resim gibi araçlarla ifade edilmesidir. Dijitalleşen dünyada sanatçının duygu ve düşüncelerini ifade etmek için teknolojik araçları kullanması, dijital sanat olarak tanımlanabilir. Sanat ve teknolojinin birleşimi olan dijital sanat, sanatçının eserlerini üretmek için teknolojik cihazları kullandığı tüm sanat dallarını kapsar. Geleneksel sanat ile dijital sanat arasındaki temel fark, tasarlandığı alanın farklı olmasıdır. Örneğin geleneksel sanatta bir ressam, eserini üretirken tuval kullanır. Dijital sanatta ise eserin tasarımında bilgisayar ya da fotoğraf makinesi gibi dijital araçlar kullanılır. Dijital sanat kavramı, geniş bir alanı kapsar. Grafik düzenlemelerinden fotoğraf, heykel, resim gibi geleneksel sanat formlarının yeniden üretilip kopyalanmasına; mühendislik inşasından yapay zekâ uygulaması içeren projelere kadar pek çok uygulama, dijital sanat başlığı altında incelenebilir. Bu makaledeki amaç tarihsel süreçte dijital sanatın gelişimi ve dönüşümünü, bunların sergileme ve sanat piyasasındaki var olma biçimlerini incelemek, bu değişimdeki temel nedenleri teknoloji bağlamında tespit ederek dijital sanatın geleceği hakkında öngörülerde bulunmaktır. Yöntem olarak literatür araştırması ve betimleme yöntemiyle sınıflandırmalar yapılmaktadır. Elde edilen bulgulara göre Sanatçılar ifade aracı olarak dijital teknolojileri kullanması dijital teknolojilerin ilk ortaya çıkışından itibaren gündeme gelmiş ve teknolojiyi yakın takipte olan sanatçıların bu teknolojilerin kullanılmasını ve yaygınlaşmasında da öncü olduklarıdır. Buna ek olarak sanat kurumlarının otoritesi altında olan dijital sanatın bugün NFT teknolojiler sayesinde bağımsız erişime açık dijital varlık gösterebildiği ve kendi özerk alanını oluşturabildiğidir.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"82 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83739146","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Etik tartışmaları beraberinde getiren biyometrik teknolojiler son yılların vazgeçilmez ve sürekli geliştirilmeye devam eden dijital teknolojilerindendir. Bu teknolojilerin birincil hedefleri güvenlik kontrolünü sağlamaya çalışmaktır. Bu sebeplerle geliştirilen teknolojik donanımlar özellikle kamusal alanların, hükümet binalarının ve özel şirketlerin vazgeçilmezleri konumuna yerleşmiştir.Dijital kameralar, sensörler ve geliştirilen çeşitli yazılımlar yoluyla yüz tanımaya dayalı geliştirilen güvenlik önlemleri hedeflerine, kişileri kayıt altına alan görsel veri bankaları oluşturmak gibi yan hedeflerinde zamanla eklemlenmeye başladığı görülmektedir. Bu tür hedefler beraberinde bazı noktalarda distopik bir geleceğe de işaret etmektedir. Bu algılayışın yarattığı endişe duygusu ise; çeşitli sanatçı ve tasarımcılar tarafından geliştirilen sanatsal reaksiyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Gözetlenmeye ve arşivlenmeye karşı, makine görme algoritmalarınıkarıştırmayı amaçlayan teknikler geliştirmeyi hedef güden tasarımcılar muhalif bir dil de yaratmış görünmektedirler. Muhalif olan bu eylemler diğer yandan yazılım şirketleri için kendiliğinden oluşan bir geri bildirim niteliği de barındırmaktadır. Böylece yazılım şirketleri oluşan sistem açıklarını tespit etmek için bu projeleri kendi avantajlarına çevirmektedir. Bu bağlamda çalışma kapsamında gözetlenmeye karşı sanatçı ve tasarımcılar tarafından geliştirilen çeşitli beden, yüz boyama teknikleri, saç, makyaj ve aksesuar kullanımına dayalı tasarımlar gibi disiplinlerarası formda karşımıza çıkan sanatsal çalışmalar örneklendirilmeye çalışılacaktır. Sonuç olarak güvenlik gibi olumlu, diğer yandan ise mahremiyetin ihlali gibi son derece olumsuz yerden okunan bu teknolojiler sanatsal örnekler üzerinden gelişen zıt tartışmalarla ele alınacaktır.
{"title":"Biyometrik teknolojilerin yarattığı etik tartışmalar bağlamında güncel sanat örnekleri","authors":"İlke Ilter Güven","doi":"10.31566/arts.1972","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.1972","url":null,"abstract":"Etik tartışmaları beraberinde getiren biyometrik teknolojiler son yılların vazgeçilmez ve sürekli geliştirilmeye devam eden dijital teknolojilerindendir. Bu teknolojilerin birincil hedefleri güvenlik kontrolünü sağlamaya çalışmaktır. Bu sebeplerle geliştirilen teknolojik donanımlar özellikle kamusal alanların, hükümet binalarının ve özel şirketlerin vazgeçilmezleri konumuna yerleşmiştir.Dijital kameralar, sensörler ve geliştirilen çeşitli yazılımlar yoluyla yüz tanımaya dayalı geliştirilen güvenlik önlemleri hedeflerine, kişileri kayıt altına alan görsel veri bankaları oluşturmak gibi yan hedeflerinde zamanla eklemlenmeye başladığı görülmektedir. Bu tür hedefler beraberinde bazı noktalarda distopik bir geleceğe de işaret etmektedir. Bu algılayışın yarattığı endişe duygusu ise; çeşitli sanatçı ve tasarımcılar tarafından geliştirilen sanatsal reaksiyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Gözetlenmeye ve arşivlenmeye karşı, makine görme algoritmalarınıkarıştırmayı amaçlayan teknikler geliştirmeyi hedef güden tasarımcılar muhalif bir dil de yaratmış görünmektedirler. Muhalif olan bu eylemler diğer yandan yazılım şirketleri için kendiliğinden oluşan bir geri bildirim niteliği de barındırmaktadır. Böylece yazılım şirketleri oluşan sistem açıklarını tespit etmek için bu projeleri kendi avantajlarına çevirmektedir. Bu bağlamda çalışma kapsamında gözetlenmeye karşı sanatçı ve tasarımcılar tarafından geliştirilen çeşitli beden, yüz boyama teknikleri, saç, makyaj ve aksesuar kullanımına dayalı tasarımlar gibi disiplinlerarası formda karşımıza çıkan sanatsal çalışmalar örneklendirilmeye çalışılacaktır. Sonuç olarak güvenlik gibi olumlu, diğer yandan ise mahremiyetin ihlali gibi son derece olumsuz yerden okunan bu teknolojiler sanatsal örnekler üzerinden gelişen zıt tartışmalarla ele alınacaktır.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"54 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78844502","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, Mikro Art sanatının Türkiye’de varoluşu ve gelişimi, Mikro Art sanatçısı Hasan Kale çalışmaları örneklemi ile görsel iletişim tasarım bağlamında anlam aktarımı ve görsel göstergeler açısından incelenmiştir. Çalışmada ele alınan çizim ve tasarımlar; tasarım ve çizimlerin okunurluğu, algılanırlığı, biçimsel anlatımı ve anlam aktarımını oluşturan dört kriter temelinde ele alınmıştır. Ayrıca çalışmaların çözümlenmesi aşamasında temel tasarım ilkeleri, Gestalt kuramı ve Roland Barthes’in göstergeleri anlamlandırma odaklı çözümleme yöntemi esas alınarak analiz edilmiştir.
{"title":"Görsel iletişim tasarımı perspektifinden Türkiye’de mikro art sanatının incelenmesi","authors":"Salih Apaydın","doi":"10.31566/arts.1970","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.1970","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Mikro Art sanatının Türkiye’de varoluşu ve gelişimi, Mikro Art sanatçısı Hasan Kale çalışmaları örneklemi ile görsel iletişim tasarım bağlamında anlam aktarımı ve görsel göstergeler açısından incelenmiştir. Çalışmada ele alınan çizim ve tasarımlar; tasarım ve çizimlerin okunurluğu, algılanırlığı, biçimsel anlatımı ve anlam aktarımını oluşturan dört kriter temelinde ele alınmıştır. Ayrıca çalışmaların çözümlenmesi aşamasında temel tasarım ilkeleri, Gestalt kuramı ve Roland Barthes’in göstergeleri anlamlandırma odaklı çözümleme yöntemi esas alınarak analiz edilmiştir.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"39 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84540847","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın konusu kavramsal sanat ve yeni medya ile olan ilişkisidir. Çalışmada, çağdaş kavramsal sanatın özellikleri ve yeni medya sanatının kavramsal temelleri ele alınmaktadır. Post-kavramsal mefhumunun söz konusu olduğu günümüzde, sanatçılar kavramsal üretimleri için yeni medyadan ve olanaklarıdan yararlanmaktadır. Bu durum, sanatın maddesizleştirilmesi görüşünü farklı bir boyuta taşımıştır. Kavramsal sanat, sanat eseri ve sanatın maddesizleştirilmesi konuları odağında literatür araştırması yapılmış, örnek olarak belirlenen sanatçı ve seçilen eseri incelenmiştir.
{"title":"Yeni medya sanatında “kavramsallık” üzerine bir inceleme","authors":"Muhammed Emir Fidan","doi":"10.31566/arts.1971","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.1971","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın konusu kavramsal sanat ve yeni medya ile olan ilişkisidir. Çalışmada, çağdaş kavramsal sanatın özellikleri ve yeni medya sanatının kavramsal temelleri ele alınmaktadır. Post-kavramsal mefhumunun söz konusu olduğu günümüzde, sanatçılar kavramsal üretimleri için yeni medyadan ve olanaklarıdan yararlanmaktadır. Bu durum, sanatın maddesizleştirilmesi görüşünü farklı bir boyuta taşımıştır. Kavramsal sanat, sanat eseri ve sanatın maddesizleştirilmesi konuları odağında literatür araştırması yapılmış, örnek olarak belirlenen sanatçı ve seçilen eseri incelenmiştir.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"106 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"80764943","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The acceleration of globalization has increased considerably in the last thirty years. Among many reasons for this condition, technological advancements and the use of web have an important place. This situation has changed the dynamics of capitalist finance, social life, educational processes, artistic production methods and production design trends which are positioned at the center of the article. In a period when the interaction is increasing and capitalist control mechanisms may not ignore this interaction, the expectations of people both economically and artistically changed, also simultaneous changes have occurred in the production methods. Now, the media production method has moved out of the processes where the cinema industry is marketing through digitalized mediums and contents in many different media platforms. The audience is now more directly involved in cinema, television, literature and other media as a consumer. The main goal of the research is to analyze this trend of digitalization in cinema through technologies connected to animation and visual effects. In the article firstly, history of animation and technological developments will be summarized and then digitalization of cinema will be described in different aspects. Both technological, artistic and political variations will be analyzed and after that the trends will be shown by graphics from statistical data. This data is taken from “Box Office Mojo” website and the trend include mainly, changes in animation and visual effects technologies. This article will basically try to reveal the changes in the technological and cinematic understandings of production companies that have been most integrated into thisorientation in the thirty-year period. In summary, the process will be analyzed through statistics that will reveal the course of globalization, both in terms of orientation towards animation, visual effects and films produced through digital cinema.
{"title":"Animation & visual effects technologies influence on global production trends & digitalization of cinema from 1990 to 2020","authors":"İlkan Devrim Dinç","doi":"10.31566/arts.1921","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.1921","url":null,"abstract":"The acceleration of globalization has increased considerably in the last thirty years. Among many reasons for this condition, technological advancements and the use of web have an important place. This situation has changed the dynamics of capitalist finance, social life, educational processes, artistic production methods and production design trends which are positioned at the center of the article. In a period when the interaction is increasing and capitalist control mechanisms may not ignore this interaction, the expectations of people both economically and artistically changed, also simultaneous changes have occurred in the production methods. Now, the media production method has moved out of the processes where the cinema industry is marketing through digitalized mediums and contents in many different media platforms. The audience is now more directly involved in cinema, television, literature and other media as a consumer. The main goal of the research is to analyze this trend of digitalization in cinema through technologies connected to animation and visual effects. In the article firstly, history of animation and technological developments will be summarized and then digitalization of cinema will be described in different aspects. Both technological, artistic and political variations will be analyzed and after that the trends will be shown by graphics from statistical data. This data is taken from “Box Office Mojo” website and the trend include mainly, changes in animation and visual effects technologies. This article will basically try to reveal the changes in the technological and cinematic understandings of production companies that have been most integrated into thisorientation in the thirty-year period. In summary, the process will be analyzed through statistics that will reveal the course of globalization, both in terms of orientation towards animation, visual effects and films produced through digital cinema.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"29 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85387733","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yüzyıllar boyu insan, temelde kendisini ifade etme gereksinimiyle, görsel iletişim yollarını keşfetmiş, iletişimde bulunmak için imgeler ve semboller kullanmıştır. Bu makale, sanatın pek çok alanında yaratıcı yapıtlara imza atmış, edebiyat, görsel sanatlar, performans sanatları gibi alanlarda çok yönlü, üretken bir sanatçı olarak çağdaş Fransız sanatının avangart isimlerinden Roland Topor’un çizimlerini yaptığı ve senaryosuna katkıda bulunduğu, yönetmen ve animatör René Laloux’un, Fransızca orjinal adıyla “La Planète Sauvage” adlı animasyon filminin fantastik öğeler ve karşıtlıklar üzerinden, Roland Topor’un özgün biçemi bağlamında analizini içermektedir.
{"title":"Roland Topor’un fantastik biçemi bağlamında vahşi gezegen animasyon filminin incelenmesi","authors":"İrem Akbaharer Arslan, Lütfü Kaplanoğlu","doi":"10.31566/arts.1964","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.1964","url":null,"abstract":"Yüzyıllar boyu insan, temelde kendisini ifade etme gereksinimiyle, görsel iletişim yollarını keşfetmiş, iletişimde bulunmak için imgeler ve semboller kullanmıştır. Bu makale, sanatın pek çok alanında yaratıcı yapıtlara imza atmış, edebiyat, görsel sanatlar, performans sanatları gibi alanlarda çok yönlü, üretken bir sanatçı olarak çağdaş Fransız sanatının avangart isimlerinden Roland Topor’un çizimlerini yaptığı ve senaryosuna katkıda bulunduğu, yönetmen ve animatör René Laloux’un, Fransızca orjinal adıyla “La Planète Sauvage” adlı animasyon filminin fantastik öğeler ve karşıtlıklar üzerinden, Roland Topor’un özgün biçemi bağlamında analizini içermektedir.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"2 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"82548652","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sanat, sanatçıyı topluma bağlayan kültürel bir öğe görevini üstlenmektedir. Sanatçının ortaya çıkardığı eser toplumun bir parçası olmakla birlikte tarihsel süreçte değişen sanat anlayışının etkisiyle toplumsal kültürü de şekillendirmektedir. Bu araştırmanın amacı sanatı tarihsel bakış açısıyla sistematik olarak değerlendirerek sanat, toplum ve sanatçı ilişkilerini anlamak; sanatın gelecek projeksiyonuna dair veriler elde etmektir. Değerlendirmeye konu olan ve geriye dönük somut bilgiler içeren sanat eserleri sanatın gelecekte nasıl olacağı hakkında bilgi vermektedir. Bu bağlamda öncelikle 20. yy başında yaşanan teknolojik değişimin modern sanata olan etkisi araştırılmıştır. Buna ek olarak sanat eserinin yorumlanbilirliği için kapı açan Monet, sanatı bir yaşam biçimi olarak ifade eden Matisse, makineleşme etkisinde kalan Cezanne, toplumsal sorunları yorumlayan Picasso gibi sanatçılar üzerinden yapılan incelemeler ile 20. yy’da sanatın toplumsal değişimler ile ilişkisi hakkında bilgiler verilmektedir. Makalenin devamında soyut sanat kavramının ortaya çıkması ile birlikte Miro ve Marcel Duchamp üzerinden 20. yy’da sanat ve sanatçının dönüşümü ele alınmıştır. Bu dönüşüm ile birlikte sanat eserinin nesnel bağlardan koparak fikir üzerine yoğunlaşması, kavramsallaşması, 21. yy sanatının nasıl olacağı hakkında bilgiler vermektedir. Yapılan sistematik değerlendirmeler doğrultusunda, dijitalleşmenin bereberinde getirdiği çok kültürlülük ve küreselleşmenin etkisi altında kalan sanatın ve sanatçının sürekli bir dönüşüm içinde olduğu/olacağı görülmektedir. Böylece sanata erişilebilirliğin daha da kolaylaşacağı, yeni coğrafyalara olan ilginin artacağı, sanatın gelecekte sanatçıdan bağımsız olarak, anonimleşerek, toplumu ve kültürü yansıtan bir öğe olarak yeni formlarda varlığını sürdüreceği sonuçlarına ulaşılmaktadır.
{"title":"Nesnesiz sanat deneyimi: Yeni bir gelecek projeksiyonu","authors":"Damla Altuncu, Gülsüm Damla Aşkın","doi":"10.31566/arts.1967","DOIUrl":"https://doi.org/10.31566/arts.1967","url":null,"abstract":"Sanat, sanatçıyı topluma bağlayan kültürel bir öğe görevini üstlenmektedir. Sanatçının ortaya çıkardığı eser toplumun bir parçası olmakla birlikte tarihsel süreçte değişen sanat anlayışının etkisiyle toplumsal kültürü de şekillendirmektedir. Bu araştırmanın amacı sanatı tarihsel bakış açısıyla sistematik olarak değerlendirerek sanat, toplum ve sanatçı ilişkilerini anlamak; sanatın gelecek projeksiyonuna dair veriler elde etmektir. Değerlendirmeye konu olan ve geriye dönük somut bilgiler içeren sanat eserleri sanatın gelecekte nasıl olacağı hakkında bilgi vermektedir. Bu bağlamda öncelikle 20. yy başında yaşanan teknolojik değişimin modern sanata olan etkisi araştırılmıştır. Buna ek olarak sanat eserinin yorumlanbilirliği için kapı açan Monet, sanatı bir yaşam biçimi olarak ifade eden Matisse, makineleşme etkisinde kalan Cezanne, toplumsal sorunları yorumlayan Picasso gibi sanatçılar üzerinden yapılan incelemeler ile 20. yy’da sanatın toplumsal değişimler ile ilişkisi hakkında bilgiler verilmektedir. Makalenin devamında soyut sanat kavramının ortaya çıkması ile birlikte Miro ve Marcel Duchamp üzerinden 20. yy’da sanat ve sanatçının dönüşümü ele alınmıştır. Bu dönüşüm ile birlikte sanat eserinin nesnel bağlardan koparak fikir üzerine yoğunlaşması, kavramsallaşması, 21. yy sanatının nasıl olacağı hakkında bilgiler vermektedir. Yapılan sistematik değerlendirmeler doğrultusunda, dijitalleşmenin bereberinde getirdiği çok kültürlülük ve küreselleşmenin etkisi altında kalan sanatın ve sanatçının sürekli bir dönüşüm içinde olduğu/olacağı görülmektedir. Böylece sanata erişilebilirliğin daha da kolaylaşacağı, yeni coğrafyalara olan ilginin artacağı, sanatın gelecekte sanatçıdan bağımsız olarak, anonimleşerek, toplumu ve kültürü yansıtan bir öğe olarak yeni formlarda varlığını sürdüreceği sonuçlarına ulaşılmaktadır.","PeriodicalId":45918,"journal":{"name":"International Journal of Arts Management","volume":"43 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.8,"publicationDate":"2023-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81574922","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"管理学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}